28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 NtSAN 1990**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 VELIEFENDI HIPODROMIPNDAN IÎKRETDAĞLIOĞLU Tacım ve Flaîr bîrincîliğe yakın GÜNÜN PROGRAMI 1. KOŞU: (Açık) C Grubu Araplar (KUM) Saat: 14.30 7.000.000 TL. 1600 M. (65) l.Dostu 60.5 C.Kurt M (80) 2Karayunt 60.5 M.Yiiksel (60) 3Altepe 58 Ali Rıza M (70) 4Orsa 58 Cankılıç (90) S.Taşkın II 58 H.Karataş (100) 6.Göniil II 56.5 Akın (95) T.Mertergiizeli 56.5 Ş.Çelik (Bu koşuda ikili bahis var) (Altepe, Orsa, Mertergiizeli l'nci. Doslu tabda yaparsa B gr. geçer) 2. KOŞU: (Şarth) A Grubu Araplar (ÇİM) Saat: 15.00 7.000.000 TL. 1900 M. (020) (040) (141) (340) (113) (213) (402) (95) (80) (70) (50) (65) (90) (100) l.Ugur LVI 2.Boray 3.Koşanyel 4Sipahi 5Yurdabak 6.Kamer 18 7.Tacım 62.5 62.5 60.5 60.5 53.5 57 57 Ali Rıza Akın Saim Tııtay G.Giilbudak H.Karataş S.Akdı 6 3 7 2 4 5 4 (000) (102) (013) (201) (104) (001) (002) 3. KOŞU: (Şarth) 3 ve Yk. îngilizler (ÇİM) Saat: 15.30 9.000.000 TL. 1900 M. (90) (50) (60) (95) (70) (80) (100) l.New Haio 2Orfin 3Poker D'as 4.Raşomon 5 El Caribe ö.Aykut 7 Zürarutbey 58.5 56.5 56.5 56.5 55 55 55 H.Karataş J.Brown Sedat M Kadir Ekrem M Aykut C.Güvcn (234) (002) (403) (032) (402) (120) (220) (Bu koşuda ikili bahis var) 4. KOŞU: 4 ve Yuk. Îngilizler (ÇİM) Saat: 16.00 8.000.000 TL. 1400 M. (50) (40) (95) (65) (80) (90) (100) (70) (60) l.Dokuzoguz 2.Bambi 3.Aprico( -t.Parisienne 5 Dilge I 6.Good By 7. Disco Girl 8.Ma(ibu 9.Acaba 61 59 58 57 56 54 53 52 48 Dede M.Gökçe Kadir Tınay M.Yiiksel S.Akdı Akın Altunbas K.Mdike (000) (430) (303) (001) (012) (430) (211) (100) (000) (Bu koşuda ikili bahis ve üçlü bahis var) 5. KOŞU: (Şarth) Saat: 16.30 3 Yaşh lngilizler (ÇİM) 7.000.000 TL. 1600 M. (90) (100) (30) (100) (40) (80) (60) (50) 1 Beylerbeyi 2. Koraytay 3.Our Song 4. Snoopy 5.Zorbey 6.Avare 7.Dalida S.Marmella 601 55 55 55 55 53.5 53.5 53.5 S.Akdı M K.Yıldu S.Poyraı Kadir Dede Aykut M.Yüksei Akın KEMAL AKYER 1. Ayak: Pazaı günü dereceii yarışta ikinci olan, salı sabahı Süleyman Akdı ile ters kenter ya- parak beğenimi kazanan Tacım, idman ve form durumuna göre yarışın en şanslı atıdır. Misliciler kuponlarına tek yazabilir. Uğur 56, Boray, Kamer 18 sürprizde. 2. Ayak: Adana'da hazırlamp bir yarış gören, pazar sabahı ga- lobunda iyi görünmemesine rağ- men kalitesiyle Zümrütbey, pa- zartesi sabahı galobunu beğendi- ğim Raşamon ve salı sabahı 40/23 kolay yapan Nev Halo •arasındaki mücadele yarışın bi- rincisini belirleyecektir. Bu kez daha iyi koşacak olan El Caribe siirpriz. 3. Ayak: Izmir'den çok hazır ve formdagelen Dicso Girl, ger- çek bir çim atı olan Apricot çe- tin bir mücadele verecekler. Go- od By ve Dilge 1 sürprizde. 4. Ayak: Uzun bir cedavi dö- nemi sonunda başanlı yarış çıka- ran ve pazariesi sabahı 800 met- re galobunu beğendiğim Snoopy, birinci derecede şanslı. Salı saba- hı 600/36.5 kolay yapan Koray- tay, sert rakibi. Beylerbeyi daha sonra düşünülebilir. 5. Ayak: Ilk yarışında Süley- man Akdı ile yolu üç kez kapan- masına rağmen başarılı bir yarış çıkaran ve pazar günü 1200/1.13.8 yapan Flair günün banko atıdır. Karagülle ve Çılgın daha sonra şans verdiğim isim- ler olup Sa-Sa ve Shakazulu ya- rışın sürpriz atlarıdır. 6. Ayak: Salı sabahı 800/54.5, 600/39.5, 400/25.5 rahat sprin- tisiyie göz dolduran Kurtoğlu, id- man ve form durumuna göre ya- rışın en şanslı atıdır. Alaaddin ve ağır kilosuna rağmen kalitesiyle Varol 1, daha sonra şans verdi- ğim isim olup Hilal 12 ve Damat sürpriz.(130) (-32) <°°°> TAHMİNLER l ) (-) (110) (-) (-0) (Bu koşuda ikili bahis var) 6. KOŞU: (Maiden) -3 Yş. Îngilizler (ÇİM) Saat: 17.05 4.500.000 TL. 1600 M. 1 Central Line 58 J.Brown 10 (-0) 2.Çılgın 58 Mümin 14 (024) 3 Karagülle 58 Ekrem 11 (-34) 4 Mehteran 58 Saim 1 (-4) S.Reha 58 Aykut 12 (000) 6 R.Reef 58 M.Yüksei 6 (—) 7.Sa-Sa 58 K.Yıldız 4 (420) 8Shakazulu 58 Kadir 9 (-4) 9Silverslar II 58 Davut 5 (000) lO.Civelek 54.5 M.Kaya 3 (000) ll.Cocobello 56.5 Y.Taluk 8 (-00) 12.Deborah 56.5 S.Poyraz 15 (~0) U.FIair 56.5 S.Akdı 2 (-0) 14-MeryeB»^. , . 54.5 A.Çilem 7 (000) 15.Yelkut ' " 56.5 U.Bilik 13 (—) (Bu kosnda ikili bahis ve dörtlü bahis var) 7. KOŞU: (Apranti) B Grubu Araplar (KUM) Saat: 17.40 5.5OO.OOO TL. 1400 M. (45) (80) (95) (60) (50) (20) (65) (90) (70) (10) (20) (30) (100) 1. Kosn: F: 6 Gönül 2, PP: 4 Orsa, P: 7 Mertergüzcli, S: 5 Taşkın 2. 2. Koşu: F: 7 Tacım, PP: 1 Uğur 56, P: 6 Kamer 18, S: 2 Bo- ray. 3. Kosu: F: 7 Zümrütbey, PP: 4 Raşamon, P: 1 New Halo, S: 5 El Caribe. 4. Koşn: F: 7 Disco Girl, PP: 3 Apricot, P: 6 Good By, S: 5 Dilge. 5. Koşu: F: 4 Snoopy, PP: 2 Koraytay, P: 1 Beylerbeyi, S: 6 Avare. 6. Koso:F: 13 Flair, PP: 3 Ka- ragülle, P: 2 Çılgın, S: 7 Sa-Sa, S: Shakazulu. 7. Koşu: F: 2 Kurtoğlu, PP: 3 Alaaddin, P: 1 Varol 1, S: 7 Damat. (10) (80) (100) (95) (70) (65) (50) (90) (60) 1.Varol I 2.Kurtoğlu I 3. Alaaddin 4 HBal XII S.Doganbatur 6Yön 7. Damat B.Divane 62 59 56 54 53 51 50 48 Ali Rıza A.Coşkan S.Almaz M.Gökçe Hakan G.Gül İ.Akkılıç E.Yalçın (220) (013) (200) (420) (300) (004) (042) (000) (Bu koşuda ikili bahis ve yeni sıralı üçlii bahis var) ALTILI GANYAN: 2, 3, 4, 5, 6, 7 1a SM « W 17 % « H yM 'M I 1 * 1 • 7 < GALOPLAR 1000 M0 600 56 Uğur Boray Koşanyel Sipahi Yurdabak 18 Kamer Tacım 1.15.5 1.14.6 0.55.0 48.5 41.0 1.08.1 1.06.5 1.09.6 30.5 30.0 33.5 27.0 28.3 26.5 28.0 R R ÇR R R R R Snopy Zorbey Avare Dalida Marbeila 49.2 1.03.0 1.04.4 1.04.0 1.09.0 24.8 26.0 27.6 28.0 27.5 ÇR R Ç Ç R 1000 800 600 400 1000 800 600 400 New Halo Orfin Poker D'as Raşomon El Caribe İcra Zümrütbey 1.05.0 1.02.4 1.05.1 1.06.0 1.04.7 1.06.5 36.5 27.5 25.7 26.6 24.5 26.0 25.6 27.0 ÇR R Ç R ÇR R Ç 1000 800 600 400 Dokuzoğuz Apricot I Dilge Good-By Disco Girl Malıbu Acaba 0.52.0 1.02.6 1.02.1 1.02.5 1.11.0 1.03.5 39.8 25.0 25.5 24.0 R 25.2 25.3 27.0 26.0 R R R HÇ R Ç Central Line Çılgın Karagülle Mehteran Reha Running Reef Sa-Sa Shakazulu 2 Silver Star Civeiek Coccobello Deborah Flair Meryem Yelkut 1.02.0 1.02.2 1.00.7 1.03.9 1.03.0 1.06.3 1.02.0 1.04.5 0.51.0 0.5Z0 0.49.2 1.00.8 1.04.0 39.0 39.0 39.0 0.49.2 25.0 25.6 25.0 25.5 25.5 26.2 26.0 24.8 25.5 25.5 26.0 25.0 25.0 27.1 24.8 HÇ Ç HÇ R R ç HÇ R ç R ç R R Ç Ç 1000 800 600 400 1000 800 600 400 1 Beylerbeyi Koraytay Our Song 1.01.5 1.02.0 1.01.5 25.0 24.5 24.0 Ç HR R I Varol 1 Kurtoğlu Alaaddin 12 Hilal Doganbatur Yön Damat Divane 0.53.8 1.09.0 1.08.0 0.56.0 0.56.5 1.10.0 1.10.5 27.5 27.5 28.0 28.0 28.0 27.5 30.0 29.2 ÇR R Ç Ç R Ç ç R 'Demokrasi dersleri sürecek' (Baftarafi 1. Sayfada) ilgili "en önemli konuların TBMM'de göriişülmesi engeUenir- ken, kürsiiye çıkarak, 'Meclisin üstünlüğünden' söz etmenin yanltşlıgım" vurguladı. Baykal, "İktidara her fırsatta demokrasi dersi vermeye devam edecegiz. Çünkii demokrasi süreldi egitim işi" diye konuştu. Baykal'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: "— Diinkii (önceki giin) konuş- malar ardından, iktidar çevreleri bazı eleştirilerde bulundular. 23 Nisan'ın 'siyaset aracı' yapıldığı- m öne sürdüJer. Bu durum Başba- kan tarafından da dile getlrildi. Si- zin bu konuya yakbşımınız nasıl? BAYKAL — Dünkü 23 Nisan törenlerinde, önemli siyasal tartış- malar yapıldı. Bu tartışmalarla il- gili yakınmalar da oldu. Niçin 23 Nisan törenlerinde ülkenin siyasal sorunları tartışılıyor, yabancıların yanında ayıp olmuyor mu, bay- ram konuşmaları yerine böyle ko- nuşmalann yapılmasını yadırga- dık diyenler. ortaya çıktı. Bu ko- nudaki değerlendirmemi ben de ifade etmek isterim tabii. Önemli siyasal sorunlann tar- tışıldığı bir 23 Nisan yaşadık. Ama Türkiye'de ulusal egemen- lik açısından üzüntü verici olay- lar yaşanıyor. Meclis üstünlüğü il- kesi zaafa uğratılırken, bir ulusal egemenlik günü kutlamalannda hiç olmazsa muhaiefet sözcülerir nin bu konulara değinmemiş ol- ması Türkiye'de ulusal egemenlik duyarlılığını herkesin yitirdiğini ortaya koyardı. Asıl o zaman üzül- mek, Türkiye'de demokrasinin du- rumuna o zaman acımak gerekir- di. Ne mutlu ki öyle olmamıştır. Muhaiefet partileri iktidann içine girdiği duyarsızlığın karşısında ulusal egemenlik kavramına sahip çıkmışlardır. 'Güneydoğu kararnamesinin' TBMM Genel Kurulu'na indiril- memesi ile tartışmalar yogunlas- tı. Ve son olarak da TBMM Bas- kanı Kaya Erdem de katıldı. BAYKAL — Bu sorunu muha- iefet gündeme getirmiştir. Ulusal egemenlik gününde bu manzara dile getirilmiştir. Ama sadece mu- haiefet mi? Meclis Başkanı da dile getirmiştir. Anavatan Partisi'nden seçilmiş bir Meclis Başkanı da o da imalı, dokundurmalı konuşmalar yapma gereği duymuştur. — Bu tarüşmalann iktidara bir 'demokrasi dersi' oldnğu yortım- lan da vrnr.. BAYKAL — Tkbii, her fırsatta bunu yapacağız. Bu konudaki gö- revimizi sürekli yapmaya devam edeceğiz. Çünkü demokrasi sürek- li bir eğitim işi. SHP Genel Sekreteri ve Genel Başkanvekili Deniz Baykal, dün 23 Nisan törenleri nedeniyle Tür- kiye'de bulunan 32 yabana parla- menteri kabul ederken, Türkiye1 de 1991'in ilk yarışında bir erken genel seçim olabileceğini söyledi. Baykal, 1991 yılında ANAP Büyük Kongresi'nin toplanması- nın ardından, Türkiye'nin siyasi konjonktüründe bazı değişiklıkle- rin gündeme gelebileceğini dile ge- tirdi. Güçlü Hükümet Gereği... (Baştarafı 1. Sayfada) aldığı anımsanırsa, bu tür değerlendirmele- rin avutucu bile olamayacağı ortaya çıkar. Bundan 70-80 yıl önce, bir dünya savaşı koşullarında, acı, trajik olaylann yaşandığı bir tarihsel gerçektir. Bu açıdan Türkiye Cum- huriyeti, tarihle hesaplaşma konusunda her- hangi bir rahatsızlık duyacak değildir. Bilim- sel ve nesnel ölçütler çerçevesinde yapıla- cak araştırmalar sonunda, geçmişinden ken- di payına düşeni kabul etme büyüklüğünü gösterecek tarihsel bilinç ve olgunluğa sa- hip bir ülkedir Türkiye. Ancak bu konuda, Amerikan Kongresi de Beyaz Saray da bizim adımıza tarihe not dü- şecek makamlar değildirler, olamazlar da. Başkan Bush, tarihi gerçekleri saptırarak, iç ve dış polıtikada kendi siyasal çıkartarına alet etme çabası içindedır. Buna hakkı yoktur. Başkan Bush'un gerek insanlığa karşı suç deyimini kullanmış olması, gerekse tarih ola- rak 1915-1923 dönemini belirtmesi, "Erme- ni milliyetçiliği"n\ canlandıncı bir gelişme sa- yılmalıdır. Bu durum, Türkiye'nin toprak bü- tünlüğüne dönük kimi hevesleri de körükle- yecektir. Özellikle Kafkasya'da, Sovyet Ermenista- nı'ndaki milliyetçi hava göz önünde tutulur- sa, Amerikan yönetiminin 24 Nisan Mesajı daha bir anlam kazanabilir. VVashington'un müttefiklikle hiçbir ilgisi ol- mayan, dostlukla kesin bağdaşmayan bu tu- tumu karşısında ne yapılabilir? Kamuoyunu harekete geçirmek... Toplu- mun çok değişik kesimlerinin katılımıyla yur- dun dört bir köşesinde büyük gösteriler dü- zenlemek... Konuyu Meclis'e getirip, iktida- rıyla muhalefetiyle bir yandan tepki koymak, öte yandan dış politikaya ilişkin seçenekleri tartışmak... Amerikan yardımını râddetmek... Derhal Bakanlar Kurulu'nu toplayıp, İnciriik'- teki Amerikan üssünün kapatıldığını açıkla- mak... Ankara'da bunları yapabilecek güçte ve karartılıkta bir siyasal iktidar ne yazık ki yok. Onun için günlük deyişle, suya sabuna pek dokunmayan bir Cumhurbaşkanlığı açıkla- masıyla durum geçiştirilmek istenmiştir. Başkan Bush'un bu türden bir açıklama- st kuşkusuz dünyanın sonu değildir. Türki- ye, haysiyetini ve variığını korumasını bile- cektir. Ancak bugün, olağanüstü önemli bir dö- nemeçte bulunuyor ülkemiz. Avrupa'da ve dünyada dengeler büyük bir hızla degişir- ken, Türkiye, tç ve dış politikada kilitlenmek- te. O yüzden, Ankara'da güçlü bir hüküme- te gereksinim var. Şanssızlığımız bu nûkta- da düğümleniyor. Demirel: Ozal başkanlık yapıyor ANKARA (Cnmhviyet Böro- SD) — DYP Genel Başkanı Süky- man Demirel, Cumhurbaşkanı Targut özal'ın fıili başkanlık sis- temi uyguladığmı belirterek "En lasa sürede seçime gidUmeUdir" dedi. Demirel, yabana parlamenter- leri dün DYP TBMM gnıp top- lantı salonunda kabul etti. Demirel, SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'm özel gündemli TBMM Genel Kurul toplantısın- da yaptığı ve hanedan ile Evren elestirileri yer alan konuşması ile ilgili bir sonıya ise şu yanıtı verdi: "Onlar toplumun büyük kesi- minin söylediği ve destekledigi şeylerdir. Bunlar bir parri görüşü degiidir. Herkesin paylaştıgı gö- röşlerdir. Bugün Sayın Özal, hü- kümetin yetkilerini kullanmakta- dır. Oysa birim sistemimizde cum- hurbaşkanı sonımsuzdur. Sorura- lu olması gereken hükümettir. Bizde başkanlık sistemi yoktur. Ama Sajın Özal, hükümetin yet- kilerini kullanarak. fiilen başkan- lık sistemi uygulamaktadır." Demirel, yabancı parlamenter- lerin Güneydoğu olayları konu- sundaki sorusunu yamtlarken de bir grubun bu yörede asker, sivil, kadın, çocuk demeden insanları öldürdüğünü belirtti. Demirel, erken scçim konusun- da yöneltilen bir sonıyu yanıtlar- ken ise yeniden seçilemeyecek in- sanlann erken seçim karan verme- lerinin zorluğuna dikkat çekerek "Parlamentolann erken seçim ka- ran almalan zordur. Ama Türki- ye'nin şiddetli bir şekilde seçime ihtiyaa vardır. Eliraizde karauo- yunun basiusı dışında yapacagı- mız bir şey yok. Biz halkla birlik- le muhaiefet etmeye devam edece- ğiz. Fazla duramaz seçime giderier" diye konuştu. Demirel, bir başka soru üzeri- ne de Türkiye'de bugün işkence ol- madığını bildirdi ve "Işkeoce as- keri rejim döneminde vardı. Biz bir açık loplumuz. Basın ve mu- halefel varken işkence yaptlabile- cegini düşiineniyornra. Ejer ya- pılırsa bundan yönetim soramlu olur. Bunun da peşine düşer or- taya çıkannz" dedi. Dtişünce (Baftarafi I. Sayfada) lantıya, konuyu getirmesi bekle- niyor. Adalet Bakanlığı'nca yak- laşık bir ay kadar önce hazırlana- rak Başbakan Akbulut'a iletilen ve TCK'nın bu üç maddesinde de- ğişiklıkler öngören alternatifli metnin, Bakanlar Kurulu'nun gündemine getiriieceği kaydedil- di. Bakanlar Kurulu, bayram ta- tili öncesinde yaptıgı son toplan- tısında da konuyu genel hatlany- la 4.5 saat kadar ele almış, ancak bir sonuca bağlayamamıştı. GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfadu) ABD Başkanı Bush, Ermeni soykırımı savlarını destekle- yen bir açıklama yaptı. Bu açıklamaya karşı Türkiye Cum- huriyeti Devleti'nin gereken yanıtı vermesi gerekirdi. Bu yanıt verilmedi. Bu yanıtın doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı Özal ta- rafından verilmesi gerekirdi. Neden? Çünkü, Anayasamıza göre "Cumhurbaşkanı devletin ba- şı"du. Bush'a gereken yanıtın da "devletin başı" olan ve bu görevi nedeniyle "Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin birliğini" temsil eden Cumhurbaşkam'nın kendisi tarafından verilmesi gerekir. Bush'un açıklaması ASALA ve PKK terörüne yeşil ışık ya- kıcı; dolayısryla da toprak bütünlüğümüze yönelen yeni sal- dırıların da habercisi olabilir. Anayasaya göre "devletin başı" olan ve bu görevi nede- niyle "7C ve Türk birliğini temsil" eden Cumhurbaşkanı, böy- lesine duyarlı ve önemli bir olayda, sözcüsü aracılığı ile yap- tığı, "iyi bir gelişme gösteren Türk-ABD ilişkilerine ters dü- sen bu açıklamanın milletimiz tarafından da esefle karşıla- nacağı kuşkusuzdur" gibisinden açıklamalarla yetinemez. Cumhurbaşkam'nın, ABD Başkanı'na ulusal bilinci yan- sıtan bir mektup yazması, bu mektupta ülkemizdeki ABD tesislerinde gereken önlemlerin alınacağını açık ve net bi- çimde vurgulaması, cumhurbaşkanlığının görev ve yetkile- rinden doğan kaçınılmaz görevdir. "Devlet" ve "milli birlik" işte bu günler için gereklidir. • * • SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'm TBMM'de 23 Ni- san töreninde yaptığı konuşma gerçekten "günün anlam ve önemine" uygun "dört dörtlük" bir konuşmaydı. Baykal, "Askeri zafer, TBMM'ye rağmen değil, TBMM sa- yesinde gerçekleşmiştir. Ordu siyasete yön vermemiştir. Si- yaset orduya yön vermiştir" derken hem bir gerçeği açıklı- yor hem ulusal kurtuluş ideolojisinin siyasal modelini tanım- lıyordu. TBMM'nin ilk bildirgelerinden birinde bu ideoloji ve amaç söyle tanımlanmıştı: — TBMM, milletin hayat ve istiklaline suikasteden emper- yalist ve kapitalist düşmanların tecavüzatına karşı müdafaa ve bu maksada münafi hareket edenleri tedip azmiyle mü- esses bir orduya sahiptir. Emir ve kumanda selahiyeti, TBMM'nin şahsiyeti maneviyesindedir... İlk Meclisin siyasal modeli budur. Atatürk, Yunus Nadi ile söyleşisinde bu modelin amacı- nı şöyle açıklar: — ... Bence meclis nazariye değildir, hakikattır ve haki- katlann en büyüğüdür. Evvela Meclis, sonra ordu Nadi Bey. Orduyu yapacak millet ve onun yerine Meclistir... Ordu ve millet bütünlüğünün formütü de işte bu siyasal model ve işte bu ideolojide yatmaktadır. "Kuvayı Milliye" de bu demektir. Kurtuluş Savaşı'nı yöneten, emperyalizme ve kapitaliz- me karşı silahla savaş veren. devlet ve ordu kuran ilk TBMM'nin bilincinde miyiz? Öltim orucu 20. gününde (Baftarafi 1. Sayfada) ması için mayıs ayı icinde Içişleri lanlan tarih affetmeyecektir" de- Bakanlığı'na yapılacak başvuruy- di. la ilgili hazırhkların sürdüğü bil- Istanbul'da önceki gün gözaltı- dirildi. TBKP yönetiminin parti na alınan 53 kişiden 22'si dün kurucularını belirlemek amacıyla DGM'ye çıkartıldı. Gözaltındaki 26 kişi de bugün DGM'ye çıkar- tılacak. Kutlu ve Sargın için tz- mir'de imza toplarken gözaltına almanların tümü dün serbest bı- rakıldı. Aliağa ve Salihli'de Kut- lu ve Sargın'la dayanışma eylem- lerine katılan toplam 17 kişi göz- altına alındı. Kutlu ve Sargın'ın avukatların- dan Veii Devedogla önceki gün Adalet Bakanı Oltan Sunguıiu'ya bir telgraf çekerek "Her törlü vaz- geçirme çabalanmız maalesef ba- şansız kaldı. Oysa yaşlan ve yıp- ranmış saglıklanyla kurtanlmala- n için yann bile çok geç olabilir. Biitiin içtenliğimle belirtmeliyim ki bir çare bnlunmazsa ölecekler- dir. Bunu kesinlikle bilesiniz. Ta- rih ve toplum karşısında şahsını- zı böylesi bir sorumluluktan sa- kınmak isterim. Adalet Bakanı olarak ve dürüstlüğünüze ve ya- kınlıgınıza da güvenerek size baş- vunıyonım: Bakanlar Kurulu'nda gönişülmekte oldugu bildirilen 141, 142 ve 163 tasansının bay- ramdan sonra Meclise sokedile- cegi yolunda hükümet adına ya- pılacak bir açıklama, vazgeçirme çabaianraıza katkı saglayabilir ve belki ha\atlannı kurtarabiiir. De- rin üzuntulerle acele yardımınızı rica ediyorum" dedi. Adalet Bakanı Snngurlu da k o nuyla ilgili sorulan yanıtlarken, "Ben Bakanlar Kurnlu iradesini ipotek altına alacak bir beyanda b.ilunamam. Yapım buna mnsait değildir. Belki de Bakanlar Kuru- lu'nda göriişülecek. Ancak Ba- kanlar Kurulu adına böyle bir ipo- tek beyanında bulunamam" görü- şünü savundu. Kutlu ve Sargın kurucu TBKP'nin yasal olarak kurul- iller ve ilçeler düzeyinde "knnıciı olma secimleri"ni başlattığı öğ- renildi. Ankara Merkez Kapalı Cezae- vi'nde ölüm orucunu sürdüren Kutlu ve Sargın'ın da Içişleri Ba- kanlığı'na verilecek TBKP'nin ku- ruluş bildirgesinde kurucu üye olarak yer alacaklan belirtildi. Bu amaçla cumhuriyet savcıhğından gereken *sabıka kaydı' ile noterden onaylı nüfus cüzdanı suretini TBKP Merkez Yönetirai'ne ilettiler. Kutlu ve Sargın'ın dışında TBKP'nin yasal kuruculan arasın- da Erdal Talu. Znlfü Dicleli, Toy- gun Eraslan, Adnan Sel, Yüksel Selek, Zakary'a Mildanoglu, Yn- suf Kıtıki, Haluk Tan Ipekçi, Ra- sim Öz, Şababettin Bakırsan, td- ris Erdinç, Mehmet Bozışık, Ra- sih Nuri Ileri, M. Ali Yalçınkaya, Vedat Pekel, Hasan Basri Babalı, Şeref Yıldız'ın "merkezden kurucular" arasında yer alacaklan belirtildi. tstanbul'da da partinin kuruculan olacaklar seçimlerle belirleniyor. tstanbul'da ilk belir- lenen kurucular şunlar: Yalçın Ergündogan, Ahmet Si- pahi, Hüseyin Çakır, Necmi De- mirci, M. Ali Evcit, lsmel Erol, Aynur Hayrnllahoglu. TBKP'nin kuruluş bildirgesin- de seçilen ve merkezden belirlenen 50*ye yakan kurucu olacak. Açhk grevleri Kutlu ve Sargın'ın "ölüm onı- cn"na destek vprmek amaayla ts- kenderan, Adana, Eskişehir, Sa- lihli, Bursa, Izmır, Milas, Muğla, Dikili, Kocaeli, Tarsus, Dıyarba- kır ve Istanbol'da başlatılan açhk grevleri sürüyor. Sosyalist Parti Ankara tl Örgütü üyeleri de Kul- lu ve Sargın'a destek vermek ama- İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYT cıyla diln açhk grevine başladılar. Aliağa'da açhk grevine başlayıp imza kampanyası açmak isteyen dokuz kişi ile Salihli'de açlık grev- lerine destek veren sekiz kişi göz- altına alındı. Bursa'da "Kutlu-Sargınia Da- yanışma Komitesi" oluşturuldu. SHP, RP, SP ve YP Bursa il baş- kanlan, dün ortak bir açıklama yaparak Kutlu ve Sargın'ın derhal serbest bırakılmasını istediler. TBKP ve Aybar TBKP Merkez Yönetimi'nin dün yaptığı açıklamada "Cam- hurbaşkam, başbakan, hükimet üyeleri, siyasi partiler ve paria- menlo üyeleri ile kamuoynna sesleniyornz" denilerek "Sorun Türkiye'nin geleceginin somnn- dur. Türkiye'nin cağdaş bir top- lum olarak yenilenen dünyadaki onuriu yerini ahnasını isteyen her- kes çözüm istemekirdir. Hükümet komünist partinin üzerindeki ya- sagın kaldınlacağı, Kutlu ve Sar- gın'ın serbest bırakılacağı yolun- da kamuoyuna açıklama yapraa- lıdır. tnandına bir açıklama yap- malıdır. Hemen şimdi. Yann çok geç olacakbr" görüşü dile getiril- di. Mehmet Ali Aybar da Cumhur- başkanı Turgut Ozal'a bir telgraf çekti. Aybar telgrafında, "De- mokratik bir ülke oldugu iddia edilen Türkiye'de tek parti rejimi döneminin faşist ttalya'dan aldı- ğı ceza yasası yüriirlüktedir. Bu çeUşki bemen ortadan kaldınlma- hdır ve bnnun somut ilk adımı, öföm oruçlannın bugün 19. günii- ne basan Sargınia Kutlu'nun der- hal serbest bırakılarak olraderinin engellenmesi olmalıdır. Biz bara- dan Sayın Özal'ı bu insaniık gö- revini yerine getirmeye çagınyo- ruz. Nihat ve Haydar'ın ölmeleri- ne kayıtsız kalanlan tarih affetmeyecektir" dedi. Yurtdışından destek Mayışta DGM'de yargılanacak olan Kutlu - Sargın'ın duruşma- sını izlemek ve TBKP liderlerinin eylemine destek vermek amacıy- la, Fransa'dan bir uçak dolusu parlamenter, insan hakları örgüt- leri temsilcileri ve hukukçulann duruşma öncesi Ankara'ya gele- cekleri bildirildi. ANKA'nın habe- rine göre duruşmaya geleceklerin sayısının fazla olması üzerine özel bir uçak tutuldu. Ingiltere Işçi Sendikaları Kon- federasyonu (TUC) Genel Sekre- teri Norman Willis, Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği'nden 9 mil- yon Ingiliz işçisini temsilen Kut- lu ve Sargın'ın derhal serbest bı- rakılmasını istedi. Kutlu ve Sargın'ın serbest bıra- kılmalannı isteyen 158 Yunanlı milletvekilinin dilekçesi dün Ati- na'daki T.C. Büyükelçiliği'ne ile- tildi. Büytjkelçi Gündüz Aktan'ı ziyaret eden 3 kişilik bir Yunanlı parlamenter heyeti, büyükelçiye, Yunan Parlamentosu'nda Kutlu - Sargın olayına duyulan ilginin bü- yük olduğunu ve iki siyasi liderin bir an önce serbest kalması gerek- tiğini duyurdular. Aralarında eski Kültür Bakanı ve PASOK Milletvekili Melina Mercouri'nin de bulunduğu heyet, Tûrkiye'deki insan hakJan ihlalleri ve demokratik ilkelerin işlerliğin- den söz edince Büyükelçi Aktan'ın da kendilerine Yunanistan'daki Müslüman Türk azınlığa karşı uy- gulanan insan hakları ihlallerini hatırlattı^ı bildiriliyor. 15 tutuklama Bu arada Istanbul'daki Sosya- list Parti il binasında yapılan aç- hk grevine destek vermek amaay- la önceki gün yaklaşık 30 araçiik birkonvoyla Kartal'dan Laleli'ye gelen ve daha sonra gözaltına alı- nan 53 kişiden 5 avukatın bu sa- bah serbest bırakılmasının ardın- dan 22 kişi dün akşam Istan- bul DGM'de sorulandı. Dün ge- ce sorgulanan 22 kişiden 15'i tu- tuklandı. 7 kişi ise tutuksuz yar- gılanmak üzere serbest bırakıldı. Tutuklananlann adlan şöyle: Se- lim Kara, Baytekin Kara, Ertuğ- rul Savtekin, Hasan Basri Baba- lı, fsmail Yetişen. Ahmet Felek, Turan Yıldınm, Sevil Kap. Münev- ver Ak, Kemal Parlak. Güzide Ül- kü Taşır, Hakan Koç, Ali Ertan Köymen, Güzel Taşdere, Emzade Şimşek. Öte yandan uçurtma şen- liğinden gözaltına alınan Mehmet Koç, Ahmet Bekci ve Bilal Özde- mir de tutuksuz y-argılanmak üze- re serbest bırakıldılar. BAŞKENTTEN AHMET TAN (Baştarafı 1. Sayfada) egemenliğın halk iradesryle bü- tünleştiğini belirten oku nereye gönderdiği tartışılıyor. Türk siyasal yaşamı artık her gün üretilen yeni senaryolara yö- neliyor. Halk desteğinden yok- sun ANAP iktidarı, ayakta kalma- nın, hiç olmazsa bir yıl daha hü- kümet olanaklanndan yararlan- manın, matematiksel varsayım- larla erken seçime yanaşmama- nın sancısını çekiyor. Kaya Erdem ne demek istedi, verdiği mesaj kimleri hedef- liyordu? İşte bu tür yorumlar yapılırken. ANAP içinde değişik görüşler gündeme geliyor. Senaryo üre- tenler, "kim ne demiş" sorusu- nu bir kenara itip genel başkan arayışma yenilikler getiriyor. Üretilen senaryolardan bir ta- nesi şöyle: — Sayın Ozal, Yıldınm Akbu- lut'tan desteğini çekmiş. Şimdi Çankaya'mn yıldızı Cengiz Tun- cer. 1991'in ocak ayında yapıla- cak kongrede genel başkanlığa Cengiz Tuncer getirilecek... Oysa Ekrem Pakdemirli, ANAP Genel Baskanlığı'na aday olacağını üç gûn önce Manisa'- ya yaptığı ziyaret sırasında yakın çevresine açıklıyor. Pakdemirli, milletvekili olarak geldiği Manisa'da devlet toreniy- le karşılanıyor. Vali, emniyet mü- dürü, il jandarma komutanı, da- ire müdürleri özel makam otola- rıyla Pakdemiıii'yi karşılamaya gidiyoıiar. Manisa Milletvekili Pakdemir- li, ANAP il örgütü tarafından omuzlara alınıyor. Pakdemirli bü- yük ilgi görüyor, gözleri ya- şanyor: — Başbakan Pakdemirli... Pakdemirli Başbakan... Mevlana Gazinosu'ndaki iftar sofrasına 600 kişi katılıyor. "Pak- demirti Başbakan" diye salon in- liyor. Pakdemirli Hoca, tam bu sırada ANAP İl Başkanı Ersan Atılgan'a dönüyor: — Aman fazla tezahürat yapıl- masın. Baksana bizim Hasan'ın başına gelenlere... Ersan Atılgan bir işaret çakı- yor da gösteri bitiyor... ANAP içindeki senaryolan an- latan milletvekiline sorduk: — Sizce Ekrem Pakdemirli ge- nel başkanlığa adaylığını koyma- yacak mı? Bir süre sustu. Sonra, "Ama önemli olan Çankaya'mn havası" deyip ekjedi: — Ekrem Pakdemirli ben ada- yım diye ortaya çıkamaz. önce yeşil ışık bekler. Şu anda böyle bir ışık yakılmadı kendisine. Ka- dim dostları Hüsnü Doğan ve Yusuf Bozkurt Özal aday ol' derlerse otur, demezlerse olmaz... ANAP milletvekili senaryonun finalini şöyle noktalryor: — Cengiz Tuncer, genel baş- kanlığa adaylığını koyduruıiarsa Pakdemirli ve Keçeciler'e de ge- nel başkan yardımcılığı verilir. İkisi de böylece başbakan yar- dımcısı olur. Hasan Celal Güzel ve Mesut Yılmaz'ın da defterieri dürülür... Cumhurbaşkanı Turgut özal ve Başbakan Yıldınm Akbulut, Gelibolu çıkarmasının 75. yıl tö- renlerine katılmak için Çanakka- le'ye gittiler. Ingiltere Başbaka- nı Margaret Thatcher da İstan- bul'a, oradan helikopterle Ça- nakkale'ye geçecek. Gelibolu'da da bir protokol kri- zi yaşanır mı? Ama asıl olan Cumhurbaşka- nı Özal'ın Başbakan Akbulut'a hâlâ destek vermesi. Akbulut bayramı Didim'de geçirecek. Özal, bayramda yatla Didim'e gelecek ve yat limanının temeli- ni atacak. Yani özal, Akbulut'u tutuyor. Onu hiç yalnız bırakmıyor. Geli- bolu'da da beraber. Didim'de de beraber. Ama senaryolar hiç brtmtyor. (Baftarafi 1. Sayfada) Yeni oruç açmış, ama perde ar- kasında bir yer kapamamış ko- nuklar, garsonlann taşıdıklan tep- silere el uzatırken birden bire "eaT oluyorlardı. Çünkü tepsilerde cin- tonikler, buzlu sodalı viskiler, ra- kıiar vardı. 35 ülkeden gelen konuk parla- menterler arasında Müslüman olanlar iftar vakti içkili resepsiyo- na biraz şaşırmışlardı. Hıristiyan dunyasının parlamento temsilcileri ise garsonlann içki tepsilerini "la- iklik mesajı" olarak niteler gi- biydiler. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı resmi kabulünde "ulusal egemenliğin" temsilcisi olan mil- letvekilleri değil, çocuklar çoğun- lukta idiler. Çocuklar salonun bir köşesinde demokrasi ve fazilet şarkıları söylerken, Kaya Erdem ve eşi Sevil Hanım Başbakan ve eşi Samia Hanım'a "hoşgeldiniz" diyordu. Başbakan ile bir anda bunın buruna kaldık. Akbulut, iftar saatini kaçırdığı ve perde arkasındaki iftar sofra- sından da habersiz olduğu için, çevresini saran garsonlann kuru köfte tepsilerinden birisine uzan- dı. Aynı anda flaşlar patlamaya başladı. Kürdana sapladığı köfte Akbulut'un elinde öyle kala kal- dı. "Foto muhabirleri artık çekmezter" diye düşünmüş olacak ki köfteyi agzma götürürken, ye- niden flaş fırtınası patlak verdi. Kürdanı dudağına saplamaya ra- mak kalan Başbakan çok kızdı. Köfte bogazında düğümleniyor gi- bi olurken, "fesuphanallah" to- nunda şöyle çıkıştı: "Neredeyse dişlerimin de resmi- ni çekeceksiniz. Ne oluyorsupuz, ^arada ikram edilen bir seye uzan- dık. Yapmayın çocuklar.. Bu ka- dan da olmaz." Gerçekten de gazeteciler, hayat- lannda ilk kez köfte yiyen bir Baş- bakan görüyormuş heyecanı ile davranıyorlardı. Akbulut'u havadan çıkarmak üzere "Efendim, tatili nerede ya- pacaksınız?" diye sordum. Tatil sorusu Başbakanı se- vindirdi. Hem, "çok zararsız bir soru" idi, hem de tatili konuşmak şu şeytanın belası flaşlardan çok fe- rahlatıcı idi. Akbulut'lar Didim'e gidecek- lermiş. Didim'de milletvekillerince yap- tırılan ve anahtarları bir süre ön- ce teslim edilen yazlıklannı ilk kez Başbakan olduktan sonra göre- ceklermiş. özal'ın gideceği Antalya Ke- mer'i ni>'e düşünmediğini sordum. Gülmekle yetindi. Güldüğünü göriince, 141, 142 ve 163. maddeler konusunda bir so- ru yöneltti arkanuzda duran bir mesiektaş. Akbulut, "Durun bakalım. O konuda çalışmalarımız var. Bakacağız" demekle yetindi. Başbakan muhalefetin 23 Nisan TBMM özel oturumunda iç poli- tika konulanru gündeme getirme- sine çok kızmıştı. Kızgınlığını alır düşüncesiyle, "Efendim, salonda çok sayıda ya- bancı parlamenter vardı. Seoegal- den Singapur'a bu konuklar için 413 sayılı kanun gücündeki karar- namenin sizin dediğiniz gibi tem- cit pilavı yanı yoktu. İlk kez ön- lerine konulan bir pilavdı. Bu ba- kımdan onlar ilgi ile izlemiş ola- bUirier. Belki de muhaiefet konuk- lar için böyle bir konuşma prog- ramı uyguladı dedim." Akbulut, "Olmaz, bu konular, böyle bir günde, hele de bir bay- ram gününde. Muhalefetin yapö- ğı anlaşıiır bir şey degil" dedikten sonra ekledi: Çünkü, bu sözle- ri her gün zaten söylüyorlar. Akbulut'un sözlerini daha an- lamlandırması için sorduk: "Yani, efendim, muhaiefet böy- lece kendileri için her gün bayram mesajı mı vermek istedi?" Akbulut, bu soruda "tozak" kokusu aldı. "Yoo.. Onu söyleyemem..'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle