Katalog

21 HAZİRAN 1990 Yıhn film ve oyuncuları • Kültflr Servisi — Çeşitli yayın organlarında yazan sinema yazarlan bir araya gelerek geçen mevsimin film ve sanatçılarını seçtiler. Sineraa yazarlarına göre yıhn yerli Fılmi "Karatma Geceleri", yabancı filmiyse "Çingeneler Zamanı". Sinema yazarlarına göre geçen mevsimin 10 yerli filmi şöyle sıralanıyor: 1- Karartma Geceleri, 2- Hanun, 3- Uçurtmayı Vurmasınlar, 4- Sis, 5- Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, 6- Kanlar Koğuşu, 7- Küçük Bahklar Üzerine Bir Masal, 8- Üçüncü Göz, 9- Benim Sinemalanm, 10- Bütün Kapılar Kapalıydı. Yıün yönetmeni olarak Yusuf Kurçenli (Karartma <3eceleri), senaryo yazan olarak Zülfü Livaneli (Sis), füm müziği bestecisi olarak ise yine Zülfü Livaneli (Sis) seçildi. Sinema yazarları, görüntü yönetmenliği ödülünü Ertunç Şenkay ve Alman görüntü yönetmeni Jurgen Jurgens arasında paylaştırdı. Yüın oyımculan olarak "Sis"teki oyunuyla Rutkay Aziz ve "Benim Sinemalanm" ve "Fazilet"teki oyunuyla Hülya Avşar seçildiler. Yardımcı oyuncu dalında, Yavuzer Çetinkaya ve Aytaç Yörükaslan ödülü paylaşırlarken, kadın yardımcı oyuncu olarak Rozet Hubeş ödül aldı. Geçen mevsimin yabancı filmleri ise şöyle belirlendi: 1- Çingeneler Zamanı (Emir Kusturica), 2- Suçlar ve Kabahatler (Woody Allen), 3- Güney (Fernando Solanas), 4- Ay (Bernardo Bertolucci), 5- Seks Yalanlan (Steven Soderbergh), 6- ölü Ozanlar Derrîeği (Peter Weir), 7- Ayı (Jean-Jacques Annaud), 8- ölüler (John Huston), 9- Tehlikeli lüşkiler (Stephen Frears), 10- Doğum Günü 4 Temmuz (Oliver Stone). Sinema yazarlan, aynca ilk yönetmenlik denemesi "Küçük Baiıklar Üzerinde Bir Masal'ia Banş Pirhasan'a bir "teşvik ödülü" verilmesini de kararlaştırdılar. Bu seçime Ibrahim Altınsay, Hayri Caner, Atillâ Dorsay, Hüseyin Gündoğdu, Ali Hakan, Cem Karaer, Agâh Özgüc, Serhat öztürk, Hakan Sonök, Orhan Tahsin, Rekin Teksoy ve Ali Ulvi Uyanık katıldılar. Bakanlıgın sinema ödülleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Kültür Bakanlığı 1988-1989 yapımı konulu sinema, belgesel ve çizgi film başan ödülleri açıklandı. Kültür Bakanlığı temsilcisi TUrgut Aslan, yönetmen Orhan Aksoy, senarist Onat Kutlar, yönetmen ömer Kavur ve yapımcı-aktör Tanju Gürsu'dan oluşan seciciler kurulu, 6 sinema filmi, 4 belgesel ve 2 çizgi filmi ödüle değer gördü. Kültür Bakanlığı sinema ödüllerini Halit Refiğ'in yönettiği "Hanım", Timç Başaran'ın yönettiği "Uçurtmayı Vurmasınlar", Zülfü Livaneli'nin "Sis"', Osman F.Seden'in "Suçlu", Irfan Tözüm'ün "Fazilet" ve Mesut Uçakan'm "Reis Bay" adh filmleri büyük ödüle değer görüldü. Belgesel film dalında Izmen Gündüz "Anadolu, Büyülü Topraklar", Ertuğrul Karslıoğlu "Keçenin Teri", Mehmet Kaya 'Türk Mağaralan" adlı yapımlanyla 3'er milyon lira para ödülü kazandılar. Seciciler kurulu, aynca "Avrupa'da Türk tzleri"nin yönetmeni Ali Özpolat'a mansiyon verilmesini kararlaştırdı. Çizgi film dalında ise "Uzaydan Gelen Yaratık" adlı yapımın yönetmeni Orhan Büyükoğan ve Hasim Vatandaş büyük ödülü kazandı. Degişen Berlin • Kültür Servisi — Berlin Duvarı'nın yıkıhşını belgeleyen ve 14 Alman fotoğrafçının 60 adet yapıtının yer aldığı "Berlin - Kasım 1989" başlıklı fotoğraf sergisi İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaphğj Sergi Salonu'nda açıldı. 28 Haziran 1990 tarihine kadar gezilebilecek olan serginin açılış konuşmasını yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Danışmanı Hilmi Yavuz, "Doğu ve Batı Alman fotoğrafçılarının ortak çalışmalanndan derlenen sergi, aynı zamanda sanatsal ve kültürel bir birlikteliğin ilk müjdesini veriyor. Gelecek günlerin, kültür ve sanat alanında yeşeren başka etkinliklerle Avrupa'nın kültürel kaynaşmasına hizmet edeceğinden kuşku duymuyoruz. Bu anlamda bir serginin ev sahipliğini üstlenmiş olmaktan memnunluk duyuyoruz" dedi. Halk müziği yaırşması • ANKARA (UBA) — Bursa ve Kahramanmaraş'ta yapılan halk eğitim merkezleri arası Türk Halk Müziği grup yarışmalannda finale kalan topluluklar belli oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bursa ve Kahramanmaraş grup yarışmalannda finale kalan topluluklar şöyle sıralandı: Bursa: Ankara Yenimahalle Halk Eğitim Merkezi, îstanbul Kartal Halk Eğitim Merkezi, Sakarya Halk Eğitimi ve Akşam Sanat Okulu, Zonguldak Karabük Halk Eğitim Merkezi, Kahramanmaraş: Trabzon Halk Eğitim Merkezi, Ağn Halk Eğitim Merkezi, Hatay Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu, Kayseri Kocasinan Halk Eğitim Merkezi." Fotoğraf yangması • Kültür Servisi — Yeni Yüksektepe Kültür Derneği tarafından "Geleneksel Türkiye" konulu Birinci Ulusal Fotoğraf Yarışması düzenlendi. Siyah-beyaz ve renkli olmak üzere iki bölümde düzenlenen yarışma amatör ve profesyonel tüm fotoğrafçılara açık olacak. Seçici kurulu Ibrahim Demirel, Tuğrul Çakar, Antonio Romero ile AFSAD. ve İFSAK üyelerinin oluşturduğu yanşma sonunda birinciye 150 bin liralık fotoğraf malzemesi ve plaket, ikinciye 100 bin liralık malzeme ve plaket, üçüncüye 50 bin liralık malzeme ve plaketle AFSAD özel ödülü dağıtılacak. Son katılma tarihi 1 Eylül 1990 olan • yanşmayla ilgili aynntıh bilgi, Yeni Yüksektepe Kültür Derneği, P.K. 42 0662 Küçükesat-Ankara adresinden edinilebilecek. Adapazarı kültür şenliği • Kültür Servisi — Adapazarı Belediyesi'nin düzenlediği "Kültür ve Sanat Etkinlikleri" .bugün başhyor. Etkinlikler çerçevesinde Cumhuriyet Kitap Kulübü Adapazarı Temsilciliği imza günleri gerçekleştirecek. Saat 20.00'de başlayacak gösteriler programında bugün Hacıbektaş Semah Gösterileri, yarın Grup Ekin Halk Konseri, cumartesi günü Selda konseri ve pazar günü Tolga Çandar resifali izlenebilecek. İmza günlerinde ise yarın Füsun Erbulak, öner Yağcı, Muzaffer tzgu, Nevzat Çelik, Hasan Uysal ve Behçet Aysan, pazar günü ise Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Muzaffer Izgü, Nevzat Çelik, Hasan Uysal ve Behçet Aysan okurlarla söyleşerek yapıtlarını imzalayacaklar. TURHAL KÜLTÜR ye DAYANIŞMA DERNEĞİ'nin düzertemlş olduQu Dostluk Günü; kır geztel. 24 Haziran 1990 günû Belgrat OrmanJan. M. Akif Ersoy - Bahçeköy'de yapılacaktır. Halk ozanlarını veTurhal Semahı'nı bırlikte izleyelim. Bilgi için Tel: 149 57 65 D«m*k Mrk : Kûçûk Parmakkapı ipek Sk. No: 9/4 Taksim/İST. Noh Davetlyeter demek merkezincten temln edilebHir. KÜLTÜR-SANAT 18. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTİVALİ İstanbul Devlet Balesi, Geyvan McMillen'in 3 yapıtıylaşenlikte R uhla beden,müzikle dans CUMHURİYET/5 Koregrafisini Geyvan McMillen'in gerçekleştirdiği "Nemrut'un Dansı", "Anadolu'da Bir Gece" ve "Mutlu Son" baleleri bugün ve yarın Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu'nda sergileniyor. "Nemrut'un Dansı"nın müziği,şu sıralar Türkiye'de bulunan Philip Glass'ın. ANNA TURAY " "Dansın varoluşu, ruhun be- denle butünleşip müziği yaşamasıdır" diyor Geyvan McMUIen. Sanatın bir "büyü" ol- duğunu, insaru sanp sarmalayan, ölümü yenip olümsüzlüğe ulaştı- ran olağanustu bir büyü olduğu- nu ekliyor daha sonra. Nemrut1 ta işte bu büyüyü yakalamış sanat- çı ve bu yüzden sahneye aktarmayı tasarlâmış. "Bir gizemdir Nemrnt" diyor, "tnsanı sanatın fttnmgiringüyU bühinleştiren, gii- zelliğin şiirinî yazdıran bir gi- zem~." Nemrut'un Dansı, İstanbul Devlet Balesi'nin festivalde sergi- leyeceği Uç kısa yapıttan ilki. Nemrut'un dansını yaratmaya bir- kaç yıl önce, dağa çıkıp güneşin doğuşunu izlediğinde karar vermiş Geyvan McMillen. "tnanılmaz bir olaydı" diyor. "Güneşin doğu- muyla heykeller o kadar esraren- giz ve giizel dunıyordu ki, 'Bu ko- nuyu işleyip bir dans yaratacağırn' dedim kendi kendime." "Nemrul'un Dansı"nda dört bölüm var: "Uyanış", "Güneşin Dogugn", "Yüzyıllann Yalnızlıgı" ve "Tannlann Dansı". Yüzlerce yıldır Nemrut'un tepesinde yaşa- yıp dünyaya bakan tannlan Ame- rikalı çağdaş bir bestecinin, Phi- Up Glass'ın müziğiyle yonunlamış sanatçı. Nemrut'un tanrıları sah- ÖLÜMSÜZLÜGE ULAŞTIRA.N BİR BL Yt — Lç >apıtı fes(i\alde sahnelenecek olan Geyvan McMil- len'e göre sanat insanı sarıp sarmalayan, olumıi yenip ölumsuzluğe ulaştıran olaganiistü bir büyü. neye, minimal müzık yapan Glass'ın bestelerinden yapılan bir derlemeyle taşınmış. "Sonsuzluk" duygusunu, Nem- rut'un Dansı'nda sahnedeki tanrı heykelleriyle yaşatan Geyvan McMillen'in ikinci yapıtı Anado- lu'da Bir GeceMe yine aynı duy- guyu bu kez bir orman dekoru içınde iletiyor seyirciye. Anadoln' da Bir Gece'nin otobiyografık bir yapıt sayılabileceğini söylüyor sa- natçı: "Ben geceyi yaşayan bir ki- şilige sahibim. Hayat benim için çogu zaraan gecedir, karanlıktır." Geyvan McMiUen bir kadın portresi ciziyor bu yapıtta ve şöy- le anlatıyor: "Romantizmjn ve duygusalltgın tutsaklığında bir ka- dın bu. Tüm yaşanmışlıklann, va- şanamamışlıkların ortasında. Karşı cinsle ilişkileri, iletisimsiz- likleri ifinde. Mutlnluklan. mul- suzhıklan. >-aşadığı baskılar ve hiç sönmeyen ozgurluk özlemiyle ka- dın... Bir sorunlar yumağı..." Anadolu'da Bir Gece'yi hazır- larken kendisinden yola çıkmış Geyvan McMUIen. "Çünkü" di- yor, "sık sık kendimi, varlığjmın nedenini, yaşamı sorguluyorum ben. Ve bunlan aktarmak iste- dim." McMillen'ın gecesi sonusz ka- ranlıkla mı bitiyor acaba? Gündo- ğumu çok mu uzakta? "Hayır" diyor sanatçı. "Sonuada bir ışık var. Kadımn yalnızbgıvla başlayıp yalnızlığı>!a bitijor. Ancak bu bi- tiste belli bir bilinç var. Tıpkı ya- şamın kendisi gibi kannaşık ve de- rin, sonsuza uzayıp giden bir or- man göriintusü içinde yaşanıp gözden kayboluyor." Ulvi Cemal Erkin'in Keman Konçerlosu eşlik ediyor Anadolu'da Bir Gece'ye de. McMillen bu parçayı içinde bann- dırdığı büyük dramlar, iniş ve cı- kışlar kafasındaki "gece" kavra- mı ile buyük bir uyum gosterdiği için seçmiş. "Geceyi" yaşadığmı söyleraesi- ne karşın yine de oldukça iyimser Geyvan McMillen. Mntlu Son'la (Aya İrini, 18.30), FESTİVALDE BUGUN İstaabul Devlet Balesi (Atatürk Kültür Merke?T 18.30) I Paco Pena Flftmenko Topfaduga (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30) FESTİVALDE YARIN fsUudMil Devlet Balesi (Atatürk Kültür Merkezi, 21.30), Pro Arte Beşlisi (Aya İrini, 18.30), Devlet Klasik Türk Mözigi K«rasa (Süleymaniye Kültür Merkezi, 21.30), Sara.vdan Kız Ka^ırma (Topkapı Sarayı, 21.30). bitiriyor İstanbul Devlet Balesi- nin gösterisini. MuÜu Son üçün- cü yapıtın adı. Gershwin'in Mavi Rapsodi'si eşliğinde dans eden iki çift aşkı anlatıyorlar. Bir gece ku- lubünde geçiyor Mutlu Son'un oy- küsü. Kulübün patronu ile "bar- maid"i arasındaki seks, şiddet ve tutku üzerine kurulu aşkla, bann müşterisi olan genç bir çiftin saf aşkları... Geyvan McMillen bu iki aşk arasında bir tercih yapmıyor. "Önemli olan tek şey srvgj" diyor ve flhan Berk'in dizeleriyle açık- lıyor "MuUu Son"u. "Kal böyle aşkını kal böyle ve yalnız bana bak. Bakmak aşktır." Sanatçı, de- rin ve ağır değil, herkesi hafifle- miş ve mutlu bırakabileceği bir son istediğini ekliyor sözlerine. "Yaratma ve yasatma" temeün- de mutluluğa ulastığını söyleyen Geyvan McMillen, sanatçıyı yaşa- tan duygunun formülünü de şöy- le veriyor: "Sağlam bir altyapı, bitmek tukenmek bilmez yanıtıcı enerji ve ömur boyu arayış._" Ço- ğukluğundan ben içinde duydugu bitmez tükenmez enerjiye ve ara- yışa sağlam bir altyapı ekleyebil- mek için oldukça çaba harcamış sanatçı. Ankara Devlet Konserva- tuvan'ndan 1960 yılında mezun olan Geyvan McMillen, dans et- tiği 10 yıl boyunca hep bir koreg- raf olabilmeyi düşlemiş. Farklı dans teknikleri öğrenebilmek amacıyla önce lngiltere'ye giden Mc Millen, London Contempo- rary Dance Scholl'da (Londra Çağdaş Dans Okulu) dört yıl mo- dern dansın en önemli imzalarm- dan biri olan Martha Granam'in tekniği üzerine öğrenim görmüş. Türkiye'ye döndükten bir süre sonra bu kez de New York'a gide- rek Merce Cunningham'ın stüdyo- sunda çalışmalar yapmış. Bir yıl sonra yeniden Türkiye^e dönen ve önce Ankara, sonra İstanbul Dev- let Balesi'nde koregraf ve eğitmen olarak çabşmaya başlayan Geyvan McMillen, İstanbul Üniversitesi ve Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan'nda çağdaş bale dersleri veriyor. İstanbul Devlet Balesi koregrafı olan McMillen aynı zamanda tstanbul Festivali- nin de bale danışmanı. Yusuf Taktak'ın beşinci kişisel sergisi Derimod Kültür Merkezi'nde Gözde bitmeyen, düşüncede süren NUR NtRVEN Yusuf Taktak'ın "Bisiklet ve Üçgen"- adını taşıyan sergisi 4 temmuza kadar Derimod Kültür Merkezi'nde görülebilecek. niteliğini taşıyan kurgu ile şadır- vanı, duvarlara serbestçe tutturul- muş yapıtlarla da bu şadırvanlı avluya açılan odalan çağnştınyor. Taktak, bu mekân düzenleme- siyle gözde biten değil, düşünce- de sürecek bir oluşumu amaçladı- ğını belirtiyor. Sanatçı için yapıt- ların bakışması, birbiriyle ilişki kurması ayn bir önem taşıyor. Ya- Ynsnf Takuk'ın Derimod Kül- tür Merkezi'nde açtığı beşinci ki- şisel sergisi sürüyor. Sanatçı, bir melodinin "laytmoüfi" özelh'ğini yüklediği üçgen formlannı ve bi- sikletleri galeri mekânının nitelik- lerini göz önünde tutarak değer- lendiriyor. Aynca galeri mekâıu- nın zeminini, tavanını, duvarları- nı ve panolanru da birer sanat nesnesiymiş gibi de alarak bütün- cül bir düzenlemeye varmayı amaçlıyor. İlk dönem calışmalannda '1n- san olmadan insamn varlığını doynrmak" isteğiyle çadır olarak karşımıza çıkan ve giderek netle- şen üçgen formlan ve bisikletler- le kendisini özdeş tutuyor Taktak. Uçgen ve bisiklet, Taktak için iler- lemenin, uçmanın ve devinimin simgesi. Ancak sanatçı yapıtları- na, sıradan, yahn fırca darbeleriy- le müdahale etmekten de geri kal- mıyor. Sanatçı ilerieme, uçma ve devinim düşüncelerini bu tür mü- dahalelerle "dondurarak" yapıtla- nnın içindeki iç çatışmayı beLvt- mek amacını güdüyor. Calışmalannda bir süreden ben Osmanlı mimarisini çıkış noktası alan Taktak, bu sergisinde kurdu- ğu boşluk-doluluk dengesiyle söz konusu mimariye bu kez iyice be- lirgin göndermeler yapıyor. Örne- ğin mekânın tam ortasında yer alan ve üçgenlerin bir çeşitlemesi pıtlann bakışmasını, iki insamn birbirine bakması ile eşdeğer gö- rüyor. "Bnradaki ber şeyi kendi varufuıdan soyutlayarak başka bir şeye dönüsturüyorum" diyen Tak- tak, yaptıgı mekân düzenJemesin- de izleyicinin beğenme, rahatsız- hk duyma gibi çelişkili duygulan birbiri ardına yaşamasını istiyor. Ulusal kaynaklardan yola çıka- rak uluslararasına gitrne sözüne "sinir oluyor" Taktak; sanatın di- linin evrenselliğüıi savunuyor. Ev- renselliğin yolu ise doğrudan ya- şamın yansıtılmasından geçiyor. örneğm; "Kurular" dizisinde Tak- tak, geçen yıl Berlin'deyken ma- sasının üzerinde duran nesneler- le, pet şişesinin plastik kapagı, pu- ro kılıfı, çikolata kâğıdı gibi nes- nelerle oluşturduğu kompozisyon- larda bu evrenselliği irdeliyor. Tak- tak, sanatımn kökünun Dada akı- mına bağlanabileceğini belirtiyor. 1973'te Türkiye'de ilk fotoger- çekci resmi, 110x110 santimetre boyutlannda kendi protresini ya- pan, 14 yıl MSÜ İstanbul Resım ve Heykel Müzesi'nde araştırma görevlisi olarak çahştıktan sonra TÜRK SANATÇ1SI SAVAŞ VERİYOR — Yusuf Taktak, yalnızca resim sabn almanın sanatçıyı desteklemek olmadığı gönişünde. Türk sanatçısının savaş verdiğini söyleyen Taktak, "Türk sanatçılannın uluslararası sergilere katılmasına olanak verilmeli" di\or. (Fotoğraf: Fikrel Yetişkin) geçen aylarda bu g»rerindeır'>ry- nlarak MSÜ Güzel Sanatlar Fa- kültesi'nde Prof. Adnan Çoker*- in atölyesinde öğretim görevlisi olarak çabşmaya başlayan Taktak, sanatçıyı "bir noktadan sonra ye- nilik getiren, yeniyi yaratan Idşi" olarak tanımhyor ve sanatçının te- melinde kültür büikiminin bulun- masını bir önkoşul olarak göril- yor. Taktak, gelişmekte olan ulkder- de sanatçının devletten hiçbir des- tek görmeden tek başına kaldığı- nı, özel sektörün ise kendini ka- bul ettirmiş, hayatta olmayan sa- naıçılara yatınm yaptığım belirti- yor. Taktak, "Yalnızca resim sa- tın almak, sanatı ya da sanatcıyı desteklemek degildir. Turk sanat- çılannın uluslararası sergilerine katılmasına ve uluslararası sergi- lerin de Türkiye'ye getirilmesine olanak sağlanmahdır. Türk sanat- çısımn savaş verdigi bir gerçektir. Misafir odasına gazete yayıp ça- lışan arkadaşlar var" diyor. 1950'de Bolvadin'de doğan, 1974'te İstanbul Devlet Güzel Sa- natlar Akademisi'nde Adnan Ço- ker atölyesini bitiren ve aynı yıl Avustur>f a'da Salzburg Yaz Aka- demisi'nde Prof. Delnigiu ile re- sim çalışmalan yapan sanatçı, "Türkiye'de ne sanat müzesi ne eleştirmen ne de sanat yazan var. Güzel sanatlar ögreDcileri Osman Hamdi'nin, Halil Pasa'nın yapıt- lannı görmeden mezua olııyoriar. Modern Sanatlar Müzesi isteyece- gimiz yerde, MSÜ İstanbul Resim Heykel Müzesini i\ileştirelim, ko- leksiyonlanıi] zenginleşrirmesini dUeyeliın" görüşünil savunuyor. Kaloriferkazanıalacaksanız önce busorulara cevapalın:Itemizde \m sm yakıtla, hem sadece brülörunil değiştirerekdoğalgazla kullanabneceğınız dokme kazan hangısıdir7 DemMöküm. Duvar deldırmeyer, tSlim (filim laşınarak monte edılen kazan hangı mar-ayı taşır? Demrdöküm. Konusunda, Avrupa'nın en ileri teknolopayle ışbırtğı halınde uretım yapar Denvrdokunii Sorulan ve cevaplarını uzatmak mümkiin Siz en iyisı bir an önce bölgenızdekı Doğatgaz ve Isı Danışma Merkezini arayın veya Demirdöküm Yetkü Satıostna.uğray n. Demırdckum kazanlarır dığer üstürlukiennı ve sızı bekleyer sûperekonomiködeme ı öörenın. 4Bir keredâha göreceksjniz: kalorifer kazanında sorulannızın cevabı, paranızın karşılığı Demirdöküm'dür. D06ALCAZ (X) Demirdöküm "Türkiye'nJn tercihi" G€NEL SATKI: MERKEZ TIC. A.Ş. îalat Paşa Cad. Harmanc-Sok Darussalaks Tozan >s Hanı No 3 Levent 806« İSTANBUL Tel fi)1792720f7Hat)Faks (1)1^92729 Ankara Bötge Mddûrlıığü Tel (41125 43 20 - 125 43 22 FaKs (4) 118 70 44, 006ALGAZ ve ISI DANIŞM* MERKEZLERİ: Ter (1)542 00 08-583 92 24Aı*jrt Tel (4ı 167 87 7 8 H 8 2 1 OOIzmirTe' <5J) I9S133 Bursa Tel (24}231099S»BunT9l (36)151052 Morandi'nin sergisi • Kültür Servisi — İtalyan sanatçı Giorgio Morandi'nin gravür sergisi, doğumunun 100. yılında Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi'nde yarın açılıyor. 1964 yılında ölen Morandi'nin sergisi, Lazio Bölgesi-Kültür Danışmanhğı, Uluslararası tlişkiler ve Roma Milli Grafik Enstitüsü'nün işbirliği ve tstanbul İtalyan Kültür Merkezi'nin aracılığı ile gerçekleştirildi. Sergi 31 temmuz tarihine dek açık kalacak. 'Günümüz SanatçılarT • Kültür Servisi — Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi ile Resim ve Heykel Müzeleri Derneği tarafından düzenlenen "Günümüz Sanatçıları 11. tstanbul Sergisi", 22 Haziran - 31 Agustos 1990 tarihlerı arasında Dolmabahçe Sarayı 1. Hareket Köşkü'nde açık kalacak. 36 sanatçının 200 yapıtıyla katüdığı yarışma sonunda seçici kurulun belirlediği 43 yapıt sergide yer alacak. Yapılan değerlendirme sonunda başarı ödülleri Elvan Alpay, Burcu Or ve Hakan Pehlivan'ın, jüri özel ödülü ise Tanju Demirci'nin yapıtlarına verildi. Enka kültür programı • Kültür Servisi — Enka Vakfı Sadi Gülçelik Spor Sitesi'nde düzenlenen etkinlikler kapsamında cuma günü 1Ü Çoksesli Koro ve Orkestrası'nm şef Serdar Öztürk yöneümindeki konseri sunulacak. Piyanist Cenk öztürk konsere solist olarak katılacak. Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti Korosu'nun konseri ise 23 haziran cumartesi günü dinlenebilecek. Dranas anıhyor • ANKARA (ANKA) — r Şair Ahmet Muhip Dranas, "Ölümünün 10'uncu yılındâT* anıhyor. "Fahriye Abla", — "Kar" ve "Olvido" gibi şiirleriyle ünlenen Ahmet Muhip Dranas, şiirin yanında oyun yazarlığı da yapmıştı. "Fahriye Abla" adlı şiiri filme de çekilen Dranas'ın anma günü, bugün ABC Kitabevi'nde gerçekleşecek. Anma gününde şairin eşi Münire Dranas, dinleyicilerle söyleşecek ve Dranas'ın şiirlerinden örnekler sunacak. Karikatür yanşması • SAMSL'N (Cumhuriyet) — Samsun'da yerel "Barış" gazetesi tarafından düzenlenen "2000'h" Yıllara Girerken Yeni Yorumuyla Barış" konulu karikatür yanşmasına ilginin büyük oldugu bildirildi. Barış gazetesinin sahibi Cemil Baskın "Kitleler üzerinde iletişim açısından önemli bir yeri olan karikatür sanatımn çağdaş karikatür dünyasına katkıda bulunabilmek amacıyla bir - karikatür yanşması düzenledik" dedi. Yanşma sonuçları 1.9.1990'da açıklanacak, son katılma tarihi ise 3.8.1990 olarak belirlendi. Kıırosawa\a ödül • NEW YORK (AP) — Bugüne kadar 4 Oscar ödülü almış olan ünlü Japon film yönetmeni Akira Kurosawa, ABD'deki Japon Derneği'nin 1990 yılı ödülüne değer görüldü. Şimdiye kadar büyük bir bölümü Japon tarihi üzerine 28 film çevirmiş olan 80 yaşındaki Kurosavva'ya, Japon Derneği ödülü, Japon toplumu ve kültürüne katkılanndan ötürü verildi. BUGÜN • Kapanış konseri İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Nefesli Sazlar Orkestrası'mn pop-klasik ve caz müzik türünden örnekler vereceği konseri saat 15.00'te İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Konferans Salonu'nda Ucretsiz olarak izlenebilir. • Üçlü söyleşi Şişli Belediyesi 2. Kitap Şenliği kapsamında, Arif Damar, Enver Ercan, Turgay Fişekçi söyleşisi saat l8.00"de başlayacak.