20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Arafat'ı öldtirme planı • AMMAN (AA) — tsrail'in, aralannda Filistin Devlet Başkaıu Yaser Arafat'ın da bulunduğu Filistinli liderleri öldürmeyi planJadığı öne sürûldü. Adlanıun sakh kalma«npı isteyen Filistin kaynaklan, Irak ve TUnus'taki FKÖ liderlerinin öldürülmeleri lundaki planın, tsrail ^Ai haberalma teşkilatı MOSSAD ve Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlandığını söylcdiler. Meckel NÂIÖ için endişeli • BRÜKSEL (AA) — D. Almanya Dışişleri Bakanı Markus Meckel, NATO merkezini ziyaret ettikten sonra geçen hafta Londra'daki NATO zirvesinden verilen cesaretlendirici sinyallere rağmen, NATO'nun stratejisinden hâlâ endişe duyduğunu söyledi. NATO merkezini ziyaret eden Meckel, SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin Varşova Paktı'na üye ülkelerin dışişleri bakanlanna batı ittifakuun değişme planlan hakkmda düşüncelerini öğrenmek için mektuplar gönderdiğini kaydetti. Bozer StrasbourgTda • İSTANBUL (AA) — Dışişleri Bakanı Ali Bozer, 11-13 temmuz tarihlerinde Strasbourg'da yapılacak Türkiye- AT Kanna Parlamento Komisyonu °K) toplantısına K^cılmak üzere, dün Fransa'ya gitti. Bozer, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, toplantıda KPK tarafmdan hazırlanan, Türkiye'yle kapsamlı işbirliği paketi Ozerinde görüş alışverişi yapılacağını söyledi. Kaddafî esin kaynagı • LEFKOŞA (AA) — Libya lideri Kaddafî, Berlin Duvan'nın yıkılması dahil olmak üzere dünya çapındaki siyasi değişikliklerin kendisinden r nlendiğini söyledi. Libya . îr ajansı JANA'nın bügün bildirdiğine göre Kaddafi, Halk Cumhuriyeti (Cemahiriye) kuramımn ana hatlannı ortaya koyan kendisinin yazdığı "Yeşil Kitap"ın uluslararası düzeyde halk hareketlerinin esin kaynağı olduğunu belirtti. Nikaragua'da kaıılı grev • MANAGUA (AA) — Nikaragua'da Sandinist sendikalann başlattığı grev sürerken Devlet Başkanı Violeta Chamorro'yu destekleyenlerle grevci işçüer arasında çıkan olaylarda dört kişinin öldüğü, 27 kişinin de yaralandığı bildirildi. Nikaragua basını, başkent Managua'ya giden başlıca yollara barikat kurulduğunu ve ücretlerin arttınlmasını isteyen binlerce işçinin kent caddelerinde araçlann geçişini engellediğini duyurdu. Dün gece de öğrenciler ve grevciler ulusal radyo binasını ve devlet televizyonunun iki kanahna ait binaları işgal ettiler. Bu arada Devlet Başkanı Violeta Chamorro dün gece, orduya başkentte düzeni sağlaması için emir verdiğiai açıkladı. 2 Kübah daha sıgındı • PRAG (AA) — İki Kübalı öğrencinin, başkent " vana'daki Çekoslovakya »—.yükelçiliği'ne sığuıdıklan bildirildi. Çekoslovakya haber ajansı CTK'nın bildirdiğine göre, 26 ve 25 yaşlannda iki öğrenci büyukelçiliğe sığındıktan sonra, bina polis tarafından kuşatma altına alındı. İki öğrenci burada yaptıklan açıklamalarda, Küba'daki mevcut siyasi durumu protesto etmek için bu harekette bulunduklannı belirttiler. BüyükelçiliklerdekiArnavut sığınmacılar hükümettenpasaport bekliyor Tîraırda heyecanlı bekleyiş Tiran'daki büyükelçiliklere sığınan, aralannda Türk misyonundaki 56 kişinin de bulunduğu 6 binden fazla Arnavut kendilerine pasaport verilmesini bekliyor. Dış Haberler Servlsi — Arna- vutluk'un başkenti Tiran'daki bü- yükelçiliklere sığınan yaklaşık 6 bin kişi hûkümet tarafından ken- dilerine pasaport verüeceği yolun- daki sözün tutulmasını bekliyor. Onceki gece Çekoslovakya'ya git- melerine izin verilen Sİ kişiden sonra sığuımaaların umutlan da artü. Tüıkiye'nin Tiran'daki büyü- kelçiliği yetkilileri halen 56 kişi- nin, kendilerine sığınmış durum- da olduğunu ve bu kişilerin pasa- port başvurulanna Jçişleri Bakan- nğı'ndan yanıt beklendiğini bildir- diler. Büyükelçilik yetkilileri, du- rumu Ankara'ya da ılettiklerini ve Türk Dışişleri Bakanlığı'nın da onayı aJındığında, pasaport ala- bılecek kisüerin Türİdye'ye geime- lerinin söz konusu olabıleceğinı kaydettüer. Yetkililer, 3'ü çocuk ve 11 'i kadın, bu 56 kişinin önce- likle Turkiye'ye, buradan da iste- dikleri başka bir ülkeye gidebile- ceklerinı söylediler. Bu arada AA'nın haberine gö- re Çekoslovakya Dışişlen Bakan- lığı ile Arnavut yetkililer arasın- da pazar gününden beri yapılan görüşmeler sonunda ttlkeyi terk etmelerine izin verilen 51 Arnavut mûlteci, Çekoslovakya Devlet Başkanı Vadav HaveTin Tiran'a gönderdiği uçakla Prag'a geldik- ten sonra "Çok yaşa Havel" di- ye sevinç çığlıklan attılar. Arnavut mültecileri Prag'da karşılayan Çekosiovakya Dışişleri ÇIKIŞ SEVtNCİ — Tiran'daki Çekoslovakya Bbyükelçiligi'nde günlerdir heyecanla bekleye» 51 Arnavut, ÖM*U geee akhklan pasa- portlanyla Prag'a vanşlannda çocuklar gibi se\inçli\diltr. (Fotograf: Reuter) Bakanı Jiri Dienstbier, burada ga- zetecilere yaptığı açıklamada, multecilerin ülkelerini terk edebil- meleri için Prag ve Tiran'da pa- zar gününden beri yapılan görüş- melerın "biraz şans, çok fazla da sabır göstererek" sonuca ulaştığı- ru söyledi. Dışişleri Bakanı, Tiran'daki Batılı ülke büyükelçiliklerine sığı- nan Arnavutların ülkelerini terk etmelerine izin verilmesi amacıy- la yapılacak görüşmelerde, arabu- luculuk yapmaya haar olduklan- nı kaydettiği açıklamasuıda, "Ö- gili ttlkelerle sürekli temas taalindeyiz" dedi. Bu arada ABD Dışişleri Bakan- lığı Sözcflsü Richard Boucher, dün yapüğı açıklamada, Arnavut- ların ABD'ye sığınma talebinde bulunmadıklannı söyledı ve "Ta- lep olmayan bir konnda yorum yapamam" dedi. Çekoslovakya Dışişleri Bakan Yardımcısı Wojtech Wagner de gazetecilere dün yaptığı açıklama- da, Arnavutların ülkeyi terk etme- lerine izin verilmesi konusunda Arnavut yetkililer ile yapılan gö- rüşmelerin güç geçtiğine işaret ederek "Arnavndann ülkeyi terk etmderine izin verilip verilmeye- cegini dün akşama kadar bUmi- yorduk. Mtıltecilere pasaporflan, Tiran Havgalanı'na gkfefken oto- biiste vcrildi" dedi. Bu arada ltalya hükümeti, Ar- navutluk'taki Fransa, Federal Al- manya ve ltalya büyükelçilikleri- ne sığınan multecilerin gemi yolu ile transferlerinin sağlanacağını bildirdi. ltalya Dışişleri Bakanlı- ğı sözcüsü, bükümetin bu konu- da çahşmalar >-apuğını, ancak dü- zenlemenin zaman alacağım söy- ledi. Sözcü, multecilerin Arnavut- luk'un Dıraç kentinden gemi ile alınarak ttalya'nın Brindisı kenti- ne getirilmelerinin planlandığını kaydetti. Italya'nın Amavutluk Büyükd- çisi ise 808 Arnavut mültecinin yurtdışma çıfcış alınması için yü- rütülen çalışmalann tamamlandı- ğını bildirdi. Bulgaristan'da ilk özgür parlamento olaylı toplandı Soydaşa karşı eylemlerHak ve özgürlükler Hareketi'nden parlamentoya vo,bUgüne kadar müze oiarak seçılen 23 Türk asıllı mılletvekılının, meclıse girmesini engellemek için gösterüer düzenlendi. Milliyetçüer Kırcaali'de Türk milletvekillerini protesto için trafiği engellediler. Dış Haberler Servisi — Btılga- ristan'da serbest seçimlerle göre- ve gelen parlamentonun dün yap- tığı ilk toplantı olaylı başladı. İlk özgür Bulgar Parlamentosu'nun göreve başlaması ile Balgaristan- da yaşayan ve saydan 1,5 milyo- na ulaşan Türk toplumuna karşı Bulgar miUiyetçiliği yeniden alev- lendi. Reuter'in bildirdiğine göre, miUiyetçiler, Turklerin yoğun ola- rak yaşadığı Kırcaali kentinde sa- bah saatlerinde trafiği kestikr, ka- mu binalanrun önünde protesto gösterileri düzenlediler. Bulgar milliyetçilerinin, Bulga- ristan Türk toplumu lideri Ahmet Doğan'ın liderliğindeki Hak ve özgürlükler Hareketi'nden seçilen 23 temsilcinin parlamento binası- na gLrmelerine izin vermeyeceklen yolunda tehdit savurduklan bildi- rildi. Parlamentoda azınlıkta bu- lunan iki muhalefet partisinin Ve- Uko Tbrnovo parlamento binası dışında insan zinciri oluşturması, kentin abluka altına alınması ve gösterüer düzenlenmesı çağrısın- da bulunduklan haber verildi. Gösterileri düzenleyenlerin, "kutsal binaya Tttrk adnu atdroa- suın engeUenmesini" istedikleri belirtildi. Polisin geniş güvenlik önlemleri altında Veliko Turnovo kentinde merkeze trafik akışının durdurulduğu bildirildi. Siyasi partilere ait gruplann kentin dı- şında toplandıklan ve milliyetçi- İerin bulunduklan otobüsleri yol- dan çevirmeye çalışükları kayde- dildi. Tarihi Veliko Turnovo binasın- da gerçekleştirilen ve iki saat sü- ren ilk toplanüda gündemin ana maddesini yeni devlet başkanının seçilmesinin ohışturduğu bildiril- di. Parlamenterlerin 18 aylık süre içerisinde yeni anayasayı hazırla- malan gerekiyor. Veliko Turnovo binasında, Os- manlı yönetimi sona erdikten son- ra oluşturulan ilk Bulgar Parla- mentosu da toplanmıştı. 1879 yüında oluşturulan ilk Bü- yük Ulusal Meclis Veliko Turno- kullamhyordu. Binanın 400 par- lamento üyesi için çok dar oldu- ğu ve binaya girişin tek sıra halin- de yapılacağı kaydedildi. Bir ay süreyle nisan ayında iş- başına gelen geçici Deslet Başka- nı Petar Mladenov'un istifa etme- sini talep eden göstericiler, Mla- denov'un cuma günü görevinden aynfanası üzerine yeni talepler ileri sürmüşlerdi. Göstericıler, devrik lider Todor Jivkov'un yargılanma tarihinin kamuoyuna açıklanma- sı ve Sosyalist Parti ile üyelerinin mal varlıklannın ortaya çıkanlma- sını istiyorlar. Yedinci yüzyılda Türk ve Slav halklarından oluşmuş bir devlet olan Bulgaristan, 14. yüzyılda Os- manlı tmparatorluğu'nun yöneti- mi altına girmişti. 1946 yüında ko- münist yönetimin işbaşına geldi- ği bu ülkede 9.2 milyonluk nüfu- sunun yüzde 8'ini oluşturan ve ül- kenin en büyük etnik grubu olan Türkler, 45 yıldan beri Bulgar par- lamentosunda en fazla sekiz kişi ile temsil ediliyorlardı. Hak ve öz- gürlükler Hareketi yüzde 5.6 oy oraru ile seçimlerden üçüncü par- ti oiarak çıkmıştı. Liberyalı isyancılara ABD yardımı Dış Haberler Servisi — ABD'nin Liberya'da yönetime karşı savaşan isyancüarla bir süreden beri ilişki içinde bulunduğu bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Richard Boucher, Liberya'daki isyancüarla ilişkide olduklannı, ancak daha fazla aynntı veremeyeceğini söyledi. Boucher, Liberya Devlet Başkanı Samuel Doe'nun, ABD'nin kendisini ülkeden çıkarma önerisini hâlâ kabul etmediğini de kaydetti. Bu arada Charles Taylor yönetimindeki isyancı birliklerle, Samuel Doe'ya bağlı hükümet birlikleri arasındaki çaüşmalann surdüğü büdirüiyor. Devlet Başkanı Samuel Doe, isyancılara ateşkes önerisinde bulunmuş, ancak bu öneri, isyancılar tarafından reddedilmişti. (Fotoğraf: Reuter) Su sorunu ABD'ye arabulucu rolü biçiliyor KAHİRE (AA) — Ortadoğu^ daki su sorunu konusunda ABD Kongresi'ne sıınulan raporlarda, bölgedeki çıkarlannı etküemesi dolayısıyla ABD'nin sorunun çö- zümü için aktif rol oynaması ge- rektigj vurgulandı. ABD'deki çeşıtli üniversitelerde görevli üç bilirn adamı tarafından hazırlanan raporlarda, su krizinin gelecek 20 yıl içinde Ortadoğu'da- ki en önemli sorunlardan biri ola- cağı belirtildi. Es Şark El Ansat gazetesinin haberine göre söz konusu çauşma- larda, Fırat ve Urdün nehirleri ko- nusundaki anlaşmazhklann Nil Nehri'ne oranla daha ciddi sonuç- lar doğurabUeceği kaydedildi. Ürdün Nehri'nin paylaşınu ko- nusundaki aslaşmazlığın gıderek derinleştiği ve bir savaşa yol aça- bileceği vurgulanan raporlarda, Sovyet Yahudilerinin Israil'e göçü ve Ürdün'deki nûfus artışı nede- niyle bölgedeki su ihtiyacının kar- şüanmasında gûçlük çekildiği bil- dirildi. Ürdün Nehri konusundaki kri- zin 1995-1997 yülan arasında do- ruk noktasıca ulaşacağı tahmin edilenraporlarda,Ürdün ve Isra- il'in, nüfus artış hızıru kontroi al- tına almalan ve suyu en ekonomik şekilde kullanına yoUannı bulma- ları gerektiği kaydedildi. ABD Kongresi'ne sunulan ra- porlarda, tsrail'in ek su kaynak- lan konusunda güvence almadan işgal altında :uttuğu Arap toprak- lanndan çekilmeveceği belirtilerck bu nedenle su>-un, bu topraklann geleceğini tayin edeceği vurgulan- dı. DUNYADA BUGIJN ALİSİRMEN Latin Amerika Masalı Yaşamını adadığt kendisi gibi bahtsız diyarın dramını şoyle dile getiriyordu Simon Bolivar — Tannya öylesıne uzak v© ABD'ye öyiesine yakın ki... Kan, gözyaşı ve cinayetin egemen olduğu, cuntaların birbir- lerinı ızlediğı, "arka bahçe"nın dramı yıllardır olduğu gibi sürü- yor ve şimdilerde, arka bahçenin kural dışına çıkan tek ülkesi- nin ve tek IkJerinin, Küba ile Castro'nun başına çorap örülmeye çalışılıyor. Kûba ve Castro için 1989 ytlında çalmaya başlamıştı tehlike çanlan. Doğu Avrupa'daki çözülmeyi, Sovyet sistemindeki da- ğılma izleyince, sıranın eninde sonunda Karayip denizinde, tek başma arka bahçe kuralının dışına taşmış olan Küba'ya gelece- ği, Moskova'nın Castro rejiminden desteğinı çekmesi ve yıllar yılı ablukaiara, çıkarma girişimlerine, sılahh saldırılara dayanmış olan Castro'nun defterimn dürülmesını sağlayacak olan fatura- yı Gorbaçov'un önüne sürmeleri zaten bir süredır bekleniyor- du. Nitekim Moskova'da da gelecekteki olası bir politika deği- şikliğini hazırlayacak konuşmalar sıklaşmaya başlamış. Sovyet yönetıciler uzun uzun Küba'dan yakınan açıklamaları birbiri ar- dına sıralamaya koyulmuşlardı. Öncekı gün Moskova'dan yapılan bir anlaşma, Castro'nun so- nunun iyice yaklastığını gostenyor Sovyetler Birlıği Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Gennadı Gerasımov, Amerikan CBS Televizyo- nu'nun sorulannı yarntlarken Küba'da Fıdel Castro yönetimine yapılan yardımın aşamalı oiarak kesıleceğını açıklamıştır. Açıklamanın Houston'da yapılan yedı varlıklılar doruğu sıra- sında yapılması, kimlerm kimlere neler karşılığında hangi fatu- rayı uzatmış olduklan konusunda gayet açık bir fikir verebiliyor. Çıkmazın ıçıne düşmüş bulunan Moskova'nın Batt'dan istedi- ğı desteğin boyle bir karşılığı olmasına şaşmamak gerek Mos- kova'dakı çöküşün faturasının bir böiümunu de Castro ve de Küba halkı ödeyecektır. Tipkı Brejnev dönemınde, Moskova'nın bağ- nazlığının, Küba'daki özgün deneye izin vermeyecek kerteye var- mış olmasının faturasının da yıne Castro ve Küba halkı taralırv dart ödenmiş olması gibi... Nikaragua'da nefes almalarına ızın vermedikleri bir rejimi si- lahlı asılerle yarattıklan istıkrarsızlık havası sonrasında devirmeyi başaran VVashıngton yönetimi ile onun yertı ve uluslararası des- tekçilerinin anlattıklan Latin Amerika masalına şimdi Küba'da bir yenisi eklenecektir. Yakında dünyanın bircok yerınde Küba'da 30 yıl sürmüş dik- tanın sona erişi ve demokrasinin yengisi masalını dinletecekler. Bir zamanlar ABD'nin uyuşturucu ve orospu deposu olan Kü- ba'yı Yankee sultasından kurtarmak için girişilen tüm çabalar, sağlanan tüm yengıler unutulacak. Küba halkının tüm kazanım- ları gozardı edilecek ve özgürlük masalları anlatılacak. Küba'da ne olduğuna, geçmişe hiç bakıtmadan. Doğrusu yıpranmış, Ortodoks Sovyet modelini benimseyeli- berı (196O'II yılların ıkınci yarısında 10 milyon ton şeker kampan- yasının başarısızlığından sonra Castro mecburen, Moskova'ya boyun eğdi) görüntüsü kadar özü de bozulmuş olan Castro yö- netimının bugünkü durumu, masalı allayıp pullayanların işini ko- laylaştırmayacak da değil. Ama başlangıçta Batista rezilliğıne, Amerikan emperyalizmi- nin silahlı saldırısına karşı Küba halkıyla omuz omuza çarpış- mış olan Castro'nun yeni ınsanı yaratma çabalarına, ABD'nin önce nasıl çıkartma girışimi, sonra ambargo ile karşı koyduğu- nu, Moskova'da Brejnev yönetiminın bu küçük ülkenın kendi öz- gün deneyımine nasıl karşı çıktığını hiç bilmeyenlere, bilmek is- temeyenlere, dıktalı, demokrasıli bol romlu masallar anlatılacak. Yeniden eskı ışıklanna, renklı neonlarına, orospularına ve uyuş- turucu satıcılarına kavuşturulmaya, eski durumuna döndürülme- ye çalışılan Küba'ya bakılarak. Yeni bir Latin Amerika masalı sunacaklar yakında bize. Şim- diye kadar sunulan tüm Latin Amerika masalları gibi hüzünlü, aldatıcı ve acı... YUNAN DIŞİŞLERİ BAKANI SAMARAS Türkiye Avrupa'ya yönelmelT Samaras Yunanistan'ın "Türkiye'nin radikal bir İslam ülkesi olmasından çok Avrupa'ya yönelmesinden yana olduğunu" açıkladı. MADRİD (AA) — Resmi bir ziyaret amacıyla tspanya'nın baş- kenti Madrid'de bulunan Yunanis- tan Dışişleri Bakanı Andonis Sa- maras basına yaptığı açıklamada, "Yonanistan oiarak Türkiye'nin radikal bir İslam ulkesi olmasın- dan çok Avrupa'ya yöndmesindeıı yanayu" dedi. ; Madrid'de yayımlanan yüksek tirajlı El Pais gazetesinin Türkiye - Yunanistan ilişkileriyle ilgıli so- rulanru yanıtlayan Yunanistan Dı- AİHUUI gazetenİII şişleri Bakanı şunlan söyledi: "Türkiye'nin ATye ginneden öace aluslararası piatformda ba- a tecrübelenleıı geçmesi gereki- yor. Bunun da başında bilindigi gi- bi Kıbns problemi geliyor. Eger Türkiye Avrupa'ya yonelmeye ni- yeth'yst bu arzusunu Kıbns prob- leminin çözumlenmesinde göster- melidir. Ştandiye kadar olduğu gibi ha- reketsiz >e dogmatik tavnnı sür- dflrttrse, Avrupa'ya yakınlaşması ve beüi bir dönemden geçmesi zor olabOir kanısındayım." Samaras, Ege Denizi'nde iki ül- ke arasındaki sorunlarla ilgili oia- rak, El Pais gazetesi muhabırinin sorulannı cevaplarken şöyle ko- nuştu: "Ege Denirindeki haklar konn- sunda hakemligi nlnslararası ku- rnluslınn yapmasıadan yanayu. Örnegin. sorunun Uluslararası La Haye Adalel Divanı'nda gornşâJ- rnesini istiyoruz. Ancmk, Aakurn bnnu kabul etmiyor. tki ülke ara- sındaki sorunlann guç kullanıl- mak suretiyle çözumtenmesinin ise modası geçmiş bir uygolama olduğuna inanıyonım." öte yandan Federal Almanya 1 da yayunlanan Frankfurter Rund- schau gazetesi, Türkiye'nin, Avru- pa'dan kopma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu öne sürdü. Gazete, "Sornnlar içinde bir ül- ke: Tiirkiye" başlıkh yorumunda, Türkiye'nm, Doğu Avrupa'daki gelişmelere karşı kayıtsız kaldığı- nı iddia ederek, admın açıklanma- sını istemeyen bir Türk dıploma- tının "Korkanm, treni kaçırmak üzereyiz" şeklındeki sözlerıne yer verdi. Frankfurter Rundschau, NAID üyeliğini, bugüne kadar dış poli- tikanın temel taşı oiarak gören Türkiye'nin, bu politikadan za- manla vazgeçmek zorunda kala- cağını ileri sürdü. Stalinizmin son kalesk Arnavutluk/4 Her yandaTürkizleri varArnavutluk'un her köşesinde, Osmanlı Inaparatorluğu'nun kalıntüanna rastlanıyor. Ülkenin çeşitü bölgelerindeki Türk evlerinin ve camilerinin yanı sıra Türkçe şarkılar da Arnavutluk'a girmeyi başarmış. CANAN GEDtK 500 yühk Osmanlı tmparator- luğu'nun kalıntılanna Arnavut- luk'un her kentinde rastlamak mümkün. Hbasan'da Osmanlı döneminden kalan kale ve yıkıl- maya yüz tutmuş Osmanlı mima- risine özgü evler, Berat'ta cami- ler ve kaleye kadar uzanan iç içe Türk evleri... Tiran meydanında Ethem Paşa Camii, Gjrokastra'- nın üzerleri taşlarla örttlü tipik Anadolu evleri... Tiran'daki Ethem Paşa Camii, devrimden sonra ibadete kapatı- larak müze biçimine dönüştürül- müş. Ethem Paşa Camii de şim- di yenileşme çabalanndan nasibi- ni almış, tkinci Dünya Savaşı sı- rasında yıkılan cami onaruna alınmış ve sadece pazartesi gün- leri iki saat ziyarete açdmış. Ca- miyı gezdıren mıhmandarımız, onarun bittikten sonra caminin zi- yarete tümüyle açüacağını, hatta içeride dua etmenin bile serbest bırakılacağını söylüyor. Arnavutluk'taki Türk izleri sa- dece mimaride değil, kultür ala- nında da etkısini gösteriyor. Şim- dilik sadece turistlerin girebildiği büyük otellerin tavernalarında Türkçe şarkılar dinlemek müm- kün... Emel Sayın ve tbrahim Tathses ekolü diplomatik engel- leri üç yıl önce kırmış... Başta tskender Bey olmak üze- re Arnavut önderlerin isimleri, Türkiye'de de halen yaygın oia- rak kullanılan isimler. Birçok Türkçe sözcük kullanılmıyor... Arnavutlar ortak sözcüklerden espirili deyişler bile üretmişler. lş- te bunlardan birkaçı: — Rezil meydan: Plaj — Sevda kutusu: Televizyon — Rezil gömlek: Üstsüz deni- ze girmek. 500 yıl Osmanlı egemenliğinde kalmasına karşıhk, belki de ts- kender Bey'e olan saygı nedeniy- le Amavutlar, Türklere çok sıcak bir ilgi gösteriyorlar. Yugoslavya'daki Kosova Arna- vutlannın sorunlan da Arnavut- luk ile Türkiye'yi birbirine yaklaş- tıran bir diğer olgu. Arnavutluk yöneticileri, Bulgaristan'daki Türkler ile Kosovalı Arnavutlar arasında büyük bir benzerlik ku- ruyorlar. Bulgar yönetimi, Türk- lere uygulanan baskılar nedeniy- le nasıl kınanıyorsa Yugoslavya yönetimi de Kosova'daki Arna- vutlara uygulanan baskı poliu'kası nedeniyle eleştiriliyor. Halk, yönetimin aldığı reform kararlannın bir an önce uygulan- masını sabırsızhkla bekliyor, Ar- navutluk'un artık dünyanın "yal- nız kartah" olmaktan çıkarılma- sını istiyor. Yönetimde ise "zin- cirleri kırmanın" kaygılı ve sıkın- tılı bekleyişi hâkim... Kasım ayının Amavutluk tari- hinde önemli bir yeri var. 28 Ka- sım 1912 bağımsızlık ilanı, 8 Ka- sım 1941'de Amavutluk Emek Partisi kurulmuş, 29 Kasım 1944 Italyan faşizminin işgalinden kur- tuluş... 1990 kasunımn Arnavutluk'a daha fazla demokrasi yolunda ne- ler getirebileceğini şimdiden belir- lemek olanaksız. Çok partili bir siyasi hayata ge- çiş yolları şimdilik kapalı görul- se de kısa zaman içerisinde Doğu Avrupa'da bütün dengeieri ait üst eden gelişmelerin yaşanması Ar- navutlara umut veriyor. Başbakan Adfl Çarçaai, "Biı- de Dogn Avrnpa'daki olaytera benzer olaylar yaşanmaz. Çünkü o ülkelerin yönetimleri yaahf yap- tılar. Halkı bir kenara ittiler" cümlesini sık ak vurgulama gere- ğini duyuyor. Çarçani'nin ne öl- çüde haklı olduğunu ise yine za- man gösterecek Arnavutluk'ta. BİTll Telecard'ı olmayanlara tatil için güzel bir öneri: Tatile çıkmayınL (Ya da hemen bir Telecard alın.) Telecard'la 2 4 s a a x S parayatınlır. havale yapı »r. YAPI^CKREDi "hizmette s/nır yoktur"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle