22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 NÎSAN 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 'Robinson-Crusoe' sahnede • Kullür Servisi — Çalışmalarını Berlin'de surdüren Tausend und eine Ausnahme tiyatro topluluğu, Italyan yazarlar Nino d'Introna ve Giacomo Ravicchio'nun birlikte yazdıkları "Robinson ile Crusoe"yu sergilemeye başladılar. Topluluk oyunu haziran ayında Yapı Kredi Gençlik Festivali çerçevesinde İstanbul'da, daha sonra da Sovyetler Birliğı ve Macaristan'da sahneleyecek. Bir nükleer felaket sonrası Doğu ve Batı dunyasından iki savaş pilotunun ıssız bir adada karşılaşmalannı konu alan oyunu Orhan Guner sahneye koydu. Sinema kurultayı toplanıyor • ANKARA (AA) — Türk sinemasının sorunlan, İstanbul'da 3-5 mayıs tarihleri arasında düzenlenecek kurultayda ele alınacak. İsıanbul Atatürk Kultür Merkezi'nde toplanacak "Sinema Kurultayı"nda sinemanın altyapı, mevzuat ve pazarlama sorunlan üzerinde durulacak. Kurultaya, aralarında Tarık Akan, Türkân Şoray, Müjde Ar, Fatma Girik, Kadir İnanır gibi sinema sanatçıları; Atillâ Dorsay, Burçak Evren, Onat Kutlar gibi eleştirmenlerin de bulunduğu 300'ün üzerinde sektör, basın ve üniversite temsilcisi katılacak. Kültür Bakanlığı Musteşar Yardımcısı Cevdet Turkeroğlu yaptığı açıklamada, sinema yasasında çok sık değişiklikler yapıidığını ve kongrede özellikle sektörün istekleri doğrultusunda mevzuatın oluşturulması konusuna ağırlık verileceğini söyledi. Turkeroğlu, kurultayın, sorunlann tespitinden çok, çözum yollanna yöneliİc olarak planlandığını belirtti. Şehir Tiyatrolan sezonu • Kultur Servisi — Şehir Tiyatrolan, 1989 yılının ekim ayında açtığı perdelerini 29 nisanda kapatarak sezonu sona erdiriyor. Sezon başından bu yana 5 sahnesinde toplam 23 oyun sahneleyen Şehir Tiyatrolan, 29 nisana dek Harbiye Muhsin Ertuğrul'da "Lüküs Hayat", "Kral Lear", "Üç Kızkardeş" ve "Resimli Osmanlı Tarihi"ni, Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde "Gunden Geceye", "Buzlar Çozulmeden" ve "Cumhuriyet Kızı"nı sunuyor. Üskudar Musahipzade Celal Sahnesi'nde "Deli Eder İnsanı Bu Dünya" ile "Ağrıdağı Efsanesi", Cep Tiyatrosu'nda "Bir Kadın", Kadıkoy Haldun Taner Sahnesi'nde ise "Aktor Kean", "Aç Sınıfın Laneti" ve "İeerdekiler" adlı oyunlar 29 nisana dek izlenebilecek. Fotoğraf yarışması • KüJtiir Servisi — tstanbul Teknik Üniversitesi Sualtı Sporları Kulübü tarafından "Marmara ve Kıyılarında Çevre Kirliliği" konulu bir fotoğraf yarışması düzenlendi. Yarışmaya siyah-beyaz, renkli ve saydam fotoğraflardan oluşan en çok 5 yapıtla katılmak mümkün. Son katılım tarihi 30 Nisan 1990 olan yarışmanın sonuçları 14 Mayıs 1990 tarihinde açıklanacak. Yarışmada birinciye 1 milyon, ikinciye 750 bin, üçüncüye 500 bin ve 250 bin lira tutannda 3 mansiyon ödiilü verilecek. Ayrıca dereceye giren yapıtlara İTÜ Sualtı Sporları Kulubü'nün plaketi, Haluk Cecan özel odülu ve Şişli Leo Kulübu özel ödülü verilecek. Yanşmaya ilişkin ayrıntılı bilgi lstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Kampusu Oda No: 331, Taksim adresinden edinilebilecek. Serap ÜnaTın seramikleri • Kültür Servisi — Serap Ünal'ın seramik çömlek ve porselen çalışmalanndan oluşan sergisi, Gazeteciler Cemiyeti Basın Muzesi'nde 3 Mayıs 1990 tarihine kadar izlenebilecek. Serap Ünal'ın, ana konusunu ilkel kökenli çömlek formtarının oluşturduğu ilk kişisel sergisinde, kırmızı çamur kullanarak ve yoresel formlardan esinlenerek oluşturduğu 40'ın üzerinde seramik çömlek bulunuyor. Ayrıca tornada çark kullanarak yaptığı porselenler de sergide yer ahyor. 1987 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bolümü'nu bitiren Serap Ünal, aynı yıl düzenlenen "Serpocarn-87 Seramik Yarışması Özgün Yaratım" dalında 'Özendirme Ödüiü'nü kazandı. Arredamento Dekorasyon • Kultür Servisi — Arredamento Dekorasyon dergisinin son sayısında 1980'lerin önde gelen post-modernist mimarı Avusturyalı Hans Hollein ve İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Kürsüsu Başkanı, Bizantinolog Semavi Eyice ile yapılmış söyleşiler bulunuyor. Pera'daki 150 yıllık Sovyet Konsolosluk binası, Pera evleri, Reklamevi bu sayıda gezilen yapılar arasında. "Fin tasarımının vicdanı" olarak tanımlanan Kaj Franck, bir kullanım eşyası olarak ayna, İtalya'da Ortaçağ'ın unlü kenti Siena'da Augusto Mazzini-Zeynep Mesutoğlu'nun restorasyon ve yenileme projeleri, Londra'daki tanınmış muzayede firması Sotheby's salonları, sinemada mekan tasarımı, mutfak ve banyo dunyasındaki son gelişmeler de derginin sayfalan arasındaki konular. Istıklal Cad No 140 MUZIKFiLiZALi TenorErol Uras, Atina Devlet Operası'nda sahneye çıktı Atina'da Türk OthelloMart ayı içinde Yunanistan'da "Othello" rolüyle izleyici karşısına çıkan tenor Erol Uras, 6 Kıbrıslı Rumun başlattıklan boykota karşın başarılı temsiller verdi. Yunan gazetelerihde temsillere ilişkin övgüdolu yazılaryeraldı. Erol L'ras, 33 yıldır tek başına lstanbul Devlet Operası'nın salı- nelediği operaların hernen hemen tüm lirik ve dramatik tenor rolle- rini canlandınyor. Standart ope- ra repertuannda oynamadığı te- nor rolleri bir elin beş parmağıy- la sayılacak kadar az. Sık sık ya- bancı ülkelere de çağrılı sanatçı olarak giden Erol Uras, geçen mart ayının sonunda Atina'daydı. Erol Uras Atina'ya eağnlışım şöy- le anlatıyor: "Yunanlı bariton Costas Pasha- lis'le (lago) geçen yıl İstanbul'da Othello temsilinde birlikte oyna- dık. Atina'va donuşünde benden övguyle söz elnıiş. Bu yıl Otbel- lo'yu programlanna alırken bas- rol için beni duşunmuşler. Türk- Yunan dostluğunun gelişmesinde katkıda bulunanlardan Panayot Abacı vasıtasıyla beni davet etti- ler. Memnuni>etle kabul ettim ve gittim. 24 mart, 1 ve 3 nisanda Atina'da; 28 martta Yoios'ta ol- mak üzere toplam dört temsil ver- dim. Mayıs ayında yine iki Othello 33 YILDIR SAHNEDE — Erol Lras 33 yıldır tek başına İstanbul Devlet Operası'nın sahnelediği ope- raların hemen hemen tüm lirik ve dramalik tenor rollerini canlandınvor. temsili için davet aldım. Gelecek sezon yapılacak prodüksiyonlara katılmam konusunda da prensip anlaşmasına vardık." Yunanistan'da "Türk Otbello- su" olarak epey olay yaratan Erol Uras'tan olanları bir de kendisi- nin anlatmasıru istedik... "İki kişi orkestradan, iki koro- dan, iki de teknik bölümden ol- mak üzere Atina Devlet Operası kadrosunda çalışan altı Kjbnslı Rumun bana karşı baslattığı boy- kot başansızlıkla sonuçlandı." 'Magosa Türklerin elindeyken, konusu Kıbrıs'ta geçen Othello operasırun başrolüne nasıl olur da bir Türk tenor getirirsiniz? Bu temsilleri iptal edin' dediler. Yö- netim, sanatın politikanın ustun- de oldugunu belirterek temsillerin programlandıği gibi yapılacagını kendilerine bildirdi ve bu altı Kıb- nslı Rumu maaşlannı keserek Ol- bello temsillerinden uzaklaştırdı. Basındaki bazı başlıkiar şoyleydi: Avriyani: 'Türk Othello Atina Devlet Operası'nı allak bullak et- ti: Mesimvrini: 'Olimpiya Tiyatro- su'nda Turk-Yunan Othellosu! Eleftero Tipia: 'Othello'dan Kıbrıslı Rumlar uzaklaştınldı..! Kerdos: 'Devlet Operası Othel- lo sorununu çözdü..! Birinci temsil akşamı tiyatroya geldiğimde beş dakika kadar ka- pıda beklettiler. Bomba ihban ya- pılmış. polis önlem alıyormuş. İh- bar asılsız çıkn. Fakat asıl bom- bayı sanatta ben patlattım galiba. Temsil buyuk başanyla sonuçlan- dı, seyircinin dakikalarca suren al- kışıyla noktalandı. Daha sonraki üç temsil de aynı başanyla devam etti. İyi bir müzikal yönetim, ba- şarılı bir orkestra ve koro, titiz ça- lışmış, övgüye değer solistlerin ba- şarısı idi bu. Ben aynlıncaya ka- dar yalnız Atina'da yavımlanan 43 gazete kupüriinden bazıları şöy- GENÇ OPERACILAR — "Konsolos" operasında Magda Sorel rolünu Sema Tüzün, Anne'ı Jaklin Çarkçı yorumluyor. İki genç operacı övgüye değer bir oyun sunuvorlar sevircive. Operada Ömer Sabar da John Sorel rolünde. Devlet Operası MenottVnin 'Konsolos'unu sahneliyor Abartısız bir gerçekçilikMüzik yönetmeni: Serdar Yalçın / Sahneye kovan: Aytaç Manizade / Dekor: Erkut Uzelli / Koslnm: Figen Koyunoğlu / Koregrafi: Semiramis Uyar / Piyano: Arın Denizaşan / Işık: Bülent Darcan / Oynayanlar: Ömer Sabar, Sema Tüzün, Jaklin Çarkçı, Kenan Dağaşan* Şebnem Kartal, Ali İhsan Onat, Mine Mater, Şamil Gökberk, Yüksel Örses, Bergüzar Çelebi. Ahmet Yazıcı. "Konsolos" operası Italyan asıllı Amerıkalı mez olmuştu. besteci Gian Carlo Menolli (191 l-)nin hâlâ re- A t a t ü r k K ü ltur Merkezi'nin kuçuk salonun- pertuarda kalmış en ba,arılı operalanndan bi- d a . . d e n e m e sahnesi" ya da "Oda Operası" ridir. 1949 uhnda besteledığ. bu opera Me- d u z e n i n d e , s t a n b u l s e > ' i r c i s i n e s u n u , a n K o n . notti'ye Puhtzer ve Tiyatro Eleştırmenlen s o ) o s S( o r k e s t r j j n e j l i ğ j n . Odülunu kazand.rmış.ı. 1951 ve 54 yılları ara- d ç v o r u m ı a n m a s ı n a , s a l o n u n ^ ^ ^ o p e r a smda Avrupa'nın butun muzık merkezlerın- t e m s i | i n e h i ç d e e | v e r i ş l j o l m a m a s ı n a r a | m e n j de bu arada Ankara da da başan ile sahnele- r e j j m j n d j n a m l k , i ğ j ı 0 V U I K ulann canla başla nen Konsolos, sıcak vesoğuk savaş yıllarımn ^ s a n | m a ] a n d e k o r v e kostumlerin, ışığ.n gergınlıklerını, umuuuzluklarım, karabasan- i n a n d l r l c ı l l ğ , jie o ı d u k ç a y ü k s e k duzeyde bir larını dramatize eden, vurucu, etkıleyıcı bır operadır. Konsolos, yıllar once Ankara'da oynandı- ğında Magda Sorel rolunu Leyla Gencer ve d l ğ e r a fjğj çizıyor Konsolos operasının uç önemli kadın rolu- nu genç operacılar üstlenmişlerdi. Magda So- l'd S T ğ g y ş g Belkıs Aran gibi o gunlerin gozde dhalan can- rel'de Sema Tüzun, Anne'de Jaklin Çarkçı, landırmışlar, opera avlarca afişlerde kalmış, Sekreier'de Şebnem Kartal, seslerinin kalite- Magda Sorel'in "Kağıt" aryası dillerden düş- sı, muzikal vorum * dramatik vorum arasın- da kurdukları güçlü denge ile sahne estetiği- rte uygun görünümleri ile övgüye değer bir oyun sunuvorlardı seyirciye. Bir de Sihirbaz'- da Şamil Gökberk umulmadık ustalıkta gü- zel bir oyun çıkanyordu. • Eseri sahneye koyan Avlaç Manizade, en ufak bir abartma ile hemen melodramlaşabi- lecek olan konuyu serinkanlılık ve ince bir du- yarlıkla işlemeyi bilmişti. Oyuncuların hepsi, rejinin getirdiği bu rahatlık içinde abartısız ve doğal hareket edebiliyorlardı. Konsolos operası Arın Denizaşan'ın piya- no eşliği ile yorumlandı. Arın da sahnedeki genç operacıların bazıları gibi MSÜ Devlet Konservatuvannda yetişmiş bir eleman ve bu zorlu işin üstesinden beklenmedik bir enerji ve başan ile gelivor. Konsolos'un muzik >ö- netmeni Serdar Yalçın kısıtlı olanaklarla sah- nelenen bu eserin muzikal sorunlannı en iyi biçimde çozebilmiştı. Sonuçta, Menotti'nin Konsolos operası. kimi zaman büyük iddia- larla sahneye konan operalara oranla çok da- ha tutarlı yaklaşımı ve abartısız gerçekliği ile dikkati çekiyordu leydi: Apoyevmatini: 'Türk Othello^ suna bravo.; Rizosparstis: 'Dostluk getiren tenor.: Etnos: 'Sanat bizi yaklaştınyor' ve 'Doğulu bir güzellik.' Elefteroslipos: 'Türk Othello Erol Uras, en sonunda Atinalıla- rın kalbini fethetti" Erol Uras, Türk basımndan 33 yıllık sanat yaşamı boyunca hiç böyie ilgi görmediğine, Türkiye1 de pek çok başanlı oyununun hiç- bir yankı bırökmadan uçup gitti- ğine üzülerek değinirken Yunan basınının ilgisinden çok, arrıa çok hoşnut oldugunu sözlerine ekliyor ve devam ediyor: "Opera idaresi temsilden bir gün önce yaptığı bir basın toplantısında beni Yunan kamuoyuna tanıtlı. Ben de görüş- lerimi basın mensuplarına şöyle açüJadım: 'tki yakın komşu ülke- nin sanatçıları geçen yıl tstanbul1 da, bu yıl da Atina'da buluştu. Bu işbirliğinden mutluyum. Çağlar boyunca çeşitli kültürlerin bileşi- minden oluşan bir Anadolu kül- türüne inanıyorum. Bunu hep bir- likte yaptık, birlikte sürdürelim. Hepimiz aynı plajın kum tanele- riyiz. İnsan, ihtiyacını en yakın komşusundan giderir. Bana ihti- yacınız olduğunda telefon edin, bir buçuk saat sonra buradayım.' Bu göruşlerimi Yunaa TV'si 1. ka- nalında Bayan Slratigati'nin pazar gunleri yayımlanan tiyatro prog- ramında yaptığım söyleşide de yi- neledim." Erol Uras, Yunanlı meslektaş- lanndan da yakın ilgi görmüş, dı- yor ki "Yunanlı opera sanalçıla- nnın bana yaklaşımı son derece olomiu ve dostca idi. Başta orkest- ra şefi Yiron Fidecis olmak üze- re, sahne müduru Bay Mitçakos, koro şefi Bayan Palamidi, Yugos- lav rejisör Mladen Sablic, rol ar- kadaşlanm soprano Julia Trussa, bariton Luis Manikas ve tstan- bul'dan göçenlerden tenor Makis Gabrielidis ile korodan Dimos Fisturis ve Niko'dan, tüm koro, orkestra, sanatçı ve idarecüerden sadece dostluk ve sevgi gördüm. Kıbnslı Rum sanatçılann davra- nışlannı ise şöyle yorumladılar: 'Onlar bir Bumerang fırlattılar, ama silah geri döndü, kendilerini vurdu"' Anlaşılan birkaç çatlak ses, Türk-Yunan dostluğunu zedeleme- ye yetmiyor. Erol Uras'a son ola- rak "Yunanistan'da operanın geç- mişi ile Turk operasımn tarihi ara- sında bir karşüaştırma yapar mı- sınız?" diye sorduk: "Bizde Osmanlı doneminde ol- dugu gibi onlarda da İtalyan top- luluklan gelip temsiller yapannış. tki ülke de yaklaşık 50 yıldan be- ri yerieşik Opera Tiyatrosu'na sa- hip olmuş. Yunanistan'da yalnız Atina'da opera kuruluşu var, di- ğer kentlere turne diızenliyorlar. Bizde ise Ankara, istanbul ve İz- mir olmak üzere üç bagımsız kad- rolu operamız var, bir dordüncü- sü de Mersin'de kunılma aşama- sında, ama Yunanislan'da basının operaya ilgisi inamlmayacak ka- dar büyük. Seyirci tepkisi de öy- le...." Erol Uras, Atina yolculuğun- dan çok olumlu izlenimlerle dön- müş, diyor ki: "Sokaktaki Yunanlı, Avrupa Toplnlugu'na ginnemizi belki biz- den daha çok istiyor. Böylece Türkiye korkusundan kurtulacak- lannı umuyorlar. Düşmanlık luş- lurtmalarının arOk bitmesini, dostca yaşamayı isdyorlar. Neden olmasın ki? Mikis Theodorakis sanatçı ve Türk-Yunan dostluğu- na inanan bir bakan. Dilerira ki ilişkilerimiz yalnız sanatta kal- maz, diğer alanlara da yayılır..." Judith Uluğ, Prckofıefin 2. Piyano Konçertosu'nu seslendirdi lirik ve ürküten bir konçerto Tel 151 18 65 66 P-AZARTESI Modern Dance Company 30 Nisan Pazartesi 21.00 TIMUR SELÇUK7 Mayıs Pazartesi 21.00 KONSERLERİ Bıletler Gıse Vakkorama ve Galler.a Oanısma Burosunda YAPIM & ORGANIZASYON Prokofief'in çok tanınan 3. Piyano Konçertosu yerine ülkemizde hemen hiç tanınmayan ve şeytancasına güçlükleri ile nice piyanisti ürküten bu konçertoyu seçmesi bile Judith Uluğ'un yumuşak görünüm ardında nasıl çetin bir ceviz sakladığının bir kanıtı. Piyanist Judith Uluğ, değeri birkaç "connoisseur" taralından bilinen eşi bulunmaz bir müzis- yendir. Yıllardır, ipekböceği gibi kozasını orer; durur. Bir yandan titizlikle öğrenci yetiştirmeyH sür- düren Judy, bir yandan da yerli, yabancı, sayısız ünlü sanatçı>r a eş- lik etmiştir ve etmektedir. Başı sı- kışan her solist önce onun kapı- sını çalar bir kez, bilir ki Judy ile çalarsa emin ellerdedir. Judy'nin onca yüklü programını bahane edip yeni eserler oğrenmekten kaçtığı da hiç görülmemiştir. Bunun son kaıutı Ue 13-14 Ni- san 1990 hafta sonu konserlerin- de karşılaştık. Judith Uluğ, Po- lonyalı şef Tadeusz Strugala'nın yönettiği İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde Sergey Proko- fiyerin op. 16, sol minör 2. Piya- no Konçertosu'nu yorumladı bu konserlerde. Prokofıyef, birinci ve ikinci piyano konçertolannı Le- ningrad —o zamanki adıyia St. Petersburg— konservatuvannda oğrenciyken bestelemişti. Uadof, BAŞARILI BİR KONSER — İDSO'nun bu haflaki şefi Tadeusz Strugala idi. Strııyam lenıız bir "icra" sundu dinltyicilere. Sonuçta tek kelimeyle "başarılı" bir konser i/leme mutluluğuna erişli İstanbullu müzikseverler. (Fotoğraf: Uğur Günyüz) Rimsky-Korsakof ve Çerepnin'in oğrencisiydi Prokofiyef. Birinci piyano konçertosunu mezuniyet konserinde çalmış ve "Rubins- tein" odulünu almıştı besteci. İkinci konçertosunu ise ilk kez 5 Eylül 1913'te Pavlovsk'da çalan besteci, ne yazık ki ilk konçerto- sunun görduğu ilgiyi toplayama- dığı gibi dinleyicilerin birer ikişer kalkıp salonu terk etmelerıne de tanık olmuştu. Fiyasko ile sonue- lanan bu ilk yorumdan sonra Pro- korıyef in oturup uzulecek zamaıu olmadı gerçi, zira 1914 Devrimı her şeyi altüst etmışti zaten. Ikin- .ci piyano konçertosunun partisyo- nu da o keşmekeş sırasında kay- bolup gitti. Prokofiyef, 1923 yılında kon- çertonun eskizlerini not ettiği def- teri bulunca, yeniden oturup yaz- dı konçertosunu ve eser yeni ha- liyle 8 Mayıs 1923'te Sergey Ku- sevitzky'nin yönetiminde besteci tarafından yorumlandı. Eser. Pro- kofiyefin —eski deyimle alâmet- i farikası olan— "percussive" ya- ni vurmalı çalgı karakterinin çok vurgulandığı bir yazı stiliyle dik- kati çekiyordu ilk ağızda. Ancak hiç ummadığınız bir anda Proko- fiyefin öteki yüzu, "Romeo ve Juliet" bale müziğınde, "Üç Por- takala Aşk"ta görülen yuzü, "lirik" yüzti gün ışığına çıkıveri- yordu. Prokofiyef'in çok tanınan Üçüncü Piyano Konçertosu yeri- ne, ülkemizde hemen hemen hiç tanınmayan ve şeytancasına guç- lukleri ile nice piyanisti daha baş- tan ürküten bu konçertoyu seçme- si bile Judith Uluğ'un yumuşak gorunumü ardında nasıl çetin bir ceviz sakladığının kanıtı bence. Uluğ'u, neresınden bakarsanız ba- kın, üstün yorumu nedeniyle can- dan kutlarız. tstanbul Devlet Senfoni Orkest- rası'nın bir yıllık müzik direktö- rü şef Tadeusz Strugala'yı ise o ka- dar az görüyoruz ki kendisine do- yamıyoruz. Keşke maestronun or- kestraya ayıracak daha fazla vak- ti olsa da birlikte çalışarak belir- gin bir çizgiye oturtsalar orkest- ra konserlerini. Strugala'nın to- parlayıcılığı olağanüstü. Nitekim Prokofiyef konçertonun en az pi- yano partisi kadar zor olân or- kestra eşliğinin piyanoya sağladı- ğı sağlam destek, ancak Strugala gibi işinin ehli bir müzisyenin yö- netiminde gerçekleşebilirdi. Strugala, bu sezon İDSO ile Be- ethoven senfoniler yorumlamaya devam ediyor. 13-14 nisan konser- lerinde orkestramız, L. van Beet- hoven'ın fa nıajör, op. 68, No: 6 "Pastoral" Senfonisi'ni yorumla- dı. Strugala'nın amacı sanırım te- miz, tertemiz bir "icra" idi ve bun- da da başanlı oldu. Gerçekten, or- kestramızın keman (I. ve II.) vi- yola ve kontrbas grupları zaten hep kuvvetli olmuştur, ama çello- lar için aynı duyguları paylaşma- dığımızı okurlanmız bilirler. Oy- sa Pastoral Senfoni'de çellolar da öteki yaylıların duzeyine yüksel- mişler, Nusret Kayar'ın önderliği ile temiz entonasyon ve birlikteli- ğe ulaşmışlardı. Klarinet sololar- da Ayşegül Kırmanoglu. ton gü- zelliği, parlaklığı ve akıcılığı ile dünya standardına ulaşmış bir yo- rumcumuz oldugunu bir kez da- ha kanıtlıyordu. Sonuçta tek kelimeyle "başan- lı" bir konser izleme-dinleme mut- luluğuna erişti tstanbullu müzik- severler geçen hafta sonu. Oktay Rif at anılıyor • Kültür Servisi —Oktay Rifat, bugun saat 18.00'de Caddebostan'daki Kadıkoy Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen bir toplantıyla anılıyor. Şükran Kurdakul, Teoman Aktürel, Küçük Iskender ve Sunay Akın'ın katılacağı anma toplantısında Oktay Rifat'ın tablolan da sergilenecek. Viyana gitar ikilisi • Kültür Servisi — Avusturyalı gitar ikilisi Susanne Löffler ve Gerhard Löffler 21 nisan cumartesi günu saat 1-5.00'te Emirgan Parkı Beyaz Köşk'te bir resital sunacak. 1979 yılından bu yana birlikte çalışan ikili, Avrupa turnelerini ve radyo- televizyon programlarını sürdürüyor. Sanatçılar konserde Marella, Uray, Carulli, Mozart, Crandos, de Falla ve Brojer'in yapıtlarını sunacaklar. Sarıyer Tlyatrosu • Kültür Servisi — Sanyer Halk Eğitimi Merkezi Tiyatro Kolu Çocuk Tiyatrosu, Yılmaz Onay'ın yazdığı "Sevdalı Bulut" adlı oyunu her cumartesi saat 11.00'de sergiliyor. İstanbul'da • Kültür Servisi — Ankara Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği "Anılar" adlı oyun 17-22 nisan tarihleri arasında Taksim Sahnesi'nde yer alacak. Neil Simon'un yazdığı, Cemil Büyükutku'nun Türkçeleştirdiği oyunu Alpay Izbırak yönetti. Dekorlarını Güven Öktem'in, kostümlerini Gülhan Kırçova'nın hazırladığı oyun geçen yıl Sanat Kurumu'nun "En İyi Yönetmen Ödülü"nü kazanmıştı. İvedi'nin takıları • Kültür Servisi — Pınar tvedi takılarını Ayasofya Muzesi'nde sergiliyor. Tasanmlannda Urart, Likya, Asur uygarlıklanndan yararlanan lvedi, eski ve yeniyi birleştirerek tarih bilincinin oluşumunda katkıda bulunmayı amaçladığını söylüyor. Takı konusundaki eğitimini Bulunmaz Kuyumculuk-lstanbul'dan olan Pınar İvedi halen bu atölyenin daruşmanlığı görevini surdüruyor. BüGÜN • Atatürk Krtaplığı'nda konferans Prof. Mustafa Cezar, saat 16.00'da "19. Yüzyılda Beyoğlu Mimarisi" konulu bir konferans verecek. • Çocuk eğitimi konulu panel Bakırköy Belediyesi Çocuk ve Gençlik Kulubü'nün düzenlediği "Muziğin Çocuk Eğitimindeki Rolü" konulu panel, saat 11.30'da yapılacak. • Çocuk Korosu konseri "1. Çocuk Korolan Festivali"nde saat 12.00'de Adile Naşit Kültür Merkezi'nde Guzel Sanatlar Lisesi Çocuk Korosu bir konser verecek. BİLSAK'TA BUGÜN 18 Nisan Çarşanba: 19.00 KONFERANS: Izmir Suikastı Teşebbusü Davası. Mete TUNÇAY. 19.00 ADAM SANAT DERGİSİ Okuyucularıyla. 19.00 SEMlNER: 20. yy'lla Biten, 21. yy ile Gelen: Aktörün Kurama Geri Dönüşü: Sosyal Bilimler. Yön: Aydın Uğur, Ferhat KENTEL. 10.00-01.00 arası CAFE-FOYER-BAR BİLSAK herkese açıktır. BİLSAK Sıraselviler, Soğancı Sok. No: 7 ClHANGlR 143 28 79-143 28 99 7 . • • 2 7 YAŞtNOAK I IAYANI A*A AU -PAIR LIK TATIL 68OOOOTL + E12O DIL OKULLARI SUMTAS-OOTA BODRUM'da Bir hafta 15&000LTL. TEL: 9.6141.4721 Rez.: Nur Ayzeren
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle