Katalog

12 OCAK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5 Aksoy: 'Hayır' sloganı bizim • ADANA (Cumhuriyet) — HEP Genel Sekreteri Malatya Milletvekili tbrahim Aksoy, SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'nün Körfez krizinin başladığı ilk günlerde "Dünya ordusu oluşturalım" dediğini, ancak halkın savaş karşıtı muhalefetinin yükselmesi üzerine "Savaşa hayır" diyerek prim toplamaya çalıştığım öne sürdü. Aksoy, savaş karşıtı kampanyalan ilk kez HEP'in başlattığmı, Körfez krizinin başlangıcında "Savaşa hayır" diyenlerin tutuklandığını ve kendilerinin parti olarak tüm bu sorunlara sahip çıktıklarını belirtti. Sanatçılar savaşa karşı • Kflltür Servisi — Tiyatro Yapımcılan Derneği, dün yazılı bir açıklama yaparak savaşa karşı olunduğunu bildirdi. Gülriz Sururi, Genco Erkal, Tevfik Gelenbe, Hadi Çaman ve Rutkay Aziz'den oluşan dernek yönetim kurulunun yaptığı basın açıklamasında şöyle dendi: "Biz tiyatro sanatçıları, zengin ülkelerin çıkarlan uğruna, sonu belirsiz bir maceraya sürüklenmeye seyirci kalmak istemiyoruz. Kanlı bir senaryo n u n isimsiz figüranları olmayı kabul etmiyoruz. Yeryüzündeki bütün sanatçı kardeşlerimiz gibi ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı banşı savunuyoruz!' TBB Körfez'i tartışacak • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu ile baro başkanlan, Körfez krizindeki son gelişmeleri değerlendirerek, eylem ve davranış stratejilerini saptamak için bugün Ankara'da toplanıyor. Toplantıda ayrıca, avukathk mesleğinin, yargının, hukukun ve demokrasi sorunları da ele alınacak. Türkiye Barolar Birliği'nin dün yaptığı açıklamada, Türk toplumunun büyük çoğunluğu gibi hukukçuların, Körfez'de çıkacak bir savaştan kaygı duydukları ve Türkiye'nin bu savaşta taraf olmasına karşı olduklan vurgulandı. AsilNadir 'Kırmızı Koltuk'ta • İSTANBUL (ANKA) — Magic Box'ta 13 ocak pazar günü yayımlanacak "Kırmızı Koltuk" programının konuğu İşadamı Asil Nadir olacak. Magic Box tarafından yapılan açıklamada, "Kırmızı Koltuk". programının yapımcılan Neşe Düzel ve Ahmet Altan'ın Asil Nadir'le Londra'da görüştükleri belirtildi. Açıklamaya göre Asil Nadir'in yanıtladığı sorulardan bazılan şöyle: "Uyuşturucu ve silah kaçakçıları ile ilişkiniz var mı? Kıbns'ta vergi veriyor musunuz? lngiltere Dışişleri Bakanlığı ile ilişkiniz var mı? Siyaset ile ilginiz nedir? Neden yanınızda hep eski MİT mensuplan, eski generaller ve emniyet müdürleri çalıştırıyorsunuz?, Iddia edildiği gibi, paralan gerçekten kendi çıkarınız için kullandınız mı?" Başbakanlık itirazuıa ret • ANKARA (AA) — Danıştay, İmar Kanunu konusunda daha önce verilen "yürütmeyi durdurma" karanna Başbakanlık'ın yaptığı itirazı reddetti. Danıştay Idari Dava Daireleri Genel Kurulu, bugün yaptığı toplantıda, Istanbul Büvükşehir Belediye Başkanlığı'nın İmar Kanunu konusunda yaptığı başvuru üzerine Danıştay 6. Daıresi'nce daha önce verilen "yürütmenin durdurulması" karanna Başbakanlık'ın yaptığı itirazı görüştü. Iktidar ve muhalefet kriz süresinceMeclis'in çalışmasından yana TBMM tatile çıkmasınTBMM Başkanı Erdem'in Meclis'i 14 ocakta olağanüstü toplantıya çağırmaması halinde SHP ve DYP 90 rnilletvekîlînin imzasını toplayarak genel kurulun toplanmasını sağlayacak. Erdem, dün Genelkurmay Başkanı Güreş'le görüştü. ANKARA (Curahuriyet Bü- rosu) — Körfez'de sıcak savaş olasıhğı artarken, SHP, TBMM Başkanı Kaya Erdem'den Mec- lisi 14 ocak pazartesi günü ola- ğanüstü toplantıya çağırmasını istedi. Erdem'in Meclisi toplan- tıya çağırmaması halinde SHP ve DYP, yeter sayı olan 90 mil- letvekilinin imzası ile Meclis Ge- nel Kurulu'nun aynı gün toplan- masını isteyecek. ANAP, SHP ve DYP yöneticilerinin Meclisin bu yıl tatile girmesinden vazge- çilmesi düşüncesinde birleştikle- ri bildirilirken, ANAP Kayseri Milletvekili Recep Ergun da "Bölgede sıcak çatışma olasılı- ğı varken Meclisin tatile girme- si yanlıştır" dedi. ŞHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı, dün saat 16.45'te TBMM Başkanı Kaya Erdem'i ziyaret ederek, pazartesi günü TBMM Genel Kurulu'nu toplantıya çağırmasını istedi. Kumbaracıbaşı, bu yönde hazır- lanan yazılı metni de TBMM Başkanı Erdem'e verdi. TBMM Başkanı Kaya Erdem, Kumbaracıbaşı'ndan metni al- dıktan sonra Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi için BM'nin verdiği sü- renin hangı saate göre dolacağı- nı sordu. Erdem'in bu sorusuna, Kumbaracıbaşı "salı günü 24.00'te doluyor hertıalde" yanı- tını verdi. Ancak.Erdem BM'nin de saat tartışması yaptığını ha- tırlatarak, "ABD saati esas alı- nırsa süre bizim için çarşamba günü 07.00'de dolacak. Neyse ben tabii değerlendireceğim" di- ye konuştu. Onur Kumbaracıbaşı da "Olur mu efendim. Belki Gren- wich saatine göredir" şeklinde espri yaptı. Erdem ve Kumbara- cıbaşı bir süre görüştüler. Edinilen bilgiye göre, Mecli- sin olağanüstü toplantıya cağrıl- ması istemi, İzmir'de bulunan Genel Başkan Erdal İnönü'den geldi. Çağrı metninin dün öğle saatlerinde İnönü, Genel Sekre- ter Hikmet Ç«tin ve Grup Baş- kanvekili Onur Kumbaracıbaşı arasında yapılan telefon görüş- melerinin ardından, Kumbaracı- başı tarafından yazıldığı kay- dedildi. Ortak girişim Erdem ile görüşmesinden sonra gazetecilerin sorulannı ya- nıtlayan Kumbaracıbaşı, "Er- dem'in istemlerini değeıiendire- ceğini ve yanıtı yann (bugün) verecegini" söyledi. Kumbaracı- başı, bu arada kendilerinin de 90 milletvekilin imzasıyla TBMM'yi toplamak için DYP ile görüşmeye başladıklannı be- lirterek "Bizim 80 imzamız ha- zır. DYP'de toplayacak ve 90 im- zayla yann (bugün) ortak bir önerge vereceğiz" dedi. Görüş- menin televizyondan naklen ya- yınlanmasını da isteyeceklerini kaydeden Kumbaracıbaşı, bir soru üzerine, 90 imzalı ortak gi- rişimin "ihtiyaten" yazıldığmı söyledi. Meclis tatili SHP ve DYP grup yöneticileri TBMM'nin bölgede sıcak savaş olasıhğı artarken tatil yapması- nın doğru olmayacağını bildir- diler. Muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri ANAP grup yönetimine, "TBMM'nin bu yıl tatile girmesi" düşünce- sinden vazgeçilmesini önerirler- ken, çok sayıda ANAP millet- vekili de grup başkanvekilleri ile görüserek, Meclisin tatile girme- sini doğfu bulmadıklarını ifade etti. Hükümete, Türkiye'ye ya- bancı asker çağrılması ve başka ülkelere asker gönderilmesi ko- nusunda yetki verilmesine karşı çıkan Milli Savunma Komisyo- nu Başkanı ANAP Kayseri Mil- letvekili Recep Ergun da "Böl- gede sıcak bir çatışma olasıhğı varken Meclisin tatile girmesi yanlıştır" dedi. Ergun, ANAP Grup Başkanvekili Yasin Boz- kurt ile görüserek, Meclisin 26 ocakta ilk ve orta dereceli okul- larla birlikte tatile girmesi dü- şüncesinden vazgeçilmesini iste- di. TBMM Başkanı Kaya Erdem, dün Genelkurmay Başkanı Or- general Doğan Güreş'i ziyaret ederek bir süre görüştü. Erdem- in Güreş'e "nezaket ziyareti"nde bulunduğu açıklanmasına kar- şın, siyasi' kulislerde "dikkat çekici" olarak nitelendi. Bu arada, Meclis Başkanı Ka- ya Erdem'in, ANAP, SHP ve DYP grup başkanvekillerine, SSCB Halk Temsilciler MeclisU nin Körfez krizi ile ilgili olarak "savaşa yasan'a organının karar verecegine" ilişkin metnin çevi- risini göndererek, SSCB'nin bu konudaki tutumunu örnek gös- terdiği bildirildi. ANAP Grup Başkanvekili Yasin Bozkurt, Meclisi olağa- nüstü toplantıya çağırmaya bu aşamada gerek duymadıklannı, hükümetten bu konuda herhan- gi bir istek gelmediğini söyledi. Ancak ANAP grup başkanve- killeri milletvekillerine "hafta sonu Ankara'dan ayrılmama- lannı" telkin ettiler. Bakanlar da Milh' Güvenlik Kurulu toplantı- sının ardından Bakanlar Kuru- lu'nun Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından olağanüstü top- lantıya çağrılması olasılığını göz önüne alarak Ankara'da bekle- yiş içine girdiler. Öte yandan, SHP Genel Baş- kanı Erdal İnönü'nün Başbakan Yüdınm Akbulut'tan gelecek bir görüşme istemine olumlu bak- tığı ancak bu önerinin SHP ta- rafından yapılması konusunun genel merkezde hemiz görüşül- mediği kaydedildi. CÜNEYT ARCAYÜREK YAZIYOR Türkiye'nin "kâr" amacıyla savaşa sokulmayacağını söyleyen Demirel: Mılleti karşılarına dikeriztç Politika Servisi— DYP Genel Başkanı Süleyman De- mirel, Körfez krizindeki ge- lişmeleri Tür- kiye açısından değerlendirirken savaşa ancak "toprak ve onur" içn girilebileceğini söyledi. De- mirel, "Kâr sağlamak için sava- şa ghilmez. Bir yere kan koyup, karşısma kâr koyamazsınız" de- di. DYP lideri, Irak Devlet Baş- kanı Saddam'ın "akıllı mı deli mi" olduğunun 15 ocak günü anlaşılacağmı belirtti. DYP lideri Demirel. partisi- nin tstanbul il örgütünce önce- ki akşam, Sheraton Oteli'nde düzenlenen "Yıla Bakış" toplan- tısında konuştu. Demirel, 1990'ı değerlendirirken 1991'den bek- lentilerini dile getirdi. Konuşma- sında daha çok, Körfez krizi ve Türkiye konusunda görüşlerini açıklayan DYP lideri, Türkiye- nin savaşa girmemesi için "elin- den gelen her türlü demokratik mUcadeleyi yapacağını" söyledi. Demirel, "Türkiye'nin savaşa girme nedeni yoktur. Böyle bir neden yokken ülkeyi yönetenler savaşa süriiklemeye kalkarlarsa bunun karşısına dikiliriz, milleti de dikeriz. Ne yaparsınız? Ne yapacağımız, halin icabına baglıdır" dedi. Iktidann, "Türkiye'ye tecavüz olmadıkça, savaşa ginnenin söz konusu olmayacağını" söyledi- ğini hatırlatan DYP lideri Süley- man Demirel, buna karşın, "ba- zı şüpheleri" olduğunu bildirdi. Demirel, bu konuda şunlan sö- ledi: "Çünkü, bugünkü hükümeti yönetenlerin, iktidanna, beceri- sine, sözüne güvenmiyoruz. Esas mesele şuradadır. Davul, hükü- metin omuzunda, tokmak Çan- kaya'nın elindedir. İşte Türkiye 1 nin içine düştüğü durum budur. Çankaya'nın işte ber gün, tete- fonla konuştugu vesaire ettiği adamlar, 'Hadi bakalım, my fri- end Targıt, düş öne" dedikleri za- man, ne yapacağını görmek is- tiyoruz." Demirel, Türkiye'nin, Cum- hurbaşkanı Özal aracılığı ile YILA BAKIŞ TOPLANTISI — »heraton'dald toplantıda Demirel'e soru soran Adnan Oktar (Adnan Hoca) DYFye girecegini açıkladı. Körfez krizinde neye angaje olunduğunun bilinmediğini de öne sürerek Cumhurbaşkaıu'nın "32. Gün" programındaki ko- nuşmasıyla bunu kanıtladığını belirtti. Demirel, çıkacak bir sa- vaşta Türkiye'nin kesinlikle ta- raf olmaması gerektiğini vurgu- layarak "Savaş, sadece beni de- gil hepimizi ilgilendiriyor. Buna karşı, Meclis kürsüsünden tutun da demokratik olan bütün ze- minleri kullanınz. Savaşa °it- mek isteyen varsa bu tarafa, is- temeyen varsa diğer tarafa. Bu- nun başka bir yolu yoktur" di- ye konuştu. Konuşmasında, savaşa "kâr sağlamak amacıyla" girilemeye- ceğini savunan DYP lideri, kâr düşüncesinin, savaş sebebi sayı- Iamayacağını da vurguiadı ve "Bir yere kan koyup, karşısına kâr koyamazsuuz" dedi. Körfez krizindeki son geh> melerden sonra "savaş çıkıp çık- mayacağının", tamamen Irak li- deri Saddam Hüseyin'in elinde olduğunu ifade eden DYP lide- ri Demirel, bu konuda da "Sad- dam akıllı mı deli mi? Bu 15 ocaktan önce ortaya çıkacak. Saddam, eğer gücünün sınınnı biliyorsa, savaş olmayacaktır. Saddam'ı canavar haline getiren- ler şimdi onu Kuveyt'ten çıkar- ma\-a çalışıyorlar. Saddamın si- lahlarını da bugün karşısında tek cepbe olan ülkeier vermiştir" diye konuştu. "Yıla Bakış" toplantısında, daha sonra dinleyicilerin ve ga- zetecilerin çeşitli sorularını ya- mtlayan DYP lideri, bir soru üzerine de, Körfez'de 15 ocak ta- rihinde savaş çıkmaması halin- de, bu olasıüğın bu tarihten son- ra daha güç olacağını bildirdi. Demirel, 17 martta başlayacak Ramazan ayı nedeniyle Irak'm, havalann ısınması ve çöldeki aşırı sıcak nedeniyle de ABD1 nin savaşmayı göze alamayaca- ğını ifade etti. Bu arada söz alan Nazlı Dı- cak, Demirel'e, toplantıda bulu- nan ve "Adnan Hoca" diye bili- nen Adnan Oktar'ın "laiklik karşıtı hareketler içinde olduğu iddialan" ile ilgili bir soru sor- du. Demirel, bu soruya "Suçu kanıtlanmadıkça kimse suçlu değildir" karşıbğını verdi. Daha sonra kürsüye gelen Adnan Ok- tar ise kendisinin "Demirel hayranı" olduğunu belirterek DYP'yi desteklediklerini bildir- di. Adnan Oktar, laiklik karşıtı olmadığını da ifade ederek "Ata- türkçü olmaktan iftibar ediyorum" diye konuştu. Bu sözlerin ardından DYP Istanbul tl Başkanı Orhan Keçeli de Ad- nan Oktar'ı partiye davet etti. Oktar, basın mensuplan ile ko- nuşurken DYP'ye girecegini açıkladı. SHP Genel Başkanı 'Halkla birlikte savaşa hayır diyeceğiz'dedi insan hayatı koz değil'"Güvenlik Konseyi kararı bizi savaşa sokamaz" diyen SHP lideri İnönü, "Biz yapacağımızı yaptık. En çok zarar gören ülke olduk. Şimdi bize 'Hadi savaşa gir' diyemezler" şeklinde konuştu. Toplantısına katılmak üzere önceki ak- şam tzmir'e geldi. Dün sabah başlayan toplantıya tstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Kayseri belediye başkanları katıldı. Gaziantep Belediye Başkanı Ce- lal Doğan uçağı kalkmadığı için toplan- tıya katılamadı. Bir basın toplantısı dü- zenleyen SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nü ülkenin gündemindeki çeşitli sorun- lara değindi ve "Bu sorunlann herhan- gi birini çözmek için önce hayatta kal- mak şart. Nasıl hayatta kalacağız? Bize kimse saldırmazsa hayatımızı tehlikeye İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — SHP Ge- nel Başkanı Erdal İnönü ülkenin çeşitli sorunları- na değinerek "Bunlann herhangi birini çözmek için önce hayatta kalmak şart. İnsan hayatı, yöneticUer tarafından kumar masasına konulacak bir şey değildir" dedi. Körfez krizi konusunda izlenen politikayı eleştiren ve Türkiye'- nin çıkanmn savaşın dışında kalma yö- nünde olduğu görüşünü yineleyen İnö- nü, "Körfez krizinden en çok zarar gö- ren iki ülkeden biri Türkiye. Bu konu- da şimdiye kadar yaptığımız katkı, en fazlasıdır. Güvenlik Konseyi kararı bi- zi savaşa sokamaz. Umudumuz savaşın çıkmamasıdır" diye konuştu. tnönü ay- rıca "iç banş"ın da "dış banş" kadar önemli olduğunu vurguiadı ve grevdeki işyerlerindeki toplusözleşme görüşmele- rinin bir an önce aniaşmayla bitirilmesi gerektiğini söyledi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Anakent Belediye Başkanları Eşgüdüm de savaş olasılığı varsa, beraberız deme- siydi. Şimdi biz, bu dış politikanın kar- şısındayız diye açıkça söylüyoruz. Basın- daki bir haberde. bizim pazar günü An- kara'da savaşa girme karanmız verile- bilir deniyor. Biz de İstanbul'da, sava- şa girmiyonız diye ilan edeceğiz. Halkı- mız da bizimJe beraber" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü bu- güne dek Körfez krizinden en çok zarar gören iki Ulkeden birinin Türkiye oldu- ğunu vurgulayarak şunlan söyledi: "Bugüne kadar bizi savaşa sokmak için söylenenlerden biri de Güvenlik Konseyi'nin aldığı karar. Bütün devlet- ler orada Güvenlik Konseyi kararlarını nygulamaya çahşan ülkelere yardım et- melidirler, diye bir hiiküm var. Bu hük- atmayacağız. İnsan hayatı, herhangi bir m ü kullanarak bizi savaşa sokmak ter- şey için tehlikeye atılacak bir koz değil- dir, kumar masasına koyulacak bir şey değildir. Hele bir siyasetçiysek, vatan- daşın hayatını kumar masasına koyma- mız hiç yapılmayacak şeydir" dedi. Türkiye'nin "Ortadogu'da savaş çıkarsa yerimizi alınz" diye kimseye verilmiş bir sozü olmadığını belirten tnönü Ata- türk'ten sonra savaştan çıkar sağlama- ya yönelik politikalann da bırakıldığını söyledi. İnönü, "Dış politikada şimdi- ye kadar gelenek, muhalefet partilerinin tibine girebilirler. Dünyada krizden en çok zarar gören iki ulkeden biri Türki- ye, diğeri de Ürdün. Ortak dayanışma- ya gjrip en çok zarar gören bir ülkeye gelip de 'hadi sen de katkı yap' diyemez- ler. O zaman biz, 'sen bir defa bizim ka- dar zarar gör, ondan sonra bana böyle söyle' deriz. Biz en büyük yardımı yap- mışız. Irak'ın kuzey sınınnda istikrarı koruyonız. Güvenlik Konseyi'nin bu ka- ran bizi savaşa sokamaz." tnönü ayrıca savaş olasılığının bulun- duğunu vurgulayarak "Ama bu saçma- lığa son anda BM Genel Sekreteri'nin yardımıyla, biraz daha bekleyelim, de- necekür. Benim umudum devam ediyor. İnsanlann son anda akıllı davranacak- lan umudunu taşıyonım" dedi. İnönü daha sonra "iç banş"ın önemine deği- nerek Zonguldak'taki ve diğer gTeve gi- dilen yerlerdeki toplusözleşmelerin bir an önce bitirilmesini istedi. Açıklanan fi- yatlarla tütün üreticilerinin hayal kınk- lığına uğratıldığını belirten tnönü, hü- kümeti fiyatlan yeniden gözden gecirme- ye çağırdı. İnönü basın toplantısının sonunda da yerel yönetimlerin çalışmalanna değin- di. Belediyelerin ellerindeki olanaklann beklentilere karşılık verecek düzeyde ol- madığını, ıktidar partisi sözcülerinin bu konudaki sözlerine güvenilmeyeceğini vurgulayan tnönü, sorunlann çözümü için yerel yönetimlerle merkezi iktidann birlikte çalışması gerektiğini söyledi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönu, dün öğleden sonra, kısa bir süre de KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile görüş- tü. tnönu göruşmeyle ilgili olarak, "Bu- rada olduğumuzu duymuş, 'merhaba' demek için gdmiş. Bir nezaket ziyaretiy- di, ondan ibaret" dedi. Tek Adamlığın Dünkü İşaretleri... ANKARA—Cenevre görüşmeleri uzayınca, Körfez krizine çö- züm geliyof diye görüştef belirmeye başlamış. Bir insan; Türki- ye'de, tabii dünyada "tek düşünen" okjuğundan kuşku duymaz- sa, bu türden irdelemelefdeki yanılgıyı elbet hemen kavrarl Yanılgıyı kavrayınca TD, ne yapmış? Hemen değertendirme- ye geçmiş. Cenevre'den banş çıkamayacağmı bir anda yakala- mış, "Karar verecek tek kişi var" demiş kendi kendine. Vardığı sonucu "Bize tek adam dtyoıiar ya" diye başlayarak açıklamaya gırişmiş ve de açıklamış: "Esas 'tek adam' Bağdat- ta. Bu nedenle karar Cenevre'de değil, Bağdat'ta çıkar." Bush, Londra'dan başlayıp sıraya koyduğu başkentleri araya araya Ankara'ya kadar uzanıyor. "Bizimki" TV'de sanki Bush sa- dece kendısını aramış gibi bir hava yansıtıyor ama gercek öyte değil, kulak asmayın. Bir dizide mûttefiklerine Cenevre'yi akta- rıyor. TÖ ise Bush'la yine konuştuğunu övünerek anlatırken ara- da tek adamlık damgasını silmeye calışıyor. "Tek adamlık dediğin Bağdal'taki gibi olur" demeye getiriyor. Ne var ki fazla başanlı olamıyor. Geçmışte kalan gerçekleri kimi ömeklerle anımsamanızı salık verdikten sonra şimdi gelelim "tek adamlı6n" önceki gece başlayıp düne uzanan yeni gelişmele- rine... TO. Bush'la görüştükten hemen sonra Milli Güvenlik Ku- - -ulu'nu olağanüstü toplantıya çağırıyor. Banş olasılığının azaldığı, savaşın kapıyı çakjığı sırada MGICnın olağanüstü toplantıya çağrılması derhal kimı önemli otasılıtdan akla getiriyor. Dün sabah siyasal ve yüksek bürokratik çevreter- de çeşitli olasılıklar tartışılıyor. Banş ister görünen TÖ, -ne var ki Çankaya'ya kulaklannı daya- mış kaynaklann dün söylediği gibi- "savaşa girmeden giımiş gi- bi yapmaya" çalısacak ya! Daha sonra gerekebilecek savaş hali ilanına öncülük edecek kımi önemli önlemlere bugünden basvu- raçağı öne sürülüyor. İlk önlem olarak "kısmi ya da genel seferber1ik"ten söz edili- yordu. Bir çevrenin yorumunagöre böylesı önleme TÖ "çeşitli SJ- kınblardan kurtulmak için" başvuracaktı. Ömeğin savsaklanmaya başlanan Maderviş'te pazariıktan başka SEKA grevi, öteki isçi ey- lemleri, savaş sırasında basına "çeki düzen" vermek gibi... Dünün önemli yanı ıı şuydu: Alınacakönlem- TO, kamUOyUnun, ABD tek y baskısıyla karar ald,ğı sorumiuiardan kanısına varmasını -kiasik günde- engellemek için bir $X£l Hderin bize söylediğigibi f k olası konulara ilişkin en ufak bilgiye sahip de- ğildi. Bilinen, gündem maddelerinin dışında MGK'yanelergeti- rileceğini ancak ve ancak TÖ biliyordu. Oysa, Bush'tan Baker aracılığıyla gelmesi olası istekleri tele- fon görüşmesinde -tıpkı ambargo sırasındaolduğu gibi- sezen ya da tahmin eden TÖ, kamuoyunun, ABD baskısryta kararakjığı ka- ntsına varmasını engellemek için bir lıderin bize söylediği gibi "bir şeyler yapacaktı." Savaş geliyorsa "bırşeyieryapması lazımdı." Bu nedenle ya seferberlik ya da başka önlem beklentisi pek çok çevreye egemendi. Şimdi dikkat: Bu nedenlerîe TÖ, "zamanı ve zemini gekjiğine ve siyasal açıdan da işine yarayacağına inanıyorsa" seferberlik ilanını da ya da daha önemli başka önlemleri de MGK'ya getirir vegeçirirdi! MGK toplantısından önce dün sabah anılan konularta doğru- dan ilgili sorumlu çevreler bize hemen pek çok çevrede sözü edi- len önlemlerie ilgili "bir haberin" kendilerine iletilmediğini kesin birdillesoylediler. Fakat ilginç yan, verdikleri yanıtaTÖ'nün yad- sımaya çalıştığı tek adam kimliğini pekiştiren önemli bir eklenti yapmalarıydı. Şöyle dediler "MGK toplantısında TÖ veya hükümet, 'gündemdışı' birbaş- •te istek, örnağinseferberlik ilanigetirirse, atoette bunu öncaden bilemeyiz. Şu ana kadar bu konuda hiçbir hazırtıkyok, ancak sözü edilenlerın varlığından habersiz olduğumuzu kesinlikle söyleye- biliriz." Devletin kilit noktalanndaki Sorumlular, daha önceden bilme- dikleri. üzennde çalışıp hazırlık yapmadıklan bir karann birden MGKyagetınlebileceğıkuşkusunu.kaygısınıdilegetiriyorlarsa... Demek ki devlette bilinen anlamda uyum yerine tek adamın gü- nüne ve gereğine göre davranışlan gecerlidir. TÖ'nün Bağdat'ı gösteripTürk/ye'deki tek adamlığını gözlerden uzaktutmaçabast ise yetersiz bir mantığın ürünüdür. Dünkü toplantıdan, bakarsınız, sorumlulann önceden bilme- diği kararlar çıkar ya da sözü edilenlerden şimdilik vazgeçilir. Her iki olasılık tek adamhğı kanrtlayan son canlı ömekler değil midir? P A R T İ L E R D E N Güzel çeklldi ANKARA (ANKA) — ANAP Gaziantep İl Kongresi yann yapılacak. Kongrede Devlet Bakanı Mustafa Taşar ve 3 Gaziantep Milletvekili İl Başkanı Mehmet Büyükacar'a destek verirken ANAP Genel Başkan adaylanndan Gaziantep Milletvekili Hasan Celal Güzel listelerle bir ilgisinin bulunmadığını söyledi. Başbakan Yıldırım Akbulut'un katılamayacağının biidirildiği kongre öncesi bölge milletvekilleri yaklaşık bir haftadır ilçelerde çalışma yapıyorlar. TBKP Büyük Kongresi ANKARA (ANKA) — TBKP 1. Büyük Kongresi bugün Ankara'da toplanacak. Parti Genel Başkanı Nihat Sargın ve Genel Sekreter Haydar Kutlu'nun konuşmalanyla başlayacak ve 3 gtln sürecek kongrede, partinin geleceği ve kuruluş çalışmalanna katıldığı SBP ile ilişkiler konusunda resmi kararlar alınacak. Sargın, Türkiye'de ilk kez bir komünist partinin legal anlamda büyük kongre aşamasına geldiğini belirterek kongrede solun geçmişiyle hesaplaşıp geleceğine karar verecegini söyledi. Bu arada TBKP Kongresi'ne, Kıbns Rum kesimi AKEL Partisi ile Yunanistan Komünist Partisi temsilcilerinin de aralannda bulunacağı 10 Avrupa ülkesinden parlamenterin katılacağı bildirildi. Kongreye davetli olarak geleceğini belirten ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere de dün yaptığı açıklamada ANAP'ın TBKP'den daha ileride olduğunu söyledi. DYP'den seçim atağı ANKARA (AA) — DYP Genel Merkezi'nin, ocak ayı sonunda örgüt Uemsilcileri ile yapacağı toplantıda seçim Jatağıru başlatacağı belirtildi. Edinilen bilgiye g r e ay sonunda İl Genel Meclisi, Belediye Meclisi, il ve ilçe başkanları ile yapılacak toplantıda seçim hazırlıklan görüşülecek. Ayrıca olası bir erken seçimde partinin kullanacağı sloganlar da belirlenecek. Parti yetkilileri sloganlarda halktan toplanan görüşlerin ağırlık kazanacağını belirttiler. Öte yandan DYP'nin alternatif politikalar üretmek amacıyla raporlar hazırlatarak kamuoyuna sunacağı ve bunlara halkın katılımın sağlanacağı bildirildi. Hayale kapılmayın ANKARA (AA) — Devlet Bakanı ve ANAP Genel Başkan Yardımcısı tbrahim Özdemir yapılacak ilk genel seçimde ANAP'ın rekor kırarak 3. kez iktidar partisi olacağını söyledi. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Özdemir, kimsenin hayale kapılmamasını isteyerek, milletin önüne her sandık konulduğunda tercihin ANAP olduğunu belirtti. 26 Mart yerel seçimlerinden sonra yapılan yerel seçimlerden 81'ini ANAP'ın kazandığını bildiren özdemir, "muhalefet bu seçimlerde 30'da kaldı" dedi.