Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
= ^ ? 2 EKİM 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
SECIM '91
DYP Genel Başkanı Demirel üç kitapçıkta toplanan seçim bildirgesini açıkladı:
Özal,Çankayadan indirilecekANKARA (Cnmhuriyet Btt-
rosu) — DYP Genel Başkanı
SiUeyman Demirel, bugune ka-
dar meydanlarda dile getirdiği
vaatlerinin yer aldığı seçim bil-
dirgesini açıkladı. Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ın Çankaya'-
dan indirilmesi, hesap sorma,
yeni bir anayasa, enflasyonun
bir yü sonunda yüzde 30'lara in-
dirilmesi, tnsan Haklan Bakan-
hğı kurulması gibi vaatlerin yer
aldığı bildirgede temel amaç
"Demokral biıyıik Turkiye ve
yeni Turkiye" olarak tanımlan-
dı. demirel, vaatleri yerine ge-
tirememeleri durumunda seçim
sözü vererek, "O zaman kaşla-
nnızı çatarsınız. Kaşınızı çatın-
ca da biz, 'Buyrun sandık, iste-
diginizi seçin' deriz" diye ko-
nuştu.
Demirel, dün Kastamonu mi-
üngine gitmeden önce, seçim
bildırgesini açıklamak üzere
Ankara Hilton Oteli'nde bir ba-
sın toplantısı düzenledi. Demi-
rel'in yanına gençleri aldığı top-
lantıya gazetecilerin yam sıra,
çok sayıda partili de katıldı. Ba-
yanlann ağırlıklı olduğu parti-
liler, Demirel'in uyanlanna kar-
şm açıklamalanru zaman zaman
alkışladılar. Demirel, alkışlar
500 günde Türkiye'nin acil ve önemli problemleri
çözülecek, ülkeye maddi ye maneyi bir huzur getirilecek.
Devlet harcamalan asgariye indirilecek ve devlet
hesabına lüks yaşama son verilecek.
YÖK kaldırılacak, üniversiteler özerk ve özgür hale
getirilecek. İşçi haklannı kısıtlayan 12 Eylül kurallan
kaldırılacak, memurların sendika kurması sağlanacak.
Askerlik ülkenin koşullan dikkate alınarak kısaltılacak.
üzerine, "Yapmayın, yapma-
yın, alkış yapmayın. Alkıştan
hoşlanmadığım için degil, yan-
lış anlaşılmasaı" sözlerıyle uya-
nsını yinelemek zorunda kaldı.
Yanına iki bayan iki erkek
partili genci oturtan Demirel,
basın mensuplanna 4 ayn dos-
ya halinde sunulan seçim bildir-
gesini açıklarken, dosyalann iki
eksiği olduğunu vurguladı.
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Tansu ÇSller'in açıkladığı ve tar-
tışmalara neden olan "herkese
ev ve otomobü" vaadinin anah-
tarlarının dosyalann içinde bu-
lunmadığını belirten Demirel,
"Anabtarlan bulup koyama-
dık. Siz dosyanın içinde var-
sayın" dedi.
Ortaya koyduklan hedeflerin
bir parti mesdesi olmadığını an-
latan Demirel, Türkiye'nin
muktedir, sözünu tutan bir ik-
tidar aradığını söyledi. "Bugün
Tiirldye'de can acıız, hayat
pabalı" diyen Demirel, Güney-
doğu Anadolu Bölgesi'ndeki
güvenlik sonınunu eşkıyayla pa-
zarlık ederek değil, eşkıyayı et-
kisiz hale getirerek çözecekleri-
ni savundu. Demirel, Türkiye'-
nin bölünmez bütünlüğünden
kimsenin taviz veremeyeceğini
belinirken de, "Kendi arkadaş-
lanm dahil, Idın oy için etnik ve
inanç farklılıklannı istismar
ederse, haram olsvn oy rey" di-
ye konuştu.
Ekonominin yönetimine tek
seslilik getirüeceğini, enfîasyo-
nun devlet politikası olmaktan
çıkanlacağını anlatan Demirel,
DYP iktidarında hukuk, adalet,
eğitim, personel ve vergi refor-
mu yapılacağı vaadinde bulun-
du. Demirel, "İçimdeki uhde"
diye nitelediği Istanbul-Ankara
hızlı tren yolunun tamamlana-
cağını, GAP'tan sonra Fırat'ın
sularının Orta Anadolu'ya akı-
tılacağıru da vaat etti ve gelir da-
ğüımının düzeltilmesinden söz
etti. Demirel, bu sırada basın
toplantısını düzenlediği 5 yıldızlı
otele dikkat çekerek, "Türki-
ye'nin her şeyi var. Mesela bu
otel. Paran varsa 1 milyon lira
verip gece de yatabilirsin. Ama
bunu kaç kişi >apabilir?" dedi.
Demirel'in bu sözleri, salonda-
kilerin gülüşmelerine yol açtı.
21 ekım sabahı hem Çanka-
ya'nın, hem hükümetin halledi-
lecegini anlatan Demirel, enfîas-
yonun önlenmesi konusunda
Gayri Safı Milli Hasıla (GSMH)
ile borçlanma ihtiyacı arasında-
ki bağmtıdan söz etti. Bir gaze-
tecinin GSMH'nın katlanması
durumunda bile hedefe ulaşma-
nın güç olduğunu anımsatması
üzerine de Demirel, "Bunlan
birçok bilim adamı oturup ha-
zırladı. Bazüan dışarda görev
yapıyor. Bir yılda oimazsa, iki
yılda olur. Hem bunlan ben
sonra sana aynntılı anlatınm.
Şimdi 'Yapamazsınız' diyecegi-
nize, bir yıl sonra 'Yapama-
dınız' deyin" diye konuştu.
Demirel'in basın toplantısın-
da DYP'nin seçim bildirgesi
350, 150 ve 50 sayfalık üç ayn
kitapçık olarak dağıtüdı. 350
sayfalık kitapçıkta, seçim bildir-
gesi aynntılı olarak yer alıyor.
öteki kitapçıklarda ise, özet ve
özetin özeti bulunuyor. Toplan-
tıda aynca, DYP seçim bildir-
gesinin temelini ohışturan ve ge-
çen yü düzenlenen "Türkiye'nin
Temel Sorunları" ve "Ekono-
mik Refomüar" panellerinde
tartışılan metinler de dağıtüdı.
Bir başka dosyada ise sağlık hiz-
metleri konusundaki vaatler yer
aldı. Bu dosyada, Demirel'in
meydanlarda vaat ettiği yeşü
kart uygulamasının temel ilke-
leri de açıklandı. Buna göre, sa-
hibine tüm hastanelerde ucret-
siz sağlık hizmeti sağlayacak
olan yeşil kart belli bir prim
ödeyen herkese verilecek. Prim
oranlan ise herkesin gücüne gö-
re belirlenecek. Yeşil kart uygu-
lamasını bir genel müdürlük yü-
rütecek. YeşU kart için ilk 6 ay
3 ayn bölgede pilot uygulama
yapüacak.
DYP seçim bildirgesinde yer
alan öteki görüşler ve vaatler
özetle şöyle:
"— DYP iktidara gelir gelmez
anayasa ihlallerinin hesabını so-
racak ve bu iUalleri yapan zat'ı
kesinlikle Çankaya'dan indire-
cek.
— Serbest pazar ekonomisi
adı altında ülkede yalnız birkaç
yarene ve yandaşa Karun'un ha-
zineleri açılmıştır.
— 21 ekim sabahı yola çıka-
rak, bugunku yönetimin içler
acısı Turkiyesi'ni aydınlık yeni
Tttrkiye'ye dönuştürecegiz.
— Türkiye'de moral ve hu-
kuksal reformlar gerçekleştirile-
cektir. Bu amaçla açık toplum
gerçekleştirilecek.
— 500 günlük bir zaman di-
limi içinde, Türkiye'nin acil ve
önemli problemleri çözülecek ve
ülkeye maddi ve manevi bir hu-
zur getirilecek.
— Bağımsız ve hâkim temi-
natının vazgeçilmez olduğu bir
adalet reformu gerçekleştirile-
cek.
— Devlet harcamalan asgari-
ye indirilecek ve devlet hesabı-
na lüks yaşama son verilecek.
— Fonlar bütçenin içine alı-
nacak ve devletin dağılmış ve
bozutmuş muhasebesi toplana-
cak.
— Denk bütçe kuralı uygula-
nacak.
— Enflasyon ilk yılın sonun-
da yüzde 30'lara, onu izleyen
zaman diliminde yüzde 10'a in-
dirilecek.
— Bozulan gelir dagılımı dü-
zeltOecek.
— 1994 yüı sonu ıtibanyla ih-
racat hedefı 38 müyar dolardır.
— özeUeştirme; çagdaş, üni-
versal ve objektif hukuk kural-
lan içinde gerçekleştirilecek.
Bunun için bir müsteşarlık ku-
rulacak.
— Menkul Kıymetler Borsa-
sı, uluslararası borsa kurallan
içinde işleyecek hale getirilecek.
— Çagdaş, yaygın, etkin ve
dunya ile bütünleşmiş bir eğitim
politikası oluşturulacak. YÖK
kaldırılacak, üniversiteler özerk
ve özgür hale getirilecek.
— Çalışan kadınlar 20, er-
kekler 25 yılda emekli olabile-
cek.
— tşçi haklannı kısıtiayan 12
evlül hukuku kurallan yürür-
lukten kaldırılacak. Memurlann
sendika knrması sağlanacak.
— Çevre ve doğa korunacak.
— Askerlik suresi, ülkenin
gend koşullan dikkate alınarak,
kısaltılacak.
— TRT bugunku taraflı ko-
numundan kurtanlacak, mille-
timizi gerçekten aydınlatan bir
TRT olacak. özel televizyona
olanak sağlamak için anayasa
değişiküği yapüacak.
— Memnnı geçim sıkıntısın-
dan kurtaran bir personel refor-
mu gerçekleştirilecek.
— Insan Haklan Bakanhğı
kurulacak.
— Geçmişteki tüm yolsuztuk-
lann, iltimasın, nişvetin ve ka-
yırmanın hesabı sornlacak.
— Cumhurbaşkanı halk tara-
fından seçüecek.
BAŞKEIN1TKN AHMETTAN
'Analar Dikkat!
Baba Geliyor'
YENİ BİR TURKİYE
ANKARA — Demirel, dün
seçim bildirgesini açıklarken,
dürülmüş bir afiş gösterip "Bu-
nu sonra açıklayacağım" dedi.
Ama laf uzayınca afişi unuttu.
Afiş bize de \erilmişti. înce-
ledik. Afişte panldayan bir üç-
gen çiziliydi. Üçgenin üç köşe-
sinde uç ayn başlık yer alıyor-
du. "Özgür ve güçlü sendika",
"Anlayıslı işveren", "Demokrat
devlet baba."
"Demokrat devlet baba", üç-
genin lepesine orurtulmuştu.
"Baba", bdylece "deraokrat-
lıgı" da, "devteti" de kendisine
gobek adı japıyor ve seçmen hu-
zanına resmen çıkı>ordu.
Demirel, demokraUıgını veya
devledrğini seçimlerden sonra
gösterecekti. Ama babalıgının
altını çizmek istiyordu. Vaaına
iki genç kız, iki de genç deUkanh
otnrtmuştu. Bu gençier, reklam
ajansının tavsiyesiydi:
"Madem Baba'sın, yanında
çocuk olmalı..."
"Baba", toplam 850 gram ge-
len seçim malzemelerini basına
dagıürken çok neşeliydi. Bu
malzemelerin içinde ağıriık se-
çim bOdirgesindeydL Üç ayn bil-
dirge dagıttı. Ana bildirge 350
sayfaydı. Bunun 147 sayfalık bir
özeti de vardı. Bir de özetin öze-
ti. Bu 44 sa>fahk kitapçık, ace-
le işi olanlar için hazırianmıştı.
Baba'yı aceleye geürmemek
gerekirdL Bu ytizden tam metin
olan bildirgeyi gözden geçirdik.
BUdirgede "Çift Meclis siste-
mi geürilmelidir"den, opera ve
bale severlere verilen müjddere,
körier için kurulacak radyo is-
tasyonlanndan, "Hepatitis-B"
virüsünün \ok edilmesine dek,
demokratik ve bireysel yasamın
her hali yeniden düzenleniyor-
du.
Demirel'in dagıttıgı seçim
malzemeleri arasmda, kendi de-
yisiyle yalnızca "iki anahtar"
eksikti. Onlann da asıllan, ken-
disinin 21 ekimde "demokrat
devlet baba" kimligini resmen
elde etmesiyle hemen dağıbla-
cakö.
Hem de demokratik bir bi-
çimde, yani ANAPTı, HEPIi,
Fenerli, Beşiktaşlı, göçmen,
Kürt kökenli demeden. Herke-
se...
Anahtar yoktu, ama resimle-
ri çizümişti.
Demirel, Baba'lıgını "Devlet
Baba"kga dönöstiirmek için her
türlü bazırhğı tamamlamış.
Bu konuda Özal'ın yöntemle-
rinden esinlendigi de göze çarpı-
yordu.
Herkese dağıtacagı sağlık si-
gortası formu ve boş plastik ye-
şil kart, Özal'ın tapu tahsis bel-
gelerini veya seçim oncesinde
köyün girişine getirilip bmdulan
ekktrik direklerini ammsatryor-
du.
"Verin oyunuzu, aun tapunu-
zu ve elektriginizi" yöntemi, bu
kez kart olup Baba'nın seçim
malzemeleri arasında tarihi ye-
rini alnuştı.
Demirel, devlet baba olmaya
kendisini mahkûm etmiş gibiy-
di. Ne kendisine ne de seçmene
başka hiçbir secenek bırakma-
mıştı.
Seçim bfldirgesinde düzenlen-
medik hiçbir alan yoktu.
Daha önceki seçim biMirgele-
rinde "Komünist mikrobnnu
ezeceglz" yolundaki bedef, bu
bUdirgede "Hepatitis-B mikro-
bu'na yönelmiştL (Sayfa 193)
Bugüne dek hiçbir partinin
seçim bildirgesine girmemiş olan
"opera ve bale" seyircilerine ise
bir bölüm aynlmışü. (Bölüm
7/6, sayfa 191)
Baba'nın opera-bale konu-
sundaki hedefi şöyle:
"Genel olarak entelektüel zev-
kin göstergesi olan opera ve ba-
le, ülkemizdeki sanat dallan içe-
risinde geliştirilmeye en çok ih-
ü'yaç duyulanıdır. Ne yazık ki bu
seçkin zevk ürunleri metropol-
Ifrimirin dışına çıkabflme fırsatı
bulamamaktadu. DYP bu ko-
nuyu en iist düzeyde ve en olum-
lu optik ele alacak ve topluma
mal edilmesi için destekleyecek-
tir."
"Balede 'olumlu optik' nasıl
olur?" tünınden sorularla vakit
geçirmek anlamsız.
Şimdi, bu entelektüel zevkin
il olma vaadi almış ilçelerdeki
müstakbel sahiplerine duşen,
"Şemdinli devlet opera balesi",
"Himmetdede devlet opera
balesi" şubelerinin kunılması
yönünde Baba'ya baskı yapma-
landır.
Bildirgede yalnızca baleye ve
balerinlere degü, sakatlara da
bir bölüm ayrümış. Anlasılan,
bale yaparken veya seyrederken
PKK baskımna ağrayanlar da
besap edUmiş. (Sayfa 198)
Yalnız, bu bölüm yazılırken
biraz sakarlık yapılnuş. "Sakat-
lar"la ügfli paragrafa yaşlılar da
dahJB edilmiş. Yaşhhkla sakatlı-
ğın aynı kefeye konulması, yaş-
lüan mı sakatlar, sakatlan mı
yaslandınr, bilemiyoruz.
Bunun için, yine aynı bölüm-
de yer alan "görme özürlüler
için kurulacak radyo istasyonla-
n"nın devreye ginnesini ve bu
radyoiann haberlerini dinlemek
gerekecek.
Bu bölümde, duyma özürlü-
ler için bir televizyon istasyonu
kunılması maalesef öngörülmü-
yor...
Baba'nın bildirgesinde
"analar" için özel bir bölüm
yok. Ama "Toplumda Kadının
Yeri" bölümünde "ana" bir Uke
var:
"Erkek-kadın eşittir, ama ka-
dın iki eşit arasında birincidir."
Baba, bu ilkeyi sanınz, siya-
set felsefesinde, Trimus inter
pares" diye bilinen Latince bir
deyimden esinlenerek öngör-
müş.
Baba, kadına ça| atlatıyor.
Kadının eşitligini sağlamak
yetmiyormuş gibi, bir de onu
önce çıkanyor.
Her ana bir kadındır.
"Analar dikkat! Baba geli-
yor..."
millelvekilleri ada>-
l a n n ı
, s U n b u | S b e n t o n o t a V n i t d ü
.
zenledigi toplanb ile tanıttı. "21 ekim sabahı yeni bir Turkiye" yazılı dev afişin önünde
bir araya gelen DYP adaylan, partilerinin tek başına iktidara gelecegini savundular.
2. bölgeden 1. sıra adayı Bedrettin Dalan, 1983ten sonra ilk üç yıl Türkiye'de guzel
şeyler yapıldıgını, ancak dah.i •-,-:,^ ulkeoin adım adım yanlış noktalara götüriilme-
ye baslandıgını söyledi. Genel Başkan Yardımcısı Tansu Çiller, DYP'nin yeni bir Tur-
kiye yaratmak üzere yol çıkbgını belirterek, "Ekonomiyi en iyi bilen iktisatçılar bi-
zim aramızdadır" diye konuştu. Coşkulu toplantıda tek tek tanıtılan adaylann toplu
fotografını Erol AUr çekü. (Fotograf: GÜNDÜZ İMŞİR)
Demirel seçim kampanyasının 30. mitingini Kastamonu'da düzenledi:
Kıırtıdmamza 18 gün kaldı
SHP*ye "Bizim arkamıza düşün diyenler var.
Senin arkana düşseler ne olur. Adın ne demişler,
mülayim, sert olsan ne yazar!'
EVREN DEĞER
KASTAMONU — DYP Ge-
nel Başkanı Sükyman Demirel,
iktidara tezkere vermek için gun
sayüdığım belirterek, "Bu idare-
den kurtulmaya 18 gün kaldı,
millet bu 18 günu iple çekiyor
iple" dedi. Demirel, kendisini 12
Mart ve 12 Eylül askeri müda-
halelerinden sonra çekip gitmesi
nedeniyle eleştirenlere, "ağlaya
aglaya gideceklerdir" diye yanıt
verdi. DYP lideri ad venneden
SHP Genel Başkanı Erdal tnö-
nü'yü de "Bize gelin, ardımıza
düşün diyenler var. Senin arka-
na düşseler ne olur? Adın ne de-
mişler, mülayim. Sert olsan ne
yazar, sert olsan" diye eleştirdi.
DYP Genel Başkanı Demirel,
dün seçim kampanyasının 30.
mitingini Kastamonu'da düzen-
ledi. Nasrullah meydanındaki
miting alanında, "21 ekim saba-
hı yeni bir Kastamonu", "hesap
soracağız", "gümbür gümbür
geUyoruz", "kurtar bizi baba"
pankantlan dikkat çekti. DYP
lideri, miting alanına saat
13.40'ta kalabalık bir araç kon-
voyu ile geldi. "Baba" otobusü-
nün üzerinden halka seslenen
Demirel, otobüsün etrafında
olusturulan geniş güvenlik çem-
berinin kaldınlmasım isteyerek
"bırakın memur beyler, halk
gdsin" dedi. Daha önceki ko-
nuşmalannda da yaptığı gibi sık
sık miting alanındakilerle karşı-
lıklı konuşma yöntemini kulla-
nan Demirel, "Biz sadece mille-
tin iyüigi için yoüara düştük"
dedi
1983 yılından bu yana Türki-
ye'yi idare edenlerin köylu düş-
manı olduklanm ve alın terine
karşı olduklanm kaydeden De-
mirel, meydanlarda DYP rüzgâ-
nnın estiğini belirtti ve "Bu riiz-
gâr Çankaya'da ne taht bıracak-
tır, ne de taç" dedi.
Demirel konuşmasında Kasta-
monu'nun ilçelerinin sorunlannı
da tek tek sayarak, bu sorunla-
n iktidara geldiklerinde çözum-
leyeceklerini söyledi. Seçimlerde
bir 8. partinin yanştığını, bunun
Çankaya Partisi olduğunu bildi-
ren Demirel, "Ama onun oy pu-
sulasında yeri yok yeri" dedi.
Kastamonu'yu pilot il yapacak-
lannı ve 4 yılda kalkındıracak-
lannı belirten Demirel, "DYP
atı, gemi ile geliyor" dedi. "Bu
halk sizi anamzdan dogdugunu-
za pişman edecektir" diyen De-
mirel, isim venneden SHP Ge-
nel Başkanı Erdal tnönü'yü de
şöyle eleştirdi:
"Bize gelin ardımıza düşün
diyenler var. Senin arkana düş-
seler ne olur? Adın ne demişler,
mülayim. Sert olsan ne yazar,
sert olsan."
Tüm liderleri TV'de açık otu-
ruma da çağıran DYP lideri,
"Hangi devrin hesaplaşmasım
istiyorsanız yapabm. Siz yetmi-
yorsanız, arkanızdan da adam
getirin. Hiç önemli değil" dedi.
DYP lideri, sözlerini şöyle ta-
mamladı:
"Bu iktidar 'otomobili hızlı
kullandık, o nedenle motor
ısındı' diyor. Şimdi frene basa-
caklarmış. Bunlar, frenle gazın
yerini bilmezler. Araba devrilir.
O nedenle arabayı ehli ellere ve-
rin. Dava doğm, yol doğru, he-
def dogru. Ne lazımsa >'apanz.
Şimdi top sizde. Kaleci de ace-
minin teki. Bu topu da gol yap-
mazsanız, yazık olur, yazık."
Demirel, Kastamonu'nun Iğ-
dır kasabasını ilçe yapacakları-
nı da belirtirken, "Başkalan var-
sa onlan da yapanz. Hiç merak
etmeyin" diye konuştu.
Demirel, daha sonra Sinop
1
un Boyabat ilçesine de geçerek,
burada da halka hitap etti.
ABD'ti danışmanın
Demird'e öğüdü'
ÖzaTı
dilinden
düşürme
HAKKl ERDEM
AMASYA — Carter ve Rea-
gan'ı başkan yapan propaganda
kampanyalannı yurüten ABD'h'
Reklamcı Oifford Borway, "özel
danışmanlığını" yaptığı DYP li-
deri Süleyman Demirel'e "Geç-
mişi bırak, geleceğe bak" öğü-
dünde bulundu. Botway'a göre
Demirel seçim kampanyasında
"Öteki partilerin üzerinde faz-
la durmanalı. Ama Özal'ı^U-
den düşürmemeJir • •'
Demirel'in propaganda için
"müşaverede" bulunduğu Bot-
way, DYP'nta seçim kampanya-
sını yerinde izlemek için Türki-
ye'ye geldi. Seçim çalışmalanm
bugüne kadar gazetelerden ve
TV'den izlediğini belirten
ABD'li reklamcı, Demirerin
Merzifon, Tokat ve Amasya mi-
tinglerini izledi, zaman zaman
halkın arasına kanştı.
Botway'i Amasya'da Demi-
rel'in konuşmasıru izlerken bul-
duk. "Bir kuruş bile muşavere
ücreti almayan" Botway, tercü-
manının aktardığı, Demirel'in
konuşmasıru dinlerken halkın
tepkisini de dikkatle inceliyordu.
Botway'e mitingi ve Demirel'i
nasıl bulduğunu sorduk. Yanıt,
reklamcı alışkanlığı taşıyordu:
"Miting alanlanndaki kalaba-
hklar çok hareketli. Topluluklar
oldukça canlı. Demirel ise dün-
yada ender rastlanan liderler-
den. Halkla kalpten ilişki kuru-
yor. Onlan anlıyor ve etkiliyor."
Botvvay'a, ANAP'm kampan-
yasını >Tinıten Fransız meslekta-
şı Seguela'nın çalışmalannı da
sorduk. Yargısı, rakibini kızdı-
racak cinsten: "Doğruyu söyle-
mek gerekirse, felaket". Segue-
la'nın hazırladığı Mesut Yılmaz
posterinin değerlendırmesi ise
"Fotoğrafta çok ciddi ve kızgın
görünüyor" biçiminde. "Zaten"
diyor Botway, "Ben veya Segu-
ela'nın ya da bir başka yabancı-
mn Türk potitikası için böyk bir
şey hazırlaması hata. Çünkü
kiıltür açısından uyumsuzluklar
var. Bu uyumsuzluğu ne kadar
istesek kaldıramayız."
Botway'a göre özal'ın seçim
öncesi meydanlara çıkıp konuş-
ması ise "Demirel'in işine yara-
yacak."
Semra Özal öntine gelene çatüGÜNPÜZ tMŞİR
ANAP Kadın Komisyonu toplan-
tısında konuşan İl Başkanı Semra
Özal, bir kadın partilinin, "O parti
liderlerinin yasaklanm en az 5 sene
daha kaldınnayacaktmız" şeklinde-
ki sözlerini, "Maalesef o hatayı biz
yapmadık" yanıtını verdi. Muhalefet
partilerini ve liderlerini ağu- dille eleş-
tiren özal, Demirel'den "hangi yüz-
le oy istiyor" diye bahsederken, SHP
lideri için " '20 Ekim'de bizi seçin,
sandıktan güDer çıkacak' diyor. Ama
ben soruyorum, bu güllerin dikenleri
acaba nerelere baucak" diye sordu.
ANAP Kadın Komisyonu'nun
toplantısı dün The Marmara Oteli-
nde yapıldı. Balo salonunda kalaba-
lık bir katüımla gerçekleşen toplan-
tıda konuşan Semra özal, 12 Eylül
öncesini özetledikten sonra muhale-
fet liderlerinin milletvekili adayları-
m eleştirdi. İsim vermeden DYP Ge-
nel Başkan Yardımcısı Tansu Çülerle
ilgili olarak "Bu kadının bazı kabi-
liyetleri olduğu gercek. Ama ekono-
miden yana sıfır olduğu da bir
gerçek" şeklinde konuşan Semra
Özal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu 12 Eylül öncesmin kahraman-
lanndan birinin başını çektiği parti-
nin bir adayı daha var. Bir zaman-
lar Dışişleri'nde çok meşburdu. Son-
radan yazariığa özendi. Ben onu or-
dusunu bırakıp kaçan komutana
benzetiyorum. Hatta daha da ötesi,
bir olay olduğu zaman evinde anar-
şistlerin eline kansını ve çocuğunu
bırakıp pencereden atlayip canını
kurtarmaya çalışan bu zat maalesef
bir erkek. Ama Allah razı gelmemiş,
pencereden atladıktan sonra bido-
nun içine düşerek bacağım lurmıştı.
Arkadaslar, gecen gün birisi dedi ki
'Semra Hanım her pantolon giyen
erkek degfldir. Lider olmak için ön-
ce yürek ister, cesaret ister ve her şey-
den önemlisi bderlik risk almayı ge-
rektirir. Çünkü risk almayı göze ala-
mazsanız, yüreğiniz yoksa başanlı
olamazsınız.' tşte muhalefet partili-
leri bizim karşımıza bunlar gibi
adaylar çıkanyorlar.
Bunlan aday gösteren parti lider-
lerinin hftla karşınıza çıkıp nasıl oy
istediklerine şaşıyorum. Hangi yüz-
le o> isti>oriar" diye konuşmasını
sürdüren Semra özal, şöyle konuştu:
"Bir kadersidiğimiz de bu liderle-
rimizin mçbirinin maalesef çocuklan
yok. Çocuğu olmayan insanlar sev-
giyi de bilmezler, şefkati de bilmez-
ler. Sevgjyi ve şefkati bilmeyenler de
evlat acısının ne olduğunu hissede-
mezler. Bizim çocuklann kıymetini
bilemeyişlerinin nedeni bu. Dikkat
edin, bu liderlerin yanında hiç genç
yok. Gençlerin önemini, degerini
onun için bilemiyoriar."
Semra özal, Süleyman Demirel'-
in konuşmalanna bazen televizyon-
da rastladığını vurgulayarak "Ben*
kendisini rahmetli BölUkbaşı'na ben-
zetiyorum. Bölükbaşı gerçekten say-
gıdeğer bir kişiydi. Onun da miting-
leri çok kalabahk olurdu, ama iş san-
dığa geünce oy alamazdı. Rahmeü de
'Ah' derdi, 'bu miting alanlannda
toplananlann yuzde biri oya tahvil
olsa sandıktan çıksa ben de bir 0 ka-
zanacağım'. Hadi Bölükbaşı guzel
konuşurdu. Acaba bu liderimizi ge-
lip neden dinliyoriar? Çunkü bütün
konuşmalan hepimizin tüylerini
ürperten yüreklerini sızlatan, kavga-
yı, dövüşü, anarşiyi, terorii bize ha-
üriatıyor. Bizi yeniden bugünlere ge-
tireceğini vaat ediyor. Başka ne vaat
ediyor? Yoksa ben mi duyTnuyorum?
Benim duyduğum, rasüadığun kadar
bu lider yeniden kavga istiyor, yeni-
den milleti sokağa dökmek istiyor.
Kendisinin banştan, hoşgöruden,
sevgiden bahsettiğini hiç duydunuz
mu? Sizden hangi yüzle oy istiyor?"
Eşi Cumhurbaşkanı Özal için
"O artık yüce makamda. tl il dola-
şıp yurttaşlara doğnılan anlatamı-
yor. Ama biliyorsunuz zavallıcık
memleket işleriyle uğraşırken bir yıl-
da 7 kere ameliyat oldu. Bir kere da-
marları tıkandı, iki kere gözü
patladı" diye bahseden Semra Özal
konuşmasınm son bölümünde ise
SHP'ye yüklendi. Özal şunları söy-
ledi:
"Size 26 Mart secimlerini habriat-
mak istiyorum. Bu seçimde vatan-
daşlanmız çeşitii sebeplerden belki
de psikolojik bir nedenle belki de yü-
zümüzden bıktı, gidip oyunu başka
partiye verdi. Bdediyelerin büyük bir
kısmını onlara leslim ettiler. Keşke
bizim yaptığımız hizmeüerin üstune
bir şeyler daha ekleyebilselerdi. Ne-
rede. Bütıin yapılan iyi işleri, hepsi-
ni bozdular. Mahvettiler. Hepsini
mahvettiler. Biliyorsunuz, şimdi de
kalkmış diyoriar ki sandıktan goller
çıkacak. Belediyelerin haiini gördü-
nüz ve şimdi Türkiye'yi bu insanla-
rateslimeder misiniz? Işte bu kadar-
cık şeyi bile akıl edemiyorlar. Bir de
yetmiyormuş gibi bizhn yaptığımız
hizmeüeri kendileri sahipleniyor. Ör-
neğin metro. O bizim projemizdi.
Ama ne oldu kendileri sahipiendiler.
Ama bizim vefalı miHetimiz buna as-
la izin vermeyecektir."