Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 NÎSAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Hırvatistan'da
gandık başı
• ZAGREB (AA) —
Yiıgoslavya'nın Hırvatistan
Cumhuriyeti'nde, dün ilk
serbest seçimler yapıldı.
Seçmenler, dün
kullandıklan oylarla Avam
Kamarası'nın 116 ve
Sosyopolitik Meclis'in 80
üyesini belirledüer. Bugün
ise Sosyoprofesyonel
Meclis'in 160 üyesinin
beürlenmesi için oy
kullanılıyor. lki günlük
oylaına sonunda böylece üç
meclisli parlamentonun
toplam 356 üyesi seçilecek.
Caldaris
Meclis Bagkanı
• ATtNA (Cumburiyet) —
Vunanistan'ın yeni
parlamentosunda dün
y-apılan başkanlık
seçimlerini Yeni Demokrasi
Partisi (YDP)
milletvekillerinden eski
parlamento başkanı
Athanassios Caldaris
kazandı. Caldaris
parlamento başkanı '
seçilebilmesi için gerekli
olan en az 151 oyu, ancak
ikinci oylamada
sağlayabildi. 300
sandalyelik parlamentoda
YDP'nin 150 ve YDP
hükümetine destek veren
D1ANA partisinin tek
milletvekilinin desteğini
alan Caldaris'in 151 oyuna
karşı, sosyalist PASOK'un
desteğindeki eski savunma
bakanı Ioannis
Haralabupulos PASOK'un
123 mületvekiliyle üç
bağımsızın oyunu alabildi.
AmerikaJj
rehine serbest
• BEYRUT/ŞAM/TAHRAN
(AA) — Iran yanlısı
Filistinin Kunulşu için
tslami Cihat örgütü'nün
rehin tuttuğu üç
Amerikalıdan Robert
Polhill Suriye
kontrolündeki Batı
Beyrut'ta serbest bırakıldı.
Suriye Dışişleri Bakanı
Faruk El Şara Polhill'i
Lübnan'da rehin tutulan
diğer tüm Batılıların
izleyeceğıne inandığını
açıkladı. ABD yönetimi de
rehinelerin bırakılması için
yaptıklan yardımlardan
ötürü İran ve Suriye
hükumetlerine teşekkür etti.
Bu arada, Iran'da
yayınlanan Tahran Times
gazetesi ABD'li
rehinelerden ikincisinin de
salıverilmesini istedi.
Kaddafi ve
nükleer silah
• ROMA (AA) — Libya
lideri Muammer Kaddafi,
Resmi JANA Haber
Ajansı'nca yayımlanan bir
konuşmasında, Arap
ülkelerinin nükleer silahları
edinmek de dahil olmak
üzere "caydırıa güçlerini"
gelecek 20 yıl içerisinde
arttırmalan gerektiğini
savundu. Kaddafi,
Amerikalılann ve
diğerlerinin önceden olduğu
gibi kendilerine karşı
saldırılar
gerçekleştirememeleri için
mutlaka büyük bir güce
sahip olmaları gerektiğini
ileri sürdü ve "Eğer yeterli
ve güçlü silahımız olsaydı
1986 yıhndaki ABD
saldırısına uğramazdık"
dedi. Arap dünyasının
"nükleer silah edinmek de
dahil, caydıncı güce sahip
tek bir ülke haline
.gelinmesi" amacıyla
işbirliği yapmalannı isteyen
Kaddafi, bu hedefın 20 yıl
içerisinde gerçekleştirilmesi
için çaba gosterilmesi
gerektiğini savundu.
İsrail'de 200
atonı bombası
• KAHİRE (AA) —
Dünyanın sayılı nükleer
güçleri arasına girmeye
çalışan İsrail'in elinde
yaklaşık 200 atom bombası
bulunduğu bildirildi. Mısırlı
bir askeri uzman tarafından
hazırlanan bir rapora göre,
İsrail'in Necef çölündeki
Damona nükleer
reaktöründe üretilen bomba
parçaları Hayfa yolu
üzerindeki bir başka
laboratuvarda birleştiriliyor.
İsrail'in, 20 kiloton
gücünde bomba için gerekli
parçaları ürettiği belirtilen
raporda, bu ülkenin elinde
ayrıca değişik tipte nükleer
silah üretimine imkân
verecek yeterli miktarda
ditoryum ve lityum
stoklarına sahip olduğu
kaydedildi.
Devlet Başkanı GeneralBabangida'ya karşı darbe önlendi
Nijerya'da darbe gîrişîmiNijerya'da bir darbe
girişiminin
başansızhkla
sonuçlandığı bildirildi.
Darbenin başarıyla
sonuçlandığını
duyuran Lagos Ulusal
Radyosu tekrar
General Babangida
hükümetinin
kontrolünegeçti.
Dtş Haberier Servisi — Batı Af-
rika uikelerinden Nijerya'da dün
Devlet Başkanı General tbrakim
Babangida yönetimine karşı giri-
şilen bir darbe girişiminin başan-
sızhkla sonuçiandığı açıklandı.
Dun sabah Lagos radyosundan
yapılan açıklamada askeri yöne-
timin ülkenin güneyinde yaşayan
halk yararına devrildiği duyurul-
muştu. Ancak daha sonra hükü-
metin duruma hâkim olduğu ve
darbe girişiminin bastırıldığı açık-
landı. General İbrahim Babangi-
da dün gece gazetecilere yaptığj
açıklamada, darbe girişiminin
bastınldığını, darbecilerle meyda-
na gelen kanlı çatışmalarda yar-
dımcısı General U.K. BeBo'nun da
yaşanunı yitirdiğini soyledi. Gene-
ral Babangida darbeye kansan su-
bayların çoğunun tutuklandığını
ve yargılanacaklarını sözlerine
ekledi.
AA'nın bir haberinde, pazar sa-
bahı darbecilerin yerel saatle
06.00'da "General Babangidamn
diktatöriük rejiminin başanyla
devrüdigi" bildirilmişti. Ancak bu
darbe başka bir kaynak tarafın-
dan doğrulanmamıstı. Ülkenin di-
BAŞARISIZ DARBE — Askeri bir darbe ile devrilmek istencn General İbrahim Babangida 1989 mayı-
sında Ingillerc'yi ziyaret etraiş ve Kraliçe Elizabeth tarafından karsılanmıstı. (Fotoğraf: Reuter)
KİMLİK KARTI
Petrol ülkesi
Nüfus: 115.152.000(1989)
Etnik graplan Hausa 21 "7»,
Yoruba 201; Ibo 17V»,
Fulani 9^«.
Dili: tngilizce (resmi), Hausa,
Yoruba, Ibo.
DİBİ: Müslüman 50%
(kuzeyde), Hıristiyan 4Q*!t
(güneyde).
Yöıtetim şekli: Askeri
yönetim.
Savunma harcamaian:
Hükümet bütçesinin %8.2'si
(1986).
Para birimi: Naira.
GSMH: 66.2 milyar dolar
(1986).
Kişi basma milli gelir: 790
dolar (1984).
llhalat: 7.8 milyar dolar
H987).
Ihracat: 7.3 milyar dolar
(1987).
Dogal kayaaklan: Petrol,
gaz, kömür, demir, tuğla,
kalay.
Başlıca ürünleri: Kakao (ana
ihraç mah), tütun, pamuk,
soya fasulyesi, palmiye
ürünleri, fıstık.
ğer radyo istasyonlan da alışılmı-
şın aksine yayınlarını sürdürmüş,
hatta telefon ve teleks hatlan da
kesilmemişti.
Nijerya'daki darbe girişimi şöy-
le gelişti:
Kendisini Binbaşı Gigi Ognaza
Oka olarak tanıtan bir kişi tara-
fından okunan bildiride, darbenin
"ülkenin orta ve giıney bolgelerin-
de yaşayan iyi ve vatansever
halkm" lehine duzenlendiğı bildi-
rilmiş, Oka "Size baskıcı, uyuştu-
rncıı bagımlıa, insafsız, sadisl,
homoseksuel, hilekâr, vatan hai-
ni General tbrahitn Babangida'nın
başanlı bir şekilde devrildiğini se-
vinçle bildirmek istivorum" diye
konuşmuştu.
Darbenin ülkeyi, kuzey bölge-
sinde yaşayan Müslumanlann hâ-
kimiyetinden kunarmak amacıy-
la yapıldığı bildirilmişti. General
Babangida yönetiminin bu yıl baş-
larında Savunma Bakanı Tuğgene-
rai Domkat Bali'nin zorla emek-
liye sevk edilmesinden sonra ağır-
lığını açıkça kuzeydeki Müslü-
maniardan yana koyduğu belirti-
liyor.
Lagos radyosundan yapılan di-
ğer bir açıklamada öğrencilere, iş-
çilere, avukatlara ve dükkân sa-
hiplerine, darbeyi desteklemek
amaayla sokaklara dökülme cağ-
nsında bulunulmuştu. Aynı duyu-
ruda askerlerin kışlalanna döndü-
ğü, gece süresince ise sokağa çık-
ma yasağı uygulandığı belir-
tilmişti.
Irak'ın korkunçsilahını MİT'e MOSSAD ihbar etmiş
4
Süper top' Mersin'e gidiyordu
Süper topun parçasını taşıyan TIR'ın yükünü
Mersin'de bir nakliye şirketine teslim etmeyi
tasarladığı bildirildi.
ANkAKA ( t umhunyet Vmto- misiyle Haydarpaşa limanına ge-
su) — Irak'a ait "Babil Projesi" tirilen koteynerlerden bırinde de
adlı süper topa ait olduğu öne sü- geçen çelik borulann Mersin lima-
rülen on iki çelik boruya el konul- nına götürülmesi ve burada bir
nakliye şirketine teslim edilerek
Irak'a gönderümesi planlanmıştı.
Dört ülkenin istihbarat örgütleri
tarafından yürütülen operasyo-
nun, söz konusu çelik borulann
ması olayı üzerindeki "esrar
perdesi" sürerken Istanbul güm-
rüğünde ve Yunanistan'm Patras
Limam'nda yapılan operasyonla-
nn arkasında israil gizli istihba-
rat örgütü MOSSAD'm bulundu- üretimi ve nakliyesiyle ilişkili ola-
ğu iddiası ortaya atıldı. MOS- bilecek Ingiliz, Türk, Yunan, ttal-
SAD"ın yanısıra lngiltere'nin iç ve yan, lspanyol ve lsviçre şirketle-
rini de kapsadığı belirtiliyor.dış istihbarattan sorumlu Ml-5 ve
Ml-6 örgütleri, Yunanistan gizli
haber alma servisi KİP ve Milli Is-
tihbarat Teşküatı'nın (MİT) yak-
laşık bir aydır konudan haberdar
olduğu kaydediliyor. Dört ülkenin
istihbarat Orgütlerinin aralannda-
ki gizli haberleşmeyi sürdürdük-
lerini ve "giivenlik" gerekçesiyle
top parçaları konusunda hükü-
metlerin basına açıklama yapma-
ması karanrun benimsendiğini be-
lirten bir yabancı kaynağa göre
Patras ve Istanbul'da ele geçen
parçalar bu hafta içinde Londra-
Gerek Dışişleri Bakanlığı yetki-
lilerinin, gerekse yabancı kaynak-
lann verdikleri bilgiler, Yunanis-
tan ve Türkiye'de yapılan arama-
larda MOSSAD'm da payı oldu-
ğu yönundeki iddialan güçlendi-
riyor. Güvenilir kaynaklar, hak-
ın nükleer ve kimyasal füze atış
yeteneğine sahip bir top ürettiği
konusundaki iddialan MOSSAD-
KIP-MİT ve MI-5, MI-6'mn bir-
kaç haftadan beri işbirliği halin-
de araştırdığını bdirterek MOS
SAD'ın 15 nisan günü hem MİT,
ya gönderilecek. Dışişleri kaynak- hem de KtP'le özel temasa geçe-
ları da Türkiye'nin süper topa ait rek top parçalannın Yunanistan ve
olduğu öne sürülen çelik borula- Türkiye'yesokulmak isteneceğinı
n Irak'a venneyerek lngiltere'ye haber vwdiğini söyledi. lddiaya
geri gönderme egiliminde olduğu-
nu doğruladı.
Edinilen bilgiye göre Ro-Ro ge-
göre bu gelişmelerden sonra MİT
ve KİP yetkilileri lngiltere'deki
Ml-6 orgütü ile irtibat kurdu.
'TOP* HAYDARPAŞA'DA — Haydarpaşa gnmnik sahasında bekletilen "süper lop"un parçası dön ga-
leteciler larafından göruntülendi. TV 2352 plakalı TIR'akimse >aklaştırılmazken, TIR'ın tngiliz uy-
ruklu iki şoforunun gü\enlik makamlan tarafından sorgulandığı bildirildi. (Fotoğraf: Ugur Saner)
MargaretThatcher'ın önlenemeyen inişi
İngiltere Başbakanı dışarıda ve içeride hızla
yıpranıyor. Thatcher, Mitterrand'la Kohl'ün
AT'nin hızla siyasal birliğe gitmesi önerilerini
yine reddetti. "ABD'nin artık Thatcher'dan
vazgĞçtiği" yorumları giderek ağırlık
kazanıyor.
EDtP EMtL ÖYMEN
LONDRA — Papa'nın dahi
Prag'da "Birieşik Avnıpa" çağ-
nsı yaptığı gün ingiltere Başbaka-
nı Margarel Thatcher, Avrupa
Topluluğu'na karşı takmdığı ge-
leneksel düşmanca tavrı bozma-
dı ve geçen hafta Mitterraad -
Kohl'ün AT'nin hızla bir siyasal
birliğe gitmesine ilişkin önerileri-
ni yine reddetti. Avrupa'ya ayak
uydurmakta zaten güçlük çeken
Thatcher'ın, artık Avrupa'daki
gelişmelerin iyice dışında kaldığı
görüluyor. Amerikan yönetimi-
nin, ana muhalefet Işçi Partisi'-
nin önde gelen uyelerini birer iki-
şer Washington'a davet etmesi,
"Tüne" ve "Newsweek" gibi der-
gilerde Thatcher yönetimi hakkın-
da yayımlanan olumsuz değerlen-
dirmeler, "Amerika'nın da
Thatcher'dan artık vazgectigi"
şeklinde yorumlanıyor. tktidar
partisi içinde artık milletvekilleri-
nin "liderlerinin arkasında safla-
şarak yek vücut halinde savunma-
dıklan" görülur oldu. Partı için-
de henüz şiddeüi olmasa da kıpır-
danma var. Başbakan Thatcher'-
ın suresinin artık dolduğu,
"misyonunu taınamladığı" görü-
şü egemenlik kazanmakta, her fır-
satta "yerini kimin alacagı" tar-
tışılıyor, ortaya çeşıtli ısimler atı-
lıyor. Bütün bu gelişmeler üzeri-
ne bir de "top skandah" geldi.
Bakanlıklar arasında eşgüdum ol-
madığı, hatta belki hükürnetin
Irak'a bir aşamada "süper bir
fop" satılmasına göz yumduğu,
işi Örtbas ettiği, uyguladığı silah
ambargosunu bizzat deldiği şek-
linde basında iddialar ortaya atıl-
dı. Başbakan Thatcher ile ana
muhalefet lideri Neil Kinnock ara-
sında Avam Kamarası'nda bu ko-
nuda sert tartışmalar oldu. Ancak
Thatcher'ın artık hiçbir yanıtının
ya da verdiği güvencenin geçerli-
ği kalmamış havası yaygın, kamu-
oyu yoklamalan da her hafta so-
nunda bu noktaya işaret etmek-
te, "Obs«rver" gazetesinde ya-
yımlanan son verilere göre tşçi
Partisi yüzde 54, Muhafazakâr
Parti yüzde 32 desteğe sahip gö-
rünüyor.
lktidar, bu koşullarda on gün
içinde yerel seçime gidiyor. Mu-
ha'.efet, yerel seçimi
"referandum" olarak ilan etti.
32'si Londra'da olmak üzere top-
lam 201 belediye meclisi için par-
tiler yarışacak. Işçi Partisi halen
belediyelerin yüzde 48'inde, Mu-
hafazakâr Parti ise yüzde 27'sinde
çoğunlukta. Bu belediyeler için
İ986'da yapılan yerel seçimde Iş-
çi Partisi, Thatcher'a karşı büyük
bir zafer kazanmıştı.
İki parti arasındaki en büyük
çekişme Londra'da olacak. tşçi
Partisi 15, Muhafazakâr Parti 12
belediye meclisinde çoğunlukta.
Londra, Avrupa kentleri içinde
anakent belediyesi olmayan tek
kent. Sol eğilimli olduğu gerekçe-
siyle Londra ve diğer anakent be-
lediyeleri, Başbakan Thatcher ta-
rafından 1985'te lağvedilmişti.
Londra'da hiçbir belediye hiznieti
için eşgüdümleyici bir makam
yok.
Bu seçimde "Kelle Vergisi"n-
den en çok etkilenen yoksul be-
lediye bölgelerinde muhafazakâr-
lann ağır yenilgiye uğramaları
bekleniyor. Ancak Londra'da
üzerinde en çok durulan hassas
seçim bolgeleri var: Parlamento
ve bakanlıkların bulunduğu ve
bayan belediye başkanınm yolsuz-
lukları sürekli eleştirilen West-
minster; Muhafazakâr Parti'nin
en güçlü olduğu, Kelle Vergisi en
düşük bölgelerden Wandsworth.
Halen muhafazakârların elinde
olan bu iki bölgede oylar Thatc-
her akyhine sadeceyüzde I'lik bir
oynaması dahi, seçimi Işçi Parti-
si'ne kazandıracak. Başbakan
Thatcher'ın milletvekili seçim böl-
gesinin de içinde yer aldığı Barnet
de önemli. Partinin bu üç beledi-
ye meclisindeki çoğunluğunu kay-
betmesinin, Başbakan Thatcher'-
ın iktidardan ayrılış sürecini hız-
landıracağı belirtiliyor.
Seçime Kıbrıslı Türklerden de
4 kişi aday olarak katılıyor. Ay-
nca "Islamcı Parti" de ilk kez se-
çime katılacak.
Sovyet-Çinyakınlaşması
Lt PENG
Çin Başbakanı Li
Peng,bugün
Sovyetler
Birliği'ne gidiyor.
Li Peng, 26 yıldır
Sovyetler
Birliği'ni ziyaret
eden en yüksek
düzeydeki Çin
yetkilisi olacak.
Dış Haberier Servisi — Çin Başbakanı Li
IVag, ülkesiyle SovyetJer Birliği arasında ye-
ni bir zirve gerçekleştirmek üzere bugün
Moskova'ya gidiyor. Li'nin zivareti, 26 yıl-
dır ilk kez bir Çin liderinin Sovyetler Birli-
ği'ne yaptığı resmi gezi olacak.
Li Peng'in Moskova'daki temasları sıra-
sında, ideolojik konuların gündeme gelme-
yeceği, yalnızca ticaret anlaşmaları imzala-
nacağı ve iki ulke arasındaki sınır konusun-
daki tartışmaların ele almacağı bildiriliyor.
Görüşmelerde, sınırdaki askeri gerginlikle-
rin azaltılması için girişimlerde bulunula-
cağının açıklanmasına karşın, sınırda asker
indirimine gidilmeyeceği kaydedildi. Göz-
lemciler, aralannda ciddi ideolojik ayrılık-
lar bulunan Çin ile Sovyetler Birliği arasın-
daki bu zirveden önemli bir sonuç çıkma-
yacağı konusunda birleşiyorlar. Li'nin ziya-
reti iki ulke arasında 30 yıl aradan sonra ge-
çen yıl Sovyet lideri Mihail S. Gorbaçovi
un Pekin ziyaretiyle yeniden kurulan ilişki-
lerin surdüğüne bir işaret olarak yorum-
lanıyor.
Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Sergeye-
viç Gorbaçov, geçen yıl mayıs ayında Çin'e
resmi bir gezi yapmış, Çin ve Sovyetler Bir-
liği, 30 yıldan sonra ilk kez resmen ilişki
kurduklarını açıklamışlardı. Pekin'in Tie-
nanmen Meydanı'ndaki öğrenci eylemleri sı-
rasına rastlayan ziyaret gergin bir ortamda
geçmiş, haziran ayındaki kanlı olaylardan
sonra, Çin ile Sovyetler Birliği arasındaki
ideolojik ayrılıklar iyice su yüzüne çıkmıştı.
Çin Başbakanı Li Peng, gazetecilere yap-
tığı açıklamalarda sık sık Sovyetler Birliği'n-
deki değişimleri onaylamadıklarını vurgu-
luyor. Li, bir süre önce Sovyet gazetecilere
verdiği bir demecte, "sosvalizmi gdiştirmek
için mükemmel bir model olmadıgını" be-
lirtmişti. "Sovyetler, sosyaUzmin artık ide-
al bir sislem olmadıgını düşünseler de ilis-
kilerin devam edeceğini" belirten Li, Sov-
yetler'in sosyalizmden ayrıldığını gösteren
bir işaret görülmediğini söylemeyi de ihmal
etmemişti.
Çin lideri Deng Şiao PiBg'in ise bir parti
içi raporda, Gorbaçov'u revizyonistlikle suç-
ladığı ve Sovyetler Birliği Komünist Parti-
si'nin iktıdar tekelinden vazgeçraesinin, Çiıı-
li liderleri dehşete düşürduğü belirtiliyor.
Sincan'daki olaylar
Sincan eyaletinin uzak batı kesimlerinde
bu ay çıkan silahlı bir ayaklanmada 22 ki-
şinin öldüğü, 13 kişinin de yarafandığı bil-
dirildi.
Resmi Sincan Televizyonu, bugün Sin-
can'ın başkenti Urumçi'den verdiği haber-
de, özerk Kızılsu Kırgız Valiliği'nin Baren
kasabasında "küçük bir gaddar" grubu ta-
rafından çıkanlan isyanın bastınldığını be-
lirtti.
Haberde, isyancılann bir polis karakolu-
na saldırması sonucu çıkan çatışmada 15 is-
yancının öldüruldüğfı, diğer olülerin ise po-
lis ve yetkililerden olduğu kaydedildi
POLITIKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
Litvanya, Gorbaçov,
Piyasa
L'tvanya'nın bağımsızlık ilanı kendileri açısından talihsiz bir
döneme rastladı. Dışarıda Bush - Gorbaçov zirvesinin yaklaştı-
ğı bir sırada başta ABD olmak uzere hiçbir Batı Avrupa ülkesi
Sovyetler'le ilişkilerinin gerginleşmesinı istemiyor. Bu nedenle
Lıtvanya'ya verilen destek "sorunun barışçı biçimde çözülmesini"
dilemekten öteye gıtmiyor.
İçeride ise cumhuriyetlerdeki huzursuzluğun hızla arttığı bir
sırada Gorbaçov Litvanya'ya bağımsızlık veremezdi; istese bile
verdırmezlerdi. Dış basında Kızılordu'nun Sovyet Başkanı'na bü-
yük baskı yaptığına, hatta Litvanya'ya askeri müdahale pianla-
rının hazırlandığına ilişkin haberier çıkıyor.
Ama Gorbaçov'un şu stralarda Litvanya'ya bağımsızlık vere-
cek durumda olmayışının bir başka nedeni de var ki, onun üze-
rinde pek durulmuyor Sovyet lideri gelecek ay ya da sonbahar-
da bomba etkisi yapacak ekonomik reform programını açıkla-
maya hazırlanryor. 1985 yılında iktidara gelişınden bu yana bel-
ki de en büyük ve tehlikeli kumarını oluşturacak bu programı
açıklamaya hazırlartdığı bir sırada Gorbaçov, Litvanya'nın bağım-
sızlığını kabul ederek ülkede yeni bir sosyal krizin patlamasına
göz yumamazdı.
Ne var bu ekonomik reform paketınde?
Dış basında çıkan bılgılere göre Sovyetler Birliği kapsamlı bir
piyasa ekonomisine geçmeye hazırlanıyor. Ekonomiyi canlan-
dırma umudu, rekabete bağlanmış. Nevvsvveek dergisi "nefes
kesici" olarak nitelediği reform paketindeki geniş çaplı özelleş-
tirme programının Sovyet sanayiinın °/o 75'ıni etkileyebıleceğinı
bildiriyor. Ufak işletmelerin özel girişimcilere, büyüklerin de iş-
letmede çalışan işçilere satılması öngörülüyor. Mali reformlar-
la, yeni ticari ve özel bankalar açılacak, dış ticaret lıberalleştiri-
lecek ve ülkede ilk kez % 100 yabancı mülkıyetınde olan şirket-
lerin kurulmasına ızin verılecek. Yine ülke tarihinde ilk kez fiyat
reformu yapılacak. Yani bir dizi maddeden devlet sübvansiyonu
çekilecek; mallann fiyatı piyasada arz - talep yasasına göre sap-
tanacak. Bu retormun ardından fiyatların % 40-50 oranında art-
ması bekleniyor. Kimı ıktısatçılar bazı mallarda fiyat artışlarının
% 200'ü bulabileceğini belırtiyorlar. Reformlann iki doğal ve ka-
çınılmaz sonucu da enflasyonla işsizlik olacak.
Kumar, gerçekten tehlikeli. Büyük sosyal huzursuzluklara,
grevlere, karışıklıklara yol açabilecek nitelikte. Gorbaçov güçlü
başkanlık sistemini, ülkedekı etnik huzursuzluklara ve ayrılıkçı
akımlara karşı istediğinı söylüyordu. Ama piyasa ekonomisine
geçış sırasında çıkabilecek karışıklıklara karşı da güçlü başkanlık
sisteminın yararlı işlev göreceğinı düşünmüş olsa gerek. Aslın-
da radikal reformları uygulayacak başka kurum bulunmuyor. Ko-
münist Partisi, tasfiyeler ve reformcu muhafazakâr bölünmesi
nedeni ile gücünü büyük ölçüde yitirmiş durumda. Politbüro
1
nun ekonomik konularda karar alma yetkisi sınırlandırılmış. Po-
litbüro'da merkezı tutan ve zaman zaman Gorbaçov'un önerile-
nne karşı çıkan Başbakan Nikolay Rijkov'un gözden duştüğü bil-
diriliyor. Gözlemciler yakınlarda görevinden ayrılmasını bekliyor-
lar. Başka bir deyışle hükümet te güçsüz durumda.Gerıye, güç-
lü başkan ve ekonomik danışmanları kalıyor. Bunlar arasında ön-
de gelenlerı Ekonomik Reform Kbmisyonu Başkanı Leonıd Abal-
kin, Başkanlık Konseyi üyesı Stanislav Şatalin ve Gorbaçov'un
ekonomik danışmanı Nikolay Petrakov.
Ya Kızılordu? Ordu, ekonomik reformlara muhalefet etmez mi?
Bizim anladığımız kadarıyla Kızılordu'nun en büyük kaygısı, glas-
nost, perestroyka değil. ûrdu cumhuriyetlerdeki ayrılıkçı eğilım-
lerden büyük ölçüde tedirgin. Ayrıca relormlar başarıya ulaşır
ve Sovyet ekonomısi düzlüğe çıkabihrse, Kızılordu da daha mo-
dern,*daha iyi silahlara sahip olabrtecek.
Gorbaçcv'un Litvanya'ya bağımsızlık verecek durumda olma-
yıştnın bir nedeni de bu. Sovyet lideri girmeye hazırlandığı çal-
kantılı dönemde zaten huzursuz olan Kızılordu'yu büsbutün te-
dirgin etmeyi göze alamaz.
Pekı Gorbaçov, böylesıne büyük bir kumarı neden oynuyor?
Neden Sovyet toplumunu otoriter başkanlık yönetimi ile piyasa
ekonomisine geçiriyor ya da geçirmeye hazırlanıyor?
Bunun nedenini açık seçik ortaya koymak gerekıyor. Sovyet
ekonomısi iflasın eşiğinde. Gemi su almış batıyor. Sıstem tümüyle
tıkanmış. Tıkanıklıkları da kendi olanakları ile açamıyor. Bunu mu-
hafazakârlar da biliyor. Lıgaçev gibi muhafazakâr bir liderin pe-
restroykaya değıl, asıl glasnosta karşı çıkması anlamlıdır. Liga-
çev'ın toprak reformuna karşı çıkmasının nedeni de ekonomik
olmayıp siyasaldır. Toprakta özel mülkıyete izın verdığınizde, par-
tinin kırsal bölgelerde yaşayan halk üzerindeki denetimi ortadan
kalkar.
Dış basında ekonomik bunalımın boyutlarına ilişkin, Sovyet
kaynaklarına dayanan ilginç veriler çıkıyor International Herald
Tribune gazetesinin 'Argumenty i Fakty" dergisine dayanarak
bildirdığine göre Küba'ya yardım için ülkenin mallarını öze/likle
şekerı pahalıya alıpucuz petrol satmak, Sovyetler'e yılda 6-10
milyar dolara mal oluyor. 1990'ın ilk üç ayında sanayı üretimi ge-
çen yıla oranla % 1.2 düşüş kaydetmiş. Kömür, besin maddesi.
elektrık ve tekstil üretimlerinde gerileme var. Nevvsvveek dergisi
1990 yılı bütçe açığının hedeflenen 60 milyar ruble yerirte 85 mil-
yar rubie olmasının beklendiğini yazıyor. Sovyet basını halen 2
mılyon olan işsız sayısının 10, hatta 20 mılyona çıkabıleceğini
bildiriyor. En basıt tüketım maddelerinı bile bulmak büyük so-
run. Depolarda 600-700 milyar dolarlık satılamayan mal var. Ka-
litesi bozuk olduğundan, tüketicinin tercihini karşılamadığından
halk almıyor.
Belki en önemlisi lazer iletişım, robot, süper bilgisayar, uydu
gibi gelışmış teknoloji dallarında Batı ile aradaki mesafenin gi-
derek büyümesı.
Gorbaçov'u büyük kumarı oynamaya ıten nedenler bunlar.
Litvanya'nın talıhsizlıği ise bağımsızlığını Sovyet tarihinin en
büyük kumarlarından birinin oynanmaya hazırlandığı sırada ilan
etmesi.
FRANSA
ayuşesku gozyaşları
ile idama gıtti
Fransız TV'si devrik Romanya Devlet
Başkanı'nın idamına ilişkin daha önce
yayımlanmamış görüntüleri yayımladı.
Çavuşesku'nun gozyaşları ile eşi Elena'nın ise
çığlıklar atarak idama gittikleri görüldü.
PARİS (AA) — Fransız TF1 te-
levizyonu, dün devrik Romanya
Devlet Başkanı .Nikolay Çavuşes-
ku ve eşi Eleaa Çavuşeskn'nun
yargılanmaları, kurşuna dizilme-
leri ve gömülmeleri ile ilgili daha
önce yayımlanmamış görüntüleri
yayımladı.
Yayımlanan görüntülerde, Ni-
kolay Çavuşesku'nun elleri arka-
sından bağlı gozyaşları içinde ida-
ma gittiği ve eşi Elena'nın çığlık-
lar attığı göruldü.
Elena Çavuşesku'nun, üç asker
ellerini arkalarından bağlarken
"Çocuklar, bizi bağlamayın" di-
ye bağırdığı, sık sık askerlere yal-
vararak "Bu utanç verici, neden,
neden? Çocuklar sizi ben
büyüttüm" demesine karşın Niko-
lay Çavuşesku'nun yaşlı gözlerle
sessiz bir biçimde durduğu
görüldü.
Televizyon, Çavuşeskuları yar-
gılayan 10 kişilik yüksek rütbeli
askerlerden oluşan mahkeme he-
yetini de gösterdi. Daha önce Ro-
manya Televizyonu tarafından ya-
yıınlanan filmlerde mahkeme he-
yeti üyeterinin yüzleri gösterilme-
mişti.
Televizyon, panik içindeki idam
mangasının "aieş" emrini bekle-
meden Çavuseskulara ateş ettiği,
bu arada kameramanın da yara-
landığını belirtti.
Çavuşeskuların dört saniye su-
ren bir otomatik tüfek ateşi sonu-
cunda öldukleri, Elena Çavuşes-
ku'nun başından ve vücudundan
aldığı kurşun yaralarından sonra
buyük bir kan gölü içine düştüğü
kaydedildi.
Bukreş'in batısındaki Tergovis-
te'deki askeri kışlanın avlusunda
kurşuna dizilen Çavuşeskuların
derhal öldukleri belinildi.
Filmde, Nikolay Çavuşesku'nun
5 gün sonraki gömülmesinin gö-
rüntüleri de yer aldı.
TFl'in gösterdiği filmin, daha
önce Romanya Televizyonu'nda
kısmen gösterilen video filmleri-
nin tam kopyası olduğu kay-
dedildi.
TF1, filmi nasıl ele geçirdiğini
açıklamadı.