27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kolombiya'da çatıgma: 17 ölti • BOGOTA (AA) — Kolombiya'nın doğusunda gerillalann bir askeri araca pusu kurması sonucu 13 askerin öldüğü, daha sonra me>'dana gelen çatışmada da 4 gerillanın öldürüldüğü belirtildi. Ordu sözcüsü, önceki gün başkent Bogota'nın 500 kilometre doğusundaki Vichada böigesinden iki askeri araç geçerken çok miktarda dinamit patlatıldığuu söyledi. Çekoslovakya'da yeni sendikalar • PRAG (AA) — Çekoslovakya'da resmi işçi sendikasının olağanüstü kongresinde yapılan oylarna sonucu, eski sendika dagıtılarak yerine İşçi Sendikalan Konfederasyonu kuruldu. Çekoslovakya haber ajansı CTK'nın bildirdiğine göre yeni kurulan İşçi Sendikalan Konfederasyonu'na ülkenin çeşitli yerlerindeki 30 sendika katıldı. Eski işçi sendikası 7 milyon işçiyi temsil ediyordu. Dağılan sendikanın mal varlığını kontrol etmek amacıyla malvarlığı ve yönetim organı kurulması da kongre sırasında oylama ile kabul edildi. Pinochet: Darbe yok • SANTİAGO (AA) — Şili Devlet Başkanı Augusto Pinochet, yeni seçilen ve 11 martta görevi devralacak olan Devlet Başkanı Patricio Aylvvin'e karşı darbe girişiminde bulunmak gibi yanlış bir iş yapmayacağını söyledi. General Augusto Pinochet, 11 Eylül 1973'te Devlet Başkanı Salvador AUende'ye karşı düzenlediği darbeden sonra ulkede askeri diktatörlük kurmuştu. Öte yandan Pinochet'nin 1973'te devirdiği Allende'nin dul eşi, 16 yıldır sürgünde yaşadığı Meksika'dan ulkesine dönüyor. Bayan Hortensia Bussi de Allende, Meksika hükumetine, kendisine sığınma hakkı verdifti için teşekkür ederek diin Santiago'ya hareket etti. Sudaıı-Libya birleşmesi • HARTUM (AA) — Sudan ve Libya, önümüzdeki dört yıl içinde siyasi ve ekonomik birlik kurma konusunda ilke anlaşmasına vardılar. Sudan'ın askeri lideri General Ömer Hasan El- Beşir, Libya'ya yaptığı üç günlük ziyaretten dönüşünde verdiği demeçte, Sudan ve Libya'nın, dört yıl içinde tam birliğe dönüşecek bir 'Entegrasyon Bildirgesi' hazırladıklarını açıkladı. El-Beşir, bu birleşmenin siyaset, kültür, ekonomi ve güvenlik konulannı kapsayacağmı söyledi. Lenin heykeli satdıyor • BÜKREŞ (AA) — Bukreş Belediyesi, kent merkezinden sökülen Lenin heykelini bir milyon dolara satışa çıkardı. Parlamento karan ile Bükreşlilerin alkışlan arasında önceki gün sökülen 10 metre boyunda ve 70 ton ağırhğındaki bronz heykel 30 yıl önce dikilmişti. Bukreş Belediye Başkanı Dan Predescu, heykelin alıcısı çıkmazsa eriıileceğini belirtü. Polonya'da toplıı ıııezar • VARŞOVA (AA) — Polonya'nın güneydoğusunda Stalin döneminde öldürülen 200-1000 kişinin gömüldüğu ortak mezarlar ortaya çıkanldığı belirtildi. Polonya haber ajansı PAP, ortak mezarların bulunduğu bölgedeki yaşlılann, 1944 ağustosunda Kızılordu'nun Polonya'ya girmesinden sonra öldürülen Polonyalı sivil ve askerlerden başka Almanların da bulunduğunu ifade ettiklerini duyurdu. KKTC Cumhurbaşkanı' "BMGenelSekreteri'nin eşitliktensözelmesiolumlu" Rauf Denktaş ıımutsuz değîl ZAFER ARAPGİRLİ KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, New York'ta BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar sözeti- minde Rum kesimi lideri Vasiliu ile yaptığı zirvede anlaşma olma- masırun iyi bir şey olmadığını, an- cak "Genel sekreterin adada iki eşit halktan olmasa bile iki top- lamdan söz etmesinin bile büyük bir aşama olduğunu" söyledi. Denktaş, Vasiliu ile artık kalınan yerden görüşmeye devamın şimdi- lik soz konusu olmadığını belirt- ti. Denktaş, cumhurbaşkanlığın- dan istifasıyla ilgili bir soruyu da "Vasiliu'nun bazı laflan üzerine kızgıolıkla söylenmiş. Başkanlık seçimi yapılsın ve Kıbns davasını savunma çLzgimiz halkınuzdan destek sormuyor şeklindeki iddi- alar yslanlansın diye sojlenmiş bir sozdur. Şu anda böyle bir se> yok" diye yanıtladı. Rauf Denktaş, 26 şubatta New York'ta başlayan ve görüşmelerde kilitlenme olması üzerine sona eren zirveden Kıbns'a dönerken dun öğleden sonra Istanbul'a uğ- radı. Denktaş, burada düzenledi- ği basın toplantısında, geçen ekim ayından bu yana Rum yönetimi li- deri Yorgo Vasiliu ile görüşmek is- KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bu aşamadan sonra Vasiliu ile kalınan yerden görüşmelere devamın mümkün olmadığını, alt düzeyde görüşmeler sürdürüp, temel konularda anlaşıldıktan sonra iki toplum liderinin bir araya gelebileceğini söyledi. tediğini, ancak bunun kabul edil- mediğini anlatarak "Biz buna rag- men bıitün dıişüncelerimizi du- yurduk ve geoel sekreterin dave- tine icabet etmediler deomesin di- ye iyi niyetle ve hazırianarak git- tik. tlk gunden Sayın Vasiliu'nun ne yapmak istediğini iyi taiımin et- tiğimizi gördiik ve buna ragmen 27 sayfalık bir betgemizi, bütiin" mesdenin ballini düşüniiyonız bdgesini ortaya koyduk. Sayın Va- siliu kâğıtlardan ürkü>or, belge vermiyor, belgeye bakmak isterai- \or. Fakat belgelerimizi aldık, ge- nel sekretere de verdik, eğer ken- dileri de bir bdge ortaya koyariar- sa o zaraan işimizi belgelere ba- karak yapanz dedik. Fakat buna yanaşraadılar" diye konuştu. Denktaş, buna rağmen Genel Sekreter Perez De Cudlar'ın "Kıb- ns'ta iki eşit cemaat vardır. 1960 Anayasası, bütiin Kıbns için 1963'ten neri yürüriükte olmamıs- hr, ber iki taraf da göriişmelerin ber safhasında oybnyla nzalan- nı gösterecektir" demek suretiyle dolaylı da olsa Kıbns Türklerinin haklarım ve eşitliğini vurguladığı- nı anlattı. Böylelikle Kıbns Rum- larının, yıllardır dünyayı dolaşıp "azınlıkla başımız dertte" diye yaptığı propagandaya bir nokta "konduğunu soyleyen Denktaş," "Bu büyük bir aşamadır ve buıuı tabiatıyla biıtıin dünyaya duyur- mak gerekir" dedı. 'Bundan sonra ne olur' sorusu- na yanıt olarak da "Yeni bir du- mm degerlendirmesi yapılır. Biz federasyon isteven tarafız. Fede- rasyon eşit şartlarda olur, self de- tenninasyon kabul edilirse olur ve biz artık bunun peşinden koşmak zonında degiliz. Her iki tarafın uzmanlan otunır. karşıhklı görüş- leri değerlendirir ve eğer temel so- nınlarda uzlaşma saglarlarsa üst seviyeve getirebilirler" diyen Denktaş, Ne» York'ta cumhur- başkanhğından istifayı önerdiği yolundaki bir soruyu da şoyle ya- nıtladı: "Bunu bir düşüncc olarak or- taya attık. Çünkü görüşmelerde çok sıkıldım. Sayın Vasiliu ikide bir- de parti liderinin ismini ana- rak 'Bunlar birleşiyorlar, çünkü si- zın izlediğiniz Kıbns siyasetini be- nimsemiyorlar, çünkü Türkiye'den giden nüfusu istemiyorlar, bunlar- dan tedirgindirler, sizin siyasetiniz halkın çoğunluğunun siyaseti değildir' diye ikide birde laf ettik- çe her sıkışhgında bu çıkış yolu- nu buldukça kendisine şunu söv- ledim: Bu sesler sizi yanılü>or, size Kıbns Turk halkının esas kalbini ve esas kalbinden geçeni söylemi- yor, yanılarak değeriendirme ya- pıyorsunuz. Bunun geregi için eğer partilerarası parlamento se- çimleri arasına girebilirse, başkan- bk seçimi iyi olur diye düşündüm. Bu o onda ve kızgınlıkJa bir de- ğeriendirme idi. Böylelikle balk, parti gonişünden ajrı olarak ne düşundüğunü ortaya kovmak fır- saünı bulur diye düşiındük. Fakat seçimlerin günu de :ayin ediimiş. Dolayısıyla böyle bir imkân yok. Başkanlık seçimleri galiba sonra- ya kalacak." KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Güvenlik Konseyi'nin bundan sonraki çabaları konu- sunda da "Güvenlik Konseyi, ca- navar değildir. Bile bile haksızlık yapmazlar. Bundan sonra onlara daha doğrusu temsil ettikleri ul- kelere ve merkezlere esas dunımıt- muzu anlatmak artık daha büyük bir görev olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu. Rauf Denktaş, Türkiye'nin Kıb- ns davasına gösterdiği memnun- luk verici desteğe de şükran duy- duklarını kaydettiğı konuşmasın- da, "26 yildır yilmadan savaşıyor- sunuz. Bu sabnnız ne zaman U- şacak?" şeklindeki bir soruya da şu yanıtı verdi: "Rahmetli lnönü bana demişti ki vatan mudafaasında Türkün sabn tükendifi noktada yeniden başlar. Bnnun diger seçenegi va- tansız kalmakür. Artık sabnm tü- kendi, vatan davasını savunmaya devam etmiyorum demez." ANKARA Denktaş'a tam destekDışişleri Bakanlığı, "Denktaş'ın oturduğu temel son derece sağlam, uluslararası normlara ve hukuka uygun" görüşünde. SEMİH İDİZ ANKARA — Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, "Nevv York fîyaskosu"nun faturasının KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a çıkanlamayaca- ğını belirterek "Denktaş, davasını, temeli son dere- ce saglam, uluslararası trendlere, bukuka, norm- lara uygun bir şekilde götürüyor" diye konuştu- lar. Bu yetkililer, Denktaş'ın "self-determinasyon" (kendi kaderini saptama) hakkını vurgularken, bu hakkı Kıbns'ta bir federasyonun kurulması için kullanacağını söylediğjni belirttiler. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Kıb- ns Rum yönetimi lideri Yeorgios Vasiliu arasında Nevv York'ta BM Genel Sekreteri Perez de Cuel- lar'ın gozetiminde yapılan görüşmelerin başansız- lıkla sonuçlanmasının ardından, Genel Sekreter'- in Güvenlik Konseyi'ne sunacağı rapor merakla beklenirken, Dışişleri Bakanlığı son gelişmeler hak- kında net bir tavır aldı. Bakanhğın ust düzeyli yetkilileri, Denktaş'ın Nevv York'ta "halk" ve "self-determinasyon" kavramları uzerinde durmasının haklılığını vurgu- layarak şu görüşlere yer verdiler: "Denktaş dedi ki, biz halkız. Bir federasvona iki eşit unite gidecektir. Sonuçta bir uzlaşmaya va- rılırsa iki taraf da gidip kendi haJkına, 'Bu uzlaş- maya razı mısınız' diye soracakttr. Denktaş da bu- nu öngorerek KKTC halkının kendi statusunu be- lirieme hakkına sahip olduğunu vurguladı. Denk- taş karşı tarafın KKTC'yi eşit ortak olarak gör- mesini istiyor." 27 sayfalık taslağın bunun somut kanıtı ol- duğunu kaydederek şöyle devam ettiler: "Bu durumda Vasiliu'nun vapraası gereken, su- nulan belgeve karşılık kendi göriışlerini içeren bir başka belge sunmasıydı. O boyle yapmadı; 'de Cu- ellar'ın üstiine gidelim' dedi. Denktaş'ın yaptığı, en azından tartışmalar için bir malzeme ortaya koymakbr. Vasiliu ise olması gereken boyle bir tar- tışmaya katılmak yerine, 'Bunlara cevap vermiyorum' dedi ve reddetti." Bu arada Kıbns Rum kesiminde yayımlanan ki- mi yorumlarda Vasiliu'nun uzlaşmazlığına işaret edilmesi dikkat çekiyor. Nitekim Kıbns Rum Alit- hia gazetesinde 2 mart günü Alekos Konstantini- dis imzasıyla yayımlanan "Liderliğimizin benim- sediği siyasi eşitlik" başlıklı yorumda, Nevv York goruşmesinden "sürrealist diyalog" olarak sözedi- liyor. ISRAİL Ecevit'ten Kıbrıs'a 'ara çözüm' önerisi Türkiye'ye bağlı özerk devletANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — BM Genel Sekreteri de Cu- ellar'ın gozetiminde yapılan New York göruşmelerinin yarıda kesil- mesi sonrasmda Kıbns sorunu ko- nusundaki göröşlerini açıklayan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, KKTC'nin Türkiye'ye bağlı bir özerk devlet olmasını önerdi. Kıb- ns için ideal çözümün, iki eşit halktan ve kesimden oluşan fede- rasyon olduğu yolundaki inancını sürdürdüğünü belirten Ecevit, "Bir ara çözüm olarak, KKTC yalnız- ca dış ilişkileri ve dış güvenliği ba- kımından Türkiye'ye bağlı, fakat rejimini kendisi belirleyen ve tum içişlerim kendi bildtgi gibi yüriilen, bir özerk devlet durumuna gelebilir" dedi. Söz konusu "ara çözüm" öneri- sini Denktaş-Vasiliu görüşmelerin- de bir sonuç çıkabileceği umudu- sürdükçe açıklamayı doğru bulma- dığım belirten DSP Genel Başka- nı Ecevit, şunları söyledi: Tel Avîv'de barış planı krizi İsrail hükümeti, Baker'ın Ortadoğu barış planı uzerinde anlaşmaya yaramadı. Başbakan İzak Şamir, plan konusunda içeriden ve dışarıdan baskıları eleştirdi. Dış Haberler Servisi — tsrail hükümeti, Orudoğu banşına iliş- kin ABD planı konusunda henuz bir göruş birliğine varamadı. Baş- bakan İzak Şamir ise Baker Pla- nı diye bilinen planın bir an önce kabul edilmesi yolunda ülke için- den ve ABD'den gelen baskılan eleştirdi. İsrail televizyonu ünce- ki günkü haberinde, Baker Planıî nın tsrail hükümeti tarafından ka- bul edildiğini öne sürmüştü. AA'nın haberine göre, konuyla ilgili olarak gazetecilere açıklama- da bulunan Şamir, "Banş sureci- ne ilişkin önerileri tartışıyornz, tartışmalan bitirdikten sonra bir karara varacağu" dedi. Şamir, zaman sınırlaması konu- larak baskı oluşturulmasuun ka- rara varmayı olanaksızlaştıracağı görüşünu savunarak, "karann er- telenmesinin de arzulanan bir du- rum olmadığını" kaydetti. AP, israil hükumetinin pazar PLAN KRİZİ — İzak Şamir (solda) Baker planı konusundaki karann aceleye getirilmesini istemiyor. tşçi Partisi lideri Şimon Perez ise hükümetin yarına kadar bir karara varnıasını istiyor. günü ve dün Baker Planı'nı tartış- cuı David Levy ise plana şiddetle ra Mısır'ın başkenti Kahire'de top- tığmı, ancak siyasi liderler arasın- da bir görüş birliğine vanlamadı- ğını bildirdi. tşçi Partisi lideri Şimon Peres. hükümetin, Baker Planı konusun- da yarına (çarşamba) kadar bir karara varmasını şart koşarken, tşçi Partili Savunma Bakanı tzak Rabin, karann gelecek haftanın başlanna sarkabilecegini savunu- yor. Likud'dan Başbakan Yardım- karşı çıkıyor. David Levy, hükü- met ABD planını kabul ettiği tak- dirde istifa edeceğini söylüyor. tsrail hükümetinde ateşli tartış- malara yol açan ve ABD Dışişleri Bakanı James Baker tarafından ortaya atılan banş planına göre, tsrail'le işgal altındaki topraklann geleceğini göriişecek FUistin heye- tini seçmek için bu topraklarda se- çim yapılacak. Bu işlemden son- lantı yapılarak, ABD ve Mısır'uı gozetiminde görüşmeler başlaya- cak. tsrail, görüşmelere katılacak Filistin heyetinde FKÖ üyelerinin bulunmasını reddediyor. FKÖ de bu konuda tutumunu yumuşattı. örgüt sadece, Filistin heyetine ka- tılacak üyeler belirlenirken kendi- lerine de damşılmasını istiyor. FKÖ böylece görüşmelere "dolayü" btçimde katılmış olacak. "Ne var ki son New York buluş- ması bu umudu yıkmışhr. Rum ta- rafı Kıbns Türkleriıün ayn bir halk olduğunu ve kendi geleceğini be- liıieme (self determinasyon) hak- kı bulunduğunu bile kabul elme- dikce, bir fedenü çözüm beklemek kendi kendimizi aldalmak olur. Onun için, bir süredir düşundü- ğüm çözümü şimdi açıklamak ge- reği duyuyorum. Önerim şudur: Bir ara çözüm olarak KKTC yal- nızca dış ilişkileri ve dış güvenliği bakımından Türkiye'ye bağlı, fakat rejimini kendisi belirleyen ve tüm içişlerini kendi bildiği gibi yüriile», bir özerk devlet durumuna gelebi- lir. Türkiye'den tamaraen ayn ola- rak bu özerk devletin, tıpkı şimdiki gibi kendi anayasası ve >asalan, kendi pariamentosu, kendi iç gü- venlik kuvveüeri, kendi siyasal par- rileri olacaktır. Türkiye Cumhuri- yeti, Kuzey Kıbns'taki bu devlelin sadece dış ilişkilerinde ve dış gü- venliginde ona yardımcıolacaktır." Yunanistan B.Trakya'da bugün genel grev var STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesi, kendi sakinleri ta- rafından *yasak bölge" ilan edili- yor. Batı Trakya bölgesinin tske- çe, Rodop (Gümulcine) ve Meriç illeri sakinleri, bugündeh ıtibaren büyük çapta bir genel grev başla- tıyor. Genel grevin nedeni, Yuna- nistan'ın 'sınır' olarak nitelenen bölgelerinde katma değer vergısi- nin (KDV) kaldınlmasının vaat edildiğı halde, Trakya bölgesinin buna dahil edilmemesinden kay- naklanıyor. Bu cerçevede, 120 bin Müslü- man Türk azınlığın da yaşadığı 345 bin nüfuslu Batı Trakya bol- gesinde bugünden itibaren hiçbir dükkân açılmayacak, öğrenciler okullara gönderilmeyecek. Genel grev karan alan örgütler, aynı an- da belediye, valilik, havaalanı ve liman binalannı 'işgal' etmeye ha- zırlanıyor. Bu arada Trakya'yı Se- lanik ve Kavala gibi büyük kent- lere ve doğuda kalan Türkiye sı- rur kapısına bağlayan ana karayol- larını da trafiğe kapatacaklarını açıklamış bulunuyorlar. lskeçe, Gümulcine, Dedeağaç gibi kent- lerde ise genel grev silresince ev- lere kara bayraklar çekilmesine karar verildiği bildirildi. NiKARAGUA Muhalefet, anayasayı değîştiremiyor Muhalefetin seçimlerde kazandığı koltuk sayısı anayasayı değiştirmeye yetmiyor. Bu durumda Sandinistler'in getirdikleri bir dizi ilke değişmeden kalacak. MANAGUA (AA) — Nikara- gua'da önceki hafta yapılan se- çimleri kazanan muhalefet ittifa- kı, parlamentoda, anayasayı de- ğiştirmeye yetecek kadar sandal- ye kazanamadı. Bu durumda, seçimi kaybeden Sandinist hükümetin 1979 devri- minden sonra getirdiği bazı ilke- ler değişmeden kalacak. Seçimlerin önceki gün açıkta- nan resmi sonuçlarına göre Ulu- sal Muhalefet Birliği (UNO), 92 sandalyeli parlamentoda 51 üye- lik kazandı. Anayasa değişiklikleri için 55 üye gerekiyor. Sandinista cephesi 39 sandalye alırken, mer- kezdeki 'Sosyal Hıristiyan Parti' ile sol eğilimli 'Devrimci Birlik Hareketi' birer üyelik elde ettiler. Seçimlerde UNO oyların yüzde 54.7'sini, Sandinista cephesi ise 40.8'inı aldı. UNO sözcüsü Luis Sanchez, anayasayı değiştirmeye yetecek sandalye kazanamamalannın bir sorun olmadığını soyleyerek, parti programımn büyük bir bölümü- nün anayasa değişikliği yapılma- dan gerçekleştirilebileceğini bildir- di. Sanchez, bununla biriikte, dev- let başkanının bir kereden fazla seçilememesi ve yuksek mahkeme- nin bağımsız hale gelmesi yönün- de anayasa değişiklikleri yapmak istediklerini belirtti. Muhalefet sözcüsü aynca, ön- ceki pazar günkü seçimlerde hile yapıldığını öne sürerek oy sayımı- nın yinelenmesini istedi. Çok sa- yıda UNO oyunun geçersiz sayıl- dığını savunan Sanchez, partisinin beklediğinden bir eksik sandalye elde ettiğini kaydetti. KAMUOYUNUN DIKKATINE S cn gımier ıcuıde TJI'K Smemaa ile mçbır ıhşkıst lcaimamıs bazı kışieı ellennde buljnan bir vakfi kalkan gıbı hülanarak ve bınlerce uyes; olduğjnu beyan ece- rek kendılennı Devlete ve Kamuoyuna Tük Smemaniım terBBİciıi gibi gw- termek ıstemekîedırler Bu kışüenn amaa yıllardan sonra Devletten ılk kez ügı gorup destek alan Tiırk Sneması'nı ve onun mensuplar.ru baltaiamak, gelısımını CTilemekto Bugün ulkemızde çok cüa bii para üe herhangı bir amaç gosîererek herkesın vakıf kurması mü.iılaındur Yasalara gore vaioflara uye olunarraz, beurlı amaca yonehk değer tahsıs eden "vakfeden. oıiır Bu bakundar. binlerce üytfi bnbDunı vakıf iddiası gerçek dısıdır TUTK Smeması orgutiemp yasa, kurailara gore kendi- lenm temsil edecek Bırlık ve Demeklenra kurmuş. temslcüennı de demokıatik bir sekılde seçımle ışbaşına geürmı$tır /^ağıda nızaiarı Duluran kuruluslar dısında hıçba kımsevekuruhışunTiıkSne- maa'm temsüe yetkisi yoknu. DEVLETİN HER KAT1NA VE KAMUOYUNA ÖNEMLE DUYURURUZ. S E - S A M TÜRITİTEStNEMAESERİSAHtFLERİMISLEKBtRLİĞt '.F'.ln Yapnıc.^n-Ima!a'::lârı-Sme~ıac .ar; Fİ-YAP FİLMYAPIMCllJUUDERNEĞt (YerhFılmYapımcılan) S O - D E R StNEMAOTTJNCULARIDERNEĞt (SınemaOyunculan) F İ L M - Y Ö N FtLMTÖNTrMENLERtDERNECl ı F İTı Ycie f n".en!°r. YcneTnen Yarcjncılanl S İ N E K A M - D E R StNEMAEAMERAAKKASIÇAJJŞANUUUDERNEĞl (Kameramarüar-Seı Işçüen-Yardıma Tek-ıisyetı-Stjd>oÇalışanlan) İSTANBUL TİCARET 0DASI FİLMCİLER MESLEKKOMİTESİ (Fılm Yapımcisı-Ithalatçısı-Sınema SalonSalııplen-Vıdeo Dağıümcıları) DUNT4DA BUGUN ALISIRMEN Yediden Yetmiş Yediye Zamanlar mı değişti, yoksa bizlere mi bir şeyler oluyor? Bilin- miyor. Ama ülkede kokuşmuş bir şeyler var. Ve her şey, yediden yetmiş yediye herkesin gözü önünde olup bitiyor. Bir eski bakan, yolsuzlukları mahkemede kanıtlanmadan ön- ce hem de çok önce düşmüş halkın diline. Edirne'den Kars'a, bir zamanlar herkes Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay Mataracı: nın yolsuzluklarını konuşur olmuş. Daha Mataracı bakanhk kol- tuğuna oturmadan önce Ecevit uyarılmış, "Onu Gümrük ve Te- kel Bakanı yapmasanız iyi edersiniz" diye. Sonra devran değişmiş, Mataracı da soluğu yargının önünde almış. Mataracı'nın davası, düşünce suçundan, politikadan, po- litik eylemden değıl, dupeduz yolsuzluktan. Ve sivil yargı yedi- den yetmiş yediye, herkesın dilinde olan yolsuzlukların var ol- duğuna karar vererek Mataracı'yı 44 yıl hapis cezasına çarptır- mış Mataracı da cezasım çekmeye başlamış. Bütün buraya kadar olanlar doğal Doğal olmayanı. Tuncay Ma- taracı, Çanakkale Açık Cezaevı'ne geçmeden once bir haftalık izni kullanarak Rıze'ye gıttiğı zaman başlıyor. Mataracı'yı savaştan dönen bir kahraman gibi karşılıyorlar kimi hemşerileri. Kentin dışından yüzlerce arabalık bir konvoy ile Rıze'ye gıren Matara- cı, "memleket için çalışamamanın acısını duyduğunu" soyleyen bir de nutuK atıyor Rizespor maçında statta onur turu da atıyor yolsuzluktaK mahkûm bakan ve alkışlanıyor. hatta omuzlara da alınıyor. Ve bütün bunlar yediden yetmiş yediye herkesin gözü önün- de olup bitiyor. Zamanlar mı değişti, yoksa bizlere mi bir şeyler oluyor? Bilin- miyor. Ama ülkede de kokuşmuş bir şeyler olduğu görülüyor. Bir pazar sabahı televizyonunuzu açıyorsunuz. Bir pop mü- zik şarkıcısı ve beş tane bilim adamı (hıç değilse unvanları öyle) halkın önünde tartışıyorlar "Acaba okoume ağacının icindeki •Bismillahırrahmanirrahim Muhammed1 yazısı oraya, yanı hiç- bır dış etken olmadan mı gırmiş, yoksa bir dış etken var mı?" Pop şarkıcısı program yapımcısı, yabancı bilim adamlarının Türk bilım adamlarından daha iterde ve daha iyi olmadığını, böyle bir savı kabul edemeyeceğini de söylüyor. Ve yarım saate yakın tartışılıyor: "Hıkmet-i Hüda. acaba dış etken olmadan kendıliğin- den mi girdi ağaca?" İstanbul kentınde, meleklerın cinsiyetınin tartışıldığı sırada koca bir imparaîorluğun tarıhe karıştığı 1453'ten hemen hemen 550 yıl sonra, hurafe tartışılıyor televizyonda. Kimse çıkıp da bu konunun tartışılmasının bile abes olduğu- nu, TVnın mahalle kanvesi ya da bağnaz tekkesi olmadığınt soy- lemiyor. ve bütün bunlar TV ekranında yediden yetmiş yediye herke- sin gözü önünde olup bitiyor. Zamanlar mı değişti, yoksa bizlere bir şeyler mi oluyor? Bilin- miyor Ama ülkede de kokuşmuş bir şeyler olduğu görülüyor. Demokrasinın özune uygun ya da değıl, adam Çankaya'ya çık- mış. Tıpkı kendısinden önceki gibi... Çıkışı demokrasinın özüne uygun ya da değıl, ama yasalar bizi ondan söz ederken dikkatli olmaya zorluyor. Fazla uzak olmayan bir başka köşkte, gündüz, gözü açık uyu- yan bırı, gecelerı horluyor. Ve adam ant içmiş, cumhuriyetin temel ılkelerinı, bu arada la- ıkliği koruyacağına dair, tıpkı kendınden öncekinin yaptığı gi- bi... Sonra, sorukJuğunda kendisine, "Devlet laik, ben değilim. Ki- şiler laık olmaz, devletlor laiktir" diyebiliyor. Herkes biliyor adamın laik olmadığını, bunu herkes yine bili- yordu, O, herkesin gözünün içine bakarak ant içerken de. Ve-tıütün bunlar yediden yetmiş yediye herkesin gözü önün- de olup bitti ve olup bitiyor. Zamanlar mı değişti, yoksa bizlere bir şeyler mi oluyor?Bi^- I lınmiyor... ABD'nin AGİK azmlıklar planı Avrupa'daki son gelişmeler nedeniyle Atlantik Ruhu'nu yeniden canlandırmaya önem veren 'Washington, AGİK ülkelerindeki azmlıklar sorunu konusunda yeni bir girişim planladı. ANKARA (Cumhariyet Büro- SB) — ABD yönetimi Avrupa Gü- venlik ve tşbirliği Konferansı (AGtK) üyesi ülkelerdeki azınlık sorunlanmn çözümü için yeni bir plan hazırladı. ABD Dışişleri Ba- kanlığı insan haklan ve insancıl konulardan sorumlu Bakan Yar- dımcısı Richard Schifter'in öncü- lüğünde hazırlanan plan, AGtK Ülkelerindeki azınlık ve çoğunluk gruplan arasında bir diyalog or- tamı yaratılmasını öngörüyor. Gerek Batı Avrupa'nın artan iç entegrasyonu, gerekse Doğu Av- rupa'da yaşanan hızlı değişim ne- deniyle "Atlaotik nıhu"nun yeni- den canlandırılmasına büyük önem veren VVashington, AGİK'i, Kuzey Amerika ile Avrupa arasın- daki en önemli işbirliği platforra- larından biri olarak göruyor. ABD Dışişleri Bakanı James Ba- ker'ın aralık ayında Berlin'de yap- tığı konuşmada kullandığı "ye«i Atlantik rubu " deyimi, Atlas Ok- yanusu'nun iki yakası arasında si- yasi, ekonomik ve askeri işbirliği- nin sürdürulmesinin yanı sıra in- san haklan, azmlıklar ve milliyet- ler konusunda yeni ortak girişim- ler gerçekleştiriunesini öngörüyor. Amerikan kaynaklanndan edi- nilen bilgiye göre, bu anlayışa da- yandırılan ve "etkin gnıplararası çatışmaya AGİK çerçevesindeki girişimlerle son verme" olarak özetlenen plan, öncelikle Batı sis- temi icindeki ülkelerde azınlık ve çoğunluk gruplarının bir araya ge- tirilmesini hedefliyor. Bu çerçeve- de, Kanada'da Quebecliler olarak bilinen Fransızca konuşan toplu- luktan, tspanya'daki Basklara ve Kuzey lrlanda sorununa kadar her sorun ele alınacak. Daha sonra Doğu Avrupa ülkelerindeki etnik sorunlar uzerinde durulacak. Amerikan kaynakları, bu bölge- deki sorunlann yıllardır "sosyafist derkt" anlayışıyla bastınldığını, ancak son dönemde ortaya çıkan huzursuzluklann "banş içinde öz- gür, self determinasyon bakkı"na dayalı çözümiere ulaş'tınlabilme- si için uluslararası girişimler ge- rektiğini kaydediyorlar. Bu kap- samda özellikie Sovyetler Birliği'- ndeki durumun AGİK çerçevesin- de ele alınması da VVashington1 un planıran bir parçası. Ancak bu planın uygulanmaya konulması için Almanyaların birleşmesi yo- lunda Doğu'daki 18 mart seçim- lerindcn sonra >apı^-I> (2+4) göruşmelerinin sonuçlarımn bek- lenmesi olasılığı uzerinde durulu- yor. VVashington daha sonra ko- nuyu AGtK gündemine getirme- yi planlıyor. Kiirt sorunu ne olacak? ABD Dışişleri Bakan Yardımcı- sı Richard Schifter'in ilk olarak ocak ayı sonunda Strasbourg'da yaptığı bir konuşmada değindiği "etnik gnıplararası çekişmeye AGİK çerçevesinde çözüm bulma" girişiminin Türkiye'yi de kapsayacağı öğrenildi. Bu girişi- min parçası olacak gruplarm "azınlık" olarak adlandırılmala- rı koşulu bulunmadığını hatırla- tan Amerikan kaynakları, "AGİK ülkelerinin herhangi birinde etnik faridılıga dayalı, ayn dillerin ko- nuşulmasına. dinsel, mezhepsel aynbklara da>alı huzursuzluk var- sa, bu konu girişimin kapsamın- da yer alır" göruşünü savunuyor- lar. ABD Dışişleri Bakan Yardım- cısı Schifter da geçen hafta Cum- huriyet'in "Plan Kürtleri de kap- sar mı?" sorusuna, "Sonınun AGtK süreci kapsamına girecek bütün boyutlanyla ilgilenmeyi urauyoruz" yamtını vermişti. Ankara'nın bakışı öte yandan Ankara'nın söz ko- nusu azmlıklar planına "soğuk" baktığı öğrenildi. ABD'nin bu ko- nudaki hazırbklannı yakmdan iz- leyen Dışişleri Bakanlığı, etnik so- runlann hepsinin aynı koşullar- dan kaynaklanmadığı ve azınlık gruplan ile çoğunluk gruplarının bir araya getirilerek diyaloğa zor- lanmasının her zaman istenen so- nucu vermeyeceği göruşünü taşı- yor. Dışişleri'nde egemen olan gö- rüş, Türkiye de dahil olmak üze- re birçok Ulkede farklı diller ve ge- leneklere dayalı ayrışmaların "ernik" sorun olarak ele alınama- yacağı doğrultusunda. Ankara bu konudaki görüşlerini VV'ashing- ton'a iletirken, "Kiirt sorunu" ko- nusuna da değiniliyor. Hükümet kaynaklanndan cdinilen bilgiye göre, VVashington'a bu konuda ak- tanlan temel göruş, "Kürtçe ko- nuşan ailelerden gelenlerin Tür- kiye'de bakanhk ve halta cumhur- başkanlığı düzeyine yiikseldigi, dolajısıyla gruplararası bir etnik sorundan, düşmanlıktan söz ediletneyecegi" doğrultusunda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle