Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MA YIS 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5
Kodak ödülü, Arevyan'ın
• Kiiltiir Servisi —
Türkiye'nin bu yıl
ikinci kez katılacağı
"Avrupa Kodak
Ödülü Fotoğraf
Yarışması"nda
ülkemizi Ani Çelik
Arevyan temsil
edecek. 8 Mayıs
1990 tarihinde bir
araya gelen Ersin
Alok, Ahmet Öner
Gezgin, Ali
Üstündağ, İsa Çelik,
îzzet Keribar,
Mengü Ertel ve Paul
Mc Millen'den
oluşan seçici
kurulun yaptığı
değerlendirme
sonunda, Fransa'nm
Arles yöresinde
yapılacak yarışmaya Ani Çelik Arevyan katılacak.
"Yaşam" adını verdiği 10 ayrı fotoğraftan oluşan
yapıtıyla yarışmaya katılacak olan Arevyan, 20 milyon
liralık ulusal ödulun de sahibi oldu. Arevyan'a ödülü
Sheraton Oteli'nde düzenlenen bir törenle, Kodak
Türkiye Bölge Müdürii Rafic Azzam tarafından verildi.
11 yanşmacı arasından yapıtıyla birinci olan Ani Çelik
Arevyan, 1961 tstanbul doğumlu. Nurullah Berk ve Sabri
Berkel'den 3 yıl süreyle resim eğitimi alan ve fotoğraflan
çeşitli dergilerde yayımlanan Arevyan, daha önce karma
sergilere katıldı. Odül kazandığı yapıtını 2 ayhk bir
çalışmayla gerçekleştirdiğini belirten Arevyan, "Fotoğraf,
beynimde oluşturduğum atmosferle gerçeğin
çakışmasıdır" diyor.
Atattirk Ttirkiyesi
• Kiiltiir Servisi — Araştırmacı-yazar Pars Tuğlacı, uzun
süredir çalışmalarını sürdurdüğü "Çağdaş Türkiye" adlı
yapıtını tamamladı. Yapıtını çağdaş uygarlık duzeyine
ulaşmayı amaçlayan Türkiye halkına sunduğunu belirten
Pars Tuğlacı'nın yapıtı 3 cilt halinde yayımlandı. Türkiye
Cumhuriyeti'nin Kurtuluş Savaşı'ndan 1938 yıhna kadar
olan dönemini yani Atatürk Türkiye'sini içeren yapıt, 18
bölümden oluşuyor. 1978 sayfada 3764 renkli ve siyah-
beyaz fotoğrafın yer aldığı yapıtıa, Ataturk
Türkiyesi'ndeki iç ve dış olaylar, Batılılaşma hareketleri,
eğitim, sanat, edebiyat, haberleşme, askerlik, külturel
etkinlikler, basın, yayın, ulaştırma ve spor bölümlerine
ycr verilmiş.
Tiyatro ŞenliğTnde 'Besleme'
• Kiiltiir Servisi — Saint Michel Lisesi, 10. Liselerarası
Tiyatro Şenliği'nde Ülker Köksal'ın yazdığı "Besleme"
adlı oyunla katılıyor. 14 Mayıs-6 Haziran 1990 tarihleri
arasında yapılacak olan ve 42 lisenin oyunlarını
sergileyeceği şenlikte, Saint Michel Lisesi, 20 mayıs
tarihinde saat 20.00'de Bakırkoy Adile Naşit Kültür
Merkezi'nde "Besleme"yi oynayacak. Topluluk, oyununu
25 mayıs cuma günü saat 15.00'te okul salonunda
yeniden sergileyecek. Nurettin Küçükmotor'un sahnelediği
"Besleme" adlı oyunda, babası tarafından zengin bir
ailenin yanına besleme olarak verilen taşralı bir genç
kızın başından geçenler anlatılıyor. Müzik, efekt ve
aydınlatmayı Sinan özgen'in gerçekleştirdiği oyunda
rolleri, Deniz Bicioğlu, Örgencan Uğurlu, Ebru Sirel,
Selin Hosepyan, Fuat Erdemet, Ersel Serdarlı ve
Doruktan Türker paylaşıyor.
Amerikan Akademisi ödülleri
• NEW YORK (AA) — New York'ta düzenlenen bir
törenle Amerikan Akademisi Sanat ve Edebiyat Enstitüsü
ödülleri dağıtıldı. Sanatçı, yazar, müzisyen ve mimar
olmak üzere 45 kişiye toplam 500 bin dolarlık odülün
verildiği toren, akademinin Nevv York'taki genel
merkezinde gerçekleştirildi. Edebiyat dalında 5 yılda bir
verilen Howels Ödülü'nü "Billy Bathgate" adlı eseriyle
yazar E. L. Doctorow aldı. Tarih ve mimarlık ödülleri
tarihçi C. Vann \Vbodward ile mimar Keivin Roche'a
verilirke,n güldüru yazarı Garrison Keillor, radyoda
sunduğu bir seri programla, konuşma dili konusunda
altın madalya kazandı. Sanata Seçkin Hizmet konusunda
verilen ödülü Paul Engle, Heykeltıraşta Yararlılık
Ödulü'nu Joel Shapiro aldı. Witter Bynner adına verilen
şiir ödülü de gelecek vaat eden genç şair Jacqueline
Osherovv'a verildi. Adı henüz duyulmamış genç ve
yetenekli ressamlarla önemli ticari başan kazanmayan,
ancak dikkat çeken hikâye yazarlarına verilen Richard ve
Hinda Rosenthal Vakfı ödülleri de ressam Bryn Jayes ve
yazar Daniel Stern'e verildi.
Ruhi Su gecesi tekrarlanıyor
• Kültür Servisi — Ruhi Su Sanat Gecesi istek üzerine
Açıkhava Tiyatrosu'nda 8 haziran cuma gunü saat
20.30'da tekrarlanıyor. "Sabahın Sahibi Vardır" adlı
gecenin sunuculuğunu Genco Erkal yapacak. Gecede
Ruhi Su'nun kendi sesiyle türküleri eşliğinde Mehmet
Akan ve Hasat Dans Grubu'ndan semah gösterileri,
Sarper Özsan yönetimindeki Ruhi Su Dostlar Korosu ile
Ezginin Günluğü'nden konserler, dia gosterisiyle birlikte
Ruhi Su'nun Avustralya konserinin video gösterimi
sunulacak. Ruhi Su Sanat Gecesi'nde bir süre önce ölen
Sümeyra Çakır için de özel bir bölüm yer alacak.
(JJ0CL 'den Tüm Müzife Severlere
büyüfe Ustanın sanndan, sesinden
"DUYGULAR DÖNÜŞTÜ SÖZE"
ÇIKTI
plakçılarda.
GÖNÛDEN BİR KELAM
TLTA.MAM DİLİ.M Y U U H İ
ASKER AĞAM ıl.H.I
ERZIRIM DA BİR KLŞ
MEMLEKETTEN HABER
BEKLEVENİM VAR
DnULARDONİŞTL SOZE
BÜI.BLL HAVALANMIŞ
MEDET PİR1M
DLAZ-I İMAM
NAZAR ML
CL7EL SENİ ÇOK ÖZLEDİ.M
SINEMA/ATÎLLÂ DORSAY
ASM Müzik Uretim Tel: 513 71 43 - 520 73 68 d>
Otantik doğu şivesiyle
HAL VAMA.VO
KİLİM
LZLN HA\A
ÇEKE ÇEKE
FADİKE
DERSİM
ÇELİK
söylüyor.
ÇEKE ÇEKE"
CIKTI Plakçılarda
ŞL CECEMN KARA.VLIC!
HIZIR PASA
ELLER ELLER
ÖKSLZKALAN
SE.\ İÇERİ Dl'SELİ
TIPIŞ TIPIS
ASM Müzik Ûretim Tel: 513 71 43 • 520 73 68
Halit Refığ "Karılar Koğuşu " ileyıllar sonrayine Kemal Tahir'e döndü
\aşama ve yaşatma ustasıKanlar Koguşn / Eser:
Kemal Tahir / Yönetmen ve
Senaryo: Halit Refiğ /
Görüntü: Çetin Gürtop /
Müzik: Melih Kibar /
Oyuncular: Kadir Inanır,
Hülya Koçyiğit, Perihan
Savaş, Tuncer Necmioğlu,
Erol Taş, Ayşegül Ünsal /
Yapım: Erler Film /
Beyoğlu Atlas, BakırkOy
Sinema 74, Suadiye
Atlantik, Kadıköy As.
Halit Refiğ'in Kemal Tahir hay-
rahlığını paylaşmadım, ama hep
saygı duydum. Bir sanatçının sa-
natı, dünya göruşü ve yaşama yak-
laşma yontemleriyle bir büyük ya-
zarı kendisine böyle "usta" belle"-
mesi ve bu bağlılığı, onca gelişen
ve değişen dünyamızda
"sadakaf'la sürdürmesi, bana
hep ilginç geldi. Refiğ'in Kemal
Tahir'den uyarladığı "Yorgun Sa-
vasçı", belki de sınemacılık Jıaya-
tının başyapıtıydı. Bu filmi, artık
inanıyorum ki-hiç göremeyeceğiz.
Bu açıdan, Refiğ'in yıllar sonra
yeniden Kemal Tahir'e dönmesi ve
ustelik onun "tamamlanmamış"
bir romanını, "Kanlar Koğuşu1
'nu filme alması, kuşkusuz başlı
başına bir olay...
Ama Halit Refiğ, "Kanlar Ko-
ğuşu"nu kendince tamamlamış,
butunlemiş, özellikle Kemal Ta-
hir'in Nâzım'a yazdığı mektupla-
rı almış, onlardaki sıcacık insan-
cıllığı, buram buram dunyaya ve
yaşama donuk varoluşçu bir se-
vinci, "Kanlar KoguşıT'nun tu-
muyle oluşmamış entrikasına kat-
mış. Kemal Tahir'de ve Nâzım
Hikmel'ıe ortak olarak sezilen bir
şey zaten beni hep hayranlıkla ka-
J
•nııa
Lrjım
SEVECEN VE DOST — Filmde, sevecen ve dost, çevresindeki dert, »oksulluk ve felakel birikimini va-
şamlara. zavallı insancıklara karşıanlavışlı. sanki bir yaşama ve yaşatma ustası Kemal Tahir var.
rışık bir hayrete duşürmüştür: O
bitip tükenmek bilmeyen uzun,
ağır, zor hapis yıllarına karşın ve
onlarla birlikte, yasama sevincini,
canhlığını >itirmemek, tersine ya-
şama kökten, sağlam biçimde
bağlanmak...
"Kanlar Koguşu"nun da, film
olarak en büyuk çekiciliği burda.
Karşımızda zaman zamanNâzını1
ın duvarda asılı resmine bakarak
mektuplarda yazılanları sanki
doğrudan doğruya ona söyleyen,
zor gunlerın acılarım döken,
onunla surekli iletişim halinde bir
Kemal Tahir var. Sevecen, dost,
çevresindeki dert, yoksulluk ve fe-
lâket birikimi yaşamlara, zavalh
insancıklara karşı alabildiğine an-
layışlı, koruyucu, sanki bir yaşa-
ma ve yaşaima ustası... Bu duygu
perdeden salona öylesine bir ge-
çiyor ki filmin kimi kusurlan unu-
tuluyor, en azından hoşgörulüyor.
Çünku "Karılar Koğuşu", ka-
bul etmek gerekir ki günumuz si-
neması, hele gunümuz Türk sine-
ması içinde alabildiğine aykırı bir
film.. Bir Kemal Tahir uyarlama-
sı olmasının getirdiği kacımlmaz-
lık içinde, bol konuşmalı, "laf
ebesi" bir film bu... Aynca olduk-
ça ağır, yavaş ritmli, derinden de-
rine gelişen, her şey için ağırdan
almayı yeğlemiş. Demek ki sıra-
dan seyirci için oldukça zor, sabır
ve ozen isteyen, kesinlikle bir "va-
kit geçirme" sinemasının dışında
algılanması gereken bir film. Ama
bu sabrı ödüllendiren, goruldük-
ten uzun zaman sonra bile akıldan
çıkmayan tiplerivle, kınk yaşanı-
larıyla. 1940'ların baskıcı Türki-
yesi imajıyla ve başka şeyleriyle zi-
hinlere yerleşen bir film...
Evct, "Kanlar Koğuşu" değişik,
onemli, ılgınç bir film. Refiğ, si-
nema olarak klasik ve durağan bir
anlatımı seçmiş. Kişilerini tipler-
den karakterlere dönuşturmeyi
baş amaçlarından biri olarak al-
mış. Bu arada. tum film boyunca
değilse de yer yer unutuimaz gü-
zellikte bolümler yaratmış: Yaza-
rın, başgardiyanın kızıyla genelev-
de karşılaştığı "düş" bölümunü
veya biraz abartma içerse de, idam
sahnelenni düşürıüyorum. Bu ara-
da, oyun düzeyini ovmek de iste-
rim. Tüm yan oyuncuların yanı sı-
ra Hulya Koçviğil ve Perihan Sa-
vaş, gerçek birer oyunculuk gos-
lerisi yapıyorlar. Kadir İnanır ise
bu kez o "erkekçe" gulüşunün,
sertiik goruntusu altında yumu-
şak olma çabalannın Kadir Tahir
kişiliğiyle lam denk duşmesinin Je
yardımıyla sıradışı bir oyun verı-
yor ve bence, şimdiye kadarki en
usta işi oyunuyla karşımıza geli-
yor. "Karartma Geceleri"nde Ta-
nk Akan için olduğu gibı Kadir
de bu filmle doruğa çıkıyor.
"Kanlar Koğuşu" öte yandan
Halit Refiğ için bambaşka aşama-
ları haberliyor. Yonetmenin, hem
de Turk sinemasının gelmişgeçmiş
en ticari yapımevlerinden biri olan
Erler Film anlayışı içinde böyle bir
film çıkarabilmiş olması şaşırtıcı.
Halit Refiğ gibi "halkın beğenisi"
ni, kitle onayını hep ön plana ala-
gelen ve bunu da hep soylemiş bir
yonetmenin, bu kez kitlesel beğe-
niyle uyuşma otasılığı böylesine az
bir filme imza atması da onemli.
Refiğ, "Karılar Koğuşu"na tüm
deneyimini, tüm hırsını, daha ote-
si tüm yureğini koymuş, belli. Do-
layısıyla bu filmi de yürekle, duy-
guyla izlemek gerekli. Ayrıca Re-
fiğ'in, "devlete" hep inanmış ve
Osmanlı'dan gunumuze devlet
fikrini ve kurumuna hep sarılmış
bir yonetmenin, 1940'lardaki dev-
let siyasetıne ve uygulamalanna
getirdiği sert eleştiri de dikkatler-
den kaçacak gibi değil. Refiğ, o
yıllarda, Nâzım gıbı Kemal Tahir'i
de - ve savısız başka aydını, emek-
çiyi de - zindanlara kapattırmış bir
yönetimi amansız biçimde eleşti-
riyor. Bu eleştiriye katılmamak ve
Kemal Tahir'in duvardaki Nâzım
resmine bakarak sanki gunlerın -
^•Myiarda Malatya Cezaevi'nde
mahkûm olmanın - sıkıntısım,
derdini iletmesiyle duygulanma-
mak olanaksız. "Kanlar Koğuşu",
gunümuz Turk sineması içinde bi-
raz ayrıksı duran, ama yürekli,
dürust ve içtenlikle yapılmış bir si-
nema orneğı...
Amatör işi
bir filmı Sinemalarmi / Yönetmen: Füruzan-Gülsün
Karamustafa / Senaryo: Füruzan. Görüntü: Ertunç Şenkay /
Müzik: Selim Atakan / Oyuncular: Hülya Avşar, Sema
Aybars, Yaman Okay, Ayşegül Uygurer, Güzen Çorağan /
Yapım: Mine Film / Beyoğlu Lale-2
Türk sinemasıru bu yıl Cannes'-
de temsil eden tek film olan "Be-
nim Sinemalanm" ne yazık ki
genel bir düş kınkhğıyla karşılan-
dı. Ve sinemamız adına beklenen
sesi getiremedi.
Alçakgönüllû, seyircisi genelde
az, ama ciddi sinema yazarlarının
ilgiyle izlediği, sinema sanatı açı-
sından önemli bir bölüm olan
"Eleştirmenlerin Haftası"nda,
tüm dünyadan gelen 7 film ara-
sında yer alan "Benim Siaemala-
nm", Turk filmlerinin genelde
yakındığımız hemen tüm kusurla-
rını içeriyor. Öncelikle senaryo-
nun basmakalıplığı, zayıflığı
dikkati çekiyor. Herkes yeri ve sı-
rası gelince beklenen ve ilk akla
gelebilecek sözleri söyleyip gidi-
yor. Füruzan gibi has bir yazar
böyle bir senaryoyu nasıl imzala-
yabümiş, hayret!..
Filmin denetlenememiş, denge-
lenememiş bir duyarlılığı var. Fu-
ruzan'ın Türk Edebiyatınca
yazılmış en güzel öykülerden biri
olan "Benim Sinemalanm" öy-
kusunde inceiikle, koza gibi örül-
müş bir dille gizlenen duyarlılık,
ne yazık ki sinemada sıradan bir
Türk filminin en klasik duyarlılı-
ğına dönüşmüş. 1940'lann lstan-
bul'unda, Beyoğlu'nun hemen
arka yakasında yaşıyan Nesibe'-
nin yoksulluk ve tekdüzeükten
kaçınmak için sığındığı sinema ve
renkli bir yaşam düşlerinin onu
getirip bıraktığı kaçınılmaz "kii-
çük fahişelik" filmde savısız Türk
filminin işleyegeldiği "Uçuruma
düşen genç kız" motifıyle bütün-
leşiyor. Filmın hanım yönetmen-
leri Füruzan ve Gülsün
Kanunustafaoğlu,filmlerinehar-
cadıkları saygın çabayı, ne yazık
ki onu "yaşayan", "nefes alan",
kendi hayatiyeti olan bir sinema
örnegi haline getirmek yönünde
kullanamarnışlar. Filmde aynca
ciddi kurgu yanlışlan ve de ses
bandından gelen siirekli ve gerek-
siz gürültüler de izlemeyi kolay-
laşurmıyor.
"Benim Sinemalanm" tümüvie
amator işi, yer yer hoşlukları
AVŞAR'IN OYUNU — "Benim Sinemalanm" tümüyle amatör işi bir fflm. Ancak oyunuyla filmi baştan
sona alıp gotiiren ve filmin izlenmeye değer sajılı öğelerinden biri olan Hülya Avşar'ı kutlamak gerek.
olan, ama dediğim gibi bir "yeni
Türk sineması"nı haberlemekte
yetersiz bir film. Bu film için özel-
likle 2 kişiyi kutlamak gerekiyor:
o^nuyla filmi baştan sona alıp
götüren ve filmin izlemeye değer
sayılı öğelerinden biri olan Hül-
ya Avşar'ı.. VefilmiCannes'a ka-
bul ettirmeyi başarsa, Türk
sinemasının "Fransa'daki
adamı" Mehmet Basutçu
dostumu...
Özgün bir kadın dünyası
MEHMET BASUTÇU
CANNES — Fürazan ile Giil-
sün Karamustafa'nın birlikte ger-
çekleştirdikleri "Benim Sinemala-
nm", 14 mayıs günü, Cannes Şen-
liği'nin yan bölümlerinden "Eleş-
tirmenlerin Haftası"nda gösteril-
di. Türkiye'de de geçen cuma gü-
nü gösterime giren bu film, deği-
şik tepkilerle karşılandı. Eleştir-
menler ve şenlik izleyicileri, kaba-
ca, filmin dışında kalıp beğenme-
yenlerle, filmi kendilerine yakın
bulup beğenenler olarak ikiye ay-
nlıyorlardı. Füruzan ve Gulsun
tCaramustafa'ya bu tepkiler karşı-
sında neler duşündüklerini sor-
duk.
FÜRUZAN: "Benim Sinemala-
nm"m çalışmalan boyunca, fil-
min, bittikten sonra iki açıdan de-
ğerlendirileceğini biliyordum. Ya
beğenilecek ya da ta karşıtı, beğe-
nilmeyecekti. Öykünün üslubunu
filme aktarmanın yolları, o üslu-
bun biçimlendirdiği duyguyu pe-
liküle aktarabilmekten geçiyordu.
Sahneler, planlar ayrıştırılırken,
senaryoda tek kaygım buydu. Çok
bilinen bir şeydir. Sinemada, öy-
küyü peş peşe dizilmiş plan/kar-
şı plan hızıyla anlatmak, bu tür iz-
lemeye alışmış seyirci kalabalığı-
nı daha çabuk yakalamanızı sağ-
lar. Uçsuz bir öyküsü, bir dunım
öyküsünü anlatmanın yolu ise
burdan geçmez. Çalışmanın bütü-
nünde, bu durum arasız göz önü-
ne alındı. Düşünün, iki yıl boyun-
ca filmi durdurmak zorunda kai-
dık. Şu anda kesin söyleyemeye-
ceğim, ama yaklaşık altı sahne çe-
kilemedi. Yarım kalmışfilmeek-
lenen ve azaltılan bir iki bölümle
filmi tamamladık. Ve özellikle
Cannes'da bize büyük sevinç ve-
ren değerlendirmeJer kazandı "Be-
nim Sinemalanm" Bu, uzun bir
serüvenin çok kısa bir özetidir.
GÜLSÜN KARAMUSTAFA:
Bu sabah, filmin ilk gösterimin-
den önce, "Eleştirmenlerin Haf-
tası"nın programında yer alan,
Norveçli genç yönetmen Edonar-
do Lamora'nın gerçekleştirdiği,
ince ve duyarlı bir kısa film izle-
dik. Yönetmen, bizim filmimiz
gösterilirken de önümuzde oturu-
yordu. "Benim Sinemalanm"ı il-
Sinema dünyamızın,
kâh güldüren kâh ağlatan
büyük sanatçısı bu kez;
Öyküsüyie düşündürecek
türküleriyle neşelendirecek.
DOGDUKLARI YERDE
DOYMAYANLAR
SALMAN•DOĞDLKLARI VERDE DOYMAYANLAR"
adlı yapıtıyla müzik dünyasında...
GÛIİ «YHAN EKERJM 1
URA YA2IM M OLUfl W IUH.I 2
SONSUZ Bifl RUYAYA KILMIŞ G02UR 3
nHKN M PKK OUUS IttH ı
KIMSE U W YtUN OIMU
CEULOİUN
Glili COli GUL HANUM 4 (EŞMI STrHHIH
S£H£fl OlDU EY NtGÂFUM 5 DUVUtUM I9M 1Um
Pndiktör 0SMAM BJUŞD
—)BflYŞU
< MÜZİK Ü
oayuı | M Ç 5 3lck
MÜZİK URETİM
M Ç 5 8lok Ua 545-1 Unkapanı-istanbul
Telelon 512 35 30 - 512 3§ 31 ÇIKTI PLAKÇILARDA
TURSEM İN R£WBERL\ĞtNDE
, CKH7RP, CAMBRID5K
U T H H T 0 N
DE SEÇKİN ÛILOIUJl.LAiUK0AY/VzmS
YADA BÛTUN VIL INblUZCE Û6HEWM
UTAKSİTTE ÛDEME
•6ENELVEHCUWDfRlLMÇ KUR5LA
• TİCARİ İNÛfLlZCE
• TUR.1ZM IN&ILİZCES1
••BANKACiLlK INÛIL1ZCESİ
•5INAV KURSURI: Cambrtdge
•Frst Certrfıcatc ,Profıcıency /
TOEFLA»tL5(S\)
tursem
İNGİLİZÜSANOKULLARI
DANIŞMAMERKEZİ
Cumhurıyet Cad 173/4-B Elmadağ
80230 Istanbul Hılton Oteh Karşısı
Tel 148 39 77-148 79 43-148 28 49
Fax 132 97 29. Tlx 27498 tusrr tr
gıyle izledi. Gösteri bıtiminde de
yammıza gelip, filmi çok içtenlikle
paylaştığıru ve böyle bir duyarlıkla
karşılaşmarun kendisini şaşırttığı-
nı söyledi. Bir paylaşma çizgisi ya-
kalandığında, bizim amaçladığı-
mız filmin ortaya çıktığı anlaşılı-
yor.
— Bir kadın yönetmen olarak,
filminize ve işlediğiniz oykiiye de-
ğişik yeni boyutlar, yaklaşımlar
getirdiğinizi düşünüyor musunuz?
Türk sinemasında kadın yönet-
menlerin yeri ve sorunlan neler-
dir?
FÜRUZAN: Biige Olgaç'ın
uzun yıllar sürmüş ve asla vazgeç-
mediği sınemacılık hayatını say-
gıyla anmak gerekir. Çünkü bir
setin çalışmasını bitirip, kendiniz-
le o çalışmanın gecesinde baş ba-
şa kaldığınızda, bireysel düzeyde
yaratıcı olan bir kişiniıi mutlulu-
ğunu anlayıveriyorsunuz. Çünkü
size diyorlar ki yana koyacağınız
eski bir halı parçasımn önemı ne-
dir ki? Herhangi bir şey kovuve-
rin olur. Bu, çauşmanın tümünü
kapsayan, dıştan gelen bir anlayış.
Çalışırken herhangi bir yaratıcı
çabaya vakit ayıramazsınız. Bun-
dan ötürü, filmin tasanmının çok
sağlam yapılması lazım ki, siz set-
te yapılan herşeye kulap verip,
gözlerinizle de eksiklikleri araya-
bilesiniz. Bir sahneyi sağ salim
çektiniz mi ne mutlu size? tşte bu-
rada, kadın yönetmen olmanız,
sesinizin ve pazu gücünüzün yeter-
li olmarnası nedeniyle, zaman za-
man enerjinizi beşe, ona, hatta
yirmiye katlayıp set dışındaki di-
ğer yapım sorunlanyla da aman-
sız bir mücadele sürdürmenizi ge-
rektiriyor.
GÜLSÜN KARAMUSTAFA:
Sinema yapmak, çekim süresince
gerçek dünyadan kopup başka bir
dünyaya girmek ve süre içinde bü-
tün ilişkilerinden kopuk yaşamak-
la mümkün olabiliyor. Kadın ola-
rak, ancak bunu gercekleştirebile-
cek bir kişi sinema yapabilir. Biz
de bu kararı almış kadınlar ola-
rak, bir anne ve kızın öyküsünü,
fılmimizde anlatmak istedik. Böy-
lece, özgün bir kadın dünyası sun-
duk.
FÜRUZAN: Bin yıllık kadın
olma rolünden çıkıp yakınlannı-
za karşı suçluluk duymadan sa-
natçı olmayı başarabiliyorsanız
eğer bu bütün sanatları kapsayan
bir değerlendirmedir. Bir kadının
başansı benim için yüz erkeğinki-
ne bedeldir.
Festival
formları
• Kültür Servisi — 18.
İstanbul Festivali
rezervasyon formlarınm
Atatürk Kültür Merkezi
gişelerinden teslim edilme
tarihi 18 mayıs cuma
gunünden 20 mayıs pazar
günü saat 19.00'a kadar
uzatıldı. Rezerve edilmiş
biletler 23 mayıs ve 3
haziran pazar günleri
arasında 10.00'dan 19.00'a
kadar AKM gişelerinden
alınabilecek.
Neşet Günal
Sergisi
• Kültür Servisi — Neşet
Günal'ın 1958-1988 yıllan
çalışmalarını içeren, müze
koleksiyonu ve özel
koleksiyonlann katkılarıyla
oluşan "Neşet Günal Resim
Sergisi", 18 Mayıs-17
Haziran 1990 tarihleri
arasında Mimar Sinan
Üniversitesi İstanbul Resim
ve Heykel Müzesi'nde açık
kalacak.
Gençler
Caddebostan'da
• Kültür Servisi — 19
Mayıs Gençlik ve Spor
Bayramı yarın saat 14.00'te
başlayacak etkinliklerle
Kadıköy Belediyesi Kültür
ve Sanat Merkezi'nde
(Caddebostan) kutlanacak.
Anadolu Lisesi
öğrencilerinin konser
vereceği günde, Erenköy
Kız Lisesi Çoksesli öğrenci
Korosu'nun dinletisi de yer
alacak. Merkezde,
Hayrullah Kefoğlu Lisesi
öğrencileri de bir resim
sergisi açacak. Sergi 26
mayısta sona erecek.
Gençler ve
Kitaplar
• Kültür Servisi —
"Gençler ve Kitaplar"
konulu panel ve Gençlik
Kitapları Fuarı'mn açılışı,
21 Mayıs 1990 tarihinde
saat 15.30'da Semiha Şakir
Lisesi Konferans
Salonu'nda
gerçekleştirilecek. Genç
kuşağın kitap okuma
alışkanlığının ve gençlere
yönelik yayınlann
değerlendirilmesinin
amaçlandığı panele
konuşmacı olarak Enver
Ercan, Tarık Dursun K.,
Aydın Oy, Atilla özkınmlı,
Mustafa Ruhi Şirin ve
Yalvaç Ural katılacak.
Fotoğraf
ödülleri
• Kültür Servisi —
TMMOB Kimya
Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi'nde
düzenlenen "Çevre" konulu
fotoğraf yarışması
sonuçlandı. Ahmet Öner
Sezgin, Cengiz Karlıova, İsa
Çelik, Nevzat Çakır, Naam
Timuroğlu, Seza Baştuğ,
Hatice Okumuş ve Işık
Kopuz'dan oluşan seçiciler
kurulu siyah-beyaz baskı
dalında Mehmet Gökağaç"ı
renkli baskı dalında ise Veli
Kuvanlık'ı ödüle değer
buldu. Yarışmanın ödül
töreni 5 Haziran 1990
Dünya Çevre Günü'nde
KMO İstanbul Şubesi
Lokali'nde yapılacak.
BUGÜN
m Gençlik Günleri
Sydney Pollack'm "Tootsie"
filmi 12.00'de, "Los Paşaros
Seferadis" grubunun
konseri 15.00'te ve Cem
Çetin'in "Yumuşak Şeyler"
konulu dia gösterisi
17.30'da Harbiye Muhsin
Ertuğrul Sahnesi'nde,
Bilkent Üniversitesi Tiyatro
Grubu'nun "Düğün Ya da
Davul" adlı oyunu 19.00'da
Fatih Reşat Nuri
Sahnesi'nde ücretsiz olarak
izlenebilecek.
• Sergi ve ödül töreni
Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi'nce
düzenlenen "Özgünbaskı
Resim İkiyıldabir"
sergisinin açıhş ve ödül
töreni saat 16.00'da
Acıbadem Kampusu'nda
yapılacak.
• İmza ve söyleşi Rıza
Zelyut, "Halk Şiirinde
Başkaldırı" ve
"Özkaynaklarına Göre
Alevilik" adlı yapıtlarını
saat 14.00-19.00 arası
Nişantaşı Akademi
Kitabevi'nde okurlanyla
söyleşi yaparak
imzalayacak.
• Nur Koçak'la söyleşi
Nur Nirven'in yöneteceği
söyleşi saat 16.00'da Taksim
Atatürk Kitaplığı'nda
yapılacak.
• Gülhane Şenlikleri
Objektif grubunun gösterisi
17.30'da izlenebilecek.
• Rock konseri İstanbul
Tıp Fakültesi 14 Mart
Anfısi'ndeki konser saat
13.00'te izlenebilecek.