Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 MAYIS 1990
Kenter, Kahveci'yi ziyaret etti
• ANKARA (AA) — Maliye ve Gumrük Bakanı Adnan
Kahveci, özel tiyatrolara yapılan yardımın arttırılmasına
taraftar olduğunu söyledi. Tiyatro sanatçısı Yıidız Kenter,
dün Maliye ve Gumrük Bakanı Adnan Kahvecı'yi ziyaret
ederek bir saat süreyle göruştü ve özel tiyatrolara yapılan
yardımın arttınlmasını istedi. Kahveci, görüşme sırasında,
"Devlet Tiyatroları'nın yanında özel tiyatroların kendine
has bir yeri var. Bu nedenle özel tiyatrolara yapılan
yardımın arttınlması taraftarıyım" dedi. Yıidız Kenter de
özel tiyatroların içinde bulunduğu sorunlar hakkında
bilgı verdi. Edinilen bilgiye göre goruşmede, özel
tiyatrolara yapılan yardımın 2 mılyar liraya çıkarılması
yolunda görüşler ifade edildiği, Kahveci'nin de durumu
butçe imkânları çerçevesinde değerlendirmek için
uzmanların incelemesine sevk edeceğini söylediği
bildirildi. 1989 yılında 28 özel tiyatroya yapılan yardım
tutan 200 milyon lirayken 1990 için yuzde 200 artışla 600
milyon liraya çıkanlmıştı.
Repertuarsız Devlet Tıyatrosu
• ANKARA (AA) — Devkt Tiyatrolan yeni sezonda
sergileyeceği oyunlarda yine yerli yazarlann eserlerine
ağırlık verirken bu yıl belli bir repertuar programı
açıklamayacak. Devlet Tiyatroları Genel Müduru Prof.
Bozkurt Kuruç, yaptığı açıklamada, repertuar açıklandığı
zaman 1. tur oyunlardan sonra 2. ve 3. tur oyunlar için'
gerekli sanatçıyı belirleyemediklerini, boşta kalan
sanatçılardan zorlama kadrolar oluştuğunu söyledi.
Kuruç, uygulamanın seçilen eserin sahnelenmesi ve
çalışılması açısından rahatlıklar getireceğini belirtti. Yerli
oyun yazarlannın eserlerine ağırlık verilmeye başlanması
ile daha önce tiyatro eseri üreten sanatçılann da eserler
hazırlamaya başladığını kaydeden Kuruç, Çetin Altan'ın
"Telefon Kimin İçin Çahyor?" adlı yeni oyununun da
yeni sezon için incelemeye alındığını söyledi. Ünlu
romanlardan oyuna uyarlama çalışmalarının seyirciden
ilgi gördüğünu söyleyen Kuruç, "Tum yazarlarunızı,
cumhuriyet donemi Türk yazarlannın, donemin
değişimlerini, yenilikleri yansıtan eserlerini
oyunlaştırmaya çağınyoruz" diye konuştu. Genel Mudür
Kuruç, geçen yıl sahnelenemeyen Nazım Hikmet'in
"Ferhat ile Şirin" ve Necip Fazıl Kısakürek'in "Reis Bey"
adlı oyunlarının bu yıl izlenebileceğini sözlerine ekledi.
'Bremen Mızıkacıları'
• ANKARA (ANKA) — F.J. Breuer'ın ikı perdelik
çocuk müzikali "Bremen Mızıkacıları" 27 mayısta opera
binasında sahnelenecek. Aytaç Manizade'nin sahneye
koyduğu oyunun muzik adaptasyonunu Canan Keskin
yaptı. Koregrafisini Nasuh Barın'ın hazırladığı "Bremen
Mızıkacılarf'nda başrolleri Mustafa Borova, Mithat
Karakelle, Ergjn Özkazanç, Ferda Yetişer, Yıidız Tarkan
ve Semra Öğut paylaşıvorlar.
'Ingjltere Bursa'da' konseri
• BURSA (Cumhuriyet Biirosu) — İngiliz Pop-Folk
grubu Gapercaillie bugün saat 13.00"te ve yarın saat
20.00'de Bursa Külturpark Açıkhava Tiyatrosu'nda iki
konser verecek. Geleneksel ve çağdaş müziğin birlikteliği
sonucu ortaya çıkardıkları müzik türünü sunacak olan
grubun elemanları Karen Matheson (vokal, synthesizer),
Donald Shaw (vokal, akordeon, synthesizer), Marc Duff
(flavta, ıslık, bodhran, E.W.I) Charlie McKerron (keman,
vokal, davul), Hanus Lunny (buzuki, gitar, vokal) ve
John Saich'den (gitar, kontrbas, buzuki, vokal) oluşuyor.
İngiliz Kültür Heyeti ile Bursa Buyükşehir Belediyesi'nin
"Ingiltere Bursa'da" programı çerçevesinde organize
ettikleri konserin biletleri Açıkhava Tiyatrosu gişelerinde
2 bin liradan satışa sunuldu.
'Yunus Emre' kitabı
• ANKARA (AA) — Ünlü halk ozanı Yunus Emre'nin
şiirleri, yurtdışı tanmmda kullanılmak üzere prestij
amaçlı bir kitapta toplanıyor. Çalışmalarını ABD'de
sürdüren eski kultür bakanlanndan Talat Halman
tarafından hazırlanan kitap, unlu ozanm en tanınan
şiirlerinin tngilizce çevirilerinden oluşacak. Yurtdışı
tanıtımında kuUanılacak kitap, Osmanlı donemi kitap
geleneğini yansıtan eski el sanatlanyla özel olarak
süslenecek. UNESCO tarafından 1991 yılının "Yunus
Emre Sevgi Yılı" ilan edilmesi nedeniyle unlü ozanın
şiirlerinden hazırlanan eser yurtdışı temsilciliklerde satışa
sunulacak. S bin adet basılması planlanan kitap, çeşitli
ülkelerin devlet başkanı ve üst düzey yöneticilerine de
armağan edilecek. Kültür Bakanlığı tarafından
yurtdışında bastırılacak ve adı "Yunus Emre Güldestesi"
olacak îngilizce kitapta, şiirlerin yanı sıra 13. ve 14.
yüzyıl tezhipleriyle, yaşayan en büyuk tezhip ustalarından
Uğur Derman'ın çeşitli çalışmaları yer alacak.
Liz Taylor iyileşiyor
• SANTA MONICA (ABD) (AA) — Amerikalı ünlu
sinema sanatçısı Elizabeth Taylor'un sağlık durumunda
düzelme kaydedildiği belirtildi. Elizabeth Taylor yaklaşık
6 haftadan bu yana zatürree tedavisi göruyordu.
Sanatçının tedavi gordüğu Santa Monica'daki Saint John
Hastanesi yetkilileri, Taylor'ın gelecek hafta evine
gidebileceğini söylediler. 9 nisanda hastaneye kaldırılan
58 yaşındaki sanatçıya ilk olarak sinuzit teşhisi
konulmuştu. Ancak Taylor'ın sağlık dururnu daha sonra
giderek ciddileşmişti.
Çocuklara 'Yunus Emre'
• ANTALYA (AA) — Diyarbakır Devlet Tiyatrosu,
Recep Bilginer'in "Yunus Emre" adlı oyununu, yetiştirme
yurdu ve çocuk yuvası yararına Antalya'da sahneleyecek.
Antalyalı tiyatroseverler, "Yunus Emre" adlı oyunu, 27 ve
28 mayıs günleri, Özel İdare Kongre Salonu'nda
izleyebilecekler. Öte yandan Halk Eğitim Merkezi
Mudürlüğu tiyatro birimi tarafmdan daha önce iki kez
sahneye konulan Turgut Özakman'm "Ocak" adlı oyunu,
1 ve 2 haziran tarihlerinde özel Idare Salonu'nda tekrar
gösterime sunulacak.
!YENI KASET YENİ KASET
2.PERDE
KÜLTÜR-SANAT
2. ULUSLARARASIİSTANBUL TİYATROFESTİVALİ
CUMHURİYET/5
Sovyet Genç Seyirci Tiyatrosu, 'Yeraltından Notlafla şenlikte
DostoyevskFden sahneyeKama Ginkas
tarafından sahneye
uyarlanan ve yönetilen
oyunda Viktor
Gvozditski, İrina
Yureviç ve Mihail
Daronin oynuyorlar.
"Yeraltından Notlar"
bugün ve yarın
Muhsin Ertuğrul'da
sergilenecek.
DİKMEN GÜRÜN
UÇARER
"Yeraltından Notlar''ı Mosko-
va'da izlemiş ve yonetmen Kama
Ginkas'la bir söyleşi yapmaya ça-
bşmıştım. 'Çahştıra' diyorum,
çünkü çevirraenimizin tiyatrodan
hiç mi hiç anlamaması ve korkunç
Tttrkçesi, 'bu söyleşiyi benim için
bir cehennem azabına çevirmişti.
Kaseti unutmaktan başka bir ça-
rem yoktu. Ama, bunca zaman
Sonra Belgi Paksoy'un gerek Rus-
ça, gerek Turkcedeki akıcıhğı
umutsuz gibi gözuken konuşma-
yı, çevirmenin Ginkas'ın sesini ıs-
rarla bastıran kuş-dili izin verdi-
ğince çözmeme yardımcı oldu.
Uzun süredir Sovyetler'de ya-
şayan ve sanat çevrelerini yakın-
dan tanıyan Bdgi Paksoy'un ver-
diği bilgiye göre Kama Ginkas po-
litık yaklaşımı, yorumlan ve ko-
numu nedeniyle otoriteler tarafın-
dan yıllarca itilmiş bir sanatçı.
önceleri Leningrad'da yaşayan
Ginkas ve eşi ancak glasnosttan
sonra dinamik ve çağdaş tiyatro
birikimlerini sergüeyebilecekleri
ortamı bulabilmişler, Moskova'-
da, Genç Seyirci Tiyatrosu'nda.
Kama Ginkas, Dostoyevski'nin
o güne dek yasaklanmış olan ki-
tabının ilk yayımlandı|ı yıl,
1960'ta "Yeraltından Notlar"!
DOSTO-
YEVSKt
TARTIŞ-
MA GÜN-
DEMtNDE
— İrina Yu-
re>iç'in de
başlıca rol-
lerden birini
ustlendigi
"Yeraltın-
dan Not-
lar"da. yo-
netmen Ka-
ma Ginkas,
Dostoyevs-
ki'nin felse-
fesini gıinü-
miizde bir
kez daha
tartışmaya
a ç t ı ğ ı n ı
soylüyor.
oyunlaştırarak sahneye koymayı
tasarlamış. Gvozdirky ile birlik-
te karar vermişler buna. Ne yazık
ki, oyun sansure takılmış. llginç-
tır, 1988'de de Kultur Bakanlıgı'-
ndan izin almakta hayli zortanmış
Ginkas. Üç ay gibi uzun bir uğ-
raşın sonunda sansür engeli aşı-
labilmiş bu kez.
Oyunun kahramanının "Fakat
beyler 2x2 yaşam degildir. 2x2
olsa olsa o'lümüa başlangıcıdır"
sözlerinden yola çıkarak Kama
Ginkas "Yeralündan Notlar"da-
ki yorumuyla ilgili olarak şunları
soylüyor. "Eger yoneticilere gö-
re doğra fikirlere sahip olmayan
Kamboçyahlar yok edilirse, geri-
ye luüanlar dogru olması gereken-
ler olacaktır. Ya da Çin'de kötü
yaşam koşullanna çare bulmak
için bir milyon Çinli oldunilurse
kalanlann yaşam duzeyi yüksele-
cektir. Ya da söz gelirai, Yahudi-
ler veya Türkier digerierini ezerek
üstunlüklerini kanıtlayacaklar-
dır... Matematik olarak yaşamın
gerçekleri herkes için eşitür, ama
bu bir formiılden başka bir şey
degildir ve Dostoyevski romanın-
da bu gerçekten hareket etmiştir.
tnsanın insanhğı nere>e goturdii-
ğü, sayısal eşitligi insanın kabul
edip etmediği ve milliyetçiligin
toplumlar arasında ne>e yaradı-
gı tartışmalan bu >apıtın içinde
vardır. Dola>ısı>la da o>unun te-
meli bunun iıstune olurmuştur.
tnsanın insana bu şekilde davra-
nışı onun genlerinden gelen bir
ozeUiktir, şartlar zortadıgı için de-
gil. lnsanoglunun bu özelliklerin-
den dolayı tarih boyunca yol aç-
dgı yıkımlar, savaşlar irdeleniyor
'Yeraltından Notlar'da".
Kama Ginkas bir insanın özel-
liklerinden yola çıkarak onu çağ-
daş ve siyasal boyutlarda inceli-
yor ve bunun için gerekli zengin
malzemeyi Dostoyevski'de buldu-
ğunu söyluyor.
Oyundaki mistik atmosferi şöy-
le açıkhyor yonetmen:
"Dosto>e\ski kendisiyle banşık
bir insan olmadıgı için Tanrıya
inanır, ama mutsuz anlannda
Tann ona gelmediği için de kızar.
'Tannnın durusl insanlan sınadığı
anlaşılabilir, ama çocuklara ne-
den acı çektirdigi anlaşılamaz'
der. Tannnın neden yiızunü gös-
termedigini de sorgular. Kahra-
manın ağzından sıirekli olarak
Tannyı provoke eder bu sorula-
ra yanıt versin diye. Bu konulan
irdelemekle Dostoyevski yaşaraın
gerçeklerine ulaşmayı sağlıyor.
Dunya edebi>atında bu denli ir-
kiltkri fikirtere sahip yazar >oktur.
Onu boylesine etkileyici kılan da
bu karamsarlıgı. Dostoyevski ça-
gının acı gerçeklerini bir 'kara
mizah' olarak sunuyor. Ben de
yorumumda yazann bu ozelligin-
den yararlanıyorum. İnsan sınır-
lan zorlayarak duşuncesinde bir
gerçeğe ulaşmak için çaba verir-
ken aslında Tann>ı da aramıyor,
aradıgı Tanrıymış gibi gorunme-
sine ragraen. Tutunacak bir dal
anyor. Kendine, dolayısıyla insa-
na, insanlığa yardım edecek ustün
giiç arayışı içinde. Çaresizlikten
duvarlan vumruklarken bir çıkış
yolu anyor ve durmadan uraul-
suzluklar içinde duşunuyor neden
dogdugunu, dogumla olum ara-
sındaki siıreç içinde nasıl olup da
yetenekleriyle harika yapıtlar
meydana getirebildigini ve sonra
da öldugunu. Nedir var oluşun
anlamı? Bize kendimiz konusun-
da karar verme olanagı tanınma-
mış. Bir sıareç içinde surekli çaba-
lanz. Neden? Bu büyük bir hak-
sızlık."
Dostoyevski'nin felsefesini,
onun sözcüklerini günumüzde,
kendi politik göruşleri ışığında bir
kez daha tartışmaya açan Kama
Ginkas, festivalin en ilgi çekici ça-
lışmalanndan birini sunuyor kuş-
kusuz. ,
Theater des Augenblicks, Lorca'dan uyarlanan
(
Guernica
9
yı oynuyor
Beden diliyle
'Guernica'Gneraica 1: tspanya Iç Savaşı'nda tümden yıkılan bir
kent.Guernica 2: Pablo Picasso'nun yıkılan kente ilişkin
ünlü tablosu.Gnernica 3: Guernica'mn tiyatro oyunu
olarak bugün tarihselleştirilmesi.
MEHMET ATAK
Theater des Augenblicks iki yı-
la yakın bır suredir birlikte çalı-
şan uluslararası bir kadrodan olu-
şuyor. tstanbul Tiyatro Festivali
kapsamında AKM Bu>-uk Salon'-
da "Guernica" adlı oyunlannı
bugun ve yarın sergileyecek olan
topluluğun yönetmeni, Gül Gür-
ses. Lorca'nın şiir ve oyunlann-
dan kolaj~metnini yazan ise Ha-
kan Gürses.
Daha önce Nâzım Hikmet'in
"Taranta Babu'ya Mektuplan"nı
oynayan topluluk, başka daldaki
bir ya da birden çok sanat yapıtı-
nı Brechtçi anlamda tarihselleşti-
rerek beden diline uygulayıp, bır
oyuna dönüştüruyor. Bu arada
Theater des Augenblicks'in yap-
tığı işi, zaman zaman yanlış ola-
rak değerlendirildığı gibi, bir dans
tiyatrosu olarak gormemek gerek.
Onların seçtiği, beden dilinin ön
planda olduğu bir uslup.
"Guernica"nın son derece ba-
şarılı dekor ve ışık uygulaması
Walter Vogelvveider'in seyircilerin
arasına kadar uzanmış beyaz bir
bezin içinden çıkan bir kol, bir ba-
cak, ölu bir baş, ölu vucutlar...
Bir çığlık, her şey siyah-beyaz. Pi-
casso'nun resminde olduğu gibi.
Erica Reimer'in insan bedenini
vurgulayan kostümleri ve Kemal
Seyhan'ın Picasso'ya dayanan at
ve boğa masklan da son derece
başarılı. Geri planda yayılmakta
olan bir iç savaşuı önünde gezgin
bir tiyatro grubu, kentten kente
dolaşıyor. Son durak Guernica.
Tarih 26 Mayıs 1937.
Böyle olunca, Guernica'mn so-
nu, onların sonuyla bir adım da-
ha ileri gidip oyunun sonuyla bir-
leşiyor. Son gorüntü, sahnede üç
boyutlu olarak yeniden kurulmuş
Picasso'nun "Guernica"sı.
Gul Gurses, 1937'de yerle bir
edilen Bask bölgesi kenti Guerni-
ca'^, Picasso'nun biçimsel ve an-
lamsal dolayımından da geçire-
rek, 1936'da Lorca'nın Falanjist-
BUGÜN VE YARIN AKM'DE — Gül Gurses'in yönettigi, metnini Federico Garcia Lorca'dan yola çı-
karak Hakan Gürses'in yazdığı "Gnernica" bugün ve yann AKM Büyük Salon'da izlenebilecek.
lerce öldurülduğu Granada'yla
bağlayıp en nihayet bugüne tarih-
selleştıriyor; yeni bir yönetimle.
"Guernfca"da bize çok tanıdık
Lorca'nın şıirine yaptığı beste:
Kordoba.
"Guernica"nın Maria Navar-
ro, Sigrid Pliesznig, Letizia Szgu-
bir şarkı da var, üstelik Türkçe ez, Sigrid Seberich \e Anlonio'-
söyleniyor: Zülfü Livaneli'nin dan kurulu oyuncu kadrosu son
derece disiplinli, bedenlerini çok
iyi kullanan, neredeyse tüm oyun-
culuklarım bedenlerinde yoğun-
laştıran bir ekip. Tek eksiklikleri
ise seslerini bedenleri duzeyinde
kullanamamalan. •
FESTIVALDE BUGU\
Guerniea • Theater des
Augenblicks (Atatürk
Kültür Merkezi Büyük
Salon, 20.30).
Dylaa Ta*ıaas (Ataturk
Kültür Merkezi Konser
Salonu, 20.30).
Aşkıaıız Aksaray'ıa
En Büyiik Vangıaı
(Taksim Sahnesi, 20.30).
Yeraltındaa Notlar •
SSCB Genç Seyirci
Tiyatrosu (Harbiye Muhsin
Ertuğrul Tiyatrosu, 20.30).
Müzeler Haftası 24 mayısa kadar çeşitli etkinliklerle kutlanıyor
Çağdaş Sanatlar Mtizesi'ne doğru
KAVNAK MOZtK TİCAB6T
Teyyareci M.Ali Bey Sk. No. 6
Şişu-İSTANBUL
Td. 13135 74
tstanbul Buyükşehir Belediyesi, Taksim'de
bir araziyi bir Çağdaş Sanatlar Müzesi
yapımı için ayırdı.
ARKEOLOJİ
zeciligimizde
MLZESİ — En zengin miizelerden biri. Ancak mu-
aşılması gereken yıllar var. (Fotograf: Lğur Gunyiiz)
TOMUR ATAGÖK
Müzeler Haftası yine kutlanı-
yor bugünlerde. Öğretmenlerinin
sıraya dizerek müze gezdirdikleri
oğrencileri zevkle izleyeceğiz. Ama
Müzeler Haftası, içimizde bir bu-
rukluk bırakacak. İki nedenle: Ya-
rı aydınlık, soğuk ve biraz da ür-
kütucü bir ortamdaki bu gezi, bel-
ki de bir kez daha tekrarlanma-
mak uzere sona erecek. Muhteme-
len gençlerin belleklerinde bu ge-
zi ile ilgili pek bir şey kalmayacak
ileride. Çünku geçmişin onurlu
nöbetçileri muzelerimiz, halkîa
ilişki, iletişim ve eğitim konusun-
da deneyimsiz ve ürkek. Merkezi-
yetçi müzecilik anlayışı doğrultu-
sunda çoğu müze içe donuk bir
vapıyı istemese de surdurüyor.
Biliyoruz ki müzeler koleksi-
vonlannda topladıklan insanlığın
değerli birikimleıini guvenceli ve
sağlıkh bir biçimde koruyarak on-
larm geleceğe kaunasına öncelik-
le özen gostermişlerdir. Yine bili-
yoruz ki 20. yüzyıl ortalarında
uluslararası kurumlaşmalar ve
araştırmalar sonucu, kultürel ko-
ruma, restcrasyon ve sergilemenin
daha bilimsel bir düzeye ulaşma-
sıyla yüzyıllarca din ve devlet yö-
neticileri iie zengin ve aydın kesi-
min hımayesinde ayrıcalıklı (elit)
bir tabakanın malı olma tehlikesi
ile karşı karşıya kalan kültürün
halkla bütUnleştirilmesinin gerek-
liliği ortaya çıkmıştıı.
1960'larda kısa tarihi ve kultü-
rel geçmişinden kaynaklanan ek-
sikligi gidermek üzere toplumun
kültürlenmesi için önce Amerikan
muzelerinde başlatılan, sonra
197(yierde Avrupa'da, özelükle Al-
manya ve Ingiltere'de güçlenen
eğitim amaçlı programlar, dunya
muzecilerine yepyeni bir sorumlu-
luk alanı yaratmıştır. Bu tur mü-
ze etkinlikleri, koruma anlayışını
da farklı bir aşamaya getirmiştir.
Fiziki korumanın ancak aktif ve
eğlenceli eğitimi kapsayan bilinç-
lendirme ile gerçekleşebileceği be-
lirginleşmiştir.
Yeni araştırmalar ve yöntemler,
topluma açık müzecilikte müzele-
rin iki işlevi, koruma ve eğitımin
birlikte gelişip güçlenebileceğini
dikkate getirmiştir. Çünkü halk,
korumak için önce neyin korun-
ması gerektiğini gorüp tanımah-
dır. Müzesi olmayan ya da müze-
ye gitmeyen bir toplumun birey-
İeri kimden, nereden ve nasıl
"deger" kıstaslarını öğrenecek, in-
sanlığının bilincine varacaktır?
Çalışmalarını saygıyla izlediğimiz
müzecilerimize rağmen müzecili-
ğimizde, daha aşılması gereken
yıllar var.
Yukarıda sozüııü ettiğimiz bu-
rukluğun bir diğer nedeni; müze-
ler kenti Istanbul'da Çağdaş Sa-
natlar Müzesi'nin halen kurula-
mamış olmasıdır. Ama sevinelım,
çunkü Istanbullular nihayet boy-
le bir muzeye kavuşmak üzereler.
lstanbul Buyükşehir Belediyesi'-
nin, kentin merkezinde, Taksim'-
de bir araziyi boyle bir ihtıyacı
karşılamak Uzere tahsis etmesi ve
lstanbul hemşerilerinin ortak bir
duyarlılık içinde çalışmalara çağ-
rıda bulunması çok önemli bir gi-
rişimdir. Bu amaç doğrultusunda
sorumluluklan paylaşmak isteyen
birey ve kurumlara büyük görev-
ler düşüyor.
(jmit ederiz ki birçoğumuz
bu gmşime katılıp heyecanlı ve di-
namik çabayla Çağdaş Sanatlar
Müzesi'ni gerçekleştirmeye yöne-
lecek.
Böyle bir müzenin girişimi ya-
pılırken öncelikle koleksiyonunun
kapsamı belirlenmelidir. Koleksi-
yon, var olan müzelerin koleksi-
yonu ile çakışmamalıdır. MSÜ
Resim ve Heykel Müzesi koleksi-
yonları, ülkemizdeki Batı anla-
mındaki Türk resim ve heykelinin
en önemli örneklerini içermektey-
se de toplumumuzun plastik sa-
natlar alanındaki ihtiyaçlannı
karşılamaktan uzaktır.
Yeni muze, dünya sanatının gıi-
nümuze yakın bir zaman birimın-
den koleksiyonunu başlatmak gu-
cune sahip olacaktır. Müzenin
1950*lerden ıtibaren yapılmış olan
çalışmaları kapsayan uluslararası
bir koleksiyonu oluşturulmalıdır.
Türk ve dunya sanatçıiarından ba-
ğış yapıtları saptayıp isteyecek bir
koleksiyon komisyonu, vakfın ku-
ruluş ve işleyiş biçimini tespit ede-
cek yasal işler komisyonu, ulusla-
rarası bir yarışma ile mimarisı be-
lirlenecek bina komisyonu, mad-
di destek ve bağış toplayacak kam
panya komisyonu, eşgudumu sağ-
layacak bir ışletmeci-planlayıcı ile
çalısmakla sonuca varılacaktır.
Yıı.». çok onemlı olan bir konu,
ya'o<»ncı bır muze planlama uzma-
nının, bir sure için bile olsa raü-
zede çalışacak elemanları eğitip
muze işletmesi ile ilgili planlan ge-
liştirmesidir. Müzenin açıldığını
görme dilekleriyle!
Kırk Merdiven
sanat eki
• Kültur Servisi —
Antalya'da yayımlanan
Serik Postası Gazetesi
"Kırk Merdiven" adlı bir
sanat eki veriyor. Aylık
olarak verilen ekin ikinci
sayısı olan mayısta "Köy
Enstitülerinin Işığında"
başhklı bir yazı, M. Nuri
Erkal ve Ayhan Hunalp'in
kitap tanıtım yazılan,
Saffet Uysal ve Neşe
Karel'in denemeleri, Ali
Güzel, Esen Emekçil,
Mehmet Sonsoz, Abdullah
Şanal, Mehmet Yiğit,
Ahmet Ersoy, Cevat Uyanık
ve Yunus Yaşan'ın şiirleri
yer alıyor.
Esbank'ta 2
sergi
• IZMtR (AA) — Hamdi
lldem 21., Ülku Özenir ise
14. kişisel resim sergilerini
Esbank Sanat Galerisi'nde
açtılar. Hamdı İldem'in
"Röliyef Resim", Ülkü
Özenir'in ise "Boyasız-
Renkli Resim" adlarını
verdikleri sergileri 12
hazirana kadar surecek. 64
yaşındaki Hamdi lldem,
Viyana, Budapeşte ve
halya'nın sanat
merkezlcrinde incelemelerde
bulunmuş" bir sanatçı.
"Ben, boyasız renkli resim
yapıyorum" diyen sanatçı
Ülkü Özenir ise değişik
âtölyelerde gerçekleştirdiği
calışmalarla resim-mozaik
tekniklerini geliştirmiş.
'Alpagut Olayı?
• Zonguldak (Cumhuriyet)
— Maden havzasf nda
40.000 maden işçisi üyesi
bulunan Maden-iş'in
Üzülmez Şubesi üyelerinin
yer aldığı ve Haşmet
Zeybek'in yazdığı "Alpagut
Olayı" sahneye konuyor.
İçinde bulunduğumuz yılda
Zonguldak Maden
Havzası'nda meydana gelen
iş kazalarında yaşamını
yitiren maden işçilerinin
çocuklarına bu oyundan
elde edilecek gelir
dağıtılacak. GMİS
salonunda sahneye konacak
olan oyun 30 mayıs
çarşamba gunü
sahnelenecek.
'Çıknıaz Sokak'
Zonguldak
?
ta
• Zonguldak (Cumhuriyet)
— Zonguldak Belediyesi
Kultür Sanat Etkinlikleri
programı kapsamında
Tuncer Cücenöğlu'nun
yazdığı, Yusuf Kurçenli'nin
yönettigi "Çıkmaz Sokak"
27 mayıs pazar günu saat
14.30 ve 20.30'da G.M.l.
Sendikası Salonunda
oynanacak. Necla Nazır,
Yaman Okay ve Hülya
Aslan'ın rol aldığı oyunda
müzikler Sezer Bağcan'a ait
Müzelere
ziyaretçi
• ANKARA (ANKA) —
Ankara'da bulunan
müzeleri son bir yıl
içerisinde yarım milyon
kişinin gezdiği, bunların
yarısının yabancı turist
olduğu belirlendi. An kara
Valisi Saffet Arıkan Bedük,
son bir yıl içerisinde
başkentte bulunan müzeleri
ziyaret edenlerin sayısının
475 bin 986 kişi olduğunu
açıkladı. Beduk
ziyaretçilerin 243 bininin
yabancı turist olduğunu
belirterek turistlerin
özellikle Anadolu
Medeniyetleri, Etnografya,
Kurtuluş Savaşı ve
Cumhuriyet, Ankara Resim
ve Heykel Müzelerine ilgi
gösterdiğini kaydetti.
G.Antep'te
tiyatro
• Kültür Servisi — Hadi
Çaman ve Yeditepe
O>oıncuları, "Gel Kaçalım"
adlı oyunu Gaziantep'te
sergileyecek. Dün Malatya
Kültür Merkezi'nde
oyunlarını sunan topluluk,
bugün saat 17.00 ve
21.00'de Gaziantep An
Sineması'nda aynı oyunu
sahneleyecek.
'Baba 39
yolda
• Kültür Servisi — Ünlü
Amerikalı yonetmen
Francis Coppola,
Paramount şirketi için
"Baba" The Godfather)
filmlerinin üçuncüsunü de
yapmayı kabul etti. "Baba
2"yi de çevirdikten sonra
ikinci bir devam filmini •
asla çevirmeyeceğini
açıklamış olan Coppola,
Paramount'un parlak
önerileri karşısında yeni
filmi çevinneye razı oldu.
Coppola'ya fılmde istediği
oyuncuları oynatabileceğini
ileten Paramount
yoneticileri, yönetmenin
Mario Puzo'yla birlikte
kaleme alacağı senaryoya
da 6 milyon dolar
ödeyecekler.