22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 TEMMUZ 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/1S Konut yardımı arttı • ANKARA (AA) — Konut edindirme yardımı yûzde 16-30 oranında arttınldı. Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci imzası ile bütün resmi kuruluş ve valiliklere gönderilen yüdınm telgrafta, 1 Temmuz 1990 tarihinden geçerli olmak «re konut edindirme yardımının yeni haliyle uygulanması istendi. BiUndiği gibi konut edindirme yardımı 10 kişiden fazla personelin çaîıştığı işyerlerinde, işveren tarafından çahşan adına yatınlıyor. Buna göre konut edindirme yardımı şoyle oldu: 1. altı ay 15.000'den 17.500'e, 2. altı ay 25.000'den 30.000*6, 3. altı ay 30.000'den 35.000'e, 4. alü ay 35.00Cr-den 45.000'e, kalan süreler 50.000'den 65.000'e. Asgari ücret 23 temmuzda • ANKARA (ANKA) — Asgari Ücret Tespit Komisyonu en uzun toplantısını yaptı. Komisyon 23 temmuzda 6'ıncı kez toplanma karan alırken, asgari ücretin bu toplantıdan sonra acıklanabileceği belirtildi. Türk-Iş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu sonuca yaklaşıldığı için müzakerelerin uzadığını bclirterek, "Kahp önemli değil, bizi ancak yeterli ücret memnun eder. Şimdiye kadar bilimsel veriler dikkate ahnsaydı tatminkâr asgari ücret çıkardı. Benim kanaatim 23 ımuzda asgari ücret <.yıİdanır ve 1 ağustosta yürürlüğe konulur" şeklinde konustu. Petkim'den zam • ANKARA (AA) — Petkim'in ürettiği ban kimyevi ürttnlerin fiyatlan yeniden belirlendi. Bugunden geçerli olmak üzere dört kimyevi ürünün satış fiyatı ortalama yüzde 8 ila 9 oranında arttınldı. Daha önce tonfiyatıKDV hariç peşin 4 milyon 21 büı 500 lira olan kaprolaktamın fiyatı yüzde 9 arttınlarak 4 milyon 383 bin 400 liraya yttkseltildi. Ftalik Anhidrid de yüzde 9 zam gördü ve fiyatı 1 milyon 335 bin 100 liradan 1 milyon 455 bin 300 liraya yükseltildi. Toluenin ton satış fiyatı 832 bin 300 liradan 898 bin 900 liraya, Orto-ksjlenin fiyatı da 802 bin liradan 866 bin 200 liraya çıkanldı. DFİF primi dtiştirtildti • ANKARA (AA) — Para Kredi Kunılu'nun dünkü mi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre ihraç edilecek narenciyenin yabancı nakliye araçlan ile taşınması halinde, destekleme ve fiyat istikrar fonu primi ton başına 40 dolar olarak odenecek. Halen, narenciye ihracatında ton başına 30 dolar prim ödeniyor. Tebliğe göre otomobil, otobüs, minibus, midibüs, kamyon, kamyonet, çekici, motosiklet ile dikiş makinelerinin parça olarak ihracatında geçerli olan DFİF primi yüzde 20 eksik odenecek. Altm satışı rekor kırdı • ANKARA (UBA) — Merkez Bankası'mn döviz karşüığı altm satışlannda bir yılm rekonı kınldı. Bir günde banka 3 ton 338 kilo altm satışı gerçekleştirdi. Merkez Bankası'ndaki altm satışı seansma 17 firma katılırken 192 işlemde alıcı kuruluşlann yogun talebi karşısmda bir günde 3 ton 338 kilo altm satılarak bir yılm rekoru kınldı. Univereite sınavı gibi • ANKARA (ANKA) — Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret MüsteşarlığYna alınacak uzman ve uzman yardımcıları için duzenlenecek smav ÖSYM tarafından fterçekleştirilecek. Uzman iımcüan tezlerini Türkçe Oıarak hazırlayabilecekler. HDTM uzman ve uzman yardımcıhğı smavmda değişiklik yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan değişikliğe iliskin yönetmeliğe göre sınav eskiden olduğu gibi yazılı ve sözlU olarak iki aşamah gerçekleştirilecek, yazıb sınav test şeklinde yapılabilecek ve ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek. Sanayînîn babası 40 yaşında Kalkınma bankacılığının Türkiye'deki örneğiTSKB 40. yıldönümünü kutluyor ESİN SUNGUR Amerikan yardımları ve Dünya Banka- sı kredilerine aracıhk ederek Türkiye'nin belli başlı sanayi devlerinin gelişip serpil- mesini sağlayan Türkiye Suuü Kalkınma Bankası, kuruluşunun 40'ıncı yılını kutlu- yor. "Biz reklam yapmadan kendi kabu- gumuz içine çekilip çalışarak Türk sana- yünin temellerini athk" diyen TSKB Ge- nel Müdüriı Metin Tokpınar, 33 yılını biz- zat yaşadığı 40 yıllık geçmişi şöyle anlat- U: "Baslangıçta Amerikan hüküraeünden sağlanan tavizli kredileri Türk ozel sektö- rfine aktararak büyük sanayi kunıluşlan- nın oluşmasına katkıda bulunu)orduk. Planlı dönemin başladıgı 196O'lı jıllarda ise ithal ikamesine dayalı büyürae strate- jisine paralel yürutülen kredi politikası>- la ileri teknolojinin kollanıldığı ara malı ve yatınm mab üretimini teşvik ettik. Ay- nı dönemde sermaye piyasası faaliyetleri- ne başladık. Hükümetlerin sosyal amaçh politikalar izledigi 1970'li yıllarda gerice yörelerdeki yaünmlara ve ihracata döniik sektöriere kaynak aktarmaya yönddik. Dı- şa açılmanın gerçekleştigi 1980'li yıllarda ise kalkınma bankacılıgı eski onemini yi- TSKB Genel Müdürü Metin Tokpınar: Reklam yapmadan, kendi kabuğumuz içine çekilip çalışarak Türk sanayiinin temelini attık. TSKB, şimdi de yatınm bankacılığma yöneliyor. tirdi, yannm bankacılıgı agırlık kazandı. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'mn yeni bedefi yatınm bankacılığının her lür ola- nağını sunmak ve sermaye piyasasında ge- lişme sağlamakhr." Bankanın kuruluş sözleşmesinde, "özel girişimi desteklemek", "yabana sermaye- tıin gelişini hızlandınnak" ve "sermaye pi- yasasını geliştirmek" amaçlarının yer al- dığını hatırlatan Tokpınar, bu amaçları bankanın imkânları oranında başarıyla gerçekleştirdiklerini vurgulayarak sözlerini şöye sürdurdü. "Biz kredilendirecegimiz projeteri son derece titiz bir çalışmayla seçiyonız. Eko- nominin kanalize oldugu yönü iyi tespit edip gerçekten şararlı yaünmlara kaynak aktanyoruz. Şu anda bankamızda Türki- ye'nin en iyi uzmanlan çabşıyor. Kolay ko- lay, kül yutmayız. Zaten onun için 40 yıl DünyaBankası'nın çocuğu Anasözleş- mesini Dünya Bankası'nın uzmanı HaroM Jobnson'un hazırladığı TSKB, Dünya Bankası'nın önayak olma- sıyla 1950 yı- unda 12.5 mil- yon lirauk ser- mayeyle kuruldu. Merkez Bankası TSKB'nin sennayesi tutannda çıkardığı tahviileri satın alarak, Dünya Bankası da 9 milyon dolar kredi vererek kuruluşa TSKB nın serm<r/t paylafi msManar r ı j p»j iş Bankası Tûrk Ticaret B. Akbank VakıflarB. ZiraatB. İTO ve İSO TSKB Emek.San. Şahıslar 47.0 11.8 11.5 9.5 8.2 2.2 1.1 8.7 destek oldu. Bankanın kurucu ortaklan 18 yerli ve yabana banka, 7 Türk işada- mı, 3 Türk şirketi ve tstanbul Ticaret Odası ile tstanbul Ticaret ve Sanayi Oda- sı'ydı. Haa ömcr Sabana ile Vebbi Koç da ortaklar arasında bulunuyordu. Or- taklık ilişkisi hâlâ süren Sabancüarın bankaya sermaye koymasının hikâyesi, Sakıp Sabancı'nın "Iste Hayatim" kita- bında şöyle anlatılıyor. "Genel Müdür olarak Reşit EgeV Bey, Adana'da Ticaret Odası'nda bir toplan- 0 dözealemiş. Adaaa'nın ileri gelenleri- ne Törkiye Sınai Kalkınma Bankası'mn knralmasındald faydalan, ne iş yapaca- gını bir buçnk saat anlatmış. Sonra 'bil- mem anlatabildkn mi' diye sonmca, bak- mıs bir sessizUk var. Morali boznlmuş. Birden babam Haa ömer ıvaga kalk- mış. ToplanUya katüanlara dönöp 'Ey ahali bu bankaya ortak olalım. Anladı- ğım kadanyla bu banka Amerika ile Türkiye arasında boru döşeyecek. Bu bo- nıdan Turkiye'ye dolar akacak. Biz de bu dolarla fabrika kuracağız.' Reşit Egeli der ki 'Benim bir buçuk saatte anlatama- dığunı Hacı ömer iki dakikada anlattı.' 12.5 milyon lira sermayeyle kurulan TSKB bugün 100 milyar lirahk sermaye- ye, 963 milyar liralık plasman hacmine ulaştı. Banka 40 yıllık faaliyet döneminde özel sektöre 2 milyar 50 milyon dolarhk kredi kullandırdı. boyunca hiç teklemeden ve istikrarlı bicim- de büyüdük. Şimdiye kadar dışardan al- dığımız hiçbir krediyi geri ödemezlik etme- dik. Bizim işimiz Sultanahmet'te dilenip, Beyazıt'ta harcamaya benziyor. Bunu iyi bir biçimde yapbğımız için yurtdışında hiı- kumetler kadar kredi itibanmız var." Sermaye piyasası işlemlerinde de TSKB'nin öncülük ettiğini kaydeden Ge- nel Müdür Tokpınar bu alanda bütün ge- lişmeleri takip ettiklerini, denemelerine başladıkları yeni bilgisayar ağı ile müşte- rilere aracıhk faaliyeti sunmaya hazırlan- dıklannı söyledi. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'nın Türkiye'nin ilk yatınm ve kalkınma ban- kası olması bakımından diğer bankalardan aynldığını anlatan Tokpınar, sanayi şirket- lerinin büyük bankaların ve sanayi odala- nnın ortak olduğu TSKB'nin ekonomik konjonktüre göre biçimlendiğini belirterek şöyle konustu: "Tek kalkınma ve yatınm bankası TSKB iken her sektöre kredi verdik. An- cak daha sonra DEStYAB, DYB kuruldu, bunlar geüşerek Enmbank ve Türkiye Kal- kınma Bankası oldu. Özellikle Türkiye Kalkınma Bankası ile aynı faaliyetlerde bu- lunuyoruz. Bu çakışma bizim etkinligimi- zi azaltmadı, sadece yeni fonksiyoniara yö- nelmemizi sagladı. 1989'u kârla kapatan bankamız 1990ın ilk çeyreginde de 29.5 milyar lira kâr etti. Bankamızın kârlılığın- dan daha önemli bir vasfı da saglamlıgı- dır. Bugüne kadar çeşitli zamanlarda öze- rimize gelindi, kredilerin usulsüz kullan- dınldığı iddialan ortaya atıldı. Ancak her seferinde yapılan incelemede haklılığımız ortaya çıktı. Bu, 40 yıldır izlediğimiz is- tikrarlı çizginin uninüdiır." TSKB'nin ortaklaıı arasında bulunan Sabana Holding'in bankacıhk bölümü so rumlusu Erol Sabancı da Türk özel sek- törüne 40 yıl boyunca kredi desteği sağla- yan bankanın ekonominin gelişmesinde önemli bir pay aldığını vurgulayarak "Biz sanayiciler Türkiye Sınai Kalkınma Ban- kası ile yıllarca çok faydalı bir işbirligi ya- parak önemli işlemler gerçekleştirdik. Bu- gun sanayinin geldigi nokta bunu göster- mektedir." dedi. Demirbank halkaaçıldıEkonomi Senisi — Demir- b«Mk, hisse senedi yatınmcüanna da "hayıriı işler" dileyerek tstan- öul Borsası kanalıyla hisselerini halka satmaya başladı. 30 milyar liralık ödenmiş sermayesinin yüz- de 15'ini oluşturan 4.5 milyon adet hisseyi halka satmayı planlayan Demirbank, borsanın dünkü iş- lemleri sonunda 7 bin 500 liralık tek fiyattan 1 milyon 700 bin adet hisse senedini satarak 12 milyar 750 milyon liralık kaynak sağla- dı. Bu arada mart ayından beri birçok kez 4000 puan sımnnı aşan, ama bu seviyede bir günden fazla tutunmayı başaramayan tMKB endeksi, art arda 4 seans- tır bu "psikolojik sınınn" üstün- de seyrederek yatınmcılara umut veriyor. tstanbul Menkul Kıymetler Borsası'mn dünkü seansında, hal- ka açüma programjnı başlatan Kaysenli OBsdbotlu ailesinin De- rairbank'ı, hisselerin fiyatı ne olursa olsun 3 ay boyunca satılan hisseleri 7 bin 500 liradan geri aJa- cagun açıklayarak halka açılma- da yeni bir dönem başlatmıştı. Dünkü seansta Demirbank hisse- lerinin saüşnıı yürüten Yatınm Fi- nansraan A.Ş., 7500 liralık fiyat- tan gelen tüm talepleri karşıladı. Bu arada Demirbank'ın 80 bin, Türk Merchant Bank'ın da 114 bin adetlik özel emirleri de aynı fiyat- tan karşılandı. öte yandan, bayram tatilinden önceki 4 bin puan sınırını aşan borsa endeksi, bu haftamn ilk üç günlük Lslemleri sonunda bu sevi- yenin altına düşmeyerek yerini sağiamlaştııdı. Geçen pazartesi günü borsada işlem görtneye başlayan Petkim hisseleri ise, satış emirlerinin alım emirlerini aşması nedeniyle ban- ka satış fiyatı olan 2 bin 500 lira- nın alünda işlem görüyor. Dünkü seansı 2 bin 350 liradan kapatan Petkim'in en önemli satıcılannın, ellerindeki Petkim tahvUlerini yüz- de 10 düşük fiyatla hisse senedi- ne çeviren banka ve yatınm fon- lan olduğu söyleniyor. Maxwell'inDoğu Berlin çıkartnası Ekonomi Servisi — Türkiye'de Hürriyet gazetesinin bir bölüm hissesini almak üzere teklif veren tngiliz basın imparatoru MaxweU, operasyonlanna Doğu Almanya halkasını da ekliyor. Der Spiegel dergisinde yer alan habere göre önceki hafta Batı Alman Gruner + Jahr (Stern Grnba) ile anlaş- maya varan tngiliz basın impara- toru, bu kuruluşla birlikte Doğu Almanya'nın en büyük yaymevi- nin bir grup hissesini satın alacak. Berlin Duvan'mn yıkılmasın- dan bu yana Batılı yaymcüann iş- tahını kabartan, Doğu Berlin merkezli PDS Yayın Grubu, ülke- yi yavaş yavaş sarmaya başlayan çok renkli ve yüksek baskı kali- teli Batı yayınlanyla mücadele edebilmek için bir süredir aradı- ğı ortağı buldu. Haziramn orta- sında Londra merkezli Mlror Grnba ile görüşmelere başlandı- ğmda, Watfort'taki toplantıya katılan gruba bağlı 20 kadar ya- yımn yöneticisi bir tngiliz ortak- la çalışmaktan mutluluk duyacak- lannı dile getiriyorlardı. Oysa PDS Gnıbu'nun Yönetim Kuru- hı Başkanı Gregor Gysi, mayıs ayında ortaklığa iki tarafın nza- sıyla bir de Batı Alman yayın ku- rulusunun alınacağıru açıklamış- tı. Yine de Robert Maxwell (67) ile GnıneT + Jahr'ın Yönetim Kunı- hı Başkanı Gerd Sehmte-Hffleo'in (49) Doğu Alman yayın grubuna eşit paylarla birlikte ortak olacak- lan açıklandığında bir pürüz çık- ü. PDS Gnıbu'na bağh Berlin ga- zetesindeki bir yorumunda Başre- D^AImanya'ytı F.Alman-lngiliz çikannas: G+J Grubu Başkanı Sbulte-Hillen (solda) ve Robert Maxwell KONUKYAZAR daktör Hans Eggert, "Gazete yö- nctimİBİn Maxwell olayuu ve ken- di gdeceideriııin ne olacagını, baş- luüan bn konuda anlaşmaya var- dıktan soara teleksierden ögrendiiini" belirtıyordu. Eg- gert'i ikna etmek zor olmadı. Satış işlemi konusunda son ka- ran bir hükümet komisyonu ve- recek. Komisyon, satılacak hisse miktarını da beürleyecek. Çah- şanlara da küçük bir pay ayrüa- in Hürriyet gazelesini satın alacağı cak. Bundan sonra iş hangi yayın- yolundaki iddialar konusunda lann korunup hangilerinin tasfi- Cumhuriyet'e yapuğı açıklamada, ye edümesinin gerektiğinin, özel- Maxwell'le Hürriyet konusunda likle Federal Almanya kaynakh bir anlaşmanın söz konusu otaıa- dığım, yalmzca bir teklif yapıldı- ğını söyledi. Ertuna şöyle dedi: "Bir teklif vardır. Çok ham bir tekliftir. Hiçbir anlaşma yoktur. yayınlarla nasü rekabet edileceği- nin belirlenmesine gelecek. Hürriyet öte yandan Hürriyet Genel Müdürü Özcan Ertuna, Maxwell- Olayın detaylanna bile inilraemiş- tir." Sümerbank'a bin başvuru ANKARA (AA) — Şümerbank Yönetim Kurulu Başkanı lbrahim Çakır, Sümerbank'ın özelleştiril- mediğini, bayilik sistemine geçme- ye hazırlandığmı ifade ederek "Bi- zim yapmaya çalıştıgımız, kamu- oyunda özelleştirme olarak algı- landı. Oysa biz bayilik sistemine geciyoruz" dedi. Şümerbank Yönetim Kurulu Başkanı lbrahim Çakır, Şümer- bank mağazalannda çalışan per- sonele güvence vererek "Çalışan persond magdur edilmeyecek, haklan sonuna kadar konınacak" şeklinde konuştu. Personelin ister- lerse yeni bayiliklerde çahşabile- ceklerini, kendilerinin bayi açabi- leceklerini belirten Çakır, bu al- ternatiflerin olmaması halinde 2 bin 800 personelin SümeTbank'ın diğer birimlerine kaydınlacağını bildirdi. tbrahim Çakır, Şümerbank ba- yii açmak isteyenler için başvuru- lann 1 temmuzda başladığını, başvuru süresinin 10 ağustosa ka- dar sürecefini hatırlattı ve sürenin uzatılmasımn söz konusu olmadı- ğını söyledi. Çakır, 1 temmuzdan bu yana bin başvuru olduğunu kaybederek şunlan söyledi: "Müracaatlann kabol edilmeye başlandıgı tarihten bu yana çok az bir zaman geçtL Buna ragmen çok büyük Ugi gördük. Kısa süre içm- de yapüan müracaat sayısı da Sü- merbank'a olan ilginin ne kadar ba'yiik olduguna gosteriyor. Bu U- gj bizim ne kadar yaygın bir niz- met verdigimizin gostergesL Zalm olumla bir sonuç alacagımızı bi- liyordum. Başarmak için yola çık- mışük ve başaracağımızı da sanı- yorum. 10 ağustosa kadar da mü- racaat sayısırun iki bine ulaşaca- gını tahmin ediyoruz. Şu ana kadar yapılan müraca- atlann yüzde 25'i İstanbul. yüz- de 13'ü Ankant, yüzde ll'i Ada- na, yüzde 13'ü Bahkesir, yüzde 10u Samsun bölge mndüriakleri- ne ait bulunnyor. Yaptıgımız tespitlere göre tstan- bul'dan yapılan müracaatlann yuzde 9O'ı yeni magaza açmayı öngörüyor. Yeni magaza açma teklifi ile gelenlerin Türkiye gene- lindeki yüzdesi ise yüzde 60." Enflasyon, rekabet ve bankacıhkTürkiye'de devlet, ticari bankacıhktan, yatınm bankacılığından değil, menkul kıymetler pazarmdan çekilmelidir. Kamu bankalarımn ticari ve yatınm bankacılıgı dallanndaki aktif vepasifleri aynlmalı, bu faaliyetler adı, "Türkiye Birleşik Bankası" olabilecek bir bankada toparlanarak bu banka özelleştirümelidir. trilyon (7«6) TLIikresmimevduatın tek sa- hibidir. Bu miktardaki resmi mevduat, ka- mu bankalarımn toplam mevduatınm % ll'ini oluşturmaktadır ve bu, özellikle ucuz maliyetli ka>nak yokluğu çekilen ülke eko- KORKMAZ İLKORUR İkösatçı ve Bankacı Bir ülkede uzun yıllar yaşanılan enflas- yonun, birinci aşamada ekonomik yozlu- ğa, ikinci aşamada sosyal, kültürei ve po- litik yozluğa yol açtığı ve bütün bu olgu- nun bir fasit daire yaratarak her alanda yozluk derecesini arttırdığı ve sonuçta ken- dini bir demokrasi yozluğuna dönüştürdü- ğü, tartışılmasına gerek olmayan bir ger- çektir. Aşağıda önereceğimiz husus, Türki- ye'de artık bir neslin değer yargılanna mü- hürunü basan ve sosyal, kültürei ve poli- tik çarpıkhklan üretmeye başlayan on iki yıllık enflasyonun durdurulmasına tek ba- şına bir ilaç değüdir. Ancak öneriye yol açan oluşum, enflasyonun önemli neden- lerinden biri olan kaynaklann kullanuu ile iç içe olduğundan, alınması kesinliklt ge- rekli bir önlemdir. Enflasyona karşı alınacak -en bilinen- en etkin ve geniş önlemlerden bir tanesi eko- nomideki tekellerin ortadan kaldınlması ve her sektörde rekabet ortamının tesis edil- mesidir. Rekabetin sağlanmasındaki amaç, sistemdeki mevcut verimsizliklerin temiz- lenerek ekonomideki kıt kaynaklann op- timum dağıumım ve kullanunım temin et- mektir. Bugün ülkemizde 54 adet ticari banka vardır. Bunlann 8 adedi kamu bankasıdır. 25 Mayıs 1990 tarihi itibanyla bu kamu bankalan 49 trilyon TUlık toplam mevdu- atın 27 trilyon TL ile Vt 55'ine hâkimdir ve 41 trilyon TL tutanndaki toplam kre- dilerin 20 trilyon TL ile •?« 49"unu yönlen- dirmektedir. Bu, kaynaklann optimum kullanımımn temini ve bu yol ile ekono- mideki mevcut verimsizliklerin elimine edil- mesi sürecinde gözlenen olumsuz bir tab- lodur. Kaynağın doğru yönlendirilmesinin yanı sıra maüyeti de çok önemli bir unsur- dur. Bu.açıdan bakıldığında görülmekte- dir ki kamu bankalan 49 trilyon TUlık top- lam mevduatın içinde "sıfır maliyetli" 3 nomisinde, kıt kaynaklann dağmlmasın- da kamu bankalarına önemli, ama tartışı- lır nitelikte turlü avantajlar yaratmaktadır. Şu gerçeği hatırlatmakta yarar vardır: Türkiye'de kamu bankalannın hepsi kuru- luş mevzuatında kendilerine verümiş özel görevleri yerine getirmek amaa ile kurul- muşlardır. Hiçbiri bankacılıgın her alanı- na girmek üzere kurulmamıştır. Ama tar- tışma yeri burası olmayan nedenler ile bu- gıin, bankacılığın her alanına girmişler ve yaratılan fasit daire ile yukarda özetledi- ğimiz çarpık tablo ortaya çıkmıştır. Öneriraiz şudur: Türkiye'nin her boyut- taki sağlıklı gelişmesini, kaynaklann yön- lendirilmesindeki rolü ile etkileyen banka- cıhk sektörumüzün yeniden yapılanması enflasyonun kontrol, demokrasinin garanti altına alınması için bir gerektir. Bu süreç, kamu bankalan ile başlamalıdır. Türkiye2 - de devlet, ticari bankacıhktan, yatınm ban- kacılığından (kalkınma bankacılığından değil) ve menkul kıymetler pazanndan çe- kilmelidir. Bunun için kamu bankalannın ticari ve yatınm bankacılıgı dallanndaki aktif ve pasifleri aynlmalı, bu faaliyetler adı "Türkiye Birleşik Bankası" olabilecek bir bankada toparlanmalı ve bu banka da- ha başlangıcında tespit edilecek makul, an- cak fazla uzun olmayan bir sürede özelleş- tirilmelidir. Kamu bankalan ise yalmzca kuruluş amaçlanna uygun alanlarda faa- liyetlerine devam etmelidirler. (Hatta, bir değerlendirme çok yülar evvel belirlenmiş kuruluş amaçlanna uygun alanlarda bile bugün ban kamu bankalanna ihtiyaç ol- madığım gösterebilir). Enflasyona odenecek bedel demokrasi olabileceğine göre alınacak önlemler dizi- sinde akla gelebilecek her tedbiri alabilmek beceri ve cesaretine sahip olunması gere- kir. Burada da en önemli rolün siyasal par- tilerüniz ile politikacılanmıza düştüğü ke- sindir. Ancak ülkemizde kamu bankalan- nın varlıgı her iktidar için bir güç kaynağı teşkil etmiştir. Bakalun, Turkiye'de oy kay- gısını bir tarafa bırakarak ülke bütünün çı- karlanna uygun önlemleri duşunmek ve al- mak cesaret ve erdemine sahip siyasal par- tilerimiz ve poütikacılanmız bu önerimizi nasıl karşılayacaklardır? ÎŞÇtNÎN EVRENİNDEN ŞUKRAN KETENCt Memur Sevinemedi ûnümüzde seçimler olsaydı, hükümet göreceli olarak kese- nin ağzını açacak, son seçimler öncesi yaptığı üzere daha yük- sek oranlarda ücret artışı yapacak, memuru sevindirecekti. Se- çim öncesi sevindirmenin acısı bu yıl çok ağır çıkanldı. Ortada hak hukuk yok. Padişahiarın lütfetmesi gibi bir uygu- lama, anlayış var. Bu düzen böyle sürüp giderse milyonlarca insanın kaderi iste böyle siyasi iktidann keyfine, lütfuna bağlı olacak. Memurlara bu donem çok düsük ücret artısı eâilimi önceden biliniyordu. Bayram öncesi ağırlıklı İstanbul ve İzmir birtakım memur gruplan, hükümeti uyarmak ûzere çeşitli pasif eylenv ler, protesto gösterileri yaptılar. Genel olarak yazılı basın, ka- muoyu yoksullaşmasının boyutları, magduriyeti bilinen, tartışt- lamayacak memurların yanındaydı. Hükümet, tepkilerin ve ey- lemlerin yapıldığı bayram öncesinoe memuriara yapılacak üc- ret artışını açıMamayı erteledi. Bayram sonrası, geçen pazarte- si akşamı yapılan açıklama, genel beklerrtilerin de çok altında kaldı. Memura, adeta alay etmek anlamına gelen büyük çoğun- luğu için net 100 bin liranr altında kalan zamlar yapıldı. Bayram öncesi memuriardan geten tepkMer, pasif protesto ey- lemleri, hükümetin karannı actldamasını ertetetmiş, ancak olum- suz karar üzerinde etkili olamamıştı. Memurların tepki ve pasif protesto eylemlerı, sıyası iktidarı kararından geri döndürecek güçte caydırıcı, etkili değildi. Hükümet geçerli olduğu sürece memurları hep yoksulluk içinde bırakan, seçimler öncesi alda- tan sonra da acısını çıkartan politikasını sürdüreceğe benziyor. 12 Eylül düzeni bütün ücretlilere birden ağır bedeller ödetir- ken kamu çalısanlan, memurlara dernek kurmayı bile izne bağlı kılmış, işçilerin sendıkal haklarında da çok önemli temel hak ya- sakları getirmişti. Hep birlikte ücretliler, sürekli hak kaybetme ve yoksullaşma sürecine girmişlerdi. 1984 sonrası sivil ANAP iktidarlannda, her iki kesim için de hiçbir yasal hak gelişimi söz konusu olmadığı gibi enflasyon karşısmda yenik düşmüş, yok- sullaşma sürecı de ağırlık kazanarak sürüp gitmişti. ilk kez geçen yıl işçilerin, bahar eytemleri ile etkili, caydırıcı güç okluklan olgusu yasanmış, siyasi iktidar vermeyi program- ladığı ücret artışlarını, 600 bin kamu işçisinin toplusözleşmele- rinde ciddi biçimde arttırmak zorunda kalmıştı. İşçilerin eytem- leri ile aldıkları haklar, memurtar üzerinde de etkili olmuş, hü- kümet seçimler öncesi kamu çalısanlarının ücret artışını bekle- nenin üstünde bir arbsla belirtemisti. 12 Eylül sonrasında aske- ri, sivil yönetim dönemleri fark etmeksizin sürekli hak kaybet- me ve yoksuHasma süreci içinde olan işçiler ve memurlar, ilk kez enflasyon karşısında yenik düşmemişlerdi denilebilirdi. Bu yıla Türk-iş, lideri değişmemiş olsa da ittifakı değismiş bir yönetimle girdi. Bahar eytemteri ile isçi tabanmdaki değişimden korkanlann ittifakı niteüğindeki yönetimin yılm başmdan bu ya- na işçiler için olumlu' kaydedilebilecek bir faaliyetini biz söyle- yemiyoruz. Bu yılm ilk 6 ayında kamuda büyük sözleşmeler de geçen yılm benzeri siyasi iktidan caydıracak işci eylemleri de sendikal dayanışma da yoktu. Sonunda dönemin sozleşmeleri beklenenin gerisinde kaldı. Sadece hem isçi eytemlerinin daha etkili olduğu hem de muhalefetin yönetimindeki belediyeler dı- şında, dönemin bütün kamu sözteşmeleri için 12 Eytûl'den bu yana devam eden olumsuz çizginin izlenmesinin, hak getirici değil hak yitinci sonuçlar getirdiğini söyteyebiliriz. Memurlar için ise işçinin durumuna özlem duyulacak çok daha da olumsuz bir sonucla karşı karşrya kalındı. Türk-İş'ten yine ses soluk yok. ILO'da karşılaştığımız birçok uluslararası sendikal kuruluş lideri, "Anlayamıyoruz Türk-iş ne- den kamu çalısanlarının sendikal haklarına kavuşmaları müca- delesini hâlâ başlatmıyor... Bu öncelikle Türk-İş'in görevi" di- yorlar. „ Türk-lş'in yönetim kadroian, 12 Eylûl sonrasının, ücret alip iktidarını koruyup iş yapmamanın, zora koşulmamanın alışkan- lığını bir türlü üzerierinden atamadılar. Bugünkû üyelerinin hak kavgasında zora koşmaktan kaçarken memuriann sendikalaş- ma hakkı ile uğraşıp bir de onları da başlanna mı bela alacak- lar? Onlar ne düşünürse düşünsün, gelişmeler memurlar için sen- dikal adı ile kamu çaltşanları için sendikalaşma hakkının ve mü- cadelesinin bir an önce başlamastnın işaretlerini veriyor. ön- celikle kamu çalısanlan kafalannı vura vura, sendikal haklarını almadan başkaca bu düzenin değişmesinin bir yolu olamaya- cağını öğreniyortar. Üzerlerindeki baskıyı, korkuyu atmanın yol- larını. çarelerini düşünüyorlar. Ayrıca da dünyadaki hızlı geliş- meler, Türkiye'nin konumu bu gelişmeleri zorluyor. Rejiminin adı demokrasi olup da kamu çalışanlannın, öğretmenlerinin sen- dikalaşamadığı dünyada ülke kaldı mı? Hele de girmeye çalıs- tığımız AT'de "Kamu çalışanına sendika yasak" cbyebtlmek oias» mı? Türkiye, memuru, kamu çalısanı, siyasi iktidann bir padişah gibi lütfetmesine benzer bir uygulama ile sevindirildiği ya da se- vinemediği bir düzenden çıkıp sendikal haklan kullandığında an- cak çağdaş demokratik bir ülke olacak. Balıkçılar Kahveci'den destek istedi ANKARA (UBA) — Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci 10 binin üzerinde bahkçıyı örgüt- lemek üzere çalışmalara başladı. Kahveci, denizlerin kirlenmesi ve balık neslinin yok edilmesine karşı mücadele açarken balıkçılan ha- rekete geçirdi. Karadeniz ve Ege'den bir süre önce Kahveci'yi ziyaret eden ba- ukçı temsikileri, Bakan Kahveci'- ye trolcüleri şikâyet edip önlem almmasım istediler. Balıkçı heye- tinden Ramiz Dnrsnn, "Marma- ra'dan gden troküer, Ege ve Ka- radeniz sabJnerinde balık neslini tnkettiler. Bmüaria biz micadele edemiyonız. Hükümetin bize yar- dıma olmasım istiyornz" dedi. Maliye ve Gümrük Bakanı Ad- nan Kahveci, balıkçılann şikâyet- lerini dinledikten sonra "Örgüt- lenin, şn anda Türkiye'de çevre kirllligi ve kaçak balık avalıgına karşı bazı yasal önlemler var, an- cak bn önlemler yetmiyorsa, ye- ni Mr yasa çıkanlabiliyor. On bin imzalı bir dilekçe getirin, parla- mentoda destek bulursunuz" dedi. Karadeniz, Ege ve Akdeniz ba- hkçılanrun, Adnan Kahveci'nin bu uyansı üzerine örgütlenme ça- lışmalanm hızlandınp imza top- lamaya başladıkları öğrenildi. KISA KISA • MERKEZ SİGORTA sektör bazmda ihtisas acenteliği sistemini başlattı. Acentelikler ilgili sektörü tanıyan, sektörün sorunlannı bilen uzman kişilerle sigortacıhkta tecrübeli kişilerin bir araya getirilmesinden oluşuyor. • OTOMARSAN Pazarlama Direktörü Naci Kurtulan, 1990 yıbmn ilk 5 ayında 250 adet Mercedes kamyon satışı gerçekleştirdiklerini açıkladı. Kurtulan, pazar paylannı 90 sonuna dek yuzde 5'ten yüzde 12'ye çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. • PAMUKBANK küçük esnaf, zanaatkâr ve serbest meslek sahiplerinin ihtiyaçlannı karşılamaya yönelik "Pamukbank Ticari Destek Kredisi" geliştirdi. 15-100 milyon lira arasında verilen kredilerin vadesi en çok 18 ay olarak belirlendi. • ROMAR, disket satışlannı teşvik etmek amacıyla ekim ayında başlattığı kampanya sonucunda 3 yetkili satıcı ve 3 son kullanıcıyı Dünya Kupası fmallerini izlemek üzere Italya'ya gönderdi. • SVVISSAIR Isviçre Havayollan, senelik yönetim semporyumunu 5-6 temmuz tarihlerinde yaptı. Sempozyumda havayollanmn yakın gelecekteki yönetim ve pazarlama stratejisi saptandı. • PTT-NETAŞ işbirliğiyle AT ülkelerinin 1992'den sonra uygulayacakları ve santrallararası haberleşme teknolojisi olan ISUP sinyalizasyonu gerçekleştirildi. 3LME1İH CEVTDET ANDAY SEVİŞMENİN GÜDÜKLÜĞÜ VEYÜCELİĞİ ÇAĞDAŞ YAYINLAJU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle