22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı. Cumhurı>et Matbaacılık \e Gazetecılık Türk Anonım Şirkcti adına Berin Nadi • Murahhas Üye Emin* Lşaklıgil # Genel Yayın Müduru Hasın Ccmal, Yazı İşlerı Müduru Ok»> Goaensin • Haber Merkezı Müdürü Yılpo Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmeıu Ali Ac«r • Temsılcıler \NKARA 4hmct T«», IZMlR Hikmet Çetinkaja, ADANA Çctin Yigenoglu Iç Polıtıka- CfUI Başlangıç. tstanbul Haberlerı Şcmy Kalkan, Ekonomı Meral Tamer, Dıs Haberler Erguıı Ra)cı, Iş-Sendıka Şukraa Kelencı. Kıiltuı CdaJ t'ster, Eğııım G « c i } Şaylan, Yurt Haberlerı Necdet Doguı, Spor Danısmanı ^Mulkadır VBCtiaan, DIZJ Yazılar K*rem Çalışkan, Araştırma Şahın Mpa>, Duzeltme AMullak Yamcı # Koordınatör Ahmtt Konüsan % Malı İşler Erol Erkııi % Muhasebe Boknl Yener % Buîçe-Planlama Stvjl Osnınbtşcoglu 0 Reklaıu Aj^e Tonın 0 tdare HUK>IH Gurer % Işletme Onder Çelik 0 Bılgı Işlem Naıl Inal 0 Personel Scvgı Boslancıojjlu ia\:n Kurulu Başltan tlhan Basan \e >n-an. Cumhunyet Malbaaaük ve Gazetecılık T.A S. Türkocağı Cad. Selçıık, Oklay 4kbal, 39 41 Cağaloğlu 34334 tst PK 246 tstanbul Tel 512 05 05 (20 hat). Telex 22246. Fax (1) 526 60 72 # Bürolar Ankanu Zıya GOkalp Blv tnküap S No- 19 4, Tel 133 11 41-47, Teloc 42344, Fax (4) 133 05 65 % tımlr H Zıya Blv 1352 S. 2 '3, Tel 13 12 30, Tdec 52359, Fax (51) 19 53 60 # Adana: lnönıi Cad 119 S No 1 Kat I, Tel 19 37 52 (4 hat), Tele* 62155 Fax (71) 19 25 78 Yftiçın Bayer. Hasan C«maJ, Hikmct Çetınkavi. Oka> Gönensın. Lgur Muracu, Alı Sırmtn, Mımtt Tan TAKVİM 13 EKİM 1991 tmsak: 4.41 Guneş: 6.06 öğle: 11.55 lkindi: 15.02 Akşam: 17.35 Yatsı: 18.54 Bulgaristan sandık başındaBugün yapılacak ülke tarihinin ikinci serbest seçimlerinde, çok partili ittifaklardan oluşan 40 ayrı grup yarışıyor. YASEMtN CONGAR SOFYA — Bulgaristan tari- hinin ikinci demokratik seçim- lcri bugün yapıhyor. Birçoğu çeşitli partilerin ittifakından oluşan 40 ayn grubun yanşüğı seçimlerde, sandalye sayısı 400'den 24O'a düşürülen parla- znentoya girebümek için ülke çapında yüzde 4'lük barajın aşılması gerekiyor. Parlamento- nun yapısı ile birlikte yerel yö- neticilerin de belirleneceği se- çimlerin en şansb iki adayı, Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) ile Demokratik Güçler Birüği (DGB). Akksandr lilov önderliğin- deki "eski komünist" BSP'nin seçim ittifakında 8 parti yer alırken 36 yaşındaki hukukçu FOip Dimitroy'un başkanhğın- daki DGB de 7 partinin katüı- mı ve 12 partinin desteğiyle ya- nşıyor. Sandıktan uçüncü bü- yük siyasi güç olarak çıkması beklenen parti, Türk kökenlile- rin oluşturduğu Dr. Ahmet Do- g u liderliğindekı Hak ve öz- gürlükler Hareketi (HÖH). DGB'den kopan DGB-Liberal ve DGB-Merkez Kanat partilen ile Birleşık Çiftçı Partisi barajı aşma şansı verilen diğer grup- lar. Seçimlerin güvenli ve hile- siz geçmesi için Amerikan ve Ingiliz görevhlerden oluşan bir gözlemcı heyeti, Türklenn yo- ğun olduğu yöreleri de içeren 31 ayn seçun bölgesinde görev ya- pacak. Bulgaristan'da 1989 sonunda başlayan değişim hareketi, ilk serbest seçimlerin yapıldığı 1990 haziranına dek hızlı bir çizgi izlemiş, seçimlerin BSP'yi 211 sandalye ile birinci parti yapması, Bulgar toplumunun değişimin hızını azaltma isteği- nin kanıtı sayılmış. 1891'de ku- rulan Bulgaristan Sosyal De- mokrat lşçi Partisi'nin mirasçısı niteliğindeki BSP, seçim kam- panyası boyunca kendisini ye- niledigini ve "Avrupai anlamda modern bir sol parti" olduğu- nu anlaımaya çahştı. Lider Li- lov, propaganda etkinliklerinin son gununde Sofya'daki parti mitinginde konuşurken ağırlı- ğı insan haklan ve doğanın ko- nınmasına verdi. Toplam 9 mil- yon nufuslu Bulgaristan'da, 30 bin hücre örgütüne sahip olan BSP'nin seçim vaatleri arasın- da Türk azmkğın haklanna hiç yer verilmemesi dikkat çekti. Bu durum, BSP'nin Türk, Ta- tar, Pomak ve Çingene kesim- lerden oy alma şansı bulunma- dığı, kırsal kesimdeki milliyet- çi Bulgar oylanna göz diktiği şeklinde yorumlamyor. DGB'nin radikal olarak bili- nen ve seçimlere "DGB koalisyona" adıyla katılan ka- nadının yüzde 30'a yakın oy alarak BSP ile basabaş bir so- nuca ulaşması beldeniyor. DGB seçim kampanyasındâ, çocuk- lan ve ülkenin gelecegini öne p- karan slogan ve afîşleri ile dik- kat çekti. BSP'nin aksine kır- sal kesimden çok kentlerden, en çok da üniversiteli gençlikten oy bekleyen BSP, ABD destek- li seçim kampanyasının son gü- nünde, Sofya'da 6 ayn rock grubunun katıldığı konserli bir miting düzenledi. Türklenn şansı. Hak ve özgürlükler Hareketi (HÖH)'nin Ku-caali, Şumnu, Razgrad, Hasköy, Kazanlık gi- bi bölgelerden gelecek "Ttark" oylanyla yüzde 8-10 dolayında bir destek kazanabileceği belır- tlliyor. BSP'nin birçok yörede HOH'nin seçime ginnesini en- gelleme çabası, Türk kokenli oylan bu hareket çevresinde ke- mikleştirmiş. HÖH, seçim bol- gelerinden sadece Kırcaali'de belediye başkan adayı da gös- teriyor. Ancâk burada yerel yo- Detimin Turkkrin eline geçmesi durumunda millıyetçilerle HÖH arasında gergmlik artabi- lecek. Nitekim, BSP'nin Kırca- ali örgütünun cuma gunkü top- Lantısında "Befediyeyi Türkler •lına, Kırcaall kan gölüne döner" sözünün kullanılması, Türk azuıhkta tepki yarattı. HÖH'nin seçimden sonra olu- şacak olası bir koalisyonda DGB ile işbirliği yapması bek- leniyor. KoçGrubu MSB'nin îhalesinde Milli Savunma Bakanlığı'nın, Deniz Kuvvetleri için açtığı 6 adet mayın avlama gemisi ihalesine, Koç Grubu da Fransız ortakla birlikte katüıyor. MtNE G.SAULNBER PARİS — Milli Savunma Ba- kanlığı'nın, Turk Deniz Kuvvet- leri gereksinimi için açtığı 6 adet mayuı avlama gemisi ihalesine Koç Şirketler Grubu, Fransız DCN fırması ile birlikte katılı- yor. Koç-DCN ortaklığınm Türk Deniz Kuvvetleri' ne öner- diği mayın avlama gemisi, Eri- dan tipi olarak anılan yeni ma- yın avlama tekniğinin ileri bir ürünü. Bugüne değin 37 adet üretilen bu gemi, özellikle Irak tarafmdan Körfez'e döşenen mayın temizleme harekâtmda başanh oldu. Söz konusu mayın tarama harekâunda ABD, lngiltere, Al- manya, halya, Fransa, Belçika ve Hollahda deniz kuvvetlerinin yer abnalarına karşın, Nisan 1991 'e değin temizlenen 752 adet maymdan 500 tanesi Eri- dan tipi gemilerce imha edildi. Bu konuda, Fransız deniz gücü- ne bağlı Sagittarie adlı mayın avlama ünitesi rekor kırdı. Milli Savunma Bakanlığı'nın kesin 6, 8 adet ise opsiyonlu ma- yın avlama ünitesi alımını amaç- layan ihalesine, Koç'un temsil ettiği Fransız DCN teknolojisi- nin yanı sıra, Ingiliz Vosper Thornycraft, ttalyan Intermari- ne, Alman Abeking Rasmussen, Alman Lurssen ve Koreli Kang- ham teknolojileri ile ortak Turk şirketlen katılıyor. Eridan tipi mayın avlama ge- misi, Fransa'nın başı çektiği Fransız, Belçika ve Hollanda teknolojilerinin bir ürünü. Bir devlet kuruluşu olan DCN ve bu kuruluşun ürünlerini pazarlayan yan devlet, yan özel sektör bir savaş sanayii SOFMA tarafın- dan temsil ediliyor. Bu kuruluş- larla ortak olan Koç Şirketler Grubu, ileri aşamada söz konu- su gemileri Türkiye'de imal et- mek amacıyla tersane kurmayı planlıyor. Geçen hafta, bir grup Türk gazetecisı Koç Şirketler Grubu tarafından davet edildi kleri Fransa'mn askeri deniz üssü Brest limanında, Eridan gemi- lerini yakından incelemeye gel- diler. Sabahın erken saatlerinde mayın avlama gemisine alınan gazetecilere, teknenm denizde bir mayını nasıl lokalize edip imha ettiği gösterildi. KKTC lideri, Güverûik KonseyVnin son karunnı Icabul edüemez* olarak niteledi Denktaş, BM'ye sert çıktıÖZGEN ACAR ANKARA — KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş, BM Guvenlik Konseyi'nin son Kıb- ns karan hakkında Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada, "28 yülık mücadelemizi sıfırlayan, bir >sndan da onumuze havuç uzatan kabul edilmez bir karar- dır" dedı. Karar hakkında Turk Dışişleri Bakanhğı'nın değerlen- dirmesinin bugun açıklanacağı bıldınldi. Bununla birlikte bir Turk dıplomatı, "Bu karardan Camp David ve Çankaya'daki Bush-Özal zirvesi sorumludur" dedi. Guvenlik Konseyi'nin son Kıbns karan hakkında Dışişle- ri Bakanhğı Sözcü Vekdi Ferhat Ataman, "Gerekli degerlendir- me hakkında yann (bugun) ba- sına açıklama yapabilecegiz" de- di. Karar hakkında telefonla ko- nuştuğumuz KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş ise "Bu kabul edikbitir bir karar değil- dir. Hiçbir yöntt ik kabul edile- mez. 28 yülık haksızlığı dornga çıkannaktadır" dedi. Denktaş karan şöyle değerlendirdi: "Hukokun üstünlügıîne, in- san haklanna isyan elmiş Rum tarafını başımıza bu>ruk yap- maktır. Bunu biz bukumetle se- çimden sonra heraen degerlen- direcefiz. Meclis'e göturecegiz. Denktaş Guvenlik Konseyi'nin kararı öncelikle egemenlik konusunu yırtıp atıyor. Yeni bir anayasa yaparak bizi bunun içine sokacağını söylüyor. Sorunu bir Türk-Yunan sorunu olarak görüyor. Halbuki bu, toplumlararası bir sorun. Karardaki siyasal eşitlik ise, bu çerçevede bize uzatılan bir havuçtur. Siyasal eşitliğimizi kabul etselerdi, egemenlikte eşit olduğumuzu kabul ederlerdi. Bunu kabul etmeden eşitsiniz demek aldatmacadır. Esas degerlendinnemizi ondan sonra açıklayacagu. Fakat dost- luk beklerken duşmaalık bul- duk. Bunu soyiemekte yarar var- dır. Hurri>etimiz, haklanmız ve statumuz açısından 28 yıüık mü- cadelemizi sıfıria çarpmak isti- yorlar. Rum tarafına Arzu etti- giniz takdirde, sizce u>-gun ise bu isyankârlan tedip edebilirsiniz' anlamına gelen bir de >eşil ışık yakı>orlar. Bu kati\en kabul edebileceğimiz bir şey degüdir." Kararda hangi konulara tep- ki gösterdiğini Denktaş şöyle açıkladı: "Karar evvda egemenlik ko- nusunu yırtıp atı>or. Egemenli- gin meşru ve var olan bir cum- huriyelin (Kıbns Cumhuriyeti anlamında) egemenliği oldugu- nu ve sonınun da anavasal bir sorun olduğunu ve mevcut bir cumhuriyete anayasayı tadil ede- rek veya >eni bir anayasa yapa- rak bizi bunun içine sokacağını söylüyor. tkincisi, karar, sorunu bir Türk-Yunan sorunu olarak gö- ruyor. Türkiye ile Yunanistan'ı da isin içine sokuyor. Halbuki bu toplumlararası bir sorundur. tki toplum arasındadır. Ama bunu Turk-Yunan sorunu hali- ne getirijor. Genel sekreter ha- kem oluyor ve bize 'Goruşmeye devam edeceksiniz. Ancak şunu şunu konuşabilirsiniz' demek suretiyle elimizi de ayagımızı da bağlıyor." Denktaş'ın bugune kadar ıs- tediği "iki toplumun si>«sal eşitligi" konusuna karann dör- düncu maddesinde yer verılme- sı hakkındakı duşuncelerım ise Denktaş şöyle değerlendirdi: "Siyasal eşitlik artık bu çerçe- vede bize uzatılan bir havuçtur. Siyasal eşitliğimizi kabul etseler- di egemenlikte de eşit olduğu- muzu ve 28 yüdır egemenligimi- zi de kabul ederierdi. Onu ka- bul etmeden siyasal eşitsiniz de- mek sadece aldatmacadır." BM karannı Ankara'daki bir Turk diplomatı ise ozetle şöyle değerlendirdi: "Cumhurbaşkanı Turgut Özai'ın önerisi olan ve iki top- lum ile birlikte Turkiye ile Yu- nanistan'ın da katılımı ile bir çerceve aniaşmasının gerçekleş- tirilmesi amaayla bir konferans toplanması olgusu kararda yer alnuş&r. Bu Özal'm istedigi dog- rultudadır. Ancak Dışişleri Bakaniıgı tek- nik kadrolan Turkiye ile Yuna- nistan'm bu işin içine sokulma- lan ve sonınun toplumlararası dttzeyinden çıkanlmasından en az Denktaş kadar rehatsızdır. Şimdiye kadar bu olay BM catısı dışında konuşulmaktaydı. Boylece BM'nin bu karanyla Turkiye kendi kendisini bu yan- kşhğa sunıklejip olayın içine ite- rek bu kararla kendi kendisini baglatmışnr. Bu karardan Camp David ve Çankayadaki Bush- Özal zirvesi sorumludur. Özal- ın dörtlu zirve önerisi, karann iiç ayn yerinde tekrarlannnk su- retiyle ısraria pekiştirümiştir.'' Buna karşıhk New York'ta te- lefonla konuştuğumuz bu- Türk diplomatı ise şu değerlendinneyi yaptı: "Kararda her ne kadar daha önceki Kıbns kararlanna gön- derme yapılmaktaysa da Türki- ye'nin lehindeki 649 sayüı karar vurgulanmaktadır. Sayın Denktaş'ın istedigi 'iki toplum arasındaki siyasal eşitlik' ilk kez bir BM belgesine girmek- tedir. Bugune kadar goruşmeler duzeyinde bir eşith'kten söz edi- liyordu. Oysa şimdi ilk kez 'iki toplumun siyasal eşitliği' BM karanna koydurulmuştur. Sonınun Turk ve Rum top- lumlan arasında iki toplumlu ve iki bölgeli bir federasyon çatısı altında ve iki bolgeli bir federas- yon çatısı altında çozumlenme- si oleusu istegimiz dogrultusuD- da yınelenmektedir."dırecegız. Meclis'e göturecegiz. sorun olduğunu ve mevcut bir Denktaş şöyle değerlendırdı: mstan'ın bu ısın içine sokulma- a* yıneıenmetfieoır. Guvenlik Konseyi, Kıbns'ta taraflar kasım sonuna kadar anlaşamazsa, müdahale edecek Konsey'denKKTC'y e uzlaşma baskısı ŞEBNEM ATİYAS NEVV YORK — Birleşmiş Mılletler Gıhenlik Kon- seyi, Genel Sekreter Perez de Cuellar'ın KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş'ı eleştiren raporunu destek- leyen yeni bir karar alarak Kıbns'ta çözumun "siyasal olarak eşit iki toplumun bulunduğu tek bir Kıbns dev- letine dayanması" gerektiğını bildırdı. Guvenlik Kon- seyi'nin önceki gece yaptığı oturumda kabul edılen ka- rarda, "Kıbns Cumhuriyeti'nin tamamının ya da bir bolumunun bir başka ulkeyle birleşmesini, her turlu bolunme ve aynlmayı tumuyle dışlayan" bir çozum on- goruluyor. lararası bir zirvenin gerçekleştirilmesi" isteniyor. Ka- sım ayı içinde anlaşma yönunde bir aşama kaydedile- mezse Guvenlik Konseyi'nin tarafları uzlaşmaya çağı- racağı böylece "rnudahaleci" bir tutum ızleyeceği ima ediliyor. Karar, egemenlikle ilgilı son tartışmalara yönelik 649 sayılı Guvenlik Konseyi karanm ve 197"? ve 1979'da ta- raflar arasında varılan ust duze\' anlaşmalan hatırla- tıyor ve "Kıbns'ta çözum için temel ilkelerin, Kıbns Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlıgı ve toprak bii- tunluğu; tamamının ya da bir bolumunun bir başka ulkeyle birleşmesinin, her turlu bolunme ve aynlma- bunlarla çelişecek yeni kavramlar ortaya atmamalan" için taraflara çağrıda bulunarak Denktaş'ı ustü kapalı olarak Cyanyor. Karar, kasım ayında genel sekreterin yardımcıları- nın Ankara, Atina ve Kıbns'ta yeniden "gönişmeler- de bulunarak anlaşma taslağuu oluşturacak fikirler pa- ketini tamamlamasım" ıstıyor. Karar genel sekreterin Turkiye ve Yunanıstan'ın iki toplum temsilcileri ile bir- lıkte katılacağı bir üst duzey toplantı gerçekleştirilme- sini tavsiye ediyor. iki toplum lıderini, Türkiye ve Yu- nanistan'ı bu yonde yardımcı olmaya çagırıyor. Genel sekreten, kasım ayı içinde ust duzey toplantırun ger- çekleşmesi yönünde yeterli aşama kaydedilip kaydedıl- Guvenlik Konseyi'nin karan Türkiye ve KKTC'nin nın tumuyle dışlanması; iki toplumlu ve iki bolgeli bir medığı konusunda Guyenlik Konseyi'ni bilgilendirmeye rapora yönelik eleştirilerıne rağmen çıkarıldığı için, federasyon içinde Kıbnslı Rumların ve Kıbnslı Turk- çağırıyor. Karann bu paragrafında Cuellar'ın "koşul- Türkiye ve KKTC'yı BM ile karşı karşıya getırıyor. Ka- lerin refah ve guvenliğini sağlayacak yeni bir anayasa- lar yeterli degilse, ortaya çıktığı biçimiyle bütunluklü rarda BM Sekretaryası'ncahazırlanan anlaşma planı- nın tesisi olduğu" ıfade ediliyor. Karar ayrıca, "bu il- bir anlaşmayı oluşturacak fikirier paketiyle birlikte de- nın "tamamlanarak yıl sonuna dek ust duzeyde ulus- kelere tam olarak uymalan ve bu çerçevede çalışarak ğerlendirmesini konseye iletmesi" isteniyor. Günlükyaşantıyı hesaba katmayan haute-coutıue'ün yaşama şansı azaldı Modayı artık sokak yönetiyorModa kapılarmı yaza açıyor iki gün sonra Paris'te. Çizgiler inanılmaz bir genişleme ile akıyor geleceğe doğru. Sazı her eline alanın söyleyecek bir sözü var bu konuda. Sokak yönlendıriyor artık modayı. Rüzgâr ne yönden eserse, nasıl hoşunuza giderse, kural, kuralsızlık... Bir yerde 'kendi modelini kendin yarat' dönemi. NECLÂ SEYHUN Çok değil, ıkı gun sonra kapılannı ardına kadar yaza açacak moda. Modacıların yaz düşleri renk renk, biçim biçım dökulecek ortaya. Ne şıklık!.. 1991 yılı yazı ile, kışı ile, tüm güzellikleri, tum çirkinlikleri, tum buluşlan ile kalacak arkada. Tarih olacak modamn takviminde. Çok değıl, iki gün sonra. Aslında daha 5-6 ay sokaklarda, salonlarda, dünyanın dört bir yanında gorulecek olan o... Ama yaz modası bir kaJemde silip atacak onu. Ön plana geçecek, günün konusu olacak. Ilahi 1991... Neler getırmişti, neler götürecek beraberinde?.. Oyle pek bir soluk kesmemiş, büyük bir yenilik getirmemişti açıkçası. Geçmış yülann üç aşağı beş yukarı devamıydı bir yerde. Örneğın etekleri birden uzatıp tüm kısa eteklerin pabucunu atmamıştı dama, bir zamanlar olduğu gibi... Korkak, çekingen bir iki deneme yapmıştı, o kadar... Kısaların arasına serpiştirilmiş birkaç uzun. Bugunkü koşullarda buyuk riskleri göze almak kolay mı?.. Böyle her şeyi kokunden değiştirecek buyük kararlar almak, tepeden buyruklar yağdırmak ne mümkun... Usul usul, alıştıra alıştıra, nabız yoklaya yoklaya... Moda, demokrasinin tadını çıkanyor enine boyıına. Modayı yöneten artık sokak. Günlük yaşantı artık. Sokağa inmeyen modamn yaşama şansı yok. Günumuzde modacı olmak kolay değil. Hera yenilikler bekleniyor modacılardan hem de işe gelmeyen her modaya burun kıvırmaya, kendi bildığini okumaya hazır herkes. Bir yerde "kendi modelini kendin yarat!.." donemi. Eski güç, eski yetki, eski gönul rahatlığı nerede yaratıcılarda?.. Üstehk bir moda yaratıcısı enflasyonu \ar modada. Eskiden tepedekıler, yetkililer beş tane, on taneydi. Bugun sayılannı akılda tutmak ne mumkun?.. Her gun mantar gıbi yeni isimler turuyor moda dunyasında. Moda inanılmaz bir genişleme ile akıyor geleceğe doğru. Sazı her eline alanın söyleyecek bir sozu var bu konuda. Bakalım bu yaz kapısında ne sazlar dinleyecek, ne sozler duyacağız?.. Geride (!) bıraktığımız 1991 yaz ve kışı için "Öjle pek soluk kesmemiş, pek bir yenilik getirmedi" demiştık. Evet, geçmiş yıllann uç aşağı beş yukan devamıydı bir yerde. Ama çızgilerde, anahatlarda, kesımlerde>'di bu. Oysa renkler, oysa desenler çarpıcıydı. Elastiki kumaştan yapılan ve vucudu bir kılıf gibi saran mini elbıselerde, bacaklara yapışan pantolonlarda en gozüpek renklerle desenler ıç içeydi. tlk görulduğunde biraz yadırganmıştı doğrusu. Bu turkuazlı, allı, morlu, fuşyalı, acayip desenli pantolonları karnavalımsı bulanlar, podyumluk diye niteleyenler olmuştu. Oysa ne oldu?.. Bayıldı herkes. Ahp giymeye yetişemedi. Hem de bazen uygun yaş sınırlarına da aldırmadan. Sokak yönlendıriyor ya modacıyı, artık sağlıkh bir tahmınde bulunma olanağı yok. Ruzgâr ne yandan eserse.. Nasıl hoşunuza giderse... Kural, kuralsızlık!.. Moda, kapılannı yaza açıyor Paris'te iki gun sonra. Yazın tüm düşleri renk renk, biçim biçim dökulecek ortahğa. Ne şık!.. KKTC'de ara seçim • LEFKOŞA (Cumhuriyet) — KKTC'de halk, 50 üyeli parlamentodaki 12 boş sandalyenin yeni sahiplerini beürlemek için bugün sandık başına gidiyor. Geçen yıl yapılan genel seçimler sonrasında parlamentoyu boykot eden muhalefet partilerinden boşalan sandalyelerin doldurulması amacıyla düzenlenen ara seçime, 6 siyasi parti katüıyor. '1990 genel seçimlerinin anti demokratik olduğu gerekçesiyle parlamentoya girmeyen muhalefet partileri Tophımcu Kurtuluş Partisi ile Cumhuriyetçi Türk Partisi, bu seçimleri boykot ediyor. Ulusal Birlik Partisi ve Cumhurbaşkam Rauf Denktaş, ara seçimlerin "milli dava" olduğunu savunarak dünya kamuoyu karşısmda KKTC'nin iç birliğini korumasım ve tekvücut halinde sandık başına gitmesini istiyor. Yunanistan memnun • ATtNA (AA) — Yunanistan, BM Guvenlik Konseyi'nin, Kıbns konusundaki karannı memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Yunan hükumeti, bir açıklama yayımlayarak "Yunanistan hükumeti, BM Guvenlik Konseyi'nin, Kıbns konusunda oybirliği ile kabul ettiği, olumlu karan memnunlukla karşılıyor" dedi. Guvenlik Konseyi, önceki gün gece aldığı 716 sayılı kararla, Kıbns'ta çözumün "Tek bir Kıbrıs devletine" dayandırılması gerektiğini bildirmişti. KGB tarihe kanşıyor DIOR ŞIKLIĞI — Unlu Fransu modacı Christian Dior'dan, bu sonbahar-kış sezonu için hazırladığı iki model. Sağda kestane rengi yun kreplen bir pantolon ceket. Ceketin onu fermuarlı, mansetlerinin içi aynı ton kestane rengi deriden. İçine kaşmirden kestane rengi bir body-suit giyiliyor. Üstune de kirli beyaz bir yağmurluk attınız mı şıklığınıza diyecek kalmıyor. Solda kestane rengi deri ceketle kestane rengi slretch yunlu pantolon. Ceketin astan kirli beyaz faydan. Kıyafeti, içine giyilen lastik orgu, kestane rengi kaşmirden body-suit tamamlıyor. • MOSKOVA (AA) — SSCB Başkam Mihail Gorbaçov ile ulkeyi oluşturan cumhuriyetlerin liderlerini bir araya getiren "Devlet Konseyi", önceki gun yaptığı toplantıda, ülkenin temel istihbarat ve karşı casusluk örgutu KGB'yi lagvetme karan aldı. Devlet Konseyi'nin toplantısmda alınan karar uyannca KGB dağıtıhrken bu örgütun yerine üç ayn kurum oluşturulacak. Bu kurumlardan birincisi, federal bir haberalma örgütu işlevini yerine getirirken kurulacak cumhuriyetler arası bir komite de karşı casusluk faaliyetlerinden sorumlu olacak. Dazlaklar saldırdı • FRANKFURT (AA) — Almanya'nın Kaufbeuren kasabasında dazlaklar, iki Türk ailesinin oturduğu iki kath bir eve molotof kokteyli atarak evin yanmasına neden oldular. Münih yakınlarında bulunan kasabada düzenlenen saldın sırasında, evde bulunanlann paniğe kapılarak çocuklarla birlikte camdan atladıklan ve dört kişinin ağır yaralı olarak hastaneye kaldınldığı bildirildi. Irak'a karşı yeni karar • BİRLEŞMtŞ MtLLETLER (AA) — BM Guvenlik Konseyi, Irak'ın nukleer, kimyasal ve biyolojik silahlannı yeniden geliştirmesini önlemeye yönelik etkin bir denetimi öngören geniş kapsamlı bir karar aldı. Oybirliği ile alınan 715 sayüı karar, BM Anayasası'nın 7. bölumüne atıfta bulunarak Bağdat yönetiminın BM kararlanna uymaması durumunda güç kullanımına olana k tamyor. Ramada'da satranç şovu • Haber Merkezi — Macar satranççı buyük usta Andras Adorjan, tstanbul Ramada Oteli'nde Macar Haftası nederuyle düzenlenen bir V.I.P. simultane satranç gösterisi yaptı. A>TU anda 19 kişiyle oynayan Adorjan, 14 galibiyet aldı, 5 beraberlik yaptı. Simultane satranç gösterisi, toplam 1 saat 34 dakika surdu. Osman Kösebey, Alper Olacayöz, Hayn Özbilen, Serdar Çeük ve Ateş Ülker, büyuk ustayla berabere kalma başansı gösterdi. Adorjan, önumuzdeki gunlerde TSF ile anlaşmalı olarak Türk Satranç Milli Takımı'nı çalıştıracak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle