Katalog

6MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 İtalya'da deprem • NAPOLt (AA) — Italya'da merkez üssü Napoli kentinin 100 km. uzağındaki Pozenta kenti olan depremde 2 kişinin öldügü, 7 kişinin yaralandığı bildirildi. Pozenta savcılığı tarafından yapılan açıklamada Mercalli ölçeğine göre 7 şiddetindeki depremden sonra 9 küçük sarsıntı daha olduğu ancak bu sarsıntılann can kaybına yol açmadığı kaydedildi. Açıklamada bölgedeki karayolu ve demiryolu ulaşınunın büyük ölçüde aksadığı ancak hava ulasımına nonnal devam edildiği belirtildi. Depremde ölen yaşb çiftin korkudan öldukleri bildirildi. Rüşdü-rehine baglantı^ • LONDRA (AA) — Londra Islam Enstitüsfl Müdürü Dr. Halim Sıddiki, Salman Rüşdü'nün "Şeytan Ayetleri" kitabının satıştan çekilmesi halinde, Lübnan'daki lngiliz rehinelerin kısa zamanda serbest bırakılabileceğini bildirdi. Bir bildiri yayımlayan Dr. Sıddiki, kitabın yayımcılannın, "Şeytan Ayetleri"ne karşı tüm dünyada yapılan gösteriler sırasında ölen ya da yaralananlara da tazminat ödemeleri gerektiğini kaydetti. Kaddafi'den Türkiye'ye çağrı • HERAKLION (GtRİT) (AA) — Libya lideri Albay Muammer Kaddafi, Türkiye ve Yunanistan'a çağrıda bulunarak, "Ulkenizdeki Amerikan üslerini kapatarak, Amerika'nın askeri varhğına son verin" dedL Yunanistan'ı Girit Adası'nda başlayan Akdeniz'in Nükleer Silahsızlandınlması Uluslararası Konferansı'nda konuşan Kaddafi, Avrupa ülkelerine de çağnda bulunarafe, NATO'yu terk etmelerini istedi. Kaddafi, "Varşova Paktı'nın kendi kendini feshettiği bu dönemde, NATO'nun Avrupa için stratejik önemi ne olabilir" dedi. Prövda'nm dogıım günti • MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'nin kunıcusu Vladimir tliç Lenin'in 1912 yıbnda yayın hayatına soktuğu Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin yayın organı Pravda, dün 78. yıldönümünü kutladı. SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, gazetenin birinci sayfasında yayımlanan kutlama mesajında, Pravda'nın, 'perestroyka ve glasnost' politikalannın uygulanmasında vazgeçilmez bir rol oynadığını bildirdi. Gorbaçov, gazetenin 78. kuruluş yüdönümü dolayısıyla bu yıl ilk kez duzenlenen 'Pravda Festivali'ni, temmuz ayında toplanacak 28. SBKP kongresi öncesinde 'önemli bir kilometre taşı' olarak niteledi. Nikaragua'da anlaşma • MANAGUA (AA) — Nikaragua'da yönetime karşı mücadele eden Contra gerillalar, silahsızlanmayı kabul ettiler. Contra gerillalar ile Nikaragua Devlet Başkanı Violeta Chamorro arasındaki görüşmelerden sonra gerillalann silahlarıru Birleşmiş Milletler'e ba$h birliklere salı gününden itibaren 10 haziran tarihine kadar teslim etmeyi dün kabul ettikleri bildirildi. "2+4" görüşmelerinin ilk raundundan "acil birleşme" çağrısı çıktı 'Almanya'nın harcı atıldıDış Haberier Servisi — Federal ve Demokratik Almanya'nın bir- leşmcsi ve Birleşik Almanya'nın askeri ittifaklarda üstleneceği ro- lün ne olacağı konusunun görü- şuldüğü "2+4" toplantılannın il- ki, dün EAlmanya'nın başkenti Bonn'da yapıldı. Bonn'daki top- lantıya Sovyetler Birliği, ABD, tn- gütere, Fransa, Federal Almanya ve Demokratik Almanya dışişleri bakanlan katıldılar. Yedi saat suren toplantı sonun- da FAlmanya Dışişleri Bakanı Hutt-Dfetrich Genscher, tarafla- nn "Ahnanyalann birieşmesi ko- •mnnda zaman kaybetmeden iler- lemc saglanması gerektiğT konu- sunda anlaştıklarını açıkladı. Dün bir araya gelen altı dışişleri baka- nınm tkinci Dünya Savaşı sonra- sı Beriin'i işgal eden ABD, SSCB, Ingiltere ve Fransa'nın kentin kontrolünü tek Almanya'ya bırak- masıyla ilgili işlemleri başlattıklan da belirtildi. Genscher, tek Almanya konu- BtRLEŞMENİN MlMARLARI — ABD, SSCB, D.AImanya, FAlmanya, tngiltere ve Fransa dışişleri ba- kanlan James Baker, Eduard Şevardnadze, Marcus Meckei, Hans-Dietrick Genscher, DooglasHnrdve Rofaud Dumas. tek Almanya'yı konuşuyorlar. sunun görilşüleceği diğer toplan- tılann tarihlerini de açıkladı. Bu-1 na göre "2+4" toplantılannın ikincisi haziranda Berlin'de, üçün- cü Paris'te, dördüncusu de eylül ayında Moskova'da gerçekleştiri- lecek. Taraflann, üçüncü toplan- tıya Polonya Dışişleri Bakanı'nın katılmasmı kararlaştırdıklan da kaydedildi. Ikinci Dünya Savaşı'ndan beri "Almanya'nın sınırlan konusunda" yapılan bu ilk toplantıda, Sovyet- ler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze1 nın "Almanlann ken- di kaderierini tayin etme haUan" nı tarudığmı soylediği belirtildi. ABD Ehşişleri Bakanı James Ba- ker'm da "Almanyalann birleşme- sini ve özgiiriâklerini destekle- mekten kazançh çdUMak olan "AvnıpauUrdır" dediği kaydedildi. Baker'ın tek Almanya'nın F.A1- manya, DAlmanya ve Berlin sınır- lan dışına taşmaması gerektiğine dikkat çektiği de bildirildi. Siyasi gözlemciler, bu sözlerin Polonya'- ya verilmiş bir garanti olduğunu savunuyorlar. Polonya, "2+4" görüşmelerine katılmak istemiş, Almanya'mn eski topraklanm ta- lep etmesinden kuşku duyduğunu dile getirmişti. James Baker vt lngiliz Dışişle- ri Bakanı Douglas Hard'ın, top- lantı boyunca Sovyetler'i Alman- ya'nın NATO'da kalmasından ra- hatsızlık duymaması gerektiği ko- nusunda ikna etmeye çalıştıklan bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı, toplantıdan bir gün önce, Şevard- nadze ile yaptığı görüşmede mes- lektaşımn tek Almanya konusun- da kesin bir öneri getirmediğini belirtmişti. Sovyet Dışişleri Bakanı, toplan- tı öncesinde tek Almanya'nın NA- TO'da kalma olasıbğını soran bir gazeteciye, Tıayır" yanıtmı vermiş ve şöyle konuşmuştu: "Birleşik Almanyanın Arrapa barrçı ve istikıan İçin önemli bir faktör oMngaaa düfiiniiyonız. Böyleane dev bir olkenin ssdece bir ittifaka btglı kalması istikrar ortamı yaratmaz." Letonya, bağımsızhk ilanını coşkuyla kutluyor Krenıliıı'iıı Baltık batağıÜç Baltık cumhuriyetinin bağımsızhk karan alması, Moskova'yı zor durumda bıraktı. Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta Sovyet askerleri gövde gösterisi yaptı. Dış Haberier Servisi — Mosko- va'run Baltık krizi büyüyor. Lit- vanya ve Estonya'nın ardından, önceki gün Letonya'nm da bağım- sızlık karan alması, Kremlin'i zor durumda bıraktı. Letonyalılar, ba- ğımsızbk karannı sokaklarda cos- kuyla kutladı. AA'nın Moskova kaynaklı ha- berine göre Letonya'nın başkenti Riga'da halk bağımsızlık kararı- nın ilamndan sonra sokaktara dö- külerek karan kutladı. Letonya Parlamentosu, önceki akşam yap- tığı toplantısında, "aşamalı bağımsızlık" karanalraış, fiiliba- ğımsızlığa kadar, Sovyet yasalan- nın, Letonya'da gecerli olacağını belirtmişti. Letonyalılar, bağımsızlık bildi- risini kutlarken, Letonya Yüksek Sovyeti'nin Başkanı AnatoH Gor- bonov, SSCB'den ayrılma karan veren üç Baltık cumhuriyetinin or- tak bir strateji belirlemesi, Mos- kova'ya karşı bu stratejinin uygu- lanmasını istedi. CNN televizyonunun haberine göre de Letonya'da bağımsızlık ilanı coşkuhı bir biçimde kutlamr- ken, Litvanya'da Sovyet askerleri, 9 mayıs geçiş törenleri bahanesiyle gövde gösterisi yaptdar. CNN, Sovyet askerlerinin, zırhlı araçlar ve tanklarla birlikte Litvanya Par- lamentosu Önünden geçtiğini duyurdu. Litvanya Devlet Başkanı Vitiu- BAGlMSIZLIK SEVİNCİ — Letonya Parlamentosu nun önceki gün aldıgı "asamalı bağımsızlık" ka- ran Riga sokaklannda coşkuyla kntlandı. (Fotograf: Reuter) tas Landsbergis, Sovyet askerleıi- nln, giriştiği yeni hareketi kınadık- lannı bildirdi. Landsbergis, Mos- kova'nın psikolofık savaş taktik- lerini sürdürdüğünü ve SSCB'de askeri törenlerle kutlanan 9 ma- yıs günü için yapılan prova hak- kında hükümetine bilgi verilmedi- ğini söyledi. SSCB'de 9 mayıs, Al- manya'ya karşı II. Dünya Savaşı- nın kazanılmasırun yıldönumü olarak kutlanıyor. Ajanslar, bağımsızlık ilan eden üç Baltık cumhuriyetinin, önü- müzdeki birkaç gün içinde bir ara- ya gelerek, Moskova ile diyalog yollannı arayacaklannı ve toplan- tırim büyük olasıbkla Litvanya'- nın başkenti Vilnius'ta yapılaca- ğını haber veriyorlar. Litvanya Devlet Başkanı ViUutas Lands bergis de parlamento toplantısını izlemek için bulunduğu Letonya 1 da, bu cumhuriyetin bağımsızlık kararırun, Baltık'ın geleceği açı- sından önemli bir kilometre taşı olduğunu söyledi. Bu arada, bağımsızlık ilanına destek bulmak ve Moskova'nın uyguladığı ekonomik ambargo- nun etkilerini hafifletmek amaay- la ABD Başkanı George Bush ile görüşen Litvanya Başbakanı Ka- ziıniera Pranskiene, ABD yöneti- mini eleştirdi. Bayan Prunskiene, Beyaz Sa- ray'da Başkan Bush'la gö/üştük- ten sonra Uhısal Basın Kulübü'n- de yaptığı konuşmada, "Litvan- ya'nın masava oturması ve işbir- ligi >apmasını istemekle \etinmek, Sov>etler Birliği'nin, Litvanya'nın Baülı ülkeJerle ilişkilerine müda- hale ettiği bir sırada yeterii degil- dir" dedi. CumhuriyetMeclisi'nin 50yeni üyesi için sandık başına gidiliyor KKTC'de bugün seçim var... tZZET RI2A YALIN LEFKOŞA — KKTCde 101 bin 303 seçmen bugün son sözü söy- lemek için sandık başına gidıyor. KKTCnin yeni beş yübk iktidan, seçmenin oylanyla bugün belli olacak. KKTC Cumhuriyet Meclisi'nin 50 yeni üyesinin beBrlenmesi ama- cıyla yapılan bugünkü seçimlere Ulusal Birlik Partisi (UBP), De- mokratik Mücadele Partisi (DMP) ve Yeni Kıbns Partisi (YKP) iktidar adayı olarak katı- hyorlar. Cumhuriyet Meclisi'ne, Lefko- şa'dan 23, Magosa'dan 19, Girne^ den de 8 milletvekili girecek. Lef- koşa'da 191 sandıkta 47 bin 180, Gazimagosa'da 170 sandıkta 37 bin 115, Girne'de de 82 sandıkta 17 bin 8 seçmen oy verecek. Seçim kampanyalan, iktidarda- ki UBP ile üç muhalefet partisi ta- rafından desteklenen DMP'nin yanşta önde olduğunu gösterdi. UBP ve DMP arasındaki başa baş yanş nedeniyle, yarmki seçimlere katılma oranının oldukça yüksek UBP Cenel Başkan: Derviş Eroğlu. Seçim sloganlan: Denktaş'a köstek değil destek. UBP'nin güneşi, Anadolu 'dan doğdu. Yıldız gûneşsiz olmaz. En büyük vatan Anavatan. UBP, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından kuruldu. DMP Genel Başkan: Yok. DMP, muhalefetteki üç parti tarafından seçim sistemine karşı oluşturulduğu için genel başkanı bulunmuyor. Sloganlan: Yağmaya son. partizanlığa ve yolsuzluğa son. Yeter. Polly Peck'le mücadele ediyoruz. YKP Cenel Başkan: Alpay Durduran Sloganlan: AT'ye gireceğiz. Askerlik yasası gözden geçirilsin. Türkiye, Kıbrıs'tan elini çek. Durduran, daha önce mensubu olduğu TKP'den atılınca, "fikirlerini yaymak' amacıyla YKP'yi kurdu. olması bekleniyor. KKTC seçim sisteminde yapılan son değişikbkle, bugünku seçim- lerde yüzde 34 oy oranını aşan bir parti, Lefkoşa, Magosa, Girne se- çim bölgelerinde toplam milletve- kili sayısının üçte birini de alma imkânına sahip bulunuyor. Seçim sistemi, 'crantaj' olarak nitelendi- rilen bu uygulamadan sonra nispi temsil sistemine göre oylann ye- niden sayümasını öngöruyor. Böy- lece, bir parti nispi değerîendirme sonucu, KKTCnin milletvekili ço- ğunluğunu da sağlama şansına sahip. Mubalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) ve Yeni Doğuş Partisi'nin (YDP), DMP çatısı altında seçime tek parti ola- rak gjrmelerine neden olan bu sis- tem sayesinde, bir parti alacağı oy oranına göre mecliste çoğunluğu rahatça sağlayabilecek. Seçim sistemi aynca mecliste temsil edilme için de yüzde 8 oy barajı getiriyor. Bu nedenle Yeni Kıbns Partisi'nin meclise girme imkânı zor gibi görülüyor. KKTC'de genel seçim kampan- yalanrenkbbir havada geçti. Par- tiler, köylerde meydanlarda göv- de gösterisi yaptılar. UBP, seçim slogamnı "Denktaşa destek" DMP, "UBP'yle değü, AsU Na- dir'in Polly Pecki ile yanşıyoruz" görüşünü sürekli olarak vurgula- dı. Ingiltere Thatcher: Halk bizden memnun Demir Leydi, yüzde 15 oy kaybına karşın halkın uygulanan politikalardan memnun olduğunu, kelle vergisinin yararının anlaşıldığını ileri sürdü. Işçi Partili belediyelerle iktidar arasında çekişme bekleniyor. EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA — Yerel seçimde ik- tidardaki Muhafazakâr Parti'nin aldığı oy oranındaki büyük düşü- şe rağmen Başbakan Margaret Thatcber, halkın, iktidann uygu- ladığı siyaserten memnun olduğu- nu gösterdiğini söyledi. Yerel se- çim kampanyası sırasında sürek- li olarak tartışılan kelle vergisinin "yarannı" da halkın anladığını savunan Başbakan Thatcher, ka- muoyu yoklamalannın yanbş ol- duğunu, halkı yanılttığuu kaydet- ti. Ana Muhalefet lşçi Partisi ise ülke genelinde oy oranını arttır- dı. İktidar yanbsı basın, Londra'- da bazı belediyeleri tşçi Partisi'- nin kazanamamış olmasını, par- tinin genel basarısını gölgelemek amacıyla kullanıyor. Ancak so- nuçlar, ana muhalefet partisinin Londra'da oy oranının yüzde 4, diğer bütün bölgelerde yüzde 10 civannda arttığım gösterdi. Ana muhalefet ile iktidar partilerinden birinin kazancı, öbürunün kaybı oldu. tşçi Partisi'nin kazancı yüz- de 11.8'e ulaşırken iktidar parti- sinin kaybı yüzde 12'yi buldu. tşçi Partisi 1986'da aynı belediye böl- gelerinde yapılan seçimde zaten belediyelerin yaklaşık yansım al- mış, Muhafazakâr Parti sadece yüzde 27'sini kazanabilmişti. Bu nedenle yerel yönetimlerde lşçi Partisi daha da güçlenirken ikti- dar yanlısı belediyelerin sayısı da- ha da azaldı. Bu sonuçlar, kelle vergisi uygulaması ve merkezi yö- netimden yerel yönetimlere kay- nak aktanmı konulannda önü- müzdeki dönemde sürekli tartış- ma ve çekişmelere neden olacak. lşçi Partili belediyelerle Başbakan Thatcher arasında "ilan edilme- miş bir savaş" hüküm sürüyor. Başbakan Thatcher'ı Londra'- da bazı "yıldız" muhafazakâr be- lediyeler korumakla birlikte, başkentte yüzde 7 oramnda oy kaybettiği gibi oy oranı diğer böl- gelerdede ortalamayüzde lSdüş- tü. Aynı şekilde "sosyal demok- rat" görünüm vermeye çabşan "Uberal Demokratlar" da her yerde ortalama yüzde 5 oy kay- bettiler. Seçimden kârb çıkan tş- çi Partisi olduğu halde, özeUikle iktidar yanbsı magazin basım so- nûçlann Başbakan Thatcher'ı "menuun ett^ini, partİBİn büyük başan kazandığım, sonuçlana parti içindeki liderlik tartışmala- nna son vermesi gerektiğini, er- ken seçim tartışmalanna gerek olmadıgiBi" yazıyor. BUGUN AIİSÎRMEN Kim Itti? 2 mayıs sabahı telefon çaldı. Karşımda uzun yıllarını hapiste geçirmiş, çıktıktan sonra işini sürdürebilmek için hukuk savaşı- mı vermiş olan bir arkadaşımın eczacı eşi vardı. Harbiye'de bir okulda okuyan kızı, gece eve dönmemişti. Sesindeki umarsızlı- ğı, telaşı hicbir zaman unutmayacağım. Kendisini polisin Tak- sim çevresinde genç kimi görürse çevırdiğini, kızının da bunlar arasında olabileceğini söyleyerek (gerçekten de öyle olduğu son- radan anlasılacaktı) yatıştırmaya çalıştım. Evet, polis Taksim çevresinde genç kımı görürse çeviriyordu. Hatta İstiklal Caddesi'nde gezınen Galatasaray Lisesi öğrenci- lerinden bir bölümü de polis tarafından önce Taksim'e çıkanl- mışlar, oradan da bir belediye otobüsüne bindirilerek Gayrette- pe_1. Şube'ye götürulmuşlerdi. Öğrencileri götüren belediye otobüsüne, Taksim gezisi dolay- larında koşup da "Dolapdere'den geçiyor mu hemşerim?" diye soran yurttaşın, "Gecer gel" diyen polis tarafından alınıp 1. Şu- be'ye taşınmasına ben tanık olmadım, görgü tanıklarından din- tedim. Ama Taksim'de bir fotoğrafçı arkadaşa belindekı silahı gös- tererek: —Aman kaygandır, olmadık zamanda ateş alır, iyisi mi ayak altında dolaşmayın, sözlerinı kendim işittim. Böyle bir olaya tanık olursanız, polis arkadaşın sozünü dost- ça bir uyarı olarak mı nitelersiniz, yoksa üstü pek de kapalı ol- mayan tüyler ürpertici bir tehdit olarak mı? Olaya nasıl yaklasırsanız yaklaşın, sonunda onarılmaz sonuç- lar doğurmamış olan bu gelişmeler ileride acı tatlı birer anı ola- rak kalacaktır Hatta çok çile çekmiş eczacı annenin o telaşı bi- le, zaman içinde silikleşen bir anıya dönüşecektir. Ama Gülay'ın anne ve babası için durum aynı değil. Onların gazeteterdeki çaresiz ve öfkeli resimlerine bakarken insanın kanı donuyor. Gülay'ın anne ve babası haklı olarak soruyortar: "Kızımızı bu yola kim itti?" Ve belki de ömürboyu soracaklardır bu soruyu. Yanıtı YA verecek olursa kolaydır. Ona göre Gülay'ı bu yola anarşistler, terönstler, maceracılar itmişlerdir. Doğrusu, ucunda iktidar savaşımı olmayan, toplumda kalıcı bir iz bırakması beklenmeyen bir eyleme gençleri itenleri onay- lamak olanaksızdır. Hukuk devleti savaşımının, demokrasinin sı- nıriarı içinde verilmeye çalışıldığı bir dönemde bu tür eylemle- rin, özgürlüklere katkısı olacağı da soylenemez. 1 Mayıs'ta meydana gelen olaylardaki anlamsızlık son dere- ce çarpıcıdır. İşadamlarının önde gelenleri bile 1 Mayıs'ın eme- ğin bayramı olmasını savunuyorken eski hal müdürü direniyor- du ve olaylar da en çok bu direnişten kaynaklandı. Bir bardak suda fırtına işte bu direnişten doğdu, ama yine de taşlı eylemlerde bulunanların maceracı olarak nitelendirilmesı yanlış değildir. Ne var ki olayın baş sorumlularının bu maceracı grup oldu- ğunu soylemek yanlıştır. Dünyanın her yerinde, gençler bu tür gösteriler yapıyorlar ve polis de ooları, gelişmiş teknolojinin olanaklannı kullanarak ka- lın kalkanlar ardına gizlenerek göz yaşartıcı bomba, tazyikli su vb. gibi yöntemlerle dağıtıyor. Çünkü demokrasilerde, devletin gücünü temsil edenler, ma- ceracılara karşı macera yolunu tutmanın devlet kavramlarıyla bağdaşmadığmı biliyorlar. Bir demokraside, herkesin sorumlu olması ve bu sorumlulu- ğunun bilincini taşıması gerekir. Ama bu yükümlülük herkesten önce devlete ya da somut olarak devletin erkinı oluşturanlara düşer. ANAP'lılar, kendilerinden önce devletin erkini oluşturanlann kendileri kadar yabaniı olmaları halinde bugün eski Dev-Genç'li Cayit (Cavit Kavak) eski solcu Işın Çelebi ve yine eski solcu Nu- rettin Yılmaz gibi değerli elemanlarından yoksun kalma duru- mu/ıa düşeceklerıni düşünmeliydiler. Evet ucunda iktidar savaşımı ya da bir düşüncenin topluma kabul ettirilmesi gibi bir amacı bulunmayan eylemlere atılarak gençleri ölüme kadar varan tehlikelere itenleri onayiarruyoruz. Ama Gülay'ın başına gelenlerın asıl sorumlularının yine de onlar olmayıp, devletin erkini oluşturanlar olduğunu, ANAP ikti- darı olduğunu yineliyoruz. Devlet kısas yapmaz, devlet ilk gösteride silaha sarılarak kendi gençlerini vurmaz. Demokrasilerde ana kuraldır yukarıda saydığımız yükümlülûk- ler. Ama ANAP bu yükümlülüklere omuz silkecek kadar uzaktır demokrasiden. Açıklama Dün Sayın Hasan Celal Güzel telefonla aradı ve cumartesi gün- kû yazıda sözü geçen konuşmayı yapmadığını, Hande ile ilişki- si konusunda vardır' veya 'yoktur' yollu demeç vermediğini bil- direrek politikacıların özel yaşamlan konusunda ileri sürdüğüm d&şünceleri paylaştığını belirtti. Bu açıklamayı olayla ilgili herhangi bir yorum yapmadan ya- yımlıyorum. A.S. YUNANİSTAN Karaıııaıılis, resmen görevîni devraldı STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan'ın yeni Cumhurbaşkanı Konstantin Ka- ramanlis (84), dün parlamentoda duzenlenen dini törende yeni gö- revi için ant içti. 300 milletvekili- nin ayakta karşıladığı Karaman- lis, Yunan Ortodoks Kilisesi'nin Başpiskopos'u Serafim'in yönet- üğj dmi tören sürerken parlamen- to dışında toplanan yoğun bir ka-- labalık sevinç gösterileri yaptı. Karamanbs ant içtikten sonra parlamento binasının önündeki meçhul asker abidesine çelenk koydu. Anayasa gereğince parla- mento içinde yer almayan askeri •tu olarak kullamîan cumhurbaş- kanbğı konutuna girdi ve beş yıl önce devrettiği cumhurbaşkanlı- ğı görevini Hristos Sartzetakis'ten "resmen" devraldı. Karamanbs'in yeniden cum- hurbaşkanbğı koltuğuna oturma- sımn, Yunanistan'ın iç siyasetı ka- dar dış ilişkileri açısından da önemli olduğu kabul ediliyor. Türk-Yunan ilişkilerini olduk- ça yakından tanıyan Karamanlis'- in bu Cumhurbaşkanbğı görevi sı- rasında da iki ülke arasında yeni bir "denge" unsuru oluşturması söz konusu. Türkiye ile 1950'li yıllanndan bu yana olan ilişkile- rinde "sağduyulu ve dengeli" bir siyaset izlemesini bilen Karaman-liderler, Karamanlis'i meçhul as- ker abidesinin önünde karşıladı- lis, siyasi yaşamın dışında kaldı- lar. Karamanüs daha sonra cum- ğı yülarda dahi Türk-Yunan dost- hurbaşkanlığı otosuyla 300 met- luğu içm kurulan çeşitli dernek ve re ötedeki eskiden kraliyet konu- heyetleri teşvik etmekteydi. SAS hergün 17.00'de istanbul'dan kalkarak 19.25'de Kopenhag'a varır. Avrupa'nın ve dünyanın önemli merkezlerine en uygun bağlantıları sağlar. Bizleri, İstanbul'da 146 60 75'den, Ankara'da 125 51 90'dan arayabilir veya seyahat acentenizle temas kurabilirsiniz. CUMHURİYET CADDESİ 26A, HARBİYE, İSTANBUL TEL: 146 60 75 ATATURK BULVARl 127, KAT 4, NO. 417. BAKANLIKLAR, ANKARA TEL: 125 51 90 S4Sİşadamının Hava Yolu