Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/16 23 TEMMUZ 1990 Savaşla k | yaşayan " 1 ancak... M merkezi oldukları gttnleri unutalı çok oldu. Çatışmalar, toptttfek sesleri artık yaşamlarının parçası oldu. Yaşlı blr Hırlsllyan Lübnanlı düsman MttslUman gruplar arasındaki çatısmanın hafiflemeslni fırsal bilerek güneydeki Sarba kentine kaçıyor. Lubnan'da son beş gunde meydana gelen çatışmalarda UOkişiöldü. (Fotograf: Reuler) Trakya Üniversitesi'ne 4 6 milyar Lubnanlılar Orta ^ H dogu'nun eglence, ^ ^ J tlcaret ve kiiltür R H İ "^ T |.• H * ' ' ^B ^m l ÇORLU (Curahuriyel) Merkezi Edirne olan Trakya Üniversitesi'nin 199091 yılı yatırım toplamının, 46 milyara ıılaştığı açıklandı. Trakya Universitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadeniz, "Üniversltemizc bağlı fakülle ve yüksekokullann ihtiyaçlan için toplam 46 müyaria işl müteahhltlere verdik. lnşaatlann süratle yapılıp htzmete sokulabilmesi İçin her lürlü ledblri aldık" dcdi. Karadeniz, Tekirdağ Ziraat Fakültesi için 1 milyar 760 bin, Çorlu Meslek Yüksekokulu'nun mevcut binasının onarımı için 500 milyon, Çorlu, Keşan ve Biga'daki yüksekokullara yeni binalar için de toplam 11 milyar lira aynldığını açıkladı. Karadeniz, Tekirdağ, Meslekyüksekokulu inşaatının da Dünya Bankası'ndan sağlanan yardımla devam ettiğini kaydctti. "Belediyeler Kanunıı değişmeli" ANAMUR (Cumhuriyet) Belediyelerdeki Yolsuzluk tddialannı Araştırma Komisyonu Başkanı Rüştü Kâzım YUcelen, 1580 sayılı Belediyeler Kanunu'nun günün şartlarına uymadığını belirterek değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. TBMM bünyesinde oluşturulan Belediyelerdeki Yolsuzluk tddialannı Araştırma Komisyonu'na 74 belediye hakkında şikâyetler ulaştığını, bunlardan ciddi görülen 34'Unün incelemede olduğunu anlatan ANAP lçel MilletvekiU Rüştü Kâzım Yücelen, "1580 sayılı Belediyeler Kanunu günün şartlarına uymamaktadır. Komisyon çalışmalan tamamlandığında kanunda değişiklikler yapılarak günUmüz şartlarına uyarlanması konusunda girişimlerde bulunacağız" dedi. AnaKennedy 100 yaşında Insan blr ülkenin tarihine geçmiş bir aileden geliyorsa, hele bu ailenin basını çekiyorsa, çok doğaidır kl sıradan blr dogumgünü kutlaması ile yetlnmez. ABD tarihinde onemli yer tulan Kennedy ailesl için de bu böyle. Ana Kennedy, 100. yasını geçen hafta boyunca kutladı. Aul dogumgünü ise dündü. (Fotograf: AP) yarısma var. Kimi dunyanın en guıelini seçmeye çalışır, kimileri de 'garipliklerin' şahını bulmaya çabalar. Fransa'nın güneybatısında Moncrabeau'da 'Surat degişlirme yarışması' düzenlendi. 21Z2 temmuz tarihlerinde yapılan yarışmaya 1979 şampiyonlugunu elinde lutan F. Alman Horst Eehbauer de katıldı. Ehhauer bu yıl da şampiyon adayları arasında yer alıyor. (Fotograf: Reuler) Surat değiştirme şampiyonu tuBrJS Ayıp Oluyor. pa Topluluğu'yla ilişkilerimize mi bağlı olacak? AT'ye üye olmayan Türkiye, demokrasi tı'nın çöktüğü, Sovyet tehdidinin neredeyse ve insan haklarından yoksun mu kalacak? kalmadığı, Almanya'nın birleştiği, NATO'nun Bu sorunun yanıtı kocaman bir hayırdır. eski NATO olmadığı bir ortamda, şaşırtıcı de Bu ülkede çağdaş uygarlığın temelleri atılırğildir böylesi gelişmeler. Dünyada oluşan ye ken, AT yoktu Avrupa sahnesinde. Türkiye ni dengelerde Türkiye de kendine yeni bir AT'nin dışında da kalsa çağdaşlık mücadeyer, yeni bir rol arayacaktır. lesi sürecektir bu ülkede. Geçmişte olduğu Bu arayış, ciddi bir hesap kitap işidir. De gibı gelecekte de modernleşme savaşımım ğişik düzeylerde serinkanlı, çok yönlü çalış bizler, kendi ellerimizle vermeye devam edemayı gerektirir. Başta iktidar odakları olmak ceğiz. üzere parlamentonun, sıyasal partilerın, ünıArtık, demokrasiye engel olarak gösteriversitenin ve varsa enstitülerın, dış politika legelmiş olan "komünizm öcüsü" gündemve ulusal güvenliğe dönük arayışa ciddi bi den çıktı. Ama iki 'öcü' sahnedekı yerlerini çimde katılmaları öncelikli bir görev olmalı daha da ağırlıklı biçimde koruyorlar: Irtica ve dır. örneğin, muhalefet liderleri Sayın İnö bölücülük... nü ile Sayın Demirel, geçen gün CumhuriHiç kuşkusuz ikisi de birer olgu. Laik cumyet'e yaptıkları açıklamalarda, TBMM'nin olağanüstü toplanarak bir hafta süreyle dış huriyetimizı ve ulusal bütünlüğümüzü korumak için her ikisiyle de mücadele etmek dupolitika konusunu ele almasını istemişlerdir rumundayız. Yerinde bir öneridir bu. Ancak bir noktayı unutmadan: DemokraTürkiye'nin değişen dünyadaki yeri ne olmalıdır sorusuna ciddi biçimde eğilmek ye siden vazgeçme pahasına değil. Zira laik rine, konuyu ağlama duvarma çevirmek hiç cumhuriyet en iyi biçimde ancak demokrasi de hoş değil. Dokunaklı yorumlar, ağlamaklı içinde korunabilir. Demokrasiden yoksun bir demeçlerle, "Batı'dan dışlanıyoruz, Avrupa' ortam, İslam radikalizmi ile bölücü güçlerin dan itiliyoruz; irticaya yem, bölücülüğe tes değirmenine su taşır. Bir kez daha altını çizmek isteriz: Ne olulim olacağız" demek bıraz ayıp kaçıyor. "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" gı yoruz, nereye gidiyoruz diye özetlenebilecek bi, yabancı düşmanlığı kokan, şoven yakla yaklaşımları yadırgıyoruz. Köklü bir tarihsel bırikıme sahıp, büyük bir ülkeyiz. Neredeyştmları bir yana bırakalım. 600 yıllık bir imparatorluktan ve onun yı se iki yüzyıl öncesine giden bir modernleşkıntıları üstüne bir devrimle kurulan 70 yıllık me deneyimi var bu ülkenin. öyle kolay savrulacak herhangi bir ülke bir modern cumhuriyet devletinin içinden geliyoruz. 60 milyonluk koca bir ülkenin insan değildir Türkiye. Evet, yapacak çok işımiz ları olarak bunca yıldır hâlâ kendi kendimi var, ama kendi evimizin içini düzene sokabilecek güç ve deneyime sahip olduğumuze olan güvenimizi geliştiremedik mi? Türkiye'nin modernleşme çabaları Avru za inanıyoruz. (Baştarafı l. Sayfada) Sigara için boykot ÖMER YURTSEVEN DENİZLİ Bakkallar ve Bayiler Federasyonu'nun bayilere verilen yüzde 4'lük primi protesto etmek, Türk tütüncülüğünü korumak ve yabancı sermayenin piyasadaki gücünü kırmak amacıyla uygulayacağı ithal içki ve sigara boykotu bugün 10 ildc başlatılıyor. Federasyon Başkanı Bendevi Palandoken, tüketicinin Türk tütüncUlUğünün geleceği ve ülke ekonomisi açısından çok önemli bir sınav vereceğini belirterek tüm siyasi partilere ve demokratik kitle örgütlerine boykota destek vermeleri çağrısında bulundu. Boykot un ilk etapta Denizli, Ankara, Sıvas, Trabzon, Eskişehir, Çanakkale, Antalya, Zonguldak, Ordu ve Adana'da uygulanacağını kaydeden Palandoken, "Bu hükümete ilk ihtarımız olacak. İthal içki ve sigaradaki polilikalar degiştirilmezse, boykotu bu kez tüm ülke genelinde yaygınlaştıracagız" dedi. tçki ve sigara boykotuna SHP ile birlikte Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tam destek verecek. Federasyonun boykot için gerekli hazırlıklarını tamamladığı ve üzerinde, "Yabancı sigara içmiyonım, yurt ekonomisine zarar vermiyonun", "Unutma! Sigara saglıga zararlı", "İthal sigara keseye de zararlı", "Yabancı sigara içmiyorum" ve "Zararlı şeye ödenen dövize yazık" yazılı bez afiş ve pankartlar hazırladığı bildirildi. 1 hafta sürecek cylcm için HABERLEREV DEVAM Bakkallar ve Bayiler Federasyonu, bugün Ankara'da olağanüstü bir toplantı yapacak. Toplantıdan sonra basın aracılığıyla boykot için kamuoyuna bir deklarasyon yayımlanacak. Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci, Federasyon Başkanı Palandöken'in tam tersine bayilere yabancı sigarada yüksek bir prim ödcndiğini savundu. Telefonla sorularımızı yanıtlayan Bakan Kahveci, "Marlboro'da 148, filtreli kısa Samsun'da 132, Bafra'da ise 96 lira bayi primi veriyoruz. Gonıldugü gibi yabancı sigaradaki kfir oranı yerli sigaradan daha yüksek" dedi. Adnan Kahveci, federasyonun primlerinin 3 misline çıkarılmasını istediklerini, ancak bunun rnümkün olmadığını söyledi: "tstediklcıi primi verirsek Türk tütüncülügUnü ve Türk sigarasını korumuş mu olacagız? Elbette hayır. Prim yüksek tutulunca satışlar da yaygınlafacak. Böyle olunca yerli sigara tüketimi daha da azalacak. Buradaki denge olayını çok iyi gözetmek lazım." BağKur'a taze soliık Kahveci: Emeklilik sistenıi adaletsizlik (Baştarafı I. Sayfada) rini düzenleyerek bu sayıyı 1 milyon 200 bin kişiye çıkartmış. BağKur'un bir başka sorunu da sağlık sigortasında ortaya çıkıyor. Büyük bölümünün 25 bin 344 lira aylık sağlık primi ödediği BağKur iştirakçilerinin aylık toplam sağlık giderleri de 3032 milyar lirayla prim tahsilatına eşit düzeyde. Her sigortalının ortalama 6 kişilik sağlık sigortası kapsamında bakınaya yükümlü yakını var. Ancak, bu sayı bazen 38 kişiye kadar ulaşıyor. * • Yataklı tedavi kurumu bulunmayan, kendi personeli dışındakilere hizmet sunacak doktoru olmayan BağKur sağlık sigortalılanna devlet hastaneleri ve bazı üniversite hastaneleri aracılığıyla hizmet götürmeye çalışıyor. Bu çaba içinde BağKur sağlık karneleri zaman zaman hak sahibi olmayanlarca da kullanılıyor. BağKur bu tür haksız uygulamalara karşı önlcm almak Uzere Sağlık Bakanlığı ile işbirliğine giderek hastanelerde "karne denetim görevlisi" bulundurma uygulaması başlatıyor. Böylcce, bundan sonra BağKur sağlık karnesi ile hastaneye başvuranlar önce ön denetimden geçerek, "gerçekten iştirakci olup olmadıklan" anlaşıldıktan sonra sağlık hizmetinden yararlanabilecekler. Sayıları 3.5 milyona ulaşan sağlık sigortası kapsamındaki BağKur'lular ve yakınlarının gerçekten bu hizmete hak kazanıp kazanmadıkları da daha yoğun denetlenecek. Daha önce muhtarlıklardan aldıkları belgelerle "muhtaçlık" onayı verilen BağKur'lunun ana, baba ve çocuklan için bundan sonra il mUdürlükleri "muhtaçlık" kararı verecek. ö t e yandan Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu'nun alnuş olduğu ve geçen hafta bazı illerde uyarı şeklindc başlayan yabancı sigara ve içki boykotuna Giresun Esnaf Dernekleri ve Bakkallar Dcrneği de katılma kararı al j dı. Esnaf Dernekleri ve Bakkallar Derneği Başkanı Murat Dizdar, "Turkiye çapında yabancı sigara ve içkiye yapılan zamları çok buluyoruz. Bizler de bu gorüş içerisinde /.amların liizumsuz ve keyfi yapıldıgı inancındayız" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) avuç buğday serpildi. Semra Özal dün Malatya'da 63 imam nikâhlı çiftin resmi nikâhında tanıklık yaptı. Inönü Universitesi'ne bağlı olarak Malatya'da yapılacak 600 yataklı, 25 ameliyathaneli "Turgut ö z a l Tlp Merkezi"nin temeli de dUn özal tarafından atıldı. Rektör Prof. Engin Gözükara, hastaneye Turgut özal isminin verilmesinin "oybirligiyle" kararlaştırıldıfiını söyledi. YÖK Başkanı Prof. Ihsan Dogramacı da konuşmasında, "Yüksekögretimde reform çabfmalarının en büyük talihsizliğinin askeri donemc rasllaması olmasıdır" dedi. Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, bu hastanenin Oıtadoğu ve Balkanlar'da çok önemli bir merkez haline geleceğini söyledi. İnönü Üniversitesi'ne danışmanlık yapacak olan Dr. Michael de Bakey ile özal'a katkılarından ötürü plaket verildi. Genel Başkanı sıfatıyla, imam nikâhıyla birlikte yaşayan 65 çiftin resmi nikâh törenine katılarak tanıklık yaptı. Polat Barajı Cumhurbaşkanı Turgut özal, daha sonra Doğanşehir'in Polat kasabası yakınlarında 35.5 milyar liraya mal olan "Polat Barajı"nı hizmetc açtı. Açılış töreninde konuşan Bayındırlık ve tskân Bakanı Cengiz AJtuıkaya, geçen hafta lstanbul'a yapılan KumburgazKınalı otoyolunun açılışının seçim yasakları ııcdeniyle televizyonda yayınlanmadığını, bugünkü (dünkü) törenin yasakların bitimi Uzerine yayınlanacağını söyledi. özal da, burada yaptığı konuşmada gelecek yıllarda Türkiye'nin kalkınmış Ulkclcrc yetişmesinin imkân dahilindc olduğunu belirterek, "Artık bundan klmsenin yüphesi olmasın" dedi. özal konusmasın özal, burada halka hitap etmeye karar verdi. Ancak, basına açıklanan programda konuşma olmamasına karşın, vilayet binası balkonunda ses düzeninin kurulmuş güvenlik önemlerinin dc alınmış oldugu gözlendi. özal, vilayet binasının balkonundan yaptığı koııuşmaya "Elazıglı hemşerilerim" diye başladı. Annesinin Çemişgezek doğumlu olduğunu anımsatan özal, bölge sorunlarını bildiğini ve en son Uç yıl önce geldiği Elazığ'ın Türkiye'nin her tarafındaki gelişmeden payım aldığını, bunu caddelerden geçerken gözlemlediğini söyledi. Başbakanlık Müsteşarlığı döneminde Türkiye'nin döviz sorunu yaşadığı görUsünü yineleyen özal, "Şimdi kasalarımızdan döviz laşıyor. Hiçbir ciddi problemimiz yok" dedi. Cumhurbaşkanını sessiz ve sakin bir biçimde dinleyen kalabalık, özal, konuşmasına Basına 394 dava İSTANBUL (ANKA) Sansürün kaldırılışının 82. yıldönümü Türk basınına sansürü öngören kararnamelerin yoğun tartışmaları arasında yarın törenlerle kutlanacak. Gazeteciler Cemiyeti yarın lstanbul'da düzenleyeceği törendc, TUrkiye Barolar Birliği Ue TBMM Başkanı Kaya Erdem'e "Basın özgurlügü ödülleri" verecek. Ayrıca meslekte 50 yılını doldurmuş Cemiyet üyelerine hatıra madalyonları, sUrekli basın kartı taşımaya hak kazanan Uyelere de armağanlar dağıtılacak. Çağdaş Gazeteciler Derneği de aynı gün Anıtkabir'i ziyaret ederek Atatürk'ün mozolesine çelenk koyacak. ö t e yandan siyasal partiler, sendikalar, dernekler ve basın meslek kuruluşlarından oluşan Düşünceye özgürlük Koordinasyon Kurulu (DÖKK) bir açıklama yaparak 24 temmuz salı günü gazete köşelerinin boş bırakılması ve gazetelerin siyah başlıkla çıkması çağrılarında bulundu. Açıklamada ayrıca "bafin üzerindeki baskılan" rakamlar ile gösteren bir de bilanço yer aldı. Söz konusu bilanço şöyle: Cezaevlerindeki gazeteci sayısı: 32. Cezaevlerindeki gazetecilerin aldıkları cezaların toplamı: 3 bin 315 yıl 3 ay. Polis tarafından aranan gıyabi tutuklu gazeteci sayısı: 13. 1989 yıhnda 16 günlük gazeteye açılan dava sayısı: 394. Tazminat davası sayısı: 211. Ceza davası sayısı: 183. tstenen tazminat toplamı: 12 milyar 848 milyon TL. Gazeteciler için istenen hapis cezası toplamı: 4 bin yıl. Cezalandırılması istenen gazeteci sayısı: 400. Günlük gazetelere özal aılesinin açtığı davaların toplamı: 41. 6 Kasım 198315 Temmuz 1988 tarihleri arasında gazetecilere yönelik saldırılar: 171. Saldırıya uğrayan gazeteci sayısı: 300. Silahlı saldırı sonucu ölen gazeteci sayısı: 3. Basın özgürlüğünü kısıtlayan yasaların sayısı: 151. 39 yayıncımn her biri için istenen para cezası: 3'er milyon TL. Bir tek yayınevinin yakılan kitap sayısı: 133 bin. 424 sayılı sansür sürgün kararnamesine dayanılarak: Kapatılan yayınlar: 2000'e Doğru, Halk Gerçeği. Kapatılan matbaa: ilıcak Matbaası 10 gün. Yasadışı olarak yayını engellenen yayın: Yeni Halk Gerçeği. Matbaa bulamayan dergi sayısı: 18. SANSURUN KALDIRIUŞIMIM 8 2 . YILI KÖPRÜBAŞI / TRABZON (AA) Mahye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci, Türkiye'de emeklilik sisteminin adaletsiz olduğunu söyledi. Bakan Kahveci, "Blzdeki emeklilik sistemine göre bazı emekliler ayda 50 bin lira, bazılan ise bir milyon lira maaş alırlar. Hepsinl birlestirip tıpkı Avrupa'daki gibi birbirine yakın sistem getirilmesi gereklr. Bu konuda çok güzel bir çahşma yapılıyor" diye konuştu. Adnan Kahveci, Trabzon'un Köprübaşı ilçesi KahvedüzU yaylasında vatandaşlarla sohbet etti. Kahveci, sohbet sırasında süper emeklilik konusuna değinirken, şunlan söyledi: "Bu kanun meclisten geçerken bir önerge verildi. Bu da kanunu rezil etti. Kanun, dolayııyla Anayasa Mahkemesi'nden geri döndü. Halbuki Mükerrem Taşçıoglu Bey'in r ızırladıgı şekliyle geçseydi, tıkır lıkır isleyecekti. Hem de dlger emeklilerin süper emekii yapılması imkanı olacakb. 3 yıl sonra ödemeye başlanacaktı. İştc bu az tamah çok zarar getirdl." Daha iyi yaşayabilmek için herkesin daha fazla üretmesi gerektiğini de ifade eden Adnan Kahveci, bugün birleşerek 78 milyon nüfusa sahip olan Almanya'nın Türkiyc'den 10 kat daha fa/.la ürettiğini hatırlatarak şunlan kâydetti: "Adam benden daha fazla üretiyor. Daha fazla kazanıyor. 'Onlar neden iyi yaşıyor da biz yaşamıyoruz' diyoruz. İyi yaşayaSon "eczaalar boykotu" ile bilmek için lanmdan sanayiye ka güncelleşen BağKur'luların ilaç dar nepimizin daha fazla üretmesi sorununun çözümü için yeni önla/ım. Kmegin verimliliginin art lemlere gidiliyor. "Lüks ilaç" tüması gerekir. Bunu Almanya'ya gidenlere anlatmak mümkün. Ancak Türkiye'de anlatmak zor." ketimini engellemeye dönük, "bayati önemdeki ilaçlann" verilmesini kolaylaştıncı yönetmelik değişikliği bu hafta içinde uygulamaya başlanacak. BağKur Genel Müdürü Hilmi Sabuncu, eczacılar boykotunun "haklı gerekçelere" dayanmadığını, son aylardaki ödeme gecikmelerinin geçmiş yıllann çok gerisinde olduğunu belirtti. Kaçırılan (Baştarafı 1. Sayfada) denler var. Onlar için herfaangi bir girisim olabilir ml? ZEYBEK Biz toplum olarak kültür varlıklanmızın değcrini çok eskiden biliyorduk. Fatih lstanbul'u fethettikten sonra bir Bizans eserini sökmeye çalışan yeniçe r : askerine çok ağır ceza vermişti. anlayışla, dönemin escrleri buglİne kadar sağlam kalabilmiştir. Zamanla birçok şey değişti. Kültür varlıklanna bakışımız da değişti. Efendim bu bizimdir, bu bizim değildir diye bir anlayış geldi. Ne kadar tehlikeli. lehlikeli diyorum, çünkü bugün de benzer bir anlayış var da ondan. Nasıl böyle birşey söylenir. Maalesef bu anlayış bir dönem resmi otoritelere de hfikim olmuş. Değerleri bilinmediği için birtakım eserler verilmiş. Şimdi onları alma şansımız zayıf. Vermişiz, belgesi var. Ama istemek hakkımız tabii. BM'nin bağlayıcı olmakla birlikte bir kararı var. Kültür varlıklarının çıkarıldıkları topraklara verilmesini öngörüyor. Bu kanallan zorlayacağız tabii. örnegin Zeus Sunagı için Bergama Bdediyesi'nin önemli blr girişimi var... ZEYBEK Evet, o girişimi sonuna kadar destekliyoruz. Genel ilkelere göre o da geri verilmeli. Bakanlık olarak devreye girdik. Uluslararası alanda nasıl girişimlerde bulunabiüriz araştınyoruz. Akbulut: OKTAY AKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) EVET/HAYIR mevzuat dışına çıkamaz' ANKARA (AA) Başbakan Yıldınm Akbulut, TRT ile Magıc Box arasında süren yayın tartışmasıyla ilgili soruları >anıtlarken, "Yalnız TRT degll, diğer yayın kuruluşlan da faaliyellerini hukııki mevzuat çerçevesinde yurutecek veyahul yürutemeyecek" dedi. Akbulut, dün saat 17.45'te 'Ana' adlı özel uçakla tstanbul'dan Ankara'ya geldi. Akbulut, Esenboğa Havalimanf nda gazetecilerin, TRT ile Magic Box arasında, tnahkcmeye de intikal eden tartışmayı nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorularını yanıtlarken, şunlan söyledi: "TRT, bagımsız çalısan bir organdır. Hukuki durum ne ise, hukuki imkânları ne ise ona göre faaliyet göslermesi lazımdır. Hukuk neye miisaade ediyorsa, o da faaliyetlerini o çerçeve içerisinde yapacak. Sadece TRT degil, digerleri de mevzuat çercevesinde faaliyetlerinf yürütecek veyahul yürutemeyecek. Bizim soyleyecegimiz herhangi bir şey yok." özal'ın konuşması Cumhurbaşkanı özal konuşmasında hastanenin önemine değindi ve merkezin Türkiye'deki mevcut tesislerin en iyisi olacağını söyledi. "Doğu ve Güneydogunun makus talihini yenecegiz" diyen özal konuşmasında şu noktaları vurguladı: "Artık Dogu'ya sanayi gelmez, özel tesebbüs gelmez" lafları unutulmaya, bu bolge yepycni bir atmosfer içerisindc gelişnıeye basladı. Işte aslolan budur 'yoksa şunu şöyle yaparız, bunu böyle yapanz' slogan vesaire edebiyatı değil. FİIIen iş yapmaktır, icraai yapmaktır. Bu netlcede bu bölgedeki birtakım ayrılıkçı gayretlerl de sona erdirecektir, kanaatim budur. Memlekelimizin birliği, beraberllği, bölgenin bütün Iürkiye^ ye entegre edilınesinde en onemli unsur bizim buraya verdiğimiz tarihi önemdir. Yani gelişme, kalkınma bakımındun verdigimiz tarihl önemdir. Ümit ediyorum ki önttmüzdeki yıllarda bu programlar aynı şekilde devam edecek. Bu bölgenin, özellikle GAP havalesi tahmlnlerln ötesinde bir gelişme göstererek Türkiye'nin |>elişmesine önemli katkıda bulunacaklır." Arkadaşımız Sual Taşpınar'ın haberine göre özal'ın Malatya gczisinin ilk gününde ilginç bir olay yaşandı. özal, hükümct meydanında halka hitap etmeden önce dinlenmek için nıeydanın yanmdaki bir kuyumcu mağazasına eşiyle birlikte alındı. özal'ın kısa bir süre kalarak su içtiği mağazanın hayali ihracat suçundan yargılanan Turan Çevik'in ortaklarından Fuat Alacahanh'ya ait olduğu öğrenildi. Fuat Alacahanlı hakkında da hayali ihracat yaptığı iddiasında bulunulmuştu. özal dün sabah Malatya Asri Mczarlığı'nı ziyaret ederek babası Mehmet Sıddık'ın mczarı başında dua etti. Semra özal, da Malatya'da bulunduğu süre içinde TUrk Kadınını GUçlendirme ve Tanıtma Vakfı Dil Derneği Nadir Nadi'ye Dil Derneği Onur Ödülü A N K A R A (Cumburiyel Bürosu)Dil Dcrneği'nin önceki gün yapılan ikinci olağan genel kurulu soıırasındagazetemizsahibi Nadir Nadiveyazarı Hıf/ı Veldet Velidedfoglu ile Macit Gökberk vc ömer Asım Aksoy'a "TUrk diline yaptıklan katkılar" nedeniyle "onur ödülü" verilmesi kararlaştırıldı. Genel kurulda Türk dilinin gelişmesi konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın "olumsuz" tavırlarına dikkat çekildi. Kongreye katılan yayıncı ve yazarlar Türk dili üzerindeki sansürü n kaldınlması gerektiğini vurgııladılar. 37 YILLIK GKLİN Cumhurbaşkanı Özal'ın eşi Semra Özal'a 37 yıldır Malatyalılar'ın gelini olması sebebiyle geleneksel bir tören yapıldı. Bayan Özal'a ugur ve bereket getirdigine inanılan leblebi, şeker gibi yiyecek maddeleri sacıldı. Bir de besibiryerde takıldı. (Fotograf: AA/Selfet Güner) dan sonra, kumanda düğmesine basarak barajdan ovaya su boşalttı. özal ve beraberindekiler daha sonra Elazığ'a geçtiler. Temel yüksekliği 54 metre olan, tamamen sulama amaçlı ve toprak dolgu tipindeki Polat Barajı'mn gövdesi 35,5 milyar liraya maloldu. Sulama kanallarıyla birlikte baraj için 51 milyar 300 milyon lira harcandı. Baraj ile Polat Ova sı'nda 1460 hektarlık alan sulanacak. ezan nedeniyle ara verince alkışladılar. ö z a l sözlerini, "Klmsenin topragında gözümüz yok, ama klmsenin de bize yan bakmasını istemeyiz. Yani bir nevi caydıncı olmamız lazım" biçiminde sürdürdü. Caydıncı olmak için hava, deniz ve kara kuvvetlerinin güçlü olması gerektiğini savunan özal, 1960'larda "kendi uçagını kendin yap" sloganının çok kullanıldığını da anımsattı. Cumhurbaşkanı "Blzde maalesef, slogan seven çok Insan var. Ama sloganla bir yere vanlmaz" dedi. Bir grup "Karakoçan il olsun" diye bağırınca, özal, "Çok il olmak isteyen var, ama sıraya koyduk" karşılığını verdi. özal'ın konuşması yaklaşık 15 dakika sürdü. Özal, vilayeti ziyaretten sonra, Fırat Üniversitesi'nde işadamlarına ve Universite mensuplarına da hitap etti. Geceyi Elazığ'da geçiren Özal, bugttn Ferrokrom tesislennin bazı ünitelerinin açılış törenine katılacak, daha sonra helikopterle Tünceli'ye, ardından Bingöl'e gidecek. özal, geceyi Diyarbakır'da geçirecek. TTB'den deklarasvon: Aykut ve Şıvgın istifa etsin ANKARA (Cumhuriyet Burusu) Türk Tabipler Birliği Ba$kanlar Kurulu, Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut ile Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ı istifaya çağırdı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Sellm ölçer, 41 Tabip Odası temsilcisinin, "hekimlerin meslek onurlarını korumak amacıyla bir eylem planı belirlemek üzere" Ankara'da toplantıda alınan kararlardan oluşan deklarasyonu açıkladı. Memurların yakın tarihinıi/dc ilk kez yaygın olarak birlikte mücadele etmelerinin çok önemli bir gelişme olarak görüldüğunün belirtildiği deklarasyonda, "toplumsal muhalefelin orgutlü gücüyle pazarlık etme talebinin, çalışanların bilincinde aydınlanmanın en somut kanıtı olarak" saptandığı belirtildi. "Hekiınlcre, saglık çalışanlarına ve TTB'ye karşı düsmanca tulıımları nedeniyle" İmren Aykut ve Halil Şıvgın'ın istenmeyen kişiler ilan edildiği ve istifaya çağrıldığı deklarasyonda, idareci hekimler de meslektaşlarına zarar vermemeleri için uyarıldı. 28 temmuzda Ankara'da memurların, 29 temmuzda Istanbul'da tüm sağlık çalışanlarıııın yapacağı yürüyüşlcrin desteklendiği ve en geniş katılımın sağlanması için çalışılacağı da ıfade edildı. Özal Elazıg'da Cumhurbaşkanı özal, Polat Barajı'nın açılış töreninden sonra saat 19.00'da helikopterle Elazığ'a geldi. Havaalanında ö z a l ' ı , ANAP milletvekilleri, bakanlar ve vatandaşların yanısıra Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoglu da karşıladı. özal ve eşi, yol boyunca makam arabasımn açık olan üst bölUmünden vatandaslara el salladılar. Yol kenanna sıralanan valandaşların da Ö/allar'a alkışlarla karşılık vcrdiklcıı izlendi. Vilayet binasının önünde kalabalığın toplandığını görünce, (Arkası 16. Sayfada) 6'ncı koşuda 4'lü bahis; ö z canbey (5), I Gökpınar (12), IV Arzu (11) ve Ulubey (9) olarak belirlendi. Sıralı bahis 19 milyon 174 bin 200 TL, sırasız bahis 1 milyon 597 bin 850 TL verdi. 3'İU Ganyan 355 şeklinde sıralanırken; ikramiyesi 6 milyon 035 bin 250 TL oldu. Yetkililer dünkü Altılı Ganyan hasılatının 1 milyar 135 milyon 617 bin 460 TL olduğunu bildirdiler. Makinelerde oynanan Altılı Ganyan oyununda bir kişinin kazandığı saptandı. Kuponların tasnifi ise bugün öğle saatlerinde sonuçlanacak. Kuponlarda Altılı çıkmaması halinde, makinede oynayan talihli 1 milyar 135 milyon 617 bin 460 TL'nin tek basına sahibi olacak. Cumartesi günkü koşulan yarışlarda Altılı Ganyanı bilenler 67 bin 780 TL kazandılar. Makinede yöneltırdi. Hatta bir zamanlar TDK'nın bir akademi biçimine ** kumasını istemişti. Sonunda istediği oldu, kurumlar bağımsızlıklarını yitirdi, bir çeşit devlet dairesi ya da akademi haline sokuldu. Uyeler yukarıdan atandı. Bu üyeler nerdeyse temelli bir nitelik kazandı. Ama sonuç ne? Hiçl Boşlukl TDK, yedı yıldır ellndeki geniş olanaklara, bol paraya karşın işe yarar hiçbir yapıt ortaya çıkaramadı.' Sayın Akbal, eski TDK'nu zaman zaman eleştirmiş olduuum doğrudur Eski TDK'nun eleştirilecek hiçbir yani yok muydu? Vardı elbette Bunların başında da kimi yayınlardaki' fahiş' bilimsel yanlışlar geliyordu Bunları belirtme işini klmse üstlenmedl, yapmadı, ben yaptım. Eleştiri ilerlemenin, düzelmenin gereğl değil midır? Eleştiri olmadan gelişme, ilerleme, düzelme, daha lyıye gıtme sağlanabılir mi? Kurumun akademi haline sokulmasını istememe gelince, bu da salt kurumun daha yüksek bir bılımsel düzeye erışmesinı sağlamak amaciyle ileri sürülmüş bir dilek ya da ıstekti. Hem bu konuda ben yalnız da değildim. Falih Rıfkı Atay ve başkaları da vardı. Hatta konuyu ilk kez gündeme getiren Atay olmuştu. Ancak, şunu hemen belirteyim ki ben kurulacak akademinin bu şekilde tepeden ınme yanlı atamalarla oluşturulmasını asla düşünmemış ve ıstememıştim. Üyelerı bu şekilde saptanan yeni TDK Bilım Kurulu'nda alanı Türk dili olmayanlar çoğunluğu oluşturuyordu. Üyeler arasında Türkoloji asıstanları ile adı sanı duyulmamış YOK ıcadı yardımcı doçentler de vardı. Asistanların akademi üyesi yapıldığı nerede görülmüştür? Akademi denılen kuruluş özerk ya da bagımsız olur, kendi üyelerıni kendi seçer Şunu demek istiyorum: 1983'te çıkarılan 2876 sayılı yasa ile kurulan AKDTYK ve ona bağlı kuruluşların hiçbiri akademi değildir, sayılamaz. Bunlar olsa olsa sizin de çok İyi belirtmiş olduğunuz gibi birer devlet dairesldir, Başbakanlığa bağlı devlet daireleri Söz konusu yazınızda benim bugüne değin istifa etmemiş olmama da değinerek şöyle diyorsunuz: 'Prof. Talat Tekin bu yedi yıl bu yozlaşmış kurumda nasıl durabilmiş, şaşmak gerek! Gerçek bir dil bilgıni için katlanılmaz bir duruml Talat Tekin'le anlaştığımız, anlaşmadığımız noktalar olabilir, ama böyle bir dil bilginının, Türkİslam sentezcileri, daha doğrusu hiçbir yararlı iş yapmadan gericilik politikası yapanlar ve yolculuklara çıkmakla 'iştigal' edenlerle yedi yıl birlikte olmasını anlamak güç!' Bu eleştirinizde bir dereceye kadar haklısınız. Ancak benim de kendime göre kimi nedenlerim olacağını sanırım tahmin etmışslnizdir. Yeni TDK'ndan bugüne kadar ayrılmayışımın nedenlerı şunlardı: 1) Çoğunluğunu Dil Devrımı'ne karşı olan Osmanlıcacıların oluşturduğu kırk kişilık Bilim Kurulu'na Devrimi ve devrimle türetilen yeni sözcükleri savunmak bunların Türkçe Sözlük'te kalmasını sağlamak; 2) Kurumca yayınlanacak yapıtların denetiminde söz sahibi olmak, böylece bilimsel düzeyi düşük kimi yapıtların adam kayırma yoluyla yayınlanmasını önlemek. Kurum üyeliğinde yedi yıl (aslında altı çünkü 89'dan sonra k rum'a uğramadım ve hiçbir toplantıya katılmadım) kalmamın nv denlerı işte bunlardır. Bu iki amacımı da bir ölçüde gerçeklestlrdığımı sanıyorum, çünkü dil devrimi ile gelen bütün yeni sözcüklerin Türkçe Sözluk'ün yeni baskısına da gırmesınde etkim oldu. Ayrıca bilimsel yanlışlarla dolu kımı yapıtların yayınlanmasına da yine bir ölçüde engel oldum. Bu engellemenın bir hizmet olduğuna hâlâ inanıyorum, çünkü ne de olsa TDK Atatürkün kurmuş olduğu bir kurum. Sayın Akbal, TDK'nda yedi yıl beklemenin nedenlerini bilmem açıklayabildim mi? istifanın başvurulacak en son çare olduğunu söylemeye gerek yoktur sanırım. Ben de yapılabilecek hiçbir şey kalmadığı kanısına varıncaya dek istifamı erteledim, tümüyle umutsuz duruma düşünce de son çareye başvurdum. Şunu da ekleyeyim kı yeni TDK'ndan istifa eden ilk üye benim. Başka Istifaların olacağına da pek ihtimal vermiyorum."