Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 AĞUSTOS 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13
Emisyon 14
trilyon
• ANKARA (AA) —
Piyasadaki kâğıt para
miktan dün 14 trilyon
227.6 milyar lira Ue rekor
düzeye ulaştı. Dün yapılan
ıaaa; ödemelerinin etkisiyle
emisyonda bir haftada 1
trilyon 887.6 milyar lira
artış kaydedildi. Emisyon
hacmi 8 ağustosta 12
trilyon 340 milyar liraydı.
Piyasadaki banknot
miktannda geçen yı)
sonuna göre kaydedilen
artış yüzde 70 Ue 5 trilyon
862.6 milyar lira oldu.
Piyasadaki banknot miktan
geçen yıl 29 aralık tarihinde
8 trilyon 365 milyar lira
düzeyinde bulunuyordu.
Dd yeni
elektrik
santralı
• Ekonomi Servisi — 8
Japon elektrik şirketinin
yüzde 70, Türkiye Elektrik
Kurumu'nun ise yüzde 30
ortaklığıyla "yap-işlet-
devret" esasına göre
kurulan bir şirket
önümüzdeki mayıs ayında
500 bin kilovatsaatlik 2
adet elektrik santralının
inşaatına başlayacak. Japon
şirketkri tarafından
İbkyo'da yapılan
açıklamaya göre
önümüzdeki eylül ayında
Energy-BOT adıyla 64
milyon lira sermayeli bir
şirket kurulacak. Daha
sonra şirketin sermayesi 18
milyar yene (120 milyon
dolar) çıkartılacak.
Sermayenin yüzde 70"i
Japon şirketleri, yüzde 30'u
ise TEK tarafından
karşılanacak. 1991
mayısında başlatılması
düşünülen inşaat 4 ya da 5
yıl içerisinde
tamamlanacak.
Hisse senedine
hassas kâgrt
• ANKARA (AA) —
Sermaye Piyasası Kurulu,
hisse senetlerinin şekil
şartlarına ilişkin ek
düzenlemeler getirdi.
Sermaye Piyasası
Kurulu'nun dünkü Resmi
Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe giren tebliğine
göre borsada işlem gören
hisse senetleri ilgili ortağın
talebi üzerine tstanbul
Menkul Kıymetler
Borsası'nın aracılığı ve
kontrolünde
bastınlabilecek. Tebliğ
uyarınca hisse senetlerinin
basımında hassas kâğıt
kullanılacak ve ortaklıklar
hassas kâğıdın kendi hisse
senetlerinin basımı dışında
kullarulmasıru önleyici
tedbirler alacaklar. Aynca
tebliğ ile baskıyı yapacak
kuruluşlara, desen çizimi,
film hazırlama, dizgi, kalıp,
baskılama ve numaralama
gibi baskının bütün
aşamalannı kendi
bünyelerinde
gerçekleştirmeleri
zorunluluğu getirildi.
Konut
edindirtne
yardımı arttı
• ANKARA (AA) —
Konut Edindirme Yardımı
miktarları 1 temmuz
tarihinden geçerli olmak
üzere yeniden düzenlendi.
Bakanlar Kurulu'nun
dünkü Resmi Gazete'de
yayımlanan kararına göre 1
Temmuz 1990 tarihinden
geçerli olmak üzere konut
edindirme yardımı
miktarlan ilk 6 aylık
dönem için ayda 17 bin 500
lira, ikinci 6 aylık dönem
için ayda 30 bin lira,
üçüncü 6 ayhk dönem için
ayda 35 bin lira, dördüncü
6 aylık dönem için ayda 45
bin lira, kalan süreler için
de ayda 65 bin liraya
yükseltildi.
Sosyal yardım
zanmu arttı
• ANKARA (AA) — tşçi
emeklilerine ödenmekte
olan sosyal yardım zammı,
1 Temmuz 1990 tarihinden
geçerli olmak üzere 225 bin
liraya yükseltildi. tşçi
emeklilerinin sosyal yardım
zammını 225 bin liraya
ytikselten Bakanlar Kurulu
kararı, dünkü Resmi
Gazete'de yayımlandı.
KISA KISA...
• VESTEL 1 milyonuncu
televizyonu üretti. Manisa
Organize Sanayi Bölgesi'nde 5
yıl önce üretime başlayan
şirket, bir milyonuncu
televizyonu, bir çahşanına
armağan etti.
• GÜVEN SIGORTA ve
Töbank'ın işbirliği ile başlatılan
"Kredi-Hayat Sigortası"
uygulamasında, vefat eden bir
krediraüşterisininborcu
varislerine geçmeyip Güven
Sigorta tarafından karşılanıyor.
1990 yüı içinde vefat eden 15
kişinin varislerine toplam 105
milyon lira ödendi.
Zam kapısı açık kalcb
Salça, pirinç, kurufasulye, kola,
ampul, kablo ve tuğla da zam
zincirine katıldı. Bazı kentlerde kent
içi ulaşım ücretleri de arttırıldı. Tde]
Bazı şehirlerarası otobüs şirketleri
zammı görüşüyor.Ekmekçileryeni
maliyetleri çıkarıyor. Diğer kentlerde
de kent içi ulaşıma zam görüşülüyor.
Ekonomi Servisi — Körfez bu-
nalımırun en büyük belası akar-
yakıt zammı, ekonomide her alanı
etkilemeyi sürdürüyor. Zam fur-
yasma bu kez de sucuk, salça, pi-
rinç, kuru fasulye, kola, ampul ve
kablo eklendi.
Salı sabahı sucuğa zam yaptık-
lannı açıklayan Apikoğlu, bir kilo
sucuğun KDV'siz fabrika çıkış fi-
yatını 15 bin 800 liradan 16 bin
800 liraya yükseltti. Nakliye üc-
retlerinin artmasıyla pirinç ve ku-
ru fasulye de zamdan nasibini
alan mallar listesine eklendi. Pi-
yasa çevreleri bu ürünlerdeki fi-
yat yükselişlerinin salt akaryakıt
zammından kaynaklanmadığını,
yeni mahsulden önce eldeki sto-
kun azalmasının da fiyatları etki-
lediğini belirtiyorlar. Bir kilo bal-
do pirincin şimdiki satış fiyatı 3
bin liradan 3 bin 200 liraya, kuru
fasulyenin fiyatı da 5 bin liradan
5 bin 400 liraya çıktı. Bir sure ön-
ce "haksız yere zam yapmakla"
suçlanıp esnaf ve tüketici boyko-
tuna raaruz kalan ve yaptıkları
zammın bir bölümünü geri alan
kolacılar, akaryakıt zammından
sonra yüzde 7.7 ile 14 arasında de-
ğisen yeni bir fıyat ayarlamasına
gittiler. Bir küçük şişe Pepsi Co-
la'nın ve Yedigün'ün fıyaü 700 li-
radan 800 liraya, Coca Cola ve
Pepsi Cola'nın teneke kutulannın
fiyatı da 1300 liradan 1400 liraya
ytlkseldi. Bu hafta içinde aynca
ampul ve kablo fiyatlarınm da
arttığı gözleniyor.
Tuğla fıyatlanna da 10-20 lira
arasında zam yapüdı. Geçen cu-
ma günü bir araya gelen çok sa-
yıda tuğla üreticisi, maliyet artış-
lan dolayısıyla fiyatlannı yeniden
düzenlediler. Buna göre, 8.5'lik
tuğlamn fiyatı 110-115 liraya,
13.5'lik tuğünın fiyatı da 120-130
liraya yükseldi. Tuğla fabrikatör-
leri, sektörün içinde bulunduğu
kriz nedeniyle sadece Salihli ve
Turgutlu yöresinde yıl başından
bu yana 50'ye yakın fabrikamn
kapandığmı, 35 fabrikamn ise ka-
pasitelerini yüzde 50'nin altına
düşünnek zorunda kaldığını be-
lirttiler. Üreticiler, tuğla fiyatla-
nna zammı ise zarardan biraz ol-
sun kendilerini kurtarabilmek için
yaptıklanm söylediler. Zamlı tuğ-
la satışlanna önümüzdeki günler-
de başlanacak.
Bazı sektörlerde zam çaüşma-
larımn tüm hıayla surdüğü göz-
leniyor. Akaryakıt zammından
doğrudan etkilenen yurtiçi seya-
hat şirketleri zam çalışmalanna
başladılar. Varan Turizm, zammı
gend kunıl toplanüsının ilk mad-
desi olarak ahrken, şirket yetki-
lileri, henüz zam oranını tespit et-
mediklerini belirtiyorlar. Buğday
taban fiyatlarınm bu yıl yüksek
tutulmasıyia atağa kalkan un fi-
yatlarından etkilenen ekmekçiler
de akaryakıt zammından sonra
yeni bir maliyet çıkardıklannı be-
lirttiler. Yaklasık bir ay önce 575
liralık bir maliyetle tstanbul Ana-
kent Belediyesi'ne başvuran tstan-
bul'daki ekmek işverenleri, akar-
yakıt Tammııvian sonra önceki
gün 600 liralık yeni bir maliyet çı-
kardıklannı söylediler. Ekmek
zammının da önümüzdeki günler-
de kapıyı çalması bekleniyor.
öte yandan Gaziantep ve Bur-
sa'da kentiçi ulaşım hizmetlerine
zam yapıldı. Dün uygulamaya ko-
nulan kararla Bursa'da minibüs
ücreti 500 liradan 700 liraya, kı-
sa hat dolmuş taksi ücreti 600 li-
radan 800 liraya, uzun hat dolmuş
taksi Ücreti 900 liraya çıkanldı.
Sanayi
üretimi
yüzde 10
arttıYdın ilk 6 ayında sanayi
üretimi geçen yıhn aynı
dönemine göre yüzde
10.4 oranında arttı.
ANKARA (ANKA) — Yılın
ilk 6 ayında sanayi üretimi ge-
çen yılın aynı dönemine göre
yüzde 10.4 oranında arttı.
Devlet lstatistik Enstitüsü,
112 önemli sanayi maddesinin
üretim bilgilerini baz alarak her
ay hazırladığı "Sanayi Üretim
Endeksi"nin haziran ayına iliş-
kin sonuçlannı açıkladı. Buna
göre haziran ayında bir önceki
yılın aynı ayına göre toplam sa-
nayi üretimi yüzde 5.8 oranın-
da artış gösterdi. Alt sektörler
itibanyla bakıldığında ise hazi-
ran ayında, madencilik sektörü
üretimi yüzde 8.5, imalat sana-
yii sektörü üretimi yüzde 6.6,
enerji sektörü üretimi ise yüzde
0.2 oranında artış gösterdi.
Haziran ayında alınan sonuç-
larla birlikte yılın ilk 6 ayında,
madencilik sektörü üretimi yüz-
de 5.8, imalat sanayii sektörü
üretimi yüzde 11.1, enerji sek-
törü üretimi ise yüzde 8.6 artıs
göstermiş oldu.
Mayıs ayıyla karşılaştınldı-
ğuıda ise haziran ayı sanayi üre-
timi, yüzde 0.2 oranında azalış
gösterdi. DİE'nin "mcvsimlik
nedenlere" bağladığı bu aralma,
madencilik sektöründe yüzde
10.8, imalat sanayii sektöründe
ise yüzde 0.6 oranında artış ol-
masına rağmen enerji sektörün-
de yüzde 7.9 oramnda bir üre-
tim gerilemesi olmasından kay-
naklandı.
Baııkalaruı yüzü yeniden güldü
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Bankalar, sanayi şirketleri gibi, iki yıl-
lık aradan sonra yeniden yüksek kârlı gün-
lerine döndüler. Yılın ilk altı aylık döne-
mine ait bilançosunu açıklayan 12 banka,
kânnı geçen yılın aynı dönemine göre yüz-
de 278 arttırdı.
Bankaların kâr patlamasında ekonomi-
nin canlanmasırun ve bankaların yüksek
faiz yükünden kurtulmalanmn etkili oldu-
ğu bildirildi.
Bankalar 1987'de ulaştıklan rekor dü-
zeydeki kânn ardından, 1988'de önce eko-
nominin durgunluğa girmesi, sonra da
mevduat faizlerinin yükseltilmesinden
criumsuzetkilendiler.Aynı koşulİar 1989'da
da sttrünce bankalann kârlan önemli oran-
da düştü ve sektörün kârlılık sorunu gün-
deme geldi. 1989'un ilk yansında mevdu-
at bankalann çoğu zarar ederken, yılın
ikinci yansında ekonomide başlayan can-
lılığın ve düşürülen faizlerin bu zararı kâ-
ra dönüştürdüğü görüldu.
Bu yılki kâr patlamasında bazı bilanço-
ların gerçeğe uygun olarak açıklanraasının
da etkili olduğu sanılıyor. Hazinenin yön-
lendirmesi ve sermaye yeterliliğinin sağlan-
ması, sermaye piyasasımn uygun ortamıyla
birleşince, birbiri peşi sıra halka açılma ya-
1988 yılında önce
durgunluk sonra
yüksek faizden
olumsuz etkilenen
bankalar, 1989'da
bu koşullar devam
edince "kârlılık
krizi"ne girmişlerdi.
Geçen yılın ikinci
yansında başlayan
düşük faiz ve "canlı
ekonomi" dönemi
bankalann yüzünü
güldürdü. Halka
açılma modası da
"daha yüksek kâr
açıklama"da etkili
oldu.
Bankaların 6 avlık performansı
1989
(Milyon TL)
1990
(MHyMTL)
(S)
Akbank
Yapı Kredi
Vakıflar Bankası
Garanti Bankası
Finansbank
TSKB
Dışbank
Türk Ekonomı
Esbank
Körfezbank
Demırbank (net)
Tekstilbank
114.260
-
-
3.225
13.328
14.329
16.017
15.400
9.035
5.300
2.026
2 231
291.402
105.000
97.000
80.548
32.453
29.342
28 693
23.600
18.235
16.200
9.635
6.722
155.0
-
—
2397.6
143.4
104 7
791
53.2
101.7
•205.6
375.5
201.2
Yapı Kredi ve Vakıflar Bankası geçen yıl 6 aylık bilanço
açıktamadılar (Kâriar vergı öncesı)
nşına giren bankalar kârlannı 'pzlememe"
yolunu tercih ettiler. Yılın ilk yansında Ak-
bank, Garanti Bankası, Finansbank, De-
mirbank ve Tekstil Bankası gibi bankalar
halka açılırken yılın ikinci yarısı içinde ha-
zırlık yapanlann bulunduğu dikkati çeki-
yor. Prestij ve kârulığı gerektiren halka acıl-
manın, bankalan kârlanm gizlememeye,
aksine kârlı görünmeye ittiği kaydediliyor.
Halka açılan bankalar içinde kânnı en çok
yükseltenler arasında yüzde 2397 ile Ga-
ranti Bankası başta geliyor. Akbank yüz-
de 155 kâr artışı sağlarken, Demirbank
yüzde 375, Finansbank yüzde 143, Tekstil
Bankası yüzde 201 artış kaydettiler. 12 ban-
kanın 1990 yılı 6 ayhk toplam kârı 738.8
milyar liraya vanrken bu rakam geçen yıl
aynı dönemde 195.1 milyar lira düzeyindey-
di. Geçen yılki bu toplam içinde Yapı Kre-
di ve Vakıflar Bankası'nın rakamlan bu-
lunmuyor. Çok şubeli olan ve faiz yükü al-
tında kalan bu bankaların da geçen yılın
ilk yansında çok az kâr ettikleri ve bilan-
çolarmı açıklamadıklan kaydediliyordu.
Bankacılık sektörunün kâr artışında, çok
hızlı bir büyüme gösteren sermaye piyasa-
sına yönelik işlemlerin de önemli bir yer
tuttuğu belirtUiyor. Listede yer alan ban-
kalann sermaye piyasasına yönelik işlem-
lerinin yoğunluğu da bunu ortaya koyuyor.
Bankaların kârlılıklannda, faiz giderle-
rinin "<hş kredi" kullammından dolayı düş-
mesinin de katkısı bulunduğu fînans çev-
relerince ifade ediliyor. Bu kredilere öde-
nen faizlerin "kur makasından" dolayı
yutiçi faiz düzeyinde yüzde 20-50 daha dü-
şük olması, bankalann faiz giderlerıni
azalttı. Böylelikle bankalar bir yandan
mevduat faizlerini enflasyonun 10 puan ka-
dar altına çekerek, ucuz maliyetli kaynak
temin ederken, öte yandan yurtdışı kredi
kullanımına da giderek, kur makasından
dolayı düşuk faiz ödediler ve net faiz ge-
lirlerinde önemli düzeltmeler yaptılar. Bu
da kârı arttırmada etkili oldu.
On bir KTT darboğazdaANKARA (AA) — Onde gelen
11 KİT'in finansman darboğazı
içinde olduğu bildirildi.
önceki gün toplanan KİT Ko-
ordinasyon Kurulu'nda, durumu
özellik arz eden 11 KlTin sorun-
lannı ayrıntılanyla inceleyen bir
rapor ele alındı.
Devlet Bakam Işm Çelebi'ye su-
nulan raporda TEK, TDÇİ, TMO
gibi KtT'lerin de aralannda bu-
lunduğu 11 kuruluşun fînans sı-
kınüsı dile getirildi ve çözüm öne-
rilerinde bulunuldu. Raporda şu
kuruluşlar ele alındı;
TAÇt: Türkiye Demir Çelik
tşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün
ticari bankalara olan kısa vadeli
borçlanmn çok olduğu, bazı mal-
larda ise stok fazlası bulunduğu-
na işaret edüen raporda, işletme-
nin Ereğli'deki hisselerinin karşı-
lığını alamadığı vurgulandı. tşlet-
menin, 1990 yıbnı 800 milyar lira
civannda zarar ile kapama ihtima-
linin bulunduğu belınildi.
NKE: Makina Kimya Endust-
risi Kurumu'nun bağlı ortaklan-
run sayısı 10*a çıktı. Bunlann his-
selerinden bir kısmımn çalışanla-
ra satışı konusu Kamu Ortaklığı
tdaresi'ne intikal etti.
THY: Türk Hava Yollan'nda
uçak alım projesi gündemde. An-
cak dış finansman sağlanamadı.
TMO: Toprak Mahsulleri Ofî-
si'nin buğday ithalindeki fonu ye-
tersiz kaldı. Bugüne kadar 5 mil-
yon ton alım yaptı. Ofısin 4.9 tril-
yon lira borcu var. Bunun 1.8 tril-
yon liralık kısmı dış borç.
Şeker Fabrikalan A^.:
Şeker ithalatı çok hızlı artıyor.
Fon konulması, aynca sermayenin
500 milyondan 1 trilyon liraya art-
tınlması gerekiyor.
Çaykar: Alım fiyatları, fi-
nansmen giderleri ve istihdam gi-
derleri artışı nedeni ile birim üre-
tim maliyetleri 1989 yüına göre
yüzde 57.6 arttı. Yıllık zaran son
üç yılda giderek artıyor.
PTT: İthalatı ile ilgili gümruk
muafiyeti sağlanamadı. Sermaye-
sinin 3 trilyon liraya çıkartılması
talebi Yüksek Planlama Kurulu'n-
da.
Tekel: Sermayesinin 600 mil-
yar liradan 1.2 trilyon liraya çıka-
nlması talebi resmiyet kazanma-
dı. Yabancı sigara ithalatı 95 mil-
yon dolan geçti. Tekel'in borcu 3.3
trilyon, tahsil edemediği gelirleri
ise 1.2 trilyon lira dolayında.
Tftrfcly* K i w i ı tşiefae-
leri: Stoklan çok birikti. 7 mil-
yon ton civannda. TEK'ten 156
milyar lira alacağı var. Kuruluşun
haziran 1990 tarihi itibanyla top-
lam alacağı 200 milyar, toplam
borcu 1260 milyar liradır.
Tttrklye Taşköaaiira Ka-
maaa: Toplusözleşme dönemin-
de. Ücret artış talepleri yuzde 500
civannda.
Naci Ekşi
Sovyetler'de
taahhüt
IŞÇEVEV EVRENINDEN
ŞUKRAN KETENCİ
Savaş-Sendikalar-İşçiler
Dünyada savaşa, nükleer silahlanmaya karşı, barış örgütten- '
melerinde öncülük sendikalardadır. işçi sendikalarının sorum-
luluk ve sendikal faaliyet alanları içinde, 'Nasıl bir üretim? Ki-
min için üretim?' sorulanna yanrt aramak da önemli yer alır. İş-
çi sendikaları, üyeleri işçilerin ekmek kapısı işyerlerinin insanlı-
ğa zararlı üretim yapan, silah üreten yerler olmaması çabaa içine
girmişlerdir. insanlık için sivil üretime geçişin yararları, işçi sen-
dikalarının uluslararası kampanyalarının başlıca gündemlerin-
den birini oluşturur.
Sendikaların savaşa karşı, sivil üretimden yana olmaları bir
seçım degil, işçilerin çıkar örgütü olmalarının, 'eşyanın tabiatı-
na uygun', doğal bir sonucudur. Savaşiarda ölenler, açlığa mah-
kûm olanlar, ağır bedelleri ödeyenler işçiler, ücretleri ile geçi-
nenler, yoksul köylülerdir. Savaşlardan kazançlı çıkanlar ise sa-
dece bir avuç vurguncu, köşe dönücü.
Savaş daha kapımızı çalmadan ülkemizdekı gelişmeler bu çıp-
lak gerçekleri ne kadar da açık sergiliyor. Hükümet aylardır de-
vam eden lastik grevleri ile ABD üslerindeki özel şirkete bağlı
çalısan işçilerin yeni baslamış grevlerini, bu kargaşa içinde milli
güvenlik' gerekçesi ile erteledi. Hükümet adı 'erteleme,' özü grev
hakkının gaspı olan yasal yetkisini bir kez daha, yasa amacı ve
hukukun dışına çıkarak kötüye kullandı. Sadece savaş olasıhğı
bahane edilerek lastik üreten işçilerin grevleri. ABD üslerinde
çalısan Amerikalılara hizmet yapan Türk işçilerin grevteriyle, Tür-
kiye'nin 'miHi güvenliği' arasında doğrudan nastl bir ilişki kuru-
labilir?
Savaşa girmenin korkusu, aygısı içinde, bu kararların ne bc-
yutta bir sendikal hak gaspı orauğunun aynmında, btlincinde ola-
mıyoruz. Harb-İş'in 'ABD'li subaya hizmet ile Türk milli güven-
liği arasında ne ilişki var?' Laspetkim-iş'in, 'Üretilen lastik ile
savaş ve milli güvenlik arasında nasıl bağlantı kurulur? Hükü-
met ilaç hammaddesi üretimi yapan ilaç fabrikasındaki grevi-
mizi atlayıp, lastik grevi ile Türk milli güvenliği arasında nasıl
ilişki kuruvor' sorulanna kulak tıkıvoruz.
Hükümet savaş olasıhğı yokken SEK işyerlerinde yapılacak
süt üretimi grevlerini de 'genel sağlığa' aykırı bulmuş, iptal et-
miş, kararı hukuka aykırı bulunarak yargıdan geri dönmüştü.
Şimdi savaş tehlikesi varken SEK'te grev sürüyor ve de 'milli
sağlığa' aykırı olmuyor.
Türk-İş, hükümetin 'savaş tehlikesi' bahanesiyle bu çok önemli
sendikal hak gaspı kararlarına her zamanki gibi seyirci. Dahası
Türk-İş genel sekreterinin savaş tehlikesi ile ilışkili olası sendi-
kal hak ve özgürlük kısıtlamalarına karşı ne yapacakları soru-
suna yanrtı, hükümeti onaylar doğrultuda, 'Devlet çıkarlan her
şeyin üstündedir' cümlesi ile noktalanıyor.
Türk-İş'in ve sendikaların üyesi oldukları uluslararası sendi-
kal kuruluşlann hangisinin olursa olsun, bir yöneticisine olan-
ları aktarsak ve ne düşündüklerini sorsak, 'yanlış çeviri mi ya-
pıldı?' anlamında şaşkın, gözleri açık bakakalacaklarından emi-
niz. Ne boyle bir gerekçe ile grev yasaklamasmı ne de daha acısı,
sendikacının bunu onaylayan, ses çıkarmayan politikasını an-
layabilir, kabul edebılirler. Bizim sendıkacılarımızdan çok daha
yüksek bireysel ahlaka sahip oldukları için de değil. Çıkar ör-
gütü bilincinde, daha ilkeli sendikacılık yaparak ancak var ola-
bildikleri için. Kafalarda bizdeki karmaşa olmadığı, kurumlar, kav-
ramlar biraz daha yerli yerıne oturmuş olduğu için.
12 Eylül hükümetine bakan veren sendikal anlayış, Türk-İş'teki
yönetim yapısı ile bugünkü arasında değişen bir şey yoktur. Ara-
da daha ilkeli sendikacılığa doğru bazı çabalar olmadı değil. Si-
yasi iktidar karşısında ilkeli sendikacılık, profesyonel sendikacı
kadrolarımıza çok zor, 'meşakkatli' gelmiş olmalı. 1984 sonra-
sı izledıklerı çizgiden, politikalardan, 1990'da tamamen geriye
dönerek yine hükümetlerle gizli anlaşmalar içinde ayakta kal-
manın yollarını arar oldular.
" Biz elbette lastik uyuşmazlığmda yargıçlık yapacak değiliz.
Ancak toplu pazarlık ve grev aşaması gelişmelerinin gözümüz
önünde olanlarını izledik. En son İşveren Sendikası KİPLAS ga-
zete ilanları ile vereceği hakları ilan etti. 'Bunun üstüne çıkmam'
dedi. Grev oylaması denemesi ile de grev kaldırılamadı. Hükü-
met bu aşamada işte grevi kaldırdı. İşçi ve sendikanın bir kısım
yöneticileri ilktepki ile 'çalışmayız' dediler. Sonra korku ve be-
delleri egemen oldu. Sessiz işbaşı yapıldı. Sendika, içinden, ko-
lay kolay topartanamaz yaralar aldı. Şimdi işveren sendikası lüt-
federse daha önce ilan etmiş olduğu rakamlan verir. İsterse
YHK'dan sözleşmeyi daha da aşağı çekecek kararlar çıkarta-
bilir.
Kimbilir belki de Türk-İş yönetimi içinde, Türk-İş ûyesi olma-
yan Laspetkim-İş için 'zor durumda, dağılma tehlikesi içinde.
Zaten istedikleri aşınydı' diye sevinenler bile vardır. Dahası 'söz-
leşme rakamlan aşağı çekiliyor, bizim sırada bekleyen sözleş-
melerimizde zor durumdan kurtuluyoruz' diye sevinecek kadar
ışleri ileriye vardıranlar da.
İnsanoğlu bir kez yerini, çıkarını, sınıfını, bilincini, kafasını,
değer yargılarını karıştırmaya, şaşırmaya görsün. Gücü ve yet-
kilerintn ölçüsünde ne kadar çok insana, ne kadar çok büyük
ötçülerde zarar verebilir. Kişi sendikacı, politikacı olduğunda yap-
tıkları, yapacakları öncelıkle bizi ilgilendirdiğinden, görmek, al-
gılamak, duyarlı olup çıkarlarımızla çelişen kararları engelleye-
bilmek bir sorumluluktan öte, jnsanca yaşayabilme hakkı olmu-
yor mu?
i
!İl
e
|İ
r
?L0?
k dimyasına
konfederasyon
DÜNYADA İLK KEZ
Pamukta biyoloiik mücadele
Panak yaprak knrduna karşı dönyada ilk kez Anüüya bölgesinde
biyolojik mücadele uy|«landı. Mnnuo sonucunda ilaç kullanımı
2 bin londan 350 tona indi.
YUSUF ÖZKAN
ANTAEKA — Dünyada ilk kez
Antalya bölgesinde gerçekleştiri-
len pamuk yaprak kurduna karşı
biyolojik mücadele sonucu pamuk
alanlannda ilaç kullamm oranı
azaldı. 10 yıl önce pamuk ekim
alanlannda 2 bin ton ilaç kulla-
mlırken, bu yıl ilaç kullamm mik-
tan nın 350 ton olması bekleniyor.
Pamukta zararlılara karşı biyo-
lojik mücadele uygulamasını rast-
lantılar sonucu bulduklannı belir-
ten Antalya Pamuk Tanm Satış
Kooperatifleri Birliği (ANTBİR-
LİK) Ziraat Müdürü Burhan Iş-
ler, "Dnnyanın hiçbir yerinde pa-
muk zararlılan yeşil kurt, pamuk
yaprak kurdu, beyaz sinek, kırmızı
örnmcek ve yaprak biti zararlıla-
nna karşı biyolojik mücadele ya-
pılmıyordD. Boyle bir yontemin
yapüacagını kimsc tahmin etmi-
yordu. 1979 yüındarastlanbsonu-
cu, ilaçlama yapılmayan alanlar-
da pamuk zaraıiılannın daha az
oldugunn gözledik. Zamanla ilaç
kullanımım azaltmaya yöneldik.
Sanınm bunda da başanlı olduk"
dedi.
Pamukta biyolojik mücadele
yöntemini bulduklarından sonra
birçok çevrenin buna inanmak is-
temediğinı belirten lşler, "Bizim
araştırmalanmız başanya ulaşın-
ca, Dnnya Tanm Örgirii FAO'dan
yetküiler gdip inceterae yapülar.
Ve calışmalanmızın olnmluluğu
konusonda rapor tutrular" diye
konuştu.
ANTBİRLİK verilerine göre
Antalya bölgesindeki pamuk
alanlannda 1980*11 yıllarda kulla-
nılan ilaç miktan 2 bin ton. Bu yıl
kullanılan miktann ise 350 ton ol-
ması bekleniyor. ANTBİRLÎK Zi-
raat Müdürü lşler, üreticilerin çok
zorunlu kalmadıkça pamuk alan-
lannda tanm ilacı kullanmadık-
larıru belirterek, "İlaç kullanılan
alanlarda, zararlılan yok eden ya-
rarlı böceklerin >ok olması oede-
niyle, zararlı böcek sayısında art-
ma oluyor. Pamugun hasadımn
yaklaşmasına karşın bölgemizde
hiç Usçlama yapılmaraış alaolar
var" dedi.
Yine ANTBİRLİK verilerine
göre 1980"li yıllann başında uçak-
la havadan yapılan ilaçlama sıra-
sında 20 uçak kullanılarak tüm
ekili pamuk alanlannın 1 hafta-
da ilaçlandığı belirtilirken bugün
5 uçak kullanılarak tüm ekili pa-
muk alanları 1 günde ilaçlanabi-
liyor.
önceki yıllarda havadan
ilaçlama sırasında 4,5 milyoo lit-
re su kullanıhrken şimdi kullanı-
lan su miktan 600 litreye düşmüş.
Ekonomi Servisi — Bakırköy
Belediyesi eski Başkanı Dr. Keaud
Naci Ekşi, Sovyetler Birliği'nde
bir otelin "ince işi"ne girdi. Ek-
şi'ye ait Erna firmasıyla Soçi Otel-
leri Kunıluşu arasında, Soçi'de
bulunan Rus-Amerikan ortaklığı
bir otelin ince iş inşaatmı yapmak
üzere dün imzalanan anlaşma ge-
reği Erna şirketi, kaba inşaatı ta-
mamlanmış otelin asansöründen
mobilyasına, elektrik döşenmesin-
den camına çeıçevesine kadar tüm
"ince iş" inşaatmı yapacak.
Dün duzenlenen imza törenin-
de konuşan Naci Ekşi, Sovyetler
Birliği'nin en önemli tatil yörele-
rinden biri olan Soçi'de yapılacak
olan Rus-Amerikan ortaklı bu
otelin 30 milyon dolara mal ola-
cağını, kaba inşaat için Sovyetier-
in 15 milyon dolar harcadığını be-
lirtti. tnce inşaat için de 15 mil-
yon dolar harcanacağını belirten
Ekşi, bu iş için gerekli tüm mal-
zemenin Türkiye^den sağlanacağı-
nı söyledi. Kendisinin 1972 yılın-
dan bu yana inşaatçıhkla uğraştı-
ğını ve Erna firmasımn bu konu-
da Türkiye"de birçok şirketle iş
yaptığını vurgulayan Ekşi, adını
vermek istememekle birlikte Sov-
yetler'e bu iş için gerekli malzetne-
yi Erna'mn şimdiye kadar iş yap-
tığı şirketlerden sağlanacağını söz-
lerine ekledi.
Ekşi, bu inşaattan başka Soçi
1
de iki inşaata daha girişecekleri-
ni, bunlardan birinin bir otelin
restorasyonu, diğerinin ise 150 ya-
taklı bir otelin kaba ve ince inşa-
atı olduğunu belirtti. Aynca bu yü
sonunda Soçi'de açılacak bir fu-
ar için de teklif aldıklannı belir-
ten Bakırköy Belediyesi eski Baş-
kanı, tekstilden dayanıklı tüketim
mallarına dek birçok değişik ma-
lın sergilendiği bu fuara katılma-
yı düşündüklerini söyledi. Ekşi,
"Bu fuara katılıp kendi raallan-
mızı satmayı diişiiniiyonız" dedi.
Erna şirketi, halen beyaz eşya üre-
tiyor.
İmza törenine katılan SSCB
Konsolosluğu Ticaret Ataşesi de,
Ukrayna Cumhuriyeti'nin Kras-
nodar bölgesinde bulunan Soçi
şehrinin serbest bölge olması için
çalışmalar yapıldığını belirtti.
İZMtR (Cumhnriyet Ege Buro-
su) — Türkiye'nin çeşitli iilerin-
de kurulu 6 Genç tşadamlan Der-
nekleri'nin başkanlan dün tzmir'-
de bir araya gelerek konfederas-
yon kurma konusunda görüş bir-
liği içinde olduklarını açıkladılar.
ANAP yanlısı bir tutum içine
girerek TÜSİAD ve TOBB'ye
karşı bir çatı altında toplanmayı
amaçladıklan öne sürülen EGt-
AD, ESİAD, AGtAD, ASİAD,
BÜStAD ve GYİAD başkanlan
oluşturulacak konfederasyonun
şu anda yaşanan boşluğu doldu-
racağını beUrterek, "TtfSİAD dı-
şında da işadamlannın temsil edil-
meye başlanacagını" söylediler.
Dernek başkanlan "Federatif Ça-
lışma Ön Toplantısı" adını ver-
dikleri toplantıya ara verdikleri sı-
rada basına açıklama yaptılar.
Dernek başkanlan basının kendi-
lerini "politize olduklarını" öne
sürerek TÜSİAD ve TOBB'ye
karşıymış gibi gösterümek istedik-
lerini, bunun gerçek olmadığım
kaydettiler. Dernek başkanlan,
"Biz apolitikiz. Hukümetk nynm
içinde olmak başka şey destek
vermek başka şeydir. Hükiimetin
ekonomi politikasını beğenmek
hükümeti destekleme anlaHuna
gelmez" diye konuştular.
VERGİREHBERİ
H.TURGUTARIĞ
Kıdem tazminatı
Özel kesim iş hayatında çalısan emekçinin işten ayrılmasında
ödenmesi gereken kıdem tazminatınm vergilendirme dışında
kalan tavan sınırı, bütçe yan yılı dolayısıyla yeniden arttı.
Memur maaş katsayısırun 255'ten 320'ye, taban aylığı
katsayısınm da 280'den 355'e çıkanlması dikkate almarak
hesaplandığında, yeni kıdem tazminatı 1.969.500 liraya
yükselmektedir.
Çalışanın normal aylık ücreti -*- yan ya da ek ödemeleri
+ sosyal yardımlan toplamından oluşan brüt aylık ücret
tutan, yeni belirlenen miktan aşarsa, fazla kısım kıdem
tazminatı sayılmaz.
1.7.1990'dan sonra işten ayrılanlara ödenmesi gereken
kıdem tazminatınm yeni tavanı 1.969.500 liradan Gelir Vergisi
kesilmez. Yalmzca binde 4 Damga Vergisi (pul parası) kesilir.
tşçinin 24 aylık ücret tutarını aşan kıdem tazminat miktan
varsa, ek ücretmiş gibi vergilendirilerek işletme gideri yazılır.
Eş ve çocuk indirimi
Bütçe yan yılı dolayısıyla arttınlan memur maaş katsayısı,
yalnız iki çocuğuna hak tanınan çocuk yardımını da
değiştirdi. Gelir Vergisi (M. 25-4) dışında kalan aylık
miktarlan: Bir çocuk için (50 göstergex320 katsayı) 16.000
+ iki çocuk için 32.000 lira olarak 1.7.1990'dan sonraki
ücretlere uygulanacak. Ailede ikiden fazla çocuk, indirim
dısı.
Memurun çalışmayan ya da herhangi bir sosyal güvenlik
kuruluşundan aylık almayan eşine ise (250 gösterge x 320
katsayı) 80.000 lira aile yardımı yapılacak.