29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 7 NİSAN 1990 P A R T I L E R D E N C l j p V T V K S H P M e r k e z Y u r u I m e kurulu 12 ^ **• nisan perşembe günu Gemlik'te toplanacak. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, bugün Düzce'de "İktidara Yurüyuş-8" mitingine katılacak. \ynı gun Ankara'ya karayolu ile donecek oian İnönü, yarın Mamak Belediyesi'ne ait tapu ı , dağıtım törenine katılacak. 11 nisan |5İ çarşamba gunu karayolu ile İnegol Cerrah kasabası belde örgüt binasının açılışına katılacak olan SHP lideri İnonu, Gemlik'de düzenlenen "îktidara Yürüyüş-9" mitingine katılacak. Geceyi Armutlu tesislerinde geçirecek olan SHP Genel Başkanı İnönü, 12 nisan günü MYK toplantısına başkanlık edecek. İnönü ve MYK uyelerı daha sonra karayolu ile Ankara'ya donecek. (Ankara/ANKA) Cumhurbaşkanına yetki Kurulu kurulması hakkındaki kanunda değişiklik yapan kanun hükmünde kararname Resmı Gazete'de yayımlandı. Yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanlığı'na bu goreve en az 6 yıl süreyle getirilen Devlet Denetleme Kurulu üyelerini, bu sürenin dolmasını beklemeden görevden alma yetkisi verildi. Ayrıca kurul üyeliğine seçilebilmek için gerekli olan "devlet hizmetinde 20 yıl başarıyla çalışma" koşulu da 12 yıla indirıldi. Kanunda yapılan değişiklikle, cumhurbaşkanına gerek gördüğünde önemli konularla ilgili kurul raporlannı, Başbakanlığa göndermeden doğrudan adli makamlara intikal ettirme yetkisi verildi. Kurul raporları cumhurbaşkanının onayı alındıktan sonra Başbakanlığa gönderilecek. Başbakanlık ise raporda incelenmesi, teftişi, tahkiki ya da dava açılması istenilen konuları en geç 45 gun içinde yetkili mercilere intikal ettirecek. Başbakanlık raporların sonuçları hakkında Cumhurbaşkanlığı'na bilgi vermek zorunda olacak. (ANKARA/ANKA) Aşık'm değerlendirmeleri (ANAP) Trabzon Milletvekili Eyup Aşık Güneydoğu'daki son olaylann arkasında Amerika ve İsrail'in bulunduğunu ileri sürdü. Bu olaylarda iktidara fazla kusur bulmamak gerektığini belirten Aşık, "Türkiye ne zaman k.endi ayakları üzerinde durmaya başlasa, Amerika başımıza hep böyle bir bela sarar" dedi... Son siyası gelişmelere ilişkin olarak değerlendirme yaparken Türkiye"nin 1991 yılında bir erken seçim yaşayabileceğini kaydeden Eyup Aşık, seçim kanununda değişiklik yapılabileceğini, ancak yuzde 10 barajının kaldırılmayacağını söyledi. Aşık, "Biz barajı kaldırdığımız zaman iflasımızı ilan etmiş oluruz" dedi. Aşık erken seçim konusunda da şunları söyledi. "Erken seçim olabilir. Olmaz değıl. Ancak çok erken zamanda da erken seçim beklememek lazım, yani en fazla bir yıl erkene alınabilir". (Ankara/UBA) DSP Genel Başkanı • Bülent Ecevit, 9 nisan pazartesi günu Moskova'ya giderek "11. Dünya Medya Konferansı"na katılacak. Ecevit konferansta perestroyka ve glansnostun dünyadaki etkileri ile Türk-Sovyet ilişkilerindeki yeni dönem üzerinde konuşacak. "Dunya Barışı İçin Doruk Konseyi", "Latin Amerika'nın Birliği Örgutu", "Dünya Medya Örgütü", Sovyetler Birliği Basın Ajansı Novosti tarafından ortaklaşa düzenlenen konferansa değişik ülkelerden eski de\let ve hukumet başkanlanyla önde gejen devlet adamları, politikacılar, yazarlar ve uzmanlar çağrıldı. DYP lzmir ilçe kongreleri, yarın yapılacak Buca kongresi ile başlıyor. Diğer ilçelerın de kongre tarihleri belirlenirken naylon uye kayıtlarına itirazlar nedeniyle delege seçimleri yapılamayan Konak'ilçesinin kongre tarihi belirienemedi. Anakente bağlı ' ilçelerden Bornova ilçesinde 6 mayıs, Karşıyaka'da da 13 mayıs günü kongre yapılacak. Naylon uye kayıtlannın noter I kanalıyla saptanıp dosyalar hazırlanarak VJ Genel Başkan Süleyman Demirel'e iletildiği ^ Konak ilçesinde ise henüz delege secimlerinin bile yapılamamış olması partililerin sert eleştirilerine yol açtı. Bu arada, yarın Balçova tesislerinde yerel seçimlerin uzerinden bir yıl geçmesi nedeniyle düzenlenen değerlendirme toplantısı yapılacak. (İzmir/Cumhuriyet Ege Bürosu) AA'nın kuruluş yıldönümü • ANKARA (AA) — Anadolu Ajansı, kuruluşunun 70. yıldönumünü kutluyor. Anadoiu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dundar, Yonetim Kurulu Başkanvekili ve Genel Mudur Behiç Ekşi, yönetim kurulu üyeleri, denetçiler ve merkez üniteleri sorumluları dun saat 10.30'da Anıtkabir'i ziyaret ederek AA'nın kurucusu ulu önder Atatürk huzurunda saygı duruşunda bulundular. Ata'nın kabrine kırmızı beyaz karanfillerden oluşan ve üzerinde "Anadolu Ajansı" yazan çelenk koyan Yonetim Kurulu Başkanı Aydın Dundar, daha sonra ozel defteri imzaladı. Tıpta ıızmanlık sınavı bugün • ANKARA (ANKA) — 1990 dönemi tıpta uzmanlık sınavının (TUS) birinci ayağı olan yabancı dil sınavı bugun yapılıyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezı'nce duzenlenecek olan sınava 9 bin 838 aday katılacak. TUS'un birinci ayağında başarılı olanlar ile 1988 ve 1989 döneminde yabancı dil sınavlarını başarıyla vermiş uzman adaylar, 8 nisan pazar gunu gerçekleştirilecek bilim sınavına alınacaklar. Demirağ, cezaevindeyken Horzum'un yanında çalışan Atay'ın ziyaretine geldiğini anlattı 'Suikast değerimi yükseltecektfAnkara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın bizzat bulunduğu sorguda Kartal Demirağ'ın Dazkırı Cezaevi'nde kendisini ülkücü görüş sahibi beş kişi ile birlikte işadamı Kemal Horzum'un yanında çalışan Osman Atay'ın sık sık ziyaret ettiklerini anlattığı belirlendi. TURAN YILMAZ TUNCAY ÖZKAN ANKARA — Cumhurbaşkanı Torgut Özal'a, başbakanlığı döne- minde suikast girişiminde bulu- nan ülkücü Kartal Demirağ'ın savcıhk ifadesinin MHP davası iti- rafçılanndan Muhsin Polat'ın, su- ikastin cezaevinde planlandığı yö- nundeki iddiasını doğrulayan nite- likte olduğu saptandı. Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral- ın bizzat bulunduğu sorguda Kar- tal Demirağ'ın, Dazkırı Cezaevi- nde kendisini ülkücü görüş sahi- bi beş kişi ile birlikte işadamı Ke- mal Horzum'un yanında çalışan Osman Atay'ın sık sık ziyaret et- tiklerini anlattığı belirlendi. Demi- rağ, basına ilk kez yansıyan DGM sorgusunda, "Özal'a karşı bir ey- lem yapmam halinde Kemal Hor- zum ve Osman Atay nezdinde ki- şisel değerimin ve kredimin arta- cağını, bana yurtdışına kaçmam halinde iyi imkânlar sagla>abile- ceklerini de diişundüm" dedi. De- mirağ, Atay'ın kendisine "Sen bii- yük iş yapacaksın" dediğini anlattı. Kartal Demirağ, Nusret Demi- ral ile birlikte yardımcıları Ülkii Coşkun, Tevfik Hancılar ve thsan Alpman'a 13 Temmuz I988'de ver- diği toplam 22 sayfalık ifadesin- de, suikast olayının kilit adamla- rından olduğu öne sürülen Hor- zum'un adamı Osman Atay'a iliş- kin ayrıntılı açıklamalarda bulun- du. Osman Atay'la cezaevine gir- meden öncesine dayalı bir arka- daşlığının bulunduğunu belirten Demirağ, "Dazkın'da benim eski arkadaşım Osman Atay'la karşı- laştım. Osman Atay'ın 10-15 senc önce lsviçre'ye gittigini duymuş- tum. Ayaküstü sohbet ettik. Os- man Atay benden iki iiç yaş bü- yiiktıir. İsviçre'ye gitmeden önce kumar o>nar, kumarcılıkla ve ba- basının kalkılanyla hayatım ida- me ettirirdi. Osman Atav'ın İsviç- re'ye gittikten sonra zenginleştiğini duydum. Cezaevine girmeden ön- ce biraz sohbet ettik" dedi. Atay'la daha sonra Dinar Ce- zaevi'nde bulunduğu sırada da gö- rüştüğünü belirten Demirağ, o sı- rada aynı cezaevinde bulunan es- ki bir polis memuru Şeref Ünal'ı ziyarete gelen Atay'ın kendisine, "İsviçre'ye gelseydin, bu işler ba- şına gelmezdi, rahat ederdin, se- ninle tekrar konuşuruz. Zivareli- ne gelirim" dediğini anlattı. Bu görüşmenin 20-25 dakika sürdu- ğünü de belirten Demirağ, Atay'- ın sonraki ziyaretlerini de şöyle özetledi: "1987 yaz aylannda yine kur- ban bayramı tatilinde Osman ÖZAL'A KİN — Demirağ, cezaevinde birlikte bulunduğu ülkiıcülerin kendisine Özal'ın af çıkarma- masını sık sık anımsetarak bu yönde kendisini etkileyecek nitelikte çeşitli lelkinlerde bulunduklannı, bunun sonucu Özal'a karşı kinlendiğini ifade etti. Atay, Dinar'da cezaevine tekrar geldi. Benimle yalnız gönişlu. Karşılıklı hal haür sonnadan son- ra tsviçre'de gece kulubii ve ku- marhanelerde çalıştıgını, Kemal Horzum'un yanında görev yaptı- ğını, Horzum'un şirketlerinin ol- duğuno ve bu şirketkrde çeşitli ça- lışmalann yapıldığım, kacakçılık yaptıklannı, gayet iyi bir hayat standardı olduğunu, Tiirkiye'de cezaevlerinde ve yurtdışında Hor- zum'un adamlanna vardımlarda bulunduğunu, yani bu kişilere pa- ra yardımında bulunduğunu, des- tek verdigini dile getirip bir genel af çıkanlmasının cezaevlerindeki ve yurtdışındaki adamlann dışa- n çıkması ve Türkiye'ye dönmesi açısından çok yarartı olduğunu ve kesin af vermeyecegini söyledi. Ben de yarı açık cezaevine naklo- lacağımdan bahsettim, 'Cezaevi mudurune söyle, yardımda bulunabiliriz' gibisinden konuş- tuk. Ben de 'Cezaevinden çıktı- ğımda bana yardımcı olur musu- nuz?' diye sorduğumda, 'Sen ce- zaevinden çıkınca gel, gerekli yar- dımı yaparız' deyip tsviçre'de Ba- Dalaman Cezaevi Savcısı görevden ahndıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Ülkücü hükümlü Bahadır Tamer'in Cumhurbaşkanı TUrgut Özal'a karşı başbakanlığı döne- minde gerçekleştirilen suikast gi- rişimine ilişkin yaptığı açıklama- lar üzerine başlatılan soruşturma genişletildi. Adalet Bakanlığı, ül- kücü Tamer'in suikast emrini ver- mekle suçladığı Dalaman Tarım Açık Cezaevi Savcısı Necmettin Karabacakoğlu'nu görevden ala- rak Balıkesir'e verdi. Adalet Ba- kanlığı, Tamer'in ihbannı soruş- turan Ankara DGM Savcılığı'nın gerekli görmesi halinde Karabaca- koğlu'nu sorgulamak uzere soruş- turma izni verdi. Ankara DGM Savcılığı'nın, Dalaman Cezaevi Müdürü Mehmet Zeki Ertuğnıl ile Kartal Demirağ'ı tanıyan iki ül- kücü hükumlüyü, gardiyan ve öte- ki görevlilerden oluşan 9 kişiyi sorgulamak üzere Ankara'ya ge- tirdiği, ayrıca Tamer'in ifadelerin- de adı geçen çok sayıda hüküm- lünün de soruşturma kapsamına alındığı kaydedildi. Adalet Bakanlığı yetkilileri, Ta- mer'in ihbar rnektubu üzerine An- kara DGM Savcılığı'nca başlatılan soruşturmanın kapsamlı bir bi- çimde yürütuldüğünü açıkladılar. Soruşturma uyarınca Özal'a sui- kast emrini verdiği öne sürulen Savcı Necmettin Karabacakoğlu 1 nun Dalaman Tarım Açık Cezae- vi'ndeki görevinden dün alındığı ve Balıkesir Cumhuriyet Başsav- cılığı emrine verildiği bildirildi. Adalet Bakanlığı yetkilileri bu gö- rev yeri değişikliğinin soruşturma- nın sağlıklı bir biçimde yurümesi için gerçekleştirildiğini belirttiler. Adalet Bakanlığı'nın, ıddialara konu olan Savcı Karabacakoğlu hakkında Ankara DGM Savcılı- ğı'nın soruşturma yapmasına da izin verdiği bildirildi. Bakanlık yetkilileri, hakkında ayrıca idari soruşturma da açılan Karabaca- koğlu'nun sonışturmarun sonucu- na göre gerekli görülmesi halinde DGM Savcılığı'nca sorgulanabile- ceğini de söylediler. Bu arada Tamer'in ifadelerinde adı geçenlerden Dalaman Cezae- vi Müdürü ile Demirağ'ı tanıyan iki ülkücü hükumlü ve araların- da gardiyanlann da bulunduğu 9 kişi Ankara'ya getirilerek ıfadeîeri almmaya başlandı. DGM Savcılı- ğı'nın halen cezaevlerinde ve dısa- nda bulunan hükümlü ve eski hü- kümlüleri de soruşturma kapsa- mına aldığı bildiriliyor. Bu arada halen Ankara Yarı Açık Cezaevi'nde bulunduğu bil- djrilen ülkücü Bahadır Tamer'in, adının basında yer alması nede- niyle başına bir sey gelebileceğin- den çekindiği, bu nedenle yazılı ifade vermekten kaçındığı öğrenil- di. Tamer'in konuya ilişkin anla- tımlannı bugüne kadar sözlü ola- rak yaptığı kaydedildi. Tamer'in alınan geniş güvenlik önlemleri al- tında sıkı bir biçimde korunduğu bildirildi. Dalaman Tarım Açık Cezaevi Savcısı Necmettin Karabacakoğlu, görevinden alınmadan önce dün Cumhuriyet'in Muğla muhabiri Ozcan Özgür'e yaptığı açıklama- da, "Büyük bir iftira ile karşı kar- şıya olduğunu" söyledi. Karaba- cakoğlu, "Ankara'ya götürülmiiş değilim. Şu anda görevimin başın- dajım. Soruşturma sonucu kesin- likle aklanacağım ve hakkımda uydurulan haberlerin besabını yn- salar öniinde soracağım" dedi. öte yandan Adalet Bakanı M. Oltan Sungurlu, "Özal snikastına" yeni bir boyut getiren mektuptaki iddialarla ilgili olarak "mektnp yetkili merciye teslim edilmtş, soruşturma başlatılmış- tır" dedi. sel'de Uzvil Olel adresi ile Isviçre- İtalya sınınnda kumarhanenin de adını verdi. Ben kumarhanenin adını not defterime yazmıstım. Yurtdışına kaçmana yardımcı oluruz Atay'ın kendisini 1987 yılı 31 aralık günü üçüncü kez ziyaret et- tiğini de belirten Demirağ, şu bil- gileri aktardı: "Osman Atay üçüncü def a açık görüşe geldi. Yine sadece benim- le görüştü. Bana dilekçe verip ver- mediğimi sordu, ben de Dalaman Yan Açık Cezaevi için dilekçe ver- diğimi, cezaevi müdurunun beya- nına göre 15-20 gun sonra Dala- man Cezaevi'ne naklolacağımı söyledim. Oradan izinli çıktığım- da firar edebileceğimi soykdiğıın- de, bana tstanbul Caddebostan^ da Levinglom isimli gece kulübii- nün adını verdi. 'Beni buradan so- rarsın, ben buraya geliyorum' de- di. Benden vesikalık fotoğraf is- tedi. 'Sana pasaport cıkannz, o iş kolay' dedi. Ben de Osman Atay'a bir adet vesikalık fotoğraf vtıtBm. Caddebostan Levinglom Gece Ku- liibü'nde Şeyh Bedrettin isimli şahsın pasaport işini çözümledi- ğini söyledi ve bana 'Kartal ben sana üzülüyorum, sen ufak tefek işler yapıyorsun, büyük iş yapa- caksın, kendini cezaevinde çürütüyorsun' dedi. Özal hukii- metinin af çıkarmamasından ya- kınarak affın hem yurtdışında bu- lunan kaçakçılara hem de yurti- çinde bulunan cezaevindeki adamlanna faydası olacağım, Özal hukumetinin da af çıkarraa- ya niyetli olmadığını dile getirip Özal hukumeıi düneminde işleri- nin iyi gitmedigini sov leyip Kemal Horzum ve ekibinin Özal huku- metinin uygulamalanndan şikâ- yetçi olduklannı, kaçakçılıgı ön- lediklerini, eski>e gore ivi para ka- zanamadıklannı söylemişti." Demirağ, Dazkırı ve Dinar ce- zaevlerinde bulunduğu sırada kendisini ülkücü görüşe sahip Şa- hin Demirsoy, Muammer Akay, Adnan Yazuzoglu, Nurullah Ber- ke ve Keraal Duruhan'm da sık sık ziyaret ettiklerini anlattı. Demi- rağ, cezaevinde birlikte bulundu- ğu Ali Giiven, tbrahim Kunt ve Ünal Giineş gibi ulkücülerin ken- disine Özal'ın af çıkarmamasım sık sık anımsatarak bu yönde kendisini etkileyecek nitelikte çe- şitli telkinlerde bulunduklannı, bunun sonucu özal'a karşı kinlen- diğıni, Osman Atay'ın etkisiyle özal'a karşı bir silahlı eylem yap- mayı kafasında oluşturduğunu ifade etti. Batman'daki kepenk kırdırma Meclis gündemine getirildi Siirt'te çatışma: 3 PKK'h öldürüldüHaber Merkezi — Siirt'in Sağlarca koyü yakın- larında güvenlik guçleriyle silahlı çatışmaya giren PKK teröristlerinden 3'u olü olarak ele geçirildi. Di- yarbakır'ın Lice ilçesinde "koruculuk tartışması" yuzünden çıkan kavgada da bir kişi oldüruldü. Si- irt'in Kozluk ilçesinde de esnafın büyük bır bölü- mü sabah saatlerinde kepenklerini açmadılar. Bat- man'deki kepenk kapatma eyleminin vali emriyle "kepenklerin kmlarak" engellenmesi Kars Bağım- sız Milletvekili Mahmut Alınak'ın soru onergesi ile TBMM gündemine getirildi. Bu arada kepenkleri kırdırarak işyerlerıni açtıran vali, emniyet müdürü, kaymakam ve özel tim gorevlileri hakkında IHD Si- irt Şube Başkanı Zübeyir Aydar tarafından da suç duyurusunda bulunuldu. Siirt'in merkeze bağlı Sağlarca köyü yakınların- da arama ve operasyonlarını surduren güvenlik güç- leri, dün sabaha karşı saat 01.20'de Zagaros dağla- rı çevresinde bir grup silahlı PKK militanıyla kar- şılaştı. Güvenlik guçlerinin "teslim ol" çağrısına ateşle karşılık verilmesi üzerine çıktığı belirtilen ça- tışma sonucunda, 3 PKK militanı silahlarıyla bir- likte olü olarak ele geçirildiler. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin açıklamasına göre öldürülen PKK militanlarıyla birlikte iki Ka- leşnikof, bir G-3 uzun namlulu otomatik tüfek, bir tabanca, silahlara ait şarjör ve mermiler ele geçi- rildi. Olayla ilgili soruşturmanın surduğu, ölen mi- litanların kimliklerinin belirlenmesine çalışıldığı bil- dirildi. Kozluk'ta kepenk kapama Bu arada Siirt'in Kozluk ilçesinde önceki gün bazj PKK militanlarınca esnafların teker teker telefon- la aranarak kepenk kapatma eylemine çağnldıkla- rı oğrenildi. Olay üzerine eylem haberi alan güven- lik yetkilileri, esnaflardan bir bölümünu Tugay Ko- mutanhğı'na çağırarak PKK'nın isteğine uyulma- masını istediler. Ancak dün ilçedeki dukkânlardan buyuk bölumunde kepenkler sabah saat 9.30'a ka- dar açılmadı. Kaymakam Kâmil Sanaslan ile Bele- diye Başkanı Abdullah Kay^, belediye hoparlörle- rinden ilçe halkına seslenerek kepenklerini açma- larını istediler. Bunun üzerine halkın kepenklerini açtığı gorüldü. Kepenk kapatma eylemi olaysız so- na ererken, ozel tim tarafından ilçede geniş güven- lik önlemleri alındığı gozlendi. Öte yandan Batman'daki kepenk kapatma eyle- mi sırasıda bini aşkın işyerinin kepek ve vitrinleri- ni kırdırarak açtırdıklan savıyla Siirt Valisi Atilla Koc, Emniyet Müdürü İsmail Bardakçı, Batman Kaymakamı Ali Ülger ve özel tim yetkilileri hak- kında suç duyurusunda bulunularak kamu davası açılması istendi. İHD Siirt Şube Başkanı Avukat Zü- beyir Aydar tarafından Siirt Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan suç duyurusunda, "İşyerlerine ilk saldın- nın Siirt Valisi Atilla Koç'un emriyle Batman Kay- makamı Ali Ülger tarafından yapıldığı" öne süriil- dü. Aydar, savcılığa verdiği dilekçesinde söz konu- su görevlilerin devlet memuru olduklarına işaret ederek "Memnriyetten doğan görevlerini kötüye kullandıklan" gorüsünü savundu. Batman'da kapanan kepenklerin kırdırarak aç- tırılması TBMM gündemine de getirildi. Kars Ba- ğımsız Milletvekili Mahmut Alınak, Başbakan Yıl- dırım Akbulut'un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği onergesinde, "Valinin, esna- fın kapı ve pencerelerini balyozla kırdırma yetkisi ve hakkını nereden aldıgını" sordu. Öte yandan Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Bağ- lan köyünde "koruculuk tartışması" yuzünden çık- tığı öne surülen kavgada bir kişinin oldüğü öğre- nildi. Önceki gun Bağlan Köyu'nde Faik Yıldırım (30) adlı, "Köyümüzde huzursuzluk yok, neden ko- ruculuk yapıyorsunuz?" diyerek tartıştığı koru- cular Aydın Baran ve amcası Salih Baran tara- fından silahla vurularak öldürüldüğu öne süriıl- dü. Olağanustu Hal Bölge Vali Yardımcısı Nafız Ka- yalı ise ölüm olayının namus meselesinden kaynak- landığını savundu. ErgiTin değerlendirmesi Van'da kurulu 100. Yıl Üniversitesi'nce dün dü- zenlenen "Yakın Tarihimizde Van" konulu sempoz- yuma katılan A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğre- tim üyelerinden Prof. Dr. Doğu Ergil, Guneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki olayları değerlendirdi. "PKK'nın giderek siyasal bir örgüt olma çabası için- de görüldüğü"nu soyleyen Ergil, bölgede kadınla- nn yüzde 80"inin, erkeklerin de yüzde 50'sinin Türk- çe konuşmadığını belirtti. Ergil, "Güneydoğu'da ya- şayan halkın kimlik saptaması istediği" göruşünü sav undu. Dünya'da ve Tiirkiye'de 1NUMARA 3BİLGİTASA.S.Türkiye Tek Distribütörü BİLGİTAŞ YETKİLİ SATIŞ MERKEZLERİ İSTANBUL • BİLGİTAŞ A^ (1)175 0O2O(10Hatl BTRANSTEKUd (1)18669 39 • BÛKOMAKLKl (1)1722786 • SISTEK Ud (1] 172 34 42 ANKARA • 3LSİTAŞA.Ş (4,11702 96 İZMİR • BİLGHAŞAŞ. (51) 1323 24 ADANA • BJLGJTAŞA.Ş 171)1458 43 ANTALYA • BİLGİTAŞ XŞ (31) 11 63 41 • GENVAK Lld. (4) 230 07 07 • GRLIPUAK LW (51)21 18 22 • ERBOMSANUd (1)143 28 71 BURSA • BLGtTAŞ A Ş (24) 20 40 45 • İLUANBÜROMAKlNALAniKl.(71)1S2263 BEMD LM. (71) 17 47 03 SAMSUN ELAZIG • BİLGİTAŞ*Ş (36)151168 •BETSAMAK (811) 27675 CUHEYT ARCAYUREK yazıyor Yeni Bir Süreç Başlarken... Metro BulaşıkMakinesi A U E P Satıcılarında! Ü S T E L İ K 10 AY T A K S İ T L E ANKARA — Pazartesiyı salıya bağl^an gece, yeni ve önemli bir süreç başlayacak. TÖ'nün başkanlığında toplanacak olan Bakanlar Kurulu'na sadece terör ve Guneydoğu sorununda han- gi önlemleri saptayacağı gözüy- le bakmamak gerekiyor. İç siya- set yeni bır oluşmanın arifesin- de. Terör ve Guneydoğu oJaylarıy- la tırmanan zirve toplantıları ya- lın birkaç gerçeği kamuoyuna mal etti. Siyasal partisıyle, bası- nıyla ülkede sözü geçen bütün güçler, Milli Misak sınırlarının bü- tunlüğünde, teröre karşı birleşti. Yakın tarihimizde görülmedik bir olaydı. Bu konuda artık TÖ -bile- ucuz siyaset yoluyla suçlayacak parti. basın organı bulamayacak durumda. Ne var ki zırveler, demeçier bir yerde asıl sorumluluğu tam an- lamıyla TÖ ile hukumetinin omuzlarına yükledı. Muhalefetın destek adı altında her türlü yar- dımı yapmaya hazır olduğunu açıklamasına karşı; TÖ ile hükü- metı, iktidarın terör ve Guneydo- ğu gıbi süreklı kanayan yaraları onaracak güçte, ülkeyi esenliğe çıkaracak kudrette oiduğunu bıl- dirdiler. Muhalefetın, basının yapacağı herhangı bır "şey" kalmadı. TO, Milli Güvenlik Kurulu'ndaki gö- rüşmelerden esinlendıği önlem- leri Bakanlar Kurulu'na anlata- cak, -bunlar nelerse- ortaya ge- lecek, hükümet tek ıcra organı olarak, her birıni uygulamaya gi- rışecek. Bütün bunları yapabilmeleri için "manevı ve fikri siyasal destek" istedi, verildi. Insan hak- larına, demokratik anakurallara aykırı olmamak koşuluyla hükü- metı her açıdan desteklemekse, onaylandı. Muhalefet bu iktidara, hükü- mete güvenmiyordu. Sorunların üstesinden geleceğine kuşkuy- la bakıyordu. İnönü zirveden sonra "tatmin" olmadığından, er- tesi günü "yararlı" olduğundan söz ediyor, bir gece söyleşısinde "önlem öğrenemediklerini, ikti- darın neler yapacağını sezeme- diklerini" söylüyordu. Fakat kar- şılannda "Türkiye'yi esenliğe çı- karacak tek kişi" olduğuna ina- nan bir Çankaya ile güdümünde- çimde varacağı sonuçları ızleye- ceklerdi. Ulusal sorunlara çare ve çö- züm aranırken muhalefet, siyasal ortamı gerginleştirme sorumlulu- ğundan da kaçınacaktı. Ülkenin bütünlüğüne göz dikilmişken. te- rör tırrnanış sergilerken, iç siya- seti fırtınaya çevirmekten kaçı- nan davranışlar gösterecekti. Nereye kadar? Sorunun yanı- tı siyasette yeni oluşmanın baş- langıcı olacak. Önlemler, uygu- lamalar Guneydoğu'daki yarayı temizlemekten uzak kalırsa mu- halefet, haklı olarak verilen des- teğe karşın alınan sonucun he- sabını sormaya başlayacak. rilen devlet istihkaklan yine PKK'ya akıyordu. Bir yerde dev- let, PKK'yı destekler duruma ge- liyordu. Bu arada muhalefet ko- rucularla. Olağanüstü Hal Valili- ği ile sorunun üstesinden geline- meyeceğinin anlaşıldığını vurgu- luyordu. Hem iktidara "üzerine düşenl yap" dıyor hem de soru- nun üstesinden ancak TSK'nın gelebileceğini duyuruyordu. TSK'da ise yasal güvencelerin yetersizliğinden kaynaklanan kaygıların varlığı, zirveden önce siyasal kulislere yansımıştı. Siya- sal birlik ısteminın altında silahlı yaptırımlann yasal kovuşturmala- ra yol açıp açmayacağı kuşkusu, Muhalefet, T.Ö. ile iktidarın Guneydoğu ve terörle gelen evrede, erken seçimle sonuçlanan baskıları bir süre göğüslemeyiplanladığının da farkındaydı. Ama ana muhalefet için bugünkü aşamada sorun, iktidarın günügeçiştirmeyeyönelikplanıdeğil, Güneydoğu'da başarının ölçüsüydü. ki hükümet vardı. Kalın çizgileriy- le söylemek gerekirse, "Öyleyst, buyrun yangını söndürün" de- mekten öteye yapacakları. soyle- yecekleri kalmamıştı. İşte bu noktada, pazartesi gü- nüTO,hükümeti topluyor, Bakan- lar Kurulu'na başkanlık ediyor. Böylece muhalefet partilerı için sınırlı zamana dayalı "bekleme süresı" başlıyor. Madem ki bece- risine güvenen bir iktidar görev- deydi, aldığı ya da alacağı ön- lemlerle nereye varacağını kamu- oyunun görmesi gerekiyordu Bugün neler olduğu bilıneme- yen önlemlerin uygulamadaki başarısını gözleyecek, somut bı- Öte yandan muhalefet, TÖ ile iktidarın Guneydoğu ve terörle gelen evrede, erken seçimle so- nuçlanan baskıları bir süre gö- ğüslemeyi planladığının da far- kındaydı. Ama muhalefet için bu- günkü aşamada sorun, iktidarın günü geciştirmeye yönelik planı değıl, Güneydoğu'da başarının ölçüsüydü. Başarı konusunda muhalefet fazla umuda kapılmı- yordu. Koşk'te TÖ'nün yüzüne söyle- nen kimı bilgiler iç açıcı nitelik- ten uzaktı Korucuya verilen pa- ra ve merminin büyük ölçüde PKK'ya gıttiğı söyleniyordu. Böl- gede iş yapan müteahhitlere ve- hatta önlenmesi yatıyordu. TSK İçhizmet Yasası'nın 87. maddesi gereğince "vur" diyor, ancak 88. madde, bu yaptırımın dayanakla- rının araştırılacağım öngörüyor- du. Bu nedenle zirveden önce ve sonra, "silaha, silah" formülünün insan hakları ve demokratik ku- rallarla bağdaştırılması koşuluy- la hızla uygulamaya girmesine yanlı olduğunu muhalefet üzeri- ne basa basa söylemişti. Pazartesiyı salıya bağlayan ge- ce, yeni ve önemli bır süreç baş- larken, iç siyaset yeni bir oluşma- nın arıfesindeydı. Hem de pek çok yönden... ABD'li Bakan Yardımcısı: G.Doğu'daki istikrarsızlık kaçakçılara yarıyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Uluslararası narkotik işle- rinden (INM) sorumlu ABD Dı- şişleri Bakan Yardımcısı Melvya Loitsky, Afganistan, Pakistan ve Burma gibi ülkelerde yasadışı ola- rak üretilen eroin ve afyon gibi uyuşturucu maddelerin Türkiye^ ye çoğunlukla Guneydoğu Anado- lu'dan sokulduğunu belinerek "Bu bölgedeki her türlü istikrar- sızlık, uyuşturucu kaçakçılannın işini kolaylaştıracaktır" dedi. Tayland, Hindistan, Laos ve Pa- kistan'ı ziyaret ettikten sonra Türkiye'ye gelerek Dışişleri Ba- kanlığı Emniyet Genel Müdürlü- ğü ve Toprak Mahsulleri Ofisi yet- kilileri ile bir dizi görüşme yapan Melvyn Levitsky, dün bir basın toplantısı düzenledi. Ankara'daki yetkililerle uyuşturucu kaçakçılı- ğının önlenmesine yönelik önlem- ler ve haşhaş üretimi hakkındaki genel politikalar konusunda görüş alışverişinde bulunduğunu kayde- den Levitsky, Türkiye'nin Balkan yolu olarak bilinen uluslararası uyuşturucu kaçakçılıgı hattı üze- rinde bulunmasının bu alandaki işbirliğinin önemini arttırdığına dikkat çekti. Melvyn Levitsky, ABD'nin geleneksel üretici konu- mundaki Türkiye ve Hindistan'- dan büyuk oranda alım yapma politikasının, yeni ureticileri özen- dirmeme amacıyla sürdüruleceği- ni de belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle