Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER
DlŞBASINDAN
12 OCAK 1991
Denktaş
Izmir'de
• tZMİR (AA) — KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, Türkiye'nin AT'ye
alınmasının bir hak ve
adaletin tecellisi olduğunu
belirterek "Türkiye'ye bu
hak verilecek diye
Kıbns'tan taviz verilmesi
doğru bir şey değildir"
dedi. Denktaş, Kıbns Rum
tarafının Türkiye, Irak
savaşınâ bulaştığı takdirde,
Kıbrıs'ta bir oldubitti
yapacağı yolunda
söylentiler ve işaretler
bulunduğunu da bildirerek
"Ümidimiz Vasiliu'nun bu
deliliği yapmamasıdır" diye
konuştu.
Collins
Cenevre'y
e
8*
• ANKARA (AA) —
Dışişleri Bakanı Ahmet
Kurtcebe Alptemoçin'in
resmi konuğu oiarak
Türkiye'de bulunan trlanda
Dışişleri Bakanı Gerard
Collins, Körfez krizi
konusunda AT ülkeleri
dışişleri bakanlarının BM
Genel Sekreteri Javier Perez
de Cuellar'la yapması
beklenen toplantıya
katılmak üzere bu sabah
Cenevre'ye gitti. Collins,
toplantıya katıldıktan sonra
bu akşam lstanbul'a
dönerek Türkiye programmı
sürdürecek.
Arnavutluk'ta
3. parti
• VİYANA (AA) —
Arnavutluk'ta, çok panili
sisteme geçilmesinden sonra
Cumhuriyetçi Parti adıyla
üçüncü siyasi parti de
kuruldu. Arnavutluk
radyosunun haberinde,
Adalet Bakanı Enver
Halili'nin dün,
Cumhuriyetçi Parti
liderleriyle görüştüğü ve
partinin yasallaştığı
bildirildi. Yeni partinin
Arnavutluk anayasasına
uyduğu kaydedjldi, ancak
parti siyasi platformu
hakkında bilgi verilmedi.
Arnavutluk Devlet Başkanı
Ramiz Alia'nın, siyasi
partilerin kurulmasına izin
vermesinden sonra ilk siyasi
parti olan Demokratik
Parti geçen ay, Yeşiller
Partisi de pazartesi günü
kurulmuştu.
Somali'de
çatışmalar
• NAİROBİ (AA) —
Somali'nin başkenti
Mogadişu'da hükumet
birlikleri ile yönetirni
devirmeye çalışan asiler
arasında, önceki gece
Italyan Büyükelçiliği
çevresinde çok şiddetli
çatışmalar meydana geldiği
bildirildi. Diplomatik
kaynaklardan alınan bilgiye
göre roketlerin de
kullamldığı çatışmalarda
çok sayıda kişi öldü,
büyükelçilik binasına da
birçok roket isabet etti.
Çatışmalarda Kuzey Koreli
bir diplomatın öldüğıi, çok
sayıda Italyan'ın da
yaralandığı belirtildi. Italya
Dışişleri Bakanlığı
tarafından Roma'da yapılan
açıklamada da büyükelçilik
binasının birçok kez isabet
aldığı doğrulandı ve binada
bulunan birçok kişinin
yaralandığı belirtildi.
Çekler kürtajı
tartıştı
• PRAG (AA) —
Çekoslavakya
parlamentosu, Avrupa
Konseyi'ne üyelik için
gerekli olan temel hak ve
özgürlüklerle ilgili yasayı
onayladı. Bire karşı 218
oyla kabul edilen yasanın
görüşülmesi sırasında
Hıristiyan-Demokrat
miiletvekillerinin kürtaja
izin veren maddeye karşı
çıkması yüzunden sert
tartışmalar çıktı.
Vatandaşlık forumu üyesi
Ivan Fisera'nın hazırladığı
bir uzlaşma metni kabul
edilerek tartışmalı madde
"insan hayatı ana rahmine
düştüğü andan itibaren
korunmalıdır" şeklinde
değiştirildi. Hazırlanmakta
olan yeni anayasaya
eklenecek olan insan
hakları yasasında, komunist
rejimde guven.ce altında
olan çalışma hakkı
"korunıa" altına alınıyor,
benimsenen pazar
ekonomisi sistemi
çerçevesinde sosyal ve
ekonomik hakların dikkate
alınmasi öngörülüyor.
Cenevregöruşmelerininsonuçsuzkalması, banşumutlannısöndürdü
Batrda savaş gerilimi
3fl« öailiı dctegraph
Bağımlı Irak ordusu
Dış Haberier Servisi — ABD
Dışişleri Bakanı James Baker ile
Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz
arasında Cenevre'de yapılan gö-
rüşmelerin sonuçsuz kalmasının
ardından Batı Ulkelerinde savaş
havası esmeye başladı. Ingiltere
Başbakanı JohB Major Körfez-
de kaçınılmaz görünen savaşa
karşı gerekli onlemleri almak
üzere bir "savaş kabinesi" kur-
du. Fransa'da ise savaşa katılıp
katılmama konusu şiddetli tar-
tışmalara neden oluyor. Paris-
te bugün savaş karşıtı bir göste-
ri yapılacak. Federal Alraanya-
da da savaş karşıtlan bugün baş-
ta Berlin olmak üzere 75 kentte
gösteriler düzenliyor. ABD'de
yapılan son kamuoyu yoklama-
ları ise Amerikalılann Bush'un
Körfez politikasına verdikleri
desteğin arttığını gösteriyor.
tngiltere Başbakan John Major, eşgüdüm sağlamak için "savaş
kabinesi" kurdu.
Fransa Sağcı partiler "savaşa evet" derken Fransızlarınrbüyük
çoğunluğu "Kuveyt için ölmek" istemiyor.
Almanya Savaş karşıtı Almanlar, bugün 75 kentte "petrol için kan
dökülmesin" şianyla gösteri yapıyor.
ABD Son kamuoyu yoklamaları Bush'un Körfez politikalarına destegin
arttığını gösteriyor.
tngiltere
Londra'dan Edip Emil Öy-
men'in bildirdiğine göre İngilte-
re Dışişleri Bakanı Douglas
Hurd, pazar günü Türkiye'de
sona erecek olan Ortadoğu ge-
zisine çıkarken başkentte hava,
"son ana kadar ber türlii banş
girişimini sürdürmek, ancak ka-
çınıJmaz gibi göriinen savaşa
karşı da ber türlii önlemi
almak" şeklinde. Başbakan
Jobn Major, yakıtın karneye
bağlanması, terör saldınlarına
karşı önlem alınması ve savaş
yaralılarına bakımırı ivedilikle
yapılabilmesi için bakanlıklara-
rası eşgüdümü sağlamak ama-
cıyla bir "Savaş Kabinesi" kur-
du. Kabinede savunma, içişleri,
dışişleri, maliye ve enerji bakan-
ları ile başsavcı yer aldı. Terör
saldınsı olasılığı üzerinde buyük
bir ciddiyetle duruluyor. Özel-
likle Kuzey Denizi'ndeki petrol
sondaj tesisleri, havaalanlan ve
deniz nakliyatının korunmasına
öncelik verilecek. Savaş bölge-
sinden gelecek yaralılann bakı-
mı için hastanelerde 7.500 yatak
aynldığı açıklandı.
Ingiltere, bunalımın başından
beri sorunun çözumünde sava-
şın kaçınılmaz olduğunu sürek-
li savundu. Barış olasılığının
hızia gündemden cıktığı şu sıra-
larda tngiltere ile ABD, savaş
stratejilerini ortaklaşa yürütü-
yorlar. ABD Dışişleri Bakanı Ja-
mes Baker, pazar günü Tür-
kiye'den ABD'ye dönerken İn-
giltere'de bir askeri Uste Başba-
kan Major ile son durumu gö-
rüşecek.
Dışişleri Bakanı Hurd, Kör-
fez'de olası bir savaşın ne yön-
de gelişebileceği hakkındaki gö-
rüşlerini BBC'ye açıklarken
"Nükleer silah kullanılması kı-
yametle eşanlamlı olur. Bunu
sanmıyorum. Savaş her şekliyle
fam bir yıkımdır. Bunu onlemek
için 5.5 ay bekledik" dedi.
Fransa
Paris'ten Sabetay Varol'un
bildirdiğine göre savaşa katılıp
katılmama konusu, Fransa'da
şiddetli polemiklere neden olu-
yor. Fransız yönetirni, savaşa ka-
tılmayaeğü:""'' "
w
uö»mu hisset-
tirirken savaş karşıtlannın bu-
gün Paris'te düzenleyecekleri
büyük yürüyuşün, hükümetin
nihai karannı etkileyebileceği
sanılıyor.
Gösterinin "lokomotifi" olan
Fransız Komunist Partisi yöne-
timinden başka, Evreux kenti
piskoposu Gaillo, Mitterrand
1
ın eski danışmanlanndan düşu-
nur Regis Debray, Savunma Ba-
kanı Chevenement'in yandaşla-
nndan, Avrupa Parlamentosu
üyesi sosyalist tarihçi Max Gal-
lo, geçen yıllarda Bayan Thatc-
her aleyhine yazdığı bir şarkıy-
la İngiltere'de tepki uyandıran
şarkıcı Renaud gibi tanınmış ki-
şiler de bugünkü banş gösteri-
sinde yer alacaklannı açıkladı-
lar. Aşırı sağa yakınlığıyla bili-
nen ve hükümeti 'Siyonistler'
hesabına savaşa girmeye hazır-
lanmakla suçlayan bazı aydın
çevrelerin de kentin başka bir
merkezinde, Madeline Kilisesi
civarında savaş karşıtı bir gös-
teri düzenleyeceği haber verildi.
Paris'te kent merkezinin du-
varları, Cezayir savaşı yıllannı
anımsatır biçimde savaş karşıtı
afişlerle kaplanmış durumda.
Bir kamuoyu yoklaması, Fran-
sızlarm büyük çoğunluğunun
'Kuveyt için ölmeye hazır
olmadığını' ortaya koydu.
'Banş' yandaşlan bu sonucu
halkın Fransa'nın savaşa girme-
RiYAD
Halk
stok
peşînde
Dış Haberier Servisi — Ce-
nevre'deki banş göruşmelerinin
başansızlığa uğramasından son-
ra savaş tehlikesinin iyice belir-
ginleşmesi üzerine Suudi Ara-
bistan'da halkın telaşa kapıldı-
ğı ve gıda maddeleri stok etme-
ye başladığı belirtildi.
Ajansların bildirdiğine göre
Suudi Arabistan'ın 2 milyon nü-
fuslu başkenti Riyad'da halk
marketlere ve dayanıklı gıda
maddeleri satan dükkânlara hu-
cum etti. Sabahın üçüne kadar
çalışan bir süpermarket görev-
lisi, halkın sepetler dolusu mal
aldığını belirtti. En çok talep
edilen malların başında olası bir
kimyevi silah saldınsı sırasında
pencerelerin deliklerinı kapat-
mak üzere kullanılabilecek
mum, silikon ve seloteyp bulu-
nuyor. Suudilerin ve bu ülkede
yaşayanlann stok ettikleri mal-
ların başlıcalan konserveler, pi-
rinç, tahıllar, şişelenmiş sular,
piller ve öteki dayanıklı gıda
maddeleri.
Halkın marketlere hücum et-
mesine rağmen Suudi Arabis-
tan'da gıda maddesi sıkıntısı çe-
kilmesinin ya da kısıtlamaya gi-
dilmesinin söz konusu olmadı-
ğı ve gerekirse yeni uçaklann ki-
ralanarak Ulkeye mal akışının
sağlanacağı bildirildi.
"ATEŞ" — Körfez'de bartşçı çöziim için "son şans" oiarak görülen Cenevre görüşmesinin so-
nuçsuz kalması ile savaş hazırlıkları hız kazandı. Suudi Arabistan'daki ABD askerlerinin sürdiir-
diigii tatbikatlarda "a(eş" komutian artık daha sert çıkıyor. (Fotograf: Reuter)
BAĞDAT
mesini istemesi şeklinde yorum-
larken eski Cumhurbaşkanı Ge-
orges Pompidou döneminin ba-
kanlarından Stratejik Araştır-
malar Enstitüsü Başkanı Bayan
Marie France Garaud, Ikinci
Dünya Savaşı'nda Fransa'nın
Almanlara teslim oluşunu ima
ederek "Elli yılda ikinci kez
Fransızlar yeterli cesarete sahip
olmadıkhu-ını kanıUıyoriar" de-
di.
Almanya
Berli'den Dilek Zaptçıoğlu-
nun bildirdiğine göre bugün Fe-
deral Almanya'nın 75 ayn ken-
tinde aynı anda banş gösterile-
ri düzenleniyor. "Savaşa Hayır-
Petrol tçin Kan Dökülmesin" şi-
an altında düzenlenen yürüyüş-
lere Uluslararası İnsan Hakları
Birliği, çok sayıda banş derne-
ği, çevreciler ve sosyal demok-
ratlar öncülük ediyor. Yürüyüş
bildirisinde şöyle dendi:
"Körfez'de Savaşa Hayır!
Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i iş-
galini ve uluslararası bukuku ve
insan haklannı iblalini kınıyo-
raz. Süper güçlerin özdlikle
ABD ve NATO'nun askeri yığı-
nağını kınıyonız. Bu güçler ön-
cHikle ucuz petrol çıkarlannı
gözetmektedir. Körfez'de savaş
olmamahdır. Bugün bir savaşın
sınıriı tutulması olanaksızdır.
Savaş özellikle sivil halk arasın-
da sonsuz acılara ve ölüme yoi
açacak, yöre halklannı sefalete
itecek."
Uluslararası Ortadoğu konfe-
ransı, Alman Dışişleri Bakanı
Hans Dietrich Genscher tarafın-
dan da dün gündeme getirildi.
Genscher, Saddam'ın Kuveyt'ten
çekilmeye başlamasıyla beraber
bir konferansa gidilerek Ortado-
ğu'da bütün sorunlann masada
ele alınmasını öneriyor.
Alman basınındaki bütün yo-
rumlar, Saddam Hüseyin'in ye-
ni bir öneride bulurrnaması ha-
linde Körfez'de savaşın artık ön-
lenemez olduğu yolunda. Mu-
hafazakâr basın neredeyse Sad-
dam Kuveyt'ten çekilse bile sa-
vaşı 'gerekli' görüyor.
ABD
Cenevre göruşmelerinin başa-
rısızlıkla sonuçlanmasından
sonra ABD'de yapılan ilk kamu-
oyu yoklaması, Amerikalılann
savaş havasına girdiğini gösteri-
yor. ABC Televizyonu ile VVas-
hington Post gazetesinin birlik-
te yaptıkları anket, 10 Amerika-
lıdan 8'inin Amerikan Kongre-
si'nin BM Güvenlik Konseyi'nin
karannı destekleyen bir metni
kabul etmesini istediklerini gös-
terirken 10 kişiden 7'si ABD'nin
banş için yeterli çabayı harcadığı
kanısında olduğunu ortaya koy-
du. Anket sonuçlanna göre ka-
muoyunun Bush'a desteği Ce-
nevre görüşmelerinden sonra
arttı. Ankete katılanların "/o
86'sı, ABD, Irak'la savaşa gire-
cek mi sorusuna "evet" cevabı
verdi. Bu oran ocak ayı başın-
da "% 72 idi.
Anket, bütün bu gelişmelere
rağmen Amerikalılann çoğunlu-
ğunun banş girişimlerinin 15
ocaktan sonra da sürdürülme-
sinden yana olduğunu gösterdi.
Nonnandiya çıkartması için
geçerli olan iaktik burada
da geçerli. Aynca Irak
ordusu yedek parça için
Batı'ya bağımlıdır.
Kaybedilen araç-gereç,
yerine konamayacaktır.
Hava Kuvvetleri birkaç gün
içinde yok olabilir. Irak'ın
gizli bir silahının olduğu
hep söyleniyor. Kısa
menzilîi füzelerini kimyasal
silah için kullansa dahi
bunlann savaşın gidişini
değiştirmesi düşünülemez.
(11 ocak)
Ümut yeni girişimlerde
"Son umut, BM ultimatomu bitmeden önceki diplomatik
girişimlerdedir. Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesini Filistin
sorunu ile bağlantılandırmak, BM Güvenlik Konseyi
kararlannın hiçe sayılması demektir. Zira bu durumda
görüşmeler on yıllarca sürecek, Kuveyt'in işgali sineye
çekilmiş olacaktır.
Saddam'ın Kuveyt'ten çekilmesi kendi lehinedir. BM bu
durumda Irak'a ve Saddam'a dokunulmayacağım taahhüt
etmiş bulunuyor. Böylece Saddam, birkaç yıl zarfında
atom bombasına da sahip oiarak yöreyi iyice hâkimiyeti
altına alabilir^' (11 ocak)
Savaş olacak mı? Bunu
sadece Saddam biliyor, ama
eğer savaş olursa, şimdiye
kadar görmediğimiz türden
olacaktır. Kaliforniya
çöllerindeki askeri
tatbikatlar, Kuveyt
çöllerinde ne ölçüde geçerli
oiacak? Tahmin edilen şu:
Saddam, Kuveyt sınırlarını
korumak zorunda. Bunu
yapabilmesi için de
kuvvetini yaymak zorunda.
Müttefiklerin böyle bir
sorunu yok. Onlar
istedikleri yere istedikleri
kadar kuvvet yığabilir.
Le Monde*dan
TANEA
Krize Mitterrand çözümü
"Mitterrand, Bush'un ıolünü
kapmaya çalışıyor. Körfez
krizi için toplanan kara
bulutlar, Paris'in Cezayir ile
işbirliği yaparak bazı
öncülüklerde bulunacağının
öğrenilmesiyle az da olsa
dağılmaya başladı. Çok daha
önceden planlanan bu Arap-
Fransız işbirliği, Baker-Aziz
görüşmelerinin sonuç
vermemesi üzerine ve savaşı
simgeleyen sıfır saatinden az
önce ortaya atıldı. Fransa
şimdi geç bile olsa Avrupa
hesabına dizginleri eline
geçirmiş bulunuyor. BM
Genel Sekreteri'nin Bağdat
yolculuğu ile AT'nin Bağdat
ile görüşme talebi savaş
endişelerine merhem sürüyor.
Bu arada Kuveyt işgali ile
Filistin sorununun aynı kefeye
konulmasına karşı çıkan
VV'ashington'un bu konudaki
tutumunu değiştireceği
umutlarını da doğuruyor.
Yani Kuveyt'in AT güvencesi
altında özgürlüğe
kavuşmasına paralel oiarak
Filistin sorunu için
uluslararası bir konferansın
da düzenlenme olasılıkları
belirebilir:
1
(11 ocak)
LE FIGARO
Pasifistler savaş sorumlusu
(...) Saddam Hüseyin konusunda iki ihtimal var; Ya
patolojik yönü ağır basan en kötü cinsten bir diktatör.
Bu durumda hemen işini bitirmekte yarar var. Çttnkü ne
olursa olsun sonuna kadar direnecek. Ve kaldı ki sonuç
ne olursa olsun banş için sürekli bir tehdit teşkil edecek.
tkinci ihtimal da şu ki bu kanlı zalim aynı zamanda tam
manasıyla akılcı bir manipulasyon ustası. Bu takdirde
BM kararlanna uymak için son saniyeyi bekliyor.
Tamamen ya da kısmen çekilirken de belirsiz bir
uluslararası konferans karşılığında çekileceğini
duyuracak. Ancak bunun gerçekleşmesi için Irak karşıtı
cepheden en ufak bir çatlak çıkmaması gerekiyor. Çünkü
bir zaaf sezdiği an, şartlan stratejisinin sonuna kadar
zorlama yolunu seçebilir.
Kaldı ki tüm savaşîar düşman hakkındaki yanJış bir
değerlendirme ya da bir hesap hatasından çıkar. Bu
koşullarda her zaman olduğu gibi savaşa karşı en çok
bağırıp çağıranlar, ya da bakanlıklarda savaşı engellemek
için her türlü şerefsizliğe hazır olduklanm söyleyenler
savaşın gerçek kışkırtıcılan durumuna düşecekler. 11 ocak
B1WDEN SON BAK1Ş GlRlŞlMt
oa.ClCl3.mi olZC lvâ,IIlD0 SÖKIHCZ m~+,.»*m 3
(Baştarafi 1. Sayfada)
şılannda kendileriyle savaşacak
gerçek insanlar bulacaklarını
belirtti.
. Saddam Huse>
p
in, Türk din
adamlannın da katıldığı bildiri-
len konferansta yaptığı konuş-
mada, "Biz de uluslararası hu-
kuka bağlıyız, ancak Filistin'den
başlayalım" dedi.
Irak Devlet Başkanı, "Eğer
Filistinliler vatanlanna kavuşur-
sa o zaman tüm sorunları ele al-
mak için görüşmelerin başlatıl-
masını isteriz" şeklinde konuş-
tu.
Birleşmiş Milletler, 2 ağustos-
ta Irak'ın, Kuveyt'i işgalinden bu
yana Bağdat't kınayan ve Ku-
veyt'ten koşulsuz oiarak çekil-
mesini isteyen 12 kararı kabul et-
miş bulunuyor.
Saddam konuşmasında Ku-
veyt sorunu ile Filistin sorunu-
nun birlikte değerlendirilmesi-
nin "uluslararası açıdan raeşru
olduğu" konusunda ısrar etti.
CNN televizyonu haberi verir-
ken, "Saddam sert tutumunda
ısrar ediyor" dedi.
Reuter'e göre Saddam'ın ba-
sına kapah toplantıda yaptığı
konuşma hakkındaki bilgi, adı-
nın açıklanmasını istemeyen bir
Ürdünlü yetkili tarafından bası-
na sızdınldı. Saddam'ın savaş
tehdidinden etkilenmemiş ve
"rabal" göründüğünü belirten
yetkiii, "Irak'ın Kuveyt'ten çe-
kilmesi konusunda uzlaşma sağ-
lanabileceği yolunda Saddam'-
ın bir işaret vermediğini söyle-
di.
Yetkili aynca Saddam'ın Israil
işgali altmdaki Batı Şeria ve
Gazze Şeridi'nde Filistin devle-
ti kurulması konusundaki iste-
ğini yinelediğini belirtti:
Saddam, "Araçlan kullan-
mak için el kitaplannı okumak-
tan başka iş yapmayan Ameri-
kan ordusu karşısında bizim or-
dumuzda savaş deneyimi var"
dedi.
Associated Press Ajansı, kon-
ferans kaynaklarından Sad-
dam'ın konuşmasının bant kay-
dını ele geçirdiğini bildirdi.
Saddam'ın bu konuşması,
BM Genel Sekreteri Perez de
Cuellar'ın Bağdat'a gelmesinden
bir gün önceye rastlaması, gö-
rüşmenin başansız olacağının
bir belirtisi olarak yorum-
lanıyor.
Saddam Hüseyin, "Eğer
Amerikalılar bu sorunun çö-
zümlenmesini istiyorsa, öncelik-
le Filistin sorununu ele almalı-
lar. Körfez krizi çözümlensin ve-
ya çözümlenmesin Filistin ve
Kudiis bagımsızlığına
kavuşmalı" dedi.
Saddam'ın bu sözleri ve "ka-
firieri yenme" çağrısı alkışlarla
karşılandı.
Konferans kaynakları, top-
lantıda yaklaşık 500 kişinin bu-
lunduğunu bildiriyorlar.
Saddam Hüseyin, savaş çık-
ması durumunda ellerindeki
tüm silahları kullanacaklannı
söyledi. AA'ya.göre Saddam, bu
sözleriyle kimyasal silahlar gibi
uluslararası platformda yasak-
lanmış olan silahları kullanma
tehdidini tekrarlamış oluyor.
Öte yandan Bağdat'ta düzen-
lenen Islam Bilim Adamları
Konferansı'na Türkiye'den ki-
min katıldığına ilişkin resmi bir
bilgi olmadığı açıklandı. Dışiş-
leri Bakanlığı yetkilileri, AA
muhabirinin konferansa Türki-
ye'den kimin katıldığı yolunda-
ki sonısunu cevaplandırırken,
'Saddam'ın konuşma yaptığı
konferansa katıldığı Wdia edilen
Türk heyeti hakkında Dışişleri
Bakanlığı'nın resmi hiçbir bilgisi
yoklur. Kimin katıldığına dair
resmi bir bilgimiz yoklur" dedi-
ler.
Ankarada savaş zîrvesi(Baştarafi 1. Sayfada)
doğrultusunda oluşturulduğu-
nu vurguluyorlar. Yabancı dip-
lomatik çevreler de "Çankayai
nın bilinmeyen faktör" olduğu-
nu vurgulayarak "Baker ve
Hurd'ün Özal ile yapacaklan te-
maslann önemine" dikkat çeki-
yorlar. Cumhurbaşkanı'mn bu
temaslarda "Türkiye'nin olası
bir askeri barekâtta üstlenmeye
hazır olduğu rol" konusunda
"net bir sinyal" verebileceği kay-
dediliyor.
Özal'ın sözleri
Bu arada Cumhurbaşkam
Özal, dün yeni yıl dolayısıyla
verdiği resepsiyon sırasında Ba-
ker'ın gelişi konusunda gazete-
cilerin sorulannı yanıtlarken,
ABD Dışişleri Bakanı'na serbest
ticaret anlaşması konusunda
Türkiye'nin istemini bir kez da-
ha aktaracağını bildirdi. Özal-
ın bu değerlendirmesi, diploma-
tik çevrelerde göruşme sırasında
Incirlik Ossü'nün kuilammına
karşılık Özai'ın "talebi" olarak
değerlendirildi.
Resepsiyon sırasında gazeteci-
lerle sohbet eden Özal, Irak'ın
15 ocağa dek Kuveyt'ten çıkaca-
ğını açıklamaması durumunda
savaşın kaçınılmaz görüldüğünü
belirtti. Cumhurbaşkam, Libya
Başbakanı ile telefonla gorüştü-
ğünü, bu görüşme sırasında,
"Saddam'ın neye güvendiğini"
sorduğunu anlattı. Özal. Libya
Başbakanı'nın, "Herhalde gizli
bir silahı var, ama ne olduğunu
bilemem" dediğini aktardı.
Cumhurbaşkam, Filistin Konfe-
ransı toplanması istemlerine iliş-
kin gelişmelerin anımsatılması
üzerine, kendisinin de daha ön-
ce boyle bir konferansın Türki-
ye'de toplanmasını önerdiğini
ifade etti. Özal, Patriot fuzele-
rinin Türkiye'ye gelişine ilişkin
soruları yanıtlarken de füze kul-
lanımı için eğitünin sağlanması
amacıyla 260 personelin Türki-
ye'ye geleceğini belirtti. Cum-
hurbaşkam, Baker ile yapacağı
görüşme sırasında Türkiye-
Yunanistan arasında ABD yar-
dımımn dağılımında kullanılan
7/10 oranının gundeme getirilip
getirilmeyeceği yönundeki bir
soruya, "bakanz" karşılığım
vernıcKİe yetindi.
A
p
S Dışişleri Bakanı Baker
bu akşam 20.30'da Ankara'ya
gelecek. Irak Dışişleri Bakanı
Tarık Aziz'le çarşamba günü
yaptığı görüşme sonrasında An-
kara'ya geleceği açıklanan, an-
cak daha sonra Suudi Arabis-
tan'a oncelik vererek ziyaretini
erteleyen Baker, görüşmelerini
yarın yapacak. Baker, sırasıyla
Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alp-
temoçin, Başbakan Yddınm Ak-
bulut ve Cumhurbaşkam Turgut
Özal ile bir araya gelecek ve öğ-
le saatlerinde Türkiye'den ay-
rılacak.
îngiltere Dışişleri Bakanı Do-
uglas Hurd ise Baker'ın ayrılı-
şından birkaç saat sonra Anka-
ra'ya gelecek. Hurd, pazartesi
sabahı 09.00'da başlayacak res-
mi görüşmelerden sonra Akbu-
lut ve Özal ile buluşacak. Hurd,
14 ocak salı gunu bir basın top-
lantısı duzenledikten sonra An-
kara'dan aynlacak.
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker, Iraklı meslektaşı Tank
Aziz ile Cenevre'de yaptığı gö-
rüşmelerin başarısızlıkla sonuç-
lanması üzerine dün Suudi Ara-
bistan'a giderek Kral Faad ile
görüşmüştü.
ABD ve Suudi heyetleri ara-
sında yapılan görüşmelerden
sonra Kral Fahd ile bir araya ge-
len Baker'ın Fahd'a, Tarık Aziz
ile yaptığı görüşme hakkında
bilgi verdiği bildirildi. 15 daki-
ka suren görüşmede askeri ko-
nuların da ele alındıgı kaydedil-
di.
Adlarım açıklamak isteme-
yen ABD'Ii yetkililerin görüşme-
de Baker'ın, ABD askeri operas-
yonuna Suudi Arabistan'ın
maddi katkıda bulunmasını is-
tediğini, Kral Fahd'ın da bunu
olıımlu karşıladığını belirttikle-
ri haber veriliyor. Fahd-Baker
gorüşmesinde Irak'ın Israil'e sal-
dırması olasılığı üzerinde de du-
nıiduğu bildiriliyor.
James Baker, Suudi Arabis-
tan'daki temaslannı taınamla-
dıktan sonra Abu Dabi'ye geç-
ti. Ardından Mısır'a giden Ba-
ker, bugün sabah da Suriye yet-
kilileri ile görüşecek.
İngiltere Dışişleri Bakanı Do-
uglas Hurd ise Körfez turuna
dün başladı. Hurd, Türkiye'ye
gelmeden önce Bahreyn, Katar,
Abu Dabi ve Ürdün'de temaslar-
da bulundu.
(Baştarafi
Irak'a özei bir banş planı gö-
türmediğini söyleyen BM Genel
Sekreteri, Irak'a, 'Kuveyt'e banş
gücii gönderilmesini önereceği-
ni' açıkladı.
Perez de Cuellar'ın dünkü
diplomatik turunun ilk durağı,
Paris'ti. Sabetay Varol'un bildir-
diğine göre Fransa Cumhurbaş-
kam François Mitterrand ile 35
dakikalık 'hızlT bir görüşme ya-
pan Cuellar, Elysees Sarayı'n-
dan çıkarken "İyimser olduğu-
mu söylemeye cesaret edemiyo-
rum. Yine de banş konusunda
umutsuz değilim. Saddam Hu-
seyine bir şeyler söyleyeceğim,
ama BM kararlanndan uzaklaş-
mayacagım. Bağdat'a hiçbir so-
mut öneriyle gitmiyorum" şek-
linde konuştu. Bağdat'taki gö-
rüşmede 'uluslararası toplumun
sözcüsü' olacağını söyleyen Cu-
ellar, "Sayın Mitterrand bana
cesaret verdi" dedi.
Paris'teki görüşmenin ardın-
dan Cenevre'ye giderek Avrupa
Topluluğu dışişleri bakanlarıyla
temaslarda bulunan Cuellar, ba-
rış girişimi konusunda AT'nin
tam desteğini aldı.
Şebnem Atiyas'ın Nevv York
1
tan bildirdiğine göre Birleşmiş
Milletler çevrelerinde, Genel
Sekreter Cuellar'ın bugün Bağ-
dat'ta yapacağı görüşmeye faz-
la şans tanınmıyor. BM diplo-
matlarına göre Cuellar'ın Sad-
dam Hüseyin ile hemen hemen
hiç pazarlık gücü yok. Diplo-
matlar, Perez de Cuellar'ın Sad-
dam Hüseyin'e "Kuveyt'ten çe-
kildigi takdirde neler olacağını,
çekilmediği takdirde neler olaca-
ğını" anlatacağını söylıiyorlar.
Fngiltere'nin BM daimi temsilcisi
Sir David Hannay gazetecilere,
Cuellar'ın misyonunu şöyle
özetledi: "Genel sekreter neyin
miimkün olup neyin olmadıgı-
nı tam anlamıyla açık ve net bir
şekilde ortaya koymalıdır."
Genel Sekreter, Saddam Hü-
seyin'e Kuveyt'ten çekildiği tak-
dirde sırasıyla şunlann gerçek-
leşeceğini söyleyecek:
1) Batılı ülketer, Irak'a saMır-
mayacaklan konusunda garan-
ti verecekler.
2) Körfez'deki uluslararası
askeri birlikler geri çekilecek.
3) Birliklerin geri çekilmesi,
BM gözlemcilerinin denetimin-
de olacak.
4) BM Banş Gücü bölgeye
yerleştirilecek.
5) En kısa zamanda bir Orta-
doğu konferansı toplanacak.
Gorbi'den öneri
Beyaz Saray, Sovyet lideri Mi-
hail Gorbaçov'un Körfez'de bir
savaşı önlemek için Bush'a yeni
öneriler ilettiğini bildirdi. Beyaz
Saray Sözcüsü Marh'n Fıtzwater,
Gorbaçov'un söz konusu öneri-
leri, Bush'la telefon görüşmesi
sırasında yaptığını açıkladı.
Fitzwater, Bush'un "SSCB'nin
BM karariannın uygulanması
konusundaki karariılığı dışında,
öneriyle ilgili yorum yapmak.
istemediğini" kaydetti.
Saddam'ın yeni planı
Cuellar'ın önceki gün
BM'den aynldığı sırada, Arap
koalisyonundaki diplomatlar,
Saddam Hüseyin'in yeni bir
planı olabileceğinden söz etme-
ye başladılar. Bu plana göre
Hüseyin'in Kuveyt'ten çekilme-
sine paralel olarak aynı anda Is-
rail'in de işgal altındaki toprak-
lardan çekilmesini isteyeceği bil-
diriliyor. Aynı kaynaklara göre
Saddam Hüseyin bu çağrıyı
ocak 15'ten bir iki gün sonra ya-
pacak. Bu açıklamayla birlikte
Saddam Hüseyin Irak'ın saldı-
rıya uğramaması için uluslara-
rası garanti isteyecek, aynca
Irak ve Kuveyt arasındaki so-
runlann çözümü için pazarlık
önerecek.