Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 NÎSAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/U
Kadir Gecesi kutlandı
• İstanbul Haber Servisi — İslam inancına göre Hz.
Muhammed'e peygamberlik görevinin verildiği ve Kuran'ı
Kerim'in indirilmeye başlandığı gün olarak kabul edilen
Kadir Gecesi dün kutlandı. Kadir Gecesi nedeniyle
iftardan sonra camileri dolaşmaya başlayan
Müslümanlar, namaz kılarak dua ettiler. Bu arada Fatih
Camisi'nde bir grubun, tekbir getirerek sloganlar attıkları
öğrenildi. Sahura kadar süren Kadir Gecesi kutlaması,
lstanbul'da irafiğin zaman zaman kilitlenmesine neden
oldu. (Fotoğraf: Behzat Şahin)
Parasız yatılı sınavı
• ANKARA (ANKA) — Devlet Parasız Yatılılık ve
Bursluluk Ortaokul Sonu Sınavı, il merkezleri ile
Lefkoşa'da yapıldı. Dün saat 10.00'da başlayan ve 100
dakika süren sınava 116 bin 132 öğrenci katıldı. Devlet
Parasız Yatılılık ve Bursluluk Ortaokul Sonu Sınavı'na
katılan adaylar, devlet parasız yatılı, kız meslek, imam
hatip, oteicilik turizm meslek, imam hatip, otelcilik,
turizm meslek ticaret, endüstri meslek, sekreterlik meslek
liseleriyle Validebağ Sağlık Meslek Lisesi'nin birinci
sınıflarına yerleştirilecekler. Orta son sınıflar sınavı test
sorularının yanıt anahtarı şöyle: TEST-1: 1-d, 2-a,3-c, 4-d,
-5-b, 6-a, 7-d, 8-a, 9-c, 10-b, 11-c, 12-d, 13-c, 14-b, 15-a,
• 16-a, I7-c 18-d, 19-b, 20-c, 21-d, 22-b, 23-c, 24-a, 25-d,
26-d, 27-c 28-b, 29-a, 30-c, 31-a, 32-a, 33-c, 34-d, 35-b,
-36-c 37-d, 38-c 39-b, 40-a, 41-b, 42-c, 43-b, 44-c, 45-d,
46-b, 47-d, 48-a. 49-d, 50-a. TEST-2: 1-a, 2-d, 3-b, 4-d,
5-d, 6-a, 7-a, 8-c, 9-b, 10-a, 11-a, 12-c, 13-c, 14-b, 15-d,
16-d, 17-c 18-c 19-d, 20-c, 21-d, 22-b, 23-a, 24-b, 25-b,
26-b, 27-a, 28-b, 29-d, 30-d, 31-c, 32-a, 33-c, 34-d, 35-b,
36-d, 37-a, 38-c 39-c, 40-d, 41-b, 42-c, 43-d, 44-d, 45-b,
46-b, 47-a, 48-c 49-b, 50-a.
Temizlik kampanyası
• ANTALYA (AA) — Antalya Kültür ve Eğitim Vakfı
(AKEV), kentin cadde ve sokaklarında, temizlik
kampanyası başlattı. Vakıf üyeleri ile ailelerinin meydan,
cadde ve sokakları süpürmelerinden sonra kampanyaya
halkın ilgisini çekmek amacıyla AKEV Halk Dansları
.Topluluğu gösteriler yaptı. AKEV Başkanı Osman
Korkut, kentlerde yaşayan insanların, kendi sokaklarına
"sahip çıkmaları gerektiğini belirterek bugün 250 kişinin
-katıldığı kampanyayı gelenekselleştirmeyi düşündüklerini
kaydetti.
Vatandaşlıktan çıkarılanlar
• ANKARA (AA) — Bakanlar Kurulu kararıyla 140
kişi Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Bakanlar
Kurulu'nun Türk vatandaşlığından çıkma izni verdiği
kişilerin çoğunluğunu, tstanbul ve Mardin doğumlu
Musevi asıllılar oluşturuyor.
Firar olaytna tutuklama
• KOCAELİ (AA) — Kocaeli Merkez Kapalı
Cezaevi*nde yatan Nedim Yıldırım adlı hükümlünün,
İzmit Devlet HastanesPnden firar etmesinden sonra
haklarında soruşturma açılan 2 astsubay ve 2 er
tutuklandı. Cezaevi Jandarma Karakolu Komutanı
Astsubay Kıdemli Başçavuş Erol Girgin ve Jandarma
Alay KomutanlığYnda görevli Astsubay Kıdemli Başçavuş
Akın Özkanlı ile 2 jandarma eri, uyuşturucu suçundan
36 yıla hükümlü Nedim Yıldırım'ın, 8 nisanda
hastaneden firarında ihmal ve hataları buiunduğu
gerekçesiyle tutuklandılar.
6 metrelik dev çıpa
• ENEZ (AA) — Edirne'nin Enez ilçesi Vakıf
köyündeki balıkçılar, bu kez denizden balık yerine, 6
metre boyunda dev bir çıpa çıkardılar. Kıyıdan 300 metre
kadar açıkta ve 15-20 metre derinlikte ağlannın sürekli
olarak bir yerler takılmasından yakınan balıkçılar, köy
öğretmeni Doğaıı Güngör'den yardım istediler.
Güngör'ün girişimleriyle dalgıç olan yeğeni Hakan Emeç
ve arkadaşı Tevfik Yeşilli, bölgede dalış yaptılar.
Dalgıçlar, yaptıkları araştırmada, ağlara dev bir çıpa
takıltığını görerek balıkçıların yardımjyla uzun süren
çahşmalardan sonra çıpayı su yüzüne çıkarmayı
başardılar. 6 metre boyunda ve yaklaşık bir ton
ağırlığındaki dört tımaklı çıpanın, kaynak kullanılmadan
perçin ve dövülerek imal edilmiş olması, çok eski
dönemlere ait olabileceği görüşünü ortaya çıkardı.
İç Anadolu mavi treni
• ANKARA (UBA) — Haydarpaşa-Konya arasında
çalışmakta olan \ç' Anadolu mavi treni, yanndan itibaren
Haydarpaşa-Karaman-Haydarpaşa seferlerine başlayacak.
Karaman'da her gün saat 15.00'te hareket edecek olan İç
Anadolu mavi treninin Haydarpaşa'ya saat 06.30'da,
Haydarpaşa'dan 23.30'da hareket edecek olan tren de
Karaman'a saat I4.3O'da varacak. TC Devlet Demiryolları
Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, İç Anadolu
mavi treninin Karaman'dan yapacağı ilk sefer nedeniyle
Karaman Garı'nda yarın saat 14.30'da, Devlet Bakanı
Mehmet Keçeciler'in de katılacağı bir tören düzenleneceği
kaydedildi.
Antalya'da tatil müjdesi
• ANTALYA (AA) — Antalya'nın Beydağlan'ndaki
kara rağmen sahilde turistler denize girerek serinliyorlar.
Tüm yurtta bayram öncesi yağmur beklenirken
Antalya'da güneşli ve sıcak günler devam ediyor.
Tatilcilerin en büyük korkusu yağmurun yağmaması.
Antalya'ya olan ilgiyi daha da artUnyor.
Ermeniler yastan çıktı
• tstanbul Haber Servisi — Türkiye Ermenileri geçen ay
içinde kaybettikleri 29 yıllık liderleri Patrik Şinorhk
Kalustyan için tutulan 40 günlük yastan çıktı. Dün
Kumkapı Meryem Ana Katedrali'nde ve Kalustyan'ın
defnedildiği Şişli Ermeni Mezarlığı'nda yapılan dini
törenlerden sonra yastan çıkmış sayılan Ermeni cemaati
83. Patriği belirlemek üzere hazırlıklara girişti. Türkiye
Ermenileri 1860 yılından bu yana patriği iki aşamalı bir
seçim sistemiyle belirliyor. Bunun için önce cemaati
arasından bir delegeler kurulu seçiliyor, bu kurul ise
önerilen adaylar arasından patriği belirliyor. (Fotoğraf:
Alaaddin Çiftçi)
GüçlüMeclis isteğiTBMM Başkanı Kaya Erdem, TBMM'de
düzenlenen sempozyumun açılışında yaptığı
konuşmada, 'Milli iradenin tek temsil yerinin
TBMM olduğu unutulmamalıdır' dedi. SHP
Genel Başkanı İnönü yayınladığı mesajda,
milli iradeye gereken saygının gösterilmediğini
vurgulayarak bütün partileri erken seçim
tarihi üzerinde anlaşmaya çağırdı.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal 23 Nisan
nedeniyle yayımladığı mesajda, "Ülkemizin
önemli meselelerini birlik ve beraberlik içinde
çoğulcu demokratik sistemimiz içinde çözmek
zorundayız. Milletimizin azim ve aklı
seliminin ve milli iradenin temsilcisi olan yüce
Meclisimizin bütün sorunlanmızı çözüme
kavuşturacağına inanıyorum" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su) — TBMM 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı ne-
deniyle bugün öğleden sonra özel
gündemle toplanacak. Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı Ka-
ya EnJem'in yapacağı açılış konuş-
masında, Çankaya'ya yönelik
önemli mesajlar vermesi bekleni-
yor. Daha sonra ANAP Genel
Başkanı ve Başbakan Yıldınm
Akbulnl, SHP Genel Sckreterı
Deniz Baykal, DYP liderı Süley-
man Demirei birer konuşma yapa-
caklar. Demirei ve Baykal'ın
Özal'ın da müdahaleleri karşısın-
da "Meclis'in üstünlıiga ilkesi"
üzerinde durması bekleniyot. Top-
lantıda Türkiye'de bulunan konuk
parlamcnterler adına da bir ko-
nuşma yapılacak.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı milli irade göste-
risine dönüştü. TBMM Başkanı
Kaya Enlem, dün TBMM'de dü-
zenlenen sempozyumda yaptığı
konuşmada, Meclisin üstünlüğü
ilkesine dikkat çekerek, "Milli ira-
denin tek temsil yerinin TBMM
olduğu unutulmamalıdır" dedi.
SHP Genel Başkanı Erdal tnönü
de yayınladığı mesajda, Türkiye1
de milli iradeye gereken saygının
gösterilmediğini vurgulayarak,
"Biitiin partileri erken seçim tarihi
üzerinde anlaşmaya ve daha faz-
la gecikmeden seçim hazırlıkları-
nı başlatmaya çagınyonım" dedi.
DYP Genel Başkanı Süleyman
Demirei, "Halkın egilimleri ile
temsili Meclis yapısı arasındaki
farklılaşma sistemin inkandır.
Türkiye devlet boşragnna gidiyor"
diye konuştu. DSP Genel Başka-
nı Biilent Ecevit de Meclisin 1980
sonrasında gücunden çok şey yi-
tirdiğini söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi-
nin açıhşımn 70. yılı dün kutlan-
maya başlandı. Sabah TBMM
grup salonunda Milli Egemenlik
ve TBMM konulu sempozyumun-
da haftanın açılış konuşmasını ya-
pan TBMM Başkanı Kaya Erdem,
daha sonra konuk parlamenterleri
kabul etti. Erdem burada gazete-
cilerin, "Konuşmalannız hüküme-
te yönelik bir eleştiri olarak yo-
nımlanıyor. Bu yonıma kalılıyor
musunuz?" sorusu üzerine, "Ya-
nnki konuşmamı dinleyin, deger-
lendirmeyi ondan sonra yapın"
karşılığıru verdi.
TBMM'de bugün saat 14.30'da
"özel gündemli" bir toplantı ya-
pılacak. Burada Erdem, Başbakan
Akbulut, SHP Genel Başkanvekili
Baykal ve DYP Genel Bakanı De-
mirei birer konuşma yapacak.
Toplantıyı televizyon naklen ya-
yımlayacak. Baykal ve Demirei1
in buradaki konuşmalarında hü-
kümetin son uygulamalannı ve
Meclisin ikinci plana itilmesini
ağır bir dille eleştirmeleri bek-
leniyor.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
yayımladığı mesajda, "Bn anlamh
günde şu hususu bir kere daha ifa-
de etmek istiyorum. Ülkemizin
önemli meselelerini biriik ve be-
raberlik içinde, çogulcu demokra-
tik sistemimiz içinde çözmek zo-
nındayız. Milletimizin azim ve ak-
lı seliminin ve milli iradenin tem-
silcisi olan yüce Meclisimizin bü-
tün sorunlanmızı çözüme kavnş-
turacagına inanıyor ve
güveniyorum" dedi.
Başbakan Yıldırım Akbulut da
mesajında, 23 Nisan tarihinin
Türk Devleti'nin dünya devletleri
arasında önerh ve saygınlık kazan-
masımn başlangıç noktasını-oluş-
turduğunu bildirdi. Akbulut, milli
egemenlik ilkesinin Türk üıkılap-
larının temel kavramlarından bi-
ri olduğunu vurgulayarak egemen-
liğin kayıtsız şartsız millete ait ol-
duğunu ve bu yetkinin sadece
TBMM tarafından millet adına
kullanıldığını kaydetti. Bu yetki-
ye başka bir gücün ortak olama-
yacağını ifade eden Akbulut, 23
Nisanlann ülkemiz ve bütün dün-
ya milletleri için barış, dostluk ve
insanlık sevgisinin bir sembolü ol-
masını diledi. "Bu büyük bayra-
raın 70. yıldönümünde TBMM-
nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin
kumcusu büyük önder Atatürk'ü,
bütün mücadele arkadaşlannı ve
aziz şehitlerimizi bir kez daha de-
rin minnet duygulan içinde rah-
metle anıyorum" dedi.
Bilkent Üniversitesi'nin katkıla-
nyla TBMM'de dün düzenlenen 6.
Milli Egemenlik Sempozyumu
1
nda konuşan TBMM Başkanı Er-
dem, milli egemenlik ve Meclisin
üstünlüğü ilkelerinin, milli müca-
dele içerisinde birlikte ortaya çık-
tıklarını ve birbirlerini tamamla-
dıklarinı bildirdi. Bu anlayışm,
1921 ve 1924 Anayasalarında da
en güçlü bir biçimde ifadelerini
bulduklarını belirten Erdem,
"1961 ve 1982 Anayasalannın ege-
menliğin kullanılış biçimine ilişkin
formülleri daha farklı olmakla be-
raber, her iki anayasada da Türki-
ye Büyük Millet Meclisi'nin gerek
yasa koyucu. gerek yüriitmeyi de-
netleyici olarak üstün konumunu
koruduğundan kuşku yoktur. Bu
sempozyumda ele alınacak konu-
lar arasında Türkjye'nin siyasal
gelişmesi içinde parlamentonun
yeri. TBıMM'nin 70 yıllık geçmişi
içinde nasıl kurumlaşıp kökleşti-
ği, TBMM'nin dış politika süreci
içindeki rolu ve TBMM'nin dene-
tim işlevi yer almaktadır" dedi.
Milli egemenlik ilkesinin çağdaş
anlamının demokrasi olduğunu
da vurgulayan Erdem, şöyle dedi:
"Milli egemenlik ilkesinin çag-
daş anlamı demokrasidir. Demok-
rasilerde devletin tüm organlan ve
iktidarian, millet iradesinden kay-
naklanır ve milli iradenin göster-
diği dognıltuda millete hizmet
ederler. Devletin diger organlan
bakımından çeşitli düzenlemeler
demokrasi ilkesi ile bağdaşabildigi
halde. milletin hür iradesiyle seç-
tiği temsilcilerinden oluşan bir va-
sama organına bir parlamentoya
sahip bulunmayan bir demokrasi
düşünmek imkansızdır. Bu itibar-
la, gerek geçmişte, gerek günü-
müzde yasama organı. demokra-
sinin vazgecilmez temei müessesesi
olma nitriigini korumaktadır. Bu-
nun yanında yasama organı, mil-
li toplum içindeki çeşitli fikir ve
kanaatlerin özgürce lartışılabile-
cegi ve uzlastınlabilecegi en yüce
fonım olarak da büyük önenı ta-
şımaktadır. Bu anlamda hür ve
güçlü bir parlamenlo. milli birlik
ve butonlüğun de önde gelen gü-
vencesidir. Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin milletin her meselesi-
nin tartışıldıgı. ço/umlerinin bu-
lundugu bir merri, diğer bir ifa-
deyle milli egemenliğin temsil edil-
digi yer olduğu asla unutulmama-
lıdır."
Kaya Erdem, saat ll.I5'te ko-
l lusal egemenlik kavramı, de-
mokrasimizin bütün kunım ve ku-
rallanyla yerleşmesinde de lenıel
dayanağımızdır. Her önemli ulu-
sal sorunun çozüm yolu milli ira-
deden geçer. Milli iradenin aşama-
yacağı engel, yenemeyeceği güçlük
yoktur. Bugün de ülkemizin de-
mokratikleşme, kalkınraa ve hak-
ça bölüşme sorunlannın çözümü-
nü milli iradeden anyoruz.
Milli iradeden uzaklaşıldıkça
sorunlann çözülmedigini, karga-
şanın arttığını, boş yere zaman
kaybettiğimizi görüyoruz.
TBMM'nin 70. yıldönümüne var-
dığımız ve ulusal egemenlik bay-
ramını kutladığımız bu günde,
Türkiye'de milli iradeye gereken
saygının gösterilmediğini üzülerek
belirtmek zonındayız."
Bütün partileri daha fazla ge-
cikmeden seçim hazırlıklarını baş-
latmaya çağıran Inönü, şöyle de-
vam etti:
"Belediyeler için de yapılmış
olan genel politikalann ülke dü-
zeyinde tartışıldıgı bir genel seçim-
de yüzde 21.8 oranında oy almış
bir partinin yeni scçime gitmeye-
rek iktidarda kalmaya devam et-
mesi yüzde 21.8 oranını geçeme-
yen bir halk desteğine dayanarak
kendi başına Cumhurbaşkanı seç-
mesi, milli iradeye deger verme-
lerek düzeltilmesi yerinde ola-
caktır."
Meclisin bir kenara bırakıldığı-
nı belirten Demirei, şöyle konuştu:
"Rejim çarpıtılmıştır. Bunun
adına demokrasi demek mümkün
değildir. Ama biz gene de 23 Ni-
san'ı kutlayalım. Biz bunu birgün
nasıl olsa demokrasi rejimi, milli
egemenlik rejimi yapacağız. O
günlere mahsuben kutlayalım."
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'-
ın çeşitli toplantılarda "tartışma-
lı sozler söyledigini" kaydeden De-
mirei, Özal'ı taraf tutmakla suç-
ladı. Demirei, kalkınma ve ekono-
mik politikanın "siyasetin konu-
su olduğu" görüşünü savunarak,
"Bir siyasi parti gelir, Sayın Özal1
ın söylediklerinin tam aksini eko-
noraik politikaya getirir. Acaba
Sayın Ozal ne hakla Türkiye'yi
1995'e kadar şu veya bu istikamete
yonlendirmeye çalışıyor? Böylece
Türkiye'de bir Çankaya boşlugu
olayını ortaya koyuyor. Evet bu-
gün Türkiye'de bir iktidar boşlu-
gu bir de Çankaya boşlugu varidır.
Bizim endişemiz 23 Nisan'ın are-
fesinde Türkiye'nin bir devlet boş-
luguna kaymasıdır" biçiminde
konuştu.
DSP Genel Başkanı Bülent Ece-
vit, "TBMM, 1980'den beri özel-
likle son yıllarda etkinliğinden çok
Erdem, konuşmasında 'Hür ve güçlü bir parlamento, milli birlik ve bütiinlügün güvencesidir' dedi.
nuk parlamenterleri kabulü sıra-
sında gazetecilerin sorulannı da
yanıtladı. Erdem, sempozyumda-
ki konuşmasının Güneydoğu ka
rarnamesinin bekletilmesi nede-
niyle hükümete yönelik bir eleşti-
ri şeklinde değerlendirilebileceği-
nin anımsatılması üzerine, "Şim-
di birşey söylemejecegim. Siz na-
sıl yorumlarsanız. Yannki (bugün-
kü) konnşmamı da dinleyin. On-
dan sonra degerlendirin" dedi.
"Yannki (bugünkü) konuşmanız
daha mı önemli olacak" sorusu-
na Erdem, "Bundan evvelki blr-
çok konuşmalanmızı alın, Meclis
başkanlannın parti başkanlannın
konuşmaları, hep aynı
mahiyettedir" yanıtını verdi. Er-
dem, "Daha evvel yapılmtş konuş-
malar tetkik edildiğinde sizin or-
taya attıgımz düşünceler yer almış-
tır. Bu yapıldıktan sonra
değerlendiririz" biçiminde
konuştu.
Erdem, kararnameler konusun-
da Anayasa Mahkemesi kararının
anımsatılması üzerine de
"larafsız" bir konumda olduğu-
na dikkat çekti ve "Tarafsızlıgınt
dolayısıyla, hele hele iç politika-
da tartışma konusu olan konalar-
da benim bir fikir beyan etmem
yanlış olur. Bu tartışmalann içi-
ne girmemem lazım" dedi.
SHP Genel Başkanı Erdal Inö-
nü, yayımladığı mesajda milli ira-
deden uzaklaştıkça sorunlann çö-
zümünün de güçleşeceğini belirte-
rek, şunları söyledi:
"Ulusumuzun gerçekleştirdiği
kurtuluş destanı, dünya sömürge-
cilik döneminin de sona erdiğinin
müjdedsi olmuştur. Atatürk'ün ve
1. dönem Meclisi'nin başanları,
daha sonra Asya ve Afrika'da ba-
ğımsızlık savaşı veren ulnslara yol
göstermiştir.
mek olmuştur.
Ülkemiz bir siiredir bu temel
yanlışlıklann getirdigi sıkıntılan,
güvensizliği ve bunalımı yaşamak-
tadır. Bu gereksiz bunalımı bir an
önce aşmalıyız. Başta iktidar par-
tisi olmak üzere, bütün partileri-
mizi bir erken seçim tarihi üzerin-
de anlaşmaya, daha fazla gecik-
meden seçim hazırhklannı başlat-
maya çağınyorum."
Doğru Yol Partisi Genel Başka-
nı Süleyman Demirei de "tstisna-
sız herkes, demokratik meşnıiye-
tin dayandığı, milletin destek ve n-
zası kaybedildiğinde, iktidar boş-
lugu ve meşruiyet tartışmalannın
kaçınılmaz olacağını bilmelidir"
dedi.
"Milli egemenlik ve millet ira-
desi üstünlüğünün milletin haya-
tına geçirilen ve tam anlamıyla ya-
şanan bir ilke olmasının
gerektiğini" kaydeden Demirei,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çağın devleti, önceiikle, mil-
letin önünde eğilen, her sıkıntının
ve yanlışlığın çaresini ona gitmek-
te bulan, kendi kaderini vatanda-
şının karan ve tercihi ile tayin
eden devlettir.
Milletin üstün iradesinin mana
ifade etmekten çıkması, devlete
özünü kaybettiren, vatandaşın
onurunu zedeleyen ve onun valan-
daşlık sıfatını tartışmalı hale ge-
tiren vahim bir dunımdur.
tstisnasız herkes, demokratik
meşruiyetin, milletin destek ve n-
zasına dayandığını, bu destek ve
nza kaybedildiğinde, iktidar boş-
lugu ve meşruiyet tartışmalannın
kaçınılraaz olacağını bilmelidir.
Halkın egilimleri ile temsili
Meclisin yapısı arasında açık bir
farklılaşmanın, rejim ve devleti iş-
lemez hale getirecegi gozönüne
alınması, aksaklıgın millete döaü-
şey kaybetmiştir" dedi.
Ecevit, yasa yapmanm ve ikti-
dan ve kamu harcamalannı denet-
lemenin, TBMM'nin başta gelen
işlevlerinden biri olduğunu kayde-
derek, "Fakat TBMM artık bu iş-
levini yerine getiremez olmuştur.
Türkiye yülardır fiilen Meclisin çı-
kardıgı yasalardan çok, yasa gü-
cünde kararnamelerle
yönetilmektedir" dedi.
Ecevit, şunları söyledi:
"Son günlerde gösterdikteri tep-
kinin nedeni şudur, gerek TBMM
Başkam'nın, gerek Cumhurbaşka-
nı'nın başkanlığındaki liderler
toplantılannda her iki muhalefet
partisi de Güneydogu'daki terör
önlemlerine karşı alınacak güven-
lik önlemleri için iktidara açık çek
verme sonımsuzluğunu göstermiş-
lerdir. Şimdi hükümetin o açık çe-
ki demokrasiyle, hukuk devleti
kurallanyla ve insan haklanyla
bağdaşmayan bazı yasa gücünde
kararnameler çıkarmak üzere kul-
lanması üzerine bu partikr telaşa
kapılmışlardır."
Refah Partisi Genel Başkanı
Necmettin Erbakan, Türkiye'nin
23 Nisan'a büyük üzüntüler için-
de girdiğini belirterek, "Bu ülke-
de yaşayan 60 milyon insan her
şeyden önce huzur istiyor " dedi.
Sosyalist Parti Genel Başkanı
Ferit llsever, 23 Nisan Ulusal Ege-
menlik ve Çocuk Bayramı dola-
yısıyla yaptığı açıklamada,
1920'lerde cumhuriyet devrimle-
rini gerçekleştiren, Ulusal Kurtu-
luş Savaşı'nı yöneten ve Türkiye
halkının temsilcisi konumundaki
Meclis'in, bugün inisiyatifsiz bı-
rakıldığım, ordunun politikaya
ağırlığını koyarak parlamentoyu
işlevsiz hale getirdiğini ileri sürdü.
GÜNLERİN KÖPÜĞÜ
AHMETTAN
Yardımın Bedeli
ANKARA — Başkan Bush, bu kez Bush'luğunu yapmak-
la kalmadı, tescil de ettirdi.
Çünkü yaptığı konuşma ve verdiği mesaj Ermeni dostu
Senaîör Dole'ün çıkartmak istediği karardan çok daha ile-
ridedir Türkiye'nin geleceğini, toprak bütünlüğünü tehdit
edecek boyuttadır.
Daha da ötesi "Ermenileri milliyelçilik bakımından teş-
vik edici mahiyettedir."
Bu son tımak içindeki sözler bizim değil, bizzat ABD:
nin Ankara Büyükelçisi Abramowitz'in sözleridir.
Büyükelçi bu sözleri Özal-Bush görüşmesi sırasında
Bush'a hitaben söyledi.
TC'nin VVashingı )n Büyükelçisi Nüzhet Kandemir de
Bush'a bakarak ekledi:
"Bu tür bir kararın ardından Ermenilerin toprak is-
tekleri, tazminat talepleri bir de terorizm gelir."
(Bakınız: Hande'nin kripto fotokopisi)
Özal, ocak ayında Beyaz Saray'daki son buluşmasında
Bush'a, Türkiye'nin bu konuda son derece hassas oldu-
ğunu, tüm halkın bu konu çevresinde birleştiğini söylemiş,
bu sorunun boyutlarının çok büyüdüğünü ifade etmişti.
Aradan üç ay geçmeden Bush'un bu söylenenlere al-
dırmadan Senatör Dole'e "rahmet okutacak" bir mesaj-
la ortaya çıkması, Türkiye'yi hazırlıksız yakalamış gö-
rünüyor.
Dün konuştuğumuz devlet, hükümet ve Dışişleri yetkili-
leri, buna ulusça topyekûn bir tepki göstermek gerektiğinde
birleşiyorlar Ama bu tepkinin biçimi ve içeriği konusunda
tek bir şev vleyemiyorlar.
Misak-ı •VTi11i sınırları
Tepkiler arasında Dole tasarısından önce uygulanan
"önlemler paketi"nin yeniden gündeme gelmesi yer
almıyor.
Çünkü bunlar artık komik kalacak düzeyde.
Mesajın en vahim yönleri şöyle açıklanıyor:
1. Bush "İnsanlığa karşı işlenen bu suç" deyişini kul-
lanarak Türkiye'yi mahkûm ediyor. Bu deyiş uluslararası
hukuktaki en ağır suç. Hiçbir biçimde zamanaşımı ile or-
tadan kalkmayacak. Her zaman bu suçun hesabı sorula-
bilecek Dole'ün metninde biie olmayan bu deyiş "katliam"
sözcüğünden çok daha ağır ve sonuç doğurmaya yöne-
liktir. Kaldı ki Bush bu deyişi de ayrıca kullanmıştır.
2. Bush, sözde Soykırım'ın tarihini 1915 ile sınıriı tutmayıp
1923 tarihine kadar yaymış-
tır. Bunun anlamı, Türkiye
1
— — — — ^ —
nin sınıriarını soykırım yapa-
rak çizdiği, dolayısıyla top-
rak bütünlüğünün meşruiye-
tini tartışılır kılmasıdır. Erme-
nistan ile bugünkü sınırları
Bush "İnsanlığa karşı
işlenen bu suç"
deyimini kullanarak
Türkiye'yi mahkûm
ediyor. Bu deyim
uluslararası hukuktaki
en ağır suç. Hiçbir
biçimde zamanaşımı ile
ortadan kalkmayacak.
belirleyen Kars, Gümrü ve
Moskova anlaşmalarının
1921 - 1922 tarihlerinde ya-
pılmış olduğu dikkate alınır-
sa, Misak-ı Milli sınırlarının
tartışılmasına ortam hazır-
lanmaktadır.
3. Bush'un mesajını içerik açısından olduğu gibi biçim
açısından da Dole tasarısından daha vahim kılan unsur
Dünya İmparatoru sayılan ABD Cumhurbaşkanı'nın bu söz-
leVi söylemiş olmasıdır. Bu sözler artık dünya Ermenileri
ve Ermeni yanlısı herkes için bir "kredi kartı" olarak kul-
lanılacaktır.
4. Bush'un mesajı bir orman yangını gibi Avrupa'ya sıç-
rayacak, Avrupa Parlamentosu'ndan, Fransız Ulusal Mec-
lisi'ne kadar her düzeyde destek görecek ve benzeri te-
spitler doğurabilecektir. Böylesine yaygın bir
"bombardımam" Türkiye'nin lobicilikle önlemesi olana-
ğı kalmayacaktır.
5. Bush'un bu 1923 tarihini rasgele ağzından çıkardığı-
na inanmak, saflığın ötesine geçmek olacaktır. Artık ABD
:
nin Kafkasya ile ılgıli uzun vadeli planlarından söz etmek
gerekecektir.
Döviz ne işe yarar?
Dışişleri Bakanltğı Bush'un mesajına muhatap olmamaya
karaıiı. Çünkü bu mesajın sahibi ve içeriği, muhatabın doğ-
rudan Türkiye Cumhurbaşkanı olmasını gerektiriyor.
"Uygulanacak önlemler" konusunda ise üst düzey bir
yetkilinin söyledikleri şöyle:
"Artık tedbir falan düşünmek yersiz. Buna karşı top-
yekün bir tepki ortaya koymak gerek. Bunu ise Cum-
hurbaşkanı ve hükümetin ve hatta Meclis'in ortaklaşa
belirlemesi gerekir. Olay yalnızca Cumhurbaşkanlığı
Sözcüsü'nün açıklaması ile yetinilmeyecek ölçüde va-
himdir."
Türkiye ne yapabilir?
Bu yıl görüşmeleri başlayacak Savunma ve Ekonomik
İşbirliği Anlaşması'nın askıya alınmasından F-16 projesi-
nin iptaline dek, bu iktidar döneminde göze alınması ne-
redeyse olanaksız pek çok şey.
Ama asıl yapılması gereken şu:
Amerika madem ki, işin içine Kurtuluş Savaşı'nı da ka-
nştırdı; o zaman Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndaki onuru-
nu ve cesaretini yeniden ortaya koymalıdır.
Bu VVashington'a savaş ilanı falan gerektirmiyor.
Yapılacak olan yılda 500 milyon doları geçmeyen Ame-
rikan yardımına "Siz alın bu yardımı uygun adreslere
yöneltin" demektir.
"Döviz fazlamtz var, kulaklanmızdan döviz fışkınyor"
denilen'bir dönemde, Türkiye'nin böyle bir karar alması
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkması kadar zor bir iş de-
ğildir.
IZMIR'den HÎKMET ÇETİNKAYA
Siyasi Pazarlık
İZMİR — Öğretmenevleri, tüm eğitim-
cilerin maaşlarından kesilerek kurulan
dinlence yerleridir. Gelin görün ki ANAP
iktidarı ögretmenevlerini bugün karargâh
haline dönüştürdü. Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nı kuşatan dinci kadrolar buraları ba-
balarının çiftliği sanıyor. ANAP örgütleri
ıftar sofraları kurarak siyasi pazarlıkları
öğretmenevlerinde yapıyor
ANAP'lılar öğretmenevlerinde siyasal
eylem hazırlıkları yapmalarına bir de kı-
lıf bulmuşlar Onlar buralarda "iftar
sofralan" kurulmasım şöyle yorumluyor-
lar:
— İl genel meclisi üyeleri düzenlemiş,
biz de çağnlı olduğumuz için gittik...
Önceki gün İzmir'de tanık olduğumuz
olaylı iftar sofrasında bir bayan muhabir
tokatlandı.
Anadolu'da öğretmenevlerinde iftar
sofralarının kurulması bir yana, mevlit
okutuluyor. Laik, çağdaş, demokratik ve
bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurulalı be-
ri ilk kez böylesi olaylar yaşanıyor ülke-
mizde Dınci kadroların yayım organları-
nın dışında hiçbir dergi, gazete girmiyor
öğretmenevlerine.
Öğretmenevlerinin çoğunda tnescit bu-
lunuyor Mılyarlarca lira harcanarak yapı-
lan öğretmenevleri ne yazık ki öğretmen-
lerin dışında ANAP'lıların "ucuz adisyon-
lu" bir aşevi haline dönüşüyor.
Bugün çoğunluğunu emekli öğretmen-
lerin oluşturduğu EĞİT-DER'e öğretme-
nevleri kapahdır Onlar dernek olarak öğ-
retmenevlerine giremezler, toplantı yapa-
mazlar, toplu halde yemek yiyemezler.
Ama ANAP örgütleri öğretmenevlerinde
toplu olarak iftar sofraları kurup siyasal
tartışmalar yapabılirler
Çocuk Bayramı'nı çocuklara armağan et-
ti. Öğretmenevleri çocuklarımızın, öğret-
menleriyle eğlenebilecekleri bir yerdir.
Ama onlara buralar yasak.
Eğer ANAP'ın dinci kanadındaysanız,
siyasal geleceğinize ilişkin toplantılar yap-
mak istiyorsanız, öğretmenevleri size
açıktır. Yersiniz, içersiniz, çok az bir üc-
ret ödeyip ayrılırsınız.
Sakın ola ki öğretmenevlerinde Cum-
huriyet, Milliyet, Hürriyet, Sabah, Günay-
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Ustelik bu
bayramı dünya günü ile birlikte kutluyoruz. Acaba öğretmen
evlerinde çocuklar için bir kutlama düzenlendi mi? Öğretmen evleri,
balonlarla, kurdelelerle, fenerlerle süslenip kız erkek öğrenciler
burada gönüllerince eğlenebilecekler mi? Öğretmen evleri bugün
dinci kadroların karargâhı haline geldi.
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı. Üstelik bu bayramı Dün-
ya Günü'yle birlikte kutluyoruz.
Acaba öğretmenevlerinde çocuklar için
bir kutlama programı düzenlendi mi?
Öğretmenevleri, balonlarla, kurdeleler-
le. fenerlerle süslenip kız, erkek öğren-
ciler buralarda gönüllerince eğlenebile-
cekler mi?
Atatürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
dın. Güneş gibi gazeteleri arayıp sorma-
yın. Hele "Nokta" ve "Tempo" dergileri-
ni istemeyin. Eğer yanınızda varsa oku-
mayın.
Neden mi?
Kendilerinin yönetici olduğunu soyle-
yen takkeli, çember sakallı kışiler önce
gözlerini dikecekler. yatmak için geldiy-
seniz "yer yok" diyeceklerdir. Yemek için
gelmişseniz biliniz ki size servis yapılma-
yacaktır.
Yine sakın ola ki içki filan da isteme-
yin. O zaman olay çıkacak, kimileri "kâfir"
diyerek üzerinize yürüyeceklerdir.
Evet, yüzbinlerce öğretmenin maaşla-
rından kesilerek yapılan öğretmenevleri-
nin 1990 Türkiyesi'nde görüntüsü böyle...
ANAP iktidarı 26 Mart yerel seçimlerin-
den sonra belediyeleri yitirince, şimdi if-
tar sofralarını öğretmenevlerinde düzen-
liyor.
Eh bir de kılıf bulununca neden düzen-
lenmesin böyle iftar sofraları?
— İl genel meclisi üyelerimiz bu yeme-
ği veriyor...
Arkasında halk desteği olmayan bir si-
yasal iktidar. öğretmenevlerinde iftar sof-
raları kurarak zaman kazanmaya çalışı-
yor. Gözlerden ırak öğretmenevlerinde
olup bitenleri sergileyecek bir muhalefet
olmadığı için de her şey alabildiğine bir
"hoşgörü " ile sınırlanbırılıp örtülmeye ça-
lışıyor
Bir gün yolunuz düşerse eğer, öğret-
menevlerinde yaşananları gözlerinizle
görebilirsiniz. Milli Eğitim'in hangi kadro-
ların elinde, nereye doğru çekildiğine iş-
te o zaman inanabilirsiniz.