23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 1991 KULTÜR-SANAT CUMHURÎYET/7 SER8I Prof. Tunaya'nın ilk sergisi • Kiiltör Servisi — Istanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nin kurucu dekanlığını yapan Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya'mn "Sanat Uçmaktı" başlıklı ilk kişisel desen sergisi 16 ocakta Emlak Bankası Sanat Galerisi'nde açılacak. Tunaya'nın çeşitli dönemJerde yaptığı resimleri 31 ocak tarihine dek sergilenecek. Tank Zafer Tünaya 1915 yılında Istanbul'da doğdu. Saint Benoit Lisesi'ni ve Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitiren Tunaya, aynı fakültenin Amme Hukuku ve Anayasa Hukuku doçentliği, Anayasa Hukuku profesörluğu ve fakülte dekanhğı görevlerinde bulundu. Tünaya, 1983 yılında emeküye aynldı. MÛZİK ~ PhU Collins 3 dalda aday • NEW YORK (AA)— 33'uncü geleneksel Grammy Müzik Ödülü adayları açıklandı. "Vision of Love" adlı plağıyla Mariah Carey yılın plağı, yılın şarkısı, yılın albüraü, en iyi yeni sanatçı ve en iyi kadın vokalist ödülune aday gösterildi. Wilson PhilJips adlı üç kadından oluşan grup da, yılın şarkısı, yılın albümü ve en iyi yeni artisti ile en iyi pop şarkısı söyleyen ikili ya da grup ödüllerine aday gösterildi. PhiJ Collins, "...But Seriously" adlı albümü ile en iyi erkek pop vokalcisi, yıhn şarkısı ödüllerine, "Another day ın paradise" adlı şarkısıyla da yılın plağı ödülüne aday gösterildi. Janet Jackson "Black Cat" şarkısı için en iyi kadın rock vokalisti ve "Alright" şarkısı için en iyi kadın ritim ve blues vokalisti ödüllerine aday gösterildi. En iyi rock vokalisti adayları arasında Melissa Etheridge, Alannah Myles, Stevie Nicks ve Tına Turner, en iyi ritm, en iyi blues vokalisti adayları arasında ise Anita Baker, Pebbles, Patti Labelle ve Regina Belle de bulunuyor. En iyi yeni sanatçı odülüne ise Lisa Stansfield, rockçu The Black Crowes ve Kentucky Headhunters da aday gösterildiler. Carey ve Wilson Phillips ayrıca şarkı sözü yazarlarına verilen yılın şarkısı ödülüne de aday gösterildiler. Bu kategoride ayrıca Prince, O'Concor'ın söylediği "Nothing Compares 2 u" şarkısıyla aday gösterildi. Yıhn aibümü ödülüne aynca Phil Collins, "Back on the block" albümü için Quincy Jones ve "Please don't Hurt 'em" albümü için M.C. Hammer aday gösterildi. Hammer ayrıca yılın plağı ödülüne de aday gösterildi. Eski rockçular Eric Clapton, Neil Young ve Joe Cocker listelerin üst sıralarında dolaşan Jon Don Jovi ve Billy Idol ile yılın en iyi erkek roc vokalisti ödülüne aday gösterildiler. En iyi erkek pop vokalcisi ödülüne Collins'in yanı sıra Rod Stewart, Michael Bolton, Billy Joel, James lngram ve "Pretty Woman" filmindeki "Oh, Pretty VVoman" şarkısıyla Roy Orbison da aday gösterildiler. TİYATRO BKFye 'siyah mask' • Istanbul Haber Servisi — Bakırköy Belediye Tiyatro sanatçı kadrosunun oluşturulması için yapılan sınavda jüri heyetinin tavnnı protesto eden bir grup tiyatro sanatçısı, Bakırköy Belediye Tiyatrosu önüne "siyah mask" bıraktı. Adile Naşit Kültür Merkezi'nde bulunan tiyatronun kapısına maskı bırakan Mustafa Suphi, Kazım Eryüksel, Doğan luran ve Kutay Köktürk, protestocu sanatçılar adına bir de bildiri okudular. 100 kadar sanatçının imzaladığı belirtilen bildiride, "Bakırköy Belediye Tiyatrosu'nun oluşumuna büyük bir iyiniyet ve heyecanla yaklaşan yıllann tiyatro oyunculan. akıl almaz ve çagdışı davranışlarla karşılaştılar. Kadrolaşma için gerekli yasal prosediirün işletilmesine hiçbir itirazımız yok. Ancak sınav jürisini oluşturan meslektaslanmızın sınava katılan yıllann profesyonel oyuncusu arkadaşlarıınıza gosterdikleri 'onur kıncı' tavır karsısında şasınp kaldık. Bu tavrı kınıyoruz" dendi. Konuyla ilgili olarak görüşünü aldığımız Bakırköy Belediye Tiyatrosu Genel Sanat yonetmeni Zeliha Berksoy ise şunları söyledi: "Bizim sınavla hukuki hiçbir ilişkimiz yok. Jüri, Bakırköy Belediyesi ile personel dairesinin, Ankara Devlet Tiyatroları Genel Müdurlüğü'ne başvurarak tçişleri Bakanhğı'nın talimatıyla istedikleri bağımsız bir kuruldur. Biz tiyatro olarak, sınavın herhangi bir dairedeki gibi belli rahatlık ve disiplin içinde yapılabilmesi için gereke"n yer ve araçları sağladık." Adnan Saygun'un cenazesi törenlerle toprağa verildi Yıınııs Emre ile uğurlandı84 yaşında yitirdiğimiz besteci Adnan Saygun için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) yapılan törende Devlet Opera Korosu, bestecinin 'Yunus Emre* oratoryosundan bir bölümü seslendirdi. Oratoryo 15 ocakta Ayasofya Müzesi'nde seslendirilecek. Kültür Servisi — 84 yaşında Şimdi o bizi ibretle seyrediyor. yitirdiğimiz besteci, eğitmen ve müzikolog Prof. Ahmed Adnan Saygun; yaklaşık 800 kisinin ka- tıldığı bir törenden sonra Zincir- likuyu Mezarhğı'nda toprağa verildi. Adnan Saygun için yapılan törenlerin ilki Mimar Sinan Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. DSP Genel Başkanı Biiient Ece- vit ve eşi Rahşan Ecevit, çok sa- yıda öğretim üyesi, öğrenciler ve sanatçılann katıldığı törende, saygı duruşunun ardından MSÜ Rektörü Prof. Giindüz Gökçe, MSÜ Konservatuvarı Müdürü Nuri İyicil ve Saygun'un öğren- cisi Özkan Manav birer k'onuş- ma yaptılar. lyicü konuşmasında "Adnan Saygun, dünya literatüıüne mal olmuş en saygın kompozitörii- miız olarak ber zaman aramız- da oJacakbr. Biz kooservatuvar aüesi olarak onun en çok iste- diği öz müziğimizin araşbnlma- sına devam edecegiz" dedi. özkan Manav da şunlan söy- ledi: "Saygon, egitimd olarak ögretmenlik değü, yol gösterici- Uk yapmıştır. Büyük sanatçda- n tanımak yapıtlannı tanımak- la mürokün oiur. Onun ilk eser- leri halen asılamamıs. Ancak kendisi Beethoven gibi sürekli kendini aşmıstır. Adnan Saygun 84. yaşında aramızdan aynldı ve 84 yaşında sanatının donığun- daydı." Ahmed Adnan Saygun için yapılan törenlerin ikincisi Ata- türk Kültür Merkezi'nde yer ai- dı. Bakanlıklardan, elciliklerden ve sanat çevresinden yaklaşık 800 kişinin yer aldığı bu tören- de ilk konuşmayı Prof. Müker- rem Berk yaptı. Mükerrem Berk, "50 yü ön- ce tanışma bahtiyartıgına erişti- ğim Adnan Saygun idealist, gözünü hiçbir seyden sakinma- yan bir kisiydi. Atatürk'ten al- dıgı ilhamla bizlere verdigi il- ham birieşince daha da büyüdü. Acaba onun yolundan devam edecek miyiz diye. Biz onun ide- allerine mutlaka varacağız" de- di. Daha sonra Azerbaycan Cumhuriyeti sanatçılanndan Lutfıya Imanov Adnan Say- gun'un Azerbaycan'da yakın- dan tanınan ve çok sevilen bir besteci olduğunu söyledi. Ima- nov, "Bu büyük sanatçı 'Kerem' operasının Azerbay- can'da tekrar sahnetenişini ne yazık ki göremedi" dedi. Ardından Macaristan Büyü- kelcisi Jeno Gyenis bir koşuşma yaparak şunlan söyledi: "Say- gun'un ebediyete intikali, bütün evren için çok büyük kayıp ol- duğu gibi biz Macarlar için özel- likle çok sarsıcıdır. Adnan Say- gun, Bela Bartok'un yakın ar- kadaşıydı. Prof. Saygun, Bar- tok'un halk şarkılannı araştın- şını daha sonra 1976'da bir ki- tapta anlatmıştı." SSCB'den Zabur Rüstemza- de ise sanatçının yapıtlannın Moskova, Leningrad gibi bü- yük kentlerde seslendirildiğini belirtti. MSÜ Rektörü Prof. Gündüz Gökçe ise Saygun'un yaşamı ve kişiliği üzerine yaptı- ğı konuşmasında Saygun'un Batılı anlamda çoksesli müziğin Türkiye'deki gerçek mimarı ol- duğunu bildîrerek şöyle devam etti: "O, çtkar hesaplannın ta- mamen dışında. sanat için öm- rünu tüketmisti. Atatürk, Say- gun'a ilk Turk operası 'Özsoy'u •smarlamıstı. Saygun'u en çok kıran, üzen nokta icracılanmı- zın onun eserlerini çalmaktaki isteksiziikkriydi. Onun ünlü "Yunus Emre" oratoryosunun bile şimdiye kadar Türkçe pla- ğı yapılanıamıştı. Ancak bu pta- gın yapılacağı müjdesini bugün Hikmet Şimşek'ten aldık". Gündüz Gökçe, Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'in hava şartları nedeniyle törene katıla- madığını belirtikten sonra Istan- bul Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in evinin soka- ğına Ahmed Adnan Saygun is- minin verileceğini söylediğini vurguladı. Daha sonra YÖK Başkam th- san Doğramacı da bir konuşma yaparak Adnan Saygun'un ya- pıtlannı seslendiren sanatçılara saygı ve teşekkürlerini sundu. Kültür Bakanhğı Güzel Sanat- lar Müdürü Mehmet Özel'in ko- nuşmasından sonra orkestra şefı Hikmet Şimsek sahnede yer al- dı. Şimsek"Ben yas daygnlan- raı dile getirnıeyecefinı, ancak kaybolanlar için agıt yakıfar" dedi ve devam etti: "Şn aald duygulanm, çok zaman yine ay- nı sahaede seninle paylasbğım duygulanmdan farklı. Gene bu sahnedesin ancak ber zamanki çılgınca alkış sesleri yok. Ama btıradaküerüı kalplerindeki tını- lan duyuyorsun. Biz senin eser- lerine yeterince layık olamadık, sana çok borçluyuz. Ancak 33 yddu- dilegin olan 'Yunus Emre' oratoryosunun Ayasofya Müze- si'nde sesJendirilmesini 15 ocak- ta gerçekleştirecegiz." Konuşmanm ardından Istan- bul Devlet Opera Korosu, Şim- şek'in yönetiminde "Yunus Emre" oratoryosundan bir bo- lüm seslendirdi. Adnan Saygun'un cenazesi törenden sonra belediye bando- su esliğindeki yürüyüşle Dolma- bahçe Camii'ne getirildi. Say- gun, ikindi namazından sonra Zincirlikuyu Mezarhğı'nda top- rağa verildi. SON KEZ SAHNEDE — Adnan Saygun'un cenazesi her zaman alkışlaria çıktıgı sahneye son kez geldi. Koro •Yunus Emre' oratoryo sunu seslendirirken izleyenler gözyaşlannı tutamıyordu. (Fotoğrıf: tbrahira Giınd) AyasofyaMüzesi, 'YunusEmre Oratoryosu 'yla ilk kez bir konseresahne olacak Yunus'a ve Saygun'a selamİmparator Konstantin'in 326 yılında yaptırdığı, Bizans döneminde kilise, 1453'ten sonra cami ve Atatürk'ün istegi üzerine 1934'ten itibaren müze olarak kullarulan Ayasofya'daki ilk konseri Hikmet Şimsek yönetecek. YASEMÎN ÇONGAR ANKARA — Yunus Emre Sevgi Yılı, 15 ocakta Ayasofya Müzesi'nde Yunus Emre Orator- yosu'nun seslendirilmesiyle açı- lacak. tlk kez 1665 yıf önce ya- pılan ve onlarca kez yeniden in- şa edilen bu tarihsel mekânda verilecek konserle; "bem Yunus Emre'ye hem de oratoryonun yaratıcısı Devlet Sanatçısı Ad- nan Saygun'a bir selam gönde- rilecek." İmparator Konstantin'in 326 yılında yaptırttığı, Bizans döne- minde kilise, daha sonra 1453'ten itibaren cami ve Ata- türk'ün isteği üzerine 24 Ekim 1934'ten bu yana müze olarak hizmet veren Ayasofya ilk kez bir konsere sahne olacak. "Ha- gia Sofia" yani "Kutsal Bilgdik" adını halen koruyan bu binada, pazartesi gününden itibaren provalara başlayacak olan opera sanatçıları, duygula- nnı "Yunus'a ve Saygun'a selam bizim için önemli. ülkemizin ta- rihsel, kulturel sentezini vurgu- layan Ayasofya'dan bu selamı göndermek ise heyecan verici" diye anlatıyorlar. Bu heyecanı en yoğun yaşa- yanlardan biri de Devlet Sanat- çısı Şef Hikmet Şimsek. Yunus Emre Oratoryosu'nu yönetecek olan Şimsek, "Ayasofya'da Yunus" projesinin 1958'den be- ri gündemde olduğunu belirte- rek, "Yıllardır süren düş, mede- ni cesaret sayesinde gercekleşi- yor. Adnan Saygun'un gönlün- de yalan konser sonunda yapı- lacak. Ne yazık ki kendisi din- leyemeyecek, ancak Ayasofya müjdesinin ölumunden önce ona verilebilmiş olması gene de güzel" diyor. Ayasofya konseri- nin Yunus Emre'nin 750. yıldö- nümünde gerçekleşmesinin özel bir anlamı var Şimşek'e göre. "15 yıldır Ayasofya ateşi benim de içintde yangınlar yaratıyordu. Bir tüıiu cesaret ediJemedi. Ama Yunus Emre Yılı bu cesaretsiz- ligi kırdı" diye anlatiyot. Yunus Emre Oratoryosu'nu tstanbul Devlet Operası, Istan- bul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) sanatçıları ile solistler soprano Müfide Özgüç, mezzo soprano Cemaliye Kıyıcı, tenor Pekin Kırgız ve bas Bülent Ate- şoğiu seslendirecek. Devlet Ope- ra ve Balesi Genel Müdürü Erol Gömürgen, provalar için gittiği Istanbul'da sorularımızı yanıt- larken, "Yunus Emre'nin büraa- nizmasım en iyi yansıtacak bir mekânda konser verecegiz. Onun evrensel sevgi mesajını duvuracagız" dedi. "Ya camide opera olmaz" diye itiraz eden- ler? Gömürgen'in yamtı kısa ve açık: "Biz camide opera yapmıyo- nız. Türk milktine mal olmuş bir müzede, bizim öz vaıiıgımız olan bir mekânda protokoler bir açılışın yapılması çok anlamlı olacak." Yunus Emre Oratoryosu'nun Ayasofya'da sesJendirilmesinin Cumhurbaşkanı özal'ın da iste- gi üzerine planlandığı belirtili- yor. Ozal, açılış konserini de biz- zat izleyecek. Ayasofya'da 1500 kişilik bir oturma sistemi kuru- lacak ve bu ilk konsere yalnızca davetliler gelebilecek. ... Erol Gömürgen, "Dünyanın bunca karışık oldugu bir ortamda, 15 ocakta Yunus Emre'nin barışçı sözieriyle herkese hitap edece- giz" diyor. Imparator Jüstinyen'in yeni- den yaptıntığı Ayasofya, efsane- ye göre varlığını bir arıya borç- lu. Jüstinyen'in ayin sırasında elinden düşen kutsal ekmek par- çasını kapıp giden an, bal ya- parken bir parça ekmeği pete- ğinde unutur. Jüstinyen'in em- riyle aranıp bulunan petek bir mabedi andırmaktadır. Mihrap yerinde ekmek durur. Jüstinyen peteğin maket olarak kullanıl- masını ister ve bu makete göre yapılan kilise 27 Ocak 537'de açıhr. Geçen 1454 yıl yıl içinde nice depreme, işgale, yağmaya, yıkıma tanık olan Ayasofya bu kez gene Şef Hikmet Şimşek'in sözieriyle "yeni bir efsaneye, dünya tarihinde yepyeni bir sa- nat olayına" kucak açacak. ŞİMDİ Kaçakçılığın ÖnlenmesindeMüzayedeler, Koleksiyonculuk ve Yasalar Sempozyumu Eski eserde kavramkarmasası SERÇE TOROS/ŞAHIN KARTAL/TOROS STW 140.000.- DOĞAN/F.TAUNUS R.BROADVVAY/S.JEEP 155.000.- Yıldız Üniversitesi oditoryumunda devam eden sempozyumda eski eserlerin ticari bir metaya dönüşme tehlikesi içinde olduğu belirtildi. ASLI KAYABAL OTOMOBİL KİRALAYIN Fiyatlar, gunluk ve sınırstz km.dir, sioorta ve KDV dahildir. üstede verilen hyatlara indirim uygulanmaz Uzun donem ve fılo kıralamalarda özel fıyat uygulanır ım.H9i T* [-HB4395 >45o;« Ttf 1)34^36 3490ES ATATUSK HAVAIİMMI T« n) 5 41€ 25 574 s 0 573292VÜ58 BURSA ADAJU T« (71)70754 17S4C M U U TK 14IT75952 T0 4) 39(03 72 - UfTJUrA r« 3i 126220- CAMELOf» 1258071 '7K3S 12S372 AMTM.TAHAVAUIUIII T« 01) 21 53 T 21 77 K 10 tUıWS>368 KEME* T« (321412809 T«I323| 17382 S(O€ T«K321|Î148« FETHİVC r» :«i5i i6ı ee •212». 37«7 '90M 31836 m AOMmKNOEM «UtMMfl i«13 :SIU«<i.niANI T « (636114S56 14962 CAMEL OTO 9OORUM T * (6141 ı3O7B 73K mnmnte TK ,612-11*4 15774-15024 OAUMAII HMkÜMtm KİRALAMA "Kaçakçılığın Önlenmesinde Müzayedeler, Koleksiyonculuk *e Yasalar" konulu sempozyu- ma, dün Yıldız Üniversitesi Odi- toryumu'nda devam edildi. "es- ki eserier"in gerçek sözcüleri ar- keologlarla, antikaa ve koleksi- yonculan karşı karşıya getiren sempozyumun ikinci gününde, ticari bir metaya dönüştürülme tehlikesi içindeki "eski eser" kavramı "puslu" kapsamıyla ar- keologlar tarafından değerlendi- rildi. Sempozyumda önceki gün konuşan Kültür Bakanhğı Mü- şaviri Aytuğ Izat'ın "eski eser borsası" kurma önerisini eleşti- ren arkeologlar, Eski Eser Yasa- sı'nın değiştirilmesi ve koleksi- yonculuğun geliştirilmesini, bu yöndeki kaçakçılığı önleytci pa- ketler olarak gören antikacı ve koleksiyoncular, eski eser kap- samında etnografık eserlerin yer aldığını öğrendi. Ancak "Etnog- rafik eser neyi kapsıyor? Sınır- lan nereye dek uzanıyor? Bu tür eserier tarih öncesine dek uza- nacak mı?" Bu tur sorular an- tikacı ve koleksiyoncular tara- fından net bir biçimde aydınla- tılmadı. Eski eserleri kapital gözüyle gören yaklaşım bu kez sempozyumun tanım başlığında geçen "eski eser kaçakçılığı" ta- nımının yanlıj anlaşılmasına ne- den oiduğunu öne sürdü. So- nuçta arkeologlar, etnografik eserleri kapsadığı söylenen eski esere yönelik kavram kargaşası üzerine "açık" bilgiler alamadı. Sabah oturumunda söz alan konuşmacılardan İ.Ü. Prehistor- ya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ufuk Esin, "Elinde eski eser bulunan kimse bunu en yakın arkeoloji mü/esine verene dek 'eski eser kaçakçısı'dır. Malı alan koleksiyoncu ise 'çalıntı'yı satın almıştır" dedi. Bir diğer konuşmacı arkeolog ve sanat tarihçisi Nurşin Asga- ri'ydi. Eski eser kaçakçılığı ni- çin önlenmelidir sorusu ile ko- nuşmasına başlayan Asgari, es- ki eser kaçakçılığını yasai olma- yan "gizli" kazıların beslediği- ni, bilimsel bir yönden yoksun bu olayda nesnenin bulunduğu anda tüm belgesel niteliğini "yi- tirmiş", "öldıirnlmuş" bir kültür varlığı olduğunu aktardı. Eski eser alım satımının yurtiçinde serbest bırakılmasının, kaçak kazıları arttıracağını, yurtdışı pi- yasası ile rekabet edecek mali güçten yoksun yurtiçi antika pi- yasasının tahribatı iki katına çı- karacağını söyledi. "Ne Batılı- laşmaya karşıyız ne de tutucu- yuz. Ama taklitle değil, kendi küitür dogamıza uygun bir şe- kilde ve bilinçle Batı'yı örnek almalıyız" dedi. İ.Ü. Prehistorya Kürsüsü'n- den Doç. Dr. Mehmet Özdoğan da "Tahribat bu boyutta gider- se ögündügümüz 'uygarlıklar beşigi' sozcugiinü, 'uygarhklann mezarı' ile degiştirmemiz gere- kecek. Nereden geldifi bilinme- yen bir parçanın bilimsel açıdan bir anlamı yoktur. Binlerce yıl öncesine ait verilen içinde taşı- yan bir nesneye para karşıiığı de- ğer nasıl biçilir? Batıya açılmak kültür varlığının müzayedelere sokulması anlamına gelmez" dedi. Özdoğan, "Araaç insanlı- gın kültür mirasından arta ka- lan son nesneleri kapitale çevir- mek mi" dedi. öğleden önceki oturumun tartışma bölümünde söz alan ve bir dönem, 2863 sayılı yasa ge- reği hapse girdiğini söyleyen Sa- mi Güvener, ticaretle uğraştığı- nı, eski eserleri toplamak ve bunlara sahip olmaktan zevk duyduğunu belirterek, önceki gün oturuma katılanlann bilim adamlarını dinlemek lütfunda bulunmadıklarına üzüldüğünü belirtti. Öğleden sonraki oturumun konuşmacıları ağırlıkh olarak antikacılar ve koleksiyoncular- dan oluşuyordu. Portakal Sanat ve Külturevi adına konuşan Raf- fi Portakal, koleksiyonculuğun gelişmesinin özel müzelerin olu- şumuna katkıda bulunacağını söyledi. Prof. Kenan Özbel'in kızı Tangül Ozbel ise kendisini ikinci kuşak bir koleksiyoncu olarak tamtırken, babasının "et- nografik eserler"den oluşan ve 1970 yılında Topkapı Sarayı Alay Köşkü'ne verdiği eserleri, bu mekânın "yetersiz" koşulia- nndan kurtarmak için uygun bir yerin kendisine verilmesini iste- di. Kenan özbel'in koleksiyonu için Topkapı Müzesi Müdürü Abmet Menteş Anadoluhisan'nda bir mekân hazırlanması önerisinde bulu- nurken, Prof. Dr. Ufuk Esin, Prof. özbel'in adına bir müze binası yapılması önerisi getirdi. Antik Dekor Dergisi Genel Koordinatörü Turgay Artam, "Arkeolojik eserier bizim isimi- zin kapsamıııda defil. Sempoz- yum başlığında 'eski eser kaçakçılığı' yerine 'etnografik eser kaçakçılığı' kullanılmalıydı" dedi. Istanbul, Ankara ve Izmir dışında kalan illerde devlet denetiminin olma- dığı müzayedeler duzenlendiği- ni söyleyen Artam, antikacı ve kaçakçınm karıştjrılmamasına dikkat çekti. DÜZELTME 9 Ocak 1991 günü çıkan ilanımızda Burhan Hadi Apaydın: Ankara Teievizyonu kurucusu olacaktı. Düzeltiriz. TÜRKİYE GÖRMEZLERİ EĞİTİM VE HİMAYE DERNEĞİ ANMA Selam olsun, kişrtiksızfeştırmeye Karşı candan bankat ofanlar, Camal Arat, Orhan K«sMn, Yılmaz Drnntr, Remzi Aytürfc, Nacmettln BuyOklaya. Şahadetterınm 7. yılında saygıyta anıyofuz. DİYARBAKIR E-TİPİ CEZAEVİ OAVA ARKADAŞLARI ADINA CEVDET İNAK — A. HAKİM GÜVEN Orhan Asena Tıyatrosu • Kültür Servisi — Diyarbakır Belediyesi Orhan Asena Şehir Tiyatrosu bugün törenie açılacak. Acüışta, Orhan Asena'nın yazdığı "Atçalı Kel Mehmet" adlı oyun sahnelenecek. Oyunu Ziya Demirel sahneye koydu. Dekor ve kostümlerini Hüseyin Mumcu'nun gerçekleştirdiği oyunda başrolü Mehmet Polat canlandıracak. Orhan Asena Şehir Tiyatrosu önümüzdeki günlerde kültür merkezi olarak hizmet verecek. Çeşitli kurslann düzenleneceği tiyatronun sanat yönetmenliğini Ziya Demirel yapacak. Sıtkı Dost ödüüeri • Kültür Servisi — Sıtkı Dost Çocuk Edebiyatı ödülleri, bu yıl "Çocuk Masallan" dalında verilecek. Yanşmanın Seçid Kurulu Oktay Akbal, Fahamettin Akıngüç, Hayati Asılyazıcı, Necati Cumalı, Gülten Dayıoğlu, Çağla özaslan, llhan Selçuk ve Cahit Tanyol'dan oluşuyor. Yanşmaya katılmak isteyenleri, basılmamış masallanru ya da 1990 yılında * yayımlanmış masal kitaplarından dokuzunu Yeniyol Sokak, 7/4, Mecidiyeköy-lstanbul adresine gönderebilecekler. Sinema söyleşileri • Kültür Servisi— Ajans FTV'nin Taksim Atatürk Kitaplığı'nda düzenlediği "Sinema SöyleşilerF'nin bu haftaki konuğu Süha Arın. Bugün saat 13.00'te yönetmenliğini Süha Ann'ın yaptığı "Hüseyin Anka ile Sinan'ı Yeniden Yorumlamak" adh belgesel film gösterilecek. Süha Arın'la söyleşi ise saat 14.OO'te başlayacak. Suluboyayla müzik teması • Kültür Servisi — Yüksek iç mimar Siren öktem'in suluboya resimleri 15 ocak tarihine dek Istanbul Fransız Kültür Merkezi'nde sergilenecek. Sanatçı büyük boyutlu resimlerinde, müzik teması etrafında günümüzün sürekli değişen insanını ele alıyor. Daha önceki sergilerinde mekân ojjeleriyle birlikte suluboya ve yağlıboya resimlerini sunan sanatçı "Suluboyada Türkiye'de alışılagelmiş tekniğin dışına çıkıyorum" diyor. UGUN • Kent Müzikçileri özgün Kent Müzikçileri grubu uzun bir aradan sonra ilk kez bugün saat 18.00'de bir konser verecek. BİLSAK'taki konserde Metin Tapkı, Apo Selçuk, Cem Yarkın, Pınar Özatay, ömer Kırcal ve Güven Şancı'dan oluşan topluluk kendi bestelerini seslendirecek. • 'Sinema 1990' Kadıköy Belediyesi Küitür ve Sanat Merkezi'nde (Caddebostan) saat 15.00'teki "Sinema 1990" söyleşisine Atıf Yılmaz, Sabahattin Çetin, Halit Refiğ, Agâh özgüç ve Ostnan Şahin konuşmacı olarak katılacaklar. Yöneten Prof. Sami Şekeroğlu. • imza günü Bakırköy'deki Gençler Caddesi'nde Muzaffer Özdemir, Murettin Iğci ve Kemal Özer saat 14.00-16.00 arası kitapiannı imzalayacakJar. bugün bilsak 12 OCAK CUMARTESt: 14.30 GünJcrinGötürougii: " KörfczdcSavaş Kimin Işinc Yarayacak" • Mchina Ali AYBAR, Nazif KOCAYUSUFPAŞAOĞLU 18.00 Bilsak Konscrlcri 5: " Özgün Kcni Müzikçileri" Düzoılcycn: NcjaıYavaşoğullan Cafe-Foyer-Bar(Giriş) 1200-00.30 Rock Cafe-Bar(5.Kal) 12.00-18.00 HcavyMcial 18.00-24.00 Rock lö.OOCrcticaJMcss 21.30Erkinkoray bilsak, sırasclvilcr cad., soğancı sok. 7 cihangir 143 28 79-99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle