27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıvel Malbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkelı adına Nıdir Nsdi # Genel Vayın Muduru Hasao Cemal. Muessese Mudüru EmİM Lşaklıgil. Yazı Ijlerı Muduru. Ok»v Goaensin, • Habcr MerkeZJ Mudu.-u \»lçın Baver, Sa>fa Duzenı Vonetmenı Ali Aor, 0 TemsUcıler ANKARA AhnM Tan. IZMtR Hikmtc Çctinkjyı. ADANA: Çctin Yifcmogu Iç Poünka Cdal nijl^ıı. Dı$ Hatcrfcr Eıpa Bdo. Ekonomı Ccofiz Taıtaa. Iş SenfaluL Şaiuu KMead, Kuhur Cdal Hacr, Egnmı Gcncay i«rtan. Haber Araşlımu Isrart Beritın. Yur Haberlen Necriel Dot», Spor Danışmanı AMoludr Yocdann. Dıa Yazılar kntm Çjkşkın, Araitırma. Şahia AJpo. Duzdtmc Abdrih» h n • KoordınatOr \kmfl Konıfaan, # Maiı lşler Erol Erfcat, 0 Muhasfbe B # • • *k»ol 0 Idarc- Httyruı Gıınr. Şahia Apo. zd Abdrih h n • , # ş # BlBçc-PlanJami Soff OnuDtafeofkı • Keklam. Aty Tom, • Ek ttyuılar H«i» tşteune Oader Çdfc, # Bdgı lşiOT \ri UaL 9 Ptnond. Scvp Buonaoila. &2sa/< «•fcrvon.Cunrtumo Maıbaaolık vc Canealık T.A.Ş. Tlirk O c * C*4 39/41 Ca|ria|lu HJM 1= PK 2J6-lsuntnıl Tel 512 0! 05 (20 hal). Tcta. rOAt, FM- (1) S26 60 72 # flurotar Aj*«* Zıya Gokjjp Bh Inkılap S. Na 19/4. TtL 133 11 4M7, Tdn. 42)44 Fta (4) 133 05 65 • bafe H i » Bh 1352 S2/3. Tti 13 12 30. Töo. 52359 Fn. (51) 19 53 «0 • Inönu Cai 119 S No 1 fet I. Td 19 37 52 (4 tut). 14ta. 62155. En. Pl) B 37 52 TAKVI.M: 26 MAYIS 1990 tmsak 3.38 Guneş: 5.31 Öğle: 13.06 Ikindi: 17.04 Akşam: 20.31 Yatsı: 22.15 Hedef, Latin harfleri Azerbaycan alfabesiııi değiştiriyorAzerbaycan Yüksek Sovyeti tarafından alınan karar uyarınca bilim adamlan tarafından kurulan bir komisyon Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçiş üzerinde çahşmalar yapıyor. Haber Merkezi — Azerbaycan Yüksek Sovyeti'nde mayıs ayı içinde alınan bir karara göre Azerbaycan'da yeniden Latin al- fabesine geçilmesi hedefi kabui edildi. Bılım adamlan tarafından kurulan özel bir komisyonun, be- nimsenecek aJfabe üzerinde çalış- malar yaptığı belirtiliyor. Azer- baycan'da 1929-39 yılları arasııı- da 10 yıl Latin alfabesi kullanıl- mış, daha sonra Stalin'in emriy- le Kiril alfabesi kabul edilmişti. Türk Dünyası Arastırmalar Vakfı'nın düzenlediği ve pazartesi günü Kayseri'de başlayacak 1. Uluslaıarası Azerbaycan Kongre- si'ne katılmak için Türkıye'ye ge- len bazı Azerbaycanlı bilim adamlan ve parlamenterler "La- tin alfabesi"rte geçmenin Azer- baycan için çok önemli bir karar olduğunu söylediler. Böylece hem Azerbaycan-Türkiye arasında kültürel ilişkilerin daha hızlı ge- lişecegi hem de Sovyetler'deki di- ğer Türkçe konusan cumhuriyet- ler için bir örnek ortaya çıkacagı kaydediliyor. Ülke dışındaki Azerbaycanlı- larla ilgilenen "Vatan Cemiyeti" Başkam, yazar ve parlamenter Dr. Elçin Efendiyev, "Azerbay- canlılann haien uç alfabe arasın- da kaldıgını" soyluyor. Dr. Efen- diyev, örneğin Batı Almanya'da- ki Azerbaycanhlann yaymların- da Arapça alfabe kullandıgını, Türkiye'deki Azerbaycan dernek- lerinin Latin alfabesiyle yayın yaptığını, Sovyetler'de ise halen Kiril alfabesinin egernen olduğu- nu belirtiyor ve bunun kültur ve dil birliğinde özlenen uyumu sağ- layamadığıru kaydediyor. Azerbaycan'da kurulan Azer- baycan-Türk Dosthık Dernegi'nin Baskan Yardjması olan Prof. Dr. Kâmil Veli Nerimanov da, Latin alfabesine geçişin Türkiye ile iliş- kilerde büyuk gelisme sagJayaca- ğma inandığjnı söylüyor. Prof. Nerimanov, Azerbaycan'ın siya- si olarak çok kritik bir aşamada bulunduğu şu dönemde Türkiye ile kurulacak ekonomik ilişkile- rin önemli olduğunu belirtiyor. Azerbaycan'da petrol, pamuk. ipek, demir-celik vb. çesitli ham ve temel maddelerin bulunduğu- na işaret eden Prof. Nerimanov, Turkiye'den özellikle gelişmiş tek- noloji, bilgisayar ile basın-yayın ve modern üretim alanında yar- dım beklediklerinı vurguluyor. Prof. Nerimanov, Türkiye'de ku- rulma asamasında olan bir Türk- Azerbaycan Dostluk Dernegi'nin kültürel ilişkilerin de hızlanma- sında önemli rol oynayacağını vurguluyor. BakO Devlet Üniversitesi Azer- baycan Tarihi Kürsusü Başkanı Prof. Dr. Siıleyman Eliysriı da Latin alfabesine geçme kararının bütün ülkede benimsenmiş bir karar olduğuna değinerek, Stalin döneminde Azerbaycanhlann kimliklerinden "Tnrk" sözcuğü- nün çıkarıldığını ve Türkiye ile kültürel bağların engellenmesi için Latin alfabesinin yasaklanıp Kiril alfabesinin kabul edildiği- ni belirtiyor. Prof. Eliyarb, Azer- baycan ve Türkiye arasındaki ta- rihi bağların ve kültürel ilişkile- rin daha geniş bir biçimde ince- lenmesini sağlayacak yeni bir dö- nemin başlamakta olduğunu kay- dediyor. 1. Uluslararası Azerbaycan Kongresi pazartesi gunu saat 11.00'de Erciyes Üniversitesi Sa- bancı Kültur Sitesi'nde başlaya- cak. Kongrenin hazırlık çalışma- larını yüruten Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Turan Yazgan, kongrenin 5 gün boyunca yoğun bir programla su- receğini ve her gün üç ayn salon- da konferans ve paneller düzen- leneceğini belirtiyor. Marmaris Ağaç kesimine çevreci engeli MUSTATA BABUÇÇUÖCLÜ MARMARİS — Içmeler Kızıl- kum bölgesınde iki otele ulasımı sağlayacak yolun yapımı için or- man arazisinde öngörülen ağaç kesimi, çevrecilerin baskısıyla en- geilendi. Yurttaşların bu dkenişi- nin ardından, yeni bir yol güzergâhı belirlendi. Tarım Orman ve Köyişleri Ba- kanlığı ile Turizm Bakanlığı'nın ongördüğü Kızılkum bölgesinde- ki iki otele ulaşırnı sağlayacak yol projesi, uygulama anında engel- lendi. Orman alanından geçen ve bir çok ağacın kesilmesi sonucu açüacak yol için bölgeye gelen Or- man Bölge Müdürlüğü yetkilile- ri, burada çevreci yurttaşların tepkisiyle karşılaştüar. İcmeler Beledıyesi'nin yol yapımına izin vermemesine karşm jandarma eş- liğinde ağaçları kesmeye kalkan görevliler, yurttaşların baskısı karşısında geri adım atmak zo- nında kaldılar. Yurttaslar, ağaçları kesmeden yol yapımmın gercekleşebileceği- ni, biraz kıvnmlı yeni bir güzer- gâhla konunun çözulebileceğini söyledilet Erzurum Çevre Haftası başladı MUSTAFA GÜLTEKİN ~ ERZURUM — Devlet Bakanı Vebbi Dioçerier, S Haziran Dün- ya Çevre Günu etkinliklerini, Er- zurum'da başlattı. Çevre Müste- şarlığı ile Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü'nün birlikte duzenle- dikleri "Hava Kirlfliginio Kentsel ve Kırsal Çevreye Etkisi" konulu panele katılmak uzere Erzurum'a gelen Devlet Bakanı Dinçerler, or- ta ve ilköğretimde çevre kollan ku- rulacağını söyledi. Sağhklı bir cevreye kavusmanın eğitim ve inançla mümkün olabi- leceğini belirten Devlet Bakanı, tüm üniversitelerde çevre enstitü- lerinin kurulması için calışmala- ruı başlatıldığım, proje hazırlaya- rak müstesarlığa sunan ve burada- ki kurulda kabul edilen projeierin uygulanması için gerek öğrenci ve gerekse bilim adamlanna destek verileceğini, bu nedenle de 500 milyon lira para aynldığını bildir- di. * ı BEYAZ CENNET ÖLECEK Mİ? — Pamakkak'nia eşsiz guzeüikteki beyaz travertenlerinİD karannası bu turisük beyaz cennetin de ölüm fennanı olacak. Çarpık turistikyapılaşma vesuyun kesilmesi 'Beyaz Cennet'e darbe vurdu Pamukkale kararıyorPamukkale'de görülen kararmanın önlenmesi için Denizli'de düzenlenen sempozyumda gerekirse turistik tesislerin yıkıhp yeniden yapılandırılması ve termal suyun başka yerlerde kullamlmaması istendi. Önlem alınmazsa Pamukkale'nin 5 yıl içinde yok olabileceği öne sürülüyor. OMER YURTSEVEN DENİZLİ — "Dnnyanın 8. ha- rikası..." "Tabiat ananın gönicü- ye çıkardığı telli duvalüı gelin..." ve "Beyaz cennet" diye tanımla- nan Pamukkale'deki görülen ka- rarmanın önlenmesi için traverteıı- lerin ortasındaki turistik tesislerin gerekirse yıkıhp yeniden yapılan- dırılması istendi. Beyaz cennete hayat veren termal suyun da sa- dece travertenlerde kullamlması gerektiği belirtildl Önlem alın- mazsa bu doğa harikasının 5 yıl içinde yok olabileceği öne sürülü- yor. Tarihi adı "Hieropolis"oian Pa- mukkale"yi kurtarmak için Mi- marlar Odası^Denizli Temsilciliği- nin düzenlediği 3 gün sürecek "Pamukkale'yi Konıyalım ve Ya- şabdım" sempozyumu dün Deniz- li'de başladı. Sempozyuma arala- rında Ord. Prof. Ekrem Akorgal, Yük. Mim. Oktay Ekinci, Prof. Cevat Geraj, yazar Aziz Nesin ve yabancı öğretim üyelerinin de bu- lunduğu 26 konuşmacı katıldı. Pamukkale ve çevresini tarihsel, doğal, kültürel, ekonomik, sosyal ve turistik açılardan en geniş çer- çevede tüm boyutlarıyla tartış- mak, korumanın temel ilkelerini ve uygulama yöntemlerini belirle- mek amacıyla düzenlenen sem- pozyumun Pamukkale'nin ka- derini belirleyerek geb'şmesine yön vereceği vurgulanıyor. Pamukka- le'yi her yıl 1 milyon dolayında ya- bana turist ziyaret ediyor ve yö- rede 35 milyon dolar civannda dö- viz sağlamyor. Mimarlar Odası Denizli Şube Başkanı Zeki Kapian, sempozyu- mu açarken yaptığı konuşmada, Pamukkale'nin dünyadaki tek do- ğa harikası olduğunu belirterek "Beyaz cenneti korurken sadece bir tarihi, bir kultüru. dogal ya- ptyı degil, aynı zamanda in&an ol- manın onurunu ve getecek kuşak- lara guzel bir miras bırakmanın gurnniBU ve sevincini yajajaca- gız" dedi. Pamukkale için göste- rilecek her cabanın insanm çevreye ve tarihe karşı duyduğtı saygının, sorumluluğun bir göstergesi ola- cağını anlatan Kapian, bu görevin tarihsel bir görev olduğunu söy- ledi. Denizli Belediye Başkanı Ali Manm da ihale edilen koruma amaçlı imar planlarının, Pamuk- kale'deki doğal sit alanındaki ye- ni vapılaşmalara izin verdiğini dile getirdi. Beyaz cennet için yetki kargaşasının bulunduğunu, gerek- li devlet yardımının saglanmadı- ğını ifade eden Marım, "Pamuk- kale'de nygnlanacak koruma Türkiye'deki turizm anlayısının bir sınavı olacak" diye konuştu. Pamukkale'yi, "Altın vumortla- yan tavuk" a benzeten Vali Vekili Orhan Aykan ise bu değerli hazi- nenin korunması için paralı giriş uyguiamasına geçildiğini, elde edi- lecek gelirle altyapı, kanalizasyon ve çevre düzenlemesinin yapüaca- ğını anlattı. ANAP Denizli Mil- letvekili Aycan Çakırogullan. Pa- mukkale olayına çok yönlü bak- mak gerektiğini kaydederken ko- nunun ekonomik, tarihi ve kültü- rel boyutunun çok iyi bir şekilde araştınlması gerektiği ü ifade et- ti. ANAP Milletvekiü tsmail Şen- gii) ise Pamukkale'de sadece ko- ruma değil, gelişmenin de göz önünde bulundurulması gerekti- ğini dile getirildi. Açılış konuşma- larından sonra Pamukkale'nin çarpık yapılaşmasını, travertenle- rin kararmasını ve tarihi güzeüik- lerin bozulmasını sergüeyen video gösterisi yapıldı. Pamukkale'de 33 yıldır arkeo- lojik kazı ve araştırmalar yapan İtalyan heyetin başkanı, Torino Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Daria De Bernardi, sempoz- yum öncesi Cumhuriyet'in soru- larıru yanıtladı. Pamukkale'nin bugünku halinı "yürekler acısı" olarak nitelendiren Prof. Bernar- di, yapılan çalışmalar için "Koru- ma bilioci vetersiz" dedi. Önlem alınmaması ve araçlann ören ye- rine girişlerinin yasaklanmaması halinde 5 yılionra Pamukkale'nin tamamen yok olacağım savunan ftalyan arkeolog, devamla şunla- rı söyledi: "Beyaz cennetin bugttnkö yapısı iç açıcı değil. Dogal ve tarihi gii- zellige tahrip çok buyuk. Arkeo- lojik araşürmalar için ödenek yok. Gerekli yahnm yapılamı>or. Bu bakımdan Pamukkale'nin kıy- meti bilinmiyor. Acı, ama gerçek bo. Pamakkak'ye mutlaka sahip çıkılmalı. Biz ttalya'da Pamukka- le'yi konımak için gecen yıl 'Hie- ropolis'i Serenier Dernegi' kurduk. Amacımız Pamukkale'yi yasat- mak ve maddi destek saglamak, «na Türkiye'de bu yonde hiçbir calışma yok." MERSİN'E KUŞBAKIŞI — 52 kaUı Kule Mersin'e tepeden bakacak. (Foloğraf: Behzat Şahin) Süper gökdelen açıldıMERSİN (Cumhuriyet) — 21. yüzyıla yönelık bir mimari anlayışla bütünleşen, içerisınde otel, alışveriş, eğlence, dinlenme, spor ve kültur birim- leri yer alan Türkiye'nin ilk super gokdeleni Mer- sin Metropol Çarşı dun açıldı. 52 katlı Metropol Kule için bugüne kadar 40 milyar lira harcama yapıldığı bildirildi. Kaba inşaatı tümuyle bitıri- len Metrepol Çarşı, New York, Paris, Singapur hattı üzerindeki, "en yüksek betonarme bina" özelliğini de kazandı. Serbest bölgenın faaliyete geçmesinin ardından bölgeye akın eden yerli ve yabancı kuruiuşlara yönelik hizmetlerin karşılan- ması amacıyla Üstay Yapı Taahhut ve Ticaret AŞ tarafından yapımına 1,5 yıl önce başlanan Mer- sin Metropol Çarşı dün tçel Valisi Özdemir Ha- noğlu tarafından açıldı. Çarşı içerisindeki havuz- başında yapılan açılış töreni sırasında halk oyun- ları ekipleri de çeşitli gösteriler gerçekleştirdiler. Mersin Metropol Çarşı Genel Müdürü Ba^ar Görgül, kaba inşaatı tümuyle bitirilen binanın ilk aşamada yedi katının hizmete açıldığıru, bu- rada işadamları ve yurttaşlann gereksinimine yö- nelık çeşitli işyerlerinin bulunduğunu söyledi. 52 katlı Metropol Kule'nin son 16 katının Ramada Otel'i olarak hizmete açılacağım bildiren Görgul, oteki katlarda da ofısleun bulunduğunu söyledi. Mersin Metropol Çarşı için bugüne kadar yak- laşık 40 milyar lira harcama yapıldığı büdirildi. PAMUKKALE İÇİN UZMANLAR NE DİYOR? 'Suyu kesmek hata'Travertenlere akan suyun köylüler ve turistik oteller tarafından kesilip alınması kararmanın temel etkenleri arasında sayılıyor. Biyolog Dr. Barbaros Çetin, travertenin tanımını, "Yöksek de- recede boşluklara sahip süngerim- si çökelti" tümcesiyle yaparak travertenlerin oluşması için yaJ- nızca kalsiyum karbonatlı suyun yeterli olmadığını söylüyor. Çün- kü travertenlerin "iskeletini" bit- kiler oluşturuyor. Dr. Çetin şun- lan anlatıyor: "Bitkilerin organik artıklan, travertenin iskeletini olusturuyor. Pamukiuüe'de travertenlerin iske- letini oluşttıran Mtki grabu ise algler. Yani yeşil yosunlar. Pa- mukkale'de bu alg gnıbu oldnk- ça yaygın. Travertenlerin havuz- lannın kenariannda setlerin oldu- gu yerlerde ise işin içine kara yo- sunlan ile cigerotu adım verdiği- miz diğer bitki ttirieri de giriyor. Burada önemli olan iki nokta var. tlki biyokimyasal olaylar üzerin- de fizikokimyasal oiaytann üstıin- luğû ki bunlar buhariasma, akıntı ve stcakhk olarak özetlenebilir. CEMHAMULOĞLU Pamukkale'deki beyaz traver- tenler nasü oluştu ve neden ka- ranyor? Bölgede incelemeler yapan Bi- yolog Dr. Barbaros Çetin, traver- tenlerin "saglıkir' kalabihnesi için öncelikk onu oluşturan suyun doğal akısına bırakılası gerektiğini söylüyor: "Biz Pamnkkale'nin ölüm em- rini yıllar once vererek traverten- leria ortasından asfalt yol geçir- mişiz. Sonra köytümüz traverten- leri kırarak kanallar açmış ve su- yu köye almış. Böylece suynn do- gal olarak travertenlerin üzerin- den akması engellenmiş. En önemHsi ise travertenleri besleyen su kaynaklannın önüne oteller oturtmuşuz. Suyu tutarak otelle- rin havuzlannı doldurmuşuz. Ar- tık suyun eski debisi, eski hta yok. Çankii dogal aluşını öldür- muşıiz." tkinci, fizikokiınyasal olaylar üze- rinde biyokimyasal olaylann us- tünlugu. Burada da biıkisel akti- vite önemli. Çünkü fotosentez olayı su içerisindeki karbondiok- sitin oranıni dıizenliyor. Pamuk- kale'de travertenlerde çökdmenin nonnal oranlarda kalabilmesi için suyun miimkiin oldngo kadar ak- ması ve karbondioksitin havaya gjtroesi gerekiyor Id kalsiyum kar- bonat çökekin. Özetie, su belti bir hızda, belli bir sıcaklıkta aktıgı sürece travertenler oluşur." "Travertenler, neden karan- yor?" sorusuna ise Biyolog Dr. Çetin şu yanıtı veriyor: "Karannalarda asıl etken, tra- verteaferin anayapısı içinde bulu- nan algler, yani yeşil su bitkileri. Pamukkale'de su kesikiiği için ba- zı bolgelerde alglerin uzeri kapan- nuyor. Guneş ışığını aldıklanndan ve dogal olarak uzeıierine kalsi- y nm karbonat birikmedigi için ra- hatça gelişebiliyorlar. Gelistikle- riade bir koloni oluştunıyoriar. Işte bu koloni de beyaz traverten- lerin üzerini örtüyor ve karanna oluşuyor." Çok çocuklu ailelerde 'küçükler' avantajlı Üçüncüsü en zekiSon yapılan araştırmalar bilim alanında yeni buluşlan yapanların daha çok 'küçük kardeşler' arasında çıktığını gösteriyor. de davranış biçimlerini etkilediğini kanıtlayan bir sonuca varrruştı. Sulloway'in çaiışması ise daha değişik bir yaklaşım içindeydi. Sulloway, erkeklerin hâkimiyetin- deki bilim dünyasını ele alıyor ve sadece, mevcut düşünceleri değiş- tinneye yöneiik davraruslan ölçü- yordu. Sulloway'e göre yeni teori- İeri kabul etmeye en fazla meyilli olanlar küçük kardeşleri olan ilk çocuklardı. Bunlan tek çocuklar izliyor, daha sonra en son doğan erkek çocuklar (iki veya daha faz- la abla ve en azından bir ağabey- leri olan) geliyordu. En radikal tu- tumlu olanlar ise en azından bir erkek ağabeyleri olan en küçük er- kek çocuklardı. Sulloway'in yaygın kanılara uy- gun görunen işlevsel teorisi ilk ço- cuğun ana babanın otoritesi ile özdeşleştigini öne sürüyor. Bu öz- deşleşme sonunda ilk çocuk top- lumun norm ve değerlerini daha sonra doğan çocuklardan daha fazla benimsiyor. Bunun nedeni ilk çocuklara sonımluluklann ve küçük kardeşlerine bakma göre- vinin daha sık verilmesi. Küçük- ler ise sınırlan zorluyor Bu teorinin bilimsel devrimle- re uygulanması ise daha kuşkuhı. Dış Haberier Servisi — Ailenin ilk veya daha sonraki çocuğu ola- rak doğmak bilimsel yaratıcılığı etkiliyor. Bilimde devrim yaratan kişilerin büyük bir yüzde ile aüe- lerinin "ikiııd" veya "iiçiiBcii'' ço- cuklan olduklan belirtiliyor. "Newsweek" dergisinde yayım- lanan bir habere göre Massachu- setts Institute of Technology'den Frank J. Sulloway'in yaptığı bir araşürma en azından son 400 yıl içinde büyük bilimsel gelişmeleri başlatan kişilerin "küçük kardeşler" olduklarını ortaya koyuyor. 16. yüzyüdan bu yana 28 bilim- sel devrime katkıda bulunan 2784 bilim adamının doğum sırasıru in- celeyen Sulloway, bu devrimlerin 23'üne katkıda bulunanların, ai- lelerinin ilk çocuklan olmadıkla- nnı açıklıyor. Doğum sırası sosyal bilimcile- rin her zaman ilgisini çekmiş ve uzun süren tartışmalar sonunda birind, ikinci veya son çocuk ola- rak doğmanın davranışı etkileme- yeceği sonucuna vanlmıştı. Son olarak geçtiğimiz yıl UCLA'dan Judith Blake tarafından yapılan bir araştırma, doğum sırasının sa- dece 7'den fazla çocuklu aileler- Sulloway, kendi koyduğu kurah bozan bir ilk çocuk olan Albert Einstein'ın bir istisna olduğunu kabul ederken, bu büyük bilim adamının yardımcüannın çoğu- nun iJk çocuk olmadıklarını kay- dediyor. DNA'nın yapısını açıkla- yarak Nobel ödulünü kazanan ilk çocuklar James Wıtson ve Fran- ds Crick'in büyük bir bümecenin parçalannı yerine koyan kişiler ol- duklantu ve devrimci sayılamaya- caklarını öne sürüyor. Sullovvay'in gerçek bilimsel dev- rimci olarak nitelendirdiği kisi ise Darvvin. 6 kardeşin beşüıcisi olan Darwin sadece o ana kadar akla gelmeyen bir teori ortaya atmak- la kalmamış, kilise tarafından di- ne karşı gelmekle de suçlanmıştı. Sulloway için Freud konusu da- ha da karmaşık. Sullovvay, doğdu- ğu zaman iki büyük ağabeyi ev- den aynlmıs olduğu için ilk cocuk gibi büvtiyen psikanalizin babası- nın, ana-baba ilişkilerini araştır- masmın ilk çocuk özellikleri taşı- masmdan, psikanaliz konusunda- ki devrimsel çalışmalarının ise as- lında küçük kardeş olmasından kaynaklandığını iddia ediyor. Tüm bu karmaşık görüntüsüne karşın Sulloway'in araştırması iyi bir inceleme ve davranışlarda aşı- rılıkları araştırmada önemli bir başvuru kaynağı olarak nitelendi- riliyor. Kaplumbağa senıineri • İSTANBUL (AA) — Türkiye'nin Akdeniz kıyılarında son ve en önemli yuvalama alanlarından bazıları saptanan denizkaplumbağaian Caretta Caretta ve Chelonia Nydas'ın koruma tedbirlerinin teşviki için Ankara'da uluslararası bir seminer düzenlendi. Doğal Hayatı Koruma Derneği, Başbakanhk Çevre Musteşarlığı ve BM Kaikınma Programı'nın (UNDP) ortaklaşa düzenledikleri ' 'Denizkaplumbağalannın yaşam ortamlannın korunması ve kıyı yönetimi planı" konulu seminer, 11-12 haziran tarihleri arasında Milli Kütüphane'de yapılacak. Plansız Kapadokya • NEVŞEHtR (Cumhuriyet) — Kapadokya bölgesinde sürdürülen çevre düzeni proje çahşmalannda en büyük sorunun plansızlık olduğu belırtildi. Çalışmaları izlemek üzere Nevşehir'e gelen Kültur ve Tabiat Varlıklannı Koruma Derneği Genel Müdürü Altan Akat, planlama eksikliğinden kaynaklanan sorunların çözüleceğini söyledi. Altan Akat, "Herkes istediği alanı, istediğd yapılarla süsleyip bölgenin kültürel ve doğal güzelliklerini sarsmış. Yeni hazırlanan projede herkesin istediği yerde, istediği şekilde yapı yapmasına kesinlikle engel olacağız. Doğanın korunmasj için gerekli tedbirleri de alacağız" dedi. Leopard tanklar geliyor • ANKARA (UBA) — Federal Almanya'dan 2. özel teçhizatlandırma yardımı kapsamında sağlanan Leopard 1A-3 tanklarının ilk partisi 31 mayıs perşembe günü Etimesgut ZırhJı Birlikler Okulu'nda yapıla«aX törenle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edilecek. Türk Silahlı Kuvvetleri Zırhlı Birlikleri için Federal Almanya'dan 100'ün üzerinde Leopard tankı sağlandığı ve partiler halinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edilecek tanklarla Leopard tümenleri kurulacağı öğrenildi. Amerikan, lngiliz, Sovyet ve Fransız tanklarından üstün nitelikleri olan Federal Alman Leopard tankları, NATO birliklerinde"> kullanıhyor. Antalya'da balayı '_ • ANTALYA (AA) — 100 yabancı çift kasım ayında balayı için Antalya'ya gelecek. Hollandah bir acente ve Hollanda Fotoğrafçılar Derneği'nin daha önce Majorka ve Yunanistan'da düzenledikleri balayı tatili organizasyonu, bu yıl Antalya'da gerçekleştirilecek. Türkiye'de Mandalin Turizm AŞ tarafından 4-7 kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek balayı organizasyonuna, bu yıl 100 yabancı çift katılacak. Yeni evli çiftler, Antalya'da bulunduklan süre içinde Perge, Aspendos, Side ve Kemer'i gelinlik ve damatlık giysileriyle gezecekler. Ayırca Hollanda Fotoğrafçılar Derneği en güzel fotoğrafı çekeni ödüllendirecek. Aşırı sıcağa dikkat • ANTALYA (AA) — Akdeniz Üniversitesi Tip Fakültesi Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Işın, aşırı sıcaklann, mevcut kalp hastalıklannı ortaya çıkardığını belirterek "Herkes asırı sıcağa karşı tedbirli olmalıdır" dedi. Türkiye'de kalp ve damar hastalılanmn Avrupa ve Amerika'ya göre çok daha fazla olduğunu kaydeden Prof. Dr. Erol Işın, . "Özellikle Antalya, Isparta, Burdur merkezleri ve dağlık yörelerinde bu hastalıklar çok yoğun görülmektedir" diye konuştu. Antalya'da yüda 50-60 kalp ameliyatı yapıldığını söyleyen Işın, hastalıkların çok görülmesinin toplumun kalp ve damar hastalıklannı öğrenmeye başladığj anlamına geldiğini kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle