29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 HAZİRAN 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Tedavüldeki tahviller • ANKARA (ANKA) — Sennaye Piyasası Kurulu izni ile ihraç edilmiş tedavüldeki tahvil miktarı bir yılda yüzde 74.1 oranında artarak mayıs sonu itibarıyla 948.7 milyar linıya yûkseldi. Geçen yıl mayıs sonunda bu tutar 544.8 milyar lira düzeyinde bulunuyordu. Soba krah sahnede • ANKARA (ANKA) — Bir zamanlar Türkiye'nin "soba krah" olarak anılan ve piyasada önemli paya sahipken borçlan nedeniyle iflas eden İsmail Amasyalı, yeniden iş dünyasına döndü. "En-Ev Enerji ve Ev Cihazlan Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti:7 ticari unvanlı ve 100 milyon lira sennayeli bir şirket kuran tsmail Amasyalı, yanına ortak olarak ailesinden özgül Amasyalı ve Hüseyin Amasyalı'yı aldı. Rackmun gözü Türkiye'de • CENEVRE (Comhuriyet) — Son yıllarda gittikçe Un kazanan Isviçre saat yapım firması Rado, Türkiye pazanna ginneye hazırlanıyor. Eylül ayında Türkiye'de reklam kampanyalanna başlayacak Rado firması yetkilileri son birkaç yıldır ürünlerini daha çeşitli pazarlara kaydırmak istediklerini, lsviçre'nin en sağlam pazarları olduğunu, Alman piyasasına da girdiklerini söylediler. ASELSAJVda hisse satışjı • ANKARA (ANKA) — ASELSAN-Askeri Elektronik Sanayii hisse senetlerinin satışında öngörülen düzeye ulaşılamadı. ASELSAKdan edinilen bilgiye göre 21 mayıstan başlayarak düne kadar tş Bankası'nın elektronik hizmet veren şubelerinde gerçekleştirilen satış sırasında, satışı hedeflenen hisse senetlerinin ancak yüzde 60.3'lük bölümü alıa buldu. Yazarkasapazarı 1991 sonunda 1 trilyonluk hâcme ulaşacak Para vazan kasalar Köprü-Baraj ESER ATİLLÂ 1991 yılı sonuna dek yaklaşık 1 milyon vergi mükellefinin kul- lanmak zorunda kalacağı yazar- kasalar, 90 ve 91 yıllannda üreti- cilerine bol sıfırlı cirolar yazdıra- cak. Şu anda yazarkasa kullanan mükellef sayısının 370 binlerde dolastığı ancak önümüzdeki 1.5 yıl içinde en iyi olasılıkla 1 milyon adede fırlayacağı belırtıüyor. 1990 yıhnın ilk beş ayında yazarkasa üretiminin bir önceki yüın aynı dönemıne göre yüzde 354 oranın- da artarak 8 bin 219 adetten 37 bin 340 adede tırmandığı gözleni- yor. 1990 ve 1991 yıllannda "en bereketli" yülannı yaşayacak olan yazarkasa üreticileri, bereketin sımnı birkaç ana başlıkta toplu- yorlar. Bunlan, geçen yılın son- baharında devletin yazarkasa imalatında kullarulan her türlü it- bal parçayı vergiden muaf tutma- sı, KDV oranımn yüzde 5'e düşü- rülmesi, yazarkasa kullanmak zo- runda kalan mükelleflerin yıllık ciro sınınnın giderek azalması ve Maliye Bakanlığı'nın denetim ve kontrollerinin sıklaştırması olarak özetleyen üreticiler, 1991 yıbndan sonra herkesin yazarkasa kullan- mak zorunda kaJacağında ve bu yıldan sonra üretim kapasitesinin bir miktar düşeceğinde birleşiyor- lar. 1989 yıhnın son aylannda dev- letin yazarkasa üretiminde kulla- nılan her türlü ithal parçanın gümrük vergisini sıfırlamasının yazarkasa fiyatlannı yaklaşık yüz- de 40 düşürdüğünü belirten üre- ticiler, satışların ve dolayısıyla üretimin artmasında bu faktörün Halen 370 bin mükellef yazarkasa kullanıyor. 1.5 yıl içinde bu rakamın 1 milyara yaklaşması bekleniyor. Dört firmanm üretim yaptığı bu pazarın hacmi böylece bugünkü fiyatlarla 1 trilyonubulacak. büyük bir ağırlık tasıdığuıı söylü- yorlar. Geçen yıl yaklaşık 1 mil- yon 300 bin liradan satüan yazar- kasalarm fîyatlan şimdilerde 900 bin liraya dek inmiş durumda. 1985 yıhnda Türkiye'de kuru- lan yazarkasa üretim sanayiine ilk asamada birçok fırmanın soyun- duğu söyleniyor. Şu anda yazar- kasa üreten 4 firmanm bulundu- ğu belirtilirken Profılo Pazarlama Koordinatöriı Orban lyiler, ya- zarkasa sanayiinin son derece dü- şük kâr marjlanyla çalıştığına de- ğiniyor. tyiler, "Her şey yazarka- sayı iiretmekle bitmivor. Asü ser- 'vis bundan sonra başlıyor. Kano- na göre her nretici fîrma servis ör- gtttü bulundurmak ve 24 saat ser- vis vermek zorunda" dıyor. Bir- çok küçük üreticinin bu nedenle piyasadan çekildığini belirten Or- han İyiler, Türkiye çapında top- lam 700'den fazla servisin bulun- duğunu söylüyor. Bekoteknik Genel Müdürii Mn- vaffak Gözaydın ise 2 yıldır ihra- cat yaptıklannı ve ihracat mikta- nmn giderek genişlediğini vurgu- luyor. Bekoteknik'in 1990 yık he- def üretimini 60 bin adet olarak açıklayan Gözaydın, 1991 yıl so- nuna dek yaklaşık 1 milyon mü- kellefin yazarkasa kullanmak zo- runda kalacağım belirtiyor. Türkiye'de yazarkasa üretimi- nin buyük bir bölümü Koç Hol- ding'e bağlı Bekoteknik ve Pro- filo Holding'e bağlı Telra tarafın- dan yapılıyor. dekoteknik Beko Casio marİca yazarkasalan üretir- ken, Telra da Olivetti ve Nikkam marka olanlan üretiyor. Piyasa- da ayrıca lzmir Elektronik Sana- yi'nin ürettiği Sanyo ve Sabancı Holding'e bağlı Temsa'mn üret- tigi Sharp marka yazarkasalar da bulunuyor. 1990 yılımn ilk 5 aylık döne- minde 1989 yılımn eşdönemine göre büyük üretim artışının ya- şandığı bir diğer alan da televiz- yon üretimi. 1990 yıhnın ilk beş ayında TV üretimi bir önceki yı- lm aym dönemine göre yüzde 149 oramnda artarak 324 bin 847 adetten 810 bin 932 adede fırla- dı. Kahverengi cşya üretimi 1989 ûrcUmıırik. Tetevizyoı 1.125.965 V M M 102.123 AMÜO 905.302 Yazarkasa 43.155 Mikratolfa 174.072 1989 HkSaykk ûrettamik. 324.847 46.075 357.038 8.219 48.326 1990 ilk 5 aylık üretim mik. 810.932 48.004 231.426 37.340 25.857 89-90 ilk 5 ayhkfe*. 149 64 4.19 -35.18 354.31 -46 49 s TYD, borç erteleme peşindeEkonomi Servisi — Turizm Ya- tınmcıları Derneği (TYD), turizm kredileri ile ilgüi herhangi bir borç affı talep etmediğini, ancak geri ödeme programlarında revizyon istediğıni açıkladı. Derneğin dün yapılan açıklamasında, bir süre önce Devlet Bakanı Işın Çelebi- nin "tarizmcilere pabuç bırakmayacağı" ve "kullandınlan kredileri. gerekirse bankaalık ku- rmllan işletilerek geri alacagı" bi- çimindeki açıklamalanna dolaylı olarak yanıt verildi. "Son günler- de basında turizm yatınmcılan ile ilgili olarak çıkan beyanlar üzeri- ne, temsil ettigi başanlı yatınmcı- lar adına dernegimiz kamuoyuna açıklama yapmak sorumiuluğanu dnymuştnr" denilen açıklamada kredilerle ilgili olarak şu görüşle- re yer verıldı: "TYD, turizm kredileri Ue ilgi- li herhangi bir borç affı talep et- memekte, borçlann faizleri Ue bir- likte bankalara eksiksiz odenme- sini istemektedir." Türkiye Kalkınma Bankası Ge- nel Vlüdüru tsmail Emen de tu- rizm kredilerinin geri dönüşünün, sanayiye verilen kredilerden daha düşük olduğunu belirtmişti. Tu- rizm Yatınmcılan Dernefi, açık- lamasında şunlara dikkat çekti: "Tartışmalara nedeu olan geri ödeme aksaklıgı bugüniin konu- su olmayıp, temel nedeni de ciddi yatınmcının borcunu ödememek isteği değil, imkânsı/lığıdır. Çiin- kıi sağlıksız finanse edilen ve yüz- de 90 enflasyon ortamında ger- çekleşen yatınralar aşın borç yfi- kü alunda kalmıştır." TKB Genel MüdüFü tsmail Emen'in, turizm kredilerinde ge- ri dönüş oranımn 1988'de yüzde 28, 1989'da ise yüzde 32 olduğu yolundaki açıklamasına katılan Turizm Yatınmcılan Derneği, bu rakamların "rurizm yatınmcılan- nın yanlış finanse edildiğini" ka- nıtladığım öne sürdü. Altıncı Beş Yıllık Plan'da özel sektör turizm yatınmcılanndan 250 bin yeni yatak için 20 trilyon- luk yatınm beklendiğini hatırlatan TYD, bugün ve gelecek için yapı- lacak değerlendirmelerin gerçek- çi ve sağlıkh olmasına "fevkalâ- de önem verdigini" duyurdu. Öte yandan tstanbul Ticaret Odası (tTO) ile Turizm Gelistirme J. ve Eğitim Vakfı'mn (TUGEV) dün Tarabya Oteli'nde düzenledi- ö toplanüda "Turizmde Eğitim ve Istihdam" tartışıldı. Toplantıya katılan Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, turizm sektöründe eğitil- miş eleman açığının yüksek oldu- ğuna dikkat çekerek "Eğer gere- ğini \apmazsak, otd motel mezar- lıklan yaıatınz" dedi. Ihtiyaçlara dönük fonksiyonel bir eğitimin gerekliliğini savunan Akyol, tu- rizmcilere, "Bizi eğitim konusun- da ekştirin, ama ihtiyaçlannızı da doğrn verin" dedi. TOBB Başkam Yalım Erez ise turizmi "hizmet" olarak tanımla- yarak, "Bu hizmeti verecek olan turizm egitimi görmüş yetenekli elemanlara eerek vardtr" dedi. Verimi enflasyonun altında 14 haziranda ihraç edilen Keban, Karakaya, Oymapınar ve Köklüce barajları ile Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri gelir onakhğı senetleri yüzde 4 6 . % verim getirdi. Aynı dönemde enflasyon yüzde 63.6 oldu. Ekonomi Servisi — Gelir ortak- lığı senetlerinin eski cazibesi kal- madı. Geçen yıl 14 haziran günü ihraç edilen, Keban, Karakaya, Oymapınar ve Köklüce hidroelek- trik santralları ile Boğaziçi ve Fa- tih köprülerinin gelirlerine endeksli B tertibi gelir ortakhğı se- netlerinin 1 yıllık gelir payı öde- mesi yüzde 46.96'yla "gelir" değil "zarar" getirdi. 1983 yıhnda yapılan genel se- çimler öncesinde "satanm", "sattırmam" tartışmalanyla gün- deme gelen köprü ve baraj gelir- lerinin belli vadeler itibanyla sa- tışı, uygulamaya geçildikten son- ra büyük ilgi görmüş ve enflasyo- nu uzak ara geride bırakan gelir payı ödemeleriyle yatınmcıların gözdesi olmuştu. Bu tip senetle- rin ilk örneği olan 1. Boğaziçi Köprüsü'nün gelirine endeksli A ve B tertibi senetlerin yılhk verim- leri yüzde yüzü aşan oranlara var- mıştı. Yine 1985 yıhnda ihraç edi- len Keban ve Oymapınar barajla- rı gelir ortakhğı senetlerinin 1988 yılı gelir payları yüzde 150'ye ulaşnustı. 5 yılhk bir geçmişi olan gelir or- taklığı senetlerinin ilk yıllardaki inamhnaz kârlanna artık rastlan- mıyor. Geçen yıl, 4 baraj ve iki köprünün gelirine endeksli B ter- tibi senetlerin yılhk verimleri, al- ternatif yatınm araçlannın getiri- lerine göre oldukça sönük kaldı. 14 haziranda ihraç edilen Ke- ban, Karakaya, Oymapınar ve Köklüce barajları ile Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin gelirlerine endeksli B tertibi senet- lerin yıllık verimi yüzde 46.96 ora- mnda gerçekleşirken aym dönem- de Alman Markı yüzde 48.9, his- se senetleri yüzde 524 oranında kâr sağladılar. Bu zaman dilimi içindeki 1 yılhk banka mevduatı- nın faizi de net yüzde 59 olarak gerçekleşti. Yine aym dönemdeki enflasyon oranı yüzde 63.6'ya ulaştı. Bu senetlerin yüzde 46.96 oranındaki yıllık verimi aym dö- nem içinde gerçekleşen yüzde 63.6 oramndaki enflasyon oraru ile deflate edildiğinde, 1 milyon lira- lık gelir ortaklığı senedi alanlann parası reel olarak 898 bin 200 li- raya inmiş bulunuyor. Bu senetlerin anapara ve gelir payı ödemelerine dün tktisat Ban- kası şubelerinde başlandı. IŞÇIMN EVRENENDEN SUKRAN KETENd IL0 Dersleri CENEVRE — Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 77. Genel Kurulu, alabilirsek, almak istersek, Türk kamuoyuna verilmek iste- nen olumsuz görüntünün tam tersi, Türkiye için çok yararlı, olumlu sonuçlar getırebılır. ders olabilir. Sayın Çalışma Bakanı ya da hükümet yetkilileri ne derlerse de- sinler, "Biz iç işlerimize kimseyı karıştırmayız, kimseye hesap vermeyiz" benzeri sözcüklerle kamuoyunu yanıltmaya çalışsınlar, ILO'da, bütün uluslararası platformlarda olduğu gıbi bal gibi hesap vermeyi sürdürecekler. Bunda utamlacak, yadsınacak bir yan da yok. Bütün dünya ûlkeleri ve hûkümetteri için, uzayda yaşanmadı- ğına göre aynı kurallar, ilkeler geçerli. Ayıp olanı, utamlacak olanı, ILO'nun anayasası başta olmak üzere sözleşme ve ilkelerine uymak üzere, Türkiye'de demokrasiyi, sen- dikal hakları yerleştırme çabası yerine, Türkiye'de "Hesap vermiyorum" deyip ILO'da durumu atlatmaya, zaman kazanmaya yönelik hertaktiğin, kurnazlığın başarı sayılması. Örnek mi ıstiyor- sunuz? O kadar çok ki sayfalara sığmaz. Son birkaçından ilk akla gelenleri saymaya çalışalım: 1986 genel kurulu öncesi ANAP hükûmeti adına Bakan: "Söz- leşme ılkelerini çiğnediğimizi kabul ediyorum. öncelikle yasalar ve ilk gücüm yettıginde anayasada gerekli degişiklikleri yapmaya söz veriyorum" ıçeriğıncle birtaahhüt mektubu veriyor. ILO'nun uzmanlık komitesi hükümtetın bu sözünu 'taahhüdunü' ciddiye alıyor. Türki- ye'yi o yılın tartışma lıstesı ve gündeminden çıkarıyor. Zamanın ba- kanı sevinçle Türkiye'ye dönüyor. "ILO'da sorunumuz kalmadı" tü- ründen demeçler veriyor. ILO uzmanlarının aklı bu tavrı anlamıyor. 1987'de Türk hükûmeti adına yine zamanın bakanı benzeri bir taahhüt mektubu ile geliyor. Bu kez ILO'nun uzmanlık komiteteri görevlileri, onlar için kurallarına göre geçerli olması gereken imzalı mektubu geçerli saymıyodar. "Siz geçen yıl da mektup verdiniz. Sözünüzü, taahhüdünüzü tutmadınız" diyodar. Türkiye'yi hem lis- teye sokup hem de genel kurulun aplikasyon tartışmasında sert etes- tirilere muhatap kılıyorlar. Tûrkıye, ILO'da, uluslararası plattormlar- da sendikal hakları, sözleşmelerı çiğneme yanında bir de güvenilir olmamakla saygınlık yitiriyor. 1988'de Türk hükûmeti yeni koz olarak ILO Genel Kurulu için mayıs ayında, son dakikada partamentodan geçirdıği 'makyaj' ya- sa degişiklikleri ile geliyor. "işte istediğiniz yasal degişiklikleri yaptım" diyen bir yazılı metın ile aplikasyon komitesıne başvuru- yor. Batılı sendikacılar, Ingilız sendikacı sözcünün deyişı ile "Bız şüpheciyiz, hediye atın da dişine bakarız " diyerek hükümetın ver- diği bilgi ile gerçek yasa değişıklıklenni didik didık ediyorlar. Yapı- lan yasa değişıkliklerinin ILO sözleşme ilkelerine uyma değil 'çir- kin makyaj' olduğu sonucuna varıyorlar. Türk hükûmeti bir kez da- ha hem 'hakları vermeyen' hem de 'güvenilir olmayan' damgasını yiyor. 1989'da değişen olumlu hiçbirseyin olmadığını gören uzmanlar, sendikal hakların daha ağır yasaklı olduğu ülkelerden çok daha fazla olarak Türkıye'nin üzerinde duruyorlar. Türkiye, 'kazanılmış hak- larda sonradan geriye giden', 'taahhütlerini yerine getirmeyen', 'AT- ye aday' ülke olarak daha ağır tartışma ve eleştirilere hedef oluyor. 98 sayılı sözleşme ihlallerinden işveren grubunun yardımı ile özel listeye (kara lısteye) girmekten kurtuluyor, ancak ondan çok daha önemli bir sonuç karar ve tartışma raporuna muhatap oluyor. 111 sayılı sözleşme ihlalinden ise özel paragrafa (kara lısteye) girmek- ten kurtulamıyor. Türk hükûmeti bütün bu gelişrnelerden hiçbir ders almıyor. Yine yıl boşa geçiriliyor. Sözleşme ilkelerine uyma yolunda olumlu sayı- labilecek bir tek adım atılmıyor. 1990 Genel Kuruluna öylece geli- niyor. Bu yılın genel kurul gündemının tartışması kapsamında 98 sözleşmesi yok ya. Türk kamuoyuna "Türkiye 98den lısteye girmedi" aldatmacası sunuluyor. 111 sayılı sözleşmeyı hükümetle birlıkte, işçi, işveren taraflar da umursamaz görünüyorlar. Ancak ILO Genel Kurulu, ILO ve uluslararası sendikal platformun her şeyi umursadığını bir kez daha ortaya koydu. Türkiye bir kez daha ILO'- nun 'asgari demokrası ve sendikal hak standarUannı tanımayan ülke' damgasını yedi. Üstelik ILO ve ulu,slararası sendikalar uzmanlan bir kez daha olay- lara klasik ILO sozleşmeleri, kurallan çerçevesinde bakmadıklarını da ortaya koydular. Tü'kiye için bir çerçeve çizdiler: "Türkiye sen- dika özgürtüklerine ilişkin 87 sayılı sözleşmeyı imzalamayarak her zaman ILO'da hesap vermekten atlayabılirdı. 98, bu yıl görüşülme- diği ıçın tartışma dışı kalabilirdi. Ancak önemli olan Türkıye'deki ger- çöV işçi ve sendikal haklann düzeyi idi. Türkiye seçimıni artık yap- malıydı. Ya ATye doğru demokrasi, sendikal haklarda hıziı adım- lar atacak, saygınlık kazanacaktı ya da dışlanacak, uzaklaşacaktı. Bu ıkısinın arası bu ışin şakası yoktu..." BEKO/CASIO YAZAR KASA'NIZDAN AYUK "MAÜ HAFIZA RAPORU"NU NASIL AURSINIZ ?Maliye Bakanlığı'nın 5 Haziran 1990 tarih ve 36 sayılı Tebliği gereğince Yazar Kasa Mükellefleri her ayın sonunda o aya ait satış tutarlarını yazar kasalarından alacakları aylık "MALİ HAFIZA RAPORU" ile bildirmekle yükümlüdûr. BEKO/CASIO sahipleri için bu işlem son derece kolay, basit ve çabuk çözülür. 1. Bu çok basit işlemin nasıl yapılacağı yanda gösterilmiştir. 2. Bu işlemi kendileri yapmak istemeyenler Yetkili Servislerimize bu işi bedeli mukabili yaptırabilirler. Yazar kasanızı Servis İstasyonuna götürürseniz ücreti 5.000.- TL. Servis elemanının mağazanıza gelmesini isterseniz ayrıca 10.000.- TL yol parası ve servis elemanının yolda geçen mesaîsi karşılığı alınır. Aksine hareket eden servisleri lütfen aşağıdaki telefonlara bildirin. 3. Numaralara yanlış basmanızın yazar kasaya hiçbir zararı yoktur. Yanlış bir işlem yapmışsanız anahtarı kapatıp, tekrar 'T durumuna çevirin, aynı işlemi tekrarlayın. TALİMAT Mayıs Ayı Raporunun Alınması: Yazar kasanızın 'Z numarası* 30 Nisan 1990 da 0035 31 Mayıs 1990 da 0062 olsun. İşlemler. 1. Anahtarı 'T konumuna çevirin. 3. 0 0 3 5 • 0 0 6 2 Ara Toplam Tuşlayın Tuşlayın 4. Maliye Bakanlığı'nın istediği 'Aylık Rapor" gösterildiği gibi çıkar. BEKO/CASIO, her alanda olduğu gibi bu konuda da sizin yanınızda, sizin hizmetinizdedir... SARAY ÖIDH MttRKET BEYLİK SOK.N 6A.TEPE 1619710Ü13 BüYüKCEKMECE/iST. TE5EKKÜR EDERiZ MALİ HAFIZA RAPORU TARİH :31.05.1990 FiS N0:000002 SAAT :18.10 KCrMüLE 2 KüMSAT*0OO04619200 KüMKDU*00000379393 0036 KüMSAT*00004764200 KüMKIK.J*00000387484 0037 K0MSAT*00004905200 KüMKW*00000392413i 0038 KüMSAT*00005i' ,xüMKDU*Û0000678843 0058 KÜMSAT*00008632490 KüMKDU*00000684493 0059 Kc*1SAT*0OCi088O6070 K I J M K D U * 0 0 0 0 0 7 0 0 2 7 3 0060 KüMSAT*00008%0830 KüMKDM*00O00706537 0061 KüHSAT*00009537030 U*00000760683 CHSÂT*00009662680 Kür1KDU*00000772490 AE 12345678 BEKO/CASIO Teknik Servis Bolge Şeflikleri: Trakya ve Marmara Bölge Servis Şeflıği. lstantxjl Tel 561 36 28/561 36 50 Karadeniz Bölge Servis Şeflıği: Samsun Tel 39 486 Orta Anodolu Bölge Servis Şeflıği: Ankara Tel 212 67 93 Doğu Anadolu Bölge Servis Şeftiği: Erzururr Teı 17 981 Güneydoğu Anodolu Bolge Servıs Şeflıği: Actana Tel 28 36 13 Ege Bolge Servis Sefliği: Izmır Tel 18 29 88 Akdeniz Bolge Servis ŞefVği Antalya Tel 16 75 55 "yazar kasada 1 numara"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle