Katalog

= ^ M 7 EKİM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 SEC1M ' Birgit, SHP'den destek istedi • tSTANBUL (ANKA) — Demokratik Sol Parti (DSP) îstanbul 5. bölge milletvekili adayı Orhan Birgit, SHP'nin Istanbul'da barajı geçemeyeceğini ileri süreTek SHP'B seçmenlerden oylannı DSP'ye vermelerini istedi. Orhan Birgit, DSP Şişli ilçesi tarafından düzerüenen toplantıda yaptığı konuşmada, partisinin tstanbul'da üstünlüğü ele geçirdiğini ve SHP'nin bu kentte barajı geçemeyeceğini savundu. SHP'li seçmenleri bu gerçeği göz önünde tutarak DSP'ye oy vermeye çağıran Birgit şöyle dedi: "ANAP'ın, DYP'nin ve hatta RP'nia ekmeğine yağ sürmek istemiyorsaruz, güçlerinizi DSP'de birleştirin. Bırakııuz, haklannızın, davanızın savunucusu DSP olsun" ARATın aylık araştırması • tSTANBUL (AA)— ARAT Araştırma ve Danışmanlık A.Ş. tarafından yapılan aylık kamuoyu araştırmasına göre tstanbullulann eylûl ayı içinde en çok konuştuğu konular ve en başarüı bulduğu kişiler belli oldu. Araştırmaya göre eylül ayının en çok konuşulan konusu, yüzde 56.1 ile seçimler oldu. Geçen ay Uk sırada bulunan hayat pahalılığı, bu ay yüzde 27.6 ile ikind sıraya duştii, yüzde 4.4 ile işsizlik 3. sırada yer aldı. En çok konuşulan kişiler sıralamasında ise Başbakan Mesut Yılmaz, yüzde 20.7 ile Uk sırayı korudu. Cumhurbaşkanı Turgut özal, yüzde 14.8 ile yine ikinci sırada bulunurken, üçüncü sıraya ise yüzde 12.3 ile DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel yükseldi. Demireri Ecevit, Inönü, Erbakan, Gorbaçov ve Sözen izledi. 'İttifak Yozgat'ı alır' • ANKARA (UBA)— ANAP'lı eski bakan ve Yozgat Milletvekili Cemü Çiçek, ANAP'ın seçim listeleri ile büyük tepki aldıgım ve puan kaybettiğini belirtti. Çiçek, "Demirel meydanlarda kalabalık topluyorsa bunun suçlusu partidir" dedi. Cemil Çiçek, ANAP'ın aday listelerinin son derece yanlış düzenlendiğini söyledi. "lşe yaramayan" çok sayıda kişinin en kritik noktalara konduğunu, partinin böylece yıpratıldığını kaydeden Çiçek, "Liste yapma konusunda bir imtihan açılsa en kötüsünü yapmak bunlara nasip olur." dedi. Geleş'in babası bagımsız aday • ANKARA (ANKA)— Ankara'da bu yıhn nisan ayı içinde gözaltına alınan ve gözaltmda iken ölen Veli Geleş adlı 17 yaşındaki lise öğrencisinin babası Cemal Geleş, bağımsız milletvekili adayı oldu. Ankara 2. bölgeden aday olan Cemal Geleş, "Hak ve özgurlük isteklerimizin karşısında devlet terörü, işkence ve polis copu vardır" dedi. Cemal Geleş yaptığı açıklamada, seçimlere katılan hiçbir siyasi partiye güvenmediğini, tüm siyasi partilerin işveren örgütlerinden onay aldıklarını ve erken seçimin Türkiye'nin içinde bulunduğu krize çözüm getiremeyeceğini savunarak hiçbir siyasi partiye güvenmediği için bağımsız aday olma yolunu seçtiğini söyledi. Akıncı kaza geçirdi • Haber Merkezi — lzmir Manisa karayolunda meydana gelen trafık kazasında ANAP Şanhurfa Milletvekili Necati Akıncı ağır yaralandı. Hızır özçelik yönetimindeki 34 SLB 59 plakalı özel otomobil, Süreyya piknik alanı yakanında karşı yönden gelen Ülken Inan'ın kullandığı 35 UL 841 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, ANAP Şanlıurfa Milletvekili Necati Akıncı ile bayan arkadaşı Ülker tnan ağır yaralandılar. Yaralılar Manisa SSK Hastanesi'nde tedavi altına alındılar. Yurdun diğer yerlerinde meydana gelen trafik kazalarında ise 18 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi yaralandı. Vçlü ittifak'ı eleştirirken 'cami cemaatini bölmeyelim' diyen Deminet Yılıııaz karton başbakanİDtL GÜRSEL / DOĞAN ÖNER / AHMET KURT BOLU / SAKARYA / KOCAELt — DYP Ge- nel Başkanı Süleyman Demirel, halkın iktidarı "tahta at"a, Başbakan Yılmaz'ı da "karton Başbakan"a benzet- tiğini söyledi. "Tahta atın süvaristnin ön- ce tstanbul ti Başkanı Hanımefendi'nin üzeriudekj ipotegi kaldırmasını" isteyen Demirel, uçlu ittifakı eleştirirken "Ca- miye, kışlaya, oknla siyaset sokmayın. Hiç olmazsa cami cemaatini bölmeyelim" dedi. Demirel, "tek başına iktidar" miting- lerini dün Bolu, Sakarya ve Kocaeli'nde sürdürdu. Coşkulu kalabalıklarla karşı- lanan Demirel in Sakarya mitingüıin da- ha görkemli olduğu görüldü. Gezilerini heükoperle sürdüren DYP liderinin du- ne kadar 25 günde 85 kenti dolaştığı be- lirtildi. DYP lideri, Bolulara karşı konuşurken "Düzceyi vilayet yapalım mı" diye sor- duktan sonra "Vilajet numarası 85 ol- stın ve Düzce ili simdiden kutlu ve ha- yırü olsun" dedi. Konuşmaları sık sık "Başbakan Demirel" slogaru ile kesilen Demirel, ik- tidan "pişkinlikle" suçladı ve "Sizin adı- nıza bunlardan davacıyım" dedi. "EUn- de >otsuziuk dosyalan varsa bana versin" diyen Başbakan Yılmaz'a "15 günlflk taü- kümete ben ne dosyası vereyim, 20 Eklm sonrasında sen seyreyle gümbürtiiyii" ya- nıtını verdi. v "Yanş var. Yans 20 Ekim'de. Bu yan- ş» herkes giriyor. Diyelim ki birçok at koşacak. Aflar sıralanmış. Bir tahta at var. Heybea zehir, zulum, zam, israf, hakstzlık, aMatmaca, hırsızhk dolu. Kı- ratınki hizmet, hak, adalet, nimet dolu. Bir at daha var, he>besinde bir şey yok. Diğerlerinin egeri bile yok. Yansta Kı- rat fırlar, çıkar. 10 tur aUr. Tahta at ye- rinde duruyor. Bu yanşın galibi benim." Demirel, konuşmasının üçlu ittifaka yönelik eleştirilerin yer aldığı bölümün- de, meydandakileri sustundu ve kendisi- nin dikkatle dinlenmesini istedi. "Cami- ye gitmenin laikliğe aykın bulunduğu devir" olarak nitelendırdıSü 1965 yılında kendisinin "Herkes gögsünü gere gere Moslümanım diyecek" çjkışım yaptığı- nı ammsatan Demirel sözlerini şöyle sür- dürdü: "Miislümanlığa hizmet edilir. ama Müslumanlık, siyasetin içine sokulmaz. Bu ulkenin "nsan|tt " dinini ogrenmelidir. 400 tane imam-hatip okolunu açtım di- ye, beni gagalayıp durdular. Şimdi imam-hatip okulu açtım diye böbiırle- nenler var. Sen ne zaman başbakan ol- dun da açtın? Cenab-ı Allah ile kulları arasına ginneye kalkanlara dikkat edin. Yanhştır. Cenab-ı Allah, kendisiyle kul- lannın arasına kimseyi sokmadı. Şimdi cennetten arsa satanlar var. Ne için? Mil- letvekili olmak için. Ayıptır, günahtır. Parçalarsınız ülkeyi. tmanun, vaizin ya- kasuu bırakın. Camiye, kışiaya, okula si- yaset sokmayın. Camide ibadet edelim, ama siyaseti orada yapmajalım. Gemı si- yascti meydanında yapalım. Miislüman- lığa siyaseti sokmak, münafıklıktır. Bir bolunmeye gider iş. Burada hem devle- tin göreviilerine hem dc din adamlanna sesleniyorum; gelin bu işlere alet olma- yın. Her şeyi çok böldttk. Hiç olmazsa cami cemaatini bölmeyelim." Demirel, Başbakan'ın sözlerini kaste- derek "kendisini 91, beni 65 model gös- teriyor. Otomobil misiniz, ülkeyi otomo- biller mi idare ediyor? Önce kafada ne var, ona baksın. Tahta atın süvarisi, ts- tanbul tl Başkanı Hanımefendi'nin hi- mayesi ve sa>esinde o atın iıstüne çıka- bilmiştir. Sen bu meydanlara gelip bö- bürlenebilmen için, evvda ustündeki ipoteği kaldır" diye konuştu. Demirel, Şanhurfa tünellerinden ikin- cisinin delinmesi dolayısıyla düzenlenen töreni de eleştirdi. Tünellerin temelini, 1977 seçimlerinden önce kendisinin at- tığını anlatan Demirel, "Urfa tttnelinin bugun 16. merasimini yapıyoıiar. 10 se- ne gerideler. 10 defa bitirilmesi lazundı. Merasimi oy hesabı için yapıyorlar" di- ye konuştu. Demirel, konuşmalarırun son bölü- munde de "ödünç oy" istemeyi sürdür- dü ve vatandaşlara, "Ülkeyi yönetenleri sandığın dibinde koynn. Bonlann ceza- sı, sandık hapsidir. Hapsedin sandıga" diye seslendi. GÜNLERİN KÖPÜĞÜ AHMET TAN Ozal 65-Demirel 32ŞANLIURFA — Padişahın ni, "Gormemişin GAP'ı olmuş" canı çok sıkılıyormuş. O stralar- diye eleştirmek haksızlıktı. da ne seçim var, ne muhalefet Ama GAP'ta delik açmayı, tiderleri, ki padişah kendisini seçimlerden iki hatta önceye Seçime ittifak yapcank girenpartüeri eleştiren Yılmaz: MflleÜe ittifak arıyoruzGÜNDÜZ tMŞİR Başbakan Mesut Yılmaz, ANAP'ın dışında bütün par- tilerin birbirleriyle ittifak ve suni itti- fak kurduğunu belirterek "Hep- sinin gayesi sadece 21 ekimde ik- tidar olabilmektir. Hiçbirisinin kafasuda 8 yıl sonra idrak ede- ceghniz 21. yüzydın Türkiyesi yoktnr. Biz ANAP olarak hiç- bir şeyde ittifak aramıyornz. Hiçbir payandaya da ihtiyaamız yok. Biz sadece sizlerie, milleti- mizle ittifak anyoruz" dedi. Mesut Yılmaz dün ilk olarak Çapa'daki Pertevniyal Lisesi'nin "aşure ve püav" gününe katıldı. Burada okulun mezunlan ve öğ- rencilerinin coşkulu sevgi göste- rüeriyle karşılanan Yılmaz, da- ha sonra okula yeniden geri ver- diği eski tarihi binayı ziyaret ederek anahtan Pertevniyal Vak- fı yetkililerine teslim etti. Yıl- maz, daha sonra kendisine eşlik eden kalabahk araç konvoyu eş- liğinde Kartal miting alanına ha- reket etti. Kozyatağı'nda "Petek" otobüsüne binen Mesut Yılmaz, miting alanına izdiham nedeniyle 45 dakikada ulaşabil- di. Mesut Yılmaz, seçime iki hafta kala burada, kendisini ik- tidar edenlere karşı büyük mo- ral kazandığını belirterek secim- lerin asunda 6 parti arasında de- ğil "farklı iki anlayış" arasında yapüdığını söyledL Yılmaz, "Bir tarafta siyaseti koltuk ve kavga için yapanlar var. Bizim dışımız- daki bütün siyasi partfler işte bu gruptandıriar. O ayasi anlayışın partileridirler. Burada siyaseti sevgi için yapanlar var" dedi. Başbakan Yılmaz konuşması- nı sürdürurken isim vermeden SHP Genel Başkanı Erdal Inö- nü'yu de eleştirirken "Bir siyasi liderimiz 'beni deneyin' diyor. Sanki memleket deneme tahta- sı. Eğer o liderin partisi 20 Ekim'de iktidar olursa ne olaca- ğını görmek için belediyelere bakın" şeklinde konuştu. Yıl- maz, "tstanbul Büyüksehir Be- lediyesi'nin başmda bulunanla- nn 2.5 yü içinde tek yaptıklan- Bin otobüslerin rengini değiştinnek" olduğunu da söz- lerine ekledi. Miting alanını dol- duran kalabalık yurttaş toplulu- ğuna, "tsUnbul Betediyesinden memnun olan var mı?", "Bun- lar Türkiye'yi yönetebilirler mi?", "Hani şu cebinden iki anahtar çıkaran parti liderkri- ne güvenebttir misiniz?" sorusu- nu yöneltip "Hayur" cevabuu al- dıkça coşan Mesut Yılmaz, şun- lan söyledi: "Bir parti kongresinin degil, miOetin seçtigi bir başbakan ol- mak için sizlerden yetki istiyo- rum. Geçmişte bir gun fazla kol- tukta kalmak için bile milletve- kili pazan kuranlar vardı. Baş- ka partiden milletvekili ayartan cambazlar vardı. Biz ise seçim- lere daha bir yü olmasına kar- şın, Meclis'teki rahat çogunlu- gumuzu da döşunmeden sizler- den koltuk istemeye gelmedim. Ben sizlerin dertierimizi çözmek için, sizin başbakanuuz olmak için geldim." Yılmaz, konuşmasında isim vermeden DYP lideri Demirel'i de eleştirerek "Bazılannın elin- de yolsuduk dosyalan varmış. Dosyalan istedim. Bu memle- kette yüzkrce iş yapüıyor. Diye- lim biri, 5'i, 10'u hatalı. Ama yolsuztuk dosyalan elimizde var diyenlerden henüz ses seda çık- madı. Ama eger bir yolsuduk olayının üstüne gitmezsem namerdim" diye konuştu. Yıl- maz'ın bu sözleri üzerine yurt- taşlardan uzun süreli, "Vur vur inleshı, Demird diniesin" şeklin- de sloganlar atıldı. Özel oçak tehlike atlattı Başbakan Mesut Yılmaz'ı, önceki akşam Bahkesir'den ge- tiren "Ana" isimli özel uçağı- nın bir tehlike atlattığı öğrenildi. Alınan bilgiye göre, uçak ts- tanbul'a yaklaşırken, kötü ha- va koşullan nedeniyle, bulut içindeyken, ani olarak hava boşluğuna düştü. llgililer, bü- yük bir sarsıntı geçiren uçağın, herhangi bir hasar görmeden, Atatürk Havalimanı'na indiği- ni belirttiler. Başbakan Yılmaz, konuyla il- gili olarak gazetecilerin sorula- nnı, "Kttçttk bir olaydı, önemli bir şey olmadı" diye yanıtladı. eğlendirsin. Ne de TV var, ki elinde uzaktan kumanda aleti, oynasın. Çevresindekilere, "Beni ova- layacak enteresan adamlar bulun" diye irade buyurmuş. Gece yarısına doğru üç adam getirıp padişah huzuru- na dikmişler. Padişah, gözleri kısık kısık bakan uzun boyluya sormuş. — "Nedir senin mahare tin?" — "Etendimiz, ben çok, ama çok uzaklarda olup b'rteni görü- rüm. Mesela şu anda dağların ötesindeki bir kalenin küçûk taş odasında bir genç kız nakış iş- liyor..." Padişah, "Yasen?" diye ikin- ci adama sormuş: — "Ben, demiş adam, bu ar- kadaşın görup de duyamadığı yerterdeki seslerı duyarım. Me- sela, demınki. o nakış işleyen kız elinden iğnesini düşürdü. Çünkü bir 'çıt' sesı duydum." Padişah suratı asık mı asık duran üçüncü adama dönmüş. Adam somurtkan mı somurt- kan: "Padişahım, demiş, ben hiç- bir şey yapmam. Çünkü, bu iki- sinin yaptığı şeyier beni sıkın- tıdan öldürür." Dün Şanlıurfa'da kakjınm ke- narına dizilmiş önlüklü çocuk- lann yüzlen üçüncü adamın su- ratı gibiydi... Gelen çişleri mi, acıkan ka- nnlan mı, ağnyan ayakları mı suratlannı asmıştı, yoksa bu büyükterin yaptıklan işler mi? Sormadık. Soramadık. Özal da sormadı. Oysa ki ço- cuklar kaldınm kenartannda tam beş saattir onu eğlendir- mek için bekletiliyorlardı... Cumhurbaşkanı ûzal'ın dün- kü GAP gezisinin sımnı tam olarak ne çevresi çözebildi, ne de gazeteciler... Bu, Özal'ın kaçıncı GAP zi- yaretiydi. Bunu da tam olarak biten yok. GAPta 10 yıtdan beri sigortasız çalıştırılan işçıler de bilmiyordu, GAP'ın müteahhit- leri de. GAP gerçekten gorOlmeye- değerdi. Hem de yılda bir iki kere. Bu yüzden GAP gezileri- düşürmek ve TV'yi de kullana- rak seçim propagandası yap- mak da fazla. Özal dün ögleye kadar "Ben bugün politik değil, teknik konuşacağım" dedi. Siyasal sorulara karşı suskun kaldı. En dil kaşındıranına bile aldırma- dı. Ama öğleden sonra Atatürk Barajı'nı gezerken perhizini bozdu. Dedi ki: "Süleyman Demirel 95 yılda 32 baraj yaptı. Biz ise sekiz yıl- da 65 tane yaptık. Hem de gov- de hacmı onunkılerden çok da- ha büyük." Özal, kendisini Demirel ile karşılaştırmaktan alıkoyamıyor. Özel sohbetlerde de meydan konuşmalarırKJa da bu açıkca görülüyor. Bunda elbette çırak- usta çekemezliğinm payı var. Ama asıl neden Demirel'i ola- bildiğince gözden düşûrmek. Çünkü kendisi için de ANAP için de en büyük tehlike o. Bun- da "sağın yüzde 60 oyu var" inancı da rol oynuyor. özal dün- kü gezi strasında gazetecılerte de halkla da "politik" değil "teknik" konuştu. Ama bunu yaparken de Demirel'i "teknik" biçimde önemsiz göstermeye çalıstı. Ömeğin 'Türkiye'de ser- best piyasa ekonomisine en ctddı adımları biz attık" dedi. Bu adımların hangı tarihte atıl- dığı sorulunca 24 Ocak okjuğu- nu söyledi. 24 Ocak kararlannın attında Demirel'in ımzası var özal o sı- rada bürokrat. Cumhurbaşkanı bunu unutmuş olamaz. Herhal- de Demirel'i etkileyen bendim demek istiyor. özal dün siyasi olarak yalnız- ca bunları söyledi Demirel'e karşı 65'e 32 galıp durumday- dı. Ama Özal'ın bu baraj sko- ru, hükümet alanına toplanan Şanlıurtalılar'ın yıllanmış sorurv larını çözmemıştı Urfa'ya kık> metrelerce tünel kazılıyordu, ama kentte ne kanalızasyon vardı ne de doğru dürüst ıçme suyu şebekesi... Ozal'ı dinleyenlerin yüzlen, padişahın huzurundaki üçüncü adamın sıkıntrsını yansıtıyordu. Eski çırağın 65'e 32 galibiyeti, bu sıkıntıyı dağıtmaya yetme- mişti... YENİBİRTÜRKİYE I Pertevniyal'dekitörtne kaOlan Yılmaz,Kartal'a2 saat rötarla geldı. (lotoğraf: UGURGÜNYÜZ) NöTLAR Büyük îstanbul ıııitiııgi AN AP'a moral vermedi ŞÜKRAN KETENCt ikinci köprüyü geçtikten az sonra ANAP'm Eminönü araç konvoyuna yakalandık. Kar- tal'a, özellikle E-5 bağlantısın- dan sonra nerede ise adım adun vardık. Zaten park etmiş ANAP afış-flamalı araç konvoyu nere- de ise E-5'e kadar uzanmıştı. Araçlardan inenler küçük yürü- yüş kollan oluşturarak ara so- kaklardan Kartal mevdanına ini- yorlardı. Doğrusu meydan kala- balığını onlar kadar merak edi- yorduk. Meydana çıkışta militan par- tililerin yüzünün asıldığım, "Meydan çok büyük", "Niye burayı seçtiler ki?" türünden iti- razlann yapüdığım gözlüyor- duk. Asunda ANAP mitingi ka- labalık değildi demek haksızlık olur. Hatta bol satıştan hoşnut seyyar satıalara göre diğer mi- tinglerden bir farkı dahi yoktu. Kalabalığa daha az duygusunu veren, araç konvoylanna göre azhğı, belki de kitlenin seyirci konumu idi. Biz geldiğimizde kürsüde, gerçekten sesi ve tekniği ile çok sevilen sanatçı Necla Akben var- dı. Böylesine büyük bir kitleden beklenilmeyecek bir coşkusuz- lukla dinleniyordu. Coşku kür- sü çevresinde sıkışan ve Mesut Yılmaz merakiısı olduğu anlaşı- lan kitlede, ancak Yümaz'ın ko- nuşması sırasında, gelişinde, o da her zaman olmamak üzere vardı. Kalabalıklar arasında dolaşıp insanlara soru yönelttiğinizde seyyar satıalarm, "Mitingler birbirine benziyor. Istanbul'un her yerinden insan taşındığı için benzer kalabalıklar oluyor. Bir de merak için gelenler var. Mi- ting kalabalığı oy verecek par- tili ölçusü değil" yorumlanna hak veriyorsunuz. İnsanlarımız bir parti mitingine gelmiş olsa- lar da siyasal düşüncelerini, hangi partiye oy vereceklerini açıklamaktan kaçınıyorlar. "Dinlemeye geldim" deyip ko- nuşmayanlar azımsanmayacak ölçüde. Kitlenin içinde bol ka- dın ve genç kız dikkati çekiyor. özellikle genç, öğrenci, oy hak- kı olmayan kızlar, Yılmaz'ı çok yakışıklı bulduklarını, görmeye geldiklerini söylüyorlar. Bir de bol Karadenizli hemşeri dayanış- ması dikkat çekiyor. Tiplerin- den, şivelerinden anlaşüması yetmezmiş gibi gururla vurgulu- yorlar, "Hemşerimizi destekle- meye geldik" diye. Denizciler Sendikası Başkanı Emin Kul ve yine Karadenizli bazı yönetim kurulu üyelerinin de hemşerilikleri, sendikacı kim- liklerine ağır basmış olmalı. Geçmişte sendikal harekette sos- yal demokrat liderlığe oynadığı- nı, kendisinin de imzası bulunan ANAP'ı işçi düşmanı ilan eden Türk-Iş organ kararlarını unut- muşa benziyor. Adaylığını ve desteğini surdürüyor. Mesut Yılmaz, iki saat rötaru indiği miting alanında konuş- masına girerken, "Katılınunızla, kalabalığınız ve coşkunuz, des- teğinizle bize moral verdiniz. Îs- tanbul, Türkiye'nin gözbebeği. Burada baraj aşma korkusu ya- şayanlar iktidara talip olamaz- lar" diye söze girdi. Ancak biz Kartal mitinginin gerçekten mo- ral verdiği izlenimini almadık. Üstelik duygusal yorum da yap- mıyoruz. Daha Yılmaz konuş- masına ısınmadan, arkalarda çok büyük bir boşalma başladı. Dağılanlara "Yeni konuşmaya başladı, niye gjdiyorsunuz?" so- rusunu yönelttiğimizde, ANAP kadrolarında olduklan ellerinde taşıdıklanndan belli olanlar, bi- raz mahcup, "Gitmiyoruz, bir şeyler yiyip döneceğiz. Biraz dinleneceğiz" turünden maze- retler yağdınrken, partili olma- yanlann bazılan kızgın "öyle bir geldik. Hepsi palavra atıyor" yaruündan çekinmiyorlardı. Biz yazı yetiştirmek için Yılmaz ko- nuşmasını bitirmeden çok önce aynlmışken, E-5 karayolunda mitingi terk etmiş pek çok ANAP aracına ve hatta yolcu- sunu doldunnuş geri dönen mi- nibüslerine rastladık. 14 GUN KALDI TOPLUMSAL UZLASMA DYP, dünyadaki yeni anlayışı Türkiye'ye getiriyor. Bireyler üzerinden devlet baskısı kaldınlıyor... Herkes ekonomik özgürlüğüne kavuşturuluyor... Bireyle toplum, bireyle birey arasmdaki bütün ilişkiler çağdaş ölçülerde yeniden düzenleniyor... DYP'nin toplumsal ve ekonomik reformlan, toplumun her kesiminin banş içinde birarada yaşamasmı hedefliyor. Gelin, yannm DEMOKRAT BÜYÜK TÜRKİYE'si için, hepimiz DYP'de bütünleşelim! Kardeşçe yaşamak için herkes DYP'ye! DOĞRU YOL P A R T i S i TEK BASINA İKTİDAR