22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ E D REFİK DURBAŞ 1 1 ÜMİT K1VANC l 30 NİSAN 1990 YAZDI ~T~ 7~ A JT c MuıuyorAars ta. lnsanlar başka kentlere göç ediyorlaı Kars:Acele satılık şehirKARS — Sabah erkenden yola ' — _ + ^ ;ıktık Artvin'den. Bir yuzü kara xM * " . :^.'^^^X H t a M B l ^ . ^^^t^tttttB rtLT^V^Z^îUt l a S d İ İ t ^ ^ ^ —2— KARS — Sabah erkenden yola çıktık Artvin'den. Bir yuzü kara kayalık, bır yuzu bembeyaz kar al- tındaki dağlan ardımızda bırakıp akşamın dördunde Kars'a girdik Umit Kıvançna. Gözlerimizın ııçunda kehribar kar kristalleri Upuzun bir beyaziıktan ansızın çı- kıp bir kara karanlığın kapısma dayanmanın erişılmez duygusu... Kars, başka turlü nasıl anlatı- labilir? Kars, ilk görenler ıçm bir ana caddeler kenti. Tek ana caddesi yok Kars'ın, birçok ana caddesi var. Insanlar kahvelere çekiimiş buğuhı camlann arkasında siluet- lerı parhyor. Dukkânlârın çoğu kepenklerini indirmiş. Sanki biraz sonra hiçbir canlı işareti kalmaya- cak duygusu yoğunlaşıyor içimiz- de. Butün caddeier birbirine ben- zıyor. Butun caddelerde tek renk karaniık. Ama birden bol ışıklı bir caddeye girıyoruz. Doğu'da bir kent olamaz burası. Bu caddeyi a! bir Avrupa kentinin içine yerleş- tir. Kimse farkma varmaz. "Yan- lışlıkJaBeriinegeimiş olmayaJım" diyorum Ümit'e. Kars'ın dışarıdan gorunuşü bu Bır Avrupa kenti. Ana yol bır ta- rafa, yaya kaldırımında bile iki araba rahatça trafiğe çıkabilir. Ya Kars'ın iç görünumü? Bunu yarın sabah, gündüz gözüyle eo- receğiz. Kars'ın iç görünumü akşamın- dan daha karaniık. Çünku Kars karanlığın bile terk ettiği bir kent. Kars'ta yayımlanan yerel gaze- teler "satılık ev" ilanlarıyla dolu 5 Şubat 1990 tarihli "Serhat Kars" gazetesinde bir ilan: "Satıhk 7 takım ev. Ortakapı Mahallesi, Atatürk Cad. Bahçe Içinde 7 takım ev satılıktır." 6 Şubat 1990 tarihli "Yeni Doğu" gazetesinden: "Çok acele satılık ev. Kaleiei Mahallesi Lok- manbe) Sokak'ta 3 takım ev u>- gun fiyatla acele satılıktır." 6 Şubat 1990 tarihli "Huryurt" gazetesinden: "Satılık arsa. Din Görevlileri Yapı Kooperatifinde- ki su basmanı çıkmış 218 ve 255 nolu arsalar peşin ve uygun fiy«l- la acele satılıktır." Evler tek tek değıl, takım ola- rak, sokak sokak, cadde cadde sa- tıhyor Kars'ta. Butün Kars "sa- tüık" levhalarıyla donatılmış. Atatürk Caddesi'nde bir bakkal dükkânına giriyorum. Bakkal dükkânının yanındaki ev ve arka- sındaki arsa satılık. Niyetim "ev" için pazarlığa girişmek değil sa- tış "niyef'ini öğrenmek. Adnan Gögçe dükkânın sahibi. Ev ve arsa abisinm, o karışıyor- muş. Sobanın başında oturuyo- ruz. Çay söyluyor bize. Dükkân- da muzdan bisküviye kadar her turlu yıyecek var. Biraz sonra biri gıriyor dukkâna. Bir torbaya pi- nnç dolduruyor, şeker, çay. Her şeyi kendi tartıp fiyatını kendi he- saphyor. Adı Kulu Oğul, "Köylü- yum" diyor. Adnan Göğçe'ye alı- nan mallan sadece deftere kaydet- mek kalıyor. Elbet veresiye... Az sonra biri daha geliyor. Emekli tbrahim A\dın. Çaylar ta- zeleniyor. İbrahim Aydın'ın iki oğ- lu var. Biri Bursa'da doktor, biri Çankırı'da. O da her şeyini satıp Kars'tan gitmek istiyor. "Dokuz ay kış burası" diyor Aydın. "Bur- sa'da hiç olmazsa yakacak soru- num olmaz. Burada komüre ver- digim para>la orada gul gibi ee- çinirim." lyısi mi gunduz gözuyle Kars- ın sokaklarına vurmak. Bakalım hal nicedir... Cumhuriyet Caddesi ile Digor Yolu sokağın kesiştiği yerde "Ya- ncı"lann evi. Sahipleri aslen Ri- zeli imış. Ermenilerden kalma bir ev. Şimdj terk edilmiş. Kapısında- kı kılit yaşanmış nice anının uze- nne kapanmış gibi. Kapının uze- rindeki 1887 rakamı yapım tarihi- nı mi gösteriyor? Hulusi Aytekin Caddesi'nde pencereleri kırık, kapısı açık bir ev. Olduğu gibi terk edilmiş. Kar- şısında "Sara" gida pazan. Pazar- lığa gerek yok, ne versen içinde- kılerle birlikte bırakacak sahibi. Cumhuriyet Mahallesi Dekovil Sokak'ta sahipleri satamadığı için terk edilmiş bir dizi ev. Kimi yt- kılmış, kapısı penceresi sökülmüş kımi daha dun terk edilmiş gibi mi? tstasyon Mahallesi 1. tstasyon Caddesi'nde Ruslar tarafmdan ya- pılmış sut fabrikası. 1980'li yılla- ra kadar makine, alet edavatı du- ruyormuş. Sahipleri Istanbul'da. Nestle, bir zamanlar buradan süt tozu alıyormuş. Şimdi viran du- rumda. Evlerin durumu boyle, ya ev sa- kınlerinin? Ayvaı Yallı benzincıde çalışıyor Evh, iki çocuğu var. Yedi kardeş- ler. Kardeşleıirtin altısı lstanbuU da, Bakırkoy'de ış tutmuş. Yallı li- se mezunu. Liseden sonra okuya- mamış, bu yuzden de askere gide- ne kadar hiçbir iş yapmamış. Bir ara Samandıra'da yaptığı kasap- •ık sayılmazsa tabii. Askerden ge- leli beş yıl olmuş. Parası olmadı- ğından karısını kaçırmış. Şımdi benzincıde 400 bin lira alıyor. Se- kız ay kış boyunca üç ton komur yakıyor. Komurun tonu, bir aylı- ğına bedel, yani 400 bin lira. "Yalnız ben degü, patronum da KİMLİK KARTI Vuzolçümu: 18.557 km 2 Nüfus: (1985): İl : 722.431 Kent: 69.293 Ilçeleri: Merkez, Aralık, Ardahan, Arpaçay, Çıldır, Digor, Göle, Hanak, Iğdır, Kâğızman, Posof, Sankamış, Selim, Susuz, Tuzluca. Başhca tanm üriinleri: Buğday, arpa, şekerpancarı, patates, pamuk, et, süt. Başhca sanayi üriinleri: Et ve süt ürünleri, tuğla- kiremit, çimento. gitmek istiyor" diyor Yallı. "Ben de gidecegim, ama tstanbul'uı biı>ükiugiinden korkuyonım. Bu- rada çalışacagım bir fabrika olsa niye gideyim ki... Işim iyi olsa memleketimi niye bırakayım ki... Tren dort giinde, otobus 1 3 gün- degidiyorlstanbula. Birkamyon bir milyona gidhor. De\lel bura- yı gozden çıkaranş, biz degU. Mil- letvekilleri Ugilenmiyor. 1950*11 yü- larda Erzurum, Kars'tan geri idl, ama orayn yatırıın >Bptı devlet, şımdi Kars, Erzurum'dan geri." Daha sonra benzin istasyonu- nun sahibi Tnrga> Erdag ile konu- şuyoruz. Erdağ da göç kervanma katılmak ısteyenlerden. Kars'm iş- lek bir yerinde benzin istasyonu. Erdağ, bir yandan gaz-benzin sa- tıyor, bir yandan dostlarına, ah- baplarına açıktan fatura veriyor vergı ıadesınde kullanılrnak üze- re. "Ne yapsın fukara" diyor "iş >ok, para yok. Belki uç beş kurus • a ^ H vergi iadesiyle birkaç günunü ge- çirir." Turgay Erdağ, kendi soyadını taşıyan benzin istasyonuna 250 milyon lira istiyor. "200 milyon li- ralık demirbaşı var istasyonun" diyor. "Bu paraya bile raayım. Ye- ter ki biri alıcı olsun." Erdağ'a göre belediye başkanı da suçlu bu durumdan, milletve- killeri de. Karslı hiç kimse bir çi- vi çakmak istemiyor. Kars'tan gi- den de bir daha, unutuyor bura- ları. Kars sanayinin geri olduğu 12 ilden biri. Bir organize sanayi böl- gesi var, ama iyi çalışmıyor. Bele- diye metrekaresi beş liradan yer veriyor, fabrika kuracak adama tabiı. Bir de altyapı bedelini isti- yor belediye. Yine de talep yok Küçuk sanayici için de kolaylıklar var. Yurtdışında çalışan işçüer ilk yıllarda yatırım yapmışlar. Ama Kars'ın 1950'de 800 bin olan nüfusu, şimdi 700 binlere inmiş durumda! 1950'den sonra başlayan göç hâlâ sürüyor. Önce devlet terk etmiş Kars'ı, sonra Karslı. Kenti terk eden yalnız yoksullar değil, zenginler de gıdıyor. iki türlü göç var. Bir kısım iş bulamadığından, bir kısımsa rantını daha yükseltmek, elde ettiği sermayeyi çoğaltmak için gidiyor. Kars, Türkıye'de sanayinin geri olduğu 12 ilden biri. bu, 1980 öncesinde sıfıra düşmüş. Karstaş, derı fabrikası olarak ku- rulmuş, sonra yem fabrikasma dö- nüştürulmüş. FUtekin, "Devleön Kars'a sahip çıkmamasından vatandaş kaygı duyuyor. Gövte siyasi neden yok, ekonomik neden var" diyor. Şamil Mustafa Muratoglu Kars Tıcaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesi. Muratoğlu ile sahi- bi bulunduğu "Kafkas" eczane- şınde Kars'ın bugünkü durumunu konuşuyoruz. Muratoğlu, "Sanatsal etkinliği olrnayan bir kent; sineması, tiyat- rosu olmayan bir kent Kars. Sine- malar kapatıldı pasaj yapıldı. Ti- yatrosu vardı, belediye bandosu vardı, şimdi hiçbiri yok. Gelen sa- nat dergileri olduğu gibi geri gi- diyor. Sportif faaliyeUer sıfır. Gencler başıboş" diye başlıyor söze. Kars'ta bir Ihracatçılar Birliği Göçün durması içinKars Belediye Başkanı Selahaltin Filtekin, iki sayfalık bır yazı hazırlamış Kars'tan göç olayı üzerine. Filtekin, t "Kars'tan gociin durdunıltnası, halkımızın refaha kavuşması için aşağıda dokumü vapılan vatırımların gerçekleşmemesi durumunda islifaya hazınm. Sa>ın bakan ve millelvekillerimizin de aynı dıışunceyi paylaşmalannı bekliyorum" diye başlayan yazısında özetle şu önerileri sıralıyor: "1. Gundemde olan proje gereği soz konusu ulusal doğalgaz boru hattının Kars'tan geçirilmesi, 2. Yıllardır süruncemede bulunan Kars Şeker Fabrikası'nın en kısa sürede gerçekleştirilmesi, 3. SSCB ile sınır ticaretinin gerçekleştirilmesi için açılması kararlaştırılan Nahcivan sınır kapısı ile birlikte Çıldır-Aktaş, Posof-Türközu, Akyaka-Doğu kapılarının açılması, 4. Yörenin ticari ve toplumsal yapısını olumlu bir biçimde etkileyeceği inancı ile Iran- Turkiye sınır ticaretinin gelişmesi için gerekli sınır kapılarının bir an önce çoğaltılması. 5. Selim ve Sarıkamış ovasını sulayacak, Kars merkez içme suyunu sağlayacak olan Selim- Baybun barajmın temeiinin atılması ve hızla lamamlanması. 6. Meraların ıslah edilerek yöre hayvancılığının bilimsel bir öze kavuşturulması, buğdayın devletçe sübvansiyonu yapılarak "Kırsal kalkındırma projesi"nin bır an önce uygulamaya konulması, 7. Veteriner Fakültesi'nin yanı sıra Fen-Edebiyat, Ziraat, Hukuk gibi fakültelerin açılması, Serhat Üniversitesi'nin kurulması, 8. Yıllardır yapımı suren Çıldır, Akyaka, Arpaçay baraj projelerinden bölge arazilerinin en iyi şekilde sulanabilmesi için sulama kanallarının acilen bıtirilmesi.." Filtekin, yukarıda belirtilen bu yatınmlar ve benzerleri kısa bir sürede gerçekleştirilmediği takdirde Kars'taki göçün durdurulmasının mümkün olamayacağını vurguluyor. Filtekin'in yaasının sonu ise şöyle: "Kars'ın gercekten sahibi yok ise 'sahipsiz' oldugunu da kamuoyuna vurgulamak için Meclis'te siy^si gnıpları bulunan partilerin milletvekillerini, belediye başkanlannı ve parti »oneticilerini tumden Kars halkı adına isöfaya davet ediyorum." Kars Belediye Başkanı Selahattin Filtekin istifaya hazır. Ya milletvekilleri, - _ , belediye başkanları, parti yöneticileri? Kars, sağhk sorunları bakımından da terk edilmiş bir kent. Hastane yeterli değıl. Tam kapasiteyle çalışamıyor. Oelen doktorlar belli bir süreyi doldurduktan sonra gitmek istiyorlar Orneğın halen bir kulak-burun uzmanı yok. Bir çocuk doktoru var Fızık tedavi uzmanı, psikiyatrist yok. İKI dahıhyeci ve bir ortopedist var Ameliyat olanakları kısıtlı. Bir trafik kazası olsa hastalar Erzurum'a götürülüyor. varmış, kaldırıimış. Binası şimdi kırada. Böylece hayvancılar sahip- sız kalmışlar. Oysa birlik kredi de venyormuş hayvancılara. 1976 yı- ından sonra ihracat durmuş. Bir- lık olmayınca köylü hayvanma alı- « bulamıyor. Araya ahcılar giri- yor. Birlik olsa besici için de iyi olur kanısında Muratoğlu. Muratoğlu'na göre esnafın du- rumu da kötü. Aidatlarını bile ödeyemiyor. Oda'nın 1100 uyesi var. Bu sayı giderek azalıyor. Ay- nca kredi faizleri oldukça yuksek. Sanayi yatırımı diye bir şey vok "Bû Oda olarak Sabanalan, Koçi îfn c a 8 . l r d l k " d i y o r Muratoğlu, "Gelin istediginiz araziyi verelim Etüt için bir kaç adam gönderdi- ler, geldiler bir-iki gece kaldılar, bır sonuç alamadık." Yatınmcılar genellikle iklimi iyi görmüyorlarmış. Bu iklimde han- gı sanayi kurulabilir ki... Kars'a bir de doğa vurmuş sil- lesini... Sözü sırur ticaretine getiriyo- rum. Kapıların açılmasına. Mura- toğlu anlatıyor: "Esnafın blze aksettirdigi bir olay bu. Kars ile Sovyetler Birliği arasında bir ticari anlaşmaya gi- dilse. Araa yasaya gore Sovyetler Birligi ticari mümessilligi Trah- Mn'da kunılmus. Şimdi Karslı es- naf diyor ki 'Ben gittim, Sovyet- ler ile anlaştım, fakat işlemlerimi gidip ta Trabzon'da yapacağını! Gercekten Sovyetler ile ozellikle Azerbaycan ile yakın ilişkide olan luccarlar var. Ama mümessillik Trabzon'da. Kars'U niye bir tica- ri mümessillik kurulmasın?" Muratoğlu'na gore ticaret baş- lasa bır turist canlılığı da olacak. Kars sağhk sorunları bakımııı- dan da terk edilmiş bir kent. Has- tane yeterli değil. Tam kapasitey- le çalışamıyor. Gelen doktorlar belli bir sureyi doldurduktan son- ra göç etmek istiyorlar. Örneğin halen bir kulak-burun uzmanı yok. Bir çocuk doktoru var. Fizik- tedavi uzmanı, psikiyatrist yok. İki dahiliyeci var, bir ortopedist Ameliyat olanaklan kısıtlı. Yalnız- ca apandisit ve fıtık ameliyatı ya- pılabıhyor. Bir trafik kazası olsa hastalar Erzurum'a götürülüyor. Kars'tan gece yaşamı da göç et- mış dunımda. Karaniık iner irunez kepenkler indirilip sokaklar boşa- lıyor. Gorebildiğim kadarıyla iki bırahane var, akşam içki içilecek beş de meyhane: Gelik, Şamdan Yeşılyurt, Manolya ve Yılmaz Otel'in restoranı. Buralarda da ge- ce 10.00'dan sonra masalar top- lanmaya başlıyor. Yeşilyurt Restoran'da Ümit'le akşam yemeği yiyoruz. Yemek arasında masaya bir tabak duma- nı üstunde bır yemek geliyor Umıt bir çatal aldıktan sonra, • Kapat gözlerini ve bunun ne ol- dugunu söyle bakalım" diyor. Gozlerimi kapatıp çatalın ucuy- la aldığım yemeğin tadını duşün- meye başlıyorum. İlk sözum "bu, bir kestane" oluyor. Hayır, kestane değilmiş, bir pa- tates közlemesı bu. Lokantada ara sıcak niyetine veriliyor. tstanbul'- da Kosova Et Lokantası'nda çalı- şan bir garsonun buluşu. Gecenin belli bir saatinde bütun masalara bir tabak dağıtılıyor. Bu patatese "Aybasü" diyorlar. Tohumunu Artvinliler getiriyormuş. Kestane tadında bir patates. Gecelerın bu durgunluğuna karşın gundüzkr oldukça hareket- li Kars'ta. Gerçı sınema ve tıyatro yok, ama her koşebaşında bir vi- deo salonu görmek mıimkun. ör- neğin Kuçükkâzım tşharu boydan boya video salonuyla dolu. Kapı- sında "Çay, kahvaltı, video salonu" yazıh küçuk küçuk duk- kânlar. Içinde 10-12 yaşında ço- cuklar. Kemal Sunal'h, Bnıce Le- e"li filmler. Hem çayıru ıç, hem fıl- mıni seyret. Kars'ta bunca yoksuHuğun ya- nında dikkati çeken bir görünüm de kuyumcuların bol olması. 24 tanesi Kuyumcular Dernegi'ne ka- yıtlı 30'a yakın kuyumcu var. Vedat Gezay 16-17 yıllık bir ku- yumcu. Kuyumcuların çoğunun meslekten gelmedigini söylüyor. Çoğu 1980 oncesi işlerin iyi oldu- ğundan he\eslenmiş bu işe. Ge- zay'a göçün nedenlerini soruyo- rum. "Vatandaş buradan bıkmış, araa devlet de buraya hiçbir şey yapmamış" diye özetliyor görus- lerini ve şövle surduruyor: "Bir sut fabrikası wdı, özelltş- tırdiler. Şeker fabrikasının lemeli yıllar once atıldı. hâlâ bir şe> y*. pılraış degil. Mahalli radyo v^ırh, kapandı. So\\etler'in ticari ataşe- liği vardı, >ok oldu gitü. Bunun yanında işsizlik korkunç bo>utta. Altı ayı kış olan meralekette >*- tandaş nasıl calışsın? 40 derecenm ustunde soguk. Korkunç derece- de unutulmuş, terk edilmiş bir kent Kars." Gezay'a göre Sovyetler'e kom- şu olmak Kars için bir şans, ama bu, şanssızlığa dönüştürulmüş. Aynca burada 5-6 külturden insan yaşıyor. insan mozayiği de canlı. Esnafın işi birbirine bağlı. Bi- rinde iş yoksa öbttrttnde de olmuyor. Hamdi Eroglu beyaz eşya satı- yor. Ama satışları oldukça dur- gun. Beş aydan 13 aya kadar tak- sıt yapabiliyor. Renkli televizyon- dan çok siyah-beyaz televizyon sa- tıyor. ÇUnku halkın parası ancak buna yetıyor. Beyaz eşya Ankara^ dan, halı Istanbul'dan geliyor. Bu > göç olayı hızlandıkça satışlar da aynı oranda durgunluk gösteriyor Satışlar daha çok köylunun urun kaldırma dönemlerinde yoğunluk kazanıyor. Kars'ta beş tane günlük gazete yayımianıyor: Yeni Doğu, Halk, Kahcı Barış için Mucadele, Hur- yurt ve Serhat Kars. tşte kimi gazetelerin başlıklan: Mücadde: Öğretmensiz okulla- rın açılışı devam edıyor. Hüryurt: Azerbaycan'a giren Kızılordu, zehirli gaz kullanmış. Halk: Havalar sertleşti. Yeni Dogu: Orta dereceli okul- larda boş geçen derslerin çaresi aranmalı ve bulunmalı. Serhat Kars: Hasta çok, doktor yok. Ve göçle baglantılı iki baber. Taksıtli indirım devrı de başladı, Kars esnafı mesleği bırakıyor. "Bu hizmetlerin ve vatınmlanır olması halinde vatandaşı Kars't» tutmak için ozendirici tedbir ola- rak dar geliriiden verginin hiç alın- maması, on milyon liraya kadar olan kazançtan çok az vergi alın- ması gerekir. Bir de yalınmıı ku- ruluşlara bazı kolaylıklar saglan- malı ki yatırım vapsınlar. Bunlar olmadığı takdirde goç kaçırulmaz' dır Kars'tan..." Göç Kars'ın hem maddi hem manevi yapısında olumsuz yaralar açmış. Hayvancılık bitmiş, kaşar peyniri yok, balcıbk ölmüş, halı-; cılık da... ; Kuyumculuk yok olan el sanat-' larından. Saraçlık da öyle. Bakır-i cıhk bir zamanlar çok iyiymişj Hatta bir bakırcılar çarşısı bile varmış. O da yok olan sanat-1 lardan. ', Yerel gazetelerde "satılık" ilan- larmın yanında böylesi şıirler de görmek mumkün: "Şehire gelenler ne iş yapacak Vallahi billahi hep aç kalacak Seyfullah Aydın'ı haklı bulacak Kal kaldıgın yerde otur ktrde- şim." Karslı kaldığı yerde kalsın da ne yesın ne içsin? Esnaftan Erol Öza- kın Kars'ta hâlâ soğuk savaşm et- kısinin sürdüğünü belirtiyor. Önce devlet buradan göç etmiş. Bizim de Kars'tan göç etme vaktimız geldi. Ne diyordu Cemal Siireya "Kars" şiirinde. "Nasıl olsa yine bir gün Doneriz bu yollardan geri '< Şenin elinde bir mendil ! Obüründe kuş sesleri" ' Kuş seslerinı bırakarak kara ka- ranlıga bembeyaz bir kar mendi- lıyle terk e>lı>oruz Kars'ı. Yarın: Kastamonu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle