Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 AĞUSTOS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
Türk-Kore
dostlugu
• Dış Habcrier Servisi —
Güney Kore
Cumhuriyeti'nin
bağımsızlığın 45'inci
yıldönümü dolayısıyla bir
açıklama yapan Ankara
Büyükelçisi Nai Sung Kim,
1950 yılında başlayan Türk-
Kore kardeşlik ilişkilerinin
gelişeceğine inandığını
soyledi. Türkiye ile Kore
Cumhuriyeti arasında son
yıllarda giderek artan
cjüzeyde ekonomik, siyasi
w kültürel işbirliği
kurulduğuna dikkat çeken
Büyükelçi Nai Sung Kim,
Olkesindeki duruma ilişkin
Ijilgi verirken de Kuzey
Kore ile diyaloğun
gelistirilmesi ve
yumuşamanın tam olarak
gerçekleştirilmesi için de
çabalann sürdüğünü beürtti.
Cezaevi işgali
• MOSKOVA (AA) —
SSCB'nin Gürcistan
Cumhuriyeti'nde,
mahkûmîar bir cezaevini
işgal ederek üc görevliyi
rehin aldılar. ıçisleri
BakanhğVnın açıklamasına
göre Suhumi Cezaevi'nde,
75 mahkûm, üç gardiyanı
ve silahlannı ele geçirdi.
Eylemlerini sürdüren
mahkûmîar, yetkililerle
görüşmek istiyorlar.
Sri Lanka kan
gölti
• COLOMBO (AA) — Sri
Lanka'da önceki sabah
kimliği belirlenemeyen
kişilerce düzenlenen silahlı
bir baskmda 85 lamil
köylüsünün öldürüldüğü
bildirüdi. Askeri
kaynaklann verdiğı bilgiye
göre Ada'nm doğu
kesiminde, başkent
Colombo'ya 300 km.
üzaklıkta Batticaloa
bölgesindeki Ghenkaladi ve
Kudurippu köylerine dün
sabah girişilen saldında, 85
tamil köylüsü öldürüldü.
Saldınnın, bazı Müslüman
ğruplar tarafmdan, geçen
hafta sonu Tamil Elam
Kurtulus Kaplanlan'nca
yapıldığı sanüan ve 170
Müslüman'ın ölümüyle
sonuçlanan kaıüama
ûıisilleme olarak
düzenlendiği tahmin
ediliyor.
ÇinVie ınaden
çökttt: 56 ölti
• PEKİN (AA) — Çin'in
Hunan bölgesinde bir
kömür madeninin çökmesi
sonucu 56 kişinin öldüğü
bildirüdi. Hunan
gazetesinde dün yer alan
haberde, Hunan bölgesinde
Chenxi kentindeki
kapatılmış olan kömür
rnadeninde 8 ağustosta
yasadışı bir şekilde kömür
çıkartılmaya çalışılırken, bir
yeraltı su kaynağinın
madeni bastığı ve bunun da
56 kişinin boğulmasına ve
madenin çökmesine neden
olduğu ifade edildi.
Peru'da
43 ölii
• LIMA (AA) — Peru
ordu birliklerinin son iki
günde gerillalara karşı
dlizenlediği operasyonlarda
40 gerillanın öldürüldüğü
bildirüdi. Silahlı Kuvvetler
Komutanlığı tarafmdan dün
aksam yapılan açıklamada,
operasyonların, 27
temmuzdan beri takip
alünda bulunan gerillalann
Huallaga nehrinde
sığındıklan bir adada
helikopterlerin desteğinde
gerçekleştirildiği kaydedildi.
Açıklamada, ordu
birliklerinden de üç kişinin
öldüğü bildirildi, ancak
operasyonlarda hangi
gerilla grubunun hedef
ahndığı belirtilmedi.
KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRtZt... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KR
Körfez bölgesineyığınakABD'nin askeriseçeneklerini arttırdı
bıcirlik'e basıınlılık azaldıO . _Krizin ilk 24 saatinde încirük Üssü'nün kullanılma olasılığı
daha fazlaydı. ABD, o aşamada bir saldırı halinde' 'elinde
ne varsa'' kullanacaktı. Ancak şimdi bölgeye yığdığı diğer
güçler Amerikan ordusunu rahatlatmış bulunuyor.
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — Körfez'deki askeri
gucünü gün geçtikçe arttıran, Suudi Ara-
bistan'a her 10 dakikada bir nakliye uçağı
indiren ve ay sonuna kadar Arap yarıma-
dasındaki askeri gücunü 100 bin kişiye çı-
karması beklenen ABD, olası bir çaüşma
durumunda başta tncirlik olmak üzere
Türkiye'deki üsleri kullanmaya bundan on
gün önceki kadar hevesli değil.
Irak'ın Kuveyt'i işgalinin ilk 24 saatin-
de Körfez'deki gücü kısıtlı olan ABD,
Irak'ın Suudi Arabistan'a yönelik bir sal-
dınsına nasıl mukabele edilebileceğinin
arayışı içindeydi.
Edinilen bilgiye göre, o günlerde, Pen-
tagon askeri planlamacüannın ilk yararlan-
mayı düşündüğü askeri tesisler, Doğu Ana-
dolu ve Hint Okyanusu'ndaki Diego G«r-
cia Adası'ndaki askeri üsler oldu. Çünkü,
Amerikan çevik kuvvetin bu tür bir senar-
yo çerçevesinde kullanacağı malzemenin
bir kısmı zaten aynı zamanda NATO'ya da
tahsisli olduğundan Pentagon kurmayla-
nnı bu hazır potansiyele başvurmaya zor-
luyordu.
Aynca zaten, NATO savunma bakanla-
n 2 Aralık 198O*de "2. aşama" adh bir plan
çerçevesinde, ABD'nin NATO'ya tahsis et-
tiği destek kıtalaruun gerekirse bir başka
kontenjan için kullanılabilmesini ve NA-
TO üyelerinin bu kuvvetlere "geçiş kolay-
lığı ve yol üstü destegi" sağlamasını karar-
laştırmış bulunuyordu. Bu kararın altında
Türkiye'nin de imzası vardı. Bu bakımdan,
ABD Dışisleri Bakanı James Baker'ın ani
Ankara ziyareti, uslerin kullanımı konu-
sunda bir anlayış birliği aramak amacı ta-
şıyordu, ama "Ankara'yı tavır almak du-
rumunda bımkacak" bir ısrar da ıçermi-
yordu. Ziyaret, daha ziyade, "Siria için ne
yapabiliriz, böigede biriikle ne yapabüiriz"
türü bir ton taşıyordu. Ankara'daki göriiş-
melerde üs kullanımı konusunun genel gö-
rüş alışverişi dışında ele alınmamasının ne-
deni de buydu. Çünkü Washington, Türki-
ye - ABD arasında zaten bu konuda bir
anlayış birüği olduğu varsayımından hare-
ket ediyordu.
Bush, Baker'ı aceleyle Ankara'ya yolla-
dığında, böigede başkaca Amerikan kuv-
veti bulunrnadığı için Irak'ın Suudi Ara-
bistan'a yönelik olası bir yıldırım harekâ-
tına karşı koymak için Türkiye'deki üsler
yasamsal önem taşıyordu. Ve krizin ilk 24
saatinde kullanılma olasılığı bugünkünden
çok daha fazlaydı. Baker, Ankara'dan
olumlu izlenimlerle aynldı. Bu arada ABD
bir yandan uçak gemilerini, ardından da
deniz piyadelerini Körfez'e doğru yola çı-
kardı. Bugün artık Amerika'nın bölgede-
ki askeri gücü, Türkiye'deki üsleri alterna-
tifsiz olmaktan çıkarmış durumda. Bir se-
ferberlik halinde elbette bu üsler Amerika
için vazgeçilmez, ama artık tek "yol" de-
ğil. önceki gün VVashington Post'a bir de-
meç veren ABD Hava Kuvvetleri Plan ve
Prensipler Daire Başkan Yardımcısı Gene-
ral Bob Mitchel şunları söylüyordu:
"Eğer Saddam Suudi sınınnı ilk gece
geçseydi elimizde ne varsa yüzde yiiz ola-
rak ona başvuracaktık."
Amerika artık Körfez'deki gücunü çesit-
lendirmiş ve Türkiye'deki üslere bağımlılı-
ğını azaltmış durumda. Bir Pentagon men-
subu, "ZoniBİu olmadıkça, Türkiye'deki
üslere, insani amaçlar dtşında bir rol dü-
şecegini sanmıyonım" diyor.
ABD, öte yandan da Körfez'deki gücü-
nü artürdıkça daha yüksek sesle konuşma-
ya başhyor. Krizin ilk günlerinde abluka-
ya "ablaka" denilmiyordu. Bugün deniii-
yor. Ayrıca abluka artık gıda ve tıbbi mal-
zemelerini de kapsıyor. Kulislerde, Irak'ın
kimyasa) silah saldmsına nükleer silahla
mukabele edilebilecefci fısıldanıyor.
ABD BASEVI
İNCtRLtK BEKLtYOR — Indrlik, Körfez'e müthis askeri güciMÖ yıfdıkça yıfan ABD'nin gözünde alt sıralara mı döşiiyor? (Fotofcraf: Ynsnf Toprak)
•—*.. ..t i • . . . < . . ı ı« ,«i -ı ıı tDn DICTVT
Büyük bir çatışmanın günlük maliyeti 1 milyar dolar
Körfez'de savaş pahalıUzmanlara göre birlikler çatışmaya girmeseler bile
Körfez'de yapacakları manevra, günde en az 10-15 milyon
dolarhk ek harcama getiriyor.
WASHINGTON (AA) — ABD'nin Su-
udi Arabistan ve çevresindeki askeri yığı-
nağı sürerken, "Çöl Kalltanı" operasyonu-
nun günlük maliyeti, ürkütücü boyutlara
ulaştı.
ABD Savunma Bakanhğu henüz operas-
yon maliyeti konusunda bir rakam verme-
di. Başkan Bush da önceki gün basın top-
lantısında, operasyonun maliyetini bilme-
nın günlük maliyetinin en az 1 milyar do-
lar olacağını söylediler.
Avrupa'da Varşova Paktı ile girişilecek
savaşın maliyeti 1980'lerin başında günde
3 milyar dolar olarak hesaplanmıştı.
Deniz kuvvetleri yönünden Körfez'deki
25 bin asker, ayda fazladan 300 milyon do-
larhk fatura getiriyor.
Savunma harcamalanna karşı bir örgüt
olan "CDI" ise 50 bin asker, 270 deniz, 80diğini duyurdu.
Uzmanlar ise birliklerin ABD'de kışla-
d e h a v a
kuvvetleri uçağından oluşan bir
da olması ile Körfez'de bulunması arasm- «ücün aylık ek maliyetini 438 milyon do-
da çok sıfırb fark görüleceğini söylediler.
l a r
olarak hesapladı.
Birliklerin, çatışmaya girmeden Körfez'e
yapacaklan manevra, günde en az 10-15
milyon dolarhk ek harcama gerektiriyor.
Uzmanlar, Irak ile girişilecek çatışma-
Başkan Bush, maliyetler konusunda Su-
udi yönetiminin "kendi payma düşeni ya-
pacağından emin olduğunu" söyledi.
Suudi Arabistan'ın, en çok akaryakıt ko-
nusunda destek vermesi bekleniyor.
Bu arada Suudilerin, "paralı asker tut-
muş. ülke" durumuna düşmek istemedik-
leri söylenmekte.
Bush, Japonya'dan da önemli parasal
destek istiyor.
öte yandan uzmanlar, her askeri operas-
yonun büyük fatura getirdiğinde birleşiyor-
lar.
Hesaplamalar, bir F-15 uçağmın bir sa-
at uçuşunun 4 bin dolar, bir ordu tümeni-
nin yıllık rnaliyetinin 2.5 milyar dolar ve
bir uçak gemisi ile destek gemilerinden olu-
şan filonun yılda 1.1 milyar dolara mal ol-
duğunu gösteriyor.
Hava kuvvetleri, 72 ucaklık F-16 filosu-
na maaş, yakıt ve yedek parça için yılda 250
milyon dolar harcıyor.
Geçen yüki "acil" Panama işgau' ABD'ye
400 milyona mal olmuş, üstelik operasyo-
na katılan 25 bin askerin yansı, Panama
1
daki üslerden hareket etmişti.
F.ALMANDIE WELTGAZETEStNİN GÖRÜŞÜ:
NATO, Türkiye'yi ihmal ediyor
D ie Welt, Türk ordusunun teçhizatının kötü olduğunu,
ancak askerlerin kalitesi bakımından iyi durumda
bulunduğunu yazdı.
FRANKFUKT (AA) — F. Almanya'nın
günlük gazetelerinden Die Weh'te yayım-
lanan haberde, "Türk ordusunun techiza-
bnın kötü oldugu, NATO üyesi ulkelerin,
stratejik konumu çok önemli olan Türki-
ye'} i desteklemek yerine ihmal ettikleri"
görüşü savunuldu.
Körfez bunalımının, Türkiye'nin bölge-
deki stratejik konumunun önemını açıkça
ortaya çıkardığım belirten gazete, Türkiye?-
nin Birleşmiş Milletler'in ambargo karar-
larına uymasının, Irak ile ikili ilişkilerini
ve ekonomik yararlannı olumsuz yönde et-
kilediğine işaret etti.
"Teçhizat yetersiz"
Die Welt, Türkiye'nin Irak'la herhangi
bir silahlı çatışmaya girildiğinde çok cep-
heli bir stratejide "anahtar rolü" oynaya-
cağı görüşünü de savundu.
Türkiye'nin Irak kuvvetlerini kuzeyde de
durdurabileceği belirtilen gazetede, daha
sonra şöyle denildi:
"Adana'daki tncirlik Üssü Ue Diyarba-
kır Havaalanı, Körfez'deki her kriz dnru-
mu için hava operasyonlan açısından bü-
yük önem taşıyor. Buyuk pij-ade savaşlan
için iyi eğitim görmüş Türk ordusu Irak ve
Suriye ordulanna karşı techizat açısından
ise yetersiz. Ancak Türk ordusu, yönetim
ve askeri kalite açısından çok iyi dunım-
da bulnnuyor. Ancak bu kalite, ağır silah,
tank, top, hava kuvvetleri. öncü kuvvetler
ve haberleşme aracianndaki açıklan kapa-
tacak durumda değil."
Die Welt gazetesi, ABD ve F. Almanya-
run, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kısmi mo-
denüzasyonu için askeri yaıdırn yaptıkla-
nm, ancak Türkiye'nin en zayıf techiz edi-
len birliklerinin Doğu ve Güneydoğu'da
bulunduğunu da iddia etti.
Die Welt gazetesindeki haberde şu gö-
rüşlere de yer verildi:
"Türk Genelkurmayı geçen jıllarda ül-
kenin giine} sınırlannın ötesinde, Irak ve
Suriye'deki So>-yet savaş malzemestnin çok-
luğana birkaç defa dikkat çekmesine ve
Türk Silablı Kuvvetkri'nin silah durumu-
nun düzeltilmesira istemesine rağmen. NA-
TO üyeleri Türkiye'nin guvenlik durumu-
na bugüne kadar özel bir ilgi göstermiş de-
ğil. Yünanistan'ın. Kıbns ve Ege anlaşmaz-
lıklan nedeniyle Türk askeri gücünün art-
tınlmasına karşı çıkması da bu konnda et-
kili oluyor. Bölgenin petrol zenginliğiyle
Batı'nın petrol bağımlılığı, müttefik ülke
Türkiye ile de açık bir çıkar ortaklığını ge-
rektirdiği halde. ABD ve NATO'nnn Av-
rnpah üyeleri stratejik konumdaki Türki-
ye'yi desteklemekten çok, ihmal etmişler-
dir."
Ozal'a
hem övgü
hem eleştîri
WASHINGTON (Cumhuriyet) — Kör-
fez krizinde Cumhurbaşkanı TUrgut Ö a !
1
ın tutumu bir yandan Amerikan basının-
da övgü dolu yazılara yol açarken, diğer
yandan da yine aynı yazılarda "demokra-
tik değerteri kuşkulu bir yönetim şeklinin"
profili çiziliyor. Bu yaklaşım, 1983 seçim-
lerinden önce Turgut özal'ı destekleyerek
eğilimini belli etmiş VVall Street Journal gi-
bi muhafazakâr çizgiye yakm gazetelerde
dahi açık bir şekilde göze çarpıyor. Ama
bu eleştirel yaklaşım, söz konusu yazılann
sadece birkaç paragrafını işgal ediyor, ge-
riye kalan bölümü ise büyük çapta övgü
dolu cumleler kaplıyor. Bu yazılarda, ge-
nel olarak hükümet ve parlamento yok, sa-
dece Cumhurbaşkanı Turgut Özal var. Bu-
güne kadar Başbakan Yıldınm Akbulut-
un adının geçtiği ise vaki değil.
Bundan iki gün önce tum Amerika, canh
bir yayın sırasında ünlü gazeteci Cokle Ro-
berts'ın ağzından Cumhurbaşkanı TUrgut
özal'a "içerde başınız belada mı" diye so-
rulduğuna tanık oldu.
9 ağustos tarihli Wall Street Journal ga-
zetesinde ise Hugh Pope, Özal'ın krizi ida-
resini "tek başına" yürütmesinin Türkiye'de
şiddetle eleştirildiğini yazdı.
14 ağustos tanhlı Wall Street Journal ga-
zetesinde Philip Hevzin imzalı yazıda ise
eleştirilere her zamankinden daha çok yer
verilmişti. Söz konusu yazıda aynen şu gö-
rüşler savunuluyordu:
"Özal başbakanken Türkiye'yi tek başı-
na idare ediyordu. Kendi kurdagu partiBİn
çoganlukU oiduğu parlamento tarafmdan
cumhurbaşluını seçüdikten sonra sadık,
ama etldsiz bir başbakan atadı. Özal Türki-
ye'yi yönetmejt devam edi>or."
"Siyasi karikatürlerde Özal snltan Hbi-
sesi içinde kısa bo>lu, toplu bir karakter
olarak çiziliyor. Osmanlı atalan gibi o da
büyük heyetlerle seyahat ediyor, yurtdışı-
na yanında bir düzine bakan, konferans-
lara iki düzine işadamı ile gidivor. Siyasi
muanzlan. ailesinin devlet işleri azerinde
çok etkili olduğunu soylüyor. Kardeşi Kor-
kut'un Suudi Arabistan ile yakın ekonomik
ilişkisi var. "
Ancak bu eleştiriler, yazılann sadece kı-
sıtlı bir bölümünü oluşturuyor, yazımn ge-
nel havasını yansıtmıyor. Genel hava,
olumlu ve övgü dolu.
POLTTIKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
PanoramaKörfez bunalımı yalnızca Araplan parçalamakla kalmadı,
daha geniş çerçevede İslam dünyası ile Batılılar arasında da
görüş ayrılıklarına yol açtı.
ABD'nin Irak'a karşı uygulamayı karariaştırdığı ablukaya
Fransa katılmayı reddederken, Londra'nın VVashington'u des-
teklemesı, krizin başlamasından bu yana Batılılar arasında
ilk görüş aynlığının göstergesi oldu.
Pakistan'ın Suudi Arabistan'ı, Irak'a karşı savunmak için
asker gönderme önerisi ise bunalımın Araplann dışında Is-
tam dünyasını da etkilemeye başladığını gösteriyor.
Arap liderleri arasında ise şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: Irak
lideri Saddam Hüseyin'le Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mü-
barek hayatlarının kumartarını oynuyorlar. Saddam, kurnaz
bir taktikle Kuveyt'i yutmasını Arap milliyetçiliği ve Filistin so-
runu ile birleştirerek dikkatleri saptırmaya çahşıyor. Yaptığı
cihad çağrısı ve Kuveyt'ten çekilmeyi İsrail'in Filistin'den çe-
kilmesine bağlaması, Ürdün ve işgal aKındaki topraklarda ya-
sayan Filıstinlilerle Cezayir, Yemen, Sudan gibi ülkelerde kit-
leler arasında destek buldu. ABD'nin yıllardır İsrail'i kollayan
polftikasından usanç getiren Filistinlilerle cihad çağrısına ku-
iak veren ve kutsal topraklardan yabancıların çekilmesini is-
teyen radikal İslamcıların önderliğindeki kitleler Saddam'ı
destekliyorlar. Irak lideri son olarak, tüm tran topraklannı ve
İranlı savaş tutsaklarını geri vermeyi önerdi.
Arap dünyasmda hayatınm kumannı oynayan diğer lider
ise Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek. Mübarek, bu kriz-
de açıkça ABD'nin yanında yer alıyor. Böylece Saddam'dan
gelen "ABD'nin işbirlikçisi" suçlamalarına karşı çok güçsüz
bir konumda kalıyor Mübarek'in politikası içeride de başına
dert açabilir. Müslüman Kardeşler Örgütü, Saddam'ın cihad
çağrısına olumlu yanıt vermiştir. Mısır'da bir süredir güçle-
nen radikal islamcı akım, bundan böyte Mübarek'i daha ciddi
biçimde tehdit edebilecek ve Mısır liderini Arap davasına iha-
netje suçlayabılecektir.
Ürdün Kralı Hüseyin ve özellıkle FKÖ lideri Yaser Arafat,
iki haftalık Körfez bunalımında şımdilik en zararlı liderler ola-
rak görülüyorlar. Ürdün Kralı, İrak'tan korkusundan ve ço-
ğunluğunu Filistinlilerin oluşturduğu halkının Saddam'ı des-
teklemesinden ötürü bunalımda Irak'ı kollayan bir tutum içi-
ne girmiştir. Ama Saddam'ın Filistinlilere yaptığı ayaklanma
çağnsı bir noktada Kral Hüseyin'in kendi tahtını da hedef alır.
Filistinliler arasında radikal akımın ağır bastığı bir ortamda
Batı yanlısı "küçük kralın" tahtını uzun süre koruyabilmesi
zor olacaktır Batı'dan ve Körfez ülkelerinden ekonomik yar-
dım da kesildıği takdirde, Kral Hüseyin, Irak'ın sadece aske-
ri baskısı altında kalmayacak, ekonomik açıdan da tümüyle
Irak'a muhtaç duruma gelecektir. Bunalımda Suriye'nin kar-
şısında yer aldığından, Bağdat'ın baskısına karşı Sam'dan
da destek bulamayacaktır. llginç bir rastlantı olarak tek gü-
venceyi İsrail'de bulacaktır. Çünkü Tel Aviv, Irak'ın Ürdün'e
girmesini savaş nedeni sayacağını açıklamıştı. Bir Arap ül-
kesine karşı, güvenceyi Araplann en büyük düşmanında bu-
lan Arap liderinin iktidarda uzun süre kalabilmesinin çok zor
olacağını söylemek için herhalde kâhin olmaya gerek yok.
Yaser Arafat, bunalımda zarar eden diğer bir Arap lideri
olarak görülüyor. Arafat, Saddam'a cephe aldığı takdirde, FKÖ
içinde son zamanlarda giderek seslerini yükselten Georges
Habbaş ve Naif Havatme gibi sertlik yanlılannın ağırlıkları-
nın büsbütün artacağını düşünerek öncülüğü kendisi almış-
tır. Ne var ki kurnaz sayılabilecek bu davranış, FKÖ liderini
çok önemli başka açmazlara sokmuştur. Önce laik ve ilerici
FKÖ, radikal İslamcılar şerıatçılarla aynı kampta buluşmuş-
tur. Daha da önemlısi, FKÖ'nün Irak'ın yanında yer alması,
İsrail'de izak Şamir hükümetinin ekmeğine yağ sürmüş, ılımlı
İsrailliler bile Filistinlilerle görüşme konusunda isteksiz dav-
ranmaya başlamışlardır. Şamir hükümetine gerek içeride ılımlı
kanattan gerekse dışanda Bush yönetimi ile Batı Avrupa'dan
gelen baskılar kalkmıştır. Ürdün Kralı gibi Yaser Arafat da ka-
derini Saddam Hüseyin'in ellerine teslim etmiştir. Saddami
ın ise Arafat a bağımsız davranma olanağı tanıması bekle-
nemez. Yaser Arafat'a artık Filistinlilerin bağımsız lideri diye
bakmak herhalde çok zor olacaktır.
Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, şimdilik bunalımdan en
kazançlı çıkan lider olarak görünüyor. Üç hafta öncesine ka-
dar Arap dünyasının "radikal" ülkesi olan Suriye bugün,
ABD'nin müttefikidir. Suriye askerleri Arap gücü içinde Ame-
rikan askerleri ile omuz omuza yer almak üzere Suudi Ara-
bistan'a gitmeye hazırlanıyorlar. Hafız Esad yıllardır Arap dün-
yasının "militanlığına" soyunmuş, ama eline bir şey geçme-
miştir. Golan'ı kurtaramadığı gibi Batı'dan yardım da alama-
mış, ülkesi ağır bir ekonomik krizin içine yuvarlanmıştır. Ay-
rıca Körfez savaşından başan ile çıkan büyük düşmanı Sad-
dam Hüseyin'in yıldızı parlarken, Hafız Esad iyice gerı pla-
na düşmüştür. Hafız Esad, krizde ABD'nin yanında yer alarak
Batı'dan ve Körfez ülkelerinden bol ekonomik yardım alma
olanağını sağlamış, İrak'tan olası bir saldırıya karşı güvence
bulmuştur. Bu arada en büyük düşmanı Saddam'ın da kö-
şeye sıkışıp yıpranmasını seyretme durumundadır.
Saddam'ın barış koşullarını kabul etmesi ile İran'ın da kriz-
den kazançlı çıkan diğer ülke olduğunu belirtmek gerekiyor.
Bugün Saddam'ı desteklemek için gösteri yapan kitleler
ise heyecan yatıştıktan sonra bir gün herhalde, "Saddam ma-
dem Filistin'i kurtarmak için Kuveyt'i işgal etti; neden bunu
işgalin ilk gününde açıklamadı da ekonomik yaptırımlarla kö-
şeye sıkıştıktan sonra söylemek aklına geldi" diye kendi ken-
dilerıne soracaklardır.
Türkıye'ye gelınce; Arap dünyası artık parçalandı hesabıyia,
yumurtaları ABD'nin sepetine koymak ve Irak'a karşı düşman-
ca tutuma girmek. bize kalırsa en büyük hata olur. Bugün
paramparça olan Arap dünyası bir gün gelecek iyi kötü to-
parlanacaktır. Bu arada, "İrak'tan bize hiçbir tehlike gelmez"
göruşü de pek sağlıklı değildir. Irak'ın 4-5 yıl içinde nükleer
silah yapacağı hesaplanıyor. Dünyamızdaki yumusamaya kar-
şın "güç namlunun ucundadır" ilkesi Ortadoğu'da bazı kom-
şularımız arasında son derece revaçtadır.
Bu gerçeği akıldan çıkarmamakta büyük yarar var.
Hemen bir VESTEL Yetkili Satıcısı'na gelin...
Benzersiz
VESTEL ürünlerini,
benzersiz
VESTEL taksitleriyle alın.
Hemen teslim!M
TELEVİZYONLAR
Veslel Diamond37 Moonör UK
Vestel Diamond 40 FST UK
Vestel Diamond 51 UK
Vestel Diamond 51 Monitot UK
Veae! Diamond 55 FST UK
Vestel Siyahlncı 55 FST UK
Vestel Diamond 56 UK
p<*-tt
35O.O00
«JU.OOO
450.000
450.000
5OO.0OU
500.000
500.000
UT*a*
175.000
20U.0U0
210.000
215.000
255.000
255.000
250.000
LScceaek
Fepnt
175.000
200.000
210.000
215.000
255.OUO
255 000
250.000
ttTriok
175.000
200.000
210.000
215.000
255.000
255.000
250.000
VtDEOLAR
Vestel Goldstar Player UK
Vestel AkaıPlayerUK
Vestel Likit Kristal Vıdeo UK
Vestel Akaı Vıdeo VS-425 UK
300 000
30Ü.DOO
450000
450.000
140.000
155.000
210.000
245.000
140.000
150 00ü
210.000
240.000
140.000
150.000
210.000
240000
•
MtZİKSETLERİ
Vestel Mıdi 47-S Mûzik Setı Kabinli
Vesıel Midı 150 UK Mûzık Setı Kabınlı
Vestel Midı 250 Mıink Setı Kabinlı
Vestel Midı 85 Compaa Dısc Player Kabmlı
Vestel MS-270 UK Compact Disc Player Kabinlı
200.000
250.000
250.000
250.000
350.000
150.000
160.000
175 000
215.000
250.000
135.000
150.U00
160 000
195 000
235.000
135.000
150.000 •
160.000
195.000
235.000
Vestel'den
kaçınlmaz bir fırsat
daha!.. Tabloyu
inceleyin, dilediğiniz
Vestel i seçin.
Peşinatı size en
yakm Vestel Yetkili
Satıcısı'na yatınn,
Vestel'inizi hemen
teslim alın!
Fırsatı kaçırmayın!
TVESTEL^POLL^PECK