Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 22 EKİM 1991
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
Meteoroloji işleri Genel Mü-
düriüğü'nden alınan bilgiye göre
Marmara'nın batısı ile Kuzey
Ege tayılan sağanak yağışlı, öte-
ki yerier açık geçecek. Hava sı-
caMıjjında önemli bir değişiklik
olmayacak. Rüzgâr güney ve
bat ytnlenjen hafif, yurdun taı-
zeybatı kesimlennde kuvvetlice
esecek. Denizlerde rûzgâr: Do-
ğu Akdeniz'de gündoflusu ve
teşişleme, Dogu Karadeniz ile
Batı Akdeniz'de kıble ve keşiş-
leme, diğer denizlerde kıble ve
Adana
Mıpaan
Mıyaman
rMm
Anotcya
Antalya
Anvm
A 28° 17 Oyam
A 24° 15° Edıme
A 22° 10° Erancan
A 24° 8° Erzunım
A 21* 4°EsU«at«r
A 25» 9»GJZBm«p
A 29° 19° Sresun
23° 10° Mamsa
23° 16° K.lfara$
22° 5°Hen>n
lodostan 6, Marmara açıklarında 7 kuvvetinde, saatte
10-21 denız mıli hızia esecek. Vart Gölü açık geçecek,
orta kuvvette rûzgârtı olacak, gökte görüş uzaklığı 10
km doiayında bulunacak.
23° 8°Mu»
25° 4°N4d«
_ _ 25° 17» OnJy
A 27° 18° Gflmûşhane A 20° 7">W»
A 28° 13° H J M * I A 19° 9"S*nsun
^ , , A27°i7»lsfarta A 22° 7-Srt
BsMasr Y 29° 16° btanbul Y 23° 18° Srop
Bitoc* A 23° 14° bmır Y 25° 19° Sı*s
Bmgtt A 22° 8°Kare A 19° 2°WonlaO
BHis A 22° 10° Kasoıroıu A 22° TtTbmfi
"22° 4°1İMS
Y 2 6 ° W
A 24° 12°
A 28° 19°
A 24° 12°
A 20° 8°
A 24° 3°'
A 25» 18°
Bckı
Burca
ÇaraMoto
Çonjm
Oemd
A 2 S 1 0 K ^ s e
A 24° 16° KııMarei
Y 24° 19° taiya
A 25° 7°Küol*j
A 24° 14° MıMya
1
24° 7»V»
24°
21°
A28°18°
A 2 f TP
A 26° « °
A 22° 8*
Y 24° 17°
A 25° W°
A 19° 5°
A 24» 9°
A 17» 8°
A 21° 7°
A 2S°W
aç* bulutlu yaOmuriu as* /?kift A-ac* B-büfclkı G-gûneşl. K-tariı S-aslı Y-yaJmufiu
.13t3f
J —
Helsınkı J
Lenıngrad
£^ ^ Kopenhagp
'Û.ondra^M
*+*5tr^ •Berlın ^
t r »Pans ^ ^
»Vıyana^^
• J
Moskova
r
Sam
Katiıre*
DÛNYA'OA BUGÛN
Amaerdim A 14°
Amnun A 32°
Atkn Y 23°
A 33°
Y 18°Barcakmı
Basel
Belgrad
Bom
Brtteel
Itnmgnd Y 6°
Londra A 12°
ttadna Y 18°
Y 15°
— Mo*ow
5°
8°
Cinavn
Caayv
Odde
ffiıktun
HeisnU
K*ır»
KODtnhag
K«n
Letosa
Y
A
A
A 13°
Y 7°
Y 7»
A 19°
A 35°
A « °
A 29°
A 33°
A 8°
A K)°
A 30°
Nm'ttrt
feto
Pans
2*ROfltt
Sofya
Şam
TalAm
İTOS
VtfVM
A 3°
A 14°
Y 8°
A 35°
Y 13°
Y 20°
A 31°
A 7"
Vıyana Y 8*
VUBfftıgkm--
Züıtı Y 7*
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Birçok Batı Avru-
pa ülkesinde parla-
mentoya ginneyi ba-
şaran "çevred" hare-
İcetin siyasal kanadı.
2/ Bir tür iri hıyar...
"—budur en sonra
gelir bezme ekabir".
3/ Çok büyük ve ze-
hirslz bir yılan... Ki-
şinin öz benliği. 4/
Şarkı, türkü... Ke-
sintilerden sonra ka-
lan miktar... Uzun-
çalar da denilen 33
devirli plakları be-
lirtmekte kullanılan kısaltma. 5/ Or-
taoyununda Kavuklu ile konuşarak
oyunu açan kimse. 6/ Sık gözlü ağ...
Aracı... Olumsuzluk belirten bir ör-
nek. 7/ Asya'da bir ülke... Lityumun
simgesi. 8/ Tifo gibi bazı hastaJık-
lara eşlik eden kas zayıfbğı. 9/ Bir
çeşit spor ceket... Kenar süsü.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Hayal gücüyle yaratılrruş olan şey.
2/ Ücretle çalışan kimse... İki şey
arasındaki bağıntı. 3/ Futbolda topa yapılan sert vuruş... Mad-
rid'de bulunan dünyanın en ünlü müzelerinden biri. 4/ Edebi-
yatta etkiyi çoğaltmak için bir şeyin tersini söyleyerek alay et-
rae... Pasak. 5/ Dışa vuran sevinç... Sodyumun simgesi. 6/ Bir
nota... Hamamlarda müşterileri keselevip yıkayan erkek. 7/ Bü-
yük erkek kardeş... Işaret. 8/ Pelerinli bir çeşit palto... Duman
İekesi. 9/ "Bütûn kusurumu — gizliyor / Merhem çalıp yarala-
rım düzlüyor" (Âşık Veysel).
30 YIL ÖNCE CumhuriYet
Müşterek toplantı
22 EKİM 1961
Komitesi üyelerınden
8 P Bakanlar Kurulu
b u
8
ü n
oğleden sonra CHP, AP ve
^ ^ ^
te
msilcilerini dâvet ederek
tnüşterek birer toplantı yapmıştır.
^
o m
'
t e
üyelerınden Sezai Okan,
Muzaffer Yurdakuler, Refet
Aksoylu, Mehmet özgüneş saat
15.30 da Başbakanhğa gelmişler
önce YTP Genel Başkanı Ekrem
Alican, mutaakıben de CHP Genel Merkezinden Turan
GUneş dâvet olunmuştur. Bu sırada Bakanlar Kurulu da
Fahri Özdilek'in başkanlığında toplanmıştır.
Sezai Okan
Türkiye^de Ecaacı Olmah,..
Nice değerli doktor ve eczacı, olmayan bir meslek işlevi ile karşı
karşıya. Rutin şeylerle uğraşarak bir yaşam savaşı veriyorlar.
Türkıye'de eczacıyım. Mesleğiyle uğraş-
mak ve bu yolla geçiminı sağlamak isteyen
binlerce eczacıdan biriyim. Gün gelmiyor
kı bir eczane kapanmasın. Sermaye artı iş-
çilik, artı meslek edinmek için verdığimiz
bunca uğraş yetmiyormuş gibi, bir de enf-
lasyon nedeniyle devletten alacağımızı
alamama tehlikesi ile karşı karşıya kalıyo-
ruz.
tstanbu! I. Bölge Eczacı Odası ve Izmir
Eczacı Odalan'nın ve TEB'in bu sorunlan
anlata anlata nefesi tükendi. Bağ-Kur,
Emekli Sandığı ve SSK gibi kururnlann ve
emniyet mensuplannın reçetelerini yapan
meslektaşlanmız ancak bir >ıl sonra bu pa-
ralanru alabiliyorlar. Meslek örgütleri iş-
levsiz, siyasi partiler ise duyarsız mahalle
muhtarhklanna dönüştürûlüyor. örgütlen-
mek lafta serbest; baskı gnıbu oluşturmak
yasak! Şimdi sorun şu: Devlet vatandaşına
karşı bir yetki gaspı yaparsa, yurttaşın dev-
letten bir alacağı olduğunda devlet kurum-
lannda yurttaş bu hakkını nasıl alacak?
Mağdur yurttaş devlet kapısında azarlana-
cakmı?
Nice değerli doktor ve eczacı, olmayan
bir meslek işlevi ile karşı karşıya. Rutm şey-
lerle uğraşarak bir yaşam savaşı veriyorlar.
Eğer yasa boşluğu varsa, iki elle selam ve-
ren ANAP'ı parlamentoda göreve davet
ediyoruz. Bizler ûç aspırin vermek. beş tıt
tıt yapmak için çahşmıyoruz. Yaratıcı ve
tüm dünyadaki meslektaşlanmız gibi olma-
ya çahşıyoruz. Her köşede yasal bir engelle
karşılaşmak. horlanmak, üç yûz-beş yûz
vergi ile uğraşmak insanı insan olmak'tan
çıkanyor. Bizler tûm diğer ülkelerdekı ça-
hşmalan, meslektaşlanmızın oralardaki
statülerini görüyoruz. Neden biz de onlar
gibi olmayalım? Şimdi şunu da soruyoruz:
Yurttaşın devlete karşı işledigı yetki gaspı
suç oluşturuyor. Devletin yurttaşa karşı iş-
lediği soruştunılamıyor, tabu sayılıyor.
Hatırlayalım, birkaç bin lira için yinni dört
yıl ceza alabilirsiniz. Diğer taraftan devle-
tin mevcudiyetini sağlayan yurttaş, potan-
siyel öcü gibi görûlüyor. Yüz kırk dön
devletin dünyadaki uygulamalannı herkes
görüyor. Yurttaş neden adil davranışlarla
karşılaşmasın ve kendinin de devletten bir
alacağı veya sorunu olduğunda güleryüz.
güven ve eşit uygulamalar görmesin? Yurt-
taş olmadan hiçbir şey olmaz! Devlete
asker veren, her şeyi veren yurttaşlardır; ya-
ni biz insanlanz. Güçlü devlet, demokratik
ve adil devlet diyoruz. Tüm devlet yetkilile-
rini önce birer insan gibi dûşünmeye davet
ediyoruz. îki buçuk basın, yanm aydına
döndük. Açhk ve hayat standardımız ne-
dir? Tüm dünyada prestijimiz nedir? Eğer
yapamıyorsak halkı oyalayıp aldatmaya-
hm, demokrasiciük oynamayahm. Allem
edip kallem edip yasalarla uğraşmayı bıra-
kıp gerçek demokrasiyi etrafımızdan başla-
tarak yaşatalım, söylediklerimizi gerçekten
yaşatalım. I. Bölge Istanbul ve tzmir, Di-
yarbakır II. Bölge Eczaa Odalan kûçücük
işlevsiz birer odaya dönmüş. Şu anda oyala-
ma sırası II. Bölge Eczacı Odası'nda.
ödenek olmadığı gerekçesi ile zarara uğra-
yıp eczanelenmizin kapısına kilit asar hale
geldik. Nereye gidelim? Dünyanın en bü-
yük güçleri ve askeri örgütlenmeleri
günümûâie banşın peşindeler...
Banş; iyi beslenme, sağlıklı bir hayat, te-
miz bir çevre demektir. Pragmatik açıdan
demiyoruz. Bunlar tüm insanlanrruz için
gerekli şeylerdir. Yıllardır demokratik bir
devlet kapısı anyorum bulamadım, buna
rağmen aramaya devam edeceğim.
Ecz. MEHMET ALTUN/tSnTANBUL
KALAN MUZte YAPW
Sayesınde rock dıniedım
NAZU ERAY (YA2AR)
Çok güzei olmuş çocuklar, etınıze saglık. Ikıncısını ve dığeriennı
mutlaka beklıyoruz
NEJAT YAVAŞOĞULLARI (Bulutsuzluk Ozlemı)
Turkçe nock yapılmaz dıyenlene mıs gıbı bir yanrt Hem rock.
hem Turkçe. Işte Kesmeşeker. Hep böyle devam çocuklar
CEM KARACA
Dıpten ve denrıden Türkıye'de Turkçe sözlü rock
yapılabıtdıgının güzel bir kanıtı olrnuş. Kesmeşeker'ı candan,
yurekten kutluyorum.
KADİR ÇOPDEMİR (Mtok Yazan)
Kesmeşeker, Türkçe sözlerle derock müzık yapılabılecegı
düşuncesını tekrar gundeme getmyor Ama asıl onemlı olan bu
uğraşm özenle sürdürülmesı <
ORHAN KAHYAOGLU (Müzık Yazan)
TEL.: 512 35 13
K A D I K O Y
SÜRKUR
SÜRÜCÜ
KURSU
HaftaSoou. 19Ekm
Haftak?: 21 EJsm
(Sabah-Akfam)
92 Model Araçlarla
KADKÖY
(Sööütlüçeşme Camii yanı)
Tet 349182<W36 0206-33602 79
FCK: 349 1825
TEKİRDAĞ
Altınova'da komple
eşyalı yazlık-kışlık
süper lüx yalı
dairesi
Tel: 554 60 54
Galeri • Atölye 1445 97 38 • 132 64 26
RAMKO SANAT MERKEZİ
5. YIL SERGİSİ 25 EKlM'91-28 EKİM'91
(27 Ekim pazar günü açığız)
Karl APPEL • Ferruh BAŞAĞA • Bernard BUFFET • Marc CHACAU
Le CORBUSIER • Salvador OALI • Raoul DUFY • Max ERNST
Tsuguharu Leonard FOUJİTA • Nurl IYEM • Amedeo MODİGiiANİ
Sadamasa MOTONACA • Yervant OSKAN • Cen PAUL • Pablo PICASSO
Camille PİSSARO • Plndoras PLATONIDIS • Serge POUAKOFF
Constantm TERECHKOVITCH • Theo TOBİASSE •
Emmanuel de la VİUEON • FahrunnKa ZEID
Atlye Sok No. 8 Teşvlkiye 136 15 38
(OPERA)
S A N » 1 C A l E t t S I
GUL DERMAN
GUlSEREN SÜ00R
BERNA TÜREMEH
(hgün Baskı S«rgisi
21 Ekim - 9 Kısım 91
S»« Sok. Opwa H m
»3/1» IThe Uaritısra Otelı
YarOTakskn 149 92 02
TEM SftNAT 6&LERİSİ
•inavı
DEGERLI
RESIMLERİNİZE
MATOBEL
(YANSITMAYAN)
CAM TAKTIRINIZ
"FARKF
GÖRECEKSİNİZ
SÜ SERTAŞ CAM
nCARET KOU-ŞTl
Tel 01141 23 17 • 140 41 15
(1(134 13 58 »134 13 59
Fn. (1)140 41 15
ATATÜRK KULTUR MERKEZİ
SANAT GALERISİ - TAKSİM
HÜSEYİN GEZER
22 EKİM - 4 KASIM
ARKEONSANAT GAtERISl
ABİDİN
D İ N O (EU.EK)
Desen ve Seromık
Heykekıkler Sergısı
16Ekım-9Kasım91
lık.l. Cad Sahon* Sok. No: 19
OrtoköyT»!: 159 92 57
HANDAN
BÖROTEÇENE
s E R G I s I
AYA İRİNİ
MÛZESİ
15 EKİM • 9 KASIM
DERı/O
DÜMDEN YARINA
TÜRKÜLER SUSMAZ
HALAYLAR SÜRER
NÜANS SAMAT MERKEZİ
RESİM. SERAMİK» HEYKEL > İÇ MİMABİ» GRAFİK» TEKSTİL
• STİÜSTLİK • VİTRAY • BATİK
Hafta Içt Halta Sonu Sanatsever rterkest Açık
Ç^UŞKMJlil • SlHtVmOK StSTEMLUI
Sok. Ihtamtr Pttm No *O S
A y d ı n A r k u n
ResimSergisi
9 -50 Ekim 1991, UW-18JX
ıPazvgünlen dışında'
\bnca
Modem Sanat
Glriâ
\alıkonağı CaJdesı No n T
2 \ı$ar-taşı-lstanbul Ttl 130 3^» 80
B I L S A K TA
KADDİyE EZEL AĞAOGLU
Yönetiminde
SERAMİK ÇALIŞMALARI
22 Ekim'den itibaren
Her hafta Salı-Perşembe ve Cumartesi günleri
Bilsak : 143 28 79 - 143 28 99
Bu yrida üstünlü^ümüzıi
KANITIADIK...
İÇ MİMARİ
GRAFİK
RESİM
Güzel Sanatlar
KURSLARI
HafU N;İ HaJU K>nu Kuraiuı
TC Miiii a tJıfc 6za
SANAT GALERİSİ
DENİZ ORKUŞ
17 Eklm-12 Kmım
AçıltşSaaV 17 00
Paiartesı-Cuma 9 30-18 00
Cumartesı 9 30-17 00
Kaiıptı Sok. N « 11»
TtyriUy» 147 6» 42
BULUNVAZ KUYUMCULUK
I S T A N B U L
TAKI ve
MÜCEVHERAT
ÇAUŞMASI
513 74 31 • 522 65 85
S T U D I O
oyunculan
ŞAHİKA
TEKAND
ile oyunculuk
SEÇMELER
2 6-27 EKİM
146 77 25
Vllikomğı Cad. Hkkirmjnlı Sk.
»e: 38 Ni
r
KESIM YADI^MASI
17-30 EKİM 1991
DtVlET COZEl 6ANM1AB GMIDİ4İ
kiklal Cadde«i. NoXft/49. teyc^lu. Utantwl
8 ESBANK
İSRAFİL
TÜRKOCAĞI
(1957-1990)
Gözbebefeim;
Seni düşünmek güzel şey,
Ümitli aydınlık şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi.
SÜHEYLA TÜRKOCAĞI
AYŞE HEPDtNÇLER
AYŞE ABLAMIZ,
Senin,
Aydınbk yüzünü
Pınl pınl zekânı,
Ve duyark insan yürcğini
Yolc eden karmasaya lanet ediyoruz.
Güzelliklerini yeterince
yorumlayamadığımız
Bu dünyada sensizliğe alışmaya
çalışıyoruz.
PAŞA ÖZTÜRK
NECLA ÖZTÜRK
AJNKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Bir Sendikacının
Anlattıkları... (1)
Sendikacı Demirhan Tuncay'la Cumhuriyet bürosunda kr>
nuştuk. "Ankara Notları"nın titiz bir okuruydu. CHP'de işçi
kurullarında çalışmış, 12 Eyiül'den sonra gözaltına alınıp tu-
tuklanmıştı. DİSK'Iİ olduğu için gelrnişti bunlar başına. Ama
asıl anlatmak, tarihe bırakmak istediği, İsmet Paşa'yla, Ece-
vit'le ilgili anılardı. Konuşmasına şöyte başladı:
— 1972'de CHP kurultayının yaklaştığı günlerdeydi; ben,
bazı sendika yöneticisi arkadaşlarım o zaman CHP Genel
Merkezi'nde, işçi komitesinde görevliydik. Abdullah Baştürk
(Genet-İş), Nusret Aydın (Oleyis), ben, Demirhan Tuncay
(Besin-İş) sendikalan başkanlarıydık. Rafet Altın da Yo>-iş'in
genel sekreteriydi.
12 Mart'tan sonra bizim için önemii olay, Bülerrt Ecevit'in
CHP Genel Sekreteriiği'nden istifası olayıydı. CHP kurultayı
yaklaşıyordu. Lidertik savaşımı vardı. İsmet Pasa çok yaslan-
mıştı, sağlığı çok bozuktu. Zaten bize göre -içyüzûnü de
biliyoruz- o tarihe dek çevrenin zorlamasıyla İsmet Pasa par-
tinin başında kalmıştı. Çünkü bir defasında çok iyi anımsı-
yorum, evindeki bir özel toplantıda Paşa rahmetli şöyie
demişti:
— Bu doğa yasası! "Artık benim çalışmama olanak yok.
Benden hizmet bekleyemezsiniz, bana izin verin, köşeme çe-
kileyim!" diyorum, "Aman, dur gitme!" diyorlar. Yakama sa-
nlıyortar. Va bir ciddi olay olduğu zaman da "Eee, partiyi ben
yoneteceksem, kendi anlayışıma, görüşüme göre yönetirim"
dryorum ve olay karşısında bir davranış takınıyorum. "İşte bu-
nadı ne olacak. Başka ne beklenir?" diyorlar. Üç beş gün
sonra konu aydınlığa çıkınca davranışımın değeri anlaşılıyor,
o zaman da şöyle diyorlar: "Canım hiç bizim Paşamız yaşa
yatar mı? Kafasında kırk tilki dolaşır da birinin kuyruğu biri-
ne degmez!" Parti içerisinden gördüğüm bu tatsız eleştirile-
ri, iftiraları, horlanmayı rakiplerimiz, karşıtlarımız yapmıyor...
Böyle sızlanmıştı rahmetli Paşa. Yani, bu olaya da tanık
oldum. Gerçekten de öyleydi. Paşa da yaşlanmıştı artık iyi-
ce, sağlığı da bozulmuştu. Bir de lidertik kavgası var. Ama
orta yerde görünen lider adayı olarak bir Ecevit vardı. Onun
karşısında ciddi olarak etkinliği olan bir lider de o günlerde,
bize göre yoktu. Peki, kurultayda ne yapacaktık? Ecevit hak-
kında da yoğun bir propaganda vardı, Ecevit'i suçlayan bir
propaganda. Bir de fısıttı gazetesi dediğimiz halk arasında
yayılan dedikodular. Ecevit suçlanıyordu; "Komünist", "Va-
tan haini", "Memleketi satar" deniyordu. "O yüzden Paşa'y-
la arası açıldı" deniyordu, falan... Işte bu ortamda biz dedik
ki: "Bizler işçi komitesinin yetkilileriyiz, görevlileriyiz. Gerçi
"işçi komitesi'nin yetkisinin ne olduğu ayn bir konu... Ama
sonuç olarak parti üst kademesiyle çok yakın ilişkiler kura-
bilen, düşündüklerimizi, derdimızı oraya aktarabilen insan-
lardık. Eh, gidelim, İsmet Paşa'yla görüşelim. Ne diyor?
Yakınması neymiş Ecevit'ten onu öğrenelim. Kurultayda yan-
lış yapmayalım, bizim de tarihsel bir görevimiz var; bizim ku-
rultayda oldukça geniş bir etkileme gücümüz var. Biz yanlış
yaparsak, çevremizi de yanlışa götüreceğiz. Onun için gide-
lim, görüşelim" dedik. Rahmetli Paşa'dan randevu istedik.
Bize randevu verdiler, evine gittik. Kendisine anlattık duru-
mu: "Biz yanlış yapmak istemiyoruz. Sayın Ecevit'le anlaş-
mazlığınız nedir? Şikâyetiniz nedir? Birçok söylenti var, ne
doğru, ne yanlıştır? Bunu ayırmak gûçleşti. Sizden dinlemek
istiyoruz..."
Dedikoduları da anlattık kısmen, basındaki, halk arasın-
daki dedıkoduyu da. Rahmetli İsmet Paşa bize şöyle dedi:
— Çocuklar bunlar laf-ı güzaf. Boş şey bunlar, yakışıksız.
Benim Ecevit'le tek ihtilafım var; bir partinin genel sekreteri
ciddi bir konuda genel başkamyla görüş ayrılığına düşerse
-ki olabilir, otururlar, tartışırlar konuyu- bu tartışma sonunda
ya genel sekreter ikna olur ya genel sekreter genel başkanı
ikna eder, genel başkan ikna olur, sorun ortadan kalkar. Ta-
raflar ikna olmayabilirler, o zaman da genel sekretere istifa
etmek düşer. Bu da onun hakkıdır. Onun da çalışmaya de-
vamı istenemez. Kınlınmaz, güceniimez de buna. Ama ben,
genel sekreterin istifasını radyodan, basından öğrendim. Bu
olacak şey değil! Bir partinin genel başkanı, genel sekrete-
rinin istifasını radyodan, basından öğrenemez! Bu insanın
güvenilirliği kalmaz. Bana göre Ecevit'in güvenilirliği yok. Bu
arkadaşa parti teslim edilemez! Bu arkadaşa ülke teslim edi-
lemez! Devleti yönetmeye aday Ecevit, bunu yapan insana
güvenilmez! Efendim, şikâyetim bu Ecevit'ten. Ne komünist-
liği ne hainliği ne şunu ne bunu. Bunlar kötü şeyler, kötü ya-
kıştırmalar. Uzülüyorum bunlara. Benim böyle bir sıkıntım yok.
Tek konu, Ecevit 12 Mart muhtırası karşısında hiç bana da-
nışmadan, benimle tartışmadan, "Ben genel başkanla gö-
rüş aynlığına düştüm" dedi; istifasını da radyodan, basından
öğrendim!
İsmet Paşa'nın evinden çıktık, Bülent Bey'den randevu Is-
tedik. Sanıyomm aynı gündü, sıcağı sıcağma Bülent Bey'e
gittik; Meclis'te görüştük...
•
"Sectm sisteminin oyunlan" ile ilgili olarak, 9 Ankara Not-
lan yazdım, "Uyanın heeeyyy" başlıklı olan ikinci yazıyı şöy-
le bitirmiştim:
"DSP'ye verilecek oyların yüzde 80-85'i havaya gidiyor,
sağduyulu Türk seçmeni bunun sorumluluğunu nasıl alabi-
lecek?
Bağırmak geçiyor içimden: Uyanın heeeyyy!"
"DSP'nin koalisyon olma şansı hiç yoktur. Seçim yasası
küçük partilerin önünü acımasız biçimde tıkamıştır. Bölge ba-
rajı denen olay, tüm gayri insaniliğiyle DSP'nin önüne dikil-
mektedir. DSP'ye beklenen üç, üçbuçuk, dört milyon
doiayında oyun sadece bir milyonu işe yaramaktadır.
Gerisi SHP'ye 70-100 milletvekiline patlayacak yitik oylar ot-
mak zorundadır..."
Aynı yazıda bunlar da vardı. DSP'lilerden Orhan Birgit te-
lefon etti, beni gazeteye şikâyet ettiğini soyledi. Doğrulan yaz-
mıştım!
DSP, SHP'nin 1. parti olmasını önledi...
DYP birinci parti oldu, tahminler arasında bu da var SHP
ikinci olmadı, onda yanıldtm. Refah'ın daha çok çıkaracağı-
nı söylemiştim; tahminimden de çok çıkardı. ANAP, 12 Ey-
lül'ün partisi ağırlığını bir yerde korudu; ama, Hacı TÖ'nün
seçim oyunu ters döndü. Asıl cümbüş şimdi başlıyor; Süley-
man Bey'le Hacı TÖ'nün kavgasını izleyeceğiz. Bakalım, kim
kimin hakkından gelecek?
DSP bundan böyle artık birleşmeye de yanaşmayacaktır.
Ne demiş ozan?
"Ne kendi eyledi rahat, ne halka verdi huzur / Yıkıldı gitti
cihandan, dayansın ehli kubur!"
DENİZLİ
KADASTRO MAHKEMESt'NDEN
Esas No: 1989/711
Davacı Hazine, Mustafa Beldek vs. tarafından davalılar Ibrahim
Küçük ve arkadaşlan aleyhtne GUzelpınar köyH 42S8 parsel hakkın-
da açılan itiraz davasuun verüen ara kanm gereğince:
Davalılar Ahmet Küçük mirasçılan Eşe Görecek, Ayşe Küçük, 1b-
rahim Küçük ve Fatma Çatık'ın adresleri ve mirasçüan tam olarak
tcspit edilemediğinden duruşma gününün ilanen tebliğine karar ve-
rilraış olmakla; adı geçen şahıslann dunışma günü olan 26.11.1991
günü saat 09.00'da bizzat ya da bir vekille mahkememiz duruşma sa-
lonunda hazır bulunmalan ilanen tebliğ olunur.
Basm: 49791
İLAN
ŞARKÖY
İCRA CEZA MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1991/19
Mal beyanında bulunmama suçundan sanık Cemal Şahın'in Hoş-
köy adresine tebligat yapılamadığından ve adresi de bulunamadığın-
dan sanık hakkında Bağ-Kur Genel Müdürlüğü tarafından ceza da-
vası açıldığı, duruşm&sının 27.11.1991 günü yapılacağından saıuğa teb-
ligat yerine kaim olmak üzere ltK'nun 349 ve CMUK'nun 225. mad-
deleri uyannca dava di ekçesini bildirir ilandır.
Basın: 38933