22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKÎM 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 Çekiç Güç çekiliyor • ADANA (AA) — Kuzey Irakhlan korumak amacıyla Türkiye'de konuşlandınlan Çekiç Güç'ün kara unsunı çeltilmeye başladı. önceki gün toplam 298 askeri personelin Incirlik Usstt'nden ülkelerine gönderildiği öğrenildi. AA muhabirinin Incirlik Üssü yetkililerinden aldığı bilgiye göre müttefik görev kuvvetinde yer alan 88 ABD'li, 90 Ingüiz ve 120 Hollandalı, Battnan ve Silopi'den Incirlik'e getirilerek, buradan ülkelerine gönderildi. Çekiç Güç'te halen, 3 bin 48 ABD, 338 Türk, 6 Hollandalı, 369 Fransız, 176 Italyan ve 232 Ingiüz olmak üzere toplam 4 bin 169 askeri personel görev yapıyor. Çekiç Güç bünyesinde 29 kişilik bir sivil ekip de bulunuyor. Çekiç Güç'e an personelin 2 bin 701'i Incirlik'te, 1131'i Silopi'de, 240*1 Batman'da, 26'sı Diyarbakır'da, 62'si Iskenderun'da, 38'i de Şanüurfa'da görev yapıyor. Sınır'da 66 kilo esrar • ATİNA (AA) — Son bir hafta içinde iki uyuşturucu kaçakçılığı olayının ortaya çıkarıldıgı Türk-Yunan sınınnda önceki gün de bir Alman uyuşturucu kaçakçısı yakalandı. Ipsala sınır kapısından Yunanistan'a giriş yapan Alman uyruklu Jan Kruamann'ın (31) otomobilinin benzin deposundaki özel bölmede küçük paketler halinde saklanmış 66 kilogram esrar ele geçirildi. Fener Patriği rahatsızlaııdı • ATtNA (AA) — lstanbul Fener Partiği Dimitrios'un kalp krizi geçirmesi Atina'da heyecan yarattı. Patrik Dimitrios'un sağlık durumuyla Ugili gelişmelere radyo ve tekvizyon istasyonlannın yanı sıra gazeteler de geniş yer ayırdılar. Başbakan Konstantin Mitsotakis, danışmanlan aracılığıyla Fener Patriği'nin tedavi gördüğü Amiral Bristol Hastanesi yetkililerinden aynntılj bilgi aldı ve patriğe geçmiş olsun dileklerini iletti. Ana muhalefetteki PASOK'un lideri Andreas Papandreu ve üçüncü parti konumundaki Sol tttifak'ın ' lideri Maria Damanaki de patriğe geçmiş olsun mesajlan gönderdiler. Tbgo'da darbe girişimi • LOME (AA) — Afrika üJkesi Togo'da askerler radyo ve TV binasını işgal ettiler ve sivil geçiş hükumetinin istifasını istediler. Binaya giren askerler, görevli muhabiri hanrladıklan bildiriyi okumaya zorladılar. Bildiride, yasama organı Cumhuriyet Yüksek Konseyi'nin feshedilmcsi ve Joseph Koffıgoh başkanlığındaki hükümetin istifası istendi ve ordu içinde yapılan son atamalar da "geçersiz" ilan edildı. Radyo ve TV binasının TSİ 11.00'de hâlâ işgal altında olduğu ve Devlet Başkanı Gnassingbe Eyadema'yı öven şarkılar yayımlandığı bildirildi. Tbnus-Cezayir gerginligi • KAHtRE (AA) — Tunus'ta aşırı dinci bir örgüt tarafından planlanan bir darbe girişiminin ortaya çıkanldığımn açıklanmasından sonra bu grubun üyelerine lcucak açan Cezayir ile Hınus arasındakı ilişkiler gerginleşti. Tunus tçişleri Bakanı Abdullah Alkallal, geçen hafta sonunda yaptığı açıklamada, Cezayir'de bulunan Rasi El Gannusi liderliğindeki El Nahda örgütünün, Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali'yi, uçağına Stinger füzesi fırlatarak öldürmeyi planladıklannı bildirmişti. Ortaklık Konseyi ilişkUerin normalleştirilmesine bir tür yeşii ışık9 yaktı ÂT ile yeniden diyalog5 yıl aradan sonra toplanan Türkiye-AT Ortaklık Konseyi, ilişkilerin normalleştirilmesine bir tür 'yeşil ışık' yaktı. Yunanistan'ın veto engelinin süreceği anlaşıldı. SABETAY VAROL BRUKSEL — 5 yıl aradan sonra top- lanan Ortaklık Konseyi, Türkiye-AT iliş- kilerinin normalleşmesine bir tür "yeşil ışık" yaktı. Bu yeşil ışığa karşıhk Atina- nın, Kıbns'ı ileri sürerek Türkiye'ye karşı "veto" mekanizmasını eskiden olduğu gibi kullanma niyetini gizlememesi, An- kara'nın hareket yeteneğinin özlendiği kadar genişlemediği anlamına geldi. Bunun yanında, en azınrian şimdiye kadar kesik olan "diyalog"un yeniden başlaması, Türkiye'yi, Avrupa'da daha etkili bir siyasi rol oynama şansına ka- vuşturdu. Türkiye-AT Ortaklık Konseyi- nin genel sonucu, Türkiye açısından 3 yıl önce yapılmış olan bir değerlendirme ha- tasının giderilmesi, topluluk açısından ise Türkiye'nin coğrafı, siyasi ve ekono- mik öneminin yadsınamayacağının ka- bullenilmesi şeklinde oldu. "Ortaklık Konseyi" sonrasında düzen- lenen basın toplantısında, Dışişleri Ba- kanı Safa Giray, "Torkiye'ııin Kıbns so- rnnunu çözmeye karariı" olduğunu ifa- de etti. "Türkiye ile topluluk arasında- ki ilişkilente kurumsal işleyişiıı uzan bir süreden sonra yeniden başlamasından duydugu memnuniugu" belirten Gıray, insan hakları konusunda da "Bayütec altında olan Türkiye'nin çok kısa zaman- da, bu alanda eleşüren ülkderin çok ile- risine geçecegı" vaadinde bulundu. Ba- kan Giray, Ortaklık Konseyi ile ilişkile- rin yeniden başlamasının, "yenl bir dö- nemin başlangıcı" olduğunu da belirtti. Dönem Başkanı ve Hollanda Dışişle- ri Bakanı Hans Van Den Broek de ba- sın toplantısında, Onaklık Konseyi'nden çıkan siyasi sonuçlan şu ifadelerle özet- ledi: 1- Konseyin 5 yıl aradan sonra toplan- mış olması başlıbaşına simgesel önemi olan bir olaydır. 2- Topluluk ülkelerinin Türkiye'nin karşısına ortak bir tutumla çıkmış olma- ları da kendi başına anlamlıdır. 3- Türkiye'nin AT için gerekli bir or- tak olduğu ortadadır. Hollanda Dışişleri Bakanı, Türkiye'- nin AT için gerekli ve vazgeçilmez bir ortak olmasının, "tam iiye olup olmaması" konusunu etkileyemeyeceğini de sözlerine ekledi. Başka bir deyişle Yu- nanistan dışında kalan 11 üyenin, tam UyeMic mesdeani bir yana koyarak Turki- ye'nin tophıhılda iKşkflerini geliştirmek- ten yana oldukları açık biçimde ortaya çıktı. Atina'nın da aslında bu konuda "gerçekçf davranma niyeti taşıdığı, an- cak Yunan hükumetinin kendince "tıkanıldan" olduğu gözlendi. Yunan Dışişleri Bakanı Andonis Sa- maras, "Ortaklık Konseyi" sonrası yap- tığı kısa basın açıklamasında, Ankara1 nın 1988'teki tavrıyla son konsey toplan- tısındaki tavn arasındaki çelişkiye dik- kat çekti. 1988 yılında Lüksemburg'da toplanması gereken ve toplanamayan Ortaklık Konseyi'nde Türkiye, AT ülke- lerinin ortak tutum belgesine "Kıbns so- runu Türkiye topluluk ilişkilerini olum- suz şekilde etküemektedir" ifadesinin yer almasına karşı çıkmış, bu ifadenin AT- nin Kıbns sorunu ile Türkiye-AT ilişki- leri arasında bağlantı kurma anlamına geldiğini söylemişti. önceki günkü Or- taklık Konseyi'nde topluluk aynı tutumu tekrarladığı halde Türkiye, AT ile ilişki- leri düzenleyen en üst organ olan kon- seyin açılmasını kabul ettL öte yandan dış politika konularmda Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı arasında görüş ayrıhğı olduğu tarzındaki değerlendirmeleri ret eden Ba- kan Safa Giray, "Türkiye'nin dış politi- kaa ortaklasa kararlaştınlmaktadır. Yıl- maz'ın politikası, Özal'ın politikası di- ye bir şey yoktnr" şeklinde konuştu. Giray ve beraberindeki heyet, bugün Brüksel'den Türkiye'ye dönecek. UGOSLAVYA Ordu, Hırvat smırmdaFederal ordu, Hırvatlann ordu kışlalarına düzenleyeceği her saldırıya karşılık can alıcı önem taşıyan Hırvat merkezlerinden birini yerle bir edeceğini açıkladı. Dış Haberier Servisi — Yu- goslavya'da Hırvatistan sınınna yeniden yığınak yapan federal ordu, Hırvatistan'ın orduya ait kışlalara yönelik saldınlarmı sürdürmesi durumunda can alıcı önem taşıyan Hırvat merkezle- rine büyuk çapta saldırılar du- zenleyeceğini bildirirken, Hırva- tistan bağımsızlık moratoryu- munu uzatmayı reddetti. Batı Avrupa Birliği, Yugoslavya ko- nulu barış konferansı başkam Lord Carrington'ın uygun bul- ması durumunda Yugoslav'ya banş gücü gönderebileceğini bil- dirdi. 22 eylülde Hırvatistan ile fe- deral ordu yetkilüeri arasında varılan ateşkes anlaşmasına kar- şın çarpışmalann aralıksız sür- mesi ve Hırvatlann federal or- duya bağlı kışlalara uyguladığı ablukayı sürdürmesi gerekçesiy- le önceki günden başlayarak Hırvatistan sınınna yeniden as- keri yığınak yapan federal ordu, Hırvatlann kışlalara saldırı dü- zenlemesi durumunda can alıcı önem taşıyan Hırvat merkezle- rini yerle bir edeceğini açıkladı. Yugoslavya resmi haber ajansı TANJUG'un haberine göre fe- deral ordunun yayımladığı uya- rı bildirisinde, Hırvatlann ateş- kese aykın tutumlanmn ordu- nun sabnnı taşırdığı belirtilerek federal ordunun Hırvatlarca sal- dınya uğrayacak her kışlaya kar- şılık can alıcı önem taşıyan bir Hırvat merkezinin yerle bir edi- leceği vurgulandı. Federal ordu Hırvatistan sını- nnda bulunan Sid kasabasına top bataryalan, tanklar ve askeri kamyonlardan oluşan 460 zırhlı araçlık bir yığınak yapmış bulu- nuyor. Hırvatistan içlerinde çarpış- malar sürerken Hırvat radyosu, Karadağ'ın güney kıyılannda beklemede bulunan Yugoslav savaş gemilerinden bazılannın Adriyatik kıyısında bulunan Dubrovnik kentine doğru demir aldığını bildirdi. Batı Avrupa Birliği (BAB) Ba- kanlar Konseyi, Brüksel'de ön- ceki gün y-apüğı toplantıda Yu- goslavya konulu Banş Konfe- ransı Başkanı Lord Carrington- ın çabalannı destekleme kararı aldı. Toplantı sonunda BAB Dö- nem Başkanı AJmanya Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Gens- cher, BAB'nin, Lord Carring- ton'm isteklerine uygun hareket edeceğini ve istenmesi durumun- da Yugoslavya'ya banş gücü gönderileceğini açıkladı. TİTO AYAKLAR ALTINDA— Parcalanmanın eşiğine gelen Yugoslavva'yı yıllarca birlik içerisinde tntmuş olan Tito'nun resimleri arOk yerlerde geziniyor. (Fotograf: AP) POLriTKADA SORUNLAR ERGUNBALCI Balkanlartla Balkanlaşma İki ay içinde iki ülke yok oldu: Sovyet Sosyalist Curnhurt- yetleri Birliği ile Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti. Bu ülkeler başka ad almadıklarından onlardan söz ederken eski adlannı kullanmaya devam ediyoniz. Ama gerçekte Yu- goslavya da, Sovyetler Birliği de artık yok. Bu müthiş gelişme, iki ülkede değişik yollardan gerçek- leşti. Sovyetler'de ağustos ayındaki darbe girişimi bir süre- dir devam eden parçalanma sürecinin hızlanmasına yol açar- ken, Yugoslavya'da iç savaş Slovenya ile Hırvatistan'ın bir- likten kopmalan sonucunu getirdi. Sovyetler belki de bu bakımdan şimdilik Yugoslavya'dan daha şanslı sayılabilir. Bir iç savaş çıkmadığından, daha doğ- rusu en güçlü cumhuriyet Rusya Federasyonu tanklarla di- ğer cumhuriyetleri ezip, zoıia "birlik" içinde tutmaya kalktş- madığından, şimdi eski rejimin enkazı üzerinde yeni, gev- şek bir birlik kurulmasına çalışılıyor. Yugoslavya'da ise cumhuriyetleri, gevşek, yeni bir birlik içinde tutma umudu artık kaybolmuş sayılabilir. Bu ülkede tanık olduğumuz olay, eski rejimin enkazı üzerinde büyük S<r- bistan'ı kurma çabalandır. Nitekim, Hırvatistan'da haftalardır süren çatışmalarda, cumhuriyette yaklaşık 600 bin Sırp azın- lığın yaşadığı Krajina bölgesinın büyük bölümü Sırbistan'ın eline geçmiştir. Ama Sırbistan lideri Slobodan Miloseviç, bü- yük Sırbistan'ı kurmayaçabalarken, Slovenya ile Hırvatistan'ın Dirlikten kopmalarına, merkezin de tümüyle çökmesine yol açmıştır. Çarpışmalar sırasında Federal Devlet Başkanı Stipe Mesic'in komutanlara harekâtı durdurmaları için verdiği em- re çoğu Sırplardan oluşan subaytann hiçbiri kulak asmamış, Mesic bunun üzerine federal askerlere, komutanlarına itaat etmemeleri için çağrıda bulunmuştur. Devlet Başkanı'nın, as- kertere, komutanlara itaat etmemeleri için çağrıda bulundu- ğu bir ülke... İşte günümüzde Yugoslavya'nın durumu bu. Sırbistan lideri Slobodan Miloseviç, daha önce özerk b6(- geler Vbyvodina ile Kosova'yı ilhak etmişti. Şimdi de Hırva- tistan'ın bir bölümünü ele geçirerek büyük Sırbistan'ın ku- rulması yolunda önemli bir adım atmış oluyor. Ancak kurul- makta olan büyük Sırbistan'ın kendisi hızla bir ekonomik en- kaza dönüşmektedir. Cumhuriyetler federal deviete vergi 6de- meyi durdurmuş, bu olgu da merkezi hükümetin iflas duru- muna düşmesine yol açmıştır. Ekonomik bunalımın federal orduyu da etkiledigı bilairiliyor. Sırp halkı, savaş heyecanı ile şimdilik Slobodan Miloseviç'in çevresinde toplanmıştır. Ama askeri harekât tümüyle sona erdiği an büyük ekonomik bu- nalım ön plana çikacak, bu kez Sırbistan'da karışıklıkjar mey- dana gelebilecektir. Voyvodina'da önemli bir Macar azınlık yaşamaktadır. Kbsova'nın ise yaklaşık %85'i Arnavutlardan oluşuyor. Ma- carıstan'la Arnavutluk, elleri tetikte beklemektedirler. Make- donya üzerinde bilindiği gibi Bulgarıstan ha1< iddia etmekte- dir. Daha mütevazı çapta olmak uzere Arnavutluk'la Yuna- nistan'ın da hak iddiaları vardır. Müslümanlarla Hıristiyanla- nn iç içe yaşadığı Bosno-Hersek ise kolayca yeni bir Lübnan'a dönüşebilir. Batı Avrupa'ya gelince. Yaşlı kıta bunalım karşısında tam bir çaresizlik önıeği sergilemiştir. Daha da ötede, AT ülkele- rinin çıkariarı birbirleri ile çatışmaktadır. Etkinlik alanını gü- neyde Slovenya ile Hırvatistam da kapsayacak biçimde ge- nışletmek isteyen Almanya, Yugoslavya'ya askeri güç görv derilmesini savunmuş, bu görüş Hollanda ve İtalya tarafın- dan desteklenmiştir. Ancak boyle bir girişimin Yugoslavytf nın kuzeyinin Almanya ile halya'nın nüfuz bölgelerine girme- sine yol açacağından kuşkulanan İngiltere, öneriye karşı çık- mıştır. Fransa da Almanya'ya giderek artan bir kuşkuyla bakmaktadır. ABD ise sanki Batı Avrupa'nın beceriksizliğini, çaresizli- ğini dünyaya sergilemek istermiş gibi Yugoslavya'daki yan- gının söndürülmesine yardımcı olacak hiçbir girişimde bu- lunmuyor. Özetle, Balkanlar'daki tablo giderek 1. Dünya Savaşı ön- cesini andıran niteliğe bürünmektedir. Balkanlar'da Balkanlaşma süreci başlamıştır. Polonya Cumhurbaşkanı Lech Walesa, €t HUnh'un sorulannıyanıtladv Artık kıırııaz bir kapitalistimDış Haberier Servisi — Po- lonya Cumhurbaşkanı Lech Wı- lesa, SSCB'de ve Orta Avrupa- da yaşanan son gelişmelere iliş- kin olarak Batı'nın yanıldığı gö- rûşünü taşıyor. VValesa artık kurnaz bir kapitalist olduğunu soylüyor. Le Monde gazetesi muhabirleri Sylvie Kauffmann ve Jean Pierre Langellier, Wale- sa ile görüştü. Bu görüşmenin geniş bir özetini sunuyoruz: — Üç yıl önce, Sovyetler Bir- ufi için tek çözümfin dağılma oldngunn söylemiştiniz. Bu ka- dar kısa siirede haklı çıkacagı- Bia düsiinınüş möydttnflz? WALESA — Evet. O sırada beni kimse ciddiye almadı, ama çözülmenin bir an önce olup bitmesinin çok daha yararlı ola- cağını düşünüyordum. Darbe- den sonra Gorbaçov'a da söyle- diğim gibi, gerçek sorunlar şim- di başlıyor. — Darbeye ilk tepkiniz ne ol- du? vVALESA — Reformlann ge- leceğini ve ödenmesi gereken be- deli düşündüm. Gorbaçov ko- nusunda ise iki değişik boyut görüyorum. Birincisi, yurtdışm- da sevilen, akıllı bir adam ve be- cerikli bir politikacı. Ikincisi ve daha önemlisi ise dönemin ya- rattığı bir lider. Bence Gorbaçov gibi birine ihtiyaç vardı ve onu koşullar bu pozisyona getirdi. Onun gibi başkalan da çıkacak- tır. — Varşova'ya davet ettiğiniz Boris YelUin bonlardan biri ola- bilirmi? vVALESA — Yeltsin şu an için bir kahraman, ama bu bir ay, hatta bir haftada değişebilir. Onun da hatalan olabilir. An- cak kendisine çok saygı duyuyo- rum. — Yeltsinie ortak yanlannız var galiba. WALESA — Her ikimizin de kriz dönemlerinde işbaşında ol- mamız ve geniş kitlelerle diya- loğumuz olması ortak yanları- mız. Ama normal dönemlerde, kimse bizi karşılaştırmayı dü- şünmezdi. — Darbenin ilk güaö, Gene- ral Jaruzelski'vi neden aradınız? Danışmak için mi? WALESA — Hem evet hem de hayır. Tabii ki Polonya da benzer gelişmeler yaşadığı için bu konuda ona danışmam uy- gun düşerdi. Ancak kendisiyle görüşmem bir uyarı niteliği de taşıyordu. Ona, bu dönemde Polonya'nm birlik içinde bulun- ması gerektiği ve yasalan çiğne- yen herkesin başımn belaya gi- receğini söyledim. — Avrupa'daki milliyetçi akımlar konusunda ne düşünii- yorsunuz? VVALESA — Bu gibi hevesle- rin hortlamaa doğal. Büyük çö- küşler yaşanabilir. — ATnln yaklaşımı için mt diyorsnnuz? WALESA — Avrupa, bize ti- pik kapitalist felsefe ile yaklaş- tı. Çok saftık ve bütün slogan- lanna inandık. Ancak şimdi Ba- tı dahil herkes verdiği sözleri tutmak ve faturayı ödemek zo- runda. — Artık kapitalist degü misi- niz? WALESA — Hâlâ öyleyim, ama artık uzun vadeli düşünen ve kurnaz bir kapitalistim. — Gençlik Polonya'nm gele- ceginden umutlu mu? WALESA — Polonya şu sıra- larda restore edilen bir bina gi- bi. Her yer pislik içinde, insan- lar sıkıntı çekiyor. Hatta şu an, eski dönemi bile aratıyor. Ama herkes gelecekte binanm çok da- ha iyi durumda olacağını bili- yor. Gençlik de bunun farlunda, ama olup biten konusunda bi- raz sabırsızlar. FIRSATI DEGERLENDİRİN! MlTAC BİLGİSAYARLARI US $ 1,499 80286/AT MİMARİ * 42MB 17MS SABİT DİSK U" MONO MONİTÖR * TÜRKÇE GRAFİK KARTI 5.2571.2 MB VEYA 3.571.44 MB DİSKET SÜRÜCÜ MS-DOS 4.01 * 102 TUŞLU KLAVYE ŞİŞECAM GÜVENCESİ VE MİTAC KALİTESİ İLE 1 SENE GARANTİLİ ISTANBUl BETEGA aD BOZ BILGISAYAR COMPUTEK DOMINO AŞ MOGAN LTD 0OAŞ A Ş •74 79 02 160 95 44 337 69 17 148 78 28 160 12 12 169 69 53 MİTAC ANA BAYİLERI ANKARA SOMAŞ A Ş ESKİŞEHIR ARICOM 11 BALIKESIR MEGA LTD BURSA 118 20 78 ATAK BILGISAYAR 20 23 96 MERSIN 62 39 MIKROS'STEM LTD 13 53 26 AKSARAY 23 389 GUNES BILİŞIM 144 33 HATAY FATIHOĞLU LTD 142 24 IZMIR OLBİM 21 83 36 OZBIL 41 19 42 Türkiye Şife ve Cam Fsbrikaları A.Ş. Sistem ve Otomasyon Mudürlüğü Camhan.Barbaros Bulvarı No 125 80706 Beşıktaş/lstanbul Tel 174 72 00/72 Hat ŞİŞECAM ŞİŞECAM B.- TÜHKİrm İ» •AW«U>«I « Galeri • Atölyo 146 1 EKİM'DEN İTİBAREN NEVİN ÇOKAY Y Ö N E T İ M İ N D E DESEN • YAĞLIBOYA Ç A L I Ş M A L A R I 1 EKİM'DEN İTİBAREN MAHİR GOVEN Y Ö N E T İ M İ N D E DESEN • YAĞLIBOYA Ç A L I Ş M A L A R I T E L : 1 3 2 2 2 2 2 T E L : 3 6 0 6 9 1 0 ÇIZGI jc tK-ı &."•*(a**, i <sfi o : aeın . ttoimurıçn an uo 2bo t-ı M &* ST "el
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle