Katalog

7 EKİM 1991 HABERLER CUMHURİYET/7 AJVTEPS.UR ADIYAMAN ANAPtıkandı,SHPveDyPyanşıywFARUK BİLDtRİCt GAZLVNTEP/ŞANLIURFA/ADIYA- MAN — Bölgede seçim havasının sinme- diği köşe kalmamış. 1983'ten beri ilk kez bu denli yoğunlaşan seçim atmosferi her- kesi sarmış. Kent merkezleri, gece yarıla- nnı her zamankinin tersine, ışıl ışıl dük- kânlan, kahveleri, parti binalanyla, hanl hanl seçim tartışan insanlanyla karşılıyor. Gaziantep'te en çok konuşulan konu- lann başında; eski ANAP'U Hasan Celal GUzel ile anlaşmazlığa düşerek, seçim böl- gesini değiştınnek zorunda kalan ANAP Genel Sekreteri ve Devlet Bakanı Musta- fa Tasar'ın kente dönüşu gelıyor. Taşar, övünerck, "Anlepli seçmen benim dönme- mi istedi" derken seçmenlerin yüzde 80.47'sinin destcğine sahip olduğunu sa- vunuyor. ANAP'ın seçim otobüsü kent içinde "Haydi bakalun"ın yanı sıra Taşar için uyarlanan türkülerle de propaganda yapıyor: "Antep'e geldi Taşar/Antepii aliuş 1B- ttr/Hizmct eden Taşar'a da/Antepil ka- cmk açar." Antep'li bir seçmen, Taşar'm 70 bin mektupla yapnğı anket için "Bizler o mck- tuplara özettikle 'Sana oy veririz. Antep'e gel' dlye yazdık. Çünkü Taşar'ı biz çıkar- ÜL. Biz batmcagız" acıklamasını yapıyor. Zaten kentte genel kanı, AN AP'ın seçun- de hiç başarı şansının olmadığı, 6 millet- vekili çıkaracak 1. bölgede, SHP favori. Yanıt aranan sorular arasında "SHP tu- lam çıktnr mı?" "DYP oylannı arttınp, SHP'den milletvekili çalacak mı?", "ANAP, Taşar'ı Medis'e gönderebilecek ml?" önemli yer tutuyor. ANAP'a şans verilmemesinin en önemli nedeni, Taşar ailesi için söylenenler. Bü- yük kardeş Fanık Taşar'ın Emlakbank'ı milyonlarca lira dolandırmaktan mahkûm olup, aylar sonra kendrîiğinden cezaevine girmesi artık tüllerde sakız olmuş. Küçük kardeş Namık Kemal Taşar'ın tum ihale- lere kanştığı iddialan, Beslen Makarna- nın TMO tarafından kurtarılmasında Mustafa Taşar'ın parmağı olduğu söylen- tileri, Taşar'lann annesinin 60 yaşından sonra şirket kurarak müteahhiüiğe başla- dığının ortaya çıkması, muhalefetin önem- li kozlan. RP tl Başkan Yardımcısı Fatih Zengin, ANAP il merkezinin önündeki Taşar posterini gösteriyor ve soruyor: "Posterin altına, 'Taşar ile başımız dik, alnımız ak' yazmışlar. Yarası olan gocu- nar. Niye baska hiç klmse böyle bir şey yazauyor?" SHP'nin avantajlarına gelince... özel- likle kent merkezinde sosyal demokrat oy- lann ağırlık kazanması ve partili beledi- ye başkanı Celal Dogan'ın başarısı. Do- ğan, "Herkes bdediyenin hizmetterini ba- şarıh boluyor. Ama bunun, oya dönüşmesi partinin soruoudur" diyor. SHP kurulta- yında Deniz Baykal'ı desteklemesi nede- niyle SHP il örgütü ile arası bıraz limon olan Doğan, yine de seçim çalışmalarına başlamış, "Taşar sandıkta kalacak. Önse- çimde Uste iyi oldu. Hikmet Çetio de kon- tenjanda en az sonın yaratacak kişi ola- rak isabetli bir seçim" diyor. ANAP'ın ve DYP'nin SHP'ye karşı kul- landığı koz da SHP Genel Sekreteri Hik- met Çetin'in Diyarbakırh olmasına karşın, Gaziantep'ten aday gösterilmesi. SHP bi- rinci sıra adayı Abdülkadir Ateş, "Birin- ci partiyiz. En az 4 milletvekili çıkannz" derken, ANAP'ın devlet olanaklannı kul- lanmasından yakınıyor. öbür muhalefet partilerinin de katıldığı bu yakınmaya, ANAP çevreleri, "tddia dogru degil. Za- ten Taşar fle arası iyi obnayan Adnan Kah- veci, vergi müfettişleriBİ Antep'e yıgıp es- nafı kan a&latarak intikam alıyor" gerek- çesiyle yanıt verıyor. Taşar, guçlü kampan- yasıyla ayıu zamanda ANAP'ın avantajı... DYP'nin Uste başı Mehmet Batallı. Par- ti çevrelerinde ve halk arasında sevilen bir kişi. Ancak eski MHP'li Ayvaz Gokde- mİr'in ikinci sırada olması, parti içerisin- de huzursuzluk yaratmış, liste huzursuz- luklanna rağmen DYP, kentteki en hare- ketli, moralli partilerın başında geliyor. "Hesap soracagız" afışleri ile şuslü DYP il bınasmdakı panoda Turgut Özal'ı eleş- tiren gazete kupürleri dikkati çekiyor: Ismet Sezgin: özal, çantamı taşırdı. DSP'nin barajı geçmesine şans tanınmı- yor. Ama kısa bir süre önce il örgutunü harekete geçiren 1. sıra adayı İhsan Gereç- çi umutlu. Ashnda, daha önceki seçımle- rin aksine, DSP il binasının çalışır halde olması bile önemli bir yenilik. Gereçcı de bunun farkında olduğu için "Örgiıtumüz geçen yülarda zayıf olabilir. Ama şimdi herkes toplandı, çalışıyor" dedikten son- ra yakınıyor. "SHPTUer ei altmdan imzasız bildiriler dagıtıyor. Bakın, gazetenizdeki bir haber- den çogalttıklan bu fotokopide, 'Ecevit, TOrkeşleşti' diyor. Bu iddia, dogru def il. Biz sagcı partilerin tabanlannda sıkışmış sosyal demokratlan kartaımaya çanşıyo- ruz." Partilerin çekişmesi sürerken, Keyfi Öz- GAZIANTEP ANAP'tabarajı aşma çabası K MARAŞ ^N.raöan I / GAZIANTEP ! => < / « • • 1 «/> —•(islahıye OOuzelı» Nıap \ ^ x \ SllföYE S [Gaz<ant*pj V ANAP HP MDP DYP SHP DSP RP MÇP DIGER Oy kullanma. seçmenler kıJtanan seç. TOPLAM 1983 355 293 203 — — 9.9 5.0 100.0 1997 335 15.4 28.6 4.9 5.9 2.6 07 5.4 ao 100.0 1989 13.2 22.0 265 a5 65 4.0 07 21.1 25 1000 1989 9 * Ç m * 1 15.2 304 37.6 45 7.6 18 09 100.0 — — ttll cytav Çfnt2 208 2&3 29.7 4.6 101 7.6 09 100.0 — . — Bırıncı seçim çevresinden 6, ikinci seçim çevresinden 3 milletvekilının seçileceğı Gaziantep'te SHP ile DYP, milletvekili kazanma yanşında görünüyor. Bu iki parti, 1989 seçımlerınde aldıklan oy düzeyiyle her iki seçim çevresınde de oy yıtırmedıklerı stirece seçim çevresı barajını aşmış durumdalar. ANAP'ın bu ilde seçim çevreleri barajını aşabilmek için yaklastk kayıtlı seçmenlerin yüzde 6'sı oranmda oya gereksinımi var. Kayıtlı seçmenlerin yüzde 15'i dolayındaki bir kesim 1989 seçimlennde sandtk başına gıtmemişken, 1991 seçimlennde katılım zoruniuluğu nedeniyle yeniden sandık başına gidebılırler. Bu seçmenlerin yOneleceği parti ya da partiler Gaziantep'te önemli oranda gtiç kazanmıs olacak. Bu seçmenler 1987 seçimlerinde ANAP'a oy vermiş ve 1989 seçimlennde sandık başına gitmemiş kesim olduğu için ANAP Gaziantep'te yeniden gtiç kazanımmı bu seçmenleri kendine çekerek yapabilir. Gaziantep'te hem ANAP'lı hem de ANAP'sız milletvekili dağılımı olanaklar içerisınde ve her ikisi de surpriz değiL ŞANLIURFA Küskünler büyük potansiyel 1983 1987 1989 Ç«ft 1 Çtm 2 ANAP HP MDP DYP SHP DSP RP MCP DİGER 26.4 21.1 29.1 31.1 161 13.0 5.9 103 09 9.4 18.6 17.6 173 53 ao 202 23.7 255 ao 208 1.8 307 22.9 21.5 78 104 6.7 Oy kullanma. seçmenler Gecerstz oy kullanan seç. 17.8 5.6 75 5.2 21.1 3.6 100.0 100.0 TOPLAM 100.0 100.0 100.0 GAZIANTEP ŞANLIURFA •Suruç Akçakale Ceylanpınar» Şanlıurfa'nın yüzde 25 barajlı binnci seçim çevresınde 5, yüzde 25 barajlı ikinci seçim çevresinden de 3 milletvekili seçilecek. Birinci seçim çevresınde sırasıyla SHP, DYP, RP ve ANAP, milletvekili kazanmaya aday görûnüyor. Bu partilerin hangilerinin milletvekilliğı kazanacağını, 1989'da sandık başına gitmemiş ve 1991'de yeniden sandık başına dönmesi olası olan yüzde 15'tik seçmen kitlesi belirleyecek. İkinci seçim çevresınde en şanslı parti, eğer oy yitirmezse 1989 rakamlanyla seçim çevresi barajını aşmış durumda olan ANAP, DYP ve SHP bu seçim çevresınde baraj aşma uğraşı verecekler. Şanlıurfa'da aday nitelıği de partiler kadar önem taşıyor denebilir, çünkü bu ilde bağımsız adaylar da Önemli oranda oy alabiliyortar. Dolayıstyla partilerin milletvekili aday listeleri de bu ilde milletvekili dağılımını etkileyebilir. Sonuç olarak seçime katılan 6 partiden 4'ünün (DSP ve SP hariç) Şanlıurfa'dan milletvekilliğı kazanması sürpriz değiL Ama seçim çevresi bamjları bazı partilere sürpriz de yapabilir. ADIYAMAN Uç partiye birer milletvekili MALATYA <• ı Celıkhan • »Gergeı; Kahta Götoaşı • * 1983 1987 1999 Mıyamn 31.7 26 2 263 297 29.8 22.0 4.1 10.3 2.1 1.3 19.6 19.7 20.5 2.4 11.5 1.8 2.9 25.0 25 2 26.1 3.1 14.7 2.3 3.6 Oy kuManmayan seçmenler Gecersiz oy kullanan seçmenler 11.6 4.2 6,7 3.1 18.3 3.2 100 0 TOPLAM 100.0 100.0 100.0 Yüzde 20'lik seçim çevresi barajıyla 4 milletvekilimn seçileceğı il olan Adıyaman, üç partili bir seçim yanşma sahne olacak. SHP, DYP ve ANAP'ın yarışacağı 1991 seçimlerinde 19%9'a göre oy kaybına uğramayan parti, seçim çevresi barajını aşarak Adıyaman'dan en az 1 milletvekilliğı kazanacak gibi görünmektedir. Yukandakı tablonun sergıiediğı yapı, Adıyaman 'da seçim yarışına bir dördüncu partınin girmesinin zor olduğunu gösteriyor. 1991 seçimlennde SHP, DYP ve ANAP'tan herhangi biri oy kaybına uğrayacak olursa diğer iki parti 4 mılletvekilhğıni 2-2 paylaşabilir. Ama en yüksek olasılık uç partiden birinin 2., diğerlerinin l'er milletvekiUiği kazanması gıbi görünüyor. TABLPLAR VE DEĞERLENDİRMELERVÜILg^gf. kaya adlı seçmenin sözJeri pelitik alandakı karmaşayı yansıtıyor: "Ecevitçiyim. Ama oyumu Demırel'e ve- recegim. Çimkiı Ecevit'e versem, riyan ohır. lnönü, baoası gibi. O devirde Tiirki- ye kötüymüş." Gaziantep ikinci bölgede, SHP'nin lis- tenin ilçelerarası dengeyi gözetmemesi önemli bir engel. ANAP'ın barajı aşma- sının mümkün görulmediği bu bölgede DYP daha şanslı, ama SHP ile çekişmesi sonucu belirleyecek. MÇP ve IDP ile itti- fak yapan RP'nin, her iki bölgede de ba- raj engeline takılması söz konusu. Şanlıurfa'da kıran kırana çekişme Şanlıurfa, başka bölgelere benzemiyor. Ne başka illerdeki kadar fazla bayrak, gu- rultü göze çarpıyor, ne de insanlar soru- lan açıkça yanıtuyor. Sokaktaki Urfalı, gazeteci görünce, tahminini söylemekten kaçınıyor. Bunun da nedeni, kentteki si- yasi odaklann kapalı kapılar ardındaki pazarlıklardan çok etkilenmesi. Aşiretlenn hangi partiyi destekleyecek- leri konusundaki kararlan yavaş yavaş açı- ğa çıkıyor. örneğin tzol aşiretinin solu desteklemekten vazgeçip RFye destek ver- mesi, Bucak aşiretinin DYP listesindeki sorunlar nedeniyle SHP'ye dönmesi önemli gelişmeler. İkinci bölgede ANAP'- ın liste başı Devlet Bakanı Eyüp Ceaap Giılpuıar da aşiret desteğine sahip. Birinci bölgede beş, ikinci bölgede uç milletvekili seçiliyor. 12 Eylul öncesinde de AP ve CHP'nin milletvekiUerini pay- laştığı Urfa'da bu kez de DYP, SHP, RP ve ANAP'ın kıran kırana çekişmesi söz konusu. Geçen seçimlerde 7 milletvekilli- ğini de ANAP'a vererek hüsrarıa uğrayan Urfalılar karşısında ANAP'ın tek şansı. 1. bölgede liste başı olan eski Sanayi ve Ti- caret Odası Başkanı Ismail Demirkol ve liste ikincisi olan Birecik Devlet Hastane- si Başhekimi Dr. AJ^ref Fakıbaba'nın yö- relerinde sevılmeleri. Listenin "lokomotifi" olarak görülen Demirkol ile şansını zorlayan ANAP'ın bir sorunu da eski milletvekillerinin listenin alt sıralann- daki yerlerini beğenmemeleri. Bu neden- le, eski milletvekili Mustafa Demir, şim- diden "Oyum ANAP'a, tercihim Musta- fa Demir'e" pankartlan hazırlamış. Son dönemin zenginlerinden muteahhit Celal Özdiker de çok sayıda "seçim bürosu" ku- rarak tercihi zorluyor. DYP, birinci bölgede eski milletvekili ve bakan Necmettin Cevheri'nin, ikinci böl- gede Feyri Seyhanlıoglu'nu liste başına ge- tirilmesi nedeniyle, her giın sandalyelerin havada uçuştuğu kavgalara sahne oluyor. Hüseyin Hartavi ve Nuri Aslan'ın listeye almması tepkılere neden oluyor. Gerçi Cevheri, DYP'nin iktidara en yakın parti olması nedeniyle kavgalann "önemsiz" ol- duğunu belırtiyor, ama tahmininde ger- çekçi davranmaya çahşarak, "Üç millet- vekilligi bizim. RP, SHP ve ANAP birer almaya çalışır" diyor. SHP de, HEP ile ittifak yaparak seçim şansını yakalamaya çahşıyor. HEP'in ku- rulmasından sonra il örgutü kapanma noktasına gelen SHP'nin liste birincisi A.Muhsin Mdik, HEP tl Başkanı Vedat Aydın'ın cenazesinde silah kullandığı sa- vıyla uzun süre tutuklu kaldıktan sonra geçen hafta serbest kaldı. Melik, SHP'nin en buyuk şansı. İkinci bölgede HEP'li eski milletvekili M.AIi Eren'in tepküer iızeri- ne istifasından sonra SHP, "Yeni Ülke" gazetesi sahıbi Serhat Bucak ile Kürt nu- fusu oylanm toplamavı amaçhyor. Ama SHP'de de liste sorunu yaşanıyor. Sağ partiler, özellikle ikinci bölgede, PKK'nın silah kullanarak devreye girme- sinden kaygı duyuyor. ANAP'tan veto görmesinden sonra ba- ğımsız aday olan lbrakim Tatlıses'in du- rumu tartışmalı. Adayhktan vuzgeçtiğini belirterek kentteki seçim bürosunu kapa- np Almanya konserinin hazffnklanna baş- layan Tathses, bir yandan da seçime bir hafta kala tnd Baba ile birlikte kampan- ya yürütmekten söz ediyor. Tatlıses'in 1987'deki seçimde 27 bin oy alan I K İ B»- ba ile kol kola girerek önemli miktarda oy alması mümkün... RP yöneticileri oldukça rahat. İki dö- nemdir belediye başkanhğına secilen Ha- lil tbrahim Çelik'in, yasadaki bir boşluk- tan yararlanarak görevinden istifa etme- den aday olması, öbür partilerce, "seçfle- meyecegioden korktuğu için İstifa etmiyor" biçiminde yorumlanıyor. Ama RP 11 Başkanı Şevid AHmfdz, 47 binin üzerinde oy alacaklanm savunurken, 30 yüdu sosyal demokrat kanatta poütika ya- pan SHP Merkez tlçe Başkanı Hadi Kv- baga'nın partilerine geçmesinden "gurnria" söz ediyor. Altıngöz, "Aklmhıt olsa, ANAP daha fazla oy alınfa" görü- şünü savunuyor ve ANAP'ın heT iki böl- gede baraja takılacağım soylüyor. Kısacası, Şanlıurfa'da 8 milletvekilliği için yapUan yanşta, sağ partiler arasındaki çekişmenin getireceğı bölünme önem ka- zamyor. 1. bölgede DYP-RP-ANAP, 2. bölgede DYP-SHP-ANAP çekişmesi, so- nucu belirleyecek. Adıyaman'da SHP-PYP önde ANAP, 1987 seçimlerinde dört millet- vekilliğini de aldıktan sonra Adıyaman- da çok yıpranmış. 1989 ara seçimlerinde belediye başkanlığmı da SHP'ye kapür- mış. ANAP'h kalp krizi sonucu bir süre önce ölen milletvekılleri Arif AgaoMo ve Zeynel Aslan için DYP'li lokantacıT.Ha- lil Erişti, "Milletin ahı tattu" diyor. ANAP, kalan iki milletvekilini de sırala- manın altına yerleştirmiş buna tepki ola- rak Mehmet Deliceoglu'nun istifasından sonra listede milletvekili olarak sadece 3. sırada Abdurrahman Karaman kalmış. ANAP'ın liste bınncisı, eski belediye başkanı Mehmet Erdem. Kongrede il baş- kanhğına aday olup kaybeden Erdem, lis- telerin bellı olmasından sonra ANAP il merkezine uğramaya başlamış. Ancak Er- dem gelince, il yöneticileri partiyi terk et- miş. Erdem, yine de Kavi aşiretinin des- teğini aldığından söz ederek, Adıyaman- da iddialı olduklannı belirtti. Ama bayraklarla süslü kent merkezin- den de anlaşüdığı gibi en zayıf parti ANAP. ANAP kampanya yürütmeye bi- le güç bulamıyor. SHP, DYP ve RP tüm güçleriyle sahadalar ve gece yanlanna de- ğin çahşıyorlar. önseçim yapan SHP'nin 1. sıra adayı eski milletvekillerinden Dr. Kemal Tabak. Tabak'm halen Isviçre'de te- davi görmesini öbür partiler aleyhte kul- lamyor. önseçimde hile yapıldığı iddiala- n SHP'yi sarsıyor. Tütün saıarak geçimi- ni sağlayan Abdurrahman Sönmez bile, "Burada SHP ve DYP başa güresirdi. Ama şimdi, Nevzat Binzet'i yediler. Onon taraftan çoktu. DYP öne geçti. Ben DSP'ye oy verecegim." diyor. SHP, Uste sancısım tercih ile aşmaya ça- lışıyor. "Önseçimde biz birinci geldik. Ama saglıklı bir onsecim olmadıgı için gerçek yerimizi alaraadık" diyen Celal Kürkoglu, ikinci sıraya da HEP konten- janından Mahmut Kılıç'ın konulması uze- rine uçuncu sıraya duşünce, çareyi tercih- te bulmuş. Ayrı bir seçim bürosu kuran Kürkoglu, bir ayı aşkın bir zamandır, yo- ğun bir kampanya yürütüyor. KürkoğJu- nun bir özelligi de DSP kurucusu olduk- tan sonra altematıf kongre toplayıp genel başkanlığa seçilmesi. Uzun suren mahke- meler sonucunda bu koltuğa oturmaktan umudunu kesen Kürkoğlu, "Ecevit'in de- meçleriyle sosyal demokrat tabandan dışlandığı" kanısında. DSP'lüer, SHP'nin HEP ile işbirüğin- den ve Alevi-Sünni aynmından faydalan- maya çalışıyor. HEP ile ittifakın SHP'ye puan kaybettırdiğine ınanan DSP İl Baş- kanı Huseyin Karov heyecanla, "DSP ar- ük Adıyaman'da ayaga-kalkt), ynrüyor, yumruk atıyor" diye konuşuyor. DYP'de de liste sıkınüsı söz konusu. Va- tandaşlar arasında daha çok sevıldiği be- lirtilen Kâhta ilçesinin adayı Dengir Fırat- ın yerine eski Danışma Meclısı üyesi ve DYP Teşkilat Başkan Yardımcısı M.Nedka BUgiç'in liste başına getinlmesı, huzursuz- luğa yol açmış. Fırat da tercih için çalışı- yor. Bilgiç, hayli umutlu ve il merkezinin adayı olarak secileceği ve partisinin 4 mil- letvekilliğinin tamamım alacağına kesin gözle bakıyor. MÇP ile ittifak yapan RP, barajı eski milletvekili Abdurrahman Ünsal ile zor- luyor. RP'nin yörede sevilen ismi Ahmet Dognı'nun üçuncü sıraya düşmesinin ya- rattığı sıkıntıyı kısa sürede atlatan RP'nin MÇP adayı Hamit Dolaş'ı listeye alması- mn etkileri konusunda farklı görüşler öne sürülüyor. RFliler, güç kazandıklanm be- lirtirken, öbür partiler tersini savunuyor. Adıyaman'da normal sonuç SHP ve DYP'nin rrulletvekilliklerini paylaşması. Ama son gunlerdekı kampanya ile bir par- ti diğerine fark atarak dört milletvekilli- ğini de alabilir. Türkiye Işveren Sendikaları Konfederasyonu SHP'ye cephe aldı(Baştarafi 1. Sayfada) sabjektif olarak ihlal edfldiü id- diası ile her gün fabrikalanmız- da meşru greve cevaz verecek so- nunluluk içindedir. Dayanışma ve genel grev için trfttjflni realize ettigi ve memur- lara da genel grev hakkı verdiği zaman Sayın Inöntt'nün hüktt- met başkanı kottugunda oturdu- gunu diişünmek ile istemiyo- rom. Böyle bir gümburtüde se- TİmM ybzünun şaşkınlık ve pe- rişanlıgını şimdiden görör gibi- yim." Baydur, lnönü'nün sürekli sosyal hakları arttıracağından söz ettiğini de belirterek "Sa>ın tnönü've Turkiye'de bu haklann dünya normlan içinde en ileri ve kalabalık haklar olduğunu ha- briatmak istiyorunT dedi. TİSK Başkanı, SHP Genel Başkanı tnönü'nün vaatlerini hep sendi- kah ışçi üstüne bina ettiğini de söyleyerek "Biz Turkiye'de 1.5 milyon sendikah, 2 milyon sen- dikasız ve 1.5 milyon da kacak isci olduğunu sayın liderimize hatuiatır, sendikalaşmaya stcak bakan işverenlerin de haksu re- kabete mnhatap olduğunu bir kez daha vurgulanz" diye ko- nuştu. TİSK Başkanı Refık Baydur, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ile ügili olarak da şun- lan söyledi: "Bir altın ttçgen vaat ediyor. Ve hepimizin arzu ettiği herke- se yeterli ücret, saglıkb çevre, iş- ten çıkarmaya son, her çalışana konut, her çalışana grev hakkı diyor. Ve aynı çdişkinin içine döşiiyor. O zaman anlıyoruz ki devlet tecrübesi olsun olmasm politikacdannuz vaat etmekle, uygulamanın aynı olmadığını şimdiden kabuDeniyor ve bol ke- seden vaat ediyorlar. Ana mu- halefetin çizdigi cizgi küçuk par- tiler için de ufak tefek degişik- liklerie aynı." ANAP'a Refık Baydur, ANAP iktida- nnın da uygulamada buyük ha- talar yaparak şansını iyi kulla- namadığını vurguladı. Baydur, ANAP'ın eski ANAP imajını toptan reddederek yeni bir ANAP imajı yaratmaya çalıştı- ğını, bunu da bir reklamcmm inisiyatifine terk ettiğini söyle- di. Baydur, 20 Ekim öncesi par- tileri ve liderlerini değerlendir- diğı konuşmasını şöyle bitirdi: "Özet olarak şunu soyleyebi- liriz ki seçim oncesi vatandaşın önüoe hiçbir parti açık, berrak, inandma ve rutariı bir program- la çıkmamıştır. Bu durumda va- tandaşa bir tek soz kalıyor. Ört ki ölem." Refık Baydur'un ANAP'm uygulamada hatalar yaparak ik- tidar şansını iyi kullanamadığ]- nı söylediği konuşmasımn altı çizilen bölumleri de özetle şöy- le: "Yönetimde ciddi, tarafsız ve inandıncı olamaımştir", "Vatan- daş ve müteşebbise, tarafgirtige, afle ve dost şirketlerine, şahsi ge- lir kaynağı haline gelirilen ozel vakıflara, keyfi karartara, riışve- te, soyguna, kanunsuzluğa, din ve mezhep istismanna 'yöneten en iyi bilendır' gibi çagdışı bir polirjkacı ve bürokrasiye yenik düşürülmüstür", "Devlet yöne- timi, baştakinin arzu ve ihtira- sına baglı, seçene ve seçilene de- ğer venneyen bir bencillige kur- ban edilmiştir", "Devletin mut- faktan degil, makamdan yöne- tilmesini istiyonız", "Yeni poli- tik, ekonomik ve sosyal macera- lara takati olmayan memleketi- mizde laik, demokratik, parla- menter yoneümden yana olan sağ partilerin uzlaşma içinde bir araya gelmesini temenni ediyo- nız. Çünku öniımüzde bir koa- lisyon kaçınılmaz gibi gorun- mektedir", "Ara partilerin so- rumsuz davranışlan ve anahtaı olmalan büyük tehlike arz et- mektedir. Onun için politikacı- lanmızın, şahsi çıkar ve kapris- lerini bir tarafa iterek uzlaşma- lanru istiyoruz." 1990 yüında 3 milyon işgücü- nün grev ve benzeri uygulama- larla kaybolduğunu, 1991 yılının ilk 8 ayında aynı rakama ulaşıl- dığını kaydeden Baydur, hem sağ hem de sol muhalefet mil- letvekillerinin grev hakkını ye- terli gormeyip yollara düşen iş- çi kitlelerinin önünde yürüdüğü- nü anlattı. Baydur bu konuda da şunları söyledi: "Sonra tahrik edilen işcileri sendikacılar da ikna edemedi ve kapanmalar, işten çıkarmalar gttndeme geldi. Bugün issizler ordumuza yenileri eklendi. Po- litikacı bunu bile istismar ede- rek işten çıkarmaya polisiye ted- birler vaat ediyor. Pekiyi, işlet- me kapanırsa senin tedbirlerin ne işe yara>Ticak?" "Hiç şüphe yok ki ANAP ik- tidan, bu 10 yılda çok şe> yap- ü, ancak sanayinin yanında ol- mayı daima ihmal etti" dıyen Refık Baydur, "Sanki hizmet sektörü gelişme boyutunu daha hızlı sürükleyecekti. Ancak so- nuç bekleneni vermedi. İç ve dış borçlar taşınamayacak hale gel- di." Baydur, enflasyon, borçlan- ma ve fon uygularnalarının eko- nomide yol açtığı olumsuz so- nuçları da şöyle sıraladı: "KtT'ler acımasız zam maki- nesi oldu", "Enflasyon tırman- dı", "Gelir dağılımı bozuldu", "Faiz yukseJdi", "Finans piyasa- sı istikran kaybetti", "Yeni ya- ünmlar durdu", "Issizlik arttı", "Çalışmabansıbozuldu", 'Ka- cak işletme ve işçi adedi arttı", "Hırsızlık ve haksu: kazanç art- tı" "Röşvet aleni hale geldi", "Yönetenjer, aile bireyleri veya ortaklan ile bu vurguna kanş- ü", "Devleti >önetenler konuş- mak isteyene bol malzeme ver- düer." "Devlet ve yüksek ma- kamlar asmdınldı", "Şehircüik, hizmet, yerteşbn ahlaksızca istis- mar edildi", "Vergi, çalışanın ve sanayicinin sırtında her. gun ar- tan bir kambur haline geldi." TİSK Yönetim Kurulu Başka- nı Refık Baydur konuşmasını, politikacüara atıfta bulunduğu şu fıkrayı anlatarak bitirdi: "Dunyanın en iyi palavra atan milletinden olan bir Fransız ve bir tranhyı yanşünyorlar. Fran- sız, 'Ben geçen sene falanca li- mandan, bir transatlantike bin- dim. New York'a gidiyordum. İçinde bulunduğumuz transat- lantikten bir zat atladı ve yüze yuze Amerika'ya bizden önce gitti' diyor. Sıra tranlrya geliyor. İranh lafı fazb uzatmıyor ve 'lş- te o zat bendim' diyor/^_ TİSK'in Bursa'da gundemiyle yaptığı genişletümiş yönetim kurulu toplantısı 8 ekim salı günü b.itecekJ Hastane görev kartımı ve nUfus cüzdarumı kaybettim. Hükümsüzdür. ADEM TETİK