23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER DlŞBASINDAN 12 OCAK 1991 Denktaş Izmir'de • tZMİR (AA) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'nin AT'ye alınmasının bir hak ve adaletin tecellisi olduğunu belirterek "Türkiye'ye bu hak verilecek diye Kıbns'tan taviz verilmesi doğru bir şey değildir" dedi. Denktaş, Kıbns Rum tarafının Türkiye, Irak savaşınâ bulaştığı takdirde, Kıbrıs'ta bir oldubitti yapacağı yolunda söylentiler ve işaretler bulunduğunu da bildirerek "Ümidimiz Vasiliu'nun bu deliliği yapmamasıdır" diye konuştu. Collins Cenevre'y e 8* • ANKARA (AA) — Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'in resmi konuğu oiarak Türkiye'de bulunan trlanda Dışişleri Bakanı Gerard Collins, Körfez krizi konusunda AT ülkeleri dışişleri bakanlarının BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar'la yapması beklenen toplantıya katılmak üzere bu sabah Cenevre'ye gitti. Collins, toplantıya katıldıktan sonra bu akşam lstanbul'a dönerek Türkiye programmı sürdürecek. Arnavutluk'ta 3. parti • VİYANA (AA) — Arnavutluk'ta, çok panili sisteme geçilmesinden sonra Cumhuriyetçi Parti adıyla üçüncü siyasi parti de kuruldu. Arnavutluk radyosunun haberinde, Adalet Bakanı Enver Halili'nin dün, Cumhuriyetçi Parti liderleriyle görüştüğü ve partinin yasallaştığı bildirildi. Yeni partinin Arnavutluk anayasasına uyduğu kaydedjldi, ancak parti siyasi platformu hakkında bilgi verilmedi. Arnavutluk Devlet Başkanı Ramiz Alia'nın, siyasi partilerin kurulmasına izin vermesinden sonra ilk siyasi parti olan Demokratik Parti geçen ay, Yeşiller Partisi de pazartesi günü kurulmuştu. Somali'de çatışmalar • NAİROBİ (AA) — Somali'nin başkenti Mogadişu'da hükumet birlikleri ile yönetirni devirmeye çalışan asiler arasında, önceki gece Italyan Büyükelçiliği çevresinde çok şiddetli çatışmalar meydana geldiği bildirildi. Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre roketlerin de kullamldığı çatışmalarda çok sayıda kişi öldü, büyükelçilik binasına da birçok roket isabet etti. Çatışmalarda Kuzey Koreli bir diplomatın öldüğıi, çok sayıda Italyan'ın da yaralandığı belirtildi. Italya Dışişleri Bakanlığı tarafından Roma'da yapılan açıklamada da büyükelçilik binasının birçok kez isabet aldığı doğrulandı ve binada bulunan birçok kişinin yaralandığı belirtildi. Çekler kürtajı tartıştı • PRAG (AA) — Çekoslavakya parlamentosu, Avrupa Konseyi'ne üyelik için gerekli olan temel hak ve özgürlüklerle ilgili yasayı onayladı. Bire karşı 218 oyla kabul edilen yasanın görüşülmesi sırasında Hıristiyan-Demokrat miiletvekillerinin kürtaja izin veren maddeye karşı çıkması yüzunden sert tartışmalar çıktı. Vatandaşlık forumu üyesi Ivan Fisera'nın hazırladığı bir uzlaşma metni kabul edilerek tartışmalı madde "insan hayatı ana rahmine düştüğü andan itibaren korunmalıdır" şeklinde değiştirildi. Hazırlanmakta olan yeni anayasaya eklenecek olan insan hakları yasasında, komunist rejimde guven.ce altında olan çalışma hakkı "korunıa" altına alınıyor, benimsenen pazar ekonomisi sistemi çerçevesinde sosyal ve ekonomik hakların dikkate alınmasi öngörülüyor. Cenevregöruşmelerininsonuçsuzkalması, banşumutlannısöndürdü Batrda savaş gerilimi 3fl« öailiı dctegraph Bağımlı Irak ordusu Dış Haberier Servisi — ABD Dışişleri Bakanı James Baker ile Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz arasında Cenevre'de yapılan gö- rüşmelerin sonuçsuz kalmasının ardından Batı Ulkelerinde savaş havası esmeye başladı. Ingiltere Başbakanı JohB Major Körfez- de kaçınılmaz görünen savaşa karşı gerekli onlemleri almak üzere bir "savaş kabinesi" kur- du. Fransa'da ise savaşa katılıp katılmama konusu şiddetli tar- tışmalara neden oluyor. Paris- te bugün savaş karşıtı bir göste- ri yapılacak. Federal Alraanya- da da savaş karşıtlan bugün baş- ta Berlin olmak üzere 75 kentte gösteriler düzenliyor. ABD'de yapılan son kamuoyu yoklama- ları ise Amerikalılann Bush'un Körfez politikasına verdikleri desteğin arttığını gösteriyor. tngiltere Başbakan John Major, eşgüdüm sağlamak için "savaş kabinesi" kurdu. Fransa Sağcı partiler "savaşa evet" derken Fransızlarınrbüyük çoğunluğu "Kuveyt için ölmek" istemiyor. Almanya Savaş karşıtı Almanlar, bugün 75 kentte "petrol için kan dökülmesin" şianyla gösteri yapıyor. ABD Son kamuoyu yoklamaları Bush'un Körfez politikalarına destegin arttığını gösteriyor. tngiltere Londra'dan Edip Emil Öy- men'in bildirdiğine göre İngilte- re Dışişleri Bakanı Douglas Hurd, pazar günü Türkiye'de sona erecek olan Ortadoğu ge- zisine çıkarken başkentte hava, "son ana kadar ber türlii banş girişimini sürdürmek, ancak ka- çınıJmaz gibi göriinen savaşa karşı da ber türlii önlemi almak" şeklinde. Başbakan Jobn Major, yakıtın karneye bağlanması, terör saldınlarına karşı önlem alınması ve savaş yaralılarına bakımırı ivedilikle yapılabilmesi için bakanlıklara- rası eşgüdümü sağlamak ama- cıyla bir "Savaş Kabinesi" kur- du. Kabinede savunma, içişleri, dışişleri, maliye ve enerji bakan- ları ile başsavcı yer aldı. Terör saldınsı olasılığı üzerinde buyük bir ciddiyetle duruluyor. Özel- likle Kuzey Denizi'ndeki petrol sondaj tesisleri, havaalanlan ve deniz nakliyatının korunmasına öncelik verilecek. Savaş bölge- sinden gelecek yaralılann bakı- mı için hastanelerde 7.500 yatak aynldığı açıklandı. Ingiltere, bunalımın başından beri sorunun çözumünde sava- şın kaçınılmaz olduğunu sürek- li savundu. Barış olasılığının hızia gündemden cıktığı şu sıra- larda tngiltere ile ABD, savaş stratejilerini ortaklaşa yürütü- yorlar. ABD Dışişleri Bakanı Ja- mes Baker, pazar günü Tür- kiye'den ABD'ye dönerken İn- giltere'de bir askeri Uste Başba- kan Major ile son durumu gö- rüşecek. Dışişleri Bakanı Hurd, Kör- fez'de olası bir savaşın ne yön- de gelişebileceği hakkındaki gö- rüşlerini BBC'ye açıklarken "Nükleer silah kullanılması kı- yametle eşanlamlı olur. Bunu sanmıyorum. Savaş her şekliyle fam bir yıkımdır. Bunu onlemek için 5.5 ay bekledik" dedi. Fransa Paris'ten Sabetay Varol'un bildirdiğine göre savaşa katılıp katılmama konusu, Fransa'da şiddetli polemiklere neden olu- yor. Fransız yönetirni, savaşa ka- tılmayaeğü:""'' " w uö»mu hisset- tirirken savaş karşıtlannın bu- gün Paris'te düzenleyecekleri büyük yürüyuşün, hükümetin nihai karannı etkileyebileceği sanılıyor. Gösterinin "lokomotifi" olan Fransız Komunist Partisi yöne- timinden başka, Evreux kenti piskoposu Gaillo, Mitterrand 1 ın eski danışmanlanndan düşu- nur Regis Debray, Savunma Ba- kanı Chevenement'in yandaşla- nndan, Avrupa Parlamentosu üyesi sosyalist tarihçi Max Gal- lo, geçen yıllarda Bayan Thatc- her aleyhine yazdığı bir şarkıy- la İngiltere'de tepki uyandıran şarkıcı Renaud gibi tanınmış ki- şiler de bugünkü banş gösteri- sinde yer alacaklannı açıkladı- lar. Aşırı sağa yakınlığıyla bili- nen ve hükümeti 'Siyonistler' hesabına savaşa girmeye hazır- lanmakla suçlayan bazı aydın çevrelerin de kentin başka bir merkezinde, Madeline Kilisesi civarında savaş karşıtı bir gös- teri düzenleyeceği haber verildi. Paris'te kent merkezinin du- varları, Cezayir savaşı yıllannı anımsatır biçimde savaş karşıtı afişlerle kaplanmış durumda. Bir kamuoyu yoklaması, Fran- sızlarm büyük çoğunluğunun 'Kuveyt için ölmeye hazır olmadığını' ortaya koydu. 'Banş' yandaşlan bu sonucu halkın Fransa'nın savaşa girme- RiYAD Halk stok peşînde Dış Haberier Servisi — Ce- nevre'deki banş göruşmelerinin başansızlığa uğramasından son- ra savaş tehlikesinin iyice belir- ginleşmesi üzerine Suudi Ara- bistan'da halkın telaşa kapıldı- ğı ve gıda maddeleri stok etme- ye başladığı belirtildi. Ajansların bildirdiğine göre Suudi Arabistan'ın 2 milyon nü- fuslu başkenti Riyad'da halk marketlere ve dayanıklı gıda maddeleri satan dükkânlara hu- cum etti. Sabahın üçüne kadar çalışan bir süpermarket görev- lisi, halkın sepetler dolusu mal aldığını belirtti. En çok talep edilen malların başında olası bir kimyevi silah saldınsı sırasında pencerelerin deliklerinı kapat- mak üzere kullanılabilecek mum, silikon ve seloteyp bulu- nuyor. Suudilerin ve bu ülkede yaşayanlann stok ettikleri mal- ların başlıcalan konserveler, pi- rinç, tahıllar, şişelenmiş sular, piller ve öteki dayanıklı gıda maddeleri. Halkın marketlere hücum et- mesine rağmen Suudi Arabis- tan'da gıda maddesi sıkıntısı çe- kilmesinin ya da kısıtlamaya gi- dilmesinin söz konusu olmadı- ğı ve gerekirse yeni uçaklann ki- ralanarak Ulkeye mal akışının sağlanacağı bildirildi. "ATEŞ" — Körfez'de bartşçı çöziim için "son şans" oiarak görülen Cenevre görüşmesinin so- nuçsuz kalması ile savaş hazırlıkları hız kazandı. Suudi Arabistan'daki ABD askerlerinin sürdiir- diigii tatbikatlarda "a(eş" komutian artık daha sert çıkıyor. (Fotograf: Reuter) BAĞDAT mesini istemesi şeklinde yorum- larken eski Cumhurbaşkanı Ge- orges Pompidou döneminin ba- kanlarından Stratejik Araştır- malar Enstitüsü Başkanı Bayan Marie France Garaud, Ikinci Dünya Savaşı'nda Fransa'nın Almanlara teslim oluşunu ima ederek "Elli yılda ikinci kez Fransızlar yeterli cesarete sahip olmadıkhu-ını kanıUıyoriar" de- di. Almanya Berli'den Dilek Zaptçıoğlu- nun bildirdiğine göre bugün Fe- deral Almanya'nın 75 ayn ken- tinde aynı anda banş gösterile- ri düzenleniyor. "Savaşa Hayır- Petrol tçin Kan Dökülmesin" şi- an altında düzenlenen yürüyüş- lere Uluslararası İnsan Hakları Birliği, çok sayıda banş derne- ği, çevreciler ve sosyal demok- ratlar öncülük ediyor. Yürüyüş bildirisinde şöyle dendi: "Körfez'de Savaşa Hayır! Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i iş- galini ve uluslararası bukuku ve insan haklannı iblalini kınıyo- raz. Süper güçlerin özdlikle ABD ve NATO'nun askeri yığı- nağını kınıyonız. Bu güçler ön- cHikle ucuz petrol çıkarlannı gözetmektedir. Körfez'de savaş olmamahdır. Bugün bir savaşın sınıriı tutulması olanaksızdır. Savaş özellikle sivil halk arasın- da sonsuz acılara ve ölüme yoi açacak, yöre halklannı sefalete itecek." Uluslararası Ortadoğu konfe- ransı, Alman Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher tarafın- dan da dün gündeme getirildi. Genscher, Saddam'ın Kuveyt'ten çekilmeye başlamasıyla beraber bir konferansa gidilerek Ortado- ğu'da bütün sorunlann masada ele alınmasını öneriyor. Alman basınındaki bütün yo- rumlar, Saddam Hüseyin'in ye- ni bir öneride bulurrnaması ha- linde Körfez'de savaşın artık ön- lenemez olduğu yolunda. Mu- hafazakâr basın neredeyse Sad- dam Kuveyt'ten çekilse bile sa- vaşı 'gerekli' görüyor. ABD Cenevre göruşmelerinin başa- rısızlıkla sonuçlanmasından sonra ABD'de yapılan ilk kamu- oyu yoklaması, Amerikalılann savaş havasına girdiğini gösteri- yor. ABC Televizyonu ile VVas- hington Post gazetesinin birlik- te yaptıkları anket, 10 Amerika- lıdan 8'inin Amerikan Kongre- si'nin BM Güvenlik Konseyi'nin karannı destekleyen bir metni kabul etmesini istediklerini gös- terirken 10 kişiden 7'si ABD'nin banş için yeterli çabayı harcadığı kanısında olduğunu ortaya koy- du. Anket sonuçlanna göre ka- muoyunun Bush'a desteği Ce- nevre görüşmelerinden sonra arttı. Ankete katılanların "/o 86'sı, ABD, Irak'la savaşa gire- cek mi sorusuna "evet" cevabı verdi. Bu oran ocak ayı başın- da "% 72 idi. Anket, bütün bu gelişmelere rağmen Amerikalılann çoğunlu- ğunun banş girişimlerinin 15 ocaktan sonra da sürdürülme- sinden yana olduğunu gösterdi. Nonnandiya çıkartması için geçerli olan iaktik burada da geçerli. Aynca Irak ordusu yedek parça için Batı'ya bağımlıdır. Kaybedilen araç-gereç, yerine konamayacaktır. Hava Kuvvetleri birkaç gün içinde yok olabilir. Irak'ın gizli bir silahının olduğu hep söyleniyor. Kısa menzilîi füzelerini kimyasal silah için kullansa dahi bunlann savaşın gidişini değiştirmesi düşünülemez. (11 ocak) Ümut yeni girişimlerde "Son umut, BM ultimatomu bitmeden önceki diplomatik girişimlerdedir. Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesini Filistin sorunu ile bağlantılandırmak, BM Güvenlik Konseyi kararlannın hiçe sayılması demektir. Zira bu durumda görüşmeler on yıllarca sürecek, Kuveyt'in işgali sineye çekilmiş olacaktır. Saddam'ın Kuveyt'ten çekilmesi kendi lehinedir. BM bu durumda Irak'a ve Saddam'a dokunulmayacağım taahhüt etmiş bulunuyor. Böylece Saddam, birkaç yıl zarfında atom bombasına da sahip oiarak yöreyi iyice hâkimiyeti altına alabilir^' (11 ocak) Savaş olacak mı? Bunu sadece Saddam biliyor, ama eğer savaş olursa, şimdiye kadar görmediğimiz türden olacaktır. Kaliforniya çöllerindeki askeri tatbikatlar, Kuveyt çöllerinde ne ölçüde geçerli oiacak? Tahmin edilen şu: Saddam, Kuveyt sınırlarını korumak zorunda. Bunu yapabilmesi için de kuvvetini yaymak zorunda. Müttefiklerin böyle bir sorunu yok. Onlar istedikleri yere istedikleri kadar kuvvet yığabilir. Le Monde*dan TANEA Krize Mitterrand çözümü "Mitterrand, Bush'un ıolünü kapmaya çalışıyor. Körfez krizi için toplanan kara bulutlar, Paris'in Cezayir ile işbirliği yaparak bazı öncülüklerde bulunacağının öğrenilmesiyle az da olsa dağılmaya başladı. Çok daha önceden planlanan bu Arap- Fransız işbirliği, Baker-Aziz görüşmelerinin sonuç vermemesi üzerine ve savaşı simgeleyen sıfır saatinden az önce ortaya atıldı. Fransa şimdi geç bile olsa Avrupa hesabına dizginleri eline geçirmiş bulunuyor. BM Genel Sekreteri'nin Bağdat yolculuğu ile AT'nin Bağdat ile görüşme talebi savaş endişelerine merhem sürüyor. Bu arada Kuveyt işgali ile Filistin sorununun aynı kefeye konulmasına karşı çıkan VV'ashington'un bu konudaki tutumunu değiştireceği umutlarını da doğuruyor. Yani Kuveyt'in AT güvencesi altında özgürlüğe kavuşmasına paralel oiarak Filistin sorunu için uluslararası bir konferansın da düzenlenme olasılıkları belirebilir: 1 (11 ocak) LE FIGARO Pasifistler savaş sorumlusu (...) Saddam Hüseyin konusunda iki ihtimal var; Ya patolojik yönü ağır basan en kötü cinsten bir diktatör. Bu durumda hemen işini bitirmekte yarar var. Çttnkü ne olursa olsun sonuna kadar direnecek. Ve kaldı ki sonuç ne olursa olsun banş için sürekli bir tehdit teşkil edecek. tkinci ihtimal da şu ki bu kanlı zalim aynı zamanda tam manasıyla akılcı bir manipulasyon ustası. Bu takdirde BM kararlanna uymak için son saniyeyi bekliyor. Tamamen ya da kısmen çekilirken de belirsiz bir uluslararası konferans karşılığında çekileceğini duyuracak. Ancak bunun gerçekleşmesi için Irak karşıtı cepheden en ufak bir çatlak çıkmaması gerekiyor. Çünkü bir zaaf sezdiği an, şartlan stratejisinin sonuna kadar zorlama yolunu seçebilir. Kaldı ki tüm savaşîar düşman hakkındaki yanJış bir değerlendirme ya da bir hesap hatasından çıkar. Bu koşullarda her zaman olduğu gibi savaşa karşı en çok bağırıp çağıranlar, ya da bakanlıklarda savaşı engellemek için her türlü şerefsizliğe hazır olduklanm söyleyenler savaşın gerçek kışkırtıcılan durumuna düşecekler. 11 ocak B1WDEN SON BAK1Ş GlRlŞlMt oa.ClCl3.mi olZC lvâ,IIlD0 SÖKIHCZ m~+,.»*m 3 (Baştarafi 1. Sayfada) şılannda kendileriyle savaşacak gerçek insanlar bulacaklarını belirtti. . Saddam Huse> p in, Türk din adamlannın da katıldığı bildiri- len konferansta yaptığı konuş- mada, "Biz de uluslararası hu- kuka bağlıyız, ancak Filistin'den başlayalım" dedi. Irak Devlet Başkanı, "Eğer Filistinliler vatanlanna kavuşur- sa o zaman tüm sorunları ele al- mak için görüşmelerin başlatıl- masını isteriz" şeklinde konuş- tu. Birleşmiş Milletler, 2 ağustos- ta Irak'ın, Kuveyt'i işgalinden bu yana Bağdat't kınayan ve Ku- veyt'ten koşulsuz oiarak çekil- mesini isteyen 12 kararı kabul et- miş bulunuyor. Saddam konuşmasında Ku- veyt sorunu ile Filistin sorunu- nun birlikte değerlendirilmesi- nin "uluslararası açıdan raeşru olduğu" konusunda ısrar etti. CNN televizyonu haberi verir- ken, "Saddam sert tutumunda ısrar ediyor" dedi. Reuter'e göre Saddam'ın ba- sına kapah toplantıda yaptığı konuşma hakkındaki bilgi, adı- nın açıklanmasını istemeyen bir Ürdünlü yetkili tarafından bası- na sızdınldı. Saddam'ın savaş tehdidinden etkilenmemiş ve "rabal" göründüğünü belirten yetkiii, "Irak'ın Kuveyt'ten çe- kilmesi konusunda uzlaşma sağ- lanabileceği yolunda Saddam'- ın bir işaret vermediğini söyle- di. Yetkili aynca Saddam'ın Israil işgali altmdaki Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde Filistin devle- ti kurulması konusundaki iste- ğini yinelediğini belirtti: Saddam, "Araçlan kullan- mak için el kitaplannı okumak- tan başka iş yapmayan Ameri- kan ordusu karşısında bizim or- dumuzda savaş deneyimi var" dedi. Associated Press Ajansı, kon- ferans kaynaklarından Sad- dam'ın konuşmasının bant kay- dını ele geçirdiğini bildirdi. Saddam'ın bu konuşması, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Bağdat'a gelmesinden bir gün önceye rastlaması, gö- rüşmenin başansız olacağının bir belirtisi olarak yorum- lanıyor. Saddam Hüseyin, "Eğer Amerikalılar bu sorunun çö- zümlenmesini istiyorsa, öncelik- le Filistin sorununu ele almalı- lar. Körfez krizi çözümlensin ve- ya çözümlenmesin Filistin ve Kudiis bagımsızlığına kavuşmalı" dedi. Saddam'ın bu sözleri ve "ka- firieri yenme" çağrısı alkışlarla karşılandı. Konferans kaynakları, top- lantıda yaklaşık 500 kişinin bu- lunduğunu bildiriyorlar. Saddam Hüseyin, savaş çık- ması durumunda ellerindeki tüm silahları kullanacaklannı söyledi. AA'ya.göre Saddam, bu sözleriyle kimyasal silahlar gibi uluslararası platformda yasak- lanmış olan silahları kullanma tehdidini tekrarlamış oluyor. Öte yandan Bağdat'ta düzen- lenen Islam Bilim Adamları Konferansı'na Türkiye'den ki- min katıldığına ilişkin resmi bir bilgi olmadığı açıklandı. Dışiş- leri Bakanlığı yetkilileri, AA muhabirinin konferansa Türki- ye'den kimin katıldığı yolunda- ki sonısunu cevaplandırırken, 'Saddam'ın konuşma yaptığı konferansa katıldığı Wdia edilen Türk heyeti hakkında Dışişleri Bakanlığı'nın resmi hiçbir bilgisi yoklur. Kimin katıldığına dair resmi bir bilgimiz yoklur" dedi- ler. Ankarada savaş zîrvesi(Baştarafi 1. Sayfada) doğrultusunda oluşturulduğu- nu vurguluyorlar. Yabancı dip- lomatik çevreler de "Çankayai nın bilinmeyen faktör" olduğu- nu vurgulayarak "Baker ve Hurd'ün Özal ile yapacaklan te- maslann önemine" dikkat çeki- yorlar. Cumhurbaşkanı'mn bu temaslarda "Türkiye'nin olası bir askeri barekâtta üstlenmeye hazır olduğu rol" konusunda "net bir sinyal" verebileceği kay- dediliyor. Özal'ın sözleri Bu arada Cumhurbaşkam Özal, dün yeni yıl dolayısıyla verdiği resepsiyon sırasında Ba- ker'ın gelişi konusunda gazete- cilerin sorulannı yanıtlarken, ABD Dışişleri Bakanı'na serbest ticaret anlaşması konusunda Türkiye'nin istemini bir kez da- ha aktaracağını bildirdi. Özal- ın bu değerlendirmesi, diploma- tik çevrelerde göruşme sırasında Incirlik Ossü'nün kuilammına karşılık Özai'ın "talebi" olarak değerlendirildi. Resepsiyon sırasında gazeteci- lerle sohbet eden Özal, Irak'ın 15 ocağa dek Kuveyt'ten çıkaca- ğını açıklamaması durumunda savaşın kaçınılmaz görüldüğünü belirtti. Cumhurbaşkam, Libya Başbakanı ile telefonla gorüştü- ğünü, bu görüşme sırasında, "Saddam'ın neye güvendiğini" sorduğunu anlattı. Özal. Libya Başbakanı'nın, "Herhalde gizli bir silahı var, ama ne olduğunu bilemem" dediğini aktardı. Cumhurbaşkam, Filistin Konfe- ransı toplanması istemlerine iliş- kin gelişmelerin anımsatılması üzerine, kendisinin de daha ön- ce boyle bir konferansın Türki- ye'de toplanmasını önerdiğini ifade etti. Özal, Patriot fuzele- rinin Türkiye'ye gelişine ilişkin soruları yanıtlarken de füze kul- lanımı için eğitünin sağlanması amacıyla 260 personelin Türki- ye'ye geleceğini belirtti. Cum- hurbaşkam, Baker ile yapacağı görüşme sırasında Türkiye- Yunanistan arasında ABD yar- dımımn dağılımında kullanılan 7/10 oranının gundeme getirilip getirilmeyeceği yönundeki bir soruya, "bakanz" karşılığım vernıcKİe yetindi. A p S Dışişleri Bakanı Baker bu akşam 20.30'da Ankara'ya gelecek. Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz'le çarşamba günü yaptığı görüşme sonrasında An- kara'ya geleceği açıklanan, an- cak daha sonra Suudi Arabis- tan'a oncelik vererek ziyaretini erteleyen Baker, görüşmelerini yarın yapacak. Baker, sırasıyla Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alp- temoçin, Başbakan Yddınm Ak- bulut ve Cumhurbaşkam Turgut Özal ile bir araya gelecek ve öğ- le saatlerinde Türkiye'den ay- rılacak. îngiltere Dışişleri Bakanı Do- uglas Hurd ise Baker'ın ayrılı- şından birkaç saat sonra Anka- ra'ya gelecek. Hurd, pazartesi sabahı 09.00'da başlayacak res- mi görüşmelerden sonra Akbu- lut ve Özal ile buluşacak. Hurd, 14 ocak salı gunu bir basın top- lantısı duzenledikten sonra An- kara'dan aynlacak. ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Iraklı meslektaşı Tank Aziz ile Cenevre'de yaptığı gö- rüşmelerin başarısızlıkla sonuç- lanması üzerine dün Suudi Ara- bistan'a giderek Kral Faad ile görüşmüştü. ABD ve Suudi heyetleri ara- sında yapılan görüşmelerden sonra Kral Fahd ile bir araya ge- len Baker'ın Fahd'a, Tarık Aziz ile yaptığı görüşme hakkında bilgi verdiği bildirildi. 15 daki- ka suren görüşmede askeri ko- nuların da ele alındıgı kaydedil- di. Adlarım açıklamak isteme- yen ABD'Ii yetkililerin görüşme- de Baker'ın, ABD askeri operas- yonuna Suudi Arabistan'ın maddi katkıda bulunmasını is- tediğini, Kral Fahd'ın da bunu olıımlu karşıladığını belirttikle- ri haber veriliyor. Fahd-Baker gorüşmesinde Irak'ın Israil'e sal- dırması olasılığı üzerinde de du- nıiduğu bildiriliyor. James Baker, Suudi Arabis- tan'daki temaslannı taınamla- dıktan sonra Abu Dabi'ye geç- ti. Ardından Mısır'a giden Ba- ker, bugün sabah da Suriye yet- kilileri ile görüşecek. İngiltere Dışişleri Bakanı Do- uglas Hurd ise Körfez turuna dün başladı. Hurd, Türkiye'ye gelmeden önce Bahreyn, Katar, Abu Dabi ve Ürdün'de temaslar- da bulundu. (Baştarafi Irak'a özei bir banş planı gö- türmediğini söyleyen BM Genel Sekreteri, Irak'a, 'Kuveyt'e banş gücii gönderilmesini önereceği- ni' açıkladı. Perez de Cuellar'ın dünkü diplomatik turunun ilk durağı, Paris'ti. Sabetay Varol'un bildir- diğine göre Fransa Cumhurbaş- kam François Mitterrand ile 35 dakikalık 'hızlT bir görüşme ya- pan Cuellar, Elysees Sarayı'n- dan çıkarken "İyimser olduğu- mu söylemeye cesaret edemiyo- rum. Yine de banş konusunda umutsuz değilim. Saddam Hu- seyine bir şeyler söyleyeceğim, ama BM kararlanndan uzaklaş- mayacagım. Bağdat'a hiçbir so- mut öneriyle gitmiyorum" şek- linde konuştu. Bağdat'taki gö- rüşmede 'uluslararası toplumun sözcüsü' olacağını söyleyen Cu- ellar, "Sayın Mitterrand bana cesaret verdi" dedi. Paris'teki görüşmenin ardın- dan Cenevre'ye giderek Avrupa Topluluğu dışişleri bakanlarıyla temaslarda bulunan Cuellar, ba- rış girişimi konusunda AT'nin tam desteğini aldı. Şebnem Atiyas'ın Nevv York 1 tan bildirdiğine göre Birleşmiş Milletler çevrelerinde, Genel Sekreter Cuellar'ın bugün Bağ- dat'ta yapacağı görüşmeye faz- la şans tanınmıyor. BM diplo- matlarına göre Cuellar'ın Sad- dam Hüseyin ile hemen hemen hiç pazarlık gücü yok. Diplo- matlar, Perez de Cuellar'ın Sad- dam Hüseyin'e "Kuveyt'ten çe- kildigi takdirde neler olacağını, çekilmediği takdirde neler olaca- ğını" anlatacağını söylıiyorlar. Fngiltere'nin BM daimi temsilcisi Sir David Hannay gazetecilere, Cuellar'ın misyonunu şöyle özetledi: "Genel sekreter neyin miimkün olup neyin olmadıgı- nı tam anlamıyla açık ve net bir şekilde ortaya koymalıdır." Genel Sekreter, Saddam Hü- seyin'e Kuveyt'ten çekildiği tak- dirde sırasıyla şunlann gerçek- leşeceğini söyleyecek: 1) Batılı ülketer, Irak'a saMır- mayacaklan konusunda garan- ti verecekler. 2) Körfez'deki uluslararası askeri birlikler geri çekilecek. 3) Birliklerin geri çekilmesi, BM gözlemcilerinin denetimin- de olacak. 4) BM Banş Gücü bölgeye yerleştirilecek. 5) En kısa zamanda bir Orta- doğu konferansı toplanacak. Gorbi'den öneri Beyaz Saray, Sovyet lideri Mi- hail Gorbaçov'un Körfez'de bir savaşı önlemek için Bush'a yeni öneriler ilettiğini bildirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Marh'n Fıtzwater, Gorbaçov'un söz konusu öneri- leri, Bush'la telefon görüşmesi sırasında yaptığını açıkladı. Fitzwater, Bush'un "SSCB'nin BM karariannın uygulanması konusundaki karariılığı dışında, öneriyle ilgili yorum yapmak. istemediğini" kaydetti. Saddam'ın yeni planı Cuellar'ın önceki gün BM'den aynldığı sırada, Arap koalisyonundaki diplomatlar, Saddam Hüseyin'in yeni bir planı olabileceğinden söz etme- ye başladılar. Bu plana göre Hüseyin'in Kuveyt'ten çekilme- sine paralel olarak aynı anda Is- rail'in de işgal altındaki toprak- lardan çekilmesini isteyeceği bil- diriliyor. Aynı kaynaklara göre Saddam Hüseyin bu çağrıyı ocak 15'ten bir iki gün sonra ya- pacak. Bu açıklamayla birlikte Saddam Hüseyin Irak'ın saldı- rıya uğramaması için uluslara- rası garanti isteyecek, aynca Irak ve Kuveyt arasındaki so- runlann çözümü için pazarlık önerecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle