Katalog

14 TEMMUZ 1990 CUMHURİYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bflrosu AKBULUT Galiba il olmak istiyorsunuz? Başbakan Yıldırım Akbulut Doğu Karadenız'de sık sık "il olmak istiyoruz" pankartları ıle karşılandı. Akbulut Ordu'nun Ünye ilçesınde de yine benzer pankartlar ve sloganlar ile karşılandı Unyelılerin "vilayet, vilayet" sloganlarını önce 1yi ışıtemeyen Akbulut, kaiabalığın "vilayet, vilayet" şeklınde bastırması uzerıne karşılık verdı: — Anladım, anladım. Tabii. İl olmak istiyorsunuz galiba!.. MEMUR MAAŞLARI Insaf değil imkân ölçüsü Bakanlar Kurulu hafta başında memur zammı ve hac faciasını görüşmek üzere toplandı Toplantı öncesinde gazeteciler, Cumhurbaşkanı özal'ın oğlu Ahmet özal'ın, hakkında 1 milyar lıralık tazmınat davası açacağı Malıye Bakanı Kahvecl'yi de yakaiayıp konuşmak düşüncesindeydiler. Ancak Kahvecl bir türiü ortaiıkta görünmûyordu. Bütün bakanlar Başbakanlık binasına gelmiştı. Son olarak Başbakan Akbulut göründü. Gazeteciler toplantının gündemini almak içın Başbakan'a hücum ettiler. işte o anda, nereden çıktığı beili olmayan Kahveci, Akfoulut ve gazetecilerin arasından sıynlarak Başbakanlık binasına girdi Gazeteciler Kahveci'yi kaçırmışlardı. Ama olsundu. Toplantı sona erdiğinde yakalanabılırdi. Saat 20.00'ye yaklaşırken haoer geldı. Hükümet sözcüsü Mehmet Yazar açıklama yapacaktı. Gazeteciler salona alındılar Yazar, önce hacla ikjili alınacak önlemlerı açıkladı. Sonra da TRT kameramanına dondû: "Aman, bu sözleriml hemen 20.00 haber bültenine yetiştirin." TRT kameramanı hemen çektıği filmın kasetini TV'ye gönderırken, Yazar ikinct konuya girdi. "Şlmdi ikinci konumuza gelelim, herkesin beklediği memur maaş zamlaa" Sonra da memuriarı hayal kınklığına uğratan "yûzde . 25 zammı" açıkladı. Nedense memur zamlarımn haberlere yetiştirilmesıne aynı özen gösterilmemiştı Yazar'a soruldu: "Efendim, Bakanlar Kurulu devam ediyor mu? Yazar yanıtladı: — Devam ediyor, ama başka konu yok. Ben haber bültenlerine yetişmek Içln önden çıkıp açıklama yapayım dedlm. Konuşmasını bitiren Yazar, hemen toplantıya son vermek istedı. Ancak gazeteciler müsaade etmeyip soru üstüne soru yağdırıyorlardı. Bu arada da dışarıdan, hareket eden bakan arabalarının sesteri gelıyordu. Kahveci de kaçmış olmalıydı. Yazar'a yüklenmekten başka çere ypktu. — Sayın bakan, sürekli toplantıyı bitirmek istiyorsunuz. Ama biz sizi bırakmayacağız, memur maaslanna yapılan zam Insaflı mr? Yazar'ın yanıtı "insaf ölçüleri"nın dışındaydı: — Bu insaf olçüsü değil, imkânların ölçüsü. Yazar sonra da ekledi: — Ne olur yanlış anlamayın. Ben sizden kaçmıyorum. Yalnız bu salon çok havasız. içerde duramıyorum. Bir an önce çıkmak istiyorum. Gazeteciler mecburen Yazar'a boyun eğdıler. Bakan "memur zamlanyla ilgili sorulardan" değil, havasızlıktan bunalmıştı. Yalan söyleyecek değildi ya? fiÜNÜN FOTOĞRAFI HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ KİM KÎME DUM DUMA BEHtç AK 3vn\ar (h. kamyanlanmız.. PİKNİK PİYALE MADRA "C«mhnrfcaşVanı konuşnnca duracaksın" (Fotoğraf: Banş BU) ATLATMA Bu kez Erdem atlattı Bugünlerde basının gündeminden inmeyen bir konu var "Hodrl Meydan." Ne demek "Hodrl Meydan?" DYP Gene) Başkanı Süleyman Demirel bunun anlamını yine kendi biçemiyle açıklamıştı: "Meydana gel, ama hemen slmdi." Bu sözleri Cumhurbaşkanı Özal'a aîfen söyleyen Demirel, programın "Iptal" edümesiyle TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem'ı istifaya çağırdı. Erdem'den "çrt" yok. Yapılan "hodri" çağnlanna yanrt vermek yerine, ya Paris'te bulunuyor. ya da Antalya'da Ama Erdem, kendisinı "sessizliği" konusunda eleştiren siyasileri ve basın çevrelerını utandırdı (!) Geçen pazartesı gûnü Antalya'da gazetecılere demeç verdı: "Hodri Meydania llgfll kararımı yarın (salı günü) basın toplantısı yaparak açıklayacağım." Salı günü Ankara'ya dönen Erdem'in Genel Sekreter Ziya Ankan aracılığıyla gazetecılere verdiğı yanrt ilginçti: "Basın toplantısı yapacak bir durum yoktur." Öyle ki Erdem'in hem özel kalem müdürü, hem de genel sekreteri Ziya Arıkan, "Erdem'in böyle bir demeç vermediğini" ısrarla savundular. Yanı tüm ajans ve gazeteciler ağız bırliğı etmişcesine "yalan haber" yazmıştı. Konuyu ilettiğimiz bir TRT yetkilısı ise duruma esprilı bir yanıtla açıklık getirdi: "Aldırmayın, bu kez genel müdür sizi atlatmıs, hem de yalan haberle." MilH Görüş'çü ve Süleymancı kuruluşlar hacca gitmek isteyen bınlerce vatandaşı, "Sizi Kâöe'ye en yakın odaJara yerteştireceğiz" vaadiyie kandınp dolandınyoriarmış... Son faciadan sonra önûmüzdeki yıllarda vaatlerini değiştirecekterdır — Sizi Kâbe'ye en yakın yere gömarizl.. • • • Hürriyet gazet&sinden: "Patroniar kabinesi kuruluyor" Bir tane daha mı? * • * °oUtikaya soyunan Ibrahim ,'attıses: "MitletveldH olmak için kültûr şartdeğH" Ama küfür şartl.. • • • istanbul Tıcaret Odası Başkanı Atalay Şahinoğlu: "Devletin cebı delik." Cep delik cepken delik Kevgir misin be kardeşlık?.. Şinasi Nahit Berker GÜL-GEÇ ARABAVEGEÇIM Ekmek yoksa pasta yiyin Başbakan Yıldınm Akbulut, Ordu'nun Fatsa ilçesınde konuşurken, kaiabalığın arasından bir kadın, "Açtz, ev kiraları çok pahalı, Sana yağı bir para, zeytinyağı bir para, çoluk çocuk heplmlz açız" dıye serzeniste bulundu. Akbulut bunun üzerine kadına ne iş yaptığını sordu. "Ev hanımıyım" yanıtını alınca Akbulut ıle ev hanımı arasında şu diyaiog gecti: — Kocan ne iş yapryor? — Soför. — Arabanız var mr? — Hayır yok. — Peki nerede çalışıyor? — Başkasının arabasında.. — O zaman siz de kendinize bir araba alın. Balun bankalar para veriyor. ZÎRVE Işçi ile işveren 20 temmuzda Türk-İş ve hükümet biraraya geiecek. GAP'takı buluşmadan önemli bir gelişme beklenmıyor. Türk-İş Genel Eğitım Sekreten Mustafa Başoğlu da aynı gorüste. Başoglu'na "Peki işverenle işçinin bu zirvede anlasabileceği hiçbir konu yok mu?" dıye sorduk "Tabii var" deyip şöyle dedı: "örneğin SSK hastanelerinin iyileştirilınesi konusunda İşveren bizim görüşümüzü onaylar. Çünkü hastanelerin daha iyi sağlık hizmeti vermesf sonucu işgücü kaybı azalacaktır. Bir de İş güvenliği konusu var. Burada da alınacak önlemler konusunda işveren Turk-İş'i destekler." HIZLI GAZETECİ SECDET ŞEN OT80UST(F YSTeRthtCE Su UAR M< ? Şoçcd MU i ieoa< SOFORUHUZ ı*U? Mı ? eu l-ARl NlC£ KÖNTRoL ET/MepeN YOLA Çl OORB >û COtC CBSuRSUfiiUZ, YA PA- CANIHIZI NÛSIL < E N ^ N A P C S E C E < D(6E(? YOLCUNUN OLACAâl İLA ILSILI lAUMlULERtHlZ VAR. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN Gİ'RSES GARFEELD 9 h 1 (i /Ğ rr- jm c } f DAVIS ^^" o • ^ ^ Ot^Bf^ TARİHTE BUGÜN MİMTAZ ARIKAN 14 Temmuz JAPONYA KAP/LARI ACIYORf 1853'T£ BUGÜAİ, AMERlKALt KUMANOAN cALBeAtrn pE&zy, JAPONYA 'OA, ŞOGUN TODA r/f- RAFINOAH KA8UL £D/LM/Ç77 YUZYILUiePtG CHŞ TUTVLAN JAPOUYA, ILK KEZ Bu G/KME*:r£yPı PÖ&T G£M/LfK F'LOyL/i EOOCtOKVO) UMANtUA Ğ/££<V PE&iy, ASD BAŞKANI MIU.AKD &u.MO&£'PAN Sl& ME/CTVP GEİ&OĞM S/L£>f/iMlfn. SOZ K&SJUSU B£<C£NEM JAPONLAR., M/SSfSSlPPl Sl8l BUHA&LI GEıUfLE& OUfMUfTU- ŞOGUN, ABO SAŞt&fJlNIH MEK- TU8UA1DAK( T'CAef lUÇlCILE/S' BAŞcArM/3 ONEftStNi ONAYLAMAKrAfJ KAÇtNAMAMIŞT/. Sağda, o Srra/ar çHıt—\ıf bir Jfpon detenı görütuyor