Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunvel MalbaacıUk \e Gazetecıhk Turk ^nonım Şırketı adına
Nadır Nsdı 0 Genel h v m Muduru Hasan Cemal. Muessese Muduru
EmiBe Lfskljgil. Vazı Işien Muduru Okı> Gonensjn, 0 Haber Merxezı
Muduru Yâlçin Bayrr, Sajfa Duzcnı Yonetmenı All ^of, # Temsıktler
ANKARA MUIKI Tan. 1ZMIR HıknKI Ç ı m k ^ ı . ADA\\ ÇtHn Ygoıoghı
1-, Politıka Cetal BaMıngıc. Dış Haberler Lrgun B*lcı, Ekonomı O n p ı Turtlın I; Smdıka ijukran kema. kultur CeU Lstcr,
Eğmm Gcncay ^a>tan. Habc Vaiiırma İsmrt Beritan. Yun Haberlen Secdtl Dogaıt, Spor Danıjmanı 4bdulkadır ^ucriman.
Dızı Yazjiar Karm Ç-alçluuı. \ıuşıınna Şolufl AJps}. Du^e/lme KMu&ab YUKI 0 fc.oordm.irar \hmet kondsaıl. 0 Maiı Ijter
Erol E/fciıl. # Muhasebe Bufcnl Vmer 0 But(e Planlama Sevgı Oaıunbc^o^u 0 RrkLam \>şe Tonın. 0 Ek \ıv",!u- Huh«
AVvol 0 ldare Huvnn Gmr. # Işleln-e Ondrr Çdık, 0 Bılgl Hleır Nul Imü 0 Perond <*vgı BosUaaoglıı.
Basan ve Yayan. Cumhumm Maıbualık w Gasttalık TAS, TUrk Oca*ı Cjd 39/41 I
34JM la PK J*6-lsanbul Td 512 05 05 (20 hatt "fekx. 22244 Fm. (1) 526 » 72 0
Bumhr Hnkam Zıya Gökalp Blv Inlulap S. No 19'4. Td. 133 II 4M7 Tcfcx. 42344 Fu. (4) 133
05 6' 9 tn»" H Zıya Blv 1352 S2/3. lü 13 12 3a lüo- 52359 Fax (51) 19 53 <0
Inonu Cad 119 S No I Kx I. TıL 19 r 52 (4 tstt). Töa. 62155, F». f71) 19 37 52
TAKVIM. 12 MAYIS 1990 Imsak: 3 58 Guneş 5 43 Oğle 13 05 Ikındı 17.00 <\kşam 20 18 Yatsr 21 55
Izmir
Aliağa
için
yeniden
eylem
Bakırçay Beiediyeler
Birliği termik santrala
karşı uluslararası destek
konusuna ağırlık vermeyi
planlıyor.
SERDAR KIZIK ~
İZMİR — Aliağa Termik
Santralı'mn Çevre Etki Değer-
lendirme (CED) raponınu haar-
lamak için önceki gün Gencel-
li'de incelemelere başlayan OD-
TÜ grubunun, yöre halkından
gelecek olası tepkilerden ürktu-
ğu öğrenildi.
D.E. Universitesi Çevre Mü-
hendisliği Bölümü'nden Prof.
Dr. Aysen Müezanoflu ODTÜ
grubunun hazırlayacağı rapor
için "Buna akademjk itirazım
v»r. Bu çalışmanın adı ve nite-
ligi, ÇED olamaz" dedı. Çar-
şamba günu Helvacı Köyü'nde
santrala karşı yeni eylemleri
planlamak amacıyla toplanacak
Bakırçay Beiediyeler Birliği, ko-
nunun uluslararası destek yönü-
ne daha da ağırlık verecek. Ali-
ağa Belediye Baskanı Hakkı ÜV-
kü, ODTÜ'den gelen öğretım
ıtyelerinin kendisine, "Hukumet
bizden 2 ayda ÇED'i istiyor. Bû
bunnn en erken 1 yıkU tamam-
lanacağını söyledik" dedikleri-
nı behrttı.
Bu arada fzmır'de bulunan
Devlet Bakanı Mebmet Keçeci-
ler, Aliağa Termık Sanıralı'yla
ilgilı olarak "Biz hukumet oia-
rak çevre sorunlanıu onem ve-
riyoruz. Bugunku nesillerin ge-
lecek Desillerin hakkına tecavuz
etme>e haklanmn olmadığını
dusunuyonız" dedi.
Mugla
Köylere
îmar
planı
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA — Türkiye'de ilk
kez Muğla'da 60 köyün imar
planımn yapılacağı açıklandı.
Çoğunluğu Marmaris ve Fethi-
ye'de olan sahil köylerinin ımar
planlanntn, muhtarlarca yaptı-
rılması kararlaştınldı. Karan
alan Muğla Valiliği, TMMOB
Muğla îl Temsilcilığı'nden
"mubtarlara veriJoıek Uzere
planlama için genel ilkeler
belirienmesini" ıstedı.
Bakanlıkça onanmış olan çev-
re duzem ımar planı kapsamın-
da kalan Muğla sahillerindeki 60
köyun imar planlarını, köy
muhtarlıklarımn kendilerinin
hazırlatmaları yönunde Muğla
Valılığı'nce karar alındı.
Anneler
triınu
Egitim Servisi — "Anaeler
Gunu", yarın kutlanacak. Turk
Anneler Demegi başkan ve üye-
leri, yarın sabah önce Taksım'-
dekı Ataturk Anıtı'na çelenk
koyacaklar ve Istıklâl Marşı eş-
lığinde saygı duruşunda buluna-
caklar. Dernek uyelen daha son-
ra Darulaceze'yı ziyaret edecek-
ler.
Caziosmanpasa Belediyesi de
"Anneler Giinü" nedeniyle bir
kutlama töreni düzenleyecek.
Belediyemn Anneler Gunu Kut-
lama Komitesı Baskanı Emine
Rustemoğlu, "tlçemizde kadın-
lann orgutlenmderi ve sesterini
duyurabilmeleh için Anneler
Gunu kutlamalan bir vesile ol-
muştur. Bundan sonra kadınJar
arasındaki dayaıuşmayı pekiştir-
mek için dernek kurma çalıçma-
lanna başlamış bulunmaktayız"
dedı. Kutlama töreni yann saat
14.00'te Gazjosmanpasa Beledi-
ye Nıkâh Salonu'nda yapılacak.
Ayrıca, Umraniye Belediyesi'-
nin bir ay önce temelini attığı
"Başak Çocuk Evi" annelere
armağan olarak yarın açılacak.
Kâğıthane Belediyesi de pilot
bölge olarak seçilen Keçıderesi'-
nde yann saat 11,00'de annele-
re karanfıl dağıtacak.
BÜYÜK COŞKL' — Sokaklar çamur içinde, yoksulluk ustlerden akıyor, işsizlik kol gezi>or. Ama bunlann biçbiri Kakava Şenliği muüııluğunun kılına bile dokunamıyor Ahir MeDZİI'de.(Fotograflan Kayıban Guven)
Çingeneler, 'Hıdır ile Ilyas'ın buluştuğu, hayatın yeniden başladığı günü gönüllerince kutladılar
Edirnede
4
Kakava Bayramr
1
NECATİ GÜNGÖR
indistan kökenli, esmer tenli, sıcak ingeneler, Ganj nehri kadar kutsal
kın onları, halkçılığı diline pele
senk edip bu kalabalıktan oy al-
mış yerel yönetıciler dahi ılgilen-
meye değmez bulmuşlardı
besbeUı!
Ama butun bunlara inat, Go-
go Mezarhgı'nın çevre yanında
"mubalaga" bir kalabalık vardı;
kentten akın akın gelen bir ınsan
selı... Çiçek açmış bir kayısı ağa-
a gibi tepeden tırnağa süslenmiş
esmer güzeli insanlar vardı. *
Günlerden cumanesıydı, mayı-
sın beşinci günü. Ağn Dağı'nın te-
pesinden dogup Edırne'de yorgun
düşen ikmdi guneşi, beyaz bulut-
ları ateş kırmızısı, bakır kızılı, al-
tın sarısı renklere boyayarak ağır
ağır devriliyordu.
Yeşii dallar
Yazın, yaşamın dirimsellığin
simgesi çiçeklı, yeşıl yapraklı dal-
lar vardı insanlann eüerinde. Gö-
nülleri tutuşturan şenlik ateşı, göz
bebeklennde pınldıyor, yüzlerin-
de ışıyordu. Durgun bir su kadar
berrak tenli genç kızlar, gelecek
gunlennin mutluluğunu anyorlar-
dı bu alanda. Gençlıklerini ve go-
nül yakıcı guzelliklerini nicedir yi-
tirmiş olan yaşlı kadınlar, onu bir
kez olsun yeniden bulabilmek
umuduyla gelmişlerdi sanki bura-
ya. O mahşen ınsan kalabalığı
içinde gençliklenni arıyor gibıydı-
ler. Atlan mendıllerle süslenmiş
talikalar geçiyordu tıngır nungır.
- kanlı Çingeneler, yazın gelişini kutlayan bır anlam yüklenmiş Tunca'da hem
- bayramı herkesten fazla benimsemişler. oynuyor hem yıkanıyorlardı.
Göçebe çadırları içinde bütün bir kış Delikanlılar kadın, genç kızlar erkek
"
Z0
J Ş
a r t
l
a r c
^
a
yaşayan bu güzel insanlar kılıgına girmişti. Su, ateş ve yeşillik, bu
- için yaz, bolluk ve bereket, yolların şenliğin vazgeçilmez simgeleriydi.
! Bıra- açılması ve özgürlük demek. . Bugün evlenmek de uğurlu sayılıyordu.
e pele- r a c => •> •/
Penceresı yeşıJ dallarla örtülü tak-
siler, mınibüsler ilerliyordu. Ser- semişlerdi. Göçebe çadırlan için-
de butun bir luş zor koşullar al-
tında yaşayan bu guzel insanlar,
yaz mevsimınin ilk gunu sayılan
"Kakava"yı canı gönulden, kan-
ları kaynayarak, coşup eğlenerek
kutluyorlardı. Yazın sıcaklığım
ıbklerinde duyuyorlardı. Yaz, bol-
luk ve bereket demekti bu göçebe
insanlar için! Yaz, yollann açılma-
sı demekti. Hayvanlar ıçın çayır-
ların, çimenlerin ortaya çıkması;
insanlar için kışın kıtlığından,
yokluğundan, soğuk ve sefaletin-
den kurtulmak anlamını taşıyor-
du yaz.' Böylesıne kutlu, uğurlu
bir gun, bayram sevinciyle karşı-
ATEŞİN DtBtNDE — Hıdırellez ateşi, çingene geleneklerinin vazgeçilmez ogelerinden biri. Ateş dibinde biranın tadı başka.
çe yiirekli çocuklann neşesine en-
daze yoktu! Baloncular onlar için
dolaşıyorlardı, dondurmacılar on-
lara seslenıyor, kabakçekirdekle-
ri onlar için hazırlanmıştı külah-
lar dolusunca... O çocuklar ki ya-
rının sahiplerıydiler; yarın buyü-
yecekler, ama böylesi gunlerini
mumla arayacaklardı.
Edırne boşalmıştı sankı o gun...
Mezarkğın duvarlan salkım saçak
delikanlılarla doluydu. Mezarhğın
içinde, yeşıl servilerin serinlığı al-
tında uçerh beşerlı erkek grupla-
rı, kahırlı yumruklarını meze ya-
pıp vuruyorlardı ucuz şarapların
gözune.
Evet, Edirne'de Gogo Mezarlı-
ğı çevresinde Hıdırellez Bayramı
kutlanıyorüu. Çıngenelerin diliy-
le "Kakava" Bayramı... Söylenceye
göre Hıdır ıle lîyas kardeşler, yıl-
da bir gun buluşur, göruşurlerdı.
Buluştuklan gun kış bıtmış, yaza
adım atmış olurlardı. Tıraş olur-
lardı o gün, yenı gıysiler gıyer,
kendilerıne çekidüzen verırler;
coşkulu, temız duygularla bırbir-
lennı karşılarlardı. Can cana, gö-
nul gönule söyleşır, dertleşirlerdı.
Eğlence ve neşe içinde yjyıp içer-
lerdi bütun gun... lkı kardeşin bu
buluşma gunlerı, geleneksel bır
bayram şenliğıne dönüşmüştu za-
manla. Adım da bu ıkı kardeşin
adından almıştı: Hıdır-llyas. Dil-
den dıle, kuşaktan kuşağa söyle-
nıp gelerek "Hıdırellez" bıçımını
almıştı.
HindisUn kökenli, esmer tenli,
sıcak kanlı Çingeneler, bu bayra-
mı herkeslerden daha fazla benim-
lanmaz mıydı hıç?
Gençler tanışırdı
Kadım zamanlar içinde Edırne
1
nin göçerleri, yılda bir gun şim-
dikı mezarhğın bulunduğu alan-
da toplanırlardı. Tıpkı Hızır ve ll-
yas kardeşlerın buluşması gibi. O
gun, yazın başlangıcı olurdu: Ma-
yısın altıncı gunu. Hayvanlarını,
arabalannı, eşyalarını toplayan
gelirdı oraya bo>
r
boy. Genç kız-
larla delikanlılar bırbırlenni tanır-
lardı orada. Kız alıp vermeler, söz
kesmeler olurdu aralannda. Ak-
rabalar göruşup koklaşırlardı. Bir
şenlik yaşanırdı gün boyunca kı
dillere destan!
Bu şenliklerin bır de yöneticisı
vardı elbet, adına "çeribaşı" der-
lerdi. Çerıbaşı hem yaşanan bu
şenliğin başını çeker hem de gö-
çerlerin devletle olan ilişkilerinde
onları temsıl ederdı. Vergıcıler,
jandarmalar yahut yabana bır ko-
nuk geldığinde, çeribaşı onları
karşılar, ağırlardı usulunce. Çeri-
başı olacak kimsenin âdap erkân
bılmesi gerekirdı. Az çok varlık
sahibi bir kimse olur, gerektiğin-
de yoksullan gözetirdi. Şenlikler
sırasında kazan kaynatır, kuzular
kestırir, şolen verirdi soydaşlanna.
Bu yanıyla da biraz Kırkpınar
ağalığına benzerdı çerıbaşıhk...
Her şenliğin sonunda ortaya bir
kuzu çıkanlır, açıkarttumaya ko-
nulur; kimin ustünde kalırsa, ge-
lecek yıhn çeribaşısı o olurdu!
Ne var ki Trakya'nın göçerleri
zamanla toprağa bağlandılar. Öz-
gurluklerinı, başını alıp gitmenın
mutluluğunu ruzgâra verip dağla-
ra savurdular. Ekmeklerini ve
umutlannı yerleşik bir duzen için-
de aramaya koyuldular. Kendile-
rinden çok çok önce toprağa kök
salıp düzen kurmuş olanlann ya-
pılacak işleri onları bekliyordu.
Arabacıhktan haınallığa, kalaycı-
lıktan tarım ışçiligıne, boyacılık-
tan garsonluğa, çalgıcıhktan hiz-
metçiliğe, tombalacılıktan çiçekçı-
lığe, falcıhktan mangal-maşa ya-
pıp satmalara kadar... Doğanın
acımasız koşullarına, kıtlık kıya-
met gunlerine, açhğa ve ışsızliğe
alışkmdılar Zaman oldu hapisha-
nelerı tanıyanlar çıktı aralanndan,
zaman oldu geneleve duşenler go-
rüldu açlık belasından.. Ama bir
yanları hıç ölmedı, yıkılmadı, çü-
rumedı; hep dıri kaldı! Yaşama se-
vinçlerıydi bu... Onu hiç yıtirme-
dıler. Hayata bağlıhkları hıç gev-
şemedi.
Bır şeyı daha unutmadılar, terk
etmediler Kakava Şenlikleri'ni!
Ona asla ihanet etmediler...
Mayısın beşinci gununun son
demleri yaşanıyordu. Ağn Dağı1
nin tepesını aşıp bir gunde Meriç
Nehri'ne kadar koşan güneş, so-
luk soluğa kalmıştı. Gökyuzunun
mavısı laciverde dönuyor, akşam
esintısı çıkıyordu bir uçtan. Gogo
Mezarhğı'nı çevreleyen ınsan selı
kente dönuyordu.
Dinmeyen coşku
Gogo Mezarlığı'nın ust yanm-
daki Menzil Ahir Mahallesi'nde
şenlik suruyordu oysa. Sokaklar
çamur içindevdı. Ahırlara, kumes-
lere bıtişik toprak zemınlı evler
pek derme çatmaydı. Çatılar yağ-
mura göğus geremıyorlardı bes-
beUı. Yoksulluk, ınsanların üstle-
rinden başlarından akıyordu kimi
yerde. tşsizlık kol gezıyordu bu so-
kaklarda. Hastalıklar kapı ardın-
da nöbetteydiler gun yırmı dört
saat! Ama butun bu olumsuzluk-
ların hıçbın, Kakava Şenliğı'nin,
bugunku mutluluğun kılına bıle
dokunamazdı Menzil Ahır'de! Ka-
pıların önunde şenlik ateşleri >a-
ruyordu. Ateşlerın çevresinde çile-
keş kadınlar toplanmışlardı Pen-
cereler açık, kapılar ardına kadar
dayalı; önce yoksulluğun ragmına
çift kolonlu muzık setlen oyun ha-
vaları çalıyordu. Kurdeleler kesıl-
mıyordu bu şenlıkte, soj'lev çeken
siyaset beargânları yoktu, Turızm
Bakanlığj'ndan beş kuruşluk bır
"tahsısat" ayrılmamıştı.
"Abc, senin de hakavan kutlu
olsan!"
Bağırlan açık harbı delikanlılar,
fraklı bır klarnet solosuyla oyuna
kalkmışlardı. Darbukanın oynak
temposuyla gencecik bedenlerinı
tıtretıyorlardı genç kızlar. Tellen
zelzele görmüş Zeynel Abidin,
cumbüşuyle dem tutuyordu esmer
bir çocuk, iddialı klarnetin solo-
suna. Klarnet çalmak her babayı-
ğıdin kârı değıldır; uzun, genış bir
soluk ister! Sağlıklı ciğer ister.
Kâh gokyuzüne kaldırarak elınde-
ki aleti kâh aşağı indirerek solu-
ğunu inleyen, coşturan, fıkır fıkır
kaynatan nağmelere dönüştüru-
yordu klarnetçı. Saçlan berber ta-
rağı gormemış de olsa, uzun etek-
leri toza çamura bulanmış da ol-
sa, dişıliğinı kıvrak figürlerle ser-
gıleyen on beşinde, on altısında,
on yedisindekı tazeler, bırlikte oy-
nadıkları delikanlılann kanlarım
ateşleyıp buyulüyorlardı onları.
Kımi gençler tam bugünde, bu
şenlik içinde evlenip dünya evine
gınyorlardı. Ellenndekı yeşıl yap-
raklar, onların muradını simgeli-
yordu. Sonra o yeşillik, o çiçek de-
metlen evlenn kapılarına asılıyor-
du.
Bu şenlik, bu çengi, bu düğün
havası, bu oyunlar, bu buyulu at-
mosfer sabaha kadar suruyordu
Menzil Ahir Mahallesi'nde! Yakı-
lan ateşler gecenin karanlığım de-
liyordu goz goz. Gecenin karanlı-
ğında bırer siluet göruntusune bu-
runen insanlar, alazları adam bo-
yuna yukselen ateşın ustünden at-
lıyorlardı aşkla, ınançla, çılgmca
bır coşkuyla...
Gecenm sonunda guneş, dingın
ve taze bır yuzle bır kez daha gü-
lumsuyordu ınsanlara. Ortalık
tam ağarmadan, gökyuzu kara-
dan griye doğru açılırfcen çocuk-
lar, gençler ve yaşlılar, yedıden yet-
mişe herkes, yemden -okaklara
dökulüyorlardı. Atlı arabalann
önlerinde dumbelekli, cümbüşlü
gruplar yurüyorlardı. Yalnızca
Çırlgeneler değıl, hayır; Edırne'nin
uzak yakın bırçok semtinden ın-
sanlar akm akın gelmeye başlıyor-
lardı Sarayiçı'ne. Burada Tunca
Nehn akıyordu kıvnla büküle. Su-
yu kırlenmişti Tunca'mn. Yer yer
bataklıklar oluşmuştu kıyı boyun-
ca.
Suya iniş
Nehır kıyısındakı ağaçlann dal-
larında bulbuller ötüyordu. tnsan-
lar, ellerindeki kovalarla, testiler-
le, taslarla, plastık bidonlarla su-
ya ıniyorlardı. Kımi delikanlılar
kadın kılıgına, kımi genç kızlar de
erkek donuna girmışlerdi. Hep bir
ağızdan turküler söyluyorlardı.
Hem oynuyor hem suya ıniyorlar-
dı bölük böluk... O gun, o gece ev-
lenenler, yazın başlamasıyla bir-
likte muratlanna ermış olarak ge-
linlik ve damatlık gıysılerıni taşı-
yorlardı sırtlannda. Mısır'ın NU'i,
Hindisun'ın Ganj'ı kadar kutsal
bir anlam yüklenmiş olan Ttonca
1
nin suyuyla yüzieT yıkanıp anndı-
rılacaktı bu bayram sabahında!
Su, ateş ve yeşillik, bu şenliğin
vazgeçilmez simgeleriydi. Hayat,
bu uçüntin birleşmesınden meyda-
na geliyordu.
Mahalle sakınlerinden Gnllen
Taklay'a sorarsanız, eski gılzel ge-
lenekleri yoksulluğa kurban edil-
mışti! Bu ateş yakmaJar ve oyun-
lar, yoksulluklanndan ötürüydü
şimdılerde, Çerıbaşı, kadın kılıgı-
na girip oyunculann başını çeki-
yordu artık. Eski çeribaşıhk öl-
muştü. Amaç, kendilerini seyret-
meye gelen varlıklı insanlardan
para toplamaktı. "Erkeklerimi/,
erkekligini batnyor yoksulluk yû-
zunden!" diyordu Gülten Taklay.
Çeyiz sergisi
Gerçekten beyaz gelınlik giyin-
miş olan bir genç kız, çevresinde
kendisiyle brrlikte oynayan öteki
kızlardan sıyrılıp o sırada yanla-
nndan geçen bir arabayı durduru-
yor ve içindekilere şöyle sesleni-
yordu: .
"Şaba.1
Şaba! Hadi, şaba yaptş-
tırsana be!"
"Şaba" sözcuğunun anlamı, oy-
nayan kimseye para yapıştırmak-
tı...
Gün ışırken şenlik coşkusu do-
ruklara çıkıyordu beş bın nufus-
lu Menzil Ahir Mahallesi'nde. Işı-
yan gunle birlikte çeyiz sandıkla-
n açıhyor, kimi evlerin önunde üç
yaşındaki, beş yaşındaki kızlann
çeyizleri sergileniyordu bu kez.
Mavi, pembe, san kumaşlar uçu-
şuyordu sabah yeliyle Yalnızca çe-
yiz düzülmüyordu o yaşlardakı
kızlara; daha şimdiden, el kadar
bebelere sdz kesiliyor, başlan bağ-
lanıyordu.
Gümburdeyen davulun sesi din-
mek bilmiyor, zurnamn nağmeleri
yeri göğu inletiyor; darbukası,
klarneti, insanlann kanlannı kay-
natıyordu! Mayısın altısıydı bu-
gün. Yaza atılan ilk adım. Ne bir
devlet yardımı vardı ortada, ne bir
siyasetçi parmağı! Yüzyıllann öte-
sinden aşıp gelen bir gelenek, yok-
sul bir semtte; yoksul ama sıcak,
yaşamantn tadını bilen, güldü mü
ağız dolusunca gulen, sevince öle-
sıye seven insanlar arasında böy-
lece surup gidiyordu.
'Bayanlar
• ANTALYA (AA) —
Akdeniz Seyahat Acenteleri
Derneği (AKSAD) basın
sözcüsü Abdullah Tekin,
haziran ayında Roma'da
yapılacak Dunya Futbol
Şampiyonası nedeniyle
yalnız kalacak olan
AvrupaL bayanlan,
futbolsuz tatil için
Antalya'ya beklediklerini
söyledi. AKSAD sözcüsü
Abdullah Tekin, haziranda
tüm dünyada herkesin
sadeee futbolu düşttnecegini
belirterek "Antalya, denizi,
kumu ve tarihi
guzellikleriyle futbolsuz
tatil isteyen tüm Avrupaü
bayanlan misafir etmeye
hazırdır" dedi.
Doğan Kardeş
ödtilleri
• Egitim Servisi — Doğan
Kardeş Dergisi'nce Birleşmiş
Milletler Dünya Çocuk
Gunu'ne Türkiye"den
katılacak temsilciyi
belirlemek üzere düzenlenen
yarışmada derece a'anlara
odulleri, 14 mayıs pazartesi
günu Yapı ve Kredi Bankası
Yeniköy Korusu'nda
düzenlenecek törenle
verilecek. Yanşma birincisi
Diyarbakır Mehmet Sabri
Guzel tlkokulu öğrencisi
Şule Coşkun, New-York'ta
Birleşmiş Milletler Dünya
Çocuk Gunu'nde Türkiye'vi
temsil etti ve Amerikalı
Senatör Byrd'i ziyaret etti.
Şule Çoşkun, ödül
töreninde, ABD'deki gezi
anılannı anlatacak.
60 km:lik izci
ytirüytişti
• ANKARA (AA) —
Gençlik Haftası nedeniyle
düzenlenen "60 kilometrelik
erkek ergin izci yilrüyüşü"
16 mayıs çarşamba gunü
Kurtboğazı Barajı'nda
başlayacak. 71 ilden 230
izcinin katılacağı yürüyüş
sırasında izciler, Kurtboğazı
Barajı, Sarayköy, Istanbul-
Ayaş yol kavşağı ile
Hipodrom'da kamp
kuracaklar. Kamplarda
barınma ve beslenme
hizmetlerinin tumünü
gerçekleştirecek olan izciler,
kamplarda çeşitlı eğlenceleri
kapsayan geceler de
düzenleyecekler. Ergin
izcilerin yuruyuşü 19 Mayıs
gunü Anıtkabir'de sona
erecek.
Tangoseverler
bir arada
• Haber Araşürma Servisi
— Kuruluş hazırhklannı
surderen "Tango Dostlan
Muzik ve Kultür Derneği'*
uyeleri, önceki akşam
Türkiye Spor Yazarları
Dernegi'nin Levent'teki
Tesislen'nde tekrar bir
araya geldiler. Geceye tlhan
Selçuk, Turhan Selçuk,
Selmi Andak, Nedim
Erağan, Fehmi Akgün,
Engin Ege, Alim Şenf
Onaran, Tuncer Ilgıt, Fikret
Everest ve diğer
tangoseverler katıldı.
Elektro-akordeonuyla Nezih
Alsan Arjantin tangolan
sunarken, Engin Ege ve
kızı, Fehmi Ege'den
tangolar söyledi. Selmi
Andak da 9 yaşında yazdığ
tangoyu piyano eşu'ğinde
seslendirdi.
Mavi yolculuk
zamlandı
• MARMARİS (AA) —
Muğla'nın turistik ilçesi
Marmaris'te bu sezon mavi
yolculuk fiyatlarmın yüzde
20-50 arasında arttırıldığı
bildirildi. Yazhk turlarına
başlayan seyahat
acentelerinden edinilen
bilgiye göre 8 kişilik
normal bir teknenin gunlük
kırası 300 bin liradan 500
bin liraya yükseltildi.
Yetkililer, yabancı turistleri
mavi yolculuğa çıkaran lOks
yat ve teknelerin
buyuklüklerine göre günlük
kıralannm da 250 dolar ile
750 dolar arasında
değiştiğini belirttiler.
Dergilerin
kadına bakışı
• tSTANBUL (AA) —
Şehir Tiyatroları'nca, "6.
Gençlik Günleri"
çerçevesinde, "Dergilerde
Kadına Bakış" konulu
söyleşi düzenlendi. Harbiye
Şehir Tiyatrosu'ndaki
soyleşide konuşan Erkekçe
Dergisi Editörü Hıncal
Uluç, dunyanın her yerinde
dergilerin kadına yönelik
olduğunu belirterek aksi
halde satış şansmın
bulunmadığmı öne sürdü.
Kadınlann yaşadığı
sorunları dikkate alarak
çağdaş erkek imajı
yaratmaya çalıştıklarını
söyleyen Uluç, "Erkeğı
eğiterek kadına birşeyler
vermeyi ânıaçladık" dedi.