Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Kolombiya'da
çatıgma: 17 ölti
• BOGOTA (AA) —
Kolombiya'nın doğusunda
gerillalann bir askeri araca
pusu kurması sonucu 13
askerin öldüğü, daha sonra
me>'dana gelen çatışmada
da 4 gerillanın öldürüldüğü
belirtildi. Ordu sözcüsü,
önceki gün başkent
Bogota'nın 500 kilometre
doğusundaki Vichada
böigesinden iki askeri araç
geçerken çok miktarda
dinamit patlatıldığuu
söyledi.
Çekoslovakya'da
yeni sendikalar
• PRAG (AA) —
Çekoslovakya'da resmi işçi
sendikasının olağanüstü
kongresinde yapılan oylarna
sonucu, eski sendika
dagıtılarak yerine İşçi
Sendikalan Konfederasyonu
kuruldu. Çekoslovakya
haber ajansı CTK'nın
bildirdiğine göre yeni
kurulan İşçi Sendikalan
Konfederasyonu'na ülkenin
çeşitli yerlerindeki 30
sendika katıldı. Eski işçi
sendikası 7 milyon işçiyi
temsil ediyordu. Dağılan
sendikanın mal varlığını
kontrol etmek amacıyla
malvarlığı ve yönetim
organı kurulması da kongre
sırasında oylama ile kabul
edildi.
Pinochet:
Darbe yok
• SANTİAGO (AA) —
Şili Devlet Başkanı Augusto
Pinochet, yeni seçilen ve 11
martta görevi devralacak
olan Devlet Başkanı
Patricio Aylvvin'e karşı
darbe girişiminde
bulunmak gibi yanlış bir iş
yapmayacağını söyledi.
General Augusto Pinochet,
11 Eylül 1973'te Devlet
Başkanı Salvador
AUende'ye karşı düzenlediği
darbeden sonra ulkede
askeri diktatörlük
kurmuştu. Öte yandan
Pinochet'nin 1973'te
devirdiği Allende'nin dul
eşi, 16 yıldır sürgünde
yaşadığı Meksika'dan
ulkesine dönüyor. Bayan
Hortensia Bussi de Allende,
Meksika hükumetine,
kendisine sığınma hakkı
verdifti için teşekkür
ederek diin Santiago'ya
hareket etti.
Sudaıı-Libya
birleşmesi
• HARTUM (AA) —
Sudan ve Libya,
önümüzdeki dört yıl içinde
siyasi ve ekonomik birlik
kurma konusunda ilke
anlaşmasına vardılar.
Sudan'ın askeri lideri
General Ömer Hasan El-
Beşir, Libya'ya yaptığı üç
günlük ziyaretten
dönüşünde verdiği demeçte,
Sudan ve Libya'nın, dört yıl
içinde tam birliğe
dönüşecek bir 'Entegrasyon
Bildirgesi' hazırladıklarını
açıkladı. El-Beşir, bu
birleşmenin siyaset, kültür,
ekonomi ve güvenlik
konulannı kapsayacağmı
söyledi.
Lenin heykeli
satdıyor
• BÜKREŞ (AA) —
Bukreş Belediyesi, kent
merkezinden sökülen Lenin
heykelini bir milyon dolara
satışa çıkardı. Parlamento
karan ile Bükreşlilerin
alkışlan arasında önceki
gün sökülen 10 metre
boyunda ve 70 ton
ağırhğındaki bronz heykel
30 yıl önce dikilmişti.
Bukreş Belediye Başkanı
Dan Predescu, heykelin
alıcısı çıkmazsa eriıileceğini
belirtü.
Polonya'da
toplıı ıııezar
• VARŞOVA (AA) —
Polonya'nın
güneydoğusunda Stalin
döneminde öldürülen
200-1000 kişinin gömüldüğu
ortak mezarlar ortaya
çıkanldığı belirtildi.
Polonya haber ajansı PAP,
ortak mezarların bulunduğu
bölgedeki yaşlılann, 1944
ağustosunda Kızılordu'nun
Polonya'ya girmesinden
sonra öldürülen Polonyalı
sivil ve askerlerden başka
Almanların da
bulunduğunu ifade
ettiklerini duyurdu.
KKTC Cumhurbaşkanı' "BMGenelSekreteri'nin eşitliktensözelmesiolumlu"
Rauf Denktaş ıımutsuz değîl
ZAFER ARAPGİRLİ
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, New York'ta BM Genel
Sekreteri Perez de Cuellar sözeti-
minde Rum kesimi lideri Vasiliu
ile yaptığı zirvede anlaşma olma-
masırun iyi bir şey olmadığını, an-
cak "Genel sekreterin adada iki
eşit halktan olmasa bile iki top-
lamdan söz etmesinin bile büyük
bir aşama olduğunu" söyledi.
Denktaş, Vasiliu ile artık kalınan
yerden görüşmeye devamın şimdi-
lik soz konusu olmadığını belirt-
ti. Denktaş, cumhurbaşkanlığın-
dan istifasıyla ilgili bir soruyu da
"Vasiliu'nun bazı laflan üzerine
kızgıolıkla söylenmiş. Başkanlık
seçimi yapılsın ve Kıbns davasını
savunma çLzgimiz halkınuzdan
destek sormuyor şeklindeki iddi-
alar yslanlansın diye sojlenmiş bir
sozdur. Şu anda böyle bir se> yok"
diye yanıtladı.
Rauf Denktaş, 26 şubatta New
York'ta başlayan ve görüşmelerde
kilitlenme olması üzerine sona
eren zirveden Kıbns'a dönerken
dun öğleden sonra Istanbul'a uğ-
radı. Denktaş, burada düzenledi-
ği basın toplantısında, geçen ekim
ayından bu yana Rum yönetimi li-
deri Yorgo Vasiliu ile görüşmek is-
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bu
aşamadan sonra Vasiliu ile kalınan yerden
görüşmelere devamın mümkün olmadığını, alt
düzeyde görüşmeler sürdürüp, temel
konularda anlaşıldıktan sonra iki toplum
liderinin bir araya gelebileceğini söyledi.
tediğini, ancak bunun kabul edil-
mediğini anlatarak "Biz buna rag-
men bıitün dıişüncelerimizi du-
yurduk ve geoel sekreterin dave-
tine icabet etmediler deomesin di-
ye iyi niyetle ve hazırianarak git-
tik. tlk gunden Sayın Vasiliu'nun
ne yapmak istediğini iyi taiımin et-
tiğimizi gördiik ve buna ragmen
27 sayfalık bir betgemizi, bütiin"
mesdenin ballini düşüniiyonız
bdgesini ortaya koyduk. Sayın Va-
siliu kâğıtlardan ürkü>or, belge
vermiyor, belgeye bakmak isterai-
\or. Fakat belgelerimizi aldık, ge-
nel sekretere de verdik, eğer ken-
dileri de bir bdge ortaya koyariar-
sa o zaraan işimizi belgelere ba-
karak yapanz dedik. Fakat buna
yanaşraadılar" diye konuştu.
Denktaş, buna rağmen Genel
Sekreter Perez De Cudlar'ın "Kıb-
ns'ta iki eşit cemaat vardır. 1960
Anayasası, bütiin Kıbns için
1963'ten neri yürüriükte olmamıs-
hr, ber iki taraf da göriişmelerin
ber safhasında oybnyla nzalan-
nı gösterecektir" demek suretiyle
dolaylı da olsa Kıbns Türklerinin
haklarım ve eşitliğini vurguladığı-
nı anlattı. Böylelikle Kıbns Rum-
larının, yıllardır dünyayı dolaşıp
"azınlıkla başımız dertte" diye
yaptığı propagandaya bir nokta
"konduğunu soyleyen Denktaş,"
"Bu büyük bir aşamadır ve buıuı
tabiatıyla biıtıin dünyaya duyur-
mak gerekir" dedı.
'Bundan sonra ne olur' sorusu-
na yanıt olarak da "Yeni bir du-
mm degerlendirmesi yapılır. Biz
federasyon isteven tarafız. Fede-
rasyon eşit şartlarda olur, self de-
tenninasyon kabul edilirse olur ve
biz artık bunun peşinden koşmak
zonında degiliz. Her iki tarafın
uzmanlan otunır. karşıhklı görüş-
leri değerlendirir ve eğer temel so-
nınlarda uzlaşma saglarlarsa üst
seviyeve getirebilirler" diyen
Denktaş, Ne» York'ta cumhur-
başkanhğından istifayı önerdiği
yolundaki bir soruyu da şoyle ya-
nıtladı:
"Bunu bir düşüncc olarak or-
taya attık. Çünkü görüşmelerde
çok sıkıldım. Sayın Vasiliu ikide
bir- de parti liderinin ismini ana-
rak 'Bunlar birleşiyorlar, çünkü si-
zın izlediğiniz Kıbns siyasetini be-
nimsemiyorlar, çünkü Türkiye'den
giden nüfusu istemiyorlar, bunlar-
dan tedirgindirler, sizin siyasetiniz
halkın çoğunluğunun siyaseti
değildir' diye ikide birde laf ettik-
çe her sıkışhgında bu çıkış yolu-
nu buldukça kendisine şunu söv-
ledim: Bu sesler sizi yanılü>or, size
Kıbns Turk halkının esas kalbini
ve esas kalbinden geçeni söylemi-
yor, yanılarak değeriendirme ya-
pıyorsunuz. Bunun geregi için
eğer partilerarası parlamento se-
çimleri arasına girebilirse, başkan-
bk seçimi iyi olur diye düşündüm.
Bu o onda ve kızgınlıkJa bir de-
ğeriendirme idi. Böylelikle balk,
parti gonişünden ajrı olarak ne
düşundüğunü ortaya kovmak fır-
saünı bulur diye düşiındük. Fakat
seçimlerin günu de :ayin ediimiş.
Dolayısıyla böyle bir imkân yok.
Başkanlık seçimleri galiba sonra-
ya kalacak."
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, Güvenlik Konseyi'nin
bundan sonraki çabaları konu-
sunda da "Güvenlik Konseyi, ca-
navar değildir. Bile bile haksızlık
yapmazlar. Bundan sonra onlara
daha doğrusu temsil ettikleri ul-
kelere ve merkezlere esas dunımıt-
muzu anlatmak artık daha büyük
bir görev olarak karşımıza
çıkıyor" diye konuştu.
Rauf Denktaş, Türkiye'nin Kıb-
ns davasına gösterdiği memnun-
luk verici desteğe de şükran duy-
duklarını kaydettiğı konuşmasın-
da, "26 yildır yilmadan savaşıyor-
sunuz. Bu sabnnız ne zaman U-
şacak?" şeklindeki bir soruya da
şu yanıtı verdi:
"Rahmetli lnönü bana demişti
ki vatan mudafaasında Türkün
sabn tükendifi noktada yeniden
başlar. Bnnun diger seçenegi va-
tansız kalmakür. Artık sabnm tü-
kendi, vatan davasını savunmaya
devam etmiyorum demez."
ANKARA
Denktaş'a tam destekDışişleri Bakanlığı, "Denktaş'ın
oturduğu temel son derece sağlam,
uluslararası normlara ve hukuka
uygun" görüşünde.
SEMİH İDİZ
ANKARA — Dışişleri Bakanlığı yetkilileri,
"Nevv York fîyaskosu"nun faturasının KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a çıkanlamayaca-
ğını belirterek "Denktaş, davasını, temeli son dere-
ce saglam, uluslararası trendlere, bukuka, norm-
lara uygun bir şekilde götürüyor" diye konuştu-
lar. Bu yetkililer, Denktaş'ın "self-determinasyon"
(kendi kaderini saptama) hakkını vurgularken, bu
hakkı Kıbns'ta bir federasyonun kurulması için
kullanacağını söylediğjni belirttiler.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Kıb-
ns Rum yönetimi lideri Yeorgios Vasiliu arasında
Nevv York'ta BM Genel Sekreteri Perez de Cuel-
lar'ın gozetiminde yapılan görüşmelerin başansız-
lıkla sonuçlanmasının ardından, Genel Sekreter'-
in Güvenlik Konseyi'ne sunacağı rapor merakla
beklenirken, Dışişleri Bakanlığı son gelişmeler hak-
kında net bir tavır aldı.
Bakanhğın ust düzeyli yetkilileri, Denktaş'ın
Nevv York'ta "halk" ve "self-determinasyon"
kavramları uzerinde durmasının haklılığını vurgu-
layarak şu görüşlere yer verdiler:
"Denktaş dedi ki, biz halkız. Bir federasvona
iki eşit unite gidecektir. Sonuçta bir uzlaşmaya va-
rılırsa iki taraf da gidip kendi haJkına, 'Bu uzlaş-
maya razı mısınız' diye soracakttr. Denktaş da bu-
nu öngorerek KKTC halkının kendi statusunu be-
lirieme hakkına sahip olduğunu vurguladı. Denk-
taş karşı tarafın KKTC'yi eşit ortak olarak gör-
mesini istiyor."
27 sayfalık taslağın bunun somut kanıtı ol-
duğunu kaydederek şöyle devam ettiler:
"Bu durumda Vasiliu'nun vapraası gereken, su-
nulan belgeve karşılık kendi göriışlerini içeren bir
başka belge sunmasıydı. O boyle yapmadı; 'de Cu-
ellar'ın üstiine gidelim' dedi. Denktaş'ın yaptığı,
en azından tartışmalar için bir malzeme ortaya
koymakbr. Vasiliu ise olması gereken boyle bir tar-
tışmaya katılmak yerine, 'Bunlara cevap
vermiyorum' dedi ve reddetti."
Bu arada Kıbns Rum kesiminde yayımlanan ki-
mi yorumlarda Vasiliu'nun uzlaşmazlığına işaret
edilmesi dikkat çekiyor. Nitekim Kıbns Rum Alit-
hia gazetesinde 2 mart günü Alekos Konstantini-
dis imzasıyla yayımlanan "Liderliğimizin benim-
sediği siyasi eşitlik" başlıklı yorumda, Nevv York
goruşmesinden "sürrealist diyalog" olarak sözedi-
liyor.
ISRAİL
Ecevit'ten Kıbrıs'a 'ara çözüm' önerisi
Türkiye'ye bağlı
özerk devletANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — BM Genel Sekreteri de Cu-
ellar'ın gozetiminde yapılan New
York göruşmelerinin yarıda kesil-
mesi sonrasmda Kıbns sorunu ko-
nusundaki göröşlerini açıklayan
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit,
KKTC'nin Türkiye'ye bağlı bir
özerk devlet olmasını önerdi. Kıb-
ns için ideal çözümün, iki eşit
halktan ve kesimden oluşan fede-
rasyon olduğu yolundaki inancını
sürdürdüğünü belirten Ecevit, "Bir
ara çözüm olarak, KKTC yalnız-
ca dış ilişkileri ve dış güvenliği ba-
kımından Türkiye'ye bağlı, fakat
rejimini kendisi belirleyen ve tum
içişlerim kendi bildtgi gibi yüriilen,
bir özerk devlet durumuna
gelebilir" dedi.
Söz konusu "ara çözüm" öneri-
sini Denktaş-Vasiliu görüşmelerin-
de bir sonuç çıkabileceği umudu-
sürdükçe açıklamayı doğru bulma-
dığım belirten DSP Genel Başka-
nı Ecevit, şunları söyledi:
Tel Avîv'de barış planı krizi
İsrail hükümeti, Baker'ın
Ortadoğu barış planı
uzerinde anlaşmaya
yaramadı. Başbakan
İzak Şamir, plan
konusunda içeriden ve
dışarıdan baskıları
eleştirdi.
Dış Haberler Servisi — tsrail
hükümeti, Orudoğu banşına iliş-
kin ABD planı konusunda henuz
bir göruş birliğine varamadı. Baş-
bakan İzak Şamir ise Baker Pla-
nı diye bilinen planın bir an önce
kabul edilmesi yolunda ülke için-
den ve ABD'den gelen baskılan
eleştirdi. İsrail televizyonu ünce-
ki günkü haberinde, Baker Planıî
nın tsrail hükümeti tarafından ka-
bul edildiğini öne sürmüştü.
AA'nın haberine göre, konuyla
ilgili olarak gazetecilere açıklama-
da bulunan Şamir, "Banş sureci-
ne ilişkin önerileri tartışıyornz,
tartışmalan bitirdikten sonra bir
karara varacağu" dedi.
Şamir, zaman sınırlaması konu-
larak baskı oluşturulmasuun ka-
rara varmayı olanaksızlaştıracağı
görüşünu savunarak, "karann er-
telenmesinin de arzulanan bir du-
rum olmadığını" kaydetti.
AP, israil hükumetinin pazar
PLAN KRİZİ — İzak Şamir (solda) Baker planı konusundaki karann aceleye getirilmesini istemiyor.
tşçi Partisi lideri Şimon Perez ise hükümetin yarına kadar bir karara varnıasını istiyor.
günü ve dün Baker Planı'nı tartış- cuı David Levy ise plana şiddetle ra Mısır'ın başkenti Kahire'de top-
tığmı, ancak siyasi liderler arasın-
da bir görüş birliğine vanlamadı-
ğını bildirdi.
tşçi Partisi lideri Şimon Peres.
hükümetin, Baker Planı konusun-
da yarına (çarşamba) kadar bir
karara varmasını şart koşarken,
tşçi Partili Savunma Bakanı tzak
Rabin, karann gelecek haftanın
başlanna sarkabilecegini savunu-
yor. Likud'dan Başbakan Yardım-
karşı çıkıyor. David Levy, hükü-
met ABD planını kabul ettiği tak-
dirde istifa edeceğini söylüyor.
tsrail hükümetinde ateşli tartış-
malara yol açan ve ABD Dışişleri
Bakanı James Baker tarafından
ortaya atılan banş planına göre,
tsrail'le işgal altındaki topraklann
geleceğini göriişecek FUistin heye-
tini seçmek için bu topraklarda se-
çim yapılacak. Bu işlemden son-
lantı yapılarak, ABD ve Mısır'uı
gozetiminde görüşmeler başlaya-
cak. tsrail, görüşmelere katılacak
Filistin heyetinde FKÖ üyelerinin
bulunmasını reddediyor. FKÖ de
bu konuda tutumunu yumuşattı.
örgüt sadece, Filistin heyetine ka-
tılacak üyeler belirlenirken kendi-
lerine de damşılmasını istiyor.
FKÖ böylece görüşmelere
"dolayü" btçimde katılmış olacak.
"Ne var ki son New York buluş-
ması bu umudu yıkmışhr. Rum ta-
rafı Kıbns Türkleriıün ayn bir halk
olduğunu ve kendi geleceğini be-
liıieme (self determinasyon) hak-
kı bulunduğunu bile kabul elme-
dikce, bir fedenü çözüm beklemek
kendi kendimizi aldalmak olur.
Onun için, bir süredir düşundü-
ğüm çözümü şimdi açıklamak ge-
reği duyuyorum. Önerim şudur:
Bir ara çözüm olarak KKTC yal-
nızca dış ilişkileri ve dış güvenliği
bakımından Türkiye'ye bağlı, fakat
rejimini kendisi belirleyen ve tüm
içişlerini kendi bildiği gibi yüriile»,
bir özerk devlet durumuna gelebi-
lir. Türkiye'den tamaraen ayn ola-
rak bu özerk devletin, tıpkı şimdiki
gibi kendi anayasası ve >asalan,
kendi pariamentosu, kendi iç gü-
venlik kuvveüeri, kendi siyasal par-
rileri olacaktır. Türkiye Cumhuri-
yeti, Kuzey Kıbns'taki bu devlelin
sadece dış ilişkilerinde ve dış gü-
venliginde ona yardımcıolacaktır."
Yunanistan
B.Trakya'da
bugün genel
grev var
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan'ın Batı
Trakya bölgesi, kendi sakinleri ta-
rafından *yasak bölge" ilan edili-
yor. Batı Trakya bölgesinin tske-
çe, Rodop (Gümulcine) ve Meriç
illeri sakinleri, bugündeh ıtibaren
büyük çapta bir genel grev başla-
tıyor. Genel grevin nedeni, Yuna-
nistan'ın 'sınır' olarak nitelenen
bölgelerinde katma değer vergısi-
nin (KDV) kaldınlmasının vaat
edildiğı halde, Trakya bölgesinin
buna dahil edilmemesinden kay-
naklanıyor.
Bu cerçevede, 120 bin Müslü-
man Türk azınlığın da yaşadığı
345 bin nüfuslu Batı Trakya bol-
gesinde bugünden itibaren hiçbir
dükkân açılmayacak, öğrenciler
okullara gönderilmeyecek. Genel
grev karan alan örgütler, aynı an-
da belediye, valilik, havaalanı ve
liman binalannı 'işgal' etmeye ha-
zırlanıyor. Bu arada Trakya'yı Se-
lanik ve Kavala gibi büyük kent-
lere ve doğuda kalan Türkiye sı-
rur kapısına bağlayan ana karayol-
larını da trafiğe kapatacaklarını
açıklamış bulunuyorlar. lskeçe,
Gümulcine, Dedeağaç gibi kent-
lerde ise genel grev silresince ev-
lere kara bayraklar çekilmesine
karar verildiği bildirildi.
NiKARAGUA
Muhalefet, anayasayı
değîştiremiyor
Muhalefetin seçimlerde kazandığı koltuk sayısı
anayasayı değiştirmeye yetmiyor. Bu durumda
Sandinistler'in getirdikleri bir dizi ilke değişmeden
kalacak.
MANAGUA (AA) — Nikara-
gua'da önceki hafta yapılan se-
çimleri kazanan muhalefet ittifa-
kı, parlamentoda, anayasayı de-
ğiştirmeye yetecek kadar sandal-
ye kazanamadı.
Bu durumda, seçimi kaybeden
Sandinist hükümetin 1979 devri-
minden sonra getirdiği bazı ilke-
ler değişmeden kalacak.
Seçimlerin önceki gün açıkta-
nan resmi sonuçlarına göre Ulu-
sal Muhalefet Birliği (UNO), 92
sandalyeli parlamentoda 51 üye-
lik kazandı. Anayasa değişiklikleri
için 55 üye gerekiyor. Sandinista
cephesi 39 sandalye alırken, mer-
kezdeki 'Sosyal Hıristiyan Parti'
ile sol eğilimli 'Devrimci Birlik
Hareketi' birer üyelik elde ettiler.
Seçimlerde UNO oyların yüzde
54.7'sini, Sandinista cephesi ise
40.8'inı aldı.
UNO sözcüsü Luis Sanchez,
anayasayı değiştirmeye yetecek
sandalye kazanamamalannın bir
sorun olmadığını soyleyerek, parti
programımn büyük bir bölümü-
nün anayasa değişikliği yapılma-
dan gerçekleştirilebileceğini bildir-
di.
Sanchez, bununla biriikte, dev-
let başkanının bir kereden fazla
seçilememesi ve yuksek mahkeme-
nin bağımsız hale gelmesi yönün-
de anayasa değişiklikleri yapmak
istediklerini belirtti.
Muhalefet sözcüsü aynca, ön-
ceki pazar günkü seçimlerde hile
yapıldığını öne sürerek oy sayımı-
nın yinelenmesini istedi. Çok sa-
yıda UNO oyunun geçersiz sayıl-
dığını savunan Sanchez, partisinin
beklediğinden bir eksik sandalye
elde ettiğini kaydetti.
KAMUOYUNUN DIKKATINE
S
cn gımier ıcuıde TJI'K Smemaa ile mçbır ıhşkıst lcaimamıs bazı kışieı ellennde
buljnan bir vakfi kalkan gıbı hülanarak ve bınlerce uyes; olduğjnu beyan ece-
rek kendılennı Devlete ve Kamuoyuna Tük Smemaniım terBBİciıi gibi gw-
termek ıstemekîedırler Bu kışüenn amaa yıllardan sonra Devletten ılk kez ügı
gorup destek alan Tiırk Sneması'nı ve onun mensuplar.ru baltaiamak, gelısımını
CTilemekto
Bugün ulkemızde çok cüa bii para üe herhangı bir amaç gosîererek herkesın
vakıf kurması mü.iılaındur Yasalara gore vaioflara uye olunarraz, beurlı amaca
yonehk değer tahsıs eden "vakfeden. oıiır Bu bakundar. binlerce üytfi bnbDunı
vakıf iddiası gerçek dısıdır TUTK Smeması orgutiemp yasa, kurailara gore kendi-
lenm temsil edecek Bırlık ve Demeklenra kurmuş. temslcüennı de demokıatik bir
sekılde seçımle ışbaşına geürmı$tır
/^ağıda nızaiarı Duluran kuruluslar dısında hıçba kımsevekuruhışunTiıkSne-
maa'm temsüe yetkisi yoknu.
DEVLETİN HER KAT1NA VE KAMUOYUNA ÖNEMLE DUYURURUZ.
S E - S A M TÜRITİTEStNEMAESERİSAHtFLERİMISLEKBtRLİĞt
'.F'.ln Yapnıc.^n-Ima!a'::lârı-Sme~ıac .ar;
Fİ-YAP FİLMYAPIMCllJUUDERNEĞt (YerhFılmYapımcılan)
S O - D E R StNEMAOTTJNCULARIDERNEĞt (SınemaOyunculan)
F İ L M - Y Ö N FtLMTÖNTrMENLERtDERNECl
ı F İTı Ycie
f
n".en!°r. YcneTnen Yarcjncılanl
S İ N E K A M - D E R StNEMAEAMERAAKKASIÇAJJŞANUUUDERNEĞl
(Kameramarüar-Seı Işçüen-Yardıma Tek-ıisyetı-Stjd>oÇalışanlan)
İSTANBUL TİCARET 0DASI FİLMCİLER
MESLEKKOMİTESİ
(Fılm Yapımcisı-Ithalatçısı-Sınema SalonSalııplen-Vıdeo Dağıümcıları)
DUNT4DA BUGUN
ALISIRMEN
Yediden Yetmiş Yediye
Zamanlar mı değişti, yoksa bizlere mi bir şeyler oluyor? Bilin-
miyor. Ama ülkede kokuşmuş bir şeyler var. Ve her şey, yediden
yetmiş yediye herkesin gözü önünde olup bitiyor.
Bir eski bakan, yolsuzlukları mahkemede kanıtlanmadan ön-
ce hem de çok önce düşmüş halkın diline. Edirne'den Kars'a,
bir zamanlar herkes Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay Mataracı:
nın yolsuzluklarını konuşur olmuş. Daha Mataracı bakanhk kol-
tuğuna oturmadan önce Ecevit uyarılmış, "Onu Gümrük ve Te-
kel Bakanı yapmasanız iyi edersiniz" diye.
Sonra devran değişmiş, Mataracı da soluğu yargının önünde
almış. Mataracı'nın davası, düşünce suçundan, politikadan, po-
litik eylemden değıl, dupeduz yolsuzluktan. Ve sivil yargı yedi-
den yetmiş yediye, herkesın dilinde olan yolsuzlukların var ol-
duğuna karar vererek Mataracı'yı 44 yıl hapis cezasına çarptır-
mış Mataracı da cezasım çekmeye başlamış.
Bütün buraya kadar olanlar doğal Doğal olmayanı. Tuncay Ma-
taracı, Çanakkale Açık Cezaevı'ne geçmeden once bir haftalık
izni kullanarak Rıze'ye gıttiğı zaman başlıyor. Mataracı'yı savaştan
dönen bir kahraman gibi karşılıyorlar kimi hemşerileri. Kentin
dışından yüzlerce arabalık bir konvoy ile Rıze'ye gıren Matara-
cı, "memleket için çalışamamanın acısını duyduğunu" soyleyen
bir de nutuK atıyor Rizespor maçında statta onur turu da atıyor
yolsuzluktaK mahkûm bakan ve alkışlanıyor. hatta omuzlara da
alınıyor.
Ve bütün bunlar yediden yetmiş yediye herkesin gözü önün-
de olup bitiyor.
Zamanlar mı değişti, yoksa bizlere mi bir şeyler oluyor? Bilin-
miyor. Ama ülkede de kokuşmuş bir şeyler olduğu görülüyor.
Bir pazar sabahı televizyonunuzu açıyorsunuz. Bir pop mü-
zik şarkıcısı ve beş tane bilim adamı (hıç değilse unvanları öyle)
halkın önünde tartışıyorlar "Acaba okoume ağacının icindeki
•Bismillahırrahmanirrahim Muhammed1
yazısı oraya, yanı hiç-
bır dış etken olmadan mı gırmiş, yoksa bir dış etken var mı?"
Pop şarkıcısı program yapımcısı, yabancı bilim adamlarının
Türk bilım adamlarından daha iterde ve daha iyi olmadığını, böyle
bir savı kabul edemeyeceğini de söylüyor. Ve yarım saate yakın
tartışılıyor: "Hıkmet-i Hüda. acaba dış etken olmadan kendıliğin-
den mi girdi ağaca?" İstanbul kentınde, meleklerın cinsiyetınin
tartışıldığı sırada koca bir imparaîorluğun tarıhe karıştığı 1453'ten
hemen hemen 550 yıl sonra, hurafe tartışılıyor televizyonda.
Kimse çıkıp da bu konunun tartışılmasının bile abes olduğu-
nu, TVnın mahalle kanvesi ya da bağnaz tekkesi olmadığınt soy-
lemiyor.
ve bütün bunlar TV ekranında yediden yetmiş yediye herke-
sin gözü önünde olup bitiyor.
Zamanlar mı değişti, yoksa bizlere bir şeyler mi oluyor? Bilin-
miyor Ama ülkede de kokuşmuş bir şeyler olduğu görülüyor.
Demokrasinın özune uygun ya da değıl, adam Çankaya'ya çık-
mış. Tıpkı kendısinden önceki gibi...
Çıkışı demokrasinın özüne uygun ya da değıl, ama yasalar
bizi ondan söz ederken dikkatli olmaya zorluyor.
Fazla uzak olmayan bir başka köşkte, gündüz, gözü açık uyu-
yan bırı, gecelerı horluyor.
Ve adam ant içmiş, cumhuriyetin temel ılkelerinı, bu arada la-
ıkliği koruyacağına dair, tıpkı kendınden öncekinin yaptığı gi-
bi...
Sonra, sorukJuğunda kendisine, "Devlet laik, ben değilim. Ki-
şiler laık olmaz, devletlor laiktir" diyebiliyor.
Herkes biliyor adamın laik olmadığını, bunu herkes yine bili-
yordu, O, herkesin gözünün içine bakarak ant içerken de.
Ve-tıütün bunlar yediden yetmiş yediye herkesin gözü önün-
de olup bitti ve olup bitiyor.
Zamanlar mı değişti, yoksa bizlere bir şeyler mi oluyor?Bi^-
I lınmiyor...
ABD'nin AGİK
azmlıklar planı
Avrupa'daki son gelişmeler nedeniyle Atlantik
Ruhu'nu yeniden canlandırmaya önem veren
'Washington, AGİK ülkelerindeki azmlıklar
sorunu konusunda yeni bir girişim planladı.
ANKARA (Cumhariyet Büro-
SB) — ABD yönetimi Avrupa Gü-
venlik ve tşbirliği Konferansı
(AGtK) üyesi ülkelerdeki azınlık
sorunlanmn çözümü için yeni bir
plan hazırladı. ABD Dışişleri Ba-
kanlığı insan haklan ve insancıl
konulardan sorumlu Bakan Yar-
dımcısı Richard Schifter'in öncü-
lüğünde hazırlanan plan, AGtK
Ülkelerindeki azınlık ve çoğunluk
gruplan arasında bir diyalog or-
tamı yaratılmasını öngörüyor.
Gerek Batı Avrupa'nın artan iç
entegrasyonu, gerekse Doğu Av-
rupa'da yaşanan hızlı değişim ne-
deniyle "Atlaotik nıhu"nun yeni-
den canlandırılmasına büyük
önem veren VVashington, AGİK'i,
Kuzey Amerika ile Avrupa arasın-
daki en önemli işbirliği platforra-
larından biri olarak göruyor.
ABD Dışişleri Bakanı James Ba-
ker'ın aralık ayında Berlin'de yap-
tığı konuşmada kullandığı "ye«i
Atlantik rubu " deyimi, Atlas Ok-
yanusu'nun iki yakası arasında si-
yasi, ekonomik ve askeri işbirliği-
nin sürdürulmesinin yanı sıra in-
san haklan, azmlıklar ve milliyet-
ler konusunda yeni ortak girişim-
ler gerçekleştiriunesini öngörüyor.
Amerikan kaynaklanndan edi-
nilen bilgiye göre, bu anlayışa da-
yandırılan ve "etkin gnıplararası
çatışmaya AGİK çerçevesindeki
girişimlerle son verme" olarak
özetlenen plan, öncelikle Batı sis-
temi icindeki ülkelerde azınlık ve
çoğunluk gruplarının bir araya ge-
tirilmesini hedefliyor. Bu çerçeve-
de, Kanada'da Quebecliler olarak
bilinen Fransızca konuşan toplu-
luktan, tspanya'daki Basklara ve
Kuzey lrlanda sorununa kadar her
sorun ele alınacak. Daha sonra
Doğu Avrupa ülkelerindeki etnik
sorunlar uzerinde durulacak.
Amerikan kaynakları, bu bölge-
deki sorunlann yıllardır "sosyafist
derkt" anlayışıyla bastınldığını,
ancak son dönemde ortaya çıkan
huzursuzluklann "banş içinde öz-
gür, self determinasyon bakkı"na
dayalı çözümiere ulaş'tınlabilme-
si için uluslararası girişimler ge-
rektiğini kaydediyorlar. Bu kap-
samda özellikie Sovyetler Birliği'-
ndeki durumun AGİK çerçevesin-
de ele alınması da VVashington1
un planıran bir parçası. Ancak bu
planın uygulanmaya konulması
için Almanyaların birleşmesi yo-
lunda Doğu'daki 18 mart seçim-
lerindcn sonra >apı^-I> (2+4)
göruşmelerinin sonuçlarımn bek-
lenmesi olasılığı uzerinde durulu-
yor. VVashington daha sonra ko-
nuyu AGtK gündemine getirme-
yi planlıyor.
Kiirt sorunu ne olacak?
ABD Dışişleri Bakan Yardımcı-
sı Richard Schifter'in ilk olarak
ocak ayı sonunda Strasbourg'da
yaptığı bir konuşmada değindiği
"etnik gnıplararası çekişmeye
AGİK çerçevesinde çözüm
bulma" girişiminin Türkiye'yi de
kapsayacağı öğrenildi. Bu girişi-
min parçası olacak gruplarm
"azınlık" olarak adlandırılmala-
rı koşulu bulunmadığını hatırla-
tan Amerikan kaynakları, "AGİK
ülkelerinin herhangi birinde etnik
faridılıga dayalı, ayn dillerin ko-
nuşulmasına. dinsel, mezhepsel
aynbklara da>alı huzursuzluk var-
sa, bu konu girişimin kapsamın-
da yer alır" göruşünü savunuyor-
lar. ABD Dışişleri Bakan Yardım-
cısı Schifter da geçen hafta Cum-
huriyet'in "Plan Kürtleri de kap-
sar mı?" sorusuna, "Sonınun
AGtK süreci kapsamına girecek
bütün boyutlanyla ilgilenmeyi
urauyoruz" yamtını vermişti.
Ankara'nın bakışı
öte yandan Ankara'nın söz ko-
nusu azmlıklar planına "soğuk"
baktığı öğrenildi. ABD'nin bu ko-
nudaki hazırbklannı yakmdan iz-
leyen Dışişleri Bakanlığı, etnik so-
runlann hepsinin aynı koşullar-
dan kaynaklanmadığı ve azınlık
gruplan ile çoğunluk gruplarının
bir araya getirilerek diyaloğa zor-
lanmasının her zaman istenen so-
nucu vermeyeceği göruşünü taşı-
yor. Dışişleri'nde egemen olan gö-
rüş, Türkiye de dahil olmak üze-
re birçok Ulkede farklı diller ve ge-
leneklere dayalı ayrışmaların
"ernik" sorun olarak ele alınama-
yacağı doğrultusunda. Ankara bu
konudaki görüşlerini VV'ashing-
ton'a iletirken, "Kiirt sorunu" ko-
nusuna da değiniliyor. Hükümet
kaynaklanndan cdinilen bilgiye
göre, VVashington'a bu konuda ak-
tanlan temel göruş, "Kürtçe ko-
nuşan ailelerden gelenlerin Tür-
kiye'de bakanhk ve halta cumhur-
başkanlığı düzeyine yiikseldigi,
dolajısıyla gruplararası bir etnik
sorundan, düşmanlıktan söz
ediletneyecegi" doğrultusunda.