29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkeıı adma Vıdir Nadi # Gend Vayın Muduru: H a s u Ctmıl. Mu«sese Muduru Emiat Ufaklıgil, Yazı Işlcrı Muduru Okı> Goncnsin. 9 Haber Merkezı Muduru YılçiD Bıycr. Savfa Duzenı Yonetmenı Alı Acar. 0 Temsıloler ANKARA Atınrt T u . IZMtR HikmM Çranluya, AD^NA Çrtn Ygenoglıı I, Pobtıka- O U Bâştang*. Dij Haberler Ejgu Btlo. Ekonomı Cenpz Turhan. lı Sendıka >ukran kctnıei. luılıur Cıtal Larr. Eğuım Ona> Ş()buı. Haber Araştırma lamct BrriıaB, Yun Haberkn Ntcdrl Dogan. Spor Danısır.am AbdaUuıdv Yucrimuı. Dıa \anLar Httrm Çakşkaa Vöştırrıa ŞftJuo AJpa>, Duzeltme \Muttalt Vazıa. 0 Koordına'or \bnwf Korubao, 0 Mali işler Erol Eritut. 9 Muha*be Boknl Vmer # Bulçr PU:! ,a:-..i Scvgı Osnunbe^ogh 9 Reklam Ayse Tonın, 9 Ek Vayınlar Hal» Ak>ol 9 Idare Husonn G«rer, 9 Işlaırr Ondtf Çtfck. 9 Bılgj-ljlem N«i Inl. 9 Penond Srvgı Bosnnaoghı Basan vr Kjm/ı Cumhuma MalbaaoM n Gasuolık TAŞ Turk Oofc Cad 39/41 f f f HÎ34 !« Fk ;*-l«anbul Td 512 05 05 (20 haıl. ltta. 22246 F»JL (I) 526 «0 72 9 . Bumlar \ı*«nL Zıya Golaip Bh Inkür S. No İ9'«, Tü 133 II 41-47, Teta. 42344 Fır (4) 133 05 65 9 larir H Zıya Bh 13^2 S-2/3. W 13 12 30. t k ı 52359 FUL (Sl) 19 53 « Inflnı Cad 119 S No 1 Kal I. Td \f) r 52 (4 hatl. Töoı. 62155. Fn. ri) 19 r 52 TAKVİM: 21 HAZIRAN 1990 Imsak: 3.24 Guneş: 5.25 öğle: 13.10 İkindi: 17.10 Aksam: 20.46 Yatsı: 22.37 Azeri sosyal demokrat lideri Leyla Yunusova: 'Demokmtik mücadele yapıhnah9 Leyla Yunusova Uluslararası demokrat ilişkileri olan demokratlar, toplumumuzda var olursa boğulmamız zorlaşır, oysa ki parti teşkilatı parçala ve yönet politikasını benimsemiştir. Sumgait olaylarından sonra açık mahkeme talebinde bulunuldu. Dışdünyadan gözlemciler gelmesi istendi. Bu talep gerçekleşse idi olaylann iç yüzü anlaşılabilecekti. FATMA ARIĞ Türkiye-Azerbaycan ilişkileri 22 haziranda Semr» Ozal'ın Azerbaycan gezdsi ile yeni bir iv- me kazanmaya doğru gjdiyor. Ya- nında sanatçılardan oluşan bir ekip de götürecek olan Semra özal, Azerbaycan-Ermenistan sı- nınnda "sonınlann" arttığı ve Azerbaycan parlamentosunun Enneni saldınlannın önlenmesi için Moskova'ya başvurduğu bir dönemde bu TUrk kökenli Sov- yet cumhuriyetini ziyarct edecek. Geçen ay Azerbaycan'da dü- zenlenen Tttrk Ticaret Fuan sıra- sında görüştüğüraüz birçok Azeri aydıru, şu anda en acil sorunun, Sovyet askeri birliklerinin Azer- baycan'dan çekilmesi ve serbest seçimlerin yapılması olduğunu söylüyorlardı. Ancak bunun ne zaman, nasıl olacağını kimse bil- miyordu. Ocaktaki kanlı olay- lardan sonra Halk Cephesi için- de ve dışında birçok siyasi grup biçimlenmeye başladı. Parlamen- tonun çok partili sısteme geçiş karanndan sonra siyasi parti kur- ma faaliyetleri daha da arttı. Bakü'de bulunduğumuz sırada kurulma aşamasında olan Sosyal Azeri aydın Yusuf Sametoğlu 'Büyük Tiıran fikri beladır'Azerbaycan Demokratik Par- tisi'nden Yosnf Sametoğlu, Türkiye ile Azerbaycan arasında- ki ekonomik ve kültürel ilişkile- rin güçlendirürnesi gerektiğini söyledi ve "Aksi takdirde farklı olnşamJar beklenebilir. Bazılan böyiik Tnran'ı hayal edebilir. Ancak büyiik Tnran fîkri bir beladır" dedi. Ünlü Azeri düşünür Samet Vurgun'un oğlu olan Yusuf Sa- metoğlu, Türk-Azeri ilişkilerini şöyle değerlendirdi: "Kremlin siyaseti Azerilerie Törlderin ünsiyette olmalannı is- tememiş ve bu iki kultıini ayır- mışDr. Türk kiUtuni ile unsiyeti olan nesil lukenmiş. modern Türk «Jebhaö ile tanış olunama- mıştu*. Halihazırda isc saflıkh kültü- rel ilişkilerin var olmamasının ya- rattığı boşluktan, deforma kultür ürünleri yararianmakta ve yayıl- maktadır. Türk müziji adı ile son zamanlarda hızla yayılan arabesk raıizik bunun bir örne- gidir. Ancak sağlıklı kultür iliş- kflerinln veniden tesisi ve ber dal- da seviyeli eserlere agırlık veril- mesi, tanıtım şansı saglanması, 'kültür' yozlaşmasını önleyebi- Ur." Azerbaycan'ın çok partili bir duzene geçmesi amacında olduk- larını belirten Sametoğlu, "An- cak Ermeni ktbisinin etkin]i|i karşısında bizim de sesimizi du- ynrabilmemiz gerekmektedir" dedi ve şunları söyledi: "Amacımız siyasi ve ekono- mik esaretin son bulmasıdır. Azerbaycan ile Türkiye'nin bir- leşmesi yönünde bazı cevrelerin kışkırnlmaian birer efsaneden öteye gidemez ve de zararlıdır. Fanatik milliyetçilerin ve dinci akımiann ajitasyonu hem Türki- ye'ye hem de Azerbaycan'a za- rar getirir. Politik-ekooomik denpcieri soğokkanlılıkla değer- ieadinneli, demokratik iletişim medyalanodan azami biçimde yararianmabyız. Kölclikten kurtnluşumuz an- cak petroiümüze sahip çıkmak- la mnmkündür. Güç kollanarak hicbir sey kazanamayu. Karşı güçle başetmemiz olanaksız. 200-300 neferin hapsedilmesi, Azerbaycan'ı 10 yıl lidersiz bıra- kır. Politikada gerçekçilik esas- ür. Gorbaçov, perestroyka, cel- ladımız da olabilir, knrtancımız da. 70 yıllık Sovyet rejimi çöktü. Rns azad olursa biz de azad ouı- raz. İç dengeleri gözardı etmerae- liyiz. Alfabe sonınu bizler İçin çok önemli. Ancak Latin alfabe- iine geçiş tedrici olmalıdır. La- Üm, Kiril, Latin derken Bisayat (atfabesiz) nesüler varatümakUn kacHilmaMur." Demokrat Parti'nin önde gelen isimlerinden Leyla Yunusova ve Demokratik Parti'den Yusuf Sa- metogln ile görüşlük. Sosyal De- mokrat parti ocak olaylarından kısa süre önce radikal eğilimlere karşı çıkarak Halk Cephesi Ku- rultayı'nı terk etmişti. Halk Cep- hesi içinde "sosyal demokntbu-"a karşı hâlâ bir tepkj var. Bu an- lamda Leyla Yunusova ile yaptı- ğımız söyleşi, Azerbaycan'da "aylan" bir ses olarak kabul edi- len ve seçim olmadıgı için güçle- ri hakkında fikir sahibi olunama- yan sosyal demokratlann görüş- lerini yansıtıyor. —Sayın Leyla Yunusova, Azer- baycan'daki bugunku siyasi dunt- mo nasıl degeriendiriyorsnnuz? YUNUSOVA — Kısa sürede vazıyetimizin yahsi (iyi) olacağı- na inanmıyorum.Halihazırda va- ziyet korkulu, istikrar yok. Halk- lar uyanıyor. Azeriler, Ruslar, Lezgiler, Tatarlar, Dagışlar, Kün- ler, Ermeniler, Yahudiler... Ho- mojen yapı olmayınca istikrar sağlanamıyor. —Azerbaycan'daki son Kıo- lordu işgalinden önce loplanao Halk Cephesi Kurultayı'ndan sosyal demokratlann cekildigini doymuştuk. Bu olay nasıl gelisti ve şimdi Halk Cephesi ile ilişki- leriniz nasıl? —YUNUSOVA — Azeri sosyal demokratlan Halk Cephesi'nden önce de vardı, ama genellikle te- ori ile ilgilenmekte idiler. Zerdüst Alizade'nin ağabeyi Aras Bey de sosyal demokrat gnıpta idi. Devletin Azeri Cumhuriyeti'ni satmaya yönelmesine tepki ola- rak Bilim Akademisi'nden kişiler Halk Cephesi'ni oluşturdular. Biz parti kurmadık, zira kuramazdık. Halk Cephesi bir müsterek kunı- luş. Halen mono parti (tek par- ti) sistemi var. Halk Cephesi tek partiye alternatif olarak kuruldu. Şimdi içinde partiler (gruplar) oluşuyor. Halkm giderek artan tepkisini, grevleri söndürmek içindir ki 1988 agustos-eylal dö- neminde Halk Cephesi'nin kunı- luşuna izin verildi. Cephenin ku- ruluş amacı kozmopolit bir örgüt oluşturmaktı. Fanatiklere yer yoktu. Demokratik savaşımızı parlamentcr yolla yapmalıydık. Ama sonuç amaçtan farklı oldu. Sonucun objektif nedenleri: Azerilerin düşman ilan edilme- si, savaş ortamının körüklenme- si, petroiümüze sahip çıkma sa- vaşımızı farklı mecralara kaydı- rarak bizi pasifıze etme politika- sıdır. Sübjektif nedenleri: demokrat hareket 1. sırayı alamadı, aldınJ- madı. Bize karşı çalışan sistem güçlü idi. Uluslararası demokrat ilişkileri olan demokratlar, top- lumumuzda var olursa boğulma- mız zorlaşır, oysa ki parti teşki- latı parçala ve yönet politikasını benimsemiştir. Parti 2. lideri Pol- yaniçko (Afganistan'da mücahit- lerle vuruşmuştur) bizim parti programımızı tetkik etti ve "Ol- maz, Türkçiilüge ve dine yer verilmemiş" diyebildi. Victor Polyaniçko milliyetçih'ği ve dini savunuyor. Kuran'a el basıyor. Anladık ki arzu edilen anti- demokratik sağcı bir Halkçı Cep- he, aynen Ermeni Halk Cephesi gibi. Böylece ikisi savaşırlar, zo- ra düşerler, Gorbi'den yardım is- terler. Ancak sanmıyorum ki bu oyunu Gorbi de net olarak gör- sün, çark ona da olaylann farklı gösterilmesini sağlıyor. Sungait olaylarından sonra grey yapıldı ve açık mahkeme ta- lebinde bulunuldu. Dış dunyadan da gözlemciler gelmesi istendi. Bu talep gerçekleşse idi olaylann içyüzü, anlaşılabilecekti. Ve ina- nıyorum ki Ermenistan'daki kı- rım da olmayacaktı. Şartlar, ba- rış yolunu kapattı. Zora başvuranlar öne çıkarıl- dı. Silahlı mücadele taraftarları dunyaya Halk Cephesi olarak ta- nıtıldı. Biz anladık ki cephe ile uzlaşma sağlayamayacağız. 10 aralıkta sosyal demokrat grubu oluşturduk, ama formel olarak Halk Cephesi içindeydik. 7 Ocak 1990'da ise beyanat vererek cep- heden çıktık. Her türlü zorbalığa karşıydık. Beyanatımda Nahcivan politika- sına karşı olduğumuzu vurgula- dım. Gelişmeler iki halkı birbirı- ne kırdırmak yönündedir dedik ve tankların geleceğini belirttik. Tum söylediklerimiz kısa sürede gerçek oldu. Biz sadece ^ora baş- vurulmasına karşıyız. SSCBBaşkanı, sert eleştirüere "Partiyeni genelsekretere sahip olabilir"yanıtını verdi Gorbi'den partiye restMOSKOVA (Ajanslar) — Moskova'da fırtına, Komünist Parti'de iktidar kavgası var. Rus- ya Federasyonu'nda ayn bir ko- münist parti kurulması için top- lanan konferans dün tam bir "po- litik hesaplaşma"ya dönüştu. tgor LJgaçev'in önderliğindeki Gorbrden rest: Ağır eleştiriler üzerine sert ve öfkeli bir biçimde konuşan Sovyet Devlet Başkanı Gorbaçov şöyle dedi: "Yoldaşlar parti genel sekreteri ve devlet başkanını kolay biçimde hedef alıyorlar. Bu eleştiriler daha ilkeli ve düzeyli olmalı. Parti 10-12 gün içinde yeni bir genel sekreter ya da parti başkamna da sahip olabilir.'' "tutucu kanat" deiegeieri Gorba- isgjfava çagrı: Rusya Komünist Partisi'nin kurulması için düzenlenen ia7ve n onu panTStSen"^ konferansta tutucu kanat deiegeieri Gorbaçov'un reformcu politikalarım üfaya çağırdıiar. Haien hem Sov- topa tuttular ve Sovyet liderini parti yönetiminden istifaya çağırdılar. yet Devlet Başkanhğı hem de parti Ligaçev, Almanya'nın birleşmesi, pazar ekonomisi gibi önemli sorunların Poütbüro ve MK'da tartışılmadıgını söyledi. tiriler üzerine yaptığı sert ve öf- keli konuşmada, "10-12 gün için- de parti yeni bir baskana sahip olabilir" diyerek bu görevden ay- nlabileceğini ıma etti. AA'nın haberine göre' Ligaçev daha sonra yaptığı konuşmada Gorbaçov'u "Kolektivizm gelene- gini hiçe saymak ve Alman>a'nın birleşmesi, piyasa ekonomisine geciş gibi önemli dıs ve iç sorun- ları Politbüro ve MK'da larnşmamakla" suçladı. Ligaçev, "Öncü rolündeki SBKP gibi bir partiyi tüm çabalanmzı bu yön- de yoğunlaştırmadan yönetemezsina" diyerek Gorba- cov'u bu görevden çekilmeye çağırdı. Ligaçev kanadı, Gorbi'nin par- ti yönetiminden ayrılmasıyia za- yıflayacak olan reformculan alt ederek partiye egemen olma sava- şı veriyor. Bu gelişmeler ışığında 2 temmuzda başlayacak olan 28. SBKP Kongresi'nin daha sert sür- tüşmelere sahne olabileceği belir- tiliyor. Siyasal gözlemciler, Gor- baçov'un parti yönetiminden ay- nlması halinde, Komünist Parti ve Gorbaçov'un başkanlığındaki parlamento (Yüksek Sovyet) ara- suıda ülke çapında daha büyük boyutlu bir "iktidar mücadelesi'- *nin patlak verebüeceğini öne sü- rüyorlar. Gorbaçov, dün sabah 'Rusya Komünist Partisi kurucu kongre- si'ne dönüştürülen toplantıda, muhafazakâr parti üyelerirün ken- disine yöneltüklerı eleştiriler üze- rine öfkeli bir tonla şunları söyledi: "Yoldaşlar, parti genel sekre- terini ve devlet başkanını çok ko- lay bir biçimde hedef alan eleşti- rilerde bulunuyorlar. Bu eleştiri- ler daha ilkeli ve düzeyli bir hale gelmeli. Parti 10-12 gun içinde ye- ni bir genel sekreter veya parti başkamna da sahip olabilir." Gorbaçov, daha önce de, biri- si geçen yıl sonlannda yapılan Merkez Komitesi toplanusında ol- mak uzere, parti genel sekreterli- ğinden aynlabileceğini, partinin yetküi kurullanna çeşitli vesileler- İe 'hatırlatmıştı.' Mihail Gorbaçov'un, SBKP Genel Sekreterliği'nden ayrılarak yalnızca devlet başkanlığı görevini koruyacağı yolunda geçen ocak PARTİYE VEDA MI? — Sov>etler Birliği'nde devlet başkanlığı ve Komünisl Partisi genel sekreterligi göroini yurüten Mihail Gorbaçov, daha once muhalifleri tarafından "çifl koltukta' oturmakla eleştirili- >ordu. Rusya Komünisl Partisi Konferansı'ndaki eleştiriler üzerine Gorbaçov, 28. SBKP Kongresi'nde parti voneliminden a\nlabilecegini imaetti. Şimdi Sovyetler Birliği'nde yeni parti liderinin kim olacağı ve parti parlamenlo ilişkileri tartışılı>or. Gorbaçov, konferansta o> kullanırken. (Foto: Reuler) ayı sonunda CNN Televizyonu ta- rafından ortaya atılan iddia biz- zat Gorbaçov tarafından yalan- lanmıştı. Ligaçev meydan okudu Sovyetler Birliği Komünist Par- tisi'nin muhafazakâr kanadının li- deri Igor Ligaçev, SBKP Genel Sekreteri ve SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'u partideki görevinden ayrılrnaya çağırdı. Ligaçev, Moskova'da iki gün- dür çalışmalanna devam etmek- te olan Rusya Komünist Partisi Kongresi'nin dün öğleden sonra- ki oturumunda yaptığı konuşma- da, "Parti yÖBCtiminde demokra- si ve kolektivizm geleneginin hi- çe sayıldıgııu, başta Doğu Avru- pa'daki gelişmeler, Alman devlet- terinin birleşmesi, piyasa ekono- misine geciş gibi hayati derecede önem taşıyan iç ve dış politika so- runlannın, ne Politbüro toplan- blannda, ne de merkez komitesin- de göruşulmediğini" söyledi. "Sosyalist güçlerin bdlnnmeye" başladığı bir sırada "emperyalizmra guçteııdigini" sa- vunan îgor Ligaçev, adını verme- den Gorbaçov'a hitap ederek, böyle bir dönemde "Öncü rolün- deki SBKP gibi bir partiyi, tüm çabanızı bu yönde yoğunlaşbrma- dan yönetemezsiniz" şeklindeko- nuştu. Partinin toplumun yenilenme- si yolundaki stratejisinin doğru olmasına karşın "yaklaşım ve taktiklerde" parti yönetiminin büyük hatalar yaptığım kaydeden Ligaçev, anti sosyalist güçlerin Komünist Parti'yi ortadan kaldır- Türk-Sovyet ilişkilerinin 70. yıldönümü nedeniyle SSCB Ankara Büyükelçisi Çernişev görüşlerini Cumhuriyet'e açıkladı 1urkıye sıvü kopru SEMİH tDİZ ANKARA — Sovyetler Birliği- nin Ankara Büyükelçisi Allbert Sergeyevic Çernişev, Türkiye'nin, "MUiUrize edilmiş ve silıhlarla donatılmış bir ulke olmasını iste- yen oyunlara gelmemesi gerektiğini" söyledi. Türkiye'nin "Askeri bir geçit" değil "Sivil oir köprii" olması gerektiğini kayde- den büyükelçi Çernişev, Türkiye'yi uluslararası planda "önemli ve olumlu rol" oynayabilecek bir ül- ke olarak gördükierini belirtti, "ancak burada da yeni zihniyete ihtiyaç var. Bana öyle geliyor ki Türkiye daha çok kendi komşulan ile olan üişkileriyle çerçevelenmiş bir halde kalmış" diye konuştu. Büyükelçi Çernişev, Türk- Sovyet ilişkilerinin kuruluşunun 70. yıldönumünde Cumburiyet'in sorularım yanıtladı. — Türkive ile Sovyetler Birliği arasında diplomatik ilişkilerin ku- rulmasının 70. yıldonumunu ya- şadığımız şu günlerde ilişkileri na- sıl değerlendiri)orsunuz? ÇERNİŞEV — 70. yüdönümünü 2 haziranda kutlanan modern iliş- kilerimizin temeli Lenin ve Ata- türk tarafından atılmıştır. O sıra- da bizim ülkemizde bir devrim, si- zin ülkenizde ise kurtuluş müca- delesi yaşanmaktaydı. Ülkelerimiz gerek politik, gerek moral açıdan birbirlerine destek verdiler. Zor bir dönemde olma- mıza rağmen Türkiye*ye silah, cephane, gıda ve para yardımlann- da da bulunduk. 1921 yılında Moskova'da dostluk antlasması imzalandı ve şimdiki Sovyet-Türk sınırı beh'rlendi Biz bu sınırı dokunulmaz ola- rak değerlendiriyoruz. 2. Dünya Savaşı'na kadar işbirliğimiz gayet güzel gelişti. Daha sonra hem be- yaz hem de siyah dönemler var. Bunlar tarihçilerin üzerinde dur- maları gereken hususlardır. 80*lerin ortalarından bu yana ise ilişkilerimiz çok güzel bir se- yir içerisinde bulunuyor ve iyi bir tempo içinde bütün alanlarda hız- la gelisiyor. Cumhurbaskarunız Tbrgut özal ikili ilişkilerin 2. Dunya Savaşı'n- SSCB ANKARA BÜYÜKELÇİSİ ÇERNİŞEV Bana öyle geliyor ki Türkiye daha çok kendi komşu ülkeleriyle çerçevelenmiş bir halde kalmış. Öte yandan Türkiye bölgede militarize edilmiş ve silahlarla donatılmış bir ülke olması gerektiği yönündeki oyunlara gelmemeli. Türkiye, Avrupa, Yakındoğu, Ortadoğu, SSCB, Balkan ülkeleri ve Akdeniz ülkelerini birbirleriyle birleştiren bir köprü olabilmeye adaydır. Askeri bir geçit değil, sivil bir köprü olmalıdır. ÇERMŞEV — "İyi ilişkiler açısından tarihi bir şans." dan bu yana en güzel dönemini yaşamakta olduğunu söylemiştir. Ayrıca Sovyetler Birliği ile Türki- ye arasındaki ilişkilerin, Türkiye1 nin diğer komşulan ile ilişkilerin- den çok daha iyi olduğu şekünde bir değerlendirme de vardır ki bu- na katılıyoruz. Zannediyorum ki bir zaman sonra Sovyet-Türk ilişkileri, Sov- yetler Birliği'nin diğer komşulan ile ilişkilerine oranla en iyi ilişki- ler niteliğini kazanacaktır. Uzak görüşlu insanlar iki ülke arasında- ki ilişkiler açısından tarihi bir şaıı- sa sahip olduğumuzun idrakı için- dedir. Bu şansı kaçırmamalıyız. — Bu ilişkiler, >nşanan hızlı deği- şim ortamında belirecek olumsuz dinamiklere dayanabilecek mi? Bazı şejler tarihçilere bırakılmalı diyorsunuz. Ama tarihin günümü- ze empoze etınesi tehlikesi de var. Örneğin Ermenistan'da yapılan bazı açıklamalar, vcja başgöster- meye başlayan Rus milliyetçiliği. ÇERNÎŞEV — Tarih bizi geriye döndürmemelidir. Mihail Gorba- çov kitabında yeni politik zihni- yetin sadece Sovyetler Birliği için değil bütün dünya için gerekli ol- duğunu yazmıştı. Bizim ülkemizde insan haklan- nm temini, Federasyonun veniden yapılandırılması, ekonomik refor- mun gerçekleştirilmesi gibi birçok süreç yasanmaktadır. Bu yolda iler- lerken bazılan sağa veya sola sa- pabiliyorlar. Son bir iki yıl içeri- sinde ülkemizde milletlerarası an- laşmazlıklar gibi yeni bir sorun çıktı ortaya, ama demokratikleş- menin yarattığı serbest havadan meydana gelen ilk sarhoşluk ya- vaş yavaş kayboluyor. İnsanlar, haklann yanı sıra so- rumluluklann da olduğunu kav- ramaya başlıyorlar. Perestroyka dalgasında yüzeye çıkmış bazı aşı- rıcılar davranışlanyla, sorumlu- luklarını bilen ve perestroykanın ana çizgisi yolunda ilerleyen, pe- restroykanın ana ağuiığını taşıyan politikacıları bazen arka plana iti- yorlar. Dışandan bakıldığında da- ha çok demagogların soyledikle- ri görülüyor ve bazen ana doğrul- tunun yönü görülemiyor. Tabii bu arada biz çok partili bir sisteme geçiyoruz. Bu çerçeve- de ülkemizde çeşitli göruşlerin söylenmesine alışmak gerekir. Ba- zı sert göruşler de dile getirilebi- lir. Ama bunlan doğal karşılamak gerekir. Ülkemizdeki bazı süreçle- rin, bazılannın istediği yönde ge- lişmemesi karşısında sabırb olmak gerekiyor. Ayrıca tüm bu süreçler yasanırken içişlerimize de müda- heİe edilmemeli. Buna izin ve- remeyiz. — Sovyetler Birliği olarak raev- cut uluslararası ortamda Türkiye^ yi nasıl bir ulke olarak gorü- >orsunuz? ÇERNtŞEV - Türkiye'yi büyük bir ülke olarak görüyoruz ve ge- rek politik açıdan, gerek diğer açı- lardan ona büyük önem veriyo- ruz. Bu çerçevede Türkiye'yi ter- cih edilen bir ülke olarak değer- lendiriyoruz. Bu da ülkenizle ilişkililerimizi geliştirmemiz açı- sından önemli bir faktör oluştu- ruyor. Bize göre Türkiye, bulun- duğu bölgede ve genel olarak ulus- lararası planda çok önemli ve olumlu rol oynayabilecek bir ül- ke ancak burada da yeni zihniye- te ihtiyaç var. Bana öyle geliyor ki Türkiye da- ha çok kendi komşulan ile olan Üişkileriyle çerçevelenmiş bir hal- de kalmış. öte yandan Türkiye, bölgede militarize edilmiş ve silah- larla donatılmış bir ülke olması gerektiği yolundaki oyunlara gel- memeli. Kanaatime gore gerek sizin ul- kenizin gerek bizim ülkemizin ge- rek diğer ülkelerin gelecekleri bu- rada yatmıyor. Geleoek, uluslara- rası ilişkilerin genel olarak insa- niyetin gelişmesine ne gibi olum- lu katkılarda bulunabileceğini dü- şünmekte yatıyor.T ürkiye, Avnı- pa Yakındoğu, Ortadoğu, Sovyet- ler Birliği, Balkan ülkeleri ve Akdeniz ülkerini birbirleriyle bir- leştiren bir köprü olabilmeye adaydır. Askeri bir geçit değil si- vil bir köprü olabilecek ko- numdadır. raaya yönelik "planlı eylemlerinin" perestroyka için en büyük tehlikeyi oluşturduğunu söyledi. Ligaçev, aynca, SBKP'nin de- mokratik parlamenter bir parti haline gelmesini savunan "de- mokratik platform" gurubunun SBKP'den ihracmı istedi. Gorbi'ye eleştiri Bu arada, SBKP Moskova ör- gutü Başkanı Yuri Prokofiev de, "Uginç birzamanlamayia" Inter- faks servisine verdiği demeçte, hem devlet başkanı hem de SBKP Genel Sekreteri olmasının, Gor- baçov'un parti görevine yeterin- ce zaman ayıramaması yüzünden 'zarariı' olduğunu söyledi. Prokofiev, parti genel sekreter- liğini ve devlet başkanlığını 'ba- şanlı olarak birieştirmenin ise fi- zik olarak olanaksız olduğunu" kaydetti. Ancak Prokofıev, Gorbaçov'- un, bu görevlerinden birini bırak- ması halinde ülkede "iki başlı bir iktidar yapısı" oluşması tehlike- sinin de var olduğunu kaydetti. öte yandan, Rusya Komünist Partisi kurucu kongresinde, SBKP 28. Kongresi'ne hitaben bir çağn kabul edildi. Çağnda, "Le- nin'e yapılan saldırıların kınanması" isteniyor. Rusya Komünist Partisi Kong- resi'nde aynca, konuk olarak çağ- rılan işçi ve çiftçilere, oy verme yetkisi verilrneden delege statüsü tanındı. Rusya KP'si kuruldu Sovyetler Birliği'ni oluşturan cumhuriyetlerin en büyüğü olan Rusya Federasyonu'nun, dün ak- şam yapılan bir oylamayla kuru- luşu resmen benimsenen yeni Ko- münist Partisi örgütü, varbğımn ilk gününde Rus milletvekUlerinin refonn yönündeki bir girişimini engelledi. önceki gün sabah Kremlin'de- ki Kongre Sarayı'nda toplanan Rusya Komünist Parti Konferan- sı, dün sabah yaptığı oylamada, kendisini "kurucu kongre" göre- viyle donattıktan sonra, aksam da Rusya Komünist Pa.tisi'nin kunı- luşunu resmen ilan etti. Sovyetler Birliği Komünist Par- -tisi'nin toplam 18 milyon dolayın- daki üyesinin yaklaşık yüzde 60'uun yaşadığı Rusya Federasyo- nu'nun, SBKP içinde olmakla bir- likte, cumhuriyet düzeyinde yeni- den canlandınhnasına karar veri- len örgütünün, "Rusya Federas- yonu Komünist Partisi" olarak adlandınlması kararlaştınldı. Karar, Rusya Komünist Parti- si kurucu kongresinde büyük bir oy çoğunluğuyla alındı. Kongre- ye katılan 2 bin 700'den fazla de- legeden sadece 100 dolayında ki- şinin, Rusya Federasyonu Komü- nist Partisi'nin kuruluşuna olum- suz ya da çekimser oy kullandık- ları belirtildi. Rusya Federasyonu Komünist Partisi, varlığırun ilk gününde, Rusya Halk Temsilcileri Kongre- si'nin, Komünist Parti'nin top- lumdaki rolünü sınırlayacak bir karar çıkarmasım engelledi. Rus- ya Komünist Partisi Kurucu Kongresi, dün sabah kabul ettigi bir bildiriyle, Rusya Halk Temsil- cileri Kongresi'nin göruşmekte ol- duğu, Cumhuriyette iktidann kaynağına üışkin anayasa madde- sinin bazı hükümlerine karşı çıktılar. Rusya komünistlerinin karşı çıktığı yasa maddeleri, Gizli Ha- beralma örgütü KGB ve orduda- ki Komünist Parti birimlerinin dağıtılmasını öngörüyordu. Rusya Komünist Partisi'nin bil- dirisinden etkilenen Rusya millet- vekilleri, bir aydan uzun bir sü- redir devam eden 1. Halk Temsil- cileri Kongresi'nin son gününde, Komünist Parti'nin 'öncü rolünü' çok sınırlı bir biçimde kısıtlayan bir karar kabul edebildiler. Buna göre, Rusya Federasyo- nu'nda, Komünist Parti yönetici- leri, Cumhuriyet topraklan için- de hiçbir Sovyet'in (Yerel Yöne- tim Konseyi) başkanhğım da üst- lenemeyecekler. Nem artü, kalbe dikkat! • ANTALYA (AA) — Özellikle kıyı kesimlerinde nem oranının artmasının kalp ve akciğer hastalan için tehlike oluşturduğu bildirildi. Antalya Devlet Hastanesi doktorlanndan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ali Koşar, aşın nemin kalp ve akciğer rahatsızlığı çekenler için tehlike yarattığını belirterek "Yaz aylannda kıyılar çok nemli oluyor. Kalbinden hasta olanlar, denize girmeden önce mutlaka bir hekime başvursunlar" dedi. Dolaşım sisteminin havadaki nem oranı ile bağlantılı olduğunu kaydeden Dr. Koşar, kalp ve akciğer hastalannı uyardı. Telefonu çözemedik • ANKARA (AA) — Türkiye geneiinde yaklaşık 2.6 milyon digital telefon abonesinden sadece 72 bini kullanım kolaybklarından yararlanıyor. PTT'nin yaptığı belirlemelere göre iki milyona yakın abonenin ise çağrı, yönlendirme, rahatsız edilmeme, telefonunu dilediğinde otomatik olarak şehirlerarası görüşmeye kapatma imkânı getiren "elektronik kilitleme" hizmetlerinden haberdar olmadıgı bildirildi. Kemik Bankası hizmete girdi • İSTANBUL (AA) — Baltalımanı Kemik HastalıkJan Hastanesi bünyesinde oluşturulan "Kemik Bankası" hizmete girdi. Bakırköy Lions ve Lioness kulüpleri tarafından yaptırılan Kemik Bankası'run devir töreninde konuşan Doç. Dr. Şinasi Numan, kemik naklinin çok pahalı olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Kemiklerde bulunan tümörler kesildiği zaman, onun yerine konulacak bir protezin maliyeti yaklaşık 30 milyon lira. Hastalanmız bu parayı ödemekte bflyttk güçlük çekiyorlardı. Fakat kemik bankası bizi bu zorluktan kurtardı. Organ bağışı yoluyla ya da bacagı kesilen hastalardan alınan kemikler eksi 85 derecede saklanarak ileride hastalara ameliyatla nakledilecek." AÖF yönetmeliği B ANKARA (AA) — Anadolu Üniversitesi'ne bağlı Açık öğretim Fakültesi'nin öğretim ve sınav yönetmeliğinde değişiklik yapıldı. Resmi Gazete"de dün yayımlanan değişikliğe dair yönetmeliğe göre kayıtlannı yeniletmeyen öğrenciler, o öğretim yılında sınavlara giremeyecekler ve öğrencilik haklanndan yararlanamayacaklar. tki yıl üst üste kaydım yeniletmeyen öğrencilerin fakülteyle ilişkileri kesüecek. Yönetmelik değişikliği ile, "milli ve dini bayramlar dışında cumartesi ve pazar günleri sınav yapüabilir" hükmü getirildi. Yönetmelik değişikliğine göre her ne sebep ve mazeretle olursa olsun, sınavlara katılamayan öğrenciler için telafi sınavı açılamayacak. Bu arada yönetmeliğe eklenen bir geçici maddeyle bu öğretim yılında kayıtlannı yeniletmeyen öğrencilere önümüzdeki öğretim yılında kayıtlanm yeniletmeleri imkâm tanındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle