Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumhımvet Matbaacılık \e Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Beiin Nadı • Murahhas Uve Emine Lşıklıgü # Genel Ya>ın Muduru Hasan Cemal, Yazı tşlerı Mudüru Okay Gonensın 0 Haber Merkezı Muduru Yalçın B»>er. Sayfa Ditteru Yönetmenı Ali Acar • Temsılaler ANKARA Ahmel T»n, İZM1R Hıkmel Çelınkaya. ADANA Çetin Yıgenoğlu [ç Polmka Cetal Başlanpç, htanbul Haberlen $«••> Kalku. Ekonomı Meral T«mer. Dı> Habe-ler Eifnn Balcı, Iş Seodıka Şukran Ketend, KultUr CeUI Lster. Egııım Gcncaj Şa>lan, ^un Haberlen Necdtt Dogan, Spor Damşmanı Abdulkadır Vacrlıııuı, Dızı Yazılar Kerem Çahşkan. Araş'ırm.. Şakın Alpa>, Du/ehmc: Abdullah Yana % Koordınaıör \bmtl Koralsan % Malı Işler Erol Frkul 0 Muhasebe Baioıt ttarr 0 Butçt-Planlama Sevgı Osmanbcşeojlu % Rcklam V K Tonın 9 Ida-e H«<*vın Gurtr 0 lşleıme Onder Çelık 0 Bılgı-işlem N«ıl İml % Persore! Smgı Bosıanriofilu ><nm kurulu Ba<kan llban •>elçuk OLla) \kbal. Yalçın Ba>er Hasan Cemal, Hıkmel Çelınka«a. Okat Gonensın, Igur Mumcu K\\ Sırmen, Ahmel Tan Basun \e *ta\an Cumhunveı Matbaacıbk \e Gazeteahk TA Ş. Türkocagı Cad 39 41 Ciğaloğlu 34334 lsl PK. 246 htanbul Td 512 05 05 (20 hat). Telex. 22246 I dx (1) 526 60 7 2 0 Bumtar Ankanı. Zıya Gokalp Blv tnkılap S. No 19 4 Tel 133 1! 41-47, Tekx 42344, Fax (4) 133 05 65 0 Iznur. H Zıya Blv 1352S. 2'3 Tel 13 123O,Tel« 52359, Fax (51) 195360 • Adana: tnönflCad 119 S No 1 Kal 1 Tel 19 3^ 52 (4 hat), Telec 62155, Fax (71) 19 25 78 TAKVtM- 18 EKİM 1991 lmsak-4 46 Güneş6 ögle: 11.54 Ikındı: 14.56 Akşam. 17.28 Yatsı: 18.47 Neonaziyi öldürmüştü Türk genci beraat ettiDİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Almanya'da Neonazilerin yabancı avı surer- ken 16 Kasım 1990'da Berlin'de kendisine saldıran Neonaziler- den bınnı bıçaklayarak ölduren Türk genci Ayhan Örturk önce- ki gun mahkeme karanyla bera- at etti. Mahkeme, Turk gencuıin sal- dın karşısında bıçağını çekme- sini "meşru müdafaa" olarak yorumladı. Almanya'da son haf- talarda yabancüara karşı esen te- rör havasında sembolik bir önem kazanan davada yargıcın verdiğı karar, Neonazilere karşı bır uyarı niteliği taşıyor. Olay 16 Kasım 1990 günü ge- cesi Berlin'de bır banlıyö trenin- de cereyan etmişti. Ayhan öz- türk ve ıki Turk genci, Doğu Berlinlı ikı Alman kızla bırlikte diskoteğe gıtmek uzere yolday- dılar. Yalnızca gençlerin oturduğu boş vagona saat 22.45 dolayla- nnda Doğu Berhnlı altı Alman genci gırdi. Yuzlerını atkılarla, güneş gözluklerı ve kapışonlar- la gızleyen Alman gençlerı kız- lara "Turklerin fahişeleri" diye hakaret ettıkten sonra "Alman- ya Almanlanndır", "Yabancılar dışan", 'Heü Hitler" dıye bağır- maya başladılar. Alman gençler- den bıri tabancasının şar jörünü doldurup Türklerin oturduğu bölume yöneldi. Üç Türk gencinden biri, 22 yaşındakı kamyon şoförü Ayhan Özturk idi. Ozturk, ayağa kal- kıp Almanlara "küfürlerini tekrarlamalannı" söyledi. Bu- nun üzerıne Neonazı gençlerin saldınları öztürk üzerinde yo- ğunlaştı. öztürk'ü saçlanndan çekip ayağa kaldıran Almanlar, kafasını vagonun duvarlanna vurmaya başladılar. Tabancayı özturk'un göğsune dayayan gençlerden biri "Seni gebertece- $im pis Tiırk" dıye bağınyordu. Mahkemede venlen ifadelere göre Ayhan özturk, o anda di- zine bağladığı bıçağını çekti. Al- man gençlere saldınp rasgele bı- çaklamaya başladı. Neonaziler- den 20 yaşındakı Rene Gnıbert şakağından aldığı yarayla ölür- ken iki Alman da ağır yaralan- dılar. Bütun olay, 3 dakıkalık tren yolculuğu sırasında cereyan etti. Polis Ayhan öztürk'ü kısa sü- re sonra Batı Berlin'de yakala- dı. Öldürülen Neonazınin baba- sı, öztürk hakkında cinayetten ve iki kere cinayete teşebbüsten dava açtı. Davanm savunması- nı aşın sağ "Cumhuriyetçiler" Partisi Berlin Bölge Başkanı Carsten Pagel üstlendı. 45 yaşındaki kadın yargıç Da- niela Sodin'in başkanhğındaki Berlin 20. Eyalet Mahkemesi, bütün görgü tanıklannı ve öz- turk'ün de ifadesını dinledikten sonra Ayhan özturk'un "meşru müdafaa"da bulunduğuna, bu yüzden beraat etmesine ve üç ayhk gözaltı süresi için devletten tazminat almasma karar verdi. Nitekım savcı da "beraat" iste- mişti. öztürk'un mesnı müdafaa için ölümüne yol açtığı 20 yaşın- dakı Alman genci, 1989 yılında Demokratik Almanya'dan kaçıp Prag'daki Batı Alman elçiliğine sığınan Doğuhılardan biriydi. Rene Gnıbert, duvar açılmadan önce Baü Berlin'e kaçüktan son- ra hemen aşın sağcı "Cumhuriyetçfler" Partisi cevre- lerine girmiş, partinin yabancı- lan hedef alan olumsuz propa- gandasmı benimsemıstı. Yaıgıcın aklanmasına tepki Feministler çokkızgııı ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — Amenka'yı sarsan "cinsel taciz" skandalı, olayın baş aktöru sıyah yargıç Oarence Thomas'ın aklanma- sıyla sonuçlandı. Ancak şımdi ABD'li feministler, "intikam tamtamlan" çalıyorlar. Geçen salı gunu ABD'nin en yuksek bırımi olan Anayasa Mahkemesi'ne seçilen yargıç Clarence Thomas'ın iki hafta suren senato sorgusu süresince yaşananlar için herkesın fıkir birliğine varabildiği tek nokta var: "Bu Amerika'ya özgü bir dunım ve dun\anın başka hiç- bir yerinde boyle bir şey yaşa- namaz." Amenkan feministleri ve iş kadınlan "yanında çalıştırdığı kadınlara cinsel organlanndan söz ederken cinsel tacizde bu- lumnakla" suçlanan yargıcın se- nato tarafından onaylanmasın- dan ötüru çok kızgın. Washing- ton başta olmak iızere ABD'nin çeşitlı yerlennde "kanımız yer- de kalmayacak' 1 diye ant içiyor- lar. Yargıç Thomas, şu an Ana- yasa Mahkemesı'nın tek siyah üyesi. On beş gun boyunca Amerikan kamuoyu senatoda yargıç Thomas'ın soruşturması- nı izledı. Senato tartışmaları yargıç Thomas'ın cinsel eğüim- leri, kadın arkadaslan ile ilışki- leri konusunda yoğunlaşınca kamuoyunun ılgisi normal sınır- lan aştı. Yargıç Thomas'ın sarkıntüik ettığı öne surülen asistanlann- dan siyah Profesör Anita Hill'- in tanıkhğı sırasında siyah yar- gıcın penisinin boyu ve kadın- lann hayvanlarla cinsel ilişkıye gırdiği pornografîk filmlere olan ilgisi ortaya çıktı. Tanık arkasına tanık, senato önüne gelıp "kim kime nerede •asü ne yaptı"ya donusen ifa- deler vermeye başladılar. Bu ifadeler sırasında taraflar bırbı- rinı ırkçılık, maçoluk vb şeylerle suçladılar. Yargıç Thomas, ken- disine yöneltilen suçlamalan reddetti ve muhalefetteki beyaz senatörlerin tutumunu siyahla- nn cinsel acıdan daha guçlu ol- duğu korkusuyla ıfade edılen Amerikalı beyazın kronık kompleksi ile özdeşleştırdı. Olayın alışılagelmişin dışın- dakı bir başka yanı, yargıç Tho- mas'a suçlamayı yönelten Pro- fesör Hill'ın siyah olmasının ya- nı sıra bir de koyu bır cumhuri- yetçi olmasıydı. Böylece demokratlar senato önüne çıkanlan muhalif görû- şün bir partizan oyunu olmadı- ğına kamuoyunu kolayca ikna edebileceklerine inanıyorlardı. Profesör Hill'in suçlamalan yargıç Thomas'ı ciddi olarak ze- deledi. öyle kı bir ara yargıç Thomas kendisinin adayı olduğu siste- min "işlerliği ve doğrulugunu" senato önunde sorgulamak gaf- letinde bile bulundu. Tartışmalar sırasında bütün ABD'de ışyerlerinde erkek pat- ronlannın "sarkıntılığına" he- def olan kadmlarla ilgili kamu- oyu yoklamalan yapıldı. Kadın- lann çoğu bu konunun Anaya- sa Mahkemesi düzeyinde tartı- şılıyor olmasmdan duydukları memnuniyetı dıle getirdiler. Er- kekler ise "cinsel tacizin sınır- lannın nerede başladığını" so- ruşturdular ve cevap aradılar. SAISATA SAYGISIZLIK — Projeterini lesadufen kurtaran ofrencOer, olayı sanata saygısızlık' olarak nitelendirdiler. (Fotograf: ERDOCAN KOSEOGLU) Güzel SanatlarFakültesi öğrencilerinin çalışmalan,kcdorifer dainesinde btdundu Sanateserleri,kömürlükteBir yıl boyunca yaptıkları çalışmalan kalorifer dairesinde bulunan öğrenciler, "Günlerce uğraşarak meydana getirdiğimiz bu eserler tesadüfen bulunmasaydı, kışın bunlarlaısınacaktık" diyorlar. Okul yönetimi ise eserlerin hademe tarafından yanhşhkla kömürlüğe götürüldüğünü savunuyor. İstanbul Haber Servisi — Marmara Ünıversıtesı'nin Acıbadem'deki Güzel Sanatlar Fakultesı oğrencilennin bır yıl boyunca yaptıklan çalışmalar okulun kalorifer dairesinde bulundu. Öğrenciler, "Günlerce uğraşarak meydana getirdiğimiz bu eserler tesadüfen bulunmasa>dı, kışın bunlarta ısınacakük" derken, fakulte dekanı, eserlerin bır hademe tarafından depo yerine yanhşhkla kömürlüğe götürüldüğünü söyledi. Fakultenin butün bölümlerinde öğrenim gören öğrencılerin, bir yülık sure ıçinde ödev olarak haarladıkları Kilisede 'Afrodisyas' defılesi İstanbul'daki Bizans kiliseleri içinde atrium bolümunu konıyabilmiş tek ornek olan Kya İrini (Tanrısal Barış), son yülarda değişik moda ve muzik gosterilerine mekân oluyor. Aya İrini'de. daha once Anadolu Medeniyetleri Sergisi ile Uluslararası İstanbul Fesüvali kapsanundaki çeşitli konserler gerçekleştirilmişti. Bir siıre once ka>bettiğimiz Prof. Dr. Kenan Erim'in başkanlığında vapılan Gejre Vakfı, "Afrodisyas kazılan" yaranna, Grup Sanfa'nın katkılanyla dttzenlenen moda gosterisi ise diın kilisenin tyon başlıklı sutunları arasına kurulan pistte yapıldı. Sanfa Giyim'in deri kıyafetlerinin unlu mankenler tarafından sunulduğu "Derishow- Sülin Felsefesi" moda gösterisinde, konuklar "biiyüleyici" bir defüe izlediler. 3 seans halinde düzenlenen Deri-Show moda gösterisinden elde edilecek gelir Afrodisyas kazılannda kuUanılmak uzere Geyre Vakfı'na verilecek. (Eotograf: MUHARREM AYDIN) ve hocalanna teslım ettıklerı maketler, tablolar, tasanm çalışmalan ve grafiklenn okulun kalorifer daıresine atıldığı dün sabah ortaya çıkarüdı. Eserlerını kalorifer daıresınden alarak bahçeye yığan öğrenciler, yırtılmış, kınlmış, kırlenmış sanat eserlen arasından kendı çalışmalannı bulmaya uğraştılar. Bu durumu "sanata saygısızlık" olarak nıteleyen öğrenciler, şu göruşlen dıle getirdiler: "Bir yü boyunca, gunlerce uğraşarak meydana getirdiğimiz odevlerimizi. diploma projelerimizi, hocalanmıza teslim etmtştik. Not verildikten sonra da eserlerimizi geri istedik. Ancak verilmedi. Bu sanat eserlerini lesadufen bulmasaydık, herhalde kışın bunlaria ısınacaktık. Bir sanat eseri yakılamaz, imba edilemez." Fakulte Dekanı Prof. Erol Eti, hiçbır kurumun bır sanat eserını yakamayacağını, kendılerının de sanata buyuk saygılan bulunduğunu, kuçuk bır kâğıdı bıle koruduklannı belirterek, "Bir hademe bu eserleri depo >erine yanlışlıkla komurluğe göturmuş" dedi. İSTANBUUDA HUKUK SEMPOZYUMU 6 2OOO'U yıüarda suçluluk artacak' tstanbul Haber Servisi — Marmara Ünıversıtesı'nce du- zenlenen "1. Güncel Hukuk Sorunlan Sempozyumu"nda 21. yuzyıla gırerken Turkıye'de suçluluğun gıderek artacağı ve ınsanlann kendi kendilennı ko- rumak zorunda kalacağı öne süruldu. Sultanahmet'teki Marmara (Jniversıtesı Rektörhığu'nde düzenlenen ve yabancı bılım adamlarının da katıldığı se- mpozyum, Rektör Prof. Dr. Orhan Oğuz'un konuşmasıyla açıldı. Dunyadaki hızlı değişi- min hukuk alanında da yeru so- runlar yarattığına dıkkat çeken Oğuz, hukuk devletı, ınsan haklan ve özgurlüğün güvence altına ahnması kavramlarının gunumuzde yenıden önem ka- zandığını anlattı Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönme- zer de "2000*li Yıllara Doğru Suçluluk" konulu konuşmasın- da dunyada son ydlarda suçlu- luğun bu>uk ölçude arttığını söyledi. Ulkemizde suçluluk ve kol- luk hizmetlenyle ilgili ıstatıstik- lerin hâlâ tam olarak yayımlan- madığını belırten Donmezer, Adalet Bakanlığı Adlı Sicıl ve Istatistik Genel Müdurluğu kapsamında dört başı mamur bir istatistik teşkılatı oluşturul- ması gerektığini söyledi. Donmezer, ulkemizde suçlu- luğun Batı ülkelerindeki kadar olmasa da arttığmı belirterek bunun nedenlerini, "Hızlı nu- fus artmasıyla kırdan kente goç, hızlı şehirlesme, serbest pi- yasa ekonomisininin giderek yaygınlaşmasL, halkta beklenti- İerin artması, gecekondulaşma, mulkiyetin artması, geciken adalet ve ko'.hık guçlerinin şe- hirleşme oranına paralel olarak gelişmemesi" olarak sıraladı. Batı ulkelermde yaşanılan tecrubelerın refah artmasıyla suçluluğun azalması arasında bir paralellik bulunmadığmı gosterdiğını anlatan Donmezer, "Butun bu olgular 21. yuzyda giren Turki>e'de suçluluğu bu- yiık olçude arttıracaktır. Özel- İikle mulkiyete karşı işlenen suçlarda artış gorulecektir. Ge- niş olçıide insanlar kendi ken- dilerini koruyacak hale geleceklerdir" diye konuştu. Sempozyumun öğleden son- rakı oturumunda Prof. Dr. Ta- mas Schavvgulidze "Gürcistan Cumhuriyetı'nde Ceza Hukuku Reformu" Prof. Dr. Fnedrich Chnstian Schroeder, "Alman Ceza Hukuku'nun Bölünmesı ve Tekrar Bırleştuilmesıl' Prof. Dr. Martın Fincke "Sıyasi Ha- karet Suçlan", Pîof. Dr. Fen- dun Yenisey "Adli Polis" konu- lannda gönışlerini aktardılar. Prof. Martin Fincke siyasal hakaret suçlanyla ilgili konuş- masında hakareün in&ana özgu, insanı koruyan bir suç olduğu- nu belirterek hakaret suçunun topluluğa ait menfaatlenn ko- runnıası amacıyla kullarulma- ması gerektığini savundu. Finc- ke, "Teşkılatlarm topluluklann, ınançların ve>-a siyası goruşle- rin hukuken korunmayalayık bir 'şerefleri yoktur? Bu gibi muesseselerin otoritelennin ko- runması, fonksiyon görebilme- lerinin sağlanması ısteniyors, ayrı suç tıplerı yaratılmalıdır" dedi. Akad. Maraş % ı mahketneye veriyor• Kultür Servisi — Kültür Bakanlığı'nca venlen Devlet Sanatçısı unvanını reddeden sanatçılardan fılm yönetmenı Ö. Lutfi Akad, Kultur Bakanı Gökhan Maraş'ı mahkemeye vereceğini açıkladı. Akad, "Kültur Bakanı'nın, Devlet Sanatçısı odulunu, karşıhğında para olmadığı için almadığim iftirasma hastalığım nedeniyle anında cevap veremedim. Kültur Bakanı'nın böyle bir iftiraya cesaret etmesi, bakanlar yalan söylemez varsayımına dayamyor" dedi. ÖSS tarihi 19 nisan • ANKARA (ANKA) — 1992 Öğrencı Secme ve Yerleştirme Sınavı'nın birincı basamağı (ÖSS) 19 nisan, ikinci basamağı (ÖYS) ise 21 haziran günleri yapılacak. Öğrenci Seçme ve Yerleştırme Merkezi Başkanı Dr. Fethi Toker'in konuya ilışkın açıklamasına göre başvurular 11 kasımda başlayacak Başvuru süresi 25 kasım pazartesı akşarru sona erecek. Dr. Fethı Toker, 1990 veya 1991 ÖSYS birinci basamak sınavını kazanmış adaylardan sadece 1992 ikinci basamak sınavına girmek ısteyenlerin de bu süre ıçinde başvurmak zorunda olduklannı bildırdi. Alternatif açılış • İstanbul Haber Servisi — Alternatif açılış şenliği duzenleyen Yıldız Üniversıtesı öğrencileri, özel statülü ve mütevelli heyetli üniversıtelere karşı olduklannı açıkladılar. Üniversitelerin resmi açıhşlarına öğrencilerin alınmadığını ve kendilerine bu açıhşlarda söz hakkı tanmmadığını söyleyen öğrenciler "Üniversite yönetimleri varlık nedenlerinin biz olduğumuzu unutmuş durumdalar" dediler. Velilerin tepkisi • tstanbul Haber Servisi — Kartal Lisesi Öğrencı ve vehlen, okulda "anti- demokratik uygulamalar" yapüdığını öne surduler. Kartal Kaymakamhğı'nm önunde dün yapılan basın toplantısına SHP MYK uyesi Ercan Karakaş, Kartal tlçe Başkanı Nurettın Sarıbal ve SHP milletvekili adayı Hasan Aydın da katıldüar. OKJVTnin kapatJması • Kultnr Servisi — OKM'mn kapatılmasıyla ilgili protestolar surüyor. OKM çalışanlan 3 ekimden beri gerekçesız kapatılan kultur merkezini açtırma amacıyla konuşmaya gittiklerı Beşiktaş Emnıyet Amiri'nın "Ben orayı çalıştıranlan muhatap kabul etmiyorum. Onlar çalıştırırsa suresız kapatınm" sozleriyle karşılaştıklannı öne surduler. OKM çalışanlannm dun duzenledıkleri basın toplantısında konuşan Menderes Samancılar, Fusun Erbulak, Grup Ekin adına Oğuz Tuzun ve Ahmet Yuzuak çağdışı yasaklamaları kınadıklarını belirttıler. istanbultarihidünya mirasıİstanbul'da düzenlenen Uluslararası Mimarlar Birliği seminerlerinde kentin tarihi yapısının korunması ve tarihsel bölgelerin yeniden canlandırılması projeleri tartışılacak. OKTAY Yuzu aşkın ulkeden bır mıl- yona yakın mimarı temsıl eden Uluslararası Mimarlar Bırlığı (UIA), Mimarı Mu^as Çalışma Grubu'nu, bugun İstanbul'da topluyor. Birliğin Turkıye kesı- mini oluşturan Mimarlar Oda- sı'mn evsahiplığı ile gerçekleşe- cek olan çalışma, 18-26 Ekım 1991 günlerınde Mimar Sınan Üniversitesi'nde yapılacak. Değişik ulkelerden otuzu aş- kın mimar, Turkıye"den katı- lımcüarla bırlikte lstanbul'un Galata, Fener, Balat gibi 'farklı kültürleri içeren' mimari mıras zenginliğini ınceleyecekler; bu gibi tarihsel bölgelerin 'yeniden canlandınlmasT konusunda fı- ku projeleri üretecekler. Kentin tarihsel karakterini yok edeceğı gerekçesiyle yoğun eleştırılere ve tartışmalara ne- den olan gökdelen projeleri için 'yabancı mimarlann' tstanbul'a çağnldıkları bir dönemde, UI- A'nın 'kentlerin kulturel kim- liklerini korumak' yonundeki en onemh etkinlıklerinden bı- rini İstanbul'da gerçekleştirme- si özel bır anlam taşıyor. 'İstanbul Semineri' adı veri- len ve tanhsel bölgelerin kurta- nknası yönunde ulkelerinde et- kin olan mimarları *atol>e çalışmalan' duzeyinde bir ara- ya getiren bu etkinlik için Turk- çe ve Ingihzce basılan broşur- de şunlar vurgulanıyor: "2500 yılı aşkın bir geçmişi olan, iki imparatorluğa başkentlik etmiş bir kent, böyle bir çalışmaya konu edilmeyi elbette hak edi- yor... Bu çalışma, gunumuze ntiras kalan kültürieri ve deger- leri anlamak, degerlendirmek ve korumak için mesleki bir da- yanışma oluşturmayı amaçlı- yor..." Uluslararası semınere Israıl, Fransa, lsvec, Ispanya, Çekos- lovakya, Yunamstan ve Ingilte- re'den tarihsel çevrelerın yaşa- tılması konusunda çalışmalan bulunan mimarlar katılacaklar. Sovyetler Birliği ise Moskova ve St. Petersburg'Iu (Lenıngrad) mimarların yanı sıra Azerbay- can, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan ve Ukrayna Mimar Birhkleri'ne bağlı uyelenyle en geniş katüımı sağhyor. Çalışma grubu sekreterliğini ise Sovyet Mimarlar Birliği Genel Başka- nı Prof.V. Talkovsky ustleniyor. Bır haftalık semmenn ılk ikı günunde Galata, Fener, Balat ve Emınonu Hanlar Bolgesı'- nde gezı ve ıncelemelerde bulu- nulacak. Ardından, Mimar Sı- nan Üniversitesi'nde atolye ça- lışmalanna başlanacak ve 'pro- je gruplan' halinde 'tarihsel bölgelerin yeniden caalandınlması' başlığı altında fikır projeleri ve raporlar ure- tilecek. Türkıye'den de korumacılık konusunda uzman oğretım uye- len ve mimarların katılacağı se- miner, son gun düzenlenen *yu- variak masa toplantısıyla' sona erecek. Bu toplantıda da ınce- lenen bölgelerin 2000'lı yıllann mimarisine ve kentleşmesıne 'yaşatılan bir kulturel kaynak' olarak nasıl aktanlabıleceğı tar- tışılacak. Süt içtim dilim yandı "SOtten ağzı yanan, yoğurdu / ^ ) \ \ Ofleyerek yermlş. Blzlmkl de hesap. Çaydanlık ocakta unutulur... Ütfi prlzde unutulur.. Sular kesJkken mushık açık bırakılır... Komsunun IhmalL.. Kaptcınm daUgmbğı... Her gOn bir vukuat! Halk Sigorta'ya Yuvam Slgortası yaptırmak farz olmuştu. Cittik, yaptırddc; slz sağ, blz seUmetl" Yuvam SigortasıSisorta Bir çağdaşlık simgesi