18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1991 KENTtfAŞAM CUMHURİYET/15 İSTANBULDA BUGUN • Uluslararası Unlu Mamuller Fuarı "Untek'91" saat 11.00'de Mecidiyeköy FM Kültür Merkezi'nde açılacak. ISTANBUL'DA YARIN • Prof. Dr. Nlmet özdaş, Yapı Endüstri Merkezi Konferans Salonu'nda saat 17.00'de "Türklye'nln Bilim Polttikası" konulu bir konuşma yapacak. BtRMEKTUP Çöpler çevreyi kirletiyor • tstaabol Ünivcrsitcsi'nin bahçesinde toplanan çöplerin yakılması çevreyi önemli ölçüde kirletiyor. Istanbul'un bozulmamış ender yerlerinden biri olan ve öğrencilerin dinlendiği bu ortamın daha dikkatli korunması gerekiyor. EROL TUNÇKAYA TOPKAPFDAN YoUar yeniden onanlmalı • Kaidçi'nin giriş yolunun asfaltlanmasuu isteyen yurttaslar, bu konuda belediyenin duyarsız olduğumı belirtiyorlar. özellikie yağmurlu havalarda yağmur sulannın birikmesi sonucu geçiş imkânının olmadığı bu bölgedeki yollann yeniden onanlması konusunda yurttaslar yetkililerin dikkatini çekiyor. Polis menıurunun katilleri • Isatubal Haber Servisi — Sultançiftliği'nde bir kereste fabrikasının yazıhanesinde öldürülen mali şubede görevli polis memunı Kâmil Kurt'un katillerinin yakalandıgı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre saldınnın kereste fabrikası sahibinin dövdüğü kişiler tarafından intikam amacıyla yazıhanenin kurşun yağmuruna tutulması sonucu gerçekleştirildiği belirlendi. Olayla ilgili 3 kişi, kullanılan silahla birlikte ele geçirilerek gözaltma alındı. Geni$ açıklamanın bugün emniyet müdürlüğünde yapılacagı bildirildi. Kız kardeşini Almanya'dan getirecek uçağın alana inip inmediğini öğrenmek isteyen Kerim Kurt, ev sahibinin oglu Ibrahim Doğan'la birlikte telefon etmek için yazıhaneye gitnüş, bu sırada açılan ateş sonucu ölmüş, Doğan da yaralannnjtı. Sinekle mücadele • İSTANBUL (AA) — Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nce 1991 ytlı sinekle mücadele için ilaçlama işlemleri kapsamında kanalizasyonlara "sentetik Pretroit" adh ilacın püskürtûlmesiyle başladı. GEREKLÎ TELEFONLAR • M b M a t 065 • Zakıta MMMiti: 527 57 00 • Mazvttlar MMMifc 172 13 73 -74-75 ve 088 • IStianza: 068 fapk MMtritİİ: 511 89 18 Carahp** T * 588 48 00 T»: 534 00 00 Tış: 340 01 00 TO nwar 345 46 80 Pt EtM: 131 22 09 Tatafcı fepıfta: 152 43 00 SSft Umrtr* 588 44 00 . SSK Otaty*»: 132 30 00 SSK Sfatopr 358 67 60 • TMffc: TraHı fate m.: 176 24 14 (tet), 356 04 85-86 (Kadıköy) •N|t Tnflk: 377 22 07 (E-5). 356 04 86 (Şehınçi), 314 36 (B Çekmece) • THY: k Hattar 573 13 31, Dı» ttattar. 573 04 33. Sartral: 574 73 00, •nenrasrta: 574 82 00 (25 hat) • ODY: SMKI Daw«M: 527 00 50, ILftşa tom**x 338 30 50 • VAP1M: Ş«Ur Ibttan: 526 40 20. 144 42 33, OMriz Otofeisi: 543 05 25 • METEMOUUİ: (Hava tahminı öflrenme) 573 89 80 • ElBCTrtt AMZA: : 526 62 74. 150 83 50, 348 71 40 THL069 MMHZA: : 522 97 03. 147 51 10, Ka*Ûr 391 14 82. BIIRSA'DA HOTEL AJVATOLİA'DA KALEVIR Özel Kampanya Fiatlanmızdan Siz de Vararlarun 2 Kişi I gece *y*>^ Oda + kahvaltı+Akşam yemeğ\7.7,^ OOflTT KDVdahıl ' s»wvıu. SimesüVde 3 0 0 . 0 0 0 TL. Hotel Anatolia Bursa * * • • Çekırge Meydanı Tel: 24.367110 (8 Hat) Fax: 24.367118 Tlx: 32055 Maro Tr. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ELEKTRİK-HAVAGAZI VE OTOBÜS İŞLETMESİ MÜESSESESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DUYURU 1- Kentiçi yolcu taşımacılığına uygun 252 adet otobüs, fiat ve teklif isteme usulü ile satın almacaktır. 2- Bu alımlaria ilgili Şartnameler Toros Sok. No: 20 Sıhhiye/AN- KARA adresindeki EGO Genel Müdüriüğü İkm. inş. ve Tes. Dai. Bşk Ticaret Müdürlüğü'nden ücret karşılığı aiınabilir. 3- Ihaleye iştirak edeceklerin, şartnamesine göre hazırlayacak- ları tekliflenni en geç 26.2.1991 günü saat 14.00'e kadar aynı ad- resteki İdari İşler Dairesi Başkanlığı Genel Evrak Şefliği'ne vermeleri veya anılan saatte olacak şekilde göndermeleri gerek- mektedir Postadaki gecikmeler kabul edilmez. 4- Ihaleye katılacak olanlar yasal ikametgâh belgesi ıle Ticaret ve Sanayi Odası'na kayıtlı olduklarına ılişkin belgeyi teklif mektup- lanna ekleyecekler ve teklrf edeceklen bedelın %3'ü oranında geçicı teminat vereceklerdir 5- İdari ve teknik şartnameler de imzalanarak teklifle birlikte ve- rilecektir 6- Fiatlara KDV dahil edilmeyecektır. 7- Kuruluşumuz 2886 sayılı yasaya bağlı değildir. tLAN TOKAT 2. İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Tokat Merkez Sanayi Sitesi Fabrikalar blok Tokat adresinde ka- yıth Alpay Kollektif Şirketi vekili tarafından; "Konkordato muhleti verilmesi" isteminde bulunulmuş olup; Talebin I.t.K. 287/1. mad- desi uyannca ilanına karar verilmiştir. ttirazda bulunmak isteyen alacaklılann ilan tarihinden ilibaren 10 gün içerisınde mahkememizin 1990/41 esas nolu dosyasına itirazla- rını bildirmeleri ilan olunur. Basın: 17407 Kutlama töreninde, otele 25, 30 ve 35 yıl hizmet vennis personel, Vetabi Koç ile batıra fotografı çektirdi. (Fotograf: Uğnr Günyüz) Divan Oteli 35 yaşında•/lstanbul Haber Servisi — Koç Grubu bünyesinde bulunan TUr-Yat Turistik ve Yatırım Hizmetleri AŞ- nin bir kuruluşu olan Divan Oteli'nin 35. kuruluş yıl- dönümü dün törenle kutlandı. 16 Ocak 19S6yılmda ilk müşterisini kabul eden ote- lin 35. kuruluş yıldönümü törenine, aralarında Vehbi Koç ile kızı Semahat Arsel'in de bulunduğu Koç Ai- lesi temsilcileri, Divan Oteli yetkilileri, otele 25, 30 ve 35 yıl hizmet vermiş personel katıldı. Vehbi Koç, otelin kuruluş öyküsünü şöyle anlattu • "lstanbuVa ük gelişim 1916 senesindedir. O zaman- lar Sirkeci'de Şahin Paşa ve Aydın otelleri vardu Son- radart Özipek Palas yapıldu Beyoğlu tarafında ise Pera Palas, Tokatlıyan ve Park otelleri mevcuttu. Bu otel- ler, genellikle Türkiye'deki Rumlar ve Ermeniler ta- rafından işletilirdi. O zamanki işadamlarının çoğu Ptark Oteli'nde kalırlardu Ben de tstanbul'agelişlerim- de önceleri Şahin Palas, Aydın Oteli ve özipek Pa- las'ta, sonralan Park Oteli'nde kalırdun. Ayazpaşa 1 daki Park Oteli, manzarası güzel, gürultüsüz, rahat bir oteldL Tek kişilik bir oda lOliraydı. Aradan sene- ler geçti. Çocuklar arka arkaya tstanbul'daki Ameri- kan Koleji'ne okumaya geldiler. Bir taraftan da işle- rim icabı ailece îstanbul'a gelmeye karar verdik. Di- van Oteli'nin bulunduğu yeri 250 bin liraya Tatariai- lesinden aldım. Üst katları apartman daireleri yapıp bir ktsmında oturmayı, bir ktsmını kiraya vermeyi, al- tında da bir otomobil mağazası açmayı düşünüyor- dum. tşlerim büyüdükçe dışandan işadamlan gelme- ye başladı. Park Otel'de oda bulmak çok zordu. Bu ihtiyaçtan dolayı, bu binanın bir kısmınt misafirha- ne yaparak, şimdi bulunduğu yerdeki otel inşaatına başladı. Otel yapma fikri bende de uyandu Bir hayli düşündükten sonra biz de ufak da olsa bir otel yap- maya karar verdik. Hükümete müracaat ettik. Döviz çok kıtn. Eylül 1955'te tstanbul'da yapılacak 'Para Fo- nu Toplantısı 'na gelecek misafirlere tahsis etmek şar- tı ile ve o tarihe kadar yetiştireceğime dair elimden bir taahhütname alarak, döviz verdiler." Bu oteli bitirmek için çok çalışmak gerektiğini, ken- disinin de şantiye şefi olarak çalıştığını anlatan Vehbi Koç, oteli 6Eylül 1955'teyapılan "Para Fonu Toplan- tısı"nayetiştirdiklerinisöyledi. Koç, otelin adının na- sıl bulunduğunu da şöyle anlattı: "Stra otele bir isim bulmaya geldi. 22 yaıarımızm teklif ettiği 66 isim arasmdan 4 kişilik birjüri heye- tinde, telafuzunun her lisanda kolayhğı, kısahğı ve bü- hassa manasımn Türk tarihi ile yakından alakalı bir- çok mefhumlara delalet etmesi bakımından Fikret Adiltn önerdiği "Divan" ismi tercihişayan görülerek seçildL" Koç, 1956 yılının ocak ayında faaliyete geçen Di- van Oteli'nin, dönemin Başbakam Adnan Menderes ile bakanlarmm da kattldığı açılış töreninde, Münir Nurettin Selçuk, Cemal Reşit Rey ve Ayla Erduran'ın da aralarında bulunduğu Türk müzisyenlerince bir program hazırlandığını beiirtti. Koç: Türkler pasta da yaparATtLLA DORSAY Vehbi Koç, tam 90 yaşındaki bir in- sandan beklenebilecek ve de beklenme- yecek çeşitli özellikler taşıyor. Divan'ın 35. yılı için yapılan basın toplantısından önce gazeteciler için hazırlanmış zengin büfenin hemen yanıbaşında bir masaya oturup çay, kızarmış ekmek ve koc a bir dilim beyaz peynirden (sonra benimle konuşurken "ne kocaman peynirdi o" diyor ve hepsini yiyemediğini söylüyor) oluşan alabildiğine sade kahvaltısını et- mesi, aslında tüm fotoğrafçıları seferber etmek için iyi düşünülmüş bir "medya tanıtımı" değil mi? Hayır değil. Kpç'- un kusağı, bu tür tanıtım inceliklerini bi- len ve kullanan bir kuşak değil. Vehbi Koç, orada o kahvaltıyı tüm doğallığı ile ediyor. Tıpkı konuşmamızda zaman za- man bir çocuk, yaramaz bir çocuk gibi neşelenmesi, kimi olayları anımsayıp kahkahayla gülmesi gibi! Toplantıdan sonra kızı Semahat Ar- sel'in eşliğinde onunla baş başa kalıyo- ruz. Ve bu artık adı 20. yüzyıl Türkiye- si'yle birlikte anılan efsaneleşmiş insa- na soruyorum: — Divan Oteli'nin kuruluş öyküsünü basın toplantınızda anlatünız. Ben me- rak ediyorum: O yıllarda, yani 1950'- lerde Türkiye'de turizmin bugün oldu- ğu gibi önem taşıyacağını hiç dttşünmüş müydunüz? V. KOÇ — Ben o yıllarda dışarı git- tikçe -en çok İtalya'ya, Yunanistan'a giderdim- Türkiye'nin de istikbalinin tu- rizmde olduğuna inanırdım. Ve bütün konuşmalanmda turizmden bahsetmi- şimdir. — Peki Divan'dan sonra ttırizm ala- nında bir faaliyet göstermek için çok uzun zaman beklediniz. AntaJya'daki Talya Otel'e kadar. Niçin? V. KOÇ — O otele basladığımızda, 1960'larda Almanlarla birBkte hem onu, hem de büyük bir tatil köyü yaptırmak düşüncemiz vardı. Ama bu işte politika o kadar rol oynuyor ki... Çok güçlük- ler çıkanldı. Bir defa Demokrat Parti za- manında beni Halk Partili diye bellemiş- lerdi, hep öyle sandılar. Sonra da çok idari güçlükler çıktı. — Yani gecmiş hükümetler zamanın- da turizm yeterince desteklenmedi, teş- vik görmedi mi sizce? V. KOÇ — Demokrat Parti dönemin- de sanayi yatırımlan artmıştır. Ama tu- rizm o zaman bile bilinmeyen, önemi an- laşılmayan bir alandı. Hiçbir teşvik fî- lan yoktu. — Koç yatırımlan olarak 2 büyuk tu- rizm yatınmınız var? V. KOÇ — Hayır, üç tane... 2 yıl ön- ce de AJtın Yunus'u satın aldık. %80'i bizde. — Sizin bir de pastaneter olayınız v«r. 35. yıl raporunda var, Divan Oteli'nden Ankara Divan'a, Bebek'ten Erenköy'e çeşitli pastaneleriniz var. Bir de ülkemiz- de ilk kez sanayi kurmuş özel sektör ola- rak çok değişik alaolara yatmm yapmış bir Koç Holding imajı var. Peki pasta- necilik gibi bir uğraşın bunca ağır sana- yi içinde yeri ne? Bu gerçekten kâıiı bir is mi? V. KOÇ — Biz Divan Oteli'ne başia- dığımızda tüm pasta, tatlı, çikolata iş- leri yabancıların veya azınlıkların elin- deydi. Sanki Türkler bu işi yapamaz! Biz getirttiğimiz yabana mudür ve pasta uz- manlarından bu işi öğrenince niye yap- mayalım dedik. Ve gördüğu ilgi büyük oldu. — Yani bu rantabl, iyi bir yaünm nu? V. KOÇ — Hayır. Bana sorarsanız hayır, ama işin şam şerefi için girdik. — Otelcilik öyle sayılmaz herhalde? V. KOÇ — Otelcilik de doğrusu ar- tık iyi bir yatırım değil. Bilen bilmeyen herkes girdi. Şimdi çoğu perişan vaziyet- te. — Siz bu son dönemde taükümetin sermaye gruplanna kimi turistik yöreleri 49 yıllığına kira ile vermesi projelerine katıldınız mı? V. KOÇ — Hayır. Bizım yatınmları- mız belli, ortada... Onun ötesinde boy- le bir seye girmedik. Yalnız aldığımız Al- tın Yunus Oteli, böyle 49 yıllığına bir ki- raya bağlı. — Sayın Koç, Divan Oteli'nin mut- fağı dünyaca ünlü. Mukemmel bir mut- fak. Ama siz bu vemekleri yiyor musu- nuz? Veya sağlığınız elveriyor mu? yle birlikte içtiğiniz söylenir? V. KOÇ — Doğan Nadi'yi tanıdım. Çok da severdim. Önceleri Park OteF- de içerdi. Sonra Divan'a gelirdi. Saat- lerce kalırdı. Ben onunla aşık atamaz- dım. Bir iki kadeh içerdim onunla, ama işte o kadar. — İçki tercihiniz nedir? V. KOÇ — Ben gençliğimde bira içer- dim. Rakıyı belki bir iki kere içmişim- dir. Aslında viski içerim, 1932'den be- ri. Atatürk zamanında bizim Ankara'- daki evimizde, merhum Saffet Arıkan kiracıydı. Atatürk'e gelen viskiler ona gelirdi, çünkü Atatürk rakıdan başka bir şey pek içmezdi. Ben atla gezmekten dönmüştüm bir gün... Pahalı olmasın diye asansor yaptırmamışöm... Merdi- venleri çıktım. Çizmelerle fılan... "tn- gilizler attan inince viski içerler" dedi. Bana bardağı dayadı burnuma... Ben ne olduğunu bile bilmiyorum. Önce hiç ho- şuma gitmedi, ama sonra alıştım. — Bir markanız var mı? V. KOÇ — Hayır. Baalan illa da şu marka olacak, Chivas-Regal olacak, bil- mem 12 senelik olacak.. Benim hiç öyle tercihim yok, ne bulursam onu içerim. — Ne kadar içiyorsıınuz? VEHBİ KOÇ'TAN Biz Divan Oteli'ne basladığımızda, tüm pasta, tatlı, çikolata işleri yabancılann veya azınlıkların elindeydi. Sanki Türkler bu işi yapamazi.. Biz de getirdiğimiz yabancı müdür ve pasta uzmanlarından bu işi öğrenince, niye yapmayalım dedik. Vegördüğü ilgi büyük oldu. Otelcilik doğrusu artık iyi bir yatırım değil. Bilen-bilmeyen herkes girdi. Şimdi çoğu perişan vaziyette. V. KOÇ — Hayır, yemiyorum. Benim yediğimin Divan Oteli'yle hiç ilişkisi yok. Sabah kalkınca 2 bardak süt içe- rim. Zaten erken yatıp erken kalkmışım- dır. Tras olduktan sonra, o günün mey- vesi ne varsa o gelir. Mesela şimdi elma zamanı, elma gelir. Ondan sonra evde- ki işlerime başlarım. Saat 10 buçukta, çay, beyaz peynir ve krik krak yerim. Bu sabah gördüğünüz gibi... Saat tam bir- de yemeğimi yerim. O yemekte, börek, çörek, yağlı şeyler yoktur. Aşçı talimat almışrır, yağsız şeyler yapar. Her yemeğf severim, yerim, ama az yerim. — Et ve balık arasında bir tercihiniz var mı? V. KOÇ — Balık pahalı olduğu için pek yemiyorum (gülüşmeler). Daha çok tavuk yiyorum. — Yemek rejiminiz yıllardan beri bem aynı mı? Yoksa yaşla mı değişti? V. KOÇ — Benim gençliğimden beri kolestrolüm hep fazla oldu. Onun için hep bir parça rejim yaptım. Zaten bü- tün ailede kolestrol vardır. — Peki içkiyle aranız nasıl? Sizin es- ki Park Otelin barında Doğan Nadi'- V. KOÇ — Günde bir bardak. Per- şembeleri hariç... — Perşembeleri tatil mi? V. KOÇ — Evet, haftada bir gün iç- ki de içmem, sigara da... Bu da perşem- beleridir. Çarşamba gecesinden cuma namazı sonrasına kadar içmem. Rama- zanda da içmem. Bir ay içkiyi sigarayı bırakınm. — Kendinizi emekliye ayırdınız. Kaç yıl oldn? V. KOÇ — 1984'te oldu. — Peki bn gerçek bir emeklilik mi? Mnesseselerin hiçbir sorunuyla uğraşmı- yor musunuz? V. KOÇ — Şöyle: Herkes kendi işi- nin başında. Ben teferruata girmiyorum, ama onlara tavsiyelerde bulunuyorum. Küçükten beri işe alıştığım için iş£iz ka- lamıyorum. Kahrsam hasta olurum. Onun için kendime iş arıyorum ve bu- luyorum. — Vehbi Koç'un hobileri nedir desek? V. KOÇ — 35 yıl at bindim. 1967'de attan düştüm, kollarım kırıldı. O tarih- ten beri at yok. Onun yerine yürüyüş var. Yemek ve uyku ne kadar mühim- se, yûrüyüş de o kadar mühim... Haf- tada 2-3 gün yürürüm. — Dogayı severraisinlz?Örnefin de- nizi, yüzmeyi? V. KOÇ — Doğayı severim. Ama yüzmeyi bilmem. Suya girerim de yüzmem. — Sayın Koç, Türkiye'de gelmiş geç- miş politikaalardan en çok hangisiyle yakınlığınız oldu? V. KOÇ — En çok lsmet Pasa'yla ya- kınlığun oldu. Celal Bayar'ın 1930-3l'de vekil olduğundan 1946'da Demokrat Parti'yi kuruncaya kadar dost kaldık. Beni partiye almayı çok istedi, çok w- rar etti. Girmediğimi görünce darıldı. Ama son senelerinde o dostluk yeniden devam etti. İnönu'yle de çok ilişkim var. — O da viski içerdi sanıyorum? V. KOÇ — Hayır, o rakı, ama en çok votka içerdi. Ben 1936'dan itibaren An- kara Ticaret Odası başkanıydım. 1939'da meşhur Erzincan zelzelesi oldu. Yardım toplama işi bana düştü. O za man Inönü benim nasıl çalıştığımı an- ladı ve takdir etti. Ama bu ilişki hiçbir zaman şahsi işlere, ticari konulara filan bulaşmadı. O beni görmek isteyince ça- ğınrdı. Çaya çağırırdı veya aksam yeme- ğine çağınrdı. Yenilir içilir, artık canı sı- kılırdı veya uykusu gelip beni sepetlemek istediğinde 'Koç, senin uykun gelmiş' derdi. Anlardık ki gitme zamanımız gel- di. — Size daha önce de çok soruldu. ama bir de ben sorayım: Gençlere, özel- likie iş bayaünda başan kazanmak, zen- gin olraak isteyenlere ne tavsiye edersi- niz? V. KOÇ — Bir kere bizim devrimizle bu devir arasında çok fark var. Mesela şimdi ben hiç lisan bilmem. Yüksek tah- silim falan yok. ama bu devirde yetiş- mek isteyen gençlerin yüksek tahsili ve lisans öğrenmesi şart. Ondan sonra da çok çalışması lazım. Şimdiki gençler, memuriyette olsun, iş hayatında olsun, benim 60 yılda geldiğim yere 5 senede gelmek istiyorlar. Olmaz. Biliyorsunuz, mülkiyeden mezun olan bir genç önce vi- layette memur oluyor. sonra kayma- kam, vali muavini, sonra vali oluyor. Bu arada pişiyor, tecrübe kazanıyor. Bir di- ğer tavsiyem de sık sık yer değiştirme- meleri. Biraz fazla maaş, kazanç için oradan oraya geçiyorlar. Bu iyi bir yol değil. — Peki tutumluluk konusunda? V. KOÇ — Şudur: Çeşme akarken iyidir. Ama her zaman akmaz, bazen de kurur. Onu hesaba katmalı, ayağjnı yor- ganına göre uzatmalı. — Peki günün rnodası soruyu sorayım size: Savaş olacak mı? Vehbi Koç, bu soru karşısında konuş- mamızdaki en gevrek kahkahasını atı- yor: V. KOÇ — Onu bence Saddam bile bümiyor. Onu ancak yukandaki biliyor. Çok enteresan bir devir yaşıyoruz. Ne olacagımız belirsiz. Türkiye'yi harbe sü- riikleyecekler mi? Ben iki büyük savaş gördüm. Bu savaş onlar gibi de olma- yacak. Allah saktesın, Allah nerkese akıl fikir versin..." Kardeşimiz, canyoldaşımız KAZIM ARSLAN'ı kaybettik. Anısı mücadelemize ışık tutacaktır. AHMET ARSLAN 1987 model bordo Serçe satılıktır. Tel: 512 05 05 / 486-485 WM GÖKŞEN ^ j J SURUCU Adres: Millet Cad. No: 20 Aksaray / İST. TEL: 525 30 00 5 ayfık bebeğimize Acıbadem'de evimizde mesai saatleri içinde bakacak bayan aranıyor. Tel: 325 58 05 TARABYA'DA Sanatçilar ve Dostlar Yapı Kooperatıffndekı 3 oda, 1 salon, duşlu yatak odası 140 m2 hakkımı devrediyorum Tel: 162 07 36 (Akşam) Nüfus cüzdarum, sigorta kartım, öğrenci pasom kaybolmuştur. Hükürasüzdür. RAMAZAN AKKOYUN Boğaz paneli Kazaya davetiye çıkarılıyor İstanbul Haber Servisi — İstanbul Boğazı'nı korumaya yönelik ciddi önlemlerin alın- maması deniz kazalanna dave- tiye çıkartıyor. Deniz trafiği bakımından yeterli önlemlerin alınmamasının yanında kıyıla- rın bilinçsizce doldurulması Boğaz'ın doğal yapısının bo- zulmasına neden oluyor. Artan deniz kirliliğinin ve deniz trafiğinin Boğaz'da ya- rattığı olumsuzlukların görü- şüldüğü ve çözüm yollannuı arandığı lstanbul Boğazı pane- li dün Mülkiyeliler Birliği'nde yapıldı. Panele konuşmacı ola- rak Isîanbul Bahkçılar Birliği Danışmanı Mural Çetintaş, Deniz Pilot Kaptanlar Derne- ği Başkanı Saim Oğuzülgen, lstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Çevre Komisyon Baş- kanı Nusret Avcı, lstanbul Mülkiyeliler Birliği Genel Sek- reteri Fıkre» Toksöz ve İTÜ öğ- retim Uyesi Prof. İlham Artüz katıldı. Konuşmacılar, boğazlarda büyük teknelerle avcılık yapıl- ması ve midye avcılığının su ürünlerinin azalmasına ve göç yollarını değiştirmelerine ne- den olduğu görüşünü savun- dular. lstanbul Boğazı'ndaki deniz trafiğinin sınırlandınl- ması gerektiğini belirten Deniz Pilot Kaptanlar Derneği Baş- kanı Saim Oğuzülgen, Boğaz1 dan geçiş yapan tehlikeli mad- de taşıyan gemilerin İstanbul için çok büyük bir tehdit oldu- ğunu beiirtti. Prof. tlham Artii7 de masa başında alınan kararlann de- niz kirliliğini önleyemediğini, yapılacak bilimsel analizlerin doğrultusunda hareket edilme- si gerektiğini beiirtti. Çevre paneli Tartilerüstü politika oluşmalı' lstanbul Haber Servisi — Türkiye'de, bütcenin ancak yüz binde 22'sinin çevre koruma fonu için aynldığı belirtilerek, partilerustü bir çevre koruma politikasının oluşturulması ge- rektiği bildirildi. DYP Fatih llçe Başkanlığı- nca Dedeman Oteb'nde düzen- lenen "Çevre Sorunları ve Al- ternatif Çözümler" konulu pa- neün ilk konuşmacısı Prof. Dr. Turan tstanbullu, çevre sorun- larırun var olduğu bir ülkede, kalkınmadan söz edilemeyece- ğini söyledi. Doc. Dr. Günay Kocasoy, Iuzla Gölü- nün, atık maddeler yüzünden yok ediidiğini söylerken, sine- ma sanatçısı mikrobiyolog Ediz Hun, bilim adamlarının alternatif enerji kullanımı ko- nusunda çalışmalar yapmala- n gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Aysen Miiezzinoğlu, insan- lığın, göçebe toplum düzenin- den yerleşik toplum düzenine geçmesiyle birlikte çevre soru- nunun da başladığını söyledi. Konuşrnacılardan Dr. Rehat FaikoğİD ise İstanbul'da gün- de 1000 ton insan dışkısının denize aktığını söyleyerek, has- tanelerdeki çöplerin, patlama- ya hazır atom bombaları ol- duklannı belinti. Paneli yöneten Prof. Dr. Kriton Curi, Türkiye'de çevre sevgisinin olduğunu, ancak çevreyi koruma bilincinin oluş- madığını belirterek, açıkgöz tüccar zihniyetinİH çevreyi kat- lettiğini söyledi. Kadıköy Anlaşmalı soygun lstanbul Haber Servisi — Kadıköy Belediyesi Imar Mû- dürlüğü mutemedi, dün ban- kadan cektiği 131 milyon lira- nın kendisini spreyle bayılan kişüerce çalındığını öne surdü. Ancak, yapılan sorgulamada, mutemet Ruhi Elçarpar'ın soygunu bir arkadaşıyla plan- ladığı ortaya çıktı. Mutemet polis tarafından gözaltına alı- nırken, kimliği saptanan suç ortağının aranmasına başlan- dı. Kadıköy Belediyesi Imar Müdürlüğü'nde 1986 yıhndan bu yana çalışan Ruhi Elçar- par, dün öğleye doğru bir po- lis memuruyla birlikte Kadı- köy Töbank Şubesi'ne gitti. Buradan personele verilmek üzere 131 milyon Ura çeken El- çarpar, belediyeye geldiğinde "sdnştuŞını" belirterek tuvale- te gideceğini söyledi. Çantay- la birlikte tuvalete giren mute- metin bir süre sonra dışarıya çıkmaması üzerine kapıyı açan görevliler kendisini yan baygın halde buldular. Mutemedin yanında çantanın olmadığı be- lirlendi. Elçarpar, Haydarpaşa Nu- mune Hastanesi'ne kaldırılıp tedavisi yapınrken, polis tara- fından da ifadesi alındı. Mu- temedin sorgusunda, daha ön- ce planladıklan gibi, bir arka- daşının spreyle kendisini ba- yılttıktan sonra parayı alarak gittiği anlaşıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle