Katalog

75 TEMMUZ 1990 CUMHURÎYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bürosu ÖZAL'INSAYESİNDE Görüşmeyen kardeşler Anayasa Mahkemesı Başkan Vekilı Yekta Güngör Özden, eskı Tekel Genel Mûdürü Süreyya Yücel Özden'in ağabeyi Özden geçen günlerde Cumhurbaşkanı Özal ıle karşılaştı Özal, doğrudan konuya girdı: — Kardeşiniz nasıl? Özden, yakındı — Sayenizde görüsemiyoruz. Ozal sordu: — Niye? Özden'in yanıtı ilginçti: — Size yaranmak için benimle görüşmüyor. TEKERLEK ÜSTU MACERA Bir yaz gecesi otobüs faciası iki genç kız, Alanya'dan tatil dönüşü "her gittiği yere çabuk varan" nezih bir şirketin otobüsüne bindiler. Tatilin tatlı yorgunluğundan sonra otobüste deliksiz uykuya daldılar. Gecenin ilerleyen saatlerinde iki genç kız, güneşten yanmış çıplak kolları, yüzlerınin sağ yanakları ve pantolonları üzerindekı sıcak bir sıvının teması ile ürpererek uyandılar. Kesif rakı aromaları ıle bezenmiş yüzleri, kolları ve saçları ile üstünde yoğurda bulanmış domates, salatalık, tarator ve bilumum mezeler bulunan pantolonları, gözlerine ilişen ılk manzara oldu. Durumu kavradıklarında, hemen arkalarında bulunan ve kanındaki alkol seviyesi hayli yüklü olan takım elbiseli saygıdeğer yolcunun midesini üstlerıne boşalttığını anladılar. Takım elbiselınin sızdığı ve uyandırıldığında tekrar kusacağı kesin olduğu için üstlerini başlarını temizlemekten başka çareleri kalmamıştı. Yerlerine oturduklarında, meraklı bir çift gözün kendilerine ilgiyle bakmakta olduğunu gördüler. Ön sıralardan kalkıp kendilerine doğru gelirken adımları düzenli S'ler çizen bu yolcunun amacı "bir teselli vermek", karşılığında da bir şeyler bulabilmekti. Muavinler tarafından zorla yerine yollanan bu yolcu daha sonra, iki arkadaşın çok sevinerek almdıkları en arka sırada hemen önlerine oturmak için muavinle ağız dalaşına girdı ve ön sıradaki güzel yerini bırakıp arka taraftaki boğucu koltuklardan birine yerleştı. Yolda başka "olay" her nasılsa olmadı. Ankara'ya gelindi. Taksiye atlanıldı. Eve gelindığinde.karambolde kahramanlarımızdan birinin para cüzdanının da kaybolduğu anlaşıldı. Kahramanlarımız can havliyle otobüsten kendilerinı dışarı atarken çanta unutulmuştu. Uyanık bir vatandaş ise para cüzdanına ebediyen göz kulak olmaya karar vermişti. Kahramanlarımız şimdi diğer otobüs şirketlerinden daha fazla para alan bu "nezih" otobüs şirketine teşekkür ediyorlar. GUNUN FOTOGRAFI EXIMBANK Memur devletten cömert. (Fotoğraf: Deniz Topaloğlu) RUŞVET IDD1AS1 DAVASI Kahveci'nin akli melekeleri Cumhurbaşkanı Özal'ın oğlu Ahmet özal adına Maliye Bakanı Kahveci aleyhinde 1 milyariık tazminat davası açan Avukat Bilgin Yazıcıoğlu, dava dilekçesinde özal ve Kahveci'nin "tanrtım"larını da yaptı: Ahmet özal: İtham edilen bu insan, TC Cumhurbaşkanı'nın oğludur. Genç yaşta yüksek tahsilini tamamlayarak, üst düzey yöneticilik vasfını, işadamhğını kendi uğraşı ve başarısı ile elde etmiştir. Toplumda saygın bir yeri olan, evli, çocuk sahibi, haysiyetli ve onurlu bir kişidir. Adnan Kahveci: Bu çirkin, yersiz, ınsanlık ve ahlak dışı ithamı yapan kişi sokaktaki adam değildir. Bu iftirayı yapan kişı bir makam sahibi olmayıp sokaktaki adam olsaydı, öncelıkle onun şuurunun yerinde olup olmadığı, akli melekelerinin tam olup olmadığı ilk düşüneceğimiz ve ona göre hareket tarzımızı düzenleyeceğimiz ön inceleme ve şart olurdu. Bakanlık makamı kutsaldır. O makamın kutsallığı oturan kişi ile kaim olmamalı, orada oturan bunun böyle olması gerektiğinı önceden kafasına yerleştirmelıdir. Bu makamı bir kez daha zedelerseniz arkası kesilmez, orada oturan hangı ıktidar olursa olsun saldırı devam edegelir. Otorite ve saygı zarara uğrar. Bunun da acısını Türk toplumu çeker ve vatandaş zarar görür. istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesı'nden Prof. Esfender Korkmaz: "Maaşlar daha yüksek oranda artsa, gelir dağılımı ve talep olumlu etkilenir. Ûretim kapasitesi artar. Mal boilaşınca enflasyonda dûfme olur." Iktidarda bunlan dûşünecek kafa nerede?.. * • * Demirel, 10 valiye çatmış: "Bedava hac olmaz." 10 validen cevap: — Bedava mı sandın, Rabıta'dan para alıp gittik!.. * • * Türk Standartiar Enstitüsü Başkanı Yılmaz Anyörük: "Ayıplı mala sahip , çtkmayın." İyi de... Ayıbını neresine bakıp anlayacağız?.. * * * Bir yazı baslığı: "Bir de baktk ki adalet âzelleşmiş." Sen de mi adalet?.. * • * Uluslararası Af Örgütü raponından: "Türkiye'de insan hakları ihlalleri ve işkence yaygın ve sistemli olarak sürüyor. Sanıklara savunma hakkı verilmiyor." Bunlar 10 yıldır gelenek ve görenek haline geldi!.. Şinasi Nahit Berker GÜL-GEC Yemek saatleri Özkaıfin keyfi Turgay Özkan, Ankara'nın sevilen bürokratlanndan. Eximbank'ı sessiz sakin yonetiyor. Çevresince, "çekingen, içlne kapalı" kişiliği ıle tanınıyor Hafta ıçinde saat 14.30 dolayında Turgay Özkan, tek başına Kavaklıdere Tenis Kulübü'ne geldi. Kortlara bakan masalardan birine oturdu, yemeğini ısmarladı, bir süre tenis seyretti. Kendisini tanıyanlar ilgiyle izlediler, özkan masadan kalkarken sordular. — Sayın Genel Müdür, bu saatte tek başınıza buralardasınız, yoksa canınızı sıkan bir durum mu var? — Yok yok, ofiste çalışmaya dalmış, yemek saatini kaçırmışım, onun için buraya geldim... AFRİKA SICAĞI Gazetecinin özeleştirisi "Afrika sıcağı geliyor" Fazla zaman geçmedi, Ankara'ya ilk yagmur damlaJarının ardından biraz da serinlik dûştü. Aynt gün Meteoroloji Genei Mûdürü Faysal Geyik'e sorduk: — Efendim Afrika sıcağı denildi, ortalık biraz serinler gibi oldu. Geyik yanıtladı: — Biz Afrika sıcağı filan demedik. Bildiğiniz gibi ben de eski gazeteciyim, ama bizim arkadaşlar atıyorlar. Şu anda sıcak karakterli Basra alçak basıncı var. Bulut da sıcak da olacak. SİGARANIN DUMANI 11 bin hacı rehin kaldı Bu da bir başka çelişki Yarı ömrünü devlet hızmetinde geçiren yaşlı emekli vali, çoğu zaman olduğu gibi arkadaşlanyla buluşmak üzere o gün de Türk İdareciler Derneği'nin Inkılap Sokak'tak: lokaline geldi. Sabahın erken saatleri sayılmasına karşın dernek binasının hemen karşısında bulunan Çankaya Belediye Başkanlığı'nın önünde sıraya girmiş bekleyen çok sayıda insan dikkatini çekti. Merak edip, sıranın arkasında bekleyenlerden bir bayana yaklaştı, ne beklediklerini sordu. Bayanın anlattığına göre bekleyenler işsizlerdi. Çankaya Beledıyesi'nin açtığı memur sınavına katılmak için oraya gelmişlerdi. Yaşlı emekli vali, tam dernek lokalinin bulunduğu binaya girecekti ki, aklına sigara almak geldi. Hemen yakındaki tekel bayiine yanaştı ve bir Maltepe istedi. Bayiden parasının üstünü almayı beklerken, belediyede işe girebilmek için sıraya giren genç yapılı bir adam da büfeye yaklaştı ve içerideki adamdan kendisine bir paket Parliament sigarası vermesini istedi. Verdiği paranın üstünü almayı beklerken de açtığı Parliament paketinden bir sigara yaktı ve zevkle içmeye başladı. Yaşlı, emekli vali bir hoş oldu. Parliament sigarasını cebine yerleştinp beklediği iş kuyruğuna yönelen genç adamın arkasından bakarken yüzü sapsarıydı ve dudakları titriyordu. Belli ki bir şeyler söylemek istıyordu. Ama sözleri boğazında düğümlenip kalmıştı. HAYVANLAR tSMAİL GİLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎç AK PtKNİK PtYALE MADRA I DOSIUM HIZLI GAZETECİ yECDET ŞEV ÖZEL OTONUZLA ve Kİ- / 0TO0USLE (İNİf 7 eü V M£K iSTeRP/M (İER ŞEY\H &g ŞSİİ VASZ.U& TeMEL ÇlKAR/MA*MK 6EREKİR-- UA âAYKET K£Le0eSınft. KOtJYA/A e>İ VA/ZALIM, SAHA AUCAtf ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİIİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES ORKUKJ AbU BSV&K TARAF/NI>AN TtW<eî>ıWVii$TÎR...!C?yV1İZOgAJ &'Ri ORKMWU /"UŞKi ÇAK ve Ac/Lew GARFIELD JIM DAVIS [BİR RdUÇA yfyEBl'UBSlM. TARİHTE BUGÜN MVMTAZ 4RiKAy 15 Temmuz PARMAKADAM TOM THUMB.. i883'Tie 8UGUN, UNLÜ AMERJKAL! *PARMAK ADAM" TVM TVUU8 *S yAŞfNPA ÖLMÜÇTU- ÇOZ. KÜÇÜK YAÇ- LARDA, ŞOVMEN PMN&4S S^fiNUM rA&4FWOAH *T£f- FeD'LPıĞiNpe 6O SAnriM&T/s& soyun* /cGisiv/ EKMtfrt- ASIL ADI CHARJ.E.S S77&t?7ZW OLAV PARMAK AOAMA, ToM THuMB" ADIUI \ZERMlÇTl(TyÜMB,IN<ilUZCE BAŞPAfSMAK &4&/VUA4 DUZENLEPİĞ ŞOVLAGDA) , NAPOLYON GİYSISİYLE SUUMU$, ADINA BlR £K.LEM£YI DE UMUTMAMtŞTf. 7X)M THUM8 ÇOK yET£fJ£KLl 8İR PANSÇt VE ŞAtSKl CIYOI- BU DA ICENDIS/NE AME/SfKA f(-E PA 'DA YAPrıĞı 7TJG.NE:LE/SDE ÜM MIŞ77. "PARMAK APAM" 6EL1ŞME ÇAĞINtN SO NUfJDA AMCAK 1 METRE SOYA