22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NÎSAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Hırvatistan'da gandık başı • ZAGREB (AA) — Yiıgoslavya'nın Hırvatistan Cumhuriyeti'nde, dün ilk serbest seçimler yapıldı. Seçmenler, dün kullandıklan oylarla Avam Kamarası'nın 116 ve Sosyopolitik Meclis'in 80 üyesini belirledüer. Bugün ise Sosyoprofesyonel Meclis'in 160 üyesinin beürlenmesi için oy kullanılıyor. lki günlük oylaına sonunda böylece üç meclisli parlamentonun toplam 356 üyesi seçilecek. Caldaris Meclis Bagkanı • ATtNA (Cumburiyet) — Vunanistan'ın yeni parlamentosunda dün y-apılan başkanlık seçimlerini Yeni Demokrasi Partisi (YDP) milletvekillerinden eski parlamento başkanı Athanassios Caldaris kazandı. Caldaris parlamento başkanı ' seçilebilmesi için gerekli olan en az 151 oyu, ancak ikinci oylamada sağlayabildi. 300 sandalyelik parlamentoda YDP'nin 150 ve YDP hükümetine destek veren D1ANA partisinin tek milletvekilinin desteğini alan Caldaris'in 151 oyuna karşı, sosyalist PASOK'un desteğindeki eski savunma bakanı Ioannis Haralabupulos PASOK'un 123 mületvekiliyle üç bağımsızın oyunu alabildi. AmerikaJj rehine serbest • BEYRUT/ŞAM/TAHRAN (AA) — Iran yanlısı Filistinin Kunulşu için tslami Cihat örgütü'nün rehin tuttuğu üç Amerikalıdan Robert Polhill Suriye kontrolündeki Batı Beyrut'ta serbest bırakıldı. Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara Polhill'i Lübnan'da rehin tutulan diğer tüm Batılıların izleyeceğıne inandığını açıkladı. ABD yönetimi de rehinelerin bırakılması için yaptıklan yardımlardan ötürü İran ve Suriye hükumetlerine teşekkür etti. Bu arada, Iran'da yayınlanan Tahran Times gazetesi ABD'li rehinelerden ikincisinin de salıverilmesini istedi. Kaddafi ve nükleer silah • ROMA (AA) — Libya lideri Muammer Kaddafi, Resmi JANA Haber Ajansı'nca yayımlanan bir konuşmasında, Arap ülkelerinin nükleer silahları edinmek de dahil olmak üzere "caydırıa güçlerini" gelecek 20 yıl içerisinde arttırmalan gerektiğini savundu. Kaddafi, Amerikalılann ve diğerlerinin önceden olduğu gibi kendilerine karşı saldırılar gerçekleştirememeleri için mutlaka büyük bir güce sahip olmaları gerektiğini ileri sürdü ve "Eğer yeterli ve güçlü silahımız olsaydı 1986 yıhndaki ABD saldırısına uğramazdık" dedi. Arap dünyasının "nükleer silah edinmek de dahil, caydıncı güce sahip tek bir ülke haline .gelinmesi" amacıyla işbirliği yapmalannı isteyen Kaddafi, bu hedefın 20 yıl içerisinde gerçekleştirilmesi için çaba gosterilmesi gerektiğini savundu. İsrail'de 200 atonı bombası • KAHİRE (AA) — Dünyanın sayılı nükleer güçleri arasına girmeye çalışan İsrail'in elinde yaklaşık 200 atom bombası bulunduğu bildirildi. Mısırlı bir askeri uzman tarafından hazırlanan bir rapora göre, İsrail'in Necef çölündeki Damona nükleer reaktöründe üretilen bomba parçaları Hayfa yolu üzerindeki bir başka laboratuvarda birleştiriliyor. İsrail'in, 20 kiloton gücünde bomba için gerekli parçaları ürettiği belirtilen raporda, bu ülkenin elinde ayrıca değişik tipte nükleer silah üretimine imkân verecek yeterli miktarda ditoryum ve lityum stoklarına sahip olduğu kaydedildi. Devlet Başkanı GeneralBabangida'ya karşı darbe önlendi Nijerya'da darbe gîrişîmiNijerya'da bir darbe girişiminin başansızhkla sonuçlandığı bildirildi. Darbenin başarıyla sonuçlandığını duyuran Lagos Ulusal Radyosu tekrar General Babangida hükümetinin kontrolünegeçti. Dtş Haberier Servisi — Batı Af- rika uikelerinden Nijerya'da dün Devlet Başkanı General tbrakim Babangida yönetimine karşı giri- şilen bir darbe girişiminin başan- sızhkla sonuçiandığı açıklandı. Dun sabah Lagos radyosundan yapılan açıklamada askeri yöne- timin ülkenin güneyinde yaşayan halk yararına devrildiği duyurul- muştu. Ancak daha sonra hükü- metin duruma hâkim olduğu ve darbe girişiminin bastırıldığı açık- landı. General İbrahim Babangi- da dün gece gazetecilere yaptığj açıklamada, darbe girişiminin bastınldığını, darbecilerle meyda- na gelen kanlı çatışmalarda yar- dımcısı General U.K. BeBo'nun da yaşanunı yitirdiğini soyledi. Gene- ral Babangida darbeye kansan su- bayların çoğunun tutuklandığını ve yargılanacaklarını sözlerine ekledi. AA'nın bir haberinde, pazar sa- bahı darbecilerin yerel saatle 06.00'da "General Babangidamn diktatöriük rejiminin başanyla devrüdigi" bildirilmişti. Ancak bu darbe başka bir kaynak tarafın- dan doğrulanmamıstı. Ülkenin di- BAŞARISIZ DARBE — Askeri bir darbe ile devrilmek istencn General İbrahim Babangida 1989 mayı- sında Ingillerc'yi ziyaret etraiş ve Kraliçe Elizabeth tarafından karsılanmıstı. (Fotoğraf: Reuter) KİMLİK KARTI Petrol ülkesi Nüfus: 115.152.000(1989) Etnik graplan Hausa 21 "7», Yoruba 201; Ibo 17V», Fulani 9^«. Dili: tngilizce (resmi), Hausa, Yoruba, Ibo. DİBİ: Müslüman 50% (kuzeyde), Hıristiyan 4Q*!t (güneyde). Yöıtetim şekli: Askeri yönetim. Savunma harcamaian: Hükümet bütçesinin %8.2'si (1986). Para birimi: Naira. GSMH: 66.2 milyar dolar (1986). Kişi basma milli gelir: 790 dolar (1984). llhalat: 7.8 milyar dolar H987). Ihracat: 7.3 milyar dolar (1987). Dogal kayaaklan: Petrol, gaz, kömür, demir, tuğla, kalay. Başlıca ürünleri: Kakao (ana ihraç mah), tütun, pamuk, soya fasulyesi, palmiye ürünleri, fıstık. ğer radyo istasyonlan da alışılmı- şın aksine yayınlarını sürdürmüş, hatta telefon ve teleks hatlan da kesilmemişti. Nijerya'daki darbe girişimi şöy- le gelişti: Kendisini Binbaşı Gigi Ognaza Oka olarak tanıtan bir kişi tara- fından okunan bildiride, darbenin "ülkenin orta ve giıney bolgelerin- de yaşayan iyi ve vatansever halkm" lehine duzenlendiğı bildi- rilmiş, Oka "Size baskıcı, uyuştu- rncıı bagımlıa, insafsız, sadisl, homoseksuel, hilekâr, vatan hai- ni General tbrahitn Babangida'nın başanlı bir şekilde devrildiğini se- vinçle bildirmek istivorum" diye konuşmuştu. Darbenin ülkeyi, kuzey bölge- sinde yaşayan Müslumanlann hâ- kimiyetinden kunarmak amacıy- la yapıldığı bildirilmişti. General Babangida yönetiminin bu yıl baş- larında Savunma Bakanı Tuğgene- rai Domkat Bali'nin zorla emek- liye sevk edilmesinden sonra ağır- lığını açıkça kuzeydeki Müslü- maniardan yana koyduğu belirti- liyor. Lagos radyosundan yapılan di- ğer bir açıklamada öğrencilere, iş- çilere, avukatlara ve dükkân sa- hiplerine, darbeyi desteklemek amaayla sokaklara dökülme cağ- nsında bulunulmuştu. Aynı duyu- ruda askerlerin kışlalanna döndü- ğü, gece süresince ise sokağa çık- ma yasağı uygulandığı belir- tilmişti. Irak'ın korkunçsilahını MİT'e MOSSAD ihbar etmiş 4 Süper top' Mersin'e gidiyordu Süper topun parçasını taşıyan TIR'ın yükünü Mersin'de bir nakliye şirketine teslim etmeyi tasarladığı bildirildi. ANkAKA ( t umhunyet Vmto- misiyle Haydarpaşa limanına ge- su) — Irak'a ait "Babil Projesi" tirilen koteynerlerden bırinde de adlı süper topa ait olduğu öne sü- geçen çelik borulann Mersin lima- rülen on iki çelik boruya el konul- nına götürülmesi ve burada bir nakliye şirketine teslim edilerek Irak'a gönderümesi planlanmıştı. Dört ülkenin istihbarat örgütleri tarafından yürütülen operasyo- nun, söz konusu çelik borulann ması olayı üzerindeki "esrar perdesi" sürerken Istanbul güm- rüğünde ve Yunanistan'm Patras Limam'nda yapılan operasyonla- nn arkasında israil gizli istihba- rat örgütü MOSSAD'm bulundu- üretimi ve nakliyesiyle ilişkili ola- ğu iddiası ortaya atıldı. MOS- bilecek Ingiliz, Türk, Yunan, ttal- SAD"ın yanısıra lngiltere'nin iç ve yan, lspanyol ve lsviçre şirketle- rini de kapsadığı belirtiliyor.dış istihbarattan sorumlu Ml-5 ve Ml-6 örgütleri, Yunanistan gizli haber alma servisi KİP ve Milli Is- tihbarat Teşküatı'nın (MİT) yak- laşık bir aydır konudan haberdar olduğu kaydediliyor. Dört ülkenin istihbarat Orgütlerinin aralannda- ki gizli haberleşmeyi sürdürdük- lerini ve "giivenlik" gerekçesiyle top parçaları konusunda hükü- metlerin basına açıklama yapma- ması karanrun benimsendiğini be- lirten bir yabancı kaynağa göre Patras ve Istanbul'da ele geçen parçalar bu hafta içinde Londra- Gerek Dışişleri Bakanlığı yetki- lilerinin, gerekse yabancı kaynak- lann verdikleri bilgiler, Yunanis- tan ve Türkiye'de yapılan arama- larda MOSSAD'm da payı oldu- ğu yönundeki iddialan güçlendi- riyor. Güvenilir kaynaklar, hak- ın nükleer ve kimyasal füze atış yeteneğine sahip bir top ürettiği konusundaki iddialan MOSSAD- KIP-MİT ve MI-5, MI-6'mn bir- kaç haftadan beri işbirliği halin- de araştırdığını bdirterek MOS SAD'ın 15 nisan günü hem MİT, ya gönderilecek. Dışişleri kaynak- hem de KtP'le özel temasa geçe- ları da Türkiye'nin süper topa ait rek top parçalannın Yunanistan ve olduğu öne sürülen çelik borula- Türkiye'yesokulmak isteneceğinı n Irak'a venneyerek lngiltere'ye haber vwdiğini söyledi. lddiaya geri gönderme egiliminde olduğu- nu doğruladı. Edinilen bilgiye göre Ro-Ro ge- göre bu gelişmelerden sonra MİT ve KİP yetkilileri lngiltere'deki Ml-6 orgütü ile irtibat kurdu. 'TOP* HAYDARPAŞA'DA — Haydarpaşa gnmnik sahasında bekletilen "süper lop"un parçası dön ga- leteciler larafından göruntülendi. TV 2352 plakalı TIR'akimse >aklaştırılmazken, TIR'ın tngiliz uy- ruklu iki şoforunun gü\enlik makamlan tarafından sorgulandığı bildirildi. (Fotoğraf: Ugur Saner) MargaretThatcher'ın önlenemeyen inişi İngiltere Başbakanı dışarıda ve içeride hızla yıpranıyor. Thatcher, Mitterrand'la Kohl'ün AT'nin hızla siyasal birliğe gitmesi önerilerini yine reddetti. "ABD'nin artık Thatcher'dan vazgĞçtiği" yorumları giderek ağırlık kazanıyor. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Papa'nın dahi Prag'da "Birieşik Avnıpa" çağ- nsı yaptığı gün ingiltere Başbaka- nı Margarel Thatcher, Avrupa Topluluğu'na karşı takmdığı ge- leneksel düşmanca tavrı bozma- dı ve geçen hafta Mitterraad - Kohl'ün AT'nin hızla bir siyasal birliğe gitmesine ilişkin önerileri- ni yine reddetti. Avrupa'ya ayak uydurmakta zaten güçlük çeken Thatcher'ın, artık Avrupa'daki gelişmelerin iyice dışında kaldığı görüluyor. Amerikan yönetimi- nin, ana muhalefet Işçi Partisi'- nin önde gelen uyelerini birer iki- şer Washington'a davet etmesi, "Tüne" ve "Newsweek" gibi der- gilerde Thatcher yönetimi hakkın- da yayımlanan olumsuz değerlen- dirmeler, "Amerika'nın da Thatcher'dan artık vazgectigi" şeklinde yorumlanıyor. tktidar partisi içinde artık milletvekilleri- nin "liderlerinin arkasında safla- şarak yek vücut halinde savunma- dıklan" görülur oldu. Partı için- de henüz şiddeüi olmasa da kıpır- danma var. Başbakan Thatcher'- ın suresinin artık dolduğu, "misyonunu taınamladığı" görü- şü egemenlik kazanmakta, her fır- satta "yerini kimin alacagı" tar- tışılıyor, ortaya çeşıtli ısimler atı- lıyor. Bütün bu gelişmeler üzeri- ne bir de "top skandah" geldi. Bakanlıklar arasında eşgüdum ol- madığı, hatta belki hükürnetin Irak'a bir aşamada "süper bir fop" satılmasına göz yumduğu, işi Örtbas ettiği, uyguladığı silah ambargosunu bizzat deldiği şek- linde basında iddialar ortaya atıl- dı. Başbakan Thatcher ile ana muhalefet lideri Neil Kinnock ara- sında Avam Kamarası'nda bu ko- nuda sert tartışmalar oldu. Ancak Thatcher'ın artık hiçbir yanıtının ya da verdiği güvencenin geçerli- ği kalmamış havası yaygın, kamu- oyu yoklamalan da her hafta so- nunda bu noktaya işaret etmek- te, "Obs«rver" gazetesinde ya- yımlanan son verilere göre tşçi Partisi yüzde 54, Muhafazakâr Parti yüzde 32 desteğe sahip gö- rünüyor. lktidar, bu koşullarda on gün içinde yerel seçime gidiyor. Mu- ha'.efet, yerel seçimi "referandum" olarak ilan etti. 32'si Londra'da olmak üzere top- lam 201 belediye meclisi için par- tiler yarışacak. Işçi Partisi halen belediyelerin yüzde 48'inde, Mu- hafazakâr Parti ise yüzde 27'sinde çoğunlukta. Bu belediyeler için İ986'da yapılan yerel seçimde Iş- çi Partisi, Thatcher'a karşı büyük bir zafer kazanmıştı. İki parti arasındaki en büyük çekişme Londra'da olacak. tşçi Partisi 15, Muhafazakâr Parti 12 belediye meclisinde çoğunlukta. Londra, Avrupa kentleri içinde anakent belediyesi olmayan tek kent. Sol eğilimli olduğu gerekçe- siyle Londra ve diğer anakent be- lediyeleri, Başbakan Thatcher ta- rafından 1985'te lağvedilmişti. Londra'da hiçbir belediye hiznieti için eşgüdümleyici bir makam yok. Bu seçimde "Kelle Vergisi"n- den en çok etkilenen yoksul be- lediye bölgelerinde muhafazakâr- lann ağır yenilgiye uğramaları bekleniyor. Ancak Londra'da üzerinde en çok durulan hassas seçim bolgeleri var: Parlamento ve bakanlıkların bulunduğu ve bayan belediye başkanınm yolsuz- lukları sürekli eleştirilen West- minster; Muhafazakâr Parti'nin en güçlü olduğu, Kelle Vergisi en düşük bölgelerden Wandsworth. Halen muhafazakârların elinde olan bu iki bölgede oylar Thatc- her akyhine sadeceyüzde I'lik bir oynaması dahi, seçimi Işçi Parti- si'ne kazandıracak. Başbakan Thatcher'ın milletvekili seçim böl- gesinin de içinde yer aldığı Barnet de önemli. Partinin bu üç beledi- ye meclisindeki çoğunluğunu kay- betmesinin, Başbakan Thatcher'- ın iktidardan ayrılış sürecini hız- landıracağı belirtiliyor. Seçime Kıbrıslı Türklerden de 4 kişi aday olarak katılıyor. Ay- nca "Islamcı Parti" de ilk kez se- çime katılacak. Sovyet-Çinyakınlaşması Lt PENG Çin Başbakanı Li Peng,bugün Sovyetler Birliği'ne gidiyor. Li Peng, 26 yıldır Sovyetler Birliği'ni ziyaret eden en yüksek düzeydeki Çin yetkilisi olacak. Dış Haberier Servisi — Çin Başbakanı Li IVag, ülkesiyle SovyetJer Birliği arasında ye- ni bir zirve gerçekleştirmek üzere bugün Moskova'ya gidiyor. Li'nin zivareti, 26 yıl- dır ilk kez bir Çin liderinin Sovyetler Birli- ği'ne yaptığı resmi gezi olacak. Li Peng'in Moskova'daki temasları sıra- sında, ideolojik konuların gündeme gelme- yeceği, yalnızca ticaret anlaşmaları imzala- nacağı ve iki ulke arasındaki sınır konusun- daki tartışmaların ele almacağı bildiriliyor. Görüşmelerde, sınırdaki askeri gerginlikle- rin azaltılması için girişimlerde bulunula- cağının açıklanmasına karşın, sınırda asker indirimine gidilmeyeceği kaydedildi. Göz- lemciler, aralannda ciddi ideolojik ayrılık- lar bulunan Çin ile Sovyetler Birliği arasın- daki bu zirveden önemli bir sonuç çıkma- yacağı konusunda birleşiyorlar. Li'nin ziya- reti iki ulke arasında 30 yıl aradan sonra ge- çen yıl Sovyet lideri Mihail S. Gorbaçovi un Pekin ziyaretiyle yeniden kurulan ilişki- lerin surdüğüne bir işaret olarak yorum- lanıyor. Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Sergeye- viç Gorbaçov, geçen yıl mayıs ayında Çin'e resmi bir gezi yapmış, Çin ve Sovyetler Bir- liği, 30 yıldan sonra ilk kez resmen ilişki kurduklarını açıklamışlardı. Pekin'in Tie- nanmen Meydanı'ndaki öğrenci eylemleri sı- rasına rastlayan ziyaret gergin bir ortamda geçmiş, haziran ayındaki kanlı olaylardan sonra, Çin ile Sovyetler Birliği arasındaki ideolojik ayrılıklar iyice su yüzüne çıkmıştı. Çin Başbakanı Li Peng, gazetecilere yap- tığı açıklamalarda sık sık Sovyetler Birliği'n- deki değişimleri onaylamadıklarını vurgu- luyor. Li, bir süre önce Sovyet gazetecilere verdiği bir demecte, "sosvalizmi gdiştirmek için mükemmel bir model olmadıgını" be- lirtmişti. "Sovyetler, sosyaUzmin artık ide- al bir sislem olmadıgını düşünseler de ilis- kilerin devam edeceğini" belirten Li, Sov- yetler'in sosyalizmden ayrıldığını gösteren bir işaret görülmediğini söylemeyi de ihmal etmemişti. Çin lideri Deng Şiao PiBg'in ise bir parti içi raporda, Gorbaçov'u revizyonistlikle suç- ladığı ve Sovyetler Birliği Komünist Parti- si'nin iktıdar tekelinden vazgeçraesinin, Çiıı- li liderleri dehşete düşürduğü belirtiliyor. Sincan'daki olaylar Sincan eyaletinin uzak batı kesimlerinde bu ay çıkan silahlı bir ayaklanmada 22 ki- şinin öldüğü, 13 kişinin de yarafandığı bil- dirildi. Resmi Sincan Televizyonu, bugün Sin- can'ın başkenti Urumçi'den verdiği haber- de, özerk Kızılsu Kırgız Valiliği'nin Baren kasabasında "küçük bir gaddar" grubu ta- rafından çıkanlan isyanın bastınldığını be- lirtti. Haberde, isyancılann bir polis karakolu- na saldırması sonucu çıkan çatışmada 15 is- yancının öldüruldüğfı, diğer olülerin ise po- lis ve yetkililerden olduğu kaydedildi POLITIKADA SORUNLAR ERGUNBALa Litvanya, Gorbaçov, Piyasa L'tvanya'nın bağımsızlık ilanı kendileri açısından talihsiz bir döneme rastladı. Dışarıda Bush - Gorbaçov zirvesinin yaklaştı- ğı bir sırada başta ABD olmak uzere hiçbir Batı Avrupa ülkesi Sovyetler'le ilişkilerinin gerginleşmesinı istemiyor. Bu nedenle Lıtvanya'ya verilen destek "sorunun barışçı biçimde çözülmesini" dilemekten öteye gıtmiyor. İçeride ise cumhuriyetlerdeki huzursuzluğun hızla arttığı bir sırada Gorbaçov Litvanya'ya bağımsızlık veremezdi; istese bile verdırmezlerdi. Dış basında Kızılordu'nun Sovyet Başkanı'na bü- yük baskı yaptığına, hatta Litvanya'ya askeri müdahale pianla- rının hazırlandığına ilişkin haberier çıkıyor. Ama Gorbaçov'un şu stralarda Litvanya'ya bağımsızlık vere- cek durumda olmayışının bir başka nedeni de var ki, onun üze- rinde pek durulmuyor Sovyet lideri gelecek ay ya da sonbahar- da bomba etkisi yapacak ekonomik reform programını açıkla- maya hazırlanryor. 1985 yılında iktidara gelişınden bu yana bel- ki de en büyük ve tehlikeli kumarını oluşturacak bu programı açıklamaya hazırlartdığı bir sırada Gorbaçov, Litvanya'nın bağım- sızlığını kabul ederek ülkede yeni bir sosyal krizin patlamasına göz yumamazdı. Ne var bu ekonomik reform paketınde? Dış basında çıkan bılgılere göre Sovyetler Birliği kapsamlı bir piyasa ekonomisine geçmeye hazırlanıyor. Ekonomiyi canlan- dırma umudu, rekabete bağlanmış. Nevvsvveek dergisi "nefes kesici" olarak nitelediği reform paketindeki geniş çaplı özelleş- tirme programının Sovyet sanayiinın °/o 75'ıni etkileyebıleceğinı bildiriyor. Ufak işletmelerin özel girişimcilere, büyüklerin de iş- letmede çalışan işçilere satılması öngörülüyor. Mali reformlar- la, yeni ticari ve özel bankalar açılacak, dış ticaret lıberalleştiri- lecek ve ülkede ilk kez % 100 yabancı mülkıyetınde olan şirket- lerin kurulmasına ızin verılecek. Yine ülke tarihinde ilk kez fiyat reformu yapılacak. Yani bir dizi maddeden devlet sübvansiyonu çekilecek; mallann fiyatı piyasada arz - talep yasasına göre sap- tanacak. Bu retormun ardından fiyatların % 40-50 oranında art- ması bekleniyor. Kimı ıktısatçılar bazı mallarda fiyat artışlarının % 200'ü bulabileceğini belırtiyorlar. Reformlann iki doğal ve ka- çınılmaz sonucu da enflasyonla işsizlik olacak. Kumar, gerçekten tehlikeli. Büyük sosyal huzursuzluklara, grevlere, karışıklıklara yol açabilecek nitelikte. Gorbaçov güçlü başkanlık sistemini, ülkedekı etnik huzursuzluklara ve ayrılıkçı akımlara karşı istediğinı söylüyordu. Ama piyasa ekonomisine geçış sırasında çıkabilecek karışıklıklara karşı da güçlü başkanlık sisteminın yararlı işlev göreceğinı düşünmüş olsa gerek. Aslın- da radikal reformları uygulayacak başka kurum bulunmuyor. Ko- münist Partisi, tasfiyeler ve reformcu muhafazakâr bölünmesi nedeni ile gücünü büyük ölçüde yitirmiş durumda. Politbüro 1 nun ekonomik konularda karar alma yetkisi sınırlandırılmış. Po- litbüro'da merkezı tutan ve zaman zaman Gorbaçov'un önerile- nne karşı çıkan Başbakan Nikolay Rijkov'un gözden duştüğü bil- diriliyor. Gözlemciler yakınlarda görevinden ayrılmasını bekliyor- lar. Başka bir deyışle hükümet te güçsüz durumda.Gerıye, güç- lü başkan ve ekonomik danışmanları kalıyor. Bunlar arasında ön- de gelenlerı Ekonomik Reform Kbmisyonu Başkanı Leonıd Abal- kin, Başkanlık Konseyi üyesı Stanislav Şatalin ve Gorbaçov'un ekonomik danışmanı Nikolay Petrakov. Ya Kızılordu? Ordu, ekonomik reformlara muhalefet etmez mi? Bizim anladığımız kadarıyla Kızılordu'nun en büyük kaygısı, glas- nost, perestroyka değil. ûrdu cumhuriyetlerdeki ayrılıkçı eğilım- lerden büyük ölçüde tedirgin. Ayrıca relormlar başarıya ulaşır ve Sovyet ekonomısi düzlüğe çıkabihrse, Kızılordu da daha mo- dern,*daha iyi silahlara sahip olabrtecek. Gorbaçcv'un Litvanya'ya bağımsızlık verecek durumda olma- yıştnın bir nedeni de bu. Sovyet lideri girmeye hazırlandığı çal- kantılı dönemde zaten huzursuz olan Kızılordu'yu büsbutün te- dirgin etmeyi göze alamaz. Pekı Gorbaçov, böylesıne büyük bir kumarı neden oynuyor? Neden Sovyet toplumunu otoriter başkanlık yönetimi ile piyasa ekonomisine geçiriyor ya da geçirmeye hazırlanıyor? Bunun nedenini açık seçik ortaya koymak gerekıyor. Sovyet ekonomısi iflasın eşiğinde. Gemi su almış batıyor. Sıstem tümüyle tıkanmış. Tıkanıklıkları da kendi olanakları ile açamıyor. Bunu mu- hafazakârlar da biliyor. Lıgaçev gibi muhafazakâr bir liderin pe- restroykaya değıl, asıl glasnosta karşı çıkması anlamlıdır. Liga- çev'ın toprak reformuna karşı çıkmasının nedeni de ekonomik olmayıp siyasaldır. Toprakta özel mülkıyete izın verdığınizde, par- tinin kırsal bölgelerde yaşayan halk üzerindeki denetimi ortadan kalkar. Dış basında ekonomik bunalımın boyutlarına ilişkin, Sovyet kaynaklarına dayanan ilginç veriler çıkıyor International Herald Tribune gazetesinin 'Argumenty i Fakty" dergisine dayanarak bildirdığine göre Küba'ya yardım için ülkenin mallarını öze/likle şekerı pahalıya alıpucuz petrol satmak, Sovyetler'e yılda 6-10 milyar dolara mal oluyor. 1990'ın ilk üç ayında sanayı üretimi ge- çen yıla oranla % 1.2 düşüş kaydetmiş. Kömür, besin maddesi. elektrık ve tekstil üretimlerinde gerileme var. Nevvsvveek dergisi 1990 yılı bütçe açığının hedeflenen 60 milyar ruble yerirte 85 mil- yar rubie olmasının beklendiğini yazıyor. Sovyet basını halen 2 mılyon olan işsız sayısının 10, hatta 20 mılyona çıkabıleceğini bildiriyor. En basıt tüketım maddelerinı bile bulmak büyük so- run. Depolarda 600-700 milyar dolarlık satılamayan mal var. Ka- litesi bozuk olduğundan, tüketicinin tercihini karşılamadığından halk almıyor. Belki en önemlisi lazer iletişım, robot, süper bilgisayar, uydu gibi gelışmış teknoloji dallarında Batı ile aradaki mesafenin gi- derek büyümesı. Gorbaçov'u büyük kumarı oynamaya ıten nedenler bunlar. Litvanya'nın talıhsizlıği ise bağımsızlığını Sovyet tarihinin en büyük kumarlarından birinin oynanmaya hazırlandığı sırada ilan etmesi. FRANSA ayuşesku gozyaşları ile idama gıtti Fransız TV'si devrik Romanya Devlet Başkanı'nın idamına ilişkin daha önce yayımlanmamış görüntüleri yayımladı. Çavuşesku'nun gozyaşları ile eşi Elena'nın ise çığlıklar atarak idama gittikleri görüldü. PARİS (AA) — Fransız TF1 te- levizyonu, dün devrik Romanya Devlet Başkanı .Nikolay Çavuşes- ku ve eşi Eleaa Çavuşeskn'nun yargılanmaları, kurşuna dizilme- leri ve gömülmeleri ile ilgili daha önce yayımlanmamış görüntüleri yayımladı. Yayımlanan görüntülerde, Ni- kolay Çavuşesku'nun elleri arka- sından bağlı gozyaşları içinde ida- ma gittiği ve eşi Elena'nın çığlık- lar attığı göruldü. Elena Çavuşesku'nun, üç asker ellerini arkalarından bağlarken "Çocuklar, bizi bağlamayın" di- ye bağırdığı, sık sık askerlere yal- vararak "Bu utanç verici, neden, neden? Çocuklar sizi ben büyüttüm" demesine karşın Niko- lay Çavuşesku'nun yaşlı gözlerle sessiz bir biçimde durduğu görüldü. Televizyon, Çavuşeskuları yar- gılayan 10 kişilik yüksek rütbeli askerlerden oluşan mahkeme he- yetini de gösterdi. Daha önce Ro- manya Televizyonu tarafından ya- yıınlanan filmlerde mahkeme he- yeti üyeterinin yüzleri gösterilme- mişti. Televizyon, panik içindeki idam mangasının "aieş" emrini bekle- meden Çavuseskulara ateş ettiği, bu arada kameramanın da yara- landığını belirtti. Çavuşeskuların dört saniye su- ren bir otomatik tüfek ateşi sonu- cunda öldukleri, Elena Çavuşes- ku'nun başından ve vücudundan aldığı kurşun yaralarından sonra buyük bir kan gölü içine düştüğü kaydedildi. Bukreş'in batısındaki Tergovis- te'deki askeri kışlanın avlusunda kurşuna dizilen Çavuşeskuların derhal öldukleri belinildi. Filmde, Nikolay Çavuşesku'nun 5 gün sonraki gömülmesinin gö- rüntüleri de yer aldı. TFl'in gösterdiği filmin, daha önce Romanya Televizyonu'nda kısmen gösterilen video filmleri- nin tam kopyası olduğu kay- dedildi. TF1, filmi nasıl ele geçirdiğini açıklamadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle