Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhurıvel Malbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkelı adına
Nıdir Nsdi # Genel Vayın Muduru Hasao Cemal. Muessese Mudüru
EmİM Lşaklıgil. Yazı Ijlerı Muduru. Ok»v Goaensin, • Habcr MerkeZJ
Mudu.-u \»lçın Baver, Sa>fa Duzenı Vonetmenı Ali Aor, 0 TemsUcıler
ANKARA AhnM Tan. IZMtR Hikmtc Çctinkjyı. ADANA: Çctin Yifcmogu
Iç Poünka Cdal nijl^ıı. Dı$ Hatcrfcr Eıpa Bdo. Ekonomı Ccofiz Taıtaa. Iş SenfaluL Şaiuu KMead, Kuhur Cdal Hacr,
Egnmı Gcncay i«rtan. Haber Araşlımu Isrart Beritın. Yur Haberlen Necriel Dot», Spor Danışmanı AMoludr Yocdann.
Dıa Yazılar kntm Çjkşkın, Araitırma. Şahia AJpo. Duzdtmc Abdrih» h n • KoordınatOr \kmfl Konıfaan, # Maiı lşler
Erol Erfcat, 0 Muhasfbe B # • •
*k»ol 0 Idarc- Httyruı Gıınr.
Şahia Apo. zd Abdrih h n • , # ş
# BlBçc-PlanJami Soff OnuDtafeofkı • Keklam. Aty Tom, • Ek ttyuılar H«i»
tşteune Oader Çdfc, # Bdgı lşiOT \ri UaL 9 Ptnond. Scvp Buonaoila.
&2sa/< «•fcrvon.Cunrtumo Maıbaaolık vc Canealık T.A.Ş. Tlirk O c * C*4 39/41 Ca|ria|lu
HJM 1= PK 2J6-lsuntnıl Tel 512 0! 05 (20 hal). Tcta. rOAt, FM- (1) S26 60 72 #
flurotar Aj*«* Zıya Gokjjp Bh Inkılap S. Na 19/4. TtL 133 11 4M7, Tdn. 42)44 Fta (4) 133
05 65 • bafe H i » Bh 1352 S2/3. Tti 13 12 30. Töo. 52359 Fn. (51) 19 53 «0
• Inönu Cai 119 S No 1 fet I. Td 19 37 52 (4 tut). 14ta. 62155. En. Pl) B 37 52
TAKVI.M: 26 MAYIS 1990 tmsak 3.38 Guneş: 5.31 Öğle: 13.06 Ikindi: 17.04 Akşam: 20.31 Yatsı: 22.15
Hedef, Latin harfleri
Azerbaycan
alfabesiııi
değiştiriyorAzerbaycan Yüksek Sovyeti tarafından alınan
karar uyarınca bilim adamlan tarafından
kurulan bir komisyon Kiril alfabesinden Latin
alfabesine geçiş üzerinde çahşmalar yapıyor.
Haber Merkezi — Azerbaycan
Yüksek Sovyeti'nde mayıs ayı
içinde alınan bir karara göre
Azerbaycan'da yeniden Latin al-
fabesine geçilmesi hedefi kabui
edildi. Bılım adamlan tarafından
kurulan özel bir komisyonun, be-
nimsenecek aJfabe üzerinde çalış-
malar yaptığı belirtiliyor. Azer-
baycan'da 1929-39 yılları arasııı-
da 10 yıl Latin alfabesi kullanıl-
mış, daha sonra Stalin'in emriy-
le Kiril alfabesi kabul edilmişti.
Türk Dünyası Arastırmalar
Vakfı'nın düzenlediği ve pazartesi
günü Kayseri'de başlayacak 1.
Uluslaıarası Azerbaycan Kongre-
si'ne katılmak için Türkıye'ye ge-
len bazı Azerbaycanlı bilim
adamlan ve parlamenterler "La-
tin alfabesi"rte geçmenin Azer-
baycan için çok önemli bir karar
olduğunu söylediler. Böylece hem
Azerbaycan-Türkiye arasında
kültürel ilişkilerin daha hızlı ge-
lişecegi hem de Sovyetler'deki di-
ğer Türkçe konusan cumhuriyet-
ler için bir örnek ortaya çıkacagı
kaydediliyor.
Ülke dışındaki Azerbaycanlı-
larla ilgilenen "Vatan Cemiyeti"
Başkam, yazar ve parlamenter
Dr. Elçin Efendiyev, "Azerbay-
canlılann haien uç alfabe arasın-
da kaldıgını" soyluyor. Dr. Efen-
diyev, örneğin Batı Almanya'da-
ki Azerbaycanhlann yaymların-
da Arapça alfabe kullandıgını,
Türkiye'deki Azerbaycan dernek-
lerinin Latin alfabesiyle yayın
yaptığını, Sovyetler'de ise halen
Kiril alfabesinin egernen olduğu-
nu belirtiyor ve bunun kültur ve
dil birliğinde özlenen uyumu sağ-
layamadığıru kaydediyor.
Azerbaycan'da kurulan Azer-
baycan-Türk Dosthık Dernegi'nin
Baskan Yardjması olan Prof. Dr.
Kâmil Veli Nerimanov da, Latin
alfabesine geçişin Türkiye ile iliş-
kilerde büyuk gelisme sagJayaca-
ğma inandığjnı söylüyor. Prof.
Nerimanov, Azerbaycan'ın siya-
si olarak çok kritik bir aşamada
bulunduğu şu dönemde Türkiye
ile kurulacak ekonomik ilişkile-
rin önemli olduğunu belirtiyor.
Azerbaycan'da petrol, pamuk.
ipek, demir-celik vb. çesitli ham
ve temel maddelerin bulunduğu-
na işaret eden Prof. Nerimanov,
Turkiye'den özellikle gelişmiş tek-
noloji, bilgisayar ile basın-yayın
ve modern üretim alanında yar-
dım beklediklerinı vurguluyor.
Prof. Nerimanov, Türkiye'de ku-
rulma asamasında olan bir Türk-
Azerbaycan Dostluk Dernegi'nin
kültürel ilişkilerin de hızlanma-
sında önemli rol oynayacağını
vurguluyor.
BakO Devlet Üniversitesi Azer-
baycan Tarihi Kürsusü Başkanı
Prof. Dr. Siıleyman Eliysriı da
Latin alfabesine geçme kararının
bütün ülkede benimsenmiş bir
karar olduğuna değinerek, Stalin
döneminde Azerbaycanhlann
kimliklerinden "Tnrk" sözcuğü-
nün çıkarıldığını ve Türkiye ile
kültürel bağların engellenmesi
için Latin alfabesinin yasaklanıp
Kiril alfabesinin kabul edildiği-
ni belirtiyor. Prof. Eliyarb, Azer-
baycan ve Türkiye arasındaki ta-
rihi bağların ve kültürel ilişkile-
rin daha geniş bir biçimde ince-
lenmesini sağlayacak yeni bir dö-
nemin başlamakta olduğunu kay-
dediyor.
1. Uluslararası Azerbaycan
Kongresi pazartesi gunu saat
11.00'de Erciyes Üniversitesi Sa-
bancı Kültur Sitesi'nde başlaya-
cak. Kongrenin hazırlık çalışma-
larını yüruten Türk Dünyası
Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof.
Turan Yazgan, kongrenin 5 gün
boyunca yoğun bir programla su-
receğini ve her gün üç ayn salon-
da konferans ve paneller düzen-
leneceğini belirtiyor.
Marmaris
Ağaç
kesimine
çevreci
engeli
MUSTATA BABUÇÇUÖCLÜ
MARMARİS — Içmeler Kızıl-
kum bölgesınde iki otele ulasımı
sağlayacak yolun yapımı için or-
man arazisinde öngörülen ağaç
kesimi, çevrecilerin baskısıyla en-
geilendi. Yurttaşların bu dkenişi-
nin ardından, yeni bir yol
güzergâhı belirlendi.
Tarım Orman ve Köyişleri Ba-
kanlığı ile Turizm Bakanlığı'nın
ongördüğü Kızılkum bölgesinde-
ki iki otele ulaşırnı sağlayacak yol
projesi, uygulama anında engel-
lendi. Orman alanından geçen ve
bir çok ağacın kesilmesi sonucu
açüacak yol için bölgeye gelen Or-
man Bölge Müdürlüğü yetkilile-
ri, burada çevreci yurttaşların
tepkisiyle karşılaştüar. İcmeler
Beledıyesi'nin yol yapımına izin
vermemesine karşm jandarma eş-
liğinde ağaçları kesmeye kalkan
görevliler, yurttaşların baskısı
karşısında geri adım atmak zo-
nında kaldılar.
Yurttaslar, ağaçları kesmeden
yol yapımmın gercekleşebileceği-
ni, biraz kıvnmlı yeni bir güzer-
gâhla konunun çözulebileceğini
söyledilet
Erzurum
Çevre
Haftası
başladı
MUSTAFA GÜLTEKİN ~
ERZURUM — Devlet Bakanı
Vebbi Dioçerier, S Haziran Dün-
ya Çevre Günu etkinliklerini, Er-
zurum'da başlattı. Çevre Müste-
şarlığı ile Atatürk Üniversitesi
Rektörlüğü'nün birlikte duzenle-
dikleri "Hava Kirlfliginio Kentsel
ve Kırsal Çevreye Etkisi" konulu
panele katılmak uzere Erzurum'a
gelen Devlet Bakanı Dinçerler, or-
ta ve ilköğretimde çevre kollan ku-
rulacağını söyledi.
Sağhklı bir cevreye kavusmanın
eğitim ve inançla mümkün olabi-
leceğini belirten Devlet Bakanı,
tüm üniversitelerde çevre enstitü-
lerinin kurulması için calışmala-
ruı başlatıldığım, proje hazırlaya-
rak müstesarlığa sunan ve burada-
ki kurulda kabul edilen projeierin
uygulanması için gerek öğrenci ve
gerekse bilim adamlanna destek
verileceğini, bu nedenle de 500
milyon lira para aynldığını bildir-
di.
* ı
BEYAZ CENNET ÖLECEK Mİ? — Pamakkak'nia eşsiz guzeüikteki beyaz travertenlerinİD karannası bu turisük beyaz cennetin de ölüm fennanı olacak.
Çarpık turistikyapılaşma vesuyun kesilmesi 'Beyaz Cennet'e darbe vurdu
Pamukkale kararıyorPamukkale'de görülen kararmanın önlenmesi
için Denizli'de düzenlenen sempozyumda
gerekirse turistik tesislerin yıkıhp yeniden
yapılandırılması ve termal suyun başka yerlerde
kullamlmaması istendi. Önlem alınmazsa
Pamukkale'nin 5 yıl içinde yok olabileceği öne
sürülüyor.
OMER YURTSEVEN
DENİZLİ — "Dnnyanın 8. ha-
rikası..." "Tabiat ananın gönicü-
ye çıkardığı telli duvalüı gelin..."
ve "Beyaz cennet" diye tanımla-
nan Pamukkale'deki görülen ka-
rarmanın önlenmesi için traverteıı-
lerin ortasındaki turistik tesislerin
gerekirse yıkıhp yeniden yapılan-
dırılması istendi. Beyaz cennete
hayat veren termal suyun da sa-
dece travertenlerde kullamlması
gerektiği belirtildl Önlem alın-
mazsa bu doğa harikasının 5 yıl
içinde yok olabileceği öne sürülü-
yor.
Tarihi adı "Hieropolis"oian Pa-
mukkale"yi kurtarmak için Mi-
marlar Odası^Denizli Temsilciliği-
nin düzenlediği 3 gün sürecek
"Pamukkale'yi Konıyalım ve Ya-
şabdım" sempozyumu dün Deniz-
li'de başladı. Sempozyuma arala-
rında Ord. Prof. Ekrem Akorgal,
Yük. Mim. Oktay Ekinci, Prof.
Cevat Geraj, yazar Aziz Nesin ve
yabancı öğretim üyelerinin de bu-
lunduğu 26 konuşmacı katıldı.
Pamukkale ve çevresini tarihsel,
doğal, kültürel, ekonomik, sosyal
ve turistik açılardan en geniş çer-
çevede tüm boyutlarıyla tartış-
mak, korumanın temel ilkelerini
ve uygulama yöntemlerini belirle-
mek amacıyla düzenlenen sem-
pozyumun Pamukkale'nin ka-
derini belirleyerek geb'şmesine yön
vereceği vurgulanıyor. Pamukka-
le'yi her yıl 1 milyon dolayında ya-
bana turist ziyaret ediyor ve yö-
rede 35 milyon dolar civannda dö-
viz sağlamyor.
Mimarlar Odası Denizli Şube
Başkanı Zeki Kapian, sempozyu-
mu açarken yaptığı konuşmada,
Pamukkale'nin dünyadaki tek do-
ğa harikası olduğunu belirterek
"Beyaz cenneti korurken sadece
bir tarihi, bir kultüru. dogal ya-
ptyı degil, aynı zamanda in&an ol-
manın onurunu ve getecek kuşak-
lara guzel bir miras bırakmanın
gurnniBU ve sevincini yajajaca-
gız" dedi. Pamukkale için göste-
rilecek her cabanın insanm çevreye
ve tarihe karşı duyduğtı saygının,
sorumluluğun bir göstergesi ola-
cağını anlatan Kapian, bu görevin
tarihsel bir görev olduğunu söy-
ledi.
Denizli Belediye Başkanı Ali
Manm da ihale edilen koruma
amaçlı imar planlarının, Pamuk-
kale'deki doğal sit alanındaki ye-
ni vapılaşmalara izin verdiğini dile
getirdi. Beyaz cennet için yetki
kargaşasının bulunduğunu, gerek-
li devlet yardımının saglanmadı-
ğını ifade eden Marım, "Pamuk-
kale'de nygnlanacak koruma
Türkiye'deki turizm anlayısının
bir sınavı olacak" diye konuştu.
Pamukkale'yi, "Altın vumortla-
yan tavuk" a benzeten Vali Vekili
Orhan Aykan ise bu değerli hazi-
nenin korunması için paralı giriş
uyguiamasına geçildiğini, elde edi-
lecek gelirle altyapı, kanalizasyon
ve çevre düzenlemesinin yapüaca-
ğını anlattı. ANAP Denizli Mil-
letvekili Aycan Çakırogullan. Pa-
mukkale olayına çok yönlü bak-
mak gerektiğini kaydederken ko-
nunun ekonomik, tarihi ve kültü-
rel boyutunun çok iyi bir şekilde
araştınlması gerektiği ü ifade et-
ti.
ANAP Milletvekiü tsmail Şen-
gii) ise Pamukkale'de sadece ko-
ruma değil, gelişmenin de göz
önünde bulundurulması gerekti-
ğini dile getirildi. Açılış konuşma-
larından sonra Pamukkale'nin
çarpık yapılaşmasını, travertenle-
rin kararmasını ve tarihi güzeüik-
lerin bozulmasını sergüeyen video
gösterisi yapıldı.
Pamukkale'de 33 yıldır arkeo-
lojik kazı ve araştırmalar yapan
İtalyan heyetin başkanı, Torino
Üniversitesi öğretim görevlisi
Prof. Daria De Bernardi, sempoz-
yum öncesi Cumhuriyet'in soru-
larıru yanıtladı. Pamukkale'nin
bugünku halinı "yürekler acısı"
olarak nitelendiren Prof. Bernar-
di, yapılan çalışmalar için "Koru-
ma bilioci vetersiz" dedi. Önlem
alınmaması ve araçlann ören ye-
rine girişlerinin yasaklanmaması
halinde 5 yılionra Pamukkale'nin
tamamen yok olacağım savunan
ftalyan arkeolog, devamla şunla-
rı söyledi:
"Beyaz cennetin bugttnkö yapısı
iç açıcı değil. Dogal ve tarihi gii-
zellige tahrip çok buyuk. Arkeo-
lojik araşürmalar için ödenek
yok. Gerekli yahnm yapılamı>or.
Bu bakımdan Pamukkale'nin kıy-
meti bilinmiyor. Acı, ama gerçek
bo. Pamakkak'ye mutlaka sahip
çıkılmalı. Biz ttalya'da Pamukka-
le'yi konımak için gecen yıl 'Hie-
ropolis'i Serenier Dernegi' kurduk.
Amacımız Pamukkale'yi yasat-
mak ve maddi destek saglamak,
«na Türkiye'de bu yonde hiçbir
calışma yok."
MERSİN'E KUŞBAKIŞI — 52 kaUı Kule Mersin'e tepeden bakacak. (Foloğraf: Behzat Şahin)
Süper gökdelen açıldıMERSİN (Cumhuriyet) — 21. yüzyıla yönelık
bir mimari anlayışla bütünleşen, içerisınde otel,
alışveriş, eğlence, dinlenme, spor ve kültur birim-
leri yer alan Türkiye'nin ilk super gokdeleni Mer-
sin Metropol Çarşı dun açıldı. 52 katlı Metropol
Kule için bugüne kadar 40 milyar lira harcama
yapıldığı bildirildi. Kaba inşaatı tümuyle bitıri-
len Metrepol Çarşı, New York, Paris, Singapur
hattı üzerindeki, "en yüksek betonarme bina"
özelliğini de kazandı. Serbest bölgenın faaliyete
geçmesinin ardından bölgeye akın eden yerli ve
yabancı kuruiuşlara yönelik hizmetlerin karşılan-
ması amacıyla Üstay Yapı Taahhut ve Ticaret AŞ
tarafından yapımına 1,5 yıl önce başlanan Mer-
sin Metropol Çarşı dün tçel Valisi Özdemir Ha-
noğlu tarafından açıldı. Çarşı içerisindeki havuz-
başında yapılan açılış töreni sırasında halk oyun-
ları ekipleri de çeşitli gösteriler gerçekleştirdiler.
Mersin Metropol Çarşı Genel Müdürü Ba^ar
Görgül, kaba inşaatı tümuyle bitirilen binanın
ilk aşamada yedi katının hizmete açıldığıru, bu-
rada işadamları ve yurttaşlann gereksinimine yö-
nelık çeşitli işyerlerinin bulunduğunu söyledi. 52
katlı Metropol Kule'nin son 16 katının Ramada
Otel'i olarak hizmete açılacağım bildiren Görgul,
oteki katlarda da ofısleun bulunduğunu söyledi.
Mersin Metropol Çarşı için bugüne kadar yak-
laşık 40 milyar lira harcama yapıldığı büdirildi.
PAMUKKALE İÇİN UZMANLAR NE DİYOR?
'Suyu kesmek hata'Travertenlere akan suyun köylüler ve turistik oteller
tarafından kesilip alınması kararmanın temel etkenleri
arasında sayılıyor.
Biyolog Dr. Barbaros Çetin,
travertenin tanımını, "Yöksek de-
recede boşluklara sahip süngerim-
si çökelti" tümcesiyle yaparak
travertenlerin oluşması için yaJ-
nızca kalsiyum karbonatlı suyun
yeterli olmadığını söylüyor. Çün-
kü travertenlerin "iskeletini" bit-
kiler oluşturuyor. Dr. Çetin şun-
lan anlatıyor:
"Bitkilerin organik artıklan,
travertenin iskeletini olusturuyor.
Pamukiuüe'de travertenlerin iske-
letini oluşttıran Mtki grabu ise
algler. Yani yeşil yosunlar. Pa-
mukkale'de bu alg gnıbu oldnk-
ça yaygın. Travertenlerin havuz-
lannın kenariannda setlerin oldu-
gu yerlerde ise işin içine kara yo-
sunlan ile cigerotu adım verdiği-
miz diğer bitki ttirieri de giriyor.
Burada önemli olan iki nokta var.
tlki biyokimyasal olaylar üzerin-
de fizikokimyasal oiaytann üstıin-
luğû ki bunlar buhariasma, akıntı
ve stcakhk olarak özetlenebilir.
CEMHAMULOĞLU
Pamukkale'deki beyaz traver-
tenler nasü oluştu ve neden ka-
ranyor?
Bölgede incelemeler yapan Bi-
yolog Dr. Barbaros Çetin, traver-
tenlerin "saglıkir' kalabihnesi
için öncelikk onu oluşturan suyun
doğal akısına bırakılası gerektiğini
söylüyor:
"Biz Pamnkkale'nin ölüm em-
rini yıllar once vererek traverten-
leria ortasından asfalt yol geçir-
mişiz. Sonra köytümüz traverten-
leri kırarak kanallar açmış ve su-
yu köye almış. Böylece suynn do-
gal olarak travertenlerin üzerin-
den akması engellenmiş. En
önemHsi ise travertenleri besleyen
su kaynaklannın önüne oteller
oturtmuşuz. Suyu tutarak otelle-
rin havuzlannı doldurmuşuz. Ar-
tık suyun eski debisi, eski hta
yok. Çankii dogal aluşını öldür-
muşıiz."
tkinci, fizikokiınyasal olaylar üze-
rinde biyokimyasal olaylann us-
tünlugu. Burada da biıkisel akti-
vite önemli. Çünkü fotosentez
olayı su içerisindeki karbondiok-
sitin oranıni dıizenliyor. Pamuk-
kale'de travertenlerde çökdmenin
nonnal oranlarda kalabilmesi için
suyun miimkiin oldngo kadar ak-
ması ve karbondioksitin havaya
gjtroesi gerekiyor Id kalsiyum kar-
bonat çökekin. Özetie, su belti bir
hızda, belli bir sıcaklıkta aktıgı
sürece travertenler oluşur."
"Travertenler, neden karan-
yor?" sorusuna ise Biyolog Dr.
Çetin şu yanıtı veriyor:
"Karannalarda asıl etken, tra-
verteaferin anayapısı içinde bulu-
nan algler, yani yeşil su bitkileri.
Pamukkale'de su kesikiiği için ba-
zı bolgelerde alglerin uzeri kapan-
nuyor. Guneş ışığını aldıklanndan
ve dogal olarak uzeıierine kalsi-
y nm karbonat birikmedigi için ra-
hatça gelişebiliyorlar. Gelistikle-
riade bir koloni oluştunıyoriar.
Işte bu koloni de beyaz traverten-
lerin üzerini örtüyor ve karanna
oluşuyor."
Çok çocuklu ailelerde 'küçükler' avantajlı
Üçüncüsü en zekiSon yapılan araştırmalar bilim alanında yeni
buluşlan yapanların daha çok 'küçük kardeşler'
arasında çıktığını gösteriyor.
de davranış biçimlerini etkilediğini
kanıtlayan bir sonuca varrruştı.
Sulloway'in çaiışması ise daha
değişik bir yaklaşım içindeydi.
Sulloway, erkeklerin hâkimiyetin-
deki bilim dünyasını ele alıyor ve
sadece, mevcut düşünceleri değiş-
tinneye yöneiik davraruslan ölçü-
yordu. Sulloway'e göre yeni teori-
İeri kabul etmeye en fazla meyilli
olanlar küçük kardeşleri olan ilk
çocuklardı. Bunlan tek çocuklar
izliyor, daha sonra en son doğan
erkek çocuklar (iki veya daha faz-
la abla ve en azından bir ağabey-
leri olan) geliyordu. En radikal tu-
tumlu olanlar ise en azından bir
erkek ağabeyleri olan en küçük er-
kek çocuklardı.
Sulloway'in yaygın kanılara uy-
gun görunen işlevsel teorisi ilk ço-
cuğun ana babanın otoritesi ile
özdeşleştigini öne sürüyor. Bu öz-
deşleşme sonunda ilk çocuk top-
lumun norm ve değerlerini daha
sonra doğan çocuklardan daha
fazla benimsiyor. Bunun nedeni
ilk çocuklara sonımluluklann ve
küçük kardeşlerine bakma göre-
vinin daha sık verilmesi. Küçük-
ler ise sınırlan zorluyor
Bu teorinin bilimsel devrimle-
re uygulanması ise daha kuşkuhı.
Dış Haberier Servisi — Ailenin
ilk veya daha sonraki çocuğu ola-
rak doğmak bilimsel yaratıcılığı
etkiliyor. Bilimde devrim yaratan
kişilerin büyük bir yüzde ile aüe-
lerinin "ikiııd" veya "iiçiiBcii'' ço-
cuklan olduklan belirtiliyor.
"Newsweek" dergisinde yayım-
lanan bir habere göre Massachu-
setts Institute of Technology'den
Frank J. Sulloway'in yaptığı bir
araşürma en azından son 400 yıl
içinde büyük bilimsel gelişmeleri
başlatan kişilerin "küçük
kardeşler" olduklarını ortaya
koyuyor.
16. yüzyüdan bu yana 28 bilim-
sel devrime katkıda bulunan 2784
bilim adamının doğum sırasıru in-
celeyen Sulloway, bu devrimlerin
23'üne katkıda bulunanların, ai-
lelerinin ilk çocuklan olmadıkla-
nnı açıklıyor.
Doğum sırası sosyal bilimcile-
rin her zaman ilgisini çekmiş ve
uzun süren tartışmalar sonunda
birind, ikinci veya son çocuk ola-
rak doğmanın davranışı etkileme-
yeceği sonucuna vanlmıştı. Son
olarak geçtiğimiz yıl UCLA'dan
Judith Blake tarafından yapılan
bir araştırma, doğum sırasının sa-
dece 7'den fazla çocuklu aileler-
Sulloway, kendi koyduğu kurah
bozan bir ilk çocuk olan Albert
Einstein'ın bir istisna olduğunu
kabul ederken, bu büyük bilim
adamının yardımcüannın çoğu-
nun iJk çocuk olmadıklarını kay-
dediyor. DNA'nın yapısını açıkla-
yarak Nobel ödulünü kazanan ilk
çocuklar James Wıtson ve Fran-
ds Crick'in büyük bir bümecenin
parçalannı yerine koyan kişiler ol-
duklantu ve devrimci sayılamaya-
caklarını öne sürüyor.
Sullovvay'in gerçek bilimsel dev-
rimci olarak nitelendirdiği kisi ise
Darvvin. 6 kardeşin beşüıcisi olan
Darwin sadece o ana kadar akla
gelmeyen bir teori ortaya atmak-
la kalmamış, kilise tarafından di-
ne karşı gelmekle de suçlanmıştı.
Sulloway için Freud konusu da-
ha da karmaşık. Sullovvay, doğdu-
ğu zaman iki büyük ağabeyi ev-
den aynlmıs olduğu için ilk cocuk
gibi büvtiyen psikanalizin babası-
nın, ana-baba ilişkilerini araştır-
masmın ilk çocuk özellikleri taşı-
masmdan, psikanaliz konusunda-
ki devrimsel çalışmalarının ise as-
lında küçük kardeş olmasından
kaynaklandığını iddia ediyor.
Tüm bu karmaşık görüntüsüne
karşın Sulloway'in araştırması iyi
bir inceleme ve davranışlarda aşı-
rılıkları araştırmada önemli bir
başvuru kaynağı olarak nitelendi-
riliyor.
Kaplumbağa
senıineri
• İSTANBUL (AA) —
Türkiye'nin Akdeniz
kıyılarında son ve en
önemli yuvalama
alanlarından bazıları
saptanan
denizkaplumbağaian
Caretta Caretta ve Chelonia
Nydas'ın koruma
tedbirlerinin teşviki için
Ankara'da uluslararası bir
seminer düzenlendi. Doğal
Hayatı Koruma Derneği,
Başbakanhk Çevre
Musteşarlığı ve BM
Kaikınma Programı'nın
(UNDP) ortaklaşa
düzenledikleri
' 'Denizkaplumbağalannın
yaşam ortamlannın
korunması ve kıyı yönetimi
planı" konulu seminer,
11-12 haziran tarihleri
arasında Milli Kütüphane'de
yapılacak.
Plansız
Kapadokya
• NEVŞEHtR
(Cumhuriyet) —
Kapadokya bölgesinde
sürdürülen çevre düzeni
proje çahşmalannda en
büyük sorunun plansızlık
olduğu belırtildi.
Çalışmaları izlemek üzere
Nevşehir'e gelen Kültur ve
Tabiat Varlıklannı Koruma
Derneği Genel Müdürü
Altan Akat, planlama
eksikliğinden kaynaklanan
sorunların çözüleceğini
söyledi.
Altan Akat, "Herkes
istediği alanı, istediğd
yapılarla süsleyip bölgenin
kültürel ve doğal
güzelliklerini sarsmış. Yeni
hazırlanan projede herkesin
istediği yerde, istediği
şekilde yapı yapmasına
kesinlikle engel olacağız.
Doğanın korunmasj için
gerekli tedbirleri de
alacağız" dedi.
Leopard
tanklar geliyor
• ANKARA (UBA) —
Federal Almanya'dan 2.
özel teçhizatlandırma
yardımı kapsamında
sağlanan Leopard 1A-3
tanklarının ilk partisi 31
mayıs perşembe günü
Etimesgut ZırhJı Birlikler
Okulu'nda yapıla«aX
törenle Türk Silahlı
Kuvvetleri'ne teslim
edilecek. Türk Silahlı
Kuvvetleri Zırhlı Birlikleri
için Federal Almanya'dan
100'ün üzerinde Leopard
tankı sağlandığı ve partiler
halinde Türk Silahlı
Kuvvetleri'ne teslim
edilecek tanklarla Leopard
tümenleri kurulacağı
öğrenildi. Amerikan,
lngiliz, Sovyet ve Fransız
tanklarından üstün
nitelikleri olan Federal
Alman Leopard tankları,
NATO birliklerinde">
kullanıhyor.
Antalya'da
balayı '_
• ANTALYA (AA) — 100
yabancı çift kasım ayında
balayı için Antalya'ya
gelecek. Hollandah bir
acente ve Hollanda
Fotoğrafçılar Derneği'nin
daha önce Majorka ve
Yunanistan'da
düzenledikleri balayı tatili
organizasyonu, bu yıl
Antalya'da
gerçekleştirilecek.
Türkiye'de Mandalin
Turizm AŞ tarafından 4-7
kasım tarihleri arasında
gerçekleştirilecek balayı
organizasyonuna, bu yıl 100
yabancı çift katılacak. Yeni
evli çiftler, Antalya'da
bulunduklan süre içinde
Perge, Aspendos, Side ve
Kemer'i gelinlik ve
damatlık giysileriyle
gezecekler. Ayırca Hollanda
Fotoğrafçılar Derneği en
güzel fotoğrafı çekeni
ödüllendirecek.
Aşırı sıcağa
dikkat
• ANTALYA (AA) —
Akdeniz Üniversitesi Tip
Fakültesi Göğüs, Kalp ve
Damar Cerrahisi Ana Bilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol
Işın, aşırı sıcaklann,
mevcut kalp hastalıklannı
ortaya çıkardığını belirterek
"Herkes asırı sıcağa karşı
tedbirli olmalıdır" dedi.
Türkiye'de kalp ve damar
hastalılanmn Avrupa ve
Amerika'ya göre çok daha
fazla olduğunu kaydeden
Prof. Dr. Erol Işın, .
"Özellikle Antalya, Isparta,
Burdur merkezleri ve dağlık
yörelerinde bu hastalıklar
çok yoğun görülmektedir"
diye konuştu. Antalya'da
yüda 50-60 kalp ameliyatı
yapıldığını söyleyen Işın,
hastalıkların çok
görülmesinin toplumun
kalp ve damar hastalıklannı
öğrenmeye başladığj
anlamına geldiğini kaydetti.