Katalog

11 TEMMUZ 1990 CÜNEYT ARCAYÛREK yazıyor HABERLER CUMHURÎYET/9 Sıcak günde,sıcak olaylarANKARA — Hac öTayından sonra siyasetin seyir detterinde güncel şu notlar yazılı: Erdal Inönû, öncekı gün hac olayındakı sorumlulukları sapta- mak, alınan ve alınacak önlem- leri gözden geçirmek ıçin 'hükü- metin MeclisT toplantıya çağır- masını istiyor. Devlet Bakanı Çıçek, dönmüş gelmiş, havaalanında Suudilerı rahatsız etmemeye özen göste- rerek, Mekke'mn sorumlulukla- nnı söytemeye çalışmış. Bakan- lar Kurulu toplanmış, TV'dekı özenli açıklama daha çok me- muriara yapılacak temmuz zam- mıyta ilgili. Inönü'nün hükümeti Meclis 1 te göreve çağıran sözleri bir ku- laktan girmiş, ötekinden çıkmış. Akbulut'un kılı kıpırdamıyor Ola ki Meclis'ı düşünmüyor. Işte hü- kümet! Dirayetlı, güçlü ve her sorunu altedecek kadar kendi- ne güveniyor. Onceki gece TV'den ana mu- halefetin sesı duyulunca, kulis- te bir kıpırdanma seziliyor Da- ha doğrusu gazete büroları si- yaset mantığına göre muhalefe- tin Meclis'ı olağanüstu toplantı- ya çağırma gırtşiminde butuna- cağını varsayıyorlar. Oysa matematık durum, ne ana muhalefetın ne de DYP'nın çağnyı gerçekle^tırmesıne ola- nak tanıyor. Meclis'in beşte bi- ri, kesın rakam 90 imzalı başvu- ru, hemen işlem görebilir. SHP, gıdenlar kalanlar arasında 81 ra- karomda. Dokuzluk eksıği var. p f P ise zaten 55 mılletvekili olan bir grup. Öyleyse? Kuşku- suz akla ikı muhalefetin öncekı gece ilişki kurarak toplam 136 milletvekılının ımzalayacağı baş- vuruyla Meclıs'in hemen toplarv masını sağlayabıieceğı takılıyor. DYP Grup Başkanvekıli Vefa Tanır'la SHP Grup Başkanveki- ' Onur Kumbaracıbaşı'nın tele- »n görüşmelerı yaparak ortak başvuru üzennde zemin oluştur- dukları yayılıyor. Dün sabah durum: Vefa Tanır, SHP ile ılışkı kurulduğunu doğ- rulamıyor. Baykal, Strasbourg a gitmiş. Kumbaracıbaşı ıse ça- nak anten davası nedeniyle İz- mit'te, Erdal inönü ise ABD'nin Yunanıstan'a verdiğı "saldırıya kafşı müşterek savunma" gü- vencesinı elestiren basın toplan-% tıs; yapıyor. İnönü, Meclıs toplantısına de- ğinmiyor. Gazetecı ıse bu konu- dakı gırışım olasılığını sormuyor. Bu arada DYP, bir burun farkıy- la, siyasettekı yanşı önde gotür- me çabasıyla Meclis'e 55 ımza- tı bir başvuruda bulunuyor. El- bette DYP imzaları olağanüstu toplantıya yeterlı değıl. Ne var ki DYP 'Meclıs başkanının çağrı yetkisini' kullanmasını istiyor. Meclıs Başkanımız Kaya Er- dem ise denizden başını çıkara- mayan devlet büyüklerimizden biri. Dün sabah başkentteki sek- reteryası başkanın henüz tatil- den dönmedığinı söylerken bu- lunduğu yerın telefon numara- sını isteyenlere kısa yanıt verı- yor: Başkanımız seyır halınde. Telefonu belli değil." Telefon mucizesinin gerçek- leştiğı bir dönemde 'seyir halın- dekı vasıtalarda' bıle iletışım aracı bulunduğu bilinırken, alı- nan yanıt, doğrusu TÖ hesabı- na yadırgatıcı oluyor. Öğle üze- rı Meclıs'e gelen DYP başvuru- su herhalde 'seyır halindeki araca' iletıliyor veşimdi, Meclis başkanımız karar verme duru- muna gırıyor. Dün akşam du- rum belki aydınlığa kavuşur, bel- ki kavuşmaz noktadaydı. Kaya Erdem, yetkisini kullanırsa, Meclıs, hac faciasını enine bo- yuna görüşmek üzere 18 tem- muzda toplanabilir. Ya da DYP'nin istediğı tarihı gerçek- leştırmemek için bakarsınız bir gün önce dört gün sonraya alı- nabilir. Bu arada memur maaşları, güncelleşiyor. Art sıralarda bir devlet memuru 288 bmden 362 bine yükseliyor. Yetmış dört bın fark. Üç beş kilo et. Çoluk ço- cuk, eş giderlerı kış oncesi hep- si içinde. Ya genel müdür 1.657.419'dan 2.079.164'e. Mıllet- vekili? 4.967.000'den 6.244.188'e. Bütçe açığı ise 20 trilyondan 255'a doğru çıkıyor. Gönlü bu kadar gani bir devle- tin bahşettiklenni memur kesı- mi nasıi harcayacağını duşüne dursun, bir başkası daha var başkentte kı dışarıya göstermi- yor, ama kafası kaygılarla yüklü TRT genel müdürûnün koltu- ğu sallanıyor. Rüzgârın estiğı yö- ne doğru karar verdiğı savları, söylendığine göre Çankaya'ya da egemen olmaya başlamış Şöyle sağlıklı, dedıği dedik, ne muhalefet tanır ne kamuoyu bir yeni genel müdür bulunması için Çankaya'nın istekleri perde perde aşağılara iniyormuş. Ye- ni genel müdür adayı ise Çan- kaya sözcüsü, büyükelci dostu- muz Kaya Toperi. Hodri Meydan konusunda TRT Yönetim Kurulu'nun alaca- ğı karar, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu na gelecek. Şa- yet orada TRT genel müdürü- nün tarafsıziığı koruyamadığı so- nucuna varılırsa, bugünkü ge- nel müdüre haydi güle güle, za- ten hazır, selam olsun yeni ge- nel müdüre. Sıcaklar bastırıyor, fazla dert etmeyin sorurtarı. Kalp, yüksek tansiyon, beyin kanaması olaylarında yükselme görükJüğü rivayet olunuyor da... ANAP MKYK toplandı Akbulut: Pakdemirli ANAPTı olamadıANAP MKYK toplantısında 19 ağustostaki yerel seçimler nedeniyle il ve ilçelerdeki delege seçimleri başlangıç tarihi Türkiye genelinde 3 eylüle ertelendi. Ertelemenin büyük kongre tarihini bir ay geciktirmesi bekleniyor. Başbakan Akbulut, Ekrem Pakdemirli'nin 'ANAP zayıfladı' sözlerine karşılık 'kendisi bir türlü ANAP'lı olamamıştı zaten' dedi. Güzel de toplantı sonrası yaptığı açıklamada genel başkanlığa iki adayın olacağım belirterek 'Biri ben, diğeri bay x. Onun kim olacağım da Sayın Özal'a sorun' dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — ANAP Merkez Karar ve Yonetim Kurulu (MKYK) üçe teş- kılatlannda 1 ağustosta başlaması gereken delege seçimlerinin Türki- ye genelinde 3 eylul tarihine erte- İenmesinı kararlaştırdı. Erteleme- nin buyuk kongre takvimini bir ay geciktirebıleceği kaydedildi. Baş- bakan Yıldırıra Akbulut, bazı tu- zuk değişıklıklerınin de benimsen- diği toplantıdan ayrılırken, ANAP Manisa Mılletvekili Ek- rem Pakdemirli'nin, "ANAP zayıfladı" sozlerini anımsatan ga- zetecilere, "Kendisi bir turlu ANAP'lı olamamıştı zaten" kar- şılığaru verdı. Genel başkanlığa iki ismin aday olacağını belirten ANAP Gaâantep Milletvekili Ha- san Celal Güzel de "Diğer adayıo kim olacağım Sayın Özal'a sorun" diye konuştu. Toplantıda kongre- nin çarşaf liöteyle yapüması karar- laştırıldı. ANAP Merkez Karar ve Yöne- tim Kurulu dun Başbakan Yıldı- nm Akbulut başkanlığında top- landı. Yaklaşık 8 saat süren top- lantıya Hasan Celal Güzel, yanm saatlik gecikmeyle katıldı. Başba- kan Yıldınm Akbulut'un yedi sa- atlik bölümune katıldığı toplan- tının son bir saatine ANAP Teş- kilat Başkanı Orhan Demirtaş başkanlık yaptı. Toplantı sürerken saat 13.30'da bir açıklama yapan ANAP Basın Yayın, Tanıüna ve Halkla îlişkiler Başkanı Galip Demirel, "Başba- kan Yıldınm Akbulut'un delege seçimlerinin 19 ağustos yerel se- çimleri nedeniyle ertelenmesine karşı olduğunu" belirterek, "Er- teleme söz konusu değil, ama is- teyen ilçe teşkilatı delege seçimle- rini yerel seçimlerden sonra yapa- bilir" dedi. Ancak daha sonra er- teleme oneris.nin ANAP'ın seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı tbrahim Özdemir tara- fından gündeme getirildiği, Akbu- lut'un da öneriyi "fikir belirtme- den tartışmaya açtığı" oğrenildi. Edinilen bilgiye göre Gazıantep Mılletvekili Hasan Celal Guzel, tartışma sırasında "Bo erteleme biiyıik kongreyi geciktirmez mi" diye sordu. Tartışma sonucunda delege seçimlerinin başlangıç ta- rihinin Turkiye genelinde 1 ağus- tos yenne 3 eylule ertelenmesi it- tifakla kararlaştınldı. Genel başkan yardımcüanndan Galip Demirel, delege seçimlerinin ertelenmesinin "büyük kongre takvimini etkilemeyeceğmi" belir- tırken, Genel Başkan Yardımcısı Orhan Demirtaş ise "kongre tari- hinin en az bir ay ileriye kayaca- ğını" söyledi. Başbakan Yıldınm Akbulut, MKYK toplantısını Amerikan Sa- vunma Bakanı Ricnard Cheney ile olan goruşmesi nedeniyle saat 17.00'de terk ederken, gazetecile- rin "Sayın Pakdemirli ANAP'ın zayıfladığını, sizin gideceğinizi soyhıyor" biçimindeki sorusu üze- rine şu yanıtı verdi: "ANAP zayıflaraış mı itniş gö- relim bakalım. Pakdemirli ANAP'ın başanlannı göremiyor berhalde. Kendisi bir türlu ANAP'lı olamamıştı zaten." Toplantımn öğleden sonraki bölumunde hiçbir MKYK uyesi- nin dışarıya çıkmaması dıkkat çekti. Kongrelerde "çarşaf liste" uygulanmasına ilişkin önerinin ^ALDIRI ABD SAVUNMA BAKANI CHENEY^İIN TÜRKİYE^YE GELİŞİNİ PROTESTO İÇİN YAPILDr Mc DonaldVa molotof kokteylli saldırılstanbul Haber Servisi — Be- yazıt'taki McDonald's, yabancı uyruklu olduklan sanılan 6 kişi- lik bir grubun molotof kokteylli sopah saldınsına uğradı. Dün, Beyazıt McDonald's'a gelen ve "Yankee go bome" diye bagıran saldırganlar, giriş salonuna ve çevTeye molotof kokteylleri attı, ellerindeki sopalarla camlan kıra- rak kaçtılar. Olay sonrası gazete- lere telefon açan ve kimliğinı giz- leyen bir kişi, "Sakhnyı ABD Sa- vunma Bakanı Richard Cheney'- in Türkiye'ye gelişini protesto et- mek İÇİB yapbk" dedi. Bir süre önce Taksim'deki McDonald's'ın basılıp kurşunlan- masından sonra Beyazıt'taki McDonald's'ta dün meydana ge- len olay, içerideki muşteriler ile çevrede heyecana yol açtı. Görgü tanıklarından ve polis yetküüerinden edinilen bilgiye gö- re, dün saat 11.15 sıralannda Be- yazıt'taki McDonald's'a gelen 6 kişilik bir grup, hamburger ve benzen yıyecekler alarak ellerin- deki torbalarla üst kata çıktılar. Bir süre burada yemek yiyen sal- dırganlar, daha sonra torba için- de geürdikleri molotof kokteyli ve sopalan çıkaıtarak alt kattaki sa- lona indiler. tçeride kalabalık bir müşteri gnıbuna karşın, 6 saldırgan mo- tolof kokteyllerini yerlere atarak çevreyi tutuşturmak istediler. Bu arada ellerindeki sopalarla duvar- lardaki ayna ve kapı camlannı parçaladılar. Saldırganların, yabancı dilde 'YANKEE GO HOME" — Beyazıl'taki Mc Donald'sa gelen 6 kişi, ye- mek yedikten sonra torba içinde getirdikleri molotof kokte>llerini yerle- re atarak çevreyi tutuşturmakfetedfler.SakUrganlar 'jankee go homt' (ya- bancı defol) diye bağırarak camlan kırddar. (Fotograf: Ugur Gunyuzl konuştuklan belirtildi. Görgü ta- nıkları, saruklann bazen de tngi- lizce olarak "Yankee go home" diye bagırdıklannı söylediler. Kısa süre sonra olay yerine ge- len guvenlik güçleri yaya olarak kaçan saldırganların izine rastla- yamadı. Siyasi Şube'ye bağlı ekip- ler çevrede yaptıklan aramada, molotof kokteyli parçalan, sopa- lar ve bazı büdinler buldu. Bu arada atılan molotof kokteyller nedeniyle çevrede başlayan yan- gın personel tarafından büyume- den söndurüldü. McDonald's yetkilileri, olay hakkında konuşmaktan çekinir- ken polis yetkilileri, saldırganla- nn yabancı uyruklu olduklannın sanıldığını söylediler. Adıru vermek istemeyen bir görgü tanığı, "Samnrn 6 kişilik bir grupta. Önce yemeklerini al- dılar ve yukanya çıkDlar. Bir su- re sonra ellerinde sopa ve şişeler- le aşagıya indiler. Çığlık atarak bağırdılar. Şişedeki mazotlan tu- tuşturup yerlere arblar. Ne söyle- dikleri anlaşılmıyordu. Hepsi es- mer ve siyah saçlıydı. Daha çok tranlılara benziyorlardı. Yaşlan 28-30 arasındaydı. Hptta anüann- da 40-45 yaşlannda birisi de vardı" dedi. Polis yetkilileri, kaçan sanıkla- rtn aranmaya başlandığını, ipuç- larının değerlendirileceğini, saldı- rırun başka nedenlerinin olup ol- madığının araştınldığını kaydet- tı. SİNEMA • TİYATRO • GÖSTERİ PERA 146 97 38-132 64 26 ADLİYE BASKINI OLUR BÖYLE VAKALAR NEW YORK POLİSİ YAKALAR ALIP GÖTÜRÜR MERKEZ'e REZİL OLURSUN HERKESE ANTHONY EDWARDS • FOREST WHITAKER YÖNjJRICHARD BENJAM1N BARIŞ İÇİN GELDİM -i İKARANUK MELEK DOLPH LUNGREN BR1AN BENBEN |Yon: CRAIG R.BAXLEY 1989 CANNES EN İYİ YÖNETMEN OOOLO YÖJLEMIRÇİNGENELER ZAMANl KUSTURtCA* TIME OF THE GYPStES - ^ UİT K»KA» [337 80 K| 11 X U 00-17 00-21 00 S KOZA HOWARO utı a» am m cı SEVİMLİ PATİLER MAJUCHAJtMON Yö« W î l i ÎİB1 DANİEL DAY LEVVIS En tyı Erkek Ovuncu Odülu BRENDA FRICKER En hı Yardıma Kadm _ O\unçu Oduİu JİM SHERİDAN 1990 YILININ İKİ OSCARIı FİLMİ (SOL AYAGIM) »e»»Blu CEP FITKS 149 01 66-1200-14 15-I6-3O-H46-?1 15 Kldıkly MO0A 337 01 28-11 00-13 00-15 15-17 30-1930 21 X B»kırko< KftRY* 542 I I 72 I 0(H3 00-15 15-17 30-1930-2! 30 «nkarj ETI Sanat «lırVezı 229 62 80-12 15-1430-1845 19.00-21 15 Ufieyince uçabilir, bir darala suda boğulabilir, çakıl taşının altında ezilebilirlerdi. Adaletin acımasu e)i StalloneKobra! Gerçek bir kobra yılanı kadar tehlikeli, hızlı, can alıa... STA1LOME KOBRA SYLVESTER B«GITTE MELSEN STAUONE X», Scyoglu FİT*5 149 01 66; 12.00-14.15-16 30-I8.45-21.1S B(«ıktl« MISTIK 160 ?5 25/11 OO-1100-150O-1700I9İB-21.15 »»kılki, «ENK 572 18 63/11 OO-llOB-1500-17 0O-I9.OO-21.00 hntiLnil NH.GÜL 586 12 96/II 0O-I10D 1500-17 0O-19.0O-21.I5 Tıpkıpı SUB 523 87 12 ' II 30-1330 1530 17 30-1930-îl 15 ArkarıBATI 118 B3 23'I2 15-1430-1645-1900-2115 3 kişi tutuklandı EYVAH! 3 HAFTA KUCULDU "Honey i Shnınk the K«îs' Beyo«lu EMEK 144 M 38 1200 14 1S-'6 30-18 45-2115 Kadıkoy REKS 336 01 12 12 00-1415-1630-18 45-2115 Ankara AKUN I27 76 56- 1215-14 30-16 45-19 00-21 15 Izmır IZMİR 214 261 12 15-14 30-16 45 19 00-2115 BalıkesifSAN 11060 1215-14 15-1615-2115 Kaıagumrok STHO 521 04 08 11 00-13 00-15 00 17 00-19 00-21 00 Her oyun masum değildîr! GörduMermızın bir hayal oiması ıcın yalvaracaksınız 1 Suadıye ATUNTIK ı3554370ı 11 00-1300 1500 1 700-19 30-21 30 Bakırksy 74 (572 0444) 11 00-13 00-1500 T 00-1930-21 30 Kadıkov »S ı3360050l 1100-1300-1500-1700-1930 21 30 Beyoğlu ATLAS 1437578 ,200-14 15-1630-18 45-2115 Osmanbey GAZI 1179665) 11 00 1300-1500-17 15-19 30-21 15 tstanbul Haber Servisi — tstan- bul Adliyesi önünde onceki hafta meydana gelen kanlı saldırıyı ger- çekleştirdikleri savıyla gözaltına alınan uç kişi dün tutuklandı. Ay- rıca saldırıya katıldıklan gerekçe- siyle dört sanık hakkında da gı- yabi tutuklarna karan verildi. Sa- ruklann savctlığa getirüişı sırasın- da olası bir saldırı için çok geniş guvenlik önleraleri alındı. Olaydan bir süre sonra gözaltı- na alınarak polisçe sorgulanan Van'ın Başkale ilçesindeki Şeref- han asiretinin reısi Mustafa Bay- ram, oğlu Levent Bayrara ile Ab- dıilaziz Balakan dun geniş guven- lik önlemleri altında lstanbul Ad- liyesi'ne getirildiler. Adliye çevre- sini kuşatan polisin olası bir sal- dınya karşı, adliye karşısındaki se- tüstüne ve çevreye otomatik silahlı devriyeler yerleştirdiği gözlendi. Önce savcı Aytekin Gani Ataman tarafından sorgulanan sanıklar, daha sonra tutuklanmaları iste- miyle lstanbul 1. Sulh Ceza Mah- kemesi'ne çıkarıldılar. Mahkerae 1986'da Mardin Kı- altepe'de Sincar aşiretınce öldü- -uldüğu öne sürülen ŞeTefhan aşi- •etinden Omer Bayram'ın ıntika- mını almak için Sincar aşiretine sı- lahlı saldırı duzenlediklerı gerek- çesiyle üç sanığı da tutukladı. Yargıç Suat Çimenli, sanık Mustafa Bayram'ın suça azmettir- mek, Levent Bayram ile Abdüla- ziz Balakan'ın da planlı olarak kan davası nedeniyle adam öldür- mek suçundan tutuklandıklannı bildirdi. Yargıç, aynca saldınya katılan Kenan, Halis, Nusret ve Musa Bayram adlı dört kişinin de gıyablannda tutuklama karan ve- rildığinı bildirdi. Van'da bulunan gıyabi tutuklu dört sanığın yaka- lanması için emniyete yaa gönde- rihrken, tutuklanan üç sanık ge- niş guvenlik önlemleri altında Bayrampaşa Cezaevi'ne gö- tiıruldu. Gazeteci Samı Başaran'ı öldür- mek, Ahmet Altınkaya'yı yarala- maktan yargılanan Mardin'in Sin- car aşiret reısi Cemal Sincar'ın 29 Haziran 1990 tarihindeki duruş- masından çıkan yakınlan üzerine tstanbul Adliyesi önünde iki ka- laşnıkov ve bir brovraing marka otomatik silahla yaylım ateşi açıl- mış, saldırıda Kânm Özkul ile Be- şir Sinanoğlu adlı yuntaşlar öl- müştü. Aralannda Sincar aşireti- ne mensup 15 kişi de yaralanmış- tı. Polis tarafından saldınmn iki aşiret arasındaki kan davasından meydana geldiğı açıklanmış, sal- dırıyı planladığı ve silablan sağ- ladığı öne sürülen Mustafa Bay- ram olaydan sonra Van'da gözal- tına alınarak lstanbul'a geti- rilmişti. Veliler soluk sohığa 11 TEMMUZ/15 TEMMUZ Yalnız 5 Konser «HfTlrt • VAKKOUMATdamlSl 1571 • VAKKOHAMA SımKyt 360 «0 90 KUMCIIHISAU 1S7 75 50 «aeınden TIMINtUll* Saat 21.15de RUMELİHİSAR1 AÇIKHAVA TİYATROSU tşte şehrin en sert iki polisi. K-9 birinin kod adı. Diğerinden tek farkı kulaklan... JAMES BELUSHI K-9 BEYOfiLU (1513240) 1200-14 15-16 30-19-0O-2115 Kadıkkov SUREYYA (336 0682) 1100-1300-15 00-17 00-19 00-2145 »nkara METROPflL (125 74 78) 1?15-14 30-16 45-19 00-2115 REKIAM FİLMİ Bft6fTtMIMDA FIDfl 149 60 Sinema-Tıyatro-Gösten Duyurulannız .İçin 146 97 38-132 64 26 (Baftarafi 1. Sayfada) mayan veliler, kısa bir sure de ol- sa ön kayıt yaptıramama endişesi taşıdılar. Hatta baa veliler, Anka- ra'ya giderek kartlarını elden al- dılar. Milli Eğitim Bakanlıgı yet- kilileri, yaklaşık 300 puan kartı- nın velilere ulaşmama nedenlerı- ni şöyle açıkladılar: "Milli Egitim Bakanlıgı Ölçme, Değerlendinne ve Yerleştirme Merkezi (ÖDYM), kartlan iadeli Uahhütlü olarak yolladı. Postacı- lar, evde balunmayan adaylann puan kartlarını iade ettiler ve bun- lar bize geri geldi. Posta kodlan yanlış yazılan adrrslere gonderilen puan kartlan da bize geri gonde- rildi. Bu puan kartlannın tiimü- nü Acele Posta Servisi ile Sınav Yunitme Kurulu'na gönderdik. Doğru posta kodlannı bulduğu- muz adreslere de puan kartlannı bir kez daha yolladık. Ankara'ya gelen velilere de puan kartlarını el- den verdik." Sınav Yurutme Kurulu Başka- nı Mehmet Çamoğlu, puan kart- lan kendılerine ulaşır ulaşmaz ve- lilere duyuracaklannı söyledi. Ça- moğlu, puan kartlan ellerinde ol- maşan velilerin ön kayıt yaptıra- bilmeleri için tum özel okullara gendge gönderdiklerini belirterek, velileri rahatlatacak şu açıklama- yı yaptı: "Okullara gönderdiğûniz gend- ge uyannca, puan kartı olmayan adaylann ön kayitlan, velilerin be- yanı, listede adayın adının bulun- ması ve imza karşılığında yapıla- cak. lmza da yapılabilecek bir yanlışlıgın daha sonra kanşıklığa yol açmaması için alınacak." Bu arada, Ozel Okullar Derne- ğı Başkanı Dündar Uçar. kesin ka- yıtlar tamamlandığında bazı özel okullarda kontenjan açığı kalma- sımn normal olduğunu, kontenja- nı aoıuurmak ıçın fiyat indirimi yapılmasının söz konusu olmadı- ğını söyledi. Velilerin kayıt için telaş etmele- rine gerek olmadığını beürten Uçar, "Anadolu liseleri sınavmı kazansa bile istediği özel oknla gitmeye kararlı çocuklar var. Maddi durumhm iyi olan bazı ve- liler öncelikle özel okullan tercih ediyoriar. Maddi durumlan ço- cnklannı özel bir okulda okuta- cak duzeyde olmayan veliler ise eğer çocuklan Anadolu liseleri sı- navını kazandıysa tercihlerini bu yonde kullanacaklar. Bir sure okuldan okula koşturup, kayıt de- ğiştirme olacaktır, ama bu dogal- dır" dedi. uzun süre tartışıldıktan sonra ka- bul edildiği kaydedildi. öneriye Turizm Bakanı Ilban Aküzüm ile Rize Milletvekili Mesut Ydmaz'- ın karşı çıktıklan ve ayn listelerlc kongre yapılmasını istedikleri öğ- renildi. Hasan Celal Guzel, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, "dele- ge seçimlerinin erteknmesinin bö- yük kongre tarihini en az bir ay geciktirecegini" belirterek şunla- rı söyledi: "Bu sorayu bana değil, daha önce kongre eylnlde rapılsın diye ortaya çıkan Sayın Yılmaz ve Pak- demirli'ye sorun. Zaten kongrenin ocak ayında yapılması karariaşd- nlmışü. Artık şubatta olsa da bir önemi yok. Biz bunun mücadele- sini daha önce vermiştik." Kongre öncesi Pakdemirli ve Yılmaz ile göruşmedığını kayde- den Güzel, "Genel başkanlıku iki •day olacak. Biri ben, biri de bay X" dedi. Gazetecilerin "tkind aday kim olacak" sorusuna ise Güzel, "Onu da Sayın Özal'a sorun" karşılı|ını verdi. MKYK toplantısında tuzüğün genel başkan secimıni düzenleyen 63. maddesi Siyasi Partiler Yasa- sı'ndakj son değişıkliğe uygun ha- le getirilerek "Genel başkan a n verilmeksizin beş defadan daha fazla secilemez" ibaresi kaldınl- dı. Tuzükte yapılan diğer değişik- liklerle de il ve ılçe başkanlanna "en fazla üç yıl için süresiz secil- me olanagı" getirildi ve geçici 2. maddeye geçici bir hükum eklene- rek, büyük kongrede parti kimlik kartı bulundurulması bir defaya mahsus olmak üzere zorunlu ol- maktan çıkarüdı. ANAP Teşkilat Başkam Orhan Demirtaş toplantıdan sonra yap- tığı açıklamada delege seçimleri- nin erteknmesinin kongre tarihi- ni etkilemeyeceğini söyledi. Dev- let Bakanı Mehmet Keçeciler ise ertelemenin "19 agustos yerel se- çimlerine verdikleri onemi göster- digini" kaydetti. Mesut Yılmaz, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, "Toplanü konusunda bir değerlendirme yap- mak dunımunda değilim" dedi. Delege seçimlerinin ertelenmesine teknik nedenlerle karşı çıktığını kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu: "Erteleme kongreyi kısa bir sü- re aksatabilir. Biz kongre takvimi- nin normal uygulanması dnrn- munda ertelemeye karşı çıkmıyo- rnz. Ancak bu konuda bazı aksak- hklar olduğunu goruyornz. Teşki- lat başkanlığı iyi çalışmıyor. Of- neğin cumburiyet savahgın* goti- derilmesi gereken listeler ktfatf- sunda oldugu gibi." Dünya Nüfus Günü bugün kutlanıyor Vehbi Koç, "Türkiye'nin nüfus artış hızı ekonomik ve sosyal kalkınmayla paralellik göstermelidir" dedi. Haber Merkezi — Dünya Nü- fus Günü bugün bütün dunyada kutlanıyor. Birleşmiş Milleüer Nüfus Fonu Genel Direktörü Dr. Nafiz Sadık, Dünya Nüfus Günü dolayısıyla dün yaptığı açıklama- da, dünya nüfusunun saniyede 3, günde 250 bin kişi arttığına işa- ret ederek, bu artış hızıyla 2000 yı- lında durrya nüfusunun 6.25 mil- yara ulaşacağını söyledi. Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Yönetim Kurulu Başkam Vehbi Koç da Türkiye'nin nufus artış hı- zının ekonomik ve sosyal kalkın- mayla paralellik göstermesi gerek- tiğini belirtti. Birleşmiş Milletler Ntifus Fo- nu'nun (UNFPA) Genel Direktö- rü DT. Nafiz Sadık, açıklamasın- da, 5.3 milyar olan dünya nüfu- sunun 2000 yüında 6.25 milyara ulasacağım belirterek, bugünkü artış hızıyla, dünya nüfusunun sa- niyede 3, günde 250 bin, yüda ise 90-100 milyon kişi arttığını ıfade ettı. Bu sorunun butün dünyayı il- gilendirdiğini kaydeden Dr. Sadık, nüfus hareketlerinin en çok Afiv ka, Asya ve Latin Amerika'yı et- kilediğini ve nufus artışının he- men hemen sadece bu bölgelerde görüldüğünü belirtti. Dr. Sadık açıklamasında ayn- ca, artan nüfusun daha fazla top- rak, gıda ve çalışma alam gerek- tirdiğinı, kaynaklann dengeli ol- maması halinde ise artışın, ulke- lere okul, temel sağlık hizmetleri, konut ve diğer hizmet alanlann- da ağır yükler getirdiğini kaydet- ti. Açıklamasında, "Yavaş ve den- geli bir nüfus artışının butün in- sanlann yaranna olacağım" belir- ten Dr. Sadık, "Hukumetleri, özellikle kadın ve kızlara yönelik egitime, sağlık hizmetlerine ve aile planlamasına daha fazla yatınm yapmaya" çağırdı. Türkiye Aile Sağlığı ve Planla- ması Vakfı Yönetim Kurulu Baş- kam Vehbi Koç da dün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin nufus ar- tış hızırun gelişmekte olan ülkeler ortalamasının da üzerinde oldu- ğuna işaret ederek şöyle dedi: "Nüfus artışımtz ekonomik ve sosyal kalkınmamıza paralel ol- malıdır. Nufus artış hızında mey- dana gelecek düşüş ile ekonomi- de daha çok tasarruf, daha fazla verimli alanlara yatınm yapılaca- ğı açıktır. Bu da daha fazla refah ve daha az işsizlik demektir."