22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 18 EKİM 1991 HAVA DURUMU Meleoroloji işleri Genel Müdür- lüğü'nden alınan bögıye göre yur- dun kuzey ve bat kesimleri par- çaiı bulutlu, Marmara'nın doğu- su, Karadeniz, iç Anadolu'nun ku- zey ve doğusu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu'nun kuzey ve ba- tısı ıle Güneydoğu Anadolu'nun battsı yağışlı, diğer yerier açık ge- çecek. HAVA SICAKLIĞI: Yağış alan yerierde biraz azalacak, di- ğer yerterde değışmeyecek. RÜZ- GÂR: Kuzey ve bat yönlerden ha- fif, ara sıra orta kuvvette, yağış olan yerierae kuvvetli esecek. De- niztefde Akdeniz ve Güney Ege1 de günbabsı ve karayel. diğer de- TÜRKIYE'DE BUGÜN Adana Adapazarı Adıyaman Afyon Afln Artora Antakya Antaiya Artvın Y 28" 16° Dıyartakır Y 24° 13° Edırne Y 29° M* Erancan E 23° 8°Emjrum Y 20° 3° EsKişet™ Y 20° 9°Gazantep Y 26° 18° Gresun 8 21" 16° Gümûşhane Y J B nızlenmizde gûnbatısı ve lodostan saatte 4-16 dertiz mili hızla esecek. Van Gölü'nde hava parçalı bulutlu geçecek. Rüzgâr kuzey ve baü yönlerden hafif, ara sıra orta kuv- vette esecek. Gûrüş uzaklığı 10 km dolayında olacak. Blecrt Bingöt Bitüs Botı Buna Çanaköie Çorum DencJi Y 23° 10° Hakitan A 30° 16° jsparta Y 27° 10° jsönbul Y 21° 10° İznw B 25°10°Kare B 23° 12*Kastamonu Y Y 22° 6°Kayswi Y Y 25° 13° KvMarei B B 23°14°Konya 8 Y 20° 6°Kuötıya B A 28° U ° Malaiya Y 28° 10° Marasa 21° 12° KJıteraş 22° 6°Mersm 20° 2°Muftla 21° 9°Muş 28° 12° » 9 * 21°15°0n)u 20° 7°ftae 18° 8°Samsun 26° 8°S«rt 20°14°Sinop 28°16°Sıvas 18° O°1etarc)a0 21° 7°Trateon 22° 5°lijnce* 21° 12° Uşafc 22° 7°Van 21° 3°>teQat 20° fZongutd* A 28° 13° Y 29° 12° Y 27° 18° A 28° 12° B 23° 6° Y 22° 8° Y 20° 14° Y 22° 17° Y 22° 16° Y 24° 13° Y 22° 16° Y 20° 4° B 20° 13° Y 22° 17° B 24° 9° B 32° 3° B 20° 7° Y 20° 8° Y 21° 14° sıslı /£ A-içı« B-buluDu G-gûneşt Kkartı S-solı Lenmgrad A • -' Moskova ( DUNYA'DA BUGUN AmSerdam Y Amman Atina Bajdat Barcdona Basel Bdgnl Btrtn Bonn Briksri Budapeşte Cenevre Cezayir Cidde Dub.ii Frankftırt Hefcankı Kahire Kopenhag KMi üHtoşa A A A 8 Y A Y V Y B Y B A A Y A Y A Y Y A 13° 30» 26° 36° 18° 10° 17° 17° ie° 17» 18° 18° 24° 36° 37° 15° 26° 9° 38° 14° 16° 27° Lemngrad Londra Madnd Mtlano Montreal Mosttm Mürih NevYork Osk) Pans Prag Riyad Roma Sofya ŞOT lelAm Tunus Va>ow Uanedik Viyana Y Y B A — Y Y .. Y Y B A A B A Y B Mashıngton- Zûfih Y 14° 15° 28° 30° — 14° _ 8° 19° 13° 37° 34° 2f 34° 13° — 17° — 18° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bireyde üzüntü- nün, yoğunluk ve sü- re bakımından art- masıyla ortaya çıkan ruhsal durum. 2/ Alışılmıs, yadırgan- maz oimuş... Çiftlik- lerde çalışacak mev- simlik tanm işçüeri- ni toplayan ve bun- larla çiftlik sahibi arasında araalık ya- pan kimse. 3/ Kadi- feye benzer, uzun tüylü bir kumaş... Yersiz söz ya da dav- ranış. 4/ Erkekliğini gidermek, iğdiş etmek. 5/ Küçük su kanah... Teori. 6/ Uzaklık anlatmakta kullanılan söz... Kokmuş hayvan ölüsü... Yüz, çehre. 7/ Gezgin derviş... Japon halk türkülerine verilen ad. 8/ Hz. Mu- hammed'i övmek ve ondan şefaat di- lemek amaayla yazılan kaside... Atıl- gan, gözüpek. 9/ Beyaz etli bir balık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Evlenmelerde aracılık eden kim- se. 2/ Bir tümceyi oîuşturan birimlerden her biri... Fas'ın baş- kenti. 3/ Bal, yoğurt gibi şeyler koymaya yarar tahta kova... Ge- nişliği az olan. 4/ Doğadan elde edilen yararh şey... Dar ve ka- Iınca tahta. 5/ İsrail'in para birimi. 6/ Tellür eleraentinin sim- gesi... Bir ilimiz... " kaldım, susuz kaldım / Terketmedi sevdan beni" (Ahmed AriQ. 7/ Kadife, şeftali gibi şeylerin üze- rindeki ince tüy... Kuyruksokumu kemiği. 8/ Endonezya'run baş- kenti. 9/ Pamuk kozası... Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Bono satışı 18 EKİM 1931 Gayrimübadillere istihkaklarının yüzde ykmisi nisbetinde yapılmakta olan bono tevziatına devam edilmektedir. Tevziat pek yakında bitecektir. Fakat henüz gününde müracaat etmiyen pek çok gayrimübadil vardır. Bunlar bonolarmı tevziatın hitamından sonra alabileceklerdir. Haber aldığımıza göre bono satışı bugün tamamen durmuş gibidir. Hiç bir gayrimübadil bonosunu satmamaktadır. Bu hal bonolann kıymetini yükseltmiştir. Bundan çok memnun o||n'.gayrimübadiljer bonolarma verilen yüksek fiatları da reddeimektedirler. Bu hal devam ettiği takdirde bonolar tam kıymetini bulacaktır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet 141er Sczai Okan 18 EKİM 1961 14 ler hakkmdaki Gürselin diinkü tebliği muhtelif tefsirlere yol açmıştır. M.B.K. ne yakm çevreler 14 lerden isteyenlerin memlekete geri dönemiyeceklerine dair bir hüküm bulunmadığını söylemektedirler. Umumi kanaat 14 lerin memlekete dönecekleri ve Cumhurbaşkanının 15 kişilik kontenjanından Senatoya girecekleri ihtimalinin mevcut olduğudur. DUZELTME • GÜREŞ'E UÇAK- Gazetemizin dünkü nüshasında "Orgeneral Güreş'e özel uçak" başlığı ile yer alan haber ile ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı, "Bu uçak Orgeneral Güreş'e değil, komutanlar için Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na alınmıştır" şeklinde açıklama yapmıştır. Düzeltir, özürdileriz. tLAN T.C. MALtYE VE GÜMRÜK BAKANLlGl HALKALI GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ Osmanağa Mürvetçiçeği Sok. Kuroğlu tşhanı Kat No: 11 Kadıköy/ls- tanbul adresinde faaliyet gösteren ve müdürlüğümüze kamu alaca- ğından 90.569.827 Tl iîe aynca hesaplanacak para cezası ve gecikme zamraından borçlu bulunan Fulya Rulman San. ve Tic firmasından mezkûr kamu alacağının tahsili için çıkanlan 5940 sayıh 17.7.1991 a- rihli tebligat, firmamn belirtilen adreste bulunamaması nedeniyle ia- de edilmiştir. Nezdinde yapılan idari takibatlar neticesinde, anılan şirket ve şe- riklerinin tebligala esas başkaca adresleri de tesbit edilememiştir. 7201 sayüı Tebligat Kanunu'nun 2. maddesi uyannca zabıta marifetiyle teb- liği de mümkün olunamadığından aynı kanunun 28. ve 31. maddele- ri gereğince tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukanda belirtilen nedenlerle anılan adreste faaliyet gösteren şir- ketin belirtilen borcunun 7 gün içersinde Gümrüğümüz Saymanlık Müdürlüğü veznesine yatınldığına dair vezne makbuzunun Halkaiı Giriy Gümrüğu Müdürlüğüne ibraz edilmemesi halinde 6183 sayıh A.A.T.U.H. Kanunun 55,60 ve 114. maddeleri gereğince işlem yapıla- cağının bilinmesi ilanen tebliğ olunur. Rasın: 18598 İLAN GAZİANTEP ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990/397 Davacı Gülay Günay (Üfler) vekili Av. Mehmet Yılmaz tarafından davalısı Nihat Günay aleyhine mahkememize açmış bulunduğu ve- layetin Nez'i davasının yapılan duruşmasında verilen ara kararı ge- reğince: Davacı 2.8.1990 tarihli dava dilekçesi ile Nihat Günay ile boşan- dıklarını müşterek çocuklan Mesut'un velayetinin davalıya verildi- ğini, çocuğun davalı yanında bakımının iyj olmadığını, ılkokulu dahi bitirmediğini, şu anda çocuğun halen kendi yanında olduğunu vela- yetin davalı üzerinden iptali ile kendisine verilmesüıi istemiştir. Yapılan araştırmalarda davalmın adresi bulunamamış ve dava di- lekçesi kendisine tebliğ edilememiştir. Gaziantep ili Şahinbey ilçesi Sarıtmezrası köyü Cilt 182/02, Sayfa 57, Kütük 5O'de nüfusa kayıtlı Mehmet Şükrü ve Birkan'dan olma 1957 D.lu davalı Nihat Günay'ın 22.10.1991 günü duruşmaya gelme- si veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, karşı delillerini ibraz et- mesi. aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam edilerek hüküm verileceği dava dilekçesi tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 38637 TARTIŞMA Son Seçim Kadın Koordinasyon Kurulu, erken seçim sonrasında tüm kadınlanmızı kadınsız siyasete son verme ve gerçek demokrasiyi oluşturma savaşımına katkıda bulunmaya çağırmaktadır. 1980-1990 yıllan arasındaki on yıl, ülke- mizde kadın somnlanna duyarhhğın ola- bildiğince arttığı bir dönem' oldu. Bu dönemde toplumda yaşayan bireylerin eşit statülen, laiklik ve kadın haklan. cinsiyetçi aynmcıhk, Medeni Yasanın çağdaş koşul- lara uymayan yönleri, uluslararası sözleş- melerin yaşama geçirilmesi. kadınlann siyasal yaşama ve karar mekanizmalanna katılımı vb. konular yoğun bir biçimde tar- tışıldı. Tüm bu tartışmalarda kadınlann ilerlemelen için öncelikli koşulun, siyasete ve karar mekanizmalanna eşit katıhmlan ve parlamentoda eşit temsillen olduğu or- taya çıktı. Toplumumuz kadınlan, bu öncelikli ko- şul yerine getinlmeden kadınlann başka alanlarda başanlı olmalannın ne denli güç olduğunu çok iyi kavramışlardı. Bu neden- le kadınsız siyasetin demokrasi olmayan bir yönetim ve siyaseti dışlayan kadınlann da gerçek anlamda yurttaş olmayan kadınlar anlamına geldiğini eleştirel bir tavırla sık sık dile getirdiler. Çünkü onlara göre "çağ- daş demokrasilerin temel öğeleri: Siyasal bilinçlenme, siyasal katılım, siyasal top- lumsallaşma ve insan haklanna saygı" idi. Oysa Türkiye, kadınlann temsil oranı açı- sından dünya ülkeleri arasında 1.3'le en aşağı sıralarda yer almaktaydı. Bu kadınla- nn yaşama organlanna ve yasalann yapılı- şına eşit katılmadıklannı ve bu alanda bir rol oynayamadıklannı açıkça göstermek- teydi. Yetki, sorumluluk ve iktidar eşit olarak paylaşılmadığı için, toplumumuzda var olduğu ve anayasa güvencesi altında bulunduğu öne sürülen kadın - erkek eşitli- ği tartışmalıydı. Acaba bu durumu düzeltmek için neler yapılmalıydı? Seçim yasasında cinslenn eşitliği için özel önlemler alınmalı, bu önlemlerden en etkini olan kota olgusal eşitsizlik durumu orta- dan kalkıncaya kadar anayasaya konma- lıydı. Çünkü Iskandinav ülkelerinde cinslenn eşitliğini sağlarhadakı başan bu "Olumlu Eylem"in kazanımı olmuştu. Kadın-siyaset yabancılaşmasının orta- dan kalkması için bir başka önlem de seçimlerde daha çok kadın aday göstermek ve kadınlara seçilme şansı yüksek listelerde yer vermek olmalıydı. Ne var ki gösterile- cek adaylar konusunda titiz davranılmalı, kadınlann özgül sorunlannı ele alabilecek ve kadınlara özgü değerleri savunabilecek, kadın haklannı gerçekten benimseyen ka- dınlar parlamentoya girmeliydı. Partilerin yasak savmak kabilinden aday gösterecekleri 5-6 kadın simgesel olmaktan öte bir anlam taşımayacaktı. Çünkü de- mokrasilerde tek tek örnekler değil, kitleler önemliydi. Bunlann hıçbirisi yapılamadığı için önü- müzdeki erken seçim sonucunda ülkemizde kadınlar açısından değişen bir şey olmaya- caktır. Ama 20 Ekim 1991'de yapılacak erken seçim, Türkiye'de kadınsız siyasetin son seçimidir. Toplumumuz kadınlan bun- dan sonraki seçim öncesinde gerekli anaya- sa değişikliği ve hakça bir seçim yasası yapılmadığı takdirde kitlesel bir "seçime hayır" kampanyasına girişmeye kararlıdır- lar. Yeni anayasaya ve seçim yasasına konulacak maddelerle her iki cinsin eşit temsili ilkesinin güvence altına alınmasını ve sağdaki ve soldaki tüm partilerin eşit ka- dın kotalan oluşturmalannı istemektedir- ler. 20 Ekim 1991 sonrasında tüm kadın ör- gütlerinin. parti kadın kollan ya da yarku- rullanndan (komisyonlanndan) temsilcile- rin katılacağı Kadın Koordinasyon Kurulu. "Gerçek demokrasi cinsler arasın- da eşitliğe yer verir". "Kadını dışlayan düzenler, otoriter, tutucu, cinsiyete dayalı, aynmcı düzenlerdir". "Yetki, sorumluluk ve gücü paylaştığımız zaman kadın - erkek eşitliği vardır" sav sözlerini bu toplumun yansını oîuşturan kadınlann siyasal bilinç göstergesi olarak meydanlarda haykıracak- lardır. Kadın Koordinasyon Kurulu, erken se- çim sonrasında tüm kadınlanmızı kadınsız siyasete son verme ve gerçek demokrasiyi oluşturma savaşımına katkıda bulunmaya çağırmaktadır. Prof.Dr. NECLA ARAT EĞİTİ M REHBERİ TC.MİLLİ ECITIM BAKANLlGl ISTANBUL LISAN MERKEZI Tel: 151 00 44 F«x: 151 41 55 GENEL İNGİÜZCE PET-CFE-CAE-TOEFL • PIAB T«t (DokkıUf çn Hhm / Bm «piM* M (Atuluto i^n) / Amm* 1 TrjrriAn ENGLISH / yümk «antart Ekonomk iyat / Bhkjf Hutfk m t e ı ÛCRETSİZ YURTDIŞI HtZMETL£Rİ • b>0to* M Amwkı» AU-PAR« • ONlVBtSrrELER OL OMJUMD • Ingito*. Amarikl »• Avu*j»yı'da • Uunt. YûkMk U u n (U»te) v« Gençtürk Cad. No.50 LALEÜ/ÎST. Tel: 530 8100 Facsıısoea BILGISAYAR EĞİTİM MERKEZİ • 8ASIC •GRAFİK COBOL ÇIZIM PASCAL DIZAYN • GWINDOWS300 PAGE MAKER EXCEL OUATTHOPf» BILGISAYAR NUMARANIZI KAYITTA VERIRIZ. ALTIYOL-KADIKt TEL: 349 48 42-43 S U R K U R ELS ENGLISH LANGUAGE SCBOOL • 12 kişilik sınıflarda "FİLOLOJİ'ye HAZIRLJK" • GRAMMAR • READING • TRANSLATION •TESTING PRACTICAL ENGLISH / 1 2 kişilik sınıflarda • Huzurlu ve sıcak bir ortamda • Uygun ödeme koşullarıyla İNGİLİZCE ÖĞRENİN • KAYITLARIMIZ DEVAM ED/YOR KADIKÛY (Söğütlüçeşme Camii yanı) Tel: 349 18 24-336 02 06 - 336 02 79 Fax:349 18 25 GELİN FARKI FARKEDİN K A D I K O V SÜRKUR SÜRÜCÜ KURSU HaftaSonu: 19 Ekim Hafta Içr 21 Ekim (Sabah-Akşam) 92 Modtl Araflarla KADKÛY (S6ğûdüçe$me Camii yan] TeJ-349 1824-3360206 3360279 Foc: 34918 25 MAÇKA SÜRÜCU'KURSU 19 ekim hafta sonu 21 ekim hafta içl Günduz, akşam kayrtlartmız devam ediyor EĞİTİMDEKİ BAŞARIMIZ KAZALARA KARŞI SİGORTANIZDIR Akaretler yokuşu No: 134Maçka Tel:159928715990 74 BOGAZİÇİ mezunundan İNGİLİZCE ders verilir 359 07 62 356 45 37 Üniversıte Sınavlarına isemÖZEL PROGRAMLARIYLA hazırlananlar kazandıiar 1991-92 Öğretim Yıh Kayıtlarımız Devam Ediyor İSTANBUL EĞİTİM MERKEZİ İ1Büıiiversiteye gipecek isem ÇtCtceğinize tCiftçin 'Kpnuîarda Seçiminize Saygı (Dıujar ••• 15KlŞllİKTV-VtDE&ALT)lOIX)NAMMUSEsTFLARDA > GENEL İNGİLİZCE > ÖZEL AMAÇLAR İÇİN İNGİLİZCE (Tıp-Ticari-Teknik vb) > ULUSLARARASI GEÇERLİLİKTEKİ PET-CFC-TOEFL ve CPE sınavlarına hazırtama >• ÜNİVERSITE ADAYLARINI İNGİLİZCE BÖLÜMLERİNE HAZIRLAMA > ORTAOKUL ve LİSE ÖĞRENCİLERİNE İNGİLİZCE PROGRAMLAR ÖDÜL! ÖĞRETECEĞİMİZ İIMGİLİZCEDİR. 2. Devre Programlarımız ıçın kayıûar devam ediyor. ANTİK İNGİLİZCE DİL KURSLARI laanbulCad Kırmızışebboy S<A No10 BAKIRKÖY Tal: 572 18 44 - 572 18 60 âGİSMARPfiOGfmAltt EiLGSAYAfiUMürUSEBE BfL<aSAYARÜ ÖAKTİLO KURSURI BASIC-C080L-PASCAL-C ÜBASf-LOTUS BAKIRKÛY, Istasyon Cd. Gür Çarşısı K.S Tel: 583 05 68-583 16 96 HER ÖĞRENCIYE BİR UAKINE VE MAK1NE BAŞJNOA EĞI7IM'IM J İLAN T.C DUMLUPINAR KADASTRO MAHKEMESİNDEN 1990/2 Esas Davacılar Nuri Avcı ve arkadaşlan tarafından davalı Maliye Ha- zinesine izafeten Dumlupınar Mal Müdürlüğü aleyhine mahkerne- mize açılan Dumlupınar ilçesi Selkisaraya köyünde kain 87, 88, 89, 90, 91 ve 92 nolu parsellerle ilgili tespite iliraz davasının raahkeme- mizde yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karar gereğince; Alüntaş Kadastro Mahkemesinin 27.12.1988 tarih ve 1966/40 Esas, 1988/131 Karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderilen dosyada, davacılardan Necmiye Sunan'ın kızı Muhterem Sunan'ın eşi Mahmut Reşat Ağan'a duruşma gününü bildirir davetiyenin tüm araş- tırmalara rağmen adresinin tespit edilememesi nedeniyle adı geçene ilanen tebligat yapılarak duruşma gününün bildirilmesine karar ve- rildiğinden adı geçen Mahmut Reşat Ağan'ın davacı olarak duruş- manın bırakıldığı 8.11.1991 günü saat 10.00'da mahkememizde haar bulunması, gelmediği mazeret bildirmediği veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği takdirde davanın yokluğunda görülüp karar ve- rileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 38190 İLAN DİYARBAKIR ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas No: 1991/120 Davacı Celal Kadri Kınoğlu vekili Av. lhsan Biçici tarafından da- valı Mehmet Hayri Macit aleyhine açmış olduğu tazminat davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğince: Da\-alı Mehmet Hayri Macit'in Diyarbakır, Şehitlik 37. Sokak Zafer Apt. No. l'de ikamet ettiği bu adresine çıkartılan tebligatın bila teb- liğ iade edildiği gibi emniyetçe yaptırılan soruşturma neticesinde, te- bilgata yarar adresi tespit edilmediğinden dava dilekçesinın ilanen tebliğine karar verilmiştir. Karar gereğince yukanda adı yazılı bulunan davalı Mehmet Hayri Macit'in duruşmanın bırakıldığı 24.10.1991 günü saal 9.00'da duruş- mada bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettir- mesi, duruşmaya gelmediğinde ve dava ile ilgili ibraz etmek istediği belgeleri duruşma gününe kadar göndermesi veya getirip ibraz et- mesi gelmediği gibi kendisini bir vekillede temsi ettirmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve karar verileceği keyfiye- ti davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 30.9.1991 Basın: 49709 ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKİMOGLU Ölüler ve Ödüller Sayısını şaşırıyor insan, terörist tırmanışlarla yaşamını yi- tirenlerin sonu gelmiyor! Güvenlik görevlileri, askerier, ge- neraller ölüyor durmadan. Törenler, demeçler, parlak sözler, sonra yeni bir olay! Barıştan söz etmek kolay mı bu ortam- da? Önce barış ortamını oluşturacak koşulları gerçekleştir- mek gerekiyor. Kanlı lırmanışlar bijim dalına da uzandı bu dönemde. Doçent DoKtor Bahriye Üçok'u anma törenlerine rastlayan günlerde arkeoloji dalında da iki kurban verdik. Nusaybin-Mardin arasında, Girnaviş Höyük kazısından dö- nerken yaşamlarını yitirdiler. Dil ve Tarih Coğrafya Fakülte- si'nden Dr. Metin Akyurt ve Bahattin Devam. Biri Araştırma görevlisi öteki doktora öğrencisi. Bir Anadolu çocuğu, Mut doğumlu, mezarı da orada şimdi. Ailesi onunta nasıl onur duyuyordu kimbilir. Anadolumuzdaki uygarlıkları arastıran bir Mut çocuğu. Arkeoloji öğrencisi iken öldürüleceğini düşünür müydü acaba? Arkeoloji, Atatürk'ün yeşerttiği bir bilim dalı. Kültürümüzün aydınlanması için fakülteler kuruluyor Anka- ra'da. Almanya'dan, Nazi rejiminden kaçan çok değerti bilim adamları geliyor üniversitelerimize. Ölü diller kürsüleri ku- ruluyor. Kazılar başlıyor. O kazılarda çalışan arkeologlar ara- sında genç kadınlar var. Kazı yollarını eşek ve at sırtında aşı- yorlar kimi zaman. Ama büyük güvenlik içinde. İki binli yılla- ra doğru attan iniyor en lûks ciplere bıniyorlar, ama güven- likten yoksun, yaşamlarını yitiriyortar. Arkeoloji öğrencileri ka- zıya nasıl gider artık! Acıyla gülümsemekten geri kalamıyorum doğrusu. Girva- niş kazısından dönerken yaşamını yitiren iki arkeolog için hk?- bir ilgi gösiermeyen Kültür Bakanı'nın otuz attı sanatçıyı devlet sanatçılığına seçmesi aldatmaca değil mi acaba? Bir Kültür Bakanı kürtürümüzü aydınlatma yoiunda ölen arkeologlar için bir demeç vermez mi, cenaze törenlerine gelmez mi? O kol- tukta oturmanın belli görevleri, en azından bir protokolü yok mu? O törenlerde Kültür Bakanı'nı görmeyenler devleti ar- kalarında hisseder, geleceğe güvenle bakabilirler mi? Sayın Bakan seçim gezisindeydi, vakit bulamadı belki. Oysa otuz altı kişiye devlet sanatçılığı veriyor giderayak... Bu cömertlik devlet sanatçılığının anlamını da bozuyor doğrusu. Nitekim tepkiler sürüyor. Kimi sanatçılar ellerinin tersiyle itiyor bu cö- mertliği. Devlet sanatçılığı ne katar onlara! Yaşar Kemal dün- yada en çok okunan Türk yazan bugün. ödülünü okurların- dan alıyor. Öteki sanatçılar da öyle. Bana çok saygısız geliyor bu olay. Çünkü ANAP, politika- cıların sanata bakışına ters düşüyor. Sanat olaylarını izliyor, devlet sanatçısı yaptıkları kişileri tanıyorlar mı acaba? Şiirle, romanla, tiyatroyla, seramikle, sinemayla, yontuyla, müzik- le ilişkileri hangi düzeyde? Uzun yıllardır başkentte yaşıyo- rum, sanat olaylarını da yakından izliyorum her zaman. Çok az devlet adamını konserde, tiyatroda, sergide gördüm şim- diye kadar. Örneğin Sayın Demirel'i konserlerde görmedim hiç. Birkaç kez Muammer Karaca Tıyatrosu'nda rastladım galiba. Devlet ve sanatçı ilişkisi en sıcak yıllannı cumhuriyetin ilk döneminde yaşadı kuşkusuz. Müzik dalında Batı ülkelerine yollanan gençler, ilk çağdaş bestecileri ülkemizin. Anadolu'ya yollanan ressamlar, yarışmalar, ödüller o dönemin sanata ba- kışını da yansıtıyor. Devlet adamlan; konserleri, operaları, ser- gileri ilgiyle izliyor, sanatçılarla güzel diyaloglar kuruyorlar. Devlet konser salonunun bir nolu dinleyicisi İsmet lnönü : ydü ölünceye kadar. Başbakanlık önünde saldırıya uğradığı akşam bile konsere geldi. Bir konserden, bir operadan, bir baleden sonra sanatçıları özendiren, onuriandıran konuşma- lar yaptı. Onun ayrı bir yapısı ve dokusu var kuşkusuz. Elli- sinden sonra viyolonsel dersi alıyor! • • • SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'yü Taksim Sanatevi'nde dinlemeyi çok isterdim. Başkent partilerinde sanattan söz et- meye vakit olmuyor, ama dost evlerinde buluşunca ağıriık bi- lim ve sanat konularında çöğu kez. Bir buluş, bir kitap, bir sergi, bir konser söyleşisi birden boyutlanır. Erdal İnönü de kişiliğinin güzel boyutlarını yansıtır, o söyleşilerde. Her za- manki sadeliği ve içtenliğiyle. Taksim söyleşisi kişiliğinin do- ğal bir uzantısı bence. Konuştuğu sanatçıların çoğunu yakın- dan tanıyor. Sanata bakışı da insanlara, dünyaya bakışından bir uzantı. • * • Seçimlerden sonra devtet sanatçılığı konusunun yeniden gündeme gelmesi gerekiyor bence. Sanat çevrelerinde böyle bir beklenti var. Devlet sanatçılığı olayına bir son vermeli. As- lında hayti yıpranmış bir olay, şimdi iyice yozlaştı! Değerini yitiren bir ödül sanatçılarımıza ne katar! Bir sanatçıyı halkı ödüllendirir değil mi? Gerçek ödülü hal- kından alır TV'de hâlâ yer almıyor, ama rahmetli Ruhi Su 1 nun halkımızın kalbindeki yeri değişir mi? Halktan alınma- yan ödüller de rahat taşınamıyor aslında. İğreti takılar gibi! Belli bir ezikliğe yol açıyor. Halkından güç alan sanatçıları- mız dimdik ayakta her zaman, tersine kültür devrimlerine, yoz- laşmaya karşı direniyprlar. Çağdaş düzeylerini koruyor, so- luklarını yitirmiyorlar. İçeride de, dışarida da kanıtlıyorlar ya- ratıcı güçlerini. Uluslararası alanda güzel boy gösteriyorlar. Devlet sanatçısı olmak hiçbir şey yazmıyor onlara. Sözün kısası, ANAP'lı Kültür Bakanı'nın sanatçılara gide- rayak yolladığı çiçekler yerine varmadan solmuş bulunuyor. VEFAT Inayet Fatinoğlu'nun eşi, Nigar Fatinoğlu ve Mehraet Süer'in kaympederi, Cazibe, Nesimi, Ali Fatinoğlu'nun babaları, Cem, Banu, Uğur ve Emre'nin dedeleri, Samsun'dan Süer ve Sinop'tan Asan ailelerinin dünürii, Gazetecı Yazar Inş. Yük. Müh. ABtDEV NESİMİ 17.10.1991 gunu vefat etmıştir. Merhumun cenazesi 18 Ekim 1991 günü Bakırköy Zuhuratbaba Camii'nde kılınacak cuma namazını müteakip eski Kozlu Mezarlığı'nda ebedi istirahatgahına tevdi edilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESİ TEŞEKKÜR Geçirdiğim ani rahatsızlığın teşhis, müdahale ve tedavisinde büyük özen göstererek kısa zamanda sağlığıma kavuşmamı temin eden Prof. Dr. HÜSAMETTİN KERİM GÖKAY, Doç. Dr. NAİL İZGİ, Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR, Doç. Dr. REZZAN TUNÇAY, Dr. MELTEM CAN, Dr. GÜLÇİN UÇULAŞ ile İstanbul Tip Fakültesi (Çapa) Nöroloji ve Nöroşirürji bölümleri hemşire ve personeline teşekkür ederim. LÛTFİ DURAN MUTLAKA OKUYUN Gene mi Demirel ? BURHAN CENKÇİ'NİN KALEMİNDEN BABA'NIN ÖYKÜSÜ TUM KITAPÇILARDA İstanbul Tel: 152 15 55
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle