17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 PAZAR YAZILARI 13 EKİM 1991 Birmhtffham'dan Çikolata yolculuğuYONCA ÖZKAYA BIRMINGH AM — Kapıiar açılıyor. Önce karanlık. Hiçbir şey gözükmüyor. Gözler çevre- yi yavaş yavaş algılamaya baş- ladığmda "Ben neredeyim" so- rusuna acil olarak yanıt bulma ihtiyacını hissediyorsunuz. Or- manın içindesiniz. Her taraf tropik ağaçlarla kaplı. Belli be- lirsiz birkaç kişi seçiliyor. Ama tipleri ve giysileri bizimkilere hiç benzemiyor. Uzun siyah saçları, bedenlerinin bacak ve gövre arasını kapayan bez ör- tüleri ile size bakmıyorlar bile. Çok meşguller. Kimi kakao ta- nelerini topluyor, kimi öğütü- yor. Bir ses bize Orta Ameri- ka'da Azteklerin topraklannda olduğumuzu fısıldıyor. Nasıl geldik buraya? Açıklama tanı- madık bir ci- hazdan, tropik yağmur orma- tıına gömülü renkli ekran- dan geliyor. 11- kokul yılların- da bize okutu- lanları anlatı- yor. Uzakdoğu ürünlerine da- ha kolay yol- dan ulaşma arayışından, bu uğurda Kristof Kolomb'un 1492'de Amerika kıtasını keşfedişinden söz ediyor. Birileri bize 499 yıl sonra yeni kıtayla tanışmanın heyecanını yeniden tattırmak mı istiyor? Birkaç adım ileride gözlerimiz çevreyi daha iyi se- çiyor. Aztek Imparatoru Mon- tezuma tüm heybeti ife oturu- yor. Huzuruna çıkan yaşlı kı- tadan bir generaJ. Yudumlanan içki çikolata. Ama tadı farklı, içine bal ve Latin Amerika'nın ünlü chilli biberi kanştınlmış. Acaba neye benziyor? Bu soru- yu soranlann sayısı çok olsa ge- rek ki ileride sağınızda minik li- kör bardaklannın diplerine ta- dımlık miktarda bu içkiden 'damlatümış.' Miktarın azlığı- nın gerekçesi, o dönemlerde bu içkinin cinsel giicu arttınyor ol- masında yatıyor büyuk bir ola- sılıkla. Birkaç adımda birden- bire luta değiştirdik. Artık yaşü kıtada Latin Amerika'ya dam- gasını vuran ülkedeyiz: lspan- ya. Yeni dünyayı ilk keşfetme ayrıcalığına sahip olan tspan- yollar 16. yüzyılda bu özel çi- kolata içkisini yaşlı kıtanın di- ğer kraliyetlerinden saklamaya özen gösteriyorlar. Ancak kra- liyet aileleri arası izdivaçlar, kakao tanelerinden yapılan iç- kiyi İngiltere adasına da taşı- yor. îngiltere'deki çikolata ve kahve evlerinden ilki 1650'de Londra'da açılmış. Bu içki ev- leri 18. yüzyılda bu kentin sos- yal yaşamının önemli bir bölü- müıfü oluşturuyormuş. Aris- tokratlar, siyaset adamları, ta- cirler, yazarlar her gün bu çi- kolata ve kahve evlerinde bir araya geliyormuş. Buralarda si- yaset tartışılıyor, bahislere gi- riliyor, iş bağlanıyor, en son haber bültenleri okunuyor, son tiyatro oyunlarından söz edili- yor. Fransız savaşlanndan en son haberler almırken dediko- dular da ihmal edilmiyormuş. Liberalier ve muhafazakâr- lar hangi içki evine gittiklerine oldukça dikkat ediyorlarmış. Bir liberal asla 'kakao agacı'- na gitmezken bir muhafaza- kâr da asla St. James Kahve Evi'ne adım atmıyormuş. 1800'Ierde çikolata ve kahve evleri "The Dandi- es'Merin uğrak yerine dönüşmüş. Bu isimle anılan insanların ortak özellik- leri pencere kenarlarına yerle- şip yoldan geçenleri, ceketleri- nin uzunluğu ve kısalığına gö- re pantolonunun, kravatırun, şapkasının, ayakkabılarının bi- çimine göre yargılamalanymış. Biraz ileride koltuklara otur- duğumuzda ortalık yine kara- nyor. George ve Richard Cad- bury kardeşler Birmingham'da 1824 yılında açtıkları küçük dükkânlarda sohbet ediyorlar. Her bir aydınlatma değişikli- ğinde Cadbury ailesinin başka bir bireyi ile tanışıyorsunuz. "Cadbury dünyası"ndaki gezi çikolata içkisinden yenilen çikolataya geçişi, Cadbury çi- kolata fabrikasının gelişimini, Cadbury işçilerinin iş günleri- ni belgeleyen bölümlerde de- vam ediyor. Eğer bir tngiliz kuruluşu ta- rafından davet edilmediyseniz yılbaşı tatili hariç her gün 10.00-17.30, pazarlan 12.00 - 18.00 saatleri arasında kendiniz için 3.75 sterlin, çocuğunuz için 2.75 sterlin ödeyerek zevkli yol- culuğa çıkabilirsiniz. Kopenhag'dan Christiania, özgür bir şehirChristiania'nın kendine özgü düzeni vardır. Yerel konulardaki kararları her bölgenin kendi komitesi verir. Christiania'da yaşayabilmek için de bu komitelerden onay almak gerekiyor. Cafelerden sonra sola dönüldüğünde lokanta- lar, kuaför, bisjklet üretim ve tamir dükkânlan, KOPENHAG — Eskiden Christiania'nin çı- tiyatro ve opera salonu, çocuk yuvası, herkese kışında, çıkışın üzerindeki tabelada, "Şimdi AT 1 açık sauna gibi yerlerin bulunduğu bölgeler ge- ye adım atıyorsunuz" yazılıydı. Orada "Şimdi lir. Buralardaki ve bu bölgenin daha da ötesin- deki evlerde ve kulübelerde ise Christiania'nın yerlileri yaşar. Yerlilerin çoğu ya çocukluğu çe- şitli yetiştirme kurumlannda geçmiş ya da hapis- hanelerden, hastanelerin psikiyatrik bölümlerin- den çıkıp da topluma ayak uyduramamış kişiler- FERRUH YILMAZ topluma ayak basıyorsunnz" da yazıyor olabilir- di. Öteki yüzünde "Cbristiania" yazan tabelayı yeniden boyarken unuttular uyanyı ıekrar koy- mavı. Kapıdan girdikten sonra yol, duvarlarından "fotoğraf çekmek yasaktır" işaretleri bulunan Pusher Street'e, yani satıcüar caddesine çıkar. Sa- tıalar caddesinde, masalara yayümış cins cins ta- baka esrarlardan seçerek almak mümkündür. Ahşverişi bitiren evine dönmek istemiyorsa, sa- tıcılar caddesinin üstündeki ya da biraz ilerdeki bar ve cafelerden birine takılarak cappucino ıs- marlayıp "mal bağlavabüir." den oluşur. Ara sıra da sırf toplumdan "dışan çıkmak için" burada yaşamayı yeğlemişlere de rastlanır. Felsefeleri, "toplum bana karışmasın, ben ona kanşıyor muyum"dur. Kendilerine öz- gü düzenleri vardır. 10 ayrı bölgeye böldükleri Christiania'da yerel konulardaki kararları her bölgenin kendi komitesi karar verir, Christiani- a'nın tümünü ilgilendiren konular ortak meclis- te konuşulur. Christiania'da yaşayabilmek için de bu komitelerden "onay" almak gerekir. Hem ko- mitelerde hem de ortak mecliste herkesin söz ve oy hakkı vardır. Mecliste bir kişi bile bir kararın aİınmasına çomak sokabilir. Burası Christiania, Kopenhag'ın göbeğinde bir özgür şehir. Diğer İskandinav ülkelerinin uyuş- turucu yuvası olarak gördükleri, kendilerinin ise esrarın serbest btrakılmasjnı istemekle birlikte, özellikle eroin gibi uyuşturuculara karşı kurduk- lan komitelerle uyuşturucu belasını büyük ölçüde temizledikleri özgür bir yerdir. Danimarka dev- leti ise her ne kadar Christiania'yı yasadışı ka- bul etse de uyuşturucu merkezi olarak görmez. Danimarka'da esrar satışı yasaktır, ama Christi- ania'daki esrar satışına müdahale edilmez. Esrar da zaten uyuşturucu sınıfına sokulmaz. Toplu- mun bir kısmı Christiania'ya karşıdır, öbur kıs- mı varhğından yanadır. Christiania aynı zamanda Danimarka'nın tu- rist atraksiyonlanndan biridir de. Christiania, bir Kuzey Avrupa ülkesinin göbeğinde egzotik bir kenttir, çünkü kendine has kurallan ve yaşam stili olan, vergi vermediği için daha ucuza yemek ve bira satabilen yerleriyle "özgün" bir yer. tşte bu Christiania geçen hafta 20. yaş günü- nü kutladı. Kutlamalar dolayısıyla Christiania 1 da bir hafta boyunca bir sürü konser, sirk, film ve tiyatro gösterileri, eğlenceler ve başka bir sü- rü aktivite düzenlendi. Christiania 20. yaş günü- nü şaşaalı bir biçimde kutladı. 26 Eylül 1971 günü oturacak evi olmayan bir grup hippinin terk edilmiş bir askeri ganıizonu işgaliyle başlayan Christiania macerası, arnk ma- cera olmaktan çıktı. Gerçi binaların hâlâ savun- ma bakanhğına bağlı olduğu Christiania henüz yasallık kazanmış değil, ama hükümetin şartla- nnı kabul ederlerse yakında bu da gerçeklesecek. Ote yandan Christiania'ya kol kanat geren sos- yal demokratlar bile sabırlarını kaybetmek üze- reler. Hükümetin Christiania'nın koşullan kabul etmesi için tanıdığı süre doldu. Christiania'nın ehlileştirilip ehlileştirilemeyeceği önümüzdeki günlerde belli olacak. Aksi takdirde ise yeni bir Christiania-polis çatışmasırun gündeme gelme ih- timali var. Bunu ne devlet ne de Christianialılar istiyorlar. Pekin'den 'Büyük' kavramı değişiyorMÜMTAZ ARIKAN BEİJİNG / PEKİN — Çin'in son impa- ratorluk hanedanı olan ve Mançu soyundan gelen Çingler zamanında inşa edilen Yaz- lık Saray, Beijing'in kuzeybatısında yer alı- yor. Ünlü Tienanmen Meydanı'ndan 11 ki- lometre uzakta. 1860 ve 1900 yıllarında iki kez, lngiliz ve Fransız kuvvetleri tarafından işgal edilen, yer yer yakılan Yazlık Saray, daha sonra ye- niden inşa edilmiş. Çince "Yibeynan" adını taşıyan sarayı gezmeye gittiğimde, tatil gününe rastladığı için olağaniistü bir kalabalıkla karşılaştım. Ziyaretçilerin yüzde doksandokuzu da Çin- liydi. Öncelikle şunu belirteyim, Çin'de bu- lunduğum süre içinde pek az yabancı turist gördüm. Bu, Çin'e duyulan ilginin azlığın- dan mı yoksa Çin'in turizme henüz tam açı- lamadığından mı anlayamadım. Yazlık Saray, yapılış biçimi açısmdan çok ilginç bir yer. Beijing ve çevresinin dümdüz oluşu, soylu imparatorların düşlerindeki en- gebeli araziyi bulmada güçlük yaratınca, bunu yapay biçimde canlandırmak istemiş- ler. İmparatorluk mimarları hemen planlan- nı çizmiş ve binlerce, onbinlerce işçi çalışa- rak dev bir alanı kazmışlar. Çıkan toprağı da göl haline getirilen bu çukurun yanına yığarak yüksek bir tepe yapmışlar. tşte, Yaz- lık Saray binalan ve bahçeleri bu göl ile söz konusu tepe arasına yerleştirilmiş. Çevre ta- mamen ağaçlık, yemyeşil. Yazlık Saray'ın önündeki yapay gölle bir- likte 28 bin metrekare araziyi kapladığını söylersem, büyüklüğü hakkında fikriniz olur sanınm! Zaten Çin'e gittiğinizde, kisa sürede büyüklük kavramınızı değiştirmeniz, dev rakamlar karşısında şaşırmamaya alış- Yazlık Saray *e yapay göl, yapılış biçimi açısmdan oldukça ilginç. manız gerekiyor. Bu konuda şöyle bir ko- nnşmayı örnek verebilirim: "— Çin'in niifusu ne kadar?" "— Yaklaşık 1.5 milyar!' '— Yaklaşık diyorsunuz, bunda hata payı ne kadar olabilir?" •'_ Çok değil, 50-60 milyon kadar!" Düşünun, adamlar, Türkiye'nin nüfusu kadar bir rakamı önemsiz fark olarak gö- rüyor. Yazlık Saray, birçok bina, tiyatro, tapı- nak ve gezinti yeri ile butün bir gün dola- şılsa bitirilemeyecek kadar büyük. Kunming adını taşıyan dev gölette ise, kıyıdan kıyıya dolaşan yüzlerce tekne bulunuyor. Bunla- ra binip dolaşmak isterseniz, sıraya girip bi- let alıyorsunuz. Yazlık Saray'ın, İmparatoriçe Dowager Cixi (Cişi okunuyor) ile birlikte anılması çok doğal. Tüm Çing hanedanı süresince imparatorlan bir kukla gibi kullanan bu müthiş kadını "Son İmparator" fılminin başından anımsayacaksınız. Minik Pu Yi- ye, yeni imparatorun kendisı olacağıru açık- layıp öluyordu. "Yaşlı Buda" diye de anılan Cixi, 1908 yılında ölümüne değin her yaz "Yasak Kent"ten Yazlık Saray'a taşımyordu. Bu du- rumda, İmparatoriçe Cixi ile ilgili birçok olayda Yadik Saray'ın dekor oluşunu yadır- gamamak gerekiyor. Zürihiten Romalı askerlerin seksyaşamı S. DOĞAN ABALIOĞLU ZÜRİH— Brugg'daki Vin- donisa müzesi 17 kasıma kadar Romalı askerlerin seks yaşamı- nı yansıtan kazıbilim veriîeriy- le rekor düzeyinde insan akımı- na uğradı. Sanki boğalan saldırtmak amaayla düzenlenmiş izlenimi- ni veren kırmızı bezin üzerine sergilenmiş bulgulan görmeye gelen genç ve yaşlılann ilgisi ne- reden kaynaklanı;-or? Çekicüi- ğin gizini araştırmak gerekmez mi? Tarihçilerin; imparatorlar, kraliçeler, Sokrates, Virgil... gi- bi üst düze>' bireylerinden yap- tıklan çeviriler yarunda general- lerin başanlanıu anlatırken as- kerlere inmek, onlara eğilmek, bunların seks yaşamlarını da aydınlığa çıkarmak bütünö an- lamayı gerekli kıhyor. Kanton kazıbilimci Hart- mann yirmi >ıl önce müzenir. başına geldiginde, "Erotica" yazıü kilitli çekmeceyi inceledi- ğinde toprak altından çıkan bulgulan kamuoyuna sunmak için gerekli incelemelerin so- nuçlanmasım beklemiş. O*1d ve Petronjus'un anlatılarından derlediği verilerde; çizmeden gelen yayılmacılara Helvetiab kız ve kadınlarca değer verildi- ğd anlaşılmış. Onlann daha üs- tün, başka bir ırk, ayn yaşam düzeyinde olduklan, para getir- dikleri, rütbesizliklerine karşın esmer tenleri, koyurenk gözle- riyle aşağmm sıcağını Alp'lerin soğuk kuzeyine taşıdıklanna inanmışlar. Hukuksal bağımh- lığın geçerli olmadığı o dönem- lerde bu yakınlaşmanın yanın- da, dünyanın eo eski meslegi- de doruk noktasındaymış. împarator Augustus orduya katılanlann boşanma ve hizmet süresince (25 yıl) evlenmeme koşulunu getirmiş. Ancak ter- hislerinden sonra bu kaçak ya- şamlar hukuksal açıdan tanın- mış. Müzede; birleşmenin tam gö- rüntülerini betimleyen bulgular Roma türü yağ kandüleriyle ya- n karanlık özel bölümde sergi- leniyor." Yıllar önce; Istanbul Arkeo- loji Müzesi'nde merdiven altı- na itilmiş Leda ve Kngu yontu- sunu gördüğümde bizdeki ka- zılarda kazanılanlann nerelere sokuşturulduğunu, anca Hart- mann düzeyinde kişilerin orta- ya çıkmasıyla günışığına kavu- şacaklarını ve sonra da başla- nna neler gelebileceğini düşü- nelim. Gerçekten çağın önüne mi, arkasına mı atladığımızın sorusunu vermiş oluruz sanınm. Gencim. Yaşım 19. Liseyi bitirdim. Üniversite imtihanlarında başarılı olamadım. Şimdilik geçici bir işte çalışarak, aileme yük olmamaya çalışıyomm. Hoş, üniversiteyi kazansaydım ne olacaktı? Üniversite mezunu işsiz gençlerin sayısı o kadar çok ki! Üniversite öğrenimi bile yeterli değil. Hep geçici işlerde çalışarak bir yere varamam. Sağlam bir iş bulmak ço zor. Geleceğimden endişe duyuyomm. Bu sadece benim değil, bütün gençlerin sorunu. Kahvehaneler, gençlerle doluyor. Genç arkadaşlar, işsiz güçsüz... sokak serserilerinin sayısı artıyor. Büyüklerimiz, bize aydınlık bir geleceğin kapılannı açmalı. Buna mecburlar! Gencim... gelecek istiyorum! Bu en tabii hakkmız. Gençliğimiz, bir gelecek sorunu yaşıyor. Bugünkü sistem, gençlerimizin imkânlardan eşit bir şekilde yararlanmasına engel oluyor. Eğitim yeterli değil. Yeteneklerini yeterince değerlendiremiyorlar. REFAH PARTISİ, gençlerimizin imkânlardan eşit bir şekilde yararlanmasını sağlayacak. Eğitim ve öğretim kurumlannın imkânlannı genişleterek, gençlerimizin seviyeli ve kaliteli bir eğitim görmesini sağlayacak. Doğulu ve Güneydoğulu başardı öğrencilere, üniversite ve yüksekokullarda kontenjan tarayacak. İş imkânlannı artırarak, gençlerin üretime daha fazla katkıda bulunmalannı sağlayacak. REFAH PARTİSI iktidannda gençlerimizin düşünce ve inanç özgürlügü olacak. Gençlerimiz, devlet yönetimine kaulacak. REFAH PARTİSİ yeniden "Büyük Türkiye"yi kurmak için gençlere güveniyor. REFAH PARTİSİ, gençlikle bütünleşecek. Refah Partisi, Gençlerimize Aydınlık Bir Geleceğin Kapılannı Açacak! REFAH PARTİSİ "Yeni bir dünya" ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle