Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Cezayir'de
Islami giyim
• CEZAYtR (AP) —
Cezayir'de geçen ay yapılan
seçimlerde radikal
tslamcüann güç
kazannıasımn ardından
Olkede yeni siyasal
çallcantılann beklcndiği
bildirilirken iktidardaki
Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin
7 üyesi politbürodan
ynldı. Bu arada başkent
Cezayir'in yakınlanndaki
bir tatil beldesinde radikal
radikal Islamcüann
baskılan üzerine sokaklarda
şort, mayo ve banzeri
"ahlaka aykın" giysilerle
dolaşmanın da yasaklandığı
bildiriliyor. Tipaza kenti
yönetimi kadınlann da
dizlerinin üzerinde etek
giymesine izin
verilmeyeceğini açıkladı.
Polonya'da
çiftçi eylemi
• VARŞOVA (AA) —
Polonya'da, hükümetin
tanmdaki taban fiyatlan
için güvence vermesini
isteyen çiftçiler, yollan
kapatma eylemine
başladılar. Kırsal
Dayanışma Sendikası'nın
cağrısı üzerine, çiftçilerin
dün Varşova-Poznan
karayolunu traktör ve
kamyonlarla kapatmalan
üzerine başkent Varşova'ya
giden araçlann yol
kenannda uzun kuynıklar
oluşturduklan bildirildi.
Kırsal Dayanışma Sendikası
Başkanı Gabriel Janonski,
Poİonya televizyonunda
yaptığı konuşmada,
hükümetin son zamanlarda
çiftçüere bazı tavizler
vermesine rağmen eylemin
vam edeceğini söyledi ve
"Polonya'nın kalbi yollarda
atmaktadır" dedi.
Hindistan'da
sınırda olay
. • SRINAGAR (AA) —
Hindistan'ın Keşmir eyaleti
sınırında bulunan güvenlik
güçleri, Pakistan'a geçmeye
çalışan 6 silahlı Müslûmanı
öldürdü. YetkiüleT 6 silahb
kişinin, güvenlik güçleri
tarafından uyanldıktan
sonra öldürüldüğünü
bildirdiler. Ote yandan
isminin açıklanmasını
istemeyen bir yetkili,
Keşmir'de farklı olaylarda
militanlann 3 Müslüman ve
bir Hintliyi öldürdüğünü
açıkladı.
Hapishanede
3 ölü
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler BirliğTnin
kuzeyindeki Komi özerk
Cumhuriyeti'nde bir
hapishane revirinde
ayaklanma başlatan üç
mahkûmun, olaya
müdahale eden güvenlik
vvetlerinin açtığı ateş
- ..lucunda öldüğü
büdirildi. Interfaks
servisinin haberine göre
hapishane revirinde üç
hemşireyi rehine alarak
kendilerine kurşun geçinnez
yelekler, silah, el bombalan
ve telsizle bir otomobil
sağlanmasını isteyen
mahkûmlar, hapishane
yetkililerinin, isteklerinin
görüşmeler yoluyla
çözümlenmesi önerilerini
reddettiler.
ABDTİTV
nıuhabiri
• WASHINGTON (AA)
— Amerikan Anayasa
Mahkemesi, bir mahkûmla
telefonda göruşme
yapmasını ayarlayan kişinin
kimliğini açıklamayı
reddetmesi üzerine 6 ay
hapse mahkûm edilen
televizyon muhabirinin
salıverilme isteğini reddetti.
Anayasa Mahkemesi'nde,
Texas'ın San Antonio
kentinde bir TV
istasyonunda çalısan
muhabir Brian Karem'in
serbest bırakılma isteğini
reddetme karan 2'ye karşı 7
oyla alındı.
Lübnan'da
• BEYRUT (AA) —
Lübnan'da beş aydır
çarpışan iki Hıristiyan grup
arasında anlaşma sağlandı.
"Ateş Yasak" adını
verdikleri anlaşmaya,
meral Michel Aoun ile
Ulbnan Güçleri Komutanı
Şamir Caca'ya baglı
temsilcilerin bulunduğu
güvenlik komitesinde,
yaklaşık üç saat süren
görüşme sonucu vanldığı
kaydedildi. Lübnan
güçlerinin komitedeki
temsilcisi Albay Fuad
Malek, iki grubun da
yalnızca ateşkes değil ateş
yasağı konusunda
anlaşmaya vardıklannı
açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı ulusal çıkarlann zedelenmemesi için değerlendirmeye gidiyor
Ankara'nın'Batı' sancısıYASEMÎN ÇONGAR
SEMİH İDİZ
ANKARA — Dış poiitikada
güç bir dönemi yaşamakta olan
Türkiye'nin, Batı ile ilişkilerinde
zorlandığı ve yer yer de dışlanma-
ya başladığı dıkkati çekiyor. Ba-
tı'yla Uişkilerin daha çok kötüleş-
memesi ile ulusal çıkarlann zede-
lenmemesi arasındaki dengeyi tut-
turabilmek için Dışişleri Bakanlı-
ğVnda kapsamlı değerlendirmeler
yapüıyor.
Yunanistan ile ABD arasında-
ki Savunma İşbirliği Anlaşması-
nın (StA) hafta sonunda Türkiye'
yi dolaylı olarak hedef alan ifade-
ler içeren biçimde imzalanması,
Güney Kıbns Rum yönetiminin
AFye "ani" bir başvunı yapma-
sı, Türkiye'nin bu alandaki diplo-
matik güişimlerini olumsuz yön-
de etkiledi. Dışişleri Bakanı Ali
Bonr'in ABD'li meslektaşı James
Bakcr ile TtırnberTy'de yaptığı gö-
rüşme ve ardından AT başkentle-
rinde yaptığı yoğun temaslar bu
iki olası gelişmeyi önlemeye yöne-
likti. Ancak Batılı yetkililerin An-
kara'ya ilettigi birtakım güvence-
lere karşın ortaya çıkan sonuç bu
açıdan etkili olunmadığını ortaya
koydu.
Hadran başından beri birbiri-
ni izleyen diplomatik darbelerin
etkisinde olan Ankara, yaz döne-
minin genel durgunluğuna karşın,
somut politikalar ve yaklaşımlar
vunma ışbirüği anlaşmasının re-
vizyonunu isteyip istemeyecegi ko-
nusunu gündeme getirdi.
Kimi diplomatik kaynaklara
göre Türkiye, hem Washington
hem de Brüksel karşısında karar-
h tepkiler göstermek zorunda.
Ancak bu tepkilerin Batı bütün-
leşmesinden belirli ölçülerde dış-
lanma tehlikesini de beraberinde
getirmesinden tedirginlik duyulu-
lı olarak ortak etmesine neden ol-
du. Eski Başbakan Papandreu-
nun 198Tde anlaşmayı imyalamaV
için önkoşul olarak Türkiye'ye
karşi güvence sağlanmasını iste-
mesi, Vtashington'un kendisine
çok yakın gördüğü Mitsotakis dö-
neminde gerçekleştirildi. Bu geliş-
me, ABD'nin Ankara'ya önceden
"Sizi rahatsız edecek ifadelerin
anlaşmada yer almasına izin ver-
Haziran başından beri birbirini izleyen diplomatik darbelerin
etkisinde olan Ankara, yaz döneminin genel durgunluguna karşm
somut politikalar belirlemenin yoğun çalışması içinde.
ABD
belirlemenin yoğun çalışması ıçin-
de. Nitekim, Kıbns Rum kesimi-
nin AT'ye üyelik başvurusunun,
Topluluk Bakanlar Konseyi'nin
16-17 temmuzdaki toplantısında
nasü bir kabul göreceği Türkiye1
-
nin AT ile ilişkilerinde çok belir-
leyici sonuçlara yol açabilecek.
Öte yandan Atina ile Washington
arasında imzalanan son anlaşma,
Türkiye'nin eytül ayında kendi sa-
yor.
Ankara-Atina arasındaki so-
runlann ve Kıbns konusunun, bir
yandan Türk-ABD, öte yandan
Tttrk-AT ilişkilerine yansımasıyla
ortaya çıkan iki gelişmenin perde
arkası söyle:
1) SIA ikilemi: Yunanistan'ın
ABD ile imzaladığı StA, Atina-
nın Washington'u Türkiye komı-
sundaki olumsuz tezierine dolay-
meyiz" yolundaki güvencelerine
ters düşüyor. Aynca ABD Savun-
ma Bakanı Rickard Cheaey'in ön-
ceki gün Cumhurbaşkanı Ond da
dahil olmak üzere Türk yetkilile-
re, "Sizi hedef almadık" demesi
ise Ankara'da inandına bulunma-
dı. Nitekim dünkü haftalık basın
toplantısında bu konuda yeni bir
tepki göstermemeyi yeğleyen Dı-
şişleri Bakanlığı Sözcüsü Mnrat
OrtodoksKilisesi'ningövde gösterisi
Patrik Birinci Dimitrios, ABD Kongresi'nde
yaptığı konuşmada, "Doğu Avrupa'da
ateizmin başarısızlığa uğradığmı" ve "eski
Hıristiyan dönemlerine dönüldüğünü" söyledi.
WASHINGTON (AA) — Rum
Ortodoks Kilisesi, Senato ve Tem-
silciler Meclisı'nin ust düzey lider-
lerinin kaüldığı bir törenle ABD
Kongresi'nde gövde gösterisi yap-
ü.
Fener Patriği Birinci Dimitri-
os'un onuruna düzenlenen ve
Kuzey-Güney Amerika Rumlan
Başpiskoposu Yakovas'ın da bu-
lunduğu törende, Amerikan
Kongresi'ndeki Rum-Yunan lobi-
sinin "aüttUnUn" kiüseden ödül
aldı.
ödül alan Kongre üyelerinin
hepsinin, Kongre'de Türkiye ve
KKTC'ye karşı girişilen çabalara
öncülük edenler olduklan dikkat
çekti.
Amerikan Kongresi'nde yapı-
lan törende, Ermeni tasansını ha-
zırtayan Senatör Robcrt Doie'a da
Senato Cumhuriyetçi Parti lideri
unvanıyla madalya verildi.
Bu arada program davetiyesin-
de Fener Patrikhanesi'nin "Uzun
yıBar sörea tebat s o n c ı , ABD
cdd Başkam Jimmy Cartcr ve Ba;
piskopos YakoTas'ın çabalmnylm
yeni binasna kavnjtaga" ifadesi
dikkati çekti.
Tören programında Dimitrios,
"Konstıntinopl Ekonenikal
P«trigi" olarak nitelendi.
Türkiye ve aanlıklar
Kıbns sorununun Kongre'deki
en ısrarlı takipçisi sayılan millet-
vekili Wtni«ııı S. BroomfleM,
kendisine ödül olarak verilen St.
Aadrew haçıyla yaptığı konuşma-
da Türkiye'nin azmlıklara karşı
tutumunu eleştirdi.
Broomfield, " A B D ' B İ B ve
Kongre'nin Türkiye'yi degerien-
diriıkea aaalıklar IMMMUH öl-
çü •tauanı" önerdi. Broomüeld,
"Ttrldye'Bİıı azubUmnaa m u -
•Mied Mr tantnsol kigıdı otacak"
dedi.
Bu sözler ayakta alkışlanırken
milletvekili, Patriğin ziyaretinin,
Türk-Yunan diyaloğunun başla-
dığı bir aşamada gerçekleşmesine
dikkati çekti.
önceki gün Washington'daki
Meçhul Asker Anıb'na çelenk ko-
yan ve demokrasi savaşçılan için
dua eden Patrik, dün Rum Orto-
doks kadınlann yemeğine katıldı.
Patrik bugün Beyaz Saray'da
Başkan George Bostı ile görüşe-
cek.
SANDtNtSTLER — Contnriaria Sandinistlcr arasıada yer yer çatışnaiar cıkıyor. (Fotogrmf: Reater)
Nikaragua'da hanlı grev
Orta Amerika liderleri tüm
uluslan Nikaragua Devlet
Başkam Chamorro'ya yardım
etmeye çağn-dı. Sandinist lider
Ortega, ordunun grev kırmaya
çağnlmasmı eleştirdi.
Dı» Haberier Servisi — Nikaragua'da hü-
kümet yanlıa eski Contralar ile Sandinist bir-
likler arasında süren çatışmalann şiddetlen-
mesi üzerine uluslararası yardım çağnsında
bulunuldu. Orta Amerika devlet başkanla-
n, önceki gün yaptıklan ortak açıklamada
Nikaragua Devlet Başkan VioleU Chjunor-
ro'nun desteklenmesi çağnsmda bulundular.
Guetemala, El Salvador, Honduras ve Cos-
ta Rica liderleri tarafından imzalanan bildi-
ride "Ülkedeki kriıe cözüm bıdmaym çatasan
hükümete tüm uluslann gerekli yardımı
yapmmlan" istendi.
Devlet Başkam Chamorro'nun emri üze-
rine sokak gösterilerine müdahale eden po-
lis ekiplerinin, göstericilere karşı şiddet kul-
lanmadıklan bildirildi. Sökülen barikatlar-
dan daha fazlasımn da yemden sokaklara dö-
sendiği de eklendi. Polislerin kamu binala-
nnı kontrol ahına alan Sandinist gösterici-
lere müdahale etmedikleri haber verildi. Polis
ve ordu güçleri Sandinistler tarafından oluş-
turulmuştu.
2 temmuzdan beri devam eden grevlere or-
dunun müdahale etmesi Sandinist liderlerin
tepkisini topladı. Daniel Ortega grevin zor
kullamlarak dağıtılması çabasının "kaostra
yuygulaşmaa" ile sonuçlanacağın] açıkladı.
Ortega geçen hafta sonu yapüması planlanan
ancak daha sonra ertelenen görüşmelerin so-
na erdirilmesi talebinde bulundu. Chamor-
ro yönetimi Sandinistlerin ekonomi değil, si-
yasi konulan görüşmek istemesini gerekçe
olarak göstermisti.
Anti-Sandinist Contra yönetiminin eski
üyelerinden Roberto Ferrey, polisin grevci-
lerle işbirliği yaptığına dair raporlar olduğu-
nu açıkladı. Ferrey, şimdi Chamorro hüktt-
metinde görevli.
Sandinistleri destekleyen gruplann Soyyet
yapımı AK-47 silahlan taşıdıklan bildirildi.
Şubat seçimlerinden sonra dağıolan bu silah-
lann geri verilmesi yolundaki hükümet çağ-
nsına uyulmamıştı.
Chamorro hükümetinin uyguladığı ekono-
mik politikalara tepki olarak baslatılan grev-
lerde, on gün içinde dört kişinin öldüğü, ya-
ralı sayısının ise 100'ü aştığı bildirildi. Pa-
zartesi günkü olaylann Anastasio Somoza'-
nm devrildiği 1979 Sandinist devrimnden bu
yana en şiddeüi olaylar olduğuna dikkat çe-
kildi.
Grev sırasında başkent Managua'daki
uluslararası havaalam kapatüdı, kentin be-
lirli bölgelerine su sağlanamadı, salı gününe
kadar elektrikler kesildi. Elektrik kesintile-
rinin aralıklı olarak süreceği açıklandı. Pos-
tane görevlileri ile telefon çauşanlan da iş bı-
raktılar. Yollarda oluşturulan barikatlar ne-
deniyie işyerlerine ulaşılamadı. Yüzlerce fab-
rikada çaîışmalar durdu. Sandinistler ekono-
mik politikaların saptanmasında söz hakla-
n olmasını istiyorlar. Şimdiki politikalar so-
nucu çok sayıda işçinin ışsiz kalmasını eleş-
tiriyorlar.
Nikaragua'daki olaylann şiddetlenmesi
üzerine ABD, Sandinistleri eleştiren bir açık-
lama yaptı. Açıklamada Sandinistlerin ulke
ekonomisinin düze çıkması için gerekli adım-
lann atılmasına engel olduklan belirtildi.
Ekonominin kötü durumundan on yıl süreyle
iktidarda kalan Sandinıstlerin sorumlu oldu-
ğu da kaydedildi.
Snagar, bir soru üzerine "Ameri-
kan Savunma Bakanı'mn söyle-
dikleri konnsuıda büyuk bir tal-
mİB içinde degffiz" demekle yetin-
di. Sungar, Yunan StA'sının Türk
- Amerikan Savunma ve Ekono-
mik tşbirliği Anlaşması'na (SEİA)
nasü bir etki yapacağma iliskin bir
soruya yanıt olarak da "Zamanı
gelince Türk - Amerikan Uişkile-
rinin tüm veçbeleri degerlendiri-
erek gerekli karar verilecektir"
dedi.
Ancak Dışişleri BakanlığYnın
üst düzey yetkilileri Cmmhnriyet'e
yapüklan değerlendirmelerde SE-
, tA'nın revizyonunun pek düşünül-
mediğini ifade ediyorlar. Bu tu-
tum ise diplomatik çevrelerde,
"Ankara riske ginnek istemiyor"
diye yorumlanıyor. Nitekira gecer-
liliği aralık ayında dolacak olan S
yıllık anlaşmarun uzatılmasına
Uişkin 1985'te başlayan görüşme-
lerde yaşanan sıkıntı, o dönemin
Türk - Amerikan ilişkilerindeki
sancüann bir sonucuydu. Ancak
Dışişleri yetkilileri, 1989'da ikili
Uişkilerin Ermeni tasansı ve Be-
yaz Saray'ın "24 Nisan mesajı'' ile
Ermeni iddialanna sağladığı des-
tek nedeniyle en sorunlu günleri-
ni yaşadığım açıkça ifade etmele-
rine rağmen, bu kez SEtA'da ye-
ni bir revizyona yönelik görüşme-
lerin yapılmayabileceğinden söz
ediyorlar.
Oysa SElA'yı uzatan 1987 tarih-
li ek mektup, ikili ilişkileri zede-
leyebilecek gelişmeler karşısında
VVashington'un "elinden geleni
yapacağı" taahhüdünü içeriyor.
Ermeni sorunu, Fener Patriği'nin
Washington ziyareti ve son olarak
ımzaJanan ABD-Yunan StA'sı bu
taahhüdun yerine getirümediğinin
açık göstergelerini oluşturuyor.
Türkiye'nin bu gelişmeler karşısın-
da "sessiz" kalarak SEİA'mn ol-
duğu gıbı devamına göz yumma-
sı olasıhğı ise diplomatik çevreler-
de "aİDSİararası platformdaki en
büyiik dayanagıru yitirmek iste-
meyea Ankara'ıun verecegJ öoemli
bir odıin" olarak görülüyor.
2) AT ikilemi: Türkiye'nin AT
başvurusunun "socucu ve süresi
beürsiz bir bekleyişe" iülmesi son-
rasında hazırlanan işbirliği pake-
tinin uygulanması, Dublin zirve-
si sonuç bildirisi ve Güney Kıbns
1
ın topluluğa yaptığı başvunı ne-
deniyle tehlikeye girdi. Dublin zir-
vesinden Kıbns konusunu Türki-
ye - topluluk ilişkileriyle bağlan-
tılandıran bir bildiri çıkmasma
"sert" tepki gösteren ve bu tepki-
yi hem Bakan Ali Bozer'in dış te-
maslannda hem de Dışişleri Müs-»
teşan Büyukelçi Tngay Ozçeri'nin
Ankara'dakı girişimlenyle toplu-
luk yetkililerine ileten Ankara,
"Brüksel ile ilişkilerimi
doadnnna" olasılığım gündeme
getirmedi. Ancak Güney Kıbns
1
ın Topluluk Dönem Başkanlıgı-
m yeni devralan Italya'mn beh'r-
gin desteğini kazanarak yaptığı
üyelik başvurusunun, normal pro-
sedür çerçevesinde kabul edilme-
si ve incelemeye alınması duru-
munda bu olasıkk güç kazanacak.
Nitekim yetkililer, 16-17 temmuz
Roma toplantısında alınacak ka-
rara göre "Türkiye'nin ulusal çı-
karlan ve milli dava olan Kıbns
koonsn feer jeyin önündedir. Ge-
rekirse en sert tepkileri de
gösterebtliriz" diyorlar. Ancak
böyle bir tepkinin "dışlanmayı
arttına" bedeli de değerlendirme-
lerde göz önttne ahruyor. Üst dü-
zey Dışişleri yetkilileri de Comha-
riyet'e yaptıklan yorumlarda,
"ATye gösterilecek tepkiye ffişkJn
son karann Köşk'ten çıkacagını"
ammsatıyorlar.
KlBRIS
Eylem
haftasıLEFKOŞA (AA) — Kıbns
Rumlan, 1974 yümda Yunanis-
tan'ın desteğiyle düzenlenen dar-
be ile bunun sonucunda gerçekleş-
tirilen Türk Banş Harekâtı'nı pro-
testo için bir dizi eyleme hazırla-
nıyorlar.
Gösteri, min'ng ve yürüyüş şek-
linde yapılacak protesto eylemle-
ri, başta Rum yönetimi olmak
üzere siyasi partiler, Ortodoks Ki-
lisesi ve çeşitli örgütler tarafından
düzenlenecek. Adada yeni bir ger-
ginliğin doğmasma neden olabi-
lecek Rum eylemleri bugün baş-
layacak ve 20 temmuz akşamına
kadar sürecek. Bu süre içinde
KKTC güvenlik kuvvetleri üe BM
Banş Gucü, smır boylannda mey-
dana gelebilecek olası Rum taş-
kımıklanna karşı gerekli tedbirleri
uygulamaya koyacak.
öte yandan DYP Genel Başka-
nı Süleyman Demirel, Kuzey Kıb-
ns Türk Cumhuriyeti Yeni Doğuş
Partisi Genel Başkam Orhan
Üçok'u kabul ederek bir süre gö-
rüştü.
Üçok, görüşme sırasında
KKTCde genel seçimlerin baskı
altında anti-demokratik biçimde
yapıldığmı öne sürdü.
DYP Genel Başkam Süleyman
Demirel de KKTC'nin demokra-
tik esaslar içerisinde iyi idaresinin
Kıbns sorununa nihai çözüm bu-
lunmasında önem taşıdığını söy-
ledi. Demokratik esaslardan ne
kadar kaçılırsa o kadar batağa
saplanılacağını anlatan Demirel,
şöyle devam etti:
"Bizim aradıgınuz, KKTC'nin
kendi kendisiııi idaresidJr. Dünya-
ya karşı bir sınav içerisindeyiz.
Knzey Kıbns'taki soydaşlanmızın
kendi kendisiai idare olgnnlugn,
dönyaya gösterilmeUdir. Şiktyet-
lerin ba kadar ayynka çıktagı za-
nan olmamısü."
SORUNLAR
ERGUNBALa
Türkiye'nin Açmazı
Son birkaç ay içinde Türk-Amerikan ilişkilerine kuşbakışı bir
göz atalım. Başkan Bush, Ermeni konusunda Türkiye'ye karşı
açıkça tavır alıyor. Ankara, otaydan duyduğu "derin kaygı ve
üzüntüyü" belirterek Bush'un tutumunu kınıyor.
ABD"yi ziyaret etmekte olan Fener Rum Ortodoks Patriği Di-
mitrios'a, Beyaz Saray en önemli devlet başkanlan dûzeyinde
olağanûstü ilgi gosteriyor. Patrik, ABD'de "ekûmenik" (evren-
sel) olarak kabul ediliyor. Ankara durumu "kaygı ve
hoşnutsuzlukla" izlediğini belirtivor.
ABD ile Yunanistan arasındaki Savunma işbirliği Antlaşma-
st'nda (SİA) ilk kez "Yunanistan'ın egemenliği, bağımsızltğı ve
toprak bütünlüğûnün ABD tarafından garanti edileceğı" ifadesi
yer alıyor. Ankara bu oiayı "kaygt ve üzüntü ile" karşıladıgını acık-
lıyor.
Boyiece bir senaryo tekraıianıp duruyor. ABD'nin dostiulda
bağdasmayan rıer çıkışından sonra TOrkiye, duyduğu "kaygı ve
üzüntüyü" dile getiriyor. Ardından Amehkalı yetkililer sırtımızı sı-
vazJayarak "Siz yanlış anladınız. Bızim içimizde bir kotûlük yok"
diyorlar ve oyun sûrüp gidiyor.
Bir gozlem daha' Bush yönetiminin Türkiye'ye karşı giderek
daha pervasız tavır takındığı zaman dilimi, soğuk savaşın sona
erdiği, Avrupa'da Doğu'dan gelecek bir tehdidin ortadan kalktı-
ğı, Varsova Paktı'nın dağılma sürecine gırdiğı, dolayisıyla NA-
TO'nun askerı güvenlik örgütü olarak anlamının azakjığı bir do-
neme rastlıyor. Başka bir deyişte Türkiye'nin Bafi açısından stra-
tejik önemini yitirdiği, Ankara'yı gücendirmenin artık pek riskli
olmadığı bir dönem. Bu dönemde Ermeni, Kıbrıs ya da Yuna-
nistan konusunda Türkiye'ye dolaylı ya da dolaystz baskılann art-
tıgı gözleniyor. NATO'da artık kendisine eskisi gibi irttiyaç duyul-
mayan, AT'ye alınması ihtimaii çok zayıf olan bir Türkiye karşı-
sında Bush yönetimi, pervasızlığının dozunu giderek arttınyor.
Aslında soğuk savaşın sona ermesi, NATO'nun eski anlamını
yitirmesi, Türkiye'nin stratejik önemini azaitmaz. Asya ile A^ru-
pa arasında koprü olan, petrol bölgesinin hemen yanı başında
bulunan, Ortadoğu'yu Avrupa'ya bağlayan Anadolu yarımada-
sı, daha uzun süre dûnyanın en önemli stratejik bölgelerinden
bıri olmaya devam edecektir. Ancak bölgelenn stratejik önemi
yeterii değildir. O bölgede yaşayan toplumun bu konumu değer-
lendirebilecek gücte olması gerekir. Aksi takdirde stratejik önem
o ülke için bir güç kaynağı değil, felaket nedeni olabilir. Lübnan
ve Afganistan da stratejik bakımdan önemli ülkelerdir. Başları-
na gelenler ise herkesin malumu.
İkincı Dünya Savaşfndan sonra Türk hükümetterinin belki de
en büyük hatası, stratejık önemi sadece coğrafi anlamda alma-
ları, bağımsız bir kalkınma ve savunma politıkası oluşturmaya-
rak soğuk savaş ortamında sırtını ABD'ye yaslamayı yeterii gör-
meleridir.
Günümüzde soğuk savaş bitmiştir. Onunla birfikte Türkiye^
nin soğuk savaşa dayanan stratBjik önemi de sona ermistir. Türki-
ye, Balkanlar, Ortadoğu ve petrol bolgesi arasında kilrt ülke ol-
masından kaynaklanan asıl stratejik önemini değerlendirecek
ekonomik ve teknotojik güce ise gûnûmüze kadar uzanan hata-
lı politikalar nedeni ile sahıp değildir. Boyjece başka ülketer için
büyük fırsatlar yaratan soğuk savaşın bitimi, Türkiye açısından
yeni sorunlara yol açmış görünüyor.
Türkiye ileride daha bir dizi tatsız sürprizierfe karşılaşmak is-
temiyorsa, uzun vadeli politikalar oluşturmak, kaynaklarını eko-
nomik ve teknolojik kalkınma doğrurtusunda seferber etmek, pla-
na bir umacı gibi bakmamak, demokrasiyi ve hukuk devletini
gerçek anlamda kurmak zorundadır.
Bu hedeflere ise ANAP iktidarı ile ulaşmak ne yazık ki bir ha-
yaldir.
YUNANISTAN
Sadık Ahmet'ten
parlamentoda çıkış
ATtNA (AA) — Yunanistan'-
da parlamento kürsüsünden Batı
Trakya'da Türklere aynmcılık ya-
pıldığını söyleyen Gümülcine Ba-
ğımsız Milletvekili Dr. Sadık Ab-
raet'in konuşması, diğer milletve-
killeri tarafmdan kesiimeye çalı-
şıldı. Yunanlı parlamenterlerin
saldınlanm cevaplamak isteyen
tskeçe Bağımsız Milletvekili Ah-
met Faikoflo'na da söz hakkı ve-
rilmedi.
Parlamentoda kalkınma prog-
ram] ile ilgili görüşmeler sırasın-
da önceki gece yansına doğru bir
konuşma yapan Sadık Ahmet,
1990 yıhnda Gümülcine'de yapı-
lacak 27.5 milyar liralık yatınm-
lann tümünün, bu bölgede yaşa-
yan Hıristiyanlann kalkınması
için harcanmasuun öngörülmesi-
ni eleştirdi.
"YatınmlanD tftmü bölgenin
nçte biri IÇJB harauıacak. Gomil-
dne'nin geri kalan üçte ikisi Yu-
•anistan'a ait defil mi?" diye so-
ran Sadık Ahmet, Batı Trakya
Türklerine bankalardan kesin su-
retle kredi verflmedığini belirterek
"Devlet, hudut bölgelerine yab-
nm yapan Yunanhlmra yüzde 45
oranında teşvik primi veriyor.
Ancak Yunan vatandaşı olan
azınhk fertlerine aynı hak lanın-
mıyor" şeklinde konuştu.
Gümülcine bağımsız milletveki-
li, aanlık fertlerine arazi satın al-
malan, ev inşa etmeleri ve işyeri
açmalan için izin verilmediğini
vurgulayarak "Biz aasıl kalkı-
nacağız" dedi.
Sadık Ahmet, kalkınmanın eği-
tim ile bağlantılı olduğunu ifade
ederek konuşmasını, "Yunanis-
tan'da ortaokullara giriş sınavla-
n yapılmamasına rağmen, Batı
Trakya'da azınlık okullannda sı-
nav sistemi uygulanıyor. Ynnanis-
tan egitim bakanı, okul bulunma-
dıgı gerekçesiyle azınlık ortaoknl-
lanna 50 ögrencinin alıaacağını
söyledi. Oysa ba yri ortaokmla gft-
mek isteyeı 250 çocak var" diye
sürdürdü.
Trakya Üniversitesi dekanının
bile, devletin, Batı Trakya'daki
azınlığın eğitilmesi yerine, eğitil-
memesi için yüz milyonlarca lira
harcadığım itiraf ettiğini belirten
Sadık Ahmet "Bo aynmcı mua-
mde daha ne kadar sörecek?" de-
di.
Sadık Ahmet, Batı Trakya'da-
ki Türklerin yüzde 80'inin çiftçi
olmasına rağmen devlet tarafın-
dan kendilerine hiçbir yardım ya-
pılmadığını vurgulayarak, "Biz
yasalann berkese esit aygnlannu-
anı jstiyornz" şeklinde konuştu.
"Bazen Türk bazen
Yunan"
Yunanistan'ın, Batı Trakya'da-
ki azınlığ] işine geldiği zaman Yu-
nan, işine gelmediği zaman da
Türk olarak tarumlamasını da
eleştiren Gümülcine bağımsız mil-
letvekili, azmlığın kökeni Yunan
olmadığı için aynmcı muamele
gördüğünü söyledi.
Sadık Ahmet, Yunanistan'ın
1990 kalkınma programında böl-
gelerde yapılacak yatınmlar ko-
nusunda vilayet meclislerine yet-
ki verilmesinin yanlış olduğunu,
bu konuda bizzat hükümetin ka-
rar vermesi gerektiğini de kaydet-
ti.
Iran'dan
İngiltere'ye
Müsteşar
Ozdeş,
Londra'ya
atandı
tran'ın "eski eser
kaçırmakla" suçladığı
Tahran Büyûkelçiliğimiz
Müsteşan Müfit özdeş'in
Londra'ya tayini "tran'da
çalışmasının güçleşmesi"
nedenine bağlanıyor.
ANKARA (Camhuriyet Bttro-
sn) — Iran tarafından tarihi eser
kaçakçılığı ile suçlanan Türkiye'
nin Tahran BüyükelçUiği Müste-
şan Mvfit Özdeş'in Londra Bü-
yükelçiliği Müsteşarlığı'na atandı-
ğı öğrenildi. Birkaç gün önce Tür-
kiye^e dönen özdeş'in Tahran'da-
ki görevinden ayrümasının "nor-
nud tayin" çerçevesinde gerçekleş-
tiği bildiriliyor. Dışişleri Bakanlığı
çevreleri, Özdeş'e yöneltilen suç-
lamanın asüsız olduğunu yinele-
yerek, " B D snçlamadan S O M
Tahran'da çalışması zoriaşbgı için
müsteşar Türkiye'ye biraz erken
döndö" diye konuştular, özdeş'-
in Tahran'dan aynlması için trani
ın herhangi bir resmi girişiminin
söz konusu olmadığmı kaydettiler.
özdeş, haziran başında izin için
arabasıyla Türkiye'ye gelirken
Iran devrim muhafızlan tarafm-
dan sınırda durdurulmuş, araba-
sında yapılan aramadan sonra
özel eşyaianmn bir kısmına el
konmuştu. lran'ın Ankara Büyü-
kelçiliği yekilileri, daha sonra yap-
tıklan açıklamada, el konan esya-
lann bazılannın 850 yılhk olan ta-
rihi eserler olduğunu öne sünnüş-
lerdi. Dışişleri Bakanlığı ise bu
suçlamayı reddederek, bir diplo-
matın arabasının aranmasımn
diplomatik uygulamalara aykın
olduğunu bildirmişti.
Dışişleri Bakanlığı çevreleri,
özdeş'in arama sırasında devrim
muhafızlan tarafından tartaklan-
dığını da bfldinnişlerdi.