Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 1991 KENTtfAŞAM CUMHURİYET/15
İSTANBULDA BUGUN
• Uluslararası Unlu Mamuller Fuarı "Untek'91" saat
11.00'de Mecidiyeköy FM Kültür Merkezi'nde açılacak.
ISTANBUL'DA YARIN
• Prof. Dr. Nlmet özdaş, Yapı Endüstri Merkezi
Konferans Salonu'nda saat 17.00'de "Türklye'nln
Bilim Polttikası" konulu bir konuşma yapacak.
BtRMEKTUP
Çöpler çevreyi kirletiyor
• tstaabol Ünivcrsitcsi'nin bahçesinde toplanan çöplerin
yakılması çevreyi önemli ölçüde kirletiyor. Istanbul'un
bozulmamış ender yerlerinden biri olan ve öğrencilerin
dinlendiği bu ortamın daha dikkatli korunması
gerekiyor. EROL TUNÇKAYA
TOPKAPFDAN
YoUar yeniden onanlmalı
• Kaidçi'nin giriş yolunun asfaltlanmasuu isteyen
yurttaslar, bu konuda belediyenin duyarsız olduğumı
belirtiyorlar. özellikie yağmurlu havalarda yağmur
sulannın birikmesi sonucu geçiş imkânının olmadığı bu
bölgedeki yollann yeniden onanlması konusunda
yurttaslar yetkililerin dikkatini çekiyor.
Polis menıurunun katilleri
• Isatubal Haber Servisi — Sultançiftliği'nde bir
kereste fabrikasının yazıhanesinde öldürülen mali şubede
görevli polis memunı Kâmil Kurt'un katillerinin
yakalandıgı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre saldınnın
kereste fabrikası sahibinin dövdüğü kişiler tarafından
intikam amacıyla yazıhanenin kurşun yağmuruna
tutulması sonucu gerçekleştirildiği belirlendi. Olayla ilgili
3 kişi, kullanılan silahla birlikte ele geçirilerek gözaltma
alındı. Geni$ açıklamanın bugün emniyet müdürlüğünde
yapılacagı bildirildi. Kız kardeşini Almanya'dan getirecek
uçağın alana inip inmediğini öğrenmek isteyen Kerim
Kurt, ev sahibinin oglu Ibrahim Doğan'la birlikte telefon
etmek için yazıhaneye gitnüş, bu sırada açılan ateş
sonucu ölmüş, Doğan da yaralannnjtı.
Sinekle mücadele
• İSTANBUL (AA) — Istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nce 1991 ytlı sinekle mücadele için ilaçlama
işlemleri kapsamında kanalizasyonlara "sentetik Pretroit"
adh ilacın püskürtûlmesiyle başladı.
GEREKLÎ TELEFONLAR
• M b M a t 065
• Zakıta MMMiti: 527 57 00
• Mazvttlar MMMifc
172 13 73 -74-75 ve 088
• IStianza: 068
fapk MMtritİİ: 511 89 18
Carahp** T * 588 48 00
T»: 534 00 00
Tış: 340 01 00
TO nwar 345 46 80
Pt EtM: 131 22 09
Tatafcı fepıfta: 152 43 00
SSft Umrtr* 588 44 00 .
SSK Otaty*»: 132 30 00
SSK Sfatopr 358 67 60
• TMffc:
TraHı fate m.: 176 24 14 (tet),
356 04 85-86 (Kadıköy)
•N|t Tnflk: 377 22 07 (E-5).
356 04 86 (Şehınçi),
314 36 (B Çekmece)
• THY:
k Hattar 573 13 31,
Dı» ttattar. 573 04 33.
Sartral: 574 73 00,
•nenrasrta: 574 82 00 (25 hat)
• ODY:
SMKI Daw«M: 527 00 50,
ILftşa tom**x 338 30 50
• VAP1M:
Ş«Ur Ibttan: 526 40 20.
144 42 33,
OMriz Otofeisi: 543 05 25
• METEMOUUİ:
(Hava tahminı öflrenme) 573 89 80
• ElBCTrtt AMZA:
: 526 62 74.
150 83 50,
348 71 40
THL069
MMHZA:
: 522 97 03.
147 51 10,
Ka*Ûr 391 14 82.
BIIRSA'DA
HOTEL AJVATOLİA'DA
KALEVIR
Özel Kampanya Fiatlanmızdan
Siz de Vararlarun
2 Kişi I gece *y*>^
Oda + kahvaltı+Akşam yemeğ\7.7,^ OOflTT
KDVdahıl ' s»wvıu.
SimesüVde 3 0 0 . 0 0 0 TL.
Hotel Anatolia Bursa
* * • •
Çekırge Meydanı Tel: 24.367110 (8 Hat)
Fax: 24.367118 Tlx: 32055 Maro Tr.
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
ELEKTRİK-HAVAGAZI VE OTOBÜS
İŞLETMESİ MÜESSESESİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DUYURU
1- Kentiçi yolcu taşımacılığına uygun 252 adet otobüs, fiat ve
teklif isteme usulü ile satın almacaktır.
2- Bu alımlaria ilgili Şartnameler Toros Sok. No: 20 Sıhhiye/AN-
KARA adresindeki EGO Genel Müdüriüğü İkm. inş. ve Tes. Dai.
Bşk Ticaret Müdürlüğü'nden ücret karşılığı aiınabilir.
3- Ihaleye iştirak edeceklerin, şartnamesine göre hazırlayacak-
ları tekliflenni en geç 26.2.1991 günü saat 14.00'e kadar aynı ad-
resteki İdari İşler Dairesi Başkanlığı Genel Evrak Şefliği'ne
vermeleri veya anılan saatte olacak şekilde göndermeleri gerek-
mektedir Postadaki gecikmeler kabul edilmez.
4- Ihaleye katılacak olanlar yasal ikametgâh belgesi ıle Ticaret
ve Sanayi Odası'na kayıtlı olduklarına ılişkin belgeyi teklif mektup-
lanna ekleyecekler ve teklrf edeceklen bedelın %3'ü oranında geçicı
teminat vereceklerdir
5- İdari ve teknik şartnameler de imzalanarak teklifle birlikte ve-
rilecektir
6- Fiatlara KDV dahil edilmeyecektır.
7- Kuruluşumuz 2886 sayılı yasaya bağlı değildir.
tLAN
TOKAT 2. İCRA TETKİK MERCİİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Tokat Merkez Sanayi Sitesi Fabrikalar blok Tokat adresinde ka-
yıth Alpay Kollektif Şirketi vekili tarafından; "Konkordato muhleti
verilmesi" isteminde bulunulmuş olup; Talebin I.t.K. 287/1. mad-
desi uyannca ilanına karar verilmiştir.
ttirazda bulunmak isteyen alacaklılann ilan tarihinden ilibaren 10
gün içerisınde mahkememizin 1990/41 esas nolu dosyasına itirazla-
rını bildirmeleri ilan olunur.
Basın: 17407
Kutlama töreninde, otele 25, 30 ve 35 yıl hizmet vennis personel, Vetabi Koç ile batıra fotografı çektirdi. (Fotograf: Uğnr Günyüz)
Divan Oteli 35 yaşında•/lstanbul Haber Servisi — Koç Grubu bünyesinde
bulunan TUr-Yat Turistik ve Yatırım Hizmetleri AŞ-
nin bir kuruluşu olan Divan Oteli'nin 35. kuruluş yıl-
dönümü dün törenle kutlandı.
16 Ocak 19S6yılmda ilk müşterisini kabul eden ote-
lin 35. kuruluş yıldönümü törenine, aralarında Vehbi
Koç ile kızı Semahat Arsel'in de bulunduğu Koç Ai-
lesi temsilcileri, Divan Oteli yetkilileri, otele 25, 30 ve
35 yıl hizmet vermiş personel katıldı.
Vehbi Koç, otelin kuruluş öyküsünü şöyle anlattu
• "lstanbuVa ük gelişim 1916 senesindedir. O zaman-
lar Sirkeci'de Şahin Paşa ve Aydın otelleri vardu Son-
radart Özipek Palas yapıldu Beyoğlu tarafında ise Pera
Palas, Tokatlıyan ve Park otelleri mevcuttu. Bu otel-
ler, genellikle Türkiye'deki Rumlar ve Ermeniler ta-
rafından işletilirdi. O zamanki işadamlarının çoğu
Ptark Oteli'nde kalırlardu Ben de tstanbul'agelişlerim-
de önceleri Şahin Palas, Aydın Oteli ve özipek Pa-
las'ta, sonralan Park Oteli'nde kalırdun. Ayazpaşa
1
daki Park Oteli, manzarası güzel, gürultüsüz, rahat
bir oteldL Tek kişilik bir oda lOliraydı. Aradan sene-
ler geçti. Çocuklar arka arkaya tstanbul'daki Ameri-
kan Koleji'ne okumaya geldiler. Bir taraftan da işle-
rim icabı ailece îstanbul'a gelmeye karar verdik. Di-
van Oteli'nin bulunduğu yeri 250 bin liraya Tatariai-
lesinden aldım. Üst katları apartman daireleri yapıp
bir ktsmında oturmayı, bir ktsmını kiraya vermeyi, al-
tında da bir otomobil mağazası açmayı düşünüyor-
dum. tşlerim büyüdükçe dışandan işadamlan gelme-
ye başladı. Park Otel'de oda bulmak çok zordu. Bu
ihtiyaçtan dolayı, bu binanın bir kısmınt misafirha-
ne yaparak, şimdi bulunduğu yerdeki otel inşaatına
başladı. Otel yapma fikri bende de uyandu Bir hayli
düşündükten sonra biz de ufak da olsa bir otel yap-
maya karar verdik. Hükümete müracaat ettik. Döviz
çok kıtn. Eylül 1955'te tstanbul'da yapılacak 'Para Fo-
nu Toplantısı 'na gelecek misafirlere tahsis etmek şar-
tı ile ve o tarihe kadar yetiştireceğime dair elimden
bir taahhütname alarak, döviz verdiler."
Bu oteli bitirmek için çok çalışmak gerektiğini, ken-
disinin de şantiye şefi olarak çalıştığını anlatan Vehbi
Koç, oteli 6Eylül 1955'teyapılan "Para Fonu Toplan-
tısı"nayetiştirdiklerinisöyledi. Koç, otelin adının na-
sıl bulunduğunu da şöyle anlattı:
"Stra otele bir isim bulmaya geldi. 22 yaıarımızm
teklif ettiği 66 isim arasmdan 4 kişilik birjüri heye-
tinde, telafuzunun her lisanda kolayhğı, kısahğı ve bü-
hassa manasımn Türk tarihi ile yakından alakalı bir-
çok mefhumlara delalet etmesi bakımından Fikret
Adiltn önerdiği "Divan" ismi tercihişayan görülerek
seçildL"
Koç, 1956 yılının ocak ayında faaliyete geçen Di-
van Oteli'nin, dönemin Başbakam Adnan Menderes
ile bakanlarmm da kattldığı açılış töreninde, Münir
Nurettin Selçuk, Cemal Reşit Rey ve Ayla Erduran'ın
da aralarında bulunduğu Türk müzisyenlerince bir
program hazırlandığını beiirtti.
Koç: Türkler pasta da yaparATtLLA DORSAY
Vehbi Koç, tam 90 yaşındaki bir in-
sandan beklenebilecek ve de beklenme-
yecek çeşitli özellikler taşıyor. Divan'ın
35. yılı için yapılan basın toplantısından
önce gazeteciler için hazırlanmış zengin
büfenin hemen yanıbaşında bir masaya
oturup çay, kızarmış ekmek ve koc a bir
dilim beyaz peynirden (sonra benimle
konuşurken "ne kocaman peynirdi o"
diyor ve hepsini yiyemediğini söylüyor)
oluşan alabildiğine sade kahvaltısını et-
mesi, aslında tüm fotoğrafçıları seferber
etmek için iyi düşünülmüş bir "medya
tanıtımı" değil mi? Hayır değil. Kpç'-
un kusağı, bu tür tanıtım inceliklerini bi-
len ve kullanan bir kuşak değil. Vehbi
Koç, orada o kahvaltıyı tüm doğallığı ile
ediyor. Tıpkı konuşmamızda zaman za-
man bir çocuk, yaramaz bir çocuk gibi
neşelenmesi, kimi olayları anımsayıp
kahkahayla gülmesi gibi!
Toplantıdan sonra kızı Semahat Ar-
sel'in eşliğinde onunla baş başa kalıyo-
ruz. Ve bu artık adı 20. yüzyıl Türkiye-
si'yle birlikte anılan efsaneleşmiş insa-
na soruyorum:
— Divan Oteli'nin kuruluş öyküsünü
basın toplantınızda anlatünız. Ben me-
rak ediyorum: O yıllarda, yani 1950'-
lerde Türkiye'de turizmin bugün oldu-
ğu gibi önem taşıyacağını hiç dttşünmüş
müydunüz?
V. KOÇ — Ben o yıllarda dışarı git-
tikçe -en çok İtalya'ya, Yunanistan'a
giderdim- Türkiye'nin de istikbalinin tu-
rizmde olduğuna inanırdım. Ve bütün
konuşmalanmda turizmden bahsetmi-
şimdir.
— Peki Divan'dan sonra ttırizm ala-
nında bir faaliyet göstermek için çok
uzun zaman beklediniz. AntaJya'daki
Talya Otel'e kadar. Niçin?
V. KOÇ — O otele basladığımızda,
1960'larda Almanlarla birBkte hem onu,
hem de büyük bir tatil köyü yaptırmak
düşüncemiz vardı. Ama bu işte politika
o kadar rol oynuyor ki... Çok güçlük-
ler çıkanldı. Bir defa Demokrat Parti za-
manında beni Halk Partili diye bellemiş-
lerdi, hep öyle sandılar. Sonra da çok
idari güçlükler çıktı.
— Yani gecmiş hükümetler zamanın-
da turizm yeterince desteklenmedi, teş-
vik görmedi mi sizce?
V. KOÇ — Demokrat Parti dönemin-
de sanayi yatırımlan artmıştır. Ama tu-
rizm o zaman bile bilinmeyen, önemi an-
laşılmayan bir alandı. Hiçbir teşvik fî-
lan yoktu.
— Koç yatırımlan olarak 2 büyuk tu-
rizm yatınmınız var?
V. KOÇ — Hayır, üç tane... 2 yıl ön-
ce de AJtın Yunus'u satın aldık. %80'i
bizde.
— Sizin bir de pastaneter olayınız v«r.
35. yıl raporunda var, Divan Oteli'nden
Ankara Divan'a, Bebek'ten Erenköy'e
çeşitli pastaneleriniz var. Bir de ülkemiz-
de ilk kez sanayi kurmuş özel sektör ola-
rak çok değişik alaolara yatmm yapmış
bir Koç Holding imajı var. Peki pasta-
necilik gibi bir uğraşın bunca ağır sana-
yi içinde yeri ne? Bu gerçekten kâıiı bir
is mi?
V. KOÇ — Biz Divan Oteli'ne başia-
dığımızda tüm pasta, tatlı, çikolata iş-
leri yabancıların veya azınlıkların elin-
deydi. Sanki Türkler bu işi yapamaz! Biz
getirttiğimiz yabana mudür ve pasta uz-
manlarından bu işi öğrenince niye yap-
mayalım dedik. Ve gördüğu ilgi büyük
oldu.
— Yani bu rantabl, iyi bir yaünm nu?
V. KOÇ — Hayır. Bana sorarsanız
hayır, ama işin şam şerefi için girdik.
— Otelcilik öyle sayılmaz herhalde?
V. KOÇ — Otelcilik de doğrusu ar-
tık iyi bir yatırım değil. Bilen bilmeyen
herkes girdi. Şimdi çoğu perişan vaziyet-
te.
— Siz bu son dönemde taükümetin
sermaye gruplanna kimi turistik yöreleri
49 yıllığına kira ile vermesi projelerine
katıldınız mı?
V. KOÇ — Hayır. Bizım yatınmları-
mız belli, ortada... Onun ötesinde boy-
le bir seye girmedik. Yalnız aldığımız Al-
tın Yunus Oteli, böyle 49 yıllığına bir ki-
raya bağlı.
— Sayın Koç, Divan Oteli'nin mut-
fağı dünyaca ünlü. Mukemmel bir mut-
fak. Ama siz bu vemekleri yiyor musu-
nuz? Veya sağlığınız elveriyor mu?
yle birlikte içtiğiniz söylenir?
V. KOÇ — Doğan Nadi'yi tanıdım.
Çok da severdim. Önceleri Park OteF-
de içerdi. Sonra Divan'a gelirdi. Saat-
lerce kalırdı. Ben onunla aşık atamaz-
dım. Bir iki kadeh içerdim onunla, ama
işte o kadar.
— İçki tercihiniz nedir?
V. KOÇ — Ben gençliğimde bira içer-
dim. Rakıyı belki bir iki kere içmişim-
dir. Aslında viski içerim, 1932'den be-
ri. Atatürk zamanında bizim Ankara'-
daki evimizde, merhum Saffet Arıkan
kiracıydı. Atatürk'e gelen viskiler ona
gelirdi, çünkü Atatürk rakıdan başka bir
şey pek içmezdi. Ben atla gezmekten
dönmüştüm bir gün... Pahalı olmasın
diye asansor yaptırmamışöm... Merdi-
venleri çıktım. Çizmelerle fılan... "tn-
gilizler attan inince viski içerler" dedi.
Bana bardağı dayadı burnuma... Ben ne
olduğunu bile bilmiyorum. Önce hiç ho-
şuma gitmedi, ama sonra alıştım.
— Bir markanız var mı?
V. KOÇ — Hayır. Baalan illa da şu
marka olacak, Chivas-Regal olacak, bil-
mem 12 senelik olacak.. Benim hiç öyle
tercihim yok, ne bulursam onu içerim.
— Ne kadar içiyorsıınuz?
VEHBİ KOÇ'TAN
Biz Divan Oteli'ne basladığımızda,
tüm pasta, tatlı, çikolata işleri
yabancılann veya azınlıkların
elindeydi. Sanki Türkler bu işi
yapamazi.. Biz de getirdiğimiz
yabancı müdür ve pasta
uzmanlarından bu işi öğrenince,
niye yapmayalım dedik. Vegördüğü
ilgi büyük oldu.
Otelcilik doğrusu artık iyi bir
yatırım değil. Bilen-bilmeyen herkes
girdi. Şimdi çoğu perişan vaziyette.
V. KOÇ — Hayır, yemiyorum. Benim
yediğimin Divan Oteli'yle hiç ilişkisi
yok. Sabah kalkınca 2 bardak süt içe-
rim. Zaten erken yatıp erken kalkmışım-
dır. Tras olduktan sonra, o günün mey-
vesi ne varsa o gelir. Mesela şimdi elma
zamanı, elma gelir. Ondan sonra evde-
ki işlerime başlarım. Saat 10 buçukta,
çay, beyaz peynir ve krik krak yerim. Bu
sabah gördüğünüz gibi... Saat tam bir-
de yemeğimi yerim. O yemekte, börek,
çörek, yağlı şeyler yoktur. Aşçı talimat
almışrır, yağsız şeyler yapar. Her yemeğf
severim, yerim, ama az yerim.
— Et ve balık arasında bir tercihiniz
var mı?
V. KOÇ — Balık pahalı olduğu için
pek yemiyorum (gülüşmeler). Daha çok
tavuk yiyorum.
— Yemek rejiminiz yıllardan beri bem
aynı mı? Yoksa yaşla mı değişti?
V. KOÇ — Benim gençliğimden beri
kolestrolüm hep fazla oldu. Onun için
hep bir parça rejim yaptım. Zaten bü-
tün ailede kolestrol vardır.
— Peki içkiyle aranız nasıl? Sizin es-
ki Park Otelin barında Doğan Nadi'-
V. KOÇ — Günde bir bardak. Per-
şembeleri hariç...
— Perşembeleri tatil mi?
V. KOÇ — Evet, haftada bir gün iç-
ki de içmem, sigara da... Bu da perşem-
beleridir. Çarşamba gecesinden cuma
namazı sonrasına kadar içmem. Rama-
zanda da içmem. Bir ay içkiyi sigarayı
bırakınm.
— Kendinizi emekliye ayırdınız. Kaç
yıl oldn?
V. KOÇ — 1984'te oldu.
— Peki bn gerçek bir emeklilik mi?
Mnesseselerin hiçbir sorunuyla uğraşmı-
yor musunuz?
V. KOÇ — Şöyle: Herkes kendi işi-
nin başında. Ben teferruata girmiyorum,
ama onlara tavsiyelerde bulunuyorum.
Küçükten beri işe alıştığım için iş£iz ka-
lamıyorum. Kahrsam hasta olurum.
Onun için kendime iş arıyorum ve bu-
luyorum.
— Vehbi Koç'un hobileri nedir desek?
V. KOÇ — 35 yıl at bindim. 1967'de
attan düştüm, kollarım kırıldı. O tarih-
ten beri at yok. Onun yerine yürüyüş
var. Yemek ve uyku ne kadar mühim-
se, yûrüyüş de o kadar mühim... Haf-
tada 2-3 gün yürürüm.
— Dogayı severraisinlz?Örnefin de-
nizi, yüzmeyi?
V. KOÇ — Doğayı severim. Ama
yüzmeyi bilmem. Suya girerim de
yüzmem.
— Sayın Koç, Türkiye'de gelmiş geç-
miş politikaalardan en çok hangisiyle
yakınlığınız oldu?
V. KOÇ — En çok lsmet Pasa'yla ya-
kınlığun oldu. Celal Bayar'ın 1930-3l'de
vekil olduğundan 1946'da Demokrat
Parti'yi kuruncaya kadar dost kaldık.
Beni partiye almayı çok istedi, çok w-
rar etti. Girmediğimi görünce darıldı.
Ama son senelerinde o dostluk yeniden
devam etti. İnönu'yle de çok ilişkim var.
— O da viski içerdi sanıyorum?
V. KOÇ — Hayır, o rakı, ama en çok
votka içerdi. Ben 1936'dan itibaren An-
kara Ticaret Odası başkanıydım.
1939'da meşhur Erzincan zelzelesi oldu.
Yardım toplama işi bana düştü. O za
man Inönü benim nasıl çalıştığımı an-
ladı ve takdir etti. Ama bu ilişki hiçbir
zaman şahsi işlere, ticari konulara filan
bulaşmadı. O beni görmek isteyince ça-
ğınrdı. Çaya çağırırdı veya aksam yeme-
ğine çağınrdı. Yenilir içilir, artık canı sı-
kılırdı veya uykusu gelip beni sepetlemek
istediğinde 'Koç, senin uykun gelmiş'
derdi. Anlardık ki gitme zamanımız gel-
di.
— Size daha önce de çok soruldu.
ama bir de ben sorayım: Gençlere, özel-
likie iş bayaünda başan kazanmak, zen-
gin olraak isteyenlere ne tavsiye edersi-
niz?
V. KOÇ — Bir kere bizim devrimizle
bu devir arasında çok fark var. Mesela
şimdi ben hiç lisan bilmem. Yüksek tah-
silim falan yok. ama bu devirde yetiş-
mek isteyen gençlerin yüksek tahsili ve
lisans öğrenmesi şart. Ondan sonra da
çok çalışması lazım. Şimdiki gençler,
memuriyette olsun, iş hayatında olsun,
benim 60 yılda geldiğim yere 5 senede
gelmek istiyorlar. Olmaz. Biliyorsunuz,
mülkiyeden mezun olan bir genç önce vi-
layette memur oluyor. sonra kayma-
kam, vali muavini, sonra vali oluyor. Bu
arada pişiyor, tecrübe kazanıyor. Bir di-
ğer tavsiyem de sık sık yer değiştirme-
meleri. Biraz fazla maaş, kazanç için
oradan oraya geçiyorlar. Bu iyi bir yol
değil.
— Peki tutumluluk konusunda?
V. KOÇ — Şudur: Çeşme akarken
iyidir. Ama her zaman akmaz, bazen de
kurur. Onu hesaba katmalı, ayağjnı yor-
ganına göre uzatmalı.
— Peki günün rnodası soruyu sorayım
size: Savaş olacak mı?
Vehbi Koç, bu soru karşısında konuş-
mamızdaki en gevrek kahkahasını atı-
yor:
V. KOÇ — Onu bence Saddam bile
bümiyor. Onu ancak yukandaki biliyor.
Çok enteresan bir devir yaşıyoruz. Ne
olacagımız belirsiz. Türkiye'yi harbe sü-
riikleyecekler mi? Ben iki büyük savaş
gördüm. Bu savaş onlar gibi de olma-
yacak. Allah saktesın, Allah nerkese akıl
fikir versin..."
Kardeşimiz, canyoldaşımız
KAZIM
ARSLAN'ı
kaybettik.
Anısı mücadelemize ışık tutacaktır.
AHMET ARSLAN
1987 model bordo Serçe satılıktır.
Tel: 512 05 05 / 486-485
WM GÖKŞEN
^ j J SURUCU
Adres: Millet Cad. No: 20 Aksaray / İST. TEL: 525 30 00
5 ayfık bebeğimize
Acıbadem'de evimizde mesai saatleri içinde
bakacak bayan aranıyor. Tel: 325 58 05
TARABYA'DA
Sanatçilar ve Dostlar
Yapı Kooperatıffndekı
3 oda, 1 salon,
duşlu yatak odası 140 m2
hakkımı devrediyorum
Tel: 162 07 36
(Akşam)
Nüfus cüzdarum, sigorta
kartım, öğrenci pasom
kaybolmuştur. Hükürasüzdür.
RAMAZAN AKKOYUN
Boğaz paneli
Kazaya
davetiye
çıkarılıyor
İstanbul Haber Servisi —
İstanbul Boğazı'nı korumaya
yönelik ciddi önlemlerin alın-
maması deniz kazalanna dave-
tiye çıkartıyor. Deniz trafiği
bakımından yeterli önlemlerin
alınmamasının yanında kıyıla-
rın bilinçsizce doldurulması
Boğaz'ın doğal yapısının bo-
zulmasına neden oluyor.
Artan deniz kirliliğinin ve
deniz trafiğinin Boğaz'da ya-
rattığı olumsuzlukların görü-
şüldüğü ve çözüm yollannuı
arandığı lstanbul Boğazı pane-
li dün Mülkiyeliler Birliği'nde
yapıldı. Panele konuşmacı ola-
rak Isîanbul Bahkçılar Birliği
Danışmanı Mural Çetintaş,
Deniz Pilot Kaptanlar Derne-
ği Başkanı Saim Oğuzülgen,
lstanbul Büyükşehir Belediye
Meclisi Çevre Komisyon Baş-
kanı Nusret Avcı, lstanbul
Mülkiyeliler Birliği Genel Sek-
reteri Fıkre» Toksöz ve İTÜ öğ-
retim Uyesi Prof. İlham Artüz
katıldı.
Konuşmacılar, boğazlarda
büyük teknelerle avcılık yapıl-
ması ve midye avcılığının su
ürünlerinin azalmasına ve göç
yollarını değiştirmelerine ne-
den olduğu görüşünü savun-
dular. lstanbul Boğazı'ndaki
deniz trafiğinin sınırlandınl-
ması gerektiğini belirten Deniz
Pilot Kaptanlar Derneği Baş-
kanı Saim Oğuzülgen, Boğaz1
dan geçiş yapan tehlikeli mad-
de taşıyan gemilerin İstanbul
için çok büyük bir tehdit oldu-
ğunu beiirtti.
Prof. tlham Artii7 de masa
başında alınan kararlann de-
niz kirliliğini önleyemediğini,
yapılacak bilimsel analizlerin
doğrultusunda hareket edilme-
si gerektiğini beiirtti.
Çevre paneli
Tartilerüstü
politika
oluşmalı'
lstanbul Haber Servisi —
Türkiye'de, bütcenin ancak yüz
binde 22'sinin çevre koruma
fonu için aynldığı belirtilerek,
partilerustü bir çevre koruma
politikasının oluşturulması ge-
rektiği bildirildi.
DYP Fatih llçe Başkanlığı-
nca Dedeman Oteb'nde düzen-
lenen "Çevre Sorunları ve Al-
ternatif Çözümler" konulu pa-
neün ilk konuşmacısı Prof. Dr.
Turan tstanbullu, çevre sorun-
larırun var olduğu bir ülkede,
kalkınmadan söz edilemeyece-
ğini söyledi. Doc. Dr.
Günay Kocasoy, Iuzla Gölü-
nün, atık maddeler yüzünden
yok ediidiğini söylerken, sine-
ma sanatçısı mikrobiyolog
Ediz Hun, bilim adamlarının
alternatif enerji kullanımı ko-
nusunda çalışmalar yapmala-
n gerektiğini vurguladı. Prof.
Dr. Aysen Miiezzinoğlu, insan-
lığın, göçebe toplum düzenin-
den yerleşik toplum düzenine
geçmesiyle birlikte çevre soru-
nunun da başladığını söyledi.
Konuşrnacılardan Dr. Rehat
FaikoğİD ise İstanbul'da gün-
de 1000 ton insan dışkısının
denize aktığını söyleyerek, has-
tanelerdeki çöplerin, patlama-
ya hazır atom bombaları ol-
duklannı belinti.
Paneli yöneten Prof. Dr.
Kriton Curi, Türkiye'de çevre
sevgisinin olduğunu, ancak
çevreyi koruma bilincinin oluş-
madığını belirterek, açıkgöz
tüccar zihniyetinİH çevreyi kat-
lettiğini söyledi.
Kadıköy
Anlaşmalı
soygun
lstanbul Haber Servisi —
Kadıköy Belediyesi Imar Mû-
dürlüğü mutemedi, dün ban-
kadan cektiği 131 milyon lira-
nın kendisini spreyle bayılan
kişüerce çalındığını öne surdü.
Ancak, yapılan sorgulamada,
mutemet Ruhi Elçarpar'ın
soygunu bir arkadaşıyla plan-
ladığı ortaya çıktı. Mutemet
polis tarafından gözaltına alı-
nırken, kimliği saptanan suç
ortağının aranmasına başlan-
dı.
Kadıköy Belediyesi Imar
Müdürlüğü'nde 1986 yıhndan
bu yana çalışan Ruhi Elçar-
par, dün öğleye doğru bir po-
lis memuruyla birlikte Kadı-
köy Töbank Şubesi'ne gitti.
Buradan personele verilmek
üzere 131 milyon Ura çeken El-
çarpar, belediyeye geldiğinde
"sdnştuŞını" belirterek tuvale-
te gideceğini söyledi. Çantay-
la birlikte tuvalete giren mute-
metin bir süre sonra dışarıya
çıkmaması üzerine kapıyı açan
görevliler kendisini yan baygın
halde buldular. Mutemedin
yanında çantanın olmadığı be-
lirlendi.
Elçarpar, Haydarpaşa Nu-
mune Hastanesi'ne kaldırılıp
tedavisi yapınrken, polis tara-
fından da ifadesi alındı. Mu-
temedin sorgusunda, daha ön-
ce planladıklan gibi, bir arka-
daşının spreyle kendisini ba-
yılttıktan sonra parayı alarak
gittiği anlaşıldı.