07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ">ahıbı Cumhun>« Matbaacılık ve Gazetecihk Türk Anonım Şırketı adına Nıdir N«di 0 Genel Vayın Müdurü Hısan Cemal, Muessese Mudüru Emine Iştklıgıl. Yan Işlerı Muduru Oka) Goneas», # Haber Merkezı Muduru \alçm Bayer, Sa>fa Duzenı Yönetmenı Ali Aar £ Temsılaier •\NkARA Ahmct Tın, İZMIR Hikmtt ÇMinlny», ADANA Çttin Yigenogla U Polıtlka Crial Ba^ilagK. Dış Haberier ErgM Bakı. Ekonomı Cengjz THrino, lş Sendıka Ş«kran Keleaci. Kulluı Cdal Litfr, Isıanbu! Habtrlerı Kemal KıKUk. Egi ım Gcact> Şaylaa. Hab«r \ra5iırma Ismel Bctkıa. \un Haberlen Necdel Da£»n. Spor Danış-nanı Mrivlkadfe \uctinun. Dın Yazılar keren Çaüşkıa. Visurcna ŞakB Alpo. Dıucltmc AMnllaa Vun 0 kijorttmatSr AbnHi korabu 9 Vılı ]ş)c Erol Ertuıl 9 Muhasrte BuloM 1r.tr 0 Bmfc-Planlama. i**gı (HmanlKşeotlıı 0 Rcklam Vs» Trmın 0 Ek YavınUr Hul>« Akyol 9 Idarc Hoscyıa Gartr 0 Ijlamc Oadcr Çriik 9 Bıigı tşlerr Mıl laal 0 Poorcl irtft Bosııncıotl' Basan ve Yayan. Cumhun>ct Maıbaacıbk ve Gazetecıiık T.A Ş. Tlirk Oca|ı Cad 39'41 Cafalofju 34334 tst PK 246-Islanbul Tel 512 05 05 (20 hal). Tdcx 2224*. Fax (I) 526 60 72 % Burolar Aıkanr Zıya Gökalp Bh InkılapS So 19/4 Til 133 1141-47 Tdct. 42344, Faı. (4) 133 n« 6< 9 lraur. H Zı>a Blv 1352 S 2,3 T«l 13 12 30 Teta 52359, F*x. (51) 19 53 60 % Adana. InOnu Cad 119 S No 1 Kaı 1 Td 19 37 52 (4 hal). Teta. 62155, Fu TD 19 37 52 TAKVİM: 12 TEMMUZ 1990 tmsak: 3.40 Güneş: 5.35 öğle: 13.14 tkındi: 17.13 Akşam: 20.44 Yatsı: 22.30 Raylarda yorgıınluk sînyali1924 yıhna kadar hemen tümünü yabancıların yaptığı 3710 kilometrelik demiryoluna Atatürk döneminde, 1938 yıhna kadar 3190 kilometre yeni yol eklendi. Şon 40 yılda yapılan yeni demiryolu ise 4 bin metreyi geçmedi. TAYFUN GÖNÜLLÜ ALt DOCAN ANKARA — Türkiye'deki de- miryollan SJO.S. veriyor. 3 yıl içinde demiryollannda iyüeştirme çalışmalan yapümadığı takdirde, demiryolu ulaştırma sistemi gö- rev yapamaz duruma gelecek. Uzmanlar, demiryollarının iyileş- tirümesinin kalkınma ve sanayi- leşme iddialanna geçerlilik ka- zandırmanın temd koşullanndan biri olduğuna dikkat çekerlerken, "Ekoaomik kayıptar bir yana b»- raloba Me, j ı m n TmrUjeri'nia «laşanna hizmerJaü demiryoİB- •an etkin destegiMİen yokssa olank yuıütmek fiziksel ftçıdan mtimkin detUdir" diyorlar. Ulaştırma ana planında ise de- miryoluna daha büyük önem ve- rilerek 1993 yüına kadar demir- yolu ile yük taşımacüığııun yüz- de 10'dan yüzde 27'ye çıkartılma- sı, karayolunun payııun ise yüz- de 72'den yüzde 36'ya düşürül- mesi planlamyor. Ancak tTÜ tn- şaat Mühendisliği Ogıetim üyele- rinden Prof. Dr. Güngör Evren, "Demiryola taşnnsctlı&ıınızda 19S3-1993 Bİafürma ana plaoın- da öngöriUcn aauçlar doğnütu- mnds bir geüfine görü^ünü sa- vunuyor. 1924 yüına kadar hemen tümü- nü yabancılann yaptığı 3710 ki- lometrelik demiryoluna Atatürk döneminde 1938 yüına kadar 3190 kilometre yeni yol eklendi. Son 40 yılda yapılan yeni demir- yolu ise 4 bin kilometreyi geçme- di. 1983 yıhndan bugüne kadaı da demiryollanna bir metre yol bile eklenmedi. Türkiye'deki mevcut demiryo- lu agının büyük bölümü ekono- mik ömrünü tamamlayarak kul- lanılamaz duruma geldi. Tali ve ikincil yollarla birlikte 10 bin ki- lometreyi bulan demiryolu afcnın yüzde 66*sının 30 yüdan eski ol- dugunu kaydeden uzmanlar, yol yenileme çalışmalannın yılda 10C kilometrenin altına düştüğünü belirtiyorlar. Buna karşın "olaş- ürma ana planı"nda 1993 yüına kadar demiryolu ile yük taşıma- cüığının yüzde 10'dan yüzde 27'ye çıkartılması karayolunun payının ise yüzde 72'den yüzde 36'ya düşürülmesi hedeflendi. Bakanlar Kurulu'nun 20 Agustos 1982 tarihli karanyla yürürlüğe konulan ana plandan 8 yıl sonra demiryoUannın planda öngörü- len amaçlar dogrultusunda geliş- mediği kaydedildi. Türkiye'de yüzde 27 olarak hedeflenmesine karşın gerçekkştirilemeyen de- miryolu yük taşımacüığı payı Ba- tüı ülkelerde yüzde 70*lere ulaşı- yor. Demiryollarının avantajları şöyle sıralanıyor: Taşımacüıkta düşök maliyet Çift seritli gidiş-geliş bir otoyol ile iki hatlı ve saatte 200 kilomet- re hıza olanak tanıyan bir demir- yolunun yapımı yaklaşık aynı harcamayı gerektiriyor. Buna karşüık bir ton yükün 1 kilometre uzağa taşınmasında karayolu, de- miryoluna oranla yaklaşık 8-10 kat daha fazla enerji harcaması gerektiriyor. Uzun mesafeli yük taşımacüığında demiryolu yakla- şık İS kat daha ucuza mal olu- yor. tşgal edilen alan: Otoyol yapı- mı için demiryoluna oranla 10-15 kat daha fazla alan gerekiyor. Bu durumda demiryolu yapımının istimlak maliyeti çok daha düşük oluyor. Çevreye verflen zarar Karayo- lu taşımacılığının neden oldugu hava kirliliği demiryolunda en aza iniyor. Dısa bagımüuk: Otoyol yapı- mıyla gün geçtikçe güçlenen oto- motiv sanayiinde yakıt ve yedek parça açısından dışa bağımlılık daha yüksekken bu demiryolun- da daha düşük. Mal ve can kaybı: Demiryolu taşımacüığı sırasındaki kazalann neden oldugu can ve mal kaybı trafik kazalanna oranla kıyasla- namayacak kadar az. Elıııab definesi elden gidiyor ÖZGEN ACAR NEW YORK — Türkiye, Amerika'ya kaçınlan Elmalı Definesi'ndeki sağlam ve güçlü yasal dayanağını, Kültür ve Dı- şişleri Bakanlıklarının ilgili dai- relerinin beş ayhk ihmalinden dolayı yitiriyor. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'in "Pa- zartak yok" demesinden bu ya- na üç ay geçtiği halde, bugün de- fineyi elinde bulunduran Ameri- kalı ortaklara "pazarhk" ya da "nahkeme" seçeneklerinden biri hâlâ bildirilmedi. 1984 yılında Antalya'mn El- malı ilçesinin Bayındır köyunde bulunan toplam 26 kilo ağırlığın- daki 1900 antık Yunan gümüş sikkesinden oluşan "yüzyılın definesi" önce Münih'e kaçınl- mıştı. Defıne daha sonra iki parti halinde Amerikah işadamı, mil- yarder VVUIiam Koch, Türk hü- kumetinin fınans danışmaru Jo- nathan Kagan ve sikkebilimci Jeffrey Spier'e Boston'da 3.5 milyar dolara (yaklaşık 10 milyar liraya) satümıştı. Türk hükümeti her nedense, tüm ayrıntılarını haziran- temmuz 1988'de belgeleriyle açıkladığımız bu olay ile ilgili da- vayı bu tarihten tam bir buçuk yıl sonra ve zamanaşımının dol- masına birkaç gün ve Amerikan yübaşı t^tiiinin başlamasına da bir saat kala, 29 Aralık 1989 cu- ma günü açabUmişti. Davanın açümasından sonra ANTALYA Tel örgüler yılalıyor ANTAUfA (AA) — Antalya Belediyesi'nce, vatandaşlann sa- hilden yararlanmalannı engelleyen tel orgü ve duvarlann yıkımına baslandı. Belediye ekipleri, yıkım çalışmalanna, Lara sahilindeki 700 metrelik gezi yolunu kapatan kamu kuruluşları ve tatil siteleri- nin duvarlan ve tel örgüleri ile başladı. Demiryollan, Limanlar ve Ha- va Meydanları tnşaat Genel Mü- dürlüğü'ne (DLH) ait Lara'daki dinlenme tesisi ile örnekköy tatil sitesı arasında kalan gezi yolunu tel örgüleri ve duvarlan yıkarak açan belediye ekipleri, daha son- ra sahildeki tel örgüleri de kaldırdı. Belediye Başkan Yardımcısı Fa- ik Cesur, Lara'da baslayan yıkun- ların, Konyaaltı sahilinde de de- vam edeceğini belirterek sahilde- ki çadırlann kaldırüdıguu soyledi. Koch ve ortakJannı temsüen "bir Türk aracı" şubat ortalannda Ankara'da Dışişleri Bakanlığı nezdinde bir "soudaj" yaparak, "sornnan mahkeme dışında iki- li göruşmelerle çözumlenme olasılıgını" araştırmıştı. tlk göriişme ve koşullar Uke olarak "Türkiye'ııiıı i>1- aiyetini göstenne" amacıyla bu yaklaşım benimsenince, tarafla- nn avukatlan ve Turk başkonso- losluğunun bir diplomatı 15 martta New York'a "gayri resmi" nitelikte ve "hiçbir baglayıcı" tarafı olmayan ve "mahkeme surecini etki- lemeyen" bir görüşme yapmış- lardı. Gerek Koch kampından, gerek bu definenin dışındaki bir kolek- siyondan gelen bir başka "AU- na dekadrahmisi"nin üç hafta önce sauldjğı müzayede salonun- daki bazı sikke tüccarlanndan, benim ve aynca Ankara'daki il- gili bakanlık yetkUüerinden arka- daşımız Mustafa Balbay'ın der- lediği bilgilere göre bu görüşme- de Amerikalı ortaklar, davacı Türk hükümetine özetle şu öne- rüeri getirdiler. 1. Defineyi elbette Tûrkiye'ye geri veririz. Ancak bugünkü de- ğeri Ue... (Altı yü önce 10 milyar liraya alınan definenin bugün de- ğeri 27 milyar lira olarak tahmin ediliyor.) (Arkası 19. Sayfada) Yeni tercih sistemiyüzünden, Türkiye ortalamasının üstündepuan alanlar, Anadolu lisesine giremedi Gözler kesin kayıttaHAKAN AYGÜN ANKARA — Anadolu iisesi sı- navlannda yeni tercih sistemi yü- zunden Türkive ortalamasının çok üstünde puan alan öğrenciler acıkta kaldı. Şanlıurfa'da 140 pu- anla Anadolu İisesi kazanabilir- ken tstanbul'da 350 puamn uze- rinde alan adaylar yedekte kaldı. "Siıper yedekler"in gözü 23-30 temmuz tarihleri arasında Anado- lu liselerine yapılacak kayıt baş- vurulannın ardından doğabilecek kontenjan boşluklarında. Bu yıl ilk kez Anadolu İisesi gi- riş sınavı kapsamına alınan Gala- tasaray ve tstanbul liseleri, sına- va giren öğrencilerin "göıdeleri" oldular. Sınav birincisi Deniz Sa- nöz, Galatasaray Lisesi'ni kaza- nırken ilk ona giren adaylann al- tısı da lstanbul Lisesi'ni tercih et- ti. Gecen yü oldugu gibi bu yü da öğrencilerin tercihlerinde getirüen il ve ilçe sınırlaması ise özellikle üç büyük ildeki öğrencilere yara- madı. Getirüen yeni uygulama ge- reği, kendi il merkezlerindeki Anadolu liselerini tercih edebüen Ankara, tstanbul ve Izmirli aday- Anadolu liselerinde yedekte kalan adaylar, şimdi 23-30 temmuz tarihleri arasında yapılacak kesin kayıtları bekliyor. Kesin kayıtlar sonunda boş kontenjan kalırsa, birinci yedek listeden kayıtlar 1-4 ağustos, ikinci yedek listeden kayıtlar 6-9 ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Fen liselerine kayıtlar da 23-30 temmuz arasında yapılacak. Açık kontenjan kalması durumunda birinci yedek listeden kayıtlar 16-17 ağustos, ikinci yedek listeden kayıtlar 3-4 eylülde olacak. lann büyük çoğunluğu, oldukça yüksek puan almalarına karşın açıkta kaldı. Milli Egitim Bakan- hgı'ndan alınan bilgjye göre küçük Ulerde katılma oramnın düşüklü- ğü ise başan oranını arttırdı. Fen liseleri Fen liselen giriş sınavı sonuçlan ise üler arasındaki egitim denge- sizliğini bir kez daha ortaya koy- du. 10 ilde fen İisesi giriş sınavla- nna katılan adaylann hiçbiri ba- şan gösteremedi. Bu sınava Adı- yaman'dan katüan 159, Ağn'dan 92. Bingöl'den 61, Bitlis'ten 89, Hakkâri'den 44, Mardin'den 179, Muş'tan 114, Tunceü'den 51, Yoz- gat'tan 294, Bayburt'tan 31 aday fen lisesine giremedi. Izmirli aday- lann ilk üç sırayı aldığı sınavda en çok rağbet gören fen İisesi de tz- mir Fen Lisesi oldu. Bu liseyi An- kara Fen Lisesi izledi. 56 bin 204 adayın girdiği ve 2 bin 064'ünün bir fen lisesine ka- yıt yaptırmaya hak kazandığı sı- navda, 6 bin 192 aday yedekte kal- dı. Fen lisesi sınavlannda en ba- şarüı il, yüzde 9.27 kayanma ora- nı Ue Konya oldu. Izmir yüzde 7.39*la ikinci, Gümüşhane ise yüz- de 7.01 üe üçüncü oldu. Ankara- nın fen liselerine giriş sınavında başan yüzdesi yüzde 3.10'da kal- dı. Izmir Fen Lisesi en düşük 394 puanla öğrenci alarak birindJiği kazanırken Samsun'daki özel fen liselerine 240'ın üstünde puanla girilebüdi. Kayıt tetaşı Anadolu liseleri sınavının ar- dından yedekte kalan adaylann gözü, 23-30 temmuz tarihleri ara- sında yapılacak kesin kayıtlara çevrildi. Kesin kayıtlar sonunda Modacıların gelinlik kaprisi Pierre Cardin, Lanvin, Valentino, Balmain ve Lagerfeld gibi ünlü modacılar, 1990-91 yaa için değişik gelinlik modelleri tasarladılar. Dış Haberlcr Servisi — Batı Avrupa'da istatistikler evlilik oramnın arttığını karutlarken sadece yüksek sosyeteye mensup çevrelerde değü orta gelirli kesimlerde de eski gelenekler yeniden canlamyor ve "dügün" önemli bir "toplamsal eglence" olarak gündeme geliyor. Bu yeni durum kuşkusuz en çok modacüann işine yanyor. Kadınlann geneiliide hayatlannda bir tek kez giydikleri gelinlik, moda tasanmcılarının bin bir kaprisine konu oluyor. "The European" gazetesinin son sayısında moda yazan Lotrie Johansson, Pierre Cardin, Larrvin, Valenttno, Balnain ve Lagerfeld gibi ünlü tasanmcılann 1990-91 yazı için hazırladıklan gelinlikleri tamtırken bu "ztfaf öncesi glysöerin" kaçrnümaz olarak genel modalardan etkilendiğini belirtiyor. Pierre Cardin, şeffaf dantelli mini eteğin ustttne, boyunda fiyonk olarak toplanan ipek gelinlik önerirken en büyük yeniliği ortası boş dev Meksika tipi, yine beyaz şapkayla getiriyor. Caıdin, sade, serin bü tasanm sunuyor. Aüstair Blalr ise Doğu motiflerinden etküendiği gelinliğinde, ehrama benzer bol, geniş bir gelinlik çiziyor. Balmain Modaevi'nin baştasanmcısı Blair, bu sadeliği özellikle altın küpelerle tamamlamaya çalışmış. Taküara ağırlık veren bir başka modacı Valentino. Pembe ipekten omuz askılı, düz geünliğin sadece göğüslerde iki gül açıyor. Bu yıl Türkiye'de de büyük ilgi toplayan Chânel mankeni Brigitte Bardot benzeri Clandia Schiffer, Karl Lagerfeld'in bir kreasyonunu sunuyor. Son derece klasik, sade gelinliğin tek yeniliği goğüsten yukan bölümün tulden olması. Aynca duvak yerine de aynı tülden bir saç bandı kıülanüıyor. Nihayet Lanvin'in bu yü yarattığı iki parçaük gelinlikte, ipek askısız elbise vücut hatlannı sergilerken ince gümüş ipliklerden oluşan geniş V yakalı bluz dikkat çekiyor. Lanvin, duvak olarak da aynı ince gumuş telden oluşan bir küpe-eşarp öneriyor. Bu kreasyonun bir özelligi de sadece gelinlik olarak giyilrnemesi. Larvin'in 1990-91 >nzı için hazıriadığı bir gelinlik. boş kontenjan kalması durumun- da birinci yedek listeden kayıtlar 1-4 ağustos, ikinci yedek listeden kayıtlar da 6-9 ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Bunun so- nucunda da açık kontenjan kal- ması durumunda, 5-7 eylül tarih- leri arasında önkayıtla puan sıra- lamasına göre bu okullara öğren- ci ahnacak. Anadolu lisderine ön- kayıtla da giremeyen öğrencüer- den daha önce özel okul sınavla- nna grrerüer, bu okullara kayıt olabilme şanslaruu deneyecekler. Fen lisesine girmeye hak kaza- nan öğrencUerin kayıtlan da 23-30 temmuz tarihlen arasında yapüa- cak. Açık kontenjan kalması du- rumunda birinci yedek listeden kayıtlar 16-17 ağustos, ikinci ye- dek listeden kayıtlar 3-4 eylül ta- rihleri arasında olacak. Yine açık kontenjan kalması durumunda, 5-7 eylül tarihleri arasında önka- yıt açüacak. Fen lisesini yedek olarak kaza- nan adaylara tercih ve puan du- rumuna göre, sıralan geldiğinde hak kazandıkları okul aynca bil- dirüecek. Anadolu liseleri giriş sınavı so- nucunda 173 bin 146 adaydan 160 bini açıkta kaldı. Bunlardan 15 bi- ni ise yedek listeden sınavı kaza- narak kontenjan açıgı kalması du- rumunda, bir okula girme umu- dunu elde ettiler. Sınavda, ancak 36 il yüzde 10 başan oramnın üs- tüne çıkabildi. Büyük kentlerde- ki Anadolu liselerinde naküler yü- zünden yaşanan büyük yığümalan önlemek amacıyla getirüen yeni tercih sistemi, küçük Ulerdeki öğ- rencilere yaradı. Uç büyük ildeki öğrencüer küçük Ulerdeki Anado- lu liselerine tercihlerinde yer vere- medikleri için bu ulerdeki ilkokul- lardan Anadolu lisesi srnavma gi- ren öğrencUerin başan oranı da yüksek oldu. En başarüı il srralamasmda Hakkâri yüzde 28.80 Ue birincUi- ği aldı. Bu üde sınava giren 250 adayın 72'si asü olarak Anadolu lisesine girmeye hak kazandı. İkinci sırayi ise yüzde 26.76 ka- 7anma oranı ile Kastamonu aldı. Şarüıurfa, yüzde 23.87 kazanma oranı Ue üçüncüluğü aldı. Bu U- leri, Gümüşhane, Tunceli ve Amasya izlediler. ^Büyük kentlerdekiler şanssız Kendi il merkezlerindeki Ana- dolu liseleri dışındakileri tercih edemeyen tstanbul, Ankara ve tz- mirli ÖğrencUerin büyük bölümü, Türkive ortalamasının çok üzerin- de puan almalarına karşı açıkta kaldı. Küçük Ulerde ise bunun ter- si oldu. Şarüıurfa Siverek Anado- lu Lisesi 140, Şarüıurfa Viranse- hir Anadolu Lisesi ise 157 puan- la ögrenci ahrken Galatasaray Lisesi'nin yedek listesinde 356, ts- tanbul Nişantaşı Anadolu Lisesi'- nin yedek listesinde ise 351 puan alan adaylar yer aldı. Ankara ve Izmir'deki Anadolu liselerini 300'ün üzerinde puan alan öğren- cüer kazanamadilar. Üç büyük il- de 50 binin üzerinde ögrenci, ye- ni tercih sistemi yüzünden başka bir ildeki Anadolu lisesine girebi- leceklerken açıkta kaldılar. Ankara'da sınava katüan 17 bin 126 adaydan 848'i asU, 1687'si ise yedek olarak bir Anadolu lisesini kazandüar. tstanbul'da sınava gi- ren 33 bin 565 adayın 1356'sı asU olarak sınav kazanabüirken 2 bin 465 kişi yedek listelerine girebü- dUer. tzmir'de ise 9 bin 194 aday- dan sadece 564'ü asU listeden bir Anadolu lisesi kazanabüirken 976 öğrenci yedekkr arasına girebüdi. Üç büyuk ildeki başan oranı da katılma oramnın yüksekliği ve ye- ni tercih sistemine bağh olarak dü- şük oldu. Başan orarüan Anka- ra'da yüzde 4.95, tstanbul'da 4.03, tzmir'de ise yüzde 6.13 olarak ger- çekleşti. Ote yandan Anadolu lisesi sı- nav sonuçlannın acıklanmasından sonra, bu okullan kazanamayan öğrencüerin özel okullara girebü- me çabası sürüyor. özel okuUar- da birinci dönem önkayıtlar bu- gün sona eriyor. önkayıt başvu- rulanmn sıralandınlması sonucu, bu okullarda 14-15 temmuz tarih- leri arasında kesin kayıt yaptın- labüecek. "LeMonde"un Türkiye muhabiri Jean-Pierre Thieck'i bugün uğurluyoruz Gerçek dost, mükeınmel gazeteci RAGEP DURAN tri yarıydı, ama müthiş ince ruhluydu. Okyanus küJtürlü ve bügiliydi, ama olağanüstü alçak- gönülluydü. 41 yaşındaydı. Tür- kiye'yi ve Turkleri o kadar çok se- verdi ki Paris'teki evi bile Türk mahallesindeydi. Oxford, San Francisco, Şam, Beynıt, Chicago gibi kentlerde yaşamıştı, ama en çok Cihangir'de Boğaz'a nazır evini severdi. 18. yüzyıl Halep kenti üzerine çahşıyordu. Akade- misyendi. Beyazıt Kütüphanesi- nde ya da Topkapı Sarayı'mn ki- taphğında geçirirdi vaktini. Ama tozlu-paslı tarihçilerden değildı. Gününü gün eden, neşe dolu, açık renk güler gözleriyle sanki hep acelesi vardı. Kendisini ciddiye almazdı, ama yaptığı işı ciddiye alırdı. Kendisiyle alay etmesini büen na- dir insanlardan biriydi. Son yıllarda Güneydoğu Ana- dolu'ya merak salmıştı. Kürt ta- rihini derinlemesine inceliyordu. Divarbakır'da, Hakkâri'de hafta- zetecüerden ayıran önemli iki özelligi vardı. Bir kere her olaya 24 saat sonra unutulup gidüecek bir haber gözuyle değü, neredeyse bir doktora konusu gözüyle ba- Jean-Pierre Thieck, kendisini ciddiye almazdı, ama yaptığı işi ciddiye alırdı. Kendisiyle dalga geçmesini bilen nadir insanlardandı. Bugün Paris'te toprağa verilecek Jean-Pierre için, Türkiye'deki dostlan da saat 19.00'da Ortaköy'de bir araya gelecekler. lar geçirdiği olurdu. Yavaş yavaş Kürtçe de öğrenmeye başlamıştı. Arapça, Farsça ve Türkçe büen birisi için çok zor değüdi bu ye- ni dili öğrenmek. Jean-Pierre'i diğer yabancı ga- kardı. Eğitimsel ve kultürel geç- mişi ve Le Monde"un niteliği bu- nu gerektiriyordu. Aynca Tûrki- ye'ye Batılı perspektifle değü, Türkiyeli açısından yaklaşırdı. Osmanh tmparatorluğu ve ts- lamiyet konulanndaki derin bil- gisinin yanı sıra bu özgün bakış açısını sağlayan bir başka etmen de onun Türkiye sevgisiydi. Le Monde'un dış haberler ser- vis şefı Jacques Amalric, onun için kaleme aldığı yazıda, hasta- hğı nedeniyle ölüme mahkûm ol- duğunu iki yüdır bUdiğini hatır- latıyor ve "Soouna kadar cesnr- ca ve rnhnna sinmiş yaşam tnt- kosayla mâcadele etti" diyor. Jean-Pierre bugün Paris'te Kre-Lachaise mezarlığımn kre- matoryumunda doğaya kanşa- cak. Türkiye'deki dostlan da bu- gün saat 19.00'da Ortaköy'de bir araya gelecekler. Boğaz'a bir çe- lenk bırakmak için. Çelengin çi- çekleri belki batar, belki de akın- tıya sürüklenip bir sahüe vurur ve solar. Ama o çiçeğin kendisi ve adı hep vardır. Sadri Alışık hastane degiştirdi • tstanbul Haber Servisi — Girdiği siroz koması nedeniyle 5 gündur Amiral Bristol Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde destekleyici ilaç tedavisi gören sanatçı Sadri Alışık, Yeşilköy'deki International Hospital'a kaldınldı. Amerika'dan geldiği bildirilen bir doktorun kontrolunden sonra dun 24.00 sıralarında International Hospital'a kaldırılan Sadri Alışık'a karaciğer nakli yapılabilecegi belirtildi. Alışık'ın koma halinin sürdüğü kaydedildi. llk"Snack-W • ROMA (AA) — Ayaküstü yemek yenen "fast food" ya da "snack- bar"lann, sanıldığı gibi hızlı kent yaşamımn geregi olarak kurulmuş yerler olmadığı, eski Romalılann bir icadı oldugu bildiriklL Tarihin ilk snack-ban, Roma devrindeki Ostia kentinde, "Thennopoliuın" adı altında kurulmuş. Başkent Roma'ya 23 kilometre mesafede bulunan eski Ostia kentinin bulunduğu bölgede yapılan kazı çaiışmaları, günümüzde "fast-food" olarak bilinen restoran tipine MS 125 yılında da rastlandığını kanıthyor. Kazı çalışmalanndan edinilen bilgiye göre "Thennopolium", o dönemde bölgeyi gezen turistlerin önemli bir uğrak yeriymiş... Kilisede homoeeksüellik • TOWNSVILLE-SAN FRANCİSCO (AA) — Homoseksüellerin toplum içindeki konumlan ve bazı özel mesleklere kabul edilip edilemeyecekleri Ue ügüi tartışmalar devam ediyor. Bu tartışmalar zaman zaman ılginç çelişkilerin de ortaya çıkmasına yol açıyor. örneğin Avustralya'da Katolik ailelerin kurduğu bir örgüt, homoseksüellerin "ne olduklannı" belirten giysUer giymelerini vc yaptıklan işin günah oldugu konusunda kendilerine nasihat edilmesini isterken homoseksüel papazlann işe ahnması nedeniyle iki kiüse hakkında kovusturma açtıran Lutherci bir piskopos, homoseksüel ilişkiye girmedikleri sürece papazlann homoseksüel olmalanna karşı çıkmadığını soyledi. Eğirdir göltinr koruma • E&RDtR (AA) — GöUer bölgesinin en büyük, Turkiye'nin ise dördüncü büyük gölü olan ve 4.5 milyon ton içüebUir suya sahip Eğirdir Gölü'nün kıyıları korumaya alındı. Eğirdir Kaymakamı Necati Çelebioğlu, amaçlanmn Eğirdir Gölü'nü turizme kazandırmak ve gölün doğal güzelliğini korumak olduğunu belirterek göl çevresinde 0-300 mctreye kadar olan alanlarda yapılaşmanın yasaklandığuu bildirdi. Kamplara kütüphane • ANTALYA (Cnmkuriyet) — Dinlenceye gelen yerli ve yabancı konuklann okuma gereksinimlerine katkıda bulunmak amacıyla Antalya Kültür Müdürlügû tarafından ban yörelerdeki dinlenme kampianna "kamp kütüphaneleri" açılacağı bildirildi. Kültür Müdürlüğü yetkilileri, Antalya Tekelioğlu Halk Kütüphanesi'nde, bakanlık tarafından gönderilen bütünüyle yeni kitaplardan oluşan koleksiyonun, turizm dinlenme kamplannda okurlara sunulacağmı söylediler. Yok olan hayvan nesilleri • WASHINGTON (ANKA) — Dünyadaki çevre sorunlannın giderek büyümesi ve doğal yasama özen gösterilmemesi sonucu, birçok hayvan neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu belirlendi. ABD Içişleri Bakanlıgı'na bağh "Bahk ve Vahşi Hayvanlar Kunıluşu" tarafından derlenen bilgüere göre 16 memeli hayvan ve 5 kuş türünün nesli giderek azahyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle