25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NİSAN 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 TOBB toplantısı • ANKARA (UBA) — Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne (TOBB) bağlı oda ve borsalann genel sekreterleri 2 mayıs günü Ankara'da düzenlenecek toplantıda bir araya gelecekler. Ankara'daki TOBB merkez binasında düzenlenecek toplantıda genel sekreterlerin uygulamada karşüaştıkları sorunlar ile bunlann çözüm yollan ele ahnıp lartışılacak. Toplantı iki oturum halinde gerçekleştirilecek. Etibaıık'a yeni genel müdür • ANKARA (AA) — Etibank Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanhğı'na Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Süha Nizamoğlu getirildi. Nızamoğlu, daha önce 31 Mart 1986 ile 16 Ocak 1989 tarihlerı arasında yaklaşık 3 yıl Etibank Genel Müdürlüğü görevinde bulunmuştu. Bagfaş'ta sözleşme • lş-Sendika Servisi — Bagfaş Gübre Fabrikası'nda çalışan Petrol-tş Sendikası üyesi 3 bin 500 işçi için sürdürülen toplusözleşme görüşmeleri önceki gün işverenin çağrısı üzerine yapılan toplantıda anlaşmayla sonuçlandı. Sözleşmeyle 300-400 bin lira arasında değişen aylık ücretlere, brüt 1. yıl 1 milyon 50 bin, ikinci yıl 1 milyon 1Ö0 bin lira zam yapıldı. Bayram, izin ve yakacak yardımları toplamı olarak da birinci yıl bir milyon 200 bin lira, ikinci yıl 2.5 milyon lira ödenmesi kararlaştırıldı. İMKB'de bankalar • İSTANBUL (AA) — Bankalar, menkul kıymet işlemlerinden 1988 yılında olduğu gibi geçen yıl da "süper" kârlar elde ettiler. Geçen yıl sermaye piyasasında en fazla işlem gerçekleştiren ilk 15 bankanın menkul kıymet işlemlerinden elde ettiği net kâr, önceki yıla göre yüzde 188 oranında arttı. tlk 15 bankanın, 1989 yılında kamu ve özel menkul kıymetleri alım satımından sağladıklan net kâr toplamı, 1 trilyon 409 milyar 36 milyon liraya ulaştı. 15 bankanın söz konusu işlemlerden sağladığı kâr 1988'de ise 489 milyar 143 milyon lira olmuştu. Konut brifingi • ANKARA (AA) — • Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan, konut sorununa, banka, müteahhit ve kooperatiflerin işbirliği sonucu çözüm bulunabileceğini söyledi Konut sorununun nedenleri ve çözümüyie ilgili olarak TBMM'de oluşturulan Araştırma Komisyonu'na bir brifing veren Civan, İstanbul'daki bazı kooperatiflerle anlaşma yaptıklarını, kooperatif taksitlerinin bankaya yatınldığını, müteahhit firma ile bankanın muhatap olduğunu belirtti. Civan, konutların yapımının bankaya ait Emlak İnşaat tarafından denetlendiğini ve "hakediş" durumuna göre müteahhide para ödendiğini söyledi. Murat Ercan içini döktü • ANKARA (UBA) — Ercan Holding'in yeni patronu Murat Ercan, "Ercan Holding'i yöneticilerimiz ve iki banka batırdı" dedi. Ercan, Türk işadamlannın Isviçre bankalarında 40 milyar dolarhk servetlerinin bulunduğunu ileri sürdü. Murat Ercan, Ercan Holding'in çöküş nedenlerini ekonomik Panorama dergisine anlattı. Murat Ercan, grupta yaşanan sıkıntıların Tevfik Ercan'ın geçirdiği ameliyatla başladığını belirterek şöyle konuştu: "Ben o zaman genel koordinatördüm ve maalesef fonksiyonsuz kılındım. Acı gerçek, ama benim elimde yetki var mıydı diye sorarsanız maalesef herkesi ikna edecek güç yoktu. Çünkü Türkiye'nin klasik hastalığı 'Sen daha çocuksun. Dinle, şimdilik konuşma' gibi tabirler dahi sarfedildi. Bir de patron çocuğu olmamdan dolayı, 'Bu herif buraya beleş geldi! mantıği güdüldü." Sermayepiyasası iyi birfinansal alternatif haline geldi Borsadan ekonomiye 1 trilyon Yılbaşından bu yana borsada kamu ve özel sektöre akan para 1.1 trilyon liraya vardı. Yıl sonuna kadar bu miktarın 3 trilyona • yükseleceği hesaplanıyor. Taçıl Yıl sonu itibarıyla Kamu Ortaklığı Idaresi bir trilyon 171 milyar liralık bir halka arz ve borsada satışı hedefliyor. 26 özel sektör şirketi halka açılmaya hazırlanıyor. Net Holdtng Netbank Finansbank Peg Profılo [Gentaş • Okan Tekstıl Söksa Yûnsa Sabah Martı Otei Toplam ABDURRAHMAN YILDIRIM TAYFUN DEVECİOĞLU Sermaye piyasası hem özel sek- tör hem de kamu sektörü için iyi bir finansal alternatif haline gel- di. Artan taleple ve yükselen his- se senedi fıyatlarıyla hem derin- lik kazanan hem de halka açılma açısından cazip hale gelen borsa- dan ekonomiye kaynak akmaya başladı. Yılbaşından bu yana bor- sadan kamu ve özel sektöre akan para 1.1 trilyon liraya vardı. Yıl sonuna kadar bu miktarın 3 tril- yona yükseleceği hesaplanıyor. ] Intema Sermaye piyasasından ekono- miye kaynak akıtmak için bir yan- dan özelleştirme programını yü- rüten Kamu Ortaklığı Idaresi, yıl sonu itibarıyla bir trilyon 171 mil- yar liralık bir halka arz ve borsa- da satışı hedeflerken, özel sektö- rün de yeni halka açılmalar ve ser- maye antınmlarıyla en az kamu kesimi kadar bir parayı ve serma- ye piyasasından çekeceği anlaşılı- yor. Başta bankalar olmak üzere sayıları henüz 26'yı bulan özel sektör şirketlerinin halka açılma çalışmaları yaptıkları belirlendi. Yabancılara blok satışlann bü- yük tepki alnıası üzerine özelleş- tirmeyi sermaye piyasası yoluyla gerçekleştirmeye yönelen kamu kesimi, borsanın gelişmesi için ön- lemler aldı ve bu arada piyasanın canlanması için Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi (TKKOİ) borsada alıcı oldu. Alternatif ya- tırım araçlannın verimsizliğinin de etkisiyle canlanan borsada sa- tışlarda öncülüğü yine kamu ke- simi aldı. Artan talep karşısında Halka açılma kervanında öncüler Piyasadan çekilen para (miiyon TU Iktisat Leasing sennaye (milyo.) 22 500 20.000 20.000 50.000 37 050 3.200 44.040 0.900 0.900 40.000 24.000 5.000 267.590 l (19ırisan) rtrasafcfteri T 10600 6.800 2.100 7.300 9.700 9.600 2900 18.750 13.750 5.000 7.500 5.700 Piyasaya çıkan hisse adedi 3.375 000 3.000.000 3.000.000 7.500.000 5.557.500 480 000 6.606.000 135.000 135 000 Halka satrfan hisselertn tutan milyon Tt 35.770 20.400 6.300 54.750 54 083 Ûzel sektör Halka açılma Sermaye arttınmı Toplam 260.731 284.167 544.898 Kamu sektörü Borsa satışı Banka satışı Topiam 300.000 252.100 552.100 Genel toplam 1.096.998 4.608 19.158 Piyasadan çekilecek tahmini para 2.531 V856 6.000 000 3.600 000 750.000 40.156.500 30.000 27.000 4.275 260.731 (MRrMTL) Ozel sektör Halka açılma Sermaye arttırımı ( ) 428.023 Kamu Borsa satışı Banka satışı 600.000 {—) Genel toplam 1 028.023 iştırak hisselerini sessizce satan TKKOİ bu yolla 300 milyar lira- lık bir kaynağı bu piyasadan çek- ti. Hemen ardından borsada işlem gören 6 şirketteki kamuya ait iş- tirak hisselerini belli bir program çerçevesinde yurt düzeyinde satı- şa çıkaran TKKOİ bu yolla da 252.1 milyar topladı. Böylelikle kamu kesiminin yılbaşından bu yana borsa ve halka arz şeklinde gerçekleştirdiği hisse senedi satış- lanndan elde ettiği gelir toplamı yanm trilyonu geçti ve 552.1 mil- yar lira oldu. Kamu sektörünün bu öncülüğü ve topladığı paralar. uygun or- tamla da birleşince özel sektörün iştahını kabaıttı. Sermaye piyasa- sı fonlarının yüzde 90'ını kamu sektörünün kullanmasından sü- rekli şikâyetçi olan özel sektör bu yeni halka açılma döneminde "treni kaçumamak" için elini ça- buk tuttu. Önce orta büyüklükte- ki grupların başlattığı halka açıl- ma, TÜSİAD ve tstanbul Sanayi Odası'ndeki çağnlardan sonra bü- yük sermaye gruplarına da sıçra- dı. Bu dönemde 12 özel sektör şir- ketinin hisselerini halka açtığı ve piyasadan bu yolla 260 milyar li- ralık kaynak topladığı hesaplan- dı. Bu arada borsada işlem gören özel sektör şirketlerinden büyük çoğunluğu sermaye arttınmına yöneldi. Yılbaşından bu yana özel sektör şirketlerinin bu yolla top- ladığı para miktarı 284 milyar 167 milyon liraya vardı. Yılın kalan bölümünde kamu kesiminin borsa yoluyla satışı her ay ortalama 50 milyar lira dola- ymda pianlandı. Bu arada bugün- kü değeri 3 trilyon liraya yakla- şan iştirak hisselerinin yurt düze- yinde satışı da devam edecek. Özel sektörün borsadaki şirketle- rinin sermaye arttmmlan belli olanlan 428 milyar 23 milyon li- ralık bir kaynağı bu yolla kasala- rına akıtacaklar. 33 borsa şirketi dışında kalan 44 şirketin çoğunun da sermaye arttınmına gitmesi bekleniyor. Bunun yanında 26'yı bulan banka ve şirket de ya hal- ka açılacak ya da halka açıklık oranlarını arttırmayı planlıyor. Bu şirketlerin halka açılması du- rumunda 500 milyar ile 1 trilyon lira arasında bir kaynağın daha bu piyasadan çekileceği sanılıyor. Kamu kesiminin sennaye piya- sasında halka açılmaya öncülük etmesi ve yaygın bir satışa hazır- lanması, özel sektörün de bu alan- EBSO: Kapasite kullanımı geriliyor İZMİR (Camhuriyet Ege Biiro- su) — I989'un son üç ayında yük- selme eğilimine giren, ancak da- ha sonra uygulanan ekonomik po- litikalar nedeniyle gerileyen kapa- site kullanma oranınm yüzde 65'ten yüzde 63'e düştüğü bildiril- di. Düşmeye ilk neden olarak "ta- lep yetersizligi" gösterildi. EBSO Başkanı Uğur Yüce, "Ekonomiyi yönlendirenler talebi kısarak enf- lasyonu düşiirmeye çalışlıkça ka- pasite kullanımı da geriler" dedi. EBSO tarafından her üç ayda bir yapılan kapasite kullanma in- celemesinin sonuçları acıklandı. 1990'ın ilk üç ayında ortalama ka- pasite kullanım oranının yüzde 63 olduğu bildirildi. 1989'un son üç aylık döneminde bu oranın yüz- de 65 olduğu vurgulanarak "Ka- pasite kullanım dunımu gerileme içindedir" denildi. Inceleme kap- samına giren firmalann yüzde 15'inin yüzde 39'un altında kapa- site ile çalıştığı; yüzde 21'inin yüz- de 40-59 ile; yüzde 34'ünün yüz- de 60-79 ve yüzde 30'unun yüzde 80-100 ile çahştıklan belirlendi. Bir önceki döneme göre yüksek kapasite ile çalışan firma sayısın- da düşüşler olduğu kaydedildi. Raporda, tüketim malı üreten sanayilerin yüzde 66'sının yüzde 60'ın üstünde kapasite kullandığı- nın belirlendiği, bu rakamın I989'un son döneminde yüzde 83 olduğu anımsatıldı. Düşük kapa- site ile çalışma nedenleri ise rapor- da şöyle sıralandı: "Nedenlerin başında önceki dö- nemlerde olduğu gibi birinci sırayı talep yelersizliği. ikinci sırayı mali sorunlar almaktadır. Bunları hammadde yetersizliği, kalifiye eleman yetersizligi, diger sorunlar, enerji oluşturmuşhır. Mali sorunlar içinde yüksek kredi faiz oranlan, Lşletme serma- yesi yetersizliği, vergi düzenleme- leri öncelikli sırada bulunmakta- dır. Talep yetersizliği büyük olçıi- de iç talep, hammadde yelersizli- ği ise verli hammadde yelersizli- ğinden kaynaklanmaktadır." da atak yapmasını tstanbul Sana- yi Odası Yönetim kurulu Başka- nı Memduh Hacıoglu, "Devletle rekabet ediyoruz" diye yorumla- dı. Hacıoglu şöyle devam etti: "Biz sennaye piyasası pastasını tamamen devlete terk etmek iste- miyoruz. Bu piyasada. uzun dö- nemde devletten daha iyi bir per- formans göstermeliyiz. Aksi tak- dirde bu piyasada devlet agırlık olarak kaldığı sürece özel sektör gerekli yaünmlan yapamaz. Ban- ka faizi şu anda yüzde 60, riski var. Halbuki sennaye piyasası yo- luyla sağlanacak kaynağın mali- yeti sıfır. Neden bu şekilde yatı- nmlar gerçekleştirilmesin?" Halka açılma kervanında 26 şirketin daha yer alması bekleni- yor. Bunlardan ikisi, tş Bankası ve Yapı Kredi Bankası, Halka açıklık oranını arttırmak üzere hazırlık yapıyor. Türkiye Kalkııı- ma Bankası iştiraklerini satıyor. Akbank hazırlıklarını tarr.amla- yarak başvuru aşamasma geldi. Garanti Bankası, Tarişbank, As- lan Çimento, Terme Metal, Epengle ve Fenis Alüminyum'da halka açılma hazırlıklan sürüyor. Egebank ve Denizbank'ın da bor- saya geleceği açıklandı. Halka açılmak üzere resmi başvuru yap- mış şirketler ise şunlar: Tekstil- bank, Tütünbank, Emek Sigorta, Tam Sigorta, Trikutsan, Türk Ytong, Beybi, Aktaş Elektrik, Nrt Turizm, Marko Polo Turizm, Okan tnnik, Beslen, Demaş. habancılar borsayı sevdı Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Hacı Sabancı, "Birkaç şirkette daha yüzde 15-20 açılırsak yine yönetim elimizde olabiliyor. Halkın da gösterdiği teveccüh var. Bunu değerlendirerek biraz daha nasıl yaygınlaştırırız diye bir arayış içindeyiz" dedi. MEHMET YAP1CI ADANA — Sabancı Grubu, Yünsa'dan sonra öteki bazı bü- yük şirketlerini de halka açıyor. Sabancı Holding Yönetim Kuru- lu Başkanvekili Hacı Sabancı, Yünsa'nın gördüğü ilgi üzerine birkaç şirketin daha yüzde 15-20'lik hissesini halka satmayı amaçladıklarını açıkladı. Hacı Sabancı, Yünsa'yı, halkın talebini saptamak üzere piyasaya surdüklerini, şirketin yüzde 15'ük paya ait hisse senetlerinin yarım günde tükennıesinden sonra bu işi yaygınlaştırmayı ciddi olarak dü- şünmeye başladıklarını söyledi. Yüzde 85 ve yüzde 100'ü Sabancı ailesine ait kimi şirketlerin yüzde 15-20 hisselerinin halka satılma- sında hiçbir sakınca bulunmadı- ğını, sağlanacak parayla mevcut- HACI SABANCI — Yünsayı bir örnek olarak yaptık. KONUK YAZAR ların genişletileceğini ve istihdam oianağı yaratacak yeni fabrikala- rın kurulacağını kaydeden Hacı Sabancı, bu sistemin ülkemizde giderek yer edinmeye başladığını bildirdi. Sabancı Holding Yönetim Ku- rulu Başkanvekili Hacı Sabancı, grubun Yünsa ile başlattığı halka açılma olayına ilişkin Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtladı. Saban- cı'ya yöneltilen sorular ve alınan yanıtlar şöyle: — Yünsa ve halka açılımı baş- lattınız, yaygınlaşürmayı düşünü- yor musunuz? SABANCI — Biz, Yünsa'yı bir örnek olarak yaptık. Aslında hal- ka açılmada ilk şirket değil Yün- sa. Bu bizim 5. halka açık şirke- timiz. Ancak ötekiler, kunılurken halka açıktı. Yatırımcı bir aile ol- duğumuz için kafalarımızda gez- diriyoruz. Kendimizi ahştınyoruz. Madem ki bu borsa ve piyasa bu paralelde müspet bir gelişme gös- terdi, vatandaşlar da bu işe alış- tı, tatlı taraflannı gördü: Inşallah an taraflannı görmez. Borsada çok dikkatli olunması lazım aslın- da. Biz şirketlerimizin büyük ço- ğunda mutlak hâkimiz. Her ku- rulusta bu şans yok. Birkaç şirket- te daha yüzde 15-20 açılırsak yi- ne yönetim elimizde olabiliyor. Halkın da gösterdiği bir teveccüh var. Bu işte bize itimat var. Piya- sa da böyle oluşuyor, oluşması da lazımdı. Bunu değerlendirerek bi- raz daha nasıl yaygınlaştırınz di- ye bir arayış içindeyiz. Bunun içinde Akbank da olabilir, diğer şirketler de. — Şu anda belirlenmiş şirket- ler var mı? SABANCI — Işte dediğim gi- bi biz kendi kendimize kafa spo- ru yapıyoruz. Yünsa'ya bu kadar ilgi olacağını bilemiyorduk doğ- rusu. Yarım gün içinde satıldı se- netler. Yünsa olayı bizi bu işi dü- şünmeye ve biraz daha yaygınlaş- tırmaya sevk etti. Ne olacak ya- ni, Bossa'nın >1izde 100'ü, Tek- sa'nın yüzde 85-90'ı, Akbank'm yüzde 95'i ailede. Yani bunun yüzde 20'sine halkı ortak etmiş- sin bir şey götürmüyor. — Bossa ve Teksa da halka aa- lacak diyebilir miyiz? SABANCI — Yok, öyle bir isimlendirme yok. Çünkü bir ka- rara varılmış değil henüz. Ben şu- nu vurgulamak istiyorum: Şirket- lerimizde mutlak hâkim olduğu- muz için halka açılmamız bize bir- şey kaybettirmiyor. Şimdi sattık, aldık bu parayı ne yapacağız? Biz ahşmamışız mevduat yapalım da mevduat faiziyle geçinelim. Bu parayla yenilerini yapmalıyız, jnevcutları yenilemelijiz. Türkiye için daha büyük tesisler kurmanın arayışı içinde olmalıyız. Parayı bu alanda değerlendirebileceğimiz öl- çüde açılmayı, yayılmayı elbette ki düşüneceğiz. Yünsa bir örnek olmuştur bizim için. Merkez Bankası'nın 1989 kârı 90 milyar Bayram dolayısıyla Merkez Bankası'nın genel kurulu 24 nisanda yapılacak. ANKARA (ANKA) — Merkez Bankası'nın olağan genel kurulu 24 nisan salı günü yapılacak. Gc- leneksel olarak her nisan ayının son perşembe günü yapılan genel kurul, Şeker Bayıamı dolayısıyla salı gününe alındı. Merkez Bankası, 1989 yılını 89 milyar 924.4 milyon lira kârla ka- pattı. Banka, kârını 1988 yılında- ki 56 milyar 172 milyon liraya göre yüzde 60.1 oranında arttırdı. Mer- kez Bankası, İ987 yılında 22 mil- yar 671 milyon lira kâr etmiş ve bu değere göre 1988 yılındaki kâr ar- tış oranı yüzde 147.8 olarak ger- çekleşmişti. Merkez Bankası'nın 1988 yılı sonunda 42 trilyon 425 milyar li- ra olan bilançosu, 1989 yılında sa- dece yüzde 23.5 oranında artarak 52 trilyon 388 milyar liraya yük- seldi. , Merkez Bankası'nın iç kredile- ti geçen yıl yüzde 30.2 artarak 6 trilyon 699 milyar liraya yükselir- ken, dış kredileri yüzde 8.2 geri- ledi ve 3 trilyon 412 milyar liraya indi. ttfaya tabi hesaplar ise yüz- de 21.7'lik aıtışla 22 trilyon 408 milyar liraya çıktı. EKONOMINOTLARI OSMAN ULAGAY Bugün 23 Nisgn, Neşe Doluyor Insan... Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan. Nasıl dolmasın ki. Bir kere bugün çocuk bayramı, yani aslında hepimizin bayra- mı, çünkü biliyorsunuz biz çok çocuk bir milletiz. Her şeyden önce nüfusumuzun yapısı itibarıyla çocuk mille- tiz. DİE'nin belirlemelerine göre 1989 yılında 55 milyonu aşan Türkiye nüfusunun yüzde 30'undan fazlasını 12 yaşından küçük- ler oluşturuyor ve bu çocukların sayısı 17 milyona yaklaşıyor. Her yıl yeni doğan çocuk sayıst ise 1.6 milyonu aşıyor. Neresinden baksanız bu rakamlara, çocuk bir millet olduğumuz anlaşılıyor. Herhalde etrafta bu kadar çok çocuk olunca çocuk olmayan- ları da etkiliyor bu durum ve çocuksu davranışları her yaşta in- sanda görmeye başlıyoruz. Hani bir filmin etkisinde kalır ya da bir oyuncağa sarılır da başka her şeyi unutur ya çocuklar, bu davranışın benzerlerine çok sık rastlanmıyor mu toplumumuz- da? Toplumumuzdaki bu özelliği keşfeden biri bir konu atıyor or- taya, millet işini gücünü bırakıp günlerce yalnızca o konuyu ko- nuşabiliyor. Ya da bir 'oyuncak'tan söz ediliyor, haydi milletin il- gisi o oyuncağın üzerinde yoğunlaşıyor. Son iki haftayı Hande'nin itirafları ile geçiren Türk milletine bayram öncesinde sunulan son 'oyuncak' ise oyuncakların es- kimeyen kralı otomobil. Efendim Türkiye'de yakın bir gelecekte her ailenin bir otomobili olacak, otomobil talebi 800 binleri ge- çecekmiş. Hem de oyuncak otomobil değil, gerçek otomobil. Oto- mobil sanayicilerine soruyorum, bu rakamı hayli şaşırtıcı bu!u- yorlar, ama bence onların hayal gücü yok, baksanıza şu otomo- bil kuyruklarına. Yeni duyduğuma göre Japon arabalarından biri için şimdi yazılırsanız 1991 şubatına gün veriyorlarmış. Türkiye'de geçen yıl 120 bin dolayında olan toplam otomobil satışları bu yıl 200 bine yaklaşabilir deniyor. Bu gidişle 800 bini de buluruz evelallah. İşte bunları düşünüp çocuklar gibi sevinebiliriz bugün. "İyi, ama benim otomobil alacak param yok" diyorsanız hiç üzülme- yin, onun da çaresi bulundu, bankalar herkese tüketici kredisi verecek, paranız olmasa da otomobiliniz olacak. Sayın Cumhur- başkanımız geçen gün söyledi, şimdi de "consumer credit" ile tüketim toplumu olarak kalkınacakmışız. Tabii bazı şom ağızlı- lar çıkıp bunun enflasyonu azdıracağını falan söyleyecekler şimdi, ama siz hiç onlara aldırmayın, oyuncağınızın, pardon yani gıcır gıcır yeni otomobilinizin hayalini kurmaya başlayın. Efendim bugün yalnız çocuk bayramı değil, aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisinin 70. kuruluş yıldönümO. Yani Türkiye'de 'ulusal egemenlik1 kavramına, ulusal iradeye dayalı yönetim biçimine geçiş yolunda atılan ilk adımın yıldönümü. Öyle seçilmiş meclise falan gerek duymadan memleketi gül gibi yö- neten 12 Eylül yönetımı, nasıl olmuşsa bu bayramı iptal etmeyi unutmuş, hâlâ 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' olarak kut- Ianıyor23 Nisan.Bugün 12 Eylül döneminin gölgesini henüz aşa- bilmiş değiliz, ama ne de olsa seçilmiş bir Meclisimiz var "Ca- nım bu Meclisin kompozisyonu seçmenin iradesini yansıtmıyor, Meclisin yüzde 60'ını oluşturan grubun ülke çapındaki oy des- teği yüzde 10'lara düşmüş", diyebilirsiniz. "Canım, ülkeyi nasıl olsa kanun gücünde kararnamelerle hükümet yönetiyor, hükü- mete ise yukandan talimat geliyor, Meclis o kadar önemli değil ki" diyebilirsiniz. Aman uzatmayın artık, bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan. Eğer istanbul'da yaşıyorsanız ve 'kitle çizgisi'ne uyarak şu uzun tatili İstanbui dışında geçirenlerden değilseniz neşeli ol- manız için çok önemli bir neden daha var. Efendim Şeker Bay- ramı'nda iki gün süreyle istanbul'da sular akacakmış hem de hiç kesilmeden. iki gün süreyle musluklardan devamlı su aka- cakmış. İnanılacak gibi değil. Bayramı İstanbui dışında geçiren istanbullulara acıyorum doğrusu, bu olayı kaçıracaklar. Neyse geldiklerinde biz onlara anlatırız. Aa bakın unutuyordum, bizim çocukluğumuzda "iftihar liste- si"rte geçmek çok önemliydi, çocuklar bunun için yarışırdı. Şimdi ise "iftar listesi"ne geçmek çok önemli. Bol Handeli, bol iftar yemekli bir ramazandan sonra bayrama geliyoruz işte. Bunun keyfine varamayanlara şaşıyorum doğrusu. Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan. Bayram sonrasında ekonomiye dönmek üzere iyi bayramlar. 218 milyon dolarhk 'keyif ithalatı tçki, sigara, çay, kahve ve kakao gibi keyif maddelerinin ithalatı geçen yıl yüzde 7.4 artarak 218 milyon doları aştı. .ANKARA (ANKA) — Içki, si- gara, çay, kahve ve kakao gibi ke- yif maddelerinin toplam ithalatı geçen yıl yüzde 7.4'lük artışla 218 milyon 323 bin dolara ulaştı. Bu artışta sigara ithalatımn 27.9 mil- yon dolar birden artması etkili ol- du. Kahve ithalatı da önemli oran- da anarken, içki v« çay ithalatı ge- riledi. Geçen yıl keyif maddeieri ara- sında en büyük ithalat artışı siga- rada görüldü. Sigara ithalatı, yüz- de 16.5 oranında artarak 196 mil- yon 788 bin dolara yükseldi. Si- gara ithalatı bir önceki yıl 168 mil- yon 896 bin dolar olmuştu. Diğer tütün mamullerinin ithalatı ise yüzde 14.4 azalarak 671 bin dolar düzeyine geriledi. Kahve ithalatı yüzde 12.6'lık ar- tışla 10 milyon 204 bin dolara ulaştı. 1988 yılında 9 milyon 65 bin dolarhk kahve ithalatı yapıl- mıştı. Kakao ithalatı ise yüzde 26.4 oranında gerileyerek 8 milyon 513 bin dolardan 6 milyon 265 bin dolar düzeyine indi. Bu arada çay ithalatı, 1988 yı- lındaki 326 bin dolarhk düzeyin- den, geçen yıl 91 bin dolara ine- rek yüzde 72.1 geriledi. Şarap it- halatı yüzde 59.9 azalarak 699 bin dolardan 280 bin dolara, diğer al- kollü içkiler ithalatı yüzde 73.1'lik azalmayla 14 milyon 979 bin do- lardan 4 milyon 24 bin dolara ge- riledi. Ekonomide etkinlik ve demokrasiÖnemli dış borç yükümlülüğü altında bulunan Türkiye, döviz girişini bir tür borçlanma ile sürdürme çabası içinde bulunmaktadır. Bu para Türkiye'den sağladığı faiz geliri ile birlikte her an yurtdışına çıkabilir. Ancak çıkana kadar yatırım yerine ithalatın yeğlenmesine, ihracat yerine kısa vadeli borç bulma çabalarının ikamesine ve nihayet ciddi bir dış kanamaya neden olabilir. tZZETTİN ÖNDER istanbui Ümversitesi İktisat Faküitesı 1990 sonrasında geliştirilen politikalar, kısa dönemli ve gUndelik ihtiyaçlara göre ayarlandığı için sınama - yanılma yöntemi- ne dayalı görülmektedir. Piyasa ekonomi- sinin mutlak serbesti anlamma gelmediği- nin, gunümuzün en ileri ekonomilerinde dahi kabul edildiği bir dünyada, piyasa ve fiyat mekanizmasının ekonomide her şeyi çözeceğini, hatta uzun vadeii yapısal deği- şimleri bile gerçekleştireceğini düşünmenin yanlış olduğu baştan beri belli idi. Üstelik, adil gelir dağıhmı, fırsat eşitliği, ekonomik istikrar vb. gibi çok temel altyapıların bu- lunması varsayımma dayanan "serbest fko- nomi sistemi"nin bu varsayımların geçerü olmadığı koşullarda uygulanmasının ne sini bekledik. denli tek yönlü işleyen bir süreci gündeme getireceği gözden kaçtı ya da kaçırıldı. İşin ilginç yani, hepimizin aynı gemide bulunmarmz ve gemiye gelecek bir zararın, eninde sonunda hepimize zarar vereceği- dir. Ancak işin daha da ilginç yani, bu b'a- sit gerçeği, fiili sonuçlar alınmadan görçie- mede ("görememede" değil!) ısrar edişi- mizdir. tthal - ikameci politikalardan uzak- laşılırken bir takvim yapnıanın gerekli ol- duğunu, ancak fonlann indirilmesi günde- me geldiğinde telaffuz edebildik. Vergi sis- temine bu denli istisna ve muafiyet hük- mü getirmenin, gelir kaybına neden olaca- ğını uygulama ile öğrendik. Katma Değer Vergisi'ni, fiyatların içinde uygulamanın, vergi psikolojisi açısından daha gerçekçi ol- duğunu öğretıebilmek için bir yılın geçme- Türkiye, son uygulamaları ile yine bir öğrenme fonksiyonunun son aşamalarını tamamlamak üzeredir. Önemli dış borç yü- kümlülüğü altında bulunan Türkiye, dö- viz girişini bir tür borçlanma ile sürdürme çabası içinde bulunmaktadır. Yüksek iç fa- iz haddi-düşük döviz kuru ve bunu tamam- layan konvertibilite, Türkiye'ye kısmen belli kısmen anonim dış kaynaklardan döviz gi- rişi sağlamaktadır. Bu, bir kısa vadeli borç- lur. Bu para, Türkiye'den sağladığı faiz ge- liri ile birlikte her an yurtdışına çıkabilir. Ancak çıkıncaya kadar ekonomide şu tah- ribatı yapabilir: Döviz kurunu düşük tu- tarak yatırım yerine ithalatın yeğlenmesi- ni gerçekleştirebilir; döviz sağlama yönün- de ihracata yönelik çabaları kısa vadeli bor- salardan kaynak bulma çabalarınca ikame edilmesine neden olabilir ve nihayet, içer- deki yüksek faiz ve düşük kur nedeni ile ilk anda olumlu gibi algılanan döviz giri- şi, aynı şiddette ciddi dış kanamaya neden olabilir. Görülüyor ki bu süreç sürdüğü sürece, iç piyasada, iç üretime yönelme ile ithalat yapma seçişleri, düşük döviz kuru nedeni ile ikinciye yönelebilir; dış dengelerde ise ihracat yaparak kesin giriş niteliğinde dö- viz sağlama seçişi, kısa vadeli ve geçici ni- telikli borç girişi seçişi ile ikame edilebilir. Ekonomiye kısa vadeli, hatta uzun va- deli de olsa borç niteliğinde yüksek mik- tarın girmesi, itfa dönemi geldiğinde, üs- tesinden gelinemeyecek sorunlar yaratabi- lir; ekonomik kanamayı şiddetlendirebilir, daha fazlâ ve sıkıştıkça kısa vadeli, dış bor- ca başvurma zorunluluğunu artlırabilir; içeride enflasy^nu şiddetlendirir ve gelir ve kaynak dağıh.mnı bozabilir. Ekonomik maliyetler tüm ülkeye, biraz da adil olmayarak dağıldığına göre tüm et- kili kesimlerin siyasal katılimı ile kapsayı- cı bir programlama, hiç değilse hedefle- rin saptanması açısından kaçınılmaz görül- mektedir. Maliyetler. önceden görülebilir- se, etkili grupların perdeledikleri görüntü- ler netlik kazanmış ve ona göre toplumsal kararlarımızı demokratik bir biçimde ve daha etkin olarak almış olabiliriz. DÖVİZ KURLARI Oövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 B.AIman Markı 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 isveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 Italyan Lireti 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Oman 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Alış 2512.96 1494.30 1938.75 212.51 72.26 392.80 631.71 445.13 1329.26 411.99 1691.09 203.64 15.94 8572.57 4126.79 670.11 Doviz Sarjş 2518.00 1497.29 1942.64 212.94 72.41 393.59 632.98 446.02 1331.92 412.82 1694.48 204.05 15.97 8589.75 4135.06 671.45 23 NİSAII 1990 Efektif Aiış 2510.45 1492.81 1905.79 212.30 71.04 388.87 620.97 444.68 1327.93 407.87 1689.40 200.18 15.78 8426.84 4122.66 658.72 Efektif Satış 2525.55 1501.78 1948.47 213.58 72.63 394.77 634.88 447.36 1335.92 414.06 1699.56 204.66 16.02 8615.52 4147.47 673.46 ANKARA ASLİYE BİRİNCİ TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN Dosya No: 1989/34 Davacı: KEM Içanadolu Elektrik Dağıtım Müessesesi Vekili: Av. Ercan Ankan. Davalı: Ibrahim Kaya - Dikrnen Yeşilova Mah. 18. Sokak No: 34 Yeni Paz. Durağı - Ankara halen adresi meçhul. Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada: Mahkememizin 27.12.1989 günlü karan ile: 1- Davanın kısmen kabulü ile 1.797.586. TL'nin davalıdan alına- rak davacıya verilmesine, bu miktara dava tarihi olan 10.1.1989'dan itibaren "io 30 faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, 2- Almması gerekli 53.927. TL. nispi"karar ve ilan harcından pe- şin alınan 15.600. TL.'nin mahsubu, kalan 38.927. TL. nispi karar harcımn davalıdan lahsiline, 3- Dava tarihinde yürürlükte olan larife uyannca nispi hesap ve takdir edilen 152.855. TL. avukatlık ücretinin davalıdan alınarak da- vaaya verilmesine. 4- Davacı yargılama gideri 312.700 TL.'nin kabul ve red olunan kısımlara göre takdiren 17/20'sinin davalıdan alınarak davacıya ve- rilmesine, kalammn davacı üzerinde bırakjlmasına, Yargıtay yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne davalının yok- luğunda oybirliğiyle verilen karar usulen açıkça okundu, anlatıldı. 27.12.1989 tarihinde verilen işbu karar davalıya ilanen tebliğ olunur. Basın: 23049
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle