Katalog

18 EKİM 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/19 Seçimin Düşündürdükleri... (Baştarafı 1. Sayfada) tur Denılebılır kı kamuoyu artık kavga do- vuşten uzak, barış ve ıstıkrar ıçındekı bır sı- yaset sahnesıni ozlemıştır, oyunculann da buna uymaktan baska çarelerı hertıalde ola- maz Uzlaşmacı ve yumuşak havanın bır baş- ka nedenı daha var Şoyle ozetlenebılır 20 Ekım seçımlerınde oyunu hangı partıye ve- receğını bıiemeyen kararsız seçmen kıtlesı- nın buyuktuğu de tıderlerın her secımden da- ha çok guleç yuzlu olmalarını sağlamıstır Hırcınlıktan uzak gorunmenın yanı sıra bu seçım kampanyasının su yuzune vuran bır başka belırgın ozellığı de her partının plan ve programla ortaya çıkmasıdır, geleceğe yonelık bır tasarımı, bır vızyonu olduğunun altını çızme gereğını duymasıdır Her lıder, kıtlelenn önunde neyı nasıl çozerımı, şu ya da bu bıçımde anlatmaya ozen gostermış- tır Vaatler kuşkusuz bıraz aşırı ölçüde uçuş- muştur mrtıng meydaniarında, ama yıne de yazılı çızılı programlara duyulmuş olan ge- reksınme, gelecek acısından lyımserlık ve- rıcı bır ışaret sayılabılır Seçmenler arasında, sıyasal partılere ar- tık bır takım tutar gıbı yaklaşmayanların sa- yısındakı artış da yıne bu secımın ılgınç bır yönudur Partı tercıhterını ıdeolojık olmaktan çok daha akılcı ve daha pragmatık olçulere göre yapan seçmenler özellıkle 1980'lerde çoğalmıştır Bu durum da partılerde, bır yandan guler yuzluluğe ve yumuşamaya, ote yandan va- atlerın aşırılaşmasına ve bunlan en lyı bıçım- de duyurabılrnek ıçın de reklamı devreye sokmuştur Tanıtım bundan öncekı seçım- lerde hıç tanık olmadığımız boyutlara burun- muştur Tanıtım bu denlı yoğun kullanılınca, vaatler de ıster ıstemez kafalarda o denlı yer edecektır Bır bolumu pek cıddıye alınmasa da, bır bolumu zamanı gelınce talep konu- su olacaktır Bu kampanyada kamplasma ve çatışma- dan çok, uzlaşma ve hoşgoru havasının ge- çerlı kılınmak ıstenısınde bır de dış etkenden soz edılebılır Dunyada totalıter rejımlerın yı- kılmış olması ve Doğu Avrupa'dakı 1989 dev- rımı de ulkemızde partılerın demokrası ko- nusunda ortak bır noktaya gelmelenne yol açmıştır Bu getışme hıc olmazsa sıyasal par- tılerın demokrasının tanımında genel olarak bırleşmelerını sağlamıstır Tabıı orneğın par- tılerın çoğulcuiukian, sıyasal katılımdan ne anladıkları konusunda kuşkusuz ayrılıklar vardır Bu açılardan, kımı partılerın dığerle- rıne göre konuya yuzeysel yaklaştıkları, hâ- lâ kıramadıkları tabular bulunduğu doğrudur Ama yıne de 20 Ekım seçımlerınde de- mokrası bakımından partılerın genellıkle olumlu bır çızgıye geldıklerı göruluyor Yurutulen kampanyanın ana doğrultusu- na ve secım bıldırgelerının ıcerığıne şoyle bır bakıldığı zaman şu rahatça soylenebılır On- de gelen uç partı arasında (bunlara DSP de katılırsa dordu arasında) herhangı bır ıdeo- lojık farklılıktan çok fazla«oz edılemez Po- lıtıka cephesınde çoğulcu demokrası, eko- nomı cephesınde pıyasa ekonomısı, tumu- nun ortak yaklaşımıdır Bu da 20 Ekım'ın bır başka ılgınç özelliğı sayılabılır 20 Ekım'le btrlıkte 12 Eylul de noktalana- cak mı'> Bu seçımlerın çok onemlı bır yanı da bız- ce bu soruda dûğümlenıyor Denılebılır kı Onde gelen partılerın hepsı yenı anayasa, yenı bır demokrası sözu vermış durumdalar, onun ıçın 1983 seçımlerıyle bırlıkte başlayan demokrası ve geçış surecı artık noktalana- cak ve Parıs Şartı'nda yazılı gerçek demok- rası yolu açılacak Boyle bır fırsat kuşkusuz Turkıye'nın gun- demıne gelmıştır Ancak bu olağanustu bu- yuk fırsatı kullanmak da vardır, heba etmek de Sosyal demokrat oyları sandıkta bölmek- ten kaçınmak Özal'ı Çankaya'dan ındıre- bılecek, Hanedan'ı noktalayabılecek bır ço- ğunluğu sandıktan çıkarmak Devlet yone- tımını rayına oturtacak ve demokrasıyı ınşa edebılecek genıs tabanlı bır koalısyonu oluş- turabılmek Olabılırse fırsat kullanılmış olur Bızım elımızde, başkasının değıl Nobel ödtillü udi Coase ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — Ekonomı bı- hmlerınde Nobel odulunün sa- hıbı 81 yaşıdakı İngüız asülı Ro- nald H. Coase, ıktısatçılar ara- sında "ozel mulkiyeti yeniden duşunen adara" olarak bılını- yor Son on yıldır firma teonsı uzenndekı yenı açılımlaı la bır- hkte, matematıksel ıktısatçılann ve oyun teorıcılennın gıderek anan ılgısını toplamasına rağ- men, Coase'un çalışmalannda matematık son derece kuçük bır yer tutuyor Coase'un ıktısatçı- lara yenı ufuklar açan en önernlı ıkı makalesınden bın 1937 tanh- h "Firmanın Doğası", dığen ıse 1960 tarıhh "Tohlumsal Mali- yet Sorunıı". Coase "serbest piyasa ve ozel mnlklyeti" değışık bır açıdan değerlendıren btr duşunur Co- ase ıle ılgüenen ıktısatçılar sağ- cı muhafazakâr ya da tıpık sol- cu ıktısatçılar değıl Coase ıle "piyasalann hangi durumlarda işleyip hangi durumlarda işle>e- meyeceğini ciddi bir şekilde du- şunen ve islemeyen piyasaJan iş- letmenin yolunun, sadece doğ- nıdan devlet mudahalesınden değil, alışveriş ve pazartık >apan bireylerin maliyetlerıni azaltan dolaylı onlemlerden geçtiğini savunan" ıktısatçılar ılgılenıyor 1937 tarıhh "Firmanın Doğası" adlı makalesınde Co- ase, "Üretimin piyasalarda in- sanlann birbırlerijle japtıklan alışveriş ve pazarlıga daj anarak var olabOecekken rınnalann m- ABD ye ortaya çıküğım" açıklıyor Coase, rırmanın, bıreyler ara- sında aynı tur pazarlıklann >e- ruden tekrarlanmasınm malıye- tmı ortadan kaldıran, ıstıkrarlı bu- mukavele ağı oluşturduğunu belırterek bu soruyu cevaplıyor 1960 tarıhh "Toplumsal Ma- lîyet Sonıntı" adh makalesınde, Coase, ıktısatçılann "dışsal- lıklar" dıye adlandırdığı top- lumsal malıyet sorununu ıncelı- yor Coaes'a göre tarlasından tren geçtığınde ürunu yanan çıftçıvle, tren şırketı arasında dogrudan yapılacak bır anlaş- ma, trenm tarladan geçmesını yasaklayan yasalardan daha el- venşh sonuçlar doğurur Böyle- ce mulkıyet hakkına dayanarak ya çıftçı trenın tarlasından geç- memesını ya da tren şırketı ürü- nü yakan maddenın kullarulma- masını kendı acısından daha kârlı bulabüır Yasal bır zorun- hıluğa gerek obnadan sonınun doğal çözümu mumkündür. Coase, ıktısatçılan ve yasa yapanlan bu sorunlan mulkıyet temelınde yeniden düşünmeye çağırarak devlet müdahalesı ol- maksızın pıyasanın ışlemesı ıçın neler gerektığını sorgulatıyor. Aynca bu konudakı yasa du- zenleyıcılere ceza yerıne "pazarüğın" getınlmesının öne- mını hatırlatıyor. Bu nedenlerle ıktısatçılar Co- ase'un "uzun yıllar once yap- tıgı iki temel çalışmasımn" öne- mını vurgulavarak Nobel Ödü- lü'nü almasını son derece "yerinde" gördüklerını behrtı- luhvuz eroin kurbanı (Baştarafı 1. Sayfada) najutha tarafından açıklandı AA'nm habenne göre Tassa- na, otopsının Tayland Sağlık Bakaıüığı yetkılüennden Dr Ut- haı Sudsuk tarafından yapıldı- ğını ve Yavuz'un kanında "alkol ve aşın dozda eroin" bulundu- ğunu bıldırdı Tassana, polısın, Yavuz'un odasında da bır mıktar eroin bulduğunu açıkladı Ancak mıktarı konusunda aynntı ver- medı. AFP'nın habenne göre dok- tor "Yavuz'un olumunün bir gnn once hastaneye yaptığı hal- sizlik başvunısu üe alakası yok" dedı Ajansa gore \avuz'un oda- sııîda şırınga ve dığer uyuşturu- culann alımında kuüanılan alet- lere de rastlandı BIT polıs yet- kıhsı, Yavuz'un "gerekli alet- leri yanında geürip getirmedigi- ne dair bir açıklama yapa- mayacaklannı" söyledı. Denızcılık Bankası Genel Müdurü bır gün önce hastane- ye gıtmıs, kendısını ıyı hıssetme- dığını behrtmıştı O geceyı has- tanede geçırdıkten sonra otelıne dönen Yavuz'un sabah odayı terk etmemesı üzenne kuşkula- nan personel taraftndan ölü ola- rak bulunmuştu. Bangkok Büyukelçısı Erdınç Karasapan, Tayland yetkıhlerı- nın bu açıklaması üzenne, AA- ya "Böyle bir şeye itatimal ver- miyorum. Yavuz'un aşın dozda eroinden oldugu konusunda ba- n şuphelenm var" dedı Yavuz'a yapılan otopsı ıle ılgılı sonucun henüz resmı bır raporla açıklan- madığına da dıkkatı çeken Ka- rasapan, "Otopsi sonucu açık- lanmadan, bu tur haberlerin ya- yılması yanlışür" dı>e konuştu Denızcıuk Bankası yetkıhle- nnden alınan bılgıye göre Ya- vuz'un San Francısco'da bulu- nan Latın kökenh Amerıkah eşı olayın gerçekleştığı gun kendı- sını San Francısco havaalanın- da karşılamaya gıttı. Ya\ıız Ya- vuz'un uçaktan ınmemesı uzen- ne olayı öğrenen 8 ayhk hamıle Bayan Yavuz'un şoka gırdıgı be- Iırtıhyor Babası doktor olan Bayan Yavuz'un doğum ıçın San Francısco'da bulunduğu ve Ya- vuz Yavuz'un da Bangkok'takı gezıden sonra eşının yanına gıt- meyı planladığı öğrenıldı. öte yandan, Türkıye'den gı- den Denızcılık Bankası'nın ıkı yetkıhsırun Bangkok'a ulastıkla- rı ve cenazenın Türkıye'ye getı- nlmesı çalışmalannı yuruttukle- rı öğrenıldı Cenazenın pazar ya da pazartesı gunü Türkıye'ye ge- tınlmesı beklenıyor Ancak, Ya- vuz'un cenazesının lstanbul'da mı, yoksa doğum yerı olan Ma- nısa'da mı toprağa verıleceğı he- nuz kesınlık kazanmadı Bu ka- rarın venlebılmesı ıçın Bayan Yavuz'un şoktan çıkması bekle- nıyor Ali Kaplan'ın durumu Bangkok'ta beyın kanaması geçıren Tekstılbank Genel Mu- dürü Ali Kaplan'ın sağlık duru- munun ıyı olduğu behrtıldı. Tekstılbank yetkılüen, Kaplan'ın bılıncının yerinde olduğunu, kendısıyle telefon göruşmelerı- nın sürduğunu açıkladılar Ya- nında eşı ve bırkaç akrabası bu- lunan Kaplan'ın tam bır dene- tımden geçmesı ıçın Isvıçre'ye gı- deceğı behrtıldı İsvıçre'dekı Ga- zı Yaşargıl'ın hastanesı Kanton Hospıtal'da kendısı ıçın yer ay- nltıldığı ve Kaplan'ın buyük bır olasılıkla bu sabah özel ambü- lansla tsvıçre'ye hareket edece- ğı öğrenıldı Isvıçre'de banka yetkılılennce karşılanacak Ali Kaplan ıçın gerekli tedavtnın de- netımden sonra kesınleşeceğı bıldırıldı 4 kadın mühendis öldti (Baftarafi 1. Sayfada) 558 plakalı özel otoya çarp- tı Tavukçuluk Enstıtusu önunde meydana gelen kaza sonucu otomobılde bulunan ve karayollarında muhendıs olarak çahştığı öğrenılen ara- cın sünıcüsu Sevil Çullu (51), Mnberra Onur (44), Figen Gu- neştepe (53) ve Ayşe HepdinçJer (52) olay yennde yasamlannı yı- tırdüer Kazayla ügıh sorustur- maya başlanırken kamyon surü- cüsü Mehmet Akbaş gözaltına alındı. Mardm'ın Nusaybın ılçesınde Ramazan Çakar yönetımındekı 47 DN 762 plakalı mınıbus dun sabaha karşı Mıdyat yönüne gı- derken Subaşı mevkıınde vırajı alamayarak şarampole uçtu Ka- zada Selma Akbaş, Ahmet Bo- ra ve Ramazan Yıldınm olay ye- nnde ölduler Kocaeh Bölge Trafik Müdür- luğu'nde görevlı trafik polısı Mehmet Şenturk, özel otomobı- lıyle E-130 karayolunun Altıno- va kesımınde, Denız Eğıtım Ko- mutanlığı'ndan çıkış yapan De- nız Onbaşı Murat Bozman yö- netımındekı asken kamyonete arkadan çarptı Kazada Şenturk hayatını kaybettı. tzmır Şehıtler Caddesı Dokuz Eylül Ünıversıtesı Güzel Sanat- lar Fakultesı önunde meydana gelen trafik kazasında Pervın Aslan adlı öğrena hayatını kay- bettı Olaydan bır sure sonra bır grup unıversıte öğrenası oturma eylemı yaparak yolu bır süre tra- fığe kapadı YüksekkaldınmVia siyaset (Baftarafi I. Sayfada) Refah Partılı Avukat Meh- met Ali Şahin, Sadık Albayrak ve Yakup Karoglu her ne kadar "içeri" gıren kadınlar kendıle- nne ılgısız kalsalar da msanla- nn bedenlennı satmayacak ka- dar değerlı olduklannı vurgulu- yorlardı Avukat Şahuı şöyle konuşuyordu "Adil devlet duzeninde boy- le yerlerin olmaması lanm. Hiç- bir insan kendı ısteğivle vncudu- nu satıhğa çıkarmaz. Bu, toplu- mun çarpıklığını gosterir. Bu- nun sosyo-ekonomik nedenleri geniştir. Ancak biz iktidar oldu- ğumuzda bu tur yerieri kaldıra- cagız ve kadınlanmızı onurin bir hale getirecegiz." Gazetecı Sadık Albayrak ıse "Yuksekkaldınm'da alçakça ış- ler yapddığım" öne sürerek Şa- hın'ın sözlerıne şunları eküyor- du. "Bu içerideki insanlan gu- nahkâr yapan kendileri değıl, toplumdur. Toplumun değişme- si gerekir. Bunun çaresı yenı bır adil duzendir. Bu insanlann da ınsanca vaşamaya haklan var. Hepimiz milletvekılı maaşı ve- va başka çıkarlar içın değil, Al- lah ıçin bu yerieri kaldınnaya çalışacağu." ^Barışçı yollarla çözülmelfWASHINGTON (Cumhuri- yet) — Beyaz Saray Sözcü Yar- dımcısı Roman Papadiuk, Turkıye'nın gecen günlerde yap- tığı sınır ötesı operasyon konu- sunda yöneltılen bır soruya, "Her iki tarafa da sorunun ba- nşcı vollarla çözulmesi için cağ- nda bulunuyonız" yanıtını ver- dıPapadıuk'a, VVashıngton'da- kı yabana basın merkezınde dü- zenledığı haftahk basın toplan- tısında, Amenka'nın, Turkıye'- nın sınır ötesı operasvonu konu- sunda ne düşunduğu soruldu. Papadiuk, bu soruya aynen şöy- le yanıt verdr "Bu uzun zamandan beri de- vam etmekte olan bır sonın. Bu sorunun her zaman barışçı yol- lardan çozulmesı gerektıgını du- şunduk. Her iki tarafa da bu işi banşçı yoldan çozmesi için çağ- nda bulunuyoruz." Papadiuk, bır gazetecının "Cumhurbaskanı Ozal'ın Kurt- lerle bir federasyondan bahsettiğini" üerı surüp göruş- lenni sorması üzenne de şöyle konuştu: "Merkezi bukumetlerin Knrt veya başka azınlıklarla ılişkile- rine donuk her turlu karar, azınlık temsilcileri ile hukumet- ler arasında bir konudur. Be- nim, federasyon, konfederas- yon gibi konularda yonım yap- mam doğru olmaz." Turkıye'nın, Ege'dekı NATO manevralanndan çekılmesı ko- nusunda bır soruyu, bu konu- dan haberdar ohnadığını belır- terek yanıtlayan Papadiuk, bır gazetecının "Ozal, seçımlerden sonra, çoğunluğu alan parti li- derine gucu devretmeyeceğini soyledi. Turk demokrasisi uze- rine duşunceleriniz nedır?" so- rusuna şöyle karşılık verdı: "Turk siyasi sistetni ve de- mokrasisi uzerine uzman degi- lim. Ama Turk halkına sevgi ve saygı beslejen bırisi olarak soy- lemek isterim ki Amerika tnm dnnyada, demokrasi, anayasal sureç ve seçimle gelip giden hu- kumeüer modeünı desteklemek- tedir. Ancak halklar kendileri- ni seçimde nasıl ıfade eder, bn kendilerinin bileceği bir konu- dur. " Bu yanıtı üzenne aynı gaze- tecı Papadıuk'a "Ozal'a deste- ğiniz mi ağır bası> or, demokrasi mi?" dı>e usteleyınce Papadiuk "Demokrasilerde daima halk kazanır" karsüıfcını verdı yorlar Yale Işletme Okulu'nun Dekanı Michael Levine, "tkti- satta rastladığım en onjınal duşunur" dıye tanımlıyor Coa- se'u Araştırmacılara göre Co- ase "en ince aynntısına dek pi- yasalan iyi bilen biri." Son yıllarda fazla bır şey uretmeyen Coase'un dığer çalış- malan ıkı çalışmasından daha az etkı yapmasına rağmen, önemli çalışmalar olarak nıte- lendınhyor Coase radyo dalga- lan yayımlama hakkının "Bir ozel mulkiyet biçimi" olduğu- nu, Amerıkan Federal lletışım Komısyonu ıncelemesıyle 1950'lerde ük dıkkate getıren kı- şı Bugün, ıktısatçılar Washıng- ton'un radyo dalgalan ıle ılgılı küçüklen koruyucu polıtıkasını, mıllı üretımı duşurerek müyar- larca dolar zarara neden olmak- la eleştırıyorlar. 1910'da Ingıltere'de doğan Coase, 1935-1951 arasında Lon- don School Of Economıcs'te öğretım görevlısı olarak bulun- du 1951 'de Buffalo Ünıversıte- sı'ne, ABD'ye geldı Daha son- ra Vırgına ve Chıcago ünıversı- telennde ders verdı Yaklasık 60 yılhk akademık kanyennde an- cak bır düzıne kadar makale yazmasına rağmen yazdıkları- nın "etkinliği" ıle tanınan Co- ase ıçın ıktısatçüann genel ka- nısı "Pek çok iktisatçı yazdık- lannı maksimize etmeje ugra- şır. Coase ıse başkalannın ken- di makalelen hakkında yazdık- larını maksimize etmıştir" şek- lmde. GOZLEM PKK lstanbul'da saldırdı (Baştarafı 1. Sayfada) ralılann sağlık durumunun en- dışe verıcı olmadığını söyledıler Saldınnın ardından çeşıtlı ga- zetelen telefonla arayan bır kı- şı, olavı PKK adına üstlendıkle- rını belırterek şövle konuştu' "Kurdislan'da yapılan hava saldmlanna karşılık subay ser- vis otobusunu taradık. Eylemle- rimız surecek. Yoldaş Mustafa Omnrcan Eylem Gnıbu." Olay yennde ıncelemelerde bulunan tl Jandarma Ala> Ko- mutanı Ihsan Güvener, otobu- sun ıçınde 50'nın üzennde boş kovan bulunduğunu sövledı Guvener, jandarma \e polıs ekıplennce, DuduDu ve Ümranı- ye çevresının, panzerlenn de ka- tıhtnıyla arandığmı belırttı 1989 yılmda Üsküdar Kısıklı^ da Bınbaşı Esat Oktay Yıldıran 1 ın öldürulmesı ola\ını ustlenen PKK'nın, Istanbul'da ılk kez or- duyu hedef alan bır eylem yap- ması dıkkat çektı Siirt'te 3 şehit Sıırt'ın Eruh üçesıne bağh Mı- lan köyü yakınlarmdakı Şeyh- ömer dağında devnye görevı ya- pan guvenlık guçlerıyle terörıst- ler arasında öncekı gun başlayan ve dün bıten çatışmalarda asteğ- men Hasan Aslan şehıt oldu, 5 er yaralandı, 5 terörıst öldurul- dü. Güvenhk yetküılen terönst- leri çember altında tutan uç enn de çatışmada şehıt olduğunu söyledıler Şehıt erler Yıldınm Aras, Recep Mengi ve Muzaffer Tekin ıle astegmen Hasan As- lan'ın cenazelen dün duzenlenen törenden sonra memleketlenne göndenldı Bıngol'ün Kurudere kesımın- de ıse PKK mılıtanlan ıle güven- hk güçlerı arasında çıkan çatış- mada bır astsubay yaralandı Bu arada güvenhk guçlerıne teshm olan PKK'nın asken ko- mutanlanndan Alaattin Kanat tutuklandı. Bınbaşı Oktay Esat Yüdıran'm lstanbul'da da öldü- rulmesı olayına katıldığı ıddıa edılen Kanat, PKK ıle ılgılı ıtı- raflannın alınmasından sonra dün Dıyarbakır DGM'ye çıkanl- dı Hakkında daha önce venl- mış olan gıyabı tutuklanma ka- rarı vıcahıye çevnlen Kanat, ce- zaevme göndenldı. Buıgol'e akşam saat 20 00 sıra- lannda Çabakçıderesı yönünden gelen bır grup bölucü eşkıya, Ye- nışehır Karakolu ıle bıtışığmdekı jandarma lokahne sılah ve roke- tatarlarla ateş açtı Olayda kara- kol bekçısı Mehmet tncednrsun, aldığı kurşun yaralan sonucu şe- hıt oldu. Lokalde oturan jandar- ma> r arbay Ahmet Albayrak, j an- darma astsubay Onur Dalgıç. Buıgöl Devlet Hastanesı Müdürü Mustafa Bozgan ıle olay yennden geçmekte olan Sıtkı Butun adlı vatandaş yaralandılar Muş'ta ıse aynı saatlerde şehnn dışmahallelenne sızan PKK mı- htanları panık yaratmak amacıy- la havaya yoğun ateş açtı Terö- nstler, daha sonra Jandarma Alay Komutanlığı ıle bazı resmı kuruluşlara roketatar, elbombası ve otomatık sılahlarla ateş açtı Busırada yoldangeçen bır vatandaş öldu Seçim finali Istanbul'da (Baştarafı 1. Sayfada) turuna, havaalanından hareket- le ve E-6 Karayolu'nu ızleyerek Ümranıye uzennden gıdeceğı Üsküdar'da başlayacak. Uskü- dar'dakı mıtıngın ardından Ha- rem'den E-5 Karayolu'na çıka- cak olan SHP konvoyu daha sonra Kartal Iskele Meydanı'- ndakı mıtıngı gerçekleştırecek. Kartal'dan Kadıköy Iskele Meydanı'na gıdecek olan Inö- nu, burada da halkı selamladık- tan sonra Ibrahunağa yoluyla yemden E-5'e cıkacak ve sırasıy- İa Kozyatağı, E-6 Karayolu ve Bayrampaşa guzergâhıyla Bay- rampaşa 27 Mayıs Alanı'na ge- lecek. tnönu Bayrampaşa mıtıngı- nın ardından da E-6 Karayolu'yla Topkapı'ya, bura- dan da E-5 Karayolu'yla Bah- çelıevler sapağından Bağcılar'a geçecek ve Bağcılar'dakj mıtıng- de konuşacak SHP Genel Başkanı Inönu'- nün konvoyu, son olarak Yay- la Yolu ıle Ataköy guzergâhını ızlevıp Avcılar'dakı mıtıngle Is- tanbul turunu tamamlayacak Demirerin mitingi DYP Genel Başkanı Demırel de tnonu'den sonra saat 16.00'da Üskudar Meydanı'nda konuşacak. DYP'lılerm "muh- teşem Istanbul mitingi" adını verdıklerı mıtıng ıçın Demırel saat 15 OO'te Ataturk Havaala- nı'na gelecek Ü Başkanı Muh- sın Dıvan, lstanbul'da şvmdı>e kadar nokta toplantıları yapıl- dığını, yerel bu toplantılarda sa- dece yöre halkına hıtap edıldı- ğını, dığer partıler gıbı taşıma suyuyla havan dovmedıklennı söyledı Dıvan, "21 ekimdeye- ni bir Turkiye içın tek başına ik- tidar yolunda Etemırel'ın tstan- bullulara çok onemli mesajlar vereceğini" bıldırdı Ecevit Sultanahmet'te DSP Genel Başkanı Ecevit ıse yarın saat 14 30'da Sultanah- met'tekı mıtıngde konuşacak Sultanahmet'te daha once tno- nü ve Erbakan konuşmuşlardı UĞUR MUMCU (Ba^tarafı 1. Sayfada) Genel Sekreterlığı'ne aday otacak Başkan Bush'un da des- teğı ıle bu göreve seçılecek Bu senaryoyu uretenler Ankara'dakı bazı etkın Amerıka- hlar Bır başka senaryo, ANAP-DSP-RP koalısyonudur özal'ın en sıcak baktığı koalısyonun da bu olduğu ılerı süruluyor SHP ıçınde belıren bır eğılım de SHP-ANAP koalısyonu- dur Bu eğılım henuz partı ıçınde seslendırılmeye başlan- madı Ancak koalısyon olasılıklan gundeme geldığınde bu seçenek de partı ıçınde yandaş bulacak Bütün bunlar tabıı kı varsayımlara dayalı senaryolardır Bu senaryoların en gerçekcı olanı hıc kuşku yok SHP-DYP ortaklığıdır Anayasayı ancak SHP-DYP çoğunluğu değıştırebılır Ozal, ancak ve ancak bu ıkı partının yapacakları ışbıriığı sonucu Çankaya'dan ındınlebılır Sıyasal partıler sendıkalar. dernekler yasalarını ancak bu ıkı partının oluşturacaklan bır hukumet değıştırebılır Hangı partı ANAP'ın bıraktığı enkazı tek başına sırtlaya- bılır? Vergı yasaları ıkı büyuk partının oluşturacağı bır koalıs- yon yonetımı tarafından çıkarılabılır Ekonomık onlemler, an- cak genış tabanlı bır hukumet tarafından alınabılır Hesap mı sorulacak1 ? Bu hesap sorulacaksa, bu hesap da ancak SHP-DYP or- taklığınca sorulabılır Tabıı "dun dündur bugun bugundur" denmezse ve "ka- rakolda doğru soyler, mahkemede şaşar" dedırtırcesıne se- çım alanlannda verılen sozler, yann obur gun parlamento- da unutulmazsa' Bunlardan da önemlısı Guneydoğu ve Kurt sorunudur Guneydoğu ve Kurt sorunu, yıne ancak ve ancak SHP- DYP ortaklığı ıle bır çözume kavuşabılır Yoksa Guneydoğu elden gıdıyor' Guneydoğu'da olayların daha da yoğunlaşması, olaylan büyuk kentlere de sıçratır Olayların buyûk kentlere sıçra- tılması, gelecek hukumetı bu kentlerde sıkıyonetım ılanına zorlar Sonra da hukumet geçmıs orneklerde gorulduğû gıbı ya- vaş yavaş dızgınlerı elden kaçırır Once yarı asken rejım ku- rulur, rejım adım adım değışır Sonra da -hıç bellı olmaz- bır gun asken rejım yeniden gelır oturur Bu kez gelen asken rejım kolay kolay da gıtmez Bugun boyle bır tehlıke var mı'' Elbette yok 1977 seçımlerının yapıldığı günlerde böyle bır tehlıke var mıydı? Elbette yoktu Yoktu ama seçımlerden sonrakı uç yıl Turkıye bır kan çanağına döndüruldu Ondan sonra da olanlar oldu 1977 seçımlerınden önce ve sonra "Uç yı) sonra darbe olacak, bu ıhtılalın etkılen on yıl sürecek" denseydı ınanılır mıydı'? Elbette ınanılmazdı Ama darbe oldu ve etkılen de on yıl surdu' Ve bugün de surüyor Bu seçımın bırçok bakımdan onemı buyuk ANAP yenıl- gıye uğrarsa Özal Çankaya'dan mdırılecek DYP yenılgıye uğrarsa Demırel, SHP yenılgı alırsa buyuk olasılıkla Inonu siyaset sahnelennden çekılecekler Ecevrt barajları aşamaz- sa o da bır sure sıyasetten çekılecek, sonra "halk ıstıyor" dıye yeniden sahnelere çıkacak Erbakan bugun kurduğu "Mını MC'den sonra yarın hıç umulmayan ve beklenmeyen "rttıfaklar' yapacak Bu senaryoların en "gerçekcı ve mantıklı' olanı SHP-DYP koalısyonudur Beğenelım, beğenmeyelım, en akılcı seçe- nek ne yapalım kı budur "Kararsız seçmenler" bugün ya da yarın kararlarını vere- cekler, sağ eğılımlı seçmenlerın DYP'ye, sol eğılımlı seç- menlerın de SHP'ye oy kullanmaları Turkıye'de yenı bır do- nem başlatabılır Sosyal demokratlar bırleşselerdı belkı de 300 mılletveki- lı ıle parlamentoya gıreceklerdı Bunun sorumluluğu bıraz da oylarını boten sosyal demok- rat seçmenlerde değıl mıdır 9 Ne demış Nâzım Hıkmet — Kabahat senınMemeye de dılım varmıyor ama/kabaha- tın çoğu senın canım kardeşım ISJmazldan tütüne yüzde (Baştarafı 1. Sayfada) ğımı Aydın'da anlamtştım. 'Ay- dın bızım kalemız' diyenlere ce- vabı verdınız." dedı Alandakı- lerın "Altı, altı" dıve bağırması üzenne Yılmaz "Politikayı baa- lan gibı hırsla, kınle intikamla yapmıyorum. Ben, sizin hem- şehriniz rahmetlı Menderes gibi sadece millel sevgısiyle yapanm" dıye konuştu Sabah 04 OO'te tzmır'e geçen Başbakan, saat 11 00'den ıtıba- ren Çığlı Egekent'te üç saat sü- ren bır kent turu yaptı önceden bır kamyonete alınan adaylann, Yılmaz'ın seçım otobusüne bın- mek ıstemelerı, tartışmalara yol açtı. ANAP örgütü "miting yap- maya cesaret edemediler" savla- nnı çürutmek ıçın kent turunu gövde göstensıne dönuştürmek ıstemesıne karşın, bazı semtler- de yeterlı kalabahklar görulme- di Kaya Erdem, Ekrem Pakde- mirti ve Işın Çelebi'nın katıldı- ğı kent turunda Yılmaz'ın yal- nızca "Pazar gunu oyunuzu bekliyorum, desteginizi bekliyo- nım. Biz de oyunuzu helal ettir- mek için var gucumuzle çalışacağız" dedı Daha sonra Manısa'ya geçen Yümaz'ı, çoğu uretıcı olan yurt- taşlar karşıladı. A grad tutun fı- yatını 30 bın 100, B grad tutu- nü 15 bın 50, kapayı da 3 bın 500 hra olarak açıklayan Yıhnaz, coşkulu kalabalık karşısında înönu ve Demırel'e yönelık "Manisa kalesinin nasıl yıkıldı- ğını, Manisa'nın nasıl fethedil- diğinı gelıp gorsunler" dedı Yılmaz, seçun mmnglennı, genel başkan adaylığını açıkla- dığı Bursa'da noktaladı Yıl- maz, "DYP'nin kalesi" olarak nıtelenen Bursa'da bır gün ön- ce konuşan Demırel'ın mıtıngı- nı gölgede bıraktı Fomara Ala- nı'ndakı kalabalık, 4 5 saat ge- cıkmesıne karşın Yılmaz'ı bek- ledı. Coşkulu kalabalık, Yılmaz gecıkınce bır ara protesto ıslık- ları çalarak "Nerede bu Yılmaz" dıye slogan attı Eşı Berna Yılmaz ıle geldığı alanda "Vur vur inlesın, Demi- rel dinlesin" sloganlan arasın- da konuşan Yümaz, bu- gun ön- ce aynı alanda "12-0" slogan- lan attıran Demırel'e, "Şimdi gelsinler, gorsunler bakalım Bursa kıminmiş?" dıye seslen- dı Yümaz'ın konuşması sırasın- da, Demırel'ın sağ kolu DYP Bursa Milletvekılı Cavit Çağlar ıçın de "Hırsız, sahtekâr Çaglar" sloganlan atıldı. YENİBÎR TÜRKİYE MUHTARLARA MÜJDE • Sosyal güvenlik için sigorta sağlanıyor... • Telefon faturalan %50 indirimli geliyor... • Hizmetle orantılı muhtarlık tazminatı ödeniyor... hizmet aracı veriliyor... • Devlet dairesi niteliğinde binalar programlanıyor... Devlet muhtanna sahip çıkmalı diyen herkes DY TEK BAŞINA İKTİDAR