Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 HAZİRAN 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
MetomtopCı Gene! MüdGriüOü'nden a»n»ı
hlfliye gfire. butûn bögeler parcalı buiuOu
Trakya, Marmara. Ege. Batı A*demz. Iç Ana-
<Mu ile Ba» w OrB Karaderaz yajmor yer
yer a p n * ve o*gûriWılü sajanjk yağışlı
geçecek. H*A SICAKUĞI: Vağış alan yer-
iente \mı antacak. RÜZGAR: VMun loı-
ay w tuosında taogy ve doju «ekı verler-
de gûney ve tBt yMerden ortatanveneyer
yer h w « t t oör* «sec*. Oenalenmede «a-
racKnc. Itormra ve Egefe yıMa ve poy-
rii. Mderizife gûntats ve lodostan 3-5 Ka-
radeniz, Msmara ve Egede yer yer 6 kuv-
veflnde saane 10-21 toaderıız. Marmara ve
E9«Ue yer yer 27 d H K m i talaesecek.de-
niz muWH Karadero ve E g e * yer yef lo-
ba ( U g * otoc*, <Uga yUs«M0<15-i.5 I *
raderıu ve Ege açıloarnda 22-5 metre doteymda buluracak. Van Götû'nde
ruw parçalı ve az huiutig geçecek. riasfc gûrny ve tan yMerden hafîf
ara ara orta »uvveta esecek. &M küçfflı (Mgat (totak, grjrü? uaMıgı 10
km. dolayında bulunacak
Adana
Adapazan
Adryaman
Afyon
Amara
Anakya
Anölya
Artvin
Aydın
Balıfcesır
Bleofc
Bingdl
Bıtfc
Bolu
Bursa
Çanafckafe
Çorum
Denia
A 35° 19° Diyarbakır
Y 20° 11° Edirne
A 34° 16° Erancan
Y 26° 13° Eraırum
A 28° 10° EstoşeHir
Y 27° 16° GaâarrBp
A 31"22°GifBSun
Y 29° 21° Gûmûşhane A
36°17°Manisa
16° 10° K.Maraş
30° 15° Mersın
27° 6°Mujia
26°15°Mus
36° 17° Nıjde
20°14»0rtu
A 28°16°Hal*âri
Y 3O°22°lspaı1a
Y 26° 13° feörtul
Y 23°12°izmir
A 33° 16° Kars
A 24° 10° Kastamonu Y
Y 25° 11° Kayseri
Y 26° 14° Kındueü
Y 20° 12° Koifa
Y 24" 15° Kûahya
Y 30° 21° Malatya
27°16°Samsun
27°14°S«rt
21°M°Sinop
28°20°Sıvas
26° 7°Tekmla4
26° 14° Trateon
28° 13° Tunceli
17° 10° Uşak
28° 14° Van
27° 13° Yozgat
34° 15° Zonguldafc
Y 29"= 19°
A 33° 19°
Y 29° 22°
Y 29° 19°
A 24° 11°
Y 27° 15°
B 19° 14°
8 23° 16°
Y 19° 14°
A35°20°
Y 19° 14°
Y 27° M°
Y 19° 12°
B 22° 15°
A 34° 15°
Y 26° 15°
A 25° 12°
Y 26° 14°
Y tt°15°
;£)-. açık bukıOu A-açık B-DUIUSL G-(?Jneşiı Kkart S-sslı Y-yaJmurlu
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Güney Amerika'da
bulunduğuna inaru-
lan hayali alun ülke-
si. 2/ Belli bir bölge-
de yetişen hayvanlann
tümü... Türk müzi-
ğinde nsul anlamında
kullanılan sözcük. 3/
lspanya'da Bask bol-
gesinin bağımsızlığı
için savaşım veren giz-
li örgüt... Dince ya-
saklanmamış olan. 4/
Bir çeşit yassı ekroek..
Bir nota. 5/ Bir kadın
giysisi. 6/ Bir şeyi bir
kimseye yükleme... Konya ilinde bir ba-
raj. 7/ Lirik Japon dramı... Ağız mu-
kozasmda oluşan yiizeysey yara. 8/ ls-
tatistikte uzun süreli eğilime verilen
ad... Ses. 9/ Kuşaktan kuşağa geçen
kalıtımsal öğe... Ağaçsız yerlerde, kuş
yakalamak için Ustune ökse yerleştiri-
len ağaç.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ özellikle astunı önlemek ve iyileş-
tirmek için hekimlikte kullanılan bir al-
kaloit. 2/ Dar ve kalınca tahta... Bir çeşit et ya da ciğer yemeği.
3/ Kıdemlilik bakımından başta gelen diplomat... Radon elemen-
tinin simgesi. 4/ Bir sayı... Elçilik uzmanı. 5/ Yağmur... Neodim
elementinın simgesi. 6/ Kenya'nın plaka işareti... Bayağı, sıradan.
7/ Denize uzanan dar ve alçak kara parçası... Söz, lakırdı. 8/ Boyu
yüz metreyi aşabilen ve bataklıkları kurutmakta kullanılan ağaç.
9/ Ilgi... Bir soru sözü.
60 YIL ONCE Cumhuriyel
B. Meclisi dağılıyor
BAKER
Taksk M âahi tenlir
ı HAZİRAN 1930
Ankara 31 (Telefonla) — Büyük
Millet Meclisi önümüzdeki perşembe
günü yaz tatiline karar vererek
dağılacakur. Pazartesi günü
müteferrik mevat, perşembe günü de
askerî ve mülkî tekaüt kanunile
devlet bankası lâyihası müzakere
edilecektir.
Meclis bugün 3'te toplandı.
Londra'da toplanacak beynelmilel
parlâmentolar ittihadı kongresine Meclis namına bir
müşahit gönderilmesi kararlaştırıldı. Müteaktben ruznamede
meveut bilûmum mevat müzakere ve kabul edildi. Bu
meyanda irtikâp ve irtişadan maznun askerî memurlann
muhakemesine dair kanun, Berlin büyük elçiliği binasının
satılmasına dair lâyiha, inhisarlann şahsiyeti hükmiyeyi haiz
otmaları ve mülhak bütçe ile idare olunmaları hakkındaki
kanun, Türkiye ile tngiltere, Fransa, Romanya, tsveç
arasında münakit ticaret mukavelelerinin tasdiki beynelmilel
yolcu ve bagaj nakline müteallik mukaveleye iltihak
edilmesine dair lâyiha, ticaret mukavelesi akti için
müzakereye başlanmış veya başlanacak devletlerle muvakkat
ticaret itilâfları aktine dair lâyiha, Türkiye-tspanya arasında
imzalanan uzlaşma vaitli tesviye muahedesi kabul edilmiştir.
Türki-Alman ticaret muahedesi meclise gelerek Hariciye ve
tktisat encümenlerine havale olunmuştur.
Bugün Mecliste imar kanununa bir madde tezvili müzakere
edildi. Bu kanunda yazılı arsalaıa dair Dalıiliye müsteşarı
Hilmi B. cevap vermiştir.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Adalet Bakanının ilk tamimi
1 HAZİRAN 1960
Ankara 31 (Cumhuriyet-Teleks) —
Yeni Adalet Bakaıu Dr. Abdullah
Pulat Gözübüyük yeni vazifesine
başiamış ve ilk tâmimini teşkilâta
göndermiştır. Bu tâmimde şöyle
denilmektedir:
"Yeni kurulan hükümette Adalet
Bakanı olarak görevlendirilmiş
bulunuyorum. Bu şerefli vazifenin,
değişmez hak fikri ve adalet duygusu ile yerine
getirilmesinin kutsal bir ödev olduğu şüphesizdir. Her türlü
hakların ve hürriyetlerin biricik teminatı olan adalet kuvveti
bağımsız ve tarafsız bir mahiyet ve değer taşıdığı sürece
ancak devletin idaresinde gereken düzeni ve güveni
sağhyabilir.
Kıyrnetli ve fedakâr meslekdaşlarımın, münhasıran hukuka
uygun kanun, ilmi ve kazaî içtihatların ışığı altında
vicdanlanndan başka hiçbir şeye bağlı olmaksızın tam
istiklâl ile vazifelerini yapmaları kurulmakta bulunan hukuk
devleti sisteminin tabii ve zaruri bir icabıdır.
Adalet ulkenın temelidir, vecizesini fiilen gerçekleştirmek ve
vicdanlarda buna olan inancı yaratmak ve yerlestirmek
biricik ve en yüksek amacımızdır. Bu bakımdan sayın
meslekdaşlarımın, görevinin yerine getirilmesinde ve yüksek
amacırnızın gerçekleşmesinde kıymetli ilgi ve yardımlarını
esirgemiyeceklerine inancım vardır."
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Toptancı kasaplardan direniş
1 HAZİRAN 1989
Ekonomi Servisi — Toptancı kasaplar dün kesimlik hayvan
alımı ve kesimi yapmadılar. lstanbul Mezbaha ve Rendering
şirketinin (İSMER) kesim fıyatlannı arttırmasını protesto
eden toptancı kasaplar, fiyatlar indirilene kadar kesim
yapmayacaklarını, bu nedenle İstanbul'da et sıkıntısı
doğabileceğini bildirdiler.
Ortakları arasında eski lstanbul Anakent Belediyesi Genel
Sekreteri Alanur Oğuz'un da bulunduğu İSMER'in, hayvan
başına 2 bin lira olan kesim ücretini yüzde 15Û arttırarak 5
bin liraya çıkarması, toptancı kasapların tepkisine neden
oldu. İSMER'in 90 milyon lira olan aylık kirasım
kendilerinden çıkartmaya çalıştığını ileri süren toptancı
kasaplar, "Bu amaçla. önce 2 bin liralık kesim ücretini 7
bin liraya çıkarmak istediler. Biz kabul elmeyince iicreti 2
bin 300 liraya çıkartarak uygulamayı birkaç gün
sürdürdüler" dedüer. Kasaplar daha sonra bir protokol
hazırlandığını ifade ederek gelişmeleri şöyle anlattılar:
"Protokol gereği kesim iicreti 3 bin-3 bin 500 lira arasında
olacaktı. Ancak bugün (dün) protokolü hiçe sayıp 5 bin lira
ücret istediler. Biz de gerek hayvan alımını, gerekse tüm
kesimleri durdurduk. Eger İSMER kesim ücretini
anlaştığımız miktara indirmezse direnişimizi sürdureceğiz."
Toptancı kasaplar, İSMER'in tutumunu sürdürmesi
durumunda tstanbul'da ciddi bir et sıkıntısı yaşanabileceğini
de ileri sürerek, "Kesim ucretinin bir kerede yüzde 150
arttınlması bizimtiim gücnmüzü kırar" diye konuştular.
Bir toptancı kasap, kesim ücretlerini örneklerken de bir
paçayı 100 liraya verdiklerini, ISMER'irı ise bir paça
ayıklamak için 750 lira talep ettiğini söyledi.
^ r - ^ 3 Kopenhag >y,
Heısınki
t ^ r L e m n 9 r a d
j
Kahıre »
DUNYA'OA BUGUN
Amsterdam
Arnınan
Atına
Bağdat
Barcetona
Baseı
Belgrad
Berlin
Bonn
Briıksel
Budapesle
Cenevre
Tezayır
Cîdde
Duto
Frankfiırt
Gırne
Heıankı
Kahre
Kopertag
Köln
Lelkrjşa
A
A
Y
A
Y
A
A
A
A
A
A
A
A
A
•A
A
A
A
A
8
A
A
24°
38°
25°
39°
24°
21°
19°
20°
23°
25°
18°
21°
27°
43°
43°
24°
30°
16°
37°
16°
23°
29°
Lenıngrad
Londra
Madnd
Mılano
Montreal
Mosovs
Mûnıtı
New York
Oslo
Paris
Prag
Riyad
Roma
Solya
Sam
lelAviv
Tunus
Varşova
Venedık
Vryana
Y
B
Y
A
A
Y
A
Y
B
A
Y
A
A
A
A
A
A
Y
A
A
VVashington A
Zünh A
16°
19°
28°
22°
20°
17°
19°
17°
20°
23°
16°
42°
26°
16°
40°
29°
29°
14°
22°
18°
29°
21°
rn
ARTISMA
Pamukkale'de, sihirli suyun peşinde
Pamukkale, gerek travertenleri gerekse ünlü Hierapolis antik
kentinin kahntılarıyla her yıl ülkemize gelen binlerce turistin
düşlerini süsleyen eşsiz bir köşe Ege'de. Her sene bir
milyonun üstünde yabancı konuğun geldiği, dolaştığı büyülü
bir güzellik acaba bugün neden bu konuma düşürülmüştür?
Dünyaca tanınmış doğa harikası Pamukka-
le'nin korunması için Denizli'de 25-26-27 ma-
yıs tarihleri arasında çok önemli bir sempoz-
yum düzenlendi. Ülke turizminin can damarı
olan Pamukkale'de son yıllarda yaşanan baş-
kalaşım artık bütünüyle yörede yaşayanların,
Denizlililerin ve uzmanların sorunu olmaktan
taşarak Türk turizmini ilgilendiren bir sorun
olarak kamuya yansıtılıyor.
Her yıl binlerce turistin ilgi ve hayranlıkla
eezdiği Pamukkale, günümüzde giderek bir
bozulmanın eşiğinde. Ege turizminin can da-
marının geçtiği Pamukkale'deki bu yaşanan
olumsuz gidişe son vermek ve Pamukkale'yi
korumak amacıyla Denizli Mimarlar Odası'n
ca düzenlenen sempozyumda konu bütün ay-
rıntılanyla gündeme getirildi.
Peşinen belirtmekte yarar var: Doğa ve tu-
rizm cenneti Pamukkale giderek karanyor. Pa-
mukkale'nin ya da diğer adıyla "bejnz cennet-
'in geleceği açısından kuşku uyandıran bu yoz-
laşma ve çarpık kentleşme olgusu, bütün dün-
yanın ilgisini çeken bu harika güzelliğin >-a-
İcm bir gelecekte bütünüyle yok olabileceği dü-
şüncesini de akla getiriyor?
Bilim adamlarına göre 5 milyon yılda olu-
şan travertenlerdeki su azalımı ve kötü kulla-
nımı ile Hierapolis antik StT alanındaki çir-
kin yapılaşmalar en çok göze batanlar. Dahası
var, günden güne artan otel inşaatları ve çöp
sorunu ile Pamukkale (Ecirli) köyündeki ara-
besk mimari artı lunapark estetiği ve Cengiz
Bektaş'ın deyişiyle "Teksaslaşmış göriınümler"
sonunda Pamukkale'nin geleceğini de şiradi-
den tehlikeye sokmuş gibi... Ve kim ne derse
desin Pamukkale korunmayı bekleme aşama-
sında bugün.
İşte pekçok uzmanın, bilim adamının gö-
rüşlerinin alındığı Pamukkale sempozyumu
belki de köklü çözümler içeren bir özel yasa
tasarısı ile yakında gündeme gelecek ya da ge-
lemeyecek?
Pamukkale gerek travertenleri gerekse ün-
lü Hierapolis antik kentinin kahntılarıyla her
yıl ülkemize gelen binlerce turistin düşlerini
süsleyen eşsiz bir köşe Ege'de. Her sene bir mil-
yonun üstünde yabancı konuğun geldiği, do-
laştığı büyülü bir güzellik acaba bugün neden
bu konuma düşürülmüştür? Olay budur.
Bugün aşırı su kullanımı ve yöredeki yeral-
tı su sondajları çanların çalmakta olduğunu
göstermiş uzmanlarca. Ayrıca eski özelliğini
yitirmekte olduğu anlaşılan travertenlerin he-
men yakınında yükselen çirkin turistik yapı-
laşmalar ve eklentiler, sonunda bugün Deniz-
lili mimarların konuya sahip çıkmalarını do-
ğurmuş.
Bugün açık seçik ve üzülerek belirtmek la-
zım ki yıllardan beri ülkemizin dünya turizm
haritasında yer almasına neden olan bu ilginç
ve çarpıcı köşeler bugün yok oluşun başmda.
Pamukkale'de bir yozlaşma ve çirkinleşme
söz konusu. En çok da gerçek kimliğini yitir-
me sorunu ile karşı karşıya olan bu beyaz cen-
net eğer acele önlemler ve kararlar alınmaz-
sa, birkaç senede daha da kötü bir bozulma-
yı sergileyecek. Pekçok uzmanın katüdığı "Pa-
mukkale'yi Konıv-alım, Yaşatalım" sempozyu-
munda konuşan konuşmacılar arasında mı-
mar Cengiz Bektaş'ın ve Prof. Dr. Dogan Ku-
ban'ın görüş ve düşünceleri ilgi çekti.
Yine Pamukkale'de 1957'den beri kazı ya-
"pan heyetin başkanı Prof. Daria De Bemardi
Ferraro da Hierapolis antik kentindeki yapı-
laşmalarla tenis kortu ve benzeri ek binaların,
garaj görünümüne bürünen girişin ve yine yol-
ların denetimsizliğinden söz etti.
Antik StT'in korunması ve kullanımı açı-
sından tartışılan noktalar; evvelce göz yumul-
muş yapılaşmaların yanıbaşına günümüzde
kondurulan sevimsiz turistik barakalar, fos-
septik sorunu ve başka dertlerle birlikte içme
suyu sorunu günümüzün en büyük derdi Pa-
mukkale'de... Ancak bu sorunların nasıl çö-
zümleneceği de bir başka merak konusu? Zi-
ra 27 kez hazırlanan planlamalar, 1961 yılm-
dan başlayarak hep klasörlerde kalmış günü-
müze değin.
Turizm yatırımcılarının âdeta yanşırcasına
otel diktikleri yörede, 34°C'lik sihirli suyun pe-
şinde koşan köşedönücüler Türk halkını de-
ğil de yabancıları düşünerek bir bozulmayı
Ecirli köyünde başarmışlar? Ve olan olmuş
orada.
Pamukkale bir değişimi hızla yaşamakta gü-
nümüzde. Türk turizminin kapısı ve para ma-
kinesi bu eşsiz köşenin olduğu gibi korunma-
sı şan. İşte Denizli'de üç gün süren sempoz-
yumda bu konular tartışıldı. Prof. Dr. Metin
Sözen'in oturum başkanlığı yaptığı son gün
toplantılarında alınan kararlar, planlamacıla-
nn görüşleri, jeologlann ve arkeologların ko-
nuya ilişkin kararları, fıziksel planlamanın ön-
celikle ve ivedilikle tamamlanması görüşünü
gündeme getirdi.
"...Şimdiye kadar yapılanlar bir yana, artık
ştı dakikadan sonra bütün kötü yapılaşmalar
durdumlmalıdır" görüşünde birleşen Deniz
lili mimarlar ve uzmanlar Pamukkale'yi izle- •
me komitesini de arzuluyorlar...
Ancak şunu da belirtmelidir ki bütün bu kö-
tü gidişe ve yapılan sempozyuma karşın aca-
ba yine her zaman olduğu gibi "havanda su
mu dövülecek" sorusu uzmanlan düşündürü-
yor. Bunu zaman gösterecek.
EROL ÖZKAN DENİZLİ
KAMUOYUNA DUYURÜ VE CAĞRIMIZ
Biz aşağıda adı geçen sendiklar 16 Mayıs 1990'da Çanakkale'de başlatılan daha
sonra yurdun çeşitli bölgelerine yayılan tutuklu ve hükümlülerce ve yine yakınları
tarafından sürdürülen açlık grevleri ile dayanışma içinde olduğumuzu, bu yönde
açıtan kampanyaya katıldığımızı açıklar;i4i. ve 142. maddelerin kaldırılmasını, 12
Eylül mahkemelerinin verdikleri tüm kararların geçersiz sayılmasını, idam
cezalarının kaldırılmasını ceza ve tutukevlerindeki tüm baskılara son verilmesini,
sansür-sürgün kararnamesinin iptalini, basına konan yasakların son bulmasını,
tüm insan hak ve özgürlüklerinin çiğnenmesine son verilmesini, işkencenin son
bulmasını, 1 mayısta tutuklananların serbest bırakılmasını, temel hak ve
özgürlüklerinin önemli bir parçası olan sendikal hakların tanınmasını talep ederiz.
Sendikalar başta olmak üzere siyasi partileri, meslek ve yığın örgütlerini, diğer
demokratik örgütleri ve tüm demokratları, yukarıda ileri sürülen taleplerin
gerçekleştirilmesi için sürdürülen kampanyaya aktif katılmaya çağırmayı bir görev
olarak anlıyoruz.
BELEDİYE-İŞ, PETROL-İŞ, G.MADEN-İŞ, OTOMOBİL-İŞ,
HARB-İŞ, HAVA-İŞ, KRJSTAL-İŞ, AĞAÇ-İŞ,
DERİ-İŞ, TÜMTİS, LİKAT-JŞ, BASIN-İŞ
ANADOLU KREDİ KARTI TURİZM
VE TİCARET A.Ş.
İDARE MECLİSİ
BAŞKANLIĞINDAN
Anadolu Kredi Kartı Turizm ve Ticaret A.Ş. hissedarları 1989
yılı Olağan Genel Kurul toplantısı 21 Haziran 1990 Perşembe gü-
nü saat 10.30'da İstanbul Şişli Büyükdere Caddesi No: 14 adre-
sinde yapılacaktır.
Şirket ana sözleşmesi hükümlerince hissedarların sahip olduk-
ları hisse senetlerini veya bunu ispat eden vesaiki toplantıdan bir
hafta evveline kadar şirket merkezine tevdi ederek giriş kartı al-
maları gerekmektedir. Yıllık faaliyet raporu, bilanço, kâr-zarar he-
sabı ile denetçiler raporu toplantı gününden 15 gün öncesinde
şirketimiz merkezinde hissedarlarımızın tetkikine hazır bulundu-
rulaçaktır.
GÜNDEM:
1- Başkanlık divanı teşkili ve toplantı tutanaklannın hissedarlar
adına imzalanması için başkanlık divanına yetki verilmesi,
2-1989 yılı faaliyetleri hakkında İdare Meclisi ve murakıp rapor-
larının okunması 1989 yılı bilanço ve kâr-zarar hesaplarının ince-
lenerek onaylanması,
3- İdare Meclisi üyeleri ile murakıptarın 1989 yılı çalışmalann-
dan dolayı ayn ayn ibra edilmeleri,
4-1989 yılı kârının ihtiyatlara ayrılması veya dağıtılmasına ka-
rar verilmesi,
5- Görev süresi sona ermiş olan İdare Meclisi üyeleri ile mura-
kıpların adetlerinin tesbrtiyle seçimi ve ücretlerinin tayini, 6- İdare
Meclisi üyelerine TTK.'nın 334 ve 335. maddelerine göre yetki ve-
rilmesi,
7- Teklif ve temenniler.
LAHMACUNLU SENFONİ
adlı şiir kitabımı, 3 haziran pazar öğleden sonra (New-
York'ta) Brooklyn köprüsünde imzalayacağımı,
Türkiye'deki hümanistlere de duyururum...
(Neden haber değil de ilanla derseniz; çünkü
bacaklarım kıllı, ölçütlerine uygunsuzum. Neden
köprüleri, yolları, parkları seçiyorsun derseniz; çünkü,
SOKAK SANATÇISIYIM.)
Jur. EKREM TOS
P.S.: KULTURHUSET-SVENSKT TATİLEVİ, Dikili
kıyısında açılmıştır. Sanatçılara parasızdır.
Bilgi ve rez. Tel: 9.661.31528
DOSTUM MOZART
Nadir Nadi
7. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yoyınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaioğlu-lstanbul Odemeli gönderilmez.
MUHASEBECİLER HAFTASI
KUTLAMA
Derneğimız, ülkemizde muhasebe mesleğinin
yasal düzenlemeye kavuşturulduğu 1
haziran tarihınden başlamak üzere her yılın
1-7 haziran tariblerinin
MUHASEBECİLER HAFTASI olarak
kutlanmasını kararlaştırmıştır.
Bu tarihlerde 78 şubemizin öncülüğünde
ülke çapında birçok aktivıte gösterılecektır.
Tüm meslektaşlarımızı, meslek
mücadelemizde ulaştığımız örgütlü
gücümüzden dolayı kutlar, mesleğimizin ve
meslek örgütümüzün, meslek mensuplanna
bir an önce teslim edilmesi dileğiyle
saygılarımızı sunarız.
MALİ MÜŞAVİRLER-MUHASEBECİLER
BİRLİĞİ GENEL MERKEZİ
Inş. Y.Müh.
ŞAZETTİN ÖZKAZANÇ
Bilim ve cumhuriyet âşığı sevgili babamızı
kaybettik.
Cenazesi 1 Haziran 1990 Cuma günü (bugün)
öğle namazından sonra Hacı Bayram
Camii'nden alınarak Karşıyaka
Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
AİLESİ
SPORKENT'de
Satılık Arsa
Tel.; 526 80 46
ANKARA...ANKA
MUŞERREF HEKİMOĞLU
Merhaba
Dışarda bahar, içerde bahar kuşağı, genç kızlar, delikanlılar,
Dostlar Tiyatrosu'yla merhabalaşmaya gelmişler. Sahnede Gen-
co Erkal "Merhaba" diyor. Sıcak bir merhabanın titreşimleriyle
çarpıyor yüreğimiz.
Merhabayı bir sevgi sözcüğü diye düşünürüm ben. Yaşama
sevinciyle alınan bir soluk; dünyaya, insanlara sevgiyle bir şes-
leniş; barışa bir çağırış diye. Bir sofrada dostlarınızla otururken
merhaba diye tokuşan kadehler ne güzel çınlar değil mi? Sıcak
bir merhaba havayı ısıtır, sessizliği deler bir anda. Kalabalıkta
uzak kaldığınız bir dostla göz göze gelir, "merhaba" diye kavu-
şursunuz birden! Mutlu bir gecenin sonunda güneşi sevinçle se-
lamlar, her şeye merhaba diye seslenmek istersiniz. Ya da tam
tersi, mutsuzluğu, düş kırıklığını aşmak için sıcak bir merhaba
özlersıniz. Bir teiefon, bir merhaba, soluk çiçekler açıverir bir-
den. Kısaca, insanı yeşerten bir söz merhaba.
Genco Erkal'ın merhabasında bir başka soluk var elbet. Sah-
nede bir kişi mi var, kalabalık mı, bir şarkı mı dinleniyor, bir or-
kestra mı, Aziz Nesin nerde başlıyor, Nâzım Hikmet nerde, Hal-
dun Taner mi anlatıyor, Bertholt Brecht mi ya da onların sözle-
rinde, dizelerinde bütünleşen milyonlar mı? Düşle gerçek birbi-
rine karışıyor, geçmişi mi yaşıyorum, geleceği mi şaşırdım bi-
raz. Usta bir oyuncu şaşırtıcı güzellikler üretiyor doğrusu. Mer-
haba Genco Erkal!
Merhaba'da Dostlar Tiyatrosu'nun yirmi yılının soluğu da du-
yuluyor sahnede. Bir tıyatronun çağdaş dûzeyini, belli çizgisini
yitirmeden, ödün vermeden yirmi yılı geride bırakması güzel bir
olay. Geride ne serüvenler, ne savaşlar, ne darboğazlar var kim-
bilir? Ancak bir sanat kuruluşu ülkemizin koşullarından soyut-
lanabilir mi? Perdesini belli ilkeler doğrultusunda açıyorsa, çağ-
daş çizgisini sürdürmeye kesin kararlıysa, ağır bir fatura kaçı-
nılmaz! Bu tür faturalar bir onur belgesi hiç kuşkusuz. Onurlu
bir direnişin kanıtı. Toplum da ödüllendirrnekten geri kalmıyor.
Bir sanat kuruluşunun direnişini güzel desteklıyor Oyun sona
ererken yükselen alkışlan duymanızı isterdim. Başkentliler da-
kikalarca coşkuyla alkışladılar Genco Erkal'ı. Bence bu alkışla-
rı da iyiyorumlamak gerekir. Bir mayıs günü, bahan dışarda değil,
içerde yaşamak istiyor başkentli gençler. Bir merhabanın sıcak-
lığını duymayı özlüyorlar, bir tiyatro salonunun karanlığında ay-
dınlığı arıyorlar. Özlemlerini dindirerek coşuyorlar, alkışlıyorlar
sonra. Seyrettiklerinin soluğuna katılarak yürekterinde güzel çar-
pıntılarla.
Bence umutlu bir olay bu. Arabesk ortama güzel bir tepki. Uy-
duruk oyunlara güzel bir yanıt. Halkımızın beğenisine saygı duy-
mayanlara güzel bir uyarı. Yalnız tiyatroda değil, konserde, baş-
ka sanat dallarında da bu uyarı var. Güzeli alkışlayarak, çirkini
vurgulayanlar giderek çoğalıyor. Soylu bir çabayı destekleyerek,
soysuzluğu ortaya koyuyorlar. Umutlu bir gidiş bu ve de doğal
bir gidiş. Çağdaş uygarlık amacımıza, laik cumhuriyetimizin do-
ğasına yaraşır bir gidiş. Yapay çabalar gerileyecek bir yerde. Bir
toplumun doğal doğrultusunu çarpıtmak çabaları başarıya ula-
şamaz. Sağlıklı bir toplum o çarpıklığı içine sindiremez, diren-
me gücünü, soluğunu duyurur bir yerde. Bilim ışığıyla, sanatın
itici gücüyle aydınlığı bulur. Bu nedenle sanatçılarımıza büyük
saygı duyuyorum ben. Aydınlığa giden yolda buluşanları da her
zaman umutla selamlıyorum. Onlara "Merhaba" derken daha
güçlü soluk alıyorum.
• * *
Bir merhaba da Sayın Ecevit'e demek istiyorum doğrusu. El-
bet başka nedenlerle, çok uzak olmayan bir geçmişten çağn-
şımlaria. Belleklerin küllenmesi, kireçlenmesi doğal bir olay. Arv-
cak kimi kişilero külleri eşelemekten hoşlanmıyor, olayları iste-
dikleri gibi anımsıyorlar. Dün hiç yaşanmamış gibi bir davranışa
giriyorlar. Çok tnandırıcı oluyorlar mı bilmem? Belli bir kesim için
belki. Örneğin otuz yılın son halkasını oluşturan kuşağı etkile-
yebilirler. Parlak sözleri, ileri düşünceleri, demokratik atılımla-
rıyla alkışlanabilırler. Ama bu kişileri önceden tanıyanlar da var.
' Bu zincirin ön halkalarını yaşayanlar da var. O halkaları bilenler
için hayli şaŞırtıcı oluyor bu tür davranışlar. İnsan gözüne, kula-
ğına inanamıyor, merhaba diye seslenmek, varhğını duyuımak
istiyor biraz.
Sesirni duyar mı bilemem, ama seslenmekten geri kalmıyo-
rum.
Merhaba diyorum.
Biz de yaşıyoruz hâlâ, bizim de belleğimiz var ve henüz ki-
reçlenmedi.
Belleği kireçlenmeyen seyirciler karşısında bir unutkanlık oyu-
nu çok başarılı olmuyor doğrusu.
Merhaba!..
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YHMAZ ŞİPAL
"Sakat Sakat Çalıştım"
25 mayıs günlü Cumhuriyet'te yer alan bir haberde, sakatlıgı sonucu
Karayollarından malulen enıekli bir vatandaşın, 12 günlük çalışması
nedeniyle malul aylığının kesilmesinden söz edilmektedir.
Bu vatandaş, geçinemediği için çalışmak zorunda kaidığını, bunun
haksızlık olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Çalmadım. Sakat sakat ça-
lıştım!"
Sigorta primi ödemeyen bunca işveren varken, gidip primini ödeyen
bir işverenin yamnda çalışması bu vatandaşın bir başka şanssızlığıdır.
3279 sayılı yasa ile sosyal güvenlik kurumlarından malullük ya da
emekli aylığı almakta olanların, Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında
çaiışmaları durumunda aldıklan ücreılerden sosyal güvenlik destek primi
kesilraesi öngörülmüştür.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın 63. maddesinde de "Yaşlılık
aylığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların"
yazılı istekte bulunmaları koşuluyla "yaşİılık aylıklarının ödenmesine
devam olunur!'
Kısaca Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan >-aşlılık aylığı almakta olan
bir sigorta emeklisi, hem yaşlılık aylığım alabilmekte hem de Sosyal
Güvenlik Destek Primi ödemek koşuhıyla çalışmasını sürdürebilmek-
tedir.
T.C. Emekli Sandığı, Bağ-Kur ile Sosyal Sigortalar Yasası'nın geçici
20. maddesi uyannca kurulmuş özel statıilü emekli sandıklanndan yaş-
lılık, emeklilik ya da malullük aylığı alanlar, SSK kapsamında bir iş-
yerinde sigortalı olarak işe girdiklerinde Sosyal Güvenlik Destek Primi
ödemeleri koşuluyla emekli ya da malullük aylıkları kesümeksizin ça-
lışmalannı sürdürürler. Buna karşılık malullük aylığım SSK'dan alan-
lar ise yine SSK kapsamında bir işyerinde sigortalı olarak çalışmaya
başladıklarında malullük aylıkları kesılmektedir.
Bunun nedeni ise 506 sayılı yasada, "Malullük aylığ almakta iken
sigortalı olarak çalışmaya başlayanların malullük aylıkları, çalışmaya
başladıkları tarihten başlayarak kesilir" denilmesidir.
Malullük aylığı kesilenlere yeniden malullük aylığı bağlanabilmesi,
bu konumda olanların öncelikle sigortalı işinden ayrılmasına ve aylı-
ğının yeniden bağlanması için yazılı istekte bulunmasına bağlıdır. An-
cak bunlar yeterli değildir. İşinden avnlan, yaalı istekte de bulunan
malul sigortalı, kontrol muayenesine tabi tutulacak, malullüğün de-
vam etıiğini sağlık kurulu raporuyla kanıtlayacak, ondan sonra eski
aylığı kendisine yeniden ve istekte bulunduğu tarihi izleyen ay başın-
dan başlanarak ödenecektir.
Olay bizce de bir haksızlık ömeğidir.
İSTANBUL L1SES1
" "AŞUKEGÜNÜ
J IIA/İKAN VHU I'AZAH <İCINtl V.AI NJUU U\.LLSt l l t
106.
YIL