22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık Türk Anonım Şırketı adına Beria N«di • Murahhas Uye: EmuK Ufaklıgil 0 Genel Yayın Müdurii Hasan Cemal, Yazj Işlerı Müduru- Okw Göoensüı • Haber Merkezı Müdüru. Yalpn Bayer, Sa\fa Duzenı Yönetmenj: Ali Aar 0 Temsılcıler ANKARA. Abmct T«n, İZMİR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Çetin Yigeıoglu lç Polıtıka Ceüü Btşlangıç, tstanbul Habctlen Şeu> Kalkaıı, Ekonomı Menl Tuner, Dış Haberler Ergırn Balcı, tş Sendıka Şukr». Keund, Kllhur ötal Uster, Egıtım GtMI Ş*ylan, Yurt Haberlen Nccdet I>oj;«n, Spor Danışmanı AMuIkadlr Vocdmın. Dız] Yazılar Kertm Çalışkan, Araştırma Şahin Alp»>, Düzeltme Abdııllılı V u n 0 Koordınatör Mımet koruteuı 0 Malı Işler Erol Ejkal 0 Mutasebe Boleıl tfcner 0 Bütçe-Planianıa Scrgj OsnrafKşcogiu 0 Rekiam. Ayşt Tonıa 0 Idare Husom Gurer « îşletme Öuder Ç«Mk 0 Bılgı-lslem. Nail İul 0 Pcrsonel Sergi Bostuaoglıı Yayın Kurulu 3a$kan tlfaan Sflçuk, Oklay Akbal, \aJçın Bajrer, Huao Ccraal, HiknKt Çetıokaya, Okay Gonensın, lîgur Mumcn, Alı Sırmen, Ahmeı Tan Basan ve Yayan. Cumhunyet Matbaaolık ve Gazetecılık TA4- Türkocagı Cad. 39/41 Cagaioğlu 34334 Isı PK 246 - tstanbul TW .512 05 05 (20 hat), Tdex 22246, Fax (1) 526 60 72 0 Buro/or Ankant Zıya Gökalp Blv lnküap S. No 19/4, Tel 133 II 41-47, Telex 42344, Fax. <4) 133 05 65 # imJr: H Zıya Blv 1352 S. 2'3 Tel 13 12 30, Tdex 52359, Fsuc (51) 19 53 60 0 Adaoa: lnflofl Cad 119 S No 1 Kat 1, Tel. 19 3 7 52 (4 hat), Tetec 62155, Ru (71) 19 25 78 TAKVİM: 3) EKİM 1991 Imsak: 5.00 Günes: 6.26 ögle: 11.53 İkindi: 14.42 Akşam: 17.09 Yatsı: 18.30 Kültür Bakanhğı 8nıilyar borçlu ANKARA (Cumburiyet Bii- rogm}— Kültür Bakanhğı müze- lereeskiesergetiren vatandaşla- ra 8 milyar lira, New York'taki Türk bükumetinin avukatlan- na da iki ayük borç yaptı. Eslri Kültür Bakanı Nanuk KemaJ Zeybek'in eski eser ka- .çakçüığmı öalemek amacıyla "Müzeye eser getirene parası anında ödenecektir" demesi üzerine vatandaşlar, buiduklan eski eserleri kaçakçılar yerine müzelere vermeye baslamıştı. Ancak Zeybek tensonrayeri- negelen Gökhan Maraş'ın aynı politikayı uygulamadığı, Anıt- 1arve Müzeler Genel Müdürlü- ğû Ue müzeleri vatandaş karşı- sındaçok güç durumda bıraktı- ği bildiriJiyor. Bugünekadar müzelerceva- tandaslardan satuı alınaıı eski eserler karşıüğında bedeli öden- meyen borçlann 8 milyar lirayı bulduğu saptandı. Yalnızca Is- tanbul Arkeoloji Müzesi'nin borcunun 1 milyar lirayı aştığı bildiriliyor. Müzelere eser verenler "Ay- hrdır panüanmızın ödenmeyisi sonncuada Kültür Bakanhğı devlet eüyle kaçakçüıgı teşvik etmiş olayor" diyorlar. Mitsotakis 2 kasımda Istanbıırda STELYO BERBERAKİS ATİNA — Istanbul Fener Patrikliği'ne seçilen Vartholo- meos'un patriklik unvanı için cumartesi gunü Istanbul'da ya- pıiacak dini törenlere, Yuna- nistan Başbakanı Konstantin Mitsotalds iie Ehşişleri Baka- nı Andonis Samaras da katıla- cak. Ünlü besteci Yunan mil- letvekili Mikis Theodorakis'in de belgesel bir fllmin çekimi için bugun lstanbul'a geleceği bildirildi. önceki hafta Fener Rum Patrikliği'ne seçilen Vartbolo- mcos için cumartesi gunü Is- tanbul'da dıni bir tören duzen- lenecek. Törene Yunanistan Başbakanı Koostantin Mitso- takis ile Dışışlerı Bakanı An- doois Samaras'ın da katılacak- lan açıklandı. Yunan Başbaka- nı ve Dışişleri Bakanı'nın Is- tanbul ziyaretleri, eski patrik Dimitrios'un cenaze toreninde- ki gibi günubirlik olacak. Bu süre içinde Istanbul'da iki ul- ke arasında "resmi goruşme" yapılıp yapılmayacağı ise he- nüz kesinlik kazanmadı. Tö- rende, dunya Hıristiyan kıüse- lerinin temsılcilerimn de yer al- ması bekleniyor. Theodorakis ise Yunanistan devlet TV'si birinci kanalı he- sabına Istanbufda Bizans ta- rihi ile ilgili dört belgesel fil- min çekimi için geliyor. Azerîlerin buluşma sevînci kısasürdü YÜCEL SEZER KARS — Sovyetler BirUği'- nin Nahcivan özerk Bölgesi'n- den "sunr köpriisü açddı" şeklindeki "yanhş haber" üze- rine Turkiye'ye geçen yaklaşık 6 bin Azeri ülkelerine geri döndü. Gidiş-gelişlerde yaşa- nan izdiham sırasmda 25 yas- lanndaki bir kişinin kanala düşerek boğulduğu öğrenildi. Türkiye ile Nahcivan'ı birbiri- ne bağlayacak köprünun 1992 yılı başında resmen açılacağı büdirildi. Nahcivan ve Kars yöresin- deki Azeri ler geçen pazartesi "tarihi" bir gün yaşadılar. Her şey Nahcivan Ozerk Böl- gesi Başbakanı Becan tbrahi- •oğlo'nun Nahcivan televiz- yonundan yaptığı, "Yann lurdeş Türkiye fle anır köprii- miz tamamlaıuyor. Hem de cwnkwiyetin 68. yıldönamii baynuu var. Gidelun, kardes- lerimizin bayramını kutlaya- km" şeklindeki konuşmasıyJa başladı. Başbakanın bu konuşması uzerine basta Şeron olmak üzere suura yakın kasaba ve köylerde ellerine birer "kuüa- ma karanfili" alan Azeriler, açıldığı bildirilen sınır köprü- süne geldiler. Dilucu'nda bir sure "agır- laoaa" Azeriler, Turkiye'ye yakınlannı görmek Cumhuri- yet Bayramı'nı kutlamak üze- re geçtiklerini söylediler. Ara- hk Kaymakamı ve öteki yetki- lilerin, köprünun resmen açıl- madığı, Türkiye'nin komşula- nyla iJiskilerinin bozulmama- sı için geri dönmeleri gerekti- ği yolundaki uyanlannı dikka- te alan Azeri Türklen, geldik- leri yoldan saat 14.00 sıralann- da Nahcivan'a döndüler. Kimi giyinmek bile istemiyor, kimi şatafata bayılıyor Giyimleyaüp kalkaıı1arCem Hakko Hafta arası ceket-pantolon ve kravattan oluşan giyim tarzını seviyor. Mnstafa Taviloglu ''Biz giyinmeyi kafasına koymuş insanlan mutlu etmeye çalışıyoruz" diyor. Zeynep Tnnasla parlak renkleri, uzun tuvaletler ve topuklarla sofistike görüntüyü, gerçek olmayan şatafatı, sahte şeyleri, şapkalan seviyor. Sadelikten yana değil. Barış Küce Spor ve renkli giyinmeyi tercih ediyor. Genelde bluejean ve ceket giyiyor, papyon takıyor. Ali Titîz'e göre giyinmek insanı tanıtan, kişiliğini veren bir şey. Spor bile olsanız üzerinizde bir çekidüzen olmalı. Nor Akgerman yalın olmakla birlikte detaylara önem veriyor. Bazen bir trikonun üzerine şifon eşarp, çizgili pamuklu gömleğe şirin kol düğmeleri takarak renk veriyor. SERPtL GÜNDÜZ Bizi giydirenler nasıl giyioi- yor? "Görkemii" olmaya ve ger- çek olmayan "satafaf'a bayılı- yor kimisi. "SoflsÜke" gönın- tüleri seviyor. Bizi giydiren "moda saücua- n"na nasıl giyindiklennı ve renklerini sorduk. Kendi mağa- zalanndan mı, yoksa yurtdışın- dan mı giyiniyorlar? Modayı körükörüne mi izliyorlar? Gi- yinmeyi nasıl değerlendiriyor- lar? Giyinmek önemli mi? önce "modamn ve günfin içinde oJanlara", "aynnüJara ve kaliteye düşkün, şık olmak isteyenlere", ama aylık geliri de oldukça yuksek olanlara "hi- Up" ettiğmi söyleyen VAKKO mağazasından işe başladık. VAKKO'nun genç yöneticisi Cem Hakko yanıtladı sorulan- mın. Üzerinde arma olan beyaz bir ceket giymişti. Boyadan ayakkabıya değin her şeyin üre- tildiği tesislerinde, üst düzey ca- hşanlann mutlaka beyaz ceket giydiğini söyledi bize. "Labora- tuvar" çahsaru gibiydi yönetici- ler. Rahat giyinmeyi tercih ettı- gini söyleyen C«m Hakko, haf- ta arası ceket-pantolon ve kra- vattan oluşan, işe saygm bir gi- yim seviyor. Akşamlan katıla- cağı kokteyl ve yemekler için gündüzden aksama uygun giy- siler seçiyor. Hakko'nun hafta sonlan değişmez giysisi blueje- an ve beyaz tişört. "Mutlaka beyaz tişört..." Ister istemez modayı izliyor Cem Hakko, "Fark edilmek is- temedigim için modayı izierim" diyor. örneğın bu yılın moda kravatı 8.5 cm ise, 7 cm'lik bir kravatla göze batarsımz, kup- lu bir pantolon modaysa dar pantolon giyemezsiniz. "Ben moda oMnğD zaman izleyenler- denim, böylece fark edilmiyo- ram. Modayı lanse eden deği- lim, o zaman fark edilirim" di- yor. Ve "elbette" kendi mağa- zasından giyiniyor. "Boyum ve viicut yapım baska yerden gi- yinmeme engel okuyor" diyor. Cem Hakko, kravatlara çok düşkün. Kravatlarla oynamayı, dokunmayı ve bakmayı çok se- viyor. Yurtdışından da gözune guzel bir kravat iliştiyse sadece onu aiıyor. Görüşmemiz sırasında, Cem Hakko, beyaz ceketini çıkardı. Spor lacivert "mono" (tek düğ- meli) bir ceketle gflnü devam edecekti. Desenli bir kravatı, mavi-beyaz çizgili gömleği, ta- ba renkli ince yün kumaştan da pantolonu vardı. Üst cebinde "poşet" (mendil) taşımazsa ra- hatsız olduğunu söyledi. Göz- lükleri Ray-Ban, saati de şimdi "çok moda" olduğunu söyledi- ği kronometreli "Breitling" marka. Aslında koyu bir "Swatch"çu olduğunu söyledi, ama spor yaptığı için 3 yıldan beri kronometreü Breitling'i kullanıyordu. Ayakkabısı "Churcb" markaydj. Giyimi hep başkalan için dü- şünen Mnstafa Taviloğlu ise "Hiç giyinmek bile istemiyo- rnm." Taviloğlu, MUDO ma- ğazalannm sahibi. "Giyimle ya- üp kalktıgım içüı bir de kendim için düşunmek yük geliyor" di- yor. Evdekilerden ve dışandaki- lerden utanmasa neredeyse her gün aynı giysileri giyecek. Hep lacivert-mavi... Mavinin tüm tonlarını seviyor ve değişmez rengj. "Kendim için rahatı ve spor olmayı tercih ediyornm" diyor. Mağazalannda yaş sınırı ol- mayan moda klasiklerini, genç kızlara seslenen avıl cıvıl giyi- mi ve kendi kazanıp kendi har- M R AKGERMAN — Beymen Genel Müdiuıi. •ALİ TlTÎZ — Titiz magazalanmn sahibi. ZEYNEP TUNUSLU — Şatafatı seven modacı. CEM HAKKO — Vakkonı-i genç yöneticisi. MUSTAFA TAVİLOĞLU — Mudo magazalanmn sahibi. cayan üst tabakaya "sports wear" satan Taviloğlu'nun yurtdışında vazgeçemediği bir marka var. Italyan "Stone Is- land. "özellikle lacivert denizri giysileri satan bu mağazadan gi- yinmeyi seviyor. Ayağındaki Timberland ayakkabısı da yurt- dışından alınmış. 5 numara gömlek giyiyor. Bu yıl 5 numa- ra gömlek üretimine başladıkla- n için artık gömleklerini de ken- di mağazasından aiıyor. Giyinmeyi sevmeyen Taviloğ- lu'na göre giyinmek "önem- li..." Çünkü, "Giyinmek baa giinkr insanlan mntln yapıyor, yeni giysikrk insanlar mutlu oluyor. Biz de giyinmeyi kafa- sına koymuş insanlan mutlu et- meye çalışıyoruz. Bu yuzden giydirmeyi onemsiyoruz." Bırbiriyle uyumsuz, ama sa- nuçta butunlüğü olan giysileri tercih ediyor Zeynep Tnnasla. Parlak renklen, uzun tuvaletler ve topuklaria "sofistike" gö- rüntuyü, gerçek olmayan "şata- fab", sahte şeyleri, şapkalan se- viyor. Sadelikten yana değil. "Görkem"e bayılıyor. Tunuslu'nun üzerinde jean mont var. Ucunda kuçuk be- bekler olan saç lastiklerini çen- gelli iğnelerle montun üzerine serpiştirmiş. Siyah tayt giyiyor. Siyahtan nefret ediyor, ama kurtancı bir renk. Kahverengi, uzun konçlu bir bot, mor çorap, beyaz tişört ve Çingene pembe- si atkısı var. Genellikle sokak giysilerini tercih ediyor. Üzerin- de değjşik aksesuarlarla oynaya- rak bir bluejeani bile değiştire- biliyor. Gerçek mücevherlerden nefret ediyor. Renkli ve parlak taşlan seviyor. Sıkılınca peruk takıyor. Kendi koleksiyonunda hep siyah ve mat renkler var. Otantik takılardan hoşlanıyor. Katlanabilir Persol gözlükierin- den, 501 Levi's'tan, dalgıç saa- tinden ve kovboy cizmelerinden hiç vazgeçnûyor. Ankara, Izmir ve Adana'da giysileri satılan Tunuslu'ya gö- re, giyinmek kişiliğin bir uzan- tısı. Hoş olmak da kişiye göre farklı bir duygu. Ük bakış ve iz- lenim önemli. LJmon magazalanmn sahibi Bans Küce, "spor ve renkli" gi- yinmeyi tercih ediyor. Genelde bluejean ve ceket giyiyor, pap- yon takıyor. Kendi mağazasın- daki malların omuz ve kol bo- yu olmadığı için yurtdışından aldığı numunelerden giyiniyor. Konuştuğumuzda, üzerinde "Gap" jean, Converse ayakka- bı, Hint mah el yapunı kemer, yeşil gabardin gömlek ve renkli papyonu vardı. Ceketi yurtdı- şından alınmıştı ve "Byblos" markaydı. Tmz magazalanmn sahibi Ali Titiz, spor giyinmeyi seviyor. Giyim tarzı gunluk, kravath gi- yim. Yani "ciry wear..." Yurt- dışından giyinmek ve marka gi- bi bir iddiası olmadığmı söyle- yen Titiz'in, gabardin bej kos- tumü Louis Feraud, ayakkabı- sı Italyan Monmento, kravatı ve gömleği Titiz. Titiz'e göre, gi- yinmek insanı tanıtan, kisiliği- ni veren bir şey. Beymen Genel Müdüni Nnr Akgerman ise yaşamın hızh temposunda, bu hıza ayak uy- durabilecek ve giysiyle kendisi- m rahat ve "kendisi" hissede- bileceği bir giyim tarzmı benim- siyor. Yalın olmakla birlikte "detaylara" önem veriyor. Kul- landıgı aksesuarlarla sade bir göruntüye hareket getiriyor. Ba- zen bir trikonun uzerine şifon eşarp, çizgili cotton bir gömle- ğe şirin kol düğmeleri gibi. Türkiye'de 5yaşın altındaki her bin çocuktan 78'i ölüyor Çocuklarıımza iyi bakaımyoruzUNICEF'in istatistiklerine göre 18 yaşın altındaki doğumlarda her bin bebekten 119'u ölüyor. Bir yıldan az arayla doğum yapıldığında her bin bebekten 125'i ölüyor. İDİL GÜRSEL ANKARA — "Çocuk isfaal oiunca su veril- mez, meiekler ona sv verir", "Çocnklarm tırnak- lan kesümez, bayüyiince hrsz oJnr", "Kızamıkta aşı vurolmaz, çocuk kırgtnbşır, hasta otar". Bun- lar, Türkiye'de çocuk sağlığına ilişkin sabıt du- şüncelere birkaç örnek. UNICEF'in 1991 yılı is- tatistiklerine göre Türkiye'de her bin bebekten 60*1, beş yaşın altındaki her bin çocuktan 78'i ölu- yor. Türkive'de genelde çocuğa değer verildiği du- şüncesinin yanlış olduğunu savunan Hacettepe Üniversitesi Tîp Fakültesi öğretim uyesi Prof. Dr. Ayse Akın, "Bebekler istenmeden dofdnklan için oluyorlar" göruşunü savunuyor. Her çocuğun istenen çocuk olarak doğması ge- rektiğini savunan Prof. Akın, 1988 yılı araştır- malanna göre ailelerin yüzde 43.3'ünun istedı- ğinden fazla çocuğu olduğunu ve yüzde 76'sının daha fazla çocuk istemediğini anlatıyor. 3 çocuk sahibi olan aüelenn yüzde 93'unun çocuk isteme- diğini vurgulayan Akın, çocuk ölumlerinin ön- celikle "aile planlaması"yla önlenebileceğini söy- lüyor. Ancak Türkıye aile planlaması açısından par- lak değil. Edinilen bilgiye göre Türkiye'de aile planlaması olgusu "kampanya" olarak bir süre uygulanıyor, sonra da bitiyor. Bunun en iyi ka- nıtını yıne istatıstıkler gösteriyor. Türkiye'de in- sanlann yüzde 77'si çocuk yapmaktan korunu- yor, ancak yalnızca yüzde 38'i "etldn" yöntem- lerle korumaya yöneliyor. Ayşe Akın, "dört özellikteki gebeliği öoleye- bilsek Tttrkiye-de bir yıMa 50 bin çocuk, 1500 an- ne öKifflünün" önlenebileceğini dile getiriyor. ls- tenmeyen dört gebelik turü de "18 yaş altı, 35 yaş üstü, iki yıldan kısa aralıkta yapüan dogum- lar, beşten çok çocuk" olarak sıralanıyor. UNI- CEF'in istatistikleri de Akın'ı doğruluyor, 1983 yıh istatistiklerine göre, 18 yaşın altındaki anne- İerin doğurduğu her bin bebekten 146'sı, 35 yaş ustü doğumlarda her bin bebekten 119'u ölüyor. Bir yıldan az arayla yapüan doğumlarda da her bin bebekten 125'i ölüyor. Türkiye'de çocuk ölümlerine neden olan has- tahklar arasında kızamık, boğmaca, ishal önde gidiyor. Prof. Dr. Ayten Egemen, bu hastalıkla- nn etkin bir bağışıklama kampanyasıyla önlene- bileceğini vurgularken, Türkiye'de tarama ve aşı- larna kampanyalannın sürekli uygulanmadığmı vurguluyor. Prof. Akın da, bağışıklamanın altı aydan sonra rutin olarak yapılması gerektiğini söylüyor. Verilere göre bebeklerde solunum yo- lu hastalıklan, bronşit, ishal, menenjit gibi has- tahklar, 5 yaş altı çocuklarda bronşit, kalp ro- matizması, ishal, ölüm nedenlerıni oluştunıyor. Beslenme bozuklugu Prof Akın ve Prof. Egemen'in gözlemlerine göre Türkiye'de çocuklar dengeli de beslenemi- yor. Bunun nedeninin ekonomik koşullar kadar bilgisizlikten de kaynaklandığını savunan Ege- men ve Akın, "Anneier ya beş besin türönan bep- sini dengesiz biçimde veriyor veya tek bir besin tttrüne çocuğu alışunyor" diyorlar. UNICEF ve- rilerine göre dunyada her üç çocuktan birinde beslenme bozuklugu görülüyor. TEV 40 bin öğrenciye burs verdi • ANTALYA (AA) — Turk Eğitim Vakfı (TEV) Genel Başkanı, işadamı Vehbi Koç, vakfm kurulduğu 1967 yılından bugüne kadar, maddi desteğe muhtaç 40 bin öğrenciye burs verdiğini söyledi. TEVin Antalya Şubesi'nin 7. kuruluş yıldönümü törenle kutlandı. Törende konuşan Vehbi Koç, 1967 yıünda 205 arkadaşı ile 205 bin lira sermaye üe TEVi kurduklanru anlattı. TEV'in kuruluşunda amaçlannın, 2 bin gence burs vermek olduğunu belirten Koç, bugüne kadar 40 bin gence burs verdiklerini ve 358 genci, Amerika başta olmak üzere, yurtdışına master eğitimine gönderdiklerini söyledi. Türk milletinin, verdiği paranın yerine gittiğini gördukçe bağiş yapmaktan çekinmediğini anlatan Koç, TEV'in Ankara, Izmir, Adana, Bursa, Eskişehir, Manisa ve Antalya'da açtığı şubelerle çelenk işinden 1991'de 6 milyar ürayı aşan bir gelir sağlandığım bildirdi. Cevdet Kuclret jgecesi • Kültür Servisi — Istanbul Buyukşehir Belediyesi'nin düzenlediği "Türk Aydınlanmasına Katkıda Bulunanlar" programı çerçevesinde gerçekleştirikn "Cevdet Kudret'e Saygı" gecesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapıldı. Geceyi bir konuşmayla açan Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, Kudret'in edebiyat çevreleri içindeki saygın yerine değindi. Sözen'in konuşması sonrası Isa Çelik'in hazırlayıp sunduğu 'Totoğraflarla Cevdet Kudret" dia gösterisi izlendi. Daha sonra mikrofona gelen Cevdet Kudret özetle, aydmlanmanm bir felsefe konusu olduğunun altını çizerek "Ama şu an felsefe dersleri orta dereceli okullardan kaldınldı. Bu 1912 yılında da yapılmak istenmişti. 12 Eylül'den sonraki yöneticiler cumhuriyetten önce yapılmak istenen şeyi başardılar, daha doğrusu becerdiler" dedi. Gece Ernest Patcolo yönetiminde, flutçu Günay Yetiz'in solist olarak katıldıgi orkestrarun verdiği konserle sona erdi. İKV'nin araştınııası • Ekonomi Servisi — Türk turizmine enflasyon oranlannı dikkate alan uzun vadeli bir teşvik sistemi getirilmesi istendi. Iktisadi Kalkınma Vakfı'nca yayımlanan "AT'nin Türizm Politikası" konulu arastırmada, Körfez Krizi nedeniyle yasanan sıkıntının, Türk turizmindeki plansız gelismeyi ortaya çıkardığı savunuldu. İKV uzmanlarından Şebnem Karauçak tarafından hazırlanan arastırmada, 1985'te 2.6 milyon olan Türkiye"ye gelen yabancı turist sayısımn, 1990'da bir önceki yüa göre yuzde 20.5 artışla 5.4 müyona yükseldiği kaydedildi. önemli turızm potansiyeline sahip Akdeniz ülkelerinin son yıllarda turistlerin yeni beklentilerine yanıt veremeyerek cazibelerini yitirmeye başladıklan da kaydedildi. Çağdaş bir fuar merkezi • tSTANBUL (AA) — FM Kultur merkezi olarak bilinen Ortaklar Caddesi'ndeki fuar binası yeniden düzenlenerek, Istanbul'un en büyuk ve gelişmiş fuar ve sergi merkezi halıne getıriliyor. Afeks yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Şişli Belediyesi tarafından desteklenen Afeks'in hazırladığı proje doğrultusunda gerçekleştirilecek olan yeni FM Fuar Merkezi, iki katta toplam 3 bin 800 metre karelık net stant alanına sahip olacak. Yeni FM Fuar Merkezi'nin açüışı, Afeks tarafından düzenlenen tMAK-91 1. Uluslararası Tüm Makine, Mekanik Alet ve Donanımlan Teknolojisi Ticari Fuan ile birhkte, 6 kasım çarşamba günü yapılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle