Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 AĞUSTOS 1990 KÜLTUR-SANAT CUMHURİYET/5
İstiklal Marşı tartışması
• ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) — Kültür Bakanlığı,
İstiklal Marşı için kamuoyu araştırma kurumlarıyla
önümüzdeki hafta masaya oturacak. İstiklal Marşı'nın
bestesinin değişmesi konusunda bu kunımlann teklifleri
değerlendirilecek. Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Cevdet Türkeroğlu, salı günü araştırma merkezlerinin
yetkilileriylc bir araya gelerek proje maliyetlerini
görüşeceklerini söyledi.
Kültür Bakanlığı'nın önerisini kamuoyu araştırma
merkezlerinden KAMAR ve PlAR kabul etmişti. Kültür
Bakanlığı yetkilileri "eğüim tespiti" yapmak ve daha
geniş kapsamlı bir kitleye ulaşmak için birden fazla
araştırma şirketine öneri götürdüklerini söylediler.
Müsteşar Yardımcısı Cevdet Türkeroğlu, bu konuda
toplumun her kesiminin düşüncesine ulaşmayı
amaçladıklannı belirterek, "Bu araştırmalarla
yetinmeyecegiz. Bir iki araştırma daha yaptınlacak" dedi.
Araştırmaların görüşmeler bittikten sonra 45 gün içinde
tamamlanacağını kaydeden Türkeroğlu, "Sonuçta
bestenin değişmesi şeklinde bir eğilim çıkarsa ne
yapılacak?" şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi:
"Yapılacak olan şey ilk araştırmadan sonra belirlenecek.
O, değerlendinne sonucunda kabul görürse beste
yanşması açılabilir."
Sanatçılardan protesto
• Kültür Senisi — Bir grup sanatçı dün Tabipler
Odası'nda toplanarak sanata ve sanatçıya uygulanan
baskılan sazlanyla protesto ettiler. Emre Saltık, Ozan
Çağdaş ve Grup Yorum'un elemanlan toplantıda,
aralarında Ferhat Tunç, Rahmi Saltuk, Selda Bağcan,
Arif Sağ ve Ahmet Kaya'nın da bulunduğu bir grup
sanatçının imzaladığı bildiriyi okudular. Sansürü protesto
etmek amacıyla hazırlanan metni imzalayan sanatçılann
büyük bölümünün katılmadığı toplantıda, Ozan Çağdaş
"Halkın Türküsü" adlı kasetinin çoğaltılması ve
dağıtımının "kamu düzeni, genel asayiş ve kamu yaran"
gerekçesiyle Kültür Bakanlığı Istanbul Telif Haklan ve
Sinema Müdürlüğü'nce yasaklanmasmı eleştirdi. Halk
ozanları ve halk müziği sanatçılarının imzaladığı bildiride
ise özetle şöyle denildi: "Türküler halkın, sorunlarını
özgürce söyleyebildikleri tek araçtır. Söyleyiş biçimlerine
hiçbir sınırlama konulamaz. Kültür ve sanatı susturulan
toplum, yapraksız ağaç gibidir. Bugün her türlü çağdaş,
ilerici, yeni ve güzeli temsil eden kültür ve sanatın
önünde ne sansür ne denetim durmayacaktırî'
Açıkhava'da degjşiklik
• Kültür Servisi — Ulus Ajans'ın düzenlediği Açıkhava
Tiyatrosu'ndaki "Yaz Etkinlikleri 90" kapsamında önceki
gün Zühal Olcay'ın konseri sonrasında "Hair" müzikali
yerine "Potemkin Zırhhsı" adlı filmin gösterilmesi
tepkilere neden oldu. Etkinliklerin tasarım ve
uygulayıcısı Ali Haydar Batur ise gelen eleştirilere
yönelik şu açıklamada bulundu. "Hair" filmini Met Film
getirmişti. Biz de daha önce Met Film'le anlaşma yaptık.
Bir fîlmin telif hakkı 5 yıl süreyle geçerli. Hair filmi telif
hakkı süresi geçtiği için tasarlanan programın dışında
kaldı ve izleyicilere gösterilemediği de bu durumdan film
almayagittiğimizde haberdar olduk. Ali Haydar Batur
ayrıca bHğün programda ğörünen Grup
Kızılırmak konserinin elde olmayan
nedenlerle iptal edildiğini bildirdi. Bunun yerine Banu ve
Grup Anadolu'nun konseri izlenecek. Film
izleyicilerinden gelen perdenin kirliliğine ilişkin gelen
eleştirileri de şöyle yanıtlandı: "Açıkhava cereyana açık
bir konumda. Perde etamin, Beyazperde gereksinmesi
duyduk ancak küçük bir rüzgârla perde sallanıyor.
Etkinliklerin gelecek döneminde stor perde uygulamayı
düşünüyonız."
Beatles anıları
• Kültür Servisi —
Londra'daki Sotheby
salonlarında 21 ağustos
günü düzenlenecek açık-
attırmada bir
zamanların ünlü müzik
topluluğu Betales'la
ilgili birçok eşya, tablo,
mektup, kartpostal
satışa çıkarılacak.
Beatles tablosu da açık-
attırmada yer alacak
yapıtlar arasında. Yazar
ve karikatürcü Barry
Fantoni'nin 1963 yıhnda
yaptığı yağlıboya
Beatles tablosunun 15
bin sterline alıcı
bulması bekleniyor. öte
yandan Sotheby'den
Amanda Stucklin'in
elinde tuttuğu George
Harrison'ın gıtarı da aynı gün satışa
çıkarılacak. George Harrison'ın kullandığı ilk gitann da
6 bin sterline ahcı bulması bekleniyor.
Nâzmı Hikmet Müzesi
• ANKARA (ANKA) — F. Almanya'da yayımlanan
"Alh Turnam" dergisi, ünlü Türk ozanı Nâzım Hikmet'in
Moskova'daki evinin korunması ve müzeye
dönüştürülmesi amacıyla imza kampanyası başlattı.
SSCB Kültür Bakanlığı'na, Sovyet Yazarlar Birliği ve
• Moskova Belediye Başkanhğı'na iletilmek üzere
hazırlanan imza dilekçesinde şöyle denildi: "İnsanlığın
buyük şairi Nâzım Hikmet'in Moskova'daki evinde, onun
anısını taşıyan kitaplar, el yazmalan ve ünjü ressamların
paha biçilmez tabloları, güvenceden yoksun olarak orada
kapah durmaktadır. Nâzım Hikmet'in anılannı
yaşatabilmek için bunlann koruma altına alınması ve
evinin daha fazla geciktirilmeden müze haline getirilmesi
gerekmektedir."
Şiir Defteri
• Kültür Servisi — Ayhk şiir dergisi "Şiir Defteri"nin
son sayısında Ümit Yaşar Oğuzcan, Cengiz Noyan,
Sabahat Küçük, Necdet Tezcan, Memet Salihoğlu,
Sabahattin Ali, Rıza Polat Akkoyunlu, Cumali
Balıkçıoğlu, Müştak Erenus, Funda Öker, M. Esat
Tozkoparan, Halil Özçelik, Suzan Meydancı Cevat Ok,
Yüksel Bilgin, Tamer Abuşoğlu, Ahmet Şefik Celasun,
Necmettin Halil Onan, Gülten Akm, Orhan Seyfi
Orhon, M.Sait Şimdi, Münire Aksaray, Lütfi Ekiz,
Melek Şakır, Nurten Kanmaz, Necla Aysan ve Kadir
Dervişoğlu'nun şiirleri yer alıyor. Dergide ayrıca Şemsi
Belli, Necip Fazıl Kısakürek, Reşit Mazhar Ertüzün,
Koray Tansel ve Lütfi Kaleli'nin yazılan okunabilir.
"In ViWnıın son sayısı
• Kültür Servisi — tstanbul Tabip Odası'nın yayını,
sanat ve edebiyat dergisi "In Vivo"nun son sayısı
yayımlandı. Dergide Yeşim Küey'in "İç Içe", Mustafa
Sercan'ın "Öykülerle", Nilgün Kozal'm "Sis", Fatma
Gürel'in "Ah Laleli Günler", Ayşe Didem Uslu'nun "Uç
Fotoğrafta Yaşam", Behçet Çelik'in "Beni Siz
Delirttiniz", Kâzım Polat'ın "Fotoğraf", Fatma Ekin'in
"Mısır Örgüsü", Tansu Bele'nin "Kuşlar", Şıdıka Erol'un
"Karar", Necla Işık'ın "Merhaba", Gönül Özgül'ün
"Bastonlu Bir Adam", Başar Başanr'ın "Mektup", Altay
Yüceyaltırık'ın "Bu Zamanda" başlıkh yazıları yer
alırken Necla Işık'ın geçen yıl Akademi Kitabevi şiir
mansiyon ödülünü Nur Bulum'la paylaşan Nuh Ömer
Çetinay'la yaptığı söyleşiye de yer veriliyor. "In Vivo"nun
temmuz sayısında ayrıca Oya Mercan'ın "Yadırgama" ve
"Içindekiler", Levent Sunal'ın "Söyleşi", Aydın Öztürk'ün
"Tarlabaşı Bulvannda", Ahmet Ümit'in "Sevişmek" ve
"Doğayı Katık Ettim Hüznune", A. Necmettin
Borteçin'in "Istanbul Kaç Tepe", Ayten Mutlu'nun
"Açılırdı Gecenin Pası Kilidi", Ayten Mutlu'nun "Gel"
adlı şiirleri de okunabilir.
'UmutaDoğru Yolculuk'kaçak Türk işçilerinin dramınıyansıtıyor
Isviçre'den bir 'Türk filmiîsviçreli yönetmen
Xavier Köller, Locamo
FilmŞenliği'nde
üçüncülük ödülünü
kazanan "Umuta
Doğru Yolculuk"
filminde, daha iyi bir
yaşam peşindeki
Anadolu köylüsünün
bilinen çilesini duyarh
bir sinema diliyle
aktarıyor.
MEHMET BASUTÇU
LOCARNO — Isveçli yönet-
men Xavier Köller'i içtenlikle, sı-
cak bir coşku ve heyecanla kutla-
mak gerekiyor.
Çünkü Zürihli Köller, Türk ifi-
sanının güncel sorunlarından bi-
ri üzerine eğilirken Türk meslek-
taşlannın yülardır başaramadık-
lan kadar doyurucu, inandına,
etküeyici, içerigiyle duru ve açık,
biçimiyle de çekici, usta işi bir
film gerçekleştirmiş.
Kendisini içtenlikle kutla-
malıyız.
Çünkü, Xavier Köller, "Umu-
U Dognı Yolculuk" (Reise Der
Hoffnung) adlı bu filmde, daha
iyi bir yaşam peşindeki Anadolu
köylüsünün bihnen çilesini kosko-
ca bir salonu dolduran binlerce iz-
leyiciyi tepeden tırnağa konusu-
nun içine çekmeyi başararak an-
latıyor... Anlatıyor da ne demek?
Herkese Kahramanmaraşb Mer-
yem Ue Haydar'ın dramını yaşa-
tıyor... Varhksız Türk köylüsünün,
Batı Avrupa ülkelerine kapağı ata-
bilmek uğruna kadandığı tüm sı-
kıntılan, yaşadığı ve karşılık ve-
rerneyerek içine atmak zorunda
kaldığı o körolası ezikliği duyarh
bir sinema düiyle işliyor... Ve ye-
ni bir umut kovalayarak, onca
zorluğa karşı kapısına dek gelen
yabancıyı, yani siyasal ya da pa-
rasal nedenlerle 'Sıgınma hakkı'
isteyen insanları, bir noktadan
sonra zorunlu olarak suurlanndan
içeriye sokmamak için bin bir ön-
lem alan, idari ve yasal engeller
koyan 'medeni Avrupau'nın söz
konusu önlemleri kuru ve sert bir
biçimde uygulamasıyla ortaya çı-
kan insanhk dışı boyutu sağlam
bir biünçle beyazperdeye yan-
sıtıyor.
Çünkü, Îsviçreli yönetmen,
ÖLÜME DOGRU YOLCULUK —Filmde Maraş'ın bir kövünden kalkıp İsviçre'ye kaçak olarak gir-
meye çahşan Haydar ile Meryem'in >olculuğu, sınırı geçmek isterken çocuklannı yitirmeleri usta işi
bir anlatımla yansıyor. Oyunculann yorumo da bu dramı elle totulnr hale geüriyor.
kendi ülkesinde yaşanan ve gaze-
telere birkaç satırhk bir haber ola-
rak yansıyan acı bir olayın uyku-
lannı kaçıran dehşeti ardındaki
ekononük, politik ve insani boyut-
lann uluslararası düğümlerine bir
bir el atıyor...
Çünkü, hiç tanımadığı Türk in-
sanının, önce özveriyle kalkıp gel-
diği Isviçre kapılarında yaşadığı
dramı işlemeden önce, basmaka-
lıp bilgilerin ve aşınmış önyargı-
lann tuzağına düşmemek için kal-
kıp Türkiye'ye gidiyor... Anado-
lu'yu geziyor. Sanatlanyla belirli
bir duzeyin üzerine çıkmayı başar-
mış, yetenekli sinema adamlany-
la, senaryo yazarlanyla işbirliği
yapıyor... Ve onlan önerilerini,
Türkiye gerçeğine tuttuklan ışıgt,
kendi sanatçı kişiliğinin ve özgün
sinema anlayışmın eleğinden ge-
çirerck ve bazı yalın gerçekleri, ge-
rektiğinde Türk dostlanrun görüş-
lerine bile karşı koyarak, ustaca
soyutlaştırmayı başanyor...
Xaiver Köller, aynca, baştan so-
na dek Türk insanmm yaşadığı
dramatik gerçekleri izleyicisine en
etküi biçimde duyumsatabilmek
için Türk sinemasının yetenekli
oyunculanyla çahşması gerektiği-
ni de çok iyi biliyor...
Sonuçta, Îsviçreli Xavier Köl-
ler'in yönettiği, Alman, tngiliz ve
Isviçreli yapımcılarm, Avrupa
Konseyi'nin bir kuruluşu olan
"Eurimages"dan da yardım alarak
gerekli parayı denkleştirip ürettik-
leri bu film, birçok yanıyla bir
"Türk filmi" sayılabilir.
Aslında, her yıl en azından bir
örneğini izleyebilmeyi dilediğimiz,
toplumsal konulara sanatı göz ar-
dı etmeden el atan başarılı Türk
filmlerinin azhğından doğan ge-
nel sıradanlık içinde, "Umnta
Dognı Yolculuk" zor bulunan bir
çöl çiçeği gibi güzel ve tatlı bir
sürpriz oldu.
O anın heyecanıyla, Locarno
1
da, fılmin ilk gösterisinden sonra
yapılan basın toplantısında, Xa-
vier Köller'e teşekkür ettikten son-
ra hafif kıştırtıcı bir yanı da olan
bu görüşü dile getirmekten ken-
dimi alamadım: 'Umut'a Dogru
Yolculuk', 'Yol'dan sonra yapümış
en iyi Türk fîlmidir..."
"Umut'a Dofnı Yolculak'ta,
Maraş'ın bir köyünden kalkıp ts-
viçre'ye kaçak olarak gi«meye ça-
hşan Haydar ik Meryem'in, tstan-
bul'dan Napoli'ye, oradan da Mi-
lano'ya dek süren yolculuklanm
ve sının geçmek için yalruz bıra-
kıldıklan lsviçre dağlarında diğer
kaçak Türklerle birlikte kayboluş-
lannı izliyoruz... Ancak lsviçre
1
de onlan umut değil ölüm bekle-
mektedir. Beraber geldikleri ço-
cukları Mehmet Ali, dağın soğu-
ğuna dayanamayıp, donarak öl-
müştür». Necmettin Çobanofta ve
Nur Süıcr ve çocuk oyuncu Ernin
Sıvas olağanüstü bir yorumla bu
insanlann dramım elle tutulur bir
yoğunluğa ulaş;tınyorlar.
Senaryo'yu Feride Çiçckoglu ile
Xavier Köller birlikte yazmışlar...
Onal Kutlar ve Şerif Göres de de-
gişik aşamalarda filme katkıda
bulunmuşlar... Evet, "Umut'a
Dogru Yolculuk" bir Türk filmi
sayıhr...
Xavier Köller şematik bir yak-
lasumn içerdiği tehlikelerden uzak
durmaya özen göstermis. öykü-
sündeki birçok yan kişinin kısa
ancak öz ve anlamlı varlığı çok
renkli bir tablo çızmesine yardıma
oluyor. Filmde iyi Türkler de var,
kötü Türkler de... tyi yürekli yar-
dımsever tsviçreliler de var, insa-
nın acüannı birkaç dakika boyun-
ca paylasmalanna izin vermeyen
polisler de... Böylece canlı, konu-
suna değişik açılardan bakan ve
yeni fdmlere gebe, doğurgan bir
yapıt çıkmış ortaya.
Peki diyeceksiniz, "bu kadar
göçio ve sagtam bir film Locarno^
da nedcn birincilik odülü alama-
dı?" Yamt şu: Xavier KöUer daha
çok insan yüreğine seslendiği,
duyguları uyardığı ve daha önce
işlenmiş bir konuya, kaçak işçiler
konusuna el attığı için... Aynca
dağlarda geçen bölüm kuşkusuz
"Yol"u anımsatan bir bölüm. Kı-
sacası, içeriği ve biçimiyle "yeni"
bir film yapmadığı için... Jüri üye-
lerinin, sinema sanatmda yeni bir
iz bırakabilecek özgünlükte yapıt-
lar aramaları doğal sayılmalıdır.
Aynca, duygulara seslenen sine-
ma ömekleri karşısında, eleştir-
merüerin ve sinema adamlannın
genel tavn kuşkuculuktur. Xavi-
er Köller'in gözlerimizden sıcak
damlalar çekip alabilecek güçte-
ki yapıtı, bu nedenle de üçuncü sı-
rayı itilmiş olabilir, çünkü duygu-
lar, her zaman sömürüye açıktır.
Seyirciyi duygulandırmaJc bir nok-
tada kolaydır...
Butün bu anlaşılabilir nedenlere
karşın, jüri üyelerinin, yüreğe ses-
lenen bu hümanist fılmin ne duy-
gusalhğın ne de melodramın tu-
zaklanna düşmediğini de göz
önüne alarak "Umota Dofru Yol-
cnluk"u ödül listesinin başına
koymalan gerekirdi diye düşü-
nüvorum.
"Umuta Doğru Yolculuk"un,
yakında Türk izleyicisi onüne gel-
mesi umuduyla...
1. Uluslararası Hacı Bektaş Veli'yiAnma Törenleri bugün başlıyor
Ozanlann dîliyle Hacı Bektaş Veli27 yıldan bu yana yapılmakta olan Hacı Bektaş Veli
Şenlikleri bu yıl Kültür Bakanlığı tarafından Hacı Bektaş
Veli'yi Anma Törenleri adı altında yapıhyor.
Kültür Sendsi — 1. Uluslararası Hacı
Bektaş Veli'yi Anma Törenleri, bugün
Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde başlıyor.
SHP Genel Başkanı Erdal Inöniı, Genel
Sekreter Deniz Baykal ve Kültür Bakanı
Namık Kemal Zeybek'in de katılacağı açı-
hşta, vali, kaymakam ve belediye başkanı
konuşmalar yapacaklar. Belediye Semah
Ekibi'nin gösterisi, geçit töreni, halkoyun-
ları ekiplerinin ve halk ozanlarımn geçidi,
Çilehane anıtının açılışı da açılış töreninin
ardından gerçekleşecek.
Sergiler, bugün saat 14.00'te açı-
lacak. 'Türk Mimari Eserkri", "Haa Bek-
taş Kültür Varüklan" fotoğraf sergileri,
•Milli Kütnphaiıe Koleksiyonundan Hacı
Bektaş Konulu Kitaplar Sergisi" törenler
süresince gezilebilecek.
"Haa Bektaş Veli" konulu panel ise sa-
at 15.00'te Sinema Salonu'nda yapılacak.
DTCFden Mürsel Öztürk'ün yöneteceği
panele, Yugoslavya'dan Prof. DT. Nimetul-
lah Hafu, Çin'den Prof. Dr. Enver Bay-
tur, Istanbul Devlet Konservatuvarı öğre-
tim görevlilerinden Elita Alnıaçık, yazar
Nezibe Araz, Ankara Üniversitesi Ilahiyat
Fakültesi'nden Prof. Dr. Hayrani Albntaş,
Türkiye Yazarlar Sendikası'ndan Cemal Şe-
ner ve Rıza Zelyut katılacaklar.
Kapah Spor Salonu'nda saat 20.00'de
başlayacak olan akşam programı içinde de
Kültür Bakanı Zeybek'in konuşması, Zül-
fü Ljvaneli'rün konseri, tstanbul Hacı Bek-
taş Kültür ve Dayaruşma Derneği Korosu
ile Mahzuni Şerif, Murtaza Yalçın, Çoban
Hüse>in. Ismail tpek, Ali Kızıltug, Ali Ko-
caoğln, Deniz Gülabi gibi halk ozanları-
mn deyişleri, Belediye Semah Ekibi izlene-
büecek.
Anma törenlerinin ikinci ve üçüncü gün-
lerinde de Beştaşlar ve Çilehane'de semah
gösterileri ve halk ozanlannın deyişleri su-
nulacak. Cuma ve cumartesi günü saat
20.00'de, halk müziği ve Türk müziği ko-
rolannın konserleri ve halk ozanlannın de-
yişlerinden oluşan akşam programlan Ka-
palı Spor Salonu'nda gerçekleşecek. Saat
21.00'de ise Diyarbakır Devlet Tiyatrosu
"YUBUS Emre" adlı oyunu Çilehane'de ser-
gileyecek.
öte yandan Hacı Bektaş Kültür Sanat
Evi tarafından yapılan açıklamada, 27. kez
düzenlenen Hacı Bektaş Veli'>i anma tö-
renlerinin ilk kez bu yıl Kültür Bakanlığı
tarafından düzenlenmesine karşı çıkılarak
"Son 10 yıldır insan haklan konusundaki
icraatı açık seçik ortada\ken insan sevgi-
sine da>
p
alı Hacı Bektaş gelenegi, mevcnt
iktidara teslim edilemez. Hacı Bektaş ge-
leneği. küllürii, \-asam anlayış biçimi bir-
takırn sozdc 'uluslararası festival' pğırtkan-
lıklanna, para karşılıgı gösterilere dönüş-
türülemez" denildi.
Bu arada Halk Ozanları Kültür Derne-
ği (Ozan-Der) iki ayda bir Ozan adlı bir
dergi yayımlayacak. Derginin ilk sayısı ise
Hacı Bektaş Veli'ye aynldı. Folklor ve kül-
tur ağırlıklı olacak derginin bu ay çıkacak
ilk sayısıyla birlikte okurlara "Ozanlann
Diliyle Hacı Bektaş-ı VeH" adlı kaset ar-
mağan edilecek. Kasette, Âşık Mahzuni Şe-
rif, Ali Kızıltug. Murtaza Yalçın, Çoban
Hüseyin, Ali Kocaoğlu, Mehmet İpek yer
alıyor.
Tearsfor Fears ikilisi 'The Seeds ofLove' albümüyleyeniden günışığında
Yuppie zihniyetine karşı neo-hippie
YAVUZ BAYDAR
Tears For Fears ikilisi, yara-
tıcılık ve müzikalite açılann-
dan 1980'lerin en dikkate de-
ğer topluluklanndan biri sayı-
byor. Yıllar önce, 1985*te çı-
kardıklan Songs From The Big
Chair albümüyle birden yoğun
bir ilginin odak noktası haline
gelen (Joni Mitchell başta ol-
mak üzere birçok eski ustadan
övgü üstüne övgü alacaktı bu
yapıt) Tears For Fears, Procoi
Hanun ve Beatles'ın temelini
attığı 'inahzun" ve
u
içe donfik"
rock'ın araştınalan arasına
yerleşti; Roxy Music Peter
Gabriel, Sopertramp, The
Sniths, Talk Talk gibi belirli
sanat kaygılan taşıyan elit
isimlere katıldı.
Hak edilmeyen bir tırmamş
değildi bu: Adını ünlü psikote-
rapist Artbor Janov'un bir kav-
ramından alan ve kendüerine
en önemli müziksel esin kayna-
ğı. olarak Janov'un "mürüf
John Lennon'ı gösteren ikili,
entelektüel ailelerden gelişleri-
nin de verdiği etkiyle, sarsıcı
bir siyasi ve varoluşsal eleştiri-
yi, derin bir angst'ı içinde bes-
leyen bir çalışmayla çıkmıştı
ortaya, Songs From The Big
Chair albümünde.
Ingiltere elitinin yerleşim
merkezlerinden Bath'dan çı-
kan gitarist/vokalist/klavyelici/
besteci Roland Orzabal ile bas-
gitarist/vokalist Curt Smith
için büyük bir şok oldu bu ilk
albümün yarattığı galeyan. Ne
gibi çalışmalar yapacaklan il-
giyle beklenirken, "pop yıldra"
olmaktan nefret eden, gerçek-
lıkle ilgisini yitiren ikili, kapı-
yı-pencereyi îçapatıp bir köşeye
çekildi. sesleri soluklan kesildi.
Ve beş yıla yakın bir suskun-
luk döneminden sonra, kılı
ENTE1.EKTÜEL
İKİI.İ — Roland
Orzabal. Curt
Smith ikilisinin iki
>ılda inşa ettikleri
"The Seeds of
Love" müziksel
açıdan gerçek bir
define.
Thatcher'ın neo
liberalizmine
"a>kırı" çıkı^lar
içeren derin ve
/engin bir neo
hippie >apılı ile
karsı karsı>a^ı/.
kırk yaran bir yapıtla, mükem-
mele hayli yakın bir albümle
yeniden günışığına çıktı Tears
For Fears. The Seeds Of Love
adını taşıyan çalışma, ikiliden
umudunu kesmiş ya da kesme-
miş olan bütün müzik çevrele-
rinin ağzını açık bıraktı
Smit-Orzabal ikilisinin hiç
acele etmeden. iki yıl gibi hayli
uzun bir süre içinde yavaş ya-
vas "bina ettikleri" The Seeds
Of Love'ın mali portresi 1.5
milyon dolan bulmakta, ama
ortaya çıkan ürün de bu mas-
rafın hakkını vermekte.
Bütün olarak bakıldığında,
albüm, "me-4ecade" namıyla
manıf 1980'lere protestoyu
ana-tema olarak işliyor. "Bede-
li ne olursa olsun daha çok erk,
daha çok para, daha çok başa-
n" şeklinde ifade bulan yuppie
zihniyetine karşı, Tears For Fe-
ars, 1960'lann artık iyice unu-
tulan "sevgi-dostluk-banş" dü-
şüncesini seçenek olarak sunu-
yor The Seeds Of Love'da.
Thatcher'ın -ve başka mekân-
Iarda onun cazibesine kapılan-
lann- neo liberalizmine "aykı-
n" çıkışlar içeren, derin ve zen-
gın bir neo-hippie yapıtı ile kar-
şı karşıyayız.
Beatles'a, ünlü Sgt.Pepper
albümüne göndermeler de bo-
şuna değil tabii. Smith-
Orzabal ikilisinin, 1987'de
Thatcher'ın seçimleri kazan-
ması üzerine öfke içinde kale-
me aldığı Sowing The Seeds Of
Love adlı be^ .. incelikli sözle-
ri, enfes düzenıemesi ile; kılcal
mizahıyla bizi 1967 günlerine
götürüyor yeniden,
u
Bearlema-
ni«"ya yeni pencereler açıyor.
Salt bunda değil, diğer beste-
lerde de, sofıstikasyonun sınır-
lannı zorlayıcı nitelikte bir mü-
zikalite var. Tekdüzeliğin bü-
tün karşı-olanaklan denenmiş,
referans çerçeveşi son derece
geniş tutulmuş. üstün nitelikli
popa sonl, gospel. art-rock ve
new-age labirentlerinden geçi-
lerek ulaşılmış. Tears For Fe-
ars bir tür *^*orld music" (dün-
ya müziği) yapıyor.
Albüm, bünyesıne seçkin bir
müzisyenler grubunu toplamış.
Bas ustası Pino Palladino, Phil
CoUms, PreterKİers'ın gitaristi
Robbie Mclntosh, -Süng. Peter
Gabriel ve Joni Mitchell'in da-
vulcusu- Mann Katce, Dream
Academy nın obuacısı Kate St.
John...
Albümün en gjzemli anlan,
Standing On The Comer Of
The Third WorW ve Famous
Last VV'ords adlı iki bestede
saklı. Bunlarda ikiliye, modem
müzjğm en büyük ustalanndan
biri. "tütsülü" trompetiyle katı-
lıyor: Jon Hassell.
Sekiz besteyi içeren The Se-
eds Of Love, müziksel açıdan
gerçek bir define. Ancak bu
"entelektüer ikilinin zayıf bir
yönü var. Konserleri, o üstün
kaliteyi tutturamıyor.
The Seeds Of Love albümü.
1990"ları geçen on yıhn bencilli-
ğinden kurtarmada etkin ola-
cak mı? Bilinmez. Ama kişiyi
müzığe doyurmadaki başansı
mutlak ve kesin. Mutluluk ve-
rici bir çalışma.
Ortaköy'de
yeni engel
• Kültür Servisi —
Ortaköy Değinnen Sokak'ta
gerçekleşen dia
gösterilerinin dün akşamki
bölümü iptal edildi.
Beşiktaş Emniyet Amirliği
dün yaptığı açıklamada.
Çizgi Yapım'ın Beşiktaş
Belediyesi ile ortaklaşa
düzenlediği etkinlikler için
belediyenin Valilik ve
Kaymakamlığa başvurmuş
olduğunun anlaşıldığmı,
ancak gerekli onayın
alınmamış olduğunu
saptadıklanm ileri sürerek
bundan böyle yapılacak
etkinliklerin, Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri
Yasası'na karşı olacağını
bildirdi. Bunun üzerine dün
akşam yapılması gereken
dia gösterileri iptal edildi.
Soljenitsin'e
yurttaşlık
• MOSKOVA (AP) —
Sovyetler Birliği Devlet
Başkanı Mihail Gorbaçov,
sürgünde bulunan çok
sayıda insanm yurttaşlık
haklannın geri verilmesi
için yetkililere emir verdL
Bir yetküi, yurttaşlık
hakları geri verilecek olan
kişiler arasında romancı
Aleksandr Soljenitsin ile
şair Joseph Brodsky'nin de
bulunabileceğini belirtti.
Tass'ın verdiği habere göre
Gorbaçov, bugün Sovyetler
Birliği dışında yaşamakta
olan çok sayıda kişinin
yurttaşlık haklannı kaldıran
kararnameleri iptal etti.
Louis Voİa öldti
• PARİS (AP) —
1930'lann ünlü "Hot Qub
Quintet" OTkestrası'nın
yaratıcılanndan caz
müzisyeni Louis Vola öldü.
88 yaşında ölen ünlü bascı,
1934 yıhnda kurulan "Hot
Qub Quintet"nin ilk
kayıtlannda gnıbun
öncüleri Dvjango Reinhardt
ve Stephane Grapelü üe
birlikte çalmıştı. Paris'te bir
hastanede geçen hafta
öldüğü büdirilen Vola, Ray
Ventura Orkestrası'nda
çahşmış, Benny Carter,
Duke EUington, Charles
Trenet, Yves Montand ve
Georges Brassens'e birçok
kez eşlik etmişti.
Londra'da
TtirkDfli
• LONDRA (AA) —
Uluslararası Beşinci Türk
DilbUim Kongresi dün
Londra'da başladı. Londra
Üniversitesi Şark ve Afrika
Araştırmalan Okulu
(SOAS) salonlarında
yapılan kongre, 17 ağustos
cuma günü sona erecek.
Türk dili konusunda
tngiltere'de ilk kez
düzenlenen kongrede,
Türkçenin yapısı ve düzeni,
günümüzde geuştirilen en
son dilbilim kuramlan
çerçevesinde ele alınacak.
Türkiye dışında yaşayan
Türklerin dil sorunlannın
yanı sıra Türkçe eğitim
konusunda yapılan
çahşmalann tartışüacağı
kongreye, Türkiye ve
Ingiltere'den başka ABD, F.
Almanya, Demokratik
Almanya, Hollanda, lsveç,
Yunanistan, KKTC,
Japonya ve Israil akademik
çevrelerinden bilim
adamlan katılıyor.
Eichelberger
öldü
• NEW VORK (AA) —
Tiyatro dünyasmm ünlü
isımlerinden Ethyl
Eichelberger intihar etti.
AIDS hastalığına tutulan
45 yaşındaki sanatçı,
başarılı meslek yaşamı
boynnca oyuncu, piyes
yazarı ve yönetmen olarak
tiyatroya önemli
hîzmetlerde bulundu.
Eichelberger, kendi
alanındaki yerleşik kurallan
altüst ederek sanatmı
kahplardan uzak bir çizgive
oturttu. 30'dan fazla
oyunun yazarı olan sanatçı
bazı klasik eserleri yeniden
kaleme aldı ve
Shakespeare'in ünlü eseri
Hamlet'in kadın versiyonu
olan "Hamlette", Kral
Lear'in alışılmamış bir
çeşitlemesi olan "Leer" gibi
pek çok oyunu sahneye
konuldu.
Kameraman
Burçkin öldtt
• İSTANBUL (AA) —
Film-San Vakfı Yönetim
Kurulu üyesi, yönetmen ve
kameraman Enver Burçkin,
dün Bostancı Tren
lstasyonu'nda banliyö
terinen binmek isterken
raylara düşerek öldü. Tren
istasyonunda, Gebze-
Haydarpaşa arasında
çahşan, lbrahim Ural
yonetimindeki 2150 sefer
sayılı banliyö trenine
binmek isteyen Enver
Burçkin, trenin hareket
etmesi sonucu dengesini
kaybederek raylara düştü.