Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 NİSAN 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
TOBB
toplantısı
• ANKARA (UBA) —
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği'ne (TOBB) bağlı oda
ve borsalann genel
sekreterleri 2 mayıs günü
Ankara'da düzenlenecek
toplantıda bir araya
gelecekler. Ankara'daki
TOBB merkez binasında
düzenlenecek toplantıda
genel sekreterlerin
uygulamada karşüaştıkları
sorunlar ile bunlann çözüm
yollan ele ahnıp
lartışılacak. Toplantı iki
oturum halinde
gerçekleştirilecek.
Etibaıık'a yeni
genel müdür
• ANKARA (AA) —
Etibank Genel Müdürlüğü
ve Yönetim Kurulu
Başkanhğı'na Turizm
Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Doç. Dr. Süha
Nizamoğlu getirildi.
Nızamoğlu, daha önce 31
Mart 1986 ile 16 Ocak 1989
tarihlerı arasında yaklaşık 3
yıl Etibank Genel
Müdürlüğü görevinde
bulunmuştu.
Bagfaş'ta
sözleşme
• lş-Sendika Servisi —
Bagfaş Gübre Fabrikası'nda
çalışan Petrol-tş Sendikası
üyesi 3 bin 500 işçi için
sürdürülen toplusözleşme
görüşmeleri önceki gün
işverenin çağrısı üzerine
yapılan toplantıda
anlaşmayla sonuçlandı.
Sözleşmeyle 300-400 bin
lira arasında değişen aylık
ücretlere, brüt 1. yıl 1
milyon 50 bin, ikinci yıl 1
milyon 1Ö0 bin lira zam
yapıldı. Bayram, izin ve
yakacak yardımları toplamı
olarak da birinci yıl bir
milyon 200 bin lira, ikinci
yıl 2.5 milyon lira ödenmesi
kararlaştırıldı.
İMKB'de
bankalar
• İSTANBUL (AA) —
Bankalar, menkul kıymet
işlemlerinden 1988 yılında
olduğu gibi geçen yıl da
"süper" kârlar elde ettiler.
Geçen yıl sermaye
piyasasında en fazla işlem
gerçekleştiren ilk 15
bankanın menkul kıymet
işlemlerinden elde ettiği net
kâr, önceki yıla göre yüzde
188 oranında arttı. tlk 15
bankanın, 1989 yılında
kamu ve özel menkul
kıymetleri alım satımından
sağladıklan net kâr
toplamı, 1 trilyon 409
milyar 36 milyon liraya
ulaştı. 15 bankanın söz
konusu işlemlerden
sağladığı kâr 1988'de ise
489 milyar 143 milyon lira
olmuştu.
Konut
brifingi
• ANKARA (AA) — •
Emlak Bankası Genel
Müdürü Engin Civan,
konut sorununa, banka,
müteahhit ve
kooperatiflerin işbirliği
sonucu çözüm
bulunabileceğini söyledi
Konut sorununun nedenleri
ve çözümüyie ilgili olarak
TBMM'de oluşturulan
Araştırma Komisyonu'na
bir brifing veren Civan,
İstanbul'daki bazı
kooperatiflerle anlaşma
yaptıklarını, kooperatif
taksitlerinin bankaya
yatınldığını, müteahhit
firma ile bankanın
muhatap olduğunu belirtti.
Civan, konutların
yapımının bankaya ait
Emlak İnşaat tarafından
denetlendiğini ve "hakediş"
durumuna göre müteahhide
para ödendiğini söyledi.
Murat Ercan
içini döktü
• ANKARA (UBA) —
Ercan Holding'in yeni
patronu Murat Ercan,
"Ercan Holding'i
yöneticilerimiz ve iki banka
batırdı" dedi. Ercan, Türk
işadamlannın Isviçre
bankalarında 40 milyar
dolarhk servetlerinin
bulunduğunu ileri sürdü.
Murat Ercan, Ercan
Holding'in çöküş
nedenlerini ekonomik
Panorama dergisine anlattı.
Murat Ercan, grupta
yaşanan sıkıntıların Tevfik
Ercan'ın geçirdiği
ameliyatla başladığını
belirterek şöyle konuştu:
"Ben o zaman genel
koordinatördüm ve
maalesef fonksiyonsuz
kılındım. Acı gerçek, ama
benim elimde yetki var
mıydı diye sorarsanız
maalesef herkesi ikna
edecek güç yoktu. Çünkü
Türkiye'nin klasik hastalığı
'Sen daha çocuksun. Dinle,
şimdilik konuşma' gibi
tabirler dahi sarfedildi. Bir
de patron çocuğu
olmamdan dolayı, 'Bu herif
buraya beleş geldi! mantıği
güdüldü."
Sermayepiyasası iyi birfinansal alternatif haline geldi
Borsadan ekonomiye 1 trilyon
Yılbaşından bu yana borsada kamu ve özel
sektöre akan para 1.1 trilyon liraya vardı.
Yıl sonuna kadar bu miktarın 3 trilyona •
yükseleceği hesaplanıyor. Taçıl
Yıl sonu itibarıyla Kamu Ortaklığı Idaresi bir
trilyon 171 milyar liralık bir halka arz ve borsada
satışı hedefliyor. 26 özel sektör şirketi halka
açılmaya hazırlanıyor.
Net Holdtng
Netbank
Finansbank
Peg Profılo
[Gentaş
• Okan Tekstıl
Söksa
Yûnsa
Sabah
Martı Otei
Toplam
ABDURRAHMAN
YILDIRIM
TAYFUN DEVECİOĞLU
Sermaye piyasası hem özel sek-
tör hem de kamu sektörü için iyi
bir finansal alternatif haline gel-
di. Artan taleple ve yükselen his-
se senedi fıyatlarıyla hem derin-
lik kazanan hem de halka açılma
açısından cazip hale gelen borsa-
dan ekonomiye kaynak akmaya
başladı. Yılbaşından bu yana bor-
sadan kamu ve özel sektöre akan
para 1.1 trilyon liraya vardı. Yıl
sonuna kadar bu miktarın 3 tril-
yona yükseleceği hesaplanıyor. ] Intema
Sermaye piyasasından ekono-
miye kaynak akıtmak için bir yan-
dan özelleştirme programını yü-
rüten Kamu Ortaklığı Idaresi, yıl
sonu itibarıyla bir trilyon 171 mil-
yar liralık bir halka arz ve borsa-
da satışı hedeflerken, özel sektö-
rün de yeni halka açılmalar ve ser-
maye antınmlarıyla en az kamu
kesimi kadar bir parayı ve serma-
ye piyasasından çekeceği anlaşılı-
yor. Başta bankalar olmak üzere
sayıları henüz 26'yı bulan özel
sektör şirketlerinin halka açılma
çalışmaları yaptıkları belirlendi.
Yabancılara blok satışlann bü-
yük tepki alnıası üzerine özelleş-
tirmeyi sermaye piyasası yoluyla
gerçekleştirmeye yönelen kamu
kesimi, borsanın gelişmesi için ön-
lemler aldı ve bu arada piyasanın
canlanması için Toplu Konut ve
Kamu Ortaklığı İdaresi (TKKOİ)
borsada alıcı oldu. Alternatif ya-
tırım araçlannın verimsizliğinin
de etkisiyle canlanan borsada sa-
tışlarda öncülüğü yine kamu ke-
simi aldı. Artan talep karşısında
Halka açılma kervanında öncüler Piyasadan çekilen para (miiyon TU
Iktisat Leasing
sennaye
(milyo.)
22 500
20.000
20.000
50.000
37 050
3.200
44.040
0.900
0.900
40.000
24.000
5.000
267.590
l
(19ırisan)
rtrasafcfteri
T
10600
6.800
2.100
7.300
9.700
9.600
2900
18.750
13.750
5.000
7.500
5.700
Piyasaya
çıkan hisse
adedi
3.375 000
3.000.000
3.000.000
7.500.000
5.557.500
480 000
6.606.000
135.000
135 000
Halka satrfan
hisselertn
tutan
milyon Tt
35.770
20.400
6.300
54.750
54 083
Ûzel sektör Halka açılma
Sermaye arttınmı
Toplam
260.731
284.167
544.898
Kamu sektörü Borsa satışı
Banka satışı
Topiam
300.000
252.100
552.100
Genel toplam 1.096.998
4.608
19.158
Piyasadan çekilecek tahmini para
2.531
V856
6.000 000
3.600 000
750.000
40.156.500
30.000
27.000
4.275
260.731
(MRrMTL)
Ozel sektör Halka açılma
Sermaye arttırımı
( )
428.023
Kamu Borsa satışı
Banka satışı
600.000
{—)
Genel toplam 1 028.023
iştırak hisselerini sessizce satan
TKKOİ bu yolla 300 milyar lira-
lık bir kaynağı bu piyasadan çek-
ti. Hemen ardından borsada işlem
gören 6 şirketteki kamuya ait iş-
tirak hisselerini belli bir program
çerçevesinde yurt düzeyinde satı-
şa çıkaran TKKOİ bu yolla da
252.1 milyar topladı. Böylelikle
kamu kesiminin yılbaşından bu
yana borsa ve halka arz şeklinde
gerçekleştirdiği hisse senedi satış-
lanndan elde ettiği gelir toplamı
yanm trilyonu geçti ve 552.1 mil-
yar lira oldu.
Kamu sektörünün bu öncülüğü
ve topladığı paralar. uygun or-
tamla da birleşince özel sektörün
iştahını kabaıttı. Sermaye piyasa-
sı fonlarının yüzde 90'ını kamu
sektörünün kullanmasından sü-
rekli şikâyetçi olan özel sektör bu
yeni halka açılma döneminde
"treni kaçumamak" için elini ça-
buk tuttu. Önce orta büyüklükte-
ki grupların başlattığı halka açıl-
ma, TÜSİAD ve tstanbul Sanayi
Odası'ndeki çağnlardan sonra bü-
yük sermaye gruplarına da sıçra-
dı. Bu dönemde 12 özel sektör şir-
ketinin hisselerini halka açtığı ve
piyasadan bu yolla 260 milyar li-
ralık kaynak topladığı hesaplan-
dı. Bu arada borsada işlem gören
özel sektör şirketlerinden büyük
çoğunluğu sermaye arttınmına
yöneldi. Yılbaşından bu yana özel
sektör şirketlerinin bu yolla top-
ladığı para miktarı 284 milyar 167
milyon liraya vardı.
Yılın kalan bölümünde kamu
kesiminin borsa yoluyla satışı her
ay ortalama 50 milyar lira dola-
ymda pianlandı. Bu arada bugün-
kü değeri 3 trilyon liraya yakla-
şan iştirak hisselerinin yurt düze-
yinde satışı da devam edecek.
Özel sektörün borsadaki şirketle-
rinin sermaye arttmmlan belli
olanlan 428 milyar 23 milyon li-
ralık bir kaynağı bu yolla kasala-
rına akıtacaklar. 33 borsa şirketi
dışında kalan 44 şirketin çoğunun
da sermaye arttınmına gitmesi
bekleniyor. Bunun yanında 26'yı
bulan banka ve şirket de ya hal-
ka açılacak ya da halka açıklık
oranlarını arttırmayı planlıyor.
Bu şirketlerin halka açılması du-
rumunda 500 milyar ile 1 trilyon
lira arasında bir kaynağın daha
bu piyasadan çekileceği sanılıyor.
Kamu kesiminin sennaye piya-
sasında halka açılmaya öncülük
etmesi ve yaygın bir satışa hazır-
lanması, özel sektörün de bu alan-
EBSO: Kapasite kullanımı geriliyor
İZMİR (Camhuriyet Ege Biiro-
su) — I989'un son üç ayında yük-
selme eğilimine giren, ancak da-
ha sonra uygulanan ekonomik po-
litikalar nedeniyle gerileyen kapa-
site kullanma oranınm yüzde
65'ten yüzde 63'e düştüğü bildiril-
di. Düşmeye ilk neden olarak "ta-
lep yetersizligi" gösterildi. EBSO
Başkanı Uğur Yüce, "Ekonomiyi
yönlendirenler talebi kısarak enf-
lasyonu düşiirmeye çalışlıkça ka-
pasite kullanımı da geriler" dedi.
EBSO tarafından her üç ayda
bir yapılan kapasite kullanma in-
celemesinin sonuçları acıklandı.
1990'ın ilk üç ayında ortalama ka-
pasite kullanım oranının yüzde 63
olduğu bildirildi. 1989'un son üç
aylık döneminde bu oranın yüz-
de 65 olduğu vurgulanarak "Ka-
pasite kullanım dunımu gerileme
içindedir" denildi. Inceleme kap-
samına giren firmalann yüzde
15'inin yüzde 39'un altında kapa-
site ile çalıştığı; yüzde 21'inin yüz-
de 40-59 ile; yüzde 34'ünün yüz-
de 60-79 ve yüzde 30'unun yüzde
80-100 ile çahştıklan belirlendi.
Bir önceki döneme göre yüksek
kapasite ile çalışan firma sayısın-
da düşüşler olduğu kaydedildi.
Raporda, tüketim malı üreten
sanayilerin yüzde 66'sının yüzde
60'ın üstünde kapasite kullandığı-
nın belirlendiği, bu rakamın
I989'un son döneminde yüzde 83
olduğu anımsatıldı. Düşük kapa-
site ile çalışma nedenleri ise rapor-
da şöyle sıralandı:
"Nedenlerin başında önceki dö-
nemlerde olduğu gibi birinci sırayı
talep yelersizliği. ikinci sırayı mali
sorunlar almaktadır. Bunları
hammadde yetersizliği, kalifiye
eleman yetersizligi, diger sorunlar,
enerji oluşturmuşhır.
Mali sorunlar içinde yüksek
kredi faiz oranlan, Lşletme serma-
yesi yetersizliği, vergi düzenleme-
leri öncelikli sırada bulunmakta-
dır. Talep yetersizliği büyük olçıi-
de iç talep, hammadde yelersizli-
ği ise verli hammadde yelersizli-
ğinden kaynaklanmaktadır."
da atak yapmasını tstanbul Sana-
yi Odası Yönetim kurulu Başka-
nı Memduh Hacıoglu, "Devletle
rekabet ediyoruz" diye yorumla-
dı. Hacıoglu şöyle devam etti:
"Biz sennaye piyasası pastasını
tamamen devlete terk etmek iste-
miyoruz. Bu piyasada. uzun dö-
nemde devletten daha iyi bir per-
formans göstermeliyiz. Aksi tak-
dirde bu piyasada devlet agırlık
olarak kaldığı sürece özel sektör
gerekli yaünmlan yapamaz. Ban-
ka faizi şu anda yüzde 60, riski
var. Halbuki sennaye piyasası yo-
luyla sağlanacak kaynağın mali-
yeti sıfır. Neden bu şekilde yatı-
nmlar gerçekleştirilmesin?"
Halka açılma kervanında 26
şirketin daha yer alması bekleni-
yor. Bunlardan ikisi, tş Bankası
ve Yapı Kredi Bankası, Halka
açıklık oranını arttırmak üzere
hazırlık yapıyor. Türkiye Kalkııı-
ma Bankası iştiraklerini satıyor.
Akbank hazırlıklarını tarr.amla-
yarak başvuru aşamasma geldi.
Garanti Bankası, Tarişbank, As-
lan Çimento, Terme Metal,
Epengle ve Fenis Alüminyum'da
halka açılma hazırlıklan sürüyor.
Egebank ve Denizbank'ın da bor-
saya geleceği açıklandı. Halka
açılmak üzere resmi başvuru yap-
mış şirketler ise şunlar: Tekstil-
bank, Tütünbank, Emek Sigorta,
Tam Sigorta, Trikutsan, Türk
Ytong, Beybi, Aktaş Elektrik, Nrt
Turizm, Marko Polo Turizm,
Okan tnnik, Beslen, Demaş.
habancılar borsayı sevdı
Sabancı Holding
Yönetim Kurulu
Başkanvekili Hacı
Sabancı, "Birkaç
şirkette daha yüzde
15-20 açılırsak yine
yönetim elimizde
olabiliyor. Halkın da
gösterdiği teveccüh
var. Bunu
değerlendirerek biraz
daha nasıl
yaygınlaştırırız diye bir
arayış içindeyiz" dedi.
MEHMET YAP1CI
ADANA — Sabancı Grubu,
Yünsa'dan sonra öteki bazı bü-
yük şirketlerini de halka açıyor.
Sabancı Holding Yönetim Kuru-
lu Başkanvekili Hacı Sabancı,
Yünsa'nın gördüğü ilgi üzerine
birkaç şirketin daha yüzde
15-20'lik hissesini halka satmayı
amaçladıklarını açıkladı.
Hacı Sabancı, Yünsa'yı, halkın
talebini saptamak üzere piyasaya
surdüklerini, şirketin yüzde 15'ük
paya ait hisse senetlerinin yarım
günde tükennıesinden sonra bu işi
yaygınlaştırmayı ciddi olarak dü-
şünmeye başladıklarını söyledi.
Yüzde 85 ve yüzde 100'ü Sabancı
ailesine ait kimi şirketlerin yüzde
15-20 hisselerinin halka satılma-
sında hiçbir sakınca bulunmadı-
ğını, sağlanacak parayla mevcut-
HACI SABANCI — Yünsayı bir örnek olarak yaptık.
KONUK YAZAR
ların genişletileceğini ve istihdam
oianağı yaratacak yeni fabrikala-
rın kurulacağını kaydeden Hacı
Sabancı, bu sistemin ülkemizde
giderek yer edinmeye başladığını
bildirdi.
Sabancı Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanvekili Hacı Sabancı,
grubun Yünsa ile başlattığı halka
açılma olayına ilişkin Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtladı. Saban-
cı'ya yöneltilen sorular ve alınan
yanıtlar şöyle:
— Yünsa ve halka açılımı baş-
lattınız, yaygınlaşürmayı düşünü-
yor musunuz?
SABANCI — Biz, Yünsa'yı bir
örnek olarak yaptık. Aslında hal-
ka açılmada ilk şirket değil Yün-
sa. Bu bizim 5. halka açık şirke-
timiz. Ancak ötekiler, kunılurken
halka açıktı. Yatırımcı bir aile ol-
duğumuz için kafalarımızda gez-
diriyoruz. Kendimizi ahştınyoruz.
Madem ki bu borsa ve piyasa bu
paralelde müspet bir gelişme gös-
terdi, vatandaşlar da bu işe alış-
tı, tatlı taraflannı gördü: Inşallah
an taraflannı görmez. Borsada
çok dikkatli olunması lazım aslın-
da.
Biz şirketlerimizin büyük ço-
ğunda mutlak hâkimiz. Her ku-
rulusta bu şans yok. Birkaç şirket-
te daha yüzde 15-20 açılırsak yi-
ne yönetim elimizde olabiliyor.
Halkın da gösterdiği bir teveccüh
var. Bu işte bize itimat var. Piya-
sa da böyle oluşuyor, oluşması da
lazımdı. Bunu değerlendirerek bi-
raz daha nasıl yaygınlaştırınz di-
ye bir arayış içindeyiz. Bunun
içinde Akbank da olabilir, diğer
şirketler de.
— Şu anda belirlenmiş şirket-
ler var mı?
SABANCI — Işte dediğim gi-
bi biz kendi kendimize kafa spo-
ru yapıyoruz. Yünsa'ya bu kadar
ilgi olacağını bilemiyorduk doğ-
rusu. Yarım gün içinde satıldı se-
netler. Yünsa olayı bizi bu işi dü-
şünmeye ve biraz daha yaygınlaş-
tırmaya sevk etti. Ne olacak ya-
ni, Bossa'nın >1izde 100'ü, Tek-
sa'nın yüzde 85-90'ı, Akbank'm
yüzde 95'i ailede. Yani bunun
yüzde 20'sine halkı ortak etmiş-
sin bir şey götürmüyor.
— Bossa ve Teksa da halka aa-
lacak diyebilir miyiz?
SABANCI — Yok, öyle bir
isimlendirme yok. Çünkü bir ka-
rara varılmış değil henüz. Ben şu-
nu vurgulamak istiyorum: Şirket-
lerimizde mutlak hâkim olduğu-
muz için halka açılmamız bize bir-
şey kaybettirmiyor. Şimdi sattık,
aldık bu parayı ne yapacağız? Biz
ahşmamışız mevduat yapalım da
mevduat faiziyle geçinelim. Bu
parayla yenilerini yapmalıyız,
jnevcutları yenilemelijiz. Türkiye
için daha büyük tesisler kurmanın
arayışı içinde olmalıyız. Parayı bu
alanda değerlendirebileceğimiz öl-
çüde açılmayı, yayılmayı elbette
ki düşüneceğiz. Yünsa bir örnek
olmuştur bizim için.
Merkez
Bankası'nın
1989 kârı
90 milyar
Bayram dolayısıyla
Merkez Bankası'nın
genel kurulu 24
nisanda yapılacak.
ANKARA (ANKA) — Merkez
Bankası'nın olağan genel kurulu
24 nisan salı günü yapılacak. Gc-
leneksel olarak her nisan ayının
son perşembe günü yapılan genel
kurul, Şeker Bayıamı dolayısıyla
salı gününe alındı.
Merkez Bankası, 1989 yılını 89
milyar 924.4 milyon lira kârla ka-
pattı. Banka, kârını 1988 yılında-
ki 56 milyar 172 milyon liraya göre
yüzde 60.1 oranında arttırdı. Mer-
kez Bankası, İ987 yılında 22 mil-
yar 671 milyon lira kâr etmiş ve bu
değere göre 1988 yılındaki kâr ar-
tış oranı yüzde 147.8 olarak ger-
çekleşmişti.
Merkez Bankası'nın 1988 yılı
sonunda 42 trilyon 425 milyar li-
ra olan bilançosu, 1989 yılında sa-
dece yüzde 23.5 oranında artarak
52 trilyon 388 milyar liraya yük-
seldi.
, Merkez Bankası'nın iç kredile-
ti geçen yıl yüzde 30.2 artarak 6
trilyon 699 milyar liraya yükselir-
ken, dış kredileri yüzde 8.2 geri-
ledi ve 3 trilyon 412 milyar liraya
indi. ttfaya tabi hesaplar ise yüz-
de 21.7'lik aıtışla 22 trilyon 408
milyar liraya çıktı.
EKONOMINOTLARI
OSMAN ULAGAY
Bugün 23 Nisgn,
Neşe Doluyor Insan...
Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan. Nasıl dolmasın ki.
Bir kere bugün çocuk bayramı, yani aslında hepimizin bayra-
mı, çünkü biliyorsunuz biz çok çocuk bir milletiz.
Her şeyden önce nüfusumuzun yapısı itibarıyla çocuk mille-
tiz. DİE'nin belirlemelerine göre 1989 yılında 55 milyonu aşan
Türkiye nüfusunun yüzde 30'undan fazlasını 12 yaşından küçük-
ler oluşturuyor ve bu çocukların sayısı 17 milyona yaklaşıyor. Her
yıl yeni doğan çocuk sayıst ise 1.6 milyonu aşıyor. Neresinden
baksanız bu rakamlara, çocuk bir millet olduğumuz anlaşılıyor.
Herhalde etrafta bu kadar çok çocuk olunca çocuk olmayan-
ları da etkiliyor bu durum ve çocuksu davranışları her yaşta in-
sanda görmeye başlıyoruz. Hani bir filmin etkisinde kalır ya da
bir oyuncağa sarılır da başka her şeyi unutur ya çocuklar, bu
davranışın benzerlerine çok sık rastlanmıyor mu toplumumuz-
da? Toplumumuzdaki bu özelliği keşfeden biri bir konu atıyor or-
taya, millet işini gücünü bırakıp günlerce yalnızca o konuyu ko-
nuşabiliyor. Ya da bir 'oyuncak'tan söz ediliyor, haydi milletin il-
gisi o oyuncağın üzerinde yoğunlaşıyor.
Son iki haftayı Hande'nin itirafları ile geçiren Türk milletine
bayram öncesinde sunulan son 'oyuncak' ise oyuncakların es-
kimeyen kralı otomobil. Efendim Türkiye'de yakın bir gelecekte
her ailenin bir otomobili olacak, otomobil talebi 800 binleri ge-
çecekmiş. Hem de oyuncak otomobil değil, gerçek otomobil. Oto-
mobil sanayicilerine soruyorum, bu rakamı hayli şaşırtıcı bu!u-
yorlar, ama bence onların hayal gücü yok, baksanıza şu otomo-
bil kuyruklarına. Yeni duyduğuma göre Japon arabalarından biri
için şimdi yazılırsanız 1991 şubatına gün veriyorlarmış. Türkiye'de
geçen yıl 120 bin dolayında olan toplam otomobil satışları bu
yıl 200 bine yaklaşabilir deniyor. Bu gidişle 800 bini de buluruz
evelallah.
İşte bunları düşünüp çocuklar gibi sevinebiliriz bugün. "İyi,
ama benim otomobil alacak param yok" diyorsanız hiç üzülme-
yin, onun da çaresi bulundu, bankalar herkese tüketici kredisi
verecek, paranız olmasa da otomobiliniz olacak. Sayın Cumhur-
başkanımız geçen gün söyledi, şimdi de "consumer credit" ile
tüketim toplumu olarak kalkınacakmışız. Tabii bazı şom ağızlı-
lar çıkıp bunun enflasyonu azdıracağını falan söyleyecekler şimdi,
ama siz hiç onlara aldırmayın, oyuncağınızın, pardon yani gıcır
gıcır yeni otomobilinizin hayalini kurmaya başlayın.
Efendim bugün yalnız çocuk bayramı değil, aynı zamanda
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 70. kuruluş yıldönümO. Yani
Türkiye'de 'ulusal egemenlik1
kavramına, ulusal iradeye dayalı
yönetim biçimine geçiş yolunda atılan ilk adımın yıldönümü. Öyle
seçilmiş meclise falan gerek duymadan memleketi gül gibi yö-
neten 12 Eylül yönetımı, nasıl olmuşsa bu bayramı iptal etmeyi
unutmuş, hâlâ 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' olarak kut-
Ianıyor23 Nisan.Bugün 12 Eylül döneminin gölgesini henüz aşa-
bilmiş değiliz, ama ne de olsa seçilmiş bir Meclisimiz var "Ca-
nım bu Meclisin kompozisyonu seçmenin iradesini yansıtmıyor,
Meclisin yüzde 60'ını oluşturan grubun ülke çapındaki oy des-
teği yüzde 10'lara düşmüş", diyebilirsiniz. "Canım, ülkeyi nasıl
olsa kanun gücünde kararnamelerle hükümet yönetiyor, hükü-
mete ise yukandan talimat geliyor, Meclis o kadar önemli değil
ki" diyebilirsiniz. Aman uzatmayın artık, bugün 23 Nisan, neşe
doluyor insan.
Eğer istanbul'da yaşıyorsanız ve 'kitle çizgisi'ne uyarak şu
uzun tatili İstanbui dışında geçirenlerden değilseniz neşeli ol-
manız için çok önemli bir neden daha var. Efendim Şeker Bay-
ramı'nda iki gün süreyle istanbul'da sular akacakmış hem de
hiç kesilmeden. iki gün süreyle musluklardan devamlı su aka-
cakmış. İnanılacak gibi değil. Bayramı İstanbui dışında geçiren
istanbullulara acıyorum doğrusu, bu olayı kaçıracaklar. Neyse
geldiklerinde biz onlara anlatırız.
Aa bakın unutuyordum, bizim çocukluğumuzda "iftihar liste-
si"rte geçmek çok önemliydi, çocuklar bunun için yarışırdı.
Şimdi ise "iftar listesi"ne geçmek çok önemli. Bol Handeli,
bol iftar yemekli bir ramazandan sonra bayrama geliyoruz işte.
Bunun keyfine varamayanlara şaşıyorum doğrusu.
Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan.
Bayram sonrasında ekonomiye dönmek üzere iyi bayramlar.
218 milyon dolarhk
'keyif ithalatı
tçki, sigara, çay, kahve ve kakao gibi keyif
maddelerinin ithalatı geçen yıl yüzde 7.4 artarak
218 milyon doları aştı.
.ANKARA (ANKA) — Içki, si-
gara, çay, kahve ve kakao gibi ke-
yif maddelerinin toplam ithalatı
geçen yıl yüzde 7.4'lük artışla 218
milyon 323 bin dolara ulaştı. Bu
artışta sigara ithalatımn 27.9 mil-
yon dolar birden artması etkili ol-
du. Kahve ithalatı da önemli oran-
da anarken, içki v« çay ithalatı ge-
riledi.
Geçen yıl keyif maddeieri ara-
sında en büyük ithalat artışı siga-
rada görüldü. Sigara ithalatı, yüz-
de 16.5 oranında artarak 196 mil-
yon 788 bin dolara yükseldi. Si-
gara ithalatı bir önceki yıl 168 mil-
yon 896 bin dolar olmuştu. Diğer
tütün mamullerinin ithalatı ise
yüzde 14.4 azalarak 671 bin dolar
düzeyine geriledi.
Kahve ithalatı yüzde 12.6'lık ar-
tışla 10 milyon 204 bin dolara
ulaştı. 1988 yılında 9 milyon 65
bin dolarhk kahve ithalatı yapıl-
mıştı. Kakao ithalatı ise yüzde
26.4 oranında gerileyerek 8 milyon
513 bin dolardan 6 milyon 265 bin
dolar düzeyine indi.
Bu arada çay ithalatı, 1988 yı-
lındaki 326 bin dolarhk düzeyin-
den, geçen yıl 91 bin dolara ine-
rek yüzde 72.1 geriledi. Şarap it-
halatı yüzde 59.9 azalarak 699 bin
dolardan 280 bin dolara, diğer al-
kollü içkiler ithalatı yüzde 73.1'lik
azalmayla 14 milyon 979 bin do-
lardan 4 milyon 24 bin dolara ge-
riledi.
Ekonomide etkinlik ve demokrasiÖnemli dış borç yükümlülüğü altında bulunan Türkiye, döviz girişini bir tür borçlanma ile
sürdürme çabası içinde bulunmaktadır. Bu para Türkiye'den sağladığı faiz geliri ile birlikte
her an yurtdışına çıkabilir. Ancak çıkana kadar yatırım yerine ithalatın yeğlenmesine,
ihracat yerine kısa vadeli borç bulma çabalarının ikamesine ve nihayet ciddi bir dış
kanamaya neden olabilir.
tZZETTİN ÖNDER
istanbui Ümversitesi
İktisat Faküitesı
1990 sonrasında geliştirilen politikalar,
kısa dönemli ve gUndelik ihtiyaçlara göre
ayarlandığı için sınama - yanılma yöntemi-
ne dayalı görülmektedir. Piyasa ekonomi-
sinin mutlak serbesti anlamma gelmediği-
nin, gunümuzün en ileri ekonomilerinde
dahi kabul edildiği bir dünyada, piyasa ve
fiyat mekanizmasının ekonomide her şeyi
çözeceğini, hatta uzun vadeii yapısal deği-
şimleri bile gerçekleştireceğini düşünmenin
yanlış olduğu baştan beri belli idi. Üstelik,
adil gelir dağıhmı, fırsat eşitliği, ekonomik
istikrar vb. gibi çok temel altyapıların bu-
lunması varsayımma dayanan "serbest fko-
nomi sistemi"nin bu varsayımların geçerü
olmadığı koşullarda uygulanmasının ne sini bekledik.
denli tek yönlü işleyen bir süreci gündeme
getireceği gözden kaçtı ya da kaçırıldı.
İşin ilginç yani, hepimizin aynı gemide
bulunmarmz ve gemiye gelecek bir zararın,
eninde sonunda hepimize zarar vereceği-
dir. Ancak işin daha da ilginç yani, bu b'a-
sit gerçeği, fiili sonuçlar alınmadan görçie-
mede ("görememede" değil!) ısrar edişi-
mizdir. tthal - ikameci politikalardan uzak-
laşılırken bir takvim yapnıanın gerekli ol-
duğunu, ancak fonlann indirilmesi günde-
me geldiğinde telaffuz edebildik. Vergi sis-
temine bu denli istisna ve muafiyet hük-
mü getirmenin, gelir kaybına neden olaca-
ğını uygulama ile öğrendik. Katma Değer
Vergisi'ni, fiyatların içinde uygulamanın,
vergi psikolojisi açısından daha gerçekçi ol-
duğunu öğretıebilmek için bir yılın geçme-
Türkiye, son uygulamaları ile yine bir
öğrenme fonksiyonunun son aşamalarını
tamamlamak üzeredir. Önemli dış borç yü-
kümlülüğü altında bulunan Türkiye, dö-
viz girişini bir tür borçlanma ile sürdürme
çabası içinde bulunmaktadır. Yüksek iç fa-
iz haddi-düşük döviz kuru ve bunu tamam-
layan konvertibilite, Türkiye'ye kısmen belli
kısmen anonim dış kaynaklardan döviz gi-
rişi sağlamaktadır. Bu, bir kısa vadeli borç-
lur. Bu para, Türkiye'den sağladığı faiz ge-
liri ile birlikte her an yurtdışına çıkabilir.
Ancak çıkıncaya kadar ekonomide şu tah-
ribatı yapabilir: Döviz kurunu düşük tu-
tarak yatırım yerine ithalatın yeğlenmesi-
ni gerçekleştirebilir; döviz sağlama yönün-
de ihracata yönelik çabaları kısa vadeli bor-
salardan kaynak bulma çabalarınca ikame
edilmesine neden olabilir ve nihayet, içer-
deki yüksek faiz ve düşük kur nedeni ile
ilk anda olumlu gibi algılanan döviz giri-
şi, aynı şiddette ciddi dış kanamaya neden
olabilir.
Görülüyor ki bu süreç sürdüğü sürece,
iç piyasada, iç üretime yönelme ile ithalat
yapma seçişleri, düşük döviz kuru nedeni
ile ikinciye yönelebilir; dış dengelerde ise
ihracat yaparak kesin giriş niteliğinde dö-
viz sağlama seçişi, kısa vadeli ve geçici ni-
telikli borç girişi seçişi ile ikame edilebilir.
Ekonomiye kısa vadeli, hatta uzun va-
deli de olsa borç niteliğinde yüksek mik-
tarın girmesi, itfa dönemi geldiğinde, üs-
tesinden gelinemeyecek sorunlar yaratabi-
lir; ekonomik kanamayı şiddetlendirebilir,
daha fazlâ ve sıkıştıkça kısa vadeli, dış bor-
ca başvurma zorunluluğunu artlırabilir;
içeride enflasy^nu şiddetlendirir ve gelir ve
kaynak dağıh.mnı bozabilir.
Ekonomik maliyetler tüm ülkeye, biraz
da adil olmayarak dağıldığına göre tüm et-
kili kesimlerin siyasal katılimı ile kapsayı-
cı bir programlama, hiç değilse hedefle-
rin saptanması açısından kaçınılmaz görül-
mektedir. Maliyetler. önceden görülebilir-
se, etkili grupların perdeledikleri görüntü-
ler netlik kazanmış ve ona göre toplumsal
kararlarımızı demokratik bir biçimde ve
daha etkin olarak almış olabiliriz.
DÖVİZ KURLARI
Oövizin
Cinsi
1 ABD Dolan
1 B.AIman Markı
1 Avustralya Dolan
1 Avusturya Şilini
1 Belçika Frangı
1 Danimarka Kronu
1 Fin Markkası
1 Fransız Frangı
1 Hollanda Florini
1 isveç Kronu
1 İsviçre Frangı
100 Italyan Lireti
1 Japon Yeni
1 Kuveyt Oman
1 Sterlin
1 S.Arabistan Riyali
Döviz
Alış
2512.96
1494.30
1938.75
212.51
72.26
392.80
631.71
445.13
1329.26
411.99
1691.09
203.64
15.94
8572.57
4126.79
670.11
Doviz
Sarjş
2518.00
1497.29
1942.64
212.94
72.41
393.59
632.98
446.02
1331.92
412.82
1694.48
204.05
15.97
8589.75
4135.06
671.45
23 NİSAII 1990
Efektif
Aiış
2510.45
1492.81
1905.79
212.30
71.04
388.87
620.97
444.68
1327.93
407.87
1689.40
200.18
15.78
8426.84
4122.66
658.72
Efektif
Satış
2525.55
1501.78
1948.47
213.58
72.63
394.77
634.88
447.36
1335.92
414.06
1699.56
204.66
16.02
8615.52
4147.47
673.46
ANKARA ASLİYE BİRİNCİ TİCARET
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN
Dosya No: 1989/34
Davacı: KEM Içanadolu Elektrik Dağıtım Müessesesi
Vekili: Av. Ercan Ankan.
Davalı: Ibrahim Kaya - Dikrnen Yeşilova Mah. 18. Sokak No: 34
Yeni Paz. Durağı - Ankara halen adresi meçhul.
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada:
Mahkememizin 27.12.1989 günlü karan ile:
1- Davanın kısmen kabulü ile 1.797.586. TL'nin davalıdan alına-
rak davacıya verilmesine, bu miktara dava tarihi olan 10.1.1989'dan
itibaren "io 30 faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin
reddine,
2- Almması gerekli 53.927. TL. nispi"karar ve ilan harcından pe-
şin alınan 15.600. TL.'nin mahsubu, kalan 38.927. TL. nispi karar
harcımn davalıdan lahsiline,
3- Dava tarihinde yürürlükte olan larife uyannca nispi hesap ve
takdir edilen 152.855. TL. avukatlık ücretinin davalıdan alınarak da-
vaaya verilmesine.
4- Davacı yargılama gideri 312.700 TL.'nin kabul ve red olunan
kısımlara göre takdiren 17/20'sinin davalıdan alınarak davacıya ve-
rilmesine, kalammn davacı üzerinde bırakjlmasına,
Yargıtay yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne davalının yok-
luğunda oybirliğiyle verilen karar usulen açıkça okundu, anlatıldı.
27.12.1989 tarihinde verilen işbu karar davalıya ilanen tebliğ olunur.
Basın: 23049