Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Buttodan
Keşmir formülü
• İSLAMABAD (AA) —
Pakistan Başbakanı Benazir
Butto, Hindistan'la ülkesi
arasındaki Keşmir sorununa
çözüm olarak Keşmir'in
bağımsız olması çözümünü
reddedilmesin, geleceği
konusunda halkoylaması
yapılmasını istedi. Butto,
önceki gün düzenlediği
basın toplantısında,
bağımsız Keşmir'in
bölgenin geleceği açısından
tehlikeli olacağını ve bir tür
'Balkanlaşmaya' yol
açacağını söyledi.
Roh Tae Woo
TokyoVla
• TOKYO (AA) — Güney
Kore Devlet Başkanı Roh
Tae Woo, ülkesinin bu
yüzyıl tamamlanmadan iki
Kore'nin barışcı yollarla
birleşmesinin sağlanması
konusunda kararlı
olduğunu söyledi. Üç
gunlük resmi bir ziyaret
için Japonya'da bulunan
Roh, parlamentoda bugün
yaptığı konuşmada, Kuzey
Kore'nin er ya da geç
kendini geliştirmek zorunda
olduğunu ve dış dünyaya
açılmaktan başka seçeneği
olmadığını belirtti.
Bulgaristan'da
nnıhalif gösteri
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'ın başkenti
Sofya'da, muhalefet
tarafından önceki gün
düzenlenen yürüyüşe
yaklaşık yüzbin İcişi katıldı.
Muhalefetteki Demokratik
Gücler Birliği'nin (DGB)
yürüyüşüne katılanların,
birliğin mavi renkteki
bayraklarını taşıdıkları
bildirildi. Aynı etkinlikler
çerçevesinde, Sofya'nın
Alexander Nevsky •
Meydanı'nda düzenlenen
sosyalistlerin toplantısında
ise tftkSç^bm kfsjnin^-'*
1
bulunduğu kaydedildi.
Hür Avrupa
Radyosu
• WASHINGTON (AA)
— Hür Avrupa Radyosu,
Polonya ve Çekoslovakya
başkentlerinde yeni bürolar
açtı. Federal AJmanya'nın
Münih kentinden yayın
yapan Hür Avrupa
Radyosu'ndan önceki gün
yapılan açıklamada,
Polonya ve Çekoslovakya'da
yeni kurulan demokratik
hükümetlerin,
başkentlerinde büro
açılması için kendilerini
teşvik ettiği, Prag'daki
büronun açılışına Devlet
Başkanı Vaclav Havel'in de
katıldığı belirtildi.
lfemen'de ilk
kabine
• SANA (AA) — Kuzey
ve Güney Yemen'in
birleşmesiyle oluşan Yemen
Cumhuriyeti'nin ilk
kabinesi açıklandı.
Kabinede, başbakanlık
görevine eskiden Güney
Yemen Devlet Başkanı
Haydar Ebu Bekir EI-Attaş
getirildi. Kabinenin,
Yemen'i 1992'deki ilk genel
seçimlere hazırlayacağı
kaydedildi.
Arnavutlara
sınırduşı
• BELGRAD (AA) —
Yugoslavya'da yayımlanan
Borba gazetesi, ülkeden
sınırdışı edilecek Arnavut
mülteci sayısınm 32
olduğunu duyurdu. Polis
yetkilileri, sınırdışı
haberlerine ilişkin yorum
yapmaktan kaçındılar. 1
milyon 700 bin Arnavut
azınlığın yaşadığı Kosova
özerk bölgesinde meydana
gelen etnik çatışmalarda
1989'un mart ayından beri
50'den fazla kişi öldü.
Rehineler
serbest
• LIBREVILLE (AA) —
Gabon'da bir muhalefet
üyesinin şüpheli ölümüyle
başgösteren olaylar
şiddetlenirken göstericiler,
Port Gentil'de rehin
aldıkları 10 kişiyi serbest
bıraktılar. Rehinelerin,
Fransız takviye birliklerinin
gönderilmesinden sonra
göstericilerin temsilcileriyle
Fransız askeri yetkilileri
arasındaki görüşmeler
sonunda sahverildikleri
bildirildi.
GüvenlikKonseyi'nin Cenevre'deki toplantısı Arafat'ın konnşması ile açıldı
BM, katliamı görüşüyorFKÖ lideri Yaser Arafat, Israil işgali altındaki
bölgelere BM gözlemcisi gönderilmesini istedi.
ABD, sürekli gözlemci yerine BM soruşturma
grubunun gönderilmesini savunuyor. .
İsrail Başbakanı Izak Şamir, BM Güvenlik
Konseyi'nde Batı Şeria ve Gazze bölgesine
gözlemci gönderilmesi kararının çıkacağına
inanmıyor.
Dış Haberier Servisi — BM Gü-
venlik Konseyi'nin Cenevre'deki
özel toplantısı dün FKÖ lideri Ya-
scr Arafat'ın.konuşması ile açıl-
dı. BM sözcüsü Francois Giulia-
ni, Güvenlik Konseyi'nde işgal al-
tındaki topraklarda Filistinlilerin
güvenliğini sağlamakla ilgili her-
hangi bir karann onaylanmayaca-
ğını da kaydetti. Cenevre toplan-
tısındaki görüşmeler, önümüzdeki
hafta salı günü New York'taki
BM toplantısında tekrar de alına-
cak.
Geçen pazar günü bir tsrailli-
nin sekiz Filistinliyi öldürmesi
üzerine BM'yi toplantıya çağıran
Arafat, dün, işgal altındaki böl-
gelere BM gözlemcisi gönderilme-
sini talep etti. FKÖ sözcüsu Be-
sim Ebu Şerif, BM toplantısında
Namibya anlaşmasına benzeyen
bir karar çıkmasını bekledikleri-
ni belirtti. BM Namibya'da sava-
şan tarafları ayırmış, ülkede ser-
best seçimlerin yapıldığı ve bağını-
sızlığın ilan edildiği tarihe kadar
geçen bir yıllık süre içinde de ül-
keyi yönetmişti.
FKÖ Holianda temsilcisi Efif
Sefih de Filistinlilerin Güvenlik
Konseyi'nde BM barış gücü oluş-
turulması ve Israil işgal kuvvetle-
rinin Batı Şeria ve Gazze bölge-
sinden çekilmesi yolunda karar
cıkmasına cabşacaklannı bildirdi.
BM Banş Gücü halen Israil'in ku-
zey sınırında Lübnan'ın güneyin-
de bulunuyor.
ABD'nin dün işgal altındaki
İNTtFADA ALEVLENDİ — Gazze'de pazar günü gerçekleşürilen katliamdan sonra İsrail işgali altındaki topraklarda Intifada aiev
lendi. (Fotograf: Reater)
bölgelere BM gözlemcisi gönderil-
mesi konusunun Güvenlik Konse-
yi'nde tartışılmasına karşı çıkma-
yacağını açıkljması üzerine lsra-
il'den büyük tepki gelince, Was-
hington bu bölgeye sürekli bir BM
gözlemci tayin edilmesi değil, bir
soruşturma grubunun gönderil-
mesini desteklediklerini belirtti.
İsrail, bu yöııde alınacak bir ka-
rann Filistin ayaklanmasını şid-
detlendireceğini ileri sürüyor. İs-
rail Başbakanı tzak Şamir önce-
ki gün şöyle konuştu:
"Isgal altındaki topraidara BM
gözlemcisi gönderilmesi şeklinde
bir karar çıkacağını zannetmiyo-
mm. Bu mıimkün değil, çünkü
şimdiye kadar İsrail aleybinde ab-
nan hiçbir BM karan gerçckkş-
tirilmedi."
Perşembe günü beş kişilik bir
Sovyet heyetinin İsrail işgali altın-
daki Filistin topraklannı ziyaret
ettigj bildirildi. Heyete başkanhk
eden Dışişleri Bakanlığı eski Yar-
dımcısı ve Yüksek Sovyet üyesi
Mihail Kapitsa, bölgenin içinde
bulunduğu durum için "Çin dük-
kânında bir fil" benzetmesi yap-
tı. Kapitsa, "tsrail Çin dükkânın-
daki bir fil gibi davranıyor. Bu
durum de>am ederse, normalleş-
me donemine giren Sovyet-tsrail
ilişküeri tehlikeye girebOir" dedi.
Perşembe günü erken saatlerde
Fransız Dışişleri Bakanlığı Insa-
ni Yardım Bölümü Başkanı Ber-
nard Kouchner da Batı Şeria ve
Gazze bölgelerini gezerek,
"trajik" değerlendirmesinde bu-
lundu.
Öte yandan, AA'nın bir habe-
rinde, Israil'in Ankara maslahat-
guzarı Yehuda Millo'nun, Filis-
tinlilerin, Israil hastanelerinde te-
davi edilmediklerine ilişkin iddi-
alann doğru olmadığını açıkladığı
bildirildi. Millo, yaralanan her Fi-
listinlinin, hiçbir ayrımcılık göze-
tilmeksizin tıbbi tedavi gördüğü-
nü de sözlerine ekledi. Filistin
Devleti'nin Ankara Temsilciliği
Maslahatgüzarı tbrahjm Tamim,
perşembe günü İsrail işgali altın-
daki topraklarda son günlerde
meydana gelen kanlı olaylarda ya-
ralanan Filistinlilerin Türkiye'de
tedavi edilmeleri için Ankara'ya
başvurduklannı açıklamıştı.
Milli Savunma Bakanı Giray'ın açıklaması tartışma yarattı
Konya sorunu bilmeceye
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA — Türkiye'nin NA-
TO alçak uçu eğitim ussünün
Konya'da yapılmasından vazgeç-
mesinin kamuoyunda yarattığı se-
vinç, Milli Savunma Bakanı Sa-
fa Giray'ın önceki günkü açıkla-
malarından sonra yerini belirsiz-
lik ve şaşkınlığa bırakü. Giray'-
ın, "Mecbur kalırsak iıssü lek ba-
şunaa yapanz" şekiindeki sözle-
ri Dışişleri Bakanlığı çevrelerinde
"gercekçilikten uzak" diye yo-
rumlandı.
NATO Avrupa Grubu projeleri
arasında yer alan ve yaklaşık on
yıldan beri gündemde bulunan üs-
sün yapımına başından beri
"sofnk" yaklaşan Dışişleri Ba-
kanlığı yetkilileri, Milli Savunma
Bakanı Giray'ın sözlerini değer-
lendirirken üç temel çelişkiye işa-
ret ettiler. Birincisi, Türkiye'nin
Konya üssünden vazgeçmesinde,
Safa Giray, bir yandan Konya'dan
kesinlikle vazgeçilecegini açıklayıp
öte yandan Türkiye'nin bir başka
NATO ülkesinde ortak proje
gerçekleşmezse üssü tek başma
yapacağını söylemesi diplomatik
çevrelerde 'şaşkınlıkla' karşılandı.
çevre duyarlılığı önemli bir rol oy-
narken bu üssün bir başka ülke-
de kurulmaması durumunda
Türkiye'de yapılmasının kaçırul-
maz olacağı sözleri bu duyarlılı-
ğa gölge düşürüyor. tkinci olarak
Türkiye'nin üssün ortak kurulma-
sını tercıh edeceğini açık biçimde
belirtmesine karşılık, ortak üs için
yer göstermekten vazgeçmesi, an-
cak tek başma projeyi gerçekleş-
tirmekten söz etmesinin mantığı
anlaşılamıyor. Üçüncüsü, NATO
ülkeleri içinde yalnızca ABD, F.
Almanya ve ttalya'da bulunan al-
çak uçuş eğitim ussünün maliye-
tinin çok yüksek olduğuna dikkat
çekiliyor.
Safa Giray'm Türk Silahlı Kuv-
vetleri'nin eğitim gereksinimi ko-
nusundaki sözleri konusunda gö-
rüşlerine başvurduğumuz bir Dı-
şişleri Bakanlığı yetkilisi şu değer-
lendirmeyi yaptı:
"Sayın Giray haklıdır. Esasen,
askeri yetkililerimiz de Konya üs-
sü konusunda istekli olurken ön-
celikle bu eğitim gereksiniminin
karşılanması amaanı gozelmişJer-
di. Ancak Sayın Giray, havaala-
nındaki basın toplantısında
F-16'lann eğitirainden söz etti.
Bunlar için bir tesis kunılması av-
n şey, ucaklann 30 metreye kadar
alçalacagı bir alçak uçuş ve atış
egitimi üssü kunılması ayn şey.
Economist ınyonımu
Türkiye yönünü şaşırmış durumda
LONDRA (Cumhuriyel) — Haftalık
"Economist" dergisinde "Kendini Gereksiz
Hissetmek" başlığı altında yayımlanan yo-
rumda Türkiye'nin dış siyasetinde, "Başıboş
ve nızgâra kapılmış, yönünü şaşırmış" bir go-
rüntu verdiği, özellikle Doğu Avrupa'da de-
ğişen koşullara uyum gosteremediği savunul-
du. "Cumhurbaşkam Özal'ın Türkiye'nin po-
tansiycli hakkında boburlenmesine rağmen
Türklerin çoğu, ulkenin larihi gelişmelerin g'e-
risinde kalacağından korkuyor. Nereye gitti-
ği belirsiz bir Türkiye, diğer A\rupalılar için
huzursuz bir komşu olur. Türkiye'de siyasel
gündemini belirieyenler, ulkenin yeniden ya-
pılanan dunyaya nasıl uyum göstereceğine ka-
rar verraeli. "AsJında, soğuk savaşın sürme-
si ne kadar da işlerine geiirdi" dendi.
Türkiye'nin, Doğu Avrupa'daki değişiklik-
leri "belki de en derin endişe ile izleyen bir
iilke" olduğu kaydedilen yorumda, 40 yıl bo-
yunca Türk hukumetlerinin, "bir cephe ülkesi
olarak" NATO'nun gozden çıkartamayaca-
DANİMARKA
ğı bir konumu oldugu, Batı için vazgeçılmez
olduğunu varsaydıkları kaydedildi. "Bu,
Türkiye'nin Batılı dosllanyla muhteşem bir
pazarhk kozuydu. Ancak şimdi Sovyet leh-
didi azaldıkça Türkiye de vazgeçilmez olma-
dığını anlıyor" denilen yorumda, tam bu aşa-
mada Avrupa Topluluğu'nun, Türkiye'nin
uyelik baş.vurusunu "geri çevirdifi" hatırla-
tıldı ve şöyle dendi: "Türkiye, Batıh bir ku-
lüpte geri plana itilmiş, bir başka kulübe gir-
mesine i/in.. verilmemiştir. Bundan dola>ı
Türkler endişe içinde ve nereye ait oldukları-
nı soruyorlar."
Türk hükümetinın, bütün bu gelişmelere
rağmen, değişen koşullara kendini uydurmak
için hiçbir ciddi gayret sarf etmediği belirtil-
di ve "Başbakan Âkbulul, dunya siyasetin-
den anlamadıgını hiç çekinmeden söylüyor.
Tek ilgilendiği, ANAP'ı bir arada tutmak. Ye-
ni Dışişleri Bakanı Bozer ise "Biz daha once
başvurduk' diyerek hâlâ, diğerierinden önce
AT uyeliğini sağlamak peşinde. Türkler son
altı ayda sanki hiçbir şey degişmemiş gibi dav-
ranıyorlar. Türkiye hâlâ NATO'ya sadık.
NATO'nun olduğu gibi kalmasından yana
Bab'ya sadakat nedeniyte AT'nin (örneğin 20.
ve en uzak üyesi olmak yerine) 13. üyesi ol-
maya hakkı olduğu gönişiinde."
"Economisf'e gore Cumhurbaşkam Tur-
gut Özal, Doğu Avrupa'daki gelişmelerin
Türk işadamlanna yeni fırsatlar doğurabile-
ceği görüşunde. "Hatta Polonya ve Macaris-
tan'a, merkezi ekonomiden nasıl kurtulacak-
larını öğretebilecekleri görüşunde. Tabii her
şeye kuşku ile bakanlar, Polonya'nın bu ko-
nuda Türklerden ileri olduğunu söyleceklir."
Türkiye'nin Balkanlar ve Akdeniz ulkele-
riyle daha yakın ilişki içinde yeni kimliğini
sorgulaması gerektiği. ayrıca son olarak Batı
Almanya ile de çatışıığı kaydedildi ve şöyle
dendi: "Bazı Türkler, iki ülke arasında bir or-
taklıktan dahi söz ediyor. Ancak karamsar-
lar, Türkiye'nin orlak değil ancak kukla ola-
bileceği görüşunde."
J f NATO Avrupa Gnıbu
bu üssü ülkeler bazında kurmak
olanaksız olduğu için ortak pro-
je önermişti. Şimdi Türkiye'nin
"Ben tek başıma yaparun" deme-
si cengaverlik olur."
Son gelişmeier ertesinde alçak
uçuş eğitimi yapılacak bir tesis ku-
rulması konusu, NATO Avrupa
Grubu ülkeleri tarafından Viya-
na'da devam eden silahsızlanma
görüşmelerinin sonuna bırakıldı.
Konvansiyonel kuvvet indirimi
müzakerelerinin (AKKUM) so-
nuçlanmasımn ardından NATO'-
nun savunma ve dışişleri bakan-
ları düzeyinde yapacağı toplantı-
larda, bir alçak uçuş eğitim üssü-
ne gereksinme olup olmadığı ko-
nusunda yeni bir karar verilecek.
Karar olumlu olursa üs için istekli
ülkeîerden yer göstermeleri talep
edilecek. Milli Savunma Bakanı
Safa Giray, bu asamaya gelinmesi
durumunda Türkiye'nin üs konu-
sunda yeniden istekli olmasının
beklenemeyeceğini söyledi. Dışiş-
leri Bakanlığı'nın bir yetkilisi ise
üssü F. Almanya'nın topraklann-
dan söktüğünü ve Ingiltere'nin
kabul etmediğini hatırlatarak
"Batı Avnıpalılann talep etmesi
çok zor. tspanya. Kanada ve
Türkiye gibi topraklan musait ül-
keltre baskı yapılması
beklenebilir" diye konuştu.
Milli Savun Bakanı Safa Gi-
ray'ın açıklamalarına göre NA-
TO'nun "üsse gerek yok" karan
alması halinde, Türkiye alçak
uçuş eğitimi için kendi başma bir
us kurma girişimleri başlatacak.
Bu durumda seçilecek yerin Kon-
ya olması olasılığı da yüksek gö-
rülüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'-
nin pilot eğitim gereksinimi halen
büyük ölçüde ABD'deki eğitim
olanaklarından Türk askeri per-
sonelinin yararlandırılması çerçe-
vesinde karşılanıyor. Ancak yet-
kililer, bunun gerek ucaklann
ABD'ye kadar gitmesi sırasında
yıpranmaları, gerekse eğitim har-
camalarının çok yüksek olması
nedeniyle "hesapsız ve leknolojik
yararı düşük" bir yöntem olduğu
göruşünü savunuyorlar.
AGIKLısaııiBoyut Toplantısı 5 haziranda
Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da, Doğu
Avrupa'daki seçimlerden sonra yapılacak olan
ilk AGİK toplantısında somut sorunların ortaya
atılması bekleniyor.
FERRUH Y1LMAZ
KOPENHAG — Avrupa Gü-
venlik ve İşbirliği Konferansı'mn
(AGtK) tnsan Haklan Boyutu
Toplantısı (CHD) 5 haziranda Ko-
penhag'da başlıyor.
Konferansa Arnavutluk dışın-
daki tüm Avrupa ülkeleriyle ABD,
Kanada ve Sovyetler Birliği'nin dı-
şişleri bakanlan kaüfacak. Kopen-
hag'daki insan haklan konferan-
sı, Doğu Avrupa'daki değişimler-
den sonra yapılacak ilk AGtK top-
lantısı olacak. Bu nedenle konfe-
ranstan somut sonuçlar bekleni-
yor. Konferansta, hukuk devleti
düşüncesinin geliştirilmesi ve bu-
na bağlı olarak kişisel haklar, ce-
za hukuku gibi konular ele alına-
cak. Konferansta söz söyleme,
toplanma, örgütlenme ve inanç
özgürlükleri gibi haklar ve bu
haklann garanti altına alınması
yolunda atılacak somut adımlar
enine boyuna tartışılacak. Konfe-
ransta azınlıklar konusunun da
geniş bir yer teşkil edeceği belir-
tiliyor. Türkiye toplantıya Yuna-
nistan ve Bulgaristan'daki Türk
azınlıklardan dolayı ilgi duyuyor.
AGİK'in insan haklan konferaıı-
sı, Türkiye'nin bu ülkelerdeki
Türk azınlıklannın sorunlannı di-
le getirebileceği ve bu konuda so-
mut yaptırımlar için çağnda bu-
lunabileceği ender uluslararası
plalformlardan biri. Öbür yandan
toplantıda Turkiye"deki Kurt.so-
rununun da gündeme getirilmesi
bekleniyor.
5-29 haziran tarihleri arasında
gerçekleşecek konferansın ilk iki
günündeki dışişleri bakanlan top-
Iantılarına başkanlık edecek olan
Danimarka Dışişleri Bakanı Uffe-
le Elleman Jensen, konferansa in-
san haklan konusunda somut bir
öneriyle gelecek. Danimarka Dı-
şişleri Bakanı, konferansa katılan
ülkelerdeki insan haklan ihlalleri
iddialannı inceleyecek bir komi-
te oluşturulmasını önerecek. Av-
rupa'da çeşitli uluslararası plat-
formlarda bu tür insan haklan ih-
lali iddialannı inceleyerek yaptı-
rımlar uygulayan Avrupa Konse-
yi gibi kurumlar bulunuyor. An-
cak bu kurumlar, Doğu Avrupa
ülkelerini kapsamıyor. Böyle bir
komitenin oluşturulnıası, Türkiye
açısından insan haklan ihlalleri-
ni incelemek için Türkiye*ye gelen
heyet sayısının artması anlamına
gelebilecek.
Danimarka Dışişleri Bakanı
Uffe Elleman Jensen, Kopenhag-
daki tnsan Haklan Konferansı'nın
bir çeşit Avrupa birleşmiş millet-
leri oluşturulmasına katkıda bu-
lunacağını ümit ediyor. Jensen,
Doğu Avrupa'daki demokratikleş-
me hareketlerinden sonra insan
haklan konusunda kendi onerisi
yönunde bir anlaşmaya varılaca-
ğına inamyor.
Kopenhag'da devlet yetkilileri-
nin katılacağı resmi insan hakla-
rı konferansının yanı sıra gönül-
lu bağımsız insan haklan kuruluş-
lan da paralel bir konferans dü-
zenliyorlar.
•UNYAD.
AUSIRME2V
Ört ki Ölem
MUĞLA — Oktay ve Zehra Ekinci ile birlikte Muğla'yı tepe-
den seyrediyoruz. Mimar olan Ekinci çifti, Muğla'nın tarihsel ve
kültürel dokusunu korumaya adamışlar kendilerini, Saburhane
semtinde alıp restore ettikleri son derece gûzel bir evde oturu-
yorlar. Oktay Ekinci otuz bin nüfusuyla. kendisine bağlı birçok
ilçeden daha küçük olan bu il merkezinin dörtte üçünün SİT alanı
uygulaması içinde olduğunu ve dokuyu koruyabıleceklerini, ye-
ni yapıların da bu doku ile uyum içinde olacağını söylüyor ve
aşağıdaki üç katlı bir bınayı işaret ediyor:
— Bakın şu ilerde gördüğünüz yeni yapılmış bir apartmandır,
ama yapı çevreyle tam bir uyum ıçindedir.
Sonra bir başka binayı gösteriyor:
— Şu da çevreyle uyum içinde, belki tek kusuru kitlenin biraz
büyük olması.
Oktay Ekinci'nin gösterdiği kentin eski bölümünün en büyük
binası, Kuran kursu merkezi.
Muğla gibi bağnazlığın bulunmadığı bir bölgede, o koca bi-
nayı yaptıracak parayı kim sağlamış? Kimler tabuların ardına sak-
lanarak laık eğitimi baltalamayı, Türkiye'yi şeriat düzeni içine doğ-
ru çekmeyi kuruyor?
Hangi karanlık güçler, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin ipini çek-
meye hazırlanıyor.
Çok değil, 140 kilometre ötemizdeki Denizli'de bu konuda bir
ipucu bulmak mümkün.
Ekincıler, Hikmet Çetinkaya ve ben, tepeden Muğla'yı seyre-
dip kentin tarihsel ve kültürel dokusunun korunması çabalarını
heyecanla ve umutla dinlerken Türkiye Cumhuriyeti'nin doku-
sunu, Arap yalellisiyle karıştırıp laikliği bir kıyıya itmek isteyen-
lerden bir grup çember sakallı ve takkeli, Ege Bölgesi'nin tari-
katlar açısından zengın yöresi Denızli il sınırında, yeni Vali Alpas-
lan Karacan'ı karşılıyorlardı tekbirleıie...
Urfa Valiliği sırasında kendi adına bir cami yaptırmış olan
Alpaslan Karacan. daha sonra da Ş.Uria'nın kurtuluşu törenle-
ri sırasında kadın olduğu ıçın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı İmren Aykut'u konuşturmamıştı. Valinin merkeze alınması-
nı isteyen Aykut, istıfanın eşiğine kadar gelmişti. Yasada bulun-
mayan ayağa kalkma yükümlülüğünü yerine getirmedığı gerek-
çesiyle halkın oyuyla seçilenleri görevden alan ANAP iktidarı-
nın irtica karşısında boynu kıldan ince olduğundan ya da başka
bir deyişle; fiili başkanından, fiili başkanın bıraderinden en kü-
çük neferine kadar tüm ANAP örgütü, Türkiye'de laiklik karşıtı
akımların en güçlü odaklarından biri olduğu için eski Ş.Urta Va-
lisı Alpaslan Karacan merkeze falan alınmadı. Bakanlık koltu-
ğu tatlı geldiğinden Sayın imren Aykut da istifa falan edemedi,
yeni gelişmeyı yarabbi şükür diye kabul edip görevini sürdürdü.
ANAP ıktidarı Ş.Uria'dan aldığı Alpaslan Karacan'ı Ege Böl-
gesi'nde tarikatlar odağı olarak bilinen Denizli'ye atadı ve Kara-
can, 24 Mayıs 1990 günü ilahilerle, tekbirferle il sınırından kar-
şılandı, gitti vilayetteki koltuğuna oturdu.
Ege'nin henüz tüm kavuruculuğuna ulaşmamış sıcağında her-
kesin gözü önünde olan olaylar, Türkiye'de laiklik karşıtı akım-
ların ardında hangi güçlerin bulunduğunu açık secik gözler önü-
ne sermektedır.
Türkiye'de laikliğm, tabandan gelen dürtülerle değil, tavandan
gelen baskılarla ortadan kaldırılmak istendığinden hâlâ kuşku-
su olanlar varsa imam hatip kökenlilerin nasıl kilit noktaları kendi
ellerine geçirme savaşı içinde olduklarını, devlet gücünü kulla-
nanların bu kişilere nasıl yardım ettıklerini ve ANAP ıktidarının,
bakanının onurunu ve prestijini bile hiçe sayarak atadığı Denızli
Valisi ile onun göreve başlama biçimine baksınlar.
Türkiye'de artık devletin temel yapısına dinamıtı devletin erk-
lerini ellerınde tutanlar koymaktadırlar.
Bu durumda "ön ki ölem" demekien ya da tıpkı Ulusal Kurtu-
luş Savaşı kadar güç ve elverışsiz koşullar altında Kuvvacı ru-
huyla Vahdettin ve Vahdettincilerle karşı savaşımı başlatmaktan
.başka umar kalmamıştrr.
ABD
Silah satışına
Senato darbesi
Amerikan Senatosu dokuz çeşit yarı otomatik
silahın ülke içinde serbest satışı, yapımı ve
sahipliğini yasakladı.
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Dünyanın en
silahlı sivil toplumuna sahip
ABD'de, Senato, dokuz çeşit ya-
rı otomatik silahın ülke içinde ser-
best satışı, yapımı ve sahipliliğini
yasaklama karan aldı. Karar ge-
niş tepki topladı. Senato'nun
50'ye 49 gibi 'kıl payı' bir farkla
silah lobisine karşı yasakları sa-
vunan bir tutum alması, gelmiş
geçmiş en sıkı silah yasağının ya-
salaşması ihtimalıni gündeme ge-
tiriyor. Senato'nun tutumu Kong-
re'de onaylanırsa silah yasağı yasa
haline dönüşecek.
Senato'nun karan, dokuz çeşit
yan otomatik tufek ve tabancanın
14 farklı tipini kapsıyor. Bunlar
arasında Uzi, Mac 10, Baretta
Ar-7-0, Sar-48, Sterling Mark 7
tabancası ve Mossberg model 500
tüfeği bulunuyor. Tam otomatik
silahlar daha once federal yasa ile
yasaklanmıştı.
ABD'de ailelerin yuzde 47'si si-
bir tarihe sahip olmasının sonuç-
ları. Silah sahibi olma serbestisi,
ABD'de şiddetin düzeyini aşm de-
recede yükseltiyor. Mayıs ayının
ilk haftasında vurularak ölenlerin
sayısı, ABD çapında toplam 464,
günde ortaiama 67 kişiydi.
Silah lobisi, ABD'nin en güçlü
lobi gruplarından biri. Her şeyden
önce, son iki Başkan, Reagan ve
Bush, bu lobinin üyesi. Bu yüz-
den son on yıldır silah sahibi ol-
mayı kısıtlayıcı yasa tasarılarının
çoğunluğu şimdiye dek sonuçsuz
kaldı.
Senato'nun onayladığı silah ya-
sağı, silah lobisini temsil eden
Milli Tüfek Birliği'ni çok kızdır-
dı. Yasanın ne zaman Kongre'de
görüşüleceği belli değil. Ancak lo-
bi uyeleri, o güne dek bu karann
geri çevrilmesi için yoğun çaba
harcayacaklarını Uan ettiler. ABD
Başkanı Bush'un, silah yasağım
desteklemediği biliniyor. Beyaz
Saray'da danışmanları Bush'a si-
lah yasağı yasasını veto etmesini
lah sahibi. Mart-Nisan 1989 do- önerdiler. Bush, yasaya karşı si-
nemine ait The Gallup raporu-
nun anket sonuçları Amerikan
toplumunun dünyanın en silahlı
sivil toplumu olduğunu kanıtlı-
lah lobisinin öne surdüğü 'şidde-
te karşı geniş çaplı önlemler' pa-
ketini destekliyor.
Silah lobisi grubu ve Bush, bu
yor. Rapor, bu oranın yaklaşık 30 yasakların 'Suç işleyecek olanla-
yıldır sabit olduğunu belirtiyor. n engellemeyeceğini, aksine suç
Her on evden üç tanesinde üç ya işleyecek olanlann karşılanndaki
da daha fazla silah bulunuyor, raasumlan silahsız bırakacağım'
yüzde 15 ise dön ya da daha faz- söylüyorlar. Bu nedenle, silah ya-
la silaha sahip. Sosyologlara gö- sağı yerine, güvenlik önlemlerinin
re bu ABD'nin 'vahşi Batı' gibi arttırılmasını istiyorlar.
KKTC
EroğliL, istifa etti
İZZET RIZA YALIN
LEFKOŞA — KKTC Başbaka-
nı Derviş Eroğlu, yeni hukümetin
oluşturuimasına olanak tanımak
amacıyla dün istifa etti. KKTC
Cumhurbaşkam Vekili Hakkı
Alun, Eroğlu'nun istifasını kabul
etti. Eroğluve hükümeti, yeni hu-
kümet oluşturuluncaya kadar go-
revde kalacak.
İstifa ve istıfanın kabulü yazılı
olarak işleme konduktan sonra
Resmi Gazete'de yayımlandı.
KKTC Cumhurbaşkam Rauf
Denklaş'ın başbakanı ülkeye do-
nüşünden sonra atayacağı öğrenil-
di. Denktaş'ın göz tedavisi için git-
tiği Londra'dan önümüzdeki salı
veya çarşamba günü dönmesi bek-
leniyor.
Bu arada Cumhuriyet Meclisi
Başkan Yardımcılığı'na, dünkü
birleşimde, UBP Lefkoşa Millet-
vekili Vehbi Serter seçildi. tki ida-
re amirliğinden birine UBP Lef-
koşa Milletvekili Emin Uzun, iki
başkanlık divanı katipliğinden bi-
rine de UBP Lefkoşa Milletvekili
Erkan Emekçi getirildi.
Meclis Başkanlığı'na, geçen bir-
leşimde, Lefkoşa Milletvekili
Hakkı Atun seçilmişti. Atun
Cumhurbaşkanı'na vekalet ettiği
için yerine Meclis'in en yaşlı üye-
si olarak UBP Girne Milletvekili
Mustafa Hacıahmeloğlu vekalet
ediyordu.
Bilindiği gibi DMP'nin 14 mil-
letvekili KKTC seçimlerinin eşit
koşullarda yapılmadığı ve sonuç-
ların dış müdahalelerle etkilendi-
ği gerekçesiyle Meclis toplantıla-
rına katılmıyor.