17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 13 EKÎM 1991 ILILSEÇIM'91 IZMIR Jnönü'nün bölgesinde SHP baııko parti SERDAR KIZK / TÜREY KÖSE HANDAN ŞENKÖKEN ZAFER AKNAR İZMİR — Türkiye'nin üçüncü büyük kenti Izmir'de sosyal demokratlann oylan yüzde öO'lann üzerinde. 1989 il genel mec- lisi seçim sonuçlanna bakıldığında ıse salt SHP oylan yüzde 50'leri buluyor. tzmir dört seçim bölgesine aynlıyor, milletvekili sayısı 19. SHP Genel Başkarü Erdal tnönü, fzmir ikinci seçim bölgesin- den bu kez de milletvekili adayı. SHP dört seçim bölgesinde de ANAP ve DYP'ye göre daha şansh. Birinci, ikin- ci ve üçüncü seçim çevrelerinde "Uder parti" olma kimliği seçimlere yedi gün ka- la sürüyor. Birinci seçim çevresine giren Konak'ta SHP önde gözüküyor. 1989 il genel mec- lisi seçimlerinde 190 bin oy alan ŞHP, 20 Ekimde de sandıktan birinci parti olarak çıkmak için çalışıyor. Sayısal veriler ve tzmir'in sosyal demok- rat kimliğine güvenen SHP'nin ardından ANAP ve DYP ikincilik için çabalıyorlar. SHP'nin önseçimden çıkması örgüt içinde rahatlamanın yanı sıra, kontenjan adayı eski CHP Genel Selcreteri Şeref Bakşık'ın kişiliği ANAP ve DYP'yi düşün- dürüyor. özellikle ANAP, seçim dönemi- ne girilmesi ile birlikte îzmir'de oldukça çalkantılı günler yaşadı. Görevinden ay- nlarak milletvekilliğine soyunan eski il başkanı Fevzi Kahraman'ın seçilemeyecek yerden listeye konması il ve ilçe yönetim- îerinde tepkilere yol açtı. Muhafazakâr Kahraman adayhktan çekildiğini belirtir- ken ANAP genel merkezini "tasfiyed" ve "kongre intikamcısı" olarak nitelendirdi. ANAP tzmir il ve ilçe yönetimlerinde top- lu istifalann gündeme geleceği bir anda il başkanı Kemal Knıyjtyi ve merkez ilçe baş- kanı Erdogan Akal'm genel merkezce gö- revden alınmalan bunalımı daha da tır- mandırdı. Adaylıktan çekilen Fevzi Kah- raman, Kaya Erdem'in seçilmemesi için mücadele edeceğini açık açık söylerken, etkili olduğu çevresinde de bu doğrultu- da çalışması, "ANAP bu bunalımı aşamaz" değerlendirmelerine yol açtı. ANAP'ta birinci sırada TBMM Başkanı Kaya Erdem, ikinci sırada ise Siiha Tanık bulunuyor. Hayli kanşık olan ANAP ör- gütü, özellikle adaylıktan çekilen muha- fazakâr Fevzi Kahraman ve yandaşlarınm anti propagandaları Erdem ve Tanık'ı te- laşlandınyor. Fevzi Kahraman şöyle diyor: "Kaya Erdem'in listesi, ANAP'ı temsU etmiyor. Bize soranlara o listede tasvip et- Ü#n kimse varsa terdh kullan, yoksa tep- Itini bir yolla goster diyoruz. Kaya Erdem'i seçtirmemek için yurttaşlara mektuplar yoUayacagız. Kahvelere, evlere gidecegiz. Gerekine miting de yapabiliriz. Bizi tem- sü edemeyecek olanlan Ankara'ya gönder- memek için eümizden geleni yapacagız." Eski il başkanı böyle konuşuyor, ama şimdiye dek seçmenlere ne mektup gön- derdi ne de miting yapmak için bir baş- vunıda bulundu. Ancak kim ne derse de- sin ANAP içindeki muhafazakâr kanat 20 Ekim seçimlerinde ANAP adaylanna des- tek vermeyecek. Nitekim eski belediye baş- kanı Burhan Özfatura, bu seçimlerde ANAP'a oy vermeyeceğini, Refah Parti- si'ni destekleyeceğini açıkladı. özfatura, aynca ANAP'tan istifa etmeyeceğini na- sıl olsa seçimlerden sonra Mesut Yılmaz- m hezimeti kabul etmeyip ANAP Genel Başkanlığı'ndan aynlacağını söylüyor. Durum böyle olunca işler birdenbire arapsaçma dönüyor. Seçilecek sırada yer beklerken kontenjan adayı gösterilen Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederas- yonu eski Genel Başkanı ANAP'lı Cemai Tervan, esnaf gücüyle hedefe vermaya ça- lışıyor. Ancak, Cemal Tercan'ın konten- jan adayı gösterilmesinden sonra ANAP'a angaje olduğu için "pişmanük" duyduğu, "küstügü" ve "hayal kınklıgına" uğradı- ğı da vurgulanıyor. Sonuç olarak 1. böl- gede ANAP'ın şans ibresi giderek aşağı- ya düşüyor. Denizli'de ön seçimi yitiren DYP'li YU- dınm Avo, lzmir'den 1. sıradan aday gös- tcrildi. Bu durum da DYP örgütünde ön- celeri tepkiye neden oldu. Ancak, kısa bir süre sonra tepkiler duruldu. Avcı, Îzmir'- de seçim çahşmalarını yürütürken DYP'nin 1. parti olacağmı savunuyor. An- cak yakın çevresi Ava'nın söylediğinin ter- sine "fazla umutlu" olmadığmı belirtiyor. ANAP, DYP ve DSP'nin ortak amacı Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çak- unr'u "hiçbir iş yapmıyor" diye yıprat- mak. Seçimlerin arifesinde 400 işçinin anakent belediyesi, ESHOT ve IZSU'dan çjkanlması partilerin SHP'ye karşı kullan- dıklan propaganda malzemelerinin başın- da geliyor. Yerel yönetimleri "beceriksiz- Hkle" suçlayan ANAP ve DSP liderlerine Yüksel Çakmur sert yanıtlar verirken İz- mir Anakent Belediyesi'nin yaptıklan iş- leri de sırahyor. Çakmur, 27 ay gibi kısa bir süre içinde gerçekleştirüen hizmetlerin ANAP'lı belediye başkanı döneminde 60 ayhk süre içinde gerçekleştirilemediğini vurguladıktan sonra şöyle diyon "Geçen 60 avlık dönemde yalnızca 39 otobiis alınan îzmir'de 27 ayda 150 oto- biis alımını gerçeklestirdik. 234 otobüsün tüm işlemlerini iamamladık. Geçen gün- lerde 400 otobüsıin ihalesini gerçekleştir- dik. Ortadoğu'nun en modern et entegre tesisi, Buca ilçesinin Kaynaklar köyü Ol- durnk mevkiinde, 104 bin metrekare alan- da kumluyor. Üikemizde ük kez tzmir Bü- yükşehir Belediyesi olarak 26 Mart 1989- dan hemen sonra başlayan çalışmalar üe nlaşım master planı yaptınldı. Hafif ray- lı sistemin ön tasanmian ve ilahe dokii- manlan hazırlandı. ÖnUmüzdeki günler- de ihale açılacak." Izmir Anakent Belediye Başkanı Yük- sel Çakmur, siyasal iktidann türlü engel- lemelerine karşrn göreve geldikleri gunden bu yana önemli hizmetler gerçekleştirdik- lerini kaydederek sözlerini şöyle sür- dürüyor: "Kentimizin vitrini Konak Alam'na yeni bir göriinüm ve işlev kazandıracak olan Konak Projesi çalışmalan tamamlandı, ihale aşamaana geldi. tzmir'e tarihinde ilk kez 313 bin 250 metre diiktil içme suyu bo- rusu, 155 bin 920 metre uzunlugunda ka- nalizasyon şebekesi döşendi. Büyük Ka- nal Projesi'nin en önemli aşaması olan Çigli pompa istasyonunun eksi 18 metre kotnndan başlayan inşaatı sürüyor." Hükümetin uyguladığı maii baskılara, el konan lller Bankası paylanna karşın lı olamayacak. Partileri, 20 Ekim seçimle- rinde, kullanümayan 170 bin oya göz dikerlerken sürpriz bir sonucun çıkmaya- cağmı da kendi aralarında tartışıyorlar. SHP lazerli gösterilerle halkm dikkati- ni çekerken DYP Almanya'dan ithal edi- len zeplin balonlarla, özel uçaklarla gös- teriler yapıyor. Izmir'e seçim calışmalan için 2 milyar ayırdığı iddia edilen DYP'ye karşı, ANAP şimdilik gözle görülur bir- şey yapmıyor. Sadece kent içinde birkaç araç dolaşıyor. Hepsi o kadar. RP ise bol bol seçim bürosu açıyor. DSP'de ise bir hareketlilik şimdilik gözlenmiyor. Konak 1. seçim bölgesinde olası sonu- cun 4 SHP, 2 DYP ya da 4 SHP 2 ANAP olarak gerçekleşeceği sanıhyor. Sürpriz so- nuç ise 3 SHP, 2 DYP, 1 ANAP ya da 3 SHP, 2 ANAP, 1 DYP olarak görülüyor. 2. bölge SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nün seçim çevresi olan 2. bölge de sosyal de- mokratlann kalesi. 1986 yıundaki ara se- çimlerde Erdal İnönii, bu bölgeden mil- letvekili seçilmişTi. ANAP'ın en güçlü ol- duğu dönemde üstelik dönemin DSP Ge- nel Başkanı Rahşan Ecevit, ANAP'h Atil- la Yurtçu ve DYP'li Yıldınm Avcı'ya kar- şm SHP 1. parti olmuş ve Erdal İnönü'yü Meclis'e göndermişti. 1987 genel seçimle- rinde de Fzmir ikinci bölgede SHP 1. parti olmuştu. Nevzat Çobanoglo bulunuyor. UYF'nın konterfjan adayı ise 1980 öncesi Bergama Belediye Başkanı Rıfat Serdaroglu. Ser- daroğlu'nun Bakırçay yöresinde çok sevi- lip ve sayıldığı, bu nedenle Bergama ve Kı- nık'ta sağ oylan DYP'de kilitleyeceği, böy- lece ANAP'ın ikinci seçim çevresinde ba- raja takılacağı yaygm bir biçimde tartı- şıhyor. DSP'nin üste başı adayı ise Karşıyaka Spor Kulübü eski başkanı Ghan Büyuko- ral. DSP bu bölgede SHP'ye tepki oylan- nı almaya çabalarken partiden de kopma- lar oluyor. DSP tavanındaki tartışma MKYK üyelerinin Ecevitler'i suçlayarak partiden aynlmalan ve SHP'ye geçmeleri tabanı da etkiuyor. Bakırçay yöresinde sosyal demokrat oylan hayli etkileyen Ece- vit ise son konuşmalanndan ötürü tepki görüyor. SHP ikinci seçim bölgesinde yoğun bir çalışma içinde. Kontenjan adayı olan ge- nel sayman Fikrel Ünlü'ye örgütte tepki olmasına karşın yine de örgütler çalışıyor. Milletvekili Veli Aksoy, örgütten gelen 3. sıra adayı Ali Rıza Bodur hem kırsal ke- simde hem de Karşıyaka'da toplantılar dü- zenliyor. SHP'nin burada bir başka şansı da yerel yönetimlerin başanlı ohnasmdan kaynaklanıyor. Başta Karşıyaka olmak üzere Aliaga, Dikili, Bergama, Foça, Kı- nık, Menemen'de sosyal demokrat yerel yöneümler tüm olanaksızlıklara karşm ka- muoyunun dikkatini çektiler. Çevre sorun- nuç SHP'nin birincı parti olacağı. SHP ilk bakışta 1987'de olduğu gibi kontenjanla birlikte 4 milletvekili çıkarabilir. Geri ka- lan 2 milletvekilliğini ya ANAP ya da DYP alabilir. Bu arada SHP 3 milletve- killiğine takılır geri kalan 3 milletvekilli- ği ise 2-1 olarak ANAP ve DYP arasında bölüşülebilir. Bu da DSP'nin bu bölgede büyük atak yapmasına ve oyunu yüzde lS^lara taşunasına bağlı gözüküyor. 3. bölge tzmir'in seçimlerle ilgili çok farkh de- ğerlendinnelerin yapıldığı bu bölgede SHP dışında diğer partiler özellikle "sürpriz" bir sonucun altını çiziyorlar. Bu sürpriz sonuç, bu yörede DSP'nin alaca- ğı oylara bağlı olarak gelişiyor. Çünkü tz- mir'in sadece 3. seçim çevresinde belirli bir gücü var DSP'nin. Ancak grafik son gün- lerde bir hayli düşmeye başladı. ANAP- uı millet .'ekili lşday Saygın'ın Buca'da baş- lattığı atak, sosyal demokratlann duygu- sallığını ikinci plana itti. özellikle Çam- dibi bölgesinde etkili olan DSP'liler, Bü- lent Ecevit'in son konuşmalarını değerlen- dirmeye başladılar. Eski TANSAŞ Genel Müdürü Ahmet Priştina da bu gerçeği görmüş olmalı ki, seçim çalışmalannı da- ha çok gazetelere ilan vererek sürdürüyor şu günlerde. SHP'nin bu bölgede kontenjan adayı, parti meclisi üyesi Yigit Gulöksiiz. 1. sı- IZMIR SHP tulum çıkarma peşinde ANAP HP MDP DYP SHP DSP RP MCP OİGER Oy kullanmayan seçmenler Geçersiz oy kulla- nan seçmen TOPLAM 1983 1S87 31.1 32.8 33.5 - 24.5 - - 14.4 - 32.6 - 8.4 - 2.1 - 0.9 09 0.4 54 6.5 4.6 1.9 100.0 100.0 1589 16.6 _ _ 16.2 35.4 5.9 2.4 0.9 0.4 20.2 2.0 100.0 Çevrei 24.9 _ _ 14.1 51.0 5.8 2.9 0.9 0.4 100.0 - - 1989 Çevre2 189 _ _ 229 45.8 7.5 3.2 1.3 0.4 1000 - - teçerti tytan Çcvre3Çmra4 21.2 _ _ 19.5 45.8 8.1 4.0 1.0 0.4 1000 - - 19.4 _ _ 30.4 34.9 10.4 2.6 1.6 0.7 1000 - - 4 seçim çevresinden 19 miilelvekilinin seçileceği îzmir'de, 1989 il genel meclisi seçimlerinde kayıtlı seçmenlerin JO'da 4'ü sağ, 10'da 4'ü sol partilere oy verirken JO'da 2'si de sandık başına gitmemiş. 1989 seçimlerinde sandık başına gitmeyen seçmenlerin 1987 seçimlerinde ANAP'a oy veren kesimden olduğunu söylemek, yukandaki tablodan hareketle olanaklı görünmektedir. Kayıtlı seçmenlerin yaklaşık yüzde 4I'i hem 1987 hem de 1989 seçimlerinde SHP+DSP'ye oy verirken, 1989 seçimlerinde SHP oy oranının artışı kadar DSP'nin oy kaybı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla 1989'da DSP'den SHP'ye oy kaymasından söz edilebilir. Yukandaki tablonun sergilediği yapı bir bütünlük içerisinde irdelendiğinde 1991 seçimlerine iliskin kimi ipuçları elde edilebilmektedir. 1) 1991 seçimlerinde katılım zorunluluğu nedeniyle kayıtlı seçmenlerin en az yüzde 10'unun daha geçerli oyla seçime katılacağı söylenebilir. 2) 1989'da sandık başına gitmemiş kesimden oluşan bu seçmenler, bir önceki seçimde ağırlıkla ANAP'a oy verenlerden oluşmaktadır. 3) Bu seçmenleh ANAP yeniden kendi partisine kanalize edemez ise ANAP dışmdaki sağ partilerin oncelikle bu kesimden oy kazanacağı düşünülebilir. Tek tek seçim çevreleri bazında yapılacak bir çözümleme aşağıdaki olasılıkları gündeme getirmektedir. Birinci seçim çevresi: SHP'nin tartışmasız birinci parti olduğu bu bölgede ANAP seçim çevresi barajım aşma uğraşı verecektir. Bu seçim çevresinde SHP ve ANAP dışında başka bir partinin ağırlık kazanması hemen hemen oianaksız gibidir. Seçim çevresi barajının yüzde 20 oluşu ANAP için önemli bir avantaj olarak değerlendirilmelidir. Bu seçim çevresinde SHP'nin 4 ya da 6 milletvekili kazanması, kendi çabasmdan çok ANAP'ın 1989'daki seçmenlerini yeniden kazanıp kazanamamasma bağlıdır denebilir. İkinci seçim çevresi: SHP'nin birinci parti olduğu bu seçim çevresinde rakibi DYP'dir. Bu seçim çevresinde 1989'da sandık başına gitmemiş seçmenlerin çok önemli bir ağırlığı olacak gibi görünmektedir. Geçerli oy sayılarının katılım zorunluluğu nedeniyle artışı, tüm partilerin geçerli oylardan aldıkları payı azaltacağı için DYP oy kazammı sağlamadan seçim çevresi barajım aşamaz. İkinci seçim çevresinde ANAP da oy kazammı yoluyla barajı aşma şansma sahip göriinüyor. Ancak hem DYP'nin hem de ANAP birlikte bu seçim çevresinde barajı aşması da pek olanaklı değil. tzmir ikinci seçim çevresindep SHP en az 3 olmak üzere milletvekili kazanabilecek konumda. Bu sayının 6'ya çıkması da sağ oyların kendi içindeki dağılımmdan kaynaklanacağı için sürpriz olmaz. Üçüncü seçim çevresi: Biri kontenjan olmak üzere 4 milletvekilinin seçileceği üçüncü seçim çevresinde baraj yüzde 25. ANAP ile DYP seçim çevresi barajım aşmak için savaşım verirken SHP'nin bu bölgede baraj sorununun olmayacağı kolaylıkla söylenebilir. Bu bölgede de ANAP-DYP çekişmesinin olması ve barajın yüzde 25 düzeyinde saptanmış olması SHP lehine olan bir dağılım ortaya çıkarabilir. Dördüncü seçim çevresi: SHP ile DYP'nin çekişeceği bu bölgeden 3 milletvekili seçilecek ve seçim çevresi barajı da yüzde 25. Her iki partinin de uğraşı, bu seçim çevresinde 2 milletvekili kazanabilmek. Bu bölgede seçim sonucunu SHP'nin, DSP ile, DYP'nin de ANAP ile oy bölüşümü etkileyecek denebilir. olanca güçleriyle iıizmet vermeye uğraştık- lannı belirten Yüksel Çakmur, gerçekleş- tirdikleri önemli yatinm ve hizmetleri şöy- le anlatıyoT: "26 mart öncesi 60 ayda 200 kilometre beton, 891 kilometre asfalt ve stabilize yol yapıhrken biz bu duzeye 27 ayda ulaşbk. Göreve gelmemizden bn yana 715 bin met- rekare yeşil alan diizenledik, 1 milyon 500 bin ağaç diktik. Kentin önemli merkezle- ri yeniden düzenlendi. tnsan sağlığına ver- digimiz önemi Eşrefpaşa Hastanesi ile ka- nıtladık. İzmkiüerin sosyal ve kültürel ge- reksinimlerinin karsdanması icin TAN- SAŞ leteferik Tesisieri'm, Ismet tnönü Sa- nat Merktri'ni, Kültürpark Açıkhava Ti- yatrosu'nu hizmete açtık. tzkent loplu konut projeler zinciri kapsamında 3 bin 970 konutun yapımı sürüyor. tzmirlilerin enflasyona karşı en büyük güvencesi olan TANSAŞ, mağaza sayısını 81'e, birim sa- yısını 9Tye ubtşbrdı." tzmir 1. bölgede SHP'ye yönelik eleşti- rileri Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çalunor böyle yanıtlıyor. Tüm bunlara karşın ANAP, DYP, DSP, RP'Ii adaylar Çakmur'a yüklenerek, SHP'yi yıpratmak için uğraşıyorlar. ANAP tl Başkanı Şük- rii Kayabaşı, partisinin 1. bölgede "6-0" kazanacağını söylerken DYP İl Başkanı Alev Akis de "6-0" diyor. Politikanın ku- ralı sanınz bol keseden atmak değil. Or- tada bir gerçek var. O da SHP'nin Konak- ta 1. pani olacağı. Bu bölgede ikinclik ya- nşı ANAP ile DYP arasında geçecek. Iz- lediğimiz kadan ile DSP Konak'ta iddia- 2. bölgede oy potansiyeli Karşıyaka'da yoğunlaşıyor. 20 Ekim'de yapılacak genel seçimlerde de Karşıyaka 233 bin seçmen- le seçimin en ağırhkh ilçesi olacak. Kar- şıyaka'dan sonra Bergama, Menemen, Ke- malpaşa, Bayındır, Aliaga, Kınık, Dikili ve Foca 2. seçim bölgesinde oy akımını sağlayacak. 500 bine yakın seçmenin oy kullanacağı bu bölgede büyük olasılıkla SHP yine birincüiği konıyacak. ANAP'ın liste başı adayı eski Devlet Bakanı ve Izmir Milletveküi Işın Çelebi, yeniden Meclis'e gitmek için tek başına yo- ğun bir mücadele veriyor. ANAP'ın bu bölgede yok olan gücünü canlandırmaya çalışıyor. Çelebi eski bir sosyal demokrat olmasına güveniyor, kararsız oylann ANAP'a akacağı görüşünde. Acaba Işın Çelebi'nin bu düşü gerçek- leşecek mi? ANAP'ın muhafazakâr kanadını oluş- turan eski il başkanı Fevzi Kahraman ve arkadaşlanna sorarsanız verdikleri yanıt "hayır" oluyor. Çünkü, ANAP'ta patlak veren kavga Fevzi Kahraman'ın bu bölge- de ikinci sıradaki yerini beğenmeyerek adayhktan cekilmesiyle başlamıştı. Kah- raman, bu bölgede ANAP'ın hiç şansı ol- madığını öne sürüyordu. Kapılan hâlâ açıbnayan ANAP örgüt- leri sanınz bu bölgede havlu atmış durum- dalar. Çünkü, DYP de ikinci seçim çevre- sinde hayli iddialı. Liste başında vitrin adı DYP Genel Başkan Yardımcısı Ersin Fa- ralyalı, altında ise eski ANAP'h belediye başkanı, emekli hava pilot Kurmay Albay lannda Aliaga Belediye Başkanı Hakkı Ülkü, Dikili Belediye Başkanı Osman Öz- gıiven, Foça Belediye Başkanı Nihat Di- rim kamuoyunun yakından tanıdığı bele- diye başkanlan. Kültür etkinliklerindc Di- kili Şenliği'ni yıllardır düzenleyen yine Os- man Özgüven ile Zeus Tapınagı'nın tek- rar Bergama'ya getirme uğraşmda tek ba- şına uluslararası bir kampanya yürüten ve kamuoyu yaratan Sefa Taskın SHP için artıları toplayan adlar olarak dikkat çekiyor. Durum böyle olunca Izmir 2. bölgede SHP'nin birinci parti olmasım ne ANAP ne de DYP engelleyebiliyor. Ancak DYP'liler bu bölgede 1. parti olacaklan- nı savlıyorlar. DYP'nin kontenjan adayı Rıfat Serdaroglu, örneğin şöyle diyor: "Kırsal alanda tüm oylar DYP'ye aka- caktır. Partimiz ülke çapında olduğu gibi bu bölgede de birinci parti olacak." Serdaroğlu'nun bu savına karşı, ANAP'h Işın Çelebi ise kendi partisinin birinci olacağmı, DYP'nin sandıktan çı- kamayacağını söylüyor. ANAP İl Başka- nı Şflkrii Kayabaşı da bu bölgede "SHP 2 milletvekili çıkaracak. 4 milletvekili bi- zim olacak" diyor. Ancak, matematiksel hesap yapıldığında bu bölgede ANAP'ın barajı bile geçmesi olası görülmüyor. Umutlan sanınz 1989 seçimlerinde sandı- ğa gitmeyen seçmen ile yeni oy kullana- cak genç seçmenler. Çünkü bu bölgede oy kullanmayan ve yeni seçmen sayısı toplam 130 bin civannda. Izmir ikinci seçim bölgesinde olası so- rada Necati Yıldız, 2 sırada gazeteci ve Es- ki Anakent Belediyesi Basın ve Hallda îliş- kiler Dairesi Başkanı Atilla Sertel île 3. sı- rada Buca İlçe Başkanı Dr. Ali Rıza Ka- ya bulunuyor. Ekip çalışması içinde yoğun bir propaganda içine giren SHP'li aday- lar Bornova-Buca-Torbalı üçgeninde ger- çekten atağa geçiyorlar. Torbalı Belediye Başkanı Ertan İİnvar, Bornova Belediye Başkanı Ali Sözer, Buca Belediye Başka- nı Ertan Erdek propaganda çahşmalann- da yer alıyorlar. Kendileri ile görüştüğümüz Gülöksüz, Sertel, Yıldız ve Kaya bu bölgede DSP'nin umduğunu bulamayacağını söylüyorlar. SHP'lilere göre 3. bölgede olası sonuç: "4-0". 1989 seçim sonuçlanna bakıldığm- da böyle bir sonucun olasılığı hiç de sürp- riz değil. Çünkü ANAP giderek düşüyor, DYP'nin gücü yok. Üstelik de baraj yüz- de 25. DYP bu bölgede sanınz iddiah değil. Liste başı adayı Sezai Çelik. Örgüt bu adı tanımıyor. Liste ikincisi ise Halkcı Parti L den DYP'ye geçen eski Içel Milletvekili Ali thsan FJgin. Elbet bu durum ANAP'ın işi- ne yanyor. Liste başına yerleşen milletve- kili lşday Saygjn ikinci sıradaki Eski Bor- nova Belediye Başkanı Cengiz Bulnt ve kontenjan adayı Timur Demir barajı geç- mek için zorluyorlar. Bu seçim sistemine göre 4 milletvekili çıkaracak olan 3. böl- gede üç partinin birden barajı geçmesi ma- tematiksel olarak zor gözüküyor. ANAP1 lılar kendilerinin 1. parti olacaklannı ve 3 milletvekilliğini kazanacaklannı söyle- seler bile sanınz buna kendileri de inan- mıyorlar. Kamuoyu anketlerine göre ANAP, DYP, DSP bu bölgede baraja ta- kıhyor. 1989 il genel meclisi seçimlerinde yüzde 49 oy alan SHP'nin eski gücünü he- men hemen koruduğu, DSP'nin ise bir ya da iki puan arttığı yolunda bir göriiş hâkim. Bornova ve Buca hem bir üniversite. kenti hem de sanayi işçilerinin yoğun ol- duğu bir yöre. Etnik farkhlıklar da Bor- nova ve Buca'nın iki ayn özelh'ği. özellikle Çamdibi'nde göçmenler, Buca'da Boşnak- lar yoğun. Yine her iki bölgede Doğu ve Güneydoğulu yurttaşlar bulunuyor. ANAP üçüncü bölgede aslında pek iddi- ah değil. Nedenine geünce Uste başında Işıiay Saygın var. Eğer güçlü olsaydı Isı- lay Saygın'ın altına 4. bölgeye kaydınlan Ramiz Sevinç getirilirdi ya da Ramiz Se- vinç 1. bölgede Kaya Erdem'in altına yer- leştirilir, Sttha Tanık 3. bölge ikinci sıra- ya oturtulurdu. Bu yapılmadı. Eski Bor- nova Belediye Başkanı Cengiz Bulnt, göç- men olduğu için oy hesabıyla istenmeye- rek ikinci sıraya getirildi. DSP'nin 1. sıra adayı Ahmet Priştina ise TtP'ten SHP'ye ve SHP'den DSP'ye uzanan politik yaşamında, yakın çevresi- nin deyişiyle "kumar oynuyor". 1989 ye- rel seçimlerinden önce Yüksel Çakmur'- un yanından bir an olsun aynlmayan, ön seçimlerden itibaren seçilmesi için canla başla çalışan Ahmet Priştina seçim son- rası TANSAŞ Genel Müdürü oldu. Priş- tina, bir buçuk yü TANSAŞ'ta başanh ge- nel müdürlük yaptı. Daha sonra Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'la anlaşamayarak görevinden istifa etti. Şimdi yakın çevresi Priştina'yı şöyle eleştiriyor: — Ahmet Priştina, Yüksel Çakmur'a canıyla dişiyle destekledi. Sonra da TAN- SAŞ Genel Müdürü oldu. tşte bu yaptıgı yanlışlıktı. Şimdi ise Çakmur'a kızarak DSP'ye girdi ve aday oldu. Kazanamaya- cagım biliyor. Ama hırsı, aklının önüne geçiyor 4. bölge tzmir'in 4. seçim bölgesinde de alabil- diğine yoğun bir politik yanş, bir başka deyişle seçim yanşı sürüyor. Bu yanş hiç kuşkusuz SHP ile DYP arasında geçecek. 1987 genel seçimlerinde tzmir'den 1 mil- letvekili çıkaran DYP, bu bölgeden Fnat Kılıcı'yı MecLs'e göndermişti. SHP bu bölgede liste başında bulunan milletvekili Halil Çulhaoglu, ikinci sıra- da bulunan eski bakanlardan Alev Coş- kun ve üçüncü sıraya yerleşen makine mü- hendisi HUmi Değirmenci ile seçime ası- hyor. Bu bölgede seçimi belirleyen ilçeler ödemiş ile Tire olacak. SHP'nin şansı üç adayın da yerel olması. Halil Çulhaoglu Tireti, Alev Coşkun Ödemişli, Hilmi De- ğirmenci Kirazlı. 1950'den bu yana öde- miş sürekli olarak milletvekili çıkardı. Onun için SHP'nin ikinci sırasında olan Alev Coşkun Ödemiş'in ve diğer ilçelerin desteğini alıyor. ödemiş'te güçlü olan DSP ve DYP'nin, yerel adaylan olmadıgı için şanslanmn olmadıgı vurgulanıyor. Bu arada 1989 yerel seçimlerinde DSP'nin belediye başkan adayı olan ve yaklaşık 2 bin oy alan Niyazi Gönen'in partisinden istifa ederek SHP'ye katüması da SHP'lilere moral veriyor. Bu bölgede yeni seçmenlerle birlikte geçen yerel seçim- lerde sandığa gitmeyen yaklaşık 40 bin oyun dağilımı konusunda farkh görüşler beUrtiliyor. Ancak, daha çok kırsal özel- likli bir bölge olan burada bu oylann ço- ğunluğunun SHP'ye gideceği, DYP'nin de bu kesimden oy alacağı ağırbklı görüş ola- rak belirtiliyor. Bu bölgede ANAP'ın 1. sırada adayı Ramiz Sevinç'in kırsal kesim için benim- senebilecek bir isim ohnadığı, "saloıı adamı" niteliğiyle üretlcilerden destek ala- mayacağı bizzat kendi partiÜlerince dile getirihyor. Yine bu bölgede ANAP'ın ikinci sırada yer alan adayı öztin Yanbastı ile Erdoğan Güngör'ün tabanda yeterin- ce tamnmamaları ANAP'ın bir başka handikapı olarak altı çiziliyor. ANAP'h- lar her ne kadar bu bölge için 3-0 sonu- cunu vurgulasalar da milletvekilliklerinin SHP ve DYP arasında paylaşılması ola- ğan bir sonuç olarak bekleniyor. 2 SHP, 1 DYP olağan sonuç olarak belirtüirken 2 DYP, 1 SHP'nin "sürpriz" olacağı dile getiriliyor. 20 Ekim'de yapılacak genel seçimlere 1 hafta kala Türkiye'nin 3. büyük kenti tz- mir'de genel hava böyle 19 milletveküi çı- karacak olan tzmir'deki 4 seçim bölgesin- de en şansh parti olarak SHP gözüküyor. Yaklaşık 20 yıldır sosyal demokratlann kalesi olan îzmir'de lstanbul gibi sağ par- tilerin lehine sürpriz sonuç beklemek ha- yalcihk gibi geliyor bize. Aslında ANAP, DYP ve DSP kurmaylan da bu olgunun aynmında. Diyeceksiniz ki 19 milletvekilinin par- tilere dağıhmı nasıl olur? Büyük olasılıkla şöyle: SHP en az 12 en çok 13, DYP 4, ANAP 3-2. Kamuoyu aruştırmalannın amacı tartışıldv AnkeÜer yönlendirtne mi? tç PoHtika Servisi — Yakla- fan seçimle birlikte gazetelerin manşetine yerleşen kamuoyu araştırma sonuçlannın, kamuo- yunun eğiümini yansıtmada za- man zaman yetersiz kaldığı, za- man zaman da bu sonuçlann "kamuoyunu yöalendirme" amaayla kullanıldığı öne sürül- dfl. Kamuoyu Araşürmalan Der- neği tarafından düzenlenen "Kamuoyu Arastırmaları Scodaeri" dün lstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Sosyal Tesis- leri'nde yapıldı. Seminerin ilk oturumunda konuşan Dr. Nezih Ncyıi, 20 Ekim seçimlerinin bayraklan, transferleri, sembol- leri ve reklam şirketlerinin dev- reye girmesiyle 'sürrealist' bir tablo oluşturduğunu söyledL İlk oturumun öteki konuşmacılan Akın Alyanak, Erkani Keyman ve Prof. Dr. Ydmaz Esmer ise kamuoyu araştırmalannda kul- lanılan yöntemler ve teknikler üzerinde durdular. Başkanhgmı KONDA'nın yö- neticisi Tarhan Erdem'in yaptı- ğı ikinci oturumda konuşan Prof. Dr. Emre Kongar, sözle- rine SHP'nin lstanbul 7. Bölgd den kontenjan adayı olduğunu belirterek "Sevgfli seçmenlerim" esprisi ile başladı. Kamuoyu araştınnacüığının önündeki en- gellerin kaldınlması, 'inandırıcı- lığın' arttırılması gerektiğini vurgulayan Kongar, bunda araş- tırmayı yapanlar kadar yayımla- yan basın yayın kuruluşlannın da sorumluluğu olduğunu ifade etti. Prof. Emre Kongar, önceki yıllarda da uydurma anketler yayımlayıp kamuoyunu yönlen- diren gazeteler olduğunu öne siirdtt. Haluk Şahin de kamuoyu araşürma sonuçlanna yönelik kuşkuyu gidermenin yollarının bulunması görüşüne katıldığını ifade etti. Oturumda konuşan gazetemiz Yazı tşleri Müdürü Okay Gonensin de kamuoyu araştırmalannın basın için heı zaman çok cazip olduğunu be- lirtti. Araştırma sonuçlannın isabetsizliği nedeniyle başına olan güvenin sarsüdıgmı, şirket- lerin ikinci planda kalması ne- deniyle basuıın sorumlu gibi gö- rülüp hedef olduğunu kaydeden Gonensin, "Basın ymranmış ku- ruluşlar içinde sayılîyor, güven- sizlik var" dedi. Oturum başkanlığını yapan Tarhan Erdem ise "Araşürma şirketlerine karşı güvenin azal- dıgı görüşüne kattnuyorum" di- ye konuştu. ABD Stanford ÜniversitesVnin araştırması Cevaplann çoğunda yalan şüphesi Haber Merkezi — ABD'de Stanford Üni- versitesi'ne bağh araştırma kuruluşu (Think Tank) Hoover Institütion tarafmdan yapı- lan bir araştınnada, kamuoyu yoklamala- nnda deneklerin verdikleri yanıtlardan fark- h davranışlarda bulunmalan nedeniyle ge- nelde yalan söylediklerinden kuşkulanıldı- ğına dikkat çekiliyor. Araştırmada, "Ancak, insanlann neler hissettikleri konusunda da yetersiz bilgi nedeniyle yanlış tahminlerde bulunulmaktadır" deniliyor. Wüliam Schneider imzalı ve "Denekler Kamuoyu Yoklamalarında Yalan mı Söylüyor" başuğı taşıyan araştırma yazısı şöyle: "Onyargı çalışmalannda tavır ve davra- nışlar arasındaki aynm çok önemhdir. ör- neğin 1930'larda Richard LaPiere genç bir Çinü kan kocayla birlikte ABD'nin dört bir. yanmı dolaştı. Bu gezi sırasında tam 251 ta- ne lokanta, otel, kafeterya ve kamuya hiz- met veren kuruluşlara gittiler. Bu 251 yer- den sadece birinde Çinülere servis yapüma- dığı yanıtmı aldüar. Ancak, altı ay sonra La- Piere bu kuruluşlardan hepsine tek tek mek- tup yazarak Çinü ırkından kişileri müşteri olarak kabul edip etmeyeceklerini sordu. Yamt verenlerin yüzde 9O'ı "hayır" dediler. Kolay yoldan giderek deneklerin yalan söyledikleri sonucuna vanlabilir. Ancak bundan, insanlann her zaman, yapabilecek- lerini düşündükleri şeyi yapmadıklan sonu- cunu çıkarmak çok daha mantıklı olur. 1969 da yapılan bir araştırmada eğitim ve önyargı arasındaki bağlantının garip bir bi- çimde değiştiği ortaya çıktı. Daha önceleri iyi eğitim görmüş gruplarda ırkçıhk eğili- mine çok düşük oranda rastlanırken 1969"da yapılan araşürma üniversite mezun- lan, özellikle de yüksek gelir gruplanndan üniversite mezunlannın sosyete kulüpleri- ne örneğin Yahudilerin alınmaması görüşü- nü savunduklannı saDtadı. Kişilerin çoğu, çoğu konuda hemen an- laşılacak tavırlar göstermezkr. Tavırian, so- rulan sorulara ya da sorulann soruluş bi- çimlerine göre farkhhk gösterir. Çoğu kez de yapılan yanhşm sorumluluğu anketörün kendisine aittir. Çünkü anketör ya zor, ya yanıt verilmesi oianaksız sorular sorar, ya da verilen yanıtı, gerçek anlamından farkh biçimde yorumlar. Bu da ne yalan, ne de yanıtlardan yapı- lan yanhşiıktır. Sadece yanıtı aranan konu için sorulan uygunsuz sorulardan kaynak- lanan ölçme yanhşıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle