18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 16 OCAK 1991 Yeni Seçeneklere Göre Bölgesel Konunıumuz Yeni stratejileri tartışmak zorundayız. Halen surmekte olan bölgesel dış konjonktur ve değişmeler hangi yönde olursa olsun Turkiye, yeni seçeneklere gore bölgesel konumunu belirlemek durumundadır. Prof. Dr. EROL MANİSALI Ortadoğu'da, petrol bağlantıh olarak esas çe- kışme, ABD ıle AT arasındadır Sovyetler Bır- lığı'nın bır super guç olmaktan çıkması ve Or- tadoğu'da ağırhğınm ortadan kalması, ABD üe AT arasmda, Ortadoğu'nun ve petrolun dene- tımı ıçın soğuk savaşın ortaya çikmasma neden oldu Ingütere dışında AT, ABD'nın Ortadoğu'- da askerı ve polıtık gucunu arttırmasıru ıstemı- yor. ABD ıle AT'nm Onadoğu'dakı "güç" sava- şının esası "petrolun denetınu"ne davanmakta dır ABD açısından Saddam'ın Kuveyt'ı ışgalı, Körfez'e askerı yığınak ıçın çok ıyı bır vesıle ol- muştur ABD'nın Körfez'e >erleşen guçlen, AT'- yı fazlasıyla rahatsız etmektedır öneralı büyuk- lukte ABD gucunün Körfez'de sureklı kalması, AT'nın Körfez'dekı önemının gerılemesı demek- tır Soğuk savaş, Sovyetler Bvrhğı-ABD çızgısın den AT-ABD çızgısme kaymaya başlamıştır Körfez bunalımı yeni soğuk savaş dönemının ılk örnetmı verdı Yeni soğuk savaş dönemınde, "dıin>adakı ekonomık kaynakları \e ekonomık faalıyetlerı denetleme" stratejısı ön plana çıkmaktadır Bu olgu, eskı soğuk savaş dönemının ozellıklenn- den bıraz farkhdır ABD-AT çekişmesinin getirdiğı sorunlar: Eskı dönemde, Doğu-Batı bloklaşmasında, Türkı>e' nın ekonomık, polıtık ve asken yen, kesın bır bıçımde, Baü'da ıdı Oysa venı dönemde ıkı agır hklı kutup, AT ve ABD ıle öbür ıkıncıl (talı) ku tuplar olan Japonya ve Sovyetler Bırlığı bulun- maktadır Turkiye ekonomık yonden. geleneksel olarak AT ağırlıklı bır boyut içindedır Turkiye açısın dan, ekonomık boyutta ABD'nın yen ıkıncı planda kalmaktadır. Turkiye'nın Guneydoğu Avrupa ve Ortado ğu'dakı konumu çerçevesınde, polıtık ve askerı boyutta ABD'nın ağırhğı artmaktadır Turk or- dusunun süah stoku ve tedankı, yeni kurulan sa- vunma sanayu tesıslen ABD ağırlıklıdır Başka bır deyışle sıvıl ve ekonomık boyutu ıle AT ve Avrupa ağırlık taşırken askerı ve sıyası boyutu ıle ABD ön plana çıkmaktadır Öte yandan Sovyetler BırlığYnın ve Balkan- lann Turkiye bakınundan ekonomık ve sıyasal onemlenrun son yülarda artması Turkı>e'ye stra- tejık yönden yeni olanaklar kazandırmaktadır Bu arada Japonya'nın, Turkiye ıçın taşıdığı eko- nomık onemı de unutmamak gerekıvor Bu çok kutuplu yeni oluşumda Turkiye ön- cekı yülardan farklı olarak yeni dengeler kurmak durumu ıle karşı karşı>adır Turkiye'nin seçenekieri nelerdir? Turkıye'nm halen ıçınde bulunduğu ekonomık gelışme surecı, AT ve ABD ıle bağları ve bunla- rın yanında bölgesel olarak onaya çıkan gelış- meler, Tûrkıye ıçın aşağıdakı seçeneklen gözler önune sermektedır 1) AT'>e ağırlık vermek ve ekonomık, polı- tık ve askerı olarak AT ıçınde yer almak Bu se- çenek, sadece Türkıye'ye bağh değıl, AT'ye de buyuk olçude bağlıdır AT ıse şımdılık Turkı ye'>ı tam üye yapmak ıstememektedır Turkiye bu seçeneğı tercıh ederse önemlı ödunler de vermeve hazır olmalıdır Kıbns \e Ege odunlen en başta gelenlerdır Öte yandan coğrafı konumu dolayısıyla öbur bolge ve ulke lerle ılışkılennde kısıtlama >apması ve elınde bu- lunan bazı kartları kullanamaması gıbı bır so- nuçlâ da karşı karşıyadır Ayrıca Yunanıstan'm Turkıve'je karşı ızledığı "karşıt'" tutum, bu seçeneğm en onemlı engeh dır 2) ABD've ağırlık veren polıtıka Bu durum- da, bolgede, ekonomık, polıtık ve askerı olarak ABD ıle aynı paralelde hareket etmek gıbı bır durumla karşı karşı>a kalacaktır Bu seçenek, Körfez'de ve Ortadoğu'da ABD asken ve polı- tık varhğmın ne ağırhkla devam edeceğı husu suna da bağLdır Bolgede ağıruğı artan bır ABD, Türkıye'ye daha fazla gereksınım duyacaktır Bunun karşıhğında Turtu>e'nm ekonomık, po- lıtık ve askerı ıstemlerının karşılanmasmda da- ha comert dav ranması soz konusudur Ancak bu seçeneğın olumsuz vanları şunlardır a \BD bu>uk bır güçtur ve bolgede ABD çı- karları ıle Turkıye'nın çıkarlan bağdaşmadığı durumlarda Turkıye zor durumda kalabılır b- VT'run Türkıye'ye karşı tutumu daha da senleşebüecektır Bu durum, bolgede ABD - AT rekabetının alacağı seyre bağlıdır c- Ekonomık pazar olarak ABD, AT ve öbur yakın komşu ulkelenn sağladığı avantajları sağ la>amaz 3- Turkıye'nın Sovyetler Bırlığı, Balkanlar ve Ortadoğu ulkelen ıle ekonomık ve polıtık ılış- kılerını on plana çıkarması ve bölgesel gelışme- ler ve yeni dengeler ıçınde ver alması uçuncu se- çeneğı oluşturmaktadır Bu seçenek uzun vade- de Turkıye'nın Avrupa ıle butunleşmesıne var dımcı olabılecek bır seçenektır Hatta bınncı se- çenek ıle "tehf" edüebılecek önemlı öğelere de sahıptır Sovyetler Bırlığı'ndekı hızlı değışen ve Turkı- >e ıçın ortava çıkan olanaklar, Balkanlarda, ya- kın komşular ıle polıtık ve ekonomık ışbırhğını gehştırme olanakları bu seçeneğı çekıcı duruma getırmektedır Bu seçenekte, Turkıye'nın, Avmpa ve Sovyet- ler Bırlığı dahıl, "bölgesel ışbulığuu polıtık, eko- nomık ve kültûrel boyutlarda" gehştırme olanağı vardır Öbur seçeneklere oranla Turkıye'nın da- ha bağımsız ve esnek bır uluslararası polıtıka ız leme olanağı doğmaktadır İlk ıkı seçenekte, 'büyuklere bağh" dış polıtıka ağırlık taşırken, bu seçenekte "benzer olçeklerde ve guçlerde" ıhşkıler gehştu-me durumu söz konusudur Ay'nca Turkıye'nın nıspv ekonomık ustunluk- len dolayısıyla sağlayabıleceğı ekonomık ve po- lıtık yararlar bulunmaktadır Sovyetler Bırlığı'n- dekı Turk kokenlı cumhurıvetlerle olan olası ılış- kıler, bu seçenek ıçınde daha fazla gehştınlebüır Seçeneğm olumsuz yanlanna gelınce: Sovyet- ler Bırhğı ve Balkanlarda belırsızlıkler vardır Onumüzdekı yıllarda ortaya çıkabılecek sûrpnz gelışmelen şımdıden kestırmek zordur Sovyet cumhunyetlen, Balkanlar ve Doğu Avrupa de- mokratıkleşme ve pıyasa ekonomısı sureçlerm- de olumlu gelışmeler sağladiKİarı ölçüde, bu se- çeneğın olumsuz vönlerı azalmış olacaktır Yukanda ana hatları ıle belırtılen uç seçenek, bağımsız tek seçenekler olarak duşunülmeyebı- lır Bınncı ve uçüncü seçenekler ya da ıkıncı uçuncu seçenekler kısmen uzlaştınlabüır Etkileyici etmenler Onumüzdekı yıllarda hangı seçeneğm ya da se çeneklerın ağırlık taşıvacağını ıç ve dış gelışme- ler olarak şu etmenler (faktörler) bekrleyecektır 1) AT'nm, bugun var olan, Turkıve'ye yönelık olumsuz tutumunun değışıp değışmemesı, 2) ABD ve AT arasında Onadoğu konusunda re- kabetın şıddetlenıp şıddetlenmemesı, 3) Sovyetler Bırlığı ve Balkanlarda demokratıkleşme ve pı- yasa ekonomısıne geçış surecının göstereceğı per- formans, 4) Kıbrıs konusunda Turkıye uzerme AT baskısınuı artıp artmaması, 5) Ege konusun- da AT'nın tarafsız kalıp kalmayacağı, 6) Kör- fez bunalımı sonrasında Ortadoğu harıtasının değışıp değvşmeyeceğı, 7) GAP ıle ılgılı olarak su konusunda Türkıye'ye Guney'den ve Batı'- dan baskının olup olmayacağı, 8) Turkıye'nın ıç polıtıkasında, üç buyuk partının, "dış ıhşkı- ler konusundakı tutumlarının" ne yönde değı- şeceğı Bu öğelerdekı değışme yönlen, Turkıye'mn yukanda belırtılen uç seçenek konusundakı ko- numunu ortaya çıkaracaktır Halen surmekte olan bölgesel dış konjonktur \e değışmeler hangı yönde olursa olsun, Turkıye'nın bolgede "da- ha sorumlu bır konumda" olması sonucunu do- ğuracaktır Turkıye, onumüzdekı seçenekler ko- nusunda, belırgın bır tutum almaya, adeta "ıtıl mektedır " EVET/HAym OKTAyAKBAL "Ölümiin Soylu Bir Yanı YokT 'Bınncı Dünya Savaşı, bır yaz festıvalı gıbı başlamıştı Bol etekler ve altın renklı apoletler Şapkaları tuylü soylu kışıler, mareşaller ve bunlara benzeyen obur budalalar, parıltılı lej- yonlannın başmda Avrupa nın başkentlerınden geçerken kal- dırımlarda bınken mılyonlar, onlara çılgınca alkış tutmuştu " Savaşlar hep böyle başlar' Bır bayram gunudur sankı' Dal- ton Trumbo'nun "Savaş Bıttı mı" adlı romanının önsozunde yazdığı gıbı "bır yaz festıvalı"ne benzer savaşın ıtk günlerı Askerler, trenler, vapurlar dolusu gıder cepheye Arkalann- da gözlert yaşlı, sevgılıler, eşter, analar, babalar, kardeşler bı- rakarak Herkes gulmeye çalışır Askerler şarkılar, marşlar söyler Tûfekler, çıçeklerle sustenır Parlak söylevler çekılır Sankı bır duğun gûnûdur Herkeste gostermelık bır sevınç, bır mutluluk vardır Kaç gun surer? Bır gun, beş gun, bır hat- ta. Sonra cepheden gelmeye başlar cesetler Trenlerden, vapurlardan, uçaklardan ıner gözlerı görmeyen, kolları kop- muş, bacakları kesılmıs ınsanlar Hepsı gençtır, gencectktır Bır anda otuz kırk yıl yaşlanmışlardır Yarasız beresız kurtu- lanlar da gerçek acılan, yaraiarı ıçlerınde taşırtar Yaşadıkla- rı surece Şu gunlerde okunacak bır kıtap var "Savaş Bıttı mı" Dal- ton Trumbo unlu bır Amerıkan yazarı Senaryolar romantar, şıırier yazmış Bu roman, bır zamanlar yasaklanmış, asker- lenn, ozellıkle savaş sırasında cepheye gıden askerlerın oku- mamaları ıstenmış "Savaş Bıttı mı", 1938 yılında yazılmış, 1939 da baskıya verılmış Ikıncı Dunya Savaşı'nın başladığı 1939 eylulunde yayımlanmış, ama Amerıkan hukumetı 'mıh- ver yanlısı bırkaç dergı ıle uç kıtabı' yasaklamış Bunlardan bjn de Trumbo'nun "Savaş Bıttı mı"sı Dalton Trumbo şöyle yazıyor "Dokuz mılyon ceset Romantık savaşlann sonuncusuy- du Bu, tkıncı Dünya Savaşı adıyla sahneye yenısı konma- dan önce yazılan son Amerıkan savaş romanıydı" Bınncı Dunya Savaşı'nda Fransa'ya gonderılen yüz bınler- ce Amerikan gencınden bırıdır Joe Sıradan bır delıkanlı Sa- vaşa sevınçle gıtmış, kahramanca çarpışmış, ozgurluk ıçın demokrası ıçın Sonra bır patlama, bır gurültu, toz duman Bır hastane odasında, bır yataktadır Kolları bacakları kesıl- mış, burun, kulak, gözler de yok Bır yığın yalnızca Bır et ytğını Görulmesı korku veren bır ınsan Insan bıle değıl Yal- nızca bır gövde, bır de evet bır de sapsağlam bır beyın "Benım kolum Kolum o, benım kolum Kolumu kestıler Ba- kın oradakı o parçayı göruyor musunuz 7 Işte kolum vardı onun ucunda Elbette kolum vardı Sağlam doğmuştum kus- kusuz Sızın gıbı sağlamdım ben de Herkes gıbı benım de kolum vardı, ben de duyardım herkes gıbı Ne dersınız o tenv bel eşşoğluların kolumu kesmelerıne'? Ne 9 Ne dedınız? Yu- zuğum Parmağımda bır yuzuk vardı Yüzuğumu ne yaptı- nız? Kareen vermıştı onu bana Gerı verın yuzuğümu " Oysa ne kol, ne el, ne ayak, ne goz, ne burun ne ağız Hektmler başarılı bır ış çıkarmışlardır Olmeye bırakmamış- lardır Joe'yu Bır et parçası olarak kurtarmışlardır Ama be- yın çalışmaktadır Her şeyı duymakta, tartmakta, anlamak- ta, duşunmekte, duşler, hayaller, karabasanlar kurmaktadır Guzel sözler dınlemıştır cepheye gıtmeden Yankılar gelı- yor Yankıler gelıyor Bu yıldızlar, bu bayrak Özgür ınsanla- rın toprağı bu kahraman toprak Amerıka senı sevıyorum Dertlerını gerıde bırak ve gül gül gul Çok uzaktadır Tıppe- reray Johny sılahını al Zafer senındır Yatağın ıçınde aylarca yaşamak Zaman zaman bır hemşıre gelır, onu yıkar, temızler, yuzundekı maskeyı değıştırır Iğre- nerek korkarak tıksınerek mı? Belkı alışmıştır hemşıreler Acır- lar, uzuiürler, bu et parçasının duyarlı olup olmadığını düşu- nûrler mı' Oysa o et yığını, o eskı genç adam, o yırmısıne yeni gelmış Joe, annesını, evını, arkadaşlarını, ılk sevıştığı Kareen'ı duşunür. Bır daha, bır daha yaşar o gecmışıekı gun- len "ölumune deger hıçbir şey yok efendı, ben bılırım, ben ölüyum dryebılırdı Toprağın altında gökyuzunu ve guneşı hıç gormemecesıne gunde yırmı saat çalışmayı ve yemek ola- rak ekmek kırıntısını yemegı yeğlerım Olmektense böyle ya- şamak daha tyıdır Demokrası ıle değıstırebılırım hayatımı Ba- ğımsızlık, ozgurluk ve şerefle de değışırım Ben sana butun bunları vereyım, sen bana yuruyecek, duyacak, görecek, ye- meğımı tadacak, ıçıme havayı çekecek gucu ver Ben mutlu bır hayat ıstemıyorum şımdı Sereflı bır hayat ya da ozgür bır hayat ıstemryorum Geçtım bunlardan Ben yalnızca yaşamayı ısteyecek kadar olüyum artık Yaşamak Hıssetmek Toprak üstünde hareket edebılen bır şey olmak Ve yaşayan Olu- mun ne olduğunu bılıyorum ben Kelımeler uğruna olmek- ten söz eden sızlerse yaşamanın ne olduğunu bılmıyorsu- nuz" Trumbo'nun "Savaş Bıttı mı" romanı (Yılmaz Yayınları) sa- vaş denen kanlı olayın bır 'cınayet' olduğunu kanıtlayan bır kıtap Ataturk'un sözunu anımsıyorum 'Savaş, bır cınayettır' Ne dryor Trumbo, Joe'yu ıçten konuştururken "Ölumun soylu bır yanı yok Şeref ıçın ölsen bıle Dunya- nın en büyuk kahramanı olarak olsen bıle Adın hıç unutul- may^ıcak kadar büyuk ölsen bıle " Çağdışı l\iıuıfler! Sayın Çiçek, Milli Aile Şûrası'm toplamakla "amaçlarV'nın ozunu tam kavramamıza yardımcı olmuş, "Takke duşmuş kel görünmuş"tur. Bağnaz "milli"lik yandaşlannm çoğunluğu oluşturduğu bu şûrada, ırkçı-teokratik eğilimler de iyiden iyiye su yuzune çıkmıştır. Prof. Dr. NECLA ARAT Aıleden sorumlu Devlet Bakaru Sayın Ce- mıl Çıçek, "Turk aılesının butunluğunun korunması ve guçlendırılmesı" ıçın çalışa- cak olan Aıle Araştırma Kurumu'nun stra tejısını belirlemek üzere 17 20 Aralık 1990 tanhlerı arasında Ankara'da bır Aile Şûra- sı topladı Şûranın gorevı 1 "\ıle ıle ılgılı milli bır polıtıka tespıt etmek ıçın toplumun değışık kesımlerının katılım ve taleplerını ıfade etmek, 2 Turk aılesını olumsuz yön- de etkıleyen uygulama, yönelış ve tercıhler konusunda milli duyarhklan dıle getırmek, 3 Aıle konusunda vonlendırme, teşvık ve ışbırlığı programlanna esas olacak onen pa- ketleri sunmak" ıdı (Bkz 31 Temmuz 1990 tarıh, 20591 sayılı Resmı Gazete'de yayun- lanan Şûra Yönetmehğı.) Bu gidiş nereye! Şûrada dıle getınlen ve yonlendirme pa- ketlerini oluşturacak olan bazı önenler şun- lar 1 a- Aıle ıçı eğıtımınde doguştan gelen statulerle, kazanılmış statulenn hangısmın hangı bölgelerde ve hangı sosyal tabakalar- da daha çok ağırlık kazandığı belırlenmek üzere aıleyı oluşturan bıreylerın rol ve sta- tulerı konusunda araştırmalar yapılmaudır b- Dinı nikâh ve resmı nıkâhın fonksiyon- lan bölgelere ve sosyal tabakalara bağlı ola- rak araştırılmakdır c- İslam dininin aıle ıçı ılışkılen duzen- lemede, toplumsal dayanışmayı sağlamada, üretım, tüketım normlannın kazanılmasın- da ve aılenm günluk hayatına nufuz eden kurallann yönlendınlmesınde tasA ve ne ol- çude etkilı olduğu, kırsal ve kentsel yorele- re gore araştırılmalıdır ç- Aüenın sosyo-kulturel yapısı ıle uyum- lu mekânlar ureterek kışının aılesme, sos- yal çevresıne ve toplumuna yabancılaşması önlenmelıdır (Bkz Sosyal Yapı Komısyo- nu Raporu) 2 a- Kıtle ıletışım araçlan ve ozellıkle te- levvzyonun eğıtıa görevını ustlenmesme, aıle ılışkılennın şûranın onerılei çerçevesınde yansıtılmasına özen gosterılmelıdır b- Evde uretim ve aıle ışletmelerı ıncelen- meh ve desteklenmehdir. c- Geleneksel Turk evınin mekân kulla- nımı korunmalı, gelıştırılmelı ve tanmlma- hdır (Bkz Sosyo-Kultürel Değışme ve Gelış- me Komısyonu Raporu) 3 a- Turkluk ve İslamiyetin iç içe oluş- turduğu değerlerin temellerının atıldığı Sel çuklu donemı araştırmalarla aydınlatılma- hdır b Batı medemyetı karşısında Turkluk >e İslamlık kimliğini temsıl eden Osmanlı do nemı, ılgı alanı halıne getırılmehdır c- \ıle Araştırma Kurumu, Turk ailesi- mo kimliğini koruyarak çağın değışen şart- lanna uyum sağlaması ıçın seslı, görtıntu- lu yayınların hazırlanmasına maddı destek vermelı, bu yayınların kamuoyuna yansıtıl- masının koordınasyonunu yapmalıdır ç TRT ve yaalı basın organlan yapıcı tu- tumda olmalı, kıtle ıletışım araçlan toplu- mun kultur değerlerine ve ınanç sistemlen- ne ters duşebılecek yayında bulunmamah- dır d- Aıle Araştırma Kurumu'nun polıtıka- sı, devlet polıtıkası duzeymde ele alınmalı- dır (Bkz Aıle Araştırmalan ve Aıleye Yö- nelık Yavınlar Komısvonu Raporu) 4. a- Kulturel ve geleneksel yapıda mev- dane gelebılecek, muhteme! olumsuz du- rumları en aza ındırebılmek ıçm aıle yapı- sındakı manevi degerlenn dınamık ve sağ- lıkh bır şekılde milli kımligini kaybetmeden de\amı sağlanmalıdır b Turk ailesinin vapısma uvgun ıç ve dış mekânlar duzenlenmehdır (Bkz Aılenm Guçlendırılmesı ve Sosval Guvenlık Pohtı kaları Komısyonu Raporu) 5 a- Aıle eğıtımı, aıle bırlığının devamı- nı sağlamalı, kulturel oğelerle çatışmayan stratejıler halınde venlmelıdır b- Aıle eğıtımınde bır devlet politikası oluşturulmahdır c- Kendı mılletının dılını, dinini ve top- yekûn kulturel değerlerini benımseyen, bu- nu yaşayan; aynı zamanda çağdaş dünyanm farklı ınanç ve kultur değerlerıne, laık top- lum ılkelenne saygılı ınsanlar yetıştıren bır eğıtım yaklaşımı benımsenmelıdır ç- lcra gücu ve yetkısı olan bır Aıle Ba- kanlığı kurulmalıdır (Bkz Aıle Eğıtımı Ko- mısyonu Raporu) 6 a- Kurtaj bır aıle planlaması yöntemı olmamahdır b- Aıleye yönelık gelıştırılecek polıtıka- larda milli knltununuz hareket noktasını oluşturmalıdır c Çocuk yuvaları, huzurevlerı vebenze- n iosyal hızmet kuruluşlan, Turk değer yar- gılanna ters duşmeyecek şekılde yemden du- zenlenmehdır ç- Sosyal hızmetlere yönelık gönullu ku- ruluşların yapacağı çalışmalara devlet des- teğı, belli kriterler goz önünde bulunduru- larak sağlanmalıdır (Bkz Aıle Sağlığı ve Sosyal Hızmetler Komısyonu Raporu ) Tum bu onenlerın ıçenk anahzlennı yap- Uğırmzda göruleceğı gıbı Mıllı Aıle Şûrası, Aıle Araştırma Kurumu ıle aıleye yönelık polıtıkalar gehştırmekte ve bu polıtıkalar- da millı kulturu hareket noktası olarak al maktadır Amaç ıse bu polıtıkaları uygula ma yetkısı olan bır Mıllı Aıle Bakanhğı'nın kurulmasıdır Aıle eğıtımmın devlet polıtı- kası halıne gelmesı ve kulturel oğelerle ça- tışmaması ıstenmekte, kulturel ve gelenek sel yapının sureklılığını mıllı kımligini yıur- meyen manevi değerlerin (Turk-îslam de- ğerlerının) guvence altma alacağı dıle getı- rılmektedır Bu polıtıkada millı kimlik. Os- manlı dönemınde somutlaşan Türkluk ve tslamlık kımlığıdır Bu kımhğın korunma- sı ıçın Türklük ve İslamlığm ıç ıçe oluştur- duğu değerlerin seslı, gönlntulü yaymlarla propagandası yapılmalı, kıtle ıletışım araç- İarının mıllı toplumun kultur değerlenne ve ınanç sıstemlenne ters duşebılecek yayınlan önlenmelıdır Çunkü dınını ve topyekûn kultur değerlennı benımseyen kuşaklar böy- lece yetıştınlebılır Yaydıkları politikalara bakınî Ayrıca doguştan gelen statulerle kazanıl- mış statuler de farklı olduğundan, kadın- lar, doguştan gelen statulerı gereğı, ev ıçı analık rollen ıle yetmmeh, kadınuı evde ure- ticı olması, tum zamanını eşıne ve çocuk larına ayırması ıçın evde uretim ve aıle ış- letmelen desteklenıp yaygınl^stırılmalıdır Bana ek olarak çocuk'^uvalanndan huzu ravlerıne kadar tum sosyal hızraet kuruluş- lan, Turk deger y^rgılarına ters düşmeye- cek şekflde yenıden duzenlenmehdır Bu arada dını nıkâhın bölgesel ve sınıfsal ışle- vı göz ardı edılmemeh, İslam dınının yal- nız aıle ıçı ıhşkılerde değıl, tum toplumsal ılışkılerde, ekonomıde, ahlak kurallannda ne denlı etkilı olduğu vurgulanmalıdır Sayılan arttınlacak "Aıle Danışma Mer- kezlerı"nın mahalle bınmlerınde pedagog, psıkolog, Uahiyatçılar elbırhğıyle milli aıle- nin guçlendırılmesme katkıda bulunmalıdır Esasen aıleden sorumlu De\ let Bakanı Sa- yın Cemıl Çıçek, eğılımını şûradan önce de açıkça dıle getırmıştır "Hazırlatüğımız 'Yuva' ve 'Bızım Ev' gıbı dızılerle kendı aı- le yaşantımızı, kulturel değerlenmızı öne çı- kartarak kamuoyunun ılgısıru bu yöne çek- mek ıstıyoruz" (Bkz Turkiye, 20 Ekım 1990) Sayın Çıçek, aıle butunluğıinu özen- dırecek propagandayı uygulatmayı duşün- duğü uzmanlar konusunda da yıne şûra on- cesınde ıpuçları vermıştır1 "Bınm toplumu- muz, Musluman bır toplum Topluma bır mesaj vermek ıstenıyorsa, dın görevlıleraun buyük favdası olur Turkıye'de yayılmış ıkı teşkılatın bırı Mıllı Eğıtım, dığen Dıyanet tşlen Başkanhğı'dır Bın okulda, oteki ca- mide bukumetin polıtıkalannı >a>-ariar." (Bkz Cumhuriyet, 13 Kasım 1990) Sayın Çıçek, Milli Aıle Şfirası'nı topla- makla "amaçlarf'nın ozunu tam kav rama- mıza yardımcv olmuş, "Takke duşmuş, kel görünmuş"tur Bağnaz "nuüV'hk yandaş- lannm çoğunluğu oluşturduğu bu şûrada, ırkçı-teokratık eğilimler de ıyıden ıyıye su yuzüne çıkmıştır , Kullandıklan sozcuklerın ıçenk analızle- rını yapamayan, kavram fetışızmme sapla nıp icalan kımselerle Aıle Araştırma Kuru mu, bılımsel araştırma değıl, olsa olsa nin- ni ve soylence uretebılır Şımdılık "meydan" ve "ferman" fetışıst bağnazlann elınde gıbı görunmektedır, ama cumhurıyetçı-demokrat "kervan", onlara karşın hep ılenye doğru yuruyuşunu sürdu recektır PENCERE Kadıkoy yakasında evtnızde gece saatlı her yaşta çocuk bakılır Tel: 575 08 59 (mesaı saatlerı) 368 59 81 (Akşam) KAMUOYUNA Türk halkı savaş değıl, BARIŞ ve REFAH ıstemektedır Turkıye ekonomısı böyle bır savaşı kaldıracak guçte değildir. Gençlerımızı savaşta kaybetmek değıl, Turkıye'nın kalkınmasında görmek ıstıyor ve SAVAŞA HAYIR dıyoruz. İ.Ü. İKTİSAT FAKÜLTESİ MEZUNLARI CEMİYETİ GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU YORULDUNUZ SANIRIM Bır çağlayan kıvısında doğayla ıç ıçe Turkıye de tek dunyada ıkıncı oksıjen yoğunluğuyla kanınızı ve beynımzı temızlemenız ıçın nefıs bır koşe BENT OTEL —Altınoluk— Yeni yıl tatılınde hızmetınızdeyız Y.P Bır kışı 90 000 TL Tel 142 30 03 SOSYAÜST KAMUOYUNA VE İŞÇİLERE Oluşumundan ıtıbaren ıçınde bulunduğum Sosyalıst Bırlık Partısı nın kuruluşunda yer almıyofum Bunun nedenı partının Marksıst kımlığının ve sosyalızmın dönusturucu köktencı ozunun bu kımlığıne yansrtılmasmın yetennce nettesmemış olmasıdır Bana gore Turkıye nın gereksınımı bır baska "demokrasi ve haktar partisi" değıl demokrası mucadelesını one koyan ve ınkârcı olmadan geçmışın olumsuzlukianndan kesın kopuşu ıçselleştırmış bır sosyalıst partın n kurulmasıdır Bence bu partı sınıfsız toplumu ve bunun ıcın de koklü toplumsal değtşırnlerle emekçılerın doğrudan ıktıdarını hedefleyen yasal yenılıkçı bağımsızlıkçı bırhkçı bır ısçı partısı oimalıdır SBP nın bu konudakı tercıhı ıle mutabık değılım Doç.Dr. HALUK GERGER SBP Yurutme Kurulu eskı başkanı • SÖMESTRE'DE • İSTV\BIX HOTEL KONAK • 2 Kişı l (,eee Oda Kah>altı - 4kşam)rme^i • ^ KDVDAHL 200.000.TL ( İL 1 Tum odalarda Renklı TV Uydu yayını Mını Bar • E nadaû Cumhuriyet Cad N sbetSok No 9 Istanbul Te 148 4" 44 148 47 45 İkinci Cephe?•• Anayasanın 92 maddesının başlığı "Savaş hali ılanı ve s<- iahlı kuvvet kullanılmasına ızın verme"d\r Bu maddenın ge- reğıne göre " Yabancı sılahlı kuvvetlenn Türtoy&de bulunmasına tzm ver- me yetkısı TBMM'nındır" Meclts 107 ve 108 sayılı kararıyla bu yetkıyı Akbulut hükü- metıne devretmtştı Tartışmalı bır karardı bu, ama, tartışma gerıde kaldı, hukümet kendısıne verılen 'açık çekî kullana- rak ABD'den Turkıye'nın güneydoğusunda konuşlandırılmak üzere 48 bombardıman uçağı ıstedı ANKA Ajansı'nın 14 Ocak 1991 günlû bultenınde, ga2ete- cılerle Başbakan Akbulut arasında bu konuya ıltşkın sorulu- yanıtlı bır konuşma yer aldı "Gazetecı — ABD'den asker mı gelecek? Başbakan — Evet, hava kavvetı. Gazetecı — Irak'a saldtrmak ıçm ABD uçağı kalksa ve ûs- lerde yakıt ıkmalı yapsa, Tûrkıye, Irak açısından savaşın içtn- de yer almış olmaz mı? Başbakan — Bız karar almadık, böyfe bır karanmrz yok!.. Gerekırse şartlar dıkkate alınmak suretıyle bır karar altnz . Gazetecı — Neden ABD'den gûç ıstedık? 48 uçağa neden gerek duyujdu 1 * Başbakan — Bız gûvenlığimızı en ıyı şekılde sağtayabOmek içın hareket edıyoruz Gazetecı — Türk ordusuna gövenmıyor musunuz? Başbakan — Atalanmız "Sûkût ıkrardan gelır" demışler, Başbakan Ak- bulut susuyor * Sorumsuz Cumhurbaşkanı'nın ne pahasına olursa olsun Turkıye'yı savaşa sokmak ısteğı artık apaçık bır gerçektir, özal savaşla ozdeşleştı Savaş tehlıkesıne karşı bır devietın kendı topraktannda her türiü önlemı alması doğaidır, ama, hükumetın Büyük Millet Mecltsı'nden aldığı yetkıyle 'yabancı sılahlı kuvveb' ülkeye ça- ğırmasının anlamı nedır^ ABD'nın Irak'ın güneyındeki Suu- dı Arabıstan'da yaptığı askerı yığınaktan sonra kuzsy cephe- sınde konuşlanması 'ıkıncı cephefye yönelmesı değıl mı? 'Cephe 1 kavramı, askerlık sanatında çeşrtlı anlamlara ya- yılan zengın ıçenk taşıyor Bush Irak'a karşı saldın emrinı verdığı anda, Turkıye'dekı Amerıkan rıava gucünun komuta- nı ülkemızı savaşın göbeğıne ıtmeyecek mıdır? Bınncı Dünya Savaşı'nda Karadenız'e açılan Goben ve Breslav'ın Alman komutanı Amıral Souchon da böyle yapma- mış mrydı? • Her öğrencı okulda tanh kıtaplanndan öğrenır, Binnd DQn- ya Savaşı'nda Turkıye oldubıttıye getırılmıştır 1915'te savaşa gırdığımız gun olanlardan kımsenın habe- rı yoktu Oysa günümüzde göz göre göre savaşa süruklenı- yoruz; Buyuk Millet Meclısı "ulkeye yabancı sılahlı kuvvet çağnlması" yetkısını Akbulut hükumetıne devredıyor, sorum- suz Cumhurbaşkanı özal yetkıyı cebme koyup Amerika'ya gıdıyor, Başkan Bush'la baş başa konuşup kapalı kapılar ar- kasında anlaşıyor, ardından Amerıkan bombardıman ucak- ları Türkıye'ye çagnlıyor ABD uçak fılosu komutanının adı ne? Souchon olmasın? • Büyuk Millet Meclısı ışlevınden ve yetkılerınden soyutlarv mıştır, ANAP Meclıs grubuna dönuşmüstür, halkın yûzde 80 ıne karşıt bulunan ıktıdar partısı, parlamentonun üçte ıkk sıne yayılmıştır, Başbakan Akbulut ha var ha yok, hükûme- tın bakanları boş kararnamelere ımza atıyorlar, ANAP'ın li- berallerı dıye anılan sözde muhalefet kesımınde ıse kışılık yoksulluğu yuzünden bır tek kışı ağzını açıp konuşmuyor Cumhuriyet tarıhınde böyle bır şey ne yaşandı, ne görut- dü, ne ışttıldı, goz göre göre pıs bır savaşa doğru, adım adım yürüyoruz, bır çılgınlığın peşınde suruktenıyoruz. YAYINLARI İLHAN SELÇUK 7 000 lıra Ödemelı gonderılmez ÇAĞDAŞ YAYINLARI Turk Ocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-ISTANBUL UNIVERSITY 0F W0LL0HG0NG AVUSTRALYA'DA ÜNİVERSİTE GENEL, AKAOEMİK İNGİLİZCE UNJVERSjTE HAZIRLIK (1. Yıl) ÜNİVERSİTE, YUKSEK LİSANS Cl 362 39 59 (4) 2300687 (51) 31 67 24 ( 1 > M 2 ^ 9 f i ^ 2 3 0 0 7 5 4 , 5 1 ) 32 n 82 (ISTANBUL) (ANKARA) (tZMİR)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle