25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Peres: Irak'a saldın yok • KAHİRE (AA) — tsrail Işçi Partisi lideri Şimon Peres, ülkesinin Irak'a veya başka bir Arap ülkesine saldırmaya niyetli olmadığını söyledi. Sosyalist Enternasyonal toplantısı için Kahire'de bulunan Peres, gazetecilerin sorularına yanıt olarak, "Sanınm bütün İsrail için konuşabiiirim. İsrail'in, Irak'a veya başka bir ülkeye saldırmaya niyeti yok" dedi. Peres, bazı Arap ülkelerinin İsrail'in saldırıda bulunmasından "gereksiz yere korktuklannı" söyledi. Israil'in eski Maliye Bakanı, bununla birlikte 29 mayısta Bağdat'ta toplanması planlanan Arap doruğunda Israil aleyhtarı bir karar çıkmasının "trajedi" olacağını Vaydetti. Kaddafi uyardı • LEFKOŞA (AA) — Libya lideri Muammer Kaddafi, eğer tsrail ve Batılı ülkeler Arap tutuklulan serbest bırakmazlarsa Ortadoğu'da yeni rehine olaylarının yaşanabileceğini söyledi. Kaddafi, Lübnan'da yayımlanan El-Havadis dergisine verdiği demeçte, Batılı rehineleri ellerinde tutan gruplarla konuştuğunu söyleyerek milliyetlenne bakmaksızın başka Batılı rehinelerin salıverilmesi için de çağrıda bulunabileceğini, ancak bunun karşılığında Batılı Ulkelerin hapishanelehnde yatan Araplann da serbest bırakılması gerektiğini söyledi. SSCB-Türkiye ilişkileri • MOSKOVA (AA) — Türkiye ile SSCB arasında diplomatik ilişki kuruluşunun 70. yıldönümü, bugün Moskova'da düzenlenen bir törenle kutlandı. Kremlin yakınlanndakı 'Dostluk Evi'nde düzenlenen törende konuşan Büyükelçi Volkan Vural, Türk-Sovyet ilişkilerinin 70 yıl değil, 500 yıllık bir tarihe dayandığını hatırlattı. SSCB'de Rusçadan sonra en çok konuşulan dilin Türkçe olduğunu kaydeden Vural, Türkiye'nin, başta Azerbaycan olmak üzere komşusu tüm Sovyet cumhuriyetleriyle ekonomik ve ticari iüşkilerini canlandırrnayı istediğini bildirdi. Bush-Castro • WASHINGTON (AA) — ABD Başkanı George Bush, Küba devrim lideri Fidel Castro'nun, "Küba'ya demokrasi gelmesini engelleyemeyeceğini, ancak geciktirebileceğini" söyledi. Washington'da bir grup işadamına seslenen Bush, "Küba'da da demokrasi düşü gerçek olacaktır. Castro, bunu ancak geciktirebilir..!' dedi. Orta Amerika'nın sürekli gelişme halinde olabilmesi ve demokrasiyi kurabilmesi için özgür girişimciliğin esas olduğu görüşünü savunan Bush, ülkesinin, bütün Latin Amerika Ülkelerinin, dış dünyaya açılmasından yana olduğunu ifade etti. AGİK FransaVia • PARİS (AA) — Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) zirvesine Fransa" evsahipliği yapacak. Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın sözcüsü Hubert Vedrine, "Bugün kesin olan zirvenin yeri olarak Paris belirlendi" diyerek bu konuda çıkan söylentilere böylece son verdi. Vedrine, "Diğer görüşmelere bağlı olduğundan dolayı AGtK zirvesi için kesin bir tarih belirlenemedi" şeklinde konuştu. Paris'teki zirve toplantısının hazırlık görüşmelerinin Viyana'da yapılacağı bildirildi. Avusturya yetkilileri, ilk hazırlık toplantısının, 6 temmuzda yapılacak AGtK tnsan Hakları Konferansı'ndan hemen sonra 10 temmuzda toplanmasının beklendiğini kaydettiler. Arafat'ın da konuşacağı GüvenlikKonseyi Cenevne'deyann toplanıyor Filistiıı katliaını BM'deArap ülkeleri, İsrail'e BM'nin özel elçi tayin etmesini ve İsrail işgali altındaki topraklarda insanlık dışı uygulamalardan ahkoyacak bir barışgücü oluşturulmasını talep ediyor. Dış Haberler Servisi — BM Gü- venlik Konseyi, geçen pazar günü bir İsrailli'nin sekiz Filistinliyi öl- dürmesi ile başlayan olayları gö- rüşmek üzere yarın Cenevre'de olağanüstü olarak toplanacak. FKÖ lideri Yaser Arafat oğleden sonra saat üçte başlayacak toplan- tıda bir konuşma yapacak. Olay- ların ertesinde Bağdat'ta olağa- nüstü toplanan Arap Birliği, Ce- nevre'deki toplantının ABD'nin Arafat'a vize vermemesi nedeniyle gerçekleşeceğini açıkladı. ABD- nin FKÖ liderine vize vermeyi red- dettiği ya da kabul ettiği yolunda ise bir açıklama yapılmadığı bil- dirildi. 22 ülkenin üye olduğu Arap Birliği Sözcüsü Clovis Maksud, birliğin Cenevre toplantısında BM Genel Sekreteri Pere* de Cuellar- ın ozel bir elçi tayin etmesini ve İs- rail'i işgal altındaki bölgelerde in- sanlık dışı uygulamalardan alıko- yacak bir BM güvenlik gucü oluş- tunılması yolunda karar çıkarma- sını beklivor. ABD Başkanı George Bosh'un, banş göruşmelerinin yapılama- ması konusunda lsrail'i dolaylı olarak suçlamasına, tsrail Dışiş- leri Bakanlığı da resmi açıklama- da bulunarak lepki gösterdi. Bakanlık açıklamasında, "Banş gönişmeleri ile şiddet arasında baglanlı kurmak, belli bazı grup- larca hedeflerine ulaşmalan için prim veriliyormuş gibi algılana- bilir" denildi. Eski Savunma Ba- kanı tzak Rabin de ordu radyosuna verdiği demeçte, "Eğer banş süreci felce uğramasaydı, ne Ortadoğu ne de Bau Şeria ve Gaı- ze şeridi bugünkü gibi olurdu" sözlerını kullandı. Bu arada ABD'nin, Arap ülke- leri liderlerinden, lsrail'i "daba acıkça" tanımaları ve Ortadoğu konulu uluslararası bir konferan- sın yapılmasından vazgecmeleri- ni istediği bildirildi. Bağdat'taki Arap diplomatlan- nın verdiği bilgilere göre ABD ta- rafından gönderilen bir mektupta, "L'manz. Arap liderleri kendile- rini 1988 Filistin banş planı ile kı- sıtlamazlar. Ayrıca Yaser Arafat'm İsrail'in var olraa nak- lunı taıudıgı yolundaki açıklama- larını da desteklemelidirler" denildi. Baas Partisi yayın organı El Tavra gazetesi de mektubun, Arap Birliği Genel Sekreterliği'- ne yazıldığını ve ABD Dışişleri Bakanı James Baker larafından Genel Sekreter Sadli KUbi'ye ge- çen hafta verildiğini kaydetti. Mektubun, 28 mayısta Bağdat'ta yapılacak olan Arap zirvesi önce- sine rastlamasma dikkat çekiliyor. tran Meclis Başkanı Mebdi Kar- nıbi de Arap liderlerini, Filistin davasını desteklemek amacıyla Batı'ya petrol satışını durdurma- çağrısında bulundu. Öte yandan Avrupa Topluluğu (AT) ve Uluslararası Çalışma ör- gütü de (İLD) tsrail'den, işgal topraklannda itidalli davranma- sını istedi. MEYDAN OKLAOR — İsrail'in işgal altındaki bölgelerde sokağa çıkma yasağı koymasına karşın, Fi- listinliler bu yasağa uymuyor. Bir Filistinli kadın bir elinde Kalaşnikof marka tüfek, öbürelinde Filistin bayrağı, tsrail'in yasağına meydan okuyor. (Fotoğraf: Reuter) Ankara, Brüksel ile Kıbrıslı Rumlann ilişkisinden endişeli GüneyKıbrıs'tan AT atağıANKARA (Cumburiyet Bıirosu) — An- kara, Kıbrıs Rum yönetııninin Avrupa Topluluğu'na (AT) uye olma girişimi ile Kıbrıs sorununun siyasi çözümünü hızlan- dırma amacında olduğu, ancak bu "yapay" hızlandırma girişiminin gerçek çözüme ulaşılmasını güçleştireceği görüşü- nü taşıyor. Rum yönetimi lideri Yorgo Va- siliu'nun bir demecinde, KKTC'nin eko- nomik sorunlannın çözümünün siyasi bir- likten geçtiğini ifade etmesi, Ankara'da "Ekonomik kozlar siyasi amaçla kullanü- tnaya çalışılıyor" diye yorumlandı. Rum yönetiminin bu yıl içinde topluluğa tam üyelik hedefiyle Brüksel'de girişimde bu- lunmayı planladığı ve bu planı ile AT'nin KKTC ve Ankara üzerinde baskı kurma- sını amaçladığı da kaydediliyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun yayın organı "World Link" dergisi son sayısın- da ozel bir Kıbrıs dosyasına yer verdi. Dünyanın dört yamndaki üst düzey siya- set ve ekonomi yetkililerinin okuduğu bir dergi olarak bilinen World Link'in Kıbrıs dosyasında Rum yönetiminin ekonomik perspektifleri konusunda çok sayıda yo- rum ve söyleşi yer aldı. Dosya kapsamm- da World Link'in sorularını yanıtlayan Rum yönetimi lideri Vasiliu, KKTC'nin ekonomik açıdan geri kalmışlığı konusun- daki bir soruya karşıhk şunları söyledi: "Ne yank ki Sayın Denktaş sorunun pralik yönlerini lartışmaya yanaşmıyor. Ama ona önerdiğimiz çozümun, iki taraf arasındaki dengesutiği hızla gidereceğini soyledim. Şunu anlamalı ki ekonotniyi bir- leştirmek zorundayız." Vasiliu'nun bu demecini, Cumhuriyet'e değerlendiren Dışişleri Bakanlığı'nın bir yetkilisi, Rum yönetiminin AT'ye başvur- ma hedefini "sorunun çözümünü güçteştirici" gördüklerini belirterek, şu gö- rüşleri savundu: "Adanın bölünmüşlüğünün siyasi ve ekonomik açıdan, bölge güvenliği açısın- dan istendik bir dunım oimadıgı doğnıdur. Ancak bu bolünmüşlüge son verilmesinin tek koşulu, Kıbns Türkierinin eşit bir halk olarak temsil edileceği federal çözüradür." Ankara, Fırat krizinde temkinli ANKARA (Cumbunyet Biiro- sn) — Irak'ırı, Fırat'ın suları ko- nusunda son dönemde yaptığı ve ton açısından "sert içerikli" olan açıklamalanna rağmen, Ankara- nın 'ihüyatlı" bir tutum takına- rak konuyu "alltan alma" arzu- sunda olduğu gözleniyor. Bu çerçevede Dışişleri Bakanlı- ğı Sözcüsü Murat Sungar dün yaptığı bir açıkamada. "Sorunun Irak tarafından lırmandınldıgına ilişkin bir izlenim edinmedikle- rini" söyledi. Sungar, Irak.Başbakan Birıncı Yardımcısı Taha Yasin Ramazan^ ın Mısır'da yayımlanan Shark al Aswat gazetesine verdiği bir de- meçte su konusunu, ikili ilişkile- rin ilerlemesine "önkoşul" olarak göstermesi ve "bu soruna ekono- mik ve ikili ilişkilerden daha faz- la önem verdiklerini" bildirmesiy- le ilgili bir soruyu yanıtlarken, bu açıklamaları "not ettiklerini" söy- lemekle yetindi. Sungar'ın açıklamaları sırasın- da su sorununa Irak ve Arap ba- sınında fazla yer verildiğini belir- terek, sorunun "Irak ile Türkiye arasındaki ilişkilerde bir yer tut- ttıgunun anlaşddığuıı" kaydetmesi de dikkat çekti. Sungar, dün duzenlediği hafta- lık basın toplantısında gazetecile- rin konuya ilişkin sorularını yanıt- larken Türkiye'nin ortak suların paylaşımı ile ilgili göruşlerinin Başbakan Akbulut tarafından Bağdat'ta yaptığı resmi ziyaret sı- rasmda, "açıklıkla ve dostane" bir sekilde anlatıldığını söyledi. Su sorununun "bitmis bir sorun değil, devamlıraâzakereyeaçık bir sorun olduğunu" da belirten Sun- gar, haziran ayının ikinci yarısın- da konunun Türkiye, Suriye ve Irak arasında bakanlar duzeyinde Ankara'da ele alınacağını hatırlat- tı. Yalnız Irak değil bütün Arap basınmda su sorununun "gereğin- den fazla yer aldıgım" da ifade eden Sungar, daha sonra şunları söyledi: 'Bu konunun üç ülke arasında hakça ve rasyonel bir sekilde ele ahnacagına olan ioancımız devanı etmektedir. Görüşmelerle bu nok- taya varabileceğinıize inanıyonız.' Öte yandan dışişleri çevreleri, ^zellikle Taha Yasin Ramazan'ın son açıklamalarının Ankara'da "rabatsızlığa" yol açtığını tekrar- ladılar. Ancak Ankara'nın su ko- nusunda gerek Suriye gerekse Irak'la "konfrantasyon" (siyasi çatışma) istemediğini belirttiler. Brüksel NATO kendini yenilemeye kararlı NATO Savunma Bakanları toplantısı sona erdi. NATO'nun, Doğu Avrupa'daki değişikliklere zamanında tepki gösterebilmesi için bazı yapısal düzenlemelere ihtiyaç olduğu vurgulandı. BRÜKSEL (AA) — Belçika'nın başkenti Bruksel'de iki gün süren NATO Savunma Bakanları tlkba- har Dönemi Toplantıları sona er- di. Türkiye'yi Savunma Bakanı S«- fa Giray'ın temsil ettiği toplantı- lar sonunda yayımlanan sonuç bil- dirisinde, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde devam eden siyasi ve demokratik değişiklikler ve iki Al- manya'nın birleşmesi gibi Avru- pa'nın geleceğini ilgilendiren siyasi gelişmelerin, Avrupa'nın güvenliği ve savunması ile ilgili verileri de etkilediği belirtilerek NATO'nun bu değişikliklere zamanında gere- ken tepkiyi gösterebilmesi için ba- zı yapısal düzenlemelere ihtiyacı olduğunu vurguladı. Tüm bu değişikliklere rağmen NATO'nun Avrupa'da ortak gü- venliğinin vazgeçilraez bir temeli olduğunu bir kez daha vurgtda]aa^ savunma bakanları. silahsızlanma muzakerelerinin devanum destek- lediklerini ve Avrupa'daki konvan- siyonel silahlarda anlamlı bir in- dirimi mümkün kılacak bir anlaş- manın imzalanmasını ütnit ettik- lerini bildirdiler. Bu arada ABD Savunma Baka- nı Dick Cheney, Federal Alman- ya'daki Amerikan nükleer top mermilerinin bir kısmının güven- lik standartlarına uygun olmadı- ğını, ancak şu anda bu sorunun çözüldüğunü söyledi. Chene>', NATO savunma ba- kanları toplantısından sonra ga- zetecilere yaptığı açıklamada ko- nunun, F. Almanyalı yetkililere so- run çözüldükten sonra aktarıldı- ğını kaydetti. POLÜİKADA SORUNLAR ERGUNBALa İsraH'deki KatliamveÖtesi İsrail, pazar günkü katlıamı gerçekleştiren adamın ruhsal den- gesinin bozuk olduğunu ileri sürüyor. Bazı Filistinli yetkililer bu iddiayı kabul elmiyorlar. Bunlardan biri yaptığı açıklamada, "Katil neden israillıleri oldürmedı de Filistinlıleri öldürdü? Dernek İs- raıllılerle Filistinliler arasında ayırım yapabilecek bilince ve den- geye sahıptı" dedi. Doğu Kudüs'te yaşayan Faysal Hüseyin adlı bir Filistinli lide- rin soyledıği ıse galiba en doğru olanı. "Bu adam bir ruh hasta- sı bile oisa, İsrail hükümeti aşırılıkları teşvik eden, yüreklendi- ren bir politika izlıyor. Bu tür katliamlara ortamı hazırlıyor" diyor Faysal Hüseyin. Ruh hastası ya da değil. Pazar günkü katliamı gerçekleştiren İsrailli, Ortadoğu konjonktürünü etkıleyebilecek gelışmelere yol açtı. Önce son aylarda hafifleyen intıfada, yeniden tüm şiddetı ile alevlendi. Gösteriler işgal altındaki Arap topraklarının yanı sıra Ürdün'e de yayıldı Olay, Şamir hükümetinın izlemeye çabaladı- ğı politikanın r.e denli akıl dışı ve gerçeklerden kopuk olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. israil'in işgal altında tuttuğu topraklar bir kibritin alevi ile patlayacak barut fıçısı görünümün- dedır. Pazar günkü katliamdan sonra sokağa çıkma yasağına karşın on binlerce Filistinli sokaklaradöküidü. İsrail askerlerıne ve tanklarına meydan okuyarak gösteriler düzenledi. Filistinlile-. re yasal haklarını tanımamakta direnen İsrail, bu halkı nasıl de- netımi altında tutabilecektir? israil, intifadanın başladığı 1987 ara- lığından bu yana yüzlerce Filistinli öldürmüştür. Tel Aviv, son ay- larda ayaklanmanın hafiflemesinı, uyguladığı sert yontemlerin başarısı olarak görüyordu. Birkaç gündür işgal altındaki toprak- ları bir baştan bir başa saran gösteriler, bu hayallerin ne denli boş olduğunun kanıtıdır. Katliamm diğer bir sonucu, Filistin hareketini radikalize etmesi, kitlelerde israil'e karşı duyulan tepkiyi arttırması oldu. Bu da Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve Urdün Kralı Hüseyin gibi ılımlı Arap liderlerini herhalde güç durumda bırakabilecektir. Hüsnü Mübarek, Arap dünyasının liderliği için Irak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyın'le rekabet halindedir. Araplann öfke içinde olduk- ları bu ortamda "İsrail'in yarısını kımyasal silahlarla yok etme" tehdidinde bulunan Saddam Hüseyın'in, Tel Aviv'e karşı sert ta- vır almaktan kaçınan Hüsnü Mübarek'e oranla ağırlığının arta- cağı açıktır. Katliamm, bu açıdan Bağdat zirvesine birkaç gün kala Saddam'ın işine yaradığı düşünülebilir. Aynı sekilde Filistin Kurtuluş Örgütü içinde de sertlik yanhsı grupların seslerini yükselttiği gözleniyor. İsraıl'le dıyalog kapısı- nı açık bırakan ve soruna siyasal çözüm arayan Yaser Arafat, bu durumdan herhalde hiç hoşnut değildir. Yaser Arafat, son za- manlarda Batı Şeria'da radikal İslamcı hareket "Hamas"la, Ge- orge Habbaş'ın lıderlığindeki radikal Filistin Halk Kurtuluş Ör- gütü üyeleri arastndaki yakınlaşmadan tedirgindi. İsrail'deki katliamdan sonra bu yakınlaşmanın hızlanması, FKÖ liderinin tedirgınlığini büsbütün arttıracaktır. Katliamm, Sovyet Başkanı Gorbaçov'u da güç duruma soka- cağı düşünülebilir. Moskova'nın Yahudi göçünü serbest bırak- ması, Arap ülkelerinin sert tepkilerıne neden olmaktadır. Bu yı- lın sonuna kadar İsrail'e 150 bin Sovyet Yahudisinin gelmesi bek- leniyor 2000 yılına kadar ise 2 mılyona yakın Sovyet Yahudisi- nin İsrail'e göç edeceği tahmin ediliyor. 28 mayısta Bağdat'ta toplanacak olan Arap zirvesinin gündemindeki en önemli konu- lardan biri israil'e Yahudi göçüdür. Son olaylar, Arap ülkelerin- de Gorbaçov'un politikasına duyulan tepkiyi herhalde arttıracak- tır. Pazar günü 8 Filistinliyi öldüren İsraillinin, Tel Aviv'in iddia et- tiği gibi ruhsal dengesinin bozuk olup olmadığını bilemiyoruz, ama bildiğımiz bir şey var: İsrail hükümeti Filistinlilerin hakları- nı vermemekte direndıği ve bağnaz polıtıkasını sürdürdüğü sü- rece, buna benzer daha birçok olay meydana gelecektır. STRATEJtK AKAŞT1BMALAR ENSTİTÜSÜ: SovyetlerBirliği kaosa gidiyor Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un sorunlarla başedebilmek için bir yandan daha fazla özgürlüğü savunurken, bir yandan da kişisel yetkilerini arttırdığına dikkat çekildi. Doğu Avrupa ülkelerindeki de- ğişimlerin tek tek incelendiği ra- porda, en olumlu değişimin De- mokratik Almanya'da göruldüğü, bu ülkenin gelecekte Federal Al- manya ile "evlenip mesut olacağı", en zor durumda olanın ise, etnik ve siyasi iç çatışma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan Romanya olduğu belirtüdi. LONDRA (AA) — Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, Sovyetler Birliği'nin kaosa sürük- lendiğini öne sürdü. Enstitu tarafından yayımlanan "Strategic Survey 1989-90" adlı yıllık strateji raporunda, "Bugıin Sovyetler Birligi'nde durum ken- di iç unsurlan nedeniyle istikrar- sızdır. Sovyetler Birliği ne siyasi yönden ne de ekonomik yönden bugünkü durumda kalamaz. Ya reform yolunda birkaç adım da- ha ileri ya da geriye doğru adım atacaktır" denildi. Tüm dünyada 1989 yılında meydana gelen askeri ve siyasi ge- lişmelerin değerlendirildiği ve ge- leceğe yönelik tahminlerin yapıl- dığı raporda, Sovyetler Birliği'nin karşılaştığı sorunlann, Doğu Av- rupa'daki değişikliklerin yanı sı- ra, özellikle gittikçe bozulan eko- nomiden kaynaklar.dığı, halka normal tüketim malzemelerinin ulaştırılamamasına ve daha fazla eleştiri ve söz hakkı verilmesinin "son derece teblikeli bir kanşım oluşturduğu" kaydedildi. Strateji raporu, Sovyet lideri Gorbaçov'un sorunlarla başede- bilmek için bir yandan daha faz- la özgürlüğü savunurken öte yan- dan kişisel yetkilerini arttırdığına dikkat çekerek, hem Sovyetler Bir- liği hem de Doğu Avrupa'nın ge- leceği konusunda "beliıii olan tek şeyin, bdirsiziiğin devam edeceği'' olduğunu kaydetti. Batı Avrupa liderlerinin doğu- daki değişikliklere, akılhca karar- lar alarak tepkide bulunmalan ge- rektiği ifade edilen raporda NA- TO'nun rol ve hedeflerinin de de- ğişeceği kaydedildi. Raporda "Geçen 40 yılda oldu- ğunun aksine. artak NATO'nun Avrupa'daki yeni sistemi yapılan- dıncı bir unsur olmaması muhte- meldir. Gelecekte Avrupa sisiemi- ni diğer kunımlar şekillendirecek- tir ve Atlantik İttifakı'nın yine de iyi bir sigorta poliçesi rolünü oy- namaya devam etmesi nmulur. 1989'da ittifakın 40. yıldönümiin- de temel soru 'NATO nereye?' idi Bir yıl sonra ise bu soru geçerlili- ğini sürdürmektedir ve cevabı es- kiye oranla daha kolaylaşmış de- ğildir. Ancak 'NATO olmalı mı?' sorusu da yuzeye çok yalundadır" denildi. Raporun Ortadoğu'ya ilişkin bölümünde, Arap ülkeleri arasın- da Mısır'ın eski önder rolüne tek- rar kavuştuğu, Suriye'nin ise nü- fuzunun azaldığı vurgulandı. Zeynep Alnıaçık ile Evren Değer evlendiler. Gazi Orduevi/Ankara 23.5.1990 ANADOLU LISELERI DENEME SINAVINIZ CUMA GÜNÜ GAZETENIZDE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle