28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/12 EKONOMİ 25 NÎSAN 1990 Tannı ilacı ithalatı • ANKARA (ANKA) — Turkiye geçen yıl dezenfekte edici madde ve haşarat oldurücüler için 46 milyon 571 bin dolarlık ithalat yaptı. Hazine ve Dış Ticaret Musteşarhğı verilerine gore ithal edilen haşarat oldurucu ve dezenfekte edicinin miktan ise 7 bin 828 ton duzeyinde bulunuyor. Söz konusu maddeler için 1987'de yapılan ithalat 43 milyon 397 bin dolar, 1988'de gerçekleştirilen ithalat da 45 milyon 576 bin dolar olmuştu. 1987'de yapılan ithalatın miktan 6 bin 215 ton, 1988'dekinin ise 8 bin 530 ton duzeyinde gerçekleşmişti. Hayvancılığa çözüm • ERZURUM (AA) — Erzurum Ataturk Üniversitesı Ziraat Fakültesi oğretim üyelerinden Prof. Dr. Ayhan Aksoy, Doğu Anadolu Bölgesi'nde hayvancıhkla ilgili sorunların buyudiığunu, acil önlemler alınmaması halinde et ve sût uretiminde önemli düşüşler olacağını soyledı. Doğu Anadolu Bölgesi'nde 20 milyon küçuk ve büyukbaş hayvan bulunduğunu belirten Prof. Dr. Aksoy, verimsiz hayvan sayısının azaltılması gerektiğini kaydetti. Hayvancıhkla ilgili problemlerin ve yem fiyatlarındaki artışın et fiyatlanna doğrudan yansıdığını bildiren Aksoy, şunlan söyledi: "Önlem ahnmaz ise et fiyatlarv daha da artacaktır. Bölgede hayvan sağlığı hizmetleri yetersiz. Sayısal zenginlik gosteren hayvan varlığı melezleme yoluyla ıslah edilmeli. Bölgede hayvan sayısı fazla, yem yetersiz. Bu durumda verimli hayvan yetiştirmek güçleşiyor. Veteriner hekim açığı mutlaka kapatılmalı, çayır ve mera alanlar arttırılmalıdır. Hayvan barınaklarıda daha modern bir şekile kavuşturulmalıdır" Türkiye'nin tahvil ihracı • ANKARA (AA) — Federal Almanya, Ingiltere ve Japonya sermaye piyasalarında tahvil pazarlayan Turkiye, 1990 yılının ilk üç ayında sadece İngiltere'de 200 milyon sterlin tutarında tahvil ihraç etti. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye İngiltere'de ilk kez 1988 yılında 150 milyon sterlin tutarında tahvil ihraç etmişti. Geçen yıl da 1 milyar 30 milyon sterlin tutarında tahvil ihraç eden Türkiye'nin, İngiltere'dekı toplam tahvil ihracı 1 milyar 380 milyon sterline ulaştı. Ote yandan, Federal Almanya'da 400 milyon marklık bölumü geçen yıl olmak üzere 1987'den bu yana toplam 2 milyar 25 milyon mark tutarında tahvil ihraç edildi. Japonya'da da 1985 yılından itibaren dort yılda ihraç edilen tahvil tutarı 110 milyar yen oldu. Türk-Rumen KEK protokolü • ANKARA (ANKA) — Bakanlar Kurulu, Romanya'da halk hareketi sonucu devrilen Çavuşesku yönetiminin imzaladığı uluslararası nitelikteki son anlaşma olan, Turk - Rumen Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 15'inci dönem protokolünü onayladı. Ankara'da, 22 Aralık 1989 tarihinde imzalanan protokolü, Romanya adına dönemin Başbakan Birinci Yardımcısı Gheorghe Oprea imzalamıştı. DÖYİZ KURLARI 25 IİSAH 1990 Dövızın Cınsı 1 ABD Doları 1 B Alman Markı 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya ŞiSnı 1 Beıçika Frangı 1 Oanimarka Kronu 1 Fın Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Ftonnı 1 Isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 Italyan Lıret 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Dınan 1 Sterlin 1 S Arabistan Rıyali OÖVE Alış 2521.95 1484.38 1933.82 211.11 71.90 390 28 63017 442.79 1321.08 410.81 1691.22 202 56 15.90 8566 39 412136 672 44 Dövız Sattş 2527.00 1487.35 1937.70 211.53 72.05 391.06 63143 443.68 1323 73 411.63 1694 61 202 97 15 93 8583 56 4129 62 673 79 Efektıf Alış 2519.43 1482.90 1900 95 210 90 70.68 386 38 619.46 442.35 1319.76 406 70 1689 53 19912 15 74 8420.76 4117 24 66101 EfekÖf Satış 2534.58 1491.81 1943.51 212.16 72.26 392.23 633 32 445 01 1327 70 412.86 1699 69 203 68 15 98 8609 31 4142 01 675 81 ÇAPRAZ KURLAR $ 1 6989 B Afman Markı $ 5 6955 Fransız Frangı $ 1 9089 Hollanda Ftonnı $ 1 4911 Isviçre Frangı $ 1245 01 Italyan Lıret $ 158.63 Japon Yem $ 3.7504 S Arabistan Rıyali £ 16341 $ ALTIN GUMUŞ Cumhunyet fteşat 24 ayar altın 22 ayar bıtezık 18 ayar altın 900 ayar gümüş Vakıfbank Alttnı Ziraat Altın M Bankası 1 Ons $ Altş 205 000 235 000 30 950 27 500 23.210 430 176 000 176 500 Satış 209 000 245 000 31050 30 600 23 290 450 177 000 178 000 378 05 378 45 TL Intertankı Ort Fao (%) = 54 92 SERBEST PİYASADA DÖVİZ AB0 Dolan Satı Alman Uarta Isvıcre frangı Hollanda Flonnı Ingılız Stertını fransı? frangı A Şılını 100 Italyan Lıretı S A Rıyali Alış 2538 1495 1633 1325 4120 444 212 203 675 Satış 2543 1500 1698 1330 4150 448 215 205 680 Davclnt. ($) =252 3 NOT DEFTERİ • Koç Yatanm'ın yüzde 50, Koç Molding'ın yûzde 100, Arçelık'ın de yüzde 12.5 oranında 1989 yılında yaptığı sermaye arttnmlan hısse senetterimn henüz dağıtılmadığı açıklandı YATIRIM FONLARI 24NİSAN19M hd|esi*h Ç*n Hnki Bvgûnkii Dtfekn iş ¥atınm-i Iş Yatınm-2 Iş Yaönm-3 Iş YatmnM lnterton-1 lmerton-2 lnterton-3 İntErfcn-4 Ikîsat Yat-1 Iktısat Yat-2 Iktısat Dolar Fön Iktısat Mark Fon Iktısat Aîıiım Fon Garartı Yatırım-1 Garantı Vatırım-2 Garantı Yatınm-3 Esbank Fon-1 Esbank fon-2 YK8 Yat Fonu YKB Sektor Fon YKB Hsse Fon YKB Kamu Fon YKB Lıkıt Fon YKB Karma Fon YKB DovızFon Vakıf fon-1 Vakıf Fon-2 Vakrf Fon-3 Vakıf Hısse Fon Vakı' Dûnya Fon Dısbank Mavı Fon Dsbank Beyaz Fon Tutün Fon Mıtsuı Fon-1 Mıtsuı Fon-2 Finans Fon-1 finans Fon-2 Finans Fbn-3 Finans Fon-4 Ziraat Fon-1 Ziraat Fon-2 Ziraat Fon-3 Halk Fon-1 Halk Fon-2 Pamuk Fon EmlakFon impedon Sümer Fon Töoank Fon Denızbank Fon 130787 140339 091059 1701S0 190987 141287 270259 070859 160987 10.0259 08.0259 28JJ259 111259 22.1087 100359 120250 311059 02.1157 070358 070358 070358 070358 070358 020159 090558 240459 181059 2203S0 26.03.90 280658 10.0459 040758 150758 201059 200359 200759 181259 200330 091059 14.0230 140230 011159 08.0130 020130 220130 02.0230 120230 270330 160490 10500 20000 10000 10.000 10661 9360 9359 11 200 9764 9506 9596 9590 10400 9376 9731 10437 10319 10.000 10477 9785 9713 9795 9693 9528 9294 10000 48279 10444 9994 9574 10057 20558 11021 40000 10000 9946 9.956 10428 9358 10100 10000 10000 11397 10357 10724 10000 10086 10405 10009 10808 48521 33224 12860 11092 37278 31567 16604 15204 32318 27230 12 718 12 463 11777 37097 17648 11398 3760» 12316 35572 28132 51934 27.673 23397 28120 13512 27718 72680 13102 9698 10133 25375 33096 26849 101189 12 422 16666 14171 12101 10.121 13590 10639 10893 14 374 11422 14 203 11194 11040 11381 10229 10578 48.736 33.273 12320 11137 37450 32 020 16585 15 278 32389 27283 12 740 12 492 11796 37303 17718 11451 37650 12328 35739 28262 51911 27797 24013 28244 13499 27856 73018 13163 9743 10.106 25518 33267 26379 101619 12 478 16.748 14 241 12157 10164 1Î952 10689 10345 14 437 11475 14 258 11246 11098 11436 10268 10954 044 0.15 047 041 046 048 049 049 0 22 019 017 023 016 056 040 046 012 010 047 046 -004 045 0.49 044 -010 050 047 047 046 -027 056 052 048 0.42 045 049 0.49 0.46 042 045 0.47 048 044 046 039 046 053 048 038 070 Türkiye artık Gtiney ülkesi değîlBirleşmiş Milletler Ekonomik İşbirliği toplantısında Türkiye'nin dış ekonomik politikasında önemli bir değişiklik gözlemlendi. Şimdiye kadar Güney ülkeleri 77'lerle birlikte tavır alan Türkiye, bu tutumunu değiştirdi. Dışişleri Bakam Bozer'in katıldığı toplantıda Türkiye, "artık üst-ona gelir düzeyindeyiz" mesajı verdi. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — Birleşmiş Mil- letler'de pazartesi gunu başlayan Ekonomik tşbirliğı Genel Kurul özel toplantısında Turkiye "artık »z gelişmiş bir ülke olmadığını" ilan etti. Bu ana kadar gelişmek- te olan Güney ülkelerinih (7Tlerin) yanmda tavır alan Tür- ki'nin bu tutumunu da değiştir- diği göruldü. BM'deki toplantının adı "Eko- nomik işbirliği" olmasına rağ- men, değişen dünya koşullanna tek tek uye ulkelerin nasıl baktı- ğını ortaya çıkarması amacıyla si- yasi yana ağırlık veriliyor. Bu ne- denle ülkeler toplantıya, ekonomi bakanlan duzeyinde değil, dışiş- leri bakanian duzeyinde katılıyor- lar. Turkiye"yi de Dışişleri Baka- nı Ali Bozer temsıl ediyor. Toplantıda, gelişmiş ulkeler ye- ni ekonomik düzen anlayışının ta- rihe kanştığını vurgularken, geliş- mekte olan ülkeler de borçlâr, ti- caret kotalan, kaynak sorunlan konusunda merkezi bir karar me- kanizmasının gerekliliğınde ısrar edi>or. Genel Kurul'da Dışişleri Bakd- nı Ali Bozer bir konuşma yaptı. Şimdiye kadar Güney ulkeleri- nin yanında bir tutum izleyen Türk dış politikasında, bu toplan- tıda takınılan tavırla önemli bir değişiklik kaydedildi. Şimdiye dek 77'lerle birlikte tutum alan Türki- ye'nin gösterdiğı bu değişiklik, ekonomik, dış politikada Avrupa Topluluğu'na uyelik başvurusu- nun izleri olarak yorumlanıyor. Türkiye'nin politika değişıkliği- nı Cumhuriyet'e anlatan Dışişleri Bakanlığı Ekonomik lşler Genel Müdunı Yaman Başkut şuniarı söyledi: "Türkiye bugune kadar bir Güne> ulkesiydi. Kalkınma yo- lunda ilerleme ka>dedilmiş olma- sına ragmen GSMH yönünden ba- kınca, ancak artık gelişmekte olan ülkeler arasında bir orta gruba girdiği söylenebilir. Turkiye artık orta gelirli bir ulkedir." Türkiye'nin uyum politikaları açısından başarıu bir gelişme sağ- ladığı, bu nedenle de bir ornek oluşturduğu mesajını BM Genel Kurulu üyelerine ıleten Ali Bozer, özellikle uç noktaya değindi: 1) Gelişme yolundakı ülkeler kendi politikalarını benimsemelidir, 2) Gelişme yolundaki ülkeler birbı- rine yardım etmelidir, 3) Ulusla- rarası işbirliğinin temel boyutla- nndan biri Doğu-Batı ilişkilerin- deki değişikliktir. Doğu'nun Tür- kiye'nin tecrubelerinden yararlan- ması uygun olur. Yaman Başkut, Türkiye'nin, bu politika değişikliğindeki unsurlar- dan tpinin Avrupa Topluluğu üyeliği olduğunu kabul ediyor. Ancak ısrarla bunun tek unsur ol- madığını vurguluyor ve Türkiye 1 nin uzun suredir hayata geçirme- yi istediği "Doğu-Batı arasında bir köpni olma" ozleminın gerçekleş- mesi yönünde somut bir adırn atıl- ması olarak değerlendirıyor. Baş- kut'a göre, "Türkiye Avrupa Top- luluğu'na muracaat etti diye Gu- ney'e sırtını çevirmedi, aksine Ba- tı'nın yardımının devamını isteye- rek Güney'in yanında olduğunu da vurguladı." Genel Kurul'daki konuşmasın- da Dışişleri Bakanı Bozer, dış borçlann affı konusunda üstü ka- palı olarak gelişmiş ulkelerin tu- tumunu eleştirdi. Borç sorununun sadece "parasal mülahazalaıia iş- lenmemesi, yanı sıra ticaret düze- yinde ele alınması, ticaret kotala- rının kaldırılınası, gumruk anlaş- malannın değiştiriJmesi, gelişmiş Lastik sanayiinde üretim tamamıyla durdu Sabancı'nın Brisa'sında da grev AHMET KURT İZMİT — Good Year ve Pirelli'den sonra Brisa Lastik Fabnkası'nda dün başlayan grevle birlikte lastik fabrikalarında üretim tümüyle durdu. Bağımsız Laspetkim-iş Sendikası ile tşveren Sendikası KtPLAS arasında sürdürülen toplusözleşme göriış- melerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üze- rine greve çıkan lastik işçilerinin sayısı, Bri- sa'da çalışan 1300 kişinin katılımıyla 3 bin 735'i buldu. 27 Kasım 1989*da başlayan toplusözleşme goruşmelerinin uyuşmazlık- la sonuçlanması uzerine Good Year'ın top- lam 1700 işçinin çalıştığı lzmit ve Adapa- zarı fabrikalannda 10 martta, Pirelli'nin tz- mit'teki fabrikasında da 2 nisanda grev başlamıştı. tzmit'in Köseköy bölgesinde kurulu Bri- sa Lastik Fabnkası'nda dun sabah 08.30'da başlayan grev öncesinde bağımsız Laspetkim-İş Sendikası Genel Başkanı Vahdettin Karabay, işçilere toplusözleşme göruşmelerinde gelinen son aşamayı anlat- tı. KIPLAS'm son teklifınde birinci yıl için saat ucretlerine 6 bin lira, ikinci yıl enflas- yon oranında zam önerdiğini, izin ve ya- kacak parası olarak 1,5 milyon lira, bay- ram parası olarak da 1 milyon lira öngör- duğunu açıklayan Karabay, işverenin tek- lifini işçilerin oylarına sundu. tşçiler, KİP- LAS'ın tekhfıni oybirliği ile reddettiler. Ba- ğımsız Laspetkim-îş Sendikası, saat ucret- lerine 9 bin lira zam yapılmasını, izin, ya- kacak ve bayram paralanna karşılık da yıl- da bir maaş venlmesini istiyor. Lastik işçilerinin ısteklerinin çok olma- dığını savunan Karabay, ucretlerin yılın ilk 4 ayı sonunda sigorta ve vergi kesintileri ile enflasyondan dolayı buyuk oranda kay- ba uğradığını belirterek bu "çarpıklığın" giderilmemesi durumunda Turkıye'de üre- timlerin tamamen durma noktasına gele- ceğıni söyledi. GRE\E EVET — Brisa işçileri, işveren sendikası KİPLAS'ın son teklifini ovbirliği ile reddederek greve çıktılar. 700 işçiTürk-Iş'iprotesto ettiCEMÎL CÎĞERİM SAMSUN — Samsun'daki Ka- radenız Bakır tşletmeleri'nde ça- lışan 700 işçı, Türk-lş'i protesto et- ti. "Türk işçisinin haklan ne za- man alınacak" başhğı altında 700 ımzalı dılekçede, "Fenadımı/ı duymanızı, duyurmanızı bekli>o- ruz" denildi. Turk-İş'e bağlı Turk Metal-Iş Sendikası'na uve Karade- niz Bakır lşletmeien'nin Samsun fabrikasında çalışan işçiler tara- fından Turk-Iş Genel Başkanı'na gönderilen 700 imzalı dilekçede şoyle denildi. "Hukumel 1990 yılı zammını açıklamıyor ne zaman açıklayaca- ğı da belli değil. Buna karşılık me- murun zammı zamanı gelmeden açıklanıyor. Günu gelince parası- nı peşinen alır. Devlet >ine amiri- nin zammını açıklar. Onlar da pa- ralannı zamanı gelince alırlar. Bi- zim alacagımız zam neden açık- lanmaz?.. Devlet memuru, amiri aile geçindiriyor, çoluk çocuk okutuyor, yediri>or içiriyor, giy- diriyor, bayramlannı kutluyorsa, Turk işcisi bu haklardan yararlan- ma imkânına ne zaman kavuşa- cak. Bizler Karadeniz Bakır İşlel- meleri Samsun Fabrikası'nda ça- lışıyoruz. Amirlerimiz 1.5-2 mil- yon maaş alırken, 300 bin lira ma- aş la hangi ihtiyacımızı karşılaya- cağız. Bi/lerin bu işyerine hiç mi katkımız olmuyor. Amirin, me- murun aylıkları, ödenekleri yurt- dışından mı geiiyor? Türk işçisi al- nının lerini alırsa bu devlet bata- cak mı? Dort avdır belirleneme- yen ücret politikasını büyük ıstı- rapla bekliyoruz. Ve sonıyoruz. Batı'da, Doğu'da duvarlar yıkılır- ken, komunistlik,diktalö/lük çö- kerken, demokrasi ile idare edilen bir ulkede Turk-İş ne>i, kimi bek- lemektedir? Türk-İş yöneticileri- nin hukümete karşı bir divel bor- cu mu vardır? Türk-tş >onelicile- rinin koltuk korkulan mı vardır? Turk-İş yonelicilerinin karakol korkulan mı vardır? Turk-İş yö- neticilerinin bu konulardan haberi mi >ok? Turk-İıj yoneticilerinin de karnı tok olduğu için açın halini bilmiyor mu? Turk-İş jonelicile- rinin jerine VValesa mı gelip hak- kımızı arayacaktır? Türk-İş yöne- licileri, bu gevşekiik devam eder- se sendikalı işçi az bulursunuz. Sizler ne gun için varsınız? Türk- İş yoneticileri, her hakkımızı hü- kumet beliheyecekse bazı hakla- nmızı elimizden alacaksa sendika- lar ne iş yapacak? Feryadımızı duymanızı. duyurmanızı bekliyo- ülkelerin pazariannı açmalan ge- rektiğini de" vurguladı. Buna karşın 77'ler borçlar ko- nusunda çok daha radikal bir tu- tum içindeler. Toplantı sonucun- da çıkarılması planlanan bildiri için yaptıklan öneride detayb ola- rak borçlann silinmesi ve ne şekil- de hangi ulkeler tarafından geri odenmesi konusu üzerinde durdu- lar. Gelişmiş ülkeler ise 77'lerin toplu halde bir borç affı talebiyle karşılaşmaktan korkuyor. Bu ne- denle 12'ler hazırladıkları bildiri önerisinde piyasa ekonomisinin bütûn dunyada öneminin anlaşıl- dığını vurgulamakla yetinmeyi ter- cih ediyor. Toplantı sonucunda 77'lerle 12'ler bildiri konusunda bir türlü anlaşamadıklanndan "suya sabo- na dokunmayan" anlamsız bir bil- diri çıkması bekleniyor. 1 Mayıs tartışması Sendikalar Türk-lş'i ICFTU'ya şikâyet etti İş-Sendika Servisi — tstanbul- da 1 Mayıs'ı bir mitingle kutlama- yı hedefleyen bir kısım sendika şu- belerinin oluşturduğu 1 Mayıs Ter- tip Komitesi Türk-lş'i ICFTU'ya şikâyet etti. Türk-lş'in üyesi olduğu Hür Dunya İşçi Sendikaları Konfede- rasyonu Genel Sekreteri John Vanderveken'e çekilen telgrafta, Turkiye'de egemen sınıfların 1 Mayıs'ı hiçbir zaman hazmedeme- diklerine işaret edildi. Türk-İş'in de uyesı olmasına karşın ICFTU ilkelerine aykırı olarak 1 Mayıs- ın karşısında bir işçi örgutu kim- liğini koruduğu belirtüdi. İşçilerin baskısı sonucu genel kurulunda 1 Mayıs'ı işçi dayaıuşma güniı ola- rak kabul eden ve ICFTU karar- lan doğrultusunda kutlamayı be- nimseyen Türk-lş'in pratikte bu kararına uymadığı anlatıldı. "1 Mayısı işçilerden uzak ve gizli bir salona kapatması yetmiyormuş gi- bi, 1 Mayıs'ı oztine uygun kutla- maya çalışan biz şube yöneticisi, temsilci ve işçileri de disiplin ku- ruluyla tehdıt ediyor" denilen telg- rafın devamı ozetle şöyle: "İşimiz yok da 1 Mavısia mı uğraşalım" diyen Turk-Iş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ı huznru- nuzda Türkiye işçi sınıfının bir di- leği olarak protesto ediyor ve ICF- TU ilkelerine uygun 1 Mayıs'ı 1 Mayıs Alanı Taksim'de kutlayaca- gımızı bilgilerinize arz ediyonu." • ÇİTOSAN'dan sorumlu Dev- let Bakanı Kemal Akkaya, kamu çimento işçileri için umutsuz ko- nuşarak ÇİTOSAN fabrikaların- daki işçiye özel sektor işçileri ka- dar ücret verilemeyeceğjni belirt- ti. Devlet Bakanı Kemal Akkaya ANKA'ya yaptığı değerlendirme- de, özel çimento anlaşmasından s'bnra kamuda da bayram öncesin- de anlaşılacagını sandıklan için iş- çilere bayram avansı hazırlama- dıklannı bildirdi. • Uşak Belediyesi'nde çalışan ve Belediye-tş Sendikası'na bağlı 650 işçinin "ikramiyelerini alamadıklan" gerekçesiyle başlat- tıkları eylem surüyor. Sovyet ekonomisinin mayıs reformları Endüstrinin %75'ini kapsayacak özelleştirmefıyat reformu ve serbest bölgeler gündemde Sovyetler Birliği'nde piyasa düzeniyle ilgili iki düzineden fazla kanun ve kararnamenin önümüzdeki ay içinde açıklanması bekleniyor. Endüstrinin yüzde 75'ini kapsayacak boyutta özelleştirmeye gidilmesi düşünülüyor. Çokuluslu şirketleri çekmek için serbest bölgeler kurulacak. Fiyat reformu da gündemde. Ekonomi Servisi — Bundan yaklaşık 5 yıl kadar once yaptığı açıklamalarla tüm dünyaya "perestroyka" ve "glasnost" kelimelerini ezberleten Mihail Gorbaçov, Sovyetler Birliği'nin içinde bulunduğu "trsnsformasyon"un en önemli unsuru olan "pazar ekonomisi"ru uygulamak için son hazırlıklarını yapıyor. Doğu Avrupa 1 da bir mevsimde tersine dönen "status quo"dan ve SSCB'deki ekonomik krizden etkilenen azınlıkların giderek şiddetlenen başkaldınları, pazar ekonomisıne 1993 yılından önce geçmeyi duşünmeyen Gor- baçov'un elini biraz çabuk tutmasına ne- den oldu. Geçen ay, partiden aldığı bu- yiık destekle yetkilerini arttırarak daha da guçlenen Gorbaçov, "perestroyka"sız bir SSCB'nin, gelecekte gelişmiş ulkeler ara- sında yer almasının mümkun olmadığı- nı ısrarla yineliyor. "Hayatım boyunca pazar ekonomisini övmüştüm" Sovyetler'in Milton Frıedman'f olarak nıtelendirilen 53 yaşındaki Mikolai Pet- rakov, perestroyka konusunda Gorba- çov'un sağ kolu. "Hayatım boyunca pa- zar ekonomisini ovmuştum. Nihayet ço- cuklarıma anlatabileceğim bir şeyler yap- ma fırsatını yakaladım" diyen Petrakos ALIŞVERİŞ KL'YRUĞL' — Yeni ekonomik önlemlerin yürurluğe girraesinden sonra, şimdiye dek parasını harcayacak yer bulamayan Sovyet halkının yıllar süren bu sıkınıının acısını çıkartacagı sanılıyor. teori ve pratik konusunda Sovyet gene- rallenne de "taş" atmaktan geri kalmı- yor: "Orduda. hiç savaş görmalen 40 yıl- dır gorev yapan generaller var. Ama bir savaş halinde neler yapmaya muktedir ol- dukları konusunda hiçbir fikirleri yok." Gorbaçov'un, ekonomi danışmanı Niko- lai Petrakov'dan başka iki onemlı yardım- cısı daha var. Bunlar, Ekonomik Reform Komisyonu Başkanı Leonid Abalkin, ve Başkanlık Konjeyi uyesi Stanislav Shala- lin. Gorbaçov ve bu uçlu yönetimindeki bir ekip pazar ekonomisınde piyasa du- zeniyle ilgili iki düzineden fazla kanun ve kararnameyi önumuzdekı ay içinde açık- lamaya hazırlar. Tasarının ana unsurla- n, tamamen eskiyen merkezi planlama mekanizmasını bir kenara itmeyı ve libe- ral ekonomilerde "göriinmeyen el" ola- rak tanımlanan kişisel faydayı teşvik et- meyi içerı>or. Bu ana unsurlar çerçevesinde uygula- nılması duşünülen pazar ekonomisinin en heyecan \enci yanını "özelleştirme" oluş- turuyor. Ozelleştirmenin boyutları tum Sovyet endustrisinin yuzde 75'ıni kapsa- yacak derecede buyük. Bu politikada kul- lanılacak yontem de, küçuk işletmelerin girişimcilere satılması, büyük çaph işlet- melerin ise işçilere kiralanması şeklinde olacak. Önumuzdekı a> uygulamaya girmesi beklenen yeni ekonomik reformlar finans alanında da büyük değişiklıkler öngöru- yor. Bunlar arasında özel ticari bankala- rın kurulması ve menkul kıymet alım sa- tımına izin verilmesi de var. Ayrıca pa- zar ekonomisiyle birlikte yeni bir vergi ya- sası yururluğe girecek. Tasarıda yer alan bir diğer konu da dış ticaret kanunlannı libere edilmesi. Bu- nunla birlikte, yüzde 100 yabancı serma- yeli şirketlerin Sovyet topraklarında faa- liyet gostermesi serbest bırakılıyor ve ço- kuluslu şirketlerin ulkeye olan iştahlan- nı kabartmak için serbest bolgelerin ku- rulması tasarlanıyor. Yeni ekonomik pakette bir fiyat refor- mu da yer alıyor. SSCB'de ilk defa uy- gulanacak olan fiyat reformunda ilk yıl ıçın fiyat artışının yüzde 40-50 civarında tutulması planlanıyor, fakat bu oranın yuzde 2O0-3OO'e kadar çıkabileceği de be- lirtiliyor. Sovyet yonetimi yastık altındaki yüz milyarlarca rubleyi piyasaya çıkarabilmek için mulk sahibi olabilmeyi kolaylaştır- mayı ve yukse faiz politikasıvla banka mevduatlarını arttırmayı planlıyor. Sov- yet halkının ve ekonomi kurmaylannın yeni paketle ilgili en buyük korkulan enf- lasyon canavarının uyanması. Eğer dev- let gerçekten fiyat kontrolünü bırakır ve şimdiye dek rublelerini harcayacak yer bulamayan halk dopdolu mağaza vitrın- leriyle karşılaşırsa canavarın dizginlene- bilmesi çok zor görunuyor. Ancak Sov- yet ekonomistleri başlangıçta çıkacak ba- zı sorunların bilincindeler. Bu de'ğişimin meyvelerini bir sure sonra vermeye baş- layacağım, geçiş aşamasındaki duzensiz- liklerin normal karşılanması gerektiğini söylüyorlar. Devlet, ekonomik durumla ilgili konularda oldukça şeffaf davrana- rak halkı birtakım zorluklara da alıştır- maya çalışmayı ihmal etmiyor. Parti ya- yın organiarında, bu yılın ilk çeyreğinde imalat sanayiinde kaydedilen yuzde 1.2'lik gerıleme ve Azarbaycan'daki petrol üre- timinin yUzde 25 oranındaki duşüşü ka- muoyuna yansıtılıyor. SSCB'de yayımla- nan haftalık ekonomi gazetelerinde ise şu anda 2 milyon olan işsiz sayısının 10, hat- ta 25 milyona kadar çıkabileceği vurgu- lanıyor. Ayrıca 1990 yılı için 60 milyar ruble olan bütçe açığının şımdiden 85 milyar olarak revize edildiği resmi basm- da yer alıyor. Reform karşıtlannın salvolan sürüyor Bu arada reform karşıtlannın yonetı- me yonelik salvolan aralıksız sürüyor. Ye- ni paketle birlikte gelebilecek enflasyon ve işsizliğin, halkın gittikçe azalan sab- rını taşırabileceği soyleniyor. Geçen yıl her gün ortalama 30 bin işçinin grevde ol- duğunu belirten muhalifler, bu yıl bu sa- yının artabileceğini iddia ediyorlar, Y6- netime karşı en keskin muhalefeti surdu- ren Ulusal işçi Cephesi, ozel mülkiyet hakkının Sovyet halkının ancak uçte bı- ri tarafından sa\unulduğunu söyleyerek Ekonomik Reform Komisyonu Başkanı Abalkin'i bir numaralı "halk duşmanı" ilan etti. Ulusal îşçi Cephesi, Gorbaçov yönetiminin en büyük yanlışını "kapita- list yöntemlerle komunizme ulaşmaya çalışmak" olarak gosteriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle