19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 Döviz ve TürkLirası hesaplarını çekmek isteyenler *birden çoğalınca'faizler yükseldi Bankalarda sıkıntıh günBankalar: Döviz ve TL çekişleri hızlandı. Dün en üst noktaya çıkan Altm: Bilezik ve ziynet eşyası satışı durdu. Külçe ve Cumhuriyet para çekişleri arasında 200-250 milyonluk mevduatlar da var. Bankalar Altını'na talep yükseldi. Kapahçarşı'da Cumhuriyet Altım 3 bin lira faiz oranlannı 1-2 puan yükselttiler. Döviz: Dolar 30, Mark 16 lira prim yaptı. Tahtakale Ağa sokaktaki para tüccarlan, talebi karşılayamadıklannı söylediler. Ekonomj Servisi — Para pi- yasası savaş korkusu nedeniyie en sıcak günlerini yaşıyor. **S«- vaşta değerlenir" düşuncesiyle para, daha çok dövize ve a.- miktarda altına yönelmeye ba- ladı. Bu nedenle serbest döviz piyasası TahtakaJe'de ve altın pi- yasası Kapahçarşı'da bugünler- de uzun bir süreden beri görül- meyen bir canlılık yaşanırken bankalardan döviz ve TL hesa- bı çekilişleri hızlandı. Savaş korkusunun para cep- hesinde yarattığı yön değişikli- ği ve gelişmeler şöyle: Bankalan Katnuoyunu savaş telaşının sarması üzerine son günlerde döviz tevdiat ve TL mevduat çekilişleri hızlandı. Bankacıların aktardığına göre "Tedirginlik içindc bulunan ta- sarruf sahipleri böyle durumda para cepte olmalı" görüşünü ta- şıyor. Parasını çekenler likit tut- mak, dövize yönelmek ve altına yatınm yapmayı amaçhyor. Dün en üst noktaya çıkan para çeki- lişleri arasında 200-250 milyon liraya kadar olan mevduatlann varlığına dikkat çekiliyor. Bu para çekilişleri karşısında daha dikkatli hareket eden bankalar, likiditelerini korumak için bir yandan TL faizlerini arttırırken öte yandan ellerindeki dövizi satmama yoluna gidiyorlar. Bu nedenle de döviz satış komis- yonlan yüzde 2'ler düzeyinden önce yüzde 4'lere, dün de yüzde 6'lara kadar yükseldi. Mevduat faiz oranları değişik vadelerde 2 puana kadar yüksel- me gösterdi. Orta ölçekli banka- lardan Pamukbank bir aylık mevduata yüzde 40 yerine yüz- de 42 ve üç aylık mevduata yüz- de 52 yerine yüzde 53 faiz ver- meye başladı. Türkbank altı ve bir yıllık faiz oranlarını yanm puan arttırarak sırasıyla yüzde 56 ve yüzde 62'ye yükseltti. Ga- ranti Bankası altı aylık faizini yüzde 52'den yüzde 53'e yükselt- ti. Büyük mevduat bankaların- dan Yapı Kredi ise bir, üç ve altı aylık faizlerini bir puan arttırdı ve yüzde 37, yüzde 51 ve yüzde 53'e çıkardı. lmar Bankası ise yıllık faizini bir puan arttırarak •jrözde66'ya. altı aylık faizini iki <puan arttırarak yâzde'57'ye, üç aylık faizini bir puan arttırarak yüzde 55'e yükseltti. artışla 268 bin liraya yükseldi. Borsa: Spekülatörler banşçı bir çözüm halinde malsız kalmamak için alımageçtiler. Hisse senetleri ortalamayüzde 7.6 değer kazandı. TAHTAKALE'DE HAREKET — İki yıldır dövizden soguyan küçük yaUnmcı tekrar Kapalıçarşı sokaklannı aşındınnaya başladı. (Fotograf: Muharrem Ajdın) Merkez Bankası: Olası geliş- melere karşı Merkez Bankası'nın hazırhkh olduğu belirtildi. Mer- kez Bankası'nın paıa ve döviz piyasaları kanalıyla ihtiyaç du- yulan efektif döviz ve Türk Li- rası'nı sağlayacağı ifade edildi. Bunun için de normalden fazla hazır efektif tutulduğu kay- dedildi. Serbest döviz piyasası: Kör- fez'deki gerginlik serbest döviz piyasasının da tansiyonunu yük- seltti. İki yıldır dövizden iyice soguyan küçük yatınmcı tekrar Kapahçarşı sokaklannı aşındır- maya başladı. Ağa Sokak'ta dö- viz ticaretiyle uğraşan "para tüccarlan" talebi karşılayama- dıklannı beürterek borsadaki duşüşten sonra hareketlenmeye başiayan piyasBnınCenevrrtop- 'lantisııun ohrrftsuz sonuçlanmfc- sıyla birlikte âdeta kaynamava başladığını söylediler. Dün fs- tanbul Borsası'nda fiyatların yükselmesine ve altın fiyatları- nm önceki güne göre gerileme- sine rağmen serbest piyasada dövizler yükseldi. önceki akşam 3.130 liradan işlem gören ABD Doları dün öğleden sonra 30 li- ra yükselerek 3.160 liraya çıktı. Alrnan Markı da 15 lira prim ya- parak 2.065 liradan satıldı. Altın: Savaş tedirginliğine ka- pılan kuçuk tasarrufçu dövizin yanı sıra altına da yöneldi. Ka- pahçarşı'daki kuyumcu dükkân- larında üzerinde işçilik bedeli bulunan bilezik gibi ziynet eşya- lanrun satışı âdeta bıçak gibi ke- sılirken külçe ve Cumhuriyet Al- tını'na talep hızla arttı. Cumhu- riyet Altını "yok satıyor!' Ku- yumcu esnafı, birden artan ta- lep nedeniyie Cumhuriyet Altı- nı skrrrfısının ba$gösterdiğinr belirterek darlığın biraz da çar- şının krize hazırlıksız yakalan- masından kaynaklandığını söy- Iedi. Kuyumcular, Cumhuriyet Altını ticaretinin birkaç büyük esnafın elinde olduğunu belirte- rek "Bü>ük tüccariar darphane- ye külçe altın vererek Cumhuri- yet Altını bastınrlardı, ancak pi- yasadaki talep darlığı nedeniy- ie siparişlerini yavaşlattılar. Ta- lep birden yükselince sıkıntı baş- gösterdi" şeklinde konuştular. Kapahçarşı'da dün Cumhuriyet Altını 265 bin liradan 268 bin li- raya yükseldi. 24 ayar külçenin gram fiyatı ise 350 lira artarak 39.500 liraya çıktı. Borsa: ıstanbul Borsâsı'nın dünkü seansı oldukça hareket- liydi. Cenevre toplantısından sonra Körfez'le ilgili yeni bir ge- lişme olmarrrasma rağmen dün- kû seansın ilk dakikalannda tüm aracı Uyeler tahtalan önce- ki kapanışın altındaki fiyatlar- dan alım emirlerivle doldurdu- lar. Ahş ve satış fiyatlannın bir- birinden çok uzak olduğu ilk dakikalardan sonra alış fiyatla- rı önceki kapanış seviyesine çı- kınca seans birden hareketlendi. Bu arada önceki seansta açığa mal satan aracılann (elinde ol- mayan malı satıp, sonradan ala- rak teslim edenler) yukseliş eği- liminden pek memnun olmadık- lan görüldü. Seansın ortaların- da bir yandan salonun bir köşe- sindeki Reuter ekranından en ta- ze haberler izlenirken bir yan- dan da aracı uyeler arasında kriz ve savaş senaryolan yaahyordu. önceki seansta hisse senedi alanlar "savaş mavaş olmaz" di- ye diretirlerken açığa mal sata- rak dün daha ucuz fiyattan ye- rine koymaya çaba gösterenler ABD'nin karariılığından dem vuruyorlardı. Seansın sonlarına doğru açığa mal satan aracı üye- ler teslim taahhüdünü yerine ge- tirmek için çaresiz olarak alışa geçince, fîyatlar birden tavana vurdu. Dünkü seanstan sonra IMKB Bileşik Endeksi bir gün öncesine göre 229.56 puan arta- rak 3247.53 puana. yükseldi. Hisse senetlerinin bir günlük or- talama değer artışı yüzde 7.6 olarak gerçekleşti. Piyasa uzmanlan, Körfez kri- zinde âdeta saatlerin sayıldığı bugünlerde iki günlük hafta so- nu tatilinin çok uzun bir süre ol- duğunu belirterek alıma geçen spekülatörlerin banşçı bir çö- züm halinde malsız yakalan- maktan çekindiklerini belirttiler. Aynca başta Tokyo olmak üze- re New York ve Frankfurt bor- salanndaki yükselişin de fiyat yiıkseiişinde etkili olduğu yoru- mu yapıldı. Bu arada iki saathk seansın, yatırımcıları, karar vef- mekte acde etmeye ittiği btflir- tildi. TAHTAKALENOTLARI "Tam, çeyrek, kraliçe, hacı" seslerine telsiz- telefon konuşmalan karışıyor. Aniden çalan ziller ve sirenlerin ardından gelen polise yol açmak için kalabahk sessizce iki yana ayrılıyor. TAYFUN DEVECİOĞLU İki yıl öncesine kadar lstan- bul'un en çok sözü edilen so- kaklarından biriydi Kapalıçar- şı'yîa Tahtakale arasında sıkışıp kalmış olan Ağa Sokak. Dövi- zin en yüksek getiriyi sağlayan yatınm aracı olduğu günlerde adeta bir bayram yeri gibiydi. Kapahçarşı ve Tahtakale'de üs- lenen "para tüccarlan"sabahın ilk saatlerinden itibaren Ağa So- kak'ta toplanmaya başladığında Türkiye'nin serbest döviz borsası ogünkü seansını açmış olurdu. Daracık sokağı tıka basa doldu- ran kalabalık, piyasayı tanıma- yanlann hiç anlamadığı bir dil- le bağınp çağırarak alım satım yapar, iktisat biliminin tüm ku- ralları işletilerek fıyat oluşturu- hırdu. Fiyatlardaki her türlü ge- lişme gayriresmi döviz büroları şeklinde çalışan dükkânlara bil- dinlir, buralardan da tüm Türk- iye"ye dağılırdı. Küçük tasarruf- çu, kimileri bir metrekareden de küçük olan bu dükkânlarda alış- verişlerini yaparlardı. Ağa So- kak'ta çarpışanlar ise büyük toptancılardı. Neler kazandır- madı ki Ağa Sokak piyasaya... Kapalıçarşı'ya Reuter ekranını bile soktu. Altın fiyatlanndaki durgunluk nedeniyie zorlanma- ya başlayan kuyumcu esnafının ayakta kalmasını sağladı. Ancak 1988 yıiının şubat ve ekm aylanndaki bir dizi ekono- mik önlem Ağa Sokağı zirveden in<iirdi. Yıldızı aniden parlayan borsa ile birlikte dövizin getiri- si sönük kalmaya başlaymca A|a Sokak'ta heyecan kaybol- du lşlemler yine süriiyordu ama artk eski günler geride kalmıştı. iörfez krizinin savaşa koştu- ğu bugünlerde Ağa Sokağa ye- ni-cen "nor yagıyor". Daracık sotağa sıkışan kalabalık bir yaıda Çuhacı Han'ın duvarları- nızorlarken bir yandan da Va- ratçı Sokak'taki ayaklı altın sokak Savaş îstemiyorsak1 ' \ıkalmayalımKörtez'de patlaması an meselesi haline gelen savaş, çok sayıda insanın ölümüne, büyük bir yıkıma yolaçacak. Toprak kazanma emeliyle ülkesinin insanlarını ateşe atan Başkan Saddam Hüseyin ve Birieşmiş Milletler'in yerine geçerek dünyada asayiş bekçiliğini üst- lenmeye çalışan Başkan George Bush'un milyonlann hayatını tehlikeye atmaya haklan yok. Avnıpa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) paraJelinde oluşturulan Helsinki Yurt- taşlar Meclisi savaş istemeyen, yıkım istemeyen herkesi, Irak ve ABD Başkanlanna aşa- ğıdaki telgrafları çekmeye veya bizzat telefonla savaş istemediğini bildirmeye çağırıyor. Bûtün dünya ülkelerinden çok sayıda insanla birlikte, savaşı önlemeye çalışalım. borsasma karışıyor. Sokakta iş- lem yapan para tüccarlan tstan- bul Borsası'ndaki "broker'Man aratmayacak biçimde donan- mışlar. Birçoğu elindeki mobil telefonla "patrona" sürekli bil- gi veriyor. Bir yandan da çapraz kurlan, politik gelişmeleri, altın ve hisse senedi Fıyatlarını öğre- niyor. Kuyumcu dükkânlannda- ki fıyatlardan "kuşku" duyan küçük tasarrufçu, kalabahğı gö- rünce ne yapacağını şaşırıyor. Aniden çalmaya başlayan ziller ve sokağın bir ucundan çıkan polis şaşkınlığı iyice arttınyor. Zilleri çalanlar, vitrinlerinin önünü kapatan Ağa Sokak tüc- carlarından rahatsız olan esnaf. Bazılan ise zil yerine daha sinir bozucu sirenler kullanıyor. Zil- lerin diğer bir amacı da polisi sokağa davet etmek. Gelen po- lislere yol açmak için ikiye ayn- lan kalabalıkta çıt yok. "Tam", "çeyrek", "kraliçe", "hacı" gibi haykınşlar birden kesiliveriyor. Polisler sokağın diğer ucunda kaybolduktan sonra her şey yi- ne eskisi gibi. Elindeki telefonuyla sürekli merkezle bağlantıda olan Gü- ne>doğu şiveli bir dövizci "halk dövize saldırdı" diyor ve ekliyor: "Piyasa iki yıldır çok durgundu. Ne zaman borsa düşmeye baş- ladı, burada da işler kızıştı. Ama kriz bittiğinde yine ortalık sa- kinleşir. Merkez Bankası artık çok kuvvetli." Bir başkası ise aynı fikirde de- ğil. "Devletin kasasmda 12 mil- yar dolar varmış. Savaş çıkarsa ne olacak? Kasada 12 milvar do- lar var ama dışanya da 40 rail- var dolar borcumuz var. Kriz bi- tene kadar burayı tutamazlar. Bankalar kimseye döviz vermi- yor. Savaşa girersek Türk Lira- sı sefil olur. Bunu düşünen Çar- şı'ya koşuyor. Kriz bittikten son- ra da dövize olan lalep sürecek. En saglam yatınmın döviz oklu- ğn bir kez daha kanıtlandı." . Başkan Saddam Hüseyin'e: 1. Savaşı önlemek için Kuveyt'ten kuvvetlerinizi çekin. 2. İnsanlığın çıkarian için, toprak talebinizi savaş alanında değil uluslararası yargı organlannda savunun. Adres: Başkan Saddam Hüseyin Başkanlık Sarayı Bağdat / Irak VEYA: Irak Büyükelçiliği Turan Emeksiz Sokak Kent Sitesi A Blok No. 12-11 Gaziosmanpaşa / Ankara Telefon: 126 61 18 - 168 04 93 Başkan George Bush'a: 1. Savaş başlatmayın. Diplomasi ve başka tedbirlerin sonuç vermesi için zaman tanıyın. 2. Kuvvetlerinizi Birieşmiş Milletler emrine verin. Dünya barışının bekçisi ABD değil BM olmalıdır. Adres: President George Bush VEYA: The White House VVashington, D.C. 20500/USA Telefon: (1) (202) 456 1111 (Türkiye saati iie 1&00-24.00 arası arayın) ABD Büyükelçiliği Atatürk Bulvan No. 243 Kavaklıdere / Ankara Telefon: 126 54 70 HELSİNKİ YURTTAŞLAR MECLİSİ TÜRKİYE KOMİTESİ GİRİŞİMİ adına Adalet Ağaoğlu, Abdullah Baştürk, Murat Belge, Murteza Çelikel, Ercan Karahaş, Murat Karayalçın, Osman Kavala, Yaşar Kemal, Onat Kutlar, Zülfü Livaneli, Selim Ölçer, Taha Parla, Emil Galip Sandalcı, Şirin Tekeli, Mete Tunçay DUNY4DA BUGUN AIİStRMEN 'SüperBadenf Bir zamanlar dünyanın kültür başkenti olan Paris'in ilginç bir diplomasisi vardır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında artık büyûk olmaktan çıkan, 3. cumhuriyetin çalkantılarıyta büyük sarsıntı içine düşen Fransa'nın diptomasisine General De Ga- ulle yepyeni boyutlar katmıştır. İşgal edilmiş Fransa'nın yurttaşlarına 18 haziran çağrısını yapan De Gaulle, tüm savaş boyunca, elinde güç olmama- sına karşın büyük sonuçlar elde etmiş, barışta ülkesini dört galip devlet arasına sokmayı başarmıştır. General 'in saplantı haline gelmiş olan "Büyük Fransa" tırt- kusunu bilenler. 1958 yılında yeniden ikiidara geldiğinde, uy- guladığı politikayı doğrusu ya şaşkınlıkla karşılamışlardı. De Gaulle'ün tüm sömürgeleri karşılıklı anlaşmayla elden çıkar- ması büyüklük tutkusundaki bir politikayia ne derecede bağ- daşıyordu? Oysa Generalin tutumunda şaşılacak bir yan yoktu. O bir yandan ABD'ye kafa tutuyor, NATO içinde bağımsız bir poJi- tika izliyor bir yandan da sömürgelerinden, Vietnam'da ol- duğu gibi bir yenilgiyle, Cezayir'de olduğu gibi inatçı bir di- renişle karşılaşmamış bile olsa vazgeçiyordu. • De Gaulle bir gerçegi kavramıştı: Artık sömürgelerin ya da emperyalist savaşların dönemi geçmisti. Nitekim Paris, ellili yılların başlarında elinde tutmak için savastığı Vietnam'ın ya- nında yer alıyordu ABD'ye karşı. Kimileri, De Gaulle'ün bu tutumunu Sam Amca'yı kıskan- masına yoruyorlardı ve doğallıkla yanılıyorlardı. Çünkü bü- yük devlet adamları politikalarını duygulara, boş böbürlen- melere dayandırmazlardı. Gerçekte, ekonomik olarak da askeri alanda da Amerikan üstünlûğü ile yarışamayacak olan De Gaulle, bir yandan kendi bağımsız "caydırıcı nükleer gücünü" geliştirirken öte yandan da o günlerin en büyük gerçeklerinden biri olan Üçüncü Dün- ya'ya, emperyalizme karşı çıkan bir diplomasiyle yakınlaşı- yor, böyielikle Paris bir kez daha gücünü aşan bir etkinlik ka- zanıyordu. Fransa artık bir süper güç değildi, ama akıllı dış politikası sayesinde etkili bir devletti ve kısa zamanda Vietnam'ı, Sü- veyş'i, Cezayir'i unutturarak, Üçüncü Dünya'da sözü geçen, çıkarlannı ustaca koruyan bir deviet haline gelmişti. Quai d'Orsay, Arap-lsrail anlaşmazhğında da aynı özenli politikayı sürdürdü, Arap ülkeleri nezdinde, saygınlık ve et- kinlik kazandı. Son Körfez bunalımı sırasında da Paris'in artık gelenek- selleşmış politikasım sürdürdüğünü görüyoruz. Askeri gücü ile Körfez dengesıni degiştirmesi ya da ekonomisi veya si- lahlarıyia bölgede öbür ülkelerden daha fazla etkinlik kazan- ması olanaksız Fransa, dıplomasi yoluyta etkisini arttırmış- tır. Bu sütunlarda birkaç kez sözünü ettiğimiz Mitterrand pla- nı, gelecekte Paris'in Körfez ülkeleriyle ilişkilerinde son de- recede yararlı sonuçlar doğuracaktır. Savaş çıksa da çıkma- sa da hatta Fransa, Birieşmiş Milletler kararı doğrultusunda çıkacak bir savaşa katılsa da katılmasa da... Fransa anlayışla, diplomasiyle ekonomik ve askeri gücü- nü aşan bir etkınliğe enşmiş, kimi savaş yanlılarının deyişiy- le bir "alt süper devlet" haline gelmiş bulunmaktadır. Doğrusu, politika kısırlığı içinde olan Ankara'nın bu geliş- mede hiç payı olmadığı söylenemez. Çünkü tarihi ve coğrafi konumu dolayısıyla sözü edilen işlevi en ıyi yerine getirebi- lecek olan Türkiye idi. Eğer Türkiye, -amanında gerçekleri görüp, uzlaştıncı ye- ni poJitikalar üretebilmiş olsaydı, sonuç ne olursa olsun, ge- lecekte büyük avantajlar sağlamanın yolunu açabilirdi. Ama deneyimli Drşişleri kadrosunu saf dışı bırakarak tek seçenekli bir politikayı inatla sürdürenlerin böylesine ince bir diplomasryi oluşturmalarını beklemek olanaksızdır. Onlar ancak gerginliği odak noktası haline getirerek 'bü- yük amca'nın gönlünû hoş ederken, kaynaklarım silahfen- maya seferber etme durumyna düşüren. böyielikle sürekli 'büyük amca'ya bağlı kılan alt süper güç duşleri kurarken, 'süper badem' edip alt devlet haline ındiren politikaların mi- marlarıdırlar. Türkiye, kısırdöngüyü geniş düşünmek sayan, böbürlerv meyi ve kibrin aynasındaki yanlış görüntüyü gerekçilik ola- rak kabul eden bu türler İle onların destekçilerlnden ve yağ- danlıklarından kurtulduğu zaman, cumhuriyetin temetini olus- turan politıkaya dönerek, bir zamanlar sahip olduğu prestiji yeniden kazanabilecek ve bölgenin de en etkili devleti hali- ne gelebilecektir. KISA KISA ~ • Trafik Yurdun çeşitli yerlerinde dün meydana gelen trafik kazalannda 6 kişi öldü, 17 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Antakya-lskenderun karayolundaki kazada Sabit Aştah, Mehmet Aştah, Kayseri-Adana karayolundaki kazada Hatice Gulbasan, Antalya-Muğla karayolundaki kazada Rıdvan lncekan, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde Gülistan Tatay, Gaziantep'te Arap Karakuş öldü. Yaralılar kazanın olduğu yerlere yakın hastanelerde tedavi altına alındılar. • Pomo Antalya'da porao film oynatılan bir birahaneye 18 milyon lira para cezası verildi. Yeşiltepe mahallesinde Mehmet Garip Bilban'a ait birahanede müşterilere porno film izlettirildiğini öğrenen polis düzenlediği baskında bir adet porno film ele geçirdi. • Deprem Denizli'nin Çameli ilçesinden dün sabaha karşı hafıf şiddette bir deprem meydana geldi. Saat OO.55'te meydana gelen ve richter ölçeğiyle 4.3 şiddetinde olan deprem can ve mal kaybına yol açmadı. • Bllkent MilU Eğitim Bakam Avni Akyol, BUkent Üniversitesi'ne hükümet tarafından herhangi bir ayncalık tamnmadığını söyledi. Akyol, HEP Kars Milletvekili Mahmut AJmak'ın soru önergesine verdiği yanıtta, vakıf üniversitelerinin kamu hizmeti gördüğünü ve kâr amacı gütmediğini, bu nedenle devlet tarafından ya da vakıflarca kurulan yüksek öğretim kurumları arasında bir fark bulunmadığını belirtti. • Atama Yüksek Öğretim Kurulu'nda boş bulunan üyeliğe Üniversitelerarası Kurul'ca seçilen Prof. Dr. Ersin onay atandı. Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararına göre, Dışişleri Bakanlığı Dış Politika Danışma Kurulu üyeliğine de Büyükelçi Ecmel Barutçu getirildi. Turiznı Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yılmaz, Bakanlık Müşavirliği'ne alındı, Bakanlık Müşaviri Ali Orhan Kalkan da Turizm Eğitimi Genel Müdür Yardımcılığı'na atandı. Dün ayrıca, Milli Savunma Bakanlığı ile Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı'nda da çeşitli atamalar gerçekleştirildi. • Telefon Antalya'nın Çığlık ile Amasya'nın Balhca merkezleri şehirler ve uluslararası otomatik telefon görüşmelerine açıldı. PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Çığlık'ın kod numarası 3246, Balhca'nın kod numarası da 3789 olarak belirlendi. • Kalpazanlık Piyasaya sahte dolar sürmek isteyen beş kişilik kalpazan şebekesi sahte paralarla birlikte yakalandılar. Edinilen bilgiye göre Ankara'da bir kuyumcuya dolar bozdurmak isteyen Fethi Benli adlı bir kişi durumundan şüphelenilerek gözaltına alındı. Dolarların sahte olduğunu belirleyen polis, yapılan sorgu sonucu şebekenin öteki elemanlannı gözaltına aldı, 40 adet 100'lük Amerikan dolarını da ele geçirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle