Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecıhk Turk Anonım
Şırketı adına Berio Nadi • Murahhas U>e Emine l'şaklıgil
0 Genel Yayın Mudüru: Hasan Ccmai. Yazı tşlerı Muduru: Oka>
Gonensin • Haber Merkezı Müduru: Yalçın Bayer, Savfa
Düzem Yönetmeru: Ali Acar 0 Temsılcıler ANKARA: Ahmet
Tan. IZMIR Hikmel Çetiakaya, ADANA. Çetin Vığenogln
Iç Polıtıka. Celal Başlangıf, Istanoul Habcrler. Ş»na) Kalkan, Ekonom Mtral Tamer, D15 Haberler
Ergıın Balcı, Ij-Sendıka Şukmn Kettncı, Kültur Cdal Uster, Eğmm Gcncay Şa>lan, Yurt Haberlerı
Necdet Dogan, Spor Danışmanı Abdttlkadir Yocelnaıı, Dızı Yazılar Kemn Çalışkan, Arajtırma
Şahin Alpaj, Ouzellme Abdullah Yancı # Koordınalor Ahmet Korulsan % Mah lşlcr Erol Erfcut
0 Muhasebe Bukfil Veoff % Butçe-Planlama. Srvgi Omanbe^oglo 0 Reklam \>>e Tonın 0 ldare
Huse)in G«rer 0 lşletme Öıtder Çrlik 0 Bılgı-lşlem Nall İnal 0 Personel Sevgi Bostancıotlu
Yaun Kurulu Başkan ilhan
Selçuk, Oklay Akbal,
Valçın Bajrr, Hasan Cemal,
Hikmet Çttlnkaya. Okav
Gonensin, Lgur Mumcu,
\)i Sırmen, \hmel Tan
Basan ve Yayan. Cumhuııyet Malbaaahk ve Gazetecüık T.A Ş Türkocağı Cad
39 41 Cağaloğlu 34334 Ist PK: 246 - Istanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Tda:
22246. Fax- (1) 526 60 72 0 Bürolar Ankara: Zıya Gökalp Blv Inkılap S. No:
19 '4, Tel. 133 11 41-47, Telex 42344, Fax (4) 133 05 65 0 lznrir H Ziya Blv.
1352 S 2/3. Td: 13 12 30, Teloı 52359, Fax (51) !9 53 60 0 Adan: luöntt Cad.
119 S No 1 Kat 1, Td: 19 37 52 (4 hat). Telex. 62155, Fax. (71) 19 25 78
TAKVİM: 7 EKİM 1991 Imsak: 4.35 Güneş: 6.59 öğle: 11.57 lkindi. 15 09 Akşam: 17.44 Yatsı: 19.03
Hastanelerin belkemiği olan hemşirelerin sorunlan, sağlık dünyasının gizli yarası gibi
Şefkat meleği şefkat bekliyorHemşirelerin en çok hasta sahipleriyle sorunları ' 'Bir hemşirenin temel işi hastaya bakmak. Ama DPT'nin istatistiklerine göre Türkiye'de bir
oluyor. Çoğunlukla hemşire hastaya bakmıyor, biz daha çok işimiz dışındaki işlerle hemşire ye ebeye 930 kişı düşüyor. Bu oran üç
hastayla ilgilenmiyor diye saplantıları var. Hasta uğraşıyoruz" diyor 13 yıllık hemşire Nermin büyük ilimizde 739, diğer illerde ortalama 1Ö07
sahibı sıkıntısından birine 'patlamak' zorunda. Demirci. Her tarafa uzanmak zorundalar. Hatta kişi. Batı ülkelerinde bu rakam 200'e düşüyor.
Doktora bağıramıyor, hemşireden hırsını alıyor. sekreterlik bile yaptıkları oluyor. Türkiye'nin hemşire ve ebe gereksinimi 200 bin.
SERPİL GÜNPÜZ
Nermin Demirci ve Gönül
Vartaan.
Biri 13 yılhk, diğeri 10 yıllık
hemşire. Kapıcısından doktoru-
na, problemli sağlık personelin-
den sadece iki örnek. Hem ka-
dın hem de hemşire olmanın
"yükünü" taşıyorlar.
"Okul döneminde kendi ken-
dime sorardım; niçin bemşireli-
gi bu kadar sevdirmeye çahşıyor-
lar. Yoksa meslege başlayınca
nefret mi edecektim" diyor Ner-
min Demirci.
Ama hayır. Her türlü sıkıntı-
ya karşın seviyorlar yaptıklan
işi. Bir dolu sorunu yaşamalan-
na rağmen...
Diyorlar ki: "Okul dönemin-
ât bemşireük nedir? Hastaya
nasıl yaklaşılmalıdır? En ideali
ve en güzeÜ nasıi olıır, onu öğ-
reüyoriar. Ama gerçekler çok
farklı."
Hemşire olmak...
Ta başından başüyorlar anlat-
maya. Yaşadıklarmı anlatıyor-
lar... Çok sıkı koşullarda okul
bitiriyorlar. Ortaokuldan sonra
4 yıllık hemşire eğitimi. Okulda
gazete okumak, kitap okumak
yasak. Yoksa ceza var. Hastane
stajlannda 5 dakika oturmak bi-
le yok. Hastane içinde oturcna-
dan sürekli dolaşmak zorunda-
lar. Yaş dönemleri 14-17. Böyle
bir eğitimin yanlışhğımn cezası-
nı hâlâ yaşıyorlar. Verilen tek
izin sadece hafta sonları
13.00-16.00 arası. Bu üç saati de-
ğerlendirmek için panik haünde
okuldan fırlamak ve ne yapaca-
ğını bihnemek... Hiçbir şey yap-
madan da okula dönmek.
Bu dönemi üzüntüyle anlatı-
yor Nermin ve Gönül hemşire.
"Bu insanlar bizi bu kadar sı-
karken acaba haklı mıydüar?"
Kendi kendilerine şimdi soru-
yorlar bunu.
18 yaşında mezuniyet. Çok
büyük sorumluluklarla yüklu
olarak işe başuyorlar her hem-
şire gibi. O yaşta bir üısamn ölü-
müne tanık oluyorlar, ağır bir
hasta ile karşılaşıyorlaj. Ameli-
yaü hiç sevmiyorlar, ama kunım
onlan ameliyathaneye verdiği
için çalışmak zorunda kalı-
yorlar.
Bu yuzden hemşirelik eğitimi
veren yatılı sağlık meslek lisele-
rine şiddetle karşı çıkıyorlar ve
hemşirelik eğitiminin universite
düzeyinde olması gerektiğine
inanıyorlar.
"Düşıiniin" diyor Nermin
Nermin Demirci, 13, Gönül VirhanlOyıldanberibenışirelikyapıyor.tkisidebertürlüsıkınöyakarşın yaptıklan işi seviyoriar. (Fotograf: ERDOĞAN KÖSEOGUJ)
hemşire, "Okuldan mezun olu-
yorsunuz ve ber gün gazete oku-
muş bir doktoria, ogrenimi sıra-
snda hiç gazete okumaratş hem-
şire bir arada çalışıyor. Biz sans-
lıydık. ÇaJıştıgımız doktoriar bi-
ze çok yardımcı oldu ve iyi bir
ekip oluşturduk. Ama ber hem-
şire boyle bir şansa sahip değil."
Okuldan sonra bir başka
"cendere" bekh'yor hemşireleri.
Hastaneler, ekonomik sorun-
lar... Nermin Demirci 13 yılhk
hemşire olarak 1 milyon 300 bin,
10 yılhk hemşire Gönul Vartaan
da 1 milyon 170 bin lira alıyor.
Saat 07.00*de işbaşı yapıyor ve
saat 15.00'te bırakıyorlar.
Nöbetçi olduklarında da sa-
at 15.00'ten ertesi sabah 07.00'ye
de|in 16 saat aralıksız çahşıyor-
lar.
Istanbul TAp Fakültesi cerra-
hi ve ortopedi servislerinde 70
hastaya bir hemşire duşerken
nöroloji hemşiresi olarak tek
başlarına 30 hastaya bakmak
zorundalar. "Avrupa'da 3 hasta-
ya bir bemşire düşerken siz
düşttniın" diyor Nermin
Demirci.
Hemşireler, hastaya şefkat
göstermek, elini tutmak, saçını
okşamak için eğitim alıyorlar,
ama hastadan hastaya koşarken
bunları yapmak mumkun mu?
Peki hastalarla sorunlan ol-
muyor mu?
"Bizim, hastalarla sorunu-
muz olmuvor" diyorlar. "Bize
mahrem yerlerini göstermekten
hoşlanmıvoriar, o kadar. Ama
hasta hastadır."
En çok hasta sahipleri ile so-
runlan oluyor. Çok yoğun ve sı-
kıntılı zamanlan oluyor hasta
sahiplerinin. Çoğunlukla da
'hemşire hastaya bakmıyor, has-
tayla ilgilenmiyor' diye saplan-
tıları var. Hasta sahibi de sıkın-
tısından, birisine "patlamak"
zorunda. Doktora bağıramıyor-
lar, hemşireye bağınyorlar.
"Yanlış politikalann suçunu
bizim üstümüze yuklüyorlar"
diyor Nermin hemşire. Sonuçta
"kaü" ve "kötü" hemşire olu-
yorlar. Her zaman "bedef, hem-
şire"... "Nermin ve Gönül hem-
şirelerin dile getirdiklerı şekliy-
İe hemşire, hastanede "ortada
bir ekip" gibi çalışıyor. Her ta-
rafa uzanmak zorundalar. Has-
ta bakmanın dışında neredeyse
her işle ilgileniyorlar. Sekreter-
lik bile yapıyorlar.
"Bir hemşirenin temel işi has-
ta bakmak, ama biz hasta bak-
maktan çok işimiz dışında işlerle
nğraşıyoruz' diyor Nermin De-
mirci.
En büyuk sorun ziyaret saat-
lerinde yaşanıyor bir de... Be>in
kanamalı bir hasta. Bir bakıyor-
sunuz bütun ailesı başında.. Zı-
yaret saati sonrasında hemen
•eski' duruma geçiyor hasta.
Hemşireler zaman zaman katı
kurallar uyguluyorlar, ama na-
file... 'Sistem yanlış.'
Gönül Varhan, bir hemşirenin
çahşma saatleri içinde yaptığı iş-
leri anlatıyor:
"Servise geliyoruz. Nöbetçi
hemşireden hastayı teslim alıyo-
nız. Hasta başında hemşire ka-
yıtlan vardır. Servis sorumlusu
sabah saatlerinde işbolumu ya-
par. Derece, tansiyon ve kan tet-
kikleri gibi ratin işlerin yanmda
yoğun bakım hastalannın bakı-
mı yapılır. 2 saatte bir çevrilir,
tansiyon ve ateşleri alınır. Eksik
ilaçlar kontrol edilir. Refakatçi
eğitimi ile Ugilenilir. Ayrıca bas-
talann başka işleriyle uğraşıhr.
Tekeriekli sandalye bulmak, ara-
ba, ambülans hep hemşirenin
işidir. Yemek tartımı, hastamn
yemeğini kontrol etmek, dağıtı-
mıyla ilgilenmek hemşirenin gö-
rrvidir. Diyabetli hastalann >e-
megiyle ayn ayn Ugilenilir. Bu-
nun yanı sıra hastalann yıkan-
ması, genel temiziiği, brnaklan-
mn kesilmesi hemşirenin temel
işidir. Butun bunlann yanı sıra
birtakım burokrasi ve kırtasiye
işleriyle ilgilenmek zonındadır."
Mesai saati bitınce de başka
sorunlar başlar.
"Bekâr bemşireler, hastane
içinde lojmanda kahriar. Tek
odada 2-4 kişi" diyor Nermin
hemşire. Nöbetten çıkıp uyumak
isteyen var, müzık dinlemek is-
teyen var. "Aldığın parayla loj-
manda kalmaya mahkûm olu-
yorsun, kendine ait bir evin
olmnyor" diyor Nermin Demir-
ci.
Bu yüzden kimi hemşireler
evliliği bir kurtuluş olarak göru-
yor. Bu kez başka sorunlar baş-
hyor. Aile ve çocuk sorunlan.
Para yetmiyor. Boş kalan za-
manlarda özel hemşirelik yapı-
lıyor. Uykusuz hastaneye gelip
burada verimli olmaya çalışıh-
\or. "Insanustu bir gayretle ça-
lışmak, cin gibi olmak gerekir"
diyor evli ve çocuklu Gönül
hemşire.
Hastanelerin 'mdekleri' hem-
şireler, önce kendi cehennemle-
rinı aşmak zorundalar...
Hemşirelik haklan
"American Joumal Of Nur-
sing"de yer alan, ancak Türki-
ye'de geçerli olmayan hemşirelik
haklan şöyle sıralanıyor:
• Aldığı hemşirelik eğitimi vc
kendi kişisel yeteneklerinı kulla-
narak mesleki becerilerini sergi-
leme ve geliştirme sonucu itibar
görme hakkı.
• Uygulamalannı meskgine uy-
gun bir ortamda sürdürerek ça-
hşmalanmn tanınması hakkı ve
bu doğrultuda ödüllendirihne
hakkı.
• Fiziksel, duygusal stres ve sağ-
lık risklerinin minimum olduğu
bir çevrede çalışma hakkı,
• Hastaya yapılan profesyonel
uygulamalan yasal doğrultusun-
da kontrol etme hakkı,
• Hemşireligi ilgilendiren politi-
kalann oluşturulmasuıa kâtüma
hakkı,
• Hemşirelik ve sağlık hizmetle-
rine yönelik politika ve sosyal et-
kinlikler içinde yer alma hakkı.
DPT Sosyal Planlama Baş-
kanhğı'nın istatistiklerine göre
Turkiye'de bir hemşire ve ebeye
930 kişi düşüyor. Bu oran üç bü-
yük ilimizde 739, bunun dışın-
daki illerde ortalama 1007 kişi.
Batı ülkelerinde ise bir hemşire
ve ebeye ortalama 200 kişi dü-
şüyor.
tstatistiklere göre Turidye'nin
hemşire ve ebe gereksinimi 200
bin civannda. Ulkemizde bır he-
kime 1.4 hemşire ve ebe düşer-
ken sağlık personeli açısından
yoğun birikimlerin olduğu üç
buyük ilimizde hekim başına 0.8
hemşire ve ebe düşüyor. Bazı il-
lerimizde, örneğin Tokat'ta 5.6,
TUDceli'de 5.5, Muş'ta 4.3 gibi
oranlar çıkıyor. Yani sağlık per-
soneli büyük illerde yoğunlaşır-
ken yardımcı sağlık personeli
daha küçük yerleşim birimlerin-
de yoğunlaşmış oluyor.
Uyku
ilacına
yasak
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Dünyanın en
"popüler" uyku ilacı îngütere*-
de yasaklandı. Nedeni: Alışkan-
lık yapması ve ruhi dengesizlik
yaratması. "Ingiltere tlaç Gn-
venliği ve Denetimi Komisyo-
nu", şimdiye kadar hakkında
700 dava açüan "Halcion"un pi-
yasadan çekilmesine karar ver-
di. llacın yapımcı firması "Up-
john". karar ale>hinde Yuksek
Mahkeme'ye başvunnak istediy-
se de bu istek kabul edilmedi.
Amerikan ilaç firması ise ilacı-
nın "güvenli olduğunu ve aJey-
hinde biçbir bilimsel ya da tıb-
bi delil bulunmadığım" iddia
ediyor. Firma sadece bu uyku
ilacından geçen yıl 240 milyon
dolar kazanmıştı.
tlaç biliminde "barbitürat"
olarak bilınen ilaçların
1960'larda gözden duşmesi ar-
dından, hafif kaygı, endişe, hu-
zursuzluk durumlannda baş\Ti-
rulan ve sakin bir uyku sağlayan
"benzodiazepin" grubu ilaçlann
herkese "iyi gelmediği" ve ruhi
yan etkileri olduğu zamanla an-
laşıldı. Amerika ve Batı Avru-
pa'da sadece bu tür ilaçlardan şi-
kâyet nedeniyle şimdiye kadar 11
bin dava açıldığı bildiriliyor.
"Haldon" 1980;de de İngiltere
1
-
dekine benzer şikâyetler üzerine
Hollanda'da yasaiclanmıştı.
Ingiltere Sağlık Bakanlığı'n-
dan edinilen bilgiye göre 1978
yüında piyasaya çıkartılan "Hal-
don"a ilişkin "kötü yan etki" şi-
kâyetleri 390"! buluyor. Bunlann
200 kadarı da ruhi dengesizlik,
hafıza kaybı, ruhi çöküntü gibi
şikâyetleri içeriyor. Geçen ağus-
tos ayında Amerika'da bir kadı-
nın, bu ilacın etkisindeyken an-
nesini oldurmesi büyük yankı
uyandırmış, kadın ilaç firması
"Upjohn"u dava etmiş, firma
mahkemeye gitmeden kadına 21
milyon dolar tazminat ödemeyi
kabul etmişti. "Ilo Grünberg"
adlı kadın, annesıni öldürdüğu-
nfi 'hanrlaynmadığını" soylemiş,
bu durum hipnotizma ile de
saptanmıştı.
POLtSGtTTİ— Şişli BelediyeBaşkanı FatmaGirik, ogrenci ailelerinin şıkâyeli uzenne Aırport Diskotek'e iki polis alarak gitti. tki polis
yardımistemekiçinçtkular,fakatdonuşleriııdeŞişliEcnniye( \mirinin"buradakıola> biziılgilendirmiyor, mudahaleetraememizisoyledi"
diyerekdiskotektenaynlıncadenetim.gençlerinprotestosuile'evrakincelemevetahlirboyutundasonaeriyor. ( Ml HARREM AYDIN)
Diskotek nasıl deneüenemedi?
ODTÜ'de 1 ydda
1170 atıbııa
ODTÜ'de geçen yıl sınıf geçmenin
zorlaştırılması, 1990-1991 öğretim yılı
sonunda 1170 öğrencinin okuldan atılmasıyla
sonuçlandı.
Istanbul Haber Servisi —
"Şişli Belediye Başkanlığı'na
gekn bir ihban değeıiendirerek
i harekete geçen Başkan Girik,
I inanılmaz bir gerçegi açüdığa
kavuşturacak..."
"Şok haber" başhğıyla gaze-
telere fakslanan bu yazı üzeri-
ne Şişli Belediye Başkanı Fatma
Giıik'in makam odasında top-
lanan gazeteciler, bu "gizli" tu-
tulan "şok haber"ı öğrenmek
için sabu'sızlamyorlar. Sorular
yanıtsız kalıyor.
Başkan Girik'in "Narkotik-
ten çagırdığımız yetkili heniiz
geJmedi" açıklaması, yorumlan
"nyuşturucu" üzerine yoğun-
laştınyor. Az sonra Fatma Gi-
rik, yardımcılan, Şişli Belediye-
si Zabıta Müdürti ve zabıta me-
murlanyla birlikte belediyeden
hareket ediyoruz. llk durak
Mecidiyeköy Karakolu. Fatma
Girik hızla karakola gidip iki
polis memuruyla geri dönüyor.
Yeniden yola çıkıyoruz. Bu kez
Zincirlikuyu'daki Airport'a gi-
diyoruz. Bodyguardlann şaşkın
bakışları arasuıda diskoteğe gi-
riyoruz. Sigara dumanından
göz gözü görmüyor, müziğin
sesi her şeyi bastınyor. Zabıta
memurları çevreye yayıhyor.
Herkes yan şaşkın. Fatma Gi-
rik, Mecidiyeköy Karakolu-
ndan getirdiği polis memurla-
nna dunımu anlatınca olay ay-
dınlaruyor: Bir diskotek baskı-
nındayız. Şişli Belediyesi, "Or-
taokul ve lise öğrencUeri bura-
da içki, sigara ve puta tapma gi-
bi kötü alışkanlıklara teşvik
ediliyor" ihbar ve şikâyetlerini
değerlendiriyor. Polis memur-
lan, "durum ciddi" diye düşü-
nüyorlar herhalde ki "Biz yar-
dımcı ekip çağınnaya gidiyo-
ruz" deyip ayrılıyorlar dısico-
tekten. Başkan Girik de dene-
time başhyor.
Gençler "dışanda" bir şeyle-
rin olduğunu fark edip dansla-
rını bırakıyor ve Fatma Girik-
in çevresini sanyorlar... Her ka-
fadan bir ses, ardından bir yo-
rum geh'yor... Az sonra Ai-
rport'un işletmecisi Önder Öz-
kan görünuyor. Spor bir kıya-
fetle Şişli Belediye Başkanı Fat-
ma Gink'in yanına gehyor. So-
runun ne olduğunu sorduğun-
da Fatma Girik, "bazı öğrenci-
lerin diskotekte içki, sigara,
uyuşturucu benzeri kötü alış-
kanlıklara yoneltildiğini" vur-
guluyor ve "denetim
yapacaklanm" söylüyor. 01-
dukça rahat ve umarsız görü-
nen önder Özkan, buradaki eğ-
lence tarzının hiç de duşünulen
biçimde olmadığını, herkesin
isteğiyle buraya geh'p kurallara
uygun eğlendiğini anlatmaya
çalışıyor. Zabıta görevüleri be-
lediye yetkileri çerçevesinde iş-
letmenin resmi evraklanm isti-
yorlar.
Diskotekteki bazı görevliler
hırçınlaşıyor. Çeşitli tehditler
savurarak bir kadın gazeteciyi
tartaklamaya başlıyorlar. Fat-
ma Girik ve Önder Özkan ha-
vayı >Timuşatıyor. tncelemeler
sonucu diskoteğin sağlık karne-
sinin bulunmadığı ortaya çıkı-
yor. Gerekli işlemler yapümak
üzere tüm evTaklara el konulu-
yor.
İçki ve sigara satılan bölumü
gezen zabıta memurlan plastik
bidonların içindeki sıvılann ne
olduğunu soruyor. Yanıt:
"Konyak." Zabıta ve sağlık me-
muru bunlan tahlil ettirip ince-
lettirmek için birer örnek alı-
yor. Bu arada yardımcı ekip ça-
ğırmaya giden iki polis memu-
ru da dönüyor. Poüs memurlan
Fatma Girik'e, "Şişli Emniyet
Amiri'nin buradaki olayın ken-
dilerini ilgilendirmediğini ve
müdahale etmemeleri gerektiği-
ni söylediğini, "Eger bir sorun
varsa bana geisinler' dedigini"
aktanyorlar ve diskoyu terk
ediyorlar...
Fatma Girik bir sure ortadan
kaybolan Önder Özkan'a bura-
nuı mudavimi olan çoğu öğren-
ci gencin ailelerinin şikâyetleri-
ni aktarıyor. Bunlardan birisi
ise ihban yapan Dursun Erkoc.
Erkoc, Şişli Belediyesi zabıta
memuru. Anlattığına göre sık
sık Airport'a giden 14 yaşındaki
kızı son zamanlarda sinir kriz-
leri geçiriyor ve doktor tedavi-
si altına alınıp sürekli iğneyle
sakinleştiriliyor. Fatma Girik
bu ve diğer 10 ailenin şikâyet ve
ihbarlan üzerine ahlak zabıta-
sı ve narkotik şubeye başvur-
duklanm, ancak bir sonuç ala-
madıklannı anlatıyor. Girik,
hem Şişli Belediye Başkanı hem
de bir kadın olarak bu çocuk-
ların dunımuna kayıtsız kala-
madığını ve belediye yetkileri
içinde tum yasal işlemleri yapa-
cağmı söylüyor.
Girik ve diğer yetkililer çıkmak
üzere kapıya yöneldiğinde arka-
larında yığılan gençlerin, "Yiı-
uh, oleyyy, SHP sov ve reklam
peşinde, biz hayatımızdan
memnunuz" biçiminde bağır-
dıklan duyuluyor.
Emniyetin kendilerine yar-
dımcı ohnamasını eleştıren Fat-
ma Girik çaresizlik içinde,
"tüm evraklann ayrmülanyla
ioceleneceğini, alınan sıvılann
tahlil ettirilecegini. aynca bele-
diyenin denetimlerini
sürdürecegini" anlatıyor...
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — ODTÜ'de geçen öğre-
tim yılında 1170 öğrencinin ba-
şarısızlık nedeniyle üniversite-
den atıldığı belirlendi. öğrenci-
ler, geçen öğretim yılında değiş-
tirilen yönetmelik yüzünden
atılma durumunda kaldıklarını
belirterek mahkemeye başvur-
maya başladılar.
YÖK'ün sınıf geçmeyle ilgili
düzenlemeyi üniversitelere bı-
rakmasının ardından, uygula-
madaki farklılıklar sorun çıkar-
dı. ODTÜ, 1990-1991 öğretim yı-
lı başında yönetmeliği değiştire-
rek, ikinci sınıf sonunda (dör-
düncü dönem) dört üzerinden
ortalaması 1.50'nin altına düşen
öğrencilerin atılmasını karar-
laştırdı. Aynı dönem sonunda
1.60'ın, 5. dönem sonunda 1.70
1
in, 6. dönemin sonunda 1.80'in,
7. dönem sonunda 1.90'ın, 8.
dönemin sonunda ise 2'nin altı-
na düşenlerin de önce uyanlma-
sı, ikinci kez barajın altına düş-
meleri durumunda atılmaları
uygulaması getirildi. Aynca, ay-
nı dersten üç kere zayıf not alın-
dıgında da öğrencinin ilişiğinin
kesilmesi kararlaştınldı.
Uygulama sonucunda, geçen
öğretim yüında 1170 ögrenci ba-
rajın altında kaldı ve okulla iliş-
kisi kesildi. tki hafta önce ek bü-
tünleme sınavlan yapıldı. So-
nuçlann tümü henüz açıklan-
madı.
Başansızhk oranımn Mühen-
dislik Fakültesi'nde yüksek ol-
duğu, bu fakülteyi Fen ve Ede-
biyat fakültelerinin izlediği be-
lirlendi.
Okulla ilişkisi kesilen Mate-
matik Bölümü öğrencisi Murat
Çınar, üniversitenin ek bütünle-
me sınavlanna da tepki duydu-
ğunu belirterek "Zaten sınava
almak istemiyorlardı, ama gir-
dik. Sonuçta kaldık. Ama sınav
kâgıdımızı görme şansıaı bile
vennedUer" diye konuştu.
Psikoloji Bölümü öğrencisi
Şerefnur Karakaş da, YOK Ya-
sası'nda "ögrencilerin üniversi-
teyi 7 yılda tamamlayabilecekle-
rine" ilişkin hukum bulunduğu-
na dikkat çekerek "YÖK Yasa-
sı'na aykın olan universite yö-
netmeliği degiştirilmeli ve bize
YÖK Yasası'nın verdigi hak
tanınmaudır" diye konuştu.
Öğrenciler, Gazi Üniversite-
si'nde ek butunleme sınavında
başanlı olamayan öğrencilere alt
smıfı tekrarlama hakkı verildi-
ğine, ODTÜ'de bu durumdaki
öğrencilerin kayıt yenileme iste-
ğinin reddedildiğine dikkat çe-
kerek farkh uygulamaya son ve-
rilmesini de istediler.
B.Çekmece'ye
direk alo
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — PTT Genel
Müdürlüğu bir açıklama
yaparak Büyukçekmece
ilçesi dahilinde bulunan
telefon numaralanmn 9
çevirmeden aranacağını
bildirdi. Büyukçekmece
dahilindeki telefon
santrallan Istanbul telefon
şebekesinin lokaline alındı.
Buna göre aşağıdaki
isimleri yazılı
Büyukçekmece santrallarına
bağlı abonelerin telefon
numaralannın önüne şu
rakamlar eklenecektir.
Büyukçekmece (68),
Kumburgaz (68), Gürpınar
(680), Büyukçekmece
(Çarşı) (672), Ahmediye
(687). Istanbul dışmdan
yapılacak aramalarda bu
numaralann başına
tstanbul'un kodu olan (1)
rakamı eklenecek.
İstanbuTun
kıırtıılıışu
• İstanbul Haber Servisi
— Istanbul'un düşman
işgalinden kurtuluşunun 68.
yıldönumu törenlerle
kutlandı. Yıldönumu
dolayısıyla Cumhurbaşkanı
Turgut özal, TBMM
Başkanı Kaya Erdem,
Başbakan Mesut Yılmaz,
SHP Genel Başkanı Erdal
tnönu ile DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel
birer kutlama mesajı
yayımladılar.
Yurtlar için
son gün
• ANKARA (ANKA) —
Artık yıllarını okuyan ve
özel yetenek sınavı ya da
önkayıtla üniversiteye giren
oğrencilerin Yukseköğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na
bağh yurtlara başvurulan
bu akşam sona eriyor.
Yurt-Kur'dan edinilen
bilgiye göre artık yıl
öğrencileri daha önce
barındıkları yurt
müdürlüklerine, önkayıt ve
özel yetenek sınavıyla
yükseköğrenime başlayacak
olanlar da Yurt-Kur kayıt
burolanna başvuracaklar.
ÜMME'de yeni
adım
• ANKARA (ANKA) —
Milli Eğitim Bakanlığı'nın
üniversiteye gıremeyen Use
mezunları için açtığı "Lise
Mezunlarına Meslek
Edindirme Projesi", yuksek-
oğretim statusune doğru ilk
adımını attı. LİMME
projesinın sorumluluğu,
Milli Eğitim BakanhğYnda
yeniden kurulan
Yükseköğretim Genel
Müdurlüğü'ne bağlandı.
Milli Eğitim Bakanhğı
yetkililerinden edinilen
bilgiye göre Yükseköğretim
Genel Müdurluğü, Lise
Mezunlanna Meslek
Edindirme Projesi
uygulamasında,
yükseköğretim kurumlan
ile gerekli koordinasyon ve
işbirlığini sağlamakla
yükumlu olacak.
2 uçak kayıp
• BURSA (Cumhuriyet
Bürosu) — Türk,
Amerikan, Italyan ve
îngiliz Hava Kuvvetleri'nin
katıldığı "Kararhlık
Gösterisi 91" tatbikatında 2
uçağın kayıp olduğu
bildirildi. Balıkesir
üssünden havalandıklan
öğrenilen uçaklann usse
dönmemesi üzerine geniş
çaph bir araştırma
başlatıldı. Araştırmanm
odağını Bursa'nın Orhaneli
ilçesi ve köylerinin
oluşturduğu kaydedildi.
Bursa İl Jandarma Alay
Komutanlığı yetkilileri,
"Böyle bir şey var ancak
araştırmalarunızda bir
sonuca ulaşamadık." dedi.